KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TERANAR® 5 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her bir tablet, 5 mg terazosine eşdeğer terazosin hidroklorür içerir.
ıı
maddeler:
35,00 mg 1.500 mg105.765 mg
Laktoz monohidrat Kroskarmeloz sodyumCellactose 80
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet
Bir yüzü çentikli, kokusuz, kırmızı renkli, yuvarlak, bikonveks tablet
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
TERANAR (terazosin hidroklorür) semptomatik benign prostat hiperplazisinin bulgu ve belirtilerinin giderilmesinde endikedir.
TERANAR ayrıca hipertansiyon tedavisinde de endikedir. TERANAR tablet hipertansiyonda tek başına veya diğer antihipertansif ajanlarla birlikte kullanılabilir.
ıııGenel
TERANAR'ın dozu hastanın bireysel yanıtına göre ayarlanmalıdır. Aşağıda bu ilacın uygulamasına yönelik bir rehber verilmektedir:
Başlangıç Dozu
Tüm hastalar için önerilen başlangıç dozu, yatarken alınan 1 mg'dır. Bu doz aşılmamalıdır. Şiddetli hipotansif etki olasılığını en aza indirmek için bu başlangıç doz uygulama rejiminekesinlikle uyulmalıdır.
1 / 15
Sonraki Dozlar
Benign Prostat Hiperplazisi (BPH)
BPH'li hastalarda arzu edilen klinik yanıtın sağlanması için doz yavaş yavaş artırılabilir. Genel olarak önerilen doz aralığı, günde bir defa uygulanan 5 ile 10 mg'dır. Son dozdanyaklaşık 24 saat sonrasında ölçülen idrar akış hızı, BPH'deki yararlı etkinin önerilen dozuygulama aralığında kalıcı olduğunu göstermiştir. Semptomlarda iyileşme terazosinhidroklorür ile tedaviye başlandıktan sonraki iki hafta gibi erken bir sürede saptanır. Akışhızında iyileşmeler biraz daha sonra görülebilir. Eğer TERANAR uygulamasına birkaç günya da daha uzun süreyle ara verilirse, tedaviye başlangıç doz uygulama rejimi kullanılarakbaşlanmalıdır.
Hipertansiyon
İstenilen kan basıncı yanıtını elde etmek için doz yavaş yavaş artırılabilir. Genel olarak önerilen doz günde 1 kez verilen 1 ile 5 mg arasındadır, bununla birlikte bazı hastalar günde20 mg gibi yüksek dozlardan yarar görebilirler. 20 mg'ın üzerindeki dozların kan basıncındadaha fazla bir etki yapmadığı görülmüş ve 40 mg'ın üzerindeki dozlar araştırılmamıştır. Dozaralığı süresince kontrolün sürdürüldüğünden emin olmak için, kan basıncı doz aralığınınsonunda izlenmelidir. Maksimum ve minimum yanıtların benzer olduğunu görmek ve aşırıhipotansif yanıt sonucunda oluşabilecek baş dönmesi ve palpitasyonlar gibi semptomlarıdeğerlendirmek için kan basıncının doz alındıktan 2-3 saat sonra ölçülmesi de yararlıolabilir. Yanıt 24. saatte önemli oranda azalmışsa, doz artırımı ya da günde iki kezuygulama gündeme getirilebilir. Eğer TERANAR uygulamasına birkaç gün ya da daha uzunsüreyle ara verilirse, tedaviye başlangıç doz uygulama rejimi kullanılarak başlanmalıdır.Klinik çalışmalarda dozlar, başlangıç dozu dışında, sabahları verilmiştir.
Postüral Hipotansiyon
BPH nedeniyle ortaya çıkan üriner obstrüksiyonun semptomatik tedavisi için terazosin alan hastalarda postüral hipotansiyon oluşumu rapor edilmiştir. Bu durumlarda, postüralhipotansif olayların tekrarlama sıklığı 65 yaş ve üstü hastalarda (%5.6) 65 yaş altıhastalardakinden (%2.6) daha fazladır.
Uygulama şekli
Oral yolla uygulanır.
Oral yolla günde 1 kez yeterli miktarda sıvı ile alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği
Farmakokinetik çalışmalar, böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanım sırasında tavsiye edilen doz rejiminde değişiklik yapılmasına gerek olmadığını göstermiştir.
