KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
LOXİDOL 7.5 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her bir tablet 7.5 mg meloksikam içerir.
Yardımcı madde(ler):
Laktoz monohidrat 21.5 mg
Sodyum sitrat dihidrat 15.00 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet
Sarı renkli, yuvarlak tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut artriti, akut kas iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenore tedavisinde endikedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
LOXİDOL kullanımına karar verilmeden önce, LOXİDOL ve diğer tedavi seçenekleri için potansiyel yararlar ve riskler dikkatli şekilde değerlendirilmelidir. Bireysel hasta tedavisihedeflerine uygun şekilde, etkili en düşük doz, en kısa tedavi süresince uygulanmalıdır.
1 / 25
LOXİDOL ile başlangıç tedavisine verilen cevap incelendikten sonra, hastanın gereksinimleri doğrultusunda doz ve sıklık düzenlenmelidir.
• Osteoartrit alevlenmeleri: Önerilen doz 7,5 mg/gün'dür (loxidol 7,5 mg tablet dozu).İstenilen etkinin sağlanamadığı durumlarda doz 15 mg/gün'e yükseltilebilir (bir adet 15mg tablet).
• Romatoid artrit, ankilozan spondilit: Önerilen doz 15 mg/gün'dür (bir adet 15 mg tablet)(ayrıca bkz. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler).
Elde edilen terapötik etkiye bağlı olarak günlük doz 7,5 mg'a (loxidol 7,5 mg tablet dozu) düşürülebilir.
• Akut gut artriti, akut kas iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenore tedavisinde önerilen doz 7,5 mg/gün (loxidol 7,5 mg tablet dozu) olup istenen etkininsağlanamadığı durumlarda doz 15 mg/gün'e (bir adet 15 mg tablet) yükseltilebilir.
GÜNLÜK DOZ 15 mg'ı GEÇMEMELİDİR.
Uygulama şekli:
Oral yoldan uygulanır. Günlük total doz, tek doz olarak, su veya farklı sıvılarla ve yemeklerle birlikte alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Ağır böbrek yetmezliği olan diyaliz hastalarında günlük doz 7,5 mg'ı geçmemelidir. Hafif-orta şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 25 ml/dk'dan büyük) dozun azaltılmasına gerek yoktur (bkz. Bölüm 5.2). (Ağır böbrek yetmezliği olup diyaliz tedavisigörmeyen hastalar için bkz. Bölüm 4.3.)
2 / 25
Karaciğer yetmezliği:
Hafif-orta şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalar için doz azaltılmasına gerek yoktur (bkz.
Bölüm 5.2). (Ağır karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalar için Bkz. Bölüm 4.3).
Pediyatrik popülasyon:
LOXİDOL, 16 yaşın altındaki çocuklar ve adolesanlarda kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3).
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda ankilozan spondilitin ve romatoid artritin uzun-dönem tedavisi için tavsiye
edilen doz 7,5 mg/gün'dür (Bkz. Bölüm 5.2).
Diğer
İstenmeyen etki riski yüksek olan hastalarda tedaviye günlük 7,5 mg doz ile başlanmalıdır
(Bkz. Bölüm 4.4).
4.3 Kontrendikasyonlar
LOXİDOL, koroner arter bypass greft (CABG) ameliyatı durumunda perioperatif
ağrı tedavisinde kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.4).
LOXİDOL aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
• LOXİDOL 'ün içeriğindeki etkin madde meloksikama, yardımcı maddelerdenherhangi birine veya benzer etkili diğer maddelere (örn. asetilsalisilik asit ve diğerNSAİ ilaçlar) aşırı duyarlı olduğu bilinen kişilerde (asetilsalisilik asit veya diğerNSAİ ilaçların uygulanmasını takiben astım belirtileri, nazal polipler, anjiyonörotiködem veya ürtiker gibi reaksiyonlar geliştirmiş olan hastalara meloksikamverilmemelidir; böyle hastalarda NSAİ ilaçlara karşı ciddi, nadiren ölümcülanaflaktik-benzeri reaksiyonlar bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.5),
• Koroner arter bypass greft (CABG) ameliyatı durumunda perioperatif ağrıtedavisinde,
• Gebeliğin 3. trimesterinde (Bkz. Bölüm 4.6),
• Aktif peptik ülseri/hemorajisi ya da nükseden peptik ülser/hemoraji öyküsü(birbirinden ayrı iki veya daha fazla kanıtlanmış ülserasyon ya da kanama) olan
3 / 25
hastalarda,
• Ağır karaciğer fonksiyon bozukluğunda,
• Diyaliz tedavisi görmeyen ağır böbrek yetmezliği hastalarında,
• Ağır kalp yetmezliğinde,
• Gastrointestinal kanama ve serebrovasküler kanama veya diğer kanama bozukluklarıöyküsü olan hastalarda,
• 16 yaşın altındaki çocuklar ve adolesanlarda,
• Daha önce uygulanmış NSAİ ilaç tedavisi ile bağlantılı olarak gastrointestinalkanama ya da perforasyon öyküsü olan hastalarda
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kardiyovasküler Risk
NSAİ ilaçlar, ölümle sonuçlanabilen ciddi kardiyovasküler trombotik olaylar, miyokart infarktüsü ve felç riskinin artmasına neden olabilirler. Bu risk kullanım süresi ilebirlikte artabilir. Kardiyovasküler hastalığı olan ya da kardiyovasküler hastalıklar içinrisk faktörlerini taşıyan hastalar daha büyük risk altında olabilir.
Gastrointestinal Risk
NSAİ ilaçlar, ölümle sonuçlanabilen mide veya barsakta kanama, ülserasyon ve perforasyon dahil ciddi gastrointestinal advers olayların gelişme riskinin artmasınaneden olur. Bu olaylar tedavi sürecinde herhangi bir dönemde, uyarıcı bir semptomvermeksizin ortaya çıkabilir. İlerlemiş yaştaki hastalar, ciddi gastrointestinal olaylaraçısından daha büyük risk altındadır.
Semptomları kontrol altına almak için gerekli olan en kısa tedavi süresi boyunca etkili en düşük dozun uygulanması ile istenmeyen etkiler minimuma indirilebilir.
Terapötik etkinin yetersiz olduğu durumlarda tavsiye edilen maksimum günlük doz aşılmamalı ya da tedaviye farklı NSAİ ilaçlar ilave edilmemelidir, çünkü bu durumdakiterapötik avantaj kanıtlanmamış olmamakla birlikte toksisitede artış görülebilir. Meloksikamile siklooksijenaz-2 selektif inhibitörleri de dahil olmak üzere NSAİ ilaçların eş zamanlıkullanımından kaçınılmalıdır.
