KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
NORODOL® DEKANOAT 150 mg/3ml i.m. enjeksiyon için çözelti
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Haloperidol dekanoat211,56 mg/3ml
(150 mg Haloperidole eşdeğer)
Yardımcı madde(ler):
Benzil alkol36,0 mg/3ml
Susam yağı q.s3 ml
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
İntramusküler enjeksiyon için çözelti.
Sarı renkli, berrak çözelti.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
NORODOL® DEKANOAT, antipsikotiklerle uzun dönemli idame tedavisinin gerektiği örneğin şizofreni grubu psikotik bozukluklar gibi durumlarda endikedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/ Uygulama sıklığı ve süresi:
NORODOL® DEKANOAT, sadece yetişkinlerin kullanımı içindir. Çoğu hastada gluteal bölgeye derin kas içi enjeksiyon şeklinde uygulanarak bir aylık tedaviyi sağlamak amacıylaformüle edilmiştir. Ürün, intravenöz yolla uygulanmamalıdır.
Nöroleptik ilaçlara bireysel yanıtların farklı olması sebebiyle, dozlama bireye uygun olarak belirlenmelidir. Hatta, en uygunu dozlamaya yakın klinik gözetim altında başlanmalı ve dozayarlanması bu şekilde yapılmalıdır.
Başlangıç dozunun miktarı, hem semptomların şiddetine hem de hastanın depo tedaviye başlamadan önce gereken oral tedavisinin miktarına bağlıdır. NORODOL® DEKANOAT,klinik olarak etkili olan minimum dozda kullanılmalıdır.
Başlangıç dozu olarak, her dört hafta için 50 mg önerilmektedir. Gerekli olduğunda doz her dört hafta 50 mg'lık artışlarla 300 mg'a kadar çıkarılabilir. Eğer klinik sebeplerle, 2 haftadabir kullanılan tedavi tercih edilmiş ise, bu dozlar yarıya düşürülmelidir.
Şiddetli semptomlar görülen veya idame tedavisinde büyük oral dozlara ihtiyaç duyulan hastalarda, NORODOL® DEKANOAT'ın yüksek dozda kullanımı gerekmektedir. Bununlabirlikte, aylık 300 mg'dan fazla dozlardaki klinik deneyimler sınırlıdır.
Tek enjeksiyonda 3 ml'den fazla hacimlerdeki rutin uygulamalar, hasta için rahatsızlık verici olduğundan önerilmemektedir.
NORODOL® DEKANOAT, kas içine derin bir şekilde tercihen 5-6 cm uzunluğunda ve en az 21 gaugelik enjeksiyon iğnesi yardımıyla enjekte edilir. Z-track yöntemi gibi iyi bir
1/14
enjeksiyon yöntemi uygulanarak, lokal reaksiyonlar ve enjeksiyon bölgesinden ilaç sızıntısı gibi durumlar azaltılabilir. Diğer tüm yağlı enjeksiyonlarda olduğu gibi enjeksiyondan önceaspirasyon ile intravenöz girişimin önlenmesini sağlamak önemlidir.
Daha önce oral nöroleptik ile tedavisini sürdüren hastalar için, başlangıç dozu ortalama şu şekilde belirlenir: Günde 500 mg kloropromazin ayda 100 mg NORODOL®DEKANOAT'a eşittir.
Daha önce flufenazin dekanoat veya flupentiksol dekanoat ile tedavi edilen hastaların geçişi için ortalama eşitlik şu şekildedir; iki haftada bir 25 mg flufenazin dekanoat veya 2 haftadabir 40 mg flupentiksol dekanoat ayda 100 mg haloperidol dekanoata eşittir. Bu doz her birhastanın tedaviye yanıtına uygun olacak şekilde ayarlanmalıdır.
Uygulama şekli:
Gluteal bölgeye derin intramusküler enjeksiyon yoluyla uygulanır.
Kullanmadan önce ellerinizde ampulü içeriğin geri çekilmesine ve dışarı taşmamasına yardımcı olmak için ısıtın.
1. Ampulün büyük kısmını nokta işareti size dönük olacak şekilde başparmağınız ile işaretparmağınız arasında tutun.
2. Diğer elinizin işaret parmağını ampulün boynuna destek olmak için yerleştirin.Başparmağınızı aşağıda gösterildiği gibi nokta işaretini kapatacak biçimde yerleştirin.