2 / 15
Pediyatrik popülasyon
Çocuklarda güvenilirlik ve etkinliğe dair herhangi bir veri yoktur.
Geriyatrik popülasyon
Farmakokinetik çalışmalar, yaşlı hastalarda kullanım sırasında tavsiye edilen doz rejiminde değişiklik yapılmasına gerek olmadığını göstermiştir. Ancak postüral hipotansiyon gelişimidaha fazla olduğundan dikkatli olunmalıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
TERANAR, terazosin hidroklorür ya da analoglarına aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Senkop ve "ilk-doz" etkisi: TERANAR, alfa-adrenerjik blokaj yapan diğer ajanlar gibi, tedavinin ilk dozu veya ilk birkaç dozundan sonra, kan basıncında belirgin bir düşüşe,özellikle postüral hipotansiyon ve bayılma haline neden olabilir. Tedavi birkaç dozdan dahafazla kesilirse ve sonra tekrar başlanırsa, benzer bir etki beklenebilir. Alfa adrenerjik blokajyapan diğer ajanlarla da dozun hızlı artırılmasıyla veya diğer antihipertansif ilaçlarıneklenmesiyle senkop bildirilmiştir. Bazen senkop epizodundan önce kalp atım hızınındakikada 120-160 vuru olduğu bir supraventriküler taşikardi atağı görülebilirse de, bayılmahalinin aşırı bir postüral hipotansif etkiye bağlı olduğu düşünülmektedir.
Senkop veya aşırı hipotansiyon olasılığını azaltmak için tedavi her zaman, yatarken verilen 1 mg'lık terazosin hidroklorür dozu ile başlatılmalıdır. 2 mg, 5 mg, 10 mg'lık tabletlerbaşlangıç tedavisi olarak endike değildir. Doz bundan sonra Kullanım Şekli ve Dozubölümündeki önerilere göre yavaş yavaş artırılmalı ve ilave antihipertansif ajanlar dikkatleeklenmelidir. Hasta, tedavinin başlangıcı sırasında oluşabilecek senkop sonucundayaralanmaya neden olabilecek durumlardan sakınması konusunda uyarılmalıdır.
Hipertansif hastalarda yürütülen çok dozlu araştırmalarda hastaların yaklaşık %1'inde senkop bildirilmiştir; bu durum hiçbir olguda şiddetli ya da uzun süreli olmamıştır vemutlaka başlangıç dozlarıyla ilişkili değildir. BPH'li hastaların yer aldığı çalışmalarda isesenkop sıklığı %0.7 bulunmuştur.
Eğer senkop oluşursa, hasta yatar pozisyona getirilmeli ve gerekli destekleyici tedavi uygulamaları yapılmalıdır. TERANAR'ın ortostatik etkisinin, kronik kullanımda bile dozuygulamasından kısa bir süre sonrasında daha fazla olduğunu gösteren bulgular vardır.
Geçmişinde miktürisyon senkopu olan hastalara alfa-bloker verilmemelidir.
3 / 15
Prostat kanseri:
Prostat kanseri ve BPH aynı semptomları verebilir. Bu 2 hastalık sıklıkla aynı anda mevcut olabilir. Dolayısıyla, BPH olduğu düşünülen hastalar TERANARtedavisine başlamadan önce, prostat karsinomu açısından kontrol edilmelidir.
Ortostatik hipotansiyon:
Senkop TERANAR'ın en şiddetli ortostatik etkisi olmakla birlikte, baş dönmesi, sersemlik ve çarpıntı gibi kan basıncının düşmesine bağlı diğerbelirtiler daha yaygındır. Bu tür olayların potansiyel sorunlar oluşturduğu mesleklerdeçalışan hastaların tedavisinde özellikle dikkatli olunmalıdır.
Hastalara yönelik bilgiler:
Hastalar özellikle tedavinin başlangıcında senkop ve ortostatik belirtiler olasılığına karşı uyarılmalı; ilk dozdan sonra, doz artırılmasından sonra vebırakılmış bir tedaviye yeniden başlanılmasından sonra, 12 saat süreyle araba kullanmaktanve tehlike olasılığı içeren işlerden kaçınmalıdırlar. Bu hastalar, TERANAR tedavisininbaşlangıcı sırasında eğer senkop oluşursa yaralanma ile sonuçlanabilecek durumlardansakınmaları konusunda uyarılmalıdırlar. Kan basıncının düşmesine bağlı belirtiler ortayaçıktığında, her ne kadar bu semptomlar her zaman ortostatik değilse de, hastalara oturmalarıya da sırtüstü yatmaları ve oturur veya yatar durumdan doğrulurken dikkatli olmalarıöğütlenmelidir. Baş dönmesi, sersemlik veya çarpıntılar rahatsızlık verici ise, bu durumlardoz ayarlaması yapılabilmesi için hekime bildirilmelidir.