4 / 25
Birkaç günün sonunda herhangi bir iyileşme görülmediği takdirde, tedavinin klinik faydası tekrar değerlendirilmelidir.
Meloksikam tedavisi başlatılmadan önce özofajit, gastrit ve/veya peptik ülser öyküsü olan hastalar, tam olarak iyileştiklerinden emin olmak amacıyla detaylı bir incelemeye tabitutulmalıdır. Meloksikam tedavisi gören ve bu tür hastalık geçmişi olan hastalarda, nüksetmeolasılığı devamlı olarak göz önünde bulundurulmalıdır.
Oral kortikosteroidler, varfarin gibi antikoagülanlar, selektif serotonin geri alım inhibitörleri ya da aspirin gibi anti-platelet ajanlar gibi ülserasyon veya kanama riskini artırabilen ilaçlarlaeş zamanlı tedavi gören hastalarda dikkatli olunmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5).
LOXİDOL kortikosteroid tedavisinin yerini alamaz ya da kortikosteroid eksikliğini tedavi edemez. Kortikosteroidlerin aniden kesilmesi, hastalığın alevlenmesine neden olabilir. Uzunsüreli kortikosteroid tedavisi görmekte olan hastalar için kortikosteroid tedavisinin sonlan-dırılması kararı alındığı takdirde, tedavinin yavaş ve kademeli olarak bırakılmasıgerekmektedir.
LOXİDOL 'ün ateş ve enflamasyonu azaltıcı farmakolojik etkililiği, bu diyagnostik işaretlerin, tahmin edilen enfeksiyöz olmayan ağrılı rahatsızlıkların komplikasyonlarını tayin etmedekikullanılabilirliğini azaltabilir.
Gastrointestinal etkiler:
Tüm NSAİ ilaçlar ile tedavi sürecindeki herhangi bir dönemde, uyarıcı semptomlarla birlikte ya da semptom olmaksızın veya geçmişte ciddi bir gastrointestinal olay gelişmiş olsunolmasın, ölümcül olabilen gastrointestinal kanama, ülserasyon veya perforasyon bildirilmiştir.NSAİ ilaç tedavisi görürken üst gastrointestinal sisteminde ciddi bir advers olay gelişen her 5hastadan yalnızca 1 tanesi semptomatiktir. NSAİ ilaçlara bağlı üst gastrointestinal sistemülserleri, geniş kanama ya da perforasyon 3-6 ay tedavi gören hastaların yaklaşık %1 'inde; 1yıl tedavi gören hastaların ise yaklaşık %2-4'ünde ortaya çıkmaktadır. Bu eğilim, tedavisürecindeki herhangi bir zamanda ciddi bir gastrointestinal olayın gelişme olasılığını artırarak,kullanım süresinin uzaması ile birlikte devam eder. Bununla birlikte, kısa dönem tedavi derisksiz değildir.
5 / 25
Gastrointestinal kanama, ülserasyon veya perforasyon riski, artan NSAİİ dozları kullanımında, özellikle hemoraji ya da perforasyon komplikasyonlu ülser öyküsü olanhastalarda (Bkz. Bölüm 4.3) ve yaşlılarda daha yüksektir. Bu hastalar tedaviye mevcut endüşük doz ile başlamalıdır. Koruyucu ajanlar (örn. misoprostol veya proton pompainhibitörleri) ile kombine tedavi bu hastalar için ve ayrıca eş zamanlı düşük doz aspirin ya dagastrointestinal riski arttırma olasılığı olan diğer ilaçları kullanması gereken hastalar içindüşünülmelidir (Bkz. aşağıdaki bilgiler ve Bölüm 4.5).
Özellikle ileri yaşlarda gastrointestinal toksisite öyküsü olan hastalarda, bilhassa tedavinin başlangıç aşamasında görülen beklenmedik abdominal semptomlar (özellikle gastrointestinalkanama) rapor edilmelidir.
Heparin (küratif tedavi olarak ya da geriyatrik hastalarda kullanılan), varfarin gibi antikoagülanlar ve asetilsalisilik asit dahil antienflamatuar dozlarda (tek doz alımda > 1 g yada günlük toplam olarak > 3 g) kullanılan diğer NSAİ ilaçlar gibi ülserasyon veya kanamariskini arttırabilen ilaçları eş zamanlı kullanan hastalarda dikkatli olunmalıdır (Bkz. Bölüm4.5).
Meloksikam tedavisi gören hastalarda gastrointestinal kanama ya da ülserasyon meydana gelirse tedaviye son verilmelidir.
Hastalıkları alevlenebileceğinden, gastrointestinal hastalık (ülseratif kolit, Crohn hastalığı) öyküsü olan hastalara NSAİ ilaçlar dikkatle verilmelidir (Bkz. Bölüm 4.8). Peptik ülserhastalığı veya gastrointestinal kanama öyküsü olup NSAİİ kullanan hastalarda gastrointestinalkanama gelişme riski, bu risk faktörlerini taşımayan hastalarla karşılaştırıldığında 10 kattandaha fazladır. NSAİİ tedavisi gören hastalarda gastrointestinal kanama riskini artıran diğerfaktörler arasında eş zamanlı oral kortikosteroid ya da antikoagülan kullanımı, uzun süreliNSAİİ tedavisi, sigara içilmesi, alkol kullanımı, ilerlemiş yaş ve genel sağlık durumunun zayıfolması yer alır. Ölümcül gastrointestinal olaylara ait spontan raporların çoğu yaşlı ya dabünyesi zayıf hastalara aittir, bu nedenle bu popülasyon tedavi edilirken özel dikkatgösterilmelidir.
6 / 25
NSAİİ tedavisi gören hastalarda, advers gastrointestinal olay gelişimi için potansiyel riski en aza indirmek amacıyla, en düşük etkin dozun mümkün olan en kısa süre ile uygulanmasıgerekmektedir. Hastalar ve hekimler NsAİİ tedavisi boyunca gastrointestinal ülserasyon vekanamayı gösteren işaretler ve semptomlar açısından tetikte olmalı ve ciddi birgastrointestinal advers olaydan şüphelenildiği takdirde hemen ilave değerlendirme ve tedavibaşlatılmalıdır. Bu kapsamda, ciddi gastrointestinal olay bertaraf edilene kadar NSAİİtedavisine son verilmesi de yer alır. Yüksek risk altındaki hastalar için NSAİİ içermeyenalternatif tedaviler düşünülmelidir.
