Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Riscolex 3 Mg Film Tablet Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

RİSCOLEX 3 mg film tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:

Risperidon..................3 mg

Yardımcı maddeler:

Laktoz........................217,50 mg

Propilen glikol...............0,375 mg

Yardımcı maddelerin tam listesi için bölüm 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Film kaplı tablet

Sarı renkli, kapsül şeklinde, bir tarafı çentikli, film kaplı tabletler halindedir.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1 Terapötik endikasyonlar

RİSCOLEX, pozitif (halüsinasyon, delüzyon, düşünce bozuklukları, saldırganlık, şüphecilik) ve/veya negatif (künt afekt, emosyonel ve sosyal çekingenlik ve konuşma yetersizliği)semptomların belirgin olduğu, erken dönem psikozlar, akut şizofrenik alevlenmeler, kronikşizofreni ve diğer psikotik durumlar dahil şizofreni hastalarının tedavisinde endikedir.RİSCOLEX, şizofreni ile ilgili afektif semptomları (depresyon, suçluluk duygusu, anksiyete)da hafifletir. RİSCOLEX ilk tedaviye cevap verdiği gözlenen yetişkin hastalarda, idametedavisi sırasında klinik iyileşmenin devamı açısından da etkilidir.

RİSCOLEX, bipolar bozukluğun manik epizodunun tedavisinde endikedir. Bu epizodlar; duygu durumu yükselmesi veya aşırı hassaslaşması, kendini aşırı beğenme, uykuya duyulanihtiyacın azalması, konuşmada zorlanma, düşüncelerin yarışması, şaşkınlık, agresif ve yıkıcıdavranışlar da dahil olmak üzere muhakeme güçlüğü gibi semptomlarla karakterizedir.RİSCOLEX, agresif veya diğer yıkıcı davranışların ön planda olduğu davranış ve diğer yıkıcıdavranış bozukluklarının tedavisinde endikedir. RİSCOLEX ayrıca ilk tedaviye cevap verdiğigözlenen çocuk ve adolesanlarda idame tedavisi sırasında klinik iyileşmenin devamı açısındanda etkilidir.

RİSCOLEX, çocuklarda ve ergenlerde otistik bozukluğa bağlı huzursuzluk (agresif belirtiler, kendine zarar verme, öfke nöbetleri, ani duygu durum değişiklikleri) tedavisinde endikedir.

1/26

4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Şizofreni

Yetişkinler:


RİSCOLEX, günde bir ya da iki kez verilebilir.

Hastalar tedaviye günde 2 mg RİSCOLEX ile başlamalıdırlar. Doz, ikinci gün 4 mg'a yükseltilebilir. Üçüncü günden sonra doz sabit kalabilir ya da gerektiğinde bireyselleştirilebilir.Çoğu hasta için optimal doz 4-6 mg/gün'dür. Bazı hastalarda, daha yavaş bir titrasyon fazı vedaha düşük başlangıç ve idame dozları uygun olabilir.

Günde 10 mg'ın üzerindeki dozların düşük dozlara göre daha etkili olduğu gösterilmemiştir ve bu dozlar ekstrapiramidal semptomlara neden olabilir. Günde 16 mg/gün'ün üzerindekidozların güvenilirliği araştırılmadığından, bu dozun üzerinde kullanılmamalıdır.

İlave sedasyon gerektiğinde, RİSCOLEX ile tedaviye bir benzodiazepin eklenebilir.

Yaşlılar:


Günde iki kez 0.5 mg ile başlanması önerilir. Bu doz günlük iki kez 0.5 mg'lık artışlarla günde iki kez 1-2 mg'a bireysel olarak ayarlanabilir.

Adolesanlar:


18 yaş altındaki çocuklarda şizofreni tedavisinde veri yetersizliğinden dolayı risperidon kullanılması önerilmez.

Bipolar mani

Yetişkinler:


RİSCOLEX, 2 mg veya 3 mg ile başlanarak günde tek doz olarak verilmelidir. Endike olduğunda doz düzenlemeleri 24 saatten az sürede gerçekleştirilmemelidir ve doz artırımlarıgünde 1 mg olmalıdır. Etkinlik günde 1-6 mg arasında esnek dozlarda gösterilmiştir.

Bütün semptomatik tedavilerde olduğu gibi devam eden RİSCOLEX kullanımı sürekli olarak değerlendirilmeli ve uygunluğu kanıtlanmalıdır.

Yaşlılar:

Günde iki kez 0.5 mg ile başlanması önerilir. Bu doz günlük iki kez 0.5 mg'lık artışlarla günde iki kez 1-2 mg'a bireysel olarak ayarlanabilir. Yaşlılarda klinik deneyim sınırlı olduğundan,dikkatli kullanılmalıdır.

Çocuklar ve adolesanlar:

18 yaşın altındaki çocuklarda bipolar mani tedavisinde veri yetersizliğinden dolayı risperidon kullanılması önerilmez.

2/26

Davranış ve diğer yıkıcı davranış bozuklukları

5-18 yaş arası çocuklar ve adolesanlar:

50 kg veya üzerinde olan hastalar:


Başlangıç dozu olarak günde bir defa 0.5 mg önerilir. Bu doz gerektiğinde, en fazla gün aşırı olmak kaydıyla 0.5 mg'lık dozlarla arttırılabilir. Birçok hasta için optimum doz günde bir defa 1mg'dır. Yine de bazı hastalarda günde bir defa 0.5 mg ile, bazılarında ise günde bir defa 1.5 mgile en iyi sonuç alınabilir.

50 kg'ın altında olan hastalar:


Başlangıç dozu olarak günde bir defa 0.25 mg önerilir. Bu doz gerektiğinde, en fazla gün aşırı olmak kaydıyla 0.25 mg'lık dozlarla arttırılabilir. Birçok hasta için optimum doz günde bir defa0.5 mg'dır. Yine de bazı hastalarda günde bir defa 0.25 mg ile, bazılarında ise günde bir defa0.75 mg ile en iyi sonuç alınabilir.

Tüm semptomatik tedavilerde olduğu gibi, RİSCOLEX'in sürekli kullanımı tedavi süresince değerlendirilmeli ve doğrulanmalıdır.

5 yaşın altındaki çocuklarda kullanımına dair yeterli deneyim yoktur.

Otizm

Çocuklar ve adolesanlar:

RİSCOLEX'in dozajı, hastanın ihtiyaç ve cevabına göre kişiselleştirilmelidir.

Dozlamaya, 20 kg'ın altındaki hastalar için günde 0.25 mg, 20 kg ve üstündeki hastalar için ise günde 0.5 mg ile başlanmalıdır.

4. günde doz; 20 kg'ın altındaki hastalar için 0.25 mg, 20 kg ve üstündeki hastalar için de 0.5 mg artırılabilir.

Bu doz devam ettirilmeli ve cevap yaklaşık olarak 14. günde değerlendirilmelidir. Sadece yeterli klinik cevap veremeyen hastalarda, ilave doz artırımı düşünülebilir. 20 kg'ın altındakihastalar için 0.25 mg ve 20 kg ve üstündeki hastalar için 0.5 mg doz artırımları, 2 hafta ve dahauzun aralarla yapılmalıdır.

Klinik çalışmalarda, çalışılan en yüksek doz, 20 kg'ın altındaki hastalarda günlük 1.5 mg'ı, 20 kg ve üstündeki hastalarda günlük 2.5 mg'ı ve 45 kg üstündeki hastalarda günlük 3.5 mg'ıaşmamıştır.

Otistik bozukluğu olan pediatrik hastalarda RiSCOLEX dozları

( toplam mg/gün)

Ağırlık

Kategorileri

Günler

1-3

Günler 4 - 14+

Doz artışının gerektiği durumlardaki doz artırımı

Doz aralığı

<20 kg

0.25 mg

0.5 mg

> 2 hafta aralarla +0.25 mg

0.5 mg - 1.5 mg

>20 kg

0.5 mg

1.0 mg

> 2 hafta aralarla +0.5 mg

1.0 mg - 2.5 mg*

3/26

*45 kg'dan ağır vakalar daha yüksek doza gereksinim duyabilir; çalışılan en yüksek doz 3.5 mg/gündür.

RİCOLEX, günde bir kere veya günde iki kere uygulanabilir.

Somnolansı olan hastalar, dozlamada, günde bir kereden ya yatmadan önce günde bir kereye, ya da günde iki kereye geçişten fayda görebilirler.

Yeterli klinik cevaba ulaşıldığında ve devam ettirildiğinde, etkililik ve güvenliliğin optimal dengesine ulaşmak için yavaş yavaş dozun azaltılması düşünülebilir.

5 yaşın altındaki çocuklarda kullanımına dair yeterli deneyim yoktur.

Uygulama şekli:

Oral yoldan bir bardak su ile alınır.

Tedavi bırakılacaksa ilacın yavaş yavaş kesilmesi önerilir. Antipsikotik ilaçların yüksek dozlarının aniden kesilmesinden sonra çok nadir olarak bulantı, kusma, terleme ve insomnia dadahil olmak üzere akut ilaç kesilme semptomları bildirilmiştir. Psikotik semptomlartekrarlayabilir ve istem dışı hareket bozukluklarının ortaya çıktığı (akatizi, distoni ve diskinezigibi) bildirilmiştir.

