Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
EMESMOX, duyarlı suşların neden olduğu aşağıdaki bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde endikedir.
; çoklu ilaç direnci olan suşların* sebep olduğu toplumdanedinilmiş pnömoni de dahil;
* Penisiline dirençli S.
ve aşağıdaki antibiyotiklerden iki ya da daha fazlasına karşı dirençli suşlar:penisilin (MİK > 2 mcg/ml olan), 2. jenerasyon sefalosporinler (örn., sefuroksim),makrolidler, tetrasiklinler ve trimetoprim/sülfametoksazol.
(apse gibi polimikrobiyal enfeksiyonlar dahil).
Antibakteriyel ajanların uygun kullanımı hakkındaki resmi kılavuzlar göz önünde bulundurulmalıdır.
EMESMOX başka bir ilaçla birlikte verilecekse, iki ilaç ayrı ayrı uygulanmalıdır. Sadece berrak çözeltiler kullanılmalıdır.
Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda yeterli veri mevcut değildir (Bkz. Bölüm 4.3).
Çocuklarda ve adolesanlarda EMESMOX'un etkililiği ve güvenliliği kanıtlanmamıştır. (ayrıca Bkz. Bölüm 4.3).
Yaşlılar için doz ayarlaması gerekmemektedir.
Etnik gruplarda doz ayarlaması gerekmemektedir.
• Moksifloksasine, diğer kinolonlara ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı bilinenaşırı duyarlılık durumunda
• Kinolon tedavisiyle bağlantılı tendon hastalığı / hasarı öyküsü olan hastalarda kontrendikedir.
Hem klinik öncesi araştırmalar hem de insanlar üzerindeki çalışmalarda, moksifloksasine maruz kaldıktan sonra QT uzaması şeklinde seyreden kardiyak elektrofizyolojide değişikliklergözlenmiştir. İlaç güvenliliği sebebiyle, moksifloksasin aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
- Düşük sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonu olan klinik olarak anlamlı kalp yetmezliği
Moksifloksasin QT aralığını uzatan diğer ilaçlarla eşzamanlı olarak kullanılmamalıdır (ayrıca Bkz. Bölüm 4.5).
Klinik verilerin sınırlı olması nedeniyle, moksifloksasin aynı zamanda ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan (Child Pugh C) hastalarda ve transaminaz düzeyleri normal üstsınırın 5 katından fazla artmış hastalarda kontrendikedir.
EMESMOX dahil florokinolonlar, sakatlığa sebep olabilen ve potansiyel geri dönüşümsüz ciddi advers reaksiyonlarla ilişkilendirilmiştir. Yaygın olarak görülen advers reaksiyonlarkas-iskelet ve periferal sinir sistemi (tendinit, tendon rüptürü, tendonlarda şişme veyaenflamasyon, karıncalanma veya uyuşma, kol ve bacaklarda uyuşukluk, kas ağrısı, kasgüçsüzlüğü, eklem ağrısı, eklemlerde şişme gibi) atralji, miyalji, periferal nöropati vemerkezi sinir sistemi etkileridir (halüsinasyon, anksiyete, depresyon, intihar eğilimi,insomnia, şiddetli baş ağrısı ve konfüzyon) (Bkz. Bölüm 4.8).
Bu reaksiyonlar EMESMOX'a başladıktan sonra saatler ya da haftalar içinde görülebilir. Her yaş grubundan veya önceden mevcut risk faktörleri olmayan hastalar, bu advers reaksiyonlarıyaşamıştır.
Herhangi bir ciddi advers reaksiyonun ilk bulgularının veya semptomlarının ortaya çıkması durumunda EMESMOX derhal kesilmelidir. Ayrıca, florokinolonlarla bağlantılı olarak buciddi advers reaksiyonlardan herhangi birini yaşayan hastalarda EMESMOX dahilflorokinolonların kullanımından kaçınılmalıdır.
Bazı durumlarda, ilk uygulamadan hemen sonra aşırı duyarlılık ve alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu durumda doktor derhal haberdar edilmelidir.
Çok nadir durumlarda anafilaktik reaksiyonlar yaşamı tehdit edici bir şoka kadar ilerleyebilir ve bazı olgularda bu durum ilk uygulamadan sonra meydana gelebilir. Bu durumlarda,EMESMOX tedavisi kesilmeli ve tıbbi tedavi (örn. şok tedavisi) uygulanmalıdır.
Bazı hastalarda EMESMOX'un elektrokardiyogramda QT aralığını uzattığı gösterilmiştir. Erkekler ile karşılaştırıldığında kadınlarda başlangıç QTc aralıkları daha uzun olma eğilimigösterdiğinden, kadınlar QTc-uzatıcı ilaçlara karşı daha duyarlı olabilirler. Yaşlı hastalar daQT aralığı üzerindeki ilaca bağlı etkilere daha duyarlı olabilirler.
QT uzamasının boyutu, artan ilaç konsantrasyonlarıyla artabileceğinden, önerilen doz ve
infüzyon hızı (60 dakikada 400 mg) aşılmamalıdır. Bununla birlikte pnömoni şikayeti olan hastalarda moksifloksasin plazma konsantrasyonları ile QTc uzaması arasında hiçbirkorelasyon gözlemlenmemiştir. QT uzaması torsades de pointes de dahil olmak üzereventriküler aritmiler açısından bir risk artışına neden olabilir. 9000'den fazla hastanın katıldığıklinik çalışmalarda, moksifloksasin tedavisi sırasında QTc uzamasına atfedilebilecek hiçbirkardiyovasküler morbidite ya da mortalite izlenmemiştir ancak belirli bazı predispozantablolar ventriküler aritmi riskini artırabilmektedir.
Dolayısıyla, klinik deneyim bulunmamasına bağlı olarak, aşağıdaki hasta gruplarında EMESMOX moksifloksasin tedavisinden kaçınılmalıdır:
- Sınıf IA (örn, kinidin, prokainamid) ya da sınıf III (örn, amiodaron, sotalol) antiaritmikajan kullanan hastalar.
Aşağıdaki koşullarda, EMESMOX'un QT aralığı üzerindeki ilave etkisi dışlanamadığı için, dikkatle kullanılması önerilmektedir:
- Sisaprid, eritromisin, antipsikotikler ve trisiklik antidepresanlar gibi QT aralığını uzatanilaçlar ile eşzamanlı tedavi uygulanan hastalar,
- Klinik açıdan anlamlı bradikardi, akut miyokard iskemisi gibi devam eden proaritmiktabloları olan hastalar,
- Karaciğer sirozu olan hastalar; çünkü bu hastalarda önceden mevcut olan QT uzamasıdışlanamaz.