Kardiyovasküler ve serebrovasküler etkiler:
NSAİ ilaç tedavisi ile ilişkili olarak sıvı retansiyonu ve ödem bildirilmiş olduğundan, hipertansiyon ve/veya hafif-orta dereceli konjestif kalp yetmezliği öyküsü olan hastalar içinuygun izleme ve tavsiye gerekmektedir.
Risk altındaki hastaların kan basınçlarının klinik izlemi temelde ve özellikle meloksikam tedavisinin başlangıç evresi süresince önerilmektedir.
Çeşitli COX-2 selektif ve selektif olmayan NSAİ ilaçlarla 3 yıla kadar süre ile gerçekleştirilen klinik denemelerde, ölümle sonuçlanabilen ciddi kardiyovasküler trombotik olaylar, miyokartinfarktüsü ve inme riskinde artış gösterilmiştir. COX-2 selektif ya da selektif olmayan tümNSAİ ilaçlar benzer bir risk sunabilir. Kardiyovasküler hastalığı olduğu bilinen veya buhastalıklar için risk faktörlerini taşıyan kişiler daha büyük risk altında olabilir. NSAİ ilaçtedavisi gören hastalarda, kardiyovasküler advers olaylar için potansiyel riskin en azadüşmesini sağlamak üzere, en düşük etkin doz mümkün olan en kısa süreyle uygulanmalıdır.
Hekimler ve hastalar, geçmişte herhangi bir kardiyovasküler semptom olmasa bile, bu tür olayların gelişimi konusunda tetikte olmalıdır. Hastalar, ciddi kardiyovasküler olayların işaretve semptomları hakkında ve bu gibi durumlarda ne yapmaları gerektiği ile ilgili olarakbilgilendirilmelidir.
7 / 25
LOXİDOL dahil NSAİ ilaçlar, yeni hipertansiyon başlangıcına ya da var olan hipertansiyonun kötüleşmesine yol açabilir; bu durumlar da kardiyovasküler olayların sıklığında artışa nedenolabilir. Tiyazid ya da kıvrım diüretikleri kullanan hastalar NSAİ ilaç aldıklarında tedavilerinecevapları bozulabilir. LOXİDOL dahil NSAİ ilaçlar, hipertansiyonlu hastalarda dikkatlekullanılmalıdır. NSAİ ilaç tedavisinin başlangıcında ve tedavi süresince kan basıncı yakınşekilde izlenmelidir.
Kontrolsüz hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği, kanıtlanmış iskemik kalp hastalığı, periferik arter hastalığı ve/veya serebrovasküler hastalığı olan hastalar ancak dikkatli birdeğerlendirmeden sonra meloksikam ile tedavi edilmelidir. Kardiyovasküler hastalıklar içinrisk faktörleri (örn. hipertansiyon, hiperlipidemi, diabetes mellitus, sigara içme) taşıyanhastaların uzun süreli tedavisine başlanmadan önce de benzer bir değerlendirme yapılmalıdır.
Asetilsalisilik asit ile eş zamanlı uygulamanın, NSAİ ilaç kullanımıyla ilişkili artmış ciddi kardiyovasküler trombotik olay riskini azaltacağına dair herhangi bir tutarlı kanıt yoktur.Asetilsalisilik asit ile bir NSAİ ilacın birlikte kullanımı, ciddi gastrointestinal olayların riskiniartırır (Bkz. yukarıdaki
"Gastrointestinal etkiler"
bölümü).
Koroner arter bypass greft (CABG) ameliyatını takip eden ilk 10-14 gündeki ağrının tedavisi için bir COX-2 selektif NSAİ ilaç ile gerçekleştirilen iki geniş, kontrollü klinik denemede,miyokart infarktüsü ve inme sıklığında artış görülmüştür (Bkz. Bölüm 4.3.).
Deri reaksiyonları:
Meloksikam da dahil olmak üzere tüm NSAİ ilaçlar, eksfolyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz gibi bazıları ölümle sonuçlanan ciddi derireaksiyonlarına neden olabilir (Bkz. Bölüm 4.8). Bu ciddi olaylar herhangi bir uyarıvermeksizin ortaya çıkabilir. Hastaların bu reaksiyonlar açısından tedavinin erken dönemindeen yüksek risk altında oldukları, olguların çoğunda reaksiyonun tedavinin birinci ayı içindebaşladığı görülmektedir. Hastalar deri ile ilgili ciddi klinik tablolara ait işaretler vesemptomlar açısından bilgilendirilmelidir ve LOXİDOL kullanımı, deri döküntüleri veyabaşka herhangi bir aşırı duyarlılık belirtisi ilk görüldüğü anda kesilmelidir.
8 / 25
Hepatik etkiler:
Meloksikam da dahil olmak üzere NSAİ ilaç alan hastaların %15 kadarında bir veya daha fazla karaciğer testinde sınır seviyede yükselmeler meydana gelebilir. Bu laboratuaranomalileri ilerleyebilir, değişmeden kalabilir ya da tedaviye devam edildiğinde kendiliğindengeçebilir. NSAİ ilaçlar ile gerçekleştirilen klinik çalışmalarda hastaların yaklaşık %1'indeALT veya AST aktivitelerinde dikkate değer artışlar (normal düzeyin üst sınırının yaklaşık üçkatı ve daha fazla) bildirilmiştir. Ayrıca seyrek olarak sarılık ve ölümcül fulminan hepatit,karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliği gibi bazıları ölümle sonuçlanmış şiddetli hepatikreaksiyon vakaları da bildirilmiştir.
LOXİDOL tedavisi sırasında, karaciğer işlev bozukluğunu düşündüren semptom veya işaretleri taşıyan ya da anormal karaciğer testi değerleri olan hastalar, daha ciddi bir hepatikreaksiyonun gelişimine yönelik kanıtlar açısından değerlendirilmelidir. Eğer klinik işaret vesemptomlar karaciğer hastalığı gelişimini gösteriyorsa ya da sistemik belirtiler ortaya çıktıysa(ör. eozinofili, döküntü) LOXİDOL tedavisine son verilmelidir.
