KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
DESEFİN 2 g I.V. Enjeksiyonluk Çözelti Hazırlamak İçin Toz İçeren Flakon, 20 ml
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin maddeYardımcı madde:
Yardımcı madde bulunmamaktadır.
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti için steril toz
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
DESEFİN'e duyarlı patojenlerin neden olduğu enfeksiyonlar:
- Sepsis,
- Menenjit,
- Dissemine Lyme borreliosis'i (hastalığın erken ve geç evreleri),
- Abdominal enfeksiyonlar (peritonit, safra ve gastrointestinal sistem enfeksiyonları),
- Kemik, eklem, yumuşak doku, cilt ve yara enfeksiyonları,
- İmmün sistem bozukluğuna bağlı enfeksiyonlar,
- Böbrek ve idrar yolları enfeksiyonları,
- Solunum yolları enfeksiyonları; özellikle pnömoni, kulak-burun-boğaz enfeksiyonları,akut bakteriyel komplike olmayan otitis media,
- Gonore dahil olmak üzere genital enfeksiyonlar,
- Preoperatif enfeksiyon profilaksisi.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
Standart doz
Yetişkinler ve 12 yaşından büyük çocuklar:
Normal olarak günde tek doz 1-2 g (24 saatte bir) DESEFİN'dir. Ağır vakalarda veya orta derecede duyarlı organizmaların neden olduğu enfeksiyonlarda günde tek doz, 4 g'a çıkabilir.
Tedavi süresi:
Tedavi süresi hastalığın seyrine göre değişir. Genellikle bütün antibiyotik tedavilerinde olduğu gibi, hastanın ateşi düştükten veya bakteriyel eradikasyon sağlandıktan sonra en az 48-72 saatDESEFİN tedavisine devam edilmelidir.
Kombine tedavi:
Deneysel koşullar, birçok gram-negatif bakterilere karşı DESEFİN ile aminoglikozidler arasında sinerji olduğunu göstermektedir. Bu tür kombinasyonlarda aktivite artışı her zaman
1 / 18
kesin olmasa da,
Pseudomonas aeruginosa
gibi patojenlerin neden olduğu ciddi ve hayatı tehdit eden enfeksiyonlarda DESEFİN ile aminoglikozidler kombine edilebilinir. Ancak bu iki ilaç,aralarındaki fiziksel geçimsizlik nedeniyle önerilen dozlarda ayrı ayrı uygulanmalıdır.
Menenjit:Neisseria meningitidis:Haemophilus influenzae:Streptococcus pneumoniae:
7 gün
Lyme borreliosis:
Çocuk ve yetişkinlerde, 14 gün boyunca günde tek doz olarak 50 mg/kg ile en fazla 2 g arasında uygulanır.
Gonore:
Gonore (penisilinaz üreten ve üretmeyen suşlar) tedavisinde İM olarak 250 mg tek doz DESEFİN önerilir.
Preoperatif profilaksi:Uygulama şekli:
İntravenöz enjeksiyon: İV enjeksiyon için, DESEFİN 2 g İV, 20 mL steril enjeksiyonluk suda çözülür. İntravenöz uygulama 2-4 dakika içinde gerçekleştirilmelidir.
İntravenöz infüzyon: İnfüzyon en az 30 dakika süreyle verilmelidir. İntravenöz infüzyon için, 2 g DESEFİN aşağıdaki kalsiyum içermeyen çözeltilerden birinin 40 ml'sinde çözülür:
%%%%%
6.0-10.0 hidroksi etil nişasta, % 6.0 dekstran (% 5 dekstroz içinde) ve sterilenjeksiyonluk su.
DESEFİN çözeltileri muhtemel geçimsizliklerden dolayı diğer antimikrobiyal ilaçları içeren çözeltilerle veya yukarıda listelenenlerden farklı çözücülerle karıştırılmamalıdır.
Çökelti oluşabileceğinden; DESEFİN flakonları sulandırmak veya sulandırılmış bir flakonu İV uygulama için seyreltmek üzere Ringer çözeltisi veya Hartmann çözeltisi gibi kalsiyumiçeren çözücüler kullanmayınız. Ayrıca, DESEFİN aynı İV. uygulama hattında kalsiyumiçeren çözeltilerle karıştırıldığında da seftriakson-kalsiyum çökeltisi meydana gelebilir.DESEFİN bir Y-bölgesinden parenteral beslenme gibi sürekli kalsiyum içeren infüzyonlar dadahil olmak üzere eş zamanlı olarak kalsiyum içeren İV çözeltilerle birlikteuygulanmamalıdır. Ancak, neonatlar dışındaki hastalarda, DESEFİN ve kalsiyum içerençözeltiler infüzyonlar arasında infüzyon hatlarının uygun bir sıvıyla çok iyi yıkanması şartıile, birbirinin ardından sıralı olarak uygulanabilir.
2 / 18
Rekonstitüe çözelti hazırlandıktan sonra oda sıcaklığında 6 saat, + 5°C'de saklanırsa 24 saat süreyle etkinliğini korur.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Sadece böbrek fonksiyon bozukluğu olan, karaciğer fonksiyonları normal hastalarda DESEFİN dozunu azaltmaya gerek yoktur. Ancak preterminal safhada böbrek yetmezliği olanlarda(kreatinin klirensi < 10 mL/dakika) DESEFİN dozu günde 2 g'ı aşmamalıdır. Sadece karaciğerhasarı olan, böbrek fonksiyonları normal hastalarda DESEFİN dozunu azaltmaya gerek yoktur.