- QTc'yi uzatan ilaçlara daha duyarlı olabilen kadın ve yaşlı hastalar.
Potasyum düzeylerini düşürebilen ilaçlar EMESMOX alan hastalarda dikkatlice kullanılmalıdır.
EMESMOX, akut miyokard iskemisi ya da QT uzaması gibi devam eden proaritmik tabloları olan hastalarda (özellikle kadın ve yaşlı hastalar), ventriküler aritmi (torsade de pointes gibi) vekardiyak arrest için risk faktörünün artmasına neden olabileceğinden dikkatli kullanılmalıdır(ayrıca Bkz. Bölüm 4.3). QT uzamasının boyutu, artan ilaç konsantrasyonlarıyla birlikte artışgösterebilir. Bu nedenle önerilen doz aşılmamalıdır.
EMESMOX ile tedavi sırasında kardiyak aritmi belirtileri meydana gelirse, tedavi kesilmeli ve EKG çekilmelidir.
EMESMOX ile potansiyel olarak karaciğer yetmezliğine (ölümcül olgular da dahil) yol açan fulminant hepatit olguları bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Hastalar, karaciğer yetmezliğineilişkin semptomlar ortaya çıktığında tedaviye devam etmeden önce ivedilikle doktorlarınabaşvurmaları konusunda bilgilendirilmelidir.
nefrotik sendrom vb. olan hastalar) infüzyon solüsyonundaki ek sodyum yükü dikkate alınmalıdır. İnfüzyon solüsyonunun sodyum klorür içeriği için lütfen “Kalitatif ve KantitatifBileşenler” bölümüne bakınız.
Florokinolonlar nöromüsküler blokaj aktivitesine sahiptirler ve myasthenia gravisli hastalarda kas güçsüzlüğünü şiddetlendirebilirler. Florokinolon kullanan myasthenia gravisli hastalarda,ventilatör destek ihtiyacı ve ölümü kapsayan post marketing ciddi advers olaylarflorokinolonla ili şkil endi ri l mi ştir.Öyküsünde myasthenia gravis bulunan hastalar,
florokinolon kullanımından kaçınmalıdır.
Metisiline dirençli S.
(MRSA) enfeksiyonlarının tedavisinde moksifloksasin kullanımı önerilmez. MRSA'dan kaynaklandığı belirlenen veya MRSA enfeksiyonu olduğundan şüpheedilen enfeksiyonlarda, uygun antibiyotiklerle tedaviye başlanmalıdır (Bkz. Bölüm 5.1).
kültür testleri ile etkileşebilir. Bu nedenle EMESMOX kullanmakta olanhastalardan alınan kültürlerde yanlış negatif sonuçlar görülebilir.
Moksifloksasin de dahil olmak üzere, kinolon grubu antibiyotikleri kullanan hastalarda parestezi, hipoestezi, disestezi veya güçsüzlüğe neden olabilen duyusal veya duyusal- motorpolinöropati vakaları bildirilmiştir. EMESMOX tedavisi almakta olan hastaların ağrı, yanmaveya batma hissi, uyuşukluk veya güçsüzlük gibi nöropati semptomlarının ortaya çıkmasıdurumda, tedaviye devam etmeden önce doktorlarını bilgilendirmeleri önerilmelidir (Bkz.Bölüm 4.8).
Moksifloksasin de dahil olmak üzere kinolon tedavisi uygulanan hastalarda psikiyatrik reaksiyonlar görülebilir. Bu durum ilk uygulama sonrasında bile ortaya çıkabilir. Çok nadirvakalarda, ortaya çıkan depresyon veya psikotik reaksiyonlar intihar düşüncesi ve intiharteşebbüsü gibi kendine zarar verme davranışına kadar ilerleyebilir (Bkz. Bölüm 4.8). Böylebir reaksiyonun ortaya çıkması durumunda, EMESMOX tedavisine son verilmeli ve uyguntedaviye başlanmalıdır. Psikozu olan hastalarda veya psikiyatrik hastalık hikayesi olanlardaEMESMOX dikkatle kullanılmalıdır.
Tüm florokinolonlarda olduğu gibi, moksifloksasin ile hipoglisemi ve hiperglisemi dahil olmak üzere kan glukoz düzeyinde bozulmalar olduğu bildirilmiştir. Moksifloksasin tedavisialan hastalarda disglisemi ağırlıklı olarak eşzamanlı oral hipoglisemik ilaç (örn. sülfonilüre)veya insülin tedavisi alan yaşlı diyabetik hastalarda ortaya çıkmıştır. Diyabetik hastalarda kanglukoz düzeyinin dikkatle izlenmesi önerilmektedir (Bkz. Bölüm 4.8).
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalSt8yifflr8n(>]26ran http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
EMESMOX ile aşağıdaki ilaçlar arasında QT aralık uzaması üzerinde ilave bir etki hariç tutulamaz; antiaritmikler sınıf IA (örn; kinidin, hidrokinidin, disopiramid) ya da antiaritmiklersınıf III (örn; amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid), nöroleptikler (örn; fenotiyazinler,pimozid, sertindol, haloperidol, sultoprid), trisiklik antidepresan ilaçlar, bazı antimikrobiyaller(sparfloksasin, eritromisin IV, pentamidin, antimalaryaller özellikle halofantrin), bazıantihistaminikler (terfenadin, astemizol, mizolastin) ve diğerleri (sisaprid, vinkamin IV,bepridil, difemanil). Bu etki özellikle torsade de pointes gibi yüksek ventriküler aritmi riskineyol açabilir. Bu nedenle bu ilaçlarla tedavi edilen hastalarda EMESMOX kontrendikedir (Bkz.Bölüm 4.3).
Antidiyabetik ilaçlar (örneğin; insülin, gliburid/glibenklamid):
Kinolonlar ve bir antidiyabetik ilacın eşzamanlı uygulandığı hastalarda hiperglisemi ve hipoglisemi gibi kan glukoz değerlerinde bozukluklar bildirilmiş olduğundan, bu ilaçlar ilebirlikte kullanıldığı zaman kan glukoz değerinin dikkatle izlenmesi önerilmektedir.