Hematolojik etkiler:
LOXİDOL de dahil olmak üzere NSAİ ilaç alan hastalarda bazen anemi görülür. Bunun nedeni sıvı retansiyonu, gizli ya da geniş gastrointestinal kan kaybı ya da eritropoezüzerindeki tam olarak tanımlanamayan bir etki olabilir. LOXİDOL de dahil olmak üzereNSAİ ilaçlarla uzun süreli tedavi gören hastalarda, herhangi bir anemi işareti ya da semptomugörüldüğü takdirde hemoglobin veya hematokrit seviyeleri kontrol edilmelidir.
NSAİ ilaçlar platelet agregasyonunu inhibe eder ve bazı hastalarda bu ilaçların kanama süresini uzattıkları gösterilmiştir. Aspirinden farklı olarak NSAİ ilaçların platelet fonksiyonuüzerindeki etkileri kantitatif olarak daha az, daha kısa süreli ve geri dönüşümlüdür.Koagülasyon bozuklukları olan ya da antikoagülan kullanan hastalar gibi platelet fonksiyonundaki değişikliklerden istenmeyen şekilde etkilenebilecek LOXİDOL kullanan hastalar,dikkatle izlenmelidir.
9 / 25
Renal etkiler:
Uzun dönem NSAİİ kullanımı sonucunda renal papiller nekroz ve başka renal hasarlar gelişmiştir. Renal prostaglandinlerin, renal perfüzyonun idamesinde dengeleyici bir roloynadığı hastalarda renal toksisite de görülmüştür. Böyle hastalarda NSAİ ilaç uygulaması,prostaglandin formasyonunda ve ikincil olarak da renal kan akışında doza bağlı bir azalmayasebep olabilmekte, bu da aşikar renal dekompansasyonu hızlandırabilmektedir. Böyle birreaksiyon verme riski en yüksek olan hastalar, böbrek fonksiyon bozukluğu, kalp yetmezliği,karaciğer fonksiyon bozukluğu olanlar, diüretik ve ADE inhibitörü kullananlar ve yaşlılardır.NSAİİ tedavisinin durdurulmasının ardından genellikle tedavi öncesi duruma geridönülmektedir.
Nadir olarak NSAİ ilaçlar intersitisyel nefrit, glomerülonefrit, renal medullar nekroz veya nefrotik sendroma sebep olabilirler. Hemodiyalizle tedavi edilen terminal dönem böbrekyetmezliği hastalarında kullanılacak meloksikam dozu 7,5 mg'ı geçmemelidir. Hafif veya ortaderecede böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi > 25 ml/dk) dozun azaltılmasıgerekmez.
Meloksikamın ilerlemiş renal hastalığı olan hastalarda kullanımı hakkında, kontrollü klinik çalışmalardan edinilmiş herhangi bir veri mevcut değildir. Bu nedenle LOXİDOL 'ün böylehastalarda kullanımı tavsiye edilmez. Eğer LOXİDOL tedavisi başlatılmak zorundaysa,hastanın renal fonksiyonlarının yakın şekilde izlemi önerilir.
Anafilaktoit reaksiyonlar:
Diğer NSAİ ilaçlar ile de olduğu gibi LOXİDOL 'e daha önceden bilinen maruziyeti olmayan hastalarda anafilaktoit reaksiyonlar gelişebilir. LOXİDOL, aspirin triadı olan hastalaraverilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak aspirin ya da diğer NSAİ ilaçlarınalınmasını takiben nazal polipli ya da nazal polipsiz rinit gelişen ya da şiddetli, potansiyelolarak ölümcül bronkospazm ortaya çıkan astımlı hastalarda meydana gelir (Bkz. Aşağı;
Önceden var olan astım
başlığı). Anafilaktoit reaksiyon oluştuğu durumlarda acil yardımsağlanmalıdır.
10 / 25
Önceden var olan astım:
Astımlı hastalarda aspirine duyarlı astım söz konusu olabilir, Aspirine duyarlı astımı olan hastalardaaspirin kullanımı,ölümlesonuçlanabilenşiddetli bronkospazmla
ilişkilendirilmiştir. Aspirin duyarlılığı olan bu hastalarda aspirin ile diğer NSAİ ilaçlar arasında bronkospazm da dahil olmak üzere çapraz reaktiflik bildirildiğinden, aspirinduyarlılığının bu formunun mevcut olduğu hastalara LOXİDOL verilmemeli ve öncedenastımı olan hastalarda müstahzar dikkatle kullanılmalıdır.
Sodyum, potasyum ve su tutulması:
NSAİ ilaçların kullanımıyla sodyum, potasyum ve su tutulması uyarılabilir ve diüretiklerin natriüretiketkileriile etkileşimmeydanagelebilir. Ayrıca, antihipertansif ilaçların
antihipertansif etkilerinde azalma oluşabilir (Bkz. Bölüm 4.5). Bunun sonucunda duyarlı hastalarda ödem, kalp yetmezliği veya hipertansiyon gelişebilir ya da alevlenebilir. Bunedenle risk altındaki hastaların klinik izlemi gereklidir (Bkz. Bölüm 4.2 ve 4.3).
Hiperkalemi:
Hiperkalemi, diyabet ile ya da kalemiyi arttırdığı bilinen eş zamanlı tedavi (Bkz. Bölüm 4.5) ile gelişebilir. Böyle durumlarda potasyum değerlerinin düzenli kontrolü gerçekleştirilmelidir.
Laboratuvar testleri:
Çoğu NSAİ ilaçla olduğu gibi, zaman zaman serum transaminaz seviyelerinde, serum bilirübin veya diğer karaciğer fonksiyon parametrelerinde artışların yanı sıra serum kreatinini,kan üre azotu düzeylerinde yükselmeler ve başka laboratuvar anormallikleri bildirilmiştir.
Ciddi gastrointestinal kanal ülserasyonları ve kanama, uyarıcı semptomlar olmaksızın ortaya çıkabildiğinden, hekimler gastrointestinal kanamanın işaret ya da semptomları açısındanhastaları izlemelidirler. Uzun dönem NSAİ ilaç tedavisi görmekte olan hastaların tam kansayımı ve biyokimya profilleri periyodik olarak kontrol edilmelidir. Eğer karaciğer ya daböbrek hastalıkları gelişimini gösteren klinik işaret veya semptomlar ortaya çıkarsa, sistemikbelirtiler (ör. eozinofili, döküntü) oluşursa veya karaciğer test sonuçları anormal çıkmayadevam ederse ya da kötüleşirse LOXİDOL tedavisine son verilmelidir.