Diğer antipsikotiklerden geçiş:

Tıbbi olarak uygun olduğu durumlarda, RİSCOLEX tedavisi başladığında daha önceki tedavinin yavaş yavaş kesilmesi önerilir. Ayrıca, tıbbi olarak uygun olduğunda, depoantipsikotiklerden geçiş için bir sonraki planlanan enjeksiyon yerine, RİSCOLEX tedavisinebaşlanabilir. Halen devam etmekte olan antiparkinson ilaçlarla tedaviye devam edilipedilmeyeceği periyodik olarak tekrar değerlendirilmelidir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek bozukluğu olan hastaların normal yetişkinlere göre ilacın aktif antipsikotik fraksiyonunu elimine etme yetenekleri azalmıştır.

Bozulmuş karaciğer fonksiyonu olan hastalarda risperidonun serbest fraksiyonunun plazma konsantrasyonlarında artışlar görülür.

Endikasyona bağlı olmaksızın başlangıç ve takip eden dozlar yarıya düşürülmeli ve böbrek ve karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz titrasyonu daha yavaş olmalıdır.

Bu grup hastalarda RİSCOLEX dikkatle kullanılmalıdır.

Pediatrik popülasyon:

Pediatrik popülasyon ile ilgili bilgiler yukarıda "Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi" başlığı altında verilmiştir.

4/26

Geriatrik popülasyon:

Geriatrik popülasyon ile ilgili bilgiler yukarıda "Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi" başlığı altında verilmiştir.

4.3. Kontrendikasyonlar

Risperidon veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Demanslı yaşlı hastalar Genel Mortalite

Konvansiyonel ve diğer yeni nesil (atipik) antipsikotik ilaçlarda olduğu gibi, bu ilaç da demansı olan yaşlı hastaların psikozlarında kullanıldığında serebrovasküler olaylar, enfeksiyon, kalpyetmezliği ile ani ölüm vb nedenlerle ölüm riskinde artışa neden olma olasılığı taşımaktadır.

Risperidon dahil atipik antipsikotik ilaçların incelendiği 17 kontrollü çalışmaya ilişkin meta analizde, plaseboya kıyasla atipik antipsikotik ilaçlarla tedavi gören demanslı yaşlı hastalardamortalitenin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu hasta grubunda risperidon ile yapılanplasebo kontrollü çalışmalarda, plasebo uygulanan hastalardaki %3.1 oranına kıyaslarisperidon uygulanan hastalarda mortalite insidansı %4.0'dır. Olasılık oranı ( %95 gerçekgüven aralığı) 1.21 ( 0.7, 2.1 )' dir. Ölen hastaların ortalama yaşı 86'dır (yaş aralığı 67-100). İkigeniş gözlemsel çalışmanın verileri, konvansiyonel antipsikotiklerle tedavi edilen demanslıyaşlı kişilerde de, tedavi görmeyenlere kıyasla, ölüm riskinde küçük bir artış olduğunugöstermiştir. Mevcut veriler, riskin gerçek boyutunun tam bir şekilde tahmin edilmesi içinyetersizdir ve risk artışının nedeni bilinmemektedir. Gözlemsel çalışmalardaki mortalite artışıbulgularının hangi oranda antipsikotik ilaca veya hastaların sahip oldukları bazı özelliklerebağlanabileceği açık değildir.

Furosemidle Birlikte Kullanım

Risperidon ile yapılan plasebo kontrollü çalışmalarda demansı olan yaşlı hastalarda, tek başına risperidon (%3.1; ortalama yaş 84, yaş aralığı 70-96) ya da tek başına furosemid (%4.1;ortalama yaş 80, yaş aralığı 67-90) ile tedavi edilen hastalarla kıyaslandığında,furosemid+risperidon (%7.3; ortalama yaş 89, yaş aralığı 75-97) ile tedavi edilen hastalardadaha yüksek mortalite insidansı gözlenmiştir. Furosemid+risperidon ile tedavi edilenhastalarda mortalitedeki artış dört klinik çalışmanın iki tanesinde gözlenmiştir. Risperidonundiğer diüretiklerle birlikte uygulanması (esas olarak düşük dozda kullanılan tiyazid diüretikleri)benzer bulgular ile ilişkili değildir.

Bu bulguyu açıklayacak bir patofizyolojik mekanizma tanımlanamamış ve ölüme sebebiyette tutarlı bir neden gözlenmemiştir. Ancak, kullanım kararından önce dikkat edilmeli ve bukombinasyonun veya diğer güçlü diüretiklerle birlikte uygulamanın risk ve yararlarıdeğerlendirilmelidir. Risperidon ile birlikte diğer diüretiklerin kullanımında hastalarda artanmortalite insidansına rastlanmamıştır. Tedaviden bağımsız olarak dehidratasyon mortalite içingenel bir risk faktörüdür ve demansı olan yaşlı hastalarda dikkatle dehidrasyondankaçınılmalıdır.

5/26

Serebrovasküler Advers Olaylar

Demanslı popülasyonda, bazı atipik antipsikotiklerle yapılan randomize plasebo kontrollü klinik çalışmalarda serebrovasküler advers olay riskinde yaklaşık 3 kat artış görülmüştür.Çoğunlukla demanslı yaşlı hastalarda (>65 yaşında) risperidon ile altı plasebo kontrollüçalışmadan toplanan veriler, serebrovasküler advers olayların (ciddi ve ciddi olmayan, birlikte)risperidon ile tedavi edilen hastaların %3,3'ünde (33/1009) ve plasebo ile tedavi edilenhastaların %1,2'sinde (8/712) meydana geldiğini göstermiştir. İhtimal oranı (%95 tam güvenaralığı) 2,96'dır (1,34, 7,50). Bu artan riske yönelik mekanizma bilinmemektedir. Diğerantipsikotikler ve diğer hasta popülasyonlarında artan risk göz ardı edilemez. RİSCOLEX,inme için risk faktörü taşıyan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Serebrovasküler advers olay riski, Alzheimer demansına kıyasla karma veya vasküler tip demans hastalarında anlamlı ölçüde yüksektir. Bu nedenle, Alzheimer'dan başka demanstiplerine sahip hastalar da risperidon ile tedavi edilmemelidir.

Doktorlara, ayrı hastalarda inme riski prediktörlerini de göz önünde bulundurarak, demanslı yaşlı hastalarda risperidon kullanımının riskleri ve faydalarını değerlendirmeleri önerilir.Hastalar/bakıcılar yüzde, kollarda ya da bacaklarda beklenmedik halsizlik veya uyuşukluk vekonuşma veya görme bozuklukları gibi olası serebrovasküler advers olay belirtileri vesemptomlarını hemen bildirme konusunda uyarılmalıdır. Risperidonun kesilmesi dahil tümtedavi seçenekleri gecikmeden değerlendirilmelidir.

RİSCOLEX, orta ila ciddi Alzheimer demans hastalarının sürekli agresyonu için ve kendilerine veya başkalarına zarar verme olasılığı olduğunda, sınırlı etkililiği olan veya hiçbir etkililiğibulunmayan, farmakolojik olmayan yaklaşımlarda yalnızca kısa süreli olarak kullanılmalıdır.

Hastalar düzenli olarak ve tedavilerinin sürdürülmeleri açısından yeniden değerlendirilmelidir. Ortostatik hipotansiyon

Risperidonun alfa-bloke edici aktivitesi nedeniyle, özellikle tedavinin başlangıç doz-titrasyonu döneminde (ortostatik) hipotansiyon görülebilir. Risperidon ve antihipertansif tedavininbirlikte kullanımı ile, pazarlama sonrası klinik açıdan önemli hipotansiyon gözlenmiştir.RİSCOLEX, kardiyovasküler hastalığı (örneğin kalp yetmezliği, miyokard infarktüsü, iletianomalileri, dehidratasyon, hipovolemi veya serebrovasküler hastalık) olduğu bilinenhastalarda dikkatle kullanılmalı ve doz yavaş yavaş, önerildiği gibi arttırılmalıdır (bkz. Bölüm

4.2 Pozoloji ve uygulama şekli). Hipotansiyon görüldüğünde doz azaltılmalıdır.

Lökopeni, Nötropeni ve Agranülositoz

RİSCOLEX dahil olmak üzere, antipsikotik ajanlarla lökopeni, nötropeni ve agranülositoz olayları bildirilmiştir. Pazarlama sonrası izlemde agranülositoz çok nadiren (<1/10.000 hasta)bildirilmiştir.

Klinik olarak anlamlı düzeyde düşük beyaz kan hücresi (WBC) sayımı veya ilaçla tetiklenmiş lökopeni/nötropeni öyküsüne sahip hastalar tedavinin ilk birkaç ayı boyunca izlenmeli veortada başka nedensel faktörler yokken WBC'de klinik olarak anlamlı bir düşüşe yönelik ilkbelirtide RİSCOLEX kullanımına son verilmesi düşünülmelidir.

6/26

Klinik olarak anlamlı nötropenisi olan hastalar ateş veya diğer enfeksiyon semptomları veya belirtileri açısından dikkatle izlenmeli ve bu tür semptomlar veya belirtilerin ortaya çıkmasıhalinde derhal tedavi edilmelidir. Şiddetli nötropenisi olan hastalar (mutlak nötrofil sayımı <1X 109/L) RİSCOLEX kullanımına son vermeli ve iyileşene kadar WBC düzeylerini takipettirmelidir.

Tardif Diskinezi/Ekstrapiramidal Semptomlar (TD/EPS)

Dopamin reseptörlerinde antagonistik etkiler gösteren ilaçlar, özellikle dil ve/veya yüzde istemsiz ritmik hareketler ile karakterize tardif diskinezi gelişimi ile ilgili bulunmuştur.Ekstrapiramidal semptomların görülmesinin tardif diskinezi gelişiminde bir risk faktörü olduğubildirilmiştir. Tardif diskinezi işaret ve semptomları görülürse tüm antipsikotik ilaçlarınkesilmesi göz önünde tutulmalıdır.

