KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
CYTU 1000 mg/ 10 ml enjeksiyonluk çözelti içeren flakon
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin Madde:
Her 10 ml'lik çözelti;
Sitarabin 1000 mg
Yardımcı Madde(ler):
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti.
Pratik olarak partikül içermeyen, berrak, renksiz çözelti.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik Endikasyonlar
- Akut miyeloblastik löseminin remisyon indüksiyonun, konsolidasyon tedavisi vekurtarma tedavisi rejimlerinde tek başına veya kombine halinde,
- Akut lenfoblastik lösemi tedavisinde, kombinasyon kemoterapi rejiminin bir parçasıolarak,
- Primer merkezi sinir sistemi lenfomalarında metotreksat ile kombine olarak,
- Yüksek dereceli lenfomaların kombinasyon kemoterapi protokollerinde,
- Hodgkin lenfoma ve non-Hodgkin lenfomaların relaps veya refrakter formlarında,kombinasyon kemoterapi protokollerinin parçası olarak,
- Kronik miyeloid löseminin blast krizi döneminde endikedir.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Remisyon indüksiyonu:
Remisyon indüksiyonu için konvansiyonel dozlar; günde 100-200 mg/m2'dir. Çoğu durumda devamlı intravenöz infüzyon veya 5-10 gün boyunca hızlı infüzyon olarak uygulanır.
Tedavi sıklığının süresi, klinik ve morfolojik sonuçlara (kemik iliği fonksiyonu) bağlıdır.
Remisyon idamesi:
1
2
Remisyon idamesi dozu genellikle günde 70-200 mg/m 'dir. 4 hafta arayla 5 gün boyunca veya haftada bir defa, hızlı intravenöz infüzyon veya subkutan enjeksiyon olarak uygulanır.
Non-Hodgkin lenfoma tedavisi:
Yetişkinlerde bu endikasyon için polikemoterapi programları kullanılır. Çocuklarda bu endikasyonda CYTU kullanımı hastalığın evresine ve histolojik özelliğine bağlıdır. Farklıdozlarda farklı tedavi protokollerine başvurulur.
Yüksek doz tedavisi:
Yüksek doz tedavilerde dozaj genellikle 1-3 g/m 'dir. 4-6 gün boyunca 12 saat arayla 1-3 saatlik intravenöz infüzyon olarak uygulanır.
Uygulama sıklığı ve dozaj, rejime göre değişkenlik gösterir. En sık kullanılan doz; serebrospinal sıvı yüksek sayıda malign hücre içermeyinceye kadar, her 4 günde bir 30mg/m 'dir.
Uygulama şekli:
CYTU, oral olarak aktif değildir. Uygulama şekli ve çizelgesi kullanılan tedavi programına göre değişir. CYTU intravenöz infüzyon veya enjeksiyon ve subkutan olarak uygulanabilir.
CYTU, bu formülasyonun hafif hipertonisitesi nedeniyle intratekal yoldan uygulanmamalıdır
(bkz.4.8 İstenmeyen Etkiler).
CYTU yalnızca kemoterapi konusunda deneyimi olan hekimler tarafından reçete edilmelidir ve sadece, destekleyici tedavi için yeterli olanakları olan, kemoterapiye uygun kliniklerdeuygulanmalıdır.
CYTU tek başına uygulanabilir, ancak çoğu kez diğer ilaçlarla kombine olarak uygulanır.
Bir infüzyon hazırlanırken CYTU enjeksiyonluk su, %0.9'luk sodyum klorür veya %5'lik dekstroz ile seyreltilmelidir.
Hastalar yavaş infüzyona kıyasla hızlı intravenöz infüzyon yoluyla ilacı aldıklarında daha yüksek total dozları tolere edebilirler. Bu fenomen hızlı enjeksiyon sonrasında, ilacın hızlıinaktivasyonuyla ve duyarlı ve neoplastik hücrelerin yüksek seviyede ilaca kısa sürede maruzkalmalarıyla alakalıdır. Normal ve neoplastik hücreler bu farklı uygulama şekillerine birbakıma paralel biçimde cevap veriyorlar gibi görünmektedir ve her iki uygulama için deherhangi bir bariz klinik avantaj gösterilmemiştir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:
Böbrek yetmezliği durumunda dozun azaltılması gerekebilir. Kreatinin klirensi 60 ml/dakikadan düşükse nörotoksisite riskinde bir artış olur.
