KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
FOSFOKALSİYUM Granüle
2. KALİTATİF ve KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
5 gr granülde; 600 mg kalsiyum glukonat, 200 mg kalsiyum laktat, 200 mg kalsiyum fosfat tribazik, 400 IU Vitamin D3 (kolekalsiferol) içerir.
Bir ölçekte (5 g) toplam 159 mg Kalsiyum vardır.
Yardımcı maddeler:
Pudra şekeri....................................................3.9456 g
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Granül
Beyaz renkli, tatlı lezzette, muz kokulu granüller.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER4.1. Terapötik endikasyonlar
- Hamilelik ve süt verme dönemlerinde artan günlük kalsiyum ihtiyacının karşılanmasında,
- D vitamini eksikliğine bağlı nütrisyonel raşitizmde,
- Genetik bozukluk nedeniyle çocuklarda görülen refrakter raşitizmde,
- Malabsorbsiyona bağlı yetersizliklerde,
- Hipofosfatemi ve renal tübüler bozukluklarla birlikte görülen osteomalaside,
- Renal ve hepatik metabolizmanın bozulması ile oluşan yetersizliklerde ve hipoparatiroidizmde kullanılır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
1 / 14
0- 1 yaş süt çocuklarında
: günde - 1 ölçek : günde 1 ölçek
1- 10 yaş çocuklarda
Çocuklarda ağırlık arttıkça miktar 2 ölçeğe çıkartılabilir.
Yetişkinlerde
: günde - 1 ölçek
Hamilelik ve süt verme döneminde : günde 1 - 2 ölçek
Teşekkül etmiş olan raşitizm ve osteomalaside; günde 10 ölçek (sabah 5 - akşam 5 ölçek) 1 ay süreyle verilmelidir.
Uygulama şekli:
Genellikle tok karnına, 1 bardak su (200 mL) çözündürüldükten sonra hemen içilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanılmamalıdır.
FOSFOKALSİYUM, hafif ve orta şiddette böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatle kullanılmalı ve tedavinin, kalsiyum ve fosfat düzeyleri üzerindeki etkileriizlenmelidir.
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Pediyatrik popülasyon:
Doktorunuz çocuğunuzun hastalığına bağlı olarak ilacın dozunu belirleyecek ve uygulayacaktır. Bazı bebekler vitamin D etkisine daha yüksek hassasiyet gösterebildiğindenbebeklerde kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Doktorunuz hastalığınıza bağlı olarak ilacınızın dozunu belirleyecek ve size uygulayacaktır.
4.3. Kontrendikasyonlar
• İçeriğindeki etkin madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine alerjik kişiler
• Hiperkalsemi
• Hiperkalsüri
• Hipervitaminozis D
• Hiperfosfatemi
• Hiperparatiroidizm
• Şiddetli böbrek bozukluğu
2 / 14
• Miyelom ve kemik metastazı
• Hiperkalsemi ve/veya hiperkalsüriye eşlik eden uzamış immobilizasyon
• Nefrolitiyaz (Böbrek taşı)
• Ürolitiyaz (İdrar yolu taşı)
• Dehidratasyon
• Gastrointestinal kanama
• Gastrointestinal tıkanma
• İleri koroner hastalık
• Yüksek tansiyon
• Arteriyoskleroz
• Hamilelik (1.trimester)
• İleus
• Konstipasyon (Kabızlık)
• Peptik ülser hastalığı
• Renal yetmezlik
• Sarkoidoz
• Tüberküloz
• Lenfomalı kişilerde kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Böbrek taşı ve hiperkalsüri geçmişi olan hastalarda doktor kontrolü altında kullanılır. Kalsiyum glukonat emilim bozukluğu en fazla mide asit salgısının olmadığı hastalardagörülmektedir; fakat bu hastalarda hiperkalsemi ve hiperkalsüri ancak uzun süreli tedavisonrası gelişebilir. Yüksek doz D vitamini ve kalsiyum tedavisi gören hastalarda düzenliolarak plazma kalsiyum seviyesini takip etmek amacıyla protein seviyelerinin ölçülmesigerekir. Böbrek diyalizi gören hastalarda fosfat bağlayıcı olarak kullanıldığında serum fosfatve kalsiyum seviyeleri düzenli olarak ölçülür.