Nöroleptik Malignant Sendrom (NMS)

Antipsikotiklerin kullanımı sırasında hipertermi, kas rijiditesi, otonom instabilite, bilinç bulanıklığı ve yüksek serum kreatinin fosfokinaz düzeyleri ile kendini gösteren nöroleptikmalign sendromu oluştuğu bildirilmiştir. Miyoglobinüri (rabdomiyoliz) ve akut böbrekyetmezliği ilave işaretler olabilir. Bu durumda risperidon dahil olmak üzere tüm antipsikotiklerkesilmelidir.

Parkinson Hastalığı ve Lewy Cisimlerinin bulunduğu Demans

Parkinson Hastalığı veya Lewy Cisimcikli Demansı (LDC) olan hastalara RİSCOLEX dahil antipsikotikler reçete edilirken, hekimler risk/yarar değerlendirmesi yapmalıdır, Parkinsonhastalığı risperidon ile kötüleşebilir. Her iki grupta da antipsikotik ilaçlara duyarlılıkartabileceği gibi Nöroleptik Malign Sendrom riski de artabilir. Bu hastalar klinik araştırmalarındışında tutulmuşlardır. Bu artan duyarlılığın semptomları arasında, ekstrapiramidalsemptomlara ek olarak, konfüzyon, küntleşme ve sık düşmelerin olduğu postural instabilitebulunabilir.

Hiperglisemi ve Diabetes Mellitus

Risperidon tedavisi sırasında hiperglisemi, diabetes mellitus ve önceden var olan diyabetin kötüleşmesi bildirilmiştir. Bazı durumlarda vücut ağırlığında bir ön artış rapor edilmiştir. Bubir predispozan faktör olabilir. Ketoasidoz ile ilişki çok nadir olarak ve diabetik koma ile ilişkinadir olarak rapor edilmiştir. Uygun klinik izlem, kullanılan antipsikotik kılavuz kurallarınauygun olarak tavsiye edilebilir. RİSCOLEX dahil olmak üzere herhangi bir atipik antipsikotikile tedavi edilen hastalarda hiperglisemi semptomları (örneğin polidipsi, poliüri, iştah vehalsizlik gibi) izlenmelidir ve diyabet hastaları glukoz kontrolünün kötüleşmesi açısındandüzenli olarak izlenmelidir.

Kilo Alımı

Anlamlı kilo alımı bildirilmiştir. RİSCOLEX kullanıldığında kilo alımının izlenmesi önerilir.

7/26

Hiperprolaktinemi

Hiperprolaktinemi, RİSCOLEX tedavisinde görülen yaygın bir yan etkidir. Prolaktin ilişkili yan etki belirtilerin (örneğin; jinekomasti, menstrual düzensizlikler, anovülasyon, fertİlitebozuklukları, libido kaybı, erektil disfonksiyon ve galaktore) görüldüğü hastalarda prolaktinplazma seviyelerinin değerlendirilmesi tavsiye edilmektedir. Doku kültürü çalışmaları insanmeme tümörlerinde hücre büyümesinin prolaktin tarafından stimüle edilebileceğinibelirtmektedir. Klinik ve epidemiyolojik çalışmalarda antipsikotik kullanımı ile ilişkisi açık birşekilde gösterilememiş olsa da, ilgili tıbbi öyküsü olan hastalarda dikkatli olunmasıönerilmektedir. RİSCOLEX, daha önceden hiperprolaktinemisi ve olası bir prolaktine bağlıtümörü olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

QT Aralığı

RİSCOLEX kardiyak aritmi öyküsü olan hastalarda QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlarla birlikte reçete edildiğinde dikkatli olunmalıdır. Risperidonun da dahil olduğu antipsikotikler,Uzamış QT Sendromu / Torsades de Pointes'e neden olabileceğinden, tanısı konmuş veyaşüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında RİSCOLEXkullanılmamalıdır.

Nöbetler

RİSCOLEX, nöbet eşiğini potansiyel olarak düşüren durumlarda veya nöbet hikayesi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Priapizm

Alfa-adrenerjik blokör özelliğinden dolayı RİSCOLEX ile tedavi sırasında priapizm görülebilir.

Vücut Sıcaklığının Regülasyonu

Vücudun vücut sıcaklığını düşürme yeteneğinin bozulması antipsikotik ilaçlarla ilişkilendirilmiştir. Ağır egzersiz, aşırı sıcağa maruz kalma, eş zamanlı antikolinerjik tedavigörme veya dehidratasyona uğrama gibi vücut ısısının artmasına katkıda bulunabilecek tablolargeçirebilecek hastalara RİSCOLEX reçete edilirken, uygun bakım önlemleri alınmalıdır.

Antiemetik etki

Risperidon ile yapılan klinik öncesi çalışmalarda antiemetik etki gözlenmiştir. Bu etki, eğer insanlarda oluşursa, bağırsak tıkanması, Reye sendromu ve beyin tümörü gibi durumları veyabelli ilaçların aşırı doz bulgu ve semptomlarını maskeleyebilir.

Böbrek ve karaciğer yetmezliği

Böbrek yetmezliği olan hastalar aktif antipsikotik fraksiyonu elimine etmek için normal böbrek fonksiyonu olan erişkinlerden daha az yeteneğe sahiptir. Karaciğer yetmezliği olan hastalarınplazma konsantrasyonunda risperidon serbest fraksiyonunda artışlar vardı (Bkz. Bölüm 4.2)

8/26

Venöz tromboembolik olay

Antipsikotik ilaçlarla venöz tromboembolik olaylar (VTE) bildirilmiştir. Antipsikotik ilaç tedavisi gören hastalarda çoğunlukla kazanılmış VTE risk faktörleri bulunduğu için, VTE içintüm olası risk faktörleri, RİSCOLEX ile tedaviden önce ve sonra tanımlanmalı ve koruyucuönlemler alınmalıdır.

Intraoperatif Floppy İris Sendrom

Risperidon gibi alfaı adrenerjik antagonist etkili ilaçlarla tedavi edilen hastalarda, katarakt ameliyatı sırasında Intraoperatif Floppy Iris Sendromu (IFIS) gözlenmiştir. (Bkz. Bölüm 4.8)

IFIS operasyon sırasında ve sonrasında göz komplikasyonları riskini artırabilir. Göz cerrahları, ameliyat öncesinde hastanın alfaı adrenerjik antagonist etkili ilaçlan halen veya öncedenkullanıp kullanmadığını bilmelidir. Katarakt cerrahi öncesinde, alfaı adrenerjik blokörtedavisini durdurmanın potansiyel yararı incelenmemiştir ve antipsikotik tedaviyi durdurmariskiyle karşılaştırılarak değerlendirilmelidir.

Uyku apnesi sendromu

Risperidon kullanan hastalarda uyku apnesi sendromu rapor edilmiştir. Eş zamanlı olarak santral sinir sistemi depresanı kullanan hastalar ile uyku apnesi öyküsü olan ya da uyku apnesiriski taşıyan (örn; aşırı kilolu/obezler veya erkekler) hastalarda RİSCOLEX kullanılırkendikkatli olunmalıdır.

Çocuklar ve adolesanlar

Davranış bozukluğu olan bir çocuğa veya adolesana risperidon reçete edilmeden önce, bu hastalar ağrı veya uygunsuz çevresel talepler gibi agresif davranışa yol açabilecek fiziksel vesosyal nedenler açısından tam olarak değerlendirilmelidir.

Öğrenme yeteneğindeki olası sonuçları nedeniyle risperidonun sedatif etkisi bu popülasyonda yakından izlenmelidir. Risperidonun uygulanmasında zamanla yapılan bir değişiklik, çocukveya adolesanların dikkat kabiliyeti üzerindeki sedasyon etkisini geliştirebilir.

Risperidon vücut ağırlığında ve vücut kitle indeksindeki ortalama artışlar ile ilişkili bulunmuştur. Tedaviden önce temel ağırlık ölçümü ve düzenli kilo izlenmesi tavsiye edilir.Açık etiketli uzun süreli uzatma çalışmalarında boy değişiklikleri beklenen yaşa uygun normlariçinde kalmıştır. Uzun süreli risperidon tedavisinin cinsel olgunlaşma ve boy üzerine etkileriyeterince araştırılmamıştır.

Çocuk ve adolesanlardaki gelişme ve cinsel olgunlaşmada uzun süreli hiperprolaktineminin olası etkisi nedeniyle boy, kilo, cinsel olgunluk, menstrüel işlevin izlenmesi ve diğer olasıprolaktinle ilgili etkileri içeren endokronolojik durumun düzenli klinik değerlendirmesi gözönünde bulundurulmalıdır.

Pazarlama sonrası gözlemsel bir çalışmanın sonuçları, risperidona maruz kalan 8-16 yaş arası deneklerin boylarının diğer atipik antipsikotik ilaç tedavisi alanlardan ortalama olarak yaklaşık3.0 ila 4.8 cm daha uzun olduklarını göstermektedir. Bu çalışma, risperidona maruz kalmanınfinal yetişkin boyu üzerinde herhangi bir etkisinin olup olmadığı, ya da kemik büyümesiüzerine risperidonun doğrudan etkisinin olup olmadığı, ya da kemik büyümesi üzerine altta

9/26

yatan hastalığın etkisinin olup olmadığını, ya da doğrusal büyüme artışı ile sonuçlanan altta yatan bir hastalığın iyi kontrolünün bir sonucu olup olmadığını belirlemek için yeterli değildir.

Risperidon ile tedavi sırasında, ekstrapiramidal semptomlar ve diğer hareket bozuklukları açısından da düzenli muayene yapılmalıdır.

