Kas İskelet Sistemi » Kemik » Kemik İlaçları » Diğer Kemik İlaçları » Stronsiyum Ranelat
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI DİOSS 2 g efervesan tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Stronsiyum ranelat 2 g
Yardımcı maddeler:
Sodyum hidrojen karbonat 1695.44 mg
Asesülfam potasyum (E 950) 3.00 mg
Aspartam (E 951) 10.00 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakmız.
3. FARMASÖTİK FORM
Efervesan tablet.
Beyaz renkli, iki tarafı düz, sİlİndİrik efervesan tabletler
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
Postmenopozal osteoporoz tedavisinde vertebral ve kalça kırıkları riskini azaltmada endikedir (bakınız bölüm 5.1).
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği taktirde günde 1 efervesan tablet kullanılır.
Uygulama sıklığı ve süresi
Tedavi edilen hastalığın yapısı gereği, stronsiyum ranelatın uzun süreli kullanımı amaçlanmıştır.
Stronsiyum ranelatın emilimi gıda, süt ve türevi ürünlerin tüketiminden etkilendiğinden DİOSS öğünler arasında kullanılmalıdır. Ancak yavaş emilimi dikkate alındığında, DİOSS yatmadan önce ve tercihen akşam yemeğinden en az iki saat sonra kullanmalıdır (bakınız bölüm 4.5 ve 5.2)
Uygulama şekli:
Tablet 1 bardak (150 mİ) suda eritilerek içilir.
Stronsiyum ranelat ile tedavi edilen hastalar, eğer gıda ile yeterli karşılanmıyorsa, D vitamini ve kalsiyum katkısı almalıdırlar.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler;
Böbrek yetmezliği:
Hafıf-orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30-70 ml/dak) doz ayarlamasına gerek yoktur (bakınız bölüm 5.2). DİOSS ileri derece böbrek yetmezliği olan hastalara (kreatinin klerensi 30 ml/dak'ın altında) önerilmemektedir (bakınız bölüm 4.4 ve 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Stronsiyum ranelat hepatik yoldan metabolİze olmadığı için karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Pediyatrik popülasyon;
DİOSS'un çocuklar ve gençlerde etkinliği ve güvenilirliği üzerinde yeterli veri olmadığı için, bu yaş grubunda kullanılması tavsiye edilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
DİOSS'un etkinliği ve güvenilirliği postmenopozal osteoporozu olan geniş yaş aralığındaki (100 yaşına kadar) kadınlarda kanıtlanmıştır. Yaşa ilişkin olarak doz ayarlamasına gerek yoktur.
4.3. Kontrendikasyonlar
Aktif madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılık durumunda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Stronsiyum ranelat ile tedavi edilen ve ileri derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda kemik güvenliği verisinin yetersiz olması nedeniyle, DİOSS kreatinin klerensi 30 ml/dak'ın akında olan hastalara önerilmemektedir (bakınız bölüm 5.2). İyi medikal uygulamalar (GMP) gereğince, kronik böbrek rahatsızlığı olan hastalarda rena! fonksiyonların periyodik takibi önerilmektedir. İleri derecede böbrek yetmezliği gelişen lıastalarda DİOSS ile tedaviye devam edilmesi, kişise) bazda düşünülmelidir.
Faz III plasebo kontrollü çalışmalarda, stronsiyum ranelat tedavisi pulmoner embolizmi de içeren, venöz tromboembolizm (VTE) vakalarmm yıllık görülme sıklığmda artış ile ilişkilendirilmiştir (bakmız bölüm 4.8). Bunun nedeni bilinmemektedir. DİOSS, VTE riski yüksek olan, özellikle de VTE hikayesi olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Riskli hastalar veya VTE riski taşıyabilecek hastalan tedavi ederken, olası VTE semptomları ve işaretlerine özel ilgi gösterilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.
Stronsiyum, kan ve idrar kalsiyum konsantrasyonlarının tayininde kullanılan kolorimetrik metodlar ile etkileşmektedir. Bu durumda doğru kan ve idrar kalsiyum seviyelerini belirlemek için tıbben plazma atomik emisyon spektrometri veya atomik emilim spektometri metodlan kullanılmalıdır.
