Kalp Damar Sistemi » Lipid Metabolizması İlaçları » Yağ Metabolizması İlaçları » Fibratlar » Fenofibrat
KISA ÜRÜN BİLGİLERİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
LIPANTHYL® 267 M Kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ Etkin madde:
Fenofibrat 267 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz 134.90 mg
Jelatin kapsül gövdesi:
Titanyum dioksit (E 171) %1,33
Sarı demir oksit (E 172) %0.10
Jelatin y.m.
100.00
Jelatin kapsül kapağı:
Titanyum dioksit (E 171) %1.00
Sarı demir oksit (E 172) %0.10
Kırmızı demir oksit (E172) %0.13
Jelatin y.m. 100.00
3. FARMASÖTİK FORMU
Sert jelatin kapsül
Fildişi ve portakal renkli kapsül
4. KLİNİK ÖZELLİKLERİ
4.1. Terapötik Endikasyonları
Sadece erişkinlerde kullanılır.
Diyet veya ilaç dışı diğer terapötik önlemlere (örneğin kilo verme veya artmış fiziksel aktivite) cevap vermeyen hastalarda, özellikle risk faktörleri ile ilişkili bulguların varlığında; tek başına hiperkolesterolemi ve hipertrigliseridemi, veya, kombine (tip IIa, tip IIb, tip IV dislipidemiler yanında, klinik çalışmalarda az sayıda hasta tedavi edilmiş olmakla birlikte, tip III ve tip V) dislipidemilerin tedavisi.
Esas hastalığın etkin bir şekilde tedavisine rağmen devam eden sekonder hiperlipoproteinemilerin (örneğin diabetes mellitus'ta dislipidemi) tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinler: Önerilen başlangıç dozu, günde bir defa, 200 mg mikronize fenofibrat içeren bir kapsüldür. Şiddetli dislipidemi hastalarında daha yüksek doz, günde bir defa, 267 mg fenofibrat içeren bir LIPANTHYL® 267 M Kapsül kullanılması önerilir. LIPANTHYL® 267 M Kapsül boş mideden daha az emildiği için yiyeceklerle birlikte alınmalıdır.
Serum lipid düzeyleri tayin edilerek tedaviye cevap izlenmeli ve doz ayarlanmalıdır.
Tedaviden önce başlatılmış olan diyet önlemlerine devam edilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek yetmezliği:
LIPANTHYL® 267 M Kapsül kural olarak şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmaz. Böbrek bozukluğu olan hastalarda dozun kreatinin klirensine göre azaltılması gerekebilir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer hastalığı olan hastalarda kullanımına ilişkin çalışma yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Bu ilaç çocuklarda kullanılmamalıdır.
Geriatrik popülasyon:
Böbrek yetmezliği olmayan yaşlı hastalar için alışılmış erişkin dozu önerilir.
4.3. Kontrendikasyonlar
• Karaciğer yetmezliği (biliyer siroz dahil),
• Böbrek yetmezliği
• Çocuklarda kullanımı
• Fenofibrata veya ilacın bileşiminde bulunan herhangi bir maddeye aşırı duyarlık
• Fibratlar veya ketoprofen ile tedavi sırasında fototoksik reaksiyon veya bilinen ışık alerjisi
• Şiddetli hipertrigliseridemiye bağlı pankreatit dışındaki kronik veya akut pankreatit
• Safra kesesi hastalığı
• Gebelik ve laktasyon (4.6.'ya bakınız).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Karaciğer fonksiyonu:
Diğer lipid düşürücü ilaçlarla olduğu gibi, fenofibrat ile tedavi edilen bazı hastalarda, transaminaz düzeylerinde yükselmeler bildirilmiştir. Vakaların çoğunda, bu yükselmeler geçici, küçük ve belirtisizdir. Tedavinin ilk 12 ayı süresince 3 ayda bir transaminaz düzeylerinin izlenmesi tavsiye edilir. Transaminaz düzeylerinde artma görülen hastalara dikkat edilmeli ve aspartat amino-transferaz (ASAT) ve alanin amino-transferaz (ALAT) düzeyleri normal değerlerin üst sınırının 3 katından fazlasına veya 100 lU'ya yükselirse ilaç kesilmelidir.