Çocuk ve adolesanlarda spesifik pozoloji önerileri için Bölüm 4.2'ye bakın.

RİSCOLEX 217,50 mg laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.

Bu tıbbi ürün yardımcı madde olarak 0,375 mg propilen glikol ihtiva eder; dozu nedeniyle propilen glikole bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.

4.5. Dier tıbbi ürünler ile etkileimler ve dier etkileimekilleri

Farmakodinamik ilişkili etkileşimler QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlar:

Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, antiaritmikler (örn. kinidin, dizopiramid, prokainamid, propafenon, amiodaron, sotalol ), trisiklik antidepresan (örn. amitiriptilin), tetrasiklikantidepresanlar (örn. maprotilin), bazı antihistaminikler, diğer antipsikotikler, bazıantimalaryal ilaçlar (örn. kinidin ve meflokin) gibi QT aralığını uzattığı bilinen ilaçlar ilebirlikte risperidon reçete edilirken dikkatli olunmalıdır. Aynı şekilde elektrolit dengesizliği(hipokalemi, hipomagnezemi) ve bradikardiye yol açabilen ya da risperidonun hepatikmetabolizmasını inhibe eden ilaçlarla birlikte reçete edilirken dikkatli olunmalıdır. Bu listeindikatiftir ve detaylandırılmamıştır.

Merkezi sinir sistemini etkileyen ilaçlar ve alkol:

Risperidon, alkol, opiatlar, antihistaminikler ve benzodiazepinleri de içeren diğer merkezi sinir sistemini etkileyen maddelerle kombinasyon halinde kullanılırken sedasyonun artabileceğiriskine karşı dikkatli olunmalıdır.

Levodopa ve dopamin agonistleri:

RİSCOLEX, levodopa ve diğer dopamin agonistlerinin etkilerini antagonize edebilir. Eğer bu kombinasyon özellikle Parkinson hastalığının son aşamasında gerekli görülürse, her tedavininen düşük etkili dozu reçete edilmelidir.

Hipotansif etkili ilaçlar:

Pazarlama sonrasında Risperidon ve antihipertansif tedavinin eşzamanlı kullanılması_ile klinik olarak belirgin hipotansiyon gözlenmiştir.

Paliperidon

Paliperidon, risperidonun aktif metaboliti olduğundan ve ikisinin kombinasyonu aditif aktif antipsikotik fraksiyon maruziyetine neden olabileceğinden oral RİSCOLEX'in paliperidon ileeş zamanlı kullanımı önerilmez.

Farmakokinetik İlişkili etkileşimler

Yiyecekler RİSCOLEX'in emilimini etkilemez.

10/26

Risperidon büyük oranda CYP2D6 aracılığıyla, daha düşük oranla da CYP3A4 aracılığıyla metabolize olur. Risperidon ve aktif metaboliti olan 9-hİdroksirisperidon, P-glikoprotein(P-gp) substratlarıdır. CYP2D6 aktivitesini değiştiren veya CYP3A4 ve/veya P-gp aktivitesinigüçlü indükleyen veya inhibe eden maddeler, risperidon aktif antipsikotik fraksiyonunfarmakokinetiğini etkileyebilirler.

Güçlü CYP2D6 İnhibitörleri

RİSCOLEX'in güçlü CYP2D6 inhibitörleri ile birlikte uygulanması risperidon plazma seviyesini yükseltebilir, ancak ilacın aktif antipsikotik fraksiyonunun plazma seviyesini dahaaz yükseltir. Güçlü CYP2D6 inhibitörlerinin yüksek dozları, risperidonun aktif antipsikotikfraksiyonunun konsantrasyonunu yükseltebilir (örn. paroksetin, aşağı bakınız). Kinidin gibidiğer CYP2D6 inhibitörlerinin de risperidonun plazma konsantrasyonlarını benzer bir yollaetkilemesi beklenmektedir. Özellikle yüksek dozlarda olmak üzere paroksetin, kinidin veyabaşka bir güçlü CYP2D6 inhibitörü ile birlikte başlatıldığında veya kesildiğinde RİSCOLEXdozu doktorunuz tarafından tekrar değerlendirilmelidir.

CYP3A4 ve/veya P-gp İnhibitörleri

RİSCOLEX'in güçlü CYP3A4 ve/veya P-gp İnhibitörleri ile birlikte uygulanması risperidonun aktif antipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonunu yükseltebilir. Itrakonazol veyadiğer CYP3A4 ve/veya P-gp İnhibitörleri tedaviye eklendiğinde veya kesildiğinde RİSCOLEXdozu doktorunuz tarafından tekrar değerlendirilmelidir.

CYP3A4 ve/veya P-gp İndükleyiciler

RİSCOLEX'in güçlü CYP3A4 ve/veya P-gp indükleyicileri ile birlikte uygulanması risperidonun aktif antipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonunu düşürebilir.Karbamazepin veya diğer güçlü CYP3A4 ve/veya P-gp indükleyiciler tedaviye eklendiğindeveya kesildiğinde RİSCOLEX dozu doktorunuz tarafından tekrar değerlendirilmelidir.CYP3A4 İndükleyiciler etkilerini zamana bağlı bir şekilde gösterir ve başlama sonrasımaksimum etki seviyelerine ulaşmaları en az 2 hafta alabilir. Kesildiklerinde de CYP3A4indüksiyonunun azalması en az 2 hafta alabilir.

Proteine Yüksek Oranda Bağlı İlaçlar

RİSCOLEX proteinlere yüksek oranda bağlı ilaçlarla birlikte kullanıldığında her iki ilacın plazma proteinlerinden klinik olarak ilgili displasmanı söz konusu değildir.

İlaçlar birlikte kullanılırken, metabolizma yoluna veya muhtemel dozaj ayarlama İhtiyacına ilişkin bilgiler için ilgili etikete bakılmalıdır.

Örnekler

Risperidon ile potansiyel olarak etkileşen ya da etkileşme göstermemiş ilaçlarla ilgili örnekler aşağıda listelenmiştir:

Diğer ilaçların risperidonun farmakokinetiği üzerine etkisi Antibakteriyeller:

• Orta dereceli bir CYP3A4 inhibitörü ve P-gp inhibitörü olan eritromisin, risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonunun farmakokinetiğini değiştirmez.

11/26

• Güçlü CYP3A4 indükleyici ve P-gp indükleyici olan rifampisin, aktif antipisikotikfraksiyonun plazma konsantrasyonunu düşürür.

Antikolinesterazlar:

• Her ikisi de CYP2D6 ve CYP3A4 substratı olan donepezil ve galantamin, risperidon veaktif antipsikotik fraksiyonunun farmakokinetiğini üzerine klinik olarak anlamlı bir etkigöstermemektedir.

Antiepileptikler:

• Güçlü CYP3A4 indükleyici ve P-gp indükleyici olan karbamazepin, risperidonun aktifantipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonunu düşürür. Fenitoin ve fenobarbitaller gibihem P-glikoproteini hem de CYP3A4 hepatik enzimlerini indükleyen ilaçlarla da benzer etkilergörülebilir.

• Topiramat, risperidonun biyoyararlanımını ılımlı şekilde düşürmüş olup, aktif antipsikotikfraksiyonun biyoyararlanımını düşürmemiştir. Bu nedenle bu etkileşimin klinik açıdan anlamlıolması muhtemel değildir.

Antifungallar:

• Günde 200 mg dozunda olmak üzere güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ve P-gp inhibitörü olanitrakonazol, 2 ila 8 mg/gün risperidon dozlarında aktif antipsikotik fraksiyonun plazmakonsantrasyonlarını yaklaşık %70 oranında artırmıştır.

• Güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ve P-gp inhibitörü olan ketokonazol, günde 200 mg dozundarisperidonun plazma konsantrasyonlarını artırmış ve 9-hidroksirisperidonun plazmakonsantrasyonlarını düşürmüştür.

Antipsikotikler:

• Fenotiyazinler, risperidonun plazma konsantrasyonlarını arttırabilirler ancak aktifantipsikotik fraksiyonun konsantrasyonunu etkilemezler.

Antiviraller:

• Proteaz inhibitörleri: Resmi bir çalışma bulunmamakla birlikte ritonavir güçlü bir CYP3A4inhibitörü ve zayıf CYP2D6 inhibitörü olduğu için, ritonavir ve ritonavir

arttırılmış proteaz inhibitörleri risperidonun aktif antipsikotik fraksiyonunun konsantrasyonlarını potansiyel olarak arttırırlar. Beta blokörler:

• Bazı beta blokörler, risperidonun plazma konsantrasyonlarını arttırabilirler ancak aktifantipsikotik fraksiyonun konsantrasyonunu etkilemezler.

Kalsiyum kanal blokörlerİ:

• Orta dereceli bir CYP 3A4 inhibitörü ve bir P-gp inhibitörü olan verapamil, risperidonun veaktif antipsikotik fraksiyonunun plazma konsantrasyonlarını arttırır.

Gastrointestinal ilaçlar:

• H2-reseptör antagonistleri: Her ikisi de CYP2D6 ve CYP3A4'ün zayıf inhibitörleri olansimetidin ve ranitidin, risperidonun ve daha az bir oranla da aktif antipsikotik fraksiyonunbiyoyararlanımını arttırırlar.

SSRI ve Trisiklik antidepresanlar:

• Güçlü bir CYP2D6 inhibitörü olan fluoksetin, aktif antipsikotik fraksiyonunu daha azolmak üzere, risperidonun plazma konsantrasyonlarını artırır.

• Güçlü bir CYP2D6 inhibitörü olan paroksetin, günde 20 mg'a kadar olan dozlarda aktifantipsikotik fraksiyonunu daha az olmak üzere, risperidonun plazma konsantrasyonlarınıartırır.

