KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
BAXANT PLUS Bı2 150/1 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ
Etkin madde :
Pregabalin...............................................150.00 mg
B12 Vitamini (Siyanokobalamin)............ 1.00 mg
Yardımcı maddeler:
Mannitol................................120.00 mg
Kroskarmeloz sodyum......13.50 mg
3. FARMASÖTİK FORMU
Film kaplı tablet
Pembe renkli, oblong, film tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
B12 eksikliği saptanan ve gastrointestinal emilim sorunu olmayan hastalarda:
• Periferik nöropatik ağrı (diyabetik, postherpetik gibi)
• Sekonder jeneralize konvülsiyonların eşlik ettiği ya da etmediği parsiyelkonvülsiyonlu yetişkin hastalarda ek tedavi olarak
• Yaygın anksiyete bozukluğu
• Fibromiyalji durumlarında endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji:
BAXANT PLUS B 12 tek başına ya da yiyeceklerle birlikte oral yoldan günlük toplam pregabalin dozu 150-600 mg olacak şekilde alınır.
BAXANT PLUS B12 aç veya tok karnına alınabilir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Nöropatik ağrı
Pregabalin tedavisinin önerilen başlangıç dozu 150 mg/gün'dür. Klinik çalışmalarda 150-600 mg dozda pregabalin alan hastalarda etkinlik kanıtlanmıştır.
Her bir hastanın yanıtına ve tolere edebilirliğine göre doz 3-7 günlük bir aradan sonra günde iki kez 150 mg'a ve ek bir haftadan sonra günde iki kez 300 mg maksimum doza çıkartılabilir.
Nöropatik ağrıda B12 vitamininin günde 1-4 mg alınması önerilmektedir.
1/16
Epilepsi
Pregabalin tedavisine aç ya da yok karnına günde iki kez 75 mg ile başlanması önerilir. Klinik çalışmalarda 150-600 mg/gün pregabalin alan hastalarda etkinlik kanıtlanmıştır. Pregabalininetkinliği ilk hafta içinde görülür. Ancak, her bir hastanın yanıtına ve tolere edebilirliğine göredoz 1 hafta sonra günde iki kez 150 mg'a ve gerekirse ek bir haftadan sonra günde iki kez 300mg'lık maksimum doza çıkartılabilir.
Yaygın anksiyete bozukluğu
Doz aralığı ikiye bölünmüş dozlar halinde, günlük 150-600 mg'dır. Tedaviye devam edilmesinin gerekliliği düzenli olarak tekrar değerlendirilmelidir.
Pregabalin tedavisi günlük 150 mg dozunda başlatılabilir. Hastaların tedaviye bireysel yanıtına ve tolere edebilirliklerine göre 1 hafta sonra doz günlük 300 mg'a çıkartılabilir. Buhaftayı takip eden, ilave 1 hafta sonrasında günlük doz 450 mg'a artırılabilir ve ek 1 haftadansonra 600 mg'lık maksimum günlük doza ulaşılabilir.
Fibromiyalji
Doz aralığı ikiye bölünmüş dozlar halinde günlük 300- 450 mg'dır. Başlangıç dozu günde iki kez 75 mg'dır (150 mg/gün). Etkinlik ve tolerabiliteye göre 1 hafta içinde doz günde iki kezl50 mg'a (300 mg/gün) çıkartılabilir. 300 mg'lık günlük dozdan yeterli fayda sağlayamayanhastalar dozu, günde iki kez 225 mg (450 mg/gün) şeklinde arttırabilir.
Uygulama şekli:
Ağızdan alınır.
Pregabalin tedavisine son verilmesi
Nöropatik ağrı, epilepsi veya yaygın anksiyete bozukluğu için uygulanan pregabalin tedavisinin sona erdirilmesi gerekirse, en az bir haftaya yayılarak, kademeli şekildesonlandırılması tavsiye edilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz sınırlaması ve dikkatli kullanılması gerekmektedir.
Pregabalin sistemik dolaşımdan başlıca böbrekler yoluyla değişmemiş ilaç şeklinde atılır. Pregabalin klerensi direkt kreatinin klerensiyle orantılı olduğundan böbrek fonksiyonlarıazalmış hastalarda doz aşağıdaki formül kullanılarak kreatinin klerensine göre Tablo 1'degösterildiği gibi azaltılmalıdır (Tablo 1).
[140-yaş (yıl) x ağırlık (kg)]
CLcr (ml/dak)
(x 0,85 kadın hastalar için)
72 x serum kreatinin (mg/dl)
Pregabalin plazmadan hemodiyaliz ile etkin bir şekilde uzaklaştırılır (4 saatte ilacın %50'i). Hemodiyaliz gören hastalarda doz böbrek fonksiyonlarına göre ayarlanmalıdır. Günlük dozailaveten 4 saatlik hemodiyaliz tedavisinin hemen sonrasında ek doz uygulanmalıdır (Tablo 1).
2/16
BAXANT PLUS Bı2 dozu içeriğinde pregabalin miktarına göre aşağıdaki gibi ayarlanmalıdır.
|
Tablo 1. Böbrek fonksiyonlarına göre pregabalin doz ayarlaması |
Kreatinin klerensi (ml/dk) |
Günlük toplam pregabalin dozu (mg/gün)* |
Doz rejimi |
|
Başlangıç dozu |
Maksimum doz |
|
|
(mg/gün) |
(mg/gün) |
|
>60
|
150
|
600
|
Günde 2 veya 3defa
|
30-60
|
75
|
300
|
Günde 2 veya 3defa
|
15-30
|
25-50
|
150
|
Günde 1 veya 2 defa
|
< 15
|
25
|
75
|
Günde 1 defa
|
Hemodiyaliz sonrası uygulanan ek doz (mg)J
|
|
25
|
100
|
Tek dozj
|
|
*Toplam günlük doz (mg/doz), doz rejimine göre bölünmelidir.
