KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
AD-COLD200 mg/30 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin maddeler:
İbuprofen 200 mg
Psödoefedrin hidroklorür 30 mg
Yardımcı maddeler:
Kroskarmelloz sodyum 30.00 mg
Sunset sarısı FCF aluminyum lake 0.075 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Sarı renkli yuvarlak, bikonveks film kaplı tablet
4. KLİNİK ÖZELLİKLER4.1. Terapötik endikasyonlar
AD-COLD, grip, soğuk algınlığı veya sinüzit gibi hastalıkların seyrinde görülen burun tıkanıklığı, baş ağrısı, ateş, vücut ağrılar ı ve diğer ağrılar ın giderilmesine kullanılır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinlerde ve 12 yaşın üzerindeki çocuklarda, önerilen başlangıç dozu 2 tablet ve devamında gerekli ise her 4 saatte bir 1-2 tablet şeklinde kullanılmalıdır.
Hekim tarafından önerilmedikçe günde 6 tabletten fazla alınmamalıdır. Daima etkin en küçük doz kullanılmalıdır.
Kısa süreli kullanım içindir.
5 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır.
Uygulama şekli:
AD-COLD, sadece ağızdan kullanım içindir.
Tabletler kırılmadan ve çiğnenmeden bir bütün olarak, 1 bardak su ile alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda AD-COLD kullanımından kaçınılmalıdır.
Oral şiddette böbrek yetmezliğinde dikkatli kullanılmalıdır. Şiddetli böbrek yetmezliğinde kullanılmamalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
12 yaş ve üzeri çocuklarda kullanılmalıdır.
1/15
Geriyatrik popülasyon:4.3. Kontrendikasyonlar
AD-COLD, ibuprofene veya psödoefedrine, diğer adrenerjik ilaçlara ya da ilacın içindeki yardımcı maddelerin herhangi birine kar şı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır.
AD-COLD daha önce ibuprofen, aspirin veya diğer (NSAİİ)'ler ile ast ım, rinit, ürtiker gibi aşırı duyarlılık reaksiyonu gelişen hastalarda kontrendikedir. Böyle hastalarda ciddi, nadiren ölümlesonuçlanabilen anaflaksi benzeri reaksiyonlara neden olabilir.
AD-COLD aktif mide ve duodenum ülseri olanlarda kontrendikedir. Daha önce NSAİİ'lar ile ilişkili gastrointestinal kanama veya perforasyon öyküsü olan hastalarda kontrendikedir.
AD-COLD, hamileliğin 3. trimesterinde kontrendikedir.
AD-COLD'ın koroner arter by-pass greft operasyonu geçirenlerde ameliyat öncesi ağrı kesici olarak kullanılması kontrendikedir.
AD-COLD, serebrovasküler kanaması olanlarda ya da herhangi bir aktif kanaması olanlarda kontrendikedir.
AD-COLD, şiddetli hipertansiyon ve taşikardinin eşlik ettiği hastalıklarda, koroner arter hastalığında kontrendikedir.
AD-COLD, monoaminoopsidaz inhibitörleri, trisiklik antidepresanlar, diğer sempatomimetik ilaçlar (dekonjestanlar, iştah bast ırıcı ilaçlar ya da amfetamin benzeri psikostimülanlar) ve betablokerlerle birlikte kullanımında kontrendikedir.
AD-COLD, ayrıca, şiddetli kalp yetmezliğinde, şiddetli karaciğer yetmezliğinde ve şiddetli böbrek yetmezliğinde kontrendikedir.
AD-COLD, 12 yaş altı çocuklarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kardiyovasküler (KV) risk
-NSAİİ'ler ölümcül olabilecek KV trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk kullanım süresine bağlı olarak artabilir. KVhastalığı olan veya KV hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksekolabilir.
AD-COLD koroner arter by-pass cerrahisi öncesi ağrı tedavisinde kontrendikedir. Gastrointestinal (GI) riskler
-NSAİİ'ler kanama, ülserasyon, mide veya bağırsak perforasyonu gibi ölümcül olabilecek ciddi GI advers etkilere yol açarlar. Bu advers olaylar herhangi bir zamanda,önceden uyarıcı bir semptom vererek veya vermeksizin ortaya çıkabilirler.
Yaşlı hastalar ciddi GI etkiler bakımından daha yüksek risk taşımaktadırlar.
_
2/15
İstenmeyen etkiler, semptomları kontrol altına almak için gereken etkili en düşük doz en kısa süreyle kullanılarak en aza indirilebilir (Bkz. Bölüm 4.2).
NSAİ ilaçlar ile ilişkili ciddi advers olaylar ın tetiklenmesine ait kümülatif risk nedeniyle, AD-COLD ve diğer NSAİ ilaçlar ın birlikte uygulanması önerilmemektedir.
NSAİ ilaçlara karşı aşırı duyarlılık reaksiyonlar ı sıklıkla önceden ast ım veya alerjik hastalıklar ı olan bireylerde ortaya çıkmaktadır. Bu grup hastalarda AD-COLD dikkatli kullanılmalıdır.
AD-COLD, diabetes mellitusu olanlarda, hipertiroidizm olanlarda, glukomu olanlarda, feokromositoma olanlarda dikkatli kullanılmalıdır.
İbuprofen
AD-COLD, kortikosteroidlerin yerine veya kortikosteroid yetersizliğinin tedavisi için kullanılmaz. Kortikosteroidlerin aniden kesilmesi, hastalığın alevlenmesine yol açabilir. Uzunsüre kortikosteroid tedavisi almakta olan hastalarda kortikosteroid tedavisi sonlandırılmakistenirse tedavi yavaşça azaltılmalıdır.
AD-COLD'ın ateş ve inflamasyonunun azaltılmasına yönelik farmakolojik aktivitesi, enfeksiyöz olmayan, ağrılı olduğu öngörülen komplikasyonların belirlenmesine ait tanısal bulgularınkullanılabilirliğini azaltabilir.
