KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PULCET 20 mg enterik kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Pantoprazol sodyum seskihidrat....................22.55 mg
(20 mg pantoprazole eşdeğer)
Yardımcı maddeler:
Tribazik Sodyum Fosfat Anhidrat...................5.00 mg
Sodyum Karboksimetilselüloz- 7MXF.............1.50 mg
Sodyum Stearil Fumarat...............................1.70 mg
Propilen glikol..........................................1.723 mg
Yardımcı maddelerin tam listesi için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enterik kaplı tablet
Açık sarı-sarı renkli, renk farkı olmayan, oval şekilli tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
5 yaşın üzerindeki çocuklarda ve erişkinlerde:
•
Gastroözofageal reflü birlikteliği ile oluşan erozif özofajitin kısa süreli (en fazla 8 haftaya kadar) tedavisinde ve semptomlarının iyileştirilmesinde,
• Reflü özofajitin idame tedavisinde ve nüksünün önlenmesinde endikedir.
Erişkinlerde:
•
Hafif reflü hastalığı ve hastalığa bağlı semptomların tedavisinde,
• Sürekli nonsteroidal antiinflamatuvar ilaç (NSAİİ) tedavisi gören ve duodenal ülservarlığı endoskopik olarak kanıtlanan hastalarda endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
•
Semptomatik gastroözofageal reflü hastalığında
:
Önerilen doz günde 1 adet PULCET 20 mg'dır. 40 kilonun altındaki çocuklarda günde 20 mg'lık PULCET dozu aşılmamalıdır.
1
•
Reflü özofajitin uzun süreli tedavisinde ve nüksetmesinin önlenmesinde:
Uzun süreli tedavi için, günde 1 kez PULCET 20 mg idame dozu tavsiye edilir; nüks meydana gelirse doz günde 40 mg pantoprazole çıkartılır. Nüksün iyileşmesinden sonra doztekrar 20 mg pantoprazole düşürülebilir. 40 kilonun altındaki çocuklarda günde 20 mg'lıkPULCET dozu aşılmamalıdır.
•
Sürekli NSAİİ tedavisi gören ve duodenal ülseri endoskopik olarak kanıtlanmış hastalarda:
Tavsiye edilen doz günde 1 adet PULCET 20 mg'dır.
•
Hafif derecede reflü hastalığı ve ilişkili semptomlar (örneğin; göğüste yanma ve ağrı, asit regürjitasyonu, yutma sırasında ağrı):
Semptomların giderilmesi genellikle 2-4 hafta içinde gerçekleşir ve ilişkili özofajitin iyileşmesi için genellikle 4 haftalık bir tedavi süresi gerekir. Eğer bu yeterli gelmezse,normalde bunu izleyen 4 haftalık dönem içinde iyileşme sağlanır. Semptomların giderilmesisağlandığında, gerektiğinde ihtiyaca göre günde bir kez PULCET 20 mg'lık bir tedavi rejimiuygulanarak semptomların tekrarlaması kontrol altına alınabilir. İhtiyaca göre uygulanan butedavi rejimi ile yeterli semptom kontrolü sağlanamadığı durumda sürekli tedaviye geçişdüşünülebilir.
Uygulama şekli:
PULCET çiğnenmemeli veya kırılmamalı; yemekten bir saat önce su ile bütün olarak yutulmalıdır.
İlacın alınması unutulduğunda, gecikmiş olan doz alınmamalıdır. Tedavi, hastanın doz şemasına göre, bir sonraki dozdan itibaren sürdürülmelidir.
PULCET ile tedavinin erken kesilmesi veya tedaviye ara verilmesi konusunda hekime danışılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Karaciğer yetmezliği:
Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda günlük 20 mg pantoprazol dozu (1 adet PULCET 20 mg) aşılmamalıdır. Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda tedavi sırasında, özelliklede uzun süreli kullanımda karaciğer enzimleri düzenli olarak izlenmelidir. Karaciğerenzimlerinin yükselmesi durumunda PULCET kullanımı kesilmelidir.