Pankreatit:
Fenofıbrat alan hastalarda pankreatit rapor edilmiştir. Bu durum, şiddetli hipertrigliseridemisi olan hastalarda, doğrudan bir ilaç etkisi olarak, etkinlik yetersizliğinin veya safra yolu taşından kaynaklanan sekonder bir olayı veya genel safra kanalının tıkanmasıyla çamur oluşumunun belirtisi olabilir.
Kas:
Fibratlar ve diğer lipid düşürücü ilaçlar verildiğinde, çok ender rabdomiyoliz vakaları dahil olmak üzere, kas toksisitesi bildirilmiştir. Hipoalbüminemi ve önceden görülen böbrek yetmezliği durumlarında bu hastalığın görülme sıklığı artar. Yaygın (diffuz) kas ağrısı, miyozit, kas krampları ve güçsüzlüğü ve/veya CPK (kreatin foskofinaz)da belirgin artış (normal değerin 5 katından fazla) olan hastalarda kas toksisitesinden kuşkulanılmalıdır. Böyle durumlarda fenofibrat ile tedaviye son verilmelidir.
70 yaş üzerindeki hastalar, kişinin kendinde veya ailesinde kalıtsal kas hastalığı hikayesi, böbrek bozukluğu olan hastalar, hipotiroidizm ve yüksek alkol alımı dahil miyopati ve/veya rabdomiyolize yatkınlık faktörlerine sahip hastalar rabdomiyoliz gelişmesi açısından artmış bir risk altında olabilirler. Bu hastalarda, fenofibrat tedavisinin yararları ve riskleri dikkatle değerlendirilmelidir.
İlacın bir diğer fibrat veya HMG CoA-redüktaz inhibitörü ile birlikte kullanılması durumunda, özellikle, önceden kas hastalığının varlığında, kas toksisitesi riski daha da artabilir. Bunun sonucu olarak, fenofibrat bir statinle birlikte, ancak kas hastalığı hikayesi olmayan, kardiyovasküler riski yüksek, şiddetli kombine hiperlipidemi hastaları için düşünülmelidir. Bu kombinasyon dikkatle kullanılmalı ve hastalar kas toksisitesi yönünden yakından izlenmelidir.
Estrojen veya estrojen içeren kontraseptif kullanan hiperlipidemik hastalarda hiperlipideminin primer veya sekonder (oral estrojenlerin neden olabileceği lipid değerlerinde yükselme) olduğu belirlenmelidir.
Bu ilaç laktoz içermektedir. Bu nedenle galaktozemi, glikoz-galaktoz malabsorpsiyon hastalığı gibi kalıtsal problemleri veya laktaz eksikliği olan hastalar bu ilacı kullanmamalıdırlar.
Renal fonksiyon:
Böbrek fonksiyon bozukluğunda kreatinin klirens hızına bağlı olarak fenofibrat dozunun azaltılması gerekebilir. Böbrek fonksiyonu yetersiz olan yaşlı hastalarda dozun azaltılması dikkate alınmalıdır.
Kreatinin düzeylerinde normal değerlerin üst sınırının %50'sinden fazla bir yükselme olduğu takdirde tedavi kesilmelidir. Tedavinin ilk 3 ayı boyunca kreatinin ölçümlerinin yapılması önerilmektedir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
Oral antikoagülanlar:
Fenofibratın oral antikoagülanlarla birlikte kullanılması önerilmemektedir. Fenofibrat oral antikoagülan etkiyi güçlendirir ve kanama riskini artırabilir. Bu kombinasyonun yine de kullanılması gerekiyorsa, tedavinin başlangıcında oral antikoagülan ilaç dozunun 1/3 oranında azaltılması ve gerekirse INR (International Normalised Ratio) takibine göre kademeli olarak ayarlanması önerilir.
