Çeşitli İlaçlar » Kontrast Medya » X-RAY Kontrast Medya, İyotlu » Nephro Tropic, Water Soluble, Low osmolor X-ray kontrast medya » Iomeprol KISA URUN BILGISI 1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
lOMERON® 250 solüsyon
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM ETKIN MADDE:
100 ml'de 25 g iyoda eşdeğer 51,03 g iomeprol içerir.
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTIK FORM
Enjektabl Çözelti.
Berrak çözelti, gözle görünür partiküler madde içermemelidir.
4. KLİNIK ÖZELLIKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar Sadece tanısal kullanıma uygun tıbbi preparat
İntravenöz ürografi, periferik flebografi, BT'de kontrast artırma (beyin ve vücut), intravenöz ve intraarteriyal DSA, miyelografi.
BT: Bilgisayarlı tomografi
DSA: Dijital substraksiyon anjiyografi
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Dozaj ve uygulama hızı, yaş, vücut ağırlığı, kalp debisi ve hastanın klinik durumunun yanısıra klinik soruna, uygulanacak tekniğe, incelenecek vücut alanına ve donanıma bağlı olarak değişebilir.
Endikasyon |
Formül
mg (iyot)/ml |
Önerilen dozlar |
intravenöz ürografi |
250, 300, 350, 400 |
Erişkinler: 50-150 ml Yenidoğanlar: 3-4,8 ml/kg 1 yaşından küçük pediyatrik hastalar: 2,5-4 ml/kg 1 yaşından büyük pediyatrik hastalar: 1-2,5 ml/kg |
Infüzyon ürografi |
150 |
Erişkinler: 250 ml Pediyatrik hastalara |
Periferik flebografi |
200, 250, 300 |
Erişkinler: 10-100 ml gerekirse tekrarlanırb
(10-50 ml üst ekstremiteler; 50-100 ml alt ekstremiteler) |
DS flebografi |
150, 200 |
Erişkinler: 10-100 ml gerekirse tekrarlanırb
(10-50 ml üst ekstremiteler; 50-100 ml alt ekstremiteler) |
BT beyin |
150, 200, 250, 300 |
Erişkinler: 50-200 ml Pediyatrik hastalara |
BT vücut |
150, 200, 250, 300 |
Erişkinler: 100-200 ml |
|
350, 400 |
Pediyatrik hastalara |
Kavernozografi |
150, 200, 300 |
Erişkinler: 100 ml'ye kadar |
intravenöz DSA |
250, 300, 350, 400 |
Erişkinler: 100-250 ml Pediyatrik hastalara |
Konvansiyonal anjiyografi |
|
|
İntraarteriyal DSA - Serebral
- Torasik
150, 200, 300, 350
200, 300
150, 200, 300, 350 150, 200, 250, 300 150, 200, 300, 350 150, 200, 300 150, 200, 250, 300
150, 200, 300
- Aort kavsi
- Abdomen
- Aortografi
- Translumbar aortografi
- Periferik arteriyografi
- Girişimsel
300, 350, 400 Erişkinlerb
Pediyatrik hastalar: 3-5 ml/kg 300, 350, 400 Erişkinler: Arter başına 4-10 ml, gerekirse tekrarlanır
300, 350, 400 Erişkinler: Arter başına 4-10 ml, gerekirse tekrarlanır
150, 200, 300 Erişkinler: 100 ml'ye kadar
200, 300, 350 Erişkinler: Enjeksiyon başına 10 ml'ye kadar
200, 300, 350 Erişkinler: 35 ml'ye kadar
300, 350, 400 Erişkinler: 100 ml'ye kadar
300 Erişkinler: 4 ml'ye kadar
300, 350, 400 Erişkinler: Enjeksiyon başına 0,15-1,2 ml
300, 350, 400 Erişkinler: Enjeksiyon başına 2,5-8 ml
300, 350, 400 Erişkinler: Enjeksiyon başına 1-3 ml
150 Erişkinler: 100-250 ml
150 40-210 mla
200, 300, 350 Erişkinler: 60 ml'ye kadar
200, 300 Erişkinler: 20-100 ml
200, 300 Erişkinler: Enjeksiyon başına 10-20 ml
Erişkinler:
Anjiyokardiyografi
Konvansiyonel selektif
koroner arteriyografi
Girişimsel koroner
arteriyografi
ERCP
Artrografi
Histerosalpingografi
Fistülografi
Diskografi
Galaktografi
Dakriyosistografi
Siyalografi
Miksiyon sistoüretrografisi Pediyatrik miksiyon
sistoüretrografisi Kolanjiyografi Retrograd üretrografi Retrograd pyelografi Miyelografi
Erişkinler^
Erişkinler^
arteriyografisi
arteriyografisi
Erişkinlerb
Erişkinlerb
Erişkinler: 170 ml'ye kadar Erişkinler: 100 ml'ye kadar 130 ml'ye kadara
Pediyatrik hastalara
Erişkinler: Genel görünüm için 30-60 ml; selektif enjeksiyonlar
için 5-10 ml
Bebeklera
Erişkinlerb
Erişkinlerc
Erişkinlerc
Erişkinlerc
Erişkinlerb
Erişkinler: 5-10 ml selektif enjeksiyonlar için 250 ml'ye kadar Pediyatrik hastalara
Erişkinler: 10-30 ml selektif enjeksiyonlar için 250 ml'ye kadarPediyatrik hastalara
a = Vücut ağırlığı ve yaşa bağlı olarak.