Kardiyak glikozidleri kullanan hastalar hiperkalsemi den korunmalıdır. Yüksek dozlarda digital tedavisi gören hastalara uygulanması gerektiğinde, digitalin birikimine neden olmamakiçin, digital tedavisine 3 gün ara verildikten sonra kullanılabilir.
FOSFOKALSİYUM, önerilen dozlardan daha yüksek dozlarda uzun süreli kullanılmamalıdır. Özellikle kronik renal yetmezliği olan hastalarda magnezyum içeren antasitlerle birliktekullanımı hipermagnezemiye yol açabilir.
3 / 14
Hamilelikte dikkatli kullanılmalıdır.
Plazma kalsiyum seviyesi ve atılımı yakından izlenmelidir.
Nütrisyonel nedenlere bağlı olmayan raşitizm ve osteomalasinin (ailevi hipofosfatemi, renal osteodistrofi, metabolik asidoz, Fanconi Sendromu) yüksek dozda ergokalsiferol, kalsifediolveya kalsitriol ile tedavisi gereklidir.
Barbitürat, fenitoin, kolestiramin, kolestipol ve likit parafin alanlarda vitamin D eksikliği görülebilir.
Bazı bebekler vitamin D etkisine daha yüksek hassasiyet gösterebilir. Bu nedenle bebeklerde kullanılmamalıdır.
Hiperfosfatemi metastatik kalsifikasyon riskini artırır. Hiperfosfatemik hastalarda vitamin D tedavisi uygulanacaksa oral Al(OH)3 preparatları ile plazma fosfat seviyeleri normalegetirilmelidir.
Sarkoidoz, tüberküloz ve lenfomalı hastalar D vitamini etkisine çok duyarlıdır. D vitamini granülomatoz dokuda kontrolsüz biçimde aktif forma dönüşür. Bu hastalara D vitaminiverilmemelidir.
FOSFOKALSİYUM şeker içerir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafindan bazı şekerlere karşı intoleransınız olduğu söylenmişse bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasageçiniz. Nadir glukoz-galaktoz malabsorpsiyon hastalığı olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Tiyazid sınıfı diüretikler, idrara çıkan kalsiyum miktarını azaltır. FOSFOKALSİYUM 'un böyle bir diüretikle birlikte kullanılmasına hiperkalsemi eşlik edebileceğinden, serumkalsiyum düzeyi düzenli olarak izlenmelidir.
Sistemik kortikosteroidler, FOSFOKALSİYUM emilimini azaltır. Birlikte kullanım sırasında FOSFOKALSİYUM dozunun artırılması gerekebilir.
FOSFOKALSİYUM'un kolestiramin gibi iyon değiştirme reçineleriyle, parafin yağı gibi laksatiflerle veya orlistat ile birlikte kullanılması, D vitamininin gastrointestinal kanaldan
4 / 14
emilimini azaltacağından; FOSFOKALSİYUM'un bu preparatların alımından en az 2 saat önce veya 4-6 saat sonra verilmesi önerilir.
Kalsiyum karbonat, birlikte verilen tetrasiklin preparatlarının emilimini aksattığından tetrasiklin preparatları, oral kalsiyum alınmasından en az 2 saat önce veya 4-6 saat sonraverilmelidir.
Kalsiyum ve D vitamini tedavisi sırasında gelişebilecek hiperkalsemi, kardiyak glikozitlerin toksisitesini artırabilir. Hastalar, elektrokardiyogram (EKG) ve serum kalsiyum düzeyleriyönünden izlenmelidir.