11 / 25
Diğer uyarılar ve önlemler:
Yaşlı, bünyeleri hassas ve zayıf düşmüş hastalar advers reaksiyonları çoğunlukla daha az tolere edebildiklerinden, bu hastaların dikkatli izlemi gerekmektedir. Diğer NSAİ ilaçlar ile deolduğu gibi, karaciğer, böbrek ve kalp fonksiyon bozukluklarının bulunma olasılığı dahayüksek olan yaşlı hastalarda dikkatli olmak gerekir. Yaşlılarda NSAİ ilaçlara karşı adversreaksiyonların (özellikle ölüme neden olabilecek gastrointestinal kanama ve perforasyon)görülme sıklığı daha fazladır (Bkz. Bölüm 4.2)
Meloksikam, diğer NSAİ ilaçlar gibi altta yatan enfeksiyöz bir hastalığın semptomlarını maskeleyebilir.
Meloksikam, siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen herhangi bir ilaç gibi fertiliteyi bozabilir dolayısıyla gebe kalmayı planlayan kadınlarda kullanılmasıönerilmemektedir. Gebe kalma güçlüğü olan ya da infertilite tetkikleri yapılan kadınlardameloksikam tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.
Diğer NSAİ ilaçlar gibi, LOXİDOL kullanımından da gebeliğin ileri dönemlerinde kaçınılmalıdır çünkü duktus arteriosusun erken kapanmasına yol açabilir (Bkz. Bölüm 4.6).
Bu tıbbi ürün her tabletinde 21.5 mg laktoz monohidrat içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olanhastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
LOXİDOL, yardımcı madde olarak ayrıca sodyum sitrat dihitrat içerir. 1 mmol (23 mg)'den daha az sodyum içerdiği için, bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etkibeklenmemektedir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinler üzerinde gerçekleştirilmiştir.
• Farmakodinamik Etkileşimler:
Diğer NSAİ ilaçlar ve asetilsalisilik asit > 3 g/gün:
LOXİDOL asetilsalisilik asit ile eş zamanlı uygulandığı takdirde, serbest meloksikamın
klerensi değişmese de proteine bağlanma oranı azalır. Bu etkileşimin klinik önemi
bilinmemektedir. Bununla birlikte asetilsalisilik asit dahil antiinflamatuvar dozlarda (tek doz
12 / 25
alımda > 1 g ya da günlük toplam olarak > 3 g) uygulanan diğer NSAİ ilaçlar ile kombine kullanımı advers etki görülme olasılığını arttırdığından önerilmemektedir. (Bkz. Bölüm 4.4).
Kortikosteroidler:
Kortikosteroidler ile birlikte kullanım, kanama ve gastrointestinal ülserasyon riskinde artmaya yol açacağından dikkat gerektirmektedir.
Antikoagülanlar, heparin (geriyatrik hastalarda veya küratif dozlarda kullanılan):
Platelet fonksiyonun inhibisyonu ve gastroduodenal mukozanın hasara uğraması sonucu kanama riski artar. NSAİ ilaçlar varfarin gibi antikoagülanların etkisini güçlendirebilir. NSAİilaçlar ile antikoagülanların ve geriyatrik hastalarda veya küratif dozlarda kullanılan heparininbirlikte kullanımı önerilmemektedir (Bkz. Bölüm 4.4).
Heparin tedavisinin uygulandığı diğer hastalarda da artmış kanama riskinden dolayı dikkatli olunması gereklidir.
Böyle bir kombinasyondan kaçınmanın mümkün olmadığı durumlarda dikkatli INR (uluslararası normalize edilmiş oran) izlemesi gereklidir.
Trombolitikler ve antiplatelet ilaçlar:
Platelet fonksiyonun inhibisyonu ve gastroduodenal mukozanın hasara uğraması sonucu kanama riski artar. (Bkz. Bölüm 4.4).
Selektif serotonin geri alımı inhibilörleri (SSRI lar):
Gastrointestinal kanama riski artar. (Bkz. Bölüm 4.4).
Serotonin/norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'ler):
NSAİ ilaçların antiplatelet etkisini arttırırlar (seçici olmaksızın).
Diüretikler, ADE inhibitörleri ve Anjiyoıensin-II reseptör antagonistleri:
Klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası gözlemler meloksikamın, bazı hastalarda furosemid ve tiyazidlerin natriüretik etkilerini azaltabileceğini göstermiştir. Bu yanıt, renal prostaglandinsentezinin inhibisyonuna bağlanmıştır.
13 / 25
NSAİ ilaçlar, diüretiklerin ve diğer anti hipertansif ilaçların etkilerini azaltabilirler. Kompromize renal fonksiyonlu bazı hastalarda (örn. kompromize renal fonksiyonlu dehidratehastalar ya da yaşlı hastalar) bir ADE inhibitörü ya da Anjiyotensin-II reseptör antagonisti ilesiklooksijenaz inhibisyonu yapan ajanların eş zamanlı uygulanması, olası akut böbrekyetmezliği dahil genellikle geri dönüşümlü olan renal fonksiyonun sonradan kötüleşmesi ilesonuçlanabilir. Bu nedenle, kombinasyon özellikle yaşlılarda dikkatle uygulanmalıdır.Hastalar uygun şekilde hidrate edilmeli ve eş zamanlı tedavinin başlangıcı ile ve sonradanperiyodik olarak renal fonksiyonların izlenmesi göz önünde tutulmalıdır (ayrıca bkz. Bölüm4.4).
Diğer antihipertansif ilaçlar (örn. beta-blokörler):
Vazodilatör etkili prostaglandinlerin inhibisyonuna bağlı olarak beta blokörlerin antihipertansif etkilerinde azalma oluşabilir.
Kalsinörin inhibitörleri (örn. siklosporin, takrolimus):
Kalsinörin inhibitörlerinin nefrotoksisitesi, NSAİ ilaçlar tarafından renal prostaglandin aracılı etkiye bağlı olarak artabilir. Kombine tedavi boyunca renal fonksiyon ölçülmelidir. Özellikleyaşlılarda renal fonksiyonun dikkatle izlenmesi tavsiye edilir.
Intra uterin (rahim içi) araçlar:
NSAİ ilaçların rahim içi araçların etkisini azaltabildiği bildirilmiştir ancak kesin olarak onaylanmamıştır.