{ Ek doz tek bir ilave dozdur
|
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olanlarda doz ayarlaması gerekli değildir (Bkz. Bölüm 5.2.).
Pediyatrik popülasyon:
BAXANT PLUS B12nin 18 yaş altındaki hastalarda kullanımına ilişkin hiçbir veri olmadığından, bu yaş grubunda kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda (65 yaş üstü) böbrek fonksiyonlarındaki azalmaya göre pregabalin dozu ayarlanmalıdır (Bkz. Böbrek yetmezliği).
4.3. Kontrendikasyonlar
BAXANT PLUS B12, pregabalin, B12 vitamini veya içeriğindeki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.
Leber hastalığı olanlarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Pregabalin
Mevcut klinik deneyimlere göre pregabalin tedavisi sırasında kilo alan bazı diyabet hastalarında hipoglisemik ilaç tedavisinin ayarlanması gerekebilir.
Pazarlama sonrasında anjiyoödem dahil hipersensitivite reaksiyonları bildirilmiştir. Yüz, perioral veya üst solunum yolunda şişme gibi anjiyoödem semptomları ortaya çıktığındapregabalin tedavisi hemen sonlandırılmalıdır.
3/16
Pregabalin tedavisi baş dönmesi ve uyku hali ile ilişkili bulunmuştur, bu durum yaşlı hastalarda kazara incinme (düşme) görülme oranında artışa sebep olabilir. Pazarlamasonrasında bilinç kaybı, konfüzyon ve zihinsel bozukluk da bildirilmiştir. Bu nedenlehastaların ilacın muhtemel etkilerine aşina olana kadar dikkatli olmaları önerilmektedir.
Kontrollü çalışmalarda, pregabalin ile tedavi edilen hastalarda bulanık görme oranı plasebo alanlardan daha fazla bulunmuş fakat devamlı dozlama yapılan vakaların çoğundadüzelmiştir. Oftalmolojik test yapılan klinik çalışmalarda görme keskinliğinde azalma vegörüş alanında değişim insidansı pregabalin alanlarda plasebo alanlardan daha fazlabulunmuştur. Fundoskopik değişim insidansı ise plasebo alanlarda daha yüksek bulunmuştur.
Pazarlama sonrasında görme kaybı, bulanık görme gibi birçoğu geçici görsel advers reaksiyonlar bildirilmiştir. Pregabalin tedavisinin sonlandırılması görsel semptomlarındüzelmesini veya iyileşmesini sağlayabilir.
Böbrek yetmezliği vakaları bildirilmiştir ve pregabalinin bırakılmasıyla hastanın eski haline geri döndüğü belirtilmiştir.
Pregabalin ek tedavisiyle nöbet kontrolü sağlandığında pregabalin monoterapisine geçilmesi için eş zamanlı kullanılan antiepileptik tıbbi ürünlerin kesilmesine ilişkin yeterli veribulunmamaktadır.
Kısa ve uzun süreli pregabalin tedavisinin bırakılmasından sonra bazı hastalarda tedavinin bırakılmasıyla ilgili semptomlar ortaya çıkmıştır. Bildirilen semptomlar şunlardır:uykusuzluk, baş ağrısı, bulantı, diyare, grip sendromu, sinirlilik, depresyon, ağrı, terleme vebaş dönmesi. Hasta tedavi başlangıcında bu durum hakkında bilgilendirilmelidir.
Pregabalin kullanımı sırasında veya pregabalin kullanımının bırakılmasından kısa bir süre sonra status epileptikus ve tonik-klonik nöbetleri (grand mal) içeren konvülsiyonlar ortayaçıkabilir.
Uzun süreli pregabalin tedavisinden sonra tedavinin bırakılmasına ilişkin semptomların insidansı ve şiddetinin dozla ilişkili olabileceğini belirten veriler bulunmaktadır.
Pazarlama sonrasında pregabalin alan bazı hastalarda konjestif kalp yetmezliği bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar çoğunlukla nöropatik endikasyonlar için pregabalin tedavisi alankardiyovasküler yetmezliği olan yaşlı hastalarda görülmüştür. Pregabalin bu hastalardadikkatle kullanılmalıdır. Pregabalin tedavisinin bırakılması reaksiyonları düzeltebilir.
Omurilik hasarı nedeniyle gelişen santral nöropatik ağrı tedavisinde genel olarak advers olaylar ve özellikle uyku hali olmak üzere santral sinir sistemiyle ilişkili advers olay insidansıartmıştır. Bu durumun tedavisi için eş zamanlı verilmesi gereken ilaçların (örn. antispastisiteilaçları) ilave etkisiyle ilgili olabilir. Bu endikasyon için pregabalin verildiğinde bu durum gözönünde bulundurulmalıdır.
Antiepileptik ilaçlarla tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışları bildirilmiştir. Antiepileptik ilaçlar yapılan randomize kontrollü çalışmaların meta analizinde de intihardüşüncesi ve davranış riskinde hafif artış görülmüştür. Riskte bu artışın mekanizması tamolarak bilinmemekle birlikte mevcut veriler pregabalin kullanımıyla riskte artma potansiyelinidışlamamaktadır. Bu nedenle hastalar intihar düşüncesi ve davranışları açısından dikkatleizlenmelidir ve uygun tedavi düşünülmelidir. Hastalara (ve hastanın bakımından sorumlu kişi)intihar düşünce ve davranış belirtileri ortaya çıktığında tıbbi yardım almaları önerilmelidir.