Pediyatrik popülasyon:
5 yaşınsan küçük çocuklarda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
4.3. Kontrendikasyonlar
PULCET, bileşimindeki etkin maddeye, dallanmış benzimidazollere veya bileşiminde bulunan diğer yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı bilinen hastalardakullanılmamalıdır.
2
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Karaciğer yetmezliği:
Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda pantoprazol ile tedavi sırasında, özellikle de uzun süreli kullanımda, karaciğer enzimleri düzenli olarak izlenmelidir. Karaciğer enzimlerininyükselmesi durumunda PULCET kullanımı kesilmelidir.
Kombine tedavi:
Kombine tedavi sırasında diğer ilaçların ürün bilgileri göz önüne alınmalıdır.
Alarm semptomlarının varlığı:
Herhangi bir alarm semptomunun varlığında (örn. beklenmeyen kilo kaybı, tekrarlayan kusmalar, disfaji, hematemez, anemi veya melena) ve gastrik ülser şüphesinde ya davarlığında, malinite olasılığı ortadan kaldırılmalıdır, çünkü pantoprazol semptomlarıbaskılayabilir ve tanının gecikmesine neden olabilir. Uygun tedaviye rağmen semptomlarhala devam ediyorsa ileri tetkikler yapılmalıdır.
Atazanavir ile birlikte kullanım:
Atazanavir ile proton pompası inhibitörlerinin birlikte uygulanması tavsiye edilmez (bkz. Bölüm 4.5). Eğer atazanavir ile bir proton pompası inhibitörünün kombinasyonu zorunlu ise,yakın klinik izleme (örn. virüs yüklemesi), atazanavir dozunun 400 mg'a yükseltilmesi vetedaviye 100 mg ritonavir eklenmesi ve hastanın klinik açıdan dikkatle izlenmesi (örn. viralyük) önerilir. Günlük 20 mg pantoprazol dozu aşılmamalıdır.
B12 vitamini emilimi üzerindeki etki:
Zollinger-Ellison sendromu ve uzun süreli tedavi gerektiren diğer patalojik hipersekresyon durumlarında pantoprazol, tüm diğer asit bloke edici ilaçlar gibi, hipoklorhidri veyaaklorhidriye bağlı olarak B12 vitamini (siyanokobalamin) emilimini azaltabilir. Bu durum,B12 vitamini vücut stokları azalmış veya emiliminin azalması yönünde risk faktörleri olanuzun süreli tedavi gören hastalarda ya da ilgili klinik semptomların gözlenmesi durumundagöz önünde bulundurulmalıdır.
Uzun süreli tedavi:
Özellikle 1 yıllık sürenin aşıldığı uzun süreli tedavilerde, hastalar düzenli olarak gözlenmelidir.
Kemik kırığı:
Yayınlanmış çeşitli gözlemsel çalışmalar, proton pompası inhibitörü (PPİ) tedavisinin, kalça, el bileği ya da omurgada osteoporoza bağlı kırık riskinde bir artışla ilişkili olabileceğinidüşündürmektedir. Çoklu günlük dozlar ve uzun süreli PPİ tedavisi (bir yıl ya da daha fazla)şeklinde tanımlanan yüksek doz alan hastalarda kırık riski artmıştır. Hastalar tedaviedildikleri durum için uygun olan en düşük dozda ve en kısa süreli PPİ tedavisinialmalıdırlar.
Hipomagnezemi:
PPİ'lerle en az 3 ay süreyle tedavi edilen hastalarda ve çoğu olguda da bir yıl tedaviden sonra nadiren semptomatik ve asemptomatik hipomagnezemi bildirilmiştir. Ciddi adversolaylar tetani, aritmiler ve nöbetleri içermektedir. Çoğu hastada hipomagnezemi tedavisimagnezyum replasmanını ve PPİ tedavisinin kesilmesini gerektirmektedir.