• Farmakokinetik etkileşimler (meloksikamın diğer ilaçların farmakokinetiği üzerindeki etkisi):
Lityum:
NSAİ ilaçların lityumun renal atılımını azaltmak suretiyle kan lityum seviyelerini toksik değerlere ulaşabilecek derecede arttırdığı bildirilmiştir. Ortalama minimum lityumkonsantrasyonu %15 oranında artmış, renal klerens ise yaklaşık %20 oranında azalmıştır. Buetkiler, NSAİ ilaçlar tarafından renal prostaglandin sentezinin inhibe edilmesinebağlanmaktadır. NSAİ ilaçlar ve lityumun eş zamanlı tedavisi tavsiye edilmemektedir (Bkz.Bölüm 4.4). Kombine tedavinin gerekli olduğu durumlarda plazma lityum düzeyleri;meloksikam tedavisinin başlangıç, doz ayarlanması ve sonlandırılması süreçlerinde dikkatlibir şekilde izlenmelidir.
14 / 25
Metotreksat:
NSAİ ilaçlar, metotreksatın tübüler sekresyonunu azaltabilirler ve böylece plazma metotreksat düzeylerinde artışa sebep olabilirler. Bu nedenle metotreksatın yüksek dozları (>15 mg/hafta)ile tedavi gören hastalarda, NSAİ ilaçlar ve metotreksatın eş zamanlı kullanımıönerilmemektedir (Bkz. Bölüm 4.4).
NSAİ ilaçlar ve metotreksat arasındaki yukarıda söz edilen etkileşim riski, özellikle renal fonksiyonları bozulmuş, düşük doz metotreksat tedavisi gören hastalarda da göz önündebulundurulmalıdır. Kombine tedavinin gerekli olduğu durumlarda, kan hücreleri sayımı verenal fonksiyonlar izlenmelidir. NSAİ ilaçlar ve metotreksatın 3 gün süreyle kombineuygulandığı durumlarda, plazma metotreksat düzeyleri yükselerek toksisitede artmaya nedenolabileceğinden dikkatli olunmalıdır.
Eş zamanlı tedavide, metotreksat (15 mg/hafta) farmakokinetiği meloksikamdan etkilenmemekle birlikte, metotreksatın hematolojik toksisitesinin NSAİ ilaç tedavisiyle artabileceği dikkate alınmalıdır (yukarıya bakınız). (Bkz. Bölüm 4.8)
• Farmakokinetik etkileşimler (diğer ilaçların meloksikam farmakokinetiği üzerine
etkisi):
Kolestiramin:
Kolestramin enterohepatik dolaşımı engelleyerek meloksikam eliminasyonunu hızlandırır böylece meloksikam klerensi %50 artar ve yarılanma ömrü 13 ± 3 saate düşer. Bu etkileşimklinik olarak önemlidir.
Simetidin, digoksin ve antasitlerin eş zamanlı kullanımı ile klinik olarak ilişkili herhangi bir farmakokinetik ilaç etkileşmesi tayin edilmemiştir.
• Alkol/gıda ürünleri/bitkisel ürünler ile etkileşimler:
Alkol:
Gastrik mukozal iritasyon artabileceğinden alkol ile birlikte kullanılmamalıdır.
15 / 25
Gıda ürünleri/bitkisel ürünler ile etkileşimler:
Meloksikam tedavisi süresince alfalfa (adi yonca), anason, yaban mersini, fukus (bladder wrack), bromelin, kedi pençesi (cat's claw), kereviz, mayıs papatyası, kolyoz, kordisepsmantarı, dong quai (Çin
melekotu/Angelica sinensis),(Ginkgo biloba),Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler mevcut değildir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması mevcut değildir.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C/D (3. trimester)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Meloksikam, siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen herhangi bir ilaç gibi fertiliteyi bozabilir dolayısıyla gebe kalmayı planlayan kadınlarda kullanılmasıönerilmemektedir. Eğer meloksikam gebe kalmayı planlayan bir kadın tarafındankullanılıyorsa, doz mümkün olduğunca düşük ve tedavi süresi de mümkün olduğunca kısatutulmalıdır. Gebe kalma güçlüğü olan ya da infertilite tetkikleri yapılan kadınlardameloksikam tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.
Gebelik dönemi
Prostaglandin sentezinin inhibisyonu gebeliği ve/veya embriyo/fetüs gelişimini olumsuz
yönde etkileyebilir. Epidemiyoloj ik çalışmalardan elde edilen veriler gebeliğin erken
evresinde prostaglandin sentez inhibitörü kullanıldıktan sonra düşükle sonuçlanma, kardiyak
malformasyon ve gastroşizis riskinde artış olduğunu düşündürmektedir. Kardiyovasküler
malformasyon için toplam risk %1'den az iken yaklaşık %1,5'a kadar yükselir. Doz ve
16 / 25
tedavinin süresiyle bu riskin arttığına inanılmaktadır. Hayvanlarda, bir prostaglandin sentez inhibitörünün uygulanmasının implantasyon öncesi ve sonrası kayıpta ve embriyo-fetalletalitede artışa yol açtığı gösterilmiştir. Ayrıca organogenetik periyot süresince birprostaglandin sentez inhibitörü verilen hayvanlarda çeşitli malformasyonların (kardiyo-vasküler dahil) sıklığında artış bildirilmiştir.
Gebeliğin birinci ve ikinci trimesteri süresince kesinlikle gerekli olmadıkça meloksikam verilmemelidir. Eğer meloksikam gebe kalmayı planlayan bir kadın tarafından ya da gebeliğinbirinci ve ikinci trimesterinde kullanılıyorsa doz mümkün olduğunca düşük ve tedavi süresi demümkün olduğunca kısa tutulmalıdır.
Üçüncü trimester süresince kullanıldığında, tüm prostaglandin sentez inhibitörleri, fetüste;
• Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriosusun erken kapanması ve pulmonerhipertansiyon)
• Oligohidramniyozun eşlik ettiği böbrek yetmezliğine kadar varabilen böbrekfonksiyon bozukluğu
Gebeliğin sonunda anne ve yenidoğanda;
• Kanama zamanının uzaması (düşük dozlarda dahi oluşabilen antiagregan etki)
• Rahim kasılmalarının inhibisyonuna (böylece doğumun gecikmesi veya uzaması)neden olabilir.
Sonuç olarak, meloksikam gebeliğin üçüncü trimesteri süresince kontrendikedir.
Laktasyon dönemi
Meloksikam için özgün bir deneyim olmamakla birlikte, NSAİ ilaçların anne sütüne geçtiği bilinmektedir. Bu nedenle laktasyon döneminde meloksikam kullanımı önerilmemektedir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Meloksikam, siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen herhangi bir ilaç gibi fertiliteyi bozabilir dolayısıyla gebe kalmayı planlayan kadınlarda kullanılmasıönerilmemektedir.