3. İşaret parmaklarınızı birbirine yakın tutun, nokta işaretinin üzerinde aşağı doğru sıkıcabasınç uygulayıp ampulü açın.
2/14
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek / Karaciğer yetmezliği
Böbrek/karaciğer yetmezliği olan hastalarda yeterli veri bulunmadığından kullanımı önerilmez.
Pediyatrik popülasyon:
NORODOL® DEKANOAT, sadece yetişkinlerin kullanımı içindir.
Geriyatrik popülasyon:
Her 4 haftada bir 12,5 mg-25 mg gibi düşük dozlarda başlanması önerilir. Doz, sadece hastanın bireysel tedavi yanıtına göre artırılır.
4.3 Kontrendikasyonlar
Koma durumlarında, santral sinir sisteminin deprese olduğu (baskılandığı) durumlarda, parkinson hastalığında, haloperidole veya içindeki maddelerden birine (susam yağıiçermektedir), hipersensitivitesi olduğu bilinen kişilerde, bazal gangliyon lezyonlarındakontrendikedir.
Yaygın olarak, diğer nöroleptiklerle birlikte, haloperidol nadir olarak QT süresinin uzamasına neden olabilir. Haloperidol kullanımı bu nedenle klinik olarak belirgin kardiyaksorunları örneğin yakın zamanlı akut miyokart enfaktüsü geçirmiş, kalp yetmezliği bulunan,sınıf IA ve sınıf III antiaritmik ilaçlarla tedavi edilenaritmisi bulunan, QTc intervali uzamış,ventriküler aritmi hikayesi veya Torsades de pointes klinik olarak belirgin bradikardisi olan,ikinci veya üçüncü derece kalp bloğu ve düzeltilmemiş hipokalemisi olan hastalardakontrendikedir.
Haloperidol diğer QT uzatıcı ilaçlarla eşzamanlı olarak kullanılmamalıdır.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Haloperidol de dahil antipsikotik ilaç alan psikiyatri hastalarında ani ölüm vakaları olduğu bildirilmiştir.
17 plasebo kontrollü çalışmada (ortalama 10 haftalık), atipik antipsikotik ilaçları alan hastaların büyük kısmında, ölüm riskinin, plasebo alan hastalardan 1.6 ila 1.7 arasında dahafazla olduğu ortaya çıkarılmıştır. 10 haftalık bir kontrollü çalışma süresince, ölüm oranlarıkarşılaştırıldığında, bu oran ilaç verilen hastalarda %4.5 iken plasebo grubunda %2.6olmuştur.
Her ne kadar ölüm nedenleri çeşitli ise de; çoğu ölümlerin kardiyovasküler (örn. kalp yetmezliği, ani ölüm) veya doğal enfeksiyon kökenli (pnömoni) olduğu görülmektedir.Gözlemsel çalışmalar, atipik antipsikotik ilaçlara benzer olarak geleneksel antipsikotikilaçlarla tedavinin de ölüm oranını artırdığını göstermektedir. Gözlemsel çalışmalardaartmış mortalite bulguları hastaların bazı özelliklerinin aksine antipsikotik ilaca bağlıolabilir, hangi ölçüde olduğu belli değildir.
3/14
Haloperidol dekanoat demansla ilişkili davranış bozukluklarının tedavisi için onayl anmamıştır.
Kardiyovasküler etki
Haloperidol kullanımında ani ölümlere ilişkin nadir raporlara ek olarak QT uzaması ve/veya ventriküler aritmi bildirilmiştir. Bu meyilli hastalarda ve yüksek dozlarda daha sıklıklaortaya çıkar.
Haloperidol tedavisinin risk ve faydaları tedaviye başlamadan dikkatlice değerlendirilmelidir ve kalp hastalığı gibi ventrikül aritmisi olanların, aile hikâyesinde aniölüm ve/veya uzamış QT'si olanların, düzeltilmemiş elektrolit rahatsızlığı, subaraknoidkanaması, beslenme yetersizliği olanların, fazla alkol kullananların, özellikle tedavininbaşlangıç safhasında plazma seviyelerini sabitlemek için EKG ve potasyum seviyeleridikkatlice izlenmelidir.
NORODOL® DEKANOAT intravenöz olarak uygulanmamalıdır.
Haloperidol, CYP2D6'yi yavaş metabolize ettiği bilinen hastalarda ve sitokrom P450 inhibitörleri'nin kullanımı süresince, dikkatli kullanılmalıdır. Antipsikotikler ile birliktekullanımından kaçınılmalıdır.