3
Uzun süre tedavi alması beklenen ya da PPİ'leri digoksin gibi ilaçlar ya da hipomagnezemiye neden olabilecek ilaçlarla (örn. diüretikler) birlikte alan hastalar için,sağlık mesleği mensupları PPİ tedavisine başlamadan önce ve daha sonra periyodik olarakmagnezyum düzeylerini takip edebilirler.
Nöroendokrin tümörler için yapılan incelemelerle etkileşimler:
Gastrik asit düzeyindeki ilaç kaynaklı azalmalara sekonder olarak serum kromogranin A (CgA) düzeyleri artmaktadır. Artmış CgA düzeyi nöroendokrin tümörler için yapılan tanıincelemelerinde yanlış pozitif sonuçlara yol açabilir. Uygulayıcılar CgA düzeylerinideğerlendirmeden önce geçici olarak PPI tedavisine ara vermeli ve eğer başlangıçtaki CgAdüzeyleri yüksek ise testi tekrar etmelidirler. Eğer seri testler yapılıyorsa (örn.monitorizasyon için), testler arasındaki referans aralıkları değişebileceği için testler aynılaboratuarda yapılmalıdır.
Non-steroidal Anti-inflamatuar İlaçlar (NSAİİ) ile birlikte kullanım:
Seçici olmayan NSAİİ'lerin indüklediği gastroduodenal ülserin önlenmesi amacıyla pantoprazol kullanımı, sürekli NSAİİ tedavisine ihtiyaç duyan ve gastrointestinalkomplikasyonlar geliştirme riski yüksek olan hastalarla sınırlandırılmalıdır. Yüksek risk,yaşlılık (65 yaşın üzeri), gastrik veya duodenal ülser hikayesi veya üst gastrointestinalkanama hikayesi gibi bireysel risk faktörlerine göre değerlendirilmelidir.
Bakterilerin yol açtığı gastrointestinal enfeksiyonlar:
Bütün proton pompası inhibitörleri gibi pantoprazolün de üst gastrointestinal yolda normal olarak bulunan bakteri sayısını artırması beklenebilir. Pantoprazol ile tedavi,
SalmonellaCampylobacter
gibi bakterilerin yol açtığı gastrointestinal enfeksiyon riskinde az da olsa birartışa neden olabilir (bkz. Bölüm 5.1)
Subakut kütanöz lupus eritematozus:
Proton pompa intibitörleri çok seyrek olarak subakut kütanöz lupus eritematozus vakaları ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle derinin güneşe maruz kalan alanlarında olmak üzere lezyonlarınortaya çıkması ve artraljinin eşlik etmesi durumlarında hasta acilen tıbbi yardım almalı vesağlık mesleği mensubu PULCET tedavisinin kesilmesini değerlendirmelidir. Daha önce birproton pompa inhibitörü tedavisi sonrası subakut kütanöz lupus eritematozus gelişmişolması, aynı durumun diğer proton pompa inhibitörleri ile de görülme riskini arttırır.
Sodyum:
Bu tıbbi ürün her tablette 1 mmol (23 mg)'dan daha az (8.2 mg) sodyum ihtiva eder; yani esasında (pratik olarak) sodyum içermez.
Propilen glikol:
Bu tıbbi ürün her tablette 1.723 mg propilen glikol ihtiva eder. Yetişkinler için 400 mg/kg ve çocuklar için 200 mg/kg eşiğinin altında olduğundan alkol benzeri semptomlara nedenolması beklenmez.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Pantoprazolün diğer ilaçların emilimi üzerindeki etkisi:
Şiddetli ve uzun süren gastrik asit sekresyonu inhibisyonu nedeniyle PULCET, biyoyararlanımı pH'a bağlı (ketokonazol, itrakonazol, posakonazol gibi bazı antifungaller ve
erlotinib gibi diğer bazı ilaçlar) ilaçların emilimini azaltabilir. http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lQ3NRM0FyZW56Q3NRZW56Q3NRYnUy
4
HIV ilaçları (atazanavir):
Atazanavir ve emilimi pH bağımlı diğer HIV ilaçlarının proton pompası inhibitörleri ile uygulanması, HIV ilaçlarının biyoyararlanımını önemli derecede azaltarak bu ilaçlarınetkililiğini azaltabilir. Bu nedenle pantoprazol dahil proton pompası inhibitörlerininatazanavir ile birlikte uygulanması tavsiye edilmemektedir (bkz. Bölüm 4.4).
