Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Turktipsan Diklofenak Sodyum 75 Mg/3 Ml Im Ampul Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM 75 mg/3 mL IM ampul

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Diklofenak sodyum 75 mg (her bir ampul; 3 mL)

Yardımcı maddeler:

Mannitol 18 mg

Sodyum metabisülfit (E223) 2 mg

Benzil alkol 120 mg

Propilen glikol 600 mg

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Enjeksiyonluk çözelti

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut artriti, akut kas-iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenore tedavisindeendikedir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji:

Genel bir öneri olarak, doz kişiye göre ayarlanmalıdır. Gerekli en kısa süre boyunca etkili olan en düşük doz kullanılarak advers etki semptomları en aza indirilmelidir.

Doz, genellikle günde 75 mg'lık bir ampuldür, üst dış kadrana intragluteal enjeksiyon şeklinde uygulanır. Ciddi durumlarda (örneğin; kolik) günlük doz istisnai olarak birkaç saat

1

ara ile 75 mg'lık iki enjeksiyona (her bir kalçaya birer tane) çıkarabilir. Alternatif olarak, günde en fazla 150 mg vermek koşuluyla, günde 75 mg'lık 1 ampul, diklofenak'ın diğerformlarıyla (tablet, supozituvar) ile kombine edilebilir.

Uygulama sıklığı ve süresi:

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul, 2 günden daha uzun süre uygulanmamalıdır. Gerekirse, tedaviye diklofenak içeren oral veya rektal olarak uygulananmüstahzarlar ile devam edilebilir.

Uygulama şekli:

Intramüsküler enjeksiyon, üst dış kadrana derin intragluteal enjeksiyon şeklinde uygulanır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Pediyatrik popülasyon:

Doz gücünden dolayı, TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul çocuklar ve ergenler için uygun değildir (bkz. bölüm 5.2).

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul prematüre bebeklere ve yeni doğanlara verilmemelidir. Benzil alkol bebekler ve 3 yaşa kadar olan çocuklarda toksik ve anafilaktoidreaksiyonlara neden olabilir.

Geriyatrik popülasyon

(65 yaş ve üzeri):

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul'ün farmakokinetiği yaşlı hastalarda klinik olarak anlamlı düzeyde bozulmamasına rağmen, non-steroidal antienflamatuar ilaçlargenel olarak, istenmeyen etkilere daha eğilimli olan bu gibi hastalarda dikkatlikullanılmalıdırlar. Özellikle hassas veya vücut ağırlığı düşük olan yaşlı hastalarda en düşüketkili dozun kullanılması ve hastanın NSAİ ilaç tedavisi boyunca gastro-intestinal kanamaolasılığına karşı takip edilmesi önerilmektedir (bkz. Bölüm 4.4).

Bilinen kardiyovasküler hastalık ya da önemli kardiyovasküler risk faktörleri:

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul ile tedavi, bilinen kardiyovasküler hastalığı ya da kontrol edilmeyen hipertansiyonu olan hastalarda önerilmez. Gerekirse,bilinen kardiyovasküler hastalığı, kontrol edilmeyen hipertansiyonu veya kardiyovaskülerhastalık için önemli risk faktörleri olan hastalar diklofenak ile sadece dikkatli

2

değerlendirme sonrasında ve 4 haftadan uzun süreli (oral) tedavi halinde yalnızca <100 mg'lık günlük dozlarda tedavi edilmelidir. (bkz. bölüm 4.4.)

Böbrek yetmezliği:

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (bkz., bölüm 4.3.).

Böbrek yetmezliği olan hastalarda spesifik çalışmalar yürütülmediğinden, spesifik doz ayarlamasına ilişkin önerilerde bulunulamaz. Hafif ila orta şiddette böbrek yetmezliği olanhastalara TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul uygulanırken dikkatedilmelidir (bkz. bölüm 4.4.)

Karaciğer yetmezliği:

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (bkz., bölüm 4.3.). Karaciğer yetmezliği olan hastalarda spesifik çalışmalaryürütülmediğinden, spesifik doz ayarlamasına ilişkin önerilerde bulunulamaz. Hafif ila ortaşiddette karaciğer yetmezliği olan hastalara TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUMampul uygulanırken dikkat edilmelidir (bkz., bölüm 4.4.).

4.3. Kontrendikasyonlar

• Etkin maddeye, sodyum metabisülfit ya da yardımcı maddelerden herhangi birisinekarşı bilinen aşırı duyarlılığı olan kişilerde,

• Aktif gastrit veya intestinal ülser, kanama ya da perforasyonda (bkz. Bölüm 4.4 ve4.8),

• Gebeliğin son trimesterinde (bkz. Bölüm 4.6),

• Karaciğer yetmezliğinde,

• Böbrek yetmezliğinde,

• İskemik kalp hastalığı, periferal arter hastalığı, serebrovasküler hastalık ve konjestifkalp yetmezliği (NYHA sınıflandırması II-IV ) durumlarında,

• Daha önceden diğer nonsteroidal antienflamatuvar (NSAİ) ilaçlar gibi,TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul asetilsalisilik asit veya diğerprostaglandin sentezaz enzimini inhibe eden NSAİ ilaç kullanımı ile astım, ürtiker

3

ve akut rinit atakları tetiklenen hastalarda (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5) kontrendikedir. Bu hastalarda NSAİİ'lere karşı şiddetli, nadiren ölümcül, anafilaksi benzerireaksiyonlar gelişebildiği bildirilmiştir.

• Koroner arter bypass greft (CABG) cerrahisinde peri-operatif ağrı tedavisindekontrendikedir (UYARILAR bölümüne bakınız).

• NSAİİ tedavisi ile ilişkili gastrointestinal kanama veya perforasyon öyküsü,

• Aktif veya tekrarlayan peptik ülser / kanama öyküsü

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Kardiyovasküler (KV) Risk:

• NSAİ ilaçlar ölümcül olabilecek KV trombotik olaylar, miyokard infarktüsü veinme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk kullanım stresine bağlı olarak artabilir. KVhastalığı olan veya KV hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksekolabilir.

• TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM 75 mg/3 mL koroner arter bypassgreft (CABG) cerrahisinde peri-operatif ağrı tedavisinde kontrendikedir.