Ciddi böbrek ve karaciğer fonksiyon bozukluklarının bir arada görüldüğü vakalarda, seftriakson plazma konsantrasyonları düzenli olarak kontrol edilmeli ve gerektiğinde doz ayarlamasıyapılmalıdır. Diyalize alınan hastalara diyaliz sonrasında supleman olarak ilave dozlara gerekyoktur. Ancak bu hastalarda eliminasyon oranı değişmiş olabileceğinden, doz ayarlamasınıngerekli olup olmadığını belirlemek için serum konsantrasyonları kontrol edilmelidir.
Pediyatrik popülasyon:
Yenidoğan, bebek ve 12 yaşından küçük çocuklarda: Aşağıda belirtilen doz şeması günde tek dozda uygulanır.
Yenidoğanlar (14 günlüğe kadar): Günde tek doz 20-50 mg/kg vücut ağırlığı; günlük doz 50 mg/kg'ı aşmamalıdır. Prematüre ve matür bebekler için farklı uygulama gerekli değildir.
Yenidoğanlarda, potansiyel bilirubin ensefalopati gelişme riskini azaltmak için intravenöz dozlar 60 dakikayı geçecek şekilde verilmelidir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Seftriakson ve intravenöz kalsiyum içeren ürünlerin eş zamanlı olarak yeni doğanlarda (28 gün) kullanımı kontrendikedir. Kalsiyum içeren intravenöz ürünleri kullanan (veya buürünleri kullanması beklenen) yeni doğanlarda DESEFİN kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm4.3).
Bebek ve çocuklar (15 günlükten 12 yaşına kadar):
Günde tek doz 20-80 mg/kg.
Vücut ağırlığı 50 kg veya üstünde olan normal çocuklarda normal yetişkin dozu kullanılmalıdır. Akut bakteriyel komplike olmayan otitis media tedavisi için 50 mg/kg dozunda (1g'ı aşmamakkoşuluyla) tek uygulama önerilmektedir (single-shot therapy).
Geriyatrik popülasyon:
Renal ve hepatik bozukluğu olmayan geriyatrik hastalarda, yetişkinler için önerilen dozlar kullanılır.
3 / 18
4.3. Kontrendikasyonlar
• Seftriaksona, sefalosporin sınıfı diğer antibiyotiklere veya bölüm 6.1'de listelenen ilacıniçerdiği yardımcı maddelere karşı aşırı hassasiyeti olan hastalarda,
• Diğer beta-laktam antibiyotiklerine (penisilin, monobaktamlar ve karbepenem) karşı ciddihipersensitivite öyküsü (örn. anafilaktik reaksiyon) olan hastalarda kontrendikedir.
Seftriakson aşağıdaki durumlarda kontrendikedir;
Postmenstrüel yaşı 41 haftaya kadar (gebelik yaşı+takvim yaşı) olan prematüre yenidoğanlarda* Full term yenidoğanlarda (28 günlüğe kadar):
- Hiperbilirubinemili, sarılıklı veya hipoalbuminemisi ya da asidozu olanlarda bilirubininbağlanması etkilenebileceğinden*,
- İntravenöz kalsiyum tedavisine ihtiyacı olan (veya olması beklenen) ya da kalsiyum içereninfüzyon uygulanacak yenidoğanlarda seftriakson-kalsiyum tuzunun çökelmesi riskinedeniyle (bkz. Bölüm 4.4, 4.8 ve 6.2) kontrendikedir.
*Hiperbilirubinemili yeni doğanlar ve prematüre yeni doğanlar seftriakson ile tedavi edilmemelidir.
İn vitro
çalışmalar seftriaksonun bilirubini serum albümininden ayırabildiğini vebu hastalarda bilirubin ensefalopatisi gelişebileceğini göstermiştir.
Seftriakson ve intravenöz kalsiyum içeren ürünlerin eş zamanlı olarak yenidoğanlarda (28 gün) kullanımı kontrendikedir. Kalsiyum içeren intravenöz ürünleri kullanan (veya bu ürünlerikullanması beklenen) yeni doğanlarda seftriakson kullanılmamalıdır.
Lidokain solüsyonu çözücü olarak kullanıldığında (bkz. Bölüm 4.4), lidokain kontrendikasyonları seftriaksonun intramusküler enjeksiyonu uygulanmadan öncedışlanmalıdır. Bilgi için lidokainin Kısa Ürün Bilgi'sine, özellikle “Kontrendikasyonlar”bölümüne bakınız.
Lidokain içeren seftriakson çözeltisi kesinlikle intravenöz olarak uygulanmamalıdır.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Hipersensitivite reaksiyonları
Diğer tüm beta-laktam antibiyotiklerinde olduğu gibi, ciddi ve nadiren ölümcül olabilen hipersensitivite reaksiyonları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Ciddi hipersensitivitereaksiyonlarının görülmesi durumunda, seftriakson tedavisi hemen kesilmeli ve gerekli acilönlemler alınmalıdır. Tedaviye başlamadan önce, hastanın seftriakson, diğer sefalosporinlerveya diğer beta-laktam antibiyotiklerine karşı ciddi hipersensitivite öyküsü olup olmadığıtespit edilmelidir. Diğer beta-laktam antibiyotiklerine karşı ciddi olmayan hipersensitiviteöyküsü olan hastalara seftriakson dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır.
Ciddi kutanöz yan etkiler (Stevens-Johnson sendromu veya Lyell's sendromu/toksik epidermal nekroliz) bildirilmiştir. Fakat bu etkilerin sıklıkları bilinmemektedir (bkz. Bölüm4.8).
4 / 18
Kalsiyum içeren ürünlerle etkileşim
Term ve preterm bebeklerin akciğer ve böbreklerinde ölümcül olan seftriakson-kalsiyum çökeltileri bildirilmiştir. En az birinde seftriakson ve kalsiyum farklı zamanlarda ve farklıdamar yolu ile verilmiştir. Mevcut bilimsel verilerde, seftriakson ve kalsiyum içeren çözeltilerveya diğer kalsiyum içeren ürünler ile tedavi edilen yetişkinlerde, yenidoğanlardan farklıolarak, intravasküler çökelti oluştuğunu doğrulayan rapor bulunmamaktadır.