b = 250 ml geçilmemelidir. Bireysel doz veya hacim incelenecek yapının büyüklüğüne bağlıdır.
c = 350 ml geçilmemelidir.
Uygulama şekli:
İntravasküler ve intratekal kullanıma özgü radyoopak tanı ajanı solüsyonlarının enjekte edildiklerinde vücut sıcaklığında olmaları arzu edilir.
Ürünü kullanım öncesinde şişe ve tapasının zarar görmemiş olduğunun temini yönünden inceleyin. Kontrast ajanların şişelerden çekilmesi steril şırıngalar ile aseptik şartlar altında gerçekleştirilmelidir.
İntravasküler ve intratekal uygulama ve/veya katater ve kılavuz ile uygulama aseptik şartlar altında yapılmalıdır.
Elden hemen çıkarılmayan donanım kullanılıyorsa, az miktardaki temizleyici ajanın neden olduğu arta kalan kirliliği önlemek için titiz bakım gereklidir.
Kontrast madde içeren şişeler, çoklu dozların çekilmesi için tasarlanmamıştır. Lastik tıpa asla bir defadan fazla delinmemelidir. Tıpayı delmek ve kontrast maddeyi çekmek için bir şırınga iğnesi kullanılmalıdır. Kontrast madde, şırınganın içine kullanımın hemen öncesinde çekilmeli ve seyreltilmemelidir. Şişe içerisinde kalan kullanılmamış kontrast madde, bağlantı boruları ile birlikte atılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek/karaciğer yetmezliği: “4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri” bölümüne bakınız.
Pediyatrik popülasyon: 1 yaşından küçük bebekler, özellikle yeni doğanlar elektrolit dengesizliğine ve hemodinamik bozukluklara oldukça hassastır. Kullanılacak dozaj, uygulama tekniği ve hastanın durumu yönünden dikkatli olunmalıdır.
Geriyatrik popülasyon: Yaşlılar, özellikle yüksek dozajda kullanıldığında kontrast maddelere karşı özel reaksiyon riski taşırlar. Miyokard iskemisi, major aritmi ve ekstrasistollerin bu hastalarda ortaya çıkması daha muhtemeldir. Daha yüksek nörolojik hastalık ve ağır vasküler hastalık olasılığı ek bir risk faktörüdür. Akut renal yetersizlik ihtimali bu kişilerde daha yüksektir.
4.3 Kontrendikasyonlar
Etkin madde ve bileşenlerinden herhangi birine aşırı duyarlık durumunda kullanılmamalıdır. İntratekal uygulama
İomeprolün kortikosteroidlerle eşzamanlı olarak intratekal uygulanması kontrendikedir (“4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri” bölümüne bakınız). Doz aşımı ihtimalinden dolayı, teknik yetersizlik durumunda acil olarak tekrarlanan miyelografi kontrendikedir.
Histerosalpingografi
Kadın üreme organlarının incelenmesi, teyit edilmiş gebelik veya gebelik şüphesi durumunda ve akut inflamasyon vakalarında kontrendikedir (“4.6 Gebelik ve laktasyon” bölümüne bakınız).
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Özel uyarılar
Bütün uygulama yolları için geçerli uyarılar
Muhtemel ciddi yan etkiler göz önünde tutularak, iyotlu kontrast maddelerin kullanımı, kontrast tetkiki için kesin ihtiyaç olan vakalarla sınırlandırılmalıdır. İhtiyaç, hastanın klinik durumuna göre değerlendirilmelidir ve hastayı etkileyebilecek kardiyovasküler, renal ve/veya hepatobiliyer sistemlere ait hastalık süreçleriyle ilişkisi göz önünde tutulmalıdır. Waldenström's paraproteinemia, multiple myeloma veya ağır karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalar daha yüksek risk altındadır. Bu tür durumlarda, hasta için yeterli hidrasyonun sağlanması önerilmektedir.
Radyoopak kontrast madde kullanımı içeren tanısal kardiyoanjiyografik işlemler, yaşam desteği konusunda eğitimli personelin ve uygun acil hizmetlerin mevcut olduğu hastanelerde, kliniklerde veya bakımevlerinde yürütülmelidir.