Aşağıdaki maddeler için, moksifloksasin ile klinik açıdan anlamlı bir etkileşimin söz konusu olmadığı kanıtlanmıştır; atenolol, ranitidin, kalsiyum içeren preparatlar, teofilin, siklosporin,oral kontraseptifler, glibenklamid, itrakonazol, digoksin, morfin, probenesid. Bu ilaçlar için dozayarlamasına gerek yoktur.
Varfarin:
Varfarin ile birlikte tedavi sırasında, protrombin zamanı ve diğer koagülasyon parametreleri üzerinde hiçbir etkileşim gözlenmemiştir.
INR (Uluslararası Normalize Oran) değişiklikleri:
Antibiyotikler (EMESMOX'u de içeren) ile aynı anda antikoagülan alan hastalarda, antikoagülan aktivitenin arttığı vakalar rapor edilmiştir. Bulaşıcı hastalık (ve eşlik edeniltihabi durum), yaş ve hastanın genel durumu risk faktörleridir. Klinik çalışmalardamoksifloksasin ve varfarin arasında bir etkileşim görülmemesine rağmen, INR izlenmeli vegerekirse oral antikoagülan dozu uygun şekilde ayarlanmalıdır.
Digoksin:
Digoksinin farmakokinetiği moksifloksasin ile, ve moksifloksasinin farmakokinetiği digoksin ile anlamlı ölçüde etkilenmemektedir. Sağlıklı gönüllülerde tekrarlı dozlardan sonra moksifloksasin,digoksinin Cmaks'ını kararlı durumda, EAA ve vadi seviyelerini etkilemeksizin yaklaşık %30oranında arttırmıştır.
Aktif kömür:
İlacın intravenöz olarak uygulanmasından sonra, aktif kömür sistemik ilaç temasını çok az azalttığından (yaklaşık %20), intravenöz doz aşımı durumunda kullanımı sınırlıdır.
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalSt8yıfflr9n(>]26ran http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye:
Gebelik kategorisi:Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):
Moksifloksasinin çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin veri yoktur. Doğum kontrol ilaçları ile etkileşimi bulunmamaktadır (Bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbiürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Doğum kontrol yöntmelerine etkisibilinmemektedir.
Gebelik dönemi:
Moksifloksasinin gebe kadınlarda güvenli kullanımı saptanmamıştır. Geri dönüşümlü eklem hasarları kinolon alan çocuklarda görülmüştür, ancak bu etki ilaca maruz kalan fetuslardagörülür şeklinde raporlanmamıştır. Hayvan çalışmaları üreme toksisitesi olduğunugöstermiştir. İnsanlar için potansiyel riskleri bilinmemektedir. Dolayısıyla EMESMOX'unhamilelik sırasında kullanımı kontrendikedir.
Laktasyon dönemi:
Diğer kinolonlarda olduğu gibi, moksifloksasinin de immatüre hayvanların ağırlık taşıyıcı eklemlerinin kıkırdağında lezyonlara neden olduğu gösterilmiştir. Klinik öncesi bulgular, azmiktarda moksifloksasinin insan sütünde salgılanabileceğini göstermektedir. Emziren kadınlarailişkin herhangi bir veri mevcut değildir. Bu nedenle, EMESMOX'un emziren kadınlardakullanımı kontrendikedir.
Üreme yeteneği / Fertilite:
Sıçan, tavşan ve maymunlarda yapılan üreme araştırmaları, moksifloksasinin plasentadan geçtiğini göstermektedir. Sıçanlarda (oral ve i.v.) ve maymunlarda (oral) gerçekleştirilenaraştırmalar, moksifloksasin uygulamasından sonra teratojenite ya da fertilite bozukluğunailişkin herhangi bir bulgu ortaya koymamıştır. 20 mg/kg intravenöz doz ile tedavi edilentavşanlarda iskelet malformasyonu gözlenmiştir. Bu çalışmanın sonuçları kinolonların iskeletgelişimi üzerindeki etkileri ile tutarlıdır. Maymun ve tavşanlarda, insan terapötikkonsantrasyonlarında, düşük insidansında bir artış saptanmıştır. Sıçanlarda, insan terapötikdoz aralığındaki plazma konsantrasyonları ile mg/kg bazında önerilen maksimum dozun 63katı olan dozlarda fetüs ağırlığında azalma, prenatal kayıpta artış, gebelik süresinde hafif birartış ve bazı erkek ve dişi yavruların spontan aktivitesinde artış gözlenmiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Moksifloksasinin de aralarında bulunduğu florokinolon grubu antibiyotikler, MSS reaksiyonlarına bağlı olarak hastaların araç ya da makine kullanma becerilerinde düşüşe vegöz hastalıklarına neden olabilirler (Bkz. Bölüm 4.8).
4.8. İstenmeyen etkiler
400 mg moksifloksasin (oral ve ardışık [i.v./oral]/ sadece i.v. uygulama) ile yapılan tüm klinik araştırmalara dayanan ve CIOMS III sıklık kategorileri ile sınıflandırılan (n= 4.583'üardışık/intravenöz tedavi çalışmasında olan toplam n= 17.951; statü: Mayıs 2010) advers ilaçreaksiyonları aşağıda sıralanmıştır. “Yaygın” başlığı altında listelenen advers ilaçreaksiyonlarının, bulantı ve diyare hariç görülme sıklıkları %3'ün altındadır.
Pazarlama sonrası raporlardan derlenen advers ilaç reaksiyonları (Mayıs 2010)
italik olarak
yazılmıştır.