Tüm hastalarda, özellikle yaşlılarda ve kendinde veya aile hikayesinde kalp hastalığı veya anormal kardiyak klinik bulguları olan hastalarda EKG öncelikli olarak önerilmektedir.Tedavi sırasında EKG izlenmesi (örn. doz artırımında); hastanın durumuna göre gerekliolabilir. Tedavi sürerken eğer QT süresi uzamış ise doz azaltılmalı ve eğer QTc 500 ms'yigeçerse haloperidol kesilmelidir.
Periyodik olarak elektrolitlerin izlenmesi özellikle diüretik alan hastalarda veya ilave başka hastalıklar için önerilmektedir.
Bazı atipik antipsikotiklerle demanslı popülasyonda yapılan randomize plasebo kontrollü klinik çalışmalarda, yaklaşık olarak 3 kat yüksek serebrovasküler yan etki görülmüştür.
Bu yüksek riskin mekanizması bilinmemektedir. Yüksek risk diğer antipsikotikler ve diğer hasta toplulukları için göz ardı edilemez. Haloperidol inme riski bulunan hastalarda dikkatlikullanılmalıdır.
Nöroleptik Malign Sendrom (NMS)
Diğer antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi NORODOL® DEKANOAT'da Nöroleptik Malign Sendrom (NMS) ile ilişkilidir: Seyrek olarak kendine özgü bir yanıt ile hipertermi,genelleşmiş kas sertleşmesi, otonom instabilite, bilinç düzeyinde değişim şeklindetanımlanır. Hipertermi genel olarak bu sendromun erken işaretidir. Antipsikotik tedavihemen durdurulmalı, uygun destekleyici bir tedavi uygulanmalı ve hasta dikkatlicegözlenmelidir.
Tardif diskinezi
Tüm antipsikotik ajanlarda olduğu gibi, uzun dönemli tedavi gören veya tedavisi sonlandırılan bazı hastalarda tardif diskinezi görülebilir. Bu sendrom genel olarak dilin,yüzün, ağız veya çenenin ritmik olarak istemsiz hareketleriyle tanımlanır. Bu belirtiler bazıhastalarda kalıcı olabilir. Sendrom, tedaviye yeniden başlandığında, doz artırıldığında veya
4/14
farklı bir antipsikotik ilaca geçiş yapıldığında maskelenebilir. Tedavi en kısa zamanda durdurulmalıdır.
Ekstrapiramidal semptomlar
Tüm nöroleptiklerde ortak olarak tremor, kas katılığı, hipersalivasyon, bradikinezi, akatizi, akut distoni gibi ekstrapiramidal semptomlar görülebilir.
Gerekli olduğunda antikolinerjik tipteki antiparkinson ilaçlar reçete edilebilir ancak bu ilaçlar önleyici amaçla rutin olarak reçete edilmemelidir. Eş zamanlı antiparkinson tedavisigerekli olduğunda, antiparkinson tedavisinde kullanılan ilacın atılımı haloperidole göredaha hızlı ise, ekstrapiramidal semptomların gelişimi ve şiddetlenmesinden kaçınmakamacıyla, tedaviye NORODOL DEKANOAT'ın kesilmesinden sonra da devam etmekzorunda kalınabilir. Doktorların, haloperidol dekanoat ve antiparkinson ilaçlar da dahil,antikolinerjik ilaçların eşzamanlı kullanılması durumunda, göz içi basıncının artış ihtimalinidüşünmeleri gerekmektedir.
Nöbet/ Konvülsiyon
İnmenin NORODOL® DEKANOAT tarafından tetiklenebileceği bildirilmiştir. Epilepsisi olan hastalarda ve havaleye zemin hazırlayabilecek durumlarda (örn. alkol yoksunluğu vebeyin sarsıntısı) dikkatli olunmalıdır.
Hepatobiliyer hastalık
NORODOL® DEKANOAT karaciğer tarafından metabolize edildiğinden karaciğer hastalığı olanlarda dikkatli olunmalıdır. İstisnai vakalarda karaciğer fonksiyonanormallikleri veya çoğu kez kolestatik olmak üzere hepatit bildirilmiştir.
