Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Oxcaril 150mg Film Tablet Kısa Ürün Bilgisi

Sinir Sistemi » Antiepileptik İlaçlar » Antiepileptikler » Carboksamid Türevleri » Okskarbazepin

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

OXCARİL 150 mg film tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:

Bir film kaplı tablet etkin madde olarak 150 mg okskarba/.epin içerir.

Yardımcı maddeler:

Yardımcı maddeler için, 6.1'e bakmız.

3. FARMASÖTİK FORM

Film tablet
Turuncu-sarı renkli, oval şekilli, iki yüzü çentikli film kaplı tabletler.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

OXCARİL, erişkinler ve

I

aylıktan büyük çocuklarda kısmi nöbetlerin (basil, kompleks ve ikincil olarak yaygın nöbetlere dönüşen kısmi nöbetlerin alt tipleri dahil) ve yaygın tonik-klonik nöbetlerin tedavisinde endikcdir.
OXCARİL, birinci basamak antİepilcptik ilaç olarak monotcrapide veya adjuvan tedavide (destekleyici) endikedir.
OXCARİL, nöbet kontrolünde mevcul tedavinin yetersiz kaldığı durumda diğer antiepileptik ilaçların yerine kullanılabilir (bkz. "Bölüm 5.1. Farmakodinamik Özellikler", Klinik çalışmalar),

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji:

OXCARİL monoterapİ şeklinde veya diğer antiepileptik ilaçlarla kombinasyon şeklinde kullanılmaya uygundur. Monoterapİ ve destekleyici tedavide OXCARİL ile tedaviye ikiye bölünmüş şekilde verilen klinik olarak etkili dozla başlanır. Hastanın klİnİk yanıtına bağlı olarak doz artırılabilir. Diğer İlaçların yerine OXCARİL kullanılacağı zaman, OXCARİL tedavisine başlanması ile beraber, alman diğer antiepileptik ilaçların dozu kademeli olarak azaltılmalıdır. Adjuvan tedavide, hastanın toplam antiepileptik ilaç yükü artacağından, birlikte alman diğer antiepileptik ilacın/ilaçların dozunu azaltmak ve/veya OXCARİL dozunu daha yavaş artırmak gerekebilir (Bkz. "Bölüm 4.5. Diğer ilaçlarla etkileşim ve diğer etkileşim türleri”).
OXCARlL yiyecek ile beraber veya aç karnına alınabilir.
MoDotcrapi
OXCARİL'e günde 600 mg'iık. (çocuklar için 8-10 mg/kg/gün) doz ile başlanmalı, günlük doz ikiye bölünerek verilmciidir. İyi tcrapötik etkiler günde 600 mg ve 2.400 mg arasındaki dozlarda görülmektedir. Klinik olarak uygunsa, arzu edilen klinik yanıtı elde etmek için, başlangıç dozundan itibaren yaklaşık haftalık aralıklarla günlük cn fazla 600 mg'a kadar ek artışlarla doz artırılabilir. Kontrollü hastane ortamında, 48 saat içinde günde 2.400 mg' a kadar ulaşan doz artışı sağlanmıştır,

Adjuvan (Destekleyici) tedavi

OXCARİL'e günde 600 mg'lık doz (8-10 mg/kg) ile başlanmalı, günlük doz ikiye bölünerek verilmelidir. İyi terapötik etkiler günde 600 mg ve 2.400 mg arasındaki dozlarda görülmektedir. Klinik olarak uygunsa, arzu edilen klinik yanıtı elde etmek için, başlangıç dozundan itibaren haftalık aralıklarla en fazla 600 mg/gün'e kadar ek artışlarla doz artırılabilir.
Klinik çalışmalarda, 2.400 mg/gün üzerindeki dozlar henüz sistematik olarak çalışılmamıştır. Günde 4200 mg'a kadar doz uygulaması ile ilgili deneyim kısıtlıdır.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Doktora danışmadan kullanılmamalıdır. Okskarbazepin aç veya tok karna kullanılabilir. Gerek monotcrapidc gerekse diğer anti-epileptik ilaçlarla kombine edildiğinde, günde iki kez kullanılır. Doz, hastanın klinik yanıtına göre artırılabilir. Okskarbazepin tedavisi sırasında plazma okskarbazepin düzeyinin izlenmesi gerekmez.

Uygulama şekli:

Ağızdan kullanım içindir.
Tabletler çentiklidir ve hastaların tableti yutmalarını daha kolay hale getirmek için iki eşit parçaya bölünebilir. Tableti yutamayan küçük çocuklara veya tablet ile gerekli dozun verilemediği durumlarda, okskarbazcpinin oral süspansiyon formu verilebilir.

özci popülasyona ilişkin ek bilgiler:

Böbrek /Karaciğer yetmekliği:

Böbrek yetmezliği olan (kreatinin klercnsi 30 mİ / dakikadan düşük) hastalarda OXCARİL tedavisine normal başlangıç dozunun yarısı (300 mg / gün) ile başlanmalı ve istenen klinik yanıtı elde etmek İçin doz yavaşça artırılmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik Özellikler).
Hafif ve orta şiddette karaciğcr yetmezliği olan hastalar için doz ayarlaması gerekli değildir. Okskarbazcpinin şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılmasına ilişkin klinik deneyim yoktur, bundan dolayı şiddetli yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması yapılırken önlem alınmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik Özellikler).