Kumarin antikoagülanları (fenprokumon ve varfarin)
Fenprokumon veya varfarin ile birlikte kullanıldığında, klinik farmakokinetik çalışmalarda bir etkileşim gözlenmemiş olmasına rağmen, pazarlama sonrası dönemde UluslararasıNormalizasyon Oranı (UNO) değerlerinde değişiklikle ilgili birkaç vaka rapor edilmiştir. Bunedenle, kumarin antikoagülanları (örn. fenprokumon veya varfarin) ile tedavi edilenhastalarda, pantoprazol tedavisi başlandıktan ve sonlandırıldıktan sonra veya pantoprazolündüzensiz kullanımı sırasında protrombin zamanı/UNO değerlerinin izlenmesi önerilmektedir.
Diğer etkileşim çalışmaları:
Pantoprazol sitokrom P450 enzim sistemi aracılığı ile büyük ölçüde karaciğerde metabolize olur. Ana metabolik yolak CYP2C19 ile demetilasyondur ve diğer metabolik yolaklarCYP3A4 ile oksidasyonu içerir. Aynı enzim sistemiyle metabolize olan karbamazepin,diazepam, glibenklamid, nifedipin ve levonorgestrel ile etinil östradiol içeren bir oralkontraseptif ile yapılan etkileşim çalışmaları, klinik açıdan önemli olan etkileşimlere işaretetmemektedir.
Bir dizi etkileşim çalışması, pantoprazolün CYP1A2 (kafein, teofilin gibi), CYP2C9 (piroksikam, diklofenak, naproksen gibi), CYP2D6 (metoprolol gibi), CYP2E1 (etanol gibi)ile metabolize olan aktif maddelerin metabolizmasını veya digoksinin p-glikoprotein ileilişkili emilimini etkilemediğini göstermiştir.
Antasitlerle birlikte verildiğinde etkileşme görülmemiştir.
Ayrıca klaritromisin, metronidazol, amoksisilin gibi antibiyotiklerin pantoprazol ile eş zamanlı uygulanmasına dair etkileşim çalışmaları da yapılmıştır. Klinik açıdan önemlietkileşmeler gözlenmemiştir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
Pantoprazol için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrasıgelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir(bkz.kısım 5.3).
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
5
Gebelik dönemi
Pantoprazolün gebelikte kullanımı ile ilgili klinik deneyim sınırlıdır.
Hayvanlarda yapılan çalışmalarda üreme toksisitesi gözlenmiştir. İnsanlarda potansiyel risk bilinmemektedir. Açıkça gerekli değilse gebelerde kullanılmamalıdır.
Hayvanlarda yapılan üreme çalışmalarında, 5 mg/kg üzerindeki dozlarda ihmal edilebilir düzeyde fetotoksisite görülmüştür.
Laktasyon dönemi
Hayvan çalışmaları pantoprazolün süte geçtiğini göstermiştir. İnsan sütüne de geçtiği bildirilmiştir. Emzirmeye devam edilip edilmeyeceğine veya PULCET tedavisine devamedilip edilmeyeceğine, emzirmenin çocuğa yararı ve PULCET tedavisinin anneye yararıaçısından değerlendirip, karar verilmelidir.
