KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
HİXAR® PLUS 320 mg/12.5 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİFATİF BİLEŞİMEtkin madde(Ier):
Valsartan 320 mg
Hidroklorotiyazid 12.5 mg
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler için
6.1 'e3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
HİXAR® PLUS, modifıye oblong, pembe renkli film tablettir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik Endikasyonlar
• Hipertansiyon tedavisi
• HİXAR PLUS, kan basıncı monoterapiyle yeterince kontrol altına alınamayanhastalardaki hipertansiyonun tedavisinde endikedir. Bu sabit doz kombinasyonu,ikinci basamak tedavisi olarak kullanılmalıdır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji:
Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde önerilen HİXAR PLUS dozu, günde 1 film kaplı tablettir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Klinik olarak uygun olduğunda 80 mg valsartan /12.5 mg hidroklorotiyazid veya 160 mg valsartan/12.5 mg hidroklorotiyazid ya da 320 mg valsartan/12,5 mghidroklorotiyazid kullanılabilir. Gerektiğinde 160 mg valsartan/25 mg hidroklorotiyazidveya 320 mg valsartan/25 mg hidroklorotiyazid kullanılabilir. Maksimal antihipertansifetki, 2-4 hafta içerisinde görülür.
Uygulama şekli:
HİXAR PLUS besinlerle birlikte ya da tek başına su ile birlikte alınabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
1/20Böbrek yetmezliği:
Hafif-orta şiddetteki böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi >30 ml/dakika) dozaj ayarlanmasına ihtiyaç yoktur. Hidroklorotiyazid bileşeni nedeniyleHİXAR PLUS anürisi olan hastalarda kontrendikedir (Bkz, Bölüm 4.3.) ve şiddetliböbrek yetmezliği olan hastalarda (GFR <30 ml/dk) dikkatle kullanılmalıdır (Bkz.Bölüm 4.4.). Tiyazid diüretikleri, şiddetli böbrek yetmezliğinde (GFR<30 ml/dk)monoterapi olarak etkili değildirler ancak bir kıvrım diüretiği ile birlikte dikkatlekullanıldığında GFR<30 ml/dk olan hastalarda bile yararlı olabilir.
Karaciğer yetmezliği:
Kolestazm eşlik etmediği hafif-orta şiddette karaciğer yetersizliği olan hastalarda doz, 80 mg'ı aşmamalıdır. Valsartan bileşeni nedeniyle şiddetli karaciğer yetmezliği ya dasafra sirozu ve kolestazı bulunan hastalarda HİXAR PLUS kontrendikedir (Bkz. Bölüm4.3., 4.4. ve 5.2.).
Pediyatrik popülasyon: V
alsartan/hidroklorotiyazid kombinasyonunun güvenlilik ve etkililik verilerinin olmaması sebebiyle 18 yaş altındaki çocuklarda kullanımıönerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:4.3. Kontrendikasyonlar
• Valsartan, hidroklorotiyazid, diğer sülfonamid kökenli tıbbi ürünler veya HİXARPLUS 'ın içerdiği diğer maddelerden herhangi birine karşı bilinen aşın duyarlıkta,
• Gebelikte (Bkz. Bölüm 4.4. ve 4.6.),
• Şiddetli karaciğer yetmezliği, safra sirozu ve kolestazda,
• Hidroklorotiyazid nedeniyle HİXAR PLUS anürisi olan hastalarda,
• Refrakter hipokalemi, hiponatremi, hiperkalsemi ve semptomatik hiperürisemide,
• HİXAR PLUS ile aliskiren içeren ilaçlann birlikte kullanımı, diyabetes mellitus veyaböbrek yetmezliği (GFR < 60 ml/dak/1.73 m2) olan hastalarda kontrendikedir (Bkz.Bölüm 4.5. ve 5.1.)
kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Serum elektrolit değişiklikleri:
Potasyum takviyesi, potasyum tutucu diüretikler, potasyum içeren yapay tuzlar veya potasyum düzeylerini artıran heparin vs. gibi diğer ilaçlar HİXAR PLUS ile birliktedikkatle kullanılmalıdır. Tiyazid diüretikleri, yeni başlayan hipokalemiyi hızlandırabilirya da önceden mevcut hipokalemiyi şiddetlendirilebilir. Tiyazid diüretikleri, örneğin tuzkaybettirici nefropatiler ve böbrek fonksiyonunun prerenal (kardiyojenik) bozukluğugibi ilerlemiş potasyum kaybının bulunduğu koşullara sahip hastalarda dikkatlekullanılmalıdır. Eğer hipokalemiye klinik bulgular eşlik ediyor ise (örn. kas zayıflığı,parezi ya da EKG değişiklikleri) HİXAR PLUS kullanımına son verilmelidir.Tiyazidlere başlamadan önce hipokaleminin ve eşlik eden hipomagnezeminindüzeltilmesi tavsiye edilir. Potasyum ve magnezyum serum konsantrasyonları periyodik
2/20
olarak kontrol edilmelidir. Tiyazid diüretiklerini kullanmakta olan tüm hastalar, elektrolit dengesizlikleri (özellikle potasyum) açısından izlenmelidir.
Tiyazid diüretikleri, yeni başlayan hiponatremi ve hipokloremik alkalozu hızlandırabilir ya da önceden mevcut hiponatremiyi şiddetlendirebilir. İzole vakalarda nörolojikbelirtilerin (bulantı, progresif oryantasyon bozukluğu) eşlik ettiği hiponatremigözlemlenmiştir. Serum sodyum konsantrasyonlarının düzenli takibi tavsiye edilir.
Sodyum ve/veya hacim açığı olan hastalar:
Hidroklorotiyazid dahil olmak üzere tiyazid diüretik alan hastalar sıvı ya da elektrolit dengesizliği ile ilgili klinik belirtiler açısından gözlenmelidir.
Yüksek doz diüretik kullananlarda olduğu gibi ileri derecede sodyum ve/veya hacim açığı olan hastalarda HİXAR PLUS tedavisine başlanmasından sonra nadir de olsasemptomatik hipotansiyon görülebilir. HİXAR PLUS, sadece önceden var olan sodyumve/veya hacim açığı düzeltme yapıldıktan sonra kullanılmalıdır aksi durumda tedaviyeyakın tıbbi gözetim altında başlanmalıdır.
Hipotansiyon görülürse hasta sırtüstü yatırılmalı ve gerekirse intravenöz serum fizyolojik infüzyonu uygulanmalıdır. Kan basıncı stabilize olduktan sonra, tedaviyedevam edilebilir.
Şiddetli kronik kalp yetmezliği/ post-miyokardiyal infarktüsü ya da renin-anj iyotensin-aldosteron sisteminin stimülasyonu ile ilgili başka rahatsızlıkları olan hastalar:
Böbrek fonksiyonu renin-anjiyotensin-aldosteron sistemine bağlı olabilecek hastalarda (örneğin şiddetli konjestif kalp yetmezliği olan hastalar) anjiyötensin dönüştürücüenzim inhibitörleri ya da anjiyotensin reseptör antagonistleri ile tedavi oligüri ve/veyaprogresif azotemi ve nadir vakalarda akut böbrek yetmezliği ve/veya ölüm ile ilişkilibulunmuştur. Kalp yetmezliği ya da post-miyokardiyal infarktüsü olan hastalarındeğerlendirmesi, her zaman böbrek fonksiyonu değerlendirmesini de kapsamalıdır.Şiddetli kronik kalp yetmezliği olan hastalarda valsartan/hidroklorotiyazidkombinasyonu kullanımı ile ilgili bilgi bulunmamaktadır.