Gastrointestinal (GI) Risk:

• NSAİ ilaçlar kanama, ülserasyon, mide veya bağırsak perforasyonu gibi ölümcülolabilecek ciddi GI istenmeyen etki riskinde artışa yol açarlar. Bu istenmeyen etkilerherhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir semptom vererek veya vermeksizin ortayaçıkabilirler. Yaşlı hastalar ciddi GI etkiler bakımından daha yüksek risk taşımaktadırlar.

Genel:

Semptomları kontrol altına almak için gereken en düşük etkili doz, en kısa süre boyunca kullanılarak istenmeyen etkiler minimize edilebilir (bkz. Bölüm 4.2).

Sinerjistik faydaları olduğuna dair kanıt olmadığı ve ilave istenmeyen etki potansiyeli nedeniyle; TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul siklooksijenaz-2 selektifinhibitörleri gibi sistemik NSAİ ilaçlarla eşzamanlı kullanılmamalıdır. Özellikle, hassasveya düşük vücut ağırlığına sahip yaşlılarda en düşük etkili dozun kullanılmasıönerilmektedir (bkz. Bölüm 4.2.).

Diklofenak dahil olmak üzere diğer NSAİ ilaçlarda olduğu gibi, ilaca daha önce

4

maruziyet olmaksızın anafılaktik/anafılaktoid reaksiyonlar dahil alerjik reaksiyonlar meydana gelebilir (bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).

Diğer NSAİ ilaçlarda olduğu gibi diklofenak, farmakodinamik özellikleri nedeniyle enfeksiyon belirti ve semptomlarını gizleyebilir.

Gastrointestinal Etkiler:

Ölümcül olabilen gastrointestinal kanama, ülserasyon veya delinme diklofenak dahil tüm NSAİ ilaçlarla bildirilmiştir ve tedavi sırasında herhangi bir zamanda uyarıcı bir belirtiya da ciddi gastrointestinal olay hikayesi olsun veya olmasın görülebilir. Bunlargenellikle yaşlı hastalarda daha ciddi sonuçlara yol açar. Eğer TURKTIPSANDİKLOFENAK SODYUM ampul alan hastalarda gastrointestinal kanama veyaülserasyon gelişirse tıbbi ürün kesilmelidir.

NSAİİ tedavisi gören hastalarda GI kanama riskini artıran diğer faktörler arasında oral kortikosteroid veya antikoagülan kullanımı, NSAİİ tedavisinin uzaması, sigara kullanımı,alkol kullanımı, ileri yaş ve genel sağlık durumunun kötü olması bulunmaktadır. ÖlümcülGI olaylar hakkındaki spontan bildirimlerin çoğu yaşlı ve zayıf bünyeli hastalarla ilgiliolduğundan, böyle hastaların tedavisinde özel dikkat gösterilmelidir.

Diklofenak dahil tüm diğer NSAİ ilaçlarla olduğu gibi gastrointestinal (GI) hastalık belirtileri gösteren veya geçmişinde gastrik veya intestinal ülserasyon, kanama ya daperforasyonu düşündüren bir hikayesi olan hastalarda yakın medikal takip zorunludur veTURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul reçetelenirken özel dikkatgösterilmelidir (bkz. Bölüm 4.8). Özellikle kanama ya da perforasyon ile komplike olmuşülser öyküsü olan hastalarda ve yaşlılarda NSAİİ dozu arttıkça GI kanama riski artar.

Kanama ya da perforasyon ile komplike olmuş ülser öyküsü olan hastalarda ve yaşlılarda GI kanama riskini azaltmak için, tedaviye etkili en düşük dozda başlanmalı ve devamedilmelidir.

Bu hastalarda ve beraberinde düşük dozda asetilsalisilik asit (ASA) ya da gastrointestinal riski arttırabilecek başka tıbbi ürünler kullanılması gereken hastalarda koruyucu ajanlarla(örn.. proton pompa inhibitörleri ya da mizoprostol) kombine tedavi düşünülmelidir.

5

Başta yaşlılar olmak üzere GI toksisite öyküsü olan hastalar, her türlü alışılmadık abdominal semptomu (özellikle GI kanama) bildirmelidir.

Beraberinde, sistemik kortikosteroidler, antikoagülanlar, anti-trombosit ajanlar ya da selektif serotonin geri alım inhibitörleri gibi ülserasyon ya da kanama riskini arttırabilecekilaçlar alan hastalarda dikkatli olunması önerilir (bkz. Bölüm 4.5).

Klinik tabloları ağırlaşabileceği için ülseratif kolit veya Crohn hastalığı olan hastalarda yakın tıbbi takip yapılmalıdır ve dikkatli olmak gerekmektedir (bkz. Bölüm 4.8).

Hepatik etkiler:

Klinik tabloları ağırlaşabileceği için karaciğer fonksiyonu bozuk olan hastalarda TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul reçetelendiğinde yakın tıbbi takipyapılmalıdır.

Diğer NSAİ ilaçlar ile olduğu gibi diklofenak sodyum ile de karaciğer enzimlerinden bir veya birden fazlası yükselebilir. Laboratuvar anomalileri ilerleyebilir, değişmedenkalabilir veya tedavinin devam etmesiyle geçici olabilir. NSAİİ'le gerçekleşen klinikçalışmalarda hastaların yaklaşık %1'inde ALT ve AST seviyelerinde dikkate değer artışlar(normal düzeyin üst limitinin üç katı veya daha fazla) bildirilmiştir. Ayrıca, seyrek olarak,sarılık ve ölümcül fulminan hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliği gibi,bazıları ölümle sonuçlanmış şiddetli hepatik reaksiyon vakaları da bildirilmiştir.Diklofenak ile uzun süreli tedavi sırasında (örneğin tablet ya da suppozituvarlar ile),önleyici bir tedbir olarak, hepatik fonksiyonun düzenli olarak izlenmesi gerekir. Karaciğerfonksiyon testlerindeki bozukluk sürer veya kötüleşirse, karaciğer hastalığı ile uyumluklinik belirti ve bulgular gelişirse veya diğer bulgular (örneğin eozinofili, deri döküntülerivs.) görülürse TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul tedavisi kesilmelidir.

