Antineoplastik ve İmmünomodülatör Ajanlar » Antineoplastik İlaçlar (Kanser İlaçları) » Diğer Kanser İlaçları » Diğer Antineoplastik (Kanser) İlaçlar » Irinotekan HCL KISA URUN BILGISI 1. BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
İRİNOCAM 20 mg/ml I.V. Perfüzyon İçin Enjektabl Steril Çözelti İçeren Flakon
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM
Etkin madde:
İrinotekan hidroklorür trihidrat 20 mg
Yardımcı madde:
D-sorbitol 45 mg
Yardımcı maddeler için bkz. 6.1
3. FARMASÖTIK FORM
Perfüzyon İçin Enjektabl Steril Çözelti İçeren Flakon Flakonda açık sarı renkli çözelti
4. KLİNIK ÖZELLIKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
İRİNOCAM ileri evre kolorektal kanserli hastaların tedavisinde endikedir:
• daha önce kemoterapi almamış ileri evre kolorektal kanserli hastalarda 5-FU ve folinik asitle kombine olarak,
• 5-FU içeren tedavi rejimleri ile cevap alınamayan hastalarda tek ajan olarak kullanılır.
İRİNOCAM küçük hücreli akciğer kanserinde birinci basamak tedavi sonucu yineleme gösteren veya tedaviye dirençli hastalarda 2. basamak tedavide tek ilaç olarak veya kombinasyon rejimlerinde kullanılır.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Sadece yetişkinlerde kullanılır.
Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi
Kolorektal kanser
Monoterapi (daha önce tedavi görmüş hastalarda):
Önerilen İRİNOCAM dozu üç haftada bir 30-90 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 350 mg/m 'dir.
Kombinasyon tedavisi (daha önce tedavi görmemiş hastalarda):
İRİNOCAM'ın 5-florourasil (5-FU) ve folinik asit (FA) ile kombinasyon tedavisinde uygulanan tedavi rejimleri :
İRİNOCAM ile birlikte 5FU/FA, haftalık uygulama
Önerilen İRİNOCAM dozu, haftada bir 30-90 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 80 mg/m2
İRİNOCAM ile birlikte 5FU/FA, 2 haftada bir uygulama
Önerilen İRİNOCAM dozu, iki haftada bir 30-90 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 180 mg/m2
Değişmeli uygulama
l.gün: Önerilen İRİNOCAM dozu, iki haftada bir 30-90 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 350 mg/m2
22 ila 26.günler: Folinik asit ardından 5-fluorourasil infüzyonu 6 haftada bir yapılır.
Küçük hücreli akciğer kanserinin yineleme gösteren veya tedaviye dirençli hastalarda 2. basamak tedavisinde
Monoterapi:
Önerilen İRİNOCAM dozu üç haftada bir 30-90 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 300 mg/m2
Kombinasyon tedavisi:
İRİNOCAM ile birlikte sisplatin uygulaması önerilir. İRİNOCAM kemoterapinin 1., 8. ve 15. günlerinde 30-90 dakikalıkintravenöz infüzyon halinde 60 mg/m2
Doz ayarlaması
İRİNOCAM, tüm advers etkilerin NCI-CTC kriterlerine göre derece 0 veya l'e kadar gerilemesinden ve tedaviye bağlı diyarenin tamamen ortadan kalkmasından sonra uygulanmalıdır.
Bir sonraki infüzyon verilirken İRİNOCAM ve eğer varsa 5-FU dozu bir önceki infüzyon sırasında gözlenen advers etkinin en kötü derecesine göre azaltılmalıdır.
Tedavi, tedaviye bağlı advers etkilerin düzeltilmesine izin vermek amacıyla 1-2 hafta ertelenmelidir.
Aşağıdaki advers etkiler görüldüğünde İRİNOCAM ve/veya varsa 5-FU dozu %15-20 azaltılmalıdır:
• hematolojik toksisite (nötropeni derece 4, febril nötropeni (nötropeni derece 3-4 ve ateş derece 2-4 ) , trombositopeni ve lökopeni (derece 4)),
• nonhematolojik toksisite (derece3-4).