Hastalara TERANAR ile uyuşukluk ya da somnolans ortaya çıkabileceği de söylenmelidir; bunlar araba veya ağır makine kullanmak zorunda olan kişilerin dikkatli olmasını gerektirendurumlardır.
Katarakt ameliyat:
Alfa-1 blokörleriyle tedavi görmüş veya görmekte olan bazı hastalara uygulanan katarakt ameliyatı sırasında, Floppy İris Sendromu (IFIS) gözlenmiştir. Budeğişken küçük gözbebeği sendromu, irisin fakoemülsifikasyon kesiklerine doğru potansiyelprolapsı, standart midriyatik ilaçlarla operasyon öncesi dilatasyona rağmen ilerleyenoperasyon içi miyosiz ve operasyonda kullanılan irigasyon ajanlarına cevaben dalgalanangevşek iris kombinasyonu ile karakterize olur. Hastanın göz doktoru, uygulayacaklarıcerrahi teknikte iris kancalarının, iris genişletici halkalar veya viskoelastik maddelerdenyararlanmak gibi bazımuhtemel değişikliklerehazırlıklı olmalıdır. Katarakt
operasyonundan önce alfa-1 blokörlerin durdurulması ile ilgili bir yarar görülmemektedir.
Laboratuvar testleri:
Kontrollü klinik araştırmalarda hematokrit, hemoglobin, beyaz kan hücreleri, total protein ve albümin değerlerinde küçük ama istatistiksel olarak anlamlıdüşüşler gözlenmiştir. Bu laboratuvar bulguları, hemodilüsyon olasılığını düşündürmüştür.TERANAR ile 24 aya varan tedavide, prostat spesifik antijen (PSA) düzeylerinde önemli birdeğişiklik olmamıştır.
Pediyatrik kullanm:
Çocuklardaki güvenilirlik ve etkinliği belirlenmemiştir.
4 / 15
Geriyatrik kullanım: Klinik çalışmalarda, BPH hastalarında postüral hipotansiyonun görülme sıklığı hipertansiyonlu hastalardakinden fazladır. Bu durumlarda, postüralhipotansif olayların tekrarlama sıklığı 65 yaş ve üstü hastalarda (%5.6) 65 yaş altıhastalardakinden (%2.6) daha fazladır.
Eğer, ilaç alımı birkaç günden uzun süreli olarak bırakılırsa, tedavi ilk doz rejimi ile yeniden başlatılmalıdır.
Fosfodiesteraz-5 (PDE-5) inhibitörü ve terazosin kullanımını takip eden hipotansiyon rapor edilmiştir. Tadalafil ile eş zamanlı uygulanan tedavi tavsiye edilmemektedir ve terazosin ilesildenafil veya vardenafil beraber kullanıldığında dikkatli olunması önerilir (bkz. Bölüm4.5).
Fosfodiesteraz-5-inhibitörleri (sildenafil, tadalafil, vardenafil) ile terazosinin bir arada kullanılması bazı hastalarda semptomatik hipotansiyona yol açabilir. Postüral hipotansiyongelişmesi riskini minimize etmek için fosfodiesteraz-5-inhibitörlerinin kullanılmasınabaşlanmadan önce hasta alfa-blokör terapisinde stabil olmalıdır.
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleriBenign Prostat Hiperplazisi (BPH): BPH'li hastalarda, non-steroidal antiinflamatuarilaçlar (NSAİİ), teofilin, antianjinal ajanlar, oral hipoglisemik ajanlar, anjiyotensindönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ya da diüretikler ile eş zamanlı tedavi edilenhastalardaki advers olay profili, tedavi edilen genel popülasyondaki profil ile karşılaştırılmışve ADE inhibitörleri ile diüretikler dışında, klinikte önem taşıyan hiçbir etkileşimgözlenmemiştir. Bu küçük hasta alt grubunda, baş dönmesi veya baş dönmesi ile ilgili diğeryan etkileri bildirenlerin yüzdesi; çift kör plasebo kontrollü çalışmalarda TERANARkullanan toplam hasta popülasyonundakinden daha yüksek görünmektedir.