Diklofenak sodyum kullanımı ile prodromal semptomlar olmaksızın hepatit görülebilir. Hepatik porfirisi olan hastalarda TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampulkullanılırken dikkatli olunmalıdır, çünkü atak tetiklenebilir.

Renal Etkiler:

Uzun süreli NSAİİ kullanımı renal papiler nekroz ve diğer renal hasarlara yol açmaktadır. Ayrıca, renal prostaglandinlerin renal perfüzyonun idamesinde kompanse edici bir rol

6

oynadığı hastalarda renal toksisite de görülmüştür. Böyle hastalarda nonsteroidal antienflamatuar ilaç uygulanması prostaglandin formasyonunda ve ikincil olarak da renalkan akışında doza bağlı bir azalmaya sebep olabilmekte, bu da aşikar renaldekompansasyonu hızlandırabilmektedir. Böyle bir reaksiyon verme riski en yüksek olanhastalar böbrek fonksiyonlarında bozulma, kalp yetmezliği, karaciğer disfonksiyonuolanlar, diüretik ve ACE inhibitörü kullananlar ve yaşlılardır. NSAİİ tedavisinindurdurulmasının ardından genellikle tedavi öncesi duruma geri dönülmektedir.

Diklofenak dahil NSAİ ilaç tedavisiyle sıvı retansiyonu ve ödem bildirildiği için, kardiyak ya da böbrek fonksiyon bozukluğu, hipertansiyon öyküsü olan hastalarda, yaşlılarda,diüretikler ya da böbrek fonksiyonunu anlamlı ölçüde etkileyen tıbbi ürünler ile birliktetedavi edilen hastalarda ve herhangi bir nedenle (örneğin majör cerrahi öncesi ve sonrası)gelişebilen önemli ekstraselüler hacim eksikliği olan hastalarda özel bir dikkat gereklidir(bkz. Bölüm 4.3). Böyle vakalarda TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM 75 mg/3mL kullanıldığında, önleyici tedbir olarak, renal fonksiyonun izlenmesi tavsiye edilir. İlaçkesildikten sonra genellikle tedavi öncesi duruma dönülür.

İlerlemiş Böbrek Hastalıkları:

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul'ün ilerlemiş böbrek hastalığı olan hastalarda kullanımına ilişkin kontrollü çalışmalarda elde edilmiş bir bilgibulunmamaktadır. Bu nedenle, ilerlemiş böbrek hastalığı olan hastalarda TURKTIPSANDİKLOFENAK SODYUM ampul tedavisi önerilmemektedir. Eğer TURKTIPSANDİKLOFENAK SODYUM ampul tedavisi başlatılmışsa hastanın renal fonksiyonlarınınyakından takip edilmesi önerilir.

Deri Reaksiyonları:

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul de dahil olmak üzere NSAİ ilaçların kullanımıyla ilişkili olarak çok nadir eksfolyatif dermatit, Stevens- Johnson sendromu vetoksik epidermal nekrolizi de içeren ve bazıları ölümcül olan ciddi cilt reaksiyonlarıbildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8.) Hastalar en çok tedavinin erken döneminde bureaksiyonlar açısından risk altında gibi görünmektedir ve vakaların çoğunda reaksiyontedavinin ilk ayında ortaya çıkmaktadır. Cilt döküntüsü ve mukoza lezyonlarının ilkgöründüğü anda ya da aşırı duyarlılığın herhangi bir başka belirtisi ortaya çıktığındaTURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul kesilmelidir.

7

SLE ve Bağ Dokusu Hastalığı:

Sistemik lupus eritematozusu (SLE) ve karışık bağ dokusu hastalıkları olan hastalarda, aseptik menenjit riski artabilir.

Kardiyovasküler ve Serebrovasküler Etkiler:

Diklofenak tedavisine, kardiyovasküler olaylar için önemli risk faktörlerini (örneğin, hipertansiyon, hiperlipidemi, diyabetes mellitus, sigara gibi) taşıyan hastalarda, ancakdikkatli bir değerlendirme sonrasında başlanmalıdır. Özellikle yüksek dozda kullanımında(günlük 150 mg) ve uzun süreli tedavilerde bu riskin arttığı görülmüştür. Bu yüzden,diklofenak tedavisinde mümkün olan en kısa tedavi süresi ve en düşük etkili doz tercihedilmelidir. Sağlık mesleği mensuplarının hastaların diklofenak tedavisine devam etmegerekliliğini düzenli olarak tekrar değerlendirmelidir.

Çok sayıda selektif ve non-selektif COX-2 inhibitörü ile yapılan, 3 yıla varan klinik çalışmalarda ölümcül olabilen, ciddi kardiyovasküler (CV) trombotik olay, miyokardinfarktüsü ve inme riskinde artış gösterilmiştir. COX-2 selektif ve non-selektif tümNSAİİ'lar benzer risk taşıyabilir. Kardiyovasküler hastalığı olduğu veya kardiyovaskülerhastalık riski taşıdığı bilinen hastalar daha yüksek bir risk altında olabilir. Öncedengörülmüş bir kardiyovasküler semptom olmasa bile hekim ve hasta böyle olaygelişimlerine karşı tetikte olmalıdır. Hasta, ciddi kardiyovasküler olayların semptomve/veya belirtileri ile bunların görülmesi halinde yapması gerekenler konusundabilgilendirilmelidir.

Eş zamanlı olarak aspirin kullanımının, NSAİİ kullanımına bağlı artmış ciddi kardiyovasküler trombotik olay riskini azalttığı yönünde tutarlı bir kanıtbulunmamaktadır. NSAİİ'nin aspirinle eş zamanlı olarak kullanımı ciddi GI olay görülmeriskini arttırmaktadır.

CABG ameliyatını takip eden ilk 10-14 günlük dönemde ağrı tedavisi için verilen COX-2 selektif bir NSAİİ üzerinde gerçekleştirilen iki büyük, kontrollü klinik çalışmadamiyokard infarktüsü ve inme insidansında artış görülmüştür (Kontrendikasyonlarbölümüne bakınız).

Diklofenakın da dahil olduğu NSAİİ'ler ile özellikle yüksek dozda ve uzun süreli tedavi, ciddi kardiyovasküler trombotik olaylarda (miyokard infarktüsü ve inme dahil) küçük bir

8

artış ile ilişkili olabilir.