Bu nedenle, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin inhibisyonu nedeniyle, HİXAR PLUS uygulamasının böbrek fonksiyonunun bozulmasıyla da ilişkili olma olasılığıdışlanamamaktadır. HİXAR PLUS bu hastalarda kullanılmamalıdır.
Böbrek arter stenozu:
Bir veya her iki böbrek arterinde stenoz mevcut olan hastalarda ya da böbrek arterinde stenoz gelişmiş olan, tek böbrekli hastalarda kandaki üre ve kreatinin düzeyleriyükselebileceğinden HİXAR PLUS kullanılmamalıdır.
Primer hiperaldosteronizm:
Primer hiperaldosteronizmi olan hastalar, renin-anj iyotensin sistemlerinin aktif durumda olmaması nedeniyle, HİXAR PLUS ile tedavi edilmemelidir.
Aortik ve mitral kapakçık stenozu, hipertrofık obstrüktif kardiyomiyopati:
Diğer tüm vazodilatatörlerde olduğu gibi, aortik ve mitral kapakçık stenozu ya da hipertrofık obstrüktif kardiyomiyopatisi (HOCM) olan hastalarda özel dikkatgerekmektedir.
3/20
Böbrek yetmezliği:
Hafif ila orta şiddette böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi >30 ml/dakika) olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Hidroklorotiyazid bileşeni nedeniyle HİXARPLUS şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (GFR<30 ml/dk) dikkatlekullanılmalıdır. Tiyazid diüretikleri, kronik böbrek hastalığı olanlarda azotemiyitetikleyebilir. Tiyazid diüretikleri, şiddetli böbrek yetmezliğinde (GFR<30 ml/dk)monoterapi olarak etkili değildirler ancak bir kıvrım diüretiği ile birlikte dikkatlekullanıldığında GFR<30 ml/dk olan hastalarda bile yararlı olabilir (Bkz. Bölüm 4.2. ve5.2.). Böbrek yetmezliği olan hastalarda HİXAR PLUS kullanılırken serum potasyum,kreatinin ve ürik asit düzeylerinin periyodik olarak izlenmesi önerilir.
Böbrek transplantasyonu:
Yakın zamanda böbrek transplantasyonu yapılmış olan hastalarda HİXAR PLUS'm güvenli kullanımı ile ilgili olarak herhangi bir deneyim mevcut değildir.
Karaciğer yetmezliği:
Kolestazm eşlik etmediği, hafif-orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.2. ve 5.2.).
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı:
ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması durumunda hipotansiyon, senkop, hiperkalemi riskinin arttığı ve böbrekfonksiyonunun azaldığına (akut böbrek yetmezliği dahil) dair kanıtlar bulunmaktadır.RAAS'ın dual blokajına yol açtığından ADE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptörblokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması önerilmez (Bkz. Bölüm 4.5. ve 5.1.).Eğer dual blokaj tedavisi mutlaka gerekli görülürse sadece uzman gözetimi altındayapılmalı ve böbrek fonksiyonu, elektrolitler ve kan basıncı yakından sık sık takipedilmelidir.
Diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri birlikte kullanılmamalıdır.
Anjiyoödem:
Valsartan ile tedavi edilmiş hastalarda, larinks ve glotisin şişmesi dahil olmak üzere solunum yolu obstrüksiyonu ve/veya yüz, dudaklar, farinks ve/veya dilin şişmesineneden olan anjiyoödem bildirilmiştir; bu hastaların bazıları, ADE inhibitörleri dahilolmak üzere diğer ilaçlarla da anjiyoödem yaşamıştır. HİXAR PLUS anjiyoödemgeliştiren hastalarda acilen bırakılmalıdır ve bu hastalara HİXAR PLUS yenidenuygulanmamalıdır.
Sistemik lupus eritematozus:
Hidroklorotiyazidin de dahil olduğu tiyazid grubu diüretiklerin sistemik lupus eritematozusu aktif duruma geçirebildiği veya şiddetlendirebildiği bildirilmiştir.
Diğer metabolik bozukluklar:
Hidroklorotiyazidin de dahil olduğu tiyazid grubu ditiretikler, glukoz toleransını değiştirebilir; kolesterol ve trigliserit düzeylerini yükseltebilir. Diyabetik hastalardainsülin ya da oral hipoglisemik ajanlarda doz ayarlamaları gerekebilir.
Diğer diüretikler gibi hidroklorotiyazid de azalmış ürik asit klerensinden ötürü serum ürik asit seviyesini yükseltebilir veya hiperürisemiye yol açabilir veya hiperürisemiyi
4/20
devlendirebilir ve duyarlı bireylerde gutu tetikleyebilir. Bilinen kalsiyum metabolizması bozukluklarının olmadığı durumlarda, tiyazidler idrarla kalsiyumatılımını azaltarak serum kalsiyum düzeylerinde aralıklı ve hafif artışlara neden olabilir.Hidroklorotiyazid, serum kalsiyum konsantrasyonlarını artırabildiğinden dolayı,hiperkalsemili hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Tiyazidin kesilmesine ya da >12mg/dl düzeyinde olmasına yanıt vermeyen belirgin hiperkalsemi altta yatanhiperparatiroidizmin göstergesi olabilir. Paratiroid fonksiyonu için yapılan testlerdenönce tiyazidler kesilmelidir.
Hiperkalsemi ve hipofosfatemili hastalarda uzun süreli tiyazid tedavisi altındaki birkaç hastada paratiroid bezinin patolojik değişiklikleri gözlenmiştir. Eğer hiperkalsemigörülürse daha fazla tanısal tetkik gerekmektedir.
Işığa duyarlılık (fotosensitivite):
Tiyazid diüretiklerin kullanımında ışığa duyarlılık reaksiyonlarıyla ilgili vakalar bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8.). Tedavi sırasında ışığa duyarlılık reaksiyonu meydanageldiği takdirde tedavinin durdurulması önerilir. Diüretiğin yeniden uygulanmasıgerekli görüldüğü takdirde, güneşe ya da suni UVA'ya (ultraviole ışınlarına) maruzkalan bölgelerin korunması önerilir.
Gebelik:
Anjiyötensin II Reseptör Antagonistleri (AIIRA'lar) tedavisine gebelik sırasında başlanmamalıdır. AIIRA tedavisine devam edilmesinin mutlaka gerekli görüldüğüdurumlar haricinde, gebe kalmayı planlayan hastalarda gebelikte kullanım içingüvenlilik profili kanıtlanmış alternatif antihipertansif tedavilere geçilmelidir. Gebeliksaptandığında, AIIRA tedavisi derhal kesilmeli ve eğer uygunsa alternatif tedaviyebaşlanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.3. ve 4.6.).
Genel:
Diğer anjiyotensin II reseptör antagonistlerine daha önce aşın duyarlılık göstermiş olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Alerjisi ve astımı olan hastalarda hidroklorotiyazideaşırı duyarlılık reaksiyonlarının meydana gelme olasılığı daha yüksektir.