12/26

• Bununla birlikte, paroksetin daha yüksek dozlarında risperidon aktif antipsikotikfraksiyonun konsantrasyonlarını da yükseltebilir.

• Trisiklik antideprasanlar, risperidonun plazma konsantrasyonunu yükseltebilir ancak aktifantipsikotik fraksiyonun plazma konsantrasyonlarını etkilemez. Amitriptilin, risperidonunveya aktif antipsikotik fraksiyonun farmakokinetiğini etkilemez.

• Zayıf bir CYP2D6 İnhibitörü olan sertralin ve zayıf bir CYP3A4 inhibitörü olanfluvoksamin, günde 100 mg'a kadar olan dozlarda, risperidon etkin antipsikotik fraksiyonununkonsantrasyonlarında klinik olarak anlamlı değişikliklerle ilişkilendirilmemiştir. Ancaksertralin veya fluvoksaminin günde 100 mg'dan yüksek olan dozları, risperidon etkinantipsikotik fraksiyonunun konsantrasyonlarını artırabilir.

Risperidonun diğer ilaçların farmakokinetikleri üzerine etkileri

Antiepileptikler:

• Risperidon, valproat veya topiramat farmakokinetiği üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkigöstermemektedir.

Antipsikotikler:
• Bir CYP2D6 ve CYP3A4 substratı olan Aripiprazol: Risperidon tabletler veyainjeksiyonlar, ariprazol ve aktif metaboliti dehidroariprazol farmakokinetiğini etkilememiştir.Digital glikozitler:

• Risperidon, digoksin farmakokinetiği üzerine klinik olarak anlamlı bir etki göstermemektedir.

Lityum:

• Risperidon, lityum farmakokinetiği üzerine klinik olarak anlamlı bir etkigöstermemektedir.

Risperidonun Furosemit ile birlikte kullanımı

• Eşzamanlı olarak furosemid alan demanslı yaşlı hastalarda mortalitenin artışı ile ilgiliolarak "4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri" bölümüne bakınız.

Özel popülasyonlara ilişkin bilgiler Pediatrik popülasyon:

Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır. Bu çalışmaların sonuçlarının pediatrik hastalar ile ilişkisi bilinmemektedir. Çocuklarda ve adolesanlarda risperidon ilepsikostimülanların (örneğin metilfenidat) kombine kullanımı, risperidonun farmakokinetiğinive etkinliğini değiştirmemiştir.

Geriatrik popülasyon:

Birlikte furosemid kullanan demanslı yaşlı hastalarda artan mortalite ile ilgili olarak "4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri" bölümüne bakınız.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik Kategorisi: C

13/26

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Risperidonun çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kontrasepsiyon gerekliliğine işaret edecek yeterli bilgi mevcut değildir.

Gebelik dönemi

Hayvan çalışmalarında risperidonun teratojenik etkisine rastlanmamış; fakat diğer üreme toksisitesi tipleri görülmüştür (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel riskbilinmemektedir. Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara (risperidon dahil) maruzkalan yeni doğanlar, doğumu takiben şiddeti değişebilen, anormal kas hareketleri(ekstrapiramidal işaretler/ekstrapiramidal semptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomlarıaçısından risk altındadırlar. Bu semptomlar, ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans,respiratuar distres veya beslenme bozukluklarını içermektedir. Yeni doğanlar dikkatliceizlenmelidir. RİSCOLEX kesinlikle gerekli olmadıkça gebelik sırasında kullanılmamalıdır.Gebelik sırasında tedavinin bırakılması gerekiyorsa, bu aniden yapılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Hayvan çalışmalarında, risperidon ve 9-hidroksi-risperidon süt ile atılmaktadır (süte geçmektedir). Risperidon ve 9-hidroksi-risperidonun az miktarlarda anne sütüne de geçtiğikanıtlanmıştır. Emzirilen bebeklerdeki advers reaksiyonlar ile ilgili herhangi bir veri mevcutdeğildir. Bu nedenle emzirmenin çocuk açısından faydası, çocuğun karşılaşacağı potansiyelrisklere karşı değerlendirilmelidir.

Üreme yeteneği/Fertilite

Dopamin D2 reseptörlerini antagonize eden diğer ilaçlarda olduğu gibi, RİSCOLEX prolaktin düzeyini yükseltir. Hiperprolaktinemi, hipotalamik GnRH'ı baskılayabilir ve pitüitergonadotropin salgısının azalmasına yol açabilir. Bu durum daha sonra, hem kadın hem de erkekhastalarda, gonadal steroidogenezi bozarak, reprodüktif fonksiyonu inhibe edebilir.

Klinik dışı çalışmalarda konuya ilişkin etkiler gözlenmemiştir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

RİSCOLEX sinir sistemi ve görme duyusuna ilişkin potansiyel etkileri nedeniyle araç ve makine kullanma becerileri üzerinde minör ya da orta derecede etki gösterir (Bkz. Bölüm 4.8).Bu nedenle hastaların, bireysel duyarlılıkları anlaşılıncaya kadar, araç ve makinekullanmamaları önerilir.

4.8. İstenmeyen etkiler

En sık bildirilen advers ilaç reaksiyonları (>%10 sıklıkta): Parkinsonizm, sedasyon/ somnolans, baş ağrısı ve insomnia'dır.

Aşağıda verilen tüm advers ilaç reaksiyonları klinik çalışmalarda bildirilmiştir. Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:

14/26

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).

Sistem Organ Sınıfı

Advers İlaç Reaksiyonları

Sıklık


Çok

yaygın

Yaygın

Yaygın Olmayan

Seyrek

Bilinmiyor

Enfeksiyonlar
ve
enfestasyonlar

Pnömoni, bronşit, üstsolunumyolu

enfeksiyonu, sinüzit, idraryolu
enfeksiyonu, grip, kulakenfeksiyonu

Solunum sistemi
enfeksiyonu,
sistit, göz
enfeksiyonu,
tonsilit,
onikomikoz,
selülit lokalize
enfeksiyon, viral
enfeksiyon,
acarodermatitis
Enfeksiyon

Kan ve lenf
sistemi
hastalıkları


Nötropeni, beyaz kan hücresisayısında azalma,trombositopeni,anemi, hematokritazalması,
eozinofil sayısında artma
Agranülositoz c

Bağışıklık
sistemi
hastalıkları


Hipersensitivite
Anafilaktik reaksiyon c

Endokrin

hastalıkları


Hiperprolakt inemia a

Uygunsuz
antidiüretik
hormon
salgılama,
idrarda glukoz
bulunması

Metabolizma ve
beslenme
hastalıkları

Kilo alımı, iştah artışı,iştahazalması,
Diyabetes mellitusb,hiperglisemi,polidipsi, kilokaybı, anoreksi,kan kolesteroldüzeyindeyükselme
Su
intoksikasyonu c, hipoglisemi,hiperinsülinemi ckan trigliseritdüzeyindeyükselme

diyabetik

ketoasidoz

Psikiyatrik

hastalıkları

İnsomnia d

Uyku

bozuklukları

Mani, kabus, konfüzyonal
Künt afekt, anorgazmi

15/26



ajitasyon,
depresyon,
anksiyete
durum, libido azalması, sinirlilik


Sinir sistemi hastalıkları
Baş
ağrısı,
parkinsoniz
m d,
somnolans/
sedasyon
Akatizi d, distoni d,diskinezi d,tremor,sersemlik,
Tardif diskinezi, serebral iskemi,uyaranlara yanıtvermeme, bilinçkaybı, depresifbilinç durumu,konvülsiyon d,senkop,psikomotorhiperaktivite,denge bozukluğu,anormalkoordinasyon,postural
sersemlik, dikkat bozukluğu,disartri, disguzi,hipoestezi,parestezi
Nöroleptik malign sendrom,serebrovaskülerolay, diyabetikkoma sendeleme

Göz

hastalıkları


Bulanık
görme,
konjunktivit

Fotofobi, göz kuruluğu, gözyaşarmasındaartma, okülerhiperemi

Glokom, göz hareket
bozukluğu, göz yuvarlanması,gözkapağıkenarındakabuklanmafotofobi, floppyiris sendromu(intraoperatif) c

Kulak ve iç
kulak
hastalıkları


Vertigo, kulak çınlaması, kulakağrısı


Kardiyak

hastalıklar


Taşikardi,
Atriyal
fibrilasyon,
atrioventriküler
blok, iletim
bozukluğu,
elektrokardiyogra
mda QT uzaması,
bradikardi,
normal olmayan
elektrokardiyogram,
palpitasyonlar
Sinüs aritmi

Vasküler

hastalıklar


Hipertansiyon

Hipotansiyon

ortostatik

Akciğer embolisi, venöz

16/26




hipotansiyon,

kızarma

tromboz

Solunum,göğüs bozuklukları vemediastinalhastalıklar

Dispne,
faringolarin
geal ağrı,
öksürük,
burun
kanaması,
burun
tıkanıklığı
Aspirasyon, pnömonisi,pulmonerkonjesyon,solunum sistemitıkanıklığı, raller,hırıltılı solunum,disfoni, solunumbozukluğu
Uyku apnesi
sendromu,
hiperventilasyon

Gastrointestinal

hastalıklar


Abdominal
ağrı, kusma,
abdominal
rahatsızlık,
diyare,
bulantı,
konstipasyo
n, diş ağrısı,
dispepsi,
ağız
kuruluğu
Fekal idrar kaçırma, fekalomgastroenterit,disfaji, midedeveya bağırsaktagaz birikimi
Pankreatit,
bağırsak
tıkanıklığı, dudak iltihabı (şilit),şişmiş dil
İleus
Deri ve deri altı doku
hastalıkları