Pediatrik popUlasyon:

Monotcrapi ve adjuvan (destekleyici) tedavide, OXCARjL'c günde 8-10 mg/kg doz ile başlanmalı, günlük doz İkiye bölünerek verilmelidir. Pediatrik hastalarda (3 ila 17 yaşlarında) yapılan, amacın 46 mg/kg hedef günlük doza ulaşmak olduğu bir adjuvan tedavi çalışmasında, ortanca günlük doz, 6 ila 51 mg/kg aralığında 31 mg/kg olmuştur. Pediatrik hastalarda (4 yaşından küçük) yapılan, amacm 60 mg/kg hedef günlük doza ulaşmak olduğu bir adjuvan tedavi çalışmasında, hastalarm %56'smda en az 55 mg/kg/gün olan nihai doza ulaşılmıştır. Klinik açıdan uygunsa, istenen klinik yanıtı elde etmek için, başlangıç dozundan itibaren haftalık aralıklarla en fazla 10 mg/kg/gUn'e kadar ek artışlarla doz en fazla 60 mg/kg/gün'e çıkarılabilir. {Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik Özellikler).
Monoterapide ve adjuvan tedavide, klerens (L/saat/kg) vücut ağırlığına göre normaüze edildiğinde, yaş ile azaldığından, 4 yaşından küçük çocuklar yetişkinlere göre vücut ağırlığı başına iki katı okskarbazepin dozuna ihtiyaç duyabilirler; 4 ila 12 yaşlarındaki çocuklar ise yetişkinlere göre vücut ağırlığı başına %50 daha fazla okskarba/epine ihtiyaç duyabilirler. (Bkz.5.2. Farmakokinetik özellikler).
Yaşça büyük çocuklarınki ile kıyaslandığında, vücut ağırlığına göre normalize edilmiş klerens üzerinde antiepileptik ilaçların enzim indükleyici etkisi, 4 yaşından küçük çocuklar için daha yüksek görünmektedir. Enzim indükleyici etkisi olmayan antiepileptik ilaçlar ile kombine tedavilere ve monoterapiye kıyasla, enzim indükleyici etkisi olan antiepileptik ilaçlar ile adjuvan tedavi alan 4 yaşından küçük çocuklar için, vücut ağırlığı başına yaklaşık %60 daha fazla okskarbazepin verilmesi gerekebilir. Enzim indükleyici antiepileptik ilaçlar ile tedavi gören, yaşça daha büyük çocuklar için, monoterapi alan ya da enzim İndükleyici olmayan ilaçlara eklenerek tedavi edilenlere göre daha düşük oranda doz artışı gerekebilir.
Okskarbazepinin 2 yaşından küçük çocuklarda kontrollü klinik deneyimleri yoktur.

Geriatrik popülasyon:

65 yaş veya üzerindeki hastalarda, okskarbazepinin etkililiği ve güvenliliğinde bir fark gözlenmemiştir.

4.3. Kontrendikasyonlar

Etkin madde okskarbazepin veya bileşimindeki maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılık.