Akut dar açılı glokom:
Bir sülfonamid olan hidroklorotiyazid, akut geçici miyop ve akut dar açılı glokom ile sonuçlanan idiyosenkratik reaksiyonla ilişkilendirilmiştir. Semptomlar arasında görselkeskinlik azalmasının akut olarak başlaması veya göz ağnsı bulunmaktadır ve genellikleilacın başlamasını takiben saatler içinde ortaya çıkmaktadır. Tedavi edilmeyen dar açılıglokom, kalıcı görme kaybına yol açabilmektedir.
Ana tedavi, hidroklorotiyazid tedavisinin bir an önce sonlandırılmasıdır. Göz içi basınç kontrol altına alınamadığı takdirde hemen tıbbi veya cerrahi tedavi gerekebilmektedir.Akut dar açılı glokom oluşumundaki risk faktörleri arasında sülfonamide veyapenisiline karşı alerji öyküsü bulunmaktadır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleriValsartan - Hidroklorotiyazid
HİXAR PLUS'ın her iki bileşiğine bağlı olarak (valsartan ve/veya hidroklorotiyazid) aşağıdaki ilaç etkileşimleri ortaya çıkabilir:
5/20
Lityum:Valsartan
Klinik çalışma verileri, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS), ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin kombine kullanımıyla ikili blokajının, tekli RAAS-etkili ajanın kullanımına kıyasla daha yüksek sıklıktahipotansiyon, hiperkalemi ve böbrek fonksiyonunda azalma (akut böbrek yetmezliğidahil) gibi advers olaylarla ilişkili olduğunu göstermiştir (Bkz. Bölüm 4.3., 4.4. ve 5.1,).
Aliskiren ile birlikte kullanım: Diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR < 60 ml/dak/1.73 m2) olan hastalarda kontrendikedir (Bkz.Bölüm 4.3. ve 4.4.).
Potasyum: Potasyum takviyesi, potasyum tutucu diüretikler, potasyum içeren yapay tuzlar veya potasyum düzeylerini artıran heparin vs. gibi diğer ilaçlarla birlikte dikkatleve serum potasyum düzeyleri sık aralıklarla izlenerek kullanılmalıdır.
Seçici siklooksijenaz-2 inhibitörleri (COX-2 inhibitörleri) dahil inflamatuvar ajanlar (NSAID): Anjiyotensin II antagonistleri NSAID ile eşzamanlı uygulandığında,antihipertansif etkinin hafiflemesi yönünde bir etki ortaya çıkabilir. Ayrıca hacim açığıolan (diüretik tedavi alanlar dahil) yaşlı hastalarda veya böbrek fonksiyonu bozulmuşolan hastalarda eşzamanlı anjiyotensin II antagonistleri ve NSAID kullanımı böbrekfonksiyonlarının kötüleşme riskini artırabilir. Dolayısıyla, valsartan ve eşzamanlı olarakNSAID alan hastaların tedavisine başlarken veya modifıye ederken böbrekfonksiyonlarının takip edilmesi önerilmektedir.
Taşıyıcılar: İnsan karaciğer dokusu ile yapılan
in vitro
çalışmadan elde edilen bulgular, valsartanm hepatik alım taşıyıcısı OATP1B1 ve hepatik akış taşıyıcısı MRP2'nin birsubstratı olduğunu göstermiştir. Alım taşıyıcısı (rifampin, siklosporin) veya akıştaşıyıcısı (ritonavir) inhibitörleri ile eşzamanlı uygulama valsartana sistemik maruziyetiartırabilir.
Valsartan ile monoterapi sırasında aşağıdaki ilaçlarla, klinik önemi olan herhangi bir ilaç etkileşimi bildirilmemiştir: Simetidin, varfarin, furosemid, digoksin, atenololindometasin, hidroklorotiyazid, amlodipin, glibenklamid.
Hidroklorotiyazid
Aşağıdaki potansiyel ilaç etkileşimleri, valsartan/hidroklorotiyazid kombinasyonunun tiyazid bileşeni sebebiyle gelişebilir.
Diğer antihipertansif ilaçlar: Tiyazidler, diğer antihipertansif ilaçların antihipertansif etkisini artırabilir [örn. guanitidin, metildopa, beta blokörler, vazodilatörler, kalsiyumkanal blokörleri, ADE inhibitörleri, anjiyotensin reseptör blokörleri (ARB) ve direktrenin inhibitörleri (DRI)].
6/20
İskelet kası gevşetİeileri: Hidroklorotiyazid dahil tiyazidler, kürar türevleri gibi iskelet kası gevşeticilerinin etkisini artırabilir.
Serum eşzamanlı diüretikler, kortikosteroidler, ACTH, amfoterisin, karbenoksolon, penisilin G, salisilik asit türevleri veya antiaritmiklerin uygulamasıyla artabilir (Bkz.Bölüm 4.4).potasyum seviyelerini etkileyen tıbbi ürünler: Diüretiklerin hipokalemik
etkisi
Torsades de poİntes'i indükleyebilecek tıbbi ürünler:
• Sınıf la antiaritmikler (örneğin kinidin, hidrokinidin, disopiramid),
• Sınıf III antiaritmikler (örneğin amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid),
• Bazı antipsikotikler (örneğin tioridazin, klorpromazin, levomepromazin,trifluoperazin, siyamemazin, sulpirid, sultoprid, amisulprid, tiaprid, pimozid,haloperidol, droperidol),
• Diğerleri (örneğin bepridil, sisaprid, difemanil, eritromisin i.v., halofantrin, ketanserin, mizolastin, pentamidin, sparfloksasin, terfenadin, vinkamin i.v.).
Hipokalemi riski nedeniyle, torsades de pointes'i indükleyebilecek tıbbi ürünlerle ilişkili durumlarda hidroklorotiyazid dikkatle uygulanmalıdır.
Serum sodyum seviyelerini etkileyen tıbbi ürünler: Diüretiklerin hiponatremik etkisi antidepresanlar, antipsikotikler, antiepileptikler gibi ilaçların eşzamanlı uygulamasıylaartabilir. Bu ilaçların uzun vadeli uygulamasında dikkatli olunmalıdır (Bkz. Bölüm4.4.).
Antidiyabetik ajanlar: Herhangi bir tiyazid ile tedavi glukoz toleransını etkileyebilir. İnsülinin veya oral antidiyabetik ajanların dozajım ayarlamak gerekebilir.
Hidroklorotiyazide bağlı olası fonksiyonel böbrek yetmezliğiyle indüklenen laktik asidoz riski nedeniyle metformin dikkatle kullanılmalıdır.
Dijitalis glikozidleri: İstenmeyen etki olarak gelişebilen, tiyazidlere bağlı hipokalemi veya hipomagnezemi, digitalise bağlı kalp aritmilerinin başlamasını kolaylaştırabilir(Bkz. Bölüm 4.4.).
NSAİl'ler ve Seçici COX-2 inhibitörleri: Salisilik asit türevleri, indometazin gibi nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçların birlikte kullanılması, HİXAR PLUS'ın tiyazidkomponentinin diüretik ve antihipertansif etkilerini zayıflatabilir. Aynı zamanda mevcuthipovolemi, akut böbrek yetersizliğini başlatabilir.
Gut tedavisinde kullanılan tıbbi ürünler (probenesid, sülfmpirazon ve allopurinol): Hidroklorotiyazid serum ürik asit düzeyini yükseltebileceğinden, ürikozürik ilaçlardadoz ayarlaması gerekebilir. Probenesid ya da sülfmpirazon dozunun artırılmasıgerekebilir. Tiyazid diüretiklerin (hidroklorotiyazid dahil) eşzamanlı uygulaması,allopurinole karşı aşın hassasiyet reaksiyonlannın insidansını artırabilir.