PDE-5 inhibitörleri:5 / 15
Hipertansiyon: Hipertansiyonlu hastalarda, terazosin hidroklorür diüretiklere ve çeşitli beta-adrenerjik blokörlere ilave edilmiş ve beklenmeyen hiçbir etkileşim gözlenmemiştir.
Terazosin hidroklorür aynı zamanda, eş zamanlı çeşitli tedaviler almakta olan hastalarda da kullanılmıştır; bunlar formal etkileşim çalışmaları olmamakla birlikte, hiçbir etkileşimgözlenmemiştir. Terazosin hidroklorür aşağıdaki ilaçlar ya da ilaç sınıflarını almakta olanhastalarda eş zamanlı olarak kullanılmıştır: Analjezik/antiinflamatuarlar
(örn.(örn.(örn.
fenilefrin hidroklorür,
fenilpropanolamin hidroklorür, psödoefedrin hidroklorür); antigut ajanlar
(örn.(örn.(örn.
atenolol,
hidroklorotiyazid, metiklotiyazid, propranolol); kortikosteroidler; gastrointestinal ajanlar
(örn.(örn.
diazepam).
Belirgin hipotansiyon olasılığından kaçınmak için terazosin diğer antihipertansif ajanlarla (örn. kalsiyum antagonistleri) birlikte kullanılırken özen gösterilmelidir. Bir diüretik veyadiğer bir antihipertansif ajanı ilave ederken dozun azaltılması ve yeniden titre edilmesigerekli olabilir.
Tiazid diüretikleri ve diğer anti-hipertansif ajanlarla kullanımı
Tiazid grubu diüretik veya diğer anti-hipertansif ajanların hastanın doz rejimine eklendiği durumlarda TERANAR dozu azaltılmalı ve gerekirse yeniden ayarlanmalıdır. TERANARtiazid ve diğer anti-hipertansif ajanlarla birlikte alındığında hipotansiyon gelişebileceğindendikkatli olunmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
4.6. Gebelik ve LaktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Herhangi bir veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur ve TERANAR'ın gebeliktekigüvenilirliğibelirlenmemiştir.İnsanlarayönelik potansiyel riski
bilinmemektedir. Potansiyel yararların anne ve fetüse karşı oluşabilecek risklerden üstün çıktığı durumlar dışında, gebelikte TERANAR önerilmemektedir. Hasta, hamile kaldığında
6 / 15
veya hamilelik karan alındığında doktorunu bilgilendirmesi gerektiği konusunda uyarılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Terazosinin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilaç anne sütüne geçtiğinden emziren annelere terazosin verilirken dikkatli olunmalıdır.
Üreme yeteneği / fertilite
TERANAR üreme yeteneğini etkilememiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Hastalar özellikle tedavinin başlangıcında senkop ve ortostatik belirtiler olasılığına karşı uyarılmalı; ilk dozdan sonra, doz artırılmasından sonra ve bırakılmış bir tedaviye yenidenbaşlanılmasından sonra, 12 saat süreyle araba kullanmaktan ve tehlike olasılığı içerenişlerden kaçınmalıdırlar.
TERANAR ile uyuşukluk ya da somnolans ortaya çıkabileceğinden, araba veya ağır makine kullanmak zorunda olan kişiler dikkatli olmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor).
Hipertansiyon hastalarında görülen advers olaylar
Aşağıda sunulan prevalans oranları, 1 ila 40 mg arasında dozlarda, monoterapi olarak ya da diğer antihipertansif ajanlarla kombinasyon şeklinde, günde bir defa terazosin hidroklorüruygulanmış 14 plasebo-kontrollü çalışmadan derlenmiş advers olaylara dayanır. Tablo 1,terazosin hidroklorür grubu için prevalans oranı en az %5 olan, terazosin hidroklorürprevalans oranı en az %2 olan ve prevalans oranı plasebo grubunun prevalans oranındandaha yüksek olan, ya da reaksiyonla özellikle ilgilenildiği çalışmalardaki hipertansiyonhastaları için raporlanmış advers olayları özetler.