Pregabalinin, opioid analjezikler gibi konstipasyon oluşturma potansiyeli taşıyan ilaçlarla birlikte alındığında, azalmış alt gastrointestinal kanal fonksiyonu (örn.:bağırsakobstrüksiyonu, paralitik ileus, konstipasyon) ile ilişkili vakalar olduğuna dair pazarlamasonrası raporlar mevcuttur. Pregabalin ve opioidler kombinasyon halinde kullanılacağı zaman,konstipasyonu engellemek için önlemler alınması düşünülebilir (özellikle kadın hastalar veyaşlılarda).
4/16
Pregabalin ile ilgili olarak kötüye kullanım vakaları bildirilmiştir. Maddeleri kötüye kullanım hikayesi olan hastalarda önlem alınmalı ve hasta pregabalin kötüye kullanım semptomlarıaçısından izlenmelidir.
Ensefalopati vakaları çoğunlukla, ensefalopatiyi hızlandırabilecek altta yatan rahatsızlıkların eşlik ettiği hastalarda bildirilmiştir.
Bı? vitamini
B12 vitamini, omuriliğin subakut dejenerasyonunu maskeleyebileceğinden, tam bir teşhis konmadan kullanılmamalıdır. Kanda B12 vitamini konsantrasyonunun yüksek olduğu optiknöropatilerde kullanılması uygun değildir.
B12 vitamini uygulanması esnasında enfeksiyon, üremi, folik asit veya demir eksikliğinin ortaya çıkışı ile kemik iliğini suprese edici etkileri olan ilaçların (kloramfenikol) kullanılmasısiyanokobalamine karşı terapötik cevabı azaltabilir. Ağır anemi ve doku anoksisi olanhastalarda ve yaşlılarda acil önlemler gerekebilir. Bunlarda kan transfüzyonu, yüksek dozdaB12 ve folik asit tedavisi derhal uygulanmalıdır.
Hamilelikteki B12 vitamini eksikliği olduğu kanıtlanmamışsa kullanılmamalıdır. Hamilelikte ve emziren annelerde tavsiye edilen günlük B12 vitamini dozu 2,2 ve 2,6 mcg'dır. B12 vitaminianne sütüne geçer.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'den daha az sodyum ihtiva eder. Bu miktar, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için bir risk oluşturmaz.
BAXANT PLUS B12'nin içeriğinde bulunan mannitol nedeniyle hafif derecede laksatif etkisi olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Pregabalin idrarla büyük oranda değişmeden atıldığı (idrarda dozun <%2'si metabolittir), insanlarda ihmal edilebilir düzeyde metabolize olduğu, in vitro ortamda ilaç metabolizmasınıinhibe etmediği ve plazma proteinlerine bağlanmadığı için farmakokinetik etkileşimoluşturması veya etkileşime girmesi beklenmemektedir.
İn vivo çalışmalarda pregabalin ile fenitoin, karbamazepin, valporik asit, lamotrigin, gabapentin, lorazepam, oksikodon veya etanol arasında klinik açıdan anlamlı farmakokinetiketkileşim saptanmamıştır. Popülasyon farmakokinetiği analizinde oral antidiyabetikler,diüretikler, insülin, fenobarbital, tiagabin ve topiramatın pregabalin klerensi üzerinde klinikaçıdan anlamlı bir etkisinin olmadığı görülmüştür.
Pregabalinin oral kontraseptifler noretisteron ve/veya etinilöstradiol ile eş zamanlı olarak verilmesi her iki maddenin de kararlı durum farmakokinetiklerini etkilememiştir.
Pregabalin etanol ve lorazepamın etkisini güçlendirebilir. Kontrollü klinik çalışmalarda oksikodon, lorazepam veya etanol ile eş zamanlı olarak çoklu doz pregabalin uygulamasısolunum üzerinde klinik açıdan önemli bir etki oluşturmamıştır. Pazarlama sonrasındapregabalin ve diğer santral sinir sistemini baskılayıcı ilaçları alan hastalarda solunumyetmezliği ve koma bildirilmiştir. Pregabalinin oksikodonun yol açtığı bilişsel ve motorfonksiyon bozukluğa katkı sağladığı düşünülmektedir.
Yaşlı gönüllülerde spesifik farmakodinamik etkileşim çalışması yürütülmemiştir. Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlere yürütülmüştür.
Aşırı miktarda iki haftadan uzun süre alkol alımı veya aminosalisilatlar veya kolsişin, özellikle aminoglikozidlerle kombinasyonu gastrointestinal kanaldan B12 vitaminiabsorbsiyonunu azaltabilir; bu tedavileri alan hastalarda B12 vitamini gereksinimi artar.
5/16
Antibiyotikler, serum ve eritrosit Bı2 vitamini konsantrasyonu mikrobiyolojik ölçüm metodunu etkileyebilir ve yalancı düşük sonuçlara neden olabilir.
Yüksek ve devamlı folik asit dozları kanda B12 vitamini konsantrasyonunu düşürebilir.
Alkol B12 vitamininin emilimini azaltır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
BAXANT PLUS B12 kullanımı sırasında etkili doğum kontrol önlemleri alınmalıdır.