Amantadin: Tiyazid diüretiklerin (hidroklorotiyazid dahil) eşzamanlı uygulaması amantadinin advers etki riskini yükseltebilir.
7/20
Antineoplastik ajanlar (mesela siklofosfamid. metotreksat): Tiyazid diüretikleriyle eşzamanlı uygulanması sitotoksik ajanların böbreklerden atılımını azaltabilir vemiyelosupresif etkileri artabilir.
Antikolineıjik ajanlar: Tiyazid-tipi diüretiklerin biyoyararlammı antikolineıjik ajanlarla (mesela atropin, biperiden) artabilir. Muhtemelen bunun nedeni gastrointestinalmotilitenin ve mide boşalma hızının azalmasıdır. Tam tersine sisaprid gibi prokinetikilaçlar tiyazid-tipi diüretiklerin biyoyararlanımım azaltabilir.
İyon değiştirici reçineler: Hidroklorotiyazid dahil tiyazid diüretiklerinin emilimi, kolestiramin veya kolestipol ile azalmaktadır. Bununla birlikte, hidroklorotiyazid vereçine dozajı ayarlanarak reçinenin uygulanmasından en az dört saat önce veya 4-6 saatsonra hidroklorotiyazid uygulanması etkileşim ihtimalini minimum seviyeyeindirecektir.
D vitamini: Hidroklorotiyazidin de dahil olduğu tiyazid grubu diüretiklerin D vitamini veya kalsiyum tuzlarıyla birlikte verilmesi, serum kalsiyumundaki yükselmeyiartırabilir.
Siklosporin: Siklosporin ile birlikte kullanılması, hiperürisemi ve gut-tipi komplikasyon gelişme riskini artırabilir.
Kalsiyum tuzlan: Tiyazid-tipi diüretikleriyle eşzamanlı kullanım tübüler kalsiyumun yemden emilimini artırarak hiperkalsemiye yol açabilir.
Diazoksit: Tiyazid diüretikleri diazoksidin hiperglisemik etkisini artırabilir.
Beta blokörler: Hidroklorotiyazid dahil olmak üzere tiyazid diüretiklerin beta blokörlerle eş zamanlı kullanımı, hiperglisemi riskini artırabilir.
Metildopa: Literatürde, hidroklorotiyazid ve metildopanm birlikte kullanılmasından kaynaklanan hemolitik anemi vakalan vardır.
Alkol, barbitüratlar veya narkotikler: Tiyazid-tipi diüretikleriyle eşzamanlı alkol, barbitüratlar veya narkotikler kullanımı ortostatik hipotansiyonu artırabilir.
Pressör aminler: Hidroklorotiyazid, noradrenalin gibi uyancı aminlere yanıtı azaltabilir. Bu etkinin klinik anlamı belirsizdir ve kullanım önünde bir engel oluşturmak açısından
yetersizdir.
İyotlu kontrast madde: Diüretikle indüklenen dehidrasyon durumunda, özellikle de yüksek dozlarda iyotlu ürün kullanımıyla, akut böbrek yetmezliği riski artmaktadır.Uygulamadan önce hastalar rehidrate edilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
8/20Genel tavsiye
Gebelik kategorisi D'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
HİXAR PLUS'ın gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
RAAS üzerine doğrudan etkili diğer ilaçlarda olduğu gibi HİXAR PLUS gebe kalmayı planlayan kadınlarda kullanılmamalıdır. RAAS üzerinde etkili bir ilaç reçete edenhekimler, gebe kalma potansiyeli olan kadınlara bu gruptaki ilaçların gebelik süresinceortaya çıkabilecek potansiyel riskleri-konusunda bilgi vermelidirler.
Gebelik dönemi
RAAS üzerine doğrudan etkili diğer ilaçlarda olduğu gibi HİXAR PLUS da gebelik sırasında (Bkz. Bölüm 4.3.) kullanılmamalıdır.
Anjiyotensin II antagonistlerin etki mekanizması nedeniyle, fetus için bir risk olacağı göz ardı edilemez. Gebeliğin ikinci ve son üç aylık dönemlerindeki kadınlaraanjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörlerinin (renin-anjiyotensin-aldosteronsistemi - RAAS üzerinde etkili spesifik bir ilaç grubu) verilmesi sonucu bu bileşiklere
inutero
maruz kalmasının, gelişmekte olan fetusa zarar verdiği (azalmış böbrekfonksiyonu, kafatası kemikleşmesinde gecikme) ve fetus ölümlerine (hipotansiyon,hiperkalemi) neden olduğu bildirilmiştir. Aynca retrospektif verilerde, gebeliğin ilktrimesterinde ADE inhibitörlerinin kullanımı potansiyel doğum defektleri riski ileilişkilendirilmiştir. İstemeyerek valsartan kullanan gebe kadınlarda spontan düşük,oligohidramniyon ve yeni doğan böbrek bozukluğu vakaları bildirilmiştir. AnjiyotensinII Reseptör Antagonistlerine (AIIRA'lara) maruziyetin gebeliğin ikinci trimesterindenitibaren gerçekleşmesi durumunda, böbrek fonksiyonunun ve kafatasının ultrason ilekontrolü önerilir. Anneleri AIIRA almış olan bebekler hipotansiyon açısından yakındanizlenmelidir.
AIIRA tedavisine devam edilmesinin mutlaka gerekli görüldüğü durumlar haricinde, gebe kalmayı planlayan hastalarda gebelikte kullanım için güvenlilik profili kanıtlanmışalternatif antihipertansif tedavilere geçilmelidir. Tedavi sırasında gebelik fark edilecekolursa, HİXAR PLUS kullanımı mümkün olan en kısa zamanda durdurulmalıdır.
Hidroklorotiyazidin de dahil olduğu tiyazid grubu diüretiklere intrauterin olarak maruz kalınmasına fetal veya neonatal sanlık ya da trombositopeniye eşlik eder ve erişkinlerdegörülen diğer advers reaksiyonlarla birlikte görülebilir.
Gebelik sırasında, özellikle de ilk trimester sırasında hidroklorotiyazid kullanımıyla ilgili deneyimler sınırlıdır. Hayvanlar üzerindeki çalışmalar yetersizdir.Hidroklorotiyazid plasentadan geçer. Hidroklorotiyazidin farmakolojik etkimekanizmasına dayanarak, ikinci ve üçüncü trimester sırasında hidroklorotiyazidkullanımı foto-plasental perfüzyonu tehlikeye atabilir ve sanlık, elektrolit dengesindebozulma gibi fötal ve neonatal etkilere neden olabilir.
Laktasyon dönemi
Valsartanın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, emziren sıçanlarda valsartanın sütle atıldığını göstermektedir.
9/20
Hidroklorotiyazid, plasentaya geçer ve anne sütü ile atılmaktadır. Bu nedenle HİXAR PLUS'ın laktasyon döneminde kullanımı önerilmemektedir.