Tedavi süresi
İRİNOCAM ile tedaviye hastalıkta bir ilerleme ya da kabul edilemeyecek toksisite görülünceye kadar devam edilmelidir.
Uygulama şekli
İRİNOCAM yalnızca intravenöz uygulama içindir. İRİNOCAM çözeltisi periferal veya ana vene infüzyonla uygulanır.
İRİNOCAM infüzyondan önce seyreltilerek kullanılır. Diğer enjektabl ilaçlar gibi İRİNOCAM çözeltisi aseptik şartlarda hazırlanmalıdır.
Flakondaki İRİNOCAM çözeltisinden gerekli miktar aseptik şartlarda şırınga ile alınıp %0.9 sodyum klorür çözeltisi veya %5 dekstroz çözeltisi içeren 250 veya 500 ml'lik infüzyon torbası ya da şişesine enjekte edilir. Çözeltinin final konsantrasyon aralığı 0.12 ila 2.8 mg/ml arasındadır. Ardından infüzyon torbası/şişesi manuel olarak iyice karıştırıldıktan sonra uygulamaya geçilir.
İRİNOCAM sitotoksik kemoterapi uygulaması konusunda uzman ünitelerde ve mutlaka bir onkolog gözetiminde uygulanmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek yetmezliği: İRİNOCAM'ın böbrek yetmezliği olan hastalarda güvenilirlik ve etkinliği incelenmediğinden bu hasta popülasyonunda dikkatli kullanılmalıdır. İRİNOCAM'ın diyaliz hastalarında kullanımı önerilmez.
Karaciğer yetmezliği: Karaciğer fonksiyonları bozuk hastalarda (bilirubini üst normal sınırın (ULN) 1 ila 1.5 katı ve transaminazları >5x ULN olan hastalar) febril nötropeni ve ağır nötropeni riski artar. Bu nedenle bu hasta popülasyonunda tam kan sayımı sık yapılmalıdır. Bilirubini ULN'ın 1.5 katından fazla olan hastalara İRİNOCAM tedavisi uygulanmaz.
Pediyatrik popülasyon: İRİNOCAM'ın pediyatrik hastalardaki güvenilirlik ve etkinliği incelenmemiştir.
Geriyatrik popülasyon: Yaşlılarda spesifik farmakokinetik çalışmaları
yapılmamıştır. Ancak bu hastaların biyolojik fonksiyonları yavaşlamış olduğu için bu popülasyonda doz dikkatli seçilmelidir. 65 yaş üzerindeki hastalar artan geç diyare riski nedeniyle yakın takip edilmelidir.
4.3 Kontrendikasyonlar
• Kronik inflamatuvar barsak hastalıklarında ve/veya barsak tıkanıklıklarında
• İrinotekan hidroklorür veya ilacın bileşiminde bulunan maddelerden birine karşı alerjisi olanlarda
• Gebelik ve laktasyonda
• Bilirubin seviyesi normal üst sınırın 1.5 katından fazla olanlarda
• Ciddi kemik iliği yetmezliği olanlarda
• Performans statüsü 2'den büyük olanlarda İRİNOCAM kullanımı kontrendikedir.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
İRİNOCAM sitotoksik kemoterapi uygulaması konusunda uzman ünitelerde ve mutlaka bir onkolog gözetiminde uygulanmalıdır.
İRİNOCAM, advers etkilerinin türü ve insidansı gözönünde bulundurularak, aşağıdaki durumlarda ancak muhtemel yararı muhtemel terapötik risklerinden fazla ise verilmelidir.
- performans statüsü = 2 olan hastalar, risk faktörüne sahiptir.
- çok nadir olarak hastaların advers etkilerin kontrolü ile ilgili tavsiyelere uymayı istemedikleri durumlar (geç diyare başladığında derhal ve uzun süreli antidiyareik tedavi ile birlikte büyük miktarda sıvı alımı). Böyle hastalar için sıkı hastane denetimi önerilir.