Döküntü,

eritem,

Ürtiker, kaşıntı, alopesi,hiperkeratoz,egzama, kuru cilt,deride renkdeğişikliği, akneseboreik-dermatit,cilt rahatsızlığı,cilt lezyonu
İlaç döküntüsü, kepek
Anjiyoödem
Kas-iskelet bozukluklar,bağ doku vekemikhastalıkları

Kas

spazmları, Kas-iskeletağrısı, sırtağrısı,artralji

Kan kreatin fosfokinazdüzeyinde artış,duruş anormalliği'eklem sertliği,eklem şişliği, kaszayıflığı, boyunağrısı
Rabdomiyoliz

Böbrek ve idrar hastalıkları

idrar

tutamama

pollaküri, idrar
retansiyonu,
dizüri


Gebelik, pueperiyumdurumları veperinataldurumlar



Neonatal ilaç yoksunluksendromu c

Üreme sistemi


Erektil
Priapizm c,

17/26

ve meme hastalıkları


disfonksiyon,
boşalma
bozukluğu
amenore,
menstrüel
bozukluk d,
jinekomasti,
galaktore, seksüel
disfonksiyon,
meme ağrısı,
meme
rahatsızlığı,
vajinal akıntı
gecikmiş
menstrüasyon,
meme
dolgunluğu,
meme akıntısı,
meme
büyümesi,

Genel
bozukluklar ve
uygulama
bölgesine
ilişkin
hastalıklar

Ödem d yüksek ateş,göğüs ağrısı,asteni,yorgunluk,ağrı
Yüzde ödem, titreme, vücutsıcaklığında artış,anormal yürüme,susama, göğüsterahatsızlık hissi,rahatsızlık,keyifsizlik,anormal hissetme
Hipotermi,
vücut
sıcaklığında azalma, periferiksoğukluk, ilaçyoksunluksendromu,endürasyonc

Hepato-bilier

hastalıklar



Transaminaz
artışı,
gama-glutamiltran sferaz artışı,hepatik enzimartışı
Sarılık

Yaralanma, zehirlenme veprosedürelkomplikasyonlar

Düşme
Prosedürel ağrı


a Hiperprolaktinemi bazı olgularda jinekomasti, menstrüel bozukluklar, amenore, anovülasyon, galaktore, fertilite bozuklukları, libido kaybı ve erektil disfonksiyona yol açabilir.

b Plasebo kontrollü araştırmalarda, diabetes mellitus risperidon tedavisindeki hastalarda %0,18 oranında, plasebo grubunda ise %0,11 oranında bildirilmiştir. Tüm klinik araştırmalardakibütünsel insidansı, risperidon tedavisindeki tüm hastalarda %0,43 olmuştur.

c Risperidon klinik çalışmalarında gözlenmemiş, ama risperidon ile pazarlama sonrası dönemde gözlenmiştir.

d Ekstrapiramidal bozukluk ortaya çıkabilir: Parkinsonizm (tükrük salgısında artış, kas-iskelet katılığı, parkinsonizm, ağızda sulanma, dişli çark belirtisi, bradikinezi, hipokinezi, maske yüz,kaslarda gerginlik, akinezi, ense sertliği, kaslarda sertlik, parkinsoniyen adım, anormal glabellarefleksi, parkinsoniyen dinlenme tremoru), akatizi (akatizi, huzursuzluk, hiperkinezi ve

18/26

huzursuz bacak sendromu), tremor, diskinezi (diskinezi, kaslarda seğirme, koreatetozis, atetozis ve miyoklonus), distoni.

Distoni şunları kapsamaktadır; distoni, hipertoni, tortikollis, istemsiz kas kasılmaları, kas kasılması, blefarospazm, okulogirasyon, dilde paralizi, fasyal spazm, laringospazm, miyotoni,opistotonus, orofaringeal spazm, plörototonus, dilde spazm ve trismus. Mutlakaekstrapiramidal orijine sahip olması gerekmeyen, daha geniş bir semptom spektrumununverildiğine dikkat edilmelidir. İnsomnia şunları içerir; uykuyu başlatma, sürdürme güçlüğü.Konvülsiyon içeriği; grand-mal konvülsiyon. Menstrüel bozukluk şunları içerir; düzensizmenstrüasyon, oligomenore. Ödem şunları içerir; generalize ödem, periferik ödem, godebırakan ödem.

Paliperidon formülasyonlarıyla kaydedilen istenmeyen etkiler

Paliperidon, risperidonun aktif metabolitidir. Bu nedenle, bu bileşenlerin advers reaksiyon profilleri (hem oral hem de enjektabıl formülasyonlar dahil) birbirleri için geçerlidir.Yukarıdaki advers reaksiyonlara ek olarak, paliperidon ürünleriyle aşağıdaki advers reaksiyonkaydedilmiştir ve RİSCOLEX ile de ortaya çıkması beklenebilir:

Kardiyak bozukluklar: Postüral ortostatik taşikardi sendromu

Sınıf etkileri

Diğer antipsikotiklerde olduğu gibi, risperidon ile pazarlama sonrası dönemde çok ender olarak QT uzaması olguları bildirilmiştir. QT aralığını uzatan antipsikotikler ile bildirilen sınıflailişkili diğer kardiyak etkiler arasında ventriküler aritmi, ventriküler fibrilasyon, ventrikülertaşikardi, ani ölüm, kardiyak arrest ve Torsades de Pointes bulunmaktadır.

Venöz tromboembolizm

Antipsikotik ilaçlarla venöz tromboembolizm olguları (pulmoner embolizm dahil) ve derin ven trombozu olguları bildirilmiştir (sıklık bilinmemektedir).

Kilo alma

Vücut ağırlığının >

%

7'si oranında kilo alma kriterini karşılayan Risperidon ve plasebo ile tedavi edilen yetişkin şizofreni hastalarının oranlan, 6 ila 8 haftalık bir havuzda plasebokontrollü çalışmalarda karşılaştırılmış ve plaseboya (% 9) nazaran RİSCOLEX (% 18) ile kiloalma insidansının istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha fazla olduğu görülmüştür. Akut manihastası yetişkinlerde plasebo kontrollü 3 haftalık havuzda, son noktada kiloda > % 7 oranındaartış insidansı Risperidon (% 2,5) ve plasebo (% 2,4) gruplarında karşılaştırılmış ve aktifkontrol grubunda (% 3,5) biraz daha yüksek olduğu görülmüştür.

Davranış ve diğer rahatsız edici davranış bozuklukları olan çocuk ve adolesan popülasyonunda yapılan uzun süreli çalışmalarda, kilo, 12 aylık tedaviden sonra ortalama 7,3 kg artmıştır. 5-12yaş arasındaki normal çocuklarda beklenen kilo alma oranı yılda 3 ila 5 kg'dır. 12-16 yaşındakihastalarda, erkekler yılda yaklaşık 5 kg alırken bu durum kızlarda yılda 3 ila 5 kg'da kalmıştır.

19/26

Özel popülasyonlara ilişkin bilgiler


Yetişkin hastalara oranla demanslı yaşlı hastalarda veya pediatrik hastalarda daha yüksek insidansın rapor edildiği advers ilaç reaksiyonları (AİR) aşağıda açıklanmaktadır:

Demans hastalığına sahip yaşlılarda

Demanslı yaşlı hastalarda yapılan klinik çalışmalarda geçici iskemik atak ve serebrovasküler olay sırasıyla

%%

1,5 sıklığa sahip AİR'ler olarak bildirilmiştir. Ayrıca, aşağıdakiAİR'lerin demanslı yaşlı hastalarda > % 5 sıklığında olduğu ve diğer yetişkin popülasyondagörülen sıklığın en az iki katı olduğu bildirilmiştir: idrar yolu enfeksiyonu, periferal ödem,letarji ve öksürük.

Pediatrik hastalar

Genel olarak çocuklarda gözlenen advers reaksiyon tiplerinin yetişkinlerde gözlenen ile benzer olması beklenir. Aşağıdaki AİR'lerin, pediatrik hastalarda (5 ila 17 yaş) > % 5 sıklığındaolduğu ve yetişkinlerde yapılan klinik çalışmalarda görülen sıklığın en az iki katı olduğubildirilmiştir: uyku basması/sedasyon, halsizlik, baş ağrısı, iştah artışı, kusma, üst solunumyollan enfeksiyonu, burun tıkanıklığı, karın ağrısı, baş dönmesi, öksürük, ateş, titreme, ishal veenürezis.

Çocuklarda, cinsel gelişim ve boy üzerinde risperidonun uzun süreli etkileri yeterince araştırılmamıştır. (Bkz. Bölüm 4.4)

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tn e-posta:[email protected]: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9 Doz aımı ve tedavisi

Semptomlar


Genellikle, bildirilen işaret ve semptomlar ilacın bilinen farmakolojik etkilerinin artması şeklindedir. Doz aşımı semptomları, uyuşukluk ile sedasyon, taşikardi ile hipotansiyon veekstrapiramidal semptomlardır. Doz aşımı halinde QT-uzaması ve konvülsiyonlarbildirilmiştir. Oral risperidon ve paroksetinin -birlikte kullanımındaki doz aşımı ile ilişkiliolarak Torsades de Pointes bildirilmiştir.

Akut doz aşımı durumlarında birden fazla ilaç ihtimali düşünülmelidir.

Tedavi


Solunum yolu açılmalı ve açık tutulmalı, yeterli oksijenasyon ve ventilasyon sağlanmalıdır. Gastrik lavaj (hastanın bilinci kapalı ise, entübasyondan sonra), aktif kömür ve birlikte birlaksatif uygulanması ilaç alındıktan sonra bir saatten az bir zaman dilimi içinde düşünülmelidir.