FOSFOKALSİYUM ile birlikte bifosfanat veya sodyum florür kullanılırsa, gastrointestinal emilimi azaltabileceğinden, bu ilaçlar FOSFOKALSİYUM'dan en az 3 saat önce verilmelidir.Rifampisin, fenitoin ya da barbitüratlarla birlikte kullanımı, D vitaminin metabolizmasınıartıracağından etkisinde azalmaya neden olabilir.
Kalsiyum ile kinolon antibiyotiklerinin birlikte kullanımı, kinolon antibiyotiklerinin emilimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, bu ilaçlar FOSFOKALSİYUM'dan en az 2 saat önce veya6 saat sonra verilmelidir.
Kalsiyum tuzları demir, çinko ve stronsiyum emilimini azaltabilir. Bu nedenle demir, çinko ve stronsiyum içeren ilaçlar ile kalsiyum arasında en az 2 saat aralık olmalıdır.
Kalsiyum tuzları, estramustin veya tiroid hormonlarının emilimini azaltabilir. Bu nedenle, bu ilaçlar ile FOSFOKALSİYUM'un alımı arasında en az 2 saat aralık olmalıdır.
Oksalik asit (ıspanakta ve ravent adlı bitkide mevcuttur) ve fitik asit (tahıllarda mevcuttur), kalsiyum iyonlarıyla çözünmez bileşikler meydana getirerek kalsiyum emilimini inhibeedebilir. Hasta, oksalik asit ve fitik asit bakımından zengin besinler yemesini izleyen 2 saatiçerisinde kalsiyum ürünleri almamalıdır.
Vitamin D'nin, diğer D vitaminleri veya analogları ile birlikte kullanımı; Vitamin D'nin toksisite potansiyelini artırabilir. Bu nedenle beraber kullanılmamalıdır.
FOSFOKALSİYUM ile birlikte kullanıldıklarında alüminyum ve bizmut tuzlarının emilimi ve toksisiteleri artabilir. Bu nedenle alüminyum, bizmut içeren ilaçlar ile kalsiyum arasında en az2 saat aralık olmalıdır.
5 / 14
Kandaki kalsiyum konsantrasyonunun artışı ile kardiyak glikozidlere karşı duyarlılık dolayısıyla kalp ritmi bozuklukları riski artabilir. Bu hastalarda EKG, kan ve idrardakikalsiyum düzeyi takip edilmelidir.
Kalsiyum içeren preparatlar kalsiyum kanallarını doyurarak verapamil gibi kalsiyum kanal blokörlerinin etkinliğini azaltabilir. Bu nedenle, bu ilaçlar ile FOSFOKALSİYUM'un alımıarasında en az 2 saat aralık olmalıdır.
Atenolol gibi beta blokörlerle kalsiyum içeren preparatların birlikte kullanılması beta blokörlerin kandaki seviyesinideğiştirebilir.Bu nedenle, bu ilaçlar ile
FOSFOKALSİYUM'un alımı arasında en az 2 saat aralık olmalıdır.
FOSFOKALSİYUM, polistiren sülfonatın potasyum bağlama yeteneğini azaltabilir. Bu nedenle, bu ilaçlar ile FOSFOKALSİYUM'un alımı arasında en az 2 saat aralık olmalıdır.
Kolestiramin, kolestipol ve likit parafin, D vitamini absorpsiyonunu azaltabilir. Bu nedenle, bu ilaçlar ile FOSFOKALSİYUM'un alımı arasında en az 2 saat aralık olmalıdır.
Aktinomisin ve imidazol antifungal ajanlar 25-OH-vitamin D'nin 1,25-dihidroksi vitamin D'ye dönüşümünü engelleyerek vitamin D etkisini azaltabilir. Bu nedenle, bu ilaçlar ileFOSFOKALSİYUM'un alımı arasında en az 2 saat aralık olmalıdır.
