y.m.
y. m.
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
Oral jel içeren saşe Pembe renkli çilek aromalı jel.
JELİGRA®, yeterli bir seksüel performans için gerekli penil ereksiyonun sağlanamaması veya sürdürülememesi olarak tanımlanan erektil disfonksiyonun semptomatik tedavisinde endikedir.JELİGRA®'nın etkili olabilmesi için seksüel stimülasyon gereklidir. JELİGRA® kadınlardaendike değildir.
JELİGRA® oral jel içeren saşe 50 mg olarak mevcuttur.
Yeterli bir seksüel performans için gerekli penil ereksiyonun sağlanamaması veya sürdürülememesi olarak tanımlanan erektil disfo nksiyonun semptomatik tedavisinde çoğu hastaiçin önerilen doz, gerektikçe, cinsel aktiviteden yaklaşık bir saat önce aç karnına alınan 50mg'dır. Etkinlik ve tolere edilebilirliğe bağlı olarak, doz 100 mg'a arttırılabilir. Önerilenmaksimum doz 100 mg'dır. 100 mg'a doz artışına gereksinim duyan hastalar için, 2 adet 50mg jel içeren saşe arka arkaya uygulanmalıdır. Önerilen doz sıklığı günde bir kezdir. Açlıkdurumu ile karşılaştırıldığında JELİGRA® 50 mg Oral Jel İçeren Saşe yüksek yağ içerikli biröğün ile alındığında emiliminde belirgin bir gecikme oluşur. JELİGRA® 50 mg Oral Jel İçerenSaşe, su ile veya susuz kullanılabilir.
Etkinlik ve tolerabiliteye bağlı olarak, önerilen en yüksek doz olan 100 mg'a yükseltilebilir. Önerilen maksimum doz 100 mg'dır. Önerilen en yüksek doz sıklığı günde bir kezdir.
JELİGRA® saşeler oral olarak uygulanır.
JELİGRA® saşenin içerisinde bulunan oral jel saşeden çıkarıldıktan hemen sonra su ile veya susuz alınmalıdır.
Etkinin başlaması, yemeklerle beraber alındığında aç karnına alınmasına kıyasla gecikebilir (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik Özellikler). JELİGRA®'nın aç karnına alınması önerilir.
Güçlü sitokrom P450 CYP3A4 inhibitörleri (örn. eritromisin, sakinavir, ketokonazol, itrakonazol) ile birlikte kullanım, artan sildenafil plazma konsantrasyonları ileilişkilendirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşimşekilleri). Yüksek plazma konsantrasyonları gerek advers olayları gerekse etkinliği artıracağıiçin bu hastalarda kullanımı düşünülmemelidir.
Ritonavir ve sildenafilin birlikte kullanımı tavsiye edilmemektedir (bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
JELİGRA®'nın nitratların hipotansif etkilerini potansiyelize ettiği gösterilmiştir ve bu nedenle nitrik oksit açığa çıkaran bileşikler veya nitratların herhangi bir formu ile beraber kullanılmasıkontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).
JELİGRA®'nın alfa-blokerler ile birlikte kullanıldığı durumlarda, postüral hipotansiyon gelişme potansiyelini en aza indirmek için, sildenafil tedavisine başlanmadan önce hastalar alfa-bloker tedavisi ile stabilize edilmiş olmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları veönlemleri ve Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
Hafif-orta şiddette (kreatinin klerensi=30-80 mL/dakika) renal bozukluğu olan hastalarda (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler / Böbrek Yetmezliği) dozaj ayarlamaları gerekli değildir.
Şiddetli renal bozukluğu (kreatinin klerensi<30 mL/dakika) olan hastalarda sildenafil klerensi azaldığından JELİGRA® kullanımı önerilmez.
Hepatik bozukluğu olan hastalarda (örneğin sirozda) sildenafil klerensi azaldığından (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler / Böbrek Yetmezliği) JELİGRA® kullanımı önerilmez.
Sildenafil çocuklarda (18 yaşından küçüklerde) endike değildir.
Yaşlı hastalarda (> 65 yaş) dozaj ayarlamaları gerekli değildir.
4.3. Kontrendikasyonlar_
• Etkin madde veya bölüm 6.1'de yer alan yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılığıbulunan hastalarda kontrendikedir.
• Nitrik oksit/siklik GMP yolu üzerine bilinen etkisi ile uyumlu olarak (Bkz. Bölüm
5.2. Farmakolojik Özellikler), sildenafilin nitratların hipotansif etkilerini potansiyelize ettiği gösterilmiştir ve bu nedenle nitrik oksit açığa çıkaran bileşikler (amil nitrat, butilnitrat gibi) veya nitratların herhangi bir formu ile beraber (Nitrogliserin, isosorbidmononitrat, isosorbid nitrat, pentaeritritol tetranitrat, eritritol tetranitrat, isosorbiddinitrat/fenobarbital gibi) verilmesi kontrendikedir.
• Sildenafil de dahil olmak üzere PDE 5 inhibitörlerinin riosiguat gibi guanilat siklaz uyarıcıları ile birlikte kullanılması, semptomatik hipotansiyona yol açma potansiyelinden dolayıkontrendikedir (bkz. Bölüm 4.5).
• Non-arteritik anterior iskemik optik nöropatisi olanlarda kontrendikedir.
• Erektil disfonksiyonda kullanılan ilaçlar (sildenafil dahil) seksüel aktivitenin tavsiyeedilmediği hastalarda (stabil olmayan anjina gibi ciddi kardiyovasküler bozukluklar veciddi kardiyak hastalıklarda) önerilmez.