Kardiyovasküler etkiler
Kardiyovasküler Trombotik Olaylar
Çeşitli COX-2 selektif ve non-selektif NSAİİ'lerin üç yıl kadar süren klinik çalış malar ı, ölümcül olabilen ciddi kardiyovasküler (KV) trombotik olay, miyokard infarktüsü ve inme riskininarttığını göstermiştir. COX-2 selektif veya non-selektif tüm NSAİİ'ler benzer risklere sahipolabilir. KV hastalığı veya KV risk faktörleri olduğu bilinen hastalar, daha fazla risk altındadır.NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda potansiyel KV riskinin en aza indirilmesi için, en düşük etkilidoz olası en kısa süreyle kullanılmalıdır. Hekimler ve hastalar daha önceden KV semptomlarolmasa dahi bu tür semptomlara karşı hazırlıklı olmalıdır. Hastalar ciddi KV belirti ve/veyabulgular ve bunlar ortaya çıktığı takdirde yapılacaklar hakkında bilgilendirilmelidirler.
Birlikte aspirin kullanımının, NSAİİ kullanımı ile ilişkili ciddi KV trombotik olay riskindeki artışı azalttığına dair tutarlı kanıtlar yoktur. Aspirin ve NSAİİ'lerin birlikte kullanımı ciddigastrointestinal (Gİ) olayların gelişme riskini artırmaktadır (Bkz. Gastrointestinal Etkiler,Ülserasyon, Kanama ve Perforasyon Riski).
COX-2 selektif NSAİİ'nin KABG cerrahisinden sonra ilk 10-14 gündeki ağrı tedavisine ait iki geniş, kontrollü klinik çalış mada miyokard infarktüsü ve inme insidans ının arttığı bulunmuştur(Bkz. Bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
Hipertansiyon
AD-COLD'ın dahil olduğu NSAİİ'ler yeni hipertansiyon gelişimine veya var olan hipertansiyonunun kötüleşmesine neden olurlar ve bu rahatsızlıkların her biri KV olay riskininartmasına katkıda bulunabilmektedir. NSAİİ kullanırken, tiyazid veya loop diüretikleri kullananhastalarda, bu terapötiklere karşı verilen yanıt bozulabilir. AD-COLD'ın dahil olduğu NSAİİ'lerhipertansiyonu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. NSAİİ tedavisine başlanırken ve tedavisüresince, kan basınca (KB) yakından izlenmelidir.
3/15
Konjestif Kalp Yetmezliği ve Ödem
NSAİİ'leri alan bazı hastalarda, sıvı tutulması ve ödem gözlenmiştir. AD-COLD, sıvı tutulmas ı veya kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Gastrointestinal Etkiler-Ülserasyon, Kanama ve Perforasyon Riski
AD-COLD'ın dahil olduğu NSAİİ'ler, ölümcül olabilen enflamasyon, kanama, ülserasyon, mide, ince ve kalın barsak perforasyonu gibi ciddi gastrointestinal (Gİ) advers olaylara nedenolabilirler. Bu ciddi advers olaylar NSAİİ'ler ile tedavi edilen hastalarda herhangi bir uyar ıcısemptom olmadan veya uyarıcı semptomla birlikte, herhangi bir zamanda gelişebilirler. NSAİİtedavisi sırasında üst Gİ kanalda ciddi advers olay gelişen beş hastadan yalnızca birisemptomatiktir. NSAİİ'lerin neden olduğu üst Gİ kanal ülserleri, yoğun kanama ve perforasyon 3ila 6 ay tedavi uygulanan hastaların yaklaşık %1'inde ve 1 yıl tedavi olan hastalarda yaklaşık %2-4'ünde ortaya çıkmaktadır. Bu eğilim uzun süreli kullanımda devam etmektedir ve tedavininherhangi bir anında ciddi Gİ olay gelişme olasılığını artırmaktad ır. Ancak k ısa süreli tedavi bilerisksiz değildir.
NSAİİ'ler, önceden ülser veya gastrointestinal kanama hikayesi olan hastalarda çok dikkatli reçetelenmelidir. Önceden peptik ülser ve/veya gastrointestinal kanama öyküsü olan ve NSAİİkullanan hastalarda, Gİ kanama riski bu risk faktörleri olmayan hastalara göre 10 kat artmıştır.NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda, Gİ kanama riskini artıran diğer faktörler, beraberinde oralkortikosteroid veya anti-koagülan kullanılması, uzun süreli NSAİİ kullanımı, sigara içilmesi,alkol kullanımı, ileri yaş ve genel durum bozukluğudur. Ölümcül Gİ olaylara ait spontanbildirimlerinin çoğu, yaşlı veya genel sağlık durumu kötü hastalara aittir, dolayısıyla bu hastagruplarının tedavisinde dikkatli olunmalıdır.
NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda potansiyel Gİ olay riskinin en aza indirilmesi için en dü şük etkili doz, olası en kısa sürede kullanılmalıdır. Doktorlar ve hastalar NSAİİ kullanımı sırasındagelişebilecek Gİ kanama ve ülserasyon belirti ve semptomlarına karşı hazırlıklı olmalıdırlar veeğer ciddi Gİ advers olaydan şüphelenirler ise, derhal ek değerlendirmeye ve tedaviyebaşlanmalıdır. Bu yaklaşım ciddi Gİ advers olayın ortadan kalkmasına kadar NSAİİ'lerinkesilmesi olmalıdır. Yüksek riskli hastalar için NSAİİ içermeyen alternatif tedavilerdüşünülmelidir.