2
Daha önceden karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda ilaç, son derece dikkatli uygulanmalıdır ve risk-yarar durumu titizlikle değerlendirilmelidir.
Karaciğer yetmezliği durumunda dozun azaltılması gerekebilir.
Pediyatrik popülasyon:
Çocukların yüksek dozları yetişkinlerden daha iyi tolere ettiği görülmüştür. Verilen doz aralıklarında çocuklar daha yüksek dozları almalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda doz değişikliği gerektiğini gösteren bir veri bulunmamaktadır. Ancak yaşlı hastalar toksik reaksiyonlara daha duyarlı olduğundan, ilaç kaynaklı lökopeni, trombositopeni veanemiye özellikle dikkat edilmelidir.
4.3 Kontrendikasyonlar
• Sitarabine veya yardımcı maddelerden her hangi birine karşı bilinen aşırı duyarlılığıolanlarda,
• Malign olmayan etyolojili (kemik iliği aplazisi) anemi, lökopeni ve trombositopenide,yararlar riske ağır basmadıkça,
• Özellikle metotreaksat kullanımı veya iyonlaştırıcı radyasyon tedavisinden sonradejeneratif ve toksik ensefalopatilerde kontrendikedir.
• Hamilelik sırasında sitarabin yalnızca ilacın anneye olan yararı fetüse olası zararındanüstün olduğu mutlak endikasyonlarda kullanılabilir.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Sitarabin, güçlü bir kemik iliği supresanıdır. İlaca bağlı kemik iliği supresyonu olan hastalarda tedavi dikkatli bir şekilde başlatılmalıdır. İlacı alan hastalar yakın medikal gözetimaltında tutulmalıdır. Lökosit ve trombosit sayımları indüksiyon sırasında sıklıkla ve günlükolarak gerçekleştirilmelidir. Kemik iliği muayeneleri blastlar periferal kandan kaybolduktansonra sıklıkla gerçekleştirilmelidir.
Kemik iliği supresyonunun olası ölümcül komplikasyonlarının (enfeksiyonla sonuçlanan granülositopeni ve zarar görmüş vücut savunması, trombositopeniye sekonder olarak gelişenhemoraji) kontrol altına alınabilmesi için olanaklar müsait olmalıdır.
Kardiyopulmoner arrest ile sonuçlanan ve resüsitasyon ihtiyacı duyulmuş bir vaka rapor edilmiştir. Vaka, intravenöz sitarabin uygulandıktan hemen sonra meydana gelmiştir.
Bazı deneysel sitarabin doz programlarını takiben şiddetli ve bazen ölümcül Merkezi Sinir Sistemi (MSS), Gastrointestinal (GI) ve pulmoner toksisite (sitarabinin konvensiyonel tedavirejimlerinden farklı olarak) rapor edilmiştir. Bu reaksiyonlar reversibl korneal toksisite;genellikle reversibl serebral ve serebellar disfonksiyon; somnolans; konvulziyon; peritonite
3
yol açan pnömatozis sistoides intestinalis dahil şiddetli gastrointestinal ülserasyon; sepsis ve karaciğer abseleri; ve pulmoner ödemdir.
MSS toksisitesi riski, eğer yüksek doz sitarabin ile radyasyon tedavisi gibi başka MSS toksik bir tedavi kombine halde verilirse veya daha önce intratekal kemoterapi gibi MSS tedavisialmış hastalarda artmaktadır. Nadiren, sitozin arabinozid ile
nekrotizan ensefalite bile yolaçan omurilik toksisitesi
, kuadripleji ve felç ve körlük gibi nörolojik etkiler rapor edilmiştirve genellikle intratekal uygulama ile ilişkilidir. Yüksek intravenöz dozların kemoterapötikrejimlerle kombinasyonu sırasında istisnai vakalar da rapor edilmiştir (bkz.4.8 İstenmeyenEtkiler)
Konvensiyonel dozda intravenöz sitarabinin diğer ilaçlarla kombinasyonu ile AML'li çocuklarda ölüme yol açan gecikmiş progresif yükselici felç rapor edilmiştir.
Hayvanlarda sitarabinin mutajenik ve karsinojenik olduğu gösterilmiştir. Hastalara uzun dönem tedavi planlamasında benzer bir etkinin görülme olasılığı göz önündebulundurulmalıdır.