Hastalar uyarı vermeksizin görülebilecek ciddi arteriyotrombotik olayların belirti ve semptomları (örn. göğüs ağrısı, nefes darlığı, güçsüzlük, geveleyerek konuşma) açısındantetikte olmalıdır. Hastalara bu tip bir olay durumunda derhal hekime başvurmalarısöylenmelidir.

Hematolojik etkiler:

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul de dahil NSAİİ kullanan hastalarda zaman zaman anemi görülebilmektedir. Bu durum sıvı tutulumu, gizli veya gross GI kankaybı veya eritropoez sonrası etkinin tam olarak tanımlanmamasına bağlı olabilir.

Diğer NSAİ ilaçlar ile olduğu gibi, diklofenak ile uzun süreli tedavi sırasında kan sayımı takibi tavsiye edilir.

Diğer NSAİ ilaçlar gibi, TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul trombosit agregasyonunu geçici olarak inhibe edebilir. Hemostaz defektleri olan hastalar dikkatleizlenmelidir.

Önceden var olan astım:

Astım hastalarında, mevsimsel alerjik rinit, nazal mukozada şişme (örn. nazal polipler), kronik obstrüktif akciğer hastalıkları ya da solunum sisteminin kronik enfeksiyonları(özellikle alerjik rinit benzeri semptomlarla bağlantılı olarak) olan hastalarda, NSAİilaçlarla, astım alevlenmeleri gibi reaksiyonlar (analjezik intoleransı/analjezik astımı olarakda adlandırılır), Quincke ödemi ya da ürtiker diğer hastalardan daha sıktır. Bu nedenle, buhastalara özel dikkat gösterilmesi önerilir (acil durum için hazırlıklı olma). Bu öneri, başkamaddelere alerjik olan, örneğin cilt reaksiyonları, kaşıntı ya da ürtikeri olan hastalar için degeçerlidir.

Astımlı hastalarda aspirine duyarlı astım söz konusu olabilir. Aspirine duyarlı astımı olan hastalarda aspirin kullanımı, ölümle sonuçlanabilen şiddetli bronkospazmlailişkilendirilmiştir. Aspirin duyarlılığı olan bu hastalarda aspirin ile diğer nonsteroidalantienflamatuar ilaçlar arasında bronkospazm da dahil olmak üzere çapraz reaksiyonbildirildiğinden, aspirin duyarlılığının bu formunun söz konusu olduğu hastalaraTURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul verilmemeli ve önceden astımı olanhastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

9

Bronşiyal astımı olan hastalarda semptomları alevlendirebileceğinden, diklofenak'ın parenteral yolla kullanılması sırasında özel bir dikkat gereklidir.

Anafilaktoid Reaksiyonlar:

Diğer nonsteroidal antienflamatuvar (NSAİ) ilaçlarla olduğu gibi, diklofenak ile ender vakalarda, ilaca daha önce maruz kalmaksızın, anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar dahilalerjik reaksiyonlar görülebilir. TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul aspirintriadı olan hastalara verilmemelidir. Bu semptom kompleksi, tipik olarak, nazal polipli veyapolipsiz riniti olan veya aspirin ya da NSAİİ kullanmalarının ardından şiddetli ve ölümcülolabilen bronkospazm gösteren astımlı hastalarda oluşmaktadır (

Kontrendikasyonlar veÖnlemler - Astım

bölümlerine bakınız). Anafilaktoid reaksiyon görüldüğünde acil servisebaşvurulmalıdır.

Enfeksiyon belirtilerini maskeleme:

Diğer NSAİ ilaçlar gibi, TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul de farmakodinamik özelliklerinden dolayı, enfeksiyonun belirti ve bulguları maskeleyebilir.

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul propilen glikol içerir. Alkol benzeri semptomlara neden olabilir.

Sodyum metabisülfitin varlığı, izole aşırı duyarlık reaksiyonlarına ve bronkospazma neden olabilir

Kadınlarda fertilite:

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul kullanımı, kadın fertilitesini olumsuz etkiler ve hamile kalmaya çalışan kadınlarda kullanılması önerilmemektedir. Hamilekalmada zorlanan veya kısırlık incelemesinden geçmekte olan kadınlarda TURKTIPSANDİKLOFENAK SODYUM ampul kullanımının durdurulması düşünülmelidir.

Geriyatrik hastalar:

Yaşlı hastalarda, temel tıbbi esaslara dikkat edilmelidir. Özellikle , çelimsiz/güçsüz ve/veya vücut ağırlığı düşük yaşlı hastalara etkili en düşük doz verilmesi tavsiye edilir.

10

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul'ün kortikosteroid yerine geçmesi veya kortikosteroid eksikliğini tedavi etmesi beklenmemelidir. Kortikosteroidin anidendurdurulması hastalığın alevlenmesine sebep olabilir. Uzun süreli kortikosteroid tedavisigörmekte olan hastalar, kortikosteroid tedavisinin durdurulmasına karar verilmesi halinde,tedavilerini yavaş ve kademeli olarak azaltmalıdır.

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul'ün [ateş ve] enflamasyonu azaltmadaki farmakolojik aktivitesi, infeksiyoz olmadığı düşünülen ağrılı durumlarınkomplikasyonlarının tanınmasında önemli olan bu belirtilerin faydasını azaltabilir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul'ün selektif sikloksijenaz-2 inhibitörleri de dahil diğer sistemik NSAİİ'lerle birlikte kullanılmasından kaçınılmalıdır. Aşağıdakietkileşimler, TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul'ünve/veya diklofenakındiğer farmasötik formları ile gözlemlenenleri içermektedir.

Göz önünde bulundurulması gereken gözlenmiş etkileşimler:

Güçlü CYP2C9 inhibitörleri:

Diklofenak metabolizmasının inhibisyonu nedeniyle doruk plazma konsantrasyonunda ve diklofenak maruziyetinde önemli bir artışla sonuçlanabileceğinden diklofenak güçlüCYP2C9 inhibitörleri (vorikonazol gibi) ile birlikte reçete edildiğinde dikkat edilmesiönerilir.