Renal Etkiler
NSAİİ'lerin uzun süre kullanımı renal papiller nekroza ve diğer böbrek hasarlarına neden olur. Böbrek perfüzyonunun sağlanmasında prostaglandinlerin kompansetuar etkinliği olan hastalardada renal toksisite gözlenmiştir. Bu hastalarda non-steroid anti-inflamatuar ilaç kullanımı, dozabağımlı olarak prostaglandinlerin yapımında azalmaya ve ikincil olarak böbrek kan akımınıazaltarak böbrek dekompansasyonunun açıkça hızlanmasına neden olabilir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu, kalp yetmezliği, karaciğer yetmezliği olanlarda, diüretik ve ADE inhibitörleri alanlarda ve yaşlı hastalarda bu reaksiyonun riski daha fazlad ır. NSAİİ tedavininkesilmesiyle, genellikle tedavi öncesi duruma geri dönülür.
İlerlemiş Böbrek Hastalığı
AD-COLD'ın ilerlemiş böbrek hastalığı olanlarda kullanıma dair herhangi bir kontrollü klinik çalışma verisi yoktur. Bu nedenle AD-COLD, ilerlemiş böbrek hastalığı olanlardaönerilmemektedir. Eğer AD-COLD mutlaka kullanılacaksa, hastaların böbrek fonksiyonlarınınyakın takibi uygundur.
4/15
Anafilaktoid Reaksiyonlar
Diğer NSAİİ'lerle olduğu gibi, AD-COLD'a karşı daha önceden maruz kaldığı bilinmeyen hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar oluşabilir. AD-COLD, aspirin triyadı olan hastalaraverilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak nazal polipi olan veya olmayan, rinit geçirenastım hastalar ında veya aspirin veya diğer NSAİİ alımı sonrasında potansiyel olarak ölümcül,ciddi bronkospazm sergileyen hastalarda gelişir (Bkz. KONTRENDİKASYONLAR veÖNLEMLER - önceden mevcut astım). Anafilaktoid reaksiyon gelişen vakalarda acil müdahaledüşünülmelidir.
Oküler etkiler
Çalışmalarda, ibuprofen uygulamas ına dayandınlabilecek oküler değişiklikler gösterilmemiştir. Nadir olgularda, papillit, retrobulbar optik nörit ve papilödem gibi istenmeyen okülerbozukluklar, ibuprofen dahil olmak üzere NSAİ ilaç kullananlar tarafından bildirilmiştir, ancaknedensel ve etki ilişkisi saptanmamıştır; dolayısıyla ibuprofen tedavisi sırasında görmebozukluğu gelişen hastalara oftalmolojik muayene yapılmalıdır.
Deri Reaksiyonları
AD-COLD da dahil olmak üzere, NSAİİ'ler ölümcül olabilen eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroz (TEN) gibi ciddi advers cilt olaylarına neden olabilir. Bu ciddi olaylar, uyarı olmadan oluşabilir. Hastalar ciddi deri rahatsızlığı belirtive bulgularına karşı uyarılmalıdırlar ve deri döküntüsü veya diğer aşırı duyarlık belirtilerindenbirisi oluştuğunda ilaç kullanımı kesilmelidir.
Hamilelik
Hamileliğin son döneminde diğer NSAİİ'ler gibi ibuprofen de ductus arteriousus'un erken kapsamına neden olabileceği için, kullanımından kaçınılmalıdır.
Hepatik Etkiler
AD-COLD dahil olmak üzere, NSAİİ'leri alan hastaların %15 kadarında, karaciğer testlerinin bir veya birden fazlasında sınırda artışlar olabilir. Bu laboratuar anormallikleri tedavi müddetinceilerleyebilir, değişmeyebilir veya geçici olabilir. NSAİİ'lere ait klinik çalışmalarda, hastalar ınyaklaşık %1'inde ALT ve AST'de belirgin yükselmeler (normal değerin üst sınırının üç veya dahafazla katı) bildirilmiştir. Ayrıca nadiren sarılık ve ölümcül fulminan hepatit, karaciğer nekrozu vekaraciğer yetmezliğini içeren (bazıları fatal sonuçlanan) nadir ciddi karaciğer reaksiyonlarıbildirilmiştir.
AD-COLD ile tedavi sırasında, bir hastada karaciğer disfonksiyonu geliştiğine dair belirti ve/veya bulgular ortaya çıktığında veya anormal karaciğer testleri olanlarda, daha ciddi karaciğerreaksiyonlarının gelişimine ait kanıtlar incelenmelidir. Karaciğer hastalığı ile ilişkili klinik belirtiveya bulgular ya da sistemik belirtiler (örn; eozinofili, deri döküntüsü, vs.) ortaya çıkar ise, AD-COLD tedavisi kesilmelidir.
Hematolojik Etkiler
AD-COLD dahil olmak üzere, NSAİİ alan hastalarda bazen anemi gözlenebilir. Bunun nedeni sıvı retansiyonu, gizli veya aşikar Gİ kan kaybı veya eritropoez üzerindeki tam olaraktanımlanmamış etkilerdir. AD-COLD dahil olmak üzere, uzun süreli NSAİİ alan hastalarda,herhangi bir anemi belirti veya bulgusu gözlenirse hemoglobin ve hematokrit değerleri kontroledilmelidir.
NSAİİ'lerin trombosit agregasyonunu inhibe ettiği ve bazı hastalarda kanama zamanını uzattığı gösterilmiştir. Aspirinden farklı olarak, trombosit fonkiyonlar ı üzerindeki etkileri kantitatif olarakdaha az, kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Pıhtılaşma bozuklukları olan veya anti-koagülan alan
5/15
hastalarda olduğu gibi, trombosit fonksiyonundaki değişikliklerden olumsuz şekilde etkilenen ve AD-COLD alan hastalar, dikkatlice takip edilmelidir.