Gebelik dönemi
BAXANT PLUS B12 içeriğindeki pregabalin ile hayvanlarda yapılan çalışmalarda üreme toksisitesi saptanmıştır. insanlar için potansiyel risk bilinememektedir. Bu nedenle BAXANTPLUS B12 açıkça gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Pregabalinin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir ancak sıçanların sütünde saptanmıştır. Bu nedenle BAXANT PLUS B12 emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Veri mevcut değildir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
BAXANT PLUS B12 baş dönmesi ve uyku hali oluşturabilir ve bu nedenle, araç ve makine kullanımı becerisini etkileyebilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Pregabalin
Pregabalin klinik programı kapsamında 8900'ün üzerinde hasta pregabalin tedavisi görmüş ve bunların 5600'den fazlası çift kör plasebo kontrollü çalışmalarda yer almıştır. En sık bildirilenadvers reaksiyonlar baş dönmesi ve uyku halidir. Advers reaksiyonlar çoğunlukla hafif-ortaderecelidir. Tüm kontrollü çalışmalarda advers reaksiyonlar nedeniyle çalışmayı bırakmaoranı pregabalin grubunda %12, plasebo grubunda %5 olarak bulunmuştur.
Aşağıdaki tabloda plasebodan daha fazla görülen advers reaksiyonlar sıklığa göre sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Listelenen advers reaksiyonlar altta yatan hastalık ve/veya eş zamanlı kullanılan ilaçlarla da ilişkili olabilir. Pazarlama sonrasında bildirilen reaksiyonlar sıklığı bilinmeyenler olarak dahiledilmiştir.
6/16Enfeksiyon ve enfestasyonlar
Yaygın: Nazofarenjit
Kan ve lenf sistemi hastalıklarıBağışıklık sistemi hastalıklarıMetabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: İştah artışı
Yaygın olmayan: Anoreksi, hipoglisemi
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Öfori hali, konfüzyon, irritabilite, libido azalması, dezoryantasyon, uykusuzluk
Yaygın olmayan: Halüsinasyon, panik atak, huzursuzluk, ajitasyon, depresyon, sıkıntı, ruh hali değişikliği, artmış duygu durum, agresyon, benlik yitimi, kelime bulma zorluğu, anormalrüya, libido artması, anorgazmi, apati
Seyrek: Disinhibisyon (şartlı refleks yitimi),
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Baş dönmesi, uyku hali, baş ağrısı
Yaygın: Ataksi, koordinasyon bozukluğu, tremor, dizartri, amnezi, hafıza bozukluğu, dikkat kaybı, parestezi, hipoestezi, sedasyon, denge bozukluğu, letarji
Yaygın olmayan: Senkop, sersemlik, miyoklonus, bilinç kaybı, psikomotor hiper aktivite, agüzi (tat alma duyusunu kaybetme), diskinezi (istemli hareketlerin bozulması), postural başdönmesi, aşırı titreme, nistagmus, bilişsel bozukluk, zihinsel bozukluk, konuşma bozukluğu,reflekslerde azalma, hiperestezi, yanma hissi, halsizlik
Seyrek: Konvülsiyon, parozmi (koku alma duyusunun bozulması), hipokinezi, disgrafi
Bilinmiyor: Anksiyete, sinirlilik hali
Göz hastalıkları
Yaygın: Bulanık görme, diplopi
Yaygın olmayan: Periferik görme kaybı, görme bozuklukları, gözlerde şişme, görüş alanı bozukluğu, görsel keskinlikte azalma, gözlerde ağrı, görüş zafiyeti, fotopsi, göz kuruluğu,gözyaşı salgısında artma, gözlerde iritasyon
Seyrek: Görme kaybı, keratit, osilopsi, görsel derinlik algısında değişme, göz bebeğinin anormal büyümesi (midriyazis), şaşılık, görsel parlaklık
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın: Vertigo
7/16
Yaygın olmayan: Hiperakuzi
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Taşikardi, birinci dereceden atriyoventriküler blok, sinüs bradikardisi, konjestif kalp yetmezliği
Seyrek: QT uzaması, sinüs taşikardisi, sinüs aritmisi Bilinmiyor: Periferik vasküler tromboz
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Kızarma, sıcak basması, hipotansion, hipertansiyon, periferik soğukluk
Solunum, göğüs bozuklukları ve ıııediastinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Dispne, epistaksis, öksürük, burun tıkanıklığı, rinit, horlama, burunda kuruluk
Seyrek: Pulmoner ödem, boğazda baskı hissi
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Kusma, bulantı, ağız kuruluğu, konstipasyon, diyare, gaz, abdominal şişkinlik Yaygın olmayan: Gastroözofageal reflü hastalığı, aşırı tükürük salgısı, oral hipoesteziSeyrek: Assit, pankreatit, dilde şişme, disfajiBilinmiyor: Dispepsi, glossit
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Papüler döküntü, ürtiker, aşırı terleme, kaşıntı
Seyrek: Stevens Johnson sendromu, soğuk ter, inflamatuvarlı akne oluşumu veya alevlenmesi, folikülit oluşumu veya alevlenmesi
Bilinmiyor: Geçici ekzantem
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın: Kas krampları, artralji, sırt ağrısı, uzuvlarda ağrı, servikal spazm
Yaygın olmayan: Kas seğirmesi, eklemlerde şişme, miyalji, boyun ağrısı, kas katılığı
Seyrek: Rabdomiyoliz
Bilinmiyor: Artrit
Böbrek ve idrar hastalıkları
Yaygın olmayan: İdrarını tutamama, dizüri
Seyrek: Böbrek yetmezliği, oligüri, idrar tutulumu (retansiyonu)
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın: Erektil disfonksiyon
Yaygın olmayan: Ejakülasyonda gecikme, cinsel fonksiyon bozukluğu, dismenore, göğüs ağrısı
8/16
Seyrek: Amenore, meme akıntısı, meme hipertrofisi, jinekomasti
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Yürüyüşte anormallik, düşme, sarhoşluk hissi, anormal hissetme, yorgunluk, periferik ödem, ödem
Yaygın olmayan: Yaygın ödem, yüzde ödem, göğüs sıkışması, ağrı, pireksi, asteni, susama, titreme
Araştırmalar
Yaygın: Kilo artışı
Yaygın olmayan: Kan kreatinin fosfokinaz seviyesinde yükselme, alanin aminotransferaz seviyesinde yükselme, aspartat aminotransferaz seviyesinde yükselme, kan glukozundayükselme, trombosit sayımında azalma, kan kreatininde artma, kan potasyumunda düşme, kilokaybı
Seyrek: Lökosit sayısında azalma.