Siklosporin:
Fenofibrat ve siklosporinin birlikte kullanımı sırasında, bazı şiddetli geri dönüşümlü böbrek fonksiyon bozukluğu vakaları bildirilmiştir. Bu nedenle, bu hastalarda böbrek fonksiyonu yakından izlenmeli ve laboratuvar parametrelerinde ciddi değişiklik olması durumunda, fenofibrat ile tedaviye son verilmelidir.
HMG-CoA redüktaz inhibitörleri ve diğer fibratlar:
Fibratlar HMG-CoA redüktaz inhibitörleri veya diğer fibratlarla birlikte kullanıldığı takdirde, ciddi kas toksisitesi riski artar. Bu kombinasyon ile tedavi sırasında dikkatli olunmalı ve hastalar kas toksisitesi belirtileri yönünden yakından izlenmelidir (4.4'e bakınız).
Diğer:
Fenofibratın/fenofibrik asidin diğer ilaçların metabolizmasını in vitro ve in vivo etkileme gücü ayrıntılı olarak çalışılmamıştır. Etkileşmeler öngörülemez ve bu nedenle fenofibratın başka ilaçlarla birlikte kullanılması düşünüldüğünde dikkat edilmesi önerilir.
4.6.Gebelik ve Laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Fenofibratın hamile kadınlarda kullanımı ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Hayvan deneylerinde herhangi bir teratojenik etkisi görülmemiştir. Anne için toksik olan doz aralığında embriyotoksik etkiler görülmüştür (5.3.'e bakınız). İnsanlar için muhtemel riski bilinmemektedir.
Gebelik dönemi
LIPANTHYL®'in gebelik döneminde kullanılması önerilmemektedir.
LIPANTHYL® gebelik döneminde ancak dikkatli bir fayda/risk değerlendirmesinden sonra kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Fenofıbratın ve/veya metabolitlerinin anne sütüne geçişi ile ilgili bilgi mevcut değildir. Bu nedenle LIPANTHYL süt veren annelerde kullanılmamalıdır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Böyle bir etki bildirilmemiştir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers olayların sıklığı aşağıdaki sıralamaya göre belirtilmiştir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (> 1/100, <1/10); yaygın olmayan (> 1/1000, <1/100); seyrek (> 1/10.000 , <1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000) bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Gastrointestinal:
Yaygın: Sindirimle ilgili, orta şiddette mide veya bağırsak bozuklukları (karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve gaz); yaygın olmayan: pankreatit vakaları
Hepato-biliyer bozukluklar:
Yaygın: Serum transaminaz düzeylerinde orta derecede yükselme (4.4.'e bakınız).
Yaygın olmayan: Safra taşları oluşması
Çok seyrek: Hepatit vakaları. Hepatit belirtileri (örneğin, sarılık, kaşıntı) görüldüğünde, doğrulamak için karaciğer parametreleri laboratuvar testleri ile kontrol edilmeli ve gerekirse fenofibrat kesilmelidir (4.4.'e bakınız).
Deri ve derialtı dokularda bozukluklar:
Yaygın olmayan: Döküntü, kaşıntı, ürtiker veya ışığa duyarlık reaksiyonları,
Seyrek: Kellik,
Çok seyrek: Bireysel vakalarda (hiçbir sıkıntı hissedilmeksizin aylarca kullanımdan sonra bile) güneş ışığına veya yapay UV ışığına (güneş lambası) maruz kalan deri bölgelerinde eritem, vezikülasyon veya nodulasyon şeklinde kütanöz fotosensitivite görülebilir.
Kas-iskelet sitemi, bağ dokusu ve kemik bozuklukları:
Seyrek: Yaygın kas ağrısı, miyozit, kas krampları ve güçsüzlük
Çok seyrek: rabdomiyoliz. Bu etkiler genellikle ilacın kesilmesiyle geri dönüşümlüdür. Kardiyovasküler sistem:
Yaygın olmayan: Tromboembolizm (pulmoner embolizm, derin ven trombozu).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Seyrek: Hemoglobin ve lökosit sayısında azalma.