Sadece asteni, bulanık görme, baş dönmesi, nazal konjesyon, bulantı, periferik ödem, palpitasyonlar ve somnolans, terazosin hidroklorür alan hastalarda plasebo alan hastalaragöre anlamlı derecede (p<0.05) daha yaygın olan semptomlardır. Plasebo-kontrollümonoterapi çalışmalarında, kombinasyon terapisi çalışmalarında bulunanlara benzer adversolay oranları gözlenmiştir (Tablo 1'e bakınız).
7 / 15
Tablo 1
|
Sistem, Organ Sınıfı
|
Sıklık
|
Advers Olaylar
|
Enfeksiyon ve enfestasyonlar
|
Yaygın
|
Sinüzit
|
|
Yaygın
|
Sinirlilik
|
Psikiyatrik hastalıklar
|
Yaygın olmayan
|
Depresyon Libido azalması
|
|
Çok yaygın
|
Baş ağrısı Baş dönmesi
|
Sinir sistemi hastalıkları
|
Yaygın
|
Senkop
Parestezi
Somnolans
|
Göz hastalıkları
|
Yaygın
|
Bulanık görme
|
Kardiyak hastalıklar
|
Yaygın
|
Palpitasyonlar
Taşikardi
|
Vasküler hastalıklar
|
Yaygın
|
Ortostatik hipotansiyon
|
Solunum, göğüs hastalıkları ve
|
Yaygın
|
Dispne
|
mediastinal hastalıklar
|
Nazal konjesyon
|
Gastrointestinal hastalıklar
|
Yaygın
|
Bulantı
|
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve
|
Yaygın
|
Sırt ağrısı
|
kemik hastalıkları
|
Ekstremitelerde ağrı
|
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
|
Yaygın
|
Erektil disfonksiyon
|
|
Çok yaygın
|
Asteni
|
Genel bozukluklar ve uygulama
|
Yaygın
|
Periferik ödem
|
bölgesine ilişkin hastalıklar
|
Yaygın olmayan
|
Ödem Kilo artışı
|
İlave advers olaylar da raporlanmış olmakla birlikte, bunlar genellikle terazosin hidroklorür kullanılmadığı durumlarda görülebilecek semptomlardan ayırt edilebilir nitelikte değildir.
Aşağıdaki ilave advers olaylar, kontrollü ya da açık, kısa veya uzun süreli klinik çalışmalarda terazosin hidroklorür uygulanan 1987 hastanın en az %1'inde görülmüş ya dapazarlama sonrası raporlanmıştır (Tablo 2).
8 / 15
Tablo 2
|
Sistem, Organ Sınıfı
|
Sıklık
|
Advers Olaylar
|
Enfeksiyon ve enfestasyonlar
|
Yaygın
|
Bronşit
Soğuk algınlığı NazofarenjitFarenjitNezle
İdrar yolu enfeksiyonu
|
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
|
Yaygın olmayan
|
Trombositopeni
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları
|
Bilinmiyor
|
Anafilaktik reaksiyon
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
|
Yaygın
|
Gut hastalığı
|
Psikiyatrik hastalıklar
|
Yaygın
|
Anksiyete Uyku bozukluğu
|
Göz hastalıkları
|
Yaygın
|
Konjonktivit Görme kaybı
|
Bilinmiyor
|
İris sorunları
|
Kulak ve iç kulak hastalıkları
|
Yaygın
|
Kulak çınlaması
|
Kardiyak hastalıklar
|
Yaygın
|
Aritmi
|
Yaygın olmayan
|
Atriyal fibrilasyon
|
Vasküler hastalıklar
|
Yaygın
|
Vazodilatasyon
|
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
|
Yaygın
|
Öksürük
Epistaksis
|
Gastrointestinal hastalıklar
|
Yaygın
|
Karın ağrısı
Konstipasyon
Diyare
Ağız kuruluğu DispepsiFlatulansKusma
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları
|
Yaygın
|
Hiperhidroz
Kaşıntı
Döküntü
|
9 / 15
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
|
Yaygın
|
Artralji ArtritArtropatiMiyaljiBoyun ağrısıKas-iskelet ağrısı
|
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
|
Yaygın
|
Sık idrara çıkma
|
Yaygın olmayan
|
Üriner inkontinans
|
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
|
Bilinmiyor
|
Priapizm
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
|
Yaygın
|
Göğüs ağrısı Yüz ödemiYüksek ateş
|
Benign Prostat Hiperplazisi (BPH) hastalarında görülen advers olaylar