Önceden mevcut astım
Astımı olan hastalarda, aspirine duyarlı astım olabilir. Aspirine duyarlı ast ımı olan hastalarda aspirin kullanımı, ölümcül olabilen ciddi bronkospazm ile ilişkilendirilmiştir. Bu tür aspirineduyarlı hastalarda, aspirin ve diğer non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar arasında, bronkospazmdahil, çapraz reaksiyon bildirilmiş olduğundan, bu hastalarda AD-COLD uygulanmamalı veönceden beri astımı bulunan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Hastalar tedaviye başlamadan önce ve tedavi sırasında belirtilen noktalar konusunda bilgilendirilmelidir.
• Diğer NSAİ ilaçlar gibi, ibuprofen, hastanede yatmaya hatta ölüme neden olabilecekmiyokard infarktüsü veya inme gibi ciddi KV yan etkilere neden olabilir. Ciddi KV yanetkiler herhangi bir uyarı semptomu olmadan oluşabilmesine rağmen, hastalar göğüsağrısı, nefes darlığı, zayıflık, konuşmada bozulma gibi semptom ve bulgular aç ısındandikkatli olmalı ve hastalığın göstergesi herhangi bir semptom veya bulgugözlemlendiğinde hekimine danışmalıdır. Bu izlenim önemi açısından hastalarbilgilendirilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4 Özel Kullanım Uyar ılar ı ve Önlemleri-Kardiyovasküler etkiler).
• Diğer NSAİ ilaçlar gibi, ibuprofen, Gİ rahatsızlığa ve nadiren ve hastanede yatmaya hatta ölüme neden olabilecek ülser ve kanama gibi ciddi Gİ yan etkilere neden olabilir. Ciddi Gİsistem ülserasyonu ve kanaması herhangi bir uyarı semptomu olmadan oluşabilmesinerağmen, hastalar ülserasyon ve kanamanın semptom ve bulguları açısından dikkatli olmalıve epigastrik ağrı, dispepsi, melena ve hematemez gibi hastalığın göstergesi herhangi birsemptom veya bulgu gözlemlediğinde hekimine danışmalıdır. Bu izlemin önemi açısındanhastalar bilgilendirilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyar ılar ı ve önlemleri-Gastrointestinal Etkiler-Ülserasyon, Kanama ve Perforasyon Riski).
• Diğer NSAİ ilaçlar gibi, ibuprofen, hastanede yatmaya hatta ölüme neden olabilecekeksfoliyatif dermatit, SJS ve TEN gibi ciddi dermatolojik yan etkilere neden olabilir. Ciddideri reaksiyonları herhangi bir uyarı olmadan oluşabilmesine rağmen, hastalar deridöküntüsü ve kabarcık, ateş semptom ve bulguları veya kaşıntı gibi hipersensitivitenindiğer bulguları açısından dikkatli olmalı ve hastalığın göstergesi herhangi bir semptomveya bulgu gözlemlediğinde hekimine danışmalıdır. Hastalarda herhangi bir döküntügelişirse hemen ilacı kesmeleri ve mümkün olduğunca çabuk hekimine danışması tavsiyeedilmelidir.
• Açıklanamayan bir kilo artışı veya ödeme ait semptom ve bulguyu hastalar hızlıcahekimlerine bildirmelidir.
• Hastalar hepatotoksisitenin semptom ve bulguları açısından bilgilendirilmelidir (bulantı, yorgunluk, letarji, sarılık, sağ üst kadranda hassasiyet ve soğuk algınlığı benzerisemptomlar). Bunlar oluştuğu takdirde, hastalar tedaviyi sonlandırmalı ve hızlı medikaltedavi almalıdır.
• Hastalar anaflikatik reaksiyonun bulguları açısından bilgilendirilmelidir (nefes almadagüçlük, yüz ve boğazın şişmesi). Bunlar oluştuğunda, hastalar hızlıca acil servise gitmelerikonusunda uyarılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
6/15
• Gebeliğin son döneminde, diğer NSAİ ilaçlar gibi, ibuprofen alınmamalıdır çünkü duktus arteriosusun erken kapanmasına neden olabilir.
Laboratuar testleri
Herhangi bir uyarı semptomu olmadan ciddi Gİ kanal ülserasyonu ve kanama oluşabileceğinden, hekimler Gİ kanama semptom ve bulgular ını yakından izlemelidir. NSAİ ilaçlarla uzun sürelitedavide olan hastalarda tam kan sayımı ve kimyasal profil düzenli olarak takip edilmelidir.Karaciğer veya böbrek hastalığı ile uyumlu klinik semptom ve bulgular gelişirse, sistemikbelirtilen oluşursa (eozinofili, döküntü vb) veya anormal karaciğer testleri devam eder veyakötüleşirse, ibuprofen tedavisi kesilmelidir.
Psödoefedrin
Aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanılmalıdır:
• Aritmisi olanlarda
• Kardiyovasküler hastalığı olanlarda
• İskemik kalp hastalığı olanlarda
• Diabetes mellitusu olanlarda
• Hipertiroidizm olanlarda
• Glokomu olanlarda
• Feokromositoma olanlarda
• Hipertansiyonu olanlarda
Normotansif hastalarda, psödoefedrinin görünür hiçbir presör etkisi olmamakla beraber AD-COLD hafif-orta şiddette hipertansiyonu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (Bkz. Kontrendikasyonlar, Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Kontroledilmeyen hipertansiyonu olan hastalarda AD-COLD'ın kan basıncı üzerindeki etkisigözlenmelidir.
• Prostat hipertrofisi (hiperplazisi) ve mesane fonksiyon bozukluğu olanlarda
• Halüsinasyonlar, huzursuzluk, uyku düzensizliği oluştuğunda kesilmelidir.