Sitarabin yalnızca sitotoksik ajanlarla tedavi konusunda tecrübeli hekimlerin sürekli kontrolü altında kullanılmalıdır. Sitarabin alan hastalarda neoplastik hücrelerin hızlı lizisine sekonderolarak gelişen hiperürisemi görülebilir; serum ürik asit konsantrasyonu izlenmelidir. Hekimdestekleyici ve farmakolojik önlemlerin kullanılması konusunda hazırlıklı olmalıdır çünkü buproblemi kontrol altına alabilmek için gerekli olabilmektedir.
Renal ve hepatik fonksiyonlar ve kemik iliği periyodik olarak izlenmelidir ve ilaç bozulmuş hepatik fonksiyonu olan hastalarda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
Fakat bozulmuş renal fonksiyonu olan hastalarda doz azaltılması gerekli görülmemektedir. Görüldüğü kadarıyla uygulanan dozun önemli bir kısmı insan karaciğeri tarafındandetoksifiye edilir. Karaciğer fonksiyonu bozuk olduğunda ilaç dikkatli bir şekilde veazaltılmış dozda kullanılmalıdır. Sık sık trombosit ve lökosit sayımı zorunludur.
İlaca bağlı kemik iliği depresyonu 50,000'den daha az trombosit sayısına veya mm başına 1000'in altında polimorfonükleer sayısına sebep olduğunda, tedaviye ara verilmeli veyatedavi değiştirilmelidir. Sayılar tedavi sonlandırıldıktan sonra düşmeye devam edebilir ve 5ila 7 gün sonra en düşük değerlere ulaşabilir. Başarılı kemik iliği çalışmalarında kemikiliğinin iyileştiği görüldüğünde tedavi yeniden başlatılabilir.
Tedavinin yeniden başlatılması için normal kan değerlerinin elde edilmesi beklenmemelidir. Eğer tedavi kan değerleri normale dönmeden önce tekrar başlatılmamışsa, hastalık kontroldençıkabilir.
İntravenöz doz hızlı bir şekilde verildiğinde birkaç saatliğine hastalar mide bulantısı yaşayabilir ve kusabilir. İnfüzyon şeklinde verildiğinde problemin şiddeti daha az olacaktır.
4
Sitarabinin konvensiyonel dozda diğer ilaçlarla birlikte kullanımı sonucu eş zamanlı nötropeni ve trombositopeni ile birlikte abdominal hassasiyet (peritonit) ve guayak pozitif kolit raporedilmiştir. Hastalar non-operatif medikal tedaviye yanıt vermiştir.
Şiddetli solunum yetmezliği rapor edildiğinden dolayı eş zamanlı granülosit transfüzyonundan kaçınılmalıdır.
İmmunosupresan etkiler/ Enfeksiyonlara karşı artmış hassasiyet
Canlı veya zayıflatılmış etkili aşıların uygulanması, sitarabin dahil kemoterapötik ajanlar tarafından bağışıklığı baskılanmış hastalarda ciddi veya ölümcül enfeksiyonlara yol açabilir.Sitarabin alan hastalarda canlı aşı ile aşılamadan kaçınılmalıdır. Ölü veya inaktif aşılaruygulanabilir; fakat bu gibi aşılara yanıt azalabilmektedir.
Yüksek dozla tedavi
Yüksek doz sitarabin, daunorubisin ve asparajinazın birlikte uygulanması sonrası akut non-lenfositik lösemili yetişkin hastalarda periferal motor ve duyu nöropatileri meydana gelmiştir. Yüksek doz sitarabin ile tedavi edilen hastalarda irreversibl nörolojik hastalık oluşumunuengellemek için doz ayarlaması gerektiğinden yüksek dozda sitarabin alan hastalar nöropatibakımından izlenmelidir. Sitarabin ile yüksek doz programını takiben şiddetli, bazen ölümcülolabilen pulmoner toksisite, yetişkin respiratuar distres sendromu ve pulmoner ödem meydanagelmiştir. Kemik iliği transplantasyonu hazırlığında deneysel yüksek sitarabin dozununsiklofosfamid ile kullanımında kardiyomiyopati ve sonrasında ölüm vakaları rapor edilmiştir.