Lityum:

NSAİİ'ler plazma lityum düzeylerinde artışa ve renal lityum klirensinde azalmaya yol açmaktadır. Ortalama minimum lityum konsantrasyonu %15 artmış ve renal klirensyaklaşık %20 azalmıştır. Bu etkiler renal prostaglandin sentezinin NSAİİ tarafından inhibeedilmesine bağlanmaktadır. Dolayısıyla, NSAİİ'ler ve lityum eş zamanlı olarak verildiğindehasta lityum toksisitesi yönünden dikkatle izlenmelidir. Birlikte kullanıldığında diklofenak,lityumun plazma konsantrasyonlarını yükseltebilir. Serum lityum düzeyinin takibi önerilir.

11

Digoksin:

Birlikte kullanıldığında diklofenak, digoksinin plazma konsantrasyonlarını yükseltebilir. Serum digoksin düzeyinin takibi önerilir.

Diüretikler ve antihipertansif ajanlar:

Diğer NSAİ ilaçlar gibi, diklofenakın diüretikler ve antihipertansif ajanlarla (örn. beta-blokörler, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri) birlikte kullanılması antihipertansif etkilerinde bir azalmaya neden olabilir. Bu nedenle, kombinasyon dikkatliuygulanmalıdır ve özellikle yaşlılarda olmak üzere hastaların kan basınçları periyodikolarak takip edilmelidir. Hastalar uygun bir şekilde hidrate edilmeli ve yükseknefrotoksisite nedeniyle özellikle diüretikler ve ADE inhibitörleri ile eşzamanlı olarakkullanılmaya başlanmasının ardından ve sonrasında periyodik olarak böbrek fonksiyonununtakibine önem verilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).

Siklosporin ve Takrolimus:

Diklofenak, diğer NSAİ ilaçlar gibi renal prostaglandinler üzerine etkisiyle siklosporinin nefrotoksisitesini artırabilir. Bu nedenle, siklosporin almayan hastalarda kullanılan dozagöre daha düşük dozlarda verilmelidir. NSAİ ilaçlarının takrolimus ile birlikte kullanılmasınefrotoksisitenin olası risk artışına neden olabilir. Bu, kalsinörin ve NSAİ ilaçların herikisinin de renal antiprostaglandin etkileri aracılığıyla olabilir.

Hiperkalemiye neden olduğu bilinen ilaçlar:

Potasyum tutucu diüretikler, siklosporin, takrolimus ve trimetoprim ile eş zamanlı tedavi serum potasyum düzeylerinin artması ile ilişkili olabilir. Bu nedenle, serum potasyumdüzeyleri sıkça kontrol edilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).

Kinolon türevi antibakteriyel ilaçlar:

NSAİİ ilaçlarla kinolonların birlikte kullanılmalarından kaynaklanan izole konvülsiyon bildirimleri bulunmaktadır.

Göz önünde bulundurulması gereken öngörülen etkileşimler:

Furosemid:

Klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası gözlemler, diklofenak kullanımının bazı hastalarda

furosemid ve tiyazidlerin natriüretik etkisini azaltabildiğini göstermektedir. Bu yanıt, renal

prostaglandin sentezinin inhibe edilmesine bağlanmaktadır. NSAİİ'lerle eş zamanlı olarak

12

tedavi uygulandığında hasta, böbrek yetmezliği belirtileri yönünden

(Önlemler, Renal Etkileri

bölümüne bakınız) ve diüretik etkinliğinden emin olmak için yakındanizlenmelidir.

Kardiyak glikozidler:

NSAİ ilaçlar ve kardiyak glikozidlerin birlikte kullanılması kalp yetmezliğini şiddetlendirebilir, GFR'yi azaltabilir ve plazma glikozid seviyesini artırabilir.

Diğer NSAİ ilaçlar ve kortikosteroidler:

Diklofenak ve diğer sistemik NSAİ ilaçlar ya da kortikosteroidlerin birlikte uygulanması gastrointestinal istenmeyen etkilerin sıklığını arttırabilir (bkz. Bölüm 4.4.).

Antikoagülanlar ve antitrombosit ajanlar:

Birlikte uygulanmaları kanama riskini artırabileceği için dikkatli olunması önerilir (bkz. Bölüm 4.4). Klinik çalışmalarda diklofenak'ın antikoagülanların etkisi üzerinde bir tesiriolduğuna dair bir işaret olmamasına rağmen, diklofenak ve antikoagülanları birlikte alanhastalarda, çok ender olarak kanama riskinin arttığı bildirilmiştir. Bu nedenle böylehastaların dikkatle izlenmesi tavsiye edilir.

Varfarin:

Varfarin ve NSAİİ'lerin GI kanamaları üzerindeki etkisi sinerjik özelliktedir; yani bu iki ilacı birlikte kullanan hastaların ciddi GI kanaması geçirme riski bu iki ilacı tek başlarınakullanan hastalara göre daha yüksektir.

Aspirin:

Diklofenak aspirinle birlikte verildiğinde, serbest diklofenak klirensi değişmese de protein bağlama oranı azalmaktadır. Bu etkileşimin klinik açıdan önemi bilinmiyor olmaklabirlikte, diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi, diklofenak ve aspirinin eş zamanlı olarak verilmesi,advers etki görülme olasılığını arttırdığından, genellikle önerilmemektedir.

Selektif serotonin geri alım inhibitörler (SSRI):

Diklofenak sodyum dahil sistemik NSAİ ilaçların SSRI'larla birlikte uygulanmaları gastrointestinal kanama riskini arttırabilir (bkz. Bölüm 4.4).

13

Antidiyabetikler:

Klinik çalışmalar diklofenak'ın oral antidiyabetik ilaçlarla birlikte, onların klinik etkilerini etkilemeksizin verilebileceğini göstermiştir. Ancak, çok ender olarak diklofenak ile tedavisırasında antidiyabetik ilaçların dozunu ayarlamayı gerektirecek hipoglisemik vehiperglisemik etkiler bildirilmiştir. Bu nedenle birlikte uygulanmaları sırasında önlemolarak kan glukozu düzeyinin takibi önerilir.