FOSFOKALSİYUM ile diğer ilaçların kullanımı arasında prensip olarak en az 2 saatlik bir ara bırakılmalıdır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
FOSFOKALSİYUM'un çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar veya doğum kontrolü (kontrasepsiyon) üzerinde etkisi olduğunu gösteren çalışma bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / ve - veya / embriyonal / fetal gelişim /ve -veya / doğum / ve - veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
6 / 14
FOSFOKALSİYUM, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Uzun süreli hiperkalsemi, bebekte beden ve zekanın gelişme geriliği, supravalvüler aort stenozu ve retinopatiye yol açabileceğinden, Vitamin D'nin aşırı doz alınmasındankaçınılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Kalsiyum ve vitamin D metabolitleri anne sütüne geçer. Bu nedenle emziren annelere uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Veri yoktur.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerine etkisi yoktur.
4.8. İstenmeyen etkiler
Sıklık sınıflandırması aşağıdaki gibidir:
Çok yaygın (>1/10); Yaygın (>1/100 ila < 1/10); Yaygın olmayan (>1.000 ila < 1/100); Seyrek (>1/10.000 ila < 1/1.000); Çok seyrek (< 1/10.000). Bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor).
Metabolizma ve beslenme hastalıkları:
Yaygın olmayan : Hiperkalsemi, hiperkalsüri ve hipofosfatemi
Kardiyak hastalıklar:
Çok seyrek: Bradikardi, kardiyak aritmi
Vasküler hastalıklar:
Çok seyrek: Hipertansiyon
Gastrointestinal hastalıkları:
Seyrek: Kabızlık, flatülans, bulantı, karın ağrısı, ishal
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Seyrek: Kaşıntı, cilt döküntüsü, ürtiker
7 / 14
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları:
Bilinmiyor: Uyuşukluk, halsizlik, kaslarda ve kemiklerde ağrı
Ayrıca kalsiyum-vitamin D3 kullanan hastalarda nadiren de olsa baş ağrısı, süt alkali sendromu ya da aşırı kullanıma bağlı olarak böbrek taşı, iştahsızlık, rebound asit salımı,şişkinlik, laksatif etki, kusma, ağız kuruluğu, peptik ülser, geğirme, gastrik aşırı salgı, kemikağrısı, kas zafiyeti, uyku hali ve konfüzyon görülebilir. Yüksek doz alan hastalarda veyaböbrek diyalizi gören hastalarda alkaloz oluşabilir. Fosfat bağlayıcı olarak uzun sürekullanıldığında bazen doku kalsifıkasyonu görülebilir. Gece idrara çıkmada artış, metalik tatgibi yan etkiler görülebilir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlanma yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
Ağır veya uzun süreli doz aşımı, hipervitaminoz D veya hiperkalsemi ve bu hastalıkların yol açtığı patolojik değişimlere neden olabilir.
Belirtiler: Hafif hiperkalsemi asemptomatiktir. Plazma kalsiyum seviyesi >12 mg/dl (>3.00 mmol/l)'ye kadar çıkınca duygusallıkta artış, konfüzyon, deliriyum, psikoz ve komagörülebilir. Şiddetli hiperkalsemide EKG'de QTc aralığının kısalmış olduğu görülür vekardiyak aritmi meydana gelebilir. l8 mg/dl (4.50 mmol/l)'ye kadar ulaşan hiperkalsemik şok,renal yetmezlik ve ölüme sebep olabilir.