Diğer daha rutin tanısal amaçlı kontrastlı incelemeler için, deneyimle uygun olduğu kanıtlanan yardımcı tıbbi malzeme ve ilaçlar (AMBU, oksijen, antihistaminik, vazokonstriktör, kortizon grubu ilaçlar v.b.) kamuya ait veya özel kliniklerin radyoloji bölümlerinde mevcut olmalıdır.
Şüpheli tromboz, flebit, ağır iskemi, lokal enfeksiyon veya arteriyovenöz tıkanıklığı olan hastalarda özel dikkat gereklidir.
Yenidoğanlar. çocuklar: 1 yaşından küçük bebekler, özellikle yeni doğanlar elektrolit dengesizliğine ve hemodinamik bozukluklara oldukça hassastır. Kullanılacak dozaj, uygulama tekniği ve hastanın durumu yönünden dikkatli olunmalıdır.
Yaşlılar:Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar: Çocuk doğurma yaşındaki kadınlar X-ışını incelemelerine (kontrastlı veya kontrastsız) maruz bırakılırken uygun araştırma yapılmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır.
Özel patolojik durumları olan hastalarda kullanımı
İyotlu kontrast maddelere karşı aşırı duyarlık: İyotlu kontrast maddelere karşı aşırı duyarlık veya önceki bir reaksiyon hikayesi, non-iyonik kontrast maddelerle bile tekrar reaksiyon oluşma riskini artırır.
Alerjen duyarlılığı: Saman nezlesi, ürtiker ve gıda alerjisi gibi alerji hikayesi olan hastalarda iyotlu kontrast maddelere karşı advers reaksiyonların daha yaygın olduğu konusunda genel fikir birliği vardır.
Astımlı hastalar: Astımlı hastalar, kontrast madde uygulamasından sonra bronkospazm açısından daha yüksek bir risk altındadır.
Hipertiroidizm ve nodüler guatr: Kontrast maddelerde az miktarda bulunabilen serbest inorganik iyot, özellikle hipertiroidizmli veya tirotoksikozla ilişkili guatrlı hastalarda tiroid fonksiyonu üzerinde bazı etkiler oluşturabilir. Geleneksel iyotlu kontrast maddelerin uygulamasından sonra tiroid krizleri bildirilmiştir.
intraarteriyal ve intravenöz uygulama
Özel patolojik durumları olan hastalarda kullanımı
Böbrek yetmezliği: Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kontrast madde uygulanması renal yetmezlik nöbetlerine sebep olabilir. Önleyici tedbirler arasında yüksek riskli hastaların belirlenmesi, kontrast madde böbrekler tarafından temizleninceye kadar ve tercihen işlemden önce veya işlem sırasında i.v. infüzyonu sürdürmek suretiyle kontrast madde uygulanmasından önce yeterli hidrasyonun sağlanması, mümkün olduğunda kontrast madde böbrekler tarafından tam olarak temizleninceye kadar nefrotoksik ilaçların uygulanmasından veya büyük cerrahi veya renal anjiyoplasti gibi işlemlerden kaçınılması, böbrek fonksiyonu tetkik öncesi düzeylere erişinceye kadar yeni bir kontrast ajanla tetkikin ertelenmesi sayılabilir.
Diyaliz tedavisi gören hastalar, iomeprol gibi diyalizle kolayca temizlenebilen kontrast maddeleri alabilir.
Diyabetes mellitus: Diyabetik nefropati, kontrast maddenin damar içine uygulanmasından sonra böbrek bozukluğuna yatkınlığı artırabilir. Kontrast maddenin damar içine uygulanması biguanid tedavisi alan hastalarda laktik asidoza yol açabilir. Önlem olarak, kontrast madde uygulanmasından 48 saat önce biguanidlerle yapılan tedavi kesilmelidir. Biguanidler ile yapılan antidiyabetik tedaviye ancak böbrek fonksiyonu inceleme öncesi değerlerine geri döndükten sonra tekrar başlanmalıdır.
Multiple myeloma, Waldenstroem's paraproteinemia:Feokromositoma: Bu hastalarda kontrast maddelerle yapılan radyolojik işlemler sırasında, zaman zaman kontrol edilemeyen ağır hipertansif krizler ortaya çıkabilir.
Orak hücreli anemi hastalığı: Kontrast maddeler, orak hücreli anemi hastalığı yönünden homozigot olan bireylerde oraklanmayı uyarabilir. Yeterli hidrasyon önerilir.
Myasthenia gravis: İyotlu kontrast maddelerin uygulanması, myasthenia belirti ve bulgularını kötüleştirebilir.
Ağır karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu: Özellikle, ağır karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğunun birlikte olması kontrast madde atılımını geciktirebilir; bu nedenle, advers reaksiyon riskini artırır. Bu tür durumlarda, hasta için yeterli hidrasyonun sağlanması önerilmektedir.