Özellikle yenidoğanın ya da prematüre bebeklerin emzirilmesi sırasında, emzirmede kullanım için güvenlilik profilinin daha iyi olduğu kanıtlanmış alternatif tedaviler tercihedilebilir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Valsartanın ya da hidroklorotiyazidin insan fertilitesi üzerindeki etkilerine dair bilgiler bulunmamaktadır. Sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen çalışmalar, valsartanın ya dahidroklorotiyazidin fertilite üzerindeki etkilerine işaret etmemiştir (Bkz. Bölüm 5.3.).
4.7, Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Valsartan/hidroklorotiyazid kombinasyonunun araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkisi ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Araç veya makinekullanılırken, zaman zaman baş dönmesi ya da bitkinlik olabileceği göz önündebulundurulmalıdır.
Diğer antihipertansif ilaçlarla olduğu gibi, araç veya makine kullanırken dikkatli olunması önerilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Plasebo ile karşılaştırıldığında valsarian + hidroklorotiyazid ile daha sık meydana gelen, klinik çalışmalarda bildirilmiş advers ilaç reaksiyonları ve laboratuar bulgulan sistemorgan sınıfına göre aşağıda sunulmaktadır. Bireysel olarak verilen her bir bileşenlemeydana geldiği bilinen, fakat klinik çalışmalarda gözlenmemiş advers reaksiyonlar,valsartan/hidroklorotiyazid tedavisi sırasında meydana gelebilir.
Advers ilaç reaksiyonları, en sık olan başta olmak üzere sıklığa göre aşağıdaki standart terim kullanılarak sıralanmaktadır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10);yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek(<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her bir sıktıkgruplaması içinde advers reaksiyonlar azalan ciddiyet sırasına göre sıralanmaktadır.
alsartan/hidroklorotiyazid:Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan: Dehidrasyon
Sinir sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Baş dönmesi Yaygın olmayan:Parestezi
Bilinmiyor: Senkop
Göz hastalıkları
Yaygın olmayan: Bulanık görme
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Kulak çınlaması
10/20Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Hipotansiyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Öksürük
Bilinmiyor: Kardiyojenik olmayan pulmoner ödem
Gastrointestinal hastalıklar
Çok seyrek: Diyare
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Miyalji Çok seyrek: Artralji
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor: Bozulmuş böbrek fonksiyonu
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Yorgunluk
Araştırmalar
Bilinmiyor: Serum ürik asit düzeyinde artış, serum bilirubin ve serum kreatinin düzeyinde artış, hipokalemi, hiponatremi, kan üre azotunda yükselme, nötropeni
Çalışma ilacıyla nedensel ilişkisinden bağımsız olarak hipertansif hastalarda klinik çalışmalar sırasında aşağıdaki olaylar gözlenmiştir: Abdominal ağrı, üst abdominal ağn,anksiyete, artrit, asteni, sırt ağrısı, bronşit, akut bronşit, göğüs ağrısı, postüral başdönmesi, dispepsi, dispne, ağız kuruması, epistaksi, erektil fonksiyon bozukluğu,gastroenterit, baş ağnsı, hiperhidroz, hipoestezi, grip, uykusuzluk, eklem bağıburkulması, kas spazmları, kas gerginliği, burun tıkanıklığı, nazofarenjit, mide bulantısı,boyun ağnsı, ödem, periferik ödem, otitis media, uzuvlarda ağn, palpitasyonlar.faringolaringeal ağn, pollakiüri, pireksi, sinüzit, sinüs tıkanıklığı, uyku basması,taşikardi, üst solunum yolu enfeksiyonlan, idrar yolu enfeksiyonlan, baş dönmesi, viralenfeksiyonlar, görme bozukluğu.
Bireysel bileşenlerle ilgili ilave bilgiler:
Bireysel bileşenlerin birisi ile daha önce bildirilmiş advers reaksiyonlar, klinik çalışmalar ya da pazarlama sonrası dönemde gözlenmemiş olsa bilevalsartan/hidroklorotiyazid kombinasyonunun da potansiyel istenmeyen etkileri olabilir.
Valsartan:Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Hemoglobinde azalma, hematokritte azalma, trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Serum hastalığı dahil diğer aşırı duyarlılık/aleıjik reaksiyonlar
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Serum potasyum artışı, hiponatremi
11/20Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Baş dönmesi
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Vaskülit
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Abdominal ağrı
Hepato-bilier hastalıklar
Bilinmiyor: Karaciğer fonksiyon değerlerinin yükselmesi
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Anjiyoödem, büllöz dermatit, deri döküntüsü, prurit
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor: Böbrek yetmezliği
Çalışma ilacıyla nedensel ilişkisinden bağımsız olarak hipertansif hastalarda klinik çalışmalar sırasında aşağıdaki olaylar gözlenmiştir: Artralji, asteni, sırt ağrısı, ishal, başdönmesi, baş ağrısı, uykusuzluk, libido azalması, mide bulantısı, ödem, farenjit, rinit,sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonu, viral enfeksiyonlar.
Hidroklorotiyazid:Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Kimi zaman purpura ile birlikte trombositopeni
Çok seyrek: Lökopeni, agranülositoz, kemik iliği yetmezliği vc hemolitik anemi Bilinmiyor: Aplastik anemi
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Aşın duyarlılık reaksiyonları - pnömonit ve pulmoner ödem dahil olmak üzere solunum güçlüğü
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok yaygın: Büyük oranda yüksek dozlarda kan lipidlerinde artış Yaygın: Hiponatremi, hipomagnezemi ve hiperürisemi
Seyrek: Hiperkalsemi, hiperglisemi, glikozüri ve diyabetik metabolik durumun ağırlaşması
Çok seyrek: Hipokloremik alkolozis
Sinir sistemi hastalıkları
Seyrek: Baş ağrısı, baş dönmesi, uyku bozuklukları, depresyon ve parestezi
Göz hastalıkları
Seyrek: Özellikle tedavinin ilk birkaç haftasında görme bozukluğu Bilinmiyor: Akut açı kapanması glokomu
Kardiyak hastalıklar
Seyrek: Aritmiler
12/20Vasküler hastalıklar
Yaygın: Alkol, anestezikler ya da sedatifierle artabilen ortostatik hipertansiyon
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Azalmış apetit (iştahsızlık), hafif mide bulantısı ve kusma Seyrek: Abdominal rahatsızlık, kabızlık ve ishalÇok seyrek: Pankreatit
Hepato-bilier hastalıklar
Seyrek: Kolestaz ya da sarılık
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Ürtiker ve diğer deri döküntüsü formları Seyrek: Işığa duyarlılık reaksiyonu
Çok seyrek: Nekrotizan vaskülit ve toksik epidermal nekroliz, kutanöz lupus
eritematozus benzeri reaksiyonlar, kutanöz lupus eritematozus reaktivasyonu Bilinmiyor: Eritem multiforme
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Kas spazmları
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor: Akut böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyon bozukluğu
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor: Pireksi, asteni
Genito-üriner sistem bozuklukları
Yaygın: İmpotans
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarakizlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli adversreaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirimleri gerekmektedir
Valsartan ile doz aşımı bilinç bulanıklığı, dolaşım kollapsı ve/veya şoka yol açabilen belirgin hipotansiyonla sonuçlanabilir. Ayrıca, hidroklorotiyazid bileşeninin dozaşımına bağlı olarak şu belirti ve semptomlar ortaya çıkabilir: Bulantı, somnolans,hipovolemi, kardiyak aritmiler ve kas spazmlarıyla ilişkili elektrolit bozuklukları.