Endokrin sistem hastalığı
Tiroksin, NORODOL® DEKANOAT toksisitesini kolaylaştırabilir. Dolayısıyla hipertiroidi hastalarında ancak çok dikkatli bir şekilde kullanılabilir. Bu tip hastalarda tedavi çokdikkatli bir şekilde yürütülmeli ve daima ötiroid sağlayıcı bir tedaviyle beraberyürütülmelidir. Antipsikotik nöroleptik ilaçların hormonal etkileri galoktere, jinekomasti veoligo veya amonereye neden olabilen hiperprolaktinemi şeklindedir. Çok seyrek vakalardahipoglisemi ve uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması bildirilmiştir.
Venöz tromboembolizm
Antipsikotik ilaçlarda venöz tromboembolizm (VTE) vakaları bildirilmiştir. Çoğunlukla kazanılmış VTE risk faktörlerine sahip antipsikotikler ile tedavi edilen hastalarda,NORODOL® DEKANOAT ile tedaviye başlamadan önce ve tedavi sırasında mümkünolabilecek tüm VTE riskleri belirlenmeli ve koruyucu tedbirler alınmalıdır.
İlave değerlendirmeler
Şizofrenide antipsikotik ilaç tedavisine olan yanıt gecikebilir. Eğer ilaç kullanımı bırakılırsa, semptomlar birkaç hafta veya ay süresince ortaya çıkmayabilir.
Tüm antipsikotik ajanlar gibi haloperidol depresyonun baskın olduğu durumlarda tek başına kullanılmamalıdır. Depresyon ve psikozun birlikte görüldüğü durumlarda antidepresanlarile kombine edilebilir. Haloperidol trisiklik antidepresanların metabolizmasınıbozabilmektedir (klinik önemi bilinmemektedir).
5/14
Renal yetmezliği ve feokromasitoması olan hastalarda dikkatli olunması önerilir.
NORODOL® DEKANOAT her bir ml' sinde 12 mg benzil alkol içerir. Bebeklerde ve 3 yaşına kadar olan çocuklarda toksik reaksiyonlara ve anafilaktoid reaksiyonlara sebebiyetverebilir.
NORODOL® DEKANOAT içeriğinde susam yağı bulunmaktadır. Bu madde nadir olarak ciddi alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Haloperidolün QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlarla eş zamanlı kullanılması Torsades de pointes de dahil, ventrikül aritmi riskini artırabilir, dolayısıyla bu ürünlerin eş zamanlıkullanılması önerilmemektedir. Örnekler: anti-aritmikler Sınıf 1A (kinidin, dizopiramid veprokainamid gibi) ve Sınıf III (amiodaron, sotalol ve dofetilid gibi), belirli antimikrobiyaller(sparfloksasin, moksifloksasin, eritromisin IV gibi), trisiklik antidepresanlar (amitriptilingibi), belirli tetrasiklik antidepresanlar (maprotilin gibi), diğer nöroleptikler (örn.Fenotiyazinler, pimozid ve sertindol), belirli antihistaminikler (terfenadin gibi), sisaprid,bretilyum ve belirli antimalaryaller (kinin ve meflokin gibi).
Elektrolit dengesizliğine neden olan ilaçların eş zamanlı kullanımı, ventriküler aritmi riskini artırabilir ve bu nedenle önerilmemektedir. Özellikle hipokalemiye neden olan diüretiklerinkullanımından kaçınılmalıdır fakat gerekli ise potasyum tutucu diüretikler tercihedilmelidir.
Haloperidol glukoronidasyon ve sitokrom P450 enzim sistemi (özellikle CYP 3A4 veya CYP 2D6) de dahil olmak üzere çeşitli yollardan metabolize olur. Bu metabolizmayollarının başka bir ilaçla inhibisyonu veya azalan CYP 2D6 enzim aktivitesi, yükselenhaloperidol konsantrasyonları ve QT uzamasının da dahil olduğu artan yan etki riski ilesonuçlanabilir. Farmakokinetik çalışmalarda, haloperidolün itrakanazol, buspiron,venlafaksin, alprazolam, fluvoksamin, kinidin, fluoksetin, sertalin, klorpromazin veprometazin gibi CYP 3A4 substratları veya inhibitörleri veya CYP 2D6 izoenzimleri ile eşzamanlı verildiğinde, yükselmiş haloperidol seviyeleri rapor edilmiştir. CYP 2D6 enzimaktivitesininin azalması haloperidol konsantrasyonunun artmasıyla sonuçlanabilir.
Haloperidol, paroksetin (20 mg/gün) ve ketakonazolun metabolik inhibitörlerinin (400 mg/gün) kombinasyonuyla verildiğinde, OTc ve ekstrapiramidal semptomlarda artışgözlenmiştir. Haloperidol dozunun düşürülmesi gerekebilir.