Ağır kardiyovasküler hastalık: Ağır kardiyovasküler hastalığı ve özellikle kalp yetmezliği ve koroner arter hastalığı olan bireylerde ağır reaksiyon riskinde artış mevcuttur. Pulmoner hipertansiyonu ve kalp kapakçığı hastalığı olanlarda uygulanmaları belirgin hemodinamik değişikliklere yol açabilirken, damar içine kontrast madde enjeksiyonu belirgin veya gizli kalp yetmezliği olan hastalarda akciğer ödemini hızlandırabilir.
İskemik EKG değişiklikleri ve aritmiler daha yaygın olarak yaşlı hastalarda ve daha önceden mevcut kalp hastalığı olanlarda görülür; bunların sıklığı ve şiddeti kalp hastalığının şiddeti ile ilişkili görünmektedir.
Ağır kronik hipertansiyon, kontrast madde uygulanmasından sonra böbrek hasarı riskini ve kateterizasyon işlemi ile ilişkili riskleri artırabilir.
Merkezi Sinir Sistemi hastalıkları: İnme veya akut serebral kanaması olan hastalar ile kan-beyin bariyeri hasarı, beyin ödemi ve akut demiyelinasyon gibi durumlarda özel itina gösterilmelidir. Primer veya sekonder kafa içi tümörlerin varlığı ve epilepsi hikayesi, konvülziyonların ortaya çıkma ihtimalini artırabilir.
Dejeneratif, inflamatuvar veya neoplastik serebrovasküler patolojilere bağlı nörolojik belirtiler, kontrast madde uygulaması ile şiddetlenebilir.
Damar içine kontrast madde enjeksiyonu, vazospazma ve sonucunda serebral iskemi nöbetlerine sebep olabilir.
Semptomatik serebrovasküler hastalığı, yeni inme veya sık geçici iskemik atağı olan hastalarda, geçici nörolojik komplikasyon riski artar.
Alkolizm: Akut ve kronik alkolizmin kan-beyin bariyerinin geçirgenliğini artırdığı hem deneysel hem de klinik olarak ispatlanmıştır. Bu, iyotlu ajanların beyin dokusuna geçişini ve muhtemelen merkezi sinir sistemi bozukluklarına yol açmasını kolaylaştırır. Alkolizm nöbet eşiğini azaltabilir.
İlaç bağımlılığı: Kan beyin bariyerinin geçirgenliği ilaç bağımlılığında da artar. Bu, iyotlu ajanların beyin dokusuna geçişini ve muhtemelen merkezi sinir sistemi bozukluklarına yol açmasını kolaylaştırır. İlaç suistimali hikayesi de nöbet eşiğini düşürebilir.
Özel önlemler
Hasta ile ilişkili önlemler
Hidrasyon: Su ve elektrolit dengesindeki herhangi ciddi bozukluk düzeltilmelidir. Yeni doğmuş bebek, çocuk ve yaşlı hastaların yanısıra özellikle multiple myeloma, diyabetes mellitus, poliüri, oligüri ve hiperürisemili hastalarda tetkikten önce ve sonra yeterli hidrasyon sağlanmalıdır.
Diyet önerileri: Doktor tarafından başka bir şekilde önerilmedikçe, tetkik gününe kadar normal diyet ve yeterli sıvı alımı sürdürülebilir. Bununla beraber, incelemenin 2 saat öncesinden itibaren hastalar yemeyi kesmelidir.
Önceden ilaç tedavisi: Feokromositomalı hastalarda kan basıncı krizi riski sebebiyle alfa reseptör blokörler ile önceden tedavi önerilir.
Aşırı hassasiyet: Alerjen duyarlığı olan, iyotlu kontrast maddelere aşırı hassasiyeti bilinen ve astım hikayesi olan hastalarda anaflaktoid reaksiyonları önlemek için antihistaminik ve/veya kortikoidler ile önceden tedavi düşünülebilir.
Anksiyete: Belirgin heyecan durumları, anksiyete ve halsizlik yan etkilere ve kontrastla ilişkili reaksiyonların şiddetlenmesine sebep olabilir. Bu olgularda sedatif verilebilir.
Birlikte kullanılan ilaçlar: Nöroleptik, analjezik, antiemetik ve fenotiazin türevleri gibi nöbet eşiğini düşüren ilaçlarla tedavi, tetkikten 48 saat önce kesilmelidir. Tedaviye işlemden 24 saat geçtikten sonra yeniden başlanabilir. Antikonvülzif tedavi kesilmemeli ve optimal dozajda uygulanmalıdır.
Hastanın gözlenmesi
İntravasküler uygulama: Kontrast maddenin damar içine uygulanması mümkünse hasta yatar durumda iken yapılmalıdır. Hasta, uygulamadan sonra en az 30 dakika süreyle gözlem altında tutulmalıdır.