İlacın bebeklerdeki güvenliği henüz belirlenememiştir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Kardiyak Glikozitler
Oral digoksin tabletlerinin gastrointestinal absorbsiyonu, kombine kemoterapi rejimleri (sitarabin içeren rejimler dahil) alan hastalarda önemli oranda azalabilir. Bunun, sitotoksikajanların neden olduğu geçici intestinal mukoza hasarının bir sonucu olduğu düşünülmektedir.Sitarabin veya prokarbazin ile birlikte veya bunlar olmaksızın, siklofosfamid, vinkristin veprednizon içeren kemoterapi rejimleri ve betaasetil digoksin alan hastalarda kararlı hal plazmadigoksin konsantrasyonlarında ve renal glikozit atılımında geri dönüşümlü düşüşlergözlemlenmiştir. Sınırlı veriler, digoksinin absorbsiyonunu azalttığı bilinen kemoterapirejimlerinin eşzamanlı uygulamasının digitoksinin gastrointestinal absorbsiyonunun miktarınıönemli miktarda etkilemediğini ortaya koymuştur. Kararlı hal plazma digitoksinkonsantrasyonu değişmemiştir. Dolayısıyla benzer kemoterapi rejimlerini kombinasyonşeklinde alan hastalarda plazma digoksin seviyelerinin izlenmesi gerekebilir. Bu gibihastalarda alternatif olarak digitoksin kullanımı düşünülebilir.
Anti-infektif Ajanlar
Bir
in vitroKlebsiella pneumoniaeK. Pneumoniae
enfeksiyonu için gentamisin ile tedavi
5
edilen hastalarda tedaviye hızlı yanıt eksikliği antibakteriyel tedavinin yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç bulunduğunu gösterebilir.
5-Florositozin
5-Florositozin, böyle bir tedavi sırasında terapötik etkinliğinin ortadan kalktığı gösterildiği için sitarabin ile birlikte uygulanmamalıdır.
İmmunosupresif ajanlar
Sitarabinin immunosupresif etkisinden dolayı, vücudun herhangi bir bölgesindeki viral, bakteriyel, fungal, parazitik veya saprofitik enfeksiyonlar, sitarabinin tek başına ve hücreselveya hümoral bağışıklığı etkileyen diğer immunosupresif ajanların immünosupresif dozlarıylakombinasyon şeklinde kullanımı ile ilişkili olabilir. Bu enfeksiyonlar orta düzeydeolabilmektedir fakat şiddetli ve bazen ölümcül olabilir.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Kadınlar ve erkekler, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında 6 aya kadar etkili bir kontrasepsiyon yöntemi kullanmalıdır.
Gebelik dönemi
Sitarabinin gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
CYTU gerekli olmadıkça (olası yararları potansiyel risklerini aşmadıkça) gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Sitarabin bazı hayvan türlerinde teratojeniktir. Gebe kadınlarda (özellikle ilk trimester sırasında) veya gebelik şüphesi bulunanlarda olası yararları potansiyel risklerini aşmadıkçakullanılmamalıdır. Sitarabin tedavisi sırasında gebe ve gebelik şüphesi bulunan kadınlar ilacınriskleri hakkında bilgilendirilmelidir.
Laktasyon dönemi
Sitarabin veya metabolitlerinin süte geçip geçmediği bilinmemektedir. Emziren kadınlarda kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Sitarabinin üreme toksisitesinin incelendiği fertilite çalışmaları yürütülmemiştir. Özellikle alkilleyici ajanlar ile kombine halde sitarabin tedavisi alan hastalarda, amenore veyaazospermi ile sonuçlanan gonadal supresyon meydana gelebilir. Genellikle, bu etkiler doz vetedavinin uzunluğu ile ilişkili görülmüştür ve geri dönüşümsüz olabilmektedir. Sitarabin insan
6
spermatozoasında kromozomal hasarı indükleyebilir bu nedenle sitarabinin mutajenik potansiyeli vardır. Sitarabin tedavisi alan erkekler ve partnerlerine güvenilir bir kontraseptifmethodu kullanmaları tavsiye edilmelidir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerine etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerine üzerine belgelenmiş bir etkisi yoktur.
Yine de, kemoterapi alan hastalarda araç ve makine kullanma becerisi bozulabilmektedir. Hastalar bu olasılık hakkında uyarılmalıdır ve etkilenme durumunda bu gibi işlerdenkaçınmaları gerektiği hakkında tavsiyede bulunulmalıdır.