Uzun veya kısa süreli pregabalin tedavisi sonlandırıldığında bazı hastalarda tedavinin sonlandırılmasıyla ilişkili semptomlar görülmüştür. Bunlar arasında uykusuzluk, baş ağrısı,bulantı, anksiyete, diyare, grip sendromu, konvülsiyon, sinirlilik, depresyon, ağrı, terleme vebaş dönmesi yer almıştır.
Tedavi başlangıcında hasta bu durum hakkında bilgilendirilmelidir.
Uzun süreli pregabalin tedavisinden sonra tedavinin bırakılmasına ilişkin semptomların insidansı ve şiddetinin dozla ilişkili olabileceğini belirten veriler bulunmaktadır.
Bı? vitamini
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Polisitemia vera
Bağışıklık sistemi hastalıklarıSinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Yürümede bozukluk, asteni, anksiyete, baş dönmesi, hipoestezi, koordinasyon bozukluğu, sinirlilik hali, parestezi, baş ağrısı
Kardiyak hastalıkları
Bilinmiyor: Konjestif kalp yetmezliği, periferal vasküler tromboz
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklarıGastrointestinal hastalıkları
Bilinmiyor: Dispepsi, bulantı, kusma, hafif geçici diyare, glossit
9/16Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: İnflamatuvarlı akne oluşumu veya alevlenmesi, folikülit oluşumu veya alevlenmesi
Bilinmiyor: Kaşıntı, geçici ekzantem
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Artrit, sırt ağrısı ve miyalji
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Bilinmiyor: Vücutta şişme, sırt ağrısı, genel ağrı
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Pregabalin ile 15 g'a kadar olan dozlarda beklenmeyen bir advers reaksiyon bildirilmemiştir. Pazarlama sonrasında pregabalin ile doz aşımında en sık bildirilen yan etkiler uyku hali, zihinkarışıklığı, ajitasyon ve huzursuzluktur.
Doz aşımı durumunda suda çözünen vitaminler idrarla atılır. Acil durumlar için bir prosedür veya antidot yoktur.
BAXANT PLUS B12 ile doz aşımının tedavisinde genel destekleyici önlemler alınmalı, gerekirse hemodiyalize de başvurulmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Diğer Antiepileptikler (pregabalin), Vitamin B12 ATC Kodu: N03AX16 (pregabalin), B03BA01 (B12 vitamini)
Pregabalin
Yapılan in vitro çalışmalar, pregabalinin santral sinir sistemindeki (SSS) voltaja duyarlı kalsiyum kanallarının yardımcı alt ünitesine (a2-öproteini) bağlanarak [3H]-gabapentininyerini aldığını göstermektedir. Elde edilen kanıtlar, hayvan modellerinde analjezik veantikonvülsan etki için pregabalinin a2-d bölgesine bağlanması gerektiğini göstermektedir.
Buna ek olarak, pregabalin glutamat, noradenalin ve P maddesi dahil olmak üzere çok sayıda nörotransmitterin salınımını da azaltmaktadır. Bu etkinin pregabalinin klinik farmakolojisiaçısından önemi bilinmemektedir.
Pregabalin reseptör bölgelerine afinite göstermez veya konvülsiyon ya da ağrı tedavisinde kullanılan birçok yaygın ilacın etkisine bağlı yanıtlarda değişikliğe yol açmaz. PregabalinGABA
AB
reseptörleriyle etkileşime girmez; metabolik şekilde GABA'ya veyabir GABA agonistine dönüştürülmez; GABA geri alınımını veya yıkımını inhibe etmez.
Pregabalin, hiperaljezi ve allodini de dahil olmak üzere nöropatik ve cerrahi sonrası ağrı bulunan hayvan modellerinde ağrıyla ilgili davranışları önler.
10/16
Bj2 vitamini
B12 vitamini organizmada metionin, timidin, protoporfirinin biyosentezini aktive eder ve nükleoprotein ile hemoglobinin yapılmasında katalizör vazifesi görerek eritropoeziteminetmektedir. Bu etkilerinden dolayı, pemisiyöz anemi ile hiperkrom makrositer anemidetabloyu süratle düzeltmektedir. Nükleoproteinlerin sentezindeki rolü ve lipidmetabolizmasındaki etkinliği dolayısıyla nöronların disfonksiyonunda ve miyelin tabakasınınrejenerasyonunda çok önemli bir yeri olan B12 vitamini nöropatilerde başarı ilekullanılmaktadır. Yüksek dozda B12 vitamini, siyatik ve trigeminus nevraljisi gibi nörolojikendikasyonlarda kullanılmaktadır.
Klinik çalışmalar
Nöropatik ağrı
Diyabetik nöropati, post herpetik nöralji ve omurilik hasarında etkinliği yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Diğer nöropatik ağrı modellerinde etkinliği çalışılmamıştır.