Her bir sıklık grubundaki advers reaksiyonlar ciddiyetlerine göre azalacak şekilde sıralanmıştır. Sıklıklar aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:
Çok yaygın (>1/10)
Yaygın (> 1/100 ila < 1/10),
Yaygın olmayan (> 1/1,000 ila < 1/100),
Seyrek (> 1/10,000 ila < 1/1,000),
Çok seyrek (< 1/10,000)
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Mikotik süperenfeksiyonlar
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Anemi, lökopeni(ler), nötropeni, trombositopeni, trombositemi, protrombin
zamanında uzama/ INR artışı
Seyrek: Anormal tromboplastin seviyesi
Çok seyrek: Protrombin seviyesinde artış/ INR azalması, anormal protrombin seviyesi/ anormal INR
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Alerjik reaksiyonlar, kaşıntı, döküntü, ürtiker, kanda eozinofili
Seyrek: Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar, alerjik ödem/ anjiödem (potansiyel olarak hayatı
tehdit edici larenjiyal ödem dahil)
Çok seyrek: Anafilaktik/ anafilaktoid şok (potansiyel olarak hayatı tehdit edici)
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan: Hiperlipidemi Seyrek: Hiperglisemi, hiperürisemiÇok seyrek: Hipoglisemi
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan: Anksiyete reaksiyonları, psikomotor hiperaktivite/ ajitasyon
(/kan http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR
Seyrek: Duygusal kararsızlık, depresyon
(çok ender durumlarda intihar fikri/düşüncesi ya da intihar girişimi gibi potansiyel olarak kendine zarar verme ile sonuçlanabilecek),
halüsinasyonlar
Çok seyrek: Kişinin gerçeklerden uzaklaşması, psikotik reaksiyonlar
(intihar fikri/düşüncesi ya da intihar girişimi gibi potansiyel olarak kendine zarar verme ile sonuçlanabilecek)Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın olmayan: Parestezi/Disestezi, tat bozuklukları (çok nadir vakalarda tat alma hissinin kaybı da dahil), konfüzyon ve oryantasyon bozukluğu, uyku bozuklukları, titreme, vertigo,uyku hali
Seyrek: Hipoestezi, koku bozuklukları (koku alma hissinin kaybı da dahil), anormal rüyalar, koordinasyon bozukluğu (özellikle baş dönmesi veya vertigodan kaynaklanan yürüyüşbozuklukları dahil;
çok nadir bazı vakalarda yaralanmaya neden olabilecek düşmelere yolaçabilir-özellikle yaşlılarda),Göz hastalıkları
Yaygın olmayan: Görsel bozukluklar (özellikle MSS reaksiyonları esnasında), diplopi, bulanık görme
Çok seyrek: Geçici görme kaybı (özellikle MSS reaksiyonları esnasında)
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Seyrek: Kulak çınlaması, sağırlık da dahil olmak üzere duyma bozuklukları (genellikle geri dönüşlüdür)
Kardiyak hastalıklar
Yaygın: Hipokalemili hastalarda QT uzaması
Yaygın olmayan: QT uzaması, palpitasyon, taşikardi, atriyal fibrilasyon, anjina pektoris Seyrek: Ventriküler taşiaritmiler, senkop
Çok seyrek: Spesifik olmayan aritmiler,
Torsade de Pointes*, Kardiyak arrest* (*özellikle klinik olarak anlamlı bradikardi veya akut miyokard iskemisi gibi altta yatan ciddi proaritmikdurumları olan hastalarda)Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Vazodilatasyon Seyrek: Hipertansiyon, hipotansiyon
Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Dispne (astımla ilgili durumlar dahil)
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma, gastrointestinal ve abdominal ağrılar, diyare
Yaygın olmayan: İştah ve yemek yemenin azalması, konstipasyon, dispepsi, gaz şişkinliği, gastroenterit (erozif gastroenterit hariç), amilaz artışı
Seyrek: Disfaji, stomatit, antibiyotik ilişkili kolit (çok nadir vakalarda hayatı tehdit eden komplikasyonlar eşliğinde)
Hepatobiliyer hastalıklar
Yaygın: Transaminazlarda artış
Yaygın olmayan: Hepatik fonksiyon bozukluğu (LDH artışı dahil), bilirubin artışı, gamma-glutamil-transferaz artışı, kanda alkali fosfataz artışı Seyrek: Sarılık, hepatit (ağırlıklı olarak kolestatik)
Çok seyrek:
Hayati tehlike arz eden karaciğer yetmezliğine sebep olabilecek fulminan hepatit (ölümcül vakalar dahil)Deri ve derialtı dokusu hastalıkları
Çok seyrek:
Stevens-Johnson-Sendromu veya toksik epidermal nekroliz (hayati tehlikeye sebep olabilecek) gibi büllöz deri reaksiyonlarıKas-iskelet bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Artralji, miyalji
Seyrek: Tendinit, kas tonusunda artış ve kramp, kas güçsüzlüğü
Çok seyrek: Tendon rüptürü
,(kas, tendon veya eklem semptomlarından kaynaklanan),Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: Dehidrasyon
(diyare ya da sıvı alımında azalma sonucunda)
Seyrek: Böbrek bozukluğu, böbrek yetmezliği (özellikle önceden böbrek bozukluğu olan yaşlılarda dehidrasyon sonucunda)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Enjeksiyon ve infüzyon yeri reaksiyonları
Yaygın olmayan: Hasta hissetme, spesifik olmayan ağrı, terleme, infüzyon yerinde (trombo-) flebit
Seyrek: Ödem
Aşağıdaki istenmeyen etkiler iv/oral ardışık tedavi gören hastaların alt grubunda daha sık görülmektedir:
Yaygın: Gama-glutamil transferaz artışı
Yaygın olmayan: Ventriküler taşiaritmiler, hipotansiyon, ödem, antibiyotik ilişkili kolit (çok nadir vakalarda hayatı tehdit eden komplikasyonlar eşliğinde), çeşitli klinik görünümlerdenöbetler (grand mal konvülsiyonlar da dahil), halüsinasyonlar, böbrek bozukluğu ve böbrekyetmezliği (özellikle önceden böbrek bozukluğu olan yaşlılarda dehidrasyon sonucunda).
Diğer florokinolonlar ile tedaviyi takiben çok seyrek olarak görülebilen, moksifloksasin ile tedavi sırasında da meydana gelme olasılığı olan aşağıdaki yan etkiler rapor edilmiştir: geçicigörme kaybı, hipernatremi, hiperkalsemi, hemoliz, rabdomiyoliz, ışığa duyarlılıkreaksiyonları.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Doz aşımına ilişkin yalnızca sınırlı veri mevcuttur. Sağlıklı gönüllülere, herhangi bir anlamlı istenmeyen etki görülmeksizin, 10 gün süreyle 1200 mg'a varan tek dozlar ve 600 mg'lıktekrarlı moksifloksasin dozları uygulanmıştır. Doz aşımı durumunda, EKG ölçümleriylebirlikte, hastanın klinik durumunun gerektirdiği uygun destekleyici tedavinin uygulanmasıönerilmektedir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Kinolon antibakteriyeller, florokinolonlar ATC kodu: J01MA14
Etki mekanizması
Moksifloksasin, geniş spektrumlu ve bakterisid aktiviteye sahip, 8-metoksi-fluorokinolon türevi bir antibiyotiktir. Moksifloksasin, geniş bir aralıkta yer alan gram-pozitif ve gram- negatiforganizmalar, anaeroblar, aside dirençli bakteriler ve
Chlamydia spp, Mycoplasma spp.Legionella spp.in-vitro
aktiviteye sahiptir.