• Şiddetli derecede karaciğer yetmezliği olanlarda ve böbrek yetmezliği olanlarda, özellikle birlikte kardiyovasküler bir hastalığı olanlarda
• 60 yaş üzerindeki hastalarda
Seyrek olarak psödoefedrin dahil olmak üzere sempatomimetik ilaçlarla posterior geri dönüşlü ansefelapoti (PRES)/geri dönüşlü serebral vazokonstriksiyon sendromu (RCVS) bildirilmiştir.Bildirilen semptomlar ani başlangıçlı şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve görme bozukluğudur.
Olguların çoğu uygun tedavi ile birkaç günde düzelmiştir. PRES/RCVS belirti ve semptomları gelişmesi halinde psödoefedrin hemen kesilmelidir
Uzun süreli kullanımdan kaçınılmalıdır. 5 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır.
Tanısı konmuş ve şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanımdan kaçınılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
12 yaş altı çocuklarda önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
AD-COLD, psödoefedrin içerdiğinden, 60 yaş üzerindeki hastalarda kullanılmamalıdır.
Yaşlılarda ilacın eliminasyonu azaltılabileceğinden, dozajda dikkatli olunmalı, etkili en dü şük doz uygulanmalıdır.
7/15
Böbrek/karaciğer yetmezliği:
Diğer nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlarda olduğu gibi AD-COLD'da renal ve hepatik fonksiyon bozukluğu bulunan; geçmişte böbrek ve karaciğer hastalığı geçirmiş kişilerde dikkatlekullanılmalıdır.
Karaciğer fonksiyon testlerinin bir veya daha çoğunun nonsteroidal antienflamatuvar ilaçların kullanımı ile bozulduğu bildirilmiştir.
Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda AD-COLD kullanımından kaçınılmalıdır.
Orta şiddette böbrek yetmezliğinde dikkatli kullanılmalıdır. Şiddetli böbrek yetmezliğinde kullanılmamalıdır.
AD-COLD, her tablette 1 mmol (23 mg)'dan az sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
AD-COLD kaplamasında bulunan sunset sarısı alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim biçimleriİbuprofen:
Aminoglikozitler
NSAİİ'ler aminoglikozitlerin at ılımını azaltabilir.
ADE-İnhib itörleri
NSAİİ'lerinin ADE inhibitörlerinin antihipertansif etkinliği azaltabildikleri bildirilmiştir. NSAİİ ile birlikte ADE-inhibitörleri alan hastalarda bu etkileşime dikkat edilmelidir.
Varfarin
Varfarin ve NSAİİ'lerin Gİ kanama üzerindeki etkileri sinerjiktir. Bundan dolayı bu ilaçları beraber kullananlar ın, ayrı ayrı kullananlara göre ciddi GI kanama riski daha fazlad ır.
SSRI'lar
Selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) ile NSAİİ'ler kombine edildiklerinde, gastorintestinal kanama riski artmaktadır.
Aspirin
AD-COLD, aspirin ile beraber uyguland ığında, proteine bağlanması azalır, ancak serbest AD-COLD'ın klerensi değişmez. Bu etkileşimin klinik önemi bilinmemektedir; ancak, diğer NSAİİ'ler gibi aspirin ile ibuprofenin birlikte kullanımı, advers olay potansiyeli art ışı nedeniyletavsiye edilmemektedir.
Diüretikler
Klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası gözlemler, ibuprofenin furosemid ve tiazid gibi bazı diüretiklerin natriüretik etkisini azaltt ığını göstermiştir. Bu etki, renal prostaglandin sentezinininhibisyonu ile ilişkilendirilmiştir. NSAİİ'ler ile eş zamanlı tedavi süresince hastalar, böbrekyetmezliğinin işaretleri açısından dikkatle izlenmeli ve diüretik etkinliğin devam ettiğikonusunda emin olunmalıdır.
Kardiyak glikozidler
NSAİİ'ler kardiyak yetmezliği alevlendirebilir, glomerüler filtrasyon hızını azaltabilir ve plazmada kardiyak glikozid düzeylerini artırabilirler.
8/15
Kinolonlar
Hayvan çalışmalarından elde edilen veriler, NSAİİ'lerin kinolon antibiyotikleri ile ilişkili konvülsiyon riskini art ırabileceğini göstermiştir. Kinolon kullanan hastalar konvülsiyon gelişmesiile ilgili artmış risk alt ında olabilir.
COX-2 inhibitörleri ve diğer NSAİİ'ler
Potansiyel aditif etkiler nedeniyle, selektif siklooksijenaz-2 selektif inhibitörleri dahil diğer NSAİİ'ler ile birlikte kullanımdan kaçınılmalıdır.
Kolestiramin
İbuprofenin, kolestiramin ile birlikte uygulanması, ibuprofenin gastrointestinal yoldaki absorbsiyonunun azaltabilir. Fakat klinik önemi bilinmemektedir.
Kortikosteroidler
Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi kortikosteroidlerle birlikte uygulandığında, artmış gastrointestinal ülserasyon ya da kanama riskinden dolayı dikkatli olunmalıdır.
Tedavi sırasında steroid dozajı azaltılacak veya kesilecek ise, steroid dozajı yavaşça azaltılmalıdır ve hastalar, adrenal yetmezlik ve artrit semptomlarında alevlenme gibi adversetkilerin görülmesi aç ısından yakından gözlenmelidir.
Lityum
NSAİİ'ler plazma lityum seviyesinde yükselme ve böbrek lityum klerensinde azalmaya neden olmuştur. Ortalama minimum lityum konsantrasyonu %15 artmıştır ve renal klerens yaklaşık%20 azalmıştır. Bu etkiler NSAİİ'lerin böbrek prostaglandin sentezinin inhibisyonu ileilişkilendirilmiştir. Bu nedenle NSAİİ'ler ve lityum beraber kullanıldığında, hastalar lityumtoksisitesi belirtileri yönünden dikkatlice takip edilmelidir.