Diyare
İRİNOCAM, hem erken hem de geç diyareye sebep olabilir. Erken diyare genellikle geçicidir ve çok nadir olarak şiddetlidir. Hastalar İRİNOCAM uygulamasından 24 saatten fazla bir süre geçtikten sonra veya bir sonraki kürden önce herhangi bir zamanda ortaya çıkabilecek geç diyare riski konusunda uyarılmalıdır. Monoterapide ilk sıvı dışkının görülme zamanı İRİNOCAM infüzyonundan ortalama 5 gün sonradır. Hastalar diyarenin başladığını derhal doktolarına bildirmeli ve uygun tedaviye hemen başlanmalıdır.
Diyare riski yüksek olan hastalar daha önce abdominal/pelvik radyoterapi görmüş olan, başlangıçta hiperlökositozu bulunan ve performans statüsü >2 olan hastalardır. İyi tedavi edilmezse özellikle de beraberinde nötropeni bulunan hastalarda diyare yaşamı tehdit edici düzeyde olabilir.
İlk sıvı dışkı görülür görülmez hasta büyük miktarda elektrolit içeren içecekler içmeye başlamalı ve uygun antidiyare tedavisine hemen başlanmalıdır. Bu tedavi İRİNOCAM'ın uygulandığı merkez tarafından reçete edilecektir. Hasta hastaneden çıktıktan sonra diyare başlar başlamaz tedavisine başlayabilmesi için reçete
edilmiş ilacı temin etmelidir. Bununla birlikte, hasta İRİNOCAM uygulayan doktorunu ve üniteyi diyarenin meydana gelişi hakkında haberdar etmelidir.
Geç diyare dehidratasyona, elektrolit dengesizliğine veya sepsise yol açabileceğinden yaşamı tehdit edebilir. Geç diyarede önerilen antidiyareik tedavi yüksek doz loperamiddir (ilk uygulamada 4 mg ve daha sonra 2 saatte bir 2 mg). Tedavi son sıvı dışkı görüldükten sonra 12 saat sürdürülmeli ve değiştirilmemelidir. Loperamid uygulaması paralitik ileus riskinden dolayı hiçbir koşulda bu dozlarda ardarda 48 saatten uzun süre sürdürülmemeli, 12 saatten az olmamalıdır.
Diyare ile birlikte ağır nötropeni (nötrofil sayısı <500 hücre/mm3
Aşağıdaki durumlarda, diyare tedavisi için antibiyotik tedavisine ek olarak hastane tedavisi önerilir:
- Diyare ile birlikte ateş,
- Ağır diyare (intravenöz hidratasyon gerektiren),
- Yüksek doz loperamid tedavisine rağmen 48 saatten uzun süren diyare.
- Hasta daha önceki kürlerde geç diyare geçirmiş olsa dahi loperamid profilaktik olarak verilmemelidir.
- Ağır diyare görülen hastalarda sonraki kürlerde doz azaltılması önerilir.
Nötropeni
İRİNOCAM tedavisi sırasında haftalık olarak tam kan sayımı yapılması tavsiye edilir. Hastalar nötropeni riski ve ateşin önemi konusunda uyarılmalıdır. Febril nötropeni (ateş >38°C ve nötrofil sayısı <1000 hücre/ mm3
Tedavi sırasında nötropenik ateş görülürse veya nötrofil sayısı <1000 hücre/ mm3
Ağır diyare geçirmekte olan hastalarda enfeksiyon ve hematolojik toksisite riski artmıştır. Ağır diyaresi olan hastalarda tam kan sayımı yapılmalıdır.
Kolon uyarıcı faktörün rutin kullanımı gerekli değildir ancak belirgin nötropenisi olan hastalarda düşünülebilir.
Aşırı duyarlılık
İRİNOCAM kullanımında şiddetli anaflaktik ve anaflaktoid reaksiyonlar gibi hipersensitivite reaksiyonları görülmüştür.