4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Aşırı Duyarlılık
Pa/arlama sonrası dönemde, deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, anjiyoödem ve anafİlaksi vakaları da dahil olmak üzere Tip I (erken tip) aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Okskarbazepinin ilk ya da sonraki dozlarını aldıktan sonra, hastalarda larİnks, glottis, dudaklar ve göz kapaklarını kapsayan anjiyoödem ve anaflaksi vakaları bildirilmiştir. Bir hastada OXCARİL tedavisinden sonra bu reaksiyonlar geliştiği takdirde, ilaç tedavisi kesilmeli ve alternatif bir tedaviye başlanmalıdır.
Karbamazepine karşı aşırı duyarlılık reaksiyonları gösteren hastaların % 25-30'unun OXCARİL'e karşı da aşın duyarlılık gösterebileceği bildirilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
Birden fazla organda ortaya çıkan aşırı duyarlılık reaksiyonları da dahil olmak üzere aşırı duyarlılık reaksiyonları, karbamazepine aşın duyarlılık öyküsü olmayan hastalarda da görülebilir. Bu reaksiyonlar deriyi, karaciğeri, kan ve lenf sistemini ya da diğer organları, tek tek ya da bir sistcmik reaksiyon bağlamında eş zamanlı olarak etkileyebilir (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Genel olarak, aşın duyarlılık reaksiyonlarının bulgu ve belirtileri görüldüğü takdirde OXCARİL tedavisi derhal kesilmelidir.
Cilt Üzerindeki Etkiler
Okskarbazcpin kullanan kişilerde, çok ender olarak Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz (Lyeil sendromu) ve muhiform eritemi de içine alan ciddi dermatolojik reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu durum hayalı tehdit edici ve çok ender olarak fatal olabileceğinden dolayı ciddi dermatolojik reaksiyon gösteren hastaların hastaneye yatırılmaları gerekebilir. Okskarbazepin ile ilişkili vakalar hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülmüştür. Başlangıca kadar geçen ortanca süre 19 gündür. Okskarbazcpin tekrarlayan şekilde verildiğinde ciddi cilt reaksiyonlarının nüks ettiği birkaç izole vaka bildirilmiştir. Hastada OXCAR!L ile cilt reaksiyonu ortaya çıkıyor ise, OXCARİL'e devam edilmemesi ve başka bir antiepileptik tedavi uygulanması düşünülmelidir.
Hiponatremi
Okskarbazcpin ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %2,7'sinde genellikle ascmptomatik olan ve tedavide ayarlama gerektirmeyen. 125 mmol/L altında serum sodyum dü/.eyleri gözlenmiştir. Klinik çalışmalardan elde edilen deneyimler, okskarbazepin dozu azaltıldığında, kesildiğinde veya hasla ihtiyatlı bir şekilde ledavi edildiğinde (örn. sıvı alımmın kısıtlanması) serum sodyum düzeylerinin normale doğru döndüğünü göstermektedir. Düşük sodyum düzeyi ite ilişkili böbrek bozukluğu olan veya eş zamanlı olarak sodyum seviyesini düşürücü ilaçlar ile (diüretikler, uygun olmayan ADİ I sekresyonuna yol açan ilaçlar gibi) tedavi gören hastalarda serum sodyum düzeyleri tedaviye başlamadan önce ölçülmelidir. Bunu takiben, sodyum seviyeleri yaklaşık 2 hafta sonra ölçülmelidir ve daha sonra tedavinin ilk 3 ayında her ay veya klinik açıdan gerektikçe ölçülmelidir. Bu risk faktörleri özellikle yaşlı hastalar için örnek teşkil etmektedir. OXCARİL ile tedavi edilen hastalar, sodyum seviyesini düşürücü İlaçlar almaya başladıklarında sodyum düzeylerinin aynı yaklaşımla izlenmesi gerekir. Genel olarak, OXCARtL tedavisinde hiponatremiyi düşündüren klinik semptomlar ortaya çıkarsa (Bkz. Böiüm 4,8, İstenmeyen etkiler), serum sodyum seviyesinin ölçülmesi düşünülebilir. Diğer hastaların serum sodyum seviyeleri rutin laboratuvar tetkiklerinin düşünülebilir bir parçası olarak ölçülebilir.
Sıvı tutulmasının tespit edilmesi için, kalp yetersizliği ve sekondcr kalp yetmezliği olan tüm hastaların vücut ağırlıkları düzenli olarak ölçülmelidir. Sıvı tutulması veya kardiyak durumun kötüleşmesi halinde serum sodyum seviyesi kontrol edilmelidir. Eğer hiponatremi görülürse, su kısıtlaması bu durumda alınabilecek önemli bir önlemdir, Okskarbazepin çok nadiren kalpte iletiyi bozabildiğinden daha önccdcn İletim bozukluğu olan hastalar (AV-blok, aritmi v.s.) dikkatle izlenmelidir.
Karaciğer İşlevi
Çok ender olarak hepatit vakaları bildirilmiş olup; bu vakaların çoğu düzelmiştir. Hepatitten şüphelenilmesi halinde OXCARİL tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.
Hematolojik etkiler
Pazarlama sonrası dönemde, okskarbazepin ile tedavi edilen hastalarda çok nadir olarak agranülositoz, aplastik anemi ve pansitopeni bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Bununla birlikte, bu durumların insidansının çok düşük olması ve eşlik eden karıştırıcı faktörler (örn. altta yatan hastalık, eş zamanlı ilaç tedavisi) nedeniyle, nedensellik İlişkisi tespit edilememekledir.
Önemli düzeyde kemik iliği depresyonu geliştiğini düşündüren kanıtlar oluştuğu takdirde İlacın kesilmesi düşünülmelidir.
intihar Düşüncesi ve Davranışı
Birçok endikasyonda antiepileptik ilaçlarla tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı görüldüğü bildirilmiştir. Antiepileptik ilaçlarla yapılmış randomi/.e, plasebo kontrollü bir meta-analiz çahşması, hastalarda intihar düşünccsi vc davranışında düşük oranda artan bir risk göstermiştir. Bu riskin mekanizması bilinmemektedir.
Bu ilaçla tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı bildirilmiştir. Bu nedenle hastalar intihar düşünccsi ve davranışı açısından yakından izlenmelidir, İntihar düşüncesi ve davranışı ortaya çıktığında, hasta ve hasta yakınının tıbbi destek alması önerilmelidir.
Hormonal Kontrascptifler
Doğurganlık yaşında olan kadın hastalarda, hormonal kontraseptifler ile birlikte 0XCARİL kullanımının bu tip kontrascptiflerin etkisini azaltacağı bildirilmelidir (bkz. bölüm 4.5 Diğer ilaçlarla etkileşim ve diğer etkileşim türleri). OXCARİL kullanırken, ek olarak hormon içermeyen kontraseptif yöntemlerin kullanımı tavsiye edilir.
Alkol
Sedatif etkinin artma olasılığı nedeniyle OXCARİL tedavisi ile birlikte alkol alındığında dikkatli olunmalıdır.
İlaç kesilmesi
Diğer bütün antiepileptik ilaçlarda olduğu gibİ, nöbet sıklığındaki artış olasılığını azaltmak için OXCARİL kademeli bir şekilde azaltılarak kesilmelidir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Enzim inhibisyonu
Okskarbazepin, diğer İlaçların metabolizmasından sorumlu olan temel sitokrom P450 enzimlerini inhibe etme kapasitesini saptamak içİn insan karaciğer mikrozomlarında değerlendirilmiştir. Sonuçlar, okskarbazepin ve farmakolojik olarak aktif metabolitinin (monohidroksi türevi, MHD) CYP2C19'u inhibe ettiğini göstermektedir. Bu nedenle, yüksek dozlarda OXCARİL'in CYP2C19 ile metabolize olan ilaçlarla (örn. fenobarbital, fenİtoin) birlikte uygulanması halinde etkileşimler ortaya çıkabilir. OXCARİL ve CYP2C19 ile metabolize olan ilaçlarla birlikle tedavi edilen ba/.ı hastalarda, birlikte uygulanan ilaçların dozunun azaltılması gerekebilir. İn.san karaciğer mikrozomlarında okskarbezapin ve MlID'nin, CYPIA2, CYP2A6, CYP2C9, CYP2D6, CYP2HI, CYP4A9 ve CYP4A11 enzimleri için İnhİbitör olarak fonksiyon görme kapasitesi hiç yoktur ya da çok azdır,
Knzim indüksiyonu
Okskarbazepin ve MHD; dihidropiridin kalsiyum antagonistleri. oral gebelik önleyiciler ve karbamazepin gibi anti-cpİleptiklerin metabolizmasında rol oynayan CYP3A4 ve CYP3A5'i

in vitroin vivu

uyararak bu ilaçların plazma konsantrasyonlarının azalmasına neden olabilirler. Plazma konsantrasyonlarında bu dü/.eyde bir düşüş, büyük oranda CYP3A4 ve CYP3A5 tarafından metabolize edilen başka ilaçlarda da (örneğin siklosporin, takrolimus gibi immün baskılayıcılar) gözlenebilir.
Okskarbazepin ve MIH),

in vitroin vivo

olarak, büyük oranda UDP-glukuronil transfcrazlar yoluyla konjugasyonla elimine olan ilaçlar (örneğin valproik asit, lamotrijin) üzerinde etki göstermeleri olası değildir. Okskarba/epin ve MlID'nin indükleme potansiyelinin zayıf olduğu göz önünde bulundurulduğunda bile, CYP3A4 ya da konjugasyon yoluyla (UDPGT) metabolize olan ve cş zamanlı kullanılan ilaçların daha yüksek dozda kullanılması gerekebilir. Okskarbazepin tedavisinin kesilmesi durumunda, cş zamanlı kullanılan ilaçlann dozunun azaltılması gerekebilir.
İnsan hepatositleri ile yapılan indüksiyon çalışmaları, okskarbezapin ve MHD'nin 2B ve 3A4 CYP alt grubu izoetızimlerinin zayıf indUkleyicisi olduğunu doğrulamıştır. Okskarbezapin/ MHD'nin diğer CYP izoenzimleri üzerindeki indüksiyon potansiyeli bilinmemekledir.
Antiepileptik İlaçlar
Okskarbazepin ve diğer antiepileptik ilaçların arasındaki potansiyel etkileşimler klinik çalışmalarda değerlendirilmiştir. Bu etkileşimlerin ortalama HAA ve Cmm üzerindeki etkileri aşağıda özetlenmiştir:
Antiepileptik İlacın MHD Üzerine Htkisi