Tedavi: Hafif ve asemptomatik hiperkalsemide ilacın bırakılması yeterlidir; orta şiddetli ve şiddetli hiperkalsemik durumlarda i.v izotonik sodyum klorür ve furosemid, kortikosteroidlerveya i.v. fosfat uygulanır. D vitamini hipervitaminozu, ilacın kesilmesi ile düzelme gösterir.Hiperkalsemi inatçı ise prednizolon başlanabilir. Kardiyak aritmiler, kardiyak monitorizasyoneşliğinde düşük dozlarda potasyum verilerek tedavi edilebilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
ATC kodu: A11JB
8 / 14
Farmakoterapotik grup: Vitamin-Mineral kombinasyonları
Kalsiyum:
Kalsiyum, insan vücudunda en fazla bulunan mineral olup kemik, diş, sinir, kas, kalp kası fonksiyonlarında ve kanda pıhtılaşma mekanizması üzerinde önemli rol oynamaktadır.Kalsiyum vücutta elektrolit dengesinin sağlanması ve çeşitli düzenleyici mekanizmalarınfonksiyonlarının düzenli işlevi için gerekli bir esansiyel mineraldir. Plazmada kalsiyum 8,510,4 mg/dl arasında bulunmaktadır. Albümin başta olmak üzere, serumdaki konsantrasyonun%45'i plazma proteinlerine bağlanır. Serumdaki konsantrasyonun %10'u ise sitrat ve fosfatgibi anyonik tamponlarla kompleks oluşturur. Oral yoldan kalsiyum alınması, kalsiyumeksikliğinde iskeletin yeniden mineralizasyonunu sağlar.
D Vitamini:
Kaynakları bakımından farklı, fakat yapı ve oluşumları yönünden birbirine benzeyen iki türlü D vitamini vardır. Bunlardan biri kalsiferol'dür (D2 vitamini). Bu madde bir ön-vitamin olanbitkisel kaynaklı ergosterol şeklinde besinler içinde alınır ve ciltte toplanır. Cildin ultraviyoleışınlarına maruz kalması sonucu ergosterol, kalsiferol'e (ergokalsiferol) dönüşür. Bu maddekaraciğerde ve böbreklerde hidroksillenerek etkin (hormon) şekli olan 1,25 (OH)
22
vitaminine dönüşür. Vitamin D'nin ikinci türü olan kolekalsiferol'dür (D
3 vitamini). Bu maddedışarıdan alınamaz, vücutta sentezlenir. Bu nedenle gerçekte bir vitamin değil, bir hormonanaloğunun prekürsörüdür. Kolekalsiferol, vücutta cildin stratum granulosum tabakasındasentez edilip depolanan ve 5a-kolestandan türeyen 7-dehidrokol e sterolün cildin güneşışığındaki ultraviyole ışınlarına maruz kalması sonucu oluşur. Kısmen, hayvansal kaynaklıbesinler içinde alınır. Karaciğer ve böbreklerde biyotransformasyona uğrayarak etkin şekliolan l,25-dihidroksikolekalsiferol'e [1,25 (OH)
2D
3 vitamini] dönüşür. İlaç endüstrisinde,ultraviyole ışınlar kullanılarak ergosterolden üretilir. Normal kimselerde kan dolaşımında1,25 (OH)
2D
3 (1,25-dihidroksikolekalsiferol) düzeyi 20-50 pg/ml kadardır; Vitamin D'denoluşan esas kalsiyotropik hormon olarak kabul edilen bu madde, bağırsaktan kalsiyumemilimini arttıran etkisi bakımından 25-hidroksikolekalsiferol'den gravimetrik olarak yaklaşık100 kez daha güçlüdür; fakat daha fazla sentez edilen ve eliminasyon yarılanma ömrü dahauzun olan 25-hidroksikolekalsiferol, kanda 1000 kez daha yüksek konsantrasyondabulunduğundan, bu metabolit D vitamini metabolitlerinin toplam kalsiyotropik etkinliğindeönemli bir paya sahiptir. Biyoanaliz için yapılan deneylerde, 25-dihidroksikolekalsiferolverildiğinde kalsiyum metabolizması üzerindeki etkisinin iki saatte başladığı ve yaklaşık sekizsaatte en yüksek düzeye ulaştığı tespit edilmiştir. 25-hidroksi türevi verildiğinde ise etki 6-8saatten önce başlamaz ve etkinin en yüksek düzeye ulaşması için 1,5-2 gün geçmesi gerekir.