Terapötik tedbirler, yutma zamanına ve semptomların tipine ve şiddetine bağlıdır; birincil öncelik dolaşım durumunun stabilizasyonu olmalıdır. Hipotansiyon görüldüğütakdirde, hasta sırt üstü yatırılmalı ve tuz ve hacim desteği hızla verilmelidir.
Eğer hasta ilacı yeni almışsa kusturulmalıdır. Aksi taktirde intravenöz yoldan serum fizyolojik infüzyonu uygulanır.
13/20
Valsartan plazma proteinlerine güçlü bir şekilde bağlandığından, hemodiyaliz yoluyla vücuttan uzaklaştınlamaz, hidroklorotiyazid ise diyalizle vücuttan uzaklaştırılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Anjiyotensin II antagonistleri (valsartan)-diüretikler
(hidroklorotiyazid) kombinasyonudur.
ATC kodu: C09D A03
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) aktif hormonu, ADE (anjiyotensin dönüştürücü enzim) etkisiyle anjiyotensin I (ATı)'den meydana getirilen anjiyotensin II(AT2)'dir. Anjiyotensin II çeşitli dokuların hücre membranlanndaki spesifik reseptörlerebağlanır, özellikle kan basıncının hem doğrudan, hem de dolaylı yoldan düzenlenmesiolmak üzere, çok çeşitli fizyolojik etkilere sahip olan anjiyotensin II, güçlüvazokonstriktör etkisi nedeniyle doğrudan pressör cevaba yol açar. Ayrıca vücuttasodyum tutulmasını ve aldosteron salgılanmasını teşvik eder.
Valsartan, ağızdan alındığında aktif olan, spesifik bir anjiyotensin II (Ang II) reseptör antagonistidir. Özellikle, kendisinin bilinen etkilerinden sorumlu olan ATı reseptör alt-tipi üzerinde selektif etki gösterir. ATı reseptörünün valsartan ile blokajını takiben artanplazma Ang II düzeyleri, bloke olmamış AT2 reseptörünü uyarabilir ve bu durum daAT 1 reseptörünün etkisini dengeliyor gibi görünmektedir. AT 1 reseptöründe hiçbir kısmiagonist etkisi olmayan valsartanın bu reseptöre olan afinitesi, AT2 reseptörüne olanınyaklaşık 20.000 katıdır.
Valsartan, aynı zamanda kininaz II adıyla da bilinen, anjiyotensin I'i anjiyotensin Il'ye dönüştüren ve bradikinini parçalayan bir enzim olan anjiyotensin dönüştürücü enzimi(ADE) inhibe etmez. Bradikininle ilgili yan etkilerin güçlenmesi, valsartan tedavisisırasında beklenmez. Valsartanın bir ADE inhibitörü ile karşılaştırıldığı klinikçalışmalarda, valsartan ile tedavi edilen hastalarda kuru öksürük görülme sıklığının,ADE inhibitörü ile tedavi edilen hastalardan anlamlı olarak (p < 0.05) az olduğugözlenmiştir (sırasıyla
%%
7.9). ADE inhibitör tedavisi süresince kuruöksürük öyküsü olan hastalar ile yapılan bir klinik çalışmada, valsartan alan hastaların% 19.5'i ve tiyazid diüretiği alan hastaların % 19.0'unda öksürük görülürken, ADEinhibitör tedavisi görenlerin % 68.5'inde öksürük görülmüştür (p < 0.05).
Valsartan, diğer hormon reseptörlerine veya kardiyovasküler düzenlemede önemli oldukları bilinen iyon kanallarına bağlanmaz ya da bunları bloke etmez.
Tiyazid grubu diüretikler öncelikle, renal distal tübülde etkilidir. Böbrek korteksinde, tiyazidlerin diüretik etkilerini ve distal tübülde NaCl transportu üzerindeki inhibe edicietkilerini göstermek üzere öncelikle bağlandığı, afinitesi yüksek bir reseptörün mevcutolduğu gösterilmiştir. Tiyazid grubu diüretikler, Na+Cl' ortak taşıyıcısını inhibe edereketki gösterirler; burada olasılıkla klorür iyonunun geri emildiği noktası içinkompetisyona girerek elektrolit geri emilim mekanizmasının etkilenmesi söz konusudur:Böylece doğrudan etkiyle sodyum ve klorür iyonlarının atılması yaklaşık eşitmiktarlarda artırılır; dolaylı olarak da diüretik etki plazma hacmini azaltarak, plazma
14/20
renin aktivitesinin ve aldosteron salgısının artmasına, idrar ile daha fazla potasyum kaybına ve serum potasyum düzeyinin azalmasma yol açar. Renin-aldosteronbağlantısını kuran, anjiyotensin IFdir; bu nedenle tiyazid grubu bir diüretikle birlikte biranjiyotensin II reseptör antagonistinin verilmesi, bu diüretiklerin kullanımı ile ilişkilipotasyum kaybım önleme eğilimi gösterir.
Hipertansiyon hastalarına valsartan verilmesi sonucunda, nabız hızı değişmeksizin kan basıncı azalır.
Hastaların çoğunda, bir tek oral doz uygulamasını takiben, 2 saat içinde antihipertansif etki başlar ve 4 ila 6 saat içinde kan basıncındaki azalma en üst noktaya erişir.Antihipertansif etki dozun verilmesinden sonra 24 saat boyunca devam eder.Tekrarlanan dozlar kullanıldığı zaman, maksimal kan basıncı azalması, hangi dozkullanılırsa kullanılsın genellikle 2-4 hafta içerisinde elde edilir ve uzun süreli tedavisırasında aynı şekilde devam eder. Valsartanın hidroklorotiyazid ile birliktekullanılması, kan basıncında önemli bir ilave azalma sağlar.
160 mg/12.5 mg doz ile başlayan, valsartan/ hidroklorotiyazid kombinasyonu ile başlangıç tedavisi, şiddetli hipertansiyonu (oturur durumda diyastolik kan basıncı 110mmllg ve sistolik kan basıncı 140 mmHg) olan hastalarda 160 mg doz ile başlayanvalsartan monoterapisi ile karşılaştırıldığında kan basıncında anlamlı oranda dahayüksek azalmalara yol açmıştır. Diğer çalışmalarda, sistolik ve diyastolik kan basıncıkontrolüne ulaşma olasılığı, tüm başlangıç kan basıncı düzeylerinde valsartan vehidroklorotiyazid monoterapisi ile karşılaştırıldığında başlangıç kombinasyon tedavisiile daha yüksek olmuştur.
İki büyük randomize kontrollü çalışma (ONTARGET (Ongoing Telmisartan Alone and in combination with Ramipril Global Endpoint trial) ve VA NEPHRON-D (TheVeterans Affairs Nephropathy in Diabetes)) bir ADE-inhibitörünün bir anjiyotensin IIreseptör blokeriyle kombine kullanımını incelemiştir.
ONTARGET çalışması, kardiyovasküler ya da serebrovasküler hastalık öyküsü olan ya da kanıtlanmış son-organ haşan ile birlikte seyreden tip 2 diyabetes mellitushastalannda yürütülmüştür. VA NEPHRON-D çalışması, tip 2 diyabetes mellitushastalığı olan ve diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda yürütülmüştür.