İntratekal uygulama: Servikal veya lumboservikal işlemlerin tamamlanmasından sonra:
- kontrast maddeyi daha aşağı düzeylere göndermek için yaklaşık iki dakika süreyle masanın başını takriben 45 'lik bir açı ile yükseltin.
- hastayı üzerine taşımadan önce sedyenin başını en az 30 'lik bir açı ile yükseltin.
- aşırı ve özellikle aktif hasta hareketi veya gerginliğinden kaçınılmalıdır.
- işlemi takip eden özellikle ilk birkaç saat içinde hastayı yakın gözlem altında, hareketsiz olarak ve baş yukarı pozisyonda tutun.
- bu süre sırasında hasta sırt üstü yatar durumda kalmalıdır.
- tolere ediliyorsa sıvı alımı ve yemek yenilmesi teşvik edilmelidir.
Prosedür ile ilişkili önlemler
Koagülasyon, kateterin yıkanmasıin vitro antikoagülan etkinliğe sahiptir. Damar kateterizasyon işlemini yapan tıbbi ve paramedikal personel, kateterin fizyolojik tuzlu solüsyon ile (gerekli ise heparin eklenmesi yoluyla) yıkanması dahil olmak üzere işlemle ilişkili tromboz ve embolizm riskini minimum seviyeye indirmek için bundan haberdar olmalı ve anjiyografik tekniğe çok dikkat etmelidir.
Duyarlık testi: Kontrast maddelere karşı gelişen advers reaksiyonları önceden tahmin edebilen duyarlık testi bulunmamaktadır.
Damar dışına kaçış: Damar dışına kaçışı önlemek için kontrast maddenin enjeksiyonu sırasında aşırı dikkat gereklidir. Bu, özellikle ciddi arteriyal veya venöz hastalığı olanlarda önemlidir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
İomeprol gibi non-iyonik kontrast maddelerle görülmediği halde, iyonik kontrast maddelerle yapılan miyelografi sonrasında araknoidit gözlenmiştir. Ancak, iomeprol ve kortikosteroidlerin intraspinal enjeksiyonu, kortikosteroidler araknoidite sebep olabileceğinden kontrendikedir (“4.3 Kontrendikasyonlar” bölümüne bakınız).
Tiroid fonksiyon testleri: İyotlu kontrast maddelerin kullanılması, tiroid dokusunun tiroid hastalıklarının teşhisi için kullanılan radyoizotopları almasını en az iki haftalık bir süreyle azaltır.
“Proteine bağlı iyot” ve “radyoaktif iyot alımı” çalışmalarının sonuçları, iyotlu kontrast maddelerin verilmesini takiben iki haftaya kadar tiroid fonksiyonunu doğru olarak yansıtmayabilir. T3 resin alımı ve total veya serbest tiroksin (T4) ölçümleri ile tiroidin test edilmesi önerilir.
Oral kolesistografik ajanlar: Son çalışmalar böbrek yoluyla atılan kontrast maddeler ile ağızdan kullanılan kolesistografik ajanlar arasında herhangi bir etkileşim olmadığını göstermiştir.
Laboratuvar testleri: Kontrast maddenin serum ve idrardaki yüksek konsantrasyonları, bilirübin, protein ve inorganik maddelerin (örneğin; demir, bakır, kalsiyum, fosfat) laboratuvar test sonuçlarını değiştirebilir.
Metformin: Kontrast maddenin damar içine uygulanması metformin tedavisi alan hastalarda laktik asidozu hızlandırabilir (Ayrıca “4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri” bölümüne bakınız).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik popülasyona ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6 Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi, C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma yaşındaki kadınlar X-ışını incelemelerine (kontrastlı veya kontrastsız) maruz bırakılmadan önce, uygun araştırma yapılmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır (“4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri” bölümüne bakınız).
Gebelik dönemi
Hayvan çalışmaları, iomeprol uygulanmasından sonra teratojenik ve fötotoksik etkiler göstermemiştir. Diğer non-iyonik kontrast maddeler ile olduğu gibi, gebe kadınlarda yapılmış, ilacın zararsızlığını kanıtlayan kontrollü çalışma bulunmamaktadır. Gebelik sırasında radyasyona maruz kalmaktan kaçınılmalı ve kontrastlı veya kontrastsız radyolojik bir inceleme için gerçek ihtiyaç olası risklere karşı değerlendirilmelidir.
Histerosalpingografi
Kadın üreme organlarının incelenmesi, teyit edilmiş gebelik veya gebelik şüphesi durumunda ve akut inflamasyon vakalarında kontrendikedir (“4.3 Kontrendikasyonlar” bölümüne bakınız).
Laktasyon dönemi
Kontrast madde anne sütüyle çok az atılır; elde edilen deneyime göre, anne sütü ile beslenen bebeğe zarar vermesi muhtemel değildir.