• Sildenafilin güvenliliği aşağıdaki hasta gruplarında çalışılmamıştır dolayısıyla daha ileribilgi edininceye kadar bu hastalarda kullanılması kontrendikedir:
• Ciddi karaciğer yetmezliği,
• Hipotansiyon (Kan basıncı< 90/50 mmHg),
• Yakın zamanda geçirilmiş inme veya miyokard enfarktüsü olanlar,
•
Retinitis pigmentosa4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Farmakolojik tedaviye başlamadan önce, erektil disfonksiyonu teşhis etmek, altta yatan potansiyel sebepleri belirlemek için hastanın anamnezinin tam olarak alınması ve fizikmuayenesi gereklidir.
Kardiyovasküler risk faktörleri
Seksüel aktiviteye eşlik eden belli derecede kardiyak risk söz konusudur. Bu nedenle, hekim erektil disfonksiyon tedavisine başlamadan önce hastanın kardiyovasküler durumunu tetkiketmelidir. Sildenafil kan basıncında hafif ve geçici düşüşlere neden olan vazodilatör özellikleresahiptir (Bkz. Bölüm 5.1). Hekimler sildenafil reçetelemeden önce, özellikle seksüel aktiviteile birlikte altta yatan durumları olan hastalarının bu vazodilatör etkilerden kötü yöndeetkilenmesini dikkatle değerlendirmelidir. Vazodilatörlere artmış hassasiyeti olan hastalar; solventrikül çıkış obstrüksiyonu (örn. aortik stenoz, hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati)olanları veya kan basıncının ciddi derecede bozulmuş otonomik kontrolü ile kendini gösterenseyrek görülen birçoklu sistem atrofisi sendromu olanları içerir.
JELİGRA® nitratların hipotansif etkisini kuvvetlendirir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).
Miyokard enfarktüsü, stabil olmayan anjina, ani kardiyak ölüm, ventriküler aritmi, serebrovasküler hemoraji ve geçici iskemik atak, hipertansiyon ve hipotansiyon da dahil olmaküzere ciddi kardiyovasküler olaylar, erektil disfonksiyon için sildenafil kullanımı ile geçiciolarak ilişkilendirilmiş pazarlama sonrası bildirimler mevcuttur. Hepsinde olmamakla beraber,hastaların çoğunda önceden bir kardiyovasküler risk faktörü olduğu bilinmektedir. Bu olaylarınçoğunun cinsel aktivite sırasında veya hemen sonrasında ve bazılarının ise, herhangi bir cinselaktivite olmaksızın, sildenafil kullanımını takiben kısa sürede meydana geldiği bildirilmiştir.Bu olayların direkt olarak bu faktörlere veya başka faktörlere bağlı olup olmadığını belirlemekmümkün değildir.
3/14
Priapizm
Erektil disfonksiyon tedavisinde kullanılan ajanlar, penisin anatomik deformasyonlarında (angülasyon, kavernosal fibrosis veya Peyronie hastalığı gibi) veya priapizme sebep olabilecekpredispoze durumlarda (orak hücre anemisi, multiple miyelom veya lösemi gibi ) dikkatlikullanılmalıdırlar.
Pazarlama sonrası deneyimde sildenafil kullanımıyla uzamış ereksiyon ve priapizm rapor edilmiştir. 4 saatten uzun süren ereksiyon olduğunda hasta acilen medikal yardım almalıdır.Priapizm hemen tedavi edilmezse, penil doku hasarı ve kalıcı potens kaybı ile sonuçlanabilir.
Diğer PDE5 inhibitörleri veya diğer erektil disfonksiyon tedavileri ile birlikte kullanım
Sildenafilin diğer PDE5 inhibitörleri veya sildenafil içeren pulmoner arteriyel hipertansiyontedavisinde kullanılan diğer ilaçlar veya diğer erektil disfonksiyon tedavileri ile kombinekullanımının etkinlik ve güvenliliği henüz değerlendirilmemiştir. Bu sebeple bu tür kombineuygulamalar tavsiye edilmez.
Görüş üzerine etkileri
Sildenafil ve diğer PDE5 inhibitörlerinin kullanımı ile bağlantılı spontane olarak görüş bozuklukları vakaları rapor edilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Sildenafil ve diğer PDE5inhibitörlerinin alımı ile bağlantılı spontane olarak ve bir gözlemsel çalışmada seyrek görülenbir durum olan non-arteritik anterior iskemik optik nöropati (NAION) vakaları rapor edilmiştir(Bkz. Bölüm 4.8). Hastalara herhangi bir ani görüş bozukluğu durumunda JELİGRA®kullanmayı bırakmaları ve acilen bir hekime danışmaları önerilmelidir (Bkz. Bölüm 4.3.Kontrendikasyonlar).
Ritonavir ile birlikte kullanım
Sildenafilin ritonavir ile kullanımı tavsiye edilmemektedir (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
Alfa-blökerler ile birlikte kullanım
Alfa-blöker tedavisi gören hastalarda beraberinde sildenafil uygulanması duyarlı bazı bireylerde hipotansiyona yol açabileceğinden, dikkatli olunması önerilir (Bkz. Bölüm 4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Bu durum genellikle sildenafildozlamasını takiben 4 saat içinde oluşur. Postüral hipotansiyon gelişme potansiyelini en azaindirmek için, sildenafil tedavisine başlanmadan önce hastaların alfa-bloker tedavisindehemodinamik olarak stabil olmaları gerekir. Hekimler, ayrıca, postüral hipotansif semptomlarsöz konusu olduğunda ne yapılması gerektiği konusunda hastalarına tavsiyede bulunmalıdırlar.