Metotreksat:

NSAİİ'ların tavşan böbrek kesitlerinde metotreksat akümülasyonunu rekabete dayalı olarak inhibe ettiği bildirilmiştir. Bu durum, bunların metotreksat toksisitesini artırabileceğinigösterir. NSAİ'ler metotreksat ile eş zamanlı uygulanıyorsa dikkatli olunmalıdır.Diklofenak dahil olmak üzere tüm NSAİ ilaçların, metotreksat tedavisinden önce veyasonra kullanıldıklarında dikkat edilmesi önerilir. Çünkü metotreksatın kandakikonsantrasyonları yükselebilir ve toksisitesi artabilir.

Kolestipol ve kolestiramin:

Bu ajanlar diklofenak emilimini geciktirebilir veya azaltabilir. Dolayısıyla, diklofenak uygulamasının kolestipol/kolestiramin uygulamasından en az bir saat önce veya 4 ila 6 saatsonra gerçekleştirilmesi önerilmektedir.

Mifepriston:

NSAİİ ilaçlar mifepristonun etkisini azalttığından, mifepriston kullanımından sonra 8-12 gün NSAİ ilaçlar kullanılmamalıdır.

Fenitoin:

Diklofenak ile eş zamanlı fenitoin kullanımında, fenitoine maruziyette artış beklendiğinden, fenitoin plazma konsantrasyonu takip edilmelidir.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi C/D

(Çocuk Doğurma Potansiyeli Bulunan Kadınlar/Doğum Kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar herhangi bir öneride bulunmayı tavsiye eden

14

veri bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi

Diklofenak sodyum için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin yeterli klinik veri mevcut değildir. Bu nedenle TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul, gerekli olmadıkça(anne için beklenen yararları fetus için olası riskleri aşmadığı sürece) gebeliğin ilk ikitrimesteri sırasında kullanılmamalıdır.

Diğer NSAİİ'lerle olduğu gibi diklofenak sodyumun, gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri (örn. uterus tembelliği ve/veya duktus arteriosusunerken kapanma olasılığı) bulunmaktadır. Bu nedenle TURKTIPSAN DİKLOFENAKSODYUM ampul gebeliğin üçüncü trimesterinde kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).

Laktasyon dönemi

Diğer NSAİ ilaçlar gibi diklofenak anne sütüne az miktarda geçer. Bu nedenle, bebekteki istenmeyen etkileri önlemek için laktasyon sırasında TURKTIPSAN DİKLOFENAKSODYUM ampul uygulanmamalıdır.

Üreme yeteneği (fertilite)

Diğer NSAİ ilaçlar gibi TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul kullanımı dişi doğurganlığını bozabilir. Gebe kalmaya çalışan kadınlarda önerilmez. Gebe kalmadazorluklar yaşayan yada infertilite açısından araştırılmakta olan kadınlarda TURKTIPSANDİKLOFENAK SODYUM ampul'ün kesilmesi düşünülebilir.

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul kullanırken görme bozuklukları, baş dönmesi, vertigo, uyku hali ya da diğer merkezi sinir sistemi bozuklukları yaşayan araçveya makine kullanmamalıdır.

4.8 İstenmeyen etkiler:

Klinik çalışmalardan ve/veya spontan bildirimlerden ve literatürden elde edilen advers ilaç reaksiyonları MeDRA sistem organ sınıfına göre listelenmiştir. Her bir sistem organsınıfında advers ilaç reaksiyonları eksik olan önce gelecek şekilde sıklıklarında göre

15

sıralanmıştır. Her bir sıklık grubunda, advers ilaç reaksiyonları en sık olan önce gelecek şekilde sıklıklarına göre sıralanmıştır. Her bir sıklık grubunda, advers ilaç reaksiyonlarıazalan ciddiyet sırasına göre verilmiştir. Ayrıca, her advers ilaç reaksiyonu için uygunsıklık kategorisi aşağıdaki şekildedir (CIOMS III):

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor).

Aşağıda belirtilen istenmeyen etkiler, kısa ya da uzun süreli kullanımında diklofenak sodyum enjeksiyonluk solüsyonu ve/veya diğer diklofenak farmasötik formları içinbildirilenleri içermektedir.

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Çok seyrek: Enjeksiyon yerinde abseler.

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Çok seyrek: Trombositopeni, lokopeni, anemi (hemolitik ve aplastik anemi dahil), agranülositoz.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Seyrek: Aşırı duyarlılık, anafilaktik ve anaflaktoid reaksiyonlar (hipotansiyon ve şok dahil). Çok seyrek: Anjiyoödem (yüz ödemi dahil).

Psikiyatrik hastalıklar

Çok seyrek: Dezoryantasyon, depresyon, uykusuzluk, kabus görme, irritabilite, psikotik bozukluk.

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi.

Seyrek: Uyku hali.

Çok seyrek: Parestezi; hafıza bozukluğu, konvülsiyon, anksiyete, titreme, aseptik menenjit, disgözi, serebrovasküler olay.

Bilinmiyor: Konfüzyon, halüsinasyon, duygu bozukluğu, halsizlik.

16

Göz hastalıkları:

Çok seyrek: Görme bozukluğu, bulanık görme, çift görme.

Bilinmiyor: Optik nörit.

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın: Vertigo.

Çok seyrek: Kulak çınlaması, işitmede zayıflama.

Kardiyak hastalıklar

Çok seyrek: Miyokard infarktüsü, kalp yetmezliği, palpitasyonlar, göğüs ağrısı.

Vasküler hastalıklar

Çok seyrek: Hipertansiyon, vaskülit.

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Seyrek: Astım (dispne dahil).

Çok seyrek: Pnömonit.

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Bulantı, kusma, diyare, dispepsi, abdominal ağrı, gaz, anoreksi.

Seyrek: Gastrit, gastrointestinal kanama, hematemez, kanlı diyare, melena, gastrointestinal ülser (kanamalı veya kanamasız perforasyon ile veya perforasyon olmaksızın), proktit.

Çok seyrek: Kolit (hemorajik kolit ve ülseratif kolit veya Crohn hastalığının alevlenmesi dahil), kabızlık, stomatit, glossit, özofagus bozukluğu, intestinal diyafram hastalığı,pankreatit, hemoroidler.

Hepato-bilier hastalıklar

Yaygın: Transaminazlarda artış.

Seyrek: Hepatit, sarılık, karaciğer bozukluğu.