9 / 14
Vitamin D'nin iki temel görevinden biri vücutta kalsiyum ve fosfat tutulmasını sağlayıp bunların kan düzeyini yükseltmek; ikincisi de tutulan bu iki iyonun kandan kemik matrisinegeçmesini sağlamaktır. Böylece kemik mineralizasyonu mümkün olur. D vitamini, kalsiyumve fosfor metabolizmasını düzenler; kalsiyum, fosfor ve magnezyumun rezorpsiyonunu vekullanımını kolaylaştırır. Kemiklerin sitrik asit içeriğini arttırır ve raşitizmi önler. Yine D3vitamininin önemi, kandaki fizyolojik kalsiyum seviyesinin sürdürülmesi ve normalkemikleşmenin sağlanmasında görülür. D
33
vitaminieksikliğinden ileri gelebilmektedir. Bu vitamin, diğerleri arasında kalsiyum metabolizması ileyakından ilgili olması bakımından ayrı bir yere sahiptir. Sağlıklı bireylerin "günlük ihtiyacıkarşılamak üzere gereksinim duydukları minimum miktarlar" ve "günlük maksimum müsaadeedilebilecek toplam miktarlar (üst limit)" aşağıdaki gibidir:
|
1-3 yaş
|
4-8 yaş
|
Erikin
kadın |
Erikin
erkek |
Gebelik
dönemi |
Emzirme
dönemi |
Kalsiyum
(mg) |
500
2500*
|
800
2500*
|
1000-1300
2500*
|
1000-1300
2500*
|
1000-1300
2500*
|
1000-1300
2500*
|
D Vitamini
(IU) |
200
2000*
|
200
2000*
|
200-600
2000*
|
200
2000*
|
200
2000*
|
200
2000*
|
|
*Üst limit
|
5.2. Farmakokinetik Özellikler:
Kalsiyum:
Emilim:
Kalsiyumun emilimi aktif olarak duodenum ve proksimal jejunumda, bir bölümü de ince bağırsağın distal segmentlerinde gerçekleşir. Ancak kalsiyum hiçbir zaman bağırsaklardatamamen emilmez, absorbsiyon derecesi de bazı faktörlere bağlıdır. Absorbsiyonun meydanagelebilmesi için kalsiyum çözünebilir veya iyonize formda olmalıdır. İyonize kalsiyumunemilimi bağırsak mukozasında gerçekleşir.
Uzun süreli ve yüksek dozlarda çözünmüş, iyonize kalsiyum alımıyla intestinal emilimi artar. Asidik ortam kalsiyum çözünürlüğünün artmasına sebep olur. Kalsiyumun emilimi hormondenetimi altındadır. Bağırsaktaki kalsiyum emilim aktivitesinin arttığı durumlar; gebelik velaktasyon gibi kalsiyum ihtiyacının normalden fazla olduğu zamanlar ve kalsiyum alımınınarttığı zamanlardır. Bununla birlikte, paratiroid hormonu veya D vitamini eksikliğinde
10 / 14
kalsiyum absorbsiyonu azalır ve hipokalsemiye neden olur. Eğer serum kalsiyum konsantrasyonu yükselirse, negatif feedback yoluyla paratiroid hormon salınımı kontroledilerek kalsiyumun emilimi azaltılır. D vitamininin aktif formu kalsiyum emilimi içingereklidir ve absorbsiyon mekanizmasının kapasitesini arttırır.
Emilim oranı yaşla birlikte azalır, hipokalsemik durumlarda ise artar. Normal erişkinlerde emilen (ortalama 360 mg) kalsiyumun yarıdan biraz fazlası (190 mg), bağırsak salgı bezleritarafından dışarı salındığı için net emilim 170 mg kadardır. Bu miktar idrarla atılan miktaraeşittir.