Bununla birlikte, ihtiyati bir önlem olarak iomeprol uygulanmasından önce emzirme kesilmelidir; kontrast maddenin verilmesinin üzerinden en az 24 saat geçmedikçe yeniden başlanmamalıdır.
Ureme yeteneği/Fertilite
IOMERON®'un bilinmemektedir.
®
lOMERON 'un üreme yeteneği ve fertilite üzerinde bir etkisinin olup olmadığı
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Halihazırda bilinen herhangi bir etkisi yoktur. Ancak, iyotlu kontrast maddelere karşı, nadiren de olsa, gecikmiş reaksiyon riskinden dolayı uygulamayı takiben ilk 24 saat içinde araç veya makine kullanımı önerilmemektedir.
4.8 İstenmeyen etkiler Genel
İyotlu kontrast maddelerin kullanımı, hafif-orta şiddetli yan etkilere veya anaflaktik şok gibi hayatı tehdit edici ya da potansiyel olarak ölümcül reaksiyonlara sebep olabilir. Reaksiyonlar, vakaların çoğunda doz verildikten sonraki ilk dakikalar içinde görülür. Ancak, reaksiyonlar uygulama yoluna bağlı olarak enjeksiyondan sonra 24 saate kadar da kendini gösterebilir.
Anaflaksi (anaflaktoid/aşırı duyarlık reaksiyonları), çeşitli semptomlarla ortaya çıkabilir; herhangi bir hastada tüm semptomlar nadiren gelişir. Uygulamadan sonra 1 ila 5 dakika içinde (nadiren 2 saat sonra) hasta genellikle huzursuzluk, ajitasyon, sıcak basması, sıcaklık hissi, terlemede artış, baş dönmesi, gözyaşı salgısında artış, rinit, çarpıntı, parestezi, pruritus, işitme bozuklukları, boğazda daralma, disfaji, öksürük, aksırma, ürtiker, eritem, hafif lokal ödem veya yaygın anjiyoödem, dil veya larinks ödemine bağlı tıkanma hissi ve/veya hırıltılı solunum ve bronkospazm ile kendini belli eden spazmlardan şikayet eder. Bulantı, kusma, karın ağrısı ve diyare daha az yaygındır. Verilen dozajdan ve uygulama yolundan bağımsız olarak oluşabilen bu reaksiyonlar, dolaşım kollapsının ilk belirtileri olarak kendini gösterebilir.
Kontrast maddenin uygulanması derhal kesilmelidir; gerekli ise, uygun acil intravenöz tedaviye başlanmalıdır.
Kardiyovasküler sistemi içine alan ciddi anaflaktik reaksiyonlar belirgin hipotansiyon ile birlikte olan vazodilatasyon, refleks taşikardi, dispne, ajitasyon, siyanoz, ölümle sonuçlanabilen solunum ve/veya kalp durmasına doğru ilerleyen bilinç kaybıdır. Bu olaylar, hızlı olarak ortaya çıkabildiği için acil kardiyopulmoner canlandırma gerektirir.
Primer dolaşım kollapsı, yukarıda açıklanan belirti ve bulgular olmadan veya solunum belirtileri ortaya çıkmadan yalnız başına ve/veya ilk olarak görülebilir.
Klinik çalışmalar sırasında bildirilen yan etkiler
Klinik çalışmalar sırasında iomeprol ile tedavi edilen hastalar arasında bildirilen advers reaksiyonlar aşağıda gösterilmiştir:
Çok yaygın ( >1/10); yaygın (> 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (> 1/1000 ila <1/100); seyrek (> 1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Sistem, organ veyaaparat
Yaygın (> 1/100 ila <1/10)_
Yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100)
Seyrek (> 1/10.000 ila <1/1000)_
Bağışıklık
bozuklukları
Anaflaktoid reaksiyonlar (kardiyovasküler, solunum ve deri semptomları ile
karakterizedir)
sistemi
Ajitasyon
Psikiyatrik bozukluklar
Mental konfüzyon
Sinir sistemi hastalıkları
Senkop, baş ağrısı
Tremor, bilinç kaybı, afazi, konvülsiyonlar, koma
Paralizi
Göz hastalıkları
Görme alanı kusurları
Kulak ve hastalıkları
iç kulak
Baş dönmesi
Kardiyak hastalıklar (genellikle
kardiyovasküler işlem ve müdahalelerden sonra)
Bradikardi, taşikardi
Siyanoz
Solgunluk
Hipertansiyon, hipotansiyon, kanama
Vazodilatasyon, dolaşım kollapsı
V asküler hastalıklar (genellikle
kardiyovasküler işlem ve müdahalelerden sonra)
Solunum, göğüs
bozuklukları ve
mediastinal hastalıklar
Dispne, nazal konjesyon ve larinks ödemi
Kusma
Bulantı
Gastrointestinal
hastalıklar
Kabartı, kaşıntı, döküntü, eritem
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Sırt ağrısı
Kas spazmları
bağ doku
Kas-iskelet ve hastalıkları
Böbrek yetersizliği,
oligüri, proteinüri
Böbrek
hastalıkları
idrar
ve
Sistemik hastalıklar ve uygulama bölgesine ilişkin durumlar_
Enjeksiyon bölgesinde sıcaklık ve ağrı,
solgunluk_
Göğüs ağrısı, üşüme,
ateş, terleme artışı
Tanısal testler
Serum kreatinin artışı
Bu olayların bazıları radyolojik uygulama ve işlemlerin sonucu olarak ortaya çıkabilir.