Pregabalin, 10 kontrollü klinik çalışmada incelenmiş ve günde iki ve üç defa pregabalin verilen doz rejimlerinin genel etkinlik ve güvenlik profilleri benzer bulunmuştur.
12 haftaya kadar süren klinik çalışmalarda hem periferikhem de santral nöropatik ağrı birinci hafta içerisinde azalmış ve tüm tedavi süresince ağrıdaki bu azalma korunmuştur.
Periferik nöropatik ağrılı hastalarda yürütülen klinik çalışmalarda pregabalin tedavisi alan hastaların %35'i ve plasebo alan hastaların %18'inin ağrı skorunda %50 oranında düzelmesaptanmıştır. Uyku hali gözlenmeyen hastalardan pregabalin alanların %33'ü, plaseboalanların %18'inde de böyle bir düzelme görülmüştür. Uyku hali gözlemlenen hastalarda iseyanıt oranı pregabalin grubunda %48, plasebo grubunda ise %16 olarak bulunmuştur.
Kontrollü klinik çalışmalarda pregabalin alan hastaların %22'si, plasebo alanların %7'sinde santral nöropatik ağrıda %50 düzelme saptanmıştır.
Epilepsi
Pregabalin günde iki veya üç defa dozlama yapılan 12 haftalık 3 kontrollü klinik çalışmada incelenmiştir. Günde iki ve üç defa dozlamanın genel etkinlik ve güvenlik profilleri benzerbulunmuştur.
Birinci haftada nöbet sıklığında azalma saptanmıştır.
Yaygın anksiyete bozukluğu
Pregabalin 4-6 hafta süreli 6 kontrollü çalışmada, yaşlılarda 8 haftalık bir çalışmada ve 6 aylık relaps önleme fazı olan uzun süreli relaps önleme çalışmasında incelenmiştir.
Hamilton Anksiyete Derecelendirme Skalası (HAM-A) kullanılarak yapılan değerlendirmede birinci haftada yaygın anksiyete bozukluğu semptomlarında hafifleme görülmüştür.
Kontrollü klinik çalışmalarda (4-8 haftalık) pregabalin tedavisi alan hastaların %52'sinde ve plasebo alanların %38'inde başlangıca göre toplam HAM-A skorunda %50 oranında düzelmegörülmüştür.
Kontrollü çalışmalarda pregabalin ile tedavi edilen hastalarda plaseboya kıyasla daha yüksek oranda bulanık görme bildirilmiş, bununla birlikte çoğu vakada dozlamanınsonlandırılmasıyla düzelmiştir. Klinik çalışmalarda 3600'ün üstünde hastaya oftalmolojik testuygulanmıştır. Bu hastalarda görme keskinliği pregabalin alanların %6.5, plasebo alanların%4.8'sinde azalmıştır. Pregabalin alan hastaların %12.4'ünde ve plasebo alanların%11.7'sinde görüş alanında değişim gözlenmiştir. Pregabalin alan hastaların %1.7'siveplasebo alanların %2.1'inde fundoskopik değişiklikler gözlenmiştir.
11/16
Fibromiyalji
Pregabalinin etkinliği 14 hafta süren çift-kör, plasebo kontrollü, çok merkezli bir çalışmada ve 6 ay süren randomize geri çekilme çalışmasında gösterilmiştir.
14 haftalık çalışmada pregabalinin günlük 300 mg, 450 mg ve 600 mg dozları plasebo ile karşılaştırılmıştır. l1 puanlı ağrı değerlendirme sistemine göre 4 puan ve üzerinde ve 100 mmağrı görsel analog skalasına (VAS) göre 40 mm ve daha üzerinde olan hastalar çalışmayadahil edilmiştir. Çalışmada ortalama başlangıç ağrı skoru 6,7'dir. Pregabalin grubunarandomize edilen hastaların %64'ü çalışmayı tamamlanmıştır. 450 mg/gün dozuna göre 600mg/gün dozu ile ağrı skorlarında daha fazla etki gözlenmemiş, bunun yanı sıra doza bağlıadvers etkiler bildirilmiştir. Hastaların bir kısmında l. haftadan itibaren başlayan ağrıdaazalma çalışma boyunca devam etmiştir.
Tedavide herhangi bir iyileşme gösteren hasta oranı; plasebo grubunda %47,6 iken, pregabalin 300 mg/gün grubunda %68,1 , pregabalin 450 mg/gün grubunda %77,8 Vepregabalin 600 mg/gün grubunda %66,1'dir.
2. çalışma olan randomize geri çekilme çalışmasında hastalar 6 hafta boyunca toplam günlük doz 300 mg, 450 mg veya 600 mg olacak şekilde açık etiketli doz optimizasyon fazında titreedildiler. VAS skalasında ağrıda en az %50 azalma ve hastanın kendi değerlendirmesinde"çok iyi" veya "iyi" düzelme olduğunu bildirenler tedaviye yanıt verenler olarak tanımlandı.Tedaviye yanıt verenler çift kör tedavi fazına alınarak; ya açık etiketli dönemde ulaşılan dozladevam edecek şekilde ya da plasebo alacak şekilde randomize edilerek 6 ay boyunca takipedildiler. Açık etiketli dönen-ün başlangıcına göre çift kör fazın 2 ardışık ziyaretinde VASskorunda %30'dan daha az bir azalıma veya alternatif bir tedavi gerektirecek şekildefibromiyalji semptomlarında kötüleşme şeklinde tanımlanan terapötik cevap kaybına kadarolan süre ölçülerek etkinlik değerlendirildi. 6 haftalık açık etiketli faz sırasında hastaların%54'ü etkili ve tolere edilebilen bir doza titre edilebildiler. Randomize tedavi fazına girenhastalardan 26 haftalık tedaviyi tamamlayanların oranı pregabalin grubunda %38 iken plasebogrubunda % 19 olmuştur.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Pregabalinin kararlı durum farmakokinetik özellikleri sağlıklı gönüllülerde, antiepileptik ilaç alan epilepsili hastalarda ve kronik ağrısı olan hastalarda benzer bulunmuştur.