Dağılım:
Emilimi takiben kalsiyum önce ekstrasellüler sıvılara girer ve hızla iskelet sistemine dahil olur. Kemik oluşumu kalsiyum olmadan stimüle edilemez. Emilen kalsiyum iyonlarının%99'u kemik ve dişlerde depolanır. Kemikler ana kalsiyum deposunu oluşturur ve vücutkalsiyumunun %99'unu içerirler; kalan %1 oranındaki kalsiyum ise instasellüler veekstrasellüler sıvılarda bulunur.
Kemiklerle, vücut sıvıları arasında sürekli kalsiyum sirkülasyonu söz konusudur; kararlı durumda günlük giriş ve çıkış birbirine eşittir.
Normal total serum konsantrasyonu değeri 9-10.4 mg/dL'dir. (4.5-5.2 mEq/L), fakat burada sadece iyonize kalsiyum fizyolojik olarak aktiftir. Serum konsantrasyonu, total vücutkalsiyumunu tam olarak göstermez; kaldı ki total vücut kalsiyumu hiperkalsemide azalır,hipokalsemide ise artar. Total serum kalsiyum konsantrasyonunun %50'si iyonik halde, %5'iise fosfat, sitrat ve diğer anyonlarla kompleksleşmiş halde %45'i ise plazma proteinlerinebağlanmış halde bulunur.
İyonize kalsiyum gebelik süresinde plasentadan geçer ve emzirme döneminde anne sütüne karışır.
Biyotransformasyon:
Kalsiyum çözünmeyen tuzlarına dönüşerek vücuttan atılır.
Eliminasyon :
İyonize kalsiyumun %80'i feçes ile, geri kalan kısmı da idrarla atılır. Kalsiyumun büyük bir kısmı laktasyon sırasında süte karışır, ayrıca çok az bir miktarı ter ile atılmaktadır.
11 / 14
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum :
Kalsiyum emilimi, Vitamin D miktarı ile doğru orantılı olarak artar.
D Vitamini:
Emilim:
D2 ve D3 vitaminleri ince bağırsaktan emilir; bu olay besinsel lipid emiliminde olduğu gibi safra asitlerinin varlığını gerektirir. D3 vitamini daha çabuk ve daha fazla emilir. Karaciğer vesafra hastalıklarında ve steatore durumunda bu vitaminlerin emilimi azalır. Emilen Dvitaminlerinin büyük kısmı şilomikronlara katılır ve lenf içinde kan dolaşımına geçer.1,25(OH)2D3 (1,25-dihidroksikolekalsiferol) bağırsaktan yaklaşık %90 oranında emilir.
Dağılım:
D vitaminleri ve aktif metabolitleri kanda özel bir D vitamini-bağlayan protein tarafından taşınırlar. Yarılanma ömürleri 3-4 hafta kadardır. Kanda en fazla bulunan fraksiyonkaraciğerde oluşan 25-(OH) metabolitidir, bunun yarılanma ömrü 19 gün, 1,25-(OH)2metabolitininki 3-5 gün kadardır. D vitaminleri oldukça lipofilik maddelerdir, karaciğerde veyağ dokusunda birikirler; buradaki vitamin depo görevi yapar. Günlük vitamin alımındakieksiklik veya yokluk; bu depo sayesinde altı aya kadar telafi edilebilir.