OXCARİL'in Antiepileptik İlaç Üzerine Etkisi
AnliepDeplik İlaçlar

Birlikte kullanılan ilaçlar
Konsantrasyon
Konsantrasyon
Karbamazepin
% 0-22 azalma
% 40 azalma
Klobazam
Çalışılmamıştır
Etkisi vok
Felbamat
Çalışılmamıştır
Etkisi yok
Fenobarbital
%14-15 artış
% 30 - 31 azalma
Fenitoin
% 0 - 40 artış
% 29 - 35 azalma
Valproik asit
Etkisi yok
% 0 -18 azalma
Günde 1.200 mg'ın üstündeki dozlarda kullanılan okskarbazepin, birlikte kullanılan fenitoinin plazma düzeylerini yaklaşık %40 arttırdığından fenitoin dozunun azaltılması gerekebilir (Bkz. Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli). Fenobarbital ile birlikte okskarba/,epin kullanıldığında fenobarbital düzeyinde az bir artış (%15) gözlenir,
Sitokrom P450 sistemini güçlü bir şekilde indükleyen karbaniazepin, fenitoin ve fenobarbital gibi ilaçlar MHD plazma düzeylerini %29-40 oranında azaltırlar.
Okskarbazepin İle oto-indüksiyon gözlenmemiştir.
Hormonal Kontraseptifler
Okskarbazepİnin oral kontraseptifler in iki bileşeni olan etinilestradiol (EE) ve levonorgestreli (LNG) etkilediği gösterilmiştir. HE ve LNG'nin ortalama EAA değerleri sırasıyla, % 48-52 ve % 32-52 oranında azalmıştır. Diğer oral veya implant kontraseptiflerlc çalışma yapılmamıştır. Bu nedenle, OXCARIL'İn hormonal kontraseptiflerlc birlikte kullanımı bu kontraseptifleri etkisiz kılabilir. (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarılan ve önlemleri).
Kalsiyum Antagonistieri
Tekrarlanan şekilde okskarbazepin ile birlikte uygulamalar sonrası, felodipinin HAA değerleri %28 azalmıştır. Bununla birlikte, plazma düzeyleri önerilen lerapölik aralıkta kalmıştır.
Diğer yandan, Verapaınil, MHD'nin plazma düzeylerinde %20 düşüşe neden olmuştur. MUD'nin plazma düzeylerinde meydana gelen bu düşüşün klinik açıdan önemli olduğu düşünülmemektedir.
Diğer İlaç Etkileşimleri
Simetidin, eritromisin ve dckstropropoksifcnin MHD farmakokinetiği üzerinde etkileri yoktur.
Viloksazin MHD'nin plazma seviyelerinde küçük değişiklikler meydana getirmiştir (birlikte uygulanım tckrarlandığmda yaklaşık %10 artış).
Varfarin ile okskarbazepin arasında bir etkileşim saptanmamıştır.
Lityum ve okskarbazepin kombinasyonu artmış nörotoksisiteye neden olabilir.

4.6. Gebelik vc Laktasyon Genel Tavsiye:

Gebelik kategorisi C'dir.

Çocuk Doğurma Potansiyeli Bulunan Kadınlar/Doğum Kontrolü (Kontrasepsiyon):

Okskarbazepin, oral yolla alman doğum kontrol ilaçlan ile etkileşime geçmektedir. Bu nedenle, tedavi süresince alternatif, etkili ve güvenilir bİr doğum kontrol yöntemi uygulanmalıdır.

Gebelik Dönemi;

Smırlı sayıda gebelikten elde edilen veriler, gebelik sırasında kullanılması halinde, okskarbazepin in ciddi doğumsal defekllere (yarık damak v.s.) yol açabileceğini göstermektedir. Hayvan çalışmalarında, maternal toksik doz seviyelerinde embriyo mortalitesindc artış, büyümede gecikme ve malformasyonlar gözlenmiştir.
• Eğer OXCARİL alan kadınlar hamile kalır ya da haraİlc kalmayı planlarsa veya gebelik esnasında OXCARİL tedavisi başlatma gereksinimi doğarsa, ilacın sağlayacağı potansiyel yararlara karşılık, potansiyel fötal malformasyon riski dikkatle değerlendirilmelidir. Bu durum özellikle gebeliğin ilk üç aymda önemlidir.
• Minimum etkin doz verilmelidir. Kğer ilaç ile tedavi kesinlikle gerekli ise ve daha güvenilir bir seçenek yok ise okskarbazepinin yeterli tedaviyi sağlayabilen en düşük dozu verilmelidir,
• Doğurganlık yaşında olan kadınlarda, mümkün ise OXCARİI. monoterapi olarak uygulanmalıdır.
• Hastalara malformasyon riskinin artabileceği açısından danışmanlık sağlanmalı vc doğum öncesi tarama fırsatı tanınmalıdır.
• Etkili bir antiepileptik tedavi gebelik esnasında kesilmemek zorundadır, çünkü hastalığın kötüleşmesi hem anne, hem de fötüs için zararlıdır.