İn vitro
çalışmalar, yenidoğanların diğer yaş gruplarına kıyasla seftriakson-kalsiyum çökeltisi oluşmariskinin daha fazla olduğunu göstermiştir.
28 günlükten büyük hastalarda seftriakson ve kalsiyum içeren ürünler ardışık olarak kullanılabilir. Bu durumda infüzyon yolu uygun sıvılar verilerek iyice yıkanmalıdır.Seftriakson hiçbir yaş grubunda intravenöz kalsiyum içeren solüsyonlarla aynı anda bir “Y-seti” kullanılarak verilememelidir. Seftriakson Ringer ve Hartmann solüsyonu gibi kalsiyumiçeren solüsyonlarla veya kalsiyum içeren parenteral beslenme solüsyonu ile sulandırılmamakveya karıştırılmamalıdır. İntravenöz seftriakson ve oral kalsiyum içeren ürünler arasında veyaintramusküler seftriakson ile intravenöz veya oral kalsiyum içeren ürünler arasındakietkileşim konusunda henüz yeterli bilgi bulunmamaktadır. Kalsiyum içeren total parenteralnütrisyon (TPN) çözeltileri ile aralıksız infüzyona ihtiyacı olan hastalarda, sağlık personelibenzer şekilde çökelti oluşturma riski taşımayan alternatif bir antibiyotik tedavisine geçmeyidüşünebilir. Eğer sürekli olarak parenteral nütrisyon ile beslenecek olan hastalarda seftriaksonkullanılması gerekliyse, TPN çözeltisi ve seftriakson farklı yerlerdeki farklı infüzyon hattıylada olsa birlikte kullanılabilir. Alternatif olarak, TPN çözeltisinin infüzyonu seftriaksoninfüzyonu süresince durdurabilir ve solüsyonlar arasında infüzyon hattı yıkanabilir (bkz.Bölüm 4.3, 4.8, 5.2 ve 6.2).
Pediyatrik popülasyon:
DESEFİN'in yenidoğanlar, bebekler ve çocuklardaki güvenlilik ve etkililiği “Pozoloji ve uygulama şekli” bölümünde açıklanan dozlarla belirtilmiştir (bkz. Bölüm 4.2). Yapılançalışmalar, bazı sefalosporinlerde olduğu gibi seftriaksonun da bilirubini serum albüminindenayırabildiğini göstermiştir.
DESEFİN prematüre ve yenidoğanlarda bilirubin ensefalopatisi oluşma riski nedeniyle kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
İmmün sistem aracılı hemolitik anemi
DESEFİN gibi sefalosporin sınıfı antibakteriyel ilaç kullanan hastalarda immün sistem aracılı hemolitik anemi olguları gözlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Seftriakson tedavisi sırasında,yetişkinler ve çocuklarda ölüm dahil ciddi hemolitik anemi vakaları bildirilmiştir.
Seftriakson tedavisi sırasında anemi görülürse, sefalosporin ile ilişkili anemi tanısı göz önünde bulundurulmalı ve hastalığın etiyolojisi tespit edilene kadar tedavi durdurulmalıdır.
Uzun süreli kullanım
Uzun süreli tedavilerde düzenli aralıklarla tam kan sayımı yapılmalıdır.
5 / 18
Kolit/Duyarlı olmayan mikroorganizmaların çoğalması
Antibiyotik ile ilişkili kolit ve psödomembranöz kolit vakaları seftriakson dahil hemen hemen bütün antibiyotiklerle kullanımda bildirilmiştir ve ciddiyeti hafif ila hayatı tehdit edicidüzeyde değişebilir. Bu nedenle, seftriakson verilmesi sırasında veya sonrasında ishal görülenhastalarda bu teşhisin düşünülmesi önemlidir (bkz. Bölüm 4.8). Seftriakson ile tedavininkesilmesi ve
Clostridium difficile'mn
spesifik tedavisinin uygulanması düşünülmelidir.Peristaltik hareketi inhibe eden tıbbi ürünler kullanılmamalıdır.
Diğer antibakteriyel ilaçlarla olduğu gibi, duyarlı olmayan mikroorganizmaların neden olduğu süperenfeksiyonlarla karşılaşılabilinir.
Ciddi böbrek ve karaciğer yetmezliği
Ciddi böbrek ve karaciğer yetmezliğinde, güvenlilik ve etkililik açısından yakın klinik izlem önerilir (bkz. Bölüm 4.2).
Seroloji testleriyle etkileşim
DESEFİN tedavisi gören hastalarda Coombs testi yalancı pozitif sonuç verebilir. Ayrıca DESEFİN galaktozemi testinde yalancı pozitif sonuca neden olabilir (bkz. Bölüm 4.8).
İdrarda glukoz tayini için kullanılan enzimatik olmayan testlerde de yalancı pozitif sonuç alınabilir. Bu nedenle, DESEFİN tedavisi sırasında idrarda glukoz tayini enzimatik testlerleyapılmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).
Seftriakson varlığında, bazı kan glukoz ölçüm cihazlarından elde edilen veriler olduğundan daha düşük değerde gözükebilir. Her ölçüm cihazı için kullanma talimatlarına bakınız.Gerektiğinde alternatif test metodu kullanılmalıdır.