Pazarlama sonrası gözetim
Aşağıdaki istenmeyen etkiler, pazarlama sonrası dönem sırasında <3/10.000 hastada bildirilmiştir.
İntravasküler ve intratekal uygulama
- Genel: Şok, kırıklık, yorgunluk, sıcak basması, cilt kızarması, soğuk terleme, lokal soğukluk, tat anormalliği, susama, enjeksiyon bölgesi reaksiyonu.
- Sinir sistemi: Hiperkinetik sendrom, ensefalopati, felç, okulomotor sinir felci, parestezi, konuşma güçlüğü, baş dönmesi, ses bozukluğu, istemsiz dışkılama, beyin ödemi.
- Kardiyovasküler: Kalp durması, miyokard enfarktüsü, angina pektoris, ekstrasistol, aritmi, ventriküler veya atriyal fibrilasyon, taşikardi, çarpıntı, atriyoventriküler blok, anormal elektrokardiyogram, ST segment yüksekliği.
- Solunum sistemi: Solunum durması, pulmoner ödem, akut solunum güçlüğü sendromu (ARDS), bronkospazm, astım, farinks ödemi, larinks stridoru, rinit, öksürük, hiperventilasyon, hipoksi, laringofaringeal rahatsızlık.
- Deri ve ekleri: Anjiyo ödem, ekzema, ürtiker, kabartı.
- Vasküler (ekstrakardiyak): Serebrovasküler bozukluk, geçici iskemik atak.
- Gastrointestinal bozukluk: Akut pankreatit, ileus, diyare, abdominal ağrı, tükürük salgısında artış, disfaji.
- Böbrek ve idrar: Üriner inkontinans, kan üre düzeyinde artış.
- Duyular: Parosmi.
- Göz bozuklukları: Geçici kortikal körlük, görme bozukluğu, konjunktivit, gözyaşı salgısında artış, fotopsi, fotofobi.
- Kas-iskelet sistemine ait: Artralji, kas katılığı.
- Psikiyatrik bozukluklar: Amnezi, anoreksi, anksiyete, somnolans.
- Karaciğer ve safra sistemi: Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallik.
- Trombosit, kanama, pıhtılaşma: Trombositopeni.
Vücut boşluklarına uygulama
ERCP (Endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi)'yi takiben hafif düzeyde kan amilaz artışı yaygındır.
Nadir pankreatit vakaları bildirilmiştir.
Artrografi ve fistülografi sırasında bildirilen reaksiyonlar, genellikle daha önceden mevcut olan doku inflamasyonu üzerine eklenmiş irritatif durumları ifade eder.
Sistemik aşırı duyarlık reaksiyonları nadir olup genel olarak hafiftir ve deri reaksiyonları formundadır. Ancak, ciddi anaflaktoid reaksiyon ihtimali dışlanamaz (“4.8 istenmeyen etkiler” bölümünün başlangıcına bakınız).
Diğer iyotlu kontrast maddelerle olduğu gibi, histerosalpingografiden sonra pelvik ağrı ve halsizlik görülebilir.
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Aşırı doz, esas olarak pulmoner ve kardiyovasküler sistemi etkileyen ciddi advers etkilere yol açabilir. Aşırı dozun tedavisi bütün hayati fonksiyonların desteklenmesi ve semptomatik tedavinin derhal uygulanmasına doğru yöneltilmelidir. İomeprol, plazma veya serum proteinlerine bağlanmaz ve bu nedenle diyaliz edilebilir. Gerekli olduğunda, iomeprol hemodiyaliz ile temizlenebilir.
Kontrast maddenin intrakraniyal boşluğa geçişi durumunda, diazepam veya barbitüratlarla yapılan 24-48 saatlik profilaktik oral antikonvülzan tedavi önerilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: 3 iyotlu, non-iyonik, suda eriyebilen, nefrotropik, düşük osmolaliteli X-ışını kontrast madde, ATC kodu: V08AB10
IOMERON®'un etkin maddesi olan iomeprol N,N'-bis(2,3-dihidroksipropil)-5 [(hidroksiasetil)-metilamino]-2,4,6-triiyodo- 1,3-benzendikarboksamid; X-ışını
incelemelerinde kullanılan, 3 iyotlu, non-iyonik, suda eriyebilen, 777,09 molekül ağırlığında radyografik kontrast bir maddedir.