Bebeğini emziren annelerde ancak, anneye olan yararı bebek üzerindeki potansiyel riskten fazla ise kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
İnsanlarda fertilitenin bozulmasına veya teratojen etkiye ilişkin herhangi bir kanıt bulunmamıştır. Hayvanlarda yapılan üreme çalışmalarında 5mg/kg'nın üzerinde hafiffetotoksisite belirtileri gözlenmiştir. Üreme ya da teratojenite üzerine bir bulgu yoktur (bkz.Bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Baş dönmesi ve görsel bozukluklar gibi advers ilaç etkileşimleri gözlenebilir (bkz. bölüm 4.8). Bu advers olayların görülmesi durumunda hasta araç veya makine kullanmamalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Hastaların yaklaşık %5'inin advers ilaç reaksiyonları yaşadığı tahmin edilmektedir. En fazla bildirilen advers reaksiyonlar diyare ve baş ağrısıdır, her iki durum da hastaların yaklaşık%1'inde gözlenmiştir.
Sistem organ sınıfına göre aşağıda listelenen istenmeyen olayların sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor)
Bul |
Sıklık
Organ
sistemi |
Yaygın
(1/100
<1/10) |
Yaygın olmayan (1/1,000 <1/100) |
Seyrek
(1/10,000 <1/1,000) |
Çok Seyrek (<1/10,000,zoleraporlar dahil) |
Bilinmiyor |
Kan ve lenf
sistemi
hastalıkları |
|
|
Agranülositoz
|
Trombositopeni;
Lökopeni;
Pansitopeni
|
|
Baııklık
sistemi
hastalıkları
»elge 5070 sayılı Elektron |
k İmza Kanuni |
uyarınca elektronik olaral |
Aşın duyarlılık (anaflaktik şok veanaflaktik
ireaftsyonlaPd&hilk http
|
//ebs.titck.gov.tr/Basvuru/ |
ilmza/Kontrol |
adresinden Kontrol edilebilir. Lruveniı eleKtroniK imza aslı ne aynıdır. uoKumanın doğrulama Kodu : ly |
>JN KMUryZ W 7>6Q3N KZ W 7>6QJN K. Y nUy |
6
^ Sıklık
Organ
sistemi |
Yaygın
(>1/100
<1/10) |
Yaygın olmayan (>1/1,000 <1/100) |
Seyrek
(>1/10,000 <1/1,000) |
Çok Seyrek (<1/10,000, İzoleraporlar dahil) |
Bilinmiyor |
Metabolizma ve
beslenme
hastalıkları |
|
|
Hiperlipidemi ve lipid artışı(trigliseridler,kolesterol); kilodeğişiklikleri
|
|
Hiponatremi; Hipomagnezemi(bkz bölüm 4.4.)
|
Psikiyatrik
hastalıklar |
|
Uyku
bozuklukları
|
Depresyon (ve daha kötüleşmesi)
|
Dezoriyantasyon (ve dahakötüleşmesi)
|
Halüsinasyon; Konfüzyon(özelliklepredispozehastalarda; dahaönceden mevcutise daha dakötüleşmesi) )
|
Sinir sistemi hastalıkları |
|
Baş dönmesi; Baş ağrısı,
|
Tat alma bozuklukları
|
|
|
Göz hastalıkları |
|
|
Görme bozuklukları (bulanık görme)
|
|
|
Gastrointestinal
hastalıklar |
|
Bulantı/kusma; Abdominal ağrıve rahatsızlık;Konstipasyon;Ağız kuruluğu;Abdominalgerginlik veşişkinlik; Diyare
|
|
|
|
Hepatobiliyer
hastalıklar |
|
Karaciğer enzimlerinde artış(transaminazlar,Y-GT)
|
Bilirubin artışı
|
|
Hepatoselüler hasar, sarılık,hepatoselüleryetmezlik
|
Deri ve derialtı
dokusu
hastalıkları |
|
Kaşıntı, ekzantem ve deri döküntüsügibi alerjikreaksiyonlar;Prurit
|
Ürtiker; Anjiyoödem
|
|
Stevens-Johnson sendromu, Lyellsendromu,Erythemamultiform,FotosensitiviteSubakut kütanözlupus
eritematozus (bkz. bölüm 4.4)
|
Kas-iskelet, bağ
dokusu
hastalıkları |
|
Kalça, el bileği ve omurga kırığı(bkz. bölüm 4.4)
|
Artralji;
Miyalji
|
|
|
Böbrek ve idrar hastalıkları |
|
|
|
|
İntestisyel nefrit
|
Üreme sistemi ve memehastalıkları |
|
|
Jinekomasti
|
|
|
Genel
bozukluklar ve uygulama yerineözgü tablolar |
|
Halsizlik, yorgunluk vekeyifsizlik
|
Vücut sıcaklığında artış,
Periferik ödem
|
|
|
|
|
7
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 3012 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
İnsanlarda doz aşımı belirtileri bilinmemektedir.
