KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
VİSCAP 60 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her tablet 60 mg sinakalsete eşdeğer 66,12 mg sinakalset hidroklorür içerir.
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat 133,333 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film tablet
Açık yeşil renkli, oval, bikonveks, bir yüzünde “C” bir yüzünde “60” baskılı film tabletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
İdame diyaliz tedavisi alan son dönem böbrek hastalığı (SDBH) bulunan hastalardaki sekonder hiperparatiroidizm (HPT) tedavisinde.
VİSCAP, tedavi şemasının bir bölümü olarak uygun şekilde, fosfat bağlayıcılar ve/veya vitamin D sterolleri ile birlikte kullanılabilir (bakınız bölüm 5.1).
Aşağıdaki hastalarda hiperkalseminin düşürülmesinde;
• Paratiroid karsinomu.
• Serum kalsiyum düzeyleri temelinde paratiroidektomi endike olduğu halde (ilgili tedavikılavuzlarında tanımlandığı şekilde) paratiroidektominin klinik açıdan uygun olmadığıveya kontrendike olduğu primer HPT.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulma sıklığı ve süresi:
Sekonder hiperparatiroidizmErişkinler ve yaşlılar (65 yaş üzeri)
Erişkinler için önerilen başlangıç dozu 30 mg günde tek dozdur. VİSCAP dozu, diyaliz hastalarında intakt PTH (iPTH) assay ile 150-300 pg/ml (15,9-31,8 pmol/l) hedef paratiroidhormon (PTH) düzeyine ulaşmak için maksimum günde tek doz 180 mg olmak üzere her 2-4
1/14
haftada titre edilmelidir. PTH düzeyleri VİSCAP dozundan en az 12 saat sonra değerlendirilmelidir. Güncel tedavi rehberleri referans alınmalıdır.
PTH, VİSCAP tedavisi başlangıcı ya da doz değişikliğinden 1-4 hafta sonra ölçülmelidir. İdame sırasında PTH yaklaşık olarak her 1-3 ayda bir izlenmelidir. PTH düzeylerini ölçmekiçin intakt PTH (iPTH) ya da biyointakt PTH (biPTH) kullanılabilir; VİSCAP tedavisi iPTHile biPTH arasındaki ilişkiyi bozmaz.
Doz titrasyonu sırasında, VİSCAP tedavisi başlangıcı ya da doz değişkliğini takip eden ilk hafta içinde olmak üzere serum kalsiyum düzeyleri sıklıkla takip edilmelidir. İdame dozusaptandıktan sonra, serum kalsiyum düzeyi yaklaşık ayda bir kez ölçülmelidir. Eğer serumkalsiyum düzeyi normal sınırların altına düşerse, eşlik eden terapinin düzenlenmesi dahil,uygun önlemler alınmalıdır (bakınız bölüm 4.4).
Paratiroid karsinomu ve primer hiperparatiroidizm
Erişkinler ve yaşlılar (65 yaş üzeri)
VİSCAP'ın erişkinlerde önerilen başlangıç dozu günde iki kez 30 mg'dır. Serum kalsiyum konsantrasyonunu normalin üst sınırına ya da onun altına düşürmek için, VİSCAP dozugerekli oldukça sırasıyla günde iki kez 30 mg, günde iki kez 60 mg, günde 2 kez 90 mg vegünde üç ya da dört kez 90 mg olmak üzere her 2-4 haftada bir titre edilmelidir. Klinikçalışmalarda kullanılan maksimum doz günde 4 kez 90 mg'dır.
VİSCAP tedavisi başlangıcını ya da doz titrasyonunu takip eden ilk hafta içinde serum kalsiyum düzeyi ölçülmelidir. İdame doz düzeyleri saptandıktan sonra serum kalsiyumu her2-3 ayda bir ölçülmelidir. Maksimum VİSCAP dozuna titrasyon yapıldıktan sonra serumkalsiyumu periyodik olarak izlenmeli, eğer serum kalsiyumunda klinik açıdan anlamlıazalmalar sürdürülemezse VİSCAP tedavisinin kesilmesi değerlendirilmelidir (bakınız bölüm5.1).
Uygulama şekli:
Oral yoldan uygulanır. Yapılan çalışmalar, yiyeceklerle birlikte alındığında sinakalsetin biyoyararlanımının arttığını göstermiştir, bu nedenle VİSCAP'ın yiyeceklerle birlikte veya biröğünden hemen sonra alınması tavsiye edilmektedir (bakınız bölüm 5.2). Tabletler bütünolarak alınmalı ve bölünmemelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Başlangıç dozunda bir değişiklik gerekmez. VİSCAP orta ya da şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalı ve tedavi doz titrasyonu sırasında ve sonrasındayakından izlenmelidir.