İzleme ve önleme


Antiepileptik ilaçlar, folik asit eksikliğine, bu eksiklik ise tedavi edilen epileptİk kadınların çocuklarında doğum kusurlarının artmasma yol açabilir. Bu nedenle hamilelikten önce veya hamilelik sırasında folik asit desteği önerilir. B12 vitamini eksikliği önlenmeli veya tedavi edilmelidir.
Gebelik esnasındaki fizyolojik değişikliklere bağlı olarak okskarbazepinin aklif melaboliti olan 10-monohidroksi türevinin (MHD) plazma seviyeleri gebelik boyunca giderek azalabilir. Gebelik döneminde OXCARİL tedavisi gören kadınlardaki klinik yanıtın dikkatlice gözlenmesi önerilir. MHD plazma seviyelerindeki değişiklikler, gebelik boyunca yeterli nöbet kontrolünün sağlandığından emin olmak için dikkatle gözlenmelidir. Özellikle gebelik döneminde ilacın kullanımının arttığı durumlarda doğum sonrası Mİ İD plazma seviyelerinin izlenmesi de düşünülebilir.

Yenidoğan bebekler


Antiepilcptik kullanan annelerin ycnidoğan çocuklarında kanama bozuklukları bildirildiğinden, önlem olarak, gebeliğin son birkaç haflasmda anneye ve doğum sonrasında yenidoğana koruyucu önlem olarak Kİ vitamini uygulanmalıdır.
Okskarbazepin ve aktif metaboliti (MHD) plasentayı geçer. Bir vakada, yenidoğan ve annedeki plazma MHD konsanirasyonları benzer bulunmuştur.

Laktasyon Dönemi;

Okskarbazepin'in anne sütünde okskarbazepinin tcrapötik dozları emziren kadınlara uygulandığı takdirde memedeki çocuk üzerinde etkiye neden olabilecek ölçüde atılmaktadır.
OXCARİL ile tedavi sırasında emzirme durdurulmalıdır.
Okskarbazepin ve aktif metaboliti (MHD) anne sütüne geçer, Süt/ plazma konsantrasyonu oranı her ikisi için de 0.5 bulunmuştur.
Laktasyon döneminde okskarbazepin kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamakta ve bebek için islenmeyen etkilere neden olma olasılığı dışlanamamakladır. Bu nedenle, bebek sütten kesilmeli veya olası toksik etkiler yönünden dikkatle gözlenmelidir. Bu yolla okskarbazepine maruz kalan bebekler üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Bu nedenle, OKCARİL alındığı süre içinde emzirme tavsiye edilmemektedir,

Üreme Yeteneği / Fertilite:

Çiftleşme ve erken gestasyon öncesinde ve sırasındaki sıçanlara oral MHD (50, 150 ya da 450 mg/kg) verilmesiyle yapılan bir fertilite çalışmasında, en yüksek dozu alan dişilerde korpus lutcum, implantasyon ve canlı embriyo sayıları azalmış vc estrus siklusu aksamıştır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Okskarbazepinin ilişkili olabileceği baş dönmesi, sersemlik ve uyuklama halİ hastaların reaksiyon yeteneğini azaltabilir (Bkz, Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Hastalar araç sürerken veya makine kullanırken fiziksel ve/vcya zihinsel işlevlerinde azalma olabileceği konusunda uyarılmalıdır.

4.8- İstenmeyen etkiler

Hastaların %10'undan fazlasında bildirilen en yaygın istenmeyen etkiler; uyuklama halİ, baş ağrısı, sersemlik, diplopi, m İde bulantısı, kusma ve yorgunluktur.
Klinik çalışmalarda, advers olaylar genellikle hafif ve orta şiddette, geçici ve çoğunlukla tedavinin başlangıcında görülmüştür.
istenmeyen etki profilinin'vücutta sistemlere göre analizi, klinik çalışmalarda okskarbazepin ile ilişkili olarak değerlendirilen advcrs olaylara dayanır. Ayrıca, anlaşmalı hasta programlarmda ve pazarlama sonrası deneyimlerden elde edilen, klinik olarak anlamlı advcrs olay bildirimleri dikkate almmıştır.
Sistemlere ve sıklıklarına göre yan etkilerin dağılımı şu şekildedir;
Çok yaygın (> 1/10); yaygm (> 1/100, <1/10); yaygm olmayan (> I/l.OOO, <1/100); seyrek (> 1/10.000, <1/1.000) çok seyrek (< 1/10.000)

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Lökopeni
Çok seyrek: Kemik iliği depresyonu, agrantllositoz. aplastik anemi, pansitopeni, nötropeni, trombositopeni.

Bağışıklık sistemi hastalıktan

Çok seyrek: Döküntü ve ateş gibi özelliklerle karakterize edilen aşırı duyarlılık (birden fazla organda görülen aşın duyarlılık da dahil). Kan ve lenf sistemi (örn. eozinofıli, trombositopcni, lökopeni, lenfadenopati, splenomegali), karaciğer (örn. anormal karaciğer fonksiyon testleri, hepatit), kaslar ve eklemler (Örn, eklem şişlikleri, miyalji, artralji), sinir sistemi (örn. hepatik ensefalopati), böbrek (örn. proteinüri, interstisyei nefrit, böbrek yetmezliği), akciğerler (örn. dispne, pulmoner ödem, astım, bronkospazmlar, interstisyei akciğcr hastalığı), gibi diğer organlar ya da sistemler dc etkilenebilir. Anjiyoödem, anafılaktik reaksiyonlar.

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın: Hiponatremi
Çok seyrek: Konvülsiyonlar, konfllzyon, bilinç bozuklukları, ensefalopati gibi belirti vc bulguların eşlik ettiği hiponatremi, bulanık görme, bulantı, kusma, folik asit eksikliği, hipotiroidizm.

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın: Konflizyonel durum, depresyon, apati, ajitasyon (Örn. Sinirlilik), duygudurum değişkenliği

Sinir sistemi hastalıkları

Çok yaygın: Uyuklama hali, baş dönmesi, sersemlik Yaygın: Ataksi, dikkat güçlüğü, nistagmus, tremor, amnezi.