2 dakika içinde 240 mg i.v. dozlara kadar uygulanmış ve iyi tolere edilmiştir.
Pantoprazol proteinlere yüksek oranda bağlandığı için, hemen diyaliz edilemez.
Aşırı dozda alınması sonucu zehirlenme belirtileri görüldüğünde, semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Proton pompası inhibitörleri
ATC kodu: A02BC02
Etki Mekanizması
Pantoprazol bir sübstitüye benzimidazol olup, pariyetal hücrelerde bulunan proton pompalarına spesifik etkisi ile midede hidroklorik asit salgılanmasını inhibe eder.Pantoprazol, pariyetal hücrelerin asidik ortamında aktif formuna dönüşür ve midede
+ +
hidroklorik asit üretiminin son aşaması olan H , K -ATPaz enziminin inhibisyonunu sağlar. İnhibisyon doza bağlı olup, hem bazal hem de stimule asit salgılanmasını etkiler. Birçokhastada semptomların düzelmesi iki hafta içinde gerçekleşir. Diğer proton pompasıinhibitörleri ve H2 reseptör inhibitörlerinde olduğu gibi pantoprazol ile tedavi, midedekiasiditeyi azaltır ve böylece asiditedeki azalmayla orantılı olarak gastrin artışı sağlar. Gastrinartışı geri dönüşümlüdür. Pantoprazol, enzimle reseptör distalinde etkileştiği için ötekimaddelerle stimülasyondan da etkilenmeksizin (asetilkolin, histamin, gastrin) hidroklorik asitsekresyonunu inhibe eder. Oral veya intravenöz uygulamada aynı etki görülür.
Açlık durumundaki gastrin değerleri pantoprazol ile artar. Kısa süreli kullanımda çoğu durumda normalin üst limitini aşmaz. Uzun süreli tedavide pek çok durumda gastrin seviyesiiki katına çıkar. Ancak nadir durumlarda aşırı artış meydana gelir. Sonuç olarak, uzun sürelitedavi süresince çok az vakada (basit veya adenomatoid hiperplazi) midedeki spesifikendokrin (ECL) hücrelerinin sayısında hafif ila orta derecede artış meydana gelir. Ancakbugüne kadar gerçekleştirilmiş olan çalışmalara göre, hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalardagözlenen karsinoid prekürsör (atipik hiperplazi) veya gastrik karsinoid oluşumu (bkz bölüm5.3), insanlarda gözlenmemiştir.
Proton pompası inhibitörleri dahil, herhangi bir sebepten dolayı azalan gastrik asidite, gastrointestinal sistemde normal olarak var olan bakterilerin sayısında artışa neden olur.
Proton pompası inhibitörleri ile tedavi, SalmoneIla ve Camphylobacter ve muhtemelen ayrıca hastanede yatan hastalarda Clostridum difficile gibi gastrointestinal enfeksiyonların riskini azda olsa arttırabilir.
Bu belse 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uy ar ine a elektronik olarak imzalanmıştır. D.oküman http://ebs.titcLsoY.tr/BasvuruiEImza/Kontrol
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmaların sonuçlarına göre, pantoprazol ile bir yılı aşan uzun
8
süreli tedavinin, tiroidin endokrin parametreleri üzerindeki etkisi tamamen göz ardı edilemez.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Pantoprazol hızla absorbe edilir ve 40 mg oral tek dozdan sonra bile maksimum plazma düzeyine ulaşır. Uygulamadan ortalama 2.5 saat sonra yaklaşık 2-3 pg/mL olan serumkonsantrasyonlarına ulaşılır ve bu değerler çoklu uygulamadan sonra sabit kalır.
Farmakokinetik tek doz veya tekrarlayan dozlardan sonra değişiklik göstermez.
Tabletin mutlak biyoyararlanımı yaklaşık % 77'dir. Besinlerle birlikte alınması, EAA (Eğri Altında Kalan Alan) değerini, maksimum serum konsantrasyonunu ve sonuçtabiyoyararlanımı etkilemez. Besinlerle birlikte alınması sadece etki başlama süresinindeğişkenliğini artırır.
Dağılım:
Pantoprazol serum proteinlerine yaklaşık %98 oranında bağlanır. Dağılım hacmi yaklaşık 0.15 L/kg'dır.
Biyotransformasyon:
Pantoprazolün tamamına yakını karaciğerde metabolize olur. Ana metabolik yolak CYP2C19 ile demetilasyon ile bunu izleyen sülfat konjugasyonudur, diğer metabolik yolak CYP3A4 ileoksidasyondur. Gerek serum gerekse idrardaki ana metabolit, sülfatla konjuge olandesmetilpantoprazoldür.
Eliminasyon:
Pantoprazol metabolitleri başlıca renal yolla (yaklaşık %80'i), kalanı feçes ile atılır. Terminal yarılanma ömrü yaklaşık bir saattir ve klerens yaklaşık 0.1l/h/kg'dır. Eliminasyonun geciktiğibirkaç vaka görülmüştür. Pantoprazolün pariyetal hücrelerin proton pompalarına spesifikolarak bağlanması nedeniyle, eliminasyon yarı-ömrü, daha uzun etkinlik süreleri ile orantılıdeğildir (asit sekresyonunun inhibisyonu). Ana metabolitin yarılanma ömrü (yaklaşık 1.5saat), pantoprazolden daha uzun değildir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Pnatoprazolün farmakokinetiği, tek doz veya tekrarlayan dozlardan sonra değişiklik göstermez. 10-80 mg'lık doz aralığında, hem oral hem intravenöz uygulamadan sonrapantoprazolün plazma kinetiği doğrusaldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Polimorfik metabolizma:
Avrupa popülasyonunun yaklaşık %3'ü fonksiyonel CYP2C19 enziminden yoksundur ve bu kişiler zayıf metabolize ediciler olarak adlandırılırlar. Bu bireylerde pantoprazolünmetabolizması esas olarak muhtemelen CYP3A4 enzimiyle gerçekleşir. 40 mg pantoprazolüntek doz uygulanmasından sonra, plazma-konsantrasyon eğrisinin altında kalan alan zayıfmetabolize edicilerde, CYP2C19 enzimine sahip kişilerden (ekstansif metabolize ediciler) 6„ , kat ,daha, büyüktür. Ortalama doruk plazma konsantrasyonları, ,%60 , artmıştır. Bu bulgular
pantoprazolün pozolojisi için bir öneri niteliğinde değildir.
9
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyonu kısıtlı hastalar (diyaliz hastaları dahil) için doz azaltılmasına gerek yoktur. Bu hastalarda sağlıklı kişilerde olduğu gibi pantoprazol yarı ömrü kısa olup, çok küçükmiktarda diyaliz edilebilir. Başlıca metabolitinin yarı ömrü biraz uzamasına rağmen (2-3saat), atılım hızlı olduğundan birikme söz konusu değildir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer sirozu olan hastalarda (Child'e göre sınıf A ve B) yarı ömrü 7-9 saat ve EAA değerleri 5-7 kat artmasına rağmen, maksimum serum konsantrasyonu sağlıklı kişilerenazaran sadece 1.5 kat artmıştır.