20/26

Kardiyovasküler izleme hemen başlatılmalı ve sürekli elektrokardiyografik izleme ile muhtemel aritmiler takip edilmelidir.

Risperidona özgü bir antidot yoktur. Bu yüzden uygun destekleyici önlemler alınmalıdır. Hipotansiyon ve dolaşım kolapsı intravenöz sıvı ve/veya sempatomimetik ajanlar gibi uygunönlemlerle tedavi edilmelidir. Şiddetli ekstrapiramidal semptomlarda antikolinerjik tedaviuygulanmalıdır. Hasta durumu düzelinceye kadar yakın tıbbi gözlem altında tutulmalı veizlenmelidir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Diğer Antipsikotikler

ATC kodu: N05A X08 Etki mekanizması:

Risperidon, kendine özgü özellikleri olan selektif bir monoaminerjik antagonisttir. Serotoninerjik 5-HT2 ve dopaminerjik D2 reseptörlerine yüksek afiniteyle bağlanır.Alfa1-adrenerjik reseptörlere, daha düşük afiniteyle H1-histaminerjik ve alfa2-adrenerjikreseptörlere de bağlanır. Risperidonun kolinerjik reseptörlere afinitesi yoktur. Risperidon,güçlü bir dopamin D2 reseptörü antagonisti olarak, şizofrenideki pozitif semptomlarıdüzelttiği kabul edilirken, klasik nöroleptiklere kıyasla motor aktivitede depresyona vekatalepsi oluşumuna daha az neden olur. Dengeli bir santral serotonin ve dopaminantagonizması, ekstrapiramidal yan etkileri azaltabilir ve tedavinin etkinliğini şizofrenininnegatif ve afektif semptomlarına yayabilir.

Farmakodinamik etkiler Klinik etkililikŞizofreni

Risperidonun kısa dönem şizofreni tedavisindeki etkililiği, şizofreni için DSM-IV kriterlerine uyan 2500'den fazla hastanın katıldığı, 4 ile 8 hafta süreli dört çalışmada belirlenmiştir. Gündeiki kez uygulanan risperidon dozunun 10 mg/gün'e kadar titre edildiği 6 haftalık, plasebokontrollü bir araştırmada, Kısa Psikiyatrik Derecelendirme Ölçeği (BPRS) toplam skorunda,risperidon plasebodan üstün bulunmuştur. Dört sabit risperidon dozu kullanılan (günde iki kezuygulama ile 2, 6, 10 ve 16 mg/gün), 8 haftalık, plasebo kontrollü bir araştırmada dörtrisperidon grubunun hepsi de, Pozitif ve Negatif Sendrom Ölçeği (PANSS) toplam skorundaplasebodan üstündü. Beş sabit risperidon dozu (günde iki kez uygulama ile 1, 4, 8, 12 ve 16mg/gün) ile yürütülen 8 haftalık bir doz kıyaslama çalışmasında, 4, 8 ve 16 mg/gün risperidondoz grupları PANSS toplam skorunda 1 mg risperidon doz grubundan üstündü, iki sabitrisperidon dozunun kullanıldığı (günde bir kez uygulama ile 4 ve 8 mg/gün) 4 hafta süreli,plasebo kontrollü bir doz kıyaslama çalışmasında, her iki risperidon doz grubu, toplam PANSSskoru ve bir yanıt ölçümünü de (PANSS toplam skorunda >%20 azalma) kapsayan çeşitliPANSS ölçümlerinde plasebodan üstün bulundu. Daha uzun süreli bir araştırmada, ağırlıklıolarak şizofreni için DSM-IV kriterlerini karşılayan ve bir antipsikotik ilaç ile en az 4 hafta

21/26

süreyle klinik olarak stabil kalmış, ayakta tedavi gören yetişkin hastalar, 2 ile 8 mg/gün risperidon ya da haloperidole randomize edildi ve 1 ile 2 yıl boyunca nüks için gözlem yapıldı.Risperidon almakta olan hastalarda bu süre içinde nüks zamanı, haloperidol almakta olanlarakıyasla, anlamlı ölçüde daha uzun oldu.

Bipolar bozuklukta manik epizodlar

Bipolar I bozukluğa bağlı manik epizodların akut tedavisinde risperidon monoterapisinin etkililiği üç çift-kör, plasebo kontrollü monoterapi çalışmasında, DSM-IV kriterleri temelindebipolar I bozukluğu olan yaklaşık 820 hasta üzerinde ortaya konulmuştur. Bu üç çalışmada, 1ile 6 mg/gün dozunda risperidonun (başlangıç dozu iki çalışmada 3 mg ve bir çalışmada 2 mg),önceden tanımlanmış birincil sonlanım noktasında (Young Mani Derecelendirme Ölçeği(YMRS) toplam skorunda 3. haftada başlangıç dönemine göre değişim), plasebodan anlamlıölçüde üstün olduğu gösterilmiştir. İkincil etkililik sonuçlanımları da, genel olarak birincilsonuçlanım ile uyumlu olmuştur. Toplam YMRS skorunda başlangıç döneminden 3 haftalıksonlanım noktasına kadar > %50 azalma gösteren hastaların yüzdesi, risperidon içinplasebodan anlamlı olarak daha yüksekti. Bu üç çalışmanın bir tanesinde, bir haloperidol koluve 9 haftalık bir çift-kör idame dönemi de bulunmaktaydı. Etkililik, 9 haftalık idame tedavisidönemi boyunca kalıcı oldu. Toplam YMRS skorunda başlangıca göre olan değişim, sürekli birdüzelme gösterdi ve 12. haftada risperidon ve haloperidol arasında benzer nitelikteydi.

Akut mani tedavisinde duygudurum stabilize edici ajanlara eklenen risperidonun etkililiği, bipolar I bozukluk için DSM-IV kriterlerine uyan yaklaşık 300 hastanın yer aldığı 3 haftalıkçift-kör iki çalışmanın birinde gösterildi. Bu 3 haftalık çalışmalardan birinde, lityum ya davalproat üzerine eklenen, 2 mg/gün ile başlanan 1 ile 6 mg/gün dozlarındaki risperidon,önceden tanımlanmış birincil sonlanım noktasında (YMRS toplam skorunda 3. haftadabaşlangıç dönemine göre değişim), tek başına lityum ya da valproata kıyasla üstündü. İkinci bir3 haftalık çalışmada, lityum, valproat veya karbamazepin ile kombinasyon şeklinde, 2 mg/günile başlanan 1 ile 6 mg/gün dozlarındaki risperidon, YMRS toplam skorunun azaltılmasında tekbaşına lityum, valproat veya karbamazepinden üstün bulunmadı. Bu çalışmadaki başarısızlıkiçin olası bir açıklama, risperidon ve 9-hidroksi-risperidon klerensinin karbamazepintarafından indüklenmesi, böylelikle risperidon ve 9-hidroksi-risperidonun subterapötikdüzeylere inmesiyle sonuçlanmasıdır. Yapılan bir post-hoc analizde karbamazepin grubuanaliz dışında tutulduğunda, lityum ya da valproat ile kombine edilen risperidon, YMRStoplam skorunun azaltılmasında tek başına lityum veya valproattan üstün bulunmuştur.

Demansta kalıcı saldırganlık

Risperidonun, saldırganlık, ajitasyon, psikoz, aktivite gibi davranışsal bozukluklar ve afektif bozukluklar içeren Davranışsal ve Psikolojik Demans Semptomları (BPSD) tedavisindekietkililiği, çift-kör, plasebo kontrollü üç çalışma kapsamında, orta dereceli ile şiddetli demansıolan 1150 yaşlı hasta üzerinde ortaya konulmuştur. Çalışmalardan biri, 0,5, 1 ve 2 mg/gün'lüksabit risperidon dozlarını içermekteydi. İki esnek doz çalışmasında, sırasıyla 0,5 ile 4 mg/günve 0,5 ile 2 mg/gün aralıklarındaki risperidon doz gruplan kullanılmıştı. Risperidon yaşlıdemans hastalarında saldırganlığın tedavisinde, istatistiksel olarak anlamlı ve klinik olarakönemli bir etkililik, ve ajitasyon ve psikozun tedavisinde biraz daha az kalıcı nitelikte etkililik

22/26

gösterdi (Alzheimer Hastalığında Davranışsal Patoloji Derecelendirme Ölçeği [BEHAVE-AD] ve Cohen-Mansfield Ajitasyon Envanteri [CMAI] yoluyla ölçüldüğü şekilde). Risperidonuntedavi etkisi, Mini-Mental Durum Muayenesi (MMSE) skorundan (ve bunun sonucu olarakdemans şiddetinden); risperidonun sedatif özelliklerinden; psikoz bulunup bulunmamasındanve demans tipinden (Alzheimer demansı, vasküler ya da mikst demans) bağımsızdı. (Aynızamanda bkz. bölüm 4.4)

Pediatrik popülasyon Tavır/davranış bozukluğu

Yıkıcı davranışların kısa dönem tedavisinde risperidonun etkililiği, çift-kör, plasebo kontrollü iki çalışmada, DSM-IV temelinde yıkıcı davranış bozuklukları (DBD) ve sınırda entelektüelişlev veya hafif ile orta dereceli mental retardasyon/öğrenme bozukluğu tanısı almış, 5 ile 12yaşlarında yaklaşık 240 hasta üzerinde ortaya konulmuştur. Bu iki çalışmada risperidon 0,02 ile0,06 mg/kg/gün, önceden tanımlanmış birincil sonlanım noktası olan, Nisonger-ÇocukDavranışları Derecelendirme Formu (N-CBRF)'nin Tavır/Davranış Sorunları alt-ölçeğinde 6.haftada başlangıç dönemine göre değişim üzerinde plasebodan anlamlı ölçüde üstünbulunmuştur.