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer fonksiyon testleri başlangıçta ve her kür öncesinde yapılmalıdır.
Karaciğer fonksiyonları bozuk hastalar (bilirubini üst normal sınırın (ULN) 1 ila
1.5 katı ve transaminazları >5x ULN olan hastalar) febril nötropeni ve ağır nötropeni riski altındadır. Hiperbilirubinemisi olan hastalarda İRİNOCAM'ın klerensi azalır ve bu yüzden hematotoksisite riski artar. Bu nedenle bu hasta popülasyonunda tam kan sayımı sık yapılmalıdır.
Bilirubinin glukronidasyonu bozuk olan, Gilbert sendromu gibi rahatsızlığı olan hastalar İRİNOCAM tedavisi sırasında artmış miyelosupresyon riski altındadır.
Bilirubini ULN'ın 1.5 katından fazla olan hastalara İRİNOCAM uygulanmamalıdır.
Bulantı ve kusma
Her İRİNOCAM tedavi küründen önce antiemetiklerle profilaktik tedavi önerilir. Bulantı ve kusma sıklıkla bildirilmiştir. Geç diyare nedeniyle kusması olan hastalar mümkün olduğu kadar çabuk hastaneye yatırılmalıdır.
Akut kolinerjik sendrom
Akut kolinerjik sendrom görülürse (erken diyare ve terleme, abdominal kramplar, lakrimasyon, miyozis ve salivasyon gibi çeşitli semptomlar) klinik olarak kontrendike değilse, atropin sülfat (0.25 mg subkütan) uygulanmalıdır. Astımlı hastalarda dikkatli olunmalıdır. Akut ve ağır kolinerjik sendrom geçiren hastalarda sonraki İRİNOCAM uygulamalarında profilaktik artropin sülfat kullanımı önerilir.
Kolit / İleus
Ülserasyon, kanama, ileus ve infeksiyon ile birlikte kolit vakaları görülmüştür.
İleus hızlı antibiyotik desteği ile çözülene kadar hastalara İRİNOCAM uygulanmamalıdır.
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalar
Genellikle şiddetli kusma ve/veya bulantıya bağlı sıvı kaybı olan hastalarda olmak üzere nadiren de olsa böbrek bozukluğu ve akut böbrek yetmezliği vakaları bildirilmiştir.
Yaşlılar
Yaşlı hastalarda genel olarak biyolojik fonksiyonlarda, özellikle karaciğer fonksiyonlarında azalma meydana gelmesinin sıklığı nedeniyle bu popülasyonda İRİNOCAM dozu dikkatle ayarlanmalıdır.
Diğer
İçeriğinde bulunan sorbitol nedeniyle, nadir kalıtımsal fruktoz intolerans problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Diyare ve kusma nedeniyle dehidrate olmuş veya sepsis olan hastalarda çok nadir vakalarda böbrek yetmezliği, hipotansiyon ve dolaşım bozuklukları gözlenmiştir. Tedavi sırasında ve tedavi kesildikten sonra en az üç ay süre ile kontraseptif önlemler alınmalıdır.
Enjeksiyon bölgesi
İRİNOCAM intravenöz uygulandığından ekstravazasyona karşı dikkatli olunmalı ve infüzyon yeri inflamasyon açısından izlenmelidir. Olası bir durumda enjeksiyon bölgesine tazyikli steril su uygulanmalı ve buzla kompres yapılmalıdır.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
İRİNOCAM'ın 5-FU/FA ile kombinasyonu sırasında gözlenen farmakokinetik parametreler monoterapisiyle gözlenen değerlere benzerdir.
İRİNOCAM ve nöromusküler bloke edici ajanlar arasında etkileşim söz konusudur. İRİNOCAM antikolinesteraz aktiviteye sahiptir ve antikolinesteraz akitiviteye sahip ilaçlar, suksametonyumun nöromusküler etkisini uzatabilir ve non-depolarizan ilaçların nöromuskuler bloğunu antagonize edebilirler.