Tablo 3'teki her bir advers olay, aşağıdaki kriterlerden bir ya da daha fazlasının bulunmasına göre seçilmiştir:
1) Daha önce terazosin hidroklorür ile hipertansiyonda yapılmış çalışmalarda advers olay insidansının >%5 veya klinik olarak anlamlı olması; 2) Terazosin hidroklorür ile yapılmışbenign prostat hiperplazisi (BPH) çalışmalarında %5'ten daha fazla görülme sıklığı; 3) Başdönmesi, hipotansiyon, postüral hipotansiyon, senkop ve vertigoyu içeren ve baş dönmesiile ilintili yan etki kompleksinin bir bileşeni olması; veya 4) Cinsel fonksiyon ile alakalıolması
Tablo 3
|
Sistem, Organ Sınıfı
|
Sıklık
|
Advers Olaylar
|
Psikiyatrik hastalıklar
|
Yaygın olmayan
|
Libido azalması
|
Sinir sistemi hastalıkları
|
Yaygın
|
Baş ağrısı Baş dönmesiSomnolans
|
Yaygın olmayan
|
Senkop
|
Göz hastalıkları
|
Yaygın
|
Bulanık görme/ ambliyopi
|
Kulak ve iç kulak hastalıkları
|
Yaygın
|
Vertigo
|
Kardiyak hastalıklar
|
Yaygın olmayan
|
Palpitasyonlar
Taşikardi
|
Vasküler hastalıklar
|
Yaygın
|
Ortostatik hipotansiyon
|
Yaygın olmayan
|
Hipotansiyon
|
10 / 15
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
|
Yaygın
|
Dispne
Nazal konjesyon/nezle
|
Gastrointestinal hastalıklar
|
Yaygın
|
Bulantı
|
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
|
Yaygın
|
Erektil disfonksiyon
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
|
Yaygın
|
Asteni
|
Yaygın olmayan
|
Periferik ödem Kilo artışı
|
Sat
ıı
deneyimler
Trombositopeni ve priapizm bildirilmiştir. Atriyal fibrilasyon rapor edilmiş, ancak bir sebep-etki bağıntısı kurulmamıştır.Nadiren anaflaksi bildirilmiştir. Anjioödem
bildirilmiştir.
Katarakt operasyonu sırasında, alfa-1 blokör tedavisine eşlik eden operasyon içi Floppy İris Sendromu (IFIS) adıyla bilinen küçük gözbebeği sendromunun değişik bir formubildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
; tel: 0800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99)
4.9. Doz aş
ıı
ve tedavisi
TERANAR'ın tablet doz aşımı hipotansiyona yol açarsa, kardiyovasküler sistemin desteklenmesi birincil önem taşır. Hastayı sırtüstü yatar durumda tutarak kan basıncınınrestorasyonu ve kalp atım hızının normalleştirilmesi sağlanabilir. Bu önlem yetersiz kalırsa,şok, öncelikle hacim genişleticilerle tedavi edilmelidir. Gerekirse, bunun arkasındanvazopressörler kullanılmalı ve böbrek fonksiyonu izlenerek ihtiyaca göre desteklenmelidir.Laboratuvar verileri terazosin hidroklorürün proteinlere ileri derecede bağlandığınıgöstermektedir, bu nedenle diyaliz yararlı olmayabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER:
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Alfa-blokörler (Genito-Üriner)
ATC Kodu: G04CA03
Terazosin hidroklorür selektif alfa-1 adrenoseptör blokörü olup, kinazolin türevidir. Çalışmalar alfa-1-adrenoseptör blokajının, benign prostat hiperplazisinde (BPH) olduğu
11 / 15
gibi, kronik mesane çıkış obstrüksiyonu olan hastalarda ürodinamiğin iyileşmesinde yararlı olduğu izlenimini vermektedir.
BPH belirtilerine esas olarak, büyümüş bir prostatın varlığı ve alfa-1-adrenerjik reseptörler tarafından regüle edilen mesane çıkışı ve prostat düz kas tonüsünde artış neden olmaktadır.Terazosin insan prostat dokusunda fenilefrin indüksiyonlu kontraksiyonları antagonize eder.
Klinik araştırmalarda, BPH'li hastalarda terazosin hidroklorürün ürodinamiği ve semptomatolojiyi iyileştirdiği görülmüştür.