4.8 İstenmeyen etkiler
Rapor edilen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecesine göre listelenmiştir.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor).
Sitarabine bağlı istenmeyen etkiler doza bağımlıdır. En sık görülen istenmeyen etkiler gastrointestinal sistem ile ilgili olanlardır. Sitarabin kemik iliğine toksiktir ve hematolojikistenmeyen etkilere sebep olur.
Enfeksiyonlar ve Enfestasyonlar
Yaygın olmayan: Sepsis (immünosupresyon)
İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar(Kist ve polipler de dahil olmak üzere)
Yaygın olmayan: Lentigo
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın: Anemi, megaloblastozis, lökopeni, trombositopeni Bilinmiyor: Retikülositopeni
Bu advers etkiler yüksek dozlar ve devamlı infüzyonlar sonrasında daha belirgin görülmektedir. Şiddeti ise ilacın dozuna ve uygulama programına bağlıdır.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: Anoreksi, hiperürisemi
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Yüksek dozlarda bilinç düzeyinde azalma ile birlikte serbral ve serebellar etkiler, disartri, nistagmus
Yaygın olmayan: Baş ağrısı, periferal nöropati, intratekal uygulamada parapleji Bilinmiyor: Baş dönmesi, nörit veya nöral toksisite ve ağrı, nörotoksisite
Göz hastalıkları
Yaygın: Reversibl hemorajik konjonktivit (fotofobi, yanma, görme bozukluğu, artmış lakrimasyon), keratitBilinmiyor: Konjonktivit
7
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Perikardit Çok seyrek: Aritmi
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor: Pnömoni, dispne, boğaz ağrısı
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Disfaji, abdominal ağrı, bulantı, kusma, diyare, oral/anal inflamasyon veya ülserasyon
Yaygın olmayan: Özofajit, özofageal ülserasyon, pnömatozis sistoides intestinalis, nekrotizan kolit, peritonit
Bilinmiyor: Gastrointestinal hemoraji, pankreatit
Bulantı ve kusma meydana gelir ve ilacın sürekli IV infüzyonuna kıyasla hızlı IV uygulama sonrasında genellikle daha sık görülür.
Hepatobiliyer hastalıklar
Yaygın: Artmış karaciğer enzim seviyeleri üzerine reversibl etkiler Bilinmiyor: Hepatik disfonksiyon ve sarılık
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Eritem, büllöz dermatit, ürtiker, vaskülit, alopesi gibi deride reversibl istenmeyen etkiler
Yaygın olmayan: Deri ülserasyonu, pruritus, avuç içi ve ayak tabanında yangılı ağrı Çok seyrek: Nötrofilik ekrin hidradenitBilinmiyor: Kızarıklık, çillenme, deri kanaması
Kas iskelet bozuklukları;bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Miyalji, eklem ağrısı
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın: Renal bozukluk, üriner retansiyon Bilinmiyor: Renal disfonksiyon
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Ateş, uygulama bölgesinde tromboflebit Yaygın olmayan: Uygulama bölgesinde selülit
Bilinmiyor: Göğüs ağrısı, uygulama bölgesinde irritasyon veya sepsis, mukozal kanama
Kardiyopulmoner arrest ile sonuçlanan ve resusitasyon gerektiren bir anaflaksi vakası bildirilmiştir (Bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
Sitarabin sendromu (immünoalerjik etki)
ateş, miyalji, kemik ağrısı, arada sırada görülen göğüs ağrısı, ekzantem, makulopopüler döküntü, konjonktivit, bulantı ve malazi ilekarakterizedir. Genellikle uygulamadan sonraki 6-12 saatte meydana gelir. Kortikosteroidlerinbu sendromu önlediği veya tedavi ettiği gösterilmiştir. Sendromun semptomları tedaviedilecek kadar ciddiyse, kortikosteroid tedavisi düşünülmelidir. Tedavi etkiliyse sitarabintedavisine devam edilebilir.
8
Konvansiyonel dozlarla görülen advers etkilerden farklı olarak, yüksek doz sitarabin tedavisine bağlı olan advers etkiler:Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Konvansiyonel dozlarda gözlenenden daha ciddi kemik iliği aplazisi ile birlikte 15-25 gün sürebilen şiddetli pansitopeni halinde hematolojik toksisite görülmüştür.