Antibakteriyel spektrum
Seftriakson sınırlı antibakteriyel aktivite spektrumuna sahiptir ve patojen tespit edilmedikçe bazı enfeksiyonların tedavisinde tek başına kullanılması uygun olmayabilir (bkz. Bölüm 4.2).Seftriaksona dirençli olan organizmalar dahil şüpheli patojenlerden oluşan polimikrobikenfeksiyonlarda, ilave bir antibiyotik kullanılması düşünülmelidir.
Lidokain kullanımı
Lidokain çözeltisinin çözücü olarak kullanıldığı durumlarda, seftriakson çözeltisi sadece intramusküler olarak uygulanmalıdır. Ürün kullanılmadan önce lidokain kontrendikasyonları,uyarıları ve lidokainin Kısa Ürün Bilgisi'nde geçen ilgili diğer bölümler göz önündebulundurulmalıdır (bkz. Bölüm 4.3). Lidokain çözeltisi kesinlikle intravenöz olarakuygulanmamalıdır.
Safra taşı oluşumu
Sonogramda gölgeler gözlenirse, kalsiyum-seftriakson çökeltisi olma olasılığına dikkat edilmelidir. Safra kesesi sonogramında safra taşıyla karıştırılan gölgeler belirlenmiştir ve günde1 g ve üzeri dozda kullanılan seftriakson vakalarında daha sık gözlenmiştir. Özellikle pediyatrik
6 / 18
popülasyonda kullanımında dikkatli olunmalıdır. Bu çökeltiler seftriakson tedavisinin kesilmesinden sonra kaybolur. Kalsiyum-seftriakson çökeltisi semptomlarla seyrek olarakilişkili olmuştur. Semptomatik vakalarda, cerrahi olmayan, konservatif tedavi önerilir vehekim DESEFİN tedavisinin sonlandırılmasına yarar-risk değerlendirmesinde sonra karar verir(bkz. Bölüm 4.8).
Safra stazı
DESEFİN ile tedavi gören hastalarda safra tıkanmasına bağlı olması muhtemel pankreatit vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Hastaların çoğunda, daha önceden uygulanmış majörbir tedavi, şiddetli hastalık ve total parenteral beslenme gibi safra stazı ve safra çamuru gibidurumlar oluşturabilecek risk faktörleri bulunmakta idi. DESEFİN'in safra çökelmesiyle ilişkili,etkisi veya kofaktör rolü gözardı edilmemelidir.
Böbrek taşı oluşumu
Seftriaksonun kesilmesiyle geri dönüşümlü olan böbrek taşı oluşumu vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Semptomatik vakalarda, sonografi uygulanmalıdır. Böbrek taşı veyahiperkalsiüri öyküsü olan hastalarda, hekimin yarar-risk değerlendirmesinden sonra ilacınkullanılması düşünülmelidir.
Bu tıbbi ürün her bir flakonda 165.9 mg sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Çökelti oluşabileceğinden; DESEFİN flakonları sulandırmak veya sulandırılmış bir flakonu İV uygulama için seyreltmek üzere Ringer çözeltisi veya Hartmann çözeltisi gibi kalsiyumiçeren çözücülerle beraber kullanmayınız. DESEFİN aynı İV uygulama hattında kalsiyumiçeren çözeltilerle karıştırıldığında da seftriakson-kalsiyum çökeltisi meydana gelebilir.DESEFİN bir Y-bölgesinden parenteral beslenme gibi sürekli kalsiyum içeren infüzyonlar dadahil olmak üzere eş zamanlı olarak kalsiyum içeren İV çözeltilerle birlikteuygulanmamalıdır. Ancak, yenidoğanlar dışındaki hastalarda, DESEFİN ve kalsiyum içerençözeltiler infüzyonlar arasında infüzyon hatlarının uygun bir sıvıyla çok iyi yıkanması şartı ilebirbirinin ardından sıralı olarak uygulanabilir. Yetişkin ve göbek bağından alınan yenidoğanplazması kullanılarak yapılan
in vitro
çalışmalar, yenidoğanlarda seftriakson-kalsiyumçökeltisi oluşma riskinin daha fazla olduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 4.2, 4.3, 4.4, 4.8 ve6.2).
Oral antikoagülanlarla eş zamanlı kullanımı anti-K vitamini etkisini ve kanama riskini arttırabilir. Uluslararası Düzeltme Oranı (INR) sık sık takip edilmeli ve seftriaksonla tedavisırasında ve sonrasında anti-K vitamini etkili ilacın pozolojisi bu doğrultuda ayarlanmalıdır(bkz. Bölüm 4.8).
Sefalosporinlerle birlikte kullanıldığında aminoglikozidlerin renal toksisitesinde potansiyel bir artış olduğu konusunda çelişkili veriler mevcuttur. Klinik uygulamada, aminoglikozidseviyelerinin (ve böbrek fonksiyonlarının) izlenmesi bu gibi durumlarda önerilir.
7 / 18
İn vitro
bir çalışmada, kloramfenikol ve seftriakson kombinasyonunun antagonist etki gösterdiği saptanmıştır. Klinik ilişkisi bilinmemektedir.
Seftriakson ile oral kalsiyum içeren ürünlerin veya intramusküler yolla uygulanan seftriakson ile kalsiyum içeren ürünlerin (intravenöz veya oral) arasında etkileşim olduğuna dair veribulunmamaktadır.
Seftriakson ile tedavi edilen hastalarda Coombs testi yalancı pozitif sonuç verebilir.
Diğer antibiyotiklerde olduğu gibi, seftriakson da galaktozemi testinde yalancı pozitif sonuca neden olabilir.
Benzer şekilde, idrarda glukoz tayini için kullanılan enzimatik olmayan testlerde de yalancı pozitif sonuç alınabilir. Bu nedenle, seftriakson tedavisi sırasında idrarda glukoz tayinienzimatik testlerle yapılmalıdır.