Bakterisid etkisi topoizomeraz II ve IV'ün aktivitesini inhibe etmesi sonucu görülür. Topoizomerazlar, DNA topolojisini kontrol eden ve DNA replikasyonu, onarımı vetranskripsiyonuna yardım eden çok önemli enzimlerdir.
Moksifloksasin, konsantrasyona bağlı bakterisid etkinlik göstermektedir. Minimum bakterisid konsantrasyonlar genellikle minimum inhibe edici konsantrasyonlar ile benzerdir.
Moksifloksasin P-laktam ve makrolide dirençli bakterilere karşı etkilidir. Hayvan enfeksiyon modellerinde gerçekleştirilen araştırmalar, yüksek
in-vivo
aktivitesini kanıtlamıştır.
Direnç
Penisilinler, sefalosporinler, aminoglikozidler, makrolidler ve tetrasiklinleri inaktive eden direnç mekanizmaları moksifloksasinin antibakteriyel aktivitesini etkilememektedir.Moksifloksasin ile bu ajanlar arasında çapraz direnç yoktur. Plazmid kaynaklı direnç bugünedeğin gözlenmemiştir.
C-8'deki metoksi grubu C-8'deki hidrojen grubuna kıyasla, gram (+) bakterilerdeki dirençli mutantlara karşı aktivite artışına ve bu mikroorganizmaların daha düşük oranda selekteedilmesine katkıda bulunmaktadır. C-7'ye bağlı olan büyük bisikloamin sübstitüentinin varlığı,florokinolon direncinin bir mekanizması olan aktif dışarı akışı önler.
h-vitro
araştırmalar, moksifloksasine karşı direncin çok aşamalı mutasyonlarla, yavaşça geliştiğini göstermiştir. Genel direnç sıklığının çok düşük olduğu (10
-7 - 10
-10) ortayakonulmuştur. OrganizmalarınmoksifloksasinMIK konsantrasyonları altındaki bir
konsantrasyona maruz bırakılmaları, moksifloksasinin MIK değerlerinde yalnızca küçük bir artış göstermiştir.
Kinolonlar arasında çapraz direnç gözlenmiştir. Ancak, diğer kinolonlara dirençli olan bazı gram-pozitif ve anaerobik organizmalar moksifloksasine duyarlıdır.
İnsanlarda barsak florası üzerindeki etki
Gönüllüler üzerinde yapılan iki araştırmada, oral moksifloksasin doz uygulamasından sonra barsak florasında aşağıdaki değişiklikler görülmüştür:
E. coli, Bacillus spp., Bacteroidesvulgatus, EnterococciKlebsiellaBifidobacterium,EubacteriumPeptostreptococcusClostridium difficile
toksini saptanmamıştır.
ln-vitroDuyarlılık Verileri
|
Duyarlı |
Orta düzeyde |
Dirençli |
Gram-pozitif bakteriler |
|
|
Gardnerella vaginalis
|
|
|
Streptococcus pneumoniae*; birçok ilaca dirençlistreptococcus pnömoniaesuşları dahilpenisilin ve makrolide dirençli suşlar veaşağıdaki antibiyotiklerden iki veya dahafazlasına dirençli olan suşlar dahil: penisilin(MIK >2 pg/ml), 2. kuşak sefalosporinler (ör.,sefuroksim),
makrolidler, tetrasiklinler ve trimetoprim/sülfometoksazol |
|
|
Streptococcus pyogenes (grup A)* |
|
|
Streptococcus milleri grup (S.anginosus*,S.constellatus*,ve S.intermedius*) |
|
|
Streptococcus viridansgrup(S. viridans,S.mutans,S.mitis,S.sanguinis,S.salivarius,S.thermophilus,
S.constellatus)
|
|
|
Streptococcus agalactiae
|
|
|
Streptococcus dysgalactiae
|
|
|
Staphylococcus aureus(metisiline duyarlı suşlar)* |
|
Staphylococcus aureus(metisilin/ ofloksasinedirençli suşlar)+ |
Metisiline duyarlı koagülaz negatif stafilokok suşlar(Staphylococcus S. cohnii,
S. epidermidis, S. haemolyticus, S. hominis,
S. saprophyticus, S. simulans)
|
|
Metisiline duyarlı koagülaz negatif stafilokok suşlar(S.
cohnii, S. epidermidis, S. haemolyticus, S. hominis, S.saprophyticus, S. simulans)
|
|
Enterococcus feacalis*(sadecevankomisin,gentamisineduyarlı suşlar) |
|
|
Enterococcus
avium*
|
|
|
Enterococcus faecium* |
|
|
*/** Onaylanmış klinik endikasyonlarda duyarlı suşlar üzerinde klinik etkinliği gösterilmiştir. |
+ Moksifloksasin metisiline dirençliS. aureus(MRSA) enfeksiyonlarının tedavisinde önerilmez. MRSA'nın etken olduğu veya etken olmasından şüphelenildiği enfeksiyonlarda tedaviye uygun birantibiyotikle başlanmalıdır.
Duyarlı |
Orta düzeyde |
Dirençli |
Gram-negatif bakteriler |
|
|
Haemophilus influenzae (Plaktamaz negatif ve pozitifsuşlar dahil)* |
|
|
Haemophilus parainfluenzae* |
|
|
Moraxella catarrhalis (Plaktamaz negatif ve pozitifsuşlar dahil)* |
|
|
Bordetella pertussis
|
|
|
Legionella pneumophilia
|
Escherichia coli*
|
|
Acinetobacter baumanii
|
Klebsiella pneumoniae* |
|
|
Klebsiella oxytoca
|
|
|
Citrobacter freundii* |
|
|
Enterabactertürleri(E. aerogenes, E.intermedius,
E. sakazaki)
|
|
|
Enterabacter cloacae*
|
|
|
Pantoea agglomerans
|
|
|
|
Pseudomonas aeruginosa
|
|
Pseudomonas fluorescens
|
|
|
Burkholderia cepacia
|
|
|
Stenotrophomonas
maltophilia
|
|
|
Proteus mirabilis* |
|
Proteus vulgaris
|
|
|
|
Morganella morganii
|
|
|
Neisseria gonorrhoea**
|
|
|
Providencia türleri (P. rettgeri, P. stuartii)
|
|
*/** Onaylanmış klinik endikasyonlarda duyarlı suşlar üzerinde klinik etkinliği gösterilmiştir.