Kanama üzerine etkisi
İnsan trombosit hücreleri ile yapılan
in vitro
çalışmalar sildenafilin, sodyum nitroprusiatın antiagregan etkisini artırdığını göstermektedir. Kanama bozukluğu veya aktif peptik ülseri olanhastalarda JELİGRA
® kullanımına ilişkin emniyet bilgisi mevcut değildir. Bu sebeple bu türhastalarda JELİGRA® kullanılmadan önce yarar/zarar değerlendirmesi dikkatle yapılmalıdır.
Özellikle yaşlı, kan vizkositesi artmış hastalarda retinal ven oklüzyonu riski artmaktadır.
JELİGRA® kadınlarda kullanılmamalıdır.
JELİGRA®, sorbitol içermektedir. Nadir kalıtımsal früktoz intolerans problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Bu tıbbi ürün her dozunda 4.3 mmol sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
4/14
Bu ürün metil paraben içermektedir. Alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) sebebiyet verebilir.
Bu tıbbi ürün her 5 g'da 100 mg'dan daha az etanol (alkol) içerir. Bu dozda etanole bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
Bu ürün boyar madde olarak ponceau 4R içermektedir, alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Diğer ilaçların sildenafil üzerine etkisi:
İn vitro çalışmalar:
Sildenafil metabolizması başlıca sitokrom P450 (CYP)'nin izoformları 3A4 (majör yol) ve 2C9 (minör yol) ile düzenlenmektedir. Bu sebeple bu izoenzimlerin inhibitörleri sildenafil klerensiniazaltabilir ve bu izoenzimlerin indükleyicileri sildenafil klerensini artırabilir.
İn vivo çalışmalar:
Klinik çalışma verilerinde yapılan popülasyon farmakokinetik analizleri, ketokonazol, eritromisin, simetidin gibi CYP3A4 inhibitörleri ile beraber uygulandığında sildenafilinklerensinde azalma olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte, bu hastalarda yan etkiinsidansında bir artış olmamasına rağmen, CYP3A4 inhibitörleri ile beraber sildenafiluygulanacaksa, JELİGRA® 50 mg Oral Jel içeren Saşe kullanılmamalıdır.
Kuvvetli bir P450 inhibitörü olan HIV proteaz inhibitörü ritonavirin, kararlı durum seviyelerinde (500 mg bid), birlikte uygulanan tek doz sildenafilin (100 mg) Cmaks'ında 4 kat(%300) ve EAA'sında 11 kat (%1000) bir artış meydana gelmiştir. 24 saat sonra, sildenafilintek başına uygulanmasıyla 5 ng/ml olan plazma seviyesine kıyasla, sildenafil plazma seviyeleriyaklaşık 200 ng/ml olmuştur. Bu durum ritonavirin P450 substratlarının büyük çoğunluğuüzerine olan belirgin etkileriyle uyumludur. Sildenafilin ritonavir farmakokinetiği üzerine etkisiyoktur. Bu farmakokinetik veriler göz önünde bulundurularak, sildenafilin ritonavir ile birliktekullanımı önerilmemektedir (Bkz. Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).
Bir CYP3A4 inhibitörü olan, HIV proteaz inhibitörü sakinavirin, kararlı durumda (1200 mg tid), 100 mg tek doz sildenafil ile birlikte uygulanması, sildenafil Cmaks'ında %140 vesildenafil EAA'sında %210'luk bir artışa yol açmıştır. Sildenafilin sakinavir farmakokinetiğiüzerine etkisi yoktur (Bkz. Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli). Ketokonazol ve itrakonazolgibi daha güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin etkilerinin daha büyük olması beklenir.
Orta şiddette bir CYP3A4 inhibitörü olan, kararlı durum seviyesindeki (5 gün boyunca 500 mg bid) eritromisin ile birlikte, 100 mg tek doz sildenafil uygulandığında, sildenafilin sistemikyararlanımında (EAA) %182'lik bir artış olmuştur. Normal sağlıklı erkek gönüllülerde, üç günboyunca günde 500 mg uygulanan azitromisinin, sildenafil veya dolaşımdaki başlıcametabolitinin Cmaks, Tmaks, eliminasyon hız sabiti veya izleyen yarı ömrü üzerine etkisinedair herhangi bir kanıt bulunmamıştır.
Non-spesifik bir CYP3A4 inhibitörü ve sitokrom P450 inhibitörü olan simetidin (800mg), 50 mg sildenafil ile birlikte sağlıklı gönüllülere uygulandığında, plazma sildenafilkonsantrasyonlarında % 56'lık bir artışa yol açmıştır.
5/14
Bağırsak duvarı CYP3A4 metabolizmasının zayıf bir inhibitörü olan greyfurt suyu, sildenafil plazma seviyelerinde hafif artışlara yol açabilir.
Antasidlerin (magnezyum hidroksit/alüminyum hidroksit) tek doz olarak verilmesi sildenafilin biyoyararlanımını etkilememiştir.