Bu çalışmalar, renal ve/veya kardiyovasküler sonlanımlar ve mortalite üzerinde anlamlı yarar göstermemiş, monoterapiyle kıyaslandığında hiperkalemi, akut böbrek hasarıve/veya hipotansiyon riskinin arttığı gözlenmiştir. Benzer farmakodinamik özellikleridikkate alındığında, bu sonuçlar diğer ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptörblokerleri için de anlamlıdır.
Bu nedenle ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri diyabetik nefropati bulunan hastalarda birlikte kullanılmamalıdır.
ALTITUDE (Aliskiren Trial in Type 2 Diabetes using Cardiovascular and Renal Disease Endpoints) çalışması, kronik böbrek hastalığı, kardiyovasküler hastalık ya daher ikisi bulunan tip 2 diyabetes mellitus hastalarında standart bir ADE-inhibitörü ya dabir anjiyotensin II reseptörü blokeri tedavisine aliskiren eklenmesinin yararını testetmek için tasarlanan bir çalışma olmuştur, Advers sonuç riskinde artış olması nedeniyleçalışma erken sonlandırılmıştır. Aliskiren grubunda, plasebo grubuna kıyasla,
15/20
kardiyovasküler ölüm ve inme vakalarının her ikisi de sayısal olarak daha sık görülmüş ve ilgili advers olaylar ve ciddi advers olaylar (hiperkalemi, hipotansiyon ve renaldisfonksiyon) aliskiren grubunda plasebo grubuna göre daha sık bildirilmiştir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Valsartanla birlikte verilen hidroklorotiyazidin sistemik biyoyararlanımı %30 kadar azalır. Valsartan kinetiği ise, hidroklorotiyazidin birlikte verilmesinden belirgin şekildeetkilenmez. Kontrollü klinik çalışmalar bu kombinasyonun, her bir etkili maddenin ayrıayn verilmesine veya plaseboya kıyasla daha fazla antihipertansif etkiye sahip olduğunugösterdiğinden, gözlenmiş olan bu etkileşim, valsartan ve hidroklorotiyazidin kombinekullanım
ınıValsartan
Emilim:
Tek başına valsartanm oral uygulamasını takiben, valsartanın pik plazma konsantrasyonlarına 2-4 saat içinde ulaşılmaktadır. Valsartan için ortalama mutlakbiyoyararlanım % 23'tür. Valsartan yemeklerle birlikte alındığında, plazmakonsantrasyonu/zaman eğrisi altındaki alan (EAA değeri) %48 kadar azalır, ama dozdan8 saat sonraki plazma valsartan konsantrasyonları, ilacı aç kamına ve tok kamına alangruplar arasında benzerdir. EAA değerindeki bu azalmaya, terapötik etkide klinik önemiolan bir azalma eşlik etmez.
Dağılım:
Valsartan, başlıca seram albümini olmak üzere seram proteinlerine yüksek oranda (%94-97) bağlanır. İntravenöz uygulamadan sonra valsartanm kararlı durum dağılımhacmi yaklaşık 17 litredir ve valsartanm dokulara kapsamlı bir şekilde dağılmadığınaişaret etmektedir.
Biyotransformasvon:
Valsartan yüksek oranda biyotransformasyona uğramaz; yalmzca dozun %20'si metabolitler olarak geri kazanılmaktadır. Plazmada düşük konsantrasyonlarda birhidroksi metaboliti tanımlanmıştır (valsartan'm EAA'nın %10'undan daha az). Bumetabolit farmakolojik olarak inaktiftir.
Eliminasvon:
Valsartan, çok üslü bir yıkılma kinetiğine sahiptir
(im
alfa < 1 saat ve 11/2 beta yaklaşık 9 saat). Valsartan temelde dışkı (dozun yaklaşık %83'ü) ve idrar (dozunyaklaşık %13'ü) yoluyla, büyük oranda değişmemiş ilaç olarak atılır, intravenözuygulamayı takiben, valsartanm plazma klerensi yaklaşık 2 L/s'tir ve renal klerensi 0.62L/s'tir (total klerensin yaklaşık %30'u). Valsartanm yan ömrü 6 saattir.
Doğrusallık /Doğrusal olmayan durum:
Valsartanm farmakokinetiği, test edilen doz aralığında lineerdir. Tekrarlanan kullanımda valsartanm farmakokinetiğinde değişiklik olmaz ve günde tek dozalındığında, pek az birikime neden olur. Erkeklerdeki ve kadınlardaki plazmakonsantrasyonlannm benzer olduğu gözlenmiştir.
Hidroklorotivazid
16/20
Emilim:
Oral doz sonrasında hidrokiorotiyazidin emilimi hızlıdır (Tmax yaklaşık 2 saat). Yiyeceklerle birlikte uygulanmasının hidrokiorotiyazidin sistemİk yararlammı açlıkdurumuna nazaran artırdığı ve azalttığı bildirilmiştir. Bu etkilerin şiddeti küçüktür veklinik Önemi azdır. Oral uygulama sonrasında hidrokiorotiyazidin mutlakbiyoyararlanımı yüzde 70 olarak bulunmuştur.
Dağılım:
Dağılım ve eliminasyon kinetiği genellikle bi-eksponansiyel bozunma fonksiyonu olarak tanımlanmıştır. Görünen dağılım hacmi 4-8 1/kg olarak bulunmuştur.Dolaşımdaki hidroklorotiyazid başta seram albümin olmak üzere seram proteinlerinebağlıdır (%40-70). Hidroklorotiyazid aynı zamanda plazmadaki seviyesinin üç mislikadar seviyede eritrositlerde birikmektedir.
Bivotransformasvon:
Hidroklorotiyazid ağırlıklı olarak değişmemiş ilaç şeklinde atılmaktadır.
Eliminasyon:
Hidroklorotiyazid terminal eliminasyon fazında ortalama 6 ila 15 saat arasındaki yarılanma ömrü ile plazmadan atılmaktadır. Tekrarlayan dozlarda hidroklorotiyazidkinetiği değişmemiştir ve günde bir kere uygulandığında birikim minimal seviyededir.Emilen dozun yüzde 95'ten fazlası değişmemiş bileşik olarak idrarla atılmaktadır.
Doğrusallık /Doğrusal olmayan durum:
Ortalama EAA artışı doğrusaldır ve terapötik aralıkta dozla orantılıdır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Glomerüler fıltrasyon hızı 30-70 ml/dakika olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez.
Şiddetli böbrek yetmezliği (GFR < 30 ml/dakika) ve diyaliz uygulanan hastalarda valsartan+hidroklorotiyazid kullanımıyla ilgili herhangi bir veri mevcut değildir.Valsartan, plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır ve bu yüzden, diyalizle vücuttanuzaklaştınlamaz. Buna karşılık, hidroklorotiyazid vücuttan diyaliz ile uzaklaştırılabilir.
Böbrek yetmezliği durumunda, hidrokiorotiyazidin ortalama doruk plazma seviyeleri ve EAA değerleri artmaktadır ve idrarla atılım hızı azalmaktadır. Hafif ila orta dereceliböbrek yetmezliği olan hastalarda, ortalama eliminasyon yarılanma ömrü neredeyseikiye katlanmıştır. Hidrokiorotiyazidin renal klerensi de böbrek fonksiyonları normalolan 300 ml/dakika civarında renal klerense sahip hastalara nazaran büyük miktardaazalmaktadır. Bundan dolayı, HİXAR PLUS şiddetli böbrek yetmezliği olan (GFR <30ml/dakika) hastalarda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4.).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif (n=6) ila orta (n=5) şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalarda yapılan bir farmakokinetik çalışmada, valsartanın plazmada kalış süresinin, sağlıklıgönüllülerdekinin yaklaşık iki katı olduğu bulunmuştur.