Diğer ilaçların haloperidol üzerindeki etkileri
Karbamazepin, fenobarbital ve rifampisin gibi enzim indükleyici ilaçlarla uzun süreli tedavilerin, NORODOL® DEKANOAT tedavisine eklenmesi haloperidol plazmaseviyesinde belirgin bir düşüşe neden olur. Dolayısıyla kombine tedavilerde, gerekliolduğunda NORODOL® DEKANOAT dozunun veya doz aralığının ayarlanmasıgerekebilir. Bu tür ilaçların kullanımı sonlandırıldıktan sonra haloperidolün dozunundüşürülmesi gerekebilir.
6/14
Glukoronidasyonu inhibe ettiği bilinen sodyum valproat haloperidol plazma konsantrasyonlarını etkilemez.
Haloperidol'ün diğer ilaçlar üzerindeki etkileri
Diğer tüm nöroleptiklerde olduğu gibi NORODOL® DEKANOAT, santral sinir sistemini (SSS) deprese eden ilaçların (alkol, hipnotikler, sedatifler veya güçlü analjezikler) nedenolduğu SSS depresyonunu artırabilir. SSS etkilerinin metildopa ile birlikte kombineedildiğinde arttığı rapor edilmiştir.
Haloperidol adrenalin ve diğer semptomatik ajanların etkisini antagonize edebilir ve guanetidin gibi adrenerjik blokör ajanların kan basıncını düşürücü etkisini tersineçevirebilir.
Haloperidol trisiklik antidepresanların metabolizmasını ve levodopanın antiparkinson etkilerini bozabilir.
Haloperidol CYP 2D6 inhibitörüdür. NORODOL® DEKANOAT trisiklik antidepresanların metabolizmasını inhibe eder, böylece bu ilaçların plazma seviyelerini yükseltir.
Diğer etkileşme şekilleri
Seyrek vakalarda, lityum ve NORODOL® DEKANOAT'ın kombinasyonunda ensefalopati benzeri sendrom rapor edilmiştir. Bu vakaların, belirgin bir klinik durum mu yoksa NMSve/veya lityum zehirlenme vakası mı olduğu tartışmalıdır. Ensefalopati benzeri sendromkonfüzyon, zaman ve yer kavramının kaybı, baş ağrısı, denge bozukluğu ve uyuşukluğukapsar. Kombinasyon üzerine semptomsuz EEG anormalliklerini gösteren bir rapor, EEGizlemenin makul olabileceğini göstermektedir. Lityum ve haloperidol birliktekullanıldığında, haloperidol en düşük etkili dozda verilmeli, lityum seviyeleri izlenmeli ve1 mmol/l altında tutulmalıdır. Eğer ensefalopati-benzeri sendrom meydana gelirse, tedaviacilen durdurulmalıdır.
Fenindionun antagonist etkisi rapor edilmiştir.
Düşen inme eşiği seviyesini hesaba katma için antikonvülzanların dozunu artırmak gerekebilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadııılar/Doğııııı kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksitesisinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3.). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
7/14
NORODOL DEKANOAT®'ın doğum kontrol yöntemlerine etkisine ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
Haloperidolün gebelerde güvenli kullanımına ilişkin bir çalışma bildirilmemiştir. Hayvan çalışmalarının tamamında değil, bir kısmında, zarar verici etkileri olduğuna dair kanıtlarvardır.
NORODOL® DEKANOAT gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara (haloperidol de dahil) maruz kalanyenidoğanlar, doğumu takiben, ciddiyet ve süre bakımından çeşitlilik gösterebilenekstrapiramidal ve/veya geri çekilme semptomları da dahil çeşitli advers etki risklerinesahiptir.
Ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, solunum distresi veya beslenme bozuklukları rapor edilmiştir. Bu nedenle yenidoğanlar dikkatlice gözlenmelidir.Haloperidole fetal maruziyeti takiben doğum defektleri olduğuna dair bir takım raporlarmevcuttur ki burada haloperidolün rolü göz ardı edilemez.
NORODOL® DEKANOAT, gebelikte yalnızca yarar risk değerlendirilmesi yapıldıktan sonra kullanılmalıdır. Uygulanan doz mümkün olan en düşük doz olmalı ve uygulama süresimümkün olan en kısa süre olmalıdır.