Spesifik etkileşme çalışmaları tüm ilaçlar ile yapılmamış olmasına rağmen, populasyon farmakokinetik analizleri (tolbutamid, varfarin, fenitoin gibi) CYP2C9 inhibitörleri, (selektifserotonin gerialım inhibitörleri, trisiklik antidepresanlar gibi) CYP2D6 inhibitörleri, tiyazid veilgili diüretikler, kıvrım diüretikleri ve potasyum tutucu diüretikler, Anjiyotensin dönüştürücüenzim (ADE) inhibitörleri, kalsiyum kanal blokerleri, beta-adrenoreseptör antagonistleri veya(rifampisin, barbitüratlar gibi) CYP450 metabolizmasını arttıran ilaç grupları ile sildenafilinberaber uygulanmasının sildenafilin farmakokinetiği üzerine hiçbir etkisinin olmadığınıgöstermiştir. Sağlıklı erkek gönüllülerde yapılan bir çalışmada, kararlı durumkonsantrasyonunda (günde 2 kez 125 mg) endotelin reseptör antagonisti olan bosentanın(CYP3A4 (orta derecede), CYP2C9 ve muhtemelen CYP2C19'un indükleyicisi), kararlı durumkonsantrasyonunda (günde 3 kez 80 mg) sildenafil ile birlikte uygulanması; sildenafilin EAAve Cmaks değerinde sırasıyla %62.6 ve %55.4'lük bir düşüşe neden olmuştur. Bu nedenlerifampin gibi güçlü CYP3A4 indükleyicilerinin sildenafil ile birlikte uygulanmasının sildenafilplazma konsantrasyonlarında daha büyük bir düşüşe neden olması beklenmektedir.
Nitrat bileşeninden dolayı bir potasyum kanal aktivatörü ve nitrat hibriti olan nikorandilin sildenafil ile ciddi etkileşim potansiyeli bulunmaktadır.
Sildenafilin diğer ilaçlar üzerine etkisi:
İn vitro
çalışmalar:
Sildenafil, sitokrom P450 izoformları olan 1A2, 2C9, 2C19, 2D6, 2E1, ve 3A4 ( IC50> 150 mikromolar)'ün zayıf bir inhibitörüdür. Tavsiye edilen dozların ardından sildenafilin zirveplazma konsantrasyonu yaklaşık 1 mikromolar olduğunda, sildenafilin bu izoenzimlere aitsubstratların klerensini değiştirmesi beklenmez.
Teofilin veya dipridamol gibi non-spesifik fosfodiesteraz inhibitörleri ve sildenafil arasında etkileşme olduğuna dair veri mevcut değildir.
İn vivo
çalışmalar:
Nitrik oksid/sGMP yolu üzerine bilinen etkisi ile uyumlu olarak (Bkz. Bölüm 5.1. Farmakodinamik Özellikler) sildenafilin nitratların hipotansif etkisini potansiyalize ettiğigösterilmiştir. Bu sebeple sildenafilin, nitratların her hangi bir formu veya nitrik oksid açığaçıkaran bileşikler ile beraber kullanılması kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3.Kontrendikasyonlar).
Alfa-bloker tedavisi uygulanmakta olan hastalara aynı zamanda sildenafil uygulanması, duyarlı bazı bireylerde semptomatik hipotansiyona yol açabilmektedir. Bu bulgu sıklıkla sildenafildozunun alınmasından 4 saat sonra oluşmaktadır (Bkz. Bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şeklive 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Üç spesifik ilaç-ilaç etkileşimi çalışmasında,doksazosin tedavisi ile stabilize edilmiş benign prostat hiperplazisi (BPH) olan hastalaraeşzamanlı olarak alfa-bloker doksazosin (4 mg ve 8 mg) ile sildenafil (25 mg, 50 mg ya da 100mg) uygulanmıştır. Bu çalışma popülasyonlarında, yatarak ölçülen kan basıncında sırasıylaortalama 7/7 mmHg, 9/5 mmHg ve 8/4 mmHg ek azalma ve ayakta ölçülen kan basıncındaortalama 6/6 mmHg, 11/4 mmHg ve 4/5 mmHg ek azalma gözlemlenmiştir. Doksazosintedavisi ile stabilize edilen hastalara eşzamanlı olarak sildenafil ve doksazosin uygulandığında,
6/14
nadir de olsa, semptomatik postüral hipotansiyon yaşayan hastalara ilişkin bazı bildirimler olmuştur. Bu bildirimler arasında baş dönmesi ve sersemlik yer almakta ancak senkopbulunmamaktadır.
Her ikisi de CYP2C9 tarafından metabolize edilen tolbutamid (250 mg) veya varfarin (40 mg) ile beraber 50 mg sildenafil uygulandığında önemli bir etkileşim gösterilmemiştir.
Sildenafil (50 mg), 150 mg aspirinin sebep olduğu kanama süresindeki uzamayı potansiyalize etmemiştir.
Sildenafil (50 mg), sağlıklı gönüllülerde 80 mg/dl'lık ortalama maksimum alkol seviyelerinde alkolün hipotansif etkisini potansiyalize etmemiştir.
Aşağıda belirtilen antihipertansif tedavi sınıfları; Diüretikler, beta-blokerler, ADE inhibitörleri, anjiyotensin II antagonistleri, antihipertansif medikal ürünler (vasodilatör ve santral etkili),adrenerjik nöron blokerleri, kalsiyum kanal blokerleri ve alfa-adrenoreseptör blokerler, plasebouygulanmasına kıyasla sildenafil alan hastalardaki yan etki profilinde hiçbir değişiklikgöstermemişlerdir. Hipertansif hastalarda, sildenafil (100 mg) ile beraber amlodipin uygulananspesifik bir etkileşme çalışmasında, yatar konumdaki sistolik kan basıncında 8 mmHg'lik ilavebir düşüş olmuştur. Bununla ilgili olarak yatar konumdaki diastolik kan basıncındaki ilavedüşme 7 mmHg'dir. Kan basıncındaki bu ilave düşüşler, sildenafilin sağlıklı gönüllülere tekbaşına uygulandığı zaman görülene benzer olmuştur (Bkz. Bölüm 5.1. Farmakodinamiközellikler).
Sildenafil (100 mg), her ikisi de CYP3A4 substratı olan, HIV proteaz inhibitörleri ritonavir ve sakinavirin kararlı durum farmakokinetiğini etkilemez.