17 / 25
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç veya makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilerine yönelik yapılmış özel bir çalışma yoktur. Farmakodinamik profil ve bildirilmiş advers etkiler temel alındığında, meloksikamınbu yetenekler üzerinde olası bir etkisi yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir. Bununlabirlikte görme bozuklukları veya uyuşukluk, baş dönmesi ya da diğer merkezi sinir sistemirahatsızlıkları oluştuğu takdirde araç ve makine kullanımından sakınılmalıdır.
4.8 İstenmeyen etkiler
Genel Tanım:
Klinik denemeler ve epidemiyolojik veriler, bazı NSAİ ilaçların (özellikle yüksek dozlarda ve uzun dönem tedavide) arteriyel trombotik olay (örneğin miyokart infarktüsü veya felç)riskinde küçük bir artış ile ilişkili olabileceğini düşündürmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).
Ödem, hipertansiyon ve kalp yetmezliği, NSAİ ilaç tedavisi ile ilişkili olarak bildirilmiştir.
En sık gözlenen advers olaylar gastrointestinal niteliktedir. Peptik ülserler özellikle yaşlılarda bazen ölümle sonuçlanabilen perforasyon veya gastrointestinal kanama görülebilir (Bkz.Bölüm 4.4). Uygulamayı takiben bulantı, kusma, diyare, şişkinlik, konstipasyon, dispepsi,abdominal ağrı, melena, hematemez, ülseratif stomatit, kolitin alevlenmesi ve Crohn hastalığı(Bkz. Bölüm 4.4) bildirilmiştir. Daha az sıklıkla gastritler görülmüştür.
Aşağıda belirtilen advers etki sıklık değerleri tedavi süresinin en az 14 gün olduğu 27 klinik denemede bildirilen advers olaylara karşılık gelen sıklıklara dayanarak verilmiştir. Bu bilgiler,12 aya kadar bir periyot boyunca oral yoldan günde 7,5 mg veya 15 mg meloksikam tablet yada kapsül ile tedavi edilen 15197 hastayı kapsayan klinik denemelere dayanmaktadır.
Klinik denemeler esnasında gözlemlenen meloksikama bağlı istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Anemi
18 / 25
Seyrek: Kan sayımı anomalileri (diferansiye beyaz hücre sayımı dahil), lökopeni, trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Anafilaktik/anafilaktoit reaksiyonlar haricindeki alerjik reaksiyonlar Bilinmiyor: Anaf1aktik/anafilaktoit reaksiyonlar
Psikiyatrik hastalıklar
Seyrek: Duygu durum dalgalanmaları, kabuslar Bilinmiyor: Zihin karışıklığı durumu, dezoryantasyon
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı
Yaygın olmayan: Sersemlik, uykululuk hali
Göz hastalıkları
Seyrek: Bulanık görme gibi görme bozuklukları, konjonktivit
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Vertigo Seyrek: Kulak çınlaması
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Palpitasyonlar
NSAİ ilaç tedavisi ile ilişkili olarak kalp yetmezliği bildirilmiştir.
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Kan basıncının yükselmesi (Bkz. Bölüm 4.4), al basması
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Asetilsalisilik asit ve diğer NSAİ ilaçlara alerjik olan hastalarda astma
19 / 25
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Dispepsi, bulantı, kusma, abdominal ağrı, konstipasyon, flatulans, diyare Yaygın olmayan: Gizli ya da makroskopik gastrointestinal hemoraji, stomatit, gastrit,erüktasyon
Seyrek: Kolit, gastroduodenal ülser, özofajit Çok seyrek: Gastrointestinal perforasyon
Özellikle yaşlılarda gastrointestinal hemoraji, ülserasyon veya perforasyon bazen ağır ve öldürücü olabilir (Bkz. Bölüm 4.4).
Hepato-bilier hastalıklar
Yaygın olmayan: Karaciğer fonksiyon bozuklukları (örn. yüksek bilirubin veya yüksek transaminaz değerleri)
Çok seyrek: Hepatit
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Anjiyoödem, kaşıntı, döküntü
Seyrek: Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, ürtiker
Çok seyrek: Büllöz dermatitler, eritema multiforma
Bilinmiyor: Fotosensitivite reaksiyonları
Böbrek ve idrar hastalıkları
Yaygın olmayan: Sodyum ve su tutulması, hiperkalemi (Bkz. Bölüm 4.4), serum üre ve/veya kreatinin seviyelerinde artış şeklinde renal fonksiyon testi parametrelerinde anormalliklerÇok seyrek: Özelikle risk faktörleri taşıyan hastalarda akut böbrek yetmezliği (Bkz. Bölüm4.4)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Alt ekstremite ödemini kapsayan ödem
Meloksikam ve diğer potansiyel miyelotoksik etkili ilaçlar ile tedavi gören hastalarda çok seyrek olarak agranülositoz vakası rapor edilmiştir (Bkz. Bölüm 4.5).
Ürünle ilişkili olarak gözlenmemiş ancak aynı sınıftaki diğer bileşiklere genel olarak atfedilen
20 / 25
advers reaksiyonlar
Akut böbrek yetmezliği ile sonuçlanabilen yapısal böbrek hasarı: çok seyrek olarak intersitisyel nefrit, akut tübüler nekroz, nefrotik sendrom ve papiller nekroz bildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar:
NSAİ ilaç doz aşımı halinde görülen semptomlar letarji, uyku hali, bulantı, kusma ve epigastrik ağrı ile sınırlıdır. Bu semptomlar da destekleyici tedavi ile genellikle geriyedöndürülebilmektedir. Gastrointestinal kanama gelişebilir. Ağır zehirlenme; hipertansiyon,akut böbrek yetmezliği, karaciğer fonksiyon bozukluğu, solunum depresyonu, koma,konvülsiyonlar, kardiyovasküler kolaps ve kalp durması ile sonuçlanabilir. NSAİ ilaçlarınterapötik alımı ile anafilaktoit reaksiyonlar bildirilmiştir ve doz aşımı halinde de görülebilir.
Tedavi:
Bir NSAİ ilaç aşırı dozda alındığında semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır. Bir klinik çalışmada günde 3 kere oral yoldan uygulanan 4 gram kolestiraminin, meloksikamınvücuttan uzaklaştırılmasını hızlandırdığı gösterilmiştir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar ATC kodu: M01AC06
Meloksikam, antiinflamatuvar, analjezik ve antipiretik özelliklere sahip, oksikam sınıfı bir NSAİ ilaçtır.