Laktasyon dönemi
Haloperidol anne sütüyle atılmaktadır. Anne sütüyle emzirilen çocuklarda ekstrapramidal semptomlara ait münferit vakalar mevcuttur. Eğer haloperidol dekanoat kullanımıgerekliyse, emzirmenin faydalarına karşılık potansiyel riskler dengelenmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Sınırlı sayıdaki verilere göre, kemirgenlerde görülen embriyo toksik etkiler gibi düşük fertilite, sınırlı teratojenite dışında belirgin bir tehlike göstermemiştir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Tedavinin başlangıcında ve özellikle yüksek dozlarda, sedasyonun bazı dereceleri veya uyanık olma durumunda bozukluk meydana gelebilir. Alkol veya diğer santral sinir sistemidepresanlarıyla birlikte bu etkiler artmaktadır. Hastalar, tedavileri süresince dikkatgerektiren araç ve makine kullanımı gibi aktivitelerden uzak durmaları konusundauyarılmalıdır.
4.8 İstenmeyen etkiler
Haloperidol dekanoata bağlı istenmeyen etkiler sıklık sıralamasına göre aşağıda yer almaktadır:
Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor)
8/14
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Lökopeni
Bilinmiyor: Agranülositoz, nötropeni, pansitopeni, trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Hipersensitivite Bilinmiyor: Anafilaktik reaksiyon
Endokrin hastalıkları
Seyrek: Hiperprolaktinemi
Bilinmiyor: Uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Hipoglisemi
Psikiyatrik hastalıkları
Çok yaygın: Ajitasyon, insomnia Yaygın: Depresyon, psikotik hastalıklar
Yaygın olmayan: Zihin karışıklığı hali, libido azalması, libido kaybı, durmadan hareket etme
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Ekstrapramidal bozukluk, hiperkinezi, baş ağrısı
Yaygın: Tardif diskinezi, distoni, diskinezi, akatizi, bradikinezi, hipokinezi, hipertoni, maske yüz ifadesi, somnolans, tremor, sersemlik
Yaygın olmayan: Konvülsiyon, parkinson, akinezi, dişli çark rijiditesi, istemsiz kas kasılması, sedasyon
Seyrek: Nöroleptik malign sendrom, motor fonksiyon bozukluğu, nistagmus
Göz hastalıkları
Yaygın: Görme bozukluğu, okulojirik kriz Yaygın olmayan: Görmede bulanıklık
Kardiyak hastalıkları
Yaygın olmayan: Taşikardi
Bilinmiyor: Ventrikül fibrilasyon, Torsades de pointes, ventrikül taşikardi, ekstrasistol
Vasküler hastalıkları
Yaygın: Ortostatik hipotansiyon, hipotansiyon
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıkları
Yaygın olmayan: Dispne
Seyrek: Bronkospazm
Bilinmiyor: Larinks ödemi, laringospazm
Gastrointestinal hastalıkları
9/14
Yaygın: Konstipasyon, ağız kuruluğu, aşırı tükürük salgılanması, bulantı, kusma
Hepato-bilier hastalıkları
Yaygın: Karaciğer testlerinde anormallik Yaygın olmayan: Hepatit, sarılıkBilinmiyor: Akut karaciğer yetmezliği, kolestaz
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Döküntü
Yaygın olmayan: Fotosensitivite, ürtiker, kaşıntı, aşırı terleme Bilinmiyor: Lökostoklastik vaskülit, eksfoliyatif dermatit
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Boyun tutulması, kas katılığı, kas spazmı, kas-iskelet sertliği Seyrek: Çene kitlenmesi, kas seyirmesi
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın: İdrar retansiyonu
Gebelik, Lohusalık ve Perinatal dönem ile ilgili durumlar
Neonatal ilaç geri çekilme sendromu (Bkz. Bölüm 4.6 Gebelik ve laktasyon)
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın: Erektil disfonksiyon
Yaygın olmayan: Amenore, dismenore, meme ağrısı, memede rahatsızlık hissi, galaktore Seyrek: Menoraji, menstrüel düzensizlik, cinsel işlev bozukluğuBilinmiyor: Jinekomasti, priapizm
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Enjeksiyon yerinde oluşan reaksiyonlar
Yaygın olmayan: Yürüme bozukluğu, hipertermi, ödem
Bilinmiyor: Ani ölüm, yüzde ödem, hipotermi, enjeksiyon yerinde apse
Araştırmalar
Yaygın: Kilo alımı, kilo kaybı
Seyrek: Elektrokardiyogram QT süresinin uzaması
İlave bilgiler
QT aralığı uzaması, Torsades de pointes, ventriküler fibrilasyon ve ventriküler taşikardiyi kapsayan ventriküler aritmi ve kardiyak arrest gibi kardiyak etkiler bildirilmiştir. Bu etkileryüksek dozlarda ve yatkınlığı olan hastalarda daha sık ortaya çıkmaktadır.