Duyarlı |
Orta düzeyde |
Dirençli |
Anaeroblar |
|
|
|
Bacteroides sp (B. fragilis*,
B. distasoni*,
B. thetaiotaomicron*, B.ovatus*, B. uniformis*,B. vulgaris*)
|
|
Fusobacterium spp
|
|
|
|
Peptostreptococcus spp.*
|
|
Porphyromonas spp
|
|
|
Prevotella spp
|
|
|
Propionibacterium spp.
|
|
|
|
Clostridiumtürleri
|
|
|
*/** Onaylanmış klinik endikasyonlarda duyarlı suşlar üzerinde klinik etkin gösterilmiştir.
|
Duyarlı |
Orta düzeyde |
Dirençli |
Atipik organizmalar |
|
|
Chlamydia pneumoniae*
|
|
|
Chlamydia trachomatis**
|
|
|
Mycoplasma pneumoniae*
|
|
|
Mycoplasma hominis
|
|
|
Mycoplasma genitalum
|
|
|
Legionella pneumophila*
|
|
|
Coxiella burnettii
|
|
|
*/** Onaylanmış klinik endikasyonlarda duyarlı suşlar üzerinde klinik etkinliği gösterilmiştir.
Edinilmiş direncin sıklığı belirli bazı türler için coğrafi olarak ve zamanla değişebilmektedir. Özellikle ağır enfeksiyonları tedavi ederken, organizmaların dirençleri hakkında yerel bilgigereklidir. Yukarıdaki bilgiler, bir organizmanın moksifloksasine duyarlı olma olasılığına ilişkinbir kılavuz olarak verilmektedir. Tek doz 400 mg Moksifloksasinin intravenöz ve oraluygulamalarında, farmakokinetik ve farmakodinamik temsil parametrelerinin karşılaştırması:
Hastane tedavisi gerektiren hastalarda EAA/MIK90 parametrelerinin 125'den daha büyük ve Cmax/MIK90 = 8-10 olması, klinik iyileşmenin öngörücüsüdür. Ayaktan tedavi olanhastalarda, bu yedek parametreler genellikle daha küçüktür, örn. EAA /MIK90 > 30-40.
Aşağıdaki tablo, 400 mg moksifloksasinin intravenöz ve oral uygulaması için tek doz
Siayfaı1Sş/ı26oküman http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR
verilerinden hesaplanan ilgili farmakokinetik/farmakodinamik yedek parametreleri göstermektedir:
Uygulama yolu |
İntravenöz |
Oral |
Parametre(medyan)
|
EAA [saat]
|
Cmax/MIK90a;
|
EAA [saat]
|
Cmax/MIK90
|
MIK90 0.125 mg/L
|
313
|
32.5
|
279
|
23.6
|
MIK90 0.25 mg/L
|
156
|
16.2
|
140
|
11.8
|
MIK90 0.5 mg/L
|
78
|
8.1
|
70
|
5.9
|
|
a)1 saatlik enfüzyon
|
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
400 mg tek dozun intravenöz olarak bir saatlik infüzyonundan sonra, plazmada oral uygulamaya göre yaklaşık %26 ortalama artışa tekabül eden, 4.1 mg/l'lik pikkonsantrasyonlarına ulaşılır. Yaklaşık 39 mg*saat/l olan EAA (Eğri altındaki alan"AUC") değerine göre, ilaca maruz kalma, yaklaşık %91 oranındaki mutlakbiyoyararlanıma uygun olarak, oral uygulamadan (35 mg*saat/l) sonraki ilaca maruzkalma ile karşılaştırıldığında çok az yüksektir.
Tekrarlı intravenöz doz uygulamasını (bir saatlik infüzyon) takiben, kararlı durumda tepe ve vadi plazma konsantrasyonları (günde bir defa 400 mg) sırasıyla 4.1 - 5.9 ve 0.43 -0.84 mg/l arasındadır. Kararlı durumda, doz uygulama aralığında ilaca maruz kalma, ilkdozdan sonraki değerden yaklaşık %30 daha fazladır. Bir saatlik infüzyonun sonunda,hastalarda, 4.4 mg/l düzeyinde ortalama kararlı durum konsantrasyonları gözlenmiştir.
Bu belge]
Sftyfaı19ş/ı26
oküman
http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR
Dağılım:
Moksifloksasin ekstravasküler alanlara son derece hızlı bir dağılım göstermektedir. EAA (EAAnorm = 6 kg*saat/l) ile ifade edilen ilaca maruz kalma düzeyi yüksektir; sabitdurumda dağılım hacmi (Vss) yaklaşık 2 l/kg'a varır. Tükürükte, plazmadakinden dahayüksek pik konsantrasyonlara ulaşılabilir.
ln-vitroex-vivo
deneylerde, 0.02 - 2 mg/laralığındaki proteine bağlanma oranı, ilacın konsantrasyonundan bağımsız olarakyaklaşık %45'tir. Moksifloksasin esas olarak serum albüminine bağlanmaktadır. Budeğerin düşük olmasından dolayı, yüksek serbest pik konsantrasyonları >10xMIKgörülür.
Moksifloksasin akciğerde (epitel sıvısı, alveolar makrofajlar, biyotik doku), sinüslerde (maksiller ve etmoid sinüs, nazal polip) ve enflamasyonlu lezyonlarda (blister sıvısı)yüksek konsantrasyonlara ulaşır; buralarda plazma konsantrasyonlarını aşankonsantrasyonlar oluşur. İnterstisyel vücut sıvılarında (tükrük, intramüsküler, subkutan)yüksek serbest ilaç konsantrasyonları görülür. Ayrıca, abdominal doku ve sıvılarda vekadın genital kanalında da yüksek ilaç konsantrasyonları tespit edilmiştir.
400 mg tek dozun intravenöz uygulamasını takiben insan dokularında bulunan pik konsantrasyonları (geometrik ortalama):
|
Doku
|
Konsantrasyon
|
Plazma oranı
|
Plazma
|
4.1
|
mg/L
|
--
|
Tükrük
|
5.0
|
mg/L
|
0.82-1.37
|
Kabarcık sıvısı
|
1.751
|
mg/L
|
1.711
|
İnterstisyel sıvı
|
1.02
|
mg/L
|
0.8-2.52,3
|
Abdominal doku4
|
7.03
|
mg/kg
|
1.56
|
Abdominal eksüda5
|
3.32
|
mg/L
|
1.45
|
Apse sıvısı6
|
1.94
|
mg/L
|
0.74
|
Kadın genital kanalı4
|
10.2
|
mg/kg
|
1.72
|
Plazma
|
4.1
|
mg/L
|
--
|
Tükrük
|
5.0
|
mg/L
|
0.82-1.37
|
|
Tek doz 400 mg moksifloksasinin her iki uygulama şeklinden sonra, çeşitli hedef dokulardaki pik konsantrasyonları ve bölge plazma konsantrasyon oranlarıkarşılaştırılabilir sonuçlar vermiştir.