Sağlıklı gönüllülerde kararlı durum konsantrasyonlarında sildenafil (80 mg t.i.d.) bosentanın (125 mg b.i.d.) EAA'ında %49.8'lik ve Cmaks değerinde %42'lik bir artışa yol açmıştır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
JELİGRA®, kadınlarda kullanım için endike değildir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
JELİGRA®, kadınlarda kullanım için endike değildir.
Gebelik dönemi
Sıçan ve tavşanlarda yapılan üreme çalışmalarında oral sildenafil uygulamasını takiben, ilişkili hiçbir yan etki görülmemiştir (Bkz. Bölüm 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Gebelik dönemindeki kadınlarda kullanımı ile ilgili yeterli veri bulunmamaktadır.
Laktasyon dönemi
JELİGRA®, kadınlarda kullanım için endike değildir.
7/14
Üreme yeteneği / Fertilite
Dişi sıçanlara 36, erkek sıçanlara 102 güne kadar, günde 60 mg/kg sildenafil uygulanması ile (İnsanlarda, erkek cinsiyette gözlenen EAA değerinin 25 katını oluşturan bir dozda) fertilitedeazalma görülmemiştir.
Sağlıklı gönüllülerde, oral yolla 100 mg sildenafil uygulamasının ardından sperm motilitesine veya morfolojisine hiçbir etki olmamıştır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
JELİGRA®'nın araç ve makine kullanımı becerileri üzerine herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
Sildenafil ile yapılan klinik çalışmalarda baş dönmesi ve görme bozukluğu bildirildiği için araç ve makine kullanırken hastalar dikkatli olmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Sildenafilin güvenlilik profili, 74 çift kör plasebo kontrollü klinik çalışmada 9570 hasta verisi esas alarak oluşturulmuştur. Sildenafil ile tedavi edilen hastalarda en sık bildirilen adversreaksiyonlar baş ağrısı, yüz kızarması, dispepsi, nazal konjesyon, sersemlik, kusma, sıcakbasması, görme bozuklukluğu , cisimlerin mavi görülmesi ve bulanık görmedir.
Pazarlama sonrası çalışmalarda gözlenen advers reaksiyonlar 10 yıldan uzun bir sürede elde edilmiştir. Tüm advers reaksiyonların Ruhsat Sahibi'ne bildirilmemesi ve güvenlilikveritabanına eklenmemesinden dolayı, bu reaksiyonların sıklıkları güvenilir bir şekildebelirlenememektedir.
Klinik çalışmalarda görülen ve pazarlama sonrası raporlanan plasebodan daha yüksek insidansa sahip, tıbbi açıdan önemli tüm advers reaksiyonlar sistem organ sınıflandırılması ve sıklığı ileaşağıda verilmektedir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan(>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldekiverilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Pazarlama sonrası deneyimde bildirilen, tıbbi açıdan önemli advers reaksiyonların sıklığı bilinmiyor olarak verilmiştir.
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın olmayan : Rinit
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan : Hipersensitivite reaksiyonları
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın Yaygın
Yaygın olmayan Seyrek
Göz hastalıkları
Yaygın
Yaygın olmayan Seyrek
Baş ağrısı Sersemlik
Somnolans, hipoestezi
: Serebrovasküler olay, geçici iskemik atak, nöbet*, tekrarlayan nöbet*, senkop
: Görmede renklerin bozulması**, görme bozukluğu, bulanık görme : Lakrimasyon hastalıkları***, gözde ağrı, fotofobi, fotopsi, okülerhiperemi, görsel parlaklık, konjunktivit
: Non-arteritik anterior iskemik optik nöropati (NAION)*, retinal vasküler oklüzyon*, retinal hemoraji, arteriosklerotik retinopati, retinadabozukluk, glokom, görüş alanında bozukluk, diplopi, görüş keskinliğinde
8/14
azalma, miyopi, astenopi, göz önünde uçuşan cisimler görme, iris bozuklukları, midriyazis, ışıkların etrafında hale görme, göz ödemi,gözde şişme, göz bozuklukları, konjunktival hiperemi, göz iritasyonu,gözde anormal his, göz kapağı ödemi, skleral renk değişimi
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan : Vertigo, kulak çınlaması
Seyrek :İşitme kaybı*
Kardiyak hastalıkları
Yaygın olmayan : Çarpıntı, taşikardi
Seyrek :Ani kardiyak ölüm*,miyokard infarktüsü, ventriküler aritmi*, atriyal
fibrilasyon, stabil olmayan anjina
Vasküler hastalıklar
Yaygın :Yüzde kızarma, sıcak basması
Seyrek :Hipertansiyon, hipotansiyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Yaygın :Nazal konjesyon
Yaygın olmayan :Epistaksis, sinüslerde konjesyon
Seyrek : Boğazda rahatsızlık hissi, nazal ödem, burun kuruluğu
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın :Bulantı, dispepsi
Yaygın olmayan : Gastro özofajiyal reflü, kusma, üst abdominal bölgede ağrı, ağız kuruluğu
Seyrek :Oral hipoestezi
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan : Döküntü
Seyrek :Steven Johnson Sendromu*, toksik epidermal nekroliz
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan : Miyalji, ekstremite ağrısı
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan : Hematüri
Üreme sistemi hastalıkları
Seyrek : Penil hemoraji, priapizm*, hematospermi, ereksiyonda artma
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan : Göğüs ağrısı, yorgunluk, sıcaklık hissi
Seyrek : Sinirlilik
Araştırmalar
Yaygın olmayan : Kalp atım hızında artış *Yalnızca pazarlama sonrası sürveyansda bildirilmiştir.
**Görsel renk değişiklikleri: Cisimleri yeşil görme, kromatopsi, cisimleri mavi görme, eritropsi ve cisimleri sarı görme.
*** Lakrimasyon hastalıkları: Göz kuruluğu, lakrimal bozukluk ve gözyaşı salgısının artması
9/14
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Gönüllülerde yapılan ve tek doz olarak 800 mg'a kadar çıkılan çalışmalarda görülen yan etkiler daha düşük dozlarda görülen yan etkilere benzer ancak insidans oranları ve ciddiyeti dahayüksek olmuştur. 200 mg sildenafil uygulandığında etkinlikte artış olmamış fakat yan etkilerin(baş ağrısı, yüzde kızarıklık, sersemlik, dispepsi, nazal konjestiyon, görmede bozukluk)insidansında artış olmuştur.
Tedavi:
Aşırı doz vakalarında standart destekleyici yaklaşımlar uygulanmalıdır. Sildenafil plazma proteinlerine yüksek oranda bağlandığı ve idrarla atılmadığı için diyalizin sildenafil klerensinihızlandırması beklenmez.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Erektil disfonksiyonda kullanılan ilaçlar; Fosfodiesteraz İnhibitörleri ATC kodu: G04BE03
Sildenafil, erektil disfonksiyon için oral bir tedavidir. Seksüel stimülasyona doğal bir cevap sonucu penise kan akımını artırarak bozulmuş erektil fonksiyonu düzeltir.
Penisin ereksiyonunu sağlayan fizyolojik mekanizma seksüel stimülasyon esnasında corpus kavernosumdan nitrik oksit (NO) serbest bırakılmasını gerektirir. Daha sonra nitrik oksitguanilat siklaz enzimini aktive eder ve bu siklik guanozin monofosfat (sGMP) düzeyinde artışile sonuçlanır ki, böylece korpus kavernosumdaki düz kasların gevşemesi ve kanın korpuskavernosum içine dolması sağlanmış olur.
Sildenafil, korpus kaverno sumdaki sGMP'nin degradasyonundan sorumlu sGMP'ye spesifik fosfodiesteraz tip 5 (PDE5) enziminin potent ve selektif bir inhibitörüdür. Sildenafil, ereksiyonüzerine periferik bir etki yerine sahiptir. Sildenafilin izole insan korpus kavernosumunda direktbir gevşetici etkisi yoktur ancak bu doku üzerinde bulunan nitrik oksidin gevşetici etkisiniartırma potansiyeline sahiptir. Seksüel stimülasyon ile olduğu gibi, NO/sGMP yolu aktiveolduğunda, sildenafilin PDE5 enzimini inhibe etmesi korpus kavernosumdaki sGMPseviyelerinde artışa sebep olur. Bu sebeple JELİGRA®'nın amaçlanan faydalı farmakolojiketkilerini gösterebilmesi için seksüel stimülasyon gereklidir.
Farmakodinamik etkiler
In vitro
çalışmalar sildenafilin ereksiyon prosesinde rol oynayan PDE5'e seçici olduğunu göstermiştir. Diğer fosfodiesterazlara kıyasla PDE5 üzerine etkisi daha güçlüdür. Retinadakifototransdüksiyonda rol oynayan PDE6'ya kıyasla 10 kat daha fazla selektiftir. Önerilenmaksimum dozlarda PDE1'e kıyasla 80 kat, PDE 2, 3, 4, 7, 8, 9, 10 ve 11'e kıyasla 700 katdaha selektiftir. Sildenafil özellikle kardiyak kontraktilite kontrolünde rol alan cAMP-spesifikfosfodiesteraz izoformu olan PDE3'e kıyasla PDE5 üzerine 4000-kattan daha büyük birselektifliğe sahiptir
10/14
Klinik etkililik ve güvenlilik:
Sildenafilin seksüel stimülasyona cevap olarak ereksiyon oluşturma zaman aralığının değerlendirilmesi amacı ile iki klinik çalışma düzenlenmiştir. Hastalarda aç karnına yapılanpenil pletismografi (RigiScan) çalışmasında, sildenafil alınması sonucunda, seksüel birleşmeiçin yeterli olan %60 oranındaki ereksiyon sertliğinin sağlanmasına kadar geçen süre ortalama25 dakika olmuştur. (12-37 dakika). Başka bir RigiScan çalışmasında, sildenafilin,uygulamadan sonraki 4.-5. saatlerde bile seksüel stimülasyona bağlı ereksiyon oluşturmapotansiyeline sahip olduğu gösterilmiştir.
Sildenafil, kan basıncında hafif ve geçici düşmelere sebep olur, ancak vakaların çoğunda bu klinik bir etki oluşturmaz. 100 mg oral dozu takiben yatar pozisyonda görülen ortalamamaksimum sistolik kan basıncı düşmesi 8.4 mmHg olmuştur. Bu duruma uygun olarak yatarpozisyonda diastolik basınç değişmesi 5.5 mmHg olmuştur. Kan basıncındaki bu azalmalarsildenafilin vasodilatör etkileri ile uyumludur ki bu vasodilatasyonun sebebi büyük olasılıklavasküler düz kaslardaki artmış sGMP seviyesidir. Sağlıklı gönüllülerde 100 mg'a kadar olansildenafilin oral yolla tek doz uygulanması sonucunda EKG'de klinik olarak alakalı hiçbir etkioluşturmamıştır.
Tek bir oral doz 100 mg sildenafilin hemodinamik etkileri üzerine, ciddi koroner arter rahatsızlığı olan 14 hastada (en azından bir koroner arterde > %70 stenoz mevcuttu) yapılan birçalışmada, dinlenme halindeki ortalama sistolik ve diyastolik kan basıncı, taban değerlerekıyasla sırasıyla %7 ve % 6 azalmıştır. Ortalama pulmoner sistolik kan basıncı %9 azalmıştır.Sildenafilin kardiyak output üzerine hiçbir etkisi olmamıştır, stenoz durumundaki koronerarterler içinden kan akışını bozmamıştır.