5.2 Farmakokinetik özellikler İntravasküler uygulama
İomeprolün 400 mg iyot/ml'ye kadar olan konsantrasyonlardaki solüsyonlarının farmakokinetiği, tolerabilitesi ve etkinliği sağlıklı gönüllülerde ve ürografi, anjiyografi, bilgisayarlı tomografi (BT) ve vücut görüntüleme çalışmaları yapılan hastalarda test edilmiştir. Laboratuvar test değerlerinde ve hayati parametrelerde klinik yönden anlamlı değişiklikler tespit edilmemiştir.
İntravasküler uygulamadan sonra iomeprolün farmakokinetiği, iki kompartmanlı modele uyar; ilaç dağılımı için hızlı bir faz ile ilaç eliminasyonu için daha yavaş bir faz gösterir. 18 sağlıklı gönüllüde, dağılım ve eliminasyon fazlarının ortalama yarı ömürleri sırası ile 23 ± 14 (s) dakika ve 109 ± 20 (s) dakikadır.
İomeprol, esas olarak böbrekler yoluyla atılır. Böbrek fonksiyonlarında değişiklik olmaması durumunda, iomeprolün kümülatif üriner atılımı intravenöz uygulanan dozun yüzde oranı şeklinde ifade edilir ve uygulamadan sonraki 60 dakikada yaklaşık %24-34, 8 saatte %84, 12 saatte %87 ve 24 ile 96'ıncı saatler arasında %95'dir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, böbrek fonksiyon bozukluğunun derecesine bağlı olarak eliminasyon yarılanma ömrü uzar.
İomeprol, serum veya plazma proteinlerine bağlanmaz.
İntratekal uygulama
İntratekal uygulamadan sonra iomeprolün farmakokinetiği, uygulama sonrası 3-6 saat içerisinde iomeprolün serebrospinal sıvıdan tamamen emildiğini gösterir.
Eliminasyon yarılanma ömrü doza bağlı olarak 8-11 saat arasındadır. Ölçülebilen plazma konsantrasyonları, hastaların %93'ünde uygulama sonrası 24 saate kadar gözlemlenmiştir. İomeprol, böbrekler yoluyla değişmeden atılır.
İdrarla atılım, doz sonrası ilk 24 saat içerisinde hemen hemen tamamlanır. Küçük bir yüzdesi ise 24 ile 38'inci saatler arasında atılır.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik öncesi güvenlilik verileri, tekrarlayan doz toksisitesi, genotoksisite ve fertilite üzerindeki etkiler insanlar için belirgin bir tehlike olduğunu göstermemektedir.
Klinik öncesi etkiler, sadece, insanlara verilen maksimum dozlardan çok daha yüksek dozlara maruz kalındıktan sonra gözlemlenmiştir. Bu nedenle, klinik anlamı düşük düzeydedir.
Sıçan, fare ve köpeklerde yapılan çalışma sonuçları, sıçanlarda ve köpeklerde tekrarlayan uygulamalar sonrasında elde edilen iyi sistemik tolerabiliteye ek olarak, iomeprolün tek intravenöz veya intraarteriyel uygulamadan sonra, diğer non-iyonik kontrast maddelerinkine benzer veya daha az akut toksisiteye sahip olduğunu göstermektedir.
İomeprolün g (iyot)/kg cinsinden ve hayvanlarda %95 güven aralığına karşılık gelen LD50 değerleri uygulama yollarına göre aşağıdaki gibidir:
- İntravenöz:
19,9 (19,3-20,5) (fare)
14,5 (13,2-16,0) (sıçan)
>12,5 (köpek)
- İntraperitoneal:
26,1 (23,3-29,2) (fare)
10 (8,9-11,3) (sıçan)
- İntraserebroventriküler:
1,4 (1,3-1,6) (fare)
- İntrasisternal:
>1,2 (sıçan)
- İntrakarotis:
5,8 (4,64-7,25) (sıçan)
6. FARMASÖTIK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Trometamol Hidroklorik asit Enjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler
Kontrast maddeler hiçbir zaman diğer ilaçlarla karıştırılmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
60 aydır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C'nin altında, oda sıcaklığında, iyonize edici ışınlardan (X-ışını) koruyarak saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, plastik asma düzenekli ağzı kauçuk tıpa üzerine askılı metal kapişonlu plastik kapaklı cam infüzyon şişe.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların kontrolü yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmelikleri'ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Gürel İlaç Ticaret A.Ş.
Okmeydanı, Boruçiçeği Sok.No.16, 34382 Şişli-İSTANBUL Tel no: (0212) 220 64 00 Faks no: (0212) 222 57 59
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
102/41
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 14.08.1997 Ruhsat yenileme tarihi: 14.08.2007
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
|
|