Biyotransformasyon:
Kolekalsiferol iki basamaklı bir biyotransformasyona uğrayarak asıl etkin şekli olan 1,25-(OH)2D3'e (kalsitriol) çevrilir. İlk basamak 25-hidroksilasyon basamağıdır. Karaciğer hücrelerinde mikrozomal ve mitokondriyel yerleşim gösteren bir oksidaz tarafından 25-hidroksikolekalsiferol'e dönüştürülür. Bu metabolitin oluşumu sıkı kontrol altında değildir ve1,25-(OH)2D3sentezinde hız kısıtlayıcı basamağı teşkil etmez. Dolaşımda 25-
hidroksikolekalsiferol düzeyi, substrat düzeyine yani vücuda D vitamini girişine ve vücutta oluşumuna bağlıdır. Cildin güneşe fazla maruz kalması veya ağızdan fazla vitamin D alınmasısonucu 25-hidroksilli metabolit düzeyi artar. Fazla miktarda 25-hidroksikolekalsiferololuşursa, son ürün inhibisyonu sonucu bu dönüşüm yavaşlar. Bu nedenle fazla D vitaminialındığında kolekalsiferol'ün ve kalsiferol'ün metabolize edilmesi yavaşladığından ciltte veplazmada birikir. D vitaminlerinin 25-hidroksi türevi D vitamini-bağlayan proteine en fazlaafinite gösteren türev olması nedeniyle, kanda en fazla bulunan metabolittir. Kandaeliminasyon yarılanma ömrü 19 gün kadardır. İkinci basamak, 1-hidroksilasyon basamağıdırve böbreklerde proksimal tubuluslarda olur. Burada 25-hidroksikolekalsiferol, mitokondriyelbir sitokrom P450 enzimi olan l-hidroksilaz tarafından en etkin hormon şekli olan 1,25-dihidroksikolekalsiferol'e (1,25-(OH)2D3) dönüştürülür. İnsanda bu son metabolitinkonsantrasyonu, 25-OH metabolitinin yaklaşık binde biri kadardır. 1-hidroksilaz böbrek
12 / 14
dışında plasentada, desidua, cilt ve granülomatöz dokuda ve makrofajlarda bulunur. Bu dönüşüm etkin hormon sentezinde hız kısıtlayıcı basamağı oluşturur ve çeşitli düzenleyicifaktörler tarafından etkilenir. Bu enzim etkinliğinin ana düzenleyicisi Paratiroid hormon(PTH) ve enzimin substratı olan 1,25-(OH)2D3'tür. Söz konusu enzim, PTH tarafından eğerhipokalsemi varsa daima uyarılır; hiperkalsemi varsa bazen uyarı olmaz. Hipokalsemi 1,25-(OH)2D3 oluşumunu hem doğrudan etkisiyle hem de PTH aracılığıyla arttırır.
1,25-(OH)2D3 ise enzimi son ürün inhibisyonu aracılığı ile baskılar.
Ayrıca, 1,25-(OH)2D3 paratiroid hücrelerinde kendine özgü reseptörleri aktive ederek PTH salgılanmasını baskılar ve böylece kendi sentezini düzenler. Diğer bir düzenleyici faktörfosfattır. Hipofosfatemi, l-hidroksilazı uyarır; hiperfosfatemi ise bu enzimi baskılar. Sözkonusu enzim, kalsitonin tarafından etkilenmez veya zayıf şekilde baskılanabilir.
Eliminasyon:
D vitamini metabolitlerinin büyük kısmı safra içinde atılırlar. 25- hidroksikolekalsiferol ve l,25 (OH)
23
enterohepatik dolaşıma girerler.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Normal bireylerde, Vitamin D çok yüksek dozlara kadar lineer bir emilim gösterir.
Ancak endojen vitamin D miktarı, emilim bozuklukları, gıda alımı ve genetik durum vitamin D emilimini etkiler.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Kalsiyum karbonat ve Vitamin D, özellikleri iyi bilinen ve yaygın kullanılan maddelerdir. Uzun süredir klinik çalışmalarda ve tedavilerde kullanılmaktadır. Toksisite, genellikle konikdoz aşımında görülebilen hiperkalsemi sonucunda gelişir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6. 1. Yardımcı maddelerin listesi
Muz esansı Pudra şekeri
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
13 / 14
6.3. Raf ömrü
60 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25oC'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
75 g ve 200 g şişede, karton kutuda, 5 g'lık ölçeği ile birlikte.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Münir Şahin İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Yunus Mah. Sanayi Cad.
No:22 34873 Kartal / İstanbul Telefon: (0216) 306 62 60 (Pbx)
Faks: (0216) 353 94 26
8. RUHSAT NUMARASI
128/82
9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 10.12.1979 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
14 / 14