Pediyatrik popülasyon:
Etkililik ve güvenliligine ilişkin verilerin yeterli olmaması nedeniyle, VİSCAP, 18 yaş altında çocuklarda ve adolesanlarda kullanılmak üzere endike değildir (bakınız bölüm 4.4).
2/14
Geriyatrik popülasyon:
65 yaşından büyük ya da küçük hastalar arasında VİSCAP'ın etkililiği ve güvenliliği açısından bir fark gözlenmemiştir.
4.3 Kontrendikasyonlar
Etkin madde ya da Bölüm 6.1'de listelenen herhangi bir yardımcı maddeye karşı aşırı duyarlılık.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Serum kalsiyumu
VİSCAP tedavisi serum kalsiyumu normal sınırların altındaki (albumine göre düzeltilmiş) hastalarda başlatılmamalıdır.
VİSCAP ile tedavi edilmiş yetişkin ve pediyatrik hastalarda hipokalsemi ile ilişkili hayatı tehdit eden olaylar ve ölümcül sonuçlar bildirilmiştir. Hipokalseminin belirtileri arasındaparestezi, miyalji, kramp, tetani ve konvülsiyonlar yer alabilir. Serum kalsiyum düzeyindekiazalmalar ayrıca QT intervalinin uzamasına neden olarak, hipokalsemiye sekonder ventriküleraritmiye yol açma potansiyeline sahiptir. Sinakalset tedavisi alan hastalarda QT uzaması veventriküler aritmi vakaları bildirilmiştir (bakınız bölüm 4.8). Bilinen konjenital uzun QTsendromu izlenen veya QT uzamasına neden olduğu bilinen tıbbi ürünleri kullanan hastalargibi QT uzamasına ilişkin diğer risk faktörleri bulunan hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Sinakalset serum kalsiyumunu düşürdüğü için hastalar hipokalsemi gelişimi açısından dikkatli bir şekilde izlenmelidir (bakınız bölüm 4.2). Serum kalsiyumu, VİSCAP ile tedaviyebaşladıktan sonra veya doz ayarlaması yapıldıktan sonra 1 hafta içerisinde ölçülmelidir.İdame dozu belirlendikten sonra, serum kalsiyumu yaklaşık olarak her ay ölçülmelidir.
Serum kalsiyum düzeyleri 8.4 mg/dl'nin (2.1 mmol/l) altına düştüğünde ve/veya hipokalsemi semptomları meydana geldiğinde aşağıdaki yönetimin uygulanması önerilmektedir:
Serum kalsiyum değeri veya hipokalsemi klinik semptomları |
Öneriler |
< 8.4 mg/dl (2.1 mmol/l) ve > 7.5 mg/dl (1.9 mmol/l), veya hipokalsemi kliniksemptomlarının varlığında
|
Klinik kanıya göre, serum kalsiyum düzeyini arttırmak için kalsiyum içeren fosfatbağlayıcılar, vitamin D sterolleri ve/veyadiyaliz sıvısı kalsiyum konsantrasyonlarınınayarlanması serum kalsiyumunu yükseltmekiçin kullanılabilir.
|
< 8.4 mg/dl (2.1 mmol/l) ve > 7.5 mg/dl (1.9 mmol/l) veya serum kalsiyum düzeyiniarttırmaya yönelik girişimlere rağmen devameden hipokalsemi semptomları
|
VİSCAP dozunu azaltınız veya kesiniz.
|
< 7.5 mg/dl (1.9 mmol/l) veya devam eden hipokalsemi semptomları ve vitamin Darttırılamıyor
|
Serum kalsiyum düzeyleri 8.0 mg/dl'ye (2.0 mmol/l) ulaşıncaya kadar ve/veyahipokalsemi semptomları düzelene kadarVİSCAP uygulamasını kesiniz.
Tedaviye VİSCAP'ın sonraki en düşük dozu kullanılarak başlanılmalıdır.
|
|
3/14
|
Diyaliz alan kronik böbrek hastalığı olan hastalarda, VİSCAP uygulanan hastaların yaklaşık %30'unda 7.5 mg/dl'den (1.9 mmol/l) düşük en az bir serum kalsiyum değeri olmuştur.
Sinakalsetin, diyaliz almayan kronik böbrek hastalığı olan hastalarda kullanımı endike değildir. Araştırmaya yönelik çalışmalar, sinakalsetle tedavi edilen ve diyaliz almayan kronikböbrek hastalığı olan hