KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERI TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ARTROCOL 100 mg/2 ml I.M. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her bir 2 ml'lik ampul etkin madde olarak 100 mg ketoprofen içerir.
Yardımcı maddeler:
Her bir 2 ml'lik ampulde
Benzil alkol 40 mg
Sodyum hidroksit y.m.
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
İ.M. kullanım amaçlı berrak, renksiz çözeltidir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER4. 1. Terapötik Endikasyonlar
Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut artriti, akut kas iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenore tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Yan etkilerin ortaya çıkma riski, semptomların iyileşmesi için gereken en düşük dozun mümkün olan en kısa süreyle uygulanmasıyla en aza indirgenebilir (Bkz. Bölüm 4.4).
Günlük maksimum doz 200 mg'dır.
• Romatoloji kökenli ağrılar: günde 100-200 mg'a karşılık gelecek şekilde 1-2 ampul.
1/24
Tedavi süresi, romatoloji kökenli ağrılarda 2-3 gündür (bu sürenin sonunda gerekirse oral veya rektal uygulamaya geçilmelidir).
Uygulama şekli:
Aseptik koşullara azami dikkat gösterilerek, kalçanın üst dış kadranına derin ve yavaş intramüsküler enjeksiyon şeklinde uygulanmalıdır. Enjeksiyon tekrarlandığında, uygulanantaraf her enjeksiyonda değiştirilmelidir. İğnenin ucunun kan damarı içine girmediğinden eminolmak için, enjeksiyon öncesinde aspirasyon yapılmalıdır.
Enjeksiyon sırasında şiddetli ağrı olması halinde, enjeksiyon hemen durdurulmalıdır.
Kalça protezi olanlarda, enjeksiyon karşı tarafa uygulanmalıdır.
Hekime danışmadan kullanılmamalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Bu hastalara ketoprofen verilirken başlangıç dozunun düşürülmesi ve etkin olan minimum dozun verilmesi önerilir. Ciddi böbrek yetmezliğinde kontrendikedir. Hastanın ilaca karşıtoleransından emin olunduğunda hastaya özel doz ayarlaması düşünülebilir.
Karaciğer yetmezliği:
Bu hastalara ketoprofen verilirken minimum etkin günlük dozun uygulanması ve karaciğer fonksiyonlarının takibi önerilir. Ciddi karaciğer yetmezliğinde kontrendikedir.
Geriyatrik popülasyon:
Tedaviye düşük dozla başlanması ve gerekirse dozun hastaya göre ayarlanması önerilir. Hasta gastrointestinal kanama açısından sürekli gözetim altında tutulmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Ketoprofen, 15 yaşından küçük ergenlerde ve çocuklarda kullanılmamalıdır.
2/24
4.3. Kontrendikasyonlar
• Ketoprofene, ilacın içeriğinde bulunan herhangi bir maddeye ya da diğer non-steroidalantiinflamatuvar ilaçlara (NSAİİ) karşı aşırı duyarlığı olanlar
• Ketoprofen, asetilsalisilik asit (ASA) ve NSAİİ'lara aşırı duyarlılık reaksiyonu (örn.bronkospazm, astım atakları, rinit, anjiyoödem, ürtiker) ve diğer alerjik tipte reaksiyongeliştirdiği bilinen hastalar (bu hastalarda ciddi, nadiren ölümcül anafilaktikreaksiyonlar bildirilmiştir; Bkz. Bölüm 4.8)
• Daha önce NSAİİ tedavi kullanımına bağlı olarak gastrointestinal kanama veperforasyon hikayesi olan hastalar
• Gastrointestinal, serebrovasküler veya diğer bir kanaması olan hastalar
• Peptik ülser/hemoraji hastalığı olan veya hikayesi bulunan kişilerde (kanıtlanmışülserasyon ve kanamaya ilişkin iki veya daha fazla belirgin epizot)
• Ciddi karaciğer yetmezliği
• Ciddi böbrek yetmezliği
• Ciddi kalp yetmezliği
• Devam eden hemostaz bozukluğu veya antikoagülan tedavisi (intramüsküleruygulama ile ilişkili kontrendikasyon)
• Gebeliğin son üç ayı (Gebelik ve Emzirme bölümlerine bakınız)
• 15 yaş altındaki çocuklar.
• Koroner arteriyel by-pass grefti (CABG) cerrahisinde perioperatif ağrının tedavisindekontrendikedir.
ARTROCOL içeriğinde koruyucu madde olarak 2 ml'de 40 mg benzil alkol içermektedir. Prematüre bebekler ve yeni doğanlara uygulanmaması gerekir. Bu madde bebeklerde ve 3yaşına kadar olan çocuklarda toksik reaksiyonlara ve anafilaktoid reaksiyonlara sebebiyetverebilir.
ARTROCOL yeterli miktarda sodyum içermektedir. Ancak bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmez.
3/24
4.4. Özel uyarıları ve önlemleri
Genel
ARTROCOL'ün kortikosteroidlerin yerine geçmesi veya kortikosteroid yetersizliğini tedavi etmesi beklenemez. Kortikosteroidlerin birdenbire kesilmesi, hastalığın alevlenmesine yolaçabilir. Uzatılmış kortikosteroid tedavisi altındaki hastalarda; eğer kortikosteroidlerinkesilmesi kararı alındıysa, tedavinin yavaşça azaltılarak sonlandırılması gerekir.
İstenmeyen etkiler, semptomları kontrol altına almak için gereken en kısa süre boyunca minimum etkili doz kullanılarak en düşük düzeye indirilebilir.
Ketoprofenin, siklooksijenaz-2 selektif inhibitörleri dahil diğer NSAİİ'ler ile eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
Yaşlılar:
Yaşlı hastalarda, özellikle ölümcül olabilecek gastrointestinal kanama ve perforasyon olmak üzere, NSAİİ'lere karşı ortaya çıkan advers reaksiyon sıklığında artış söz konusudur (Bkz.Bölüm 4.2). Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi, yaşlıların (65 yaş ve üstü) tedavisi sırasındadikkatli olunmalıdır.
Kalp, böbrek ve karaciğer yetmezliği
Kalp yetmezliği, siroz ve nefrozu olan hastalar, diüretik ve ACE inhibitörü tedavisi uygulanan hastalar ve kronik böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, özellikle dehastalar yaşlı ise tedavinin başlangıcında böbrek fonksiyonu dikkatle takip edilmelidir. Buhastalara ketoprofen uygulanması, renal kan akımında prostaglandin inhibisyonundankaynaklanan bir azalmaya neden olabilmekte ve böbrek bozukluğuna yol açabilmektedir.
Renal etkiler
NSAİİ'lerin çeşitli formlarda nefrotoksisiteye neden olduğu bildirilmiştir ve bu interstisiyel nefrit, nefrotik sendrom ve böbrek yetmezliğine neden olabilir.
4/24
Hepatik etkiler
Karaciğer fonksiyon testleri anormal sonuç veren veya karaciğer hastalığı öyküsü olan hastalarda, özellikle uzun süreli tedavi sırasında transaminaz seviyeleri periyodik olarakdeğerlendirilmelidir. Ketoprofenle nadiren sarılık ve hepatit vakaları bildirilmiştir.
Bu laboratuvar anormallikleri, tedavinin sürdürülmesiyle ilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya geçici olabilir. NSAİ ilaçlarla yapılan klinik araştırmalarda, hastaların yaklaşık %1'indeALT ve AST düzeylerinde önemli artışlar (normalin üst sınırının yaklaşık üç katı veyaüstünde) görüldüğü rapor edilmiştir. Buna ilaveten, sarılık, ölümcül fulminant hepatit,karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliği gibi nadir ve bazıları ölümle sonuçlanan ağırkaraciğer reaksiyonları olan vakalar bildirilmiştir.
Karaciğer fonksiyon bozukluğunu gösteren semptom ve/veya bulguları olan ya da karaciğer testlerinde anormallik bulunan bir hasta ARTROCOL ile tedavi edilirken; daha ağır birkaraciğer reaksiyonu gelişmesine kanıt olabilecek belirtiler açısından incelenmesi gerekir.Eğer karaciğer hastalığıyla uyumlu klinik semptom ve bulgular gelişirse ya da sistemikbelirtiler (örn. eozinofili, döküntü, vb.) meydana gelirse, ARTROCOL'ün kesilmesi gerekir.
Kardiyovasküler, serebrovasküler ve trombotik olaylar
NSAİİ tedavisiyle ilişkili olarak sıvı tutulması ve ödem bildirilmiş olması nedeniyle, hipertansiyon ve/veya hafif ile orta şiddette konjestif kalp yetmezliği öyküsü olan hastalardadikkatli olunması gereklidir.
Klinik ve epidemiyolojik veriler bazı NSAİİ'lerin (özellikle yüksek dozda ve uzun süreli kullanımda) arteriyal trombotik olayların (örneğin miyokardiyal enfarktüs veya inme)riskinde küçük bir artışa neden olabileceğini öne sürmektedir. Selektif COX-2 inhibitörüolsun veya olmasın, bütün NSAİİ'ler için benzer bir risk olabilir. Ketoprofeni bu riskten hariçtutacak yeterli veri mevcut değildir.
Tüm NSAİİ'ler ile olduğu gibi, önceden mevcut kontrol altına alınamayan hipertansiyonu, bu belgeyfitfflsz^ayfiilgs^k1iıke^Lka^ıhasialığ^ perMfeafiefiiyelh^ialiSkve/veya
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lQ3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
serebrovasküler hastalığı olan hastaların tedavisinde dikkatli bir değerlendirme yapılmalıdır.
5/24
Benzer bir değerlendirme, kardiyovasküler hastalık için risk faktörlerinin (hipertansiyon, hiperlipidemi, diabetes mellitus, sigara kullanımı) bulunduğu hastalarda uzun süreli tedaviyebaşlamadan önce de yapılmalıdır.
Aspirinin birlikte kullanılması durumunda, NSAİİ ile ilişkili ciddi kardiyovasküler trombotik olay riskinin azalacağına dair tutarlı herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Aspirin ve birNSAİİ'ın eş zamanlı kullanımı ciddi gastrointestinal olay riskini kesinlikle arttırmaktadır.
Koroner arter by-pass (CABG) cerrahisini takiben ilk 10-14 gün içindeki ağrının tedavisi için selektif bir COX-2 inhibitörü olan NSAİİ ile yapılan, geniş ölçekli, kontrollü iki klinikçalışmada, miyokard enfarktüsü ve inme sıklığının arttığı bulunmuştur.
NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda, istenmeyen kardiyovasküler olay riskini minimize etmek için; en düşük etkili dozun, mümkün olan en kısa süre boyunca kullanılması gerekir.
Hastalar ciddi kardiyovasküler olayların semptom ve/veya bulguları hakkında bilgilendirilmeli; bu semptomlar meydana gelirse alınacak önlemler hastalara öğretilmelidir.
Hipertansiyon
ARTROCOL dahil, NSAİİ'ler hipertansiyonun yeni başlamasına veya önceden var olan hipertansiyonun kötüleşmesine neden olabilir ki her iki durum da kardiyovasküler olaysıklığının artışına katkı yapabilir. Tiazid veya loop diüretikleri kullanan hastaların NSAİİalırken bu tedavilere verdiği yanıt bozulabilir. ARTROCOL dahil, NSAİİ'ler hipertansiyonluhastalarda dikkatli kullanılmalıdır. NSAİİ tedavisi başlatıldığı sırada ve tedavi boyunca kanbasıncı yakından takip edilmelidir.
Solunum bozuklukları
Kronik rinit, kronik sinüzit ve/veya nazal polipoz ile kombine astımı olan hastalar, popülasyonun geri kalanına kıyasla aspirin ve/veya diğer NSAİİ'lere alerji geliştirme
BU BELGE
5a«ıs^n
d&n
da
ha^ü
k§fi
kuris
knt&ş^
ra'mi
Öse
lii
klSaâ§pir
inoMeya ıN^
Aİİ'ieieva
lgrii§
ilolaa/
hastâ
larda
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lQ3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
bu ilacın kullanımı astım atakları ve bronkospazma neden olabilir.
6/24
Gastrointestinal kanama, ülserasyon ve perforasyon
Gastrointestinal bir bozukluk öyküsü bulunmayan veya öncü bir belirti göstermeyen kişilerde de, tüm NSAİİ'ler ile tedavinin herhangi bir döneminde, ölümcül olabilecek gastrointestinalkanama, inflamasyon, ülserasyon veya perforasyon riski bildirilmiştir.
Bazı klinik ve epidemiyolojik kanıtlar ketoprofenin, diğer NSAİİ'lere kıyasla, özellikle daha yüksek dozlarda alındığında gastrointestinal kanama riskiyle ilişkili olabileceğini önesürmektedir.
Gastrointestinal kanama, ülserasyon ve perforasyon riski, özellikle hemoraji ve perforasyon ile kombine olan ülser hikayesi olan hastalarda, yaşlı hastalarda ve artan NSAİİ dozu ileartmaktadır. Bu hastalarda tedaviye mevcut olan en düşük doz ile başlanmalıdır. Buhastalarda ve ayrıca eş zamanlı olarak düşük dozda aspirin ve gastrointestinal kanama riskiniarttırabilecek diğer ilaçları kullanan hastalarda, koruyucu ajanlar (örn. misoprostol veyaproton pompası inhibitörleri) ile kombinasyon düşünülmelidir.
NSAİİ'ler, gastrointestinal hastalık (örn. ülseratif kolit, Crohn hastalığı) geçmişi olan hastaların durumlarını kötüleştirebileceği için bu hastalara dikkatle verilmelidir.
Özellikle tedavinin ilk evrelerinde, gastrointestinal toksisite hikâyesi olan, özellikle yaşlı hastalar, herhangi bir sıra dışı abdominal semptomu bildirmelidir.
Bu ciddi advers olaylar, NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda, bir uyarı semptomuyla birlikte olsun veya olmasın; herhangi bir anda meydana gelebilir. Üst gastrointestinal sistemde ciddibir advers olay oluşan beş hastadan sadece birinde semptom görülür. NSAİİ'lerin nedenolduğu üst gastrointestinal ülserler, ağır kanama veya perforasyon, 3-6 ay süreyle tedaviedilmiş hastaların yaklaşık
%
1'inde, bir yıl süreyle tedavi edilmiş hastaların yaklaşık %2-4'ünde meydana gelir. Bu eğilim kullanım süresi uzadıkça devam eder ve tedavinin gidişatısırasında herhangi bir anda ciddi bir gastrointestinal olayın oluşması ihtimalini arttırır. Ancakkısa süreli tedavi de risksiz değildir.
olarak imzalanmıştır. Doküman http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : !Q3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
7/24
Oral kortikosteroidler, antikoagülanlar (örn. varfarin), selektif serotonin-reuptake inhibitörleri (SSRI) veya anti-platelet ajanlar (örn. aspirin) gibi ülser ve kanama riskini arttırabilecekilaçlarla eş zamanlı kullanan hastalarda dikkatli olunması önerilmektedir.
NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda gastrointestinal kanama riskini arttıran diğer faktörler; NSAİİ tedavisi süresinin uzun olması, sigara kullanımı, alkol kullanımı, ileri yaş ve genelsağlık durumunun bozuk olmasıdır. Spontan rapor edilen ölümcül gastrointestinal olaylarınçoğu, yaşlı veya zayıf düşmüş hastalarda meydana gelmektedir ve bu nedenle bu hastapopülasyonunun tedavisinde özel dikkat gösterilmesi gerekir.
NSAİİ'ler ile ilişkili olarak çok seyrek pankreatit bildirilmiştir.
Ketoprofen alan hastalarda gastrointestinal kanama veya ülserasyon meydana gelmesi durumunda tedaviye son verilmelidir.
NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda potansiyel advers gastrointestinal olay riskini minimize etmek için, en düşük etkili doz, mümkün olan en kısa süre boyunca kullanılmalıdır. Hastalarve hekimler, NSAİİ tedavisi sırasında gastrointestinal ülserasyon ve kanama semptomları vebulguları açısından tetikte olmalıdır. Eğer ciddi bir gastrointestinal advers olay şüphesi varsa,derhal ilave değerlendirme yapılmalı ve tedavi başlatılmalıdır. Ciddi bir gastrointestinaladvers olay olasılığı ortadan kalkana kadar; NSAİİ kesilmelidir. Yüksek risk bulunanhastalarda, NSAİİ dışındaki alternatif tedaviler dikkate alınmalıdır.
Hematolojik etkiler
ARTROCOL dahil, NSAİİ alan hastalarda bazen anemi görülür. Bunun nedeni sıvı tutulması, gizli veya ağır gastrointestinal kan kaybı ya da ilacın kan yapımı (eritropoiezis) üstünde tamolarak açıklanamayan etkisi olabilir. ARTROCOL dahil, NSAİİ'lerle uzun süreli tedavi görenhastalarda eğer anemi semptom veya bulguları görülürse, hemoglobin veya hematokritkontrolü yapılmalıdır. NSAİİ'ler trombosit agregasyonunu inhibe eder. Bazı hastalardakanama zamanını uzattıkları gösterilmiştir. Aspirinin tersine, trombosit fonksiyonu üstündekibu belge siMerkımfiefeei KotaMahakM* datenk&amsMküve ıgeriebtoüşümfefeıARTR°COL
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lQ3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
kullanan hastalar, trombosit fonksiyonlarındaki değişikliklerden ters etkilenebilecekleri için;
8/24
tıpkı kanama bozukluğu olan ya da antikoagülan alan hastalar gibi dikkatle takip edilmelidir. Önceden mevcut olan astım
Astımı olan hastalarda aspirine duyarlı astım bulunabilir. Aspirine duyarlı astım bulunan hastalarda aspirin kullanılmasıyla ölümcül olan ağır bronkospazm meydana gelmesiilişkilendirilmiştir. Aspirine duyarlı hastalarda, aspirin ile diğer NSAİİ'ler arasında çaprazreaktivite bildirilmiştir. ARTROCOL, bu tip aspirin duyarlılığı bulunan hastalardauygulanmamalıdır ve önceden mevcut astımı olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Kadın doğurganlığı
Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi ketoprofenin kullanımı kadınlarda doğurganlığı azaltabilir ve gebe kalmaya çalışan kadınlar için tavsiye edilmemektedir. Gebe kalmakta güçlük çeken veyainfertilite tetkikleri yaptırmakta olan kadınlarda NSAİİ kullanımının bırakılmasıdüşünülmelidir.
Cilt reaksiyonları
NSAİİ'lerin kullanımıyla ilişkili olarak eksfolyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN) gibi bazıları ölümcül olabilecek ciddi cilt reaksiyonlarıçok nadiren bildirilmiştir. Tedavinin başlangıcındaki hastaların bu reaksiyonlara ilişkinyüksek risk grubunda olduğu görülmüştür. Hastalarda bu reaksiyonların ortaya çıkma riskinintedavinin erken döneminde daha yüksek düzeyde olduğu ve ortaya çıkan reaksiyonun,olguların çoğunda tedavinin ilk ayı içinde başladığı görülmektedir. Ciltte döküntü, mukozallezyon ve herhangi bir aşırı duyarlılık reaksiyonu görülür görülmez ARTROCOL tedavisineson verilmelidir.
Enfeksiyöz hastalıklar
Diğer NSAİİ'lerde de olduğu gibi, enfeksiyöz bir hastalık varlığında ketoprofenin antiinflamatuvar, analjezik ve antipiretik özelliklerinin ateş gibi enfeksiyonun ilerlediğinigösteren olağan belirtileri maskeleyebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Görme bozuklukları
uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lQ3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
Bulanık görme gibi görsel rahatsızlıklar ortaya çıkması halinde tedavi durdurulmalıdır.
9/24
Anafilaktoid reaksiyonlar
Diğer NSAİİ'lerle olduğu gibi, daha önce bilinen ARTROCOL kullanımı olmayan hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar meydana gelebilir. ARTROCOL, aspirin triadı bulunan hastalaraverilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak astımlı hastalarda, aspirin veya diğerNSAİİ'leri aldıktan sonra meydana gelir. Nazal polipi olsun veya olmasın; astımlı hastadarinit belirtileri veya ağır, ölümcül bronkospazm oluşabilir (Bkz. Kontrendikasyonlar veönlemler- Önceden mevcut olan astım) Anafilaktoid reaksiyon meydana gelen vakalarda aciltıbbi yardım aranması gerekir.
Hastalar için bilgi
Bir NSAİİ ile tedaviyi başlatmadan önce ve devam eden tedavi süresince, periyodik olarak hastalara aşağıdaki bilgilerin verilmesi gerekir. Hastaların yazılan her reçeteye eşlik edenNSAİİ Kılavuzu'nu okuması teşvik edilmelidir.
1- Diğer NSAİİ'ler gibi, ARTROCOL de miyokard enfarktüsü veya inme gibi ciddikardiyovasküler yan etkilere neden olabilir ki bunlar hastaneye yatışla ve hatta ölümleneticelenebilir. Her ne kadar ciddi kardiyovasküler olaylar uyarıcı semptomlarolmadan meydana gelebilirse de, hastaların göğüs ağrısı, nefes darlığı, halsizlik,konuşma güçlüğü gibi semptom ve bulgular konusunda tetikte olmaları ve göstergeoluşturan herhangi bir semptom veya bulgu gözlediği anda tıbbi tavsiye aramalarıgerekir. Hastalara bu izlemin taşıdığı önemin anlatılması gerekir.
2- Diğer NSAİİ'ler gibi, ARTROCOL de gastrointestinal rahatsızlık ve nadir olarakülser, kanama gibi hastaneye yatışla ve hatta ölümle neticelenen ciddi gastrointestinalyan etkilere neden olabilir. Her ne kadar ciddi gastrointestinal kanal ülserasyonları vekanama, uyarı semptomları olmadan meydana gelebilirse de, hastaların ülserasyon vekanama semptomlarına karşı tetikte olması; epigastrik ağrı, dispepsi, melena vehematemez gibi gösterge oluşturan herhangi bir semptom veya bulgu gözlediği andatıbbi tavsiye istemeleri gerekir. Hastalara bu takibin öneminin anlatılması gerekir.
Sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN) gibi ciddi yan etkilere neden
10/24
olabilir; bunlar hastaneye yatış ve hatta ölümle neticelenebilir. Her ne kadar ciddi cilt reaksiyonları uyarı semptomları ve bulguları olmadan meydana gelebilirse de,hastaların ciltte kabartı, döküntü, ateş veya kaşıntı gibi aşırı duyarlılık semptom vebulgularına karşı tetikte olması; gösterge oluşturan herhangi bir semptom veya bulgugözlediği anda tıbbi tavsiye istemesi gerekir. Hastalara, herhangi bir tipte ciltdöküntüsü gelişirse derhal ilacı kesmeleri ve en kısa sürede hekime başvurmalarıtavsiye edilmelidir.
4- Hastaların açıklanamayan kilo artışı veya ödemle ilgili semptom ve bulgularını derhalhekimlerine bildirmesi gerekir.
5- Hastaların karaciğer toksisitesiyle ilgili uyarıcı semptom ve bulgular (örn. bulantı,yorgunluk, uyuşukluk, kaşıntı, sarılık, karın sağ üst kadranında hassasiyet ve gripbenzeri semptomlar) hakkında bilgilendirilmesi gerekir. Eğer bunlar oluşursa,hastanın tedaviyi derhal kesmesi ve hemen tıbbi tedavi araması gerektiğianlatılmalıdır.
6- Hastaların anafilaksi benzeri reaksiyonun belirtileri (örn. soluk alma güçlüğü, yüzdeve boğazda şişme) konusunda bilgilendirilmesi gerekir. Eğer bunlar meydana gelirse,hastanın derhal acil tıbbi tedavi araması gerektiği anlatılmalıdır.
7- Hamileliğin son trimesterinde ARTROCOL kontrendikedir. Diğer NSAİİ'lerdeolduğu gibi duktus arteriozusun erken kapanmasına neden olabilir.
Laboratuvar testleri
Ciddi gastrointestinal kanal ülserasyonları ve kanama, uyarı semptomları olmadan meydana gelebileceğinden; hekimlerin gastrointestinal kanama semptom ve bulgularını takip etmesigerekir. NSAİİ'lerle uzun süreli tedavi altındaki hastaların tam kan sayımları ve biyokimyaprofilleri periyodik olarak kontrol edilmelidir. Eğer karaciğer veya böbrek hastalığıylauyumlu klinik bulgu ve semptomlar gelişirse, sistemik göstergeler ortaya çıkarsa (örn.
BU BELGE 5
eoz^9
fil^t
Ic
ilttedö
kü^üyavfe^eveyaiafloimia
kâsac
iğeritssi^E
i//
dfiviam(e4efi§euveMa^ötöie§
irse;
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lQ3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
ARTROCOL'ün kesilmesi gerekir.
11/24
Bu tıbbi ürün 125 mg/5 ml benzil alkol içerir. Bebeklerde ve 3 yaşın altındaki çocuklarda toksik reaksiyonlara ve anafilaktoid tipte reaksiyonlara yol açabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
- Diğer NSAİİ'ler (siklooksijenaz-2 selektifi inhibitörleri dahil) ve yüksek doz salisilatlar:Gastrointestinal ülserasyon ve kanama riskinde artış
- Antikoagülanlar (heparin ve varfarin) ve trombosit agregasyonu inhibitörleri (örn.tiklopidin, klopidogrel):
Kanama riskinde artış. Eşzamanlı uygulama kaçınılmaz olduğunda, hasta yakından izlenmelidir.
- Lityum:
Böbrek yoluyla lityum atılımının azalması nedeniyle, plazma lityum seviyesinde, bazen toksik düzeylere ulaşabilen artış riski. Minimum lityum konsantrasyonu ortalaması
%
15oranında artmıştır ve böbrek lityum klerensi yaklaşık % 20 oranında azalmıştır. Gerekligörülen durumlarda plazma lityum düzeyleri yakından izlenmeli ve NSAİİ tedavisisırasında ve sonrasında lityum doz düzeyleri ayarlanmalıdır.
- 15 mg/haftanın üzerinde dozlarda metotreksat:
Özellikle yüksek dozlarda (> 15 mg/hafta) uygulandığında, muhtemelen proteine bağlı metotreksatın yerini alması ve metotreksatın renal klerensinin azalması ile ilişkili olarakhematolojik metotreksat toksisitesi riskinde artış.
- Zidovudin:
Hematolojik toksisite NSAİİ'lerin zidovudin ile eş zamanlı kullanımıyla artmaktadır. Eşzamanlı zidovudin ve ibuprofen tedavisi alan HIV (+) hemofili hastalarında hemartrozve hematom riskinde artış görüldüğüne dair kanıt mevcuttur.
Bu belge 5070 saK°rtikosteroİdler^nu uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lQ3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
Gastrointestinal ülserasyon veya kanama riskinde artış
12/24
- Diüretikler:
Diüretik etkide azalma. Diüretik alan ve özellikle dehidratasyon olmuş hastalarda, prostaglandin inhibisyonunun neden olduğu renal kan akışındaki azalmaya bağlısekonder olarak böbrek yetmezliği gelişme riski daha yüksektir. Bu hastalarda, eşzamanlı tedaviye başlamadan rehidratasyon sağlanmalı ve tedaviye başladığında böbrekfonksiyonu izlenmelidir.
- ADE inhibitörleri ve Anjiyotensin II Antagonistleri:
Antihipertansif etkide azalma. Böbrek fonksiyonu bozulmuş olan hastalarda (örneğin, dehidratasyon bulunan hastalar ya da yaşlı hastalar) bir ACE inhibitörü veyaAnjiyotensin II antagonistinin siklooksijenazı inhibe eden ajanlarla birlikte uygulanması,olası bir akut böbrek yetmezliği de dahil olmak üzere, böbrek fonksiyonunun daha dakötüleşmesine yol açabilir.
- 15 mg/haftadan düşük dozlarda metotreksat:
Kombinasyon tedavisinin ilk haftalarında, tam kan sayımı haftalık olarak takip edilmelidir. Böbrek fonksiyonunda herhangi bir değişiklik varsa ya da hastanın yaşlıolması durumunda, daha sık takip yapılmalıdır. NSAİİ'lerin tavşan böbreği kesitlerindemetotreksat birikmesini kompetitif olarak inhibe ettiği rapor edilmiştir. Bu bulgumetotreksat toksisitesini arttırabileceğine işaret edebilir. NSAİİ'lerin metotreksat ilebirlikte uygulanması sırasında dikkatli olunmalıdır.
- Pentoksifilin:
Kanama riskinde artış söz konusudur. Daha sık klinik takip ve kanama süresinin izlenmesi gereklidir.
- Mifepriston:
NSAİİ'ler mifepristonun etkisini azaltabileceği için, mifepriston alımını takip eden 8 -12 gün boyunca NSAİİ kullanılmamalıdır.
13/24
- Anti-hipertansif ajanlar (beta blokerler, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri,diüretikler): Anti-hipertansif potens azalması riski (vazodilatör prostaglandinlerinNSAİİ'ler tarafından inhibe edilmesi).
- Probenesid:
Eşzamanlı probenesid uygulanması ketoprofenin plazma klerensini belirgin ölçüde azaltabilir.
- Selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar):
Gastrointestinal kanama riskinde artış
- Kardiyak glikozidler:
NSAİİ'ler kalp yetmezliğini şiddetlendirebilir, GFR'yi düşürebilir ve plazma glikozid seviyelerinde artışa neden olabilir.
- Kinolon antibiyotikler:
Hayvan verileri NSAİİ'lerin kinolon antibiyotikler ile birlikte konvülziyon riskini arttırabileceğini göstermiştir. NSAİİ ile kinolon antibiyotikleri eş zamanlı kullananhastalarda konvülziyon gelişme riskinde artış gözlenebilir.
- Trombolitikler:
Kanama riskinde artış
- Takrolimus:
NSAİİ'lerin takrolimus ile eş zamanlı olarak, özellikle yaşlı hastalarda kullanımında olası nefrotoksisite riskinde artış
- Siklosporin
Nefrotoksisite riskinde artış, özellikle yaşlı hastalarda
14/24
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Geriyatrik popülasyon:
Bu popülasyona yönelik etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Bu popülasyona yönelik etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGebelik kategorisi:
Birinci ve ikinci trimester: C Üçüncü trimester: XÇocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Gebe kalma potansiyeli olan kadınlara reçete edildiğinde, hastaya gebe kalma kararı verirse ya da gebelik şüphesi durumunda ilacın kesilmesi için hekime danışması önerilir. Oralkontrasepsiyon üzerine etkisine ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Prostaglandin sentezinin inhibisyonu, gebeliği ve/veya embriyo/fetal gelişimi olumsuz yönde etkileyebilir. Epidemiyoloji çalışmalarından elde edilen veriler, gebeliğin erken dönemlerindeprostaglandin sentez inhibitörü kullanımından sonra düşük, kardiyak malformasyon vegastroşizis riskinde artış olduğuna işaret etmektedir. Mutlak kardiyovasküler malformasyonriski, %1'den daha küçük bir orandan yaklaşık %1,5 oranına yükselmiştir.
Riskin dozla ve tedavi süresiyle doğru orantılı olarak arttığına inanılmaktadır. Hayvanlarla yapılan çalışmalarda, prostaglandin sentez inhibitörlerinin uygulanmasının pre ve post-implantasyon kaybında ve embriyo-fetal letalitede artışla sonuçlandığı gösterilmiştir. Ayrıca,organojenez döneminde bir prostaglandin sentez inhibitörü verilen hayvanlarda,kardiyovasküler malformasyonlar da dahil olmak üzere çeşitli malformasyonlarıninsidansında artış bildirilmiştir. Ancak hayvanlarda yapılan üreme çalışmaları her zamanbu belge 5ift%afilaPöateniyteftlftn,öncödeö aahmfe ^ditebftmesiniosağlayamkzitcGebe^adıniapdaoyapılmış
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu . lQ3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklÜ
yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır.
15/24
Mutlaka gerekmedikçe, gebeliğin ilk ya da ikinci trimesterinde ketoprofen kullanımından kaçınılmalıdır. Hamile kalmaya çalışan veya gebeliğin ilk ya da ikinci trimesterinde olan birkadının, ketoprofen kullanması durumunda, doz düşük ve tedavi süresi de mümkünolduğunca kısa tutulmalıdır.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde, tüm prostaglandin sentez inhibitörleri, fetusun, annenin ya da yenidoğanın aşağıdaki durumlara maruz kalmasına yol açabilir:
• Fonksiyonel böbrek hasarı:
- Gebeliğin 3. ayından itibaren
in utero
(fetal diürezin başladığı dönem): fetusta,çoğunlukla tedavinin kesilmesiyle geri dönüşlü olan oligo-hidroamniyoz, hatta uzunsüreli tedavide hidramniyoz
- Doğumda, geç ve uzun süreli maruziyette devamlılık gösterebilen, (geri dönüşlü veyaolmayan) böbrek yetmezliği (ciddi gecikmiş hiperpotasemi riski ile birlikte)
• Kardiyopulmoner toksisite riski:
Ductus arteriosusun
in uteroin utero
ölümüne neden olabilir. Bu risk ilaç uygulaması gebeliğinsonlanmasına yaklaştıkça artar (ve geri dönüşlülük şansı azalır). Bu etki bir kerelikkullanımda bile geçerlidir.
• Hem anne hem de bebekte kanama süresinde artış riski (çok düşük dozlarda bileortaya çıkabilen antiagregan etki nedeniyle)
• Doğumun gecikmesine ya da uzamasına neden olan uterus kontraksiyonu inhibisyonuBuna bağlı olarak:
- Gebeliğin 3. ayına kadar: ARTROCOL ancak çok gerekliyse kullanılmalıdır.
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : !Q3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
16/24
- 3. - 6. aylar arasında (fetal diürezin başlamasından 5. ayın sonuna kadar): ancak çokgerekliyse kısa süreli kullanım için reçete edilebilir. Uzun süreli kullanım hiçbir şekildeönerilmez.
- 6. aydan itibaren (5. ayın sonundan itibaren): bir kerelik kullanım da dahil olmak üzerekontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3). 6. aydan sonra yanlışlıkla kullanım, maruziyetin süresinebağlı olarak fetusun ve/veya yenidoğanın kalp ve böbrek fonksiyonlarının izlenmesinigerektirir. İzlem süresi ilacın eliminasyon yarı ömrüne göre belirlenmelidir.
Laktasyon dönemi
Ketoprofenin anne sütüne geçip geçmediğine ilişkin herhangi bir veri mevcut değildir. Pek çok ilaç insan sütüne geçtiğinden ve ARTROCOL süt emen bebeklerde ciddi advers etkiyapması ihtimali bulunduğundan; ilacın anne için taşıdığı önem dikkate alınarak, emzirmeninsonlandırılmasına veya ilacın kesilmesine karar verilmelidir. Ketoprofenin emziren annelerdekullanımı önerilmemektedir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi ketoprofenin kullanımı kadınlarda doğurganlığı azaltabilir ve gebe kalmaya çalışan kadınlar için tavsiye edilmemektedir. Gebe kalmakta güçlük çeken veyainfertilite tetkikleri yaptırmakta olan kadınlarda NSAİİ kullanımının bırakılmasıdüşünülmelidir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Hastalar; baş dönmesi, uyku hali, konvülziyonlar veya görme bozuklukları ortaya çıkabileceği konusunda uyarılmalı ve bu semptomlar ortaya çıkarsa araç ve makinekullanmamaları önerilmelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Klinik çalışmalar ve epidemiyolojik veriler, bazı NSAİİ'lerin kullanımının (özellikle de yüksek dozlarda ve uzun süre kullanılırlarsa) arteryel trombotik olay (miyokard enfarktüsüveya inme) riskinde hafif bir artışa neden olabileceğini göstermektedir (Bkz. Bölüm 4.4).
17/24
En sık gözlenen yan etkiler gastrointestinal sistemle ilgilidir. Özellikle yaşlı hastalarda, bazen ölümle sonuçlanabilen gastrointestinal perforasyon veya kanama ve peptik ülserler ortayaçıkabilir (Bkz. Bölüm 4.4).
NSAİİ uygulaması sonrasında, bulantı, kusma, ishal, gaz, kabızlık, hazımsızlık, ülseratif stomatit, karın ağrısı, melena, hematemez, ülseratif kolit veya Crohn hastalığında alevlenme(Bkz. Bölüm 4.4) bildirilmiştir. Daha seyrek olarak gastrit gözlenmiştir.
NSAİİ tedavisiyle ilişkili olarak ödem, hipertansiyon ve kalp yetmezliği bildirilmiştir. Çok seyrek olarak büllöz reaksiyonlar (Stevens Johnson sendromu veya Lyell sendromu)gözlenmiştir.
Advers reaksiyonların görülme sıklığı şu şekilde tanımlanmaktadır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Hemorajik anemi, lökopeni
Bilinmiyor: Agranülositoz, trombositopeni, kemik iliği yetmezliği, nötropeni, hemolitik anemi
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Quincke ödemi, anafilaktik reaksiyonlar (anafilaktik şok dahil)
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Duygu durum değişikliği
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Baş ağrısı, baş dönmesi, somnolans
Bu belge 5SeyrekEpaır>e§teSa Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : !Q3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
18/24
Bilinmiyor: Konvülziyonlar, tat değişikliği, disguzi, depresyon, konfüzyon, vertigo, malazi, sersemlik, aseptik menenjit
Göz hastalıkları
Seyrek: Bulanık görme gibi göz bozuklukları
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Seyrek: Tinnitus
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Ödem
Bilinmiyor: Kalp yetmezliği, kalp yetmezliğinde şiddetlenme
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Hipertansiyon, vazodilatasyon, vaskulit (lökositoplastik vaskülit dahil)
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Seyrek: Astım krizi, astım
Bilinmiyor: Bronkospazm, (özellikle ASA ve diğer NSAİİ'lere aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda) rinit, spesifik olmayan alerjik reaksiyonlar, dispne
Gastroinestinal hastalıklar
Yaygın: Dispepsi, bulantı, karın ağrısı, mide ağrısı, kusma Yaygın olmayan: İshal, kabızlık, gaz, gastritSeyrek: Stomatit, peptik ülser, kolit
Bilinmiyor: Kolitte ve Crohn hastalığında şiddetlenme, gastrointestinal hemoraji ve
perforasyon, gastralji, melena, hematemez, pankreatit
Gastrointestinal kanama özellikle yaşlılarda kimi zaman ölümcül olabilir.