Biyotransformasyon:
Moksifloksasin Faz II biyotransformasyona uğrar ve değişmemiş ilaç ve bir sulfo-bileşiği (M1) ve bir glukuronid (M2) formunda böbrek ve safra/feçes yollarıyla atılır. M1 ve M2insanlarda ilgili tek metabolitler olup, her ikisi de mikrobiyolojik olarak inaktiftir.
Ne
in-vitro,
ne de faz I klinik çalışmalarında, sitokrom P-450 enzimlerini kapsayan faz I biyotransformasyona uğrayan diğer ilaçlarla herhangi bir metabolik farmakokinetiketkileşim gözlenmemiştir.
Uygulama yolundan bağımsız olarak, M1 ve M2 metabolitlerinin plazma konsantrasyonları ana ilaçtan daha düşüktür. Preklinik çalışmalarda her iki metabolit de ele alınmış,böylelikle güvenlilik ve tolerabiliteye yönelik potansiyel etkileşimler ekarte edilmiştir.
Eliminasyon:
Moksifloksasinin eliminasyonu, yaklaşık 12 saatlik bir ortalama terminal yarılanma ömrü ile plazmadan gerçekleşmektedir. 400 mg'lık tek dozu takiben ortalama görünür toplamvücut klerensi 179 - 246 ml/dakika arasında değişmektedir. Renal klerens yaklaşık 24 - 53ml/dakika olup, ilacın böbreklerden kısmi tübüler reabsorpsiyonunu düşündürmektedir.Ranitidin ve probenesid ile birlikte uygulama ilacın renal klerensini değiştirmemiştir.
Ana bileşiğin kütle dengesi ve moksifloksasinin faz II metabolitleri, uygulama yolundan bağımsız olarak, oksidatif metabolizma verileri bulunmaksızın, yaklaşık %96-98'likreabsorpsiyon göstermektedir. Eliminasyon yollarına göre (renal, renal olmayan,metabolik, metabolik olmayan gibi) kütle dengesinin detaylı incelenmesi ve uygulamayolu aşağıdaki tabloda verilmiştir:
400 mg'lık tek dozun reabsorpsiyonu (aritmetik ortalama ± standart sapma (SD))
|
Moksifloksasi
n
|
Sulfo-bileşiği
(M1)
|
Glukuronid
(M2)
|
E
|
İdrar p.o.
|
19.4 ± 1.2
|
2.5 ± 0.6
|
13.6 ± 2.8
|
35.4 ± 1.8
|
Dışkı p.o
|
25.4 ± 3.1
|
35.5 ± 3.2
|
-
|
60.9 ± 5.1
|
E p.o. (n=6)
|
44.8 ± 3.3
|
37.9 ± 3.6
|
13.6 ± 2.8
|
96.3 ± 4.3
|
İdrar i.v.
|
21.9 ± 3.6
|
2.5 ± 0.9
|
13.8 ± 2.0
|
38.1 ± 2.1
|
Dışkı i.v
|
25.9 ± 4.3
|
34.4 ± 5.6
|
-
|
60.2 ± 9.2
|
E i.v. (n=5)
|
47.8 ± 7.2
|
36.8 ± 5.9
|
13.8 ± 2.0
|
98.4 ± 10.5
|
k iıSayfaı^l/ü26üman http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum
:
50-1200 mg arasında tek dozdan sonra ve 10 gün süreyle günlük 600 mg'a kadar dozlarda farmakokinetik doğrusaldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Etnik gruplar arasında farklılıklar:
Beyaz, Japon, Siyah ve diğer etnik gruplarda olası etnik farklılıklar incelenmiştir. Farmakokinetik açıdan klinik olarak anlamlı herhangi bir etnik farklılık saptanamamıştır.
Cinsiyet:
Moksifloksasinin farmakokinetiğinde (EAA ve Cmaks) erkek ve kadın denekler arasında
%
33 farklılık vardır. İlacın absorpsiyonu cinsiyetten etkilenmemiştir. EAA and Cmaks'daki bufarklılıklar, cinsiyete değil vücut ağırlığındaki farka bağlanmıştır. Bunlar klinik açıdananlamlı bulunmamıştır.
Karaciğer yetmezliği olan hastalar:
Şimdiye kadar gerçekleştirilmiş olan farmakokinetik çalışmaların temelinde, karaciğer bozukluğu (Child Pugh A, B) olan hastalarda, sağlıklı hastalar ile karşılaştırıldığındaherhangi bir farklılık olup olmadığını saptamak mümkün değildir. Karaciğer fonksiyonbozukluğu, plazmada maruz kalınan daha yükseksulfo-bileşiği(M1) ile
ilişkilendirilirken, maruz kalınan ana ilaç sağlıklı gönüllüler ile karşılaştırılabilirdir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda moksifloksasinin klinik kullanımdeneyimi yetersizdir.
Böbrek yetmezliği olan hastalar:
Moksifloksasin farmakokinetiği böbrek bozukluğu (kreatinin klerensi < 30
ml/dakika/1.73m2 dahil) ile ve hemodiyaliz ve sürekli ayakta periton diyalizi gibi kronik diyaliz hastalarında anlamlı olarak değişmemektedir.
Yaşlılar:
Moksifloksasinin farmakokinetiği yaştan etkilenmemektedir.
Çocuklar ve adolasanlar hastalar:
Moksifloksasin farmakokinetiği pediyatrik hastalarda araştırılmamıştır.
tSâyfkn23}l/r26oküman http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Diğer kinolonlarda olduğu gibi, moksifloksasin için de başlıca toksikolojik hedef organlar hematopoetik sistem (köpek ve maymunlarda kemik iliğinin hiposelülaritesi), merkezisinir sistemi (maymunlarda konvülsiyonlar) ve karaciğer (sıçan, köpek ve maymunlardayüksek karaciğer enzimleri, tek hücre nekrozu) olmuştur. Bu değişiklikler sıklıkla,yalnızca yüksek moksifloksasin dozlarından sonra ya da uzun süren tedaviden sonragörülmüştür.