Metotreksat
NSAİİ'lerin tavşan böbrek kesitlerinde metotreksat birikimini kompetitif inhibe ettikleri bildirilmiştir. Bu, NSAİİ'lerin metotreksat toksisitesini arttırabileceğine işaret edebilir.Metotreksat ve NSAİİ'leri birlikte kullanıldıklar ında dikkatli olunmalıdır.
Mifepriston
NSAİİ'ler mifepristonun etkisini azaltabileceğinden mifepriston uygulanmasından sonra 8-12 gün boyunca NSAİİ'ler kullanılmamalıdır.
Siklosporin
Tüm NSAİİ'lerde olduğu gibi, siklosporinle birlikte kullanıldığında, artmış nefrotoksisite riskinden dolayı dikkatli olunması gerekir.
Sülfonilüre
NSAİİ'ler sülfonilüre tedavilerini potansiyalize edebilirler. Sülfonilüre tedavisi görmekte olan hastalarda ibuprofen kullanımı ile çok seyrek hipoglisemi rapor edilmiştir.
Takrolimus
NSAİİ'ler takrolimus ile birlikte verildiğinde, muhtemel nefrotoksisite riski mevcuttur.
Zidovudin
NSAİİ'ler zidovudin ile birlikte verildiğinde, hematolojik toksisite riski artabilir. Zidovudin ve ibuprofenle eş zamanlı tedavi gören HIV (+) hemofili hastalarında, hemartroz ve hematomriskinin arttığına dair bulgular mevcuttur.
9/15
CYP2C9 İnhibitörleri
İbuproferin, CYP2C9 inhibitörleri ile birlikte uygulanması, ibuprofene (CYP2C9 sübstratı) maruziyeti arttırabilir. Vorikonazol ve flukonazol (CYP2C9 inhibitörleri) ile yapılan birçalışmada, yaklaşık %80-100 oranında artmış bir S(+)-ibuprofen maruziyeti gösterilmiştir.Özellikle yüksek dozdaki ibuprofenin vorikonazol veya flukonazol gibi potent CYP2C9inhibitörleri ile birlikte uygulanması durumunda, ibuprofen dozunun düşürülmesi düşünülmelidir.
Bitkisel ekstreler (Ginkgo biloba), NSAİİ kullanımına bağlı kanama riskini potansiyelize edebilir.
Psödoefedrin:
AD-COLD, MAOİ/RİMA alanlarda kullanılmamalıdır. Trisiklik antidepresanlar, iştah bast ırıcı ilaçlar, sempatomimetik ajanlar (dekonjestanlar, iştah bastırıcılar ve amfetamin benzeripsikostimülanlar gibi) ve sempatomimetik aminlerin katabolizmasını etkileyen monoaminoksidaz inhibitörleri (furazolidon dahil) ile beraber kullanılması bazen kan basıncınınyükselmesine sebep olabilir (Bkz. Kontrendikasyonlar). Moklobemid ve oksitosin ile birliktekullanımı tansiyon yükselmesine sebep olabilir. Psödoefedrin içermesinden dolayı AD-COLD,bretilyum, betanidin, guanetidin debrizokin, metildopa ve alfa ve beta adrenerjik blokör ilaçlargibi sempatik aktiviteyi engelleyen hipotansif ilaçlar ın etkisini k ısmen tersine çevirir (Bkz. Özelkullanım uyarıları ve önlemleri). Kardiyak glikozidler disritmi riskine, ergot alkaloidleri iseergotism riskine sebep olabilir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: 1. ve 2. Trimester: C; 3.trimester: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hamile kalmayı planlayan kadınlarda kullanılmamalıdır.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ve-veya/embriyonal/fetal gelişim/ve-veya/doğum /ve-veya/doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelikpotansiyel risk bilinmemektedir.
AD-COLD gerekli olmad ıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. İlac ın sağlayacağı yarar, fetüs üzerindeki potansiyel riskten fazla ise kullanılabilir. Gebe kadında yaşamı tehdit eden birdurumun tedavisi için gerekiyorsa ya da ciddi bir hastalığın tedavisinde diğer ilaçlarkullanılamıyorsa veya yetersiz kalıyorsa kullanılabilir.
Laktasyon dönemi
İbuprofenin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Psödoefedrin anne sütüne az miktarda geçer, fakat bunun emzirilen bebeklerdeki etki derecesi bilinmemektedir. Ağız yoluyla tek dozpsödoefedrin verilen annenin sütüyle 24 saat içinde bunun %0.5-0.7'sinin atılacağı tahminedilmektedir. AD-COLD, eğer hekim ilacın emziren anneye sağlayacağı yararın, emzirilen bebeküzerindeki riskini haklı göstereceğine inanıyorsa dikkatle kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe eden ilaçlar ın ovülasyonu etkileyerek fertilite üzerine etkileri olabileceğine dair bazı kanıtlar vardır. NSAİİ tedavisinin kesilmesinden sonra,tedavi öncesindeki duruma geri dönülür.