Haloperidol alan hastalarda toksik epidermal nekroliz ve Stevens-Johnson sendromu bildirilmiştir, bu bildirilerin gerçek insidansı bilinmemektedir.
10/14
Antipsikotik ilaç kullanımına bağlı, pulmoner embolizm ve derin damar trombozisini de içeren venöz tromboembolizm vakaları bildirilmiştir, sıklığı bilinmemektedir.
Pazarlama sonrası yan etki olarak rabdomiyaliz rapor edilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Genellikle, haloperidol dozaşımı göstergeleri onun farmakolojik etkilerinin uzamasıdır, en belirgin şiddetli ekstrapiramidal belirtiler, hipotansiyon ve uykuya doğru geçiş gösterenruhsal hissizliktir. Muhtemel QT uzamasına eşlik eden ventrikül aritmi riskidüşünülmelidir.
Hasta solunum depresyonu ve şok durumu yaratacak kadar ciddi hipotansiyon ile birlikte komada gözükebilir. Çelişkili olarak hipotansiyondan ziyade hipertansiyon meydanagelebilir. Ayrıca konvülsiyon da oluşabilir.
Haloperidolün belirgin bir antidotu yoktur. Hastanın solunum yolu açık tutulmalıdır ve eğer gerekirse mekanik ventilasyon uygulanabilir. Çeşitli aritmi raporlarına göre, EKG'ninizlenmesi şiddetle önerilir. Hipotansiyon ve kolaps, plazma hacmi genişlemesi ve diğeruygun ölçülerle tedavi edilmelidir. Adrenalin kullanılmamalıdır. Hasta vücut ısısı izlenmelive yeterli miktarda sıvı alımı sağlanmalıdır.
Ciddi ekstrapramidal semptom durumlarında, uygun antiparkinson tedavisi uygulanmalıdır.
5. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Butirofenon Türevleri
ATC kodu: N05AD01
Haloperidolün antipsikotik etkinliği özellikle merkezi dopamin bloke edici etkisine dayanmaktadır. Noradrenaline ve daha az olarak serotonine karşı etkisi vardır. Histamineve asetilkolin reseptörlerine karşı sadece çok az düzeyde etkisi vardır.
Haloperidol dekanoat, uzun zamandır iyi bilinen bir ilacın depo preparatı olduğundan, haloperidolün prodrogu olarak kullanımını valide etmek üzere birçok deneysel hayvançalışması yapılmadan önce klinik olarak kullanılmıştır (ve değerli bir ilaç olduğubulunmuştur). Bununla birlikte, ilacın farmakolojik aktivitesini ortaya çıkarmak için dahasonra çalışmalar yapılmıştır.
Yapılan çalışmalarda; haloperidol dekanoat uygulamasından sonra köpeklerde apomorfın-kaynaklı emezis antagonizmasına paralel haloperidol plazma konsantrasyonları elde
11/14
edildiği bildirilmiştir. Haloperidol dekanoatın sıçan ve farelerde antipsikotik benzeri davranış modelinde herhangi bir intrinsik aktiviteye sahip olmadığını ve in vitro dopaminreseptörüne bağlanmada haloperidol aktivitesinin yalnızca %2.5'lik bölümüne sahip olduğugösterilmiştir. Haloperidol ve haloperidol dekanoatın, intraserebroventrikülerenjeksiyonları sonrasında dopamin metabolitl erinin (homo-vanilik asit ve 3,4-dihidroksifenilasetik asit) artan birikimi gözlenmiştir, bu birikimdeki değişiklik haloperidoldekanoat ile daha azdır. Haloperidol dekanoatın tekli enjeksiyonunu takiben, beynindopamin yönünden zengin bölümlerinde haloperidol konsantrasyonları (ön korteks, limbikön beyin, striatum) 2. günde pik düzeylere ulaşmış, 7 gün boyunca yüksek kalmış veardından yavaş şekilde düşüş göstermiştir.