Ciddi alerjik reaksiyon görüldüğü takdirde DİOSS ile tedavi kesilmelidir.
DİOSS kullanımı ile özellikle eozinofılii ve sistemik semptomlarla kendini gösteren, ilaca bağlı olarak deri üzerinde oluşan kızarıklık ve /veya döküntü ile karekterize, bazen fatal olabilen (DRESS) ciddi aşırı duyarlılık sendrom vakaları bildirilmiştir (bakınız bölüm 4.8). DRESS sendromu ciltte döküntü, ateş, eozinofıli ve birtakım sistemik etkiler (örn: adenopati, hepatit, interstisyel nefropati ve interstisyel akciğer hastalığı) ile karakterizedir. Belirtilen ortaya çıkış süresi genellikle 3 ile 6 hafta arasındadır. Belirtiler, ilacın kesilmesi ve kortikosteroid tedavisi başlanmasından sonra düzelme göstermektedir. İyileşme yavaş olabilir ve bazı vakalarda kortikosteroid tedavisi durdurulduktan sonra sendromun tekrarlandığı bildirilmiştir.
Bu tür döküntü oluştuğunda hastalarda DİOSS İle tedavi hemen kesilmeli ve ilaca devam edilmeden tıbbi yardım alınmalıdır. Aşırı duyarlılık reaksiyonları sebebiyle tedaviyi sonlandıran hastalar DİOSS ile tedaviye tekrar başlamamalıdırlar.
Aspartam için uyan
Aspartam içerdiğinden fenilalanin için bir kaynak içermektedir. Fenilketonürisi olan insanlar için zararlı olabilir.
Sodyum içİn uyarı
DİOSS 2 g efervesan tablet her dozu 464,172 mg sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
Potasyum için uyarı
DİOSS 2 g efervesan tablet her dozu 0.025 mmol (0.58 mg) potasyum ihtiva eder; yani esasında potasyum içermez.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Yemek, süt ve türevi ürünleri ve kalsiyum içeren ilaçlar stronsiyum ranelatm biyoyararlanımını yaklaşık %60-70 azaltabilmektedir. Bu nedenle DİOSS bu ürünleri tükettikten en az iki saat sonra kullanılmalıdır (bakınız bölüm 5.2).
İn vivo klinik çalışmalar, stronsiyum ranelat ile beraber veya iki saat önce alınan alüminyum ve magnezyum hidroksitlerinin, stronsiyum ranelat em il iminde az miktarda azalmaya (% 20-25 EAA azalması) sebep olduğunu göstermektedir. Ancak antasid DİOSS'tan 2 saat sonra alındığında emil im neredeyse etkilenmemektedir. Dolayısıyla, antasidlerin DİOSS'tan en az iki saat sonra alınması önerilmektedir. Ancak, DİOSS'un Önerilen kullammmın yatmadan önce olması sebebiyle, bu dozaj rejimi pratik olmadığmdan, ilaçların birlikte kullanımı kabul edilmektedir.
Gastrointestinal seviyede divalent katyonlar oral tetrasiklinler ve kinolon antibiyotikler ile kompleks oluşturduğu ve emilimi azalttığı için, stronsiyum ranelat bu ilaçlarla aynı anda alınmamalıdır. Tedbir olarak, oral tetrasiklinler veya kinolon antibiyotikleri ile tedavi sırasında DİOSS tedavisi geçici olarak durdurulmalıdır.
Oral yoldan alınan D vitamini katkısı İle herhangi bir etkileşim gözlemlenmemiştir.
Klinik araştırmalarda, genellikle DİOSS ile aynı anda reçete edilen medikal ürünlerle, hedef kitlede herhangi bir klinik etkileşim veya buna ilişkin olarak kan sronsiyum seviyelerinde artış gözlenmemiştir. Bu ürünler: NSAİD'ler (asetilsalistik asit dahil), anilidler (öm. parasetamol),
HII
antagonistleri, selektif beta-2 adrenoseptör agonİstleri, oral antikoagülanlar, platelet agresyon inhibitörleri, statinler, fıbrat ve benzodiazepin türevleridir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi X'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
DİOSS sadece postmenopozal kadınlarda kullanım için önerilmektedir.