Sinir sistemi hastalıkları
Sitarabinin yüksek dozlarıyla tedaviden sonra, kişilik değişimleri, etkilenmiş uyanıklık, disartri, ataksi, tremor, nistagmus, başağrısı, konfüzyon, somnolans, baş dönmesi, koma,konvül siy onlar vb. gibi serebral veya serebellar etkilenmeye dair semptomlar, tedavi edilenhastaların % 8-37'sinde ortaya çıkmıştır. Yaşlılarda ( 55 yaş üzerinde) insidans daha yüksekolabilir. Diğer yatkınlaştırıcı faktörler bozulmuş karaciğer ve böbrek fonksiyonu, daha öncekiMSS tedavisi (örn. radyoterapi) ve alkol suistimalidir. Çoğu vakada MSS bozuklukları geridönüşümlüdür.
Eğer sitarabin tedavisi yüksek doz i.v. olarak verilirse, radyasyon tedavisi gibi başka bir MSS toksik tedavi ile veya yüksek dozda sitotoksik bir ajan ile kombinlenirse MSS toksisitesi artar.
Göz hastalıkları
Reversibl korneal lezyon ve hemorojik konjonktivit tanımlanmıştır. Bu fenomenler kortikosteroid göz damlalarının uygulanması ile önlenebilir veya azaltılabilir.
Gastrointestinal hastalıklar
Özellikle sitarabinin yüksek dozlarıyla tedavide, yaygın semptomlara ek olarak daha ciddi reaksiyonlar ortaya çıkabilir. İntestinal perforasyon veya nekroz ile bağırsak tıkanması veperitonit bildirilmiştir. Yüksek dozla tedaviden sonra pankreatit de gözlemlenmiştir.
Hepatobiliyer hastalıklar
Yüksek doz tedavisinden sonra karaciğer absesi, hepatomegali ve Budd Chiari sendromu (hepatik ven trombozu) gözlemlenmiştir.
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Özellikle yüksek doz tedavisinde pulmoner ödem/Akut Respiratuar Distres Sendromu (ARDS) olarak ortaya çıkan klinik belirtiler gelişebilir. Reaksiyon muhtemelen alveolarkapiller harabiyet nedeniyle gerçekleşmektedir. Bu reaksiyonda başka faktörlerin de payıolabilmesi nedeniyle hastalar genellikle nüks yaşarlar bu nedenle sıklık değerlendirmesiyapmak zordur (farklı yayınlarda %10-26 olarak belirtilmiştir.)
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Amenore ve azospermi
9
Diğerleri
Sitarabin tedavisini takiben, kardiyomiyopati ve rabdomiyoliz bildirilmiştir. Sitarabinin infüzyon olarak uygulandığı durumlarda gastrointestinal istenmeyen etkiler azalmıştır.Hemorojik konjonktivitin proflaksisi için lokal glukokortikoidler tavsiye edilmektedir.Kardiyopulmoner arrest ile sonuçlanan ve resusitasyon gerektiren bir anaflaksi vakasıbildirilmiştir (Bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Sitarabinin aşırı dozu için spesifik bir antidot yoktur. Tedavinin kesilmesini, kemik iliği depresyonunun tam kan veya trombosit transfüzyonunu içeren tedavisi ve gerekirseantibiyotikler izlemelidir.
2
Her 12 saatte, bir saatlik IV infüzyon ile 4.5 g/m 'lik 12 doz, geri dönüşümsüz ve fatal merkezi sinir sistemi toksisitesini indükler.
Sitarabin hemodiyalizle uzaklaştırılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antimetabolitler(Pirimidin Analogları)
ATC kodu: L01BC01
Sitarabin (ARA-C)
in vivo
olarak fosforillenmiş ARA-CTP bileşiğine metabolize edilir. Bu bileşik DNA polimeraz enzimini yarışmalı olarak inhibe eder ayrıca bazı asit kinazenzimlerini de inhibe edebilir. İlaç sahte nükleotid olarak rol oynar ve sitidin nükleotidinideoksitidin nükleotidine dönüşümünü ve DNA'yı bağlayan enzimlerle yarışır.
Sitarabinin bölünmeyen hücreler üzerinde veya S-fazında olmadıkça bölünen hücreler üzerinde etkisi yoktur. Sitarabin hücre döngüsüne özgü bir antineoplastik ilaçtır.
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Midedeki hızlı deaminasyonundan dolayı oral uygulama etkili değildir.