Pediyatrik popülasyon:
20 veya 40 mg pantoprazolün 5-16 yaşlarındaki çocuklara tek doz oral olarak uygulanmasından sonra EAA ile Cmaks değerleri, yetişkin değerlerinin aralığındadır. 0.8 veya1.6 mg/kg pantoprazolün 2-16 yaş arasındaki çocuklara tek doz intravenöz yollauygulanmasından sonra, pantoprazol klerensi ile yaş veya kilo arasında anlamlı bir ilişkibulunmamıştır. EAA ve dağılım hacmi, yetişkinlerden elde edilen verilerle uyumludur.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı gönüllülerde gençlere nazaran görülen EAA ve Cmaks değerlerindeki hafif artış klinik açıdan önemli değildir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klasik farmakolojik güvenlik çalışmaları, tekrarlanmış dozlarda toksisite ve genotoksisite çalışmalarından elde edilen preklinik veriler insanlara özel bir tehlikenin söz konusuolmadığını göstermektedir.
Sıçanlar üzerinde 2 yıl boyunca yapılan karsinojenisite testlerinde nöroendokrin neoplazmalar bulunmuştur. Ayrıca, sıçanların ön midelerinde pullu hücre papillomaları bulunmuştur.Substitüe benzimidazoller vasıtasıyla gastrik karsinoidlerin oluşumuna neden olan mekanizmadikkatlice incelenmiş ve sıçanda kronik yüksek dozlu tedavi esnasında serum gastrinseviyelerinde meydana gelen artışların sekonder bir reaksiyonu olarak görüldüğü sonucunavarılmıştır. Rodentler üzerinde yapılan iki yıllık çalışmalarda, sıçanlarda ve dişi farelerdekaraciğer tümörlerinin sayısında artış gözlenmiştir ve pantoprazolün, yüksek orandakaraciğerde metabolize olmasından kaynaklandığı şeklinde yorumlanmıştır.
En yüksek dozu (200 mg/kg) alan sıçan grubunda tiroidin neoplastik değişimlerinde hafif artış gözlenmiştir. Bu neoplazmaların meydana gelişi, sıçan karaciğerinde tiroksinin yıkımındapantoprazolün neden olduğu değişimlerle ilişkilendirilmiştir. İnsanda terapötik doz düşükolduğundan, tiroid bezlerine zararlı etki beklenmez.
Hayvanlarda yapılan üreme çalışmalarında, 5 mg/kg üzerindeki dozlarda hafif düzeyde fetotoksisite görülmüştür.
Yapılan araştırmalarda fertilitenin bozulmasına veya teratojen etkiye ilişkin herhangi bir kanıt bulunmamıştır.
Sıçanda plasentaya geçiş araştırılmış ve gebeliğin ilerlemesiyle arttığı bulunmuştur. Sonuç BubeolarafcfetüaepantopazalukonsaffltrasyıOfluodoğumdaflıktsaoaüEaı öneeearta£
.g
ov.tr/Basvum/Eimza/Kontroi
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lQ3NRM0FyZW56Q3NRZW56Q3NRYnUy
10
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Tribazik Sodyum Fosfat Anhidrat IzoMalt LM-PF
Sodyum Karboksimetilselüloz- 7MXF
Sodyum Stearil Fumarat
Krospovidon
Pharmacoat 603
PVP K 25
Sepisperse AP3232 Jaune Yellow (% 30'luk)
Propilen glikol
Eudragit L 30D-55 (%30'luk)
Trietil sitrat (Citroflex)
% 30'luk simetikon emülsiyonu (veya %35'lik dimetikon emülsiyonu)
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
o
25 C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Al-Al Blister
Kutuda 14 ya da 28 enterik kaplı tablet halinde.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller, “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
NOBEL İLAÇ SANAYİİ ve TİCARET AŞ.
İnkılap Mah. Akçakoca Sok. No:10 34768 Ümraniye / İstanbulTel: (216) 633 60 00Fax: (216) 633 60 01
8. RUHSAT NUMARASI
221/72
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 09.11.2009 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ:
Bu be—e
11