Gebelik dönemi
Stronsiyum ranelatın gebelikte kullanımı ile ilgili herhangi klinik veri bulunmamaktadır. Yüksek dozlarda hayvan çalışmalarmda gebe sıçan ve tavşanlarm yavrularmda gerİ dönüşebilir kemik etkisi görünmüştür (bölüm 5.3'e bakınız). DİOSS gebelik döneminde kazara kullanılıyorsa kullanımı kesilmelidir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Laktasyon dönemi
Stronsiyum süte salgılanır. Stronsiyum ranelat emziren kadınlara verilmemelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Üreme yeteneği üzerine bilinen bir etkisi yoktur.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Stronsiyum ranelatın araç ve makine kullanma yetisine etkisi önemsenmeyecek kadar az ya da hiç yoktur.
4.S. İstenmeyen etkiler
DİOSS ile yaklaşık 8,000 katılımcıyı içeren kiinİk çalışmalar yapılmıştır. DİOSS'un uzun dönem güvenilirliği, faz III çalışmalar ile 60 ay süreyle DİOSS (n=3,352) veya plasebo (n=317) kullanılarak postmenopozal osteoporozu olan kadınlarda değerlendirilmiştir. Çalışmaya alman hasta grubunda ortalama yaş 75 ve hastaların %23'ü 80 ile 100 yaş arasındadır.
Stronsiyum ranelat tedavisiyle ilişkilendirilebilecek istenmeyen etkilerin görülme sıklığı aşağıdaki gibİ derecelendirilmiştir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek ^1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Sinir sistemi hastahkları
Yaygın: Baş ağrısı, bilinç bozukluğu, bilinç kaybı Yaygın olmayan: Nöbet
Gastrointestinal rahatsızlıklar
Yaygın: Bulantı, ishal, yumuşak dışkı
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Yaygın: Dermatitis, egzema
Vasküler hastalıklar
Yaygın; Venöz tromboemboli (VTE)
Laboratuvar bulguları
Kan kreatinin kinaz seviyelerinde artış (Pek çok vakada, bu değerler tedavide bir değişiklik yapılmaksızın normale dönmüştür)
Stronsiyum ranelat ile genel advers etki oranı plasebo grubundan farksızdır ve rastlanan advers etkiler genellikle hafif ve geçicidir. En sık görülen advers etki bulantı ve ishal olup genellikle tedavinin başında başlayıp, tedavinin ilerleyen safhalarında iki grup arasında fark gözlemlenmemiştir. Tedavinin durdurulma sebebi genellikle bulantıdır (Plasebo grubunda %1,3 ve stronsiyum ranelat grubunda %2,2 oranındadır).
Tedavi başlangıcında, 80 yaşm altı veya üzerinde fark olmaksızın ikİ tedavi grubunda da görülen advers etkilerin türü ve sıklığı arasında hiçbir fark görülmemiştir.
Faz 111 çalışmalarda, 5 yıl süresince, stronsiyum ranelat ile tedavi edilen hastalarda plaseboya karşı daha sıklıkla sinir sitemi rahatsızlıkları gözlenmiştir: bilinçte rahatsızlıklar (%2,6 'ya karşı %2,1), hafıza kaybı (%2,5'e karşı %2,0) ve nöbet (%0,4'e karşı %0,1)
Pazarlama sonrası veriler Gastrointestinal bozukluklar
Bilinmiyor: Kusma, karın ağrısı, stomatit ve/veya ağızda ülserasyon dahil oral mukozal iritasyon.
Hepato-biHer hastalıklar
Bilinmiyor: Serum transaminaz seviyelerinde artış
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Döküntü, kaşıntı, ürtiker, anjiyoödem ve Stevens-Johnson sendromu gibi ciltte aşırı duyarlılık reaksiyonları. Eozinofili ve sistemik semptom ile görülen ilacın neden olduğu cilt döküntüsü (DRESS) gibi ciddi duyarlılık sendrom vakaları (bakınız 4.4 özel kullanım uyarılan ve önlemleri).