Meloksikamın antiinflamatuvar aktivitesi, enflamasyonun klasik modellerinde kanıtlanmıştır.
21 / 25
Diğer NSAİ'ler gibi, kesin etki mekanizması bilinmemektedir, bununla birlikte meloksikam dahil bütün NSAİ ilaçlar için ortak en azından bir etki mekanizması vardır: enflamasyonmediyatörleri olarak bilinen prostaglandinlerin biyosentezinin inhibisyonu.
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Meloksikam gastrointestinal kanaldan iyi bir şekilde emilir; oral uygulamayı (kapsül) takiben %89 düzeyindeki yüksek mutlak biyoyararlanım bunun yansımasıdır. Tablet, oral süspansiyonve kapsül formlarının biyoeşdeğer oldukları gösterilmiştir.
Tek doz meloksikam tablet uygulamasından sonra ortalama maksimum plazma konsantrasyonlarına 5-6 saat içerisinde ulaşılır.
Çoklu doz uygulamasıyla kararlı durum koşullarına 3-5 gün içerisinde ulaşılmıştır. Günde tek doz kullanımla ilacın plazma konsantrasyonlarında meydana gelen dip-tepe dalgalanmalarnispeten az olup 7,5 mg doz için 0,4-1,0 pg/ml ve 15 mg doz için 0,8-2 pg/ml aralığındadır(kararlı durumda sırasıyla Cmin ve Cmaks değerleri). Kararlı durumda meloksikamın maksimumplazma konsantrasyonlarına 5-6 saat içerisinde ulaşılmaktadır. Oral uygulamadan sonrameloksikamın emilim derecesi yiyeceklerle birlikte alınmasından etkilenmez.
Dağılım:
Meloksikam başta albümin olmak üzere plazma proteinlerine yaygın olarak bağlanır (%99). Meloksikam sinoviyal sıvıya penetre olarak plazmadakinin yaklaşık yarısı düzeyinde birkonsantrasyona ulaşır.
Dağılım hacmi düşük olup, ortalama 11 l civarındadır. Bireyler arası değişkenlik %30-40 arasındadır.
Biyotransformasvon:
Meloksikam yoğun bir hepatik biyotransformasyona uğrar. İdrarda meloksikamın dört ayrı
metaboliti tanımlanmıştır, bunların tümü farmakodinamik olarak inaktiftir. En önemli
metaboliti 5'-karboksimeloksikam (dozun %60'ı), aynı zamanda daha düşük bir düzeyde
atılan (dozun %9'u) bir ara metabolit olan 5'-hidroksimetilmeloksikamın oksidasyonu ile
oluşur.
İn vitro
çalışmalar bu metabolik yolakta CYP2C9'un, CYP3A4 izoenziminin küçük
22 / 25
bir katkısı ile önemli bir rolü olduğunu ortaya koymaktadır. Uygulanan dozun sırasıyla %16 ve %4'ünü oluşturan diğer iki metabolitten, muhtemelen hastadaki peroksidaz aktivitesisorumludur.
Eliminasyon:
Meloksikamın vücuttan uzaklaştırılması, ağırlıklı olarak metabolitleri şeklindedir. İdrar ve dışkıda aynı düzeylerde gerçekleşir. Ana bileşik idrarla ancak eser miktarlarda atılmaktaykengünlük dozun %5'ten daha düşük bir bölümü değişime uğramadan dışkıyla vücuttanuzaklaştırılır.
Ortalama eliminasyon yarı-ömrü 20 saat civarındadır. Toplam plazma klerens değerleri ortalama 8 ml/dakika'dır.
Doğrusallık/ doğrusal olmayan durum:
Meloksikam, 7,5 mg ile 15 mg terapötik doz ağırlığında oral ya da intramüsküler uygulamayı takiben doğrusal farmakokinetik gösterir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer/böbrek yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği ve hafif-orta şiddetteki böbrek yetmezliği, meloksikam farmakokinetiğini önemli ölçüde etkilemez. Son evre böbrek yetmezliğinde dağılımhacmindeki artış, daha yüksek serbest meloksikam konsantrasyonlarıyla sonuçlanabilir vegünlük 7,5 mg doz aşılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda kararlı durum ortalama plazma klerensi, gençler için bildirilenden biraz daha düşük bulunmuştur.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik öncesi çalışmalarda meloksikamın toksikolojik profilinin, diğer NSAİ ilaçlarınki ile aynı olduğu görülmüştür; iki hayvan türünde yüksek dozlarda kronik kullanım süresincegastrointestinal ülserler ve erozyonlar, renal papiller nekroz oluşmuştur.
Sıçanlarda yapılan oral üreme çalışmalarında, 1 mg/kg ve daha yüksek maternotoksik doz
seviyelerinde, ovülasyon, implantasyon inhibisyonu ve embriyotoksik etkilerde
23 / 25
(rezorbsiyonlarda artma) düşme olduğu gösterilmiştir. Sıçan ve tavşanlarda yürütülen toksisite çalışmaları, sıçanlarda 4 mg/kg; tavşanlarda 80 mg/kg oral dozlara kadar teratojenisite ortayakoymamıştır.
Doz seviyeleri 75 kg ağırlığındaki insan için mg/kg doz bazında, klinik dozun (7.5-1.5 mg) 10-5 katı olarak kullanılmıştır. Tüm prostaglandin sentez inhibitörleri için bilinen gestasyonsonundaki fetotoksik etki tanımlanmıştır.
İn vitroin vivo6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat Mikrokristalin selülozKolloidal susuz silikaMagnezyum stearatSodyum sitrat dihidratKrospovidonePovidone K 30
6.2 Geçimsizlikler
Uygulanabilir değildir.
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Karton kutuda 10 tablet içeren 1 blister veya 3 blister Alu / PVC / PVDC blister ambalajlarda, kullanma talimatı ile birlikte kullanıma sunulmuştur.
24 / 25
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
World Medicine İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Evren Mah. Cami Yolu Cad. No:50, P.K.:34212,
Güneşli, Bağcılar, İstanbul Tel: +90 212 474 70 50Faks: +90 212 474 09 01
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
2016/579
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk Ruhsat Tarihi: 12.08.2016 Ruhsat Yenileme Tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
25 / 25