Terazosin hidroklorür total periferik vasküler direnci düşürerek, kan basıncında azalmaya neden olur. Terazosinin vazodilatör hipotansif etkisinin esas olarak, alfa-1-adrenoseptörlerinblokajı yoluyla oluştuğu görünmektedir.
Terazosin oral uygulamayı takiben kan basıncını 15 dakika içinde tedrici olarak düşürür.
Terazosin diyastolik ve sistolik kan basıncını hem yatar hem dik durumda düşürür. Bu etkisini en çok diyastolik kan basıncı üzerinde gösterir. Bu değişikliklere genelde reflekstaşikardi eşlik etmez. Doruk plazma konsantrasyonlarıyla (doz verildikten sonraki ilk birkaçsaatte) ilişkili daha büyük kan basıncı etkileri, terazosinin 24. saatteki etkilerinden dahabüyük ölçüde pozisyona bağlı (dik durumda daha büyük) görünmektedir. Dik durumda ikenayrıca, doz verildikten sonraki ilk birkaç saat içinde kalp atım hızı da dakikada 6 ila 10 atımdaha fazladır.
Terazosin tedavisi esnasında hastalarda kilo alma eğilimi vardır. Plasebo kontrollü monoterapi araştırmalarında terazosin alan erkek ve kadın hastalar sırasıyla 0,77 ve 1 kgalırken, plasebo grubundakiler sırasıyla ortalama 0,09 ve 0,54 kg vermiştir ve her ikifarklılık da, istatistiksel olarak anlamlıdır.
Kontrollü klinik çalışmalar sırasında, terazosin hidroklorür kullanan hastaların lipid profillerinde iyileşme görülmüştür. Terazosin monoterapisi almakta olan hastalarda totalkolesterol ile düşük yoğunluklu ve çok düşük yoğunluklu lipoprotein fraksiyonlarındaplaseboya kıyasla küçük fakat istatistiksel olarak anlamlı bir azalma oluşur. Bu hastalardayüksek yoğunluklu lipoproteinler ve HDL/LDL kolesterol oranı başlangıç dönemine göreartış, trigliseridlerde ise başlangıç dönemine göre azalma gösterir; ancak bu değişikliklerplaseboya göre anlamlı değildir.
Uzun dönem (6 ay veya daha uzun süreli) terazosin hidroklorür uygulaması, glukoz, ürik asid, kreatinin, BUN, karaciğer fonksiyon testleri ve elektrolitleri içeren laboratuvarölçümlerinde klinik açıdan önemli bir değişiklik göstermemiştir. Terazosin uygulamasınıizleyen klinik laboratuvar verilerinin incelenmesi hematokrit, hemoglobin, akyuvar, total
12 / 15
protein ve albümindeki azalmalara bağlı hemodilüsyon olasılığını düşündürmüştür. Alfa reseptör blokajı ile hematokrit ve total proteinde düşmeler gözlenmiş ve hemodilüsyonabağlanmıştır.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Çözeltiyle göreceli olarak, terazosin hidroklorür insanlarda hemen tümüyle emilir. Yiyeceklerin kapsül formunda uygulanan terazosin hidroklorürün biyoyararlanımı üzerineetkisi ya hiç yoktur ya da çok azdır. Terazosin hidroklorürün karaciğerdeki ilk geçişmetabolizmasına minimum derecede girdiği ve dolaşımdaki dozun hemen tamamının anailaç şeklinde olduğu gösterilmiştir.
Dağılım:
Plazma düzeyleri doz alındıktan yaklaşık bir saat sonra doruğa çıkar ve yaklaşık 12 saatlik bir yarılanma ömrü ile azalmaya başlar. İlaç plazma proteinlerine ileri derecede bağlanır vebağlanma klinik olarak gözlenen konsantrasyon aralığı içerisinde sabittir.
Eliminasyon:
Oral uygulanan bir dozun yaklaşık %10'u idrar ve %20'si feçes yoluyla ana ilaç şeklinde atılır. Kalanı metabolitler şeklinde elimine edilir. Bütünüyle, verilen dozun yaklaşık %40'ıidrar ve yaklaşık %60'ı feçesle atılmaktadır.