Göz hastahkları

Çok yaygın: Diplopİ
Yaygın: Bulanık görme, görme bozukluğu

Kulak ve iç kulak hastahkları

Yaygm; Vertİgo

Kardiyak hastahklar

Çok seyrek: Aritmi, atriyoventriküler blok

Vaskiiler hastalıklar

Çok seyrek: Hipertansiyon

Gastrointestinal hastalıklar

Çok yaygın; Bulantı, kusma
Yaygın: Konstipasyon. diyare, karın ağnsı
Çok seyrek: Pankreatil ve/veya lipa/ ve/veya amilazda artış

Hcpato-bilier hastalıklar

Çok seyrek: Hcpatit

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın; Akne, alopesi, döküntü Yaygın olmayan; Ürtiker
Çok seyrek; Stevens-Johnson sendromu, anjiyoödem, toksik epidermal nekroliz (Lyeil sendromu), eritema muitiforme

Kas-iskelct bozukluklar, bağ doku ve kemik hastahklan

Çok seyrek: Sistemik lupus eritematozus

Genel bozukluklar vc uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Çok yaygın ; Yorgunluk Yaygm: Asteni

Araştırmalar

Yaygın oimayan ; Karacigcr enzimlerinde artış, kan alkalen fosfataz seviyesinde artış.
Okskarbazepin kullanımı süresince çok nadİr olarak klinik açıdan anlamlı hiponatremi (sodyum<125 mmol/L) gelişebilir. Bu, genellikle okskarbazepin ile tedavinin ilk 3 ayı süresince meydana gelir, bununla beraber tedavi başlanmasının üstünden 1 yıldan fazla süre geçtikten sonra ilk kez hiponatremi (serum sodyura<125 mmol/L) gelişen hastalar davardır. (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyanları ve Önlemleri)
Dört yaşından küçük 1 aylıktan büyük çocuklar İle yapılan klinik çalışmalarda en yaygm bildirilen advers etki olan uyuklama hali hastaların %11 kadarında görüldü. Yaygın (>% 1 - <% 10) görülen advers etkiler ataksİ, iritabilİte, kusma, letarji, yorgunluk, nistagraus, tremor, iştah azalması ve kanda ürik asit artışı olmuştur.

4.9, Doz aşımı vc tedavisi

Çok az olarak bildirilen doz aşımı vakalarında en fazla alınan doz yaklaşık 24.000 mg'dır. Tüm hastalar semptomatik tedaviyle düzelmişlerdir. Doz aşımı semptomları uykululuk hali, sersemlik, bulantı, kusma, hİperkinezi, hiponatremi, ataksi vc nistagmustur. Özel bir antidotu yoktur. Uygun biçimde semplomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır. İlaç, gastrik lavaj ve/veya aktif karbon uygulamak suretiyle inaklive edilerek uzaklaştırılmalıdır.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.L Farmakodinamik özellikler

Farmakolerapölik grup: Antiepileptikler ATC kodu; N03A F02

Farmakodinamik etkiler

Okskarbazepinin başlıca farmakolojik aktivitesi, metaboliti olan monohidroksi türevi (MHD) ile kendini gösterir (Bkz. Bölüm 5.2, Farmakokinelik özellikler, biyoiransformasyon). Okskarbazepin ve MHD'nin etki mekanizması başlıca, voltaja duyarlı sodyum kanallarının bloke edilmesine ve böylelikle aşın uyarılmış nöral mcmbranların stabilizasyonu, tekrarlayan nörona! ateşlemenin inhibisyonu ve sinaptik impuislarm yayılmasını azaltmaya dayandığı düşünülmektedir. Ayrıca, artmış potasyum iletimi vc yüksek-voltaj ile aktive edilen kalsiyum kanallarının modülasyonu da, ilacın antikonvülsan etkilerine katkıda bulunabilir. Beyindeki nörotransmitter veya modülator reseptör bölgeleri ile anlamlı bir etkileşim bulunmamıştır.
Hayvan modellerinde, okskarbazepin ve aktif metaboliti (MHD) kuvvetli ve etkili antikonvülsanlardır. Kemiricileri yaygın tonik-klonik vc daha az derecedc olmak üzere klonik nöbetlere karşı korumuştur ve aluminyum İmplantb Rhesus maymuniannda kronik olarak tekrarlayan kısmi nöbetlerin sıklığını azaltmış veya ortadan kaldırmıştır. Fareler veya sıçanlar, sırası ile 5 gün veya 4 hafta okskarbazepin veya MHD ile tedavi edildiğinde tonik-klonik nöbetlere karşı lolerans (antikonvülsif etkinliğin azalması) gözlenmemiştir.

Klinik çalışmalar

Basit, kompleks ve sekonder yaygınlaşmış (jt-'ncralize) nöbetlere ilerleyen kısmi nöbetlerin alt tipleri dahil kısmi nöbetleri olan hastalarda, İkisi adjuvan tedavi vc sekizi monoterapi olmak üzere toplam 10 adet çift kör, kontrollü çalışma yapılmıştır. Tüm karşılaştırmalı çalışmalara yaygın tonik-klonik nöbetleri olan hastalar da dahil edilmiştir.
Hastaların karbamazcpin, gabapentin. laraotrijin, fcnitoin ve valproat gibi çeşitli antiepileptik ilaçlardan okskarbazepin kullanımına geçildiği iki doz kontrollü monoterapi çalışmasında, okskarbazepinin etkililiği doğrulanmıştır. Bİri plasebo ile kıyaslanan adjuvan tedavi diğeri fcnitoin ile kıyaslanan monoterapi olmak üzere çocuklarda (3 yaş ile 17 yaş arası) iki çalışma yapılmıştır. 600 - 2400 mg/gün aralığındaki dozlarla, adjuvan tedavi çalışmalarında nöbet sıklığında başlangıca göre ortalama veya yüzde değişim vc monoterapi çalışmalarmda önccdcn belirlenmiş çıkış kriterini karşılama zamanı veya çıkış kriterim karşılayan ha.sta yüzdcsinin dahil olduğu tüm birincil etkililik parametrelerinde etkililik gösterilmiştir.
Yeterince kontrol altına alınamamış kısmi nöbetleri olan çocuklarda (1 ay - 4 yaş), adjuvan tedavi açısından okskarbazepinin iki dozunun karşılaştırıldığı, bir ila İki antiepileptik ilacın birarada kullanıldığı, sonuçları değerlendiren kişinin kör olduğu bir çalışma yapılmıştır. Birincil etkililik ölçütü, başlangıçtaki nöbet sıklığı ile 24 saatte gözlenen çalışmaya özgü nöbet sıklığındaki mutlak değişimin karşılaştırılmasıdır. Bu karşılaştırma okskarbazepin 60 mg/kg/gün lehine istatistiksel olarak anlamlı çıkmıştır. Yeterince kontrol altına alınamamış veya yenİ başlamış kısmi nöbetleri olan çocuklarda (1 ay - 4 yaş), okskarbazepinin iki dozunun karşılaştırıldığı, monoterapi olarak verilen, sonuçları değerlendiren kişinin kör olduğu bir çalışma yapılmıştır. Birincil etkililik ölçütü, çalışmadan ayrılma kriterlerini karşılama zamanının karşılaştırılmasıdır ve iki grup arasında istatiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır, İler iki tedavi grubundaki hastaların çoğunluğu çalışma boyunca video EEG ile doğrulanmış herhangi bir nöbet gcçirmcmişlcrdir ve 5 gün süren bu çalışmayı, çalışmadan ayrılmadan tamamlamışlardır.
Okskarbazepinin diğer birinci basamak anticpileptik ilaçlarla (örn. valproik asit, fcnitoin ve karbamazepin) benzer etkililiğe sahip olduğu ve advers olaylar nedeniyle çalışmayı bırakma vc daha u/.un tedavide kalma oranlarıyla (yani tedaviye devam eden hastaların oranı) değerlendirilerek fenitoinden istatistiksel anlamda daha iyi tolerabilite profiline sahip olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmalarda okskarbazepin ile tedavi edilen kısmi vc yaygın tonik-klonik nöbetleri olan hastaların 12 ayın üzerindeki tedavi süresinde nöbet geçirmeme oranlan benzer bulunmuştur.