Çift kör plasebo kontrollü bir egzersiz stres çalışmasında, düzenli olarak antianjinal ilaç (nitratlar dışında) kullanan, erektil disfonksiyon ve stabil anjinası olan 144 hastadeğerlendirilmiştir. Sonuçlar sınırlayıcı anjinaya kadar olan zamanda sildenafil ile plaseboarasında klinik olarak anlamlı farklar göstermemiştir.
100 mg dozu takip eden 1 saat içinde Farnsworth - Munsell 100 renk testini kullanan kimi deneklerde renkleri (mavi/yeşil) ayırt edebilmede meydana gelen hafif ve geçici değişikliklerolsa da doz alımından 2 saat sonra hiçbir etki kalmamıştır. Renk ayırd etme mekanizmasındameydana gelen bu değişikliğin retinanın fototransdüksiyon kaskadında yer alan PDE6enziminin inhibisyonu ile bağlantılı olduğu öngörülmektedir. Sildenafilin görme keskinliğiveya kontrast renkleri seçebilme duyarlılığı üzerine bir etkisi yoktur. Dokümante edilmiş erken,yaş ile ilgili maküler dejenerasyonu olan (n=9) hastalarda yapılan plasebo kontrollü bir çaprazçalışmada sildenafil (tek doz 100 mg) iyi tolere edilmiştir ve yapılan görsel testler (görmekeskinliği, Amsler grid, renk ayrımı, simule edilmiş trafik ışığı, Humphrey perimeter vefotostres) klinik olarak anlamlı hiçbir değişiklik göstermemiştir.
Sağlıklı gönüllülerde sildenafilin 100 mg'lık oral tek doz uygulamasından sonra sperm motilitesi veya morfolojisi üzerine bir etki görülmemiştir (Bkz. Bölüm 4.6).
Klinik Çalışmalara Ait Başka Bilgiler
Klinik çalışmalarda, sildenafil, yaşları 19 ila 87 arasında değişen 8000'den fazla hastaya uygulanmıştır. Temsil edilen hasta grupları; yaşlılar (%19.9), hipertansiyonlu hastalar (%30.9),diabetes mellitus (%20.3), iskemik kalp hastalığı (%5.8), hiperlipidemi (%19.8), spinal kordyaralanması (%0.6), depresyon (%5.2), prostatın transüretral reseksiyonu (%3.7), radikalprostatektomi (%3.3). Klinik çalışmalarda tam anlamıyla temsil edilemeyen veya çalışmadışında tutulan gruplar; Pelvik operasyon geçirmiş hastalar, radyoterapi sonrası hastalar, ciddiböbrek veya karaciğer bozukluğu olan hastalar ve aşikar kardiovasküler durumu olan hastalar(Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).
11/14
Sabit doz çalışmalarında, tedavinin ereksiyonu iyileştirdiğini belirten hasta oranları, plasebo ile %25 olurken, 25 mg ile %62, 50 mg ile %74 ve 100 mg ile %82 olmuştur. Kontrollü klinikçalışmalarda sildenafile bağlı ilacı bırakma oranı plaseboya nazaran aynı veya daha düşükolmuştur.Tüm çalışmalar ele alındığında, sildenafile bağlı olarak gelişme olduğunu bildirenhastaların oranı; psikojenik erektil disfonksiyon (%84), miks erektil disfonksiyon (%77),organik erektil disfonksiyon (%68), yaşlılar (%67), diyabetli hastalar (%59), iskemik kalphastalığı (%69), hipertansiyon (%68), prostatın transüretral reseksiyonu (%61), radikalprostatektomi (%43), spinal kord yaralanması (%83), depresyon (%75). Uzun süreliçalışmalarda, sildenafilin etkinlik ve emniyeti sürdürülmüştür.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim
:
Sildenafil hızla emilir. Maksimum plazma konsantrasyonuna aç karnına oral alımın 30. ila 120. dakikası arasında ulaşır (ortalama 60 dakika). Mutlak oral biyoyararlanım ortalama olarak%41'dir (%25-%63 arasında değişir). Uygulama sonrası sildenafilin EAA ve Cmaks değerleri,tavsiye edilen doz aralığının (25mg-100mg) üzerindeki dozlar ile orantılı olarak artar.
Sildenafil yemekle alındığında, absorbsiyon oranı, Tmaks'da ortalama olarak 60 dakikalık bir gecikme ve Cmaks' da ortalama %29'luk bir azalma ile düşer.
18-55 yaş arasında, sağlıklı 24 erkek katılımcı ile gerçekleştirilen rölatif biyoyararlanım çalışmasında JELİGRA® 100 mg Oral Jel İçeren Saşe ve Sildenafil 50 mg Ağızda DağılanTablet karşılaştırılmış olup; “F” değeri %100 bulunmuştur. Çalışmada her iki ürünün EAA veCmaks değerleri arasında anlamlı bir fark gözlenmemiştir."
Sildenafil ağızda dağılan tabletin yüksek yağ içeren öğünle uygulaması, aç karnına uygulama ile karşılaştırıldığında sildenafilin absorpsiyon oranı azalmış, medyan Tmaks'ı yaklaşık 3.4 saatgecikmiş ve ortalama Cmaks ve EAA sırasıyla yaklaşık %59 ve %12 azalmıştır.