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Kas spazmı, miyalji, kemik ağrısı, artralji ve ekstremitelerde ağrı gibi kas-iskelet sistemi ağrıları.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor; Periferal ödem, pireksi
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Konfüzyonel durum
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor: Bronşial hiperaktivite
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Klinik araştırmalarda, sağılıklı postmenopozal kadmlarda 25 gün boyunca tekrarlanan günde 4 g'lık stronsiyum ranelat uygulaması sonucunda, ilacın iyi tolere edildiği gözlemlenmiştir. Sağlıklı erkek gönüllülerde ise tek doz olarak uygulanan 11 g stronsiyum ranelat sonucunda herhangi bir semptom görülememiştir. Klinik çalışmalarda uygulanan diğer doz açımlan sonucunda (maksimum 147 gün boyunca günde 4 g'a kadar) tıbben herhangi bir olay gözlemlenmemiştir.
Süt veya antasitler aktif maddenin emilimini azaltmakta yardımcı olabilir. Doz aşımı durumunda absorbe olmamış ilaç kusma yolu ile atılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötİk grubu: Kemik hastalıkları tedavisi için ilaçlar-kemik yapısı ve mineralizasyonunu etkileyen diğer ilaçlar ATC Kodu: M05BX
In
vı/ro, stronsiyum ranelat:
• Hem kemik doku kültüründe kemik yapımını, hem de osteoblast prekürsör replikasyon ve kemik hücre kültüründe kolajen sentezini artırır.
• Osteoklast farklılaşmasını ve rezorbsiyon aktivitesini azaltarak kemik tekrar emilimini (rezorbsiyonunu) azaltır.
Bunlar da, kemik döngüsünün kemik yapımı yönünde yeniden dengelenmesini sağlamaktadır. Stronsiyum ranelatm aktivitesi çeşitli klinik olmayan deneylerde incelenmiştir. Özellikle, sağlam sıçanlarda, stronsiyum ranelat trabeküler kemik kütlesini, trabeküla sayısmı ve kalmlığmı artırmaktadır; bunlar de kemik gücünde iyileşmeye neden olmaktadır.
Tedavi edilen insan ve hayvanların kemik dokularında, stronsiyum genel olarak kristal yüzeye absorbe olup, yeni oluşan kemiğin apatit kristalindeki kalsiyumun yerini önemsiz miktarda alır.
Stronsiyum ranelat kristal özelliklerini değiştirmez. Faz III çalışmalarında günde 2 g stronsiyum ranelat ile 60 aylık tedavi sonrasında elde edilen iliyak krest kemiği biyopsilerinde, kemik kalitesi veya mineralizasyonunda azalma etkileri görülmemiştir. Kalsiyumla karşılaştırıldığında, kemikte stronsiyum dağılımı (bakınız bölüm 5.2 ) ve stronsiyumun artmış X-ışını emiliminin kombine etkisi, dual-foton X-ışmı absorpsiyometri (DXA) ile yapılan kemik mineral yoğunluğu (BMD) ölçümünde iyileşmeye yol açmaktadır. Eldeki veri, bu faktörlerin DİOSS 2g/gün ile 3 yıl tedavi süresince, BMD değişiminin % 50'sine karşılık gelmektedir. Bu konu, DİOSS ile tedavi süresince, BMD ölçümlerinin yorumlanması sırasında dikkate alınmalıdır. DİOSS tedavisinin kırılmaya karşı etkinliğini gösteren faz III çalışmalarında, ölçülen ortalama BMD artışı, lumbar kemikte yıllık yaklaşık %4 ve femoral boyunda yıllık yaklaşık %2'dir; çalışmaya göre 3 yıllık tadavi sonunda lumbar kemikte %l 3-15, femoral boyunda ise %5-6 artış gözlenmiştir.
Faz 111 çalışmalarında, plaseboyla karşılaştırıldığında tedavinin üçüncü ayından itibaren 3 yıla kadar, kemik yapımının biyokimyasal markerleri (kemiğe özgü alkalin fosfataz ve tip I prokolarjen'in C-terminal propeptidi) artmış ve kemik rezorbsiyonunkiler (serum C-telopeptid ve üriner N-telopeptİd çapraz bağlantılar) azalmıştır.