Emilim:
Pregabalin
Pregabalin aç karnına uygulandığında hızla emilir ve hem tek hem de çoklu doz uygulamasından 1 saat sonra maksimum plazma konsantrasyonlarına ulaşır. Pregabalinin oralbiyoyararlanımı >%90 olup dozdan bağımsızdır. Tekrarlı doz uygulaması sonrasında kararlıduruma 24-48 saat içinde ulaşır. Pregabalinin emilim hızı besinlerle birlikte alındığında düşerve Cmaks'ta yaklaşık %25-30 bir azalmayla ve Tmaks'ta ise yaklaşık 2,5 saatlik gecikmegörülür. Bununla beraber, pregabalinin besinlerle birlikte alınmasının pregabalinin emilimmiktarı üzerinde klinik açıdan anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır.
Bj2 vitamini
B12 vitaminin gastrointestinal kanaldan absorpsiyonu gastrik mukozadan yeterli düzeyde intrinsik faktör salgılanmasına bağlıdır. Omeprazol ve lansoprazol gibi ilaçlar gastrik asit vepepsin salgılanmasını zayıflattığından dolayı B12 vitamininin absorbsiyonunu etkilemektedir.
12/16
Dağılım:
Pregabalin
Preklinik çalışmalarda pregabalinin sıçanlar, fareler ve maymunlarda kan beyin bariyerinin aştığı gösterilmiştir. Sıçanlarda pregabalinin plasentayı aştığı ve emziren ratlarda süte geçtiğibelirlenmiştir. İnsanlarda oral pregabalin uygulaması sonrasında görünen dağılım hacmi 0,56l/kg'dır. Pregabalin plazma proteinlerine bağlanmaz.
Bj2 vitamini
Diyetle alınan Bı2 vitamini proteinlere yüksek oranda bağlanmaktadır ve absorbsiyondan önce proteoliz ve gastrik asitle proteinden ayrılmaktadır. Serbest B12 vitamini midede intrinsikfaktöre bağlanmaktadır. İntrinsik faktör, gastrik mukozadan salgılanan, vitaminingastrointestinal yoldan aktif absorbsiyonu için gerekli glikoprotein yapıda bir maddedir. B12vitamini-intrinsik faktör kompleksi ince barsağa geçerek ileumdaki reseptörlerebağlanmaktadır. Bu kompleks kalsiyum ve ph>6 olduğu ortamlarda reseptörleretutunmaktadır. Oral uygulama sonucu B12 vitamini absorbsiyonunun düşük oluşu mide veyaileumun yapısal veya fonksiyonel bir bozukluğundan kaynaklanıyor olabilir. Pernisyözanemili hastalarda eş zamanlı intrinsik faktör uygulamasıyla B12 vitamininin absorbsiyonderecesi artmaktadır. Plazma doruk konsantrasyonlarına 8-12 saatte ulaşmaktadır. 450pg/ml'lik ortalama normal plazma konsantrasyonlarında normal serum B12 düzeyi 200-900pg/ml olarak kaydedilmiştir. Serum B12 vitamin konsantrasyonunun <200 pg/ml olması B12eksikliğini, <100 pg/ml olması ise megalastik anemi veya nörolojik hasar olduğunu işaretetmektedir. B12 vitamini karaciğer, kemik iliği ve plasenta dahil diğer dokularda dağılımgöstermektedir. Sağlıklı bir bireyin vücudunda depo edilebileceği B12 vitamini miktarı 1-11mg arasındadır. %50-90 oranında karaciğerde depolanmaktadır.
Metabolizma:
Pregabalin
Pregabalin insanlarda ihmal edilebilir düzeyde metabolize olur. Radyoaktif işaretli pregabalin uygulaması sonrasında idrardaki radyoaktivitenin yaklaşık %98'i değişmemiş pregabalindir.Pregabalinin idrarda bulunan ana metaboliti olan N-metillenmiş türevi dozun %0,9'unuoluşturur. Preklinik çalışmalarda pregabalinin S-enantiomerinin R-enantiomerinerasemizasyonu görülmemiştir.
B12 vitamini vitamini
B12 vitamininin karaciğerde koenzim formuna dönüştürülerek vücutta bu formuyla depo edildiği düşünülmektedir
Eliminasyon:
Pregabalin
Pregabalin sistemik dolaşımdan başlıca böbrekler yoluyla değişmeden atılır. Pregabalinin ortalama eliminasyon ayrı ömrü 6,3 saattir. Pregabalinin plazma ve renal klerensi kreatininklerensiyle doğru orantılıdır.
Böbrek fonksiyonlarında azalma olan ya da hemodiyaliz gören hastalarda doz ayarlaması gereklidir (Bkz. Bölüm 4.2.).
B12 vitamini vitamini
Günde <0,25 mg'den düşük bir miktar B
12 vitamininin idrarla atıldığı tahmin edilmektedir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
13/16
Pregabalin
Pregabalinin farmakokinetiği, önerilen günlük doz aralığında lineerdir. Pregabalinin farmakokinetik özellikleri kişiler arasında minimum düzeyde değişkenlik gösterir (<%20).Çoklu doz farmakokinetiği tekli doz verilerinden tahmin edilebilir.