Terazosinin farmakokinetiği, böbrek fonksiyonundan bağımsız görünmektedir. Bu durum, böbrek fonksiyonu bozuk olan hastalar için doz rejimi ayarlanması gereksinimini ortadankaldırır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileriKarsinojenisite ve mutajenisite, fertilitede bozukluk
Terazosin hidroklorür
in vivoin vitroin vivoin vivo
Çin hamsteri kromozomaberrasyon testi ve V79 ileri mutasyon incelemesi), mutajenik potansiyel taşımamaktaydı.
Terazosin hidroklorür, sıçanlara iki yıl boyunca yemlerine katılarak 8, 40 ve 250 mg/kg/gün dozlarında uygulandığında, 250 mg/kg dozuna maruz kalan erkek sıçanlarda benign adrenalmedüller tümörlerde istatistiksel olarak anlamlı artış ile ilişkili bulundu. Bu doz, 20 mg/55kg hasta düzeyindeki önerilen maksimum insan dozunun 695 katıdır. Dişi sıçanlaretkilenmemişti. Terazosin hidroklorür, farelere iki yıl süreyle yemleri içinde 32 mg/kg/gündüzeyindeki maksimum tolere edilen dozda uygulandığında onkojenik değildi.
13 / 15
Bir dizi testte mutajenisitenin bulunmayışı, fare karsinojenisite tayin testinde herhangi bir hücre tipinde tümorijenisi tenin yokluğu, her iki türde de total tümör insidansında artışgörülmeyişi ve dişi sıçanlarda proliferatif adrenal lezyonların yokluğu, erkek sıçan türüneözgü bir olayı düşündürmektedir. Geniş bir yelpazede yer alan çok sayıda başka farmasötikve kimyasal bileşikler de, insanlarda karsinojenisite yönünde destekleyici verioluşturmaksızın, erkek sıçanlarda benign adrenal medüller tümörler ile ilişkili bulunmuştur.
Terazosin hidroklorürün fertilite üzerindeki etkisi, erkek ve dişi sıçanlara oral yoldan 8, 30 ve 120 mg/kg/gün dozlarında uygulandığı standart bir fertilite/reprodüktif performansçalışmasında değerlendirilmiştir. 30 mg/kg verilen 20 erkek sıçanın dördü ve 120 mg/kgverilen 19 erkek sıçanın beşi bir yavru babası olmayı başaramadı. Testislerin ağırlık vemorfolojisi tedaviden etkilenmedi. 30 ve 120 mg/kg/gün dozlarındaki vajinal sürüntülerin,ne var ki, kontrol çiftleşmelerindeki sürüntülerden daha az sayıda sperm içerdiğigörünüyordu ve sperm sayısı ile daha sonraki gebelik arasında iyi bir bağıntının bulunduğubildirilmekteydi.
Bir ya da iki yıl süreyle oral terazosin hidroklorür uygulaması, 8 mg/kg/gün (önerilen maksimum insan dozunun 20 katından daha büyük) dozuna değil ama 40 ve 250 mg/kg/gündozuna maruz bırakılan sıçanlarda, testis atrofisi insidansında istatistiksel olarak anlamlı birartış ortaya çıkardı. Testislerde atrofi aynı zamanda, üç ay süreyle 300 mg/kg/gün (önerilenmaksimum insan dozunun 800 katından daha büyük) dozların verildiği köpeklerde degözlendi ama bir yıl süreyle 20 mg/kg/gün dozu verilenlerde gözlenmedi. Bu lezyon aynızamanda, başka bir selektif alfa-1 blokör ajan olan prazosin ile de görülmüştür.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat Kroskarmeloz sodyumCellactose 80*
Kırmızı demir oksit (E172)
Magnezyum stearat
*75 kısım laktoz monohidrat ve 25 kısım toz selülozdan oluşmaktadır.
6.2. Geçimsizlikler
Geçimsiz olduğu bir ürün bilinmemektedir.
6.3. Raf ömrü
36 ay
14 / 156.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
30 tablet, PVC/Alu blister içerisinde ambalajlanmıştır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Özel bir gereklilik yoktur.
Yasal kategori: Bir hekim ya da hastane tarafından kesin tanı konduktan sonra, bir hekimin sürekli gözetimi altında kullanılmak üzere yalnızca reçete ile satılır.
7. RUHSAT SAHİBİ
Recordati İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Doğan Araslı Cad. No:219 34510 Esenyurt/İSTANBULTel: 0212 620 28 50Faks: 0212 596 20 65
8. RUHSAT NUMARASI
123/9
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
11 / 10 / 2007
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ -15 / 15