Sitokrom P450 enzim substratları CYP2B6 ve CYP3A4 üzerine etkili maddeler ile İRİNOCAM arasında etkileşim söz konusudur.
CYP2B6 inhibitörleri (desipramin, paroksetin ve sertralin gibi) ve CYP3A4 inhibitörleri (azol antifungaller, klaritromisin, diklofenak, doksisilin, eritromisin, imatinib, izoniyazid, nikardipin, propofol, proteaz inhibitörleri, kinidin, telitromisin ve verapamil gibi) irinotekan düzeyi/etki artışına neden olabilirler.
Atazanavir, CYP3A4 ve UGT1A1 enzim inhibisyonu ile irinotekanın (SN-38) düzey/etki artışına neden olabilir.
Ketakonazol, irinotekan ve aktif metabolitinin düzey/etki artışına neden olur. Ketakonazol uygulaması irinotekan tedavisinden 1 hafta önce kesilmelidir.
CYP2B6 ve CYP3A4 enzim indükleyicileri (karbamazepin, fenobarbital, fenitoin ve rifampisin gibi) irinotekan düzeyi/etki azalmasına neden olabilirler.
St. John's Wort İRİNOCAM'ın terapötik etkisinde azalmaya neden olur. İRİNOCAM tedavisinden en az 2 hafta önce kullanımı bırakılmalıdır.
İRİNOCAM'ın miyelosupresyon ve diyare gibi yan etkileri benzer etkilere sahip diğer antineoplastik ilaçlarla şiddetlenebilir.
Deksametazonun antiemetik profilakside kullanımı İRİNOCAM kullanan hastalarda görülebilen lenfositopeni ihtimalini artırır. Bununla birlikte ciddi fırsatçı infeksiyonlar görülmemiştir ve özellikle lenfositopeniye bağlanan bir komplikasyon yoktur.
Klinik çalışmalarda İRİNOCAM ile aynı gün uygulanan proklorperazin kullanımında görülen akatizi oranı ilaçların farklı günlerdeki kullanımlarına göre daha yüksektir.
İRİNOCAM tedavisi süresince laksatif kullanımının diyare şiddetini artırması beklenir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda nötropeni ve hematotoksisite riski artar.
4.6 Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi: D
Çocuk doğurma potensiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü
(Kontrasepsiyon)
İrinotekanın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
İRİNOCAM gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Gebelik dönemi
İrinotekanın gebelik döneminde kullanımıyla ilgili yapılmış yeterli ve iyi-kontrollü çalışma mevcut değildir. Eğer gebelik döneminde kullanılacaksa ya da kullanımı sırasında gebe kalınırsa, hasta ilacın fetusta meydana getirebileceği hasar konusunda bilgilendirilmelidir.
Laktasyon dönemi
Emziren sıçanlarda 14
Ureme yeteneği/Fertilite
İRİNOCAM'ın embriyotoksik, fetotoksik ve terotojen olduğu tavşan ve sıçanlarda gösterilmiştir. Bu nedenle İRİNOCAM gebelikte kullanılmamalıdır. Çocuk doğurma çağındaki kadınlar İRİNOCAM tedavisi sırasında gebe kalmama konusunda uyarılmalı, böyle bir durum meydana geldiğinde doktorlarını derhal haberdar etmelidirler.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Hastalar, İRİNOCAM uygulaması sonrası 24 saat içinde baş dönmesi ve görme bozuklukları olabileceği konusunda uyarılmalı ve bu semptomlar meydana geldiğinde araç ve makine kullanmamaları tavsiye edilmelidir.