Sinir sistemi bozuklukları:
Seyrek: Başağrısı, güçsüzlük, baş dönmesi, cinsel güçsüzlük
Solunum, göğüs ve mediastinal bozukluklar:
Çok seyrek: İnterstisiyel akciğer rahatsızlığı (pnömopatiler)
Araştırmalar:
Yaygın olmayan: Serum kreatinin ve üre düzeylerinde artış.
4.9. Doz aşımı
Aşırı doz alımı bildirilmemiştir. Spesifik bir antidot bilinmemektedir. Bir aşırı doz alımı kuşkusu olduğunda, semptomatik tedavi uygulanmalı ve gerektiği şekilde, uygun destekleyici önlemler alınmalıdır. Fenofibrat hemodiyaliz ile elimine edilemez.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Kardiyovasküler sistem/Serum lipidlerini düşürücü
ilaçlar/Kolesterol ve trigliserid düşürücüler/Fibratlar ATC KODU: C10 AB 05 Fenofibrat insanlarda bildirilen lipid düzenleyici etkilerini PPA^a (Peroxisome Proliferator Activated Receptor type alpha) adlı enzimin aktivasyonu aracılığı ile gerçekleştiren bir fibrik asit türevidir.
PPARa'nın aktivasyonu aracılığı ile, fenofibrat lipoprotein lipazı aktive etmek ve apoprotein C III üretimini azaltmak suretiyle lipolizi ve trigliseritçe zengin aterojenik partiküllerin plazmadan eliminasyonunu artırır. PPARa'nın aktivasyonu, apoprotein AI ve A II ve HDL-kolesterol sentezinde de bir artışa neden olur.
Fenofibratın lipoproteinler üzerine yukarıda bildirilen etkileri apoprotein B içeren çok düşük ve düşük yoğunluklu fraksiyonlarda (VLDL ve LDL) azalmaya ve apoprotein AI ve AII içeren yüksek yoğunluklu (HDL) lipoprotein fraksiyonlarında artışa neden olur.
Buna ek olarak, VLDL fraksiyonlarının sentez ve katabolizmalarımn modülasyonu yoluyla, fenofibrat LDL'nin klirensini artırarak küçük yoğun LDL'yi azaltır. Küçük yoğun LDL, koroner kalp hastalığı riski yüksek olan hastalarda sıklıkla yükselmiş durumdadır (aterojenik lipoprotein fenotipi).
Yapılan klinik çalışmalarda fenofibrat, total kolesterolü %20-25, trigliseridleri %40-55 oranında azaltmış; HDL kolesterolü % 10-30 artırmıştır.
LDL kolesterol düzeylerinin %20-35 oranında düşürüldüğü hiperkolesterolemik hastalarda, kolesterol üzerine kapsamlı etki, hepsi de aterojenik risk işaretleri olan, total kolesterol/ HDL kolesterol, LDL kolesterol/HDL kolesterol veya Apo B/Apo Al oranlarında düşme ile sonuçlanır.
LDL kolesterol ve trigliseridler üzerine anlamlı etkisi nedeniyle, fenofibrat ile tedavi tip II diyabet hastalan gibi sekonder hiperlipoproteinemi dahil olmak üzere tek başına veya hipertriglserideminin de eşlik ettiği hiperkolesterolemik hastalarda yararlı olmalıdır.
Halen, aterosklerotik komplikasyonların primer veya sekonder önlenmesinde fenofibratın etkinliğini gösteren uzun süreli kontrollü klinik araştırmaların sonuçları mevcut değildir.
Kolesterolün damar dışı birikintileri (tendinöz ve tüberöz ksantom) fenofibrat tedavisi sırasında belirgin bir şekilde azaltılabilir, hatta, tamamen yokedilebilir.
Fenofibrat ile tedavi edilen, fibrinojen düzeyleri yüksek hastalarda, Lp(a) düzeyleri yükselmiş hastalarda olduğu gibi, bu parametrede anlamlı düşüşler görülmüştür. C Reaktif Protein gibi diğer enflamatuvar işaretlerde de fenofibrat tedavisi ile azalma görülür.