10/15
Oral yolla verilen psödoefedrinin, dişi sıçanlarda 20 mg/kg/gün dozu ve erkek sıçanlarda 100 mg/kg/gün dozu üremeyi bozmamakta veya morfolojik gelişimi ve yaşamı değiştirmemektedir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Baş dönmesi gözlenebileceğinden araç ve makine kullanmamaları konusunda bilgilendirilmelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Agranülositoz anemi, aplasitik anemi, hemolitik anemi, lökopeni ve trombositopeni, pansitopeni (ilk belirtileri ateş, boğaz ağrısı, yüzeysel ağız ülseri, grip benzeri semptomlar,şiddetli halsizlik, burun ve ciltte kanama)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Hipersensitivite, ürtiker, pruritus
Çok seyrek: Otoimmun hastalığı olan (sistemik lupus eritematoz, karma bağ dokusu hastalığı) hastalarda, ense sertliği, baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş veya desoryantasyon gibi aseptikmenenjit bulguları gözlenmiştir. Şiddetli hipersensitivite reaksiyonları (anafilaksi, anjiyoödemveya şiddetli şok) semptomları, yüz, dil ve boğazda şişme, dispne, taşikardi, hipotansiyonolabilir. Astım ve bronkospazmda alevlenme
Psikiyatrik hastalıkları
Yaygın: Sinirlilik, uykusuzluk
Yaygın olmayan: Yorgunluk, telaş hali, ajitasyon (huzursuzluk)
Seyrek: Halüsinasyon (özellikle çocuklarda), paranoid delüsyon, eksitabilite
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş dönmesi, sersemlik Yaygın olmayan: Baş ağrısıÇok seyrek: Aseptik menenjitBilinmiyor: İrritabilite, anksiyete
Göz hastalıkları
Çok seyrek: Görme bozukluğu
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Çok seyrek: Kulak çınlaması, vertigo
Kardiyak hastalıkları
Yaygın olmayan: Ödem
Seyrek: Kalp yetmezliği, taşikardi, palpitasyon, anjina pektoris, diğer kardiyak disritmiler
Vasküler hastalıkları
Seyrek: Kan basıncında artış
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Çok seyrek:
Astım, bronkospazm, dispne, hırıltı.
11/15
Gastrointestinal sistem hastalıkları
Yaygın: Ağız kuruluğu, bulantı, kusma
Yaygın olmayan:Abdominal ağrı, dispepsi, distansiyon
Seyrek: Diyare, mide gazı, konstipasyon
Çok seyrek: Gİ ülser (gastrik/duodenal), Gİ perforasyon, ülseratif kolit veya crohn hastalığının alevlenmesi, hematemez, ağız ülserasyonu
Hepato-biliyer hastalıkları
Çok seyrek: Karaciğer hastalığı, hepatit ve sarılık (Özellikle uzun süre kullanımda)
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Egzema, kaşıntı, ürtiker
Seyrek: İritasyonlu veya iritasyonsuz deri döküntüleri, hipersensitivite reaksiyonları, diğer sempatomimetiklerle çapraz reaksiyon, alerjik dermatit*
*Psödoefedrin kullanımı ardından bronkospazm, anjiyoödem gibi sistemik belirtileri olan/olmayan çeşitli alerjik deri reaksiyonlar ı bildirilmiştir.
Çok seyrek: Üre atılımında azalma, artmış serum üre konsantrasyonu, papiler nekroz, akut böbrek yetmezliği, ödem, hematüri, interstisyel nefrit, proteinüri
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Çok seyrek: Ödem, periferik ödem
Araştırmalar
Çok seyrek: Karaciğer fonksiyon testlerinde artışlar, hematokrit ve hemoglobin azalması
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanaksağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (
Nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlarla akut doz aşımı sonrasında beliren semptomlar genellikle halsizlik, uykusuzluk, bulantı, kusma ve epigastrik ağrıyla sınırlı olup, destekleyici tedaviyle geridönebilir. Doz aşımındaki yarılanma ömrü 1.5-3 saattir.
Aşırı dozda bir nonsteroidal antienflamatuvar ilaç alan hastaya semptomatik ve destekleyici tedavi ulgulanmalıdır. Spesifik antidotu yoktur. İlk 1 saat içinde hastaya aktif kömüruygulanabilir.
Psödoefedrine ait doz aşımının başlıca semptom-bulguları irritabilite, huzursuzluk, titreme, konvülsiyonlar, palpitasyon, hipertansiyon ve idrar yapma zorluğudur. Şiddetli olgularda psikoz,koma ve hipertansif kriz gelişebilir.
Solunum destekleyici, koruyucu ve de konvülsiyonları kontrol edici önlemler alınmalıdır. Endike olduğu takdirde, gastrik lavaj uygulanmalıdır. Mesane kateterizasyonu gerekebilir. İstenirse,psödoefedrin atılımın hızlandırılması için diyaliz uygulanabilir.
12/15
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antiinflamatuvarlar ve Antiromatik Ürünler ATC kodu: M01AE51
İbuprofen; analjezik, antienflamatuvar ve antipiretik etkiye sahip, fenilpropiyonik asit türevi nonsteroid antienflamatuvar bir ilaçtır. Etkisini, diğer nonsteroid antienflamatuvarlarda olduğugibi, siklooksijenaz enzimlerini, dolayısıyla da prostaglandin sentezini inhibe etmek suretiylegöstermektedir, ibuprofen antipiretik etkisini hipotalamus üzerinden gösterir.
İbuprofen ve diğer NSAİ'ler gibi trombosit agregasyonunun inhibe ederek kanama zamanını uzatabilir. Ancak bu etki aspirin gibi kalıcı olmayıp ilaç dolaşımında bulunduğu sürecegörülmektedir. Bu nedenle aspirin ve benzer şekilde trombosit agregasyonunun inhibe edici etkisiolan ilaçlarla birlikte kullanımı kanama riskini arttırabilir. Hemofili, von Willebrand hastalığı,ciddi trombositopeni (trombosit sayısı <50.000/mm3), antikoagülan kullanımı ve aşırı alkol alımıgibi durumlarda kullanımdan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
İbuprofenin analjezik etkisinin 15 dakika içinde, antipiretik etkisinin ise 30 dakika içinde başladığı ve her iki etkinin de 6 saatten daha uzun bir süre devam ettiği gösterilmiştir.
Psödoefedrin hidroklorür; sempatomimetik/dekonjestan etkili bir maddedir. Solunum yolları mukozasındaki alfa adrenerjik reseptörleri doğrudan etkileyerek vazokonstriksiyon oluşturur.Böylece, şişmiş burun mukozasındaki hiperemi, ödem ve konjesyon azalır ve burun solunumkapasitesi artar.