4.8. istenmeyen etkiler
İstenmeyen etkilerin sıklık gruplandırması şöyledir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kardiyovasküler bozukluklar
Çok yaygın: Vazodilatasyon
Yaygın: Ödem, hipotansiyon, tromboembolik olaylar
Santral sinir sistemi bozuklukları
Çok yaygın: Kolinerjik bozukluklar (rinit, salivasyon artışı, miyozis, lakrimasyon, diyaforez, intestinal hiperperistaltizm), ateş, ağrı, baş dönmesi, insomnia, baş ağrısı, üşüme)
Yaygın: somnolans, konfüzyon
Dermatolojik bozukluklar Çok yaygın: Alopesi, döküntü
Endokrin bozukluklar Çok yaygın: Dehidrasyon
Gastrointestinal bozukluklar
Çok yaygın: Diyare (geç ve erken), bulantı, abdominal ağrı, kusma, kramp, anoreksi, konstipasyon, mukozit, kilo kaybı, mide gazı, stomatit Yaygın: Abdominal şişlik, dispepsi
Hematolojik bozukluklar
Çok yaygın: Anemi, lökopeni, trombositopeni, nötropeni Yaygın: Nötropenik ateş, hemoraji, nötropenik enfeksiyon
Hepatik bozukluklar
Çok yaygın: Bilirubin artışı, alkalen fosfataz artışı Yaygın: SGOT artışı, sarılık
Nöromusküler ve iskelet sistemi bozuklukları Çok yaygın: Halsizlik, sırt ağrısı
Solunum bozuklukları
Çok yaygın: Dispne, öksürük, rinit
Yaygın: Pnömoni
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Kanser hastalarında 750 mg/m ye kadar tek doz uygulamada görülen istenmeyen etkiler önerilen dozda bildirilenlere benzerdir. Önerilen terapötik dozun yaklaşık iki katında dozlarda ölümcül olabilecek doz aşımı bildirilmiştir. Burada en anlamlı istenmeyen etkiler, şiddetli nötropeni ve şiddetli diyare olmuştur.
Doz aşımı durumunda hasta özel bir ünitede tutulmalıdır. İRİNOCAM'ın bilinen bir antidotu yoktur.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Antineoplastik ajanlar ATC kodu: L01XX19
İrinotekanCamptotheca acuminata'danizole edilen sitotoksik bir bitkisel alkaloid olan kamptotesinin yarı sentetik türevidir. Transkripsiyon ve mitoz sırasında DNA'nın topografik yapısını sürdürme ile ilişkili hücresel bir enzim olan tip I topoizomeraz enzimini inhibe eder. İrinotekan in vivo olarak hızla aktif 7-etil-10-hidroksi kamptotesin (SN-38) metabolitine dönüştürülür. Bu metabolit irinotekana göre daha güçlü bir DNA topoizomeraz I inhibitörü olup çeşitli mürin ve insan tümör hücre serileri üzerinde daha sitotoksiktir. DNA topoizomeraz I'in irinotekan veya SN-38 ile inhibisyonu ile tek zincirli DNA lezyonları meydana gelip DNA replikasyon sarmalı bloke olur. Bu da sitotoksiteye neden olur. Bu sitotokaktivite zamana bağımlı ve S fazına spesifiktir.
İn vitro sitotoksisite çalışmalarında SN-38'in gücünün irinotekana bağlı olarak 2 ila 2000 kat arasında değişebildiği görülmüştür. Ayrıca irinotekan, in vivo olarak mürin tümör modelleri (P03 pankreatik duktal adenokarsinom, MA16/C meme adenokarsinomu, C38 ve C51 kolon adenokarsinomu) ve insan ksenogreftleri (Co-4 kolon adenokarsinomu, Mx-1 meme adenokarsinomu, ST-15 ve SC-16 gastrik adenokarsinomu) üzerinde geniş antitümör aktivite gösterir. İrinotekan P-glikoprotein MDR (vinkristin ve doksorubisine dirençli P338 lösemi) gösteren tümörler üzerinde de etkilidir.
İRİNOCAM'ın antitümör aktivitesinin yanında irinotekanın en önemlifarmakolojik etkisi kolinesteraz enzim inhibisyonudur.
5.2 Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
İrinotekan, DNA topoizomeraz I'in spesifik inhibitörü olarak etki eden antineoplastik bir ajandır. İrinotekan etkin maddesini içeren İRİNOCAM açık sarı renkli enjeksiyonluk steril çözeltidir.