Fenofibratın ürik asit düzeylerinde yaklaşık %25 azalmaya neden olan ürikozürik etkisi, Hiperürisemisi olan dislipidemik hastalarda ek bir yarar olarak kabul edilmelidir.
Fenofibratın trombositlerin agregasyonunu inhibe edici etkisi olduğu hayvanlarda, ve bir klinik çalışmada insanlarda gösterilmiştir. Bu etki, ADP, araşidonik asit ve epinefrin tarafından indüklenen platelet agregasyonunun azalması şeklinde olmuştur.
Farmakokinetik özellikler
Lipanthyl 267 M Kapsül, 267 mg mikronize fenofibrat içeren, fenofibrat biyoyararlanımının yüksek olduğu bir preparattır.
Emilim:
İlaç, oral yoldan verilişinden 4-5 saat sonra plazmada doruk konsantrasyona erişir. Devamlı tedavi sırasında bireylerde plazma konsantrasyonları düzenlidir. Yiyeceklerle verildiğinde fenofibratın emilimi artar.
Dağılım:
Fenofibrik asit plazma albüminine kuvvetli bağlanır (%99'dan fazla).
Plazma yarı ömrü
:
Fenofibrik asidin plazma eliminasyon yarı ömrü ~ 20 saattir.
Metabolizma ve eliminasyon:
Plazmada, ana metabolit fenofibrik asit olup değişikliğe uğramamış madde tespit edilemez.
İlaç başlıca idrar içinde atılır. İlacın hemen hemen tamamı 6 günde elimine edilir. Fenofibrat başlıca fenofibrik asit ve glukuronid konjugatı şeklinde atılır. Yaşlı hastalarda total plazma klirensinde bir değişiklik görülmemiştir.
Tek doz ve tekrarlanan dozların uygulanmasını takiben yapılan kinetik çalışmalar ilacın birikmediğini göstenniştir.
Fenofibrik asit hemodiyaliz ile elimine edilemez.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Kronik toksisite çalışmalarında fenofibratın spesifik bir toksisitesi görülmemiştir. Fenofibratın mutajenliği ile ilgili çalışmaların sonuçları negatif bulunmuştur.
Sıçanlarda ve farelerde yüksek dozlarda, peroksizom proliferasyonuna atfolunan, karaciğer tümörleri bulunmuştur. Bu değişiklikler küçük kemiricilere özgü olup diğer hayvan türlerinde gözlenmemişlerdir. Bu bulgular ilacın insanlardaki terapötik kullanımını etkilemez.
Fare, sıçan ve tavşanlarda yapılan çalışmalarda herhangi bir teratojenik etki görülmemiştir. Anne için toksik olan doz aralığında embriyotoksik etkiler görülmüştür. Yüksek dozlarda, gebelik süresinde uzama ve doğum sırasında güçlükler görülmüştür. Fertilite üzerine herhangi bir etkisi görülmemiştir.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLERİ
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sodyum lauril sülfat Laktoz
Prejelatinize mısır nişastası Krospovidon Magnezyum stearat
Jelatin kapsül: Titanyum dioksit (E 171)
Sarı ve kırmızı demiroksit (E 172) Jelatin
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3. Raf Ömrü
Otuzaltı ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Kuru bir yerde, nemden korunarak saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC ve alüminyumdan oluşan 30 ve 90 kapsüllük blister ambalaj.
6.6.Beşeri tıbbi üründen artakalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Özel bir gereklilik yoktur.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği" ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Abbott Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti.
Ekinciler Cad., Hedef Plaza, No: 3,
Kavacık - Beykoz, 34810 İstanbul Tel : 0 216 538 74 00
Faks : 0 216 425 85 37
8. RUHSAT NUMARASI
30.12.2003-115/29
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 30.12.2003 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜBÜN YENİLENME TARİHİ
31/05/2011