Çok seyrek: Fulminan hepatit, hepatik nekroz, karaciğer yetmezliği.

17

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın: Döküntü.

Seyrek: Ürtiker.

Çok seyrek: Büllöz dermatit, egzama, eritem, eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz (Lyell sendromu), eksfolyatif dermatit, alopesi, ışığaduyarlılık reaksiyonu, purpura, Henoch-Schonlein purpura, kaşıntı.

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Çok seyrek: Akut böbrek yetmezliği, hematüri, proteinüri, nefrotik sendrom,

tubulointerstisiyel nefrit, renal papiller nekroz.

Üreme sistemi ve meme hastalıkları

Çok seyrek: İmpotans

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın: Enjeksiyon yerinde reaksiyon, ağrı ve sertleşme.

Uygulama yerinde irritasyon.

Seyrek: Ödem, enjeksiyon yerinde nekroz.

* Sıklık yüksek bir dozla (150 mg/gün) uzun dönem tedavi verilerini yansıtır.

Seçili advers ilaç reaksiyonlarının açıklanması Arteriyotrombotik olaylar

Meta-analiz ve farmakoepidemiyolojik veriler, özellikle yüksek dozda (günlük 150 mg) ve uzun dönem tedavi sırasında diklofenak kullanım ile ilişkili olarak arteriyotrombotikolaylar riskinde (örneğin miyokard enfarktüsü) küçük bir artışa işaret etmektedir (bkz.,bölüm 4.4.).

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmeleri gerekmektedir.

(www.titck.gov.tr;

e-posta : [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

18

4.9 Doz aşımı ve tedavisi

Semptomlar

Diklofenak doz aşımına bağlı olarak tipik bir klinik tablo yoktur. Doz aşımı, kusma, gastrointestinal kanama, diyare, baş dönmesi, kulak çınlaması ya da konvülsiyon gibisemptomlara neden olabilir. Ciddi zehirlenme durumunda, akut böbrek yetmezliği vekaraciğer hasarı mümkündür.

Terapötik Önlemler

Diklofenak dahil NSAİ ilaçlarla akut zehirlenmenin tedavisi, esas olarak destekleyici önlemler ve semptomatik tedaviden ibarettir. Hipotansiyon, böbrek yetmezliği,konvülsiyon, gastrointestinal bozukluk ve solunum depresyonu gibi komplikasyonlara karşıdestekleyici önlemler ve semptomatik tedavi uygulanır.

Proteinlere yüksek oranda bağlanmaları ve yaygın metabolizmaları nedeniyle diklofenak dahil NSAİ ilaçların eliminasyonunda muhtemelen zorlu diürez, diyaliz veyahemoperfüzyon gibi özel önlemler yardımcı değildir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Antiinflamatuvar ve anti-romatizmal ürünler, non-steroidler, asetik asit türevleri ve ilişkili maddelerATC kodu: M01AB05

Etki mekanizması

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul belirgin antiromatizmal, antiinflamatuvar, analjezik ve antipiretik özelliklere sahip, nonsteroidal yapıda bir bileşimolan diklofenak sodyum içerir. Deneysel olarak da gösterildiği üzere, prostaglandinbiyosentezinin inhibisyonu diklofenakın etki mekanizması için esas kabul edilmektedir.Prostaglandinler enflamasyon, ağrı ve ateş oluşumunda majör rol oynarlar.

Diklofenak sodyum,

in vitro

olarak, insan vücudunda erişilenlere eşdeğer konsantrasyonlarda, kıkırdakta proteoglikan biyosentezini baskılamaz.

19

Farmakodinamik etkiler

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul, romatizmal hastalıklarda kullanıldığında, diklofenak sodyum antienflamatuvar ve analjezik özellikleriyle dinlenmesırasında ve hareket halinde ortaya çıkan ağrı, sabah sertliği ve eklemlerde şişlik gibi belirtive bulguları belirgin bir şekilde ortadan kaldırır ve aynı zamanda fonksiyonel düzelmesağlar.

Travma sonrası ve postoperatif enflamatuvar durumlarda, TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul hem spontan ağrıyı hem de harekete bağlı ağrıyı hızla dindirir veenflamasyona bağlı şişliği ve yarada gelişen ödemi azaltır.

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul'ün romatizmal kökenli olmayan orta dereceli ve şiddetli ağrılarda da 15-30 dakika içinde başlayan analjezik etkisinin olduğusaptanmıştır.

Postoperatif ağrı tedavisinde opioidlerle birlikte kullanıldığında TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul opioidlere olan gereksinimi belirgin derecede azaltır.

TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul, özellikle enflamatuvar ve dejenereatif romatizmal hastalıkların ve romatizmal olmayan enflamasyona bağlı ağrılı durumlarınbaşlangıç tedavisinde uygundur.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Emilim:


75 mg diklofenakın intramüsküler enjeksiyonundan sonra, emilim hemen başlar ve yaklaşık 20 dakika sonra 2.5 pg/mL'lik (8 pmol/L) ortalama plazma doruk konsantrasyonunaulaşılır.

İntramüsküler uygulamadan sonra konsantrasyon eğrisinin altında kalan alan (EAA), oral veya rektal olarak uygulamayı takiben saptanan değerin iki katıdır, çünkü oral veya rektalolarak uygulandığında karaciğerden ilk geçiş esnasında (“ilk geçiş” etkisi) aktif maddeninyaklaşık yarısı metabolize olmaktadır. Tekrar eden dozlarda verildikten sonrafarmakokinetik davranışı değişmez. Tavsiye edilen doz aralıklarına uyulduğu takdirde birbirikim meydana gelmez.

20

Dağılım:


Diklofenak başta albümin olmak üzere (%99.4), serum proteinlerine %99.7 oranında bağlanır. Sanal dağılım hacmi 0.12-0.17 l/kg'dır.

Diklofenak sinovyal sıvıya geçer. Plazmada doruk konsantrasyona ulaştıktan 2 ila 4 saat sonra sinovyal sıvıda maksimum konsantrasyonlara erişir. Sinovyal sıvıdan eliminasyonyarı ömrü 3 ila 6 saattir. Doruk plazma düzeylerine eriştikten 2 saat sonra, sinovyal sıvıdaetkin madde konsantrasyonları plazmadakinden daha yüksek düzeye ulaşır ve 12 saatboyunca plazmadakinden daha yüksek kalır.