30 dakikalık intravenöz infüzyon halinde 100-750 mg/m2
Emilim:Plazmada irinotekan ve SN-38'in ortalama en yüksek konsantrasyonları, önerilen doz olan 350 mg/m2
Dağılım:Kararlı durumda dağılım hacmi büyüktür ve dozun fonksiyonu olarak ortalama 157 l/m2
Biyotransformasyon:İrinotekan başlıca karaciğer olmak üzere çoğu dokuda karboksiesteraz tarafından daha güçlü aktif metaboliti olan SN-38'e dönüştürülür.
Elimina.syon:Plazmadan uzaklaşması bifazik veya trifaziktir. Ortalama yarı-ömür trifazik modelin ilk fazında 12 dakika, ikinci fazda 2.5 saat, terminal fazda ise 14.2 saattir. Total vücut klerensi ortalama 15 l/h/m olup, aynı hasta için kürler arasında farklılık göstermemiştir. Özellikle SN-38 için farmakokinetik parametrelerde bireyler arasında değişkenlik görülmüştür. İrinotekan ve SN-38'in ortalama 24 saatlik idrarda atılımı uygulanan dozun sırasıyla %19.9 ve %0.25'idir.
Doğr^ısaHık/Doğrusal Olmayan Durum:İrinotekanın kinetik profili dozdan bağımsızdır. Klinik çalışmalara katılan hastalara uygulanan farklı irinotekan uygulama şemaları benzer farmakokinetik profilini ortaya koymuştur.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
İrinotekan ve SN-38 metaboliti CHO-hücrelerinde in vitro atipik kromozamal testinde ve sıçanlarda in vivo mikronukleus testinde mutajenite göstermiştir. Ancak Ames testinde mutajenik potansiyel göstermemiştir.
Toksik etkiler en fazla hematopoietik ve lenfatik sistemlerde gözlenmiştir. Bu etkiler doza bağımlı ve geçicidir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1 Yardımcı maddelerin listesi
D-Sorbitol Laktik asit Sodyum hidroksit Hidroklorik asit konsantre Enjeksiyonluk su
6.2 Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği yoktur. Diğer ilaçlarla karıştırılmamalıdır.
6.3 Raf ömrü 24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve ışıktan muhafaza ederek ambalajında saklayınız.
%0.9 luk sodyum klorür çözeltisi veya %5 dekstroz çözeltisi ile seyreltildikten sonra, seyreltilmiş çözelti, 25°C'nin altındaki oda sıcaklığında 6 saat, 2-8°C de buzdolabında 24 içinde kullanılmalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
6 ml'lik balrengi LDPE flakon (1 ml x 1 flakon)
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Diğer antineoplastik ajanlarda olduğu gibi İRİNOCAM'ın hazırlanması ve temasta dikkatli olunmalıdır. Gözlük, maske ve eldiven kullanılmalıdır.
İRİNOCAM çözeltisi veya infüzyon çözeltisinin ciltle teması durumunda derhal sabun ve su ile yıkanmalıdır. İRİNOCAM çözeltisi veya infüzyon çözeltisinin muköz membranla teması durumunda derhal su ile yıkanmalıdır.
Flakon içinde ya da rekonstitüsyondan sonra eğer herhangi bir çökme görülürse ürün sitotoksik ajanlar için standart prosedüre göre imha edilmelidir.
Seyreltme ve uygulamada kullanılan tüm materyaller sitotoksik ajanlara uygulanan hastane standart prosedürleri doğrultusunda imha edilir.
7. RUHSAT SAHIBI
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Bağlarbaşı, Gazi Cad. No : 64-66
Üsküdar / İSTANBUL
Tel. : 0216 492 57 08 Fax : 0216 334 78 88
8. RUHSAT NUMARASI
237/68
9. İLK RUHSAT TARIHI/RUHSAT YENILEME TARIHI
İlk ruhsat tarihi: 07.12.2011 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KUB'UN YENİLENME TARİHİ
|
|