Stronsiyum ranelatm farmakolojik etkilerinin yanı sıra, kalsiyum ve paratiroid hormon (PTH) serum konsantrasyonlarında çok az azalma, kan fosfor konsantrasyonları ve toplam alkalen fosfataz aktivitesinde artış gözlemlenmiştir, ancak bunların klinik sonuçları gözlemlenmemiştir.
Klinik etkinlik
Osteoporoz, normal genç popülasyonun ortalama değerinden 2,5 SD ve daha az belkemiği veya kalça BMD'sİ olarak tanımlanmaktadır. Postmenopozal osteoporozla ilişkilendirilen risk faktörleri arasında, düşük kemik kütlesi, düşük kemik mineral yoğunluğu, erken menopoz, sigara kullanımı hikayesi ve ailede orteoporoz hikayesi sayılmaktadır. Osteoporozun klinik sonucu kırıklardır. Kırık riski, risk faktörlerinin sayısma bağlı olarak artmaktadır.
Postmenopozal osteoporozun tedavisi
DİOSS'un kırığa karşı çalışma programı plasebo kontrollü, iki Faz III çalışmasından oluşmaktadır: SOTI çalışmasına, osteoporoz teşhisi konan (düşük lumbar BMD ve yaygın vertebra kırıkları) ve ortalama 70 yaş grubundaki 1,649 postmenopozal kadın dahi! edilmiştir. TROPOS çalışması, osteoporoz teşhisi konan (alt femoral boyun BMD ve yarısından fazlasmda yaygın kırık) ve ortalama 77 yaş grubundaki 5,091 postmenopozal kadını içermektedir. SOTI ve TROPOS çalışmaları beraber, 80 yaşının üzerindeki 1,556 hastayı içermektedir (çalışmadaki popülasyonun %23,1'i). Hastalar, günlük tedavilerine ek olarak (2 g/gün stronsiyum ranelat veya plasebo), her iki çalışma boyunca kalsiyum ve D vitamini katkısı almışlardır.
SOTI çalışmasında, 3 yıllık tedavi sonucunda, DİOSS yaygın vertebra kırıklarının göreceli riskini %41 oranında azaltmıştır (Tablo 1). Bu etki birinci yıldan itibaren anlamlı orandadır. Benzer faydalar, temelde birden fazla kırığı olan kadınlarda da gözlenmiştir. Klinik vertebral kırıklarla ilgili olarak (sırt ağrısıyla bağlantılı kırıklar ve/veya vücut yüksekliğinde en azl cm. kısalma olarak tanımlanmaktadır) göreceli risk %38 oranında azalmıştır.
DİOSS, boyda en az 1 cm kısalma olan hastaların sayısında plaseboya oranla azalma sağlamıştır. Hem QUALIOST özel ölçümünün tüm skorları (fiziksel ve zihinsel), hem de SF-36 genel ölçümünün Genel Sağlık algılama skoru, DİOSS'un plaseboyia karşılaştırıldığında faydalı olduğunu göstermektedir.
DİOSS'un yeni vertebral kırık riskini azaltmadaki etkinliği, temelde frajilite fraktürü olmayan osteoporozlu hastaları içeren TROPOS çalışması ile doğrulanmıştır.
Tablo 1:
Vertebral kırıkları olan hastalardaki vakalar ve göreceli risk azalması
|
Plasebo
|
DİOSS
|
Plaseboya karşı göreceli risk azalması (CI %95), p değeri
|
SOTI
|
N= 723
|
N=7I9
|
|
3 yıl boyunca yeni vertebral kırık
|
%32,8
|
%20,9
|
%41 (27-52), p<0,001
|
l. yılın sonunda yeni vertebral kırık
|
%11,8
|
%6,1
|
%49 (26-64), p<0,00l
|
3 yıl boyunca yeni klinik vertebral kırık
|
%17,4
|
%11,3
|
%38 (17-53), p<0,001
|
TROPOS
|
N=I823
|
N=1817
|
|
3 yıl boyunca yeni vertebral kırık
|
%20,0
|
%12,5
|
%39 (27-49), p<0,001
|
SOTI ve TROPOS çalışmalarının katılan 80 yaşın üzerindeki hastaların ortak analizinde, STRONOS 3 seneyi aşan tedavi süresince, yeni vertebral kırıkların göreceli oluşma riskini %32 azaltmıştır (vaka oram plasebo ile
%26,5
iken, stronsiyum ranelat %19,1).