Plazma seviyesinin %50'sinin serebrospinal sıvı düzeylerine intravenöz infüzyon ile ulaşılır.
10
Dağılım:
Sitarabin dokulara hızlı ve geniş bir şekilde dağılır. Plasenta ve kan beyin bariyerini geçer
Biyotranformasyon ve Eliminasyon:
Sitidin deaminaz karaciğerde daha yoğundur ve intravenöz dozları yaklaşık olarak 10 dakika ve 1-3 saat yarı ömürleriyle bifazik eliminasyon gösterir.
24 saat sonra bir dozun 80%'i hem inaktif metabolit hem de değişmemiş sitarabin olarak çoğunlukla idrardan bir miktarda safradan atılır.
İntratekal dozlama daha yavaş eliminasyona neden olmaktadır. (T1/2 2-11 saat).
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Mevcut veri bulunmamaktadır.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Makrogol 400 TrometamolEnjeksiyonluk suNitrojen
6.2 Geçimsizlikler
Sitarabin çözeltisinin karbenisilin sodyum, sefalotin sodyum, florourasil, gemsitabin sülfat, heparin sodyum, hidrokortizon sodyum süksinat, insülin, metilprednizolon sodyum süksinat,nafsilin sodyum, oksasilin sodyum, penisilin G sodyum gibi çeşitli ilaçlarla geçimsizliği raporedilmiştir. Ancak, geçimsizlik çeşitli faktörlere bağlıdır (ilaç konsantrasyonu, kullanılanspesifik çözücüler, pH, sıcaklık gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Spesifik geçimlilik bilgisi içinözelleşmiş referanslara danışılmalıdır.
6.3 Raf ömrü
24 aydır.
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altında oda sıcaklığında saklanmalıdır.
Buzdolabında saklanmamalı veya dondurulmamalıdır.
11
Seyreltme sonrası stabilite
%0.9'luk sodyum klorür çözeltisi ve %5'lik dekstroz çözeltisi ile seyreltildikten sonra fiziksel ve kimyasal stabilite 2-8°C'de 72 saat ve 25°C'nin altındaki oda sıcaklığında 24 saat olarakbelirtilmiştir. Enjeksiyonluk su ile 2-8°C'de ve 25°C'nin altındaki oda sıcaklığında 6 saatstabildir.
Mikrobiyolojik açıdan bakıldığında; ürün seyreltildikten sonra derhal kullanılmalıdır. Eğer hemen kullanılmazsa kullanımdan önceki saklama koşulları ve saklama süresi kullanıcınınsorumluluğundadır. Ayrıca rekonstitüsyon/dilüsyon kontrollü valide aseptik şartlar altındaolmadıkça, normal olarak 2-8°C'de 24 saatten daha uzun süre saklanmamalıdır.
Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, alüminyum flip off turuncu kapaklı, klorobutil kauçuk tıpa ile kapatılmış, 10 R'lik Tip-I şeffaf cam flakon, 1 adet
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Yalnızca tek kullanım içindir.
Eğer çözeltinin rengi bozulmuşsa veya gözle görünebilen partiküller içeriyorsa, çözelti atılmalıdır.
Flakonlar bir kere açıldıktan sonra, içerik derhal kullanılmalıdır. Kullanılmayan içerik atılmalıdır.
CYTU, enjeksiyonluk su, %0.9'luk sodyum klorür veya %5'lik dekstroz ile seyreltilebilir. Önerilen çözücüler içinde hazırlanmış infüzyonlar, derhal kullanılmalıdır. Bölüm 6.6'da sözedilenler haricinde, başka tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır.
Sitarabinin deri ile teması halinde temas eden bölge bol miktarda su ile durulanmalı, su ve sabunla iyice yıkanmalıdır. Eğer çözelti gözler ile temas ederse derhal gözler durulanmalı vebir göz hekimine başvurulmalıdır.
Hamile personel bu ilaç ile çalıştırılmamalıdır.
Dökülen veya sızıntı yapan ürün %5'lik sodyum hipoklorit çözeltisiyle inaktive edilebilir.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Onko İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Koşuyolu Cad. No: 34 34718 Kadıköy/İSTANBULTel: 0 216 544 90 00Faks: 0 216 545 59 99
12
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
2017/665
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
Ruhsat tarihi: 12.09.2017 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
13