Kemirgenlerde intramüsküler haloperidol dekanoat enjeksiyonunu takiben davranışsal ve biyokimyasal olayların gözlenmesine kadar geçen sürenin değişken olduğu tespit edilmiştir.Haloperidol dekanoat, şartlı sakınma hızını uzun süreyle azaltmıştır. Bu etki enjeksiyondan24 saat sonra pik düzeylere erişmiş, 9 güne kadar yüksek düzeylerde kalmış ve ardındanyavaş şekilde azalarak yirmi sekizinci günde uygulama öncesi düzeylere dönmüştür. Benzerşekilde, ön kortekste homo-vanilik asit ve 3,4-dihidroksifenilasetik asit konsantrasyonları 8saat sonra pik düzeylere erişmiş ve enjeksiyondan 21 gün sonra normalden anlamlı şekildedaha yüksek düzeylerde kalmayı sürdürmüştür.
Haloperidol dekanoatın prolaktin-salım aktivitesi ve antiapomorfin aktivitesi uzun sürmemiştir. Her iki etki de 24 saat içinde pik düzeylere ulaşmış ancak 7 gün içindeuygulama öncesi düzeylere inmiştir.
Striatumda dopamin metabolitlerinin birikimi haloperidol dekanoat enjeksiyonundan 8 saat sonra pik düzeylere erişmiş ancak 21 gün içinde normale dönmüştür. Dopaminmetabolitlerinin farklı birikimi, ekstrapiramidal yan etkilerin nigrostriatal dopaminsisteminde dopamin reseptör blokajından kaynaklandığı yaygın olarak kabul gördüğündendolayı, haloperidol dekanoatın neden uzun süreli antipsikotik klinik etkiye ancak daha kısasüreli ekstrapiramidal etkiye sahip olduğunu açıklamaya yardımcı olabilir.
İnsanlarda bilgisayarlı EEG farmakodinami çalışmaları, 75 ila 300 mg/ay dozunda verilen haloperidol dekanoatın, enjeksiyondan sonra ilk haftada psikotik hastalarda teta spektrumkuvvetini artırdığını ve artışın klinik iyileşme ile orantılı olduğunu göstermiştir.
Haloperidol dekanoatın diğer farmakodinamik etkileri haloperidolünkine benzerdir.
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Solüsyondaki haloperidol dekanoat, enjeksiyon yerinden yavaşça yayılır ve esteraz ile haloperidole hidrolize olarak, sistemik dolaşıma girer.
Dağılım:
30-300 mg haloperidol dekanoat başlangıç dozundan sonra plazma konsantrasyonu dağılımı 0.8 ila 3.2 ng/ml olur. İkinci dozdan sonra kararlı doz 2.8 ng/ml'e ulaşır. Oral idame
12/14
tedavinin yaklaşık 20 katı aylık dozun klinik olarak eşdeğeri olduğu belirtilmiştir. Kan seviyeleri hastalar arasında önemli ölçüde farklılık gösterir. Proteinlerine bağlanma oranı
%
90'dır.
Biyotransformasyon:
Karaciğerde inaktif bileşenlerine ayrılır.
Eliminasyon:
Yarılanma ömrü yaklaşık 3 haftadır. İdrar (% 33 ila % 40 metabolit olarak) ve feçes (%15) ile atılır. Klerensi 550 ± 133 ml/dk'dır.
Doğrusallık/ doğrusal olmayan durum:5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Sınırlı sayıda veri mevcuttur bununla birlikte bu veriler, kemirgenlerde görülen embriyo-toksik etkiler gibi düşük fertilite, sınırlı teratojenite dışında belirgin bir tehlike göstermemiştir. Yayınlanmış olan birkaç in vitro çalışmada haloperidolün kardiyakhERG kanallarını bloke ettiği gösterilmiştir. Birkaç in
vivo6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı Maddelerin Listesi
Her ampulde;
Benzil Alkol Susam Yağı
6.2 Geçimsizlikler6.3 Raf ömrü6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Buzdolabına koymayınız, dondurmayınız. Işıktan koruyunuz.
Reçete ile satılır.
13/14
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
3 ml'lik amber cam ampul, 1 ampul içeren paketlerde 3 ml'lik amber cam ampul, 5 ampul içeren paketlerde
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygunolarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Ali Raif İlaç San. A.Ş.
Yeşilce Mahallesi Doğa Sokak No:434418 Kağıthane/İSTANBULTel: 0212 316 78 00Faks: 0212 316 78 78
8. RUHSAT NUMARASI
227/30
9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 02.12.2010 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
14/14