SOTl ve TROPOS çalışmalarının ortak analizinden lumbar kemik ve/veya femoral boyun BMD'leri osteopenik menzilde olan, yaygın kırığı olmayan ancak ek olarak kırık için en az bir risk faktörü taşıyan hastaların (N-176) çalışma sonrası analizinde, DİOSS 3 yıl süresince ilk vertebral kırık riskini %72 azaltmıştır (vertebral kırık vaka oranı plasebo ile
%12,0
iken stronsiyum ranelat ile % 3,6).
TROPOS çalışmasından ayrıca, yüksek kırık riski taşıyan ve belirli bir medikal durumu olan [femoral boyun BMD T-değeri <-3 SD (NHANES III kullanılarak üreticinin -2,4'e karşılık gelen menzili) ve yaş >74] bir hasta alt grubunda (n=l,997, yani TROPOS çalışma popülasyonunun %40'ı), çalışma sonrası analizde, 3 yıllık tedavi sonrasında DİOSS'un plasebo grubuyla karşılaştırıldığında kalça kırığı riskini %36 oranında azalttığı gözlemlenmiştir (tablo 2).
Tablo 2: Kalça kırıkları olan hastalardaki vakalar ve BMD <-2,4 SD (NHANES III) ve yaş >74 olan hastalarda göreceli rİsk azalması
|
Plasebo
|
DIOSS
|
Plaseboya karşı göreceli risk azalması (CI %95), p değeri
|
TROPOS
|
N-995
|
N=982
|
|
3 yıl boyunca kalça kırığı
|
%6,4
|
%4,3
|
%36 (0-59), p=0,046
|
5.2. Farmakokinetik Özellikler Genel özellikler
Stronsiyum ranelat 2 stabil stronsiyum atomu ve 1 ranelik asit molekülünden oluşmakta ve organik kısım, moleküler ağırlık, farmakokinetik ve molekülün kabul edilebilirliği açısından en iyi uyuşmayı sağlamaktadır. Stronsiyum ve ranelik asidin farmakokinetiğİ, sağlıklı genç erkeklerde ve sağlıklı postmenopozal kadınlarda değerlendirilmiş, aynı zamanda yaşlı kadınları da içeren postmenopozal osteoporozlu kadınlarda da uzun dönem etkileri gözlemlenmiştir.
Yüksek polaritesi sebebiyle ranelik asidin emilim, dağjlım ve plazma proteinlerine bağlanması düşüktür. Ranelik asidin birikimi yoktur, hayvan ve insanlarda metabolizmasıyla ilgili bir kanıt görülmemiştir. Emilen ranelik asit değişmeden böbrekler yoluyla elimine olmaktadır.
Emilim:
2 g. Stronsiyum ranelat oral alımından sonra, stronsiyumun mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %25'tir (aralık %19-27). En yüksek plazma konsantrasyonlarına 2 g'lık tek doz alımından 3-5 saat sonra ulaşılmaktadır. Stronsiyum ranelatın kalsiyum veya gıda ile alımı, yemekten 3 saat sonra alınması ile karşılaştırıldığında stronsiyumun biyoyararlanımını yaklaşık %60-70 azaltmaktadır. Stronsiyum göreceli yavaş emilimi sebebiyle, DİOSS alımından hemen önce veya sonra kalsiyum ve gıda alımından kaçınılmalıdır. Oral yoldan alınan D vitaminin stronsiyum ranelata maruz kalma üzerine hiçbir etkisi görülmemiştir.
Darılım:
Stronsiyum dağılma hacmi yaklaşık 1 L/kg.'dır. Stronsiyumun insan plazma proteinlerine bağlanması düşüktür (%25) ve stronsiyumun kemik dokusuna yüksek afınitesi vardır. İliyak krest kemiği biyopsilerinden ölçülen stronsiyum konsantrasyonlarından, günde 2 g stronsiyum ranelat ile 60 aya kadar tedavi edilen hastalarda 3 yıllık tedavi sonrasında kemik stronsiyum konsantrasyonunun bir platoya ulaşabildiği gözlenmiştir. Hastalarda tedavi haricinde stronsiyumun kemikten eliminasyon kinetiğini gösterecek veri bulunmamaktadır.