17/20
Valsartanın şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılması konusunda herhangi bir veri yoktur. Karaciğer hastalığı hidroklorotiyazid farmakokinetiğinianlamlı şekilde etkilemez ve bu hastalarda hidroklorotiyazid dozunun azaltılmasınıngerekli olduğu düşünülmez. Ancak HİXAR PLUS, şiddetli karaciğer yetmezliği olanhastalarda ve biliyer obstrüktifi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm4.4.).
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyonda farmakokinetik veri yoktur.
Geriyatrik popülasyon:
Bazı yaşlı hastalardaki valsartanın sistemik varlığının, gençlere kıyasla biraz daha yüksek olduğu gözlenmiştir ama bunun, klinikte önem taşıdığı gösterilmemiştir.
Sınırlı veriler hidroklorotiyazidin sistemik klirensinin, ileri yaştaki hem sağlıklı hem de hipertansif kişilerde, sağlıklı genç gönüllülere kıyasla azaldığı izlenimini vermektedir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileriValsartan - hidroklorotiyazid
Çeşitli hayvan türleri kullanılarak yapılan ve ilaç emniyetini araştıran çeşitli klinik-öncesi çalışmalarda, insanlarda terapötik dozlarda valsartan+hidroklorotiyazid kullanımını engelleyecek bulgulara ulaşılmamıştır. Sıçanlarda yüksek doz (100:31.25 -600:187.5 mg/kg) valsartan+hidroklorotiyazid, eritrosit parametrelerinde (sayı,hemoglobin, hematokrit) azalmaya ve böbrek hemodinamiğinde değişiklik kanıtlarının(plazma üre düzeyinde orta-ileri derecede yükselme, plazma potasyum ve magnezyumdüzeylerinde artış, idrar hacminde ve idrara çıkan elektrolitlerde hafif bir artış, enyüksek dozlarda minimal-hafıf tübüler bazofıli ve afferent arteriol hipertrofisi) ortayaçıkmasına neden olmuştur. Marmosetlerde (30:9.375 - 400:125 mg/kg) yine benzerdeğişiklikler, özellikle yüksek dozlarda olmak üzere daha şiddetli bir şekilde belirmiş venefropati sonucu üre ve kreatinin düzeyleri yükselmiştir. Marmosetlerde 30:9.373 ila400:125 mg/kg'da gastrointestinal mukozal değişiklikler meydana gelmiştir.
Ayrıca sıçanlar ve marmosetlerde de böbrek jukstaglomerüler hücrelerde hipertrofı görülmüştür. Bütün bu değişiklikler, valsartan + hidroklorotiyazid kombinasyonununözellikle marmosetlerde olmak üzere uzun süreli hipotansiyona yol açmak bakımındanaditif değil de sinerjik nitelikteki farmakolojik etkisine bağlanmıştır (bu kombinasyonunhipotansif etkisi, valsartan monoterapisindekinin yaklaşık 10 katıdır).Valsartan+hidroklorotiyazidin insanlardaki terapötik dozlarında, böbrekjukstaglomerüler hücrelerde hipertrofi herhangi bir öneme sahip gözükmemektedir.Klinik öncesindeki başlıca ilaç emniyeti bulguları, aralarında etkileşim kanıtıolmaksızın sineıjik etki sergileyen iki bileşiğin farmakolojik etkisine bağlanmıştır. İkibileşiğin klinikteki etkileri aditif karakterdedir ve sözü edilen klinik öncesi bulgularınherhangi bir klinik önem taşıdığı gösterilmemiştir.
Valsartan + hidroklorotiyazid kombinasyonunun mutajen, klastojen ve karsinojen etki olasılıkları, iki bileşik arasında herhangi bir etkileşim kanıtı bulunmaması nedeniyle testedilmemiştir.
18/20Valsartan
Valsartan mutajen, klastojen, üreme performansı ve karsinojen etki bakımından değerlendirilmiş ve negatif sonuç alınmıştır.
Birçok hayvan türü üzerinde yürütülen klinik öncesi güvenlilik çalışmalarında, insanlarda terapötik dozlarda valsartan kullanımım engelleyecek bulgularaulaşılmamıştır. Klinik öncesi güvenlilik çalışmalannda yüksek dozlarda valsartan (200ila 600 mg/kg vücut ağırlığı) sıçanlarda eritrosit hücre parametrelerinde bir azalmaya(eritrositler, hemoglobin, hematokrit) ve böbrek hemodinamiğinde değişikliklere (birazyükselmiş plazma üresi ve erkeklerde renal tübüler hiperplazi ve bazofıli) nedenolmuştur. Sıçanlardaki bu dozlar (200 ve 600 mg/kg/gün) mg/m2 temelinde önerilenmaksimum insan dozunun yaklaşık 6 ila 18 katıdır (hesaplamalar 320 mg/gün oral dozve 60 kg'lık bir hastayı varsaymıştır). Marmosetlerde benzer dozlarda benzer fakat dahaşiddetli değişiklikler meydana gelmiştir; özellikle böbreklerde, artmış üre ve kreatinindahil olmak üzere değişiklikler nefropatiye doğru ilerlemiştir. Her iki türde de renaljukstaglomerular hücrelerde hipertrofı gözlenmiştir. Tüm değişikliklerin, özelliklemarmosterlerde olmak üzere uzun süreli hipotansiyon oluşturan valsartanınfarmakolojik etkisinden kaynaklandığı düşünülmüştür. İnsanlarda valsartanın terapötikdozları için renal jukstaglomerular hücrelerdeki hipertrofınin bağlantısı yok gibigörünmektedir. Fareler, sıçanlar ve tavşanlardaki embriyofötal gelişim çalışmalannda(Segment II), sıçanlarda >200 mg/kg/gün valsartan dozlarında ve tavşanlarda >10mg/kg/gün dozlarda matemal toksisite ile bağlantılı fetotoksisite gözlenmiştir. Peri vepostnatal gelişim toksisitesi (segment III) çalışmalannda son trimester ve laktasyonsırasında 600 mg/kg verilen sıçan yavrulan biraz azalmış sağkalım oranı ve hafifgelişim gecikmesi sergilemiştir.
Hidroklorotiyazid
Hidroklorotiyazid mutajen, klastojen, üreme performansı ve karsinojen etki bakımından değerlendirilmiş ve negatif sonuç alınmıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalin selüloz (Avicel PH 102)
Krospovidon (Kollidon CL)
Kolloidal silikon dioksit (Aerosil 200)
Magnezyum stearat HipromellozPolietilen glikolTitanyum dioksit (E 171)
Kırmızı demir oksit (E 172)
Sarı demir oksit (E 172)
6.2. Geçimsizlikler
Yoktur.
6.3. Raf ömrü
19/20
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız. Nemden koruyunuz.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC/PE/PVDC-Alüminyum blisterler 28 ve 84 film tablet içeren blister ambalaj
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygunolarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Ali Raif İlaç Sanayi A.Ş.
Yeşilce Mahallesi Doğa Sokak No: 434418 Kağıthane/İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI
2014/819
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ:
İlk ruhsat tarihi: 14.11.2014 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ:
20/20