5.2. Farmakokinetik özellikler Genel özellikler

Emilim:


OXCARİL oral olarak alındıktan sonra, okskarbazepin tamamen emilir ve geniş Ölçüde farmakolojik olarak aktif metaboliti olan 10-monohİdroksi türevine (MHD) metabolize edilir.
Sağlıklı erkek gönüllülere aç karnına tek doz 600 mg okskarbazepin oral süspansiyon verildikten sonra, MHD' nin ortalama Cma.x değeri 24.9 |imol/L (medyan tmax ¦' ö saat) bulunmuştur.
İnsanda ilaç kütle dengelenmesinin tespit edildiği bir çalışmada plazmadaki toplam radyoaktivitenin sadece % 2' si değişmemiş okskarbazepİne, yaklaşık %70' i MllD ve kalanı hızla atılan minör sekonder metabolİtlerİne atfedilebilir.
Yiycceğin, okskarbazepinin emilim hızına ve dcrccesinc herhangi bir etkisi yoktur. Dolayısıyla, OXCARİL yiyecek ile birlikte veya aç karnına alınabilir.

Darılım:


MHD'nin görünür dağılım hacmi 49 litredir,
MHD'nin yaklaşık % 40'ı başlıca albümine olmak üzere serum proteinlerine bağlanır. Bağlanma, terapötik aralık içindeki serum konsantrasyonundan bağımsızdır, Okskarba/.epin ve MHD alfa-l-asit glikoproteine bağlanma/.
Okskarbazepin ve MHD plasentaya geçer.

Biyotransformasyon:


Okskarbazepin, karaciğerde sitosolik enzimler vasıtasıyla, okskarbazepinin başlıca farmakolojik etkisinden sorumlu olan MHD'ye hızla indirgenir. MHD daha sonra glukuronik asitle konjugasyon oluşturmak suretiyle metabolize edilir. Az bir miktar (dozun %4'ü) farmakolojik olarak aktif olmayan metabolitine (10, 11-dihidroksi türevi, DHD) okside olur.

Hliminasyon:


Okskarbazepin, vücuttan çoğunlukla metabolitleri (başlıca böbreklerden atılan) şeklinde, başlıca böbrek yoluyla atılır, %1'den daha az bir kısmı değişmemiş okskarbazepin olmak üzere, dozun %95' inden daha fazlası idrarda bulunur. Alınan dozun %4'ten daha az bir kısmı feçeslc atılır. Dozun yaklaşık %80'i, MHD nin glukuronidieri (%49) veya değişmemiş MHD (%27) şeklinde, idrarla atılır. İdrarla alılan dozun yaklaşık %3'ü aktif olmayan DUD ve %13'ü okskarba/epinin konjugatlarıdır.
Okskarbazepin plazmadan hızlı bir şekilde elimine edilir. Görünür yanlanma ömrü 1.3 ve 2.3 saat arasındadır. MHD nin ortalama plazma yarılanma ömrü ise 9.3 i 1.8 saattir.
OXCARİL hastalara günde iki defa verildiği zaman MHD'nin kararlı durum plazma konsantrasyonlarına 2-3 gün içinde ulaşılır. Kararlı durumda, MilD'nin farmakokinetiği lineerdir ve günde 300 ila 2400 mg doz aralığında doz oranlısallığı gösterir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Pcdiatrik hastalar:


Vücut ağırlığına göre düzeltilmiş MHD klirensi, yaş ve ağırlık artışıyla erişkinlerinkine yaklaşarak azalır. 4 yaşından küçük 1 aydan büyük çocuklarda ağırlığa göre düzeltilmiş ortalama klirens erişkinlerinkindcn % 93 daha yüksektir. Bu nedenle, ağırlığa göre belirlenen benzer doz ile tedavi yapıldığında, bu çocuklardaki MHD maruziyctinin erişkinlerinkinin yansı kadar olması beklenir. 4 ila 12 yaşındaki çocuklarda ağırlığa göre düzeltilmiş klirens ortalaması erişkinlerinkindcn % 43 daha yüksektir. Bu nedenle, ağırlığa göre belirlenen benzer doz ile tedavi yapıldığında, bu çocuklardaki MHD raaruziyetinin yetişkinlcrirıkinin üçte ikisi kadar olması beklenir. Ağırlık arttıkça, 13 yaş ve üzerindeki hastalar için ağırlığa göre düzeltilmiş MHD klirensinin erişkinlerinkine ulaşması beklenir.