Psödoefedrin hidroklorür ayrıca sinüs sekresyonlarının drenajını artırır ve tıkalı östaki borusunun aç ılmasını sağlayabilir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
İbuprofen oral alındığında gastrointestinal kanaldan kolaylıkla emilerek 1-2 saat içerisinde doruk serum konsantrasyonlarına erişir.
Ortalama plazma konsantrasyonununa uygulamadan sonra 70 dakikada hızla ulaşılmaktadır. Gıdayla birlikte alındığında doruk plazma seviyeleri gecikebilir. Plazma yarılanma ömrü yaklaşık2 saattir.
Psödoefedrin, gastrointestinal kanaldan hızlıca ve tamamen emilir. Sağlıklı yetişkin gönüllülerde, 60mg psödoefedrinin verilmesi yaklaşık 1.5 saat sonra (Tmax) yaklaşık 180 ng/ml'lik bir dorukplazma konsantrasyonu (Cmax) yaratmıştır. 4 saat süren dekonjestan etkisine 30 dakika içindeulaşır. Plazma yarılanma ömrü yaklaşık 5.5 saattir.
Dağılım:
İbuprofen plazma proteinlerine %99 oranında bağlanır.
Psödoefedrinin görünen dağılım hacmi (Vd/F) 2.8 l/kg
13/15
Biyotransformasyon:
Oral uygulama sonrası ibuprofen karaciğerde metabolize olur ve son dozdan sonra 24 saat içinde idrarla hidroksil (%25) ve karboksipropil (%37) fenilpropionik asit metabolitleri şeklindetamamen vücuttan atılır.
Psödoefedrin karaciğerde N-demetilasyon yoluyla aktif bir metabolit olan norpsödoefedrine kısmen metabolize olmaktadır. Psödoeferin ve metaboliti idrar ile atılır, dozun %55 ile 90'ıherhangi bir değişikliğe uğramadan atılır.
Eliminasyon:
İbuprofen oral dozunun yaklaşık %75-85'i idrarla geri kalan kısmı feçesle son dozu takiben 24 saat sonunda hemen tamamen elimine edilir.
Psödoefedrinin toplam vücut klerensi (Cl/F) yaklaşık 7.5ml/dak/kg'dır. İdrar asitlendiğinde psödoefedrinin idrar ile d ışar ı at ılma hızı artar. Bunun tersine idrar pH'sı arttıkça idrar ile dışar ıatılım hızı azalır.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Psödoefedrin 1.0-800 ng/ml konsantrasyon aralığında doğrusal farmakokinetik göstermiştir. Oral uygulamayı takiben, ibuprofen hızlıca ve neredeyse tamamen emilmektedir. Pik serum seviyeleridozlamanın ardından 1 ile 2 saat arasında elde edilir. Serbest ibuprofen plazma konsantrasyonuile doz arasında lineer bir ilişki olmasına rağmen, uygulanan doz ile ibuprofen konsantrasyonu-zaman eğrisinin toplam alanı arasındaki ilişkinin non-lineer olduğu görülmektedir. İbuprofeninve metabolitlerinin toplam üriner atılım dozajın lineer bir fonksiyonudur. İbuprofenin emilimi veatılım, 50 mg ile 600 mg arasındaki dozlarda doz rejiminden etkilenmemektedir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
İbuprofenin metabolitlerinin eliminasyonu böbrek yetmezliği olan hastalarda azalabilir. Psödoefedrinin eliminasyonu böbrek yetmezliği olan hastalarda azalabilir.
Karaciğer yetmezliği:
İbuprofen esas olarak karaciğerden metabolize olarak elimine edilir. Bu nedenle karaciğer hastalığı olanlarda; karaciğer fonksiyonları normal olan hastalara göre, ibuprofen dozlarınınazaltılması gerekebilir.
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda psödoefedrin ile yapılmış hiçbir spesifik çalışma yoktur. Geriyatrik popülasyon:
İbuprofenin farmakokinetiği açısından geriyatrik popülasyonda önemli bir değişiklik saptanmamıştır.
Psödoefedrinin eliminasyonu yaşlı hastalarda azalabilir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
İbuprofen için güvenlik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel ve reprodüksiyon toksisitesi konvansiyonel çalışmalarına dayanan kilink dışı verilerinsan için özel bir tehlike ortaya koymamaktadır. Klinik dışı çalışmalardaki etkiler, sadece klinikkullanım ile az ilgili olduğu görülen maksimum insanda maruz kalımın yeteri kadar üzerindekimaruz kalmalarda elde edilmiştir.
Bakteri ve memelilere yapılan
in-vivoin-vitro
testlerde psödoefedrinin genotoksik olmadığı saptanmıştır.
14/15
Psödoefedrinin karsinojenik potansiyeli olup olmadığı hakkında yeterli bilgi yoktur.
Psödoefedrin, sıçanlarda 432 mg/kg/gün oral doza veya tavşanlarda 200 mg/kg/gün oral doza kadar teratojenik etki göstermemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Kalsiyum hidrojen fosfat susuz Kroskarmelloz sodyumPovidon K30
Mikrokristalin selüloz tip 101
Silikon dioksit
Talk
Hidrojene hint yağı Sheffcoat Yellow 1163Y37*
*Hipromelloz, titanyum dioksit, kinolin sarısı, talk ve sunset sarısı FCF alüminyum lake içerir.
6.2. Geçimsizlikler
Bildirilmemiştir.
6.3.
Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C'nin altındaki oda sıcaklığında, kuru bir yerde saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda PVC/PVDC/Opak blister ambalajlarda kullanma talimatı ile birlikte 10, 24 ve 30 tablet
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da materyaller "T ıbbi At ıklar ın Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği"ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Active İlaç Pazarlama A.Ş.
Mahmutbey Mah. Dilmenler Caddesi No:19/3 Bağcılar-İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2016/774
9. RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 31.10.2016 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
15/15