Şimdiye kadar, yüksek doz DESEFİN ile potent diüretiklerin (örneğin, furosemid) aynı anda uygulanması sonucu herhangi bir böbrek fonksiyon bozukluğuna rastlanmamıştır.
Probenesidin eş zamanlı verilmesi ile seftriaksonun eliminasyon hızı azalmamaktadır.
Seftriakson hormonal kontraseptiflerin etkinliğini istenmeyen biçimde etkileyebilir. Bu nedenle, tedavi sırasında veya tedaviyi takip eden ilk ay destekleyici ve hormonal olmayankontraseptif önlemlerin kullanılması önerilmelidir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda DESEFİN kullanımına ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Ancak, seftriaksonun hormonal kontraseptif ilaçların etkinliği üzerinde ters etki gösterme olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle, hastalara seftriakson tedavisi sırasında veya tedaviyitakip eden ilk ay destekleyici ve hormonal olmayan kontraseptif önlemlerin kullanılmasıönerilmektedir.
Gebelik dönemi
Seftriakson plasentadan geçer. Hamile kadınlarda seftriakson kullanımı ile ilgili sınırlı veri mevcuttur. Hayvanlarda yürütülen üreme çalışmaları embriyonal/fetal, perinatal ve postnatalgelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir(bkz. Bölüm 5.3). Hamilelik döneminde ve özellikle gebeliğin ilk trimesterinde, seftriaksonyalnızca anneye sağlayacağı potansiyel yarar, riskten fazla ise kullanılmalıdır.
8 / 18
Laktasyon dönemi
Seftriakson anne sütüne az miktarda geçer. Terapötik dozlarda verilen seftriaksonun bebeği etkilemesi beklenmemektedir. Fakat ishal ve mukoz membranlarda mantar enfeksiyonu oluşmariski dışlanamaz. Sensitizasyon olasılığı hesaba katılmalıdır. Emzirmenin durdurulupdurdurulmayacağına ya da DESEFİN tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedavidenkaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından riski veDESEFİN tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği /Fertilite
Üreme çalışmaları, erkek ve kadın fertilitesi üzerinde zararlı etkileri olduğunu göstermemektedir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
DESEFİN ile tedavi sırasında araç ve makine kullanımını etkileyebilecek istenmeyen etkiler (örn., sersemlik) görülebilir (bkz. Bölüm 4.8). Hastaların araç ve makine kullanırken dikkatliolmaları önerilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
DESEFİN ile ilgili en sık bildirilen istenmeyen etkiler eozinofili, lökopeni, trombositopeni, diyare, döküntü ve karaciğer enzimlerinde yükselmedir.
Seftriakson ile ilgili advers reaksiyonların sıklığı, klinik çalışmalardan elde edilen veriler kullanılarak belirlenmiştir.
İstenmeyen etkiler sıklık açısından aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); bilinmiyora (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın olmayan: Genital bölgede mikoz
Seyrek: Psödomembranöz kolitb
Bilinmiyor: Süperenfeksiyonb
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın: Eozinofili, lökopeni, trombositopeni
Yaygın olmayan: Granülositepeni, anemi, kaogülopati
Bilinmiyor: Hemolitik anemib, agranülositoz
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Anafilaktik şok, anafilaktik reaksiyon, anafilaktoid reaksiyon, aşırı
duyarlılıkb
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Baş ağrısı ve baş dönmesi (sersemlik hissi)
Bilinmiyor: Konvülsiyon
9 / 18
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: Vertigo
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Bronkospazm
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Yumuşak dışkı, ishalb
Yaygın olmayan: Bulantı, kusma
Bilinmiyor: Pankreatitb, stomatit, glossit
Hepato-bilier hastalıklar
Yaygın: Karaciğer enzimlerinde artış
Bilinmiyor: Safra taşıb, kernikterus
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın:
Yaygın olmayan:
Seyrek:
Bilinmiyor:
Raş
Prurit
Ürtiker
eritema
Stevens Johnson sendromub, toksik epidermal nekrolizb
multiforme, akut generalize eksantematöz püstülöz
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Seyrek: Glukozüri, hematüri
Bilinmiyor: Oligüri, renal presipitasyon (geri dönüşümlü)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Flebilit, enjeksiyon bölgesindeağrı,pireksi
Seyrek: Ödem, ürperme
Laboratuvar bulguları
Yaygın olmayan: Serum kreatininde artış
Bilinmiyor: Coombs testinde yalancı pozitif sonuçb, galaktosemi testinde yalancı
pozitif sonuçb, glukoz tayininde kullanılan enzimatik olmayan testlerde yalancı pozitif sonuçb
a Pazarlama sonrası veriler. Bu reaksiyonlar belirsiz bir büyüklüğe sahip bir popülasyondan gönüllülük esasına dayalı olarak raporlandığından bunların sıklığını güvenli bir şekildebelirlemek mümkün değildir (bu nedenle bilinmiyor olarak sınıflandırılmıştır).b Bkz. Bölüm 4.4
10 / 18
Seçili advers reaksiyonları tanımlanması
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Seftriakson kullanımından sonra bildirilen diyare
Clostridium difficile
ile ilişkili olabilir. Uygun sıvı ve elektrolit yönetimi yapılması gerekir (bkz. Bölüm 4.4).
Seftriakson-kalsiyum tuzu çökeltisi
İntravenöz seftriakson ve kalsiyum ile tedavi edilen pre-term ve term yenidoğanlarda (<28 gün) seyrek olarak ciddi ve bazı vakalarda ölümcül olan advers reaksiyonlar bildirilmiştir. Otopsisonrası, akciğer ve böbreklerde seftriakson-kalsiyum çökeltileri gözlenmiştir. Yenidoğanlardaçökelti oluşma riskinin yüksek olması, kan hacminin düşük ve yetişkinlere göre seftriakson yarıömrünün daha uzun olmasından kaynaklanmaktadır (bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.2).
Çoğunlukla yüksek doz (örn. >80 mg/kg/gün ya da toplam 10 g'ı aşan dozlar) seftriakson ile tedavi edilen ve diğer risk faktörleri olan (örn. dehidrasyon, yatalak olma) çocuklarda idraryolunda seftriakson çökeltisinin oluştuğu vakalar raporlanmıştır. Bu durum asemptomatik veyasemptomatik olabilir ve üreteral obstrüksiyon ve postrenal akut böbrek yetmezliğine nedenolabilir. Fakat sefriaksonun kesilmesiyle birlikte genellikle geri dönüşümlüdür (bkz. Bölüm4.4).
Özellikle önerilen standart dozdan yüksek miktarda doz ile tedavi edilen hastaların safra keselerinde seftriakson kalsiyum tuzu çökeltisi gözlenmiştir. Yapılan prospektif çalışmalar,çocuklarda intravenöz uygulamayla gözlenen çökelme insidansı (bazı çalışmalarda %30'unüzerinde) değişkenlik göstermiştir. Bu insidans yavaş infüzyon hızı (20-30 dakika) ile azalır.Bu etki genellikle asemptomatiktir fakat ağrı, bulantı ve kusma gibi klinik semptomlar seyrekolarak çökeltiye eşlik etmiştir. Bu tür vakalarda semptomatik tedavi önerilmektedir. Çökelmeseftriaksonun kesilmesi sonrası genellikle geri dönüşümlüdür (bkz. Bölüm 4.4).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımında, bulantı, kusma veya diyare görülebilir. Seftriakson konsantrasyonu hemodiyaliz veya periton diyaliziyle azaltılamaz. Spesifik bir antidot bulunmamaktadır. Doz aşımı tedavisisemptomatik olmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer beta-laktam antibiyotikleri;3. kuşak sefalosporinler ATC kodu: J01DD04
11 / 18
Etki mekanizması
Seftriakson, penisilin bağlayan proteinlere (PBP'ler) bağlanarak hücre duvarı sentezini inhibe eder. Hücre duvarı biyosentezinin (peptidoglikan) bozulması, hücre lizisine ve bakterihücresinin ölmesine neden olur.
Direnç
Seftriaksona karşı oluşan bakteriyel direnç aşağıdaki mekanizmalardan biri veya daha fazlasıyla ilişkili olabilir.
• Bazı aerobik gram-negatif bakteri türlerinde indüklenebilen veya baskılanması önlenengeniş spektrumlu beta-laktamazlar, karbapenemazlar ve Amp C enzimleri dahil beta-laktamazlar tarafından hidrolizi
• Seftriaksonun penisilin bağlayan proteinlere affinitesinin azalması
• Gram-negatif organizmaların dış membranlarının geçirgenliğinin olmaması
• Bakteriyel efluks pompaları
Duyarlılık testi sınır değerleri
Minimum inhibitör konsantrasyon (MİK) sınır değerleri Avrupa Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri Komitesi (EUCAST) tarafından aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.
|
Patojen
|
Dilüsyon testi (MİK, mg/L)
|
Duyarlı
|
Dirençli
|
Enterobacteriaceae
|
<1
|
>2
|
Staphylococcusspp.
|
a
|
a
|
Streptococcusspp. (A, B, C ve G grupları)
|
b
|
b
|
Streptococcus pneumoniae
|
<0.5c
|
>2
|
Viridans grubu streptokoklar
|
<0.5
|
>0.5
|
Haemophilus influenzae
|
<0.12c
|
>0.12
|
Moraxella catarrhalis
|
<1
|
>2
|
Neisseria gonorrhoeae
|
<0.12
|
>0.12
|
Neisseria meningitidis
|
<0.12c
|
>0.12
|
Türlerle ilgili olmayan
|
<1d
|
>2
|
a. Sefoksitin duyarlılığından çı
|
karılan sonuçlar
|
|
b. Penisilin duyarlılığından çıkarılan sonuçlar
c. Seftriakson minimum inhibitör konsantrasyonunun duyarlılık sınır değerinin üzerinde olanizolatlar seyrek olarak görülür. Sınır değerinin üzerinde bulunduğu durumlarda testtekrarlanmalı ve doğrulanırsa referans laboratuara gönderilmelidir.
d. Günlük 1 x 1g ve en az 1 x 2g'lık yüksek doz intravenöz yolla uygulandığında bulunan sınırdeğeri
Spesifik patojenlere karşı klinik etkililik
Kazanılmış direncin prevalansı coğrafik olarak ve seçilen türler için zamana göre değişlik
gösterebilir ve özellikle ciddi enfeksiyonların tedavisinde direnç ile ilgili yerel bilgi istenir.
12 / 18
Gerektiğinde, lokal direnç prevalansının seftriaksonun bazı tip enfeksiyonlarda kullanımının şüpheli olduğu durumlarda uzman tavsiyesi araştırılmalıdır.
Yaygın olarak duyarlı türler
Gram-pozitif aeroblar
£
Staphylococcus aureus
(metisiline duyarlı)
£
Koagülaz negatif
Staphylococcus
türleri (metisiline duyarlı)
Streptococcus pyogenes
(A grubu)
Streptococcus agalactiae
(B grubu)
Streptococcus pneumoniaeBorrelia burgdorferiHaemophilus influenzaeHaemophilus parainfluenzaeMoraxella catarrhalisNeisseria gonorrhoeaNeisseria meningitidisProteus mirabilisProvidenciaTreponema pallidum
Kazanılmış direncin problem oluşturabileceği türler
Gram-pozitif aeroblar
Staphylococcus epidermidis+
Staphylococcus haemolyticus+
Staphylococcus hominis+
Gram-negatif aeroblar
Citrobacter freundiiEnterobacter aerogenesEnterobacter cloacaeEscherichia coli%
Klebsiella pneumoniae%
Klebsiella oxytoca%
Morganella morganii Proteus vulgarisSerratia marcescensBacteroides
spp.
Fusobacterium
spp.
Peptostreptococcus
spp.
Clostridium perfringensDoğal olarak dirençli organizmalarEnterococcus
spp.
13 / 18
Listeria monocytogenesAcinobacter baumanniiPseudomonas aeruginosaStenotrophomonas maltophiliaClostridium difficile
Diğer:
Chlamydia
spp.
Chlamydophila
spp.
Mycoplasma
spp.
Legionella
spp.
Ureaplasma urealyticum
£ Metisiline dirençli tüm stafilokok türleri seftriaksona dirençlidir.
+ En az bir bölgede direnç oranı %50'den büyüktür.
% Geniş spektrumlu beta-laktamaz üreten suşlar daima dirençlidir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
İntramusküler uygulama
İntramusküler enjeksiyonu takiben gözlenen seftriaksonun ortalama pik plazma seviyesi aynı dozda intravenöz yolla uygulandıktan sonra gözlenen seviyenin yaklaşık olarak yarısıdır.İntramüsküler, 1 g'lık tek doz uygulamadan sonraki 2-3 saat içinde ulaşılan maksimum plazmakonsantrasyonu 81 mg/L'dir.
İntramusküler uygulamadan sonra plazma konsantrasyonu-zaman eğrisinin altında kalan alan, aynı dozda intravenöz uygulamadan sonra elde edilen alana eşittir.
İntravenöz uygulama
İntravenöz bolus enjeksiyondan sonra seftriaksonun ortalama pik plazma seviyesi, 500 mg ve 1 g'lık dozu takiben sırasıyla yaklaşık olarak 120 mg/L ve 200 mg/L'dir. 500 mg, 1 g ve 2 gseftriakson, intravenöz infüzyon ile uygulandıktan sonra plazma seftriakson seviyeleri sırasıylayaklaşık 80, 150 ve 250 mg/l olarak belirlenmiştir.
Dağılım
:
Seftriaksonun dağılım hacmi 7-12 litredir. Etken patojenlerin çoğunun minimum inhibisyon konsantrasyonunun üzerindeki seviyelerde akciğer, kalp, safra yolu/karaciğer, tonsillalar, ortakulak ve nazal mukoza, kemik, serebrospinal, plevra, prostat ve sinovyal sıvılarda tespit edilir.Tekrarlı uygulamada ortalama pik plazma konsantrasyonlarında (Cmaks) %8-15'lik bir artışgörülür. Uygulama yoluna bağlı olarak çoğu durumda 48-72 saat içinde kararlı duruma erişilir.
14 / 18
Belirli dokulara penetrasyonu
Seftriakson meninkslere penetre olur. Penetrasyon, menenjitte en yüksek seviyededir. Serebrospinal sıvıda ölçülen seftriaksonun ortalama pik konsantrasyonlarının, menenjit olmayanhastalardaki plazma seviyeleri %2 iken bakteriyel menenjitli hastalardaki plazma seviyelerinin%25'e kadar çıktığı bildirilmiştir. Serebrospinal sıvıdaki seftriakson doruk konsantrasyonlarınaintravenöz enjeksiyondan yaklaşık 4-6 saat sonra ulaşılır.
Seftriakson plasentadan geçer ve anne sütünde düşük konsantrasyonlarda bulunur (bkz. Bölüm 4.6).
Proteinlere bağlanma
Seftriakson albümine geri dönüşümlü olarak bağlanır. Plazma proteinlerine bağlanma oranı, 100 mg/l'nin altındaki plazma konsantrasyonlarında yaklaşık %95'tir. Bağlanma doygunluğa ulaşırve bağlı seftriakson oranı konsantrasyon arttıkça azalır (300 mg/l'nin üzerindeki plazmakonsantrasyonlarında %85'e kadar).
Biyotransformasyon:
Seftriakson sistematik olarak metabolize edilmez, fakat bağırsak florası tarafından inaktif metabolitlere dönüştürülür.
Eliminasyon:
Seftriaksonun (bağlı ve serbest) total plazma klerensi 10-22 ml/dakika'dır. Renal klerens 5-12 ml/dakikadır. Seftriaksonun %50-60'ı değişmemiş olarak idrarla (tamamına yakını glomerülerfiltrasyon ile), %40-50'si ise değişmemiş olarak safrayla atılır. Seftriaksonun yetişkinlerdeeliminasyon yarı-ömrü yaklaşık 8 saattir.
Doğrusallık/ doğrusal olmayan durum
:
Seftriaksonun farmakokinetiği lineer değildir. Toplam ilaç konsantrasyonu bazında eliminasyon yarı-ömrü hariç, tüm temel farmakokinetik parametreler doz ile orantısal olarak daha az artacakşekilde doza bağımlıdır. Doğrusal olmayan durum plazma proteinlerinin doygunluğaulaşmasından dolayı oluşur ve bu nedenle serbest (bağlı olmayan) seftriakson için değil, totalplazma seftriakson seviyeleri için gözlenir.
Hastalardaki karakteristik özellikler:
Yaşlı hastalar:
75 yaşın üstündeki yaşlı hastalarda ortalama eliminasyon yarı-ömrü genç yetişkinlerle karşılaştırıldığında genellikle 2-3 kez daha uzundur.
Pediatrik popülasyon:
Yeni doğan bebeklerde seftriakson yarı ömrü uzamıştır. 14 günlüğe kadar olan yenidoğanlarda azalmış glomerüler filtrasyon hızı ve protein bağlanmasının bozulması gibi faktörlerleseftriaksonun serbest fraksiyonu artabilir. Çocukluk dönemi boyunca yarı-ömür yenidoğanlaraveya yetişkinlere göre daha düşüktür.
15 / 18
Toplam seftriaksonun plazma klerensi ve dağılım hacmi, yenidoğanlar, bebekler ve çocuklarda yetişkinlere göre daha yüksektir.
Böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalar:
Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda, seftriaksonun farmakokinetik özelliklerinde eliminasyon yarı-ömrünün hafif düzeyde uzaması ile (2 katından daha az) ciddi böbrekyetmezliği olan hastalarda dahi çok az değişiklik gözlenir.
Böbrek yetmezliği olan hastalarda yarı-ömrün göreceli olarak daha az artması, protein bağlanmasında azalmaya ve toplam seftriakson miktarının böbrek dışındaki yollarla atılımınınartmasına neden olarak böbrek dışı atılımda dengeleyici bir artışın olmasıyla açıklanır.
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda, renal klerenste dengeleyici bir artış olması nedeniyle seftriaksonun eliminasyon yarı-ömrü artmaz. Bunun sebebi, plazmadaki serbest seftriaksonfraksiyonunun toplam ilaç klerensinde gözlemlenen paradoksikal artışa katkı sağlaması vetoplam klerensle paralel olarak dağılım hacminin artmasıdır.
Farmakokinetik/farmakodinamik ilişkiler:
Diğer beta-laktam antibiyotiklerinde olduğu gibi,
in vivo5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvan çalışmalarından elde edilen verilerde, yüksek doz seftriakson kalsiyum tuzunun köpek ve maymunların safra keselerinde geri dönüşümlü olarak konkrement ve çökelti oluşumuna yolaçtığına dair kanıt bulunmaktadır. Hayvan çalışmalarında üreme toksisitesi ve genotoksisitegözlendiğine dair kanıt bulunmamaktadır. Seftriakson ile karsinojenite çalışmalarıyapılmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
DESEFİN herhangi bir yardımcı madde içermemektedir.
Çözücü ampulü; 20 ml enjeksiyonluk su içermektedir.
6.2. Geçimsizlikler
Literatürlerde seftriaksonun amsakrin, vankomisin, flukonazol, aminoglikozidler ve labetalol ile geçimsiz olduğu bildirilmiştir.
Seftriakson içeren çözeltiler bölüm 6.6'da bahsedilen çözücüler haricinde diğer ajanlar ile karıştırılmamalı veya diğer ajanlara eklenmemelidir. Özellikle, kalsiyum içeren seyrelticilerçökelti oluşturabileceğinden (örneğin Ringer çözeltisi veya Hartmann çözeltisi) seftriaksonflakonlarını rekonstitüe etmek için veya rekonstitüe edilmiş bir flakonu i.v. uygulama için
16 / 18
daha fazla seyreltmek için kullanılmamalıdır. Seftriakson total parenteral nütrisyon solüsyonları dahil kalsiyum içeren çözeltiler ile karıştırılmamalı veya aynı andauygulanmamalıdır (bkz. Bölüm 4.2, 4.3, 4.4 ve 4.8).
6.3. Raf ömrü
24 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
Sulandırıldıktan sonra 25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanırsa 6 saat , + 5°C'de saklanırsa 24 saat süreyle etkinliğini korur.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Desefin 2 g I.V. ambalajı, 1 adet flakon ve 20 mL'lik steril enjeksiyonluk su içeren ampuldür.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ile “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
Çözeltilerin renkleri, konsantrasyon ve saklanma sürelerine bağlı olarak açık sarı ile bal rengi arasında değişir. Solüsyonun renginin değişmesi ilacın etki ve toleransını etkilemez.
Enjeksivonluk/infüzvonluk çözeltinin hazırlanması
Hazırlanan çözeltilerin hemen kullanılması önerilir.
Intravenöz enjeksiyon:
0.5 g DESEFİN 5 ml enjeksiyonluk su veya 1 g DESEFİN 10 ml enjeksiyonluk su içerisinde çözülmelidir. Enjeksiyon 5 dakika içinde doğrudan damar içineveya intravenöz infüzyon yolu ile uygulanmalıdır.
Intravenöz infüzyon:
2 g DESEFİN aşağıdaki kalsiyum içermeyen çözeltilerden birinin 40 ml'sinde çözülmelidir:
%5-%10 Dekstroz enjeksiyon BP, Sodyum klorür enjeksiyon BP, %0.45 Sodyum klorür enjeksiyon+ %2.5 Dekstroz enjeksiyon, %5 Dekstroz enjeksiyon BP içinde %6 Dekstran, %6-10 Hidroksietil nişasta infüzyon. İnfüzyonlar en az 30 dakika süreyle verilmelidir (bkz. Bölüm6.2).
Yenidoğanlarda, potansiyel bilirubin ensefalopati gelişme riskini azaltmak için intravenöz dozlar 60 dakikayı geçecek şekilde verilmelidir.
İntravenöz enjeksiyon için konsantrasyon: 100 mg/ml
İntravenöz infüzyon için konsantrasyon: 50 mg/ml (ilave bilgi için bkz. Bölüm 4.2)
17 / 18
7. RUHSAT SAHİBİ
Deva Holding A.Ş.
Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad.
No:1 34303 Küçükçekmece-İstanbul Tel: 0212 692 92 92Faks: 0212 697 00 24
8. RUHSAT NUMARASI
2015/313
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 08.04.2015 Son yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
18 / 18