Gcriatrik hastalar:


60-82 yaşlarındaki sağlıklı gönüllülerde okskarbazepinin tek doz (300 mg) ve çoklu dozlarda (600 mg/gün) verilmesini takiben, MHD'nİn en yüksek plazma konsantrasyonları ve EAA değerleri daha genç (18-32 yaş) gönüllülcrdekindcn %30

- %60

daha yüksektir. Genç vc yaşlı gönüllülerde krealinin klirenslerindeki kıyaslamalar, kreatinin klirensinde yaşa bağlı azalmalardan dolayı fark göstermiştir. 'I'erapötik dozlar kişisel olarak ayarlandığından özel doz ayarlamaları gerekli değildir.

Böbrek yetmezliği:


MHD'nin böbrek klirensi ile ilacı alanın kreatinin klirensi arasında doğrusal korelasyon vardır. Böbrek yetmezliği olan (kreatinin klirensi 30 mİ / dakikadan az) hastalarda okskarbazepin tek dozda 300 mg verildiği zaman MHD'nin eliminasyon yarılanma ömrü, eğri altında kalan alanda (HAA) iki kat artışla birlikte 19 saate kadar ek uzama gösterir.

Karaciğer yetmezliği:


Sağlıklı gönüllüler ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda 900 mg oral tek dozdan sonra okskarbazepin ve MHD'nin farmakokinetiği ve metabolizması değerlendirilmiştir. Hafif vc orta şiddette karaciğer yetmezliği okskarbazepin ve MHD'nin farmakokİnetigini etkilememiştir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda okskarbazepin ile klinik deneyim yoktur.

Gebelik:


Gebelik esnasındaki fizyolojik değişikliklere bağlı olarak okskarbazepinin aktif mctaboliti olan 10-monohidroksi türevinin (MHD) plazma seviyeleri gebelik boyunca giderek düşebilir, (bkz. Bölüm 4.6. Gebelik vc laktasyon)

Cinsiyet:


Çocuklarda, erişkinlerde ve yaşlılarda cinsiyetle ile ilgili farmakokinetik farklılıklar gözlenmemiştir.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Preklinik veriler, okskarbazcpin ve farmakolojik aktif metaboliti (MHD) ile yapılan tekrarlayan doz toksisite, güvenlilik farmakolojisi, mulajenisite ve karsinojenisile çalışmalarına dayanarak, insanlar için özei bir hasar riski oluşturmadığını göstermiştir.
Sıçanlarda yapılan tekrarlanan do/ toksisitesi çalışmalarında nefrotoksisite saptanmış olup, bu durum köpek veya fare çalışmalarında saptanmamıştır. Hastalarda bu tip değişiklikler bildirilmediğinden dolayı, sıçanlarda görülen bu bulguların klinik açıdan geçerliliği konusu bilinmemektedir.
Farelerde yapılan immünostimülasyon testleri MHD'nin (vc daha az miktarda okskarbazepinin) gccikmiş tipte aşın duyarlılığı indükleyeblldiğini göstermiştir.
Hayvan çalışmaları embriyo mortalitcsi sıklığında artış vc maternal toksik doz seviyelerinde doğum öncesi ve/veya doğum sonrası büyümede gecikmeler gibi etkileri ortaya koymuştur. Maternal toksisite de gösteren bir dozda okskarbazepin veya farmakolojik aktif metaboliti (MHD) ile yapılan sekiz embriyotoksisite çalışmasından birinde sıçan fötal maiformasyonlarında artış mevcuttur (Bkz. Bölüm 4.6. Gebelik vc laktasyon).
Karsinojenisite çalışmalarında, tedavi edilen hayvanlarda karaciğer (sıçan ve farelerde), testis tümörlerine vc dişi genital kanal granüler hücresi (sıçan) tümörlerinde artışa sebep olmuştur. Karaciğer tümörlerinin oluşumu, okskarbazepİn verilen sıçan ve farelerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna bağlanabilir. Okskarbazepİn ile tedavi edilen hastalarda tamamen dışlanmasa da indüksiyon etkisi ya zayıftır ya da mcvcut değildir. Testis tümörleri, lüteinleştirici hormon konsantrasyonlarının artışına bağlı olarak oluşmuş olabilir. İnsanlarda bu artışların olmaması nedeniyle, bu tümörlerin klinik geçerliliğinin olmadığı düşünülmektedir. Sıçanda MHD ile yapılan bir karsinogenez çalışmasında, dişi genital kanalda (serviks ve vajina) granüler hücre tümörlerinin sıklığında doza bağlı artış kaydedilmiştir. Bu etkiler, öngörülen klinik maruziyet seviyelerine benzer seviyelerde ortaya çıkmıştır. Bu tümörlerin gelişim mekanizması aydınlatılmamıştır. Bu nedenle klinik bakımdan önemleri bilinmemektedir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı maddeierin Hstcsi

Çekirdek tablet:


Hipromelloz Mikrokristalİn selüloz Krospovidon Kolloİdal silikon dioksit Magnezyum stcarat

Kaplama materyali:


(Opadry Sarı 03F82807)
- Hipromelloz 6 cP
- Titanyum dioksit
- Polietilen glikol 8000
- San demir oksit
- Kırmız) demir oksil -Talk

6.2. Geçimsizlikler

Bilinen bir geçimsizliği yoktur.

6.3. Raf ömrü

24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar

30°C'nin altındaki oda sıcaklığında muhafaza edilir.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

50 film tablet içeren, saydam PVC-PE-PVDC/Alu blistcr ve karton kutu ambalaj

6.6. Beşeri Tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Ürünlerin Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği"ne uygun olarak imha edilmelidir,
7.

RUHSAT SAHİBİ

İlko İlaç San. ve Tic. A. Ş.
Akpınar Mah. Kanuni Cad. >^0:6 34885 Sancaktepe /İstanbul
Tel. 0216 398 93 07 Fax.0216 398 93 23

8. RUHSAT NUMARASI

241/36

9.İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 09.03.2012 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ün YENİLENME TARİHİ

İlaç Bilgileri

Oxcaril 150mg Film Tablet

Etken Maddesi: okskarbazepin

Atc Kodu: N03AF02

Pdf olarak göster

Google Reklamları

İlgili İlaçlar

  • Oxcaril 150mg Film Tablet
  • Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.