Emziren bir annenin sütünde düşük konsantrasyonda (100 ng/mL) diklofenak saptanmıştır. Anne sütü alan bir bebeğin midesine giren tahmini miktar 0,03 mg/kg/gün dozunaeşdeğerdir.

Biyotransformasvon:


Diklofenakın biyotransformasyonu, kısmen esas molekülün glukuronidasyonu, fakat esas olarak, çoğu glukuronid konjugatlarına dönüşen, çeşitli fenolik metabolitlerin (3'-hidroksi-,4'-hidroksi-, 5-hidroksi-, 4',5-dihidroksi- ve 3'-hidroksi-4'-metoksi-diklofenak) eldeedildiği, tek ve multipl hidroksilasyonu ve metoksilasyonu ile olur. Bu fenolikmetabolitlerin ikisi diklofenaktan çok daha az derecede de olsa biyolojik olarak aktiftir.

Eliminasyon:


Diklofenakın plazmadan total sistemik klerensi 263 ± 56 mL/dk. (Ort.değer ± SD)'dır. Plazmadaki terminal yarı ömrü 1 ila 2 saattir. Metabolitlerin 4'ü (aktif olan 2 metabolit dedahil) 1-3 saatlik kısa plazma yarı ömrüne sahiptir. Bir metabolitin (3'-hidroksi-4'-metoksi-diklofenak) plazma yarı ömrü çok daha uzundur. Ancak bu metabolit hemen hemeninaktiftir.

Verilen dozun yaklaşık %60'ı esas molekülün glukoronid konjugatı şeklinde ve çoğu glukoronid konjugatlarına dönüşen metabolitleri halinde idrarla atılır. %1'inden daha azıdeğişmemiş ilaç şeklinde atılır. Dozun geri kalan kısmı metabolitler şeklinde safra yoluylafeçesle atılır.

21

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:


Emilen miktar uygulanan dozla doğrusal orantılıdır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği:


Böbrek yetmezliği olan hastalarda, mutad dozlarda uygulandığında, tek doz kinetiğine göre değişmemiş aktif maddenin birikmediği gösterilmiştir. Kreatinin klerensi 10 mL/dk'nınaltına düştüğünde hidroksi metabolitlerin hesaplanmış kararlı durum plazma düzeylerinormal kişilerdekinden yaklaşık 4 kat daha fazladır. Bununla beraber, metabolitler safravasıtasıyla uzaklaştırılırlar.

Karaciğer yetmezliği:


Kronik hepatiti veya dekompanse olmayan sirozu olan hastalarda, diklofenakın kinetiği ve metabolizması karaciğer hastalığı olmayan hastalardaki ile aynıdır.

Pediyatrik popülasyon:


Doz gücünden dolayı, TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul çocuklar ve ergenler için uygun değildir.

Geriyatrik popülasyon:


İlacın emilimi, metabolizması veya atılımında yaşa bağlı herhangi bir farklılık gözlenmemiştir.

Klinik çalışmalar:


Diklofenak sodyum, uzun zamandır kullanılmakta olan, klinik verileri iyi bilinen bir ilaçtır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Diklofenak ile yapılan akut ve tekrarlanan doz toksisitesi çalışmaları ve genotoksisite, mutajenite ve karsinojenite çalışmalarından elde edilen preklinik veriler önerilen terapötikdozlarda insanlara özgü herhangi bir zararın olmadığını göstermiştir. Standart preklinikhayvan çalışmalarında diklofenakın fare, sıçan ya da tavşanlarda teratojenik bir potansiyelesahip olduğunu gösteren bir kanıt saptanmamıştır.

Diklofenak ebeveyn sıçanlarda doğurganlık üzerinde etki göstermemiştir. Maternal toksik

dozlarda minimal fetal etkileri dışında ceninin prenatal, perinatal ve postnatal gelişimini de

22

etkilememiştir.

NSAİİ verilmesi (diklofenak dahil), tavşanlarda ovulasyonu ve sıçanlarda implantasyon ve plasentasyonu inhibe etmiş, hamile sıçanlarda duktus arteriosusun erken kapanmasına sebepolmuştur. Sıçanlarda diklonefak maternal toksik dozları distosi, uzamış gestasyon, fetalsağkalımda düşüş ve intrauterin büyüme geriliği ile ilişkili olmuştur. Diklofenakın hemüreme parametreleri ve doğum hem de rahim içi duktus arteriosusun daralması üzerindekizayıf etkileri prostaglandin sentez inhibitörleri sınıfının farmakolojik sonuçlarıdır (bkz.Bölüm 4.3 ve 4.6)

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddeler

Her bir 3 mL ampul:


Mannitol

Sodyum metabisülfit (E223)

Benzil alkol Propilen glikol

pH ayarı için 1N sodyum hidroksit çözeltisi Enjeksiyonluk su k.m.

6.2 . Geçimsizlikler

Genel kural olarak, TURKTIPSAN DİKLOFENAK SODYUM ampul diğer enjeksiyon çözeltileri ile karıştırılmamalıdır.

6.3 . Raf ömrü

Raf ömrü 24 aydır.

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Işıktan koruyunuz.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği

4 ve 10 ampul içeren ambalajlarda renksiz, tip 1 cam ampul, 3 mL.

23

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Ürünlerin Kontrol Yönetmeliği" ve "Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği"ne uygun olarak imha edilmelidir.

Her bir ampul, sadece tek kullanımlıktır. Çözelti açıldıktan sonra hemen kullanılmalıdır. Kullanılmayan çözeltiler atılmalıdır.

7. RUHSAT SAHİBİ

TURKTIPSAN Sağlık Turizm Eğitim Ve Tic. A.Ş.

Bügdüz Mh. Kaymakam A.Galip Cd. No:28 06750 Akyurt/ANKARATel: +90 312 844 1508Fax: +90 312 844 1527

8. RUHSAT NUMARASI

2017/183

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi : 27.03.2017

Ruhsat yenileme tarihi :

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

24

İlaç Bilgileri

Turktipsan Diklofenak Sodyum 75 Mg/3 Ml Im Ampul

Etken Maddesi: Diklofenak Sodyum

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.