5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

Risperidon farmakolojik aktivitesi risperidona benzeyen 9-hidroksi-risperidona metabolize olur.

Emilim:


Oral uygulamadan sonra risperidon tam olarak absorbe edilir ve en yüksek plazma düzeyine 1-2 saat içinde ulaşılır. Risperidonun oral mutlak biyoyararlanımı

%%

25) 'tir.Risperidonun oral relatif biyoyararlanımı tablet için çözeltiye kıyasla % 94 (CV= %10) 'tür.Risperidonun absorpsiyonu besinlerden etkilenmez, bu nedenle risperidon besinlerle birlikte yada ayrı olarak alınabilir. Risperidon kararlı durum plazma konsantrasyonuna hastalarınçoğunda 1 günde ulaşır. 9-hidroksi-risperidon kararlı durum plazma konsantrasyonunauygulamanın 4-5'inci günlerinde ulaşır.

Dağılım:


Risperidon hızla dağılır. Dağılım hacmi yaklaşık 1-2 l/kg'dır. Risperidon plazmada albümin ve alfa1-asit glikoproteine bağlanır. Risperidonun proteinlere bağlanma oranı %90,9-hidroksi-risperidonun ise %77'dir.

Biyotransformasyon:


Risperidon, CYP2D6 aracılığı ile farmakolojik aktivitesi risperidona benzeyen 9-hidroksi-risperidona metabolize olur. Risperidon ve 9-hidroksi-risperidon birlikte aktifantipsikotik fraksiyonu oluşturur.

CYP 2D6 genetik polimorfizm göstermektedir. Yoğun CYP2D6 metabolize ediciler risperidonu hızla 9-hidroksi-risperidona dönüştürürken, zayıf CYP 2D6 metabolize edicilerde

23/26

bu dönüşüm çok daha yavaş gerçekleşir. Yoğun metabolize ediciler zayıf CYP 2D6 metabolize edicilere kıyasladaha düşük risperidon ve daha yüksek 9-hidroksi-risperidon

konsantrasyonlarına sahip olmakla birlikte, risperidon ve 9-hidroksi-risperidon

kombinasyonunun (yani, aktif antipsikotik fraksiyon) farmakokinetiği, tek ve çoklu dozlardan sonra, yoğun ve zayıf CYP 2D6 metabolize edicilerde benzer niteliktedir.

Risperidonun başka bir metabolik yolağı N-dealkilasyondur. İnsan karaciğer mikrozomlanyla yapılan in vitro çalışmalarda, klinikteki kullanım konsantrasyonlanndaki risperidonun,sitokrom P450 izoenzimleriyle (CYP 1A2, CYP 2A6, CYP 2C8/9/10, CYP 2D6, CYP 2E1,CYP 3A4 ve CYP 3A5) metabolize edilen ilaçların metabolizmalarını önemli ölçüde inhibeetmediği gösterilmiştir.

Eliminasyon:


Uygulamadan bir hafta sonra, dozun %70'i idrar ve %14'ü feçes ile itrah edilir. İdrarla itrah edilen dozun %35-45'ini risperidon ve 9-hidroksi-risperidon oluşturur. Geri kalan kısım inaktifmetabolitlerdir. Psikotik hastalarda oral yoldan kullanılan risperidonun eliminasyon yarılanmaömrü yaklaşık 3 saattir. 9-hidroksi-risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonun eliminasyonyarılanma ömrü 24 saattir.

Doğrusallık Doğrusal olmayan durum:


Risperidonun plazma konsantrasyonları, terapötik doz aralığında dozla orantılıdır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Yaşlılarda:

Tek doz oral risperidonun farmakokinetik çalışmasında, yaşlılarda ortalama olarak %43 daha yüksek aktif antipsikotik fraksiyon plazma konsantrasyonlarında artış ve, %38 dahauzun bir yarı ömür ve aktif antipsikotik fraksiyonun klerensinde yaşlılarda %30 azalmagörülmüştür.

Pediatrik hastalarda:

Risperidon, 9-hidroksi-risperidon ve aktif antipsikotik fraksiyonun çocuklardaki farmakokinetiği, yetişkinlerdeki ile benzerdir.

Böbrek yetmezliğinde:

Orta derecede böbrek yetmezliği olan yetişkinlerde aktif fraksiyonun klerensi, sağlıklı genç yetişkinlerinkinin %48' idir. Aktif fraksiyonun yarılanma ömrü gençyetişkinlerde 16.7 sa, orta derecede böbrek yetmezliği olanlarda 24.9 sa (yada gençyetişkinlerden yaklaşık 1.5 kat daha uzun) ve şiddetli böbrek yetmezliği olanlarda 28.8 sa (gençyetişkinlerden 1.7 kat daha uzun)' dir.

Karaciğer yetmezliğinde:

Risperidonun plazma düzeyleri karaciğer yetmezliği olan hastalarda normal bulunmuştur, ancak risperidonun plazma ortalama serbest fraksiyonu yaklaşık %37.1artmıştır. Bu verilere göre orta ve şiddetli karaciğer yetmezliği olan yetişkinlerde, risperidon verisperidonun aktif fraksiyonunun oral klerensi ve eliminasyon yarı ömrü genç sağlıklıyetişkinlerden anlamlı derecede farklı değildir.

24/26

Cinsiyet ırk ve sigara alışkanlığı

Bir popülasyon farmakokinetik analizinde, cinsiyet, ırk ya da sigara alışkanlığının risperidon ya da aktif antipsikotik fraksiyonun farmakokinetikleri üzerinde belirgin etki göstermedikleribelirlenmiştir.

5.3 . Klinik öncesi güvenlilik verileri

Seksüel olarak immatüre sıçan ve köpeklerde dozlamanın başlatıldığı (sub)kronik toksisite çalışmalarında, erkek ve dişi genital yolu ile meme bezlerinde doza bağlı etkiler gözlenmiştir.Bu etkiler, risperidonun dopamin D2 reseptörünü bloke etmesi sonucu oluşan yüksek serumprolaktin seviyelerine bağlıdır.

Aynı zamanda doku kültürü çalışmaları insan meme tümörlerindeki hücre büyümesinin prolaktin ile uyarılabileceğini düşündürmektedir. Risperidon sıçan ve tavşanda teratojenikbulunmamıştır. Risperidon ile yapılan sıçan üreme çalışmalarında, ebeveynlerin çiftleşmedavranışında ve dölün doğum ağırlığı ve sağ kalımı üzerinde advers etkiler görülmüştür.Sıçanlarda risperidona rahim içi maruziyet yetişkinlikte kognitif yetmezlik ileilişkilendirilmiştir. Gebe hayvanlara uygulandığında diğer dopamin antagonistleri dölünöğrenme ve motor gelişimi üzerinde negatif etkilere neden olmuştur. Juvenil sıçanlarla yapılanbir toksisite çalışmasında artmış yavru mortalitesi ve fiziksel gelişimde bir gecikmegözlenmiştir. Juvenil köpeklerle yapılan 40 haftalık bir çalışmada seksüel olgunlaşmagecikmiştir. Adolesanlarda EAA bazında maksimum insan dozunun 3.6 katı bir dozda (1.5mg/gün) uzun kemik büyümesi etkilenmemiştir; etkiler adolesanlarda EAA bazında maksimuminsan dozunun 15 katı bir dozda gözlenmiştir.

Bir dizi testte risperidonun genotoksik olmadığı bulunmuştur. Sıçanlarda ve farelerde risperidona ilişkin oral karsinojenisite çalışmalarında hipofiz bezi adenomaları (fare), endokrinpankreas adenomları (sıçan) ve meme bezi adenomlarında (her iki tür) artışlar görülmüştür. Butümörler uzamış dopamin D2 antagonizmi ve hiperprolaktinemisi ile ilişkili olabilir.Sıçanlardaki bu tümör bulgularının insan riski açısından ilgisi bilinmemektedir. In vitro ve invivo hayvan modelleri yüksek dozlardaki risperidonun hastalarda teorik olarak artmışTorsade de Pointes riski ile ilişkilendirilmiş QT aralığı uzamasına neden olabileceğinigöstermektedir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Tablet çekirdeği

Mısır nişastasıMikrokristalin selülozKoloidal silikon dioksitLaktoz

Magnezyum stearat

Film kaplama

(Opadry 03H220003 Sarı)

Hipromeloz Titanyum dioksitPropilen glikol

25/26

Talk

Kinolin sarısı alüminyum lak

6.2. Geçimsizlikler

Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.

6.3. Raf ömrü

24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C'nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

PVC/PVDC/Al blister

Her karton kutu, 20 tablet içerir.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik"lerine uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

İlko İlaç Sanayi Ticaret A.Ş.

Akpınar Mah. Kanuni Cad. No:6 Sancaktepe/İstanbul

Tel: 0216 564 80 00 Faks: 0216 564 80 99

8. RUHSAT NUMARASI

245/18

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsatlandırma tarihi : 26.09.2012 Ruhsat yenileme tarihi :

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

26/26

İlaç Bilgileri

Riscolex 3 Mg Film Tablet

Etken Maddesi: Risperidon

Pdf olarak göster

Kullanma talimatı ve kısa ürün bilgileri

  • Riscolex 3 Mg Film Tablet - KUB
  • Riscolex 3 Mg Film Tablet - KT
  • Google Reklamları

    Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.