B i votransformas von:
Divalent katyon olduğundan, stronsiyum metabolize olmaz. Stronsiyum ranelat sitokrom P450 enzimleri inhibe etmemektedir.
Eliminasyon:
Stronsiyumun eliminasyonu zaman ve dozdan bağımsızdır. Stronsiyumun etkili yarılanma ömrü 60 saattir. Stronsiyumun atılımı böbrekler ve gastrointestinal sistem yoluyla olur. Plazma klerensi yaklaşık 12 mL/dak (CV %22) ve renal klerensİ yaklaşık 7 mL/dak.'dır (CV %28).
Do£rusallık/Do&rusal olmayan durum:
Kalça kemiği tepe stronsiyum içeriği ve EAA arasında lineer ilişki gözlenmiştir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Hafif ve orta derece böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30-70 ml/dak), kreatinin klerensi azaldıkça stronsiyum klerensi de azalmakta (30-70 ml/dak kreatinin klerensinden yaklaşık %30 azalma), dolayısıyla stronsiyum plazma seviyelerinde artışa sebep olmaktadır. Faz 111 çalışmalarda, hastaların %85'inin kreatinin klerensleri 30 ile 70 ml/dak arasında, %6'sı 30ml/dak'nın altındadır ve ortalama kreatinin klerensi yaklaşık 50 ml/dak'dır. Dolayısıyla, hafif ve orta derece böbrek yetmezliği olan hastalarda dozaj ayarlamasına gerek yoktur.
İleri derece böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30 ml/dak'mm altında), farmakokinetik veri bulunmamaktadır.
Gerivatrik popülasvcn:
Popülasyon farmakokinetik verisi, yaş ile hedef popülasyondan stronsiyumun klerensi arasında bir ilişki göstermemektedir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik öncesi veri, güvenlilik farmakoloji, genotoksisite ve karsinojenik potansiyele dayalı konvansiyonel çalışmalar temel alındığında, insanlar üzerinde belirli bir zarar olmadığı görülmektedir.
Sıçanlara kronik olarak oral yoldan verilen yüksek dozda stronsiyum ranelat, özellikle de kendinden kırıklar ve gecikmiş mineralizasyon olmak üzere kemik ve diş anormaliliklerine yol açmıştır. Bu etkiler kemik stronsiyum seviyelerinde uzun dönem klinik kemik stronsiyum seviyelerinde olduğundan 2-3 kat fazla bildirilmiştir ve tedavinin kesilmesiyle geri döndürülmektedir.
Sıçan ve tavşanlarda yapılan gelişme toksisitesi çalışmalarında, yavrularda kemik ve diş anormaliliklerine (örneğin eğri uzun kemikler ve dalgalı kaburgalar) rastlanmıştır. Bu etkiler tedavinin kesilmesinden 8 hafta sonra geri döndürülebilmektedir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sitrik asit aniıidr Polivinİlpirolidon (PVP K30)
Sodyum hidrojen karbonat Polietilenglikol (Peg 6000)
Aspartam (E951)
Asesülfam Potasyum (E 950)
Sukraloz (E 955)
Portakal aroması
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır,
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C'nin aJtmdaki oda sıcaklığında ve kuru yerde saklaymız.
Her kullanımdan sonra tüpün kapağmı kapatmayı unutmaymız.
6.5. Ambalaj m niteliği ve içeriği
28 ve 56 efervesan tablet plastik tüp/silikajelli plastik kapak ve karton kutuda kullanma j
i
talimatı ile beraber ambalajlanır. j
!
6.6. Beseri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik'Merine uygun olarak İmha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Vitalis İlaç San. Tic. A.Ş.
General Ali Rıza Gürcan Caddesi
Merter İş Merkezi Bağımsız Bölüm No: 2/2
Güngören/İSTANBUL
Tel: O 212 481 20 95
Faks: 0 212 481 20 95
e-mail:
[email protected]
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
236/1
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ İlk ruhsat tarihi: 19.10.2011
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