Dağılım
:
Sildenafilin dağılıma ait ortalama kararlı durum hacmi 105 L'dir ve bu dokulara dağıldığını gösterir. 100 mg'lık tek bir oral dozu takiben, sildenafilin ortalama maksimum toplam plazmakonsantrasyonu 440 ng/mL'dir (CV %40). Sildenafil (ve dolaşımdaki majör N-desmetilmetaboliti) %96 oranında plazma proteinlerine bağlandığından, bu durum sildenafilin 18ng/mL(38 nM)'lik ortalama maksimum serbest plazma konsantrasyonuna yol açar. Proteinlerebağlanma total ilaç konsantrasyonundan bağımsızdır.
100 mg tek doz sildenafil alan sağlıklı hastalarda, dozu takip eden 90. dakikada ejakülattaki ilaç dozu uygulanan mevcut dozun %0.0002'sinden azdır (ortalama 188 ng).
Biyotransformasyon
:
Sildenafil özellikle CYP3A4 (majör yol) ve CYP2C9 (minör yol) karaciğer mikrozomal enzimleri ile metabolize edilir. Dolaşımdaki majör metabolit sildenafilin N-demetilasyonu ileoluşur. Bu metabolit sildenafile benzer bir fosfodiesteraz seçicilik profiline sahiptir ve PDE5için in vitro potensi ana ilacın yaklaşık %50'si kadardır. Sildenafil, N-demetilasyon yolu iledolaşımdaki majör metabolitine dönüşür. Bu metabolitin plazma konsantrasyonları sildenafiliçin gözlenenin yaklaşık %40'ıdır. N- desmetil metabolitinin terminal yarı ömrü ise yaklaşık 4saattir.
12/14
Eliminasyon
:
Sildenafilin 3-5 saatlik terminal faz yarılanma ömrünün bileşkesi olarak vücut klerensi 41L/saattir. Oral veya i.v. uygulanan sildenafil ağırlıklı olarak metabolitleri halinde feçes ile(uygulanan oral dozun yaklaşık %80'i) ve daha az bir miktarda idrar ile (uygulanan oral dozunyaklaşık % 13'ü) atılır.
Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:
Önerilen doz aralığında JELİGRA®'nın farmakokinetiği doz ile orantılıdır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yaşlılarda
:
65 yaş ve üstü sağlıklı gönüllülerde sildenafil klerensi azalmıştır, bunun sonucunda sildenafil ve aktif N-demetil metabolitinin plazma konsantrasyonları daha genç (18-45 yaş) gönüllülerdegörülene göre yaklaşık %90 artmıştır. Plazma proteinine bağlanmadaki yaş farklılıklarına bağlıolarak serbest sildenafil plazma konsantrasyonları yaklaşık %40 artmıştır.
Böbrek yetmezliği
:
Hafif ve orta derece (kreatinin klerensi = 30-80 ml/dak.) böbrek fonksiyon bozukluğu olan gönüllülerde 50 mg oral tek doz sildenafil uygulaması farmakokinetiğini değiştirmemiştir. Aynıyaş grubunda hiçbir böbrek rahatsızlığı olmayan gönüllüler ile karşılaştırıldığında, N- demetilmetabolitinin ortalama eğri altı alanı (EAA) yaklaşık % 126 ve ortalama Cmaks'ı yaklaşık %73 artmıştır. Ancak kişisel değişkenliğin yüksek olması sebebi ile bu değişiklikler istatistikselolarak anlamlı olmamıştır.
Şiddetli (kreatinin klerensi<30 ml/dak.) böbrek fonksiyon bozukluğu olan gönüllülerde sildenafil klerensi azalmıştır. Aynı yaş grubunda hiçbir böbrek rahatsızlığı olmayan gönüllülerile karşılaştırıldığında, bu azalma sebebi ile EAA'da ortalama %100 ve Cmaks'da ortalama%88'lik bir artış olmuştur. Buna ek olarak N-demetil metabolitinin EAA'ı ve Cmaks'ı sırası ile%79 ve %200 artmıştır ki bu anlamlı bir artıştır.
Karaciğer yetmezliği
:
Aynı yaş grubunda bulunan hiçbir karaciğer rahatsızlığı olmayan gönüllüler ile karşılaştırıldığında, hafif ve orta şiddette karaciğer sirozu (Child- Pugh A ve B ) olangönüllülerde sildenafil klerensi düşmüştür. Bu azalma EAA'da %84 ve Cmaks'da %47'lik biryükselme ile sonuçlanmıştır. Ağır karaciğer fonksiyonu olan hastalarda, sildenafilinfarmakokinetiği çalışılmamıştır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Yapılan konvansiyonel emniyet, farmakoloji, mükerrer doz toksisite, genotoksisite, karsinojenik potansiyel, üreme ve gelişim üzerine toksisite çalışmalarında elde edilen sonuçlaradayanan klinik dışı veriler insan için özel bir zarar belirtmemektedir.
13/14
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalin selüloz/karboksimetilselüloz sodyum
Sodyum nişasta glikolat
Metil paraben
Sorbitol 70/70
Gliserol
Sodyum sakkarin Çilek aromasıPonceau 4REtanol %96Sodyum hidroksitSaf su
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Karton kutuda, 2.5 g'lık jel içeren Alüminyum-PE folyo saşelerde, 4 adet saşe ve 1 adet kullanma talimatıyla beraber piyasaya sunulmaktadır.
6.6. Beşeri Tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Pharmet İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.
Gökevler Mah., 2312. Sok., C Blok, Apt. No:16/C, 41/42,
P.K.:34522 Esenyurt/İstanbul Tel: 0212 853 10 08Faks: 0212 853 40 02
8. RUHSAT NUMARASI
2017/792
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 12.10.2017 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
14/14