Hepato-bilier hastalıklar
BUbelge 5^yrekEiT«affls8fflisaz^rlda11aitıSktIhepâtitk ihep£atiktub@zttkiuklarasbiğ^o^l^nsesumfei^irubinEiT«affls8fflisaz^rlda11aitıSktIhepâtitk ihep£atiktub@zttkiuklarasbiğ^o^l^nsesumfei^irubin
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lQ3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
düzeylerinde yükselme
19/24
Bilinmiyor: Karaciğer fonksiyonlarında anormallik, sarılık
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Döküntü, kızarıklık, kaşıntı
Bilinmiyor: Ürtiker, kronik ürtikerde şiddetlenme, ışığa duyarlılık, alopesi, Stevens-Johnson sendromu ve büllöz döküntüler (TEN, eritema multiforme), purpura, akut generalizeekzantematöz püstülozis
Böbrek ve idrar hastalıkları
Bilinmiyor:
- Sıvı tutulumu, hiperpotasemi (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5)
- Risk faktörü olan hastalarda (Bkz. Bölüm 4.4) akut böbrek yetmezliği
- Akut böbrek yetmezliğine neden olabilen organik böbrek hasarı: izole tubulointerstisiyelnefrit, akut tübüler nekroz, nefrotik sendrom, papiller nekroz olguları bildirilmiştir
- Böbrek fonksiyon testlerinde anormallik
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Ödem, halsizlik
Bilinmiyor: Kilo artışı, enjeksiyon bölgesinde ağrı ve yanma hissi
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Belirtiler:
Ketoprofen için doz aşımı vakaları 2.5 g'a kadar olan dozlarda raporlanmıştır.
BU BELGE S
Geauıvafeadak göz^ene^Mler taign avaüetamkta ^»«kb^Mktemyı^yâre
ve
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : lQ3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
karın ağrısı ile sınırlıdır. Baş ağrısı, nadiren diyare, dezoryantasyon, eksitasyon, koma, baş
20/24
dönmesi, tinnitus, baygınlık, ara sıra konvülziyonlar görülebilir. Hipotansiyon, bronkospazm ve gastrointestinal hemoraji gibi propiyonik asit türevlerinin doz aşımında görülen yan etkilerbeklenebilir.
Belirgin zehirlenme durumunda, akut renal yetmezlik ve karaciğer harabiyeti olasıdır.
Tedavi:
Ketoprofen doz aşımına spesifik antidot yoktur.
Ağır doz aşımından şüphelenildiği durumlarda, hasta acilen semptomatik tedavinin uygulanabileceği bir sağlık kuruluşuna nakledilmelidir. Dehidrasyonu telafi etmek için ürineratılımı gözlemlemek ve varsa asidozisi düzeltmek için semptomatik ve destekleyici tedaviuygulanmalıdır.
Renal yetmezliğin mevcudiyeti durumunda, sirküle eden tıbbi ürünün uzaklaştırılması için hemodiyaliz faydalı olabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Propiyonik asit türevi non-steroidal anti-inflamatuvar ATC kodu: M01A E03
Ketoprofen, non-steroidal antiinflamatuvar ilaçların propiyonik asit alt grubuna ait olan arilkarboksilik asit türevi bir non-steroid antiinflamatuvardır. Prostaglandin sentezini inhibeederek; merkezi ve periferik analjezik, antipiretik ve antiinflamatuvar etkinliği vardır;trombosit işlevlerini kısa süreli olarak inhibe eder.
Diğer NSAİİ'ler gibi, ketoprofenin de merkezi etkisiyle analjezi ortaya çıkardığı gösterilmiştir.
21/24
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Terapötik dozların uygulaması sonrasında serum düzeylerinde ardışık yapılan ölçümler, ketoprofenin hızla emildiğini ortaya koymuştur. Plazmadaki en yüksek yoğunluklara,intramüsküler enjeksiyon sonrasında 20-30 dakikada ulaşılır.
Dağılım:
Ketoprofen %99 oranında plazma proteinlerine bağlanır.
Sinoviyal sıvıda difüze olur ve plasenta bariyerinden ve kan-beyin bariyerinden geçer. Dağılım hacmi yaklaşık 7 litredir.
Biyotransformasyon:
Ketoprofenin biyotransformasyonu iki ana yol ile karakterize edilir; hidroksilasyon (minör yol) ve glukoronik asit ile konjugasyon; konjugasyon insanlarda ana metabolik yoldur.Ketoprofenin idrarla değişmemiş ilaç olarak atılımı %1'den azdır. Uygulanan dozun %65-75'i glukuronid metaboliti olarak atılır.
Eliminasyon:
Esas atılım idrarladır. Uygulama yolu ne olursa olsun, uygulanan dozun %50'si uygulamayı izleyen 6 saat içinde idrarda atılır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Veri bulunmamaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yaşlılar:
Yaşlılarda ketoprofenin emilimi değişmez, buna karşılık eliminasyon yarılanma süresi uzar.
Böbrek yetmezliği:
BU BELGE 5
Bö^kMgtffl«z^^fiia
1fi^d
diyet^ıileoi
liş
k^k oiarâ
kıto,ta
lo
k^reftst:eazalma'âöakn^E imza/
Ko„troi
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : !Q3NRQ3NRaklUSHY3S3k0S3k0aklU
22/24
Karaciğer yetmezliği:
Plazma klerensinde ve eliminasyon yarılanma ömründe belirgin bir değişiklik yoktur. Ancak, bağlanmamış fraksiyon yaklaşık olarak iki katıdır.).
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Diğer bölümlerde bildirilenler dışında, deney hayvanları üzerinde yapılan araştırmalarda, kullanım güvenirliği açısından yararlı olabilecek ek bir bulgu saptanmamıştır.
6.FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Arginin
Sitrik asit monohidrat Benzil alkolSodyum hidroksitHidroklorik asitEnjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler
Geçimsizlik çalışmaları yapılmadığından, diğer tıbbi ürünler ile karıştırılmadan uygulanması uygundur.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ışıktan koruyarak saklayınız. Orijinal ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, 2 ml'lik Tip I cam ampul, 5 veya 6 adet.
23/24
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri” ne uygun olarak imhaedilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
World Medicine İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Bağcılar / İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2017/606
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 22.08.2017 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
24/24