B12 vitamini vitamini
Veri mevcut değildir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Cinsiyet
Klinik çalışmalar, cinsiyetin pregabalinin plazma konsantrasyonları üzerinde klinik açıdan anlamlı bir etkisinin bulunmadığını göstermektedir.
Geriyatrik popülasyon (65 yaş üstü):
Pregabalin klerensi yaş ilerledikçe azalma eğilimi gösterir. Pregabalinin oral klerensindeki bu azalma yaşın ilerlemesine bağlı olarak kreatinin klerensinde meydana gelen değişikliklerleuyumludur. Yaşa bağlı olarak böbrek fonksiyonları azalan hastalarda pregabalin dozununazaltılması gerekebilir.
Böbrek yetmezliği:
Pregabalinin klerensi kreatinin klerensiyle doğru orantılıdır. Buna ek olarak, pregabalin plazmadan hemodiyalizle etkin şekilde uzaklaştırılmaktadır (4 saatlik hemodiyaliz sonrasında,plazma pregabalin konsantrasyonları yaklaşık %50 oranında düşmüştür). Böbrek ana atılımyolu olduğu için, böbrek yetmezliği olan hastalarda dozun azaltılması ve hemodiyalizinardından ilave doz uygulaması gereklidir.
Karaciğer yetmezliği
:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda spesifik farmakokinetik çalışmalar yürütülmemiştir. Pregabalin önemli oranda metabolize olmadığı ve idrarla çoğunlukla değişmemiş ilaç şeklindeatıldığı için karaciğer fonksiyon bozukluğunun pregabalin plazma konsantrasyonlarını önemliölçüde değiştirmesi beklenmemektedir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvanlarda yürütülen konvansiyonel güvenlik farmakolojisi çalışmalarında klinik olarak ilişkili dozlarda pregabalinin iyi tolere edilmiştir. Sıçanlarda ve maymunlarda yürütülentekrarlı doz toksisite çalışmalarında hipoaktivite, hiperaktivite ve ataksi dahil olmak üzereSSS üzerinde etkiler görülmüştür. Yaşlanmış albino sıçanlara insanlar için önerilenmaksimum klinik dozun > 5 misli dozlar uzun süreli uygulandığında retinal atrofi insidansıartmıştır.
Pregabalin fare, sıçan veya tavşanlarda teratojen değildir. Sıçan ve tavşanlarda insan maruziyetinin üstünde maruziyette fetal toksisite gözlenmiştir. Prenatal/postnatal toksisiteçalışmalarında, insanlar için önerilen maksimum dozun >2 misli maruziyette pregabalinyavrularda gelişimsel toksisiteyi indüklemiştir.
Yapılan bir dizi in vitro ve in vivo testte pregabalin genotoksik bulunmamıştır.
Sıçanlarda ve farelerde iki yıllık karsinojenite çalışmaları yürütülmüştür. Önerilen maksimum klinik doz olan 600mg/gün uygulamasının ortalama maruziyetinin 24 misli maruziyetteratlarda tümör oluşumu gözlenmemiştir. Farelerde insanlarda ortalama maruziyete eşmaruziyette tümör insidansında artış görülmemiş fakat daha yüksek maruziyette hemanjiyosarkom insidansında artış gözlenmiştir. Pregabalinin tümör oluşumunu indüklediğigenotoksik olmayan mekanizmada platalet değişikleri ve ilişkili endotel hücre proliferasyonu
14/16
rol oynar. Bu platalet değişiklikleri insanlar veya ratlarda kısa süreli ve sınırlı sayıda uzun süreli klinik verilerde bulunmamaktadır. İnsanlarda riski gösteren kanıt bulunmamaktadır.
Yavru sıçanlarda toksisite tipleri yetişkin ratlarda görülenlerden kalitatif olarak farklı değildir.
Bununla birlikte yavru sıçanlar daha hassastır. Terapötik maruziyetlerde hiperaktiviteve bruksizmin SSS klinik belirtileri ve bazı gelişim değişikliklerine ilişkin kanıtlar bulunmuştur.
İnsanlar için terapötik dozların 5 misli dozlarda östrus döngüsü üzerine etkiler gözlenmiştir.
İnsanlar için terapötik maruziyetin >2 misli maruziyette yavru sıçanlarda 1-2 hafta sonra işitsel irkilme cevabında azalma görülmüştür. Dokuz hafta sonra bu etki görülmemiştir.
6FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Polivinil Pirolidon K30 Mannitol
Kolloidal silisyum dioksit Mikrokristalin selülozKroskarmeloz sodyumMagnezyum stearatPolivinil alkolTitanyum dioksit (E171)
Makrogol/PEG
Talk
Kırmızı demir oksit (E172)
Siyah demir oksit (E172)
6.2. Geçimsizlikler6.3. Raf Ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C'nin altında oda sıcaklığında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
60 Film Tablet, beyaz opak PVC/PE/PVDC/Al folyo blister ile ambalajda, karton kutuda kullanma talimatı ile beraber ambalajlanır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da artık materyaller “ Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “ Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.
15/16
7. RUHSAT SAHİBİ
Santa Farma İlaç San. A.Ş.
Okmeydanı, Boruçiçeği Sok. No: 16 34382 Şişli- İSTANBUL0212 220 64 000212 222 57 59
8. RUHSAT NUMARASI (LARI)
2015/350
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 04.05.2015 Ruhsat yenileme tarihi: —
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
16/16