Köpeklerde yapılan bir lokal tolerabilite çalışmasında, moksifloksasin intravenöz olarak uygulandığında lokal intolerabilite işaretleri görülmemiştir. İntraarteriyel enjeksiyondansonra, periarteriyel yumuşak dokuyu kapsayan inflamatuvar değişiklikler gözlenmiştir, kibu da moksifloksasinin intraarteriyel olarak uygulanmasından kaçınılması gerektiğinidüşündürmektedir.
Karsinojenite, Mutajenite
Her ne kadar moksifloksasinin karsinojenik potansiyelini belirlemeye yönelik konvansiyonel uzun süreli araştırmalar yapılmamışsa da, ilaç bir dizi
in-vitroin-vivoin-vivoin-vivoin-vivo
durumu yansıttığı sonucunavarılmıştır. Sıçanlarda yapılan bir başlatma/ilerletme testinde herhangi bir karsinojenitekanıtı bulunmamıştır.
Fototoksisite
Moksifloksasin son derece fotostabil olup, çok düşük bir fotogenotoksisite potansiyeline sahiptir. İn-vitro ve hayvan modellerinde moksifloksasinin, fototoksisite vefotogenotoksisite indükleme yönüyle, tüm diğer kinolonlardan daha düşük potensgösterdiği düşünülmektedir. Bazı kinolonların ultraviyole ışığa maruz bırakılmış farelereeş zamanlı olarak uygulandıklarında UV-A kaynaklı fotokarsinojenite etkisini arttırdığıgösterilmiştir. Moksifloksasin ile herhangi bir fotokarsinojenite araştırması yapılmamıştır.Fototoksik potansiyelin bulunmaması, gönüllülerde yapılan bir Faz I araştırmadadoğrulanmıştır.
EKG
Yüksek konsantrasyonlarda, moksifloksasin kalbin gecikmiş rektifiye edici potasyum akımını inhibe eder ve dolayısıyla QT aralığının uzamasına yol açabilir. Köpeklerde >16mg/l plazma konsantrasyonlarına yol açan >90 mg/kg'lık oral dozlar kullanılarak yapılantoksikoloji araştırmalarında QT uzamaları saptanmış ancak aritmi saptanmamıştır. Ancakinsan dozunun 50 kat üzerinde (>300 mg/kg) olan ve >200 mg/l'lik konsantrasyonlarına(intravenöz uygulamadan sonra terapötik düzeyin 30 katından fazla) yol açan çok yüksekkümülatif intravenöz uygulamadan sonra geri dönüşümlü, ölümcül olmayan ventrikülaritmileri görülmüştür.
Okülotoksisite
Sıçanlarda ve maymunlarda yapılan toksisite çalışmalarında (6 aya kadar tekrarlı dozlar ile) okülotoksik riske ilişkin herhangi bir belirti görülmemiştir. Köpeklerde, > 20 mg/lplazma konsantrasyonları oluşturan yüksek dozlarda (> 60 mg/kg) elektroretinogramdadeğişiklikler ve izole vakalarda retina atrofisi görülmüştür.
Artrotoksisite
Kinolonların immatür hayvanlarda majör diartoidal eklemlerin kıkırdağında lezy onlara neden olduğu bilinmektedir. Moksifloksasinin juvenil köpeklerde eklem toksisitesineneden olan en düşük dozu, mg/kg bazında, önerilen maksimum terapötik dozun dört katı(400 mg/50 kg kişi) ve plazma konsantrasyonları önerilen terapötik dozdakinden iki ila üçkat daha yüksek bulunmuştur.
Üreme toksisitesi
Sıçan, tavşan ve maymunlarda yapılan üreme araştırmaları, moksifloksasinin plasentadan geçtiğini göstermektedir. Sıçanlarda (oral ve i.v.) ve maymunlarda (oral) gerçekleştirilenaraştırmalar, moksifloksasin uygulamasından sonra teratojenite ya da fertilite bozukluğunailişkin herhangi bir bulgu ortaya koymamıştır. 20 mg/kg intravenöz doz ile tedavi edilentavşanlarda iskelet malformasyonu gözlenmiştir. Bu çalışmanın sonuçları kinolonlarıniskelet gelişimi üzerindeki etkileri ile tutarlıdır (Bkz. Bölüm 4.6). Maymun ve tavşanlarda,insan terapötik konsantrasyonlarında, düşük insidansında bir artış saptanmıştır. Sıçanlarda,insan terapötik doz aralığındaki plazma konsantrasyonları ile mg/kg bazında önerilenmaksimum dozun 63 katı olan dozlarda fetüs ağırlığında azalma, prenatal kayıpta artış,gebelik süresinde hafif bir artış ve bazı erkek ve dişi yavruların spontan aktivitesinde artışgözlenmiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
- Sodyum klorür
- Hidroklorik asit
- Sodyum hidroksit
- Enjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler
Aşağıdaki infüzyon çözeltilerinin EMESMOX ile geçimsiz olduğu gösterilmiştir:
%%6.3. Raf Ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altında oda sıcaklığında saklayınız.
Serin saklama derecelerinde (15°C'nin altında), oda sıcaklığında tekrar çözünen çökelme görülebilir. Bu nedenle, EMESMOX'un buzdolabında saklanması tavsiye edilmez.
Sayfa 25 /ı26. Doküman http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
EMESMOX 400mg/250ml IV İnfüzyon için çözelti, 250 ml'lik PP (Polipropilen) torba, polipropilen port ve polipropilen kır-aç (break-off) cinsi kapak ve üç katlı malzemedenyapılmış (PET/Alu/PE) Alüminyum esaslı overpouch ile ambalajlanmıştır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller, “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imhaedilmelidir. Eğer gözle görülebilen herhangi bir partikül içeriyorsa veya bulanıksa, ürünkullanılmamalıdır.
7. RUHSAT SAHİBİ
MS Pharma İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Ulaş OSB Mah. D100 Cad. No:28/1,
Ergene 2 OSB Ergene / Tekirdağ Tel: (0282) 655 55 05Faks: (0282) 655 55 32
8. RUHSAT NUMARASI
2018/351
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 13.07.2018 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
Sayfa 26ı/ı26-, Doküman http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lZmxXM0FyM0FyYnUyYnUyaklUQ3NR
iği
1
Uygulamadan 10 saat sonra,
2
Bağlanmamış konsantrasyon
3
Dozdan sonra 3 saatten 36 saate kadar
4
İnfüzyonun sonunda
5
Uygulamadan 2 saat sonra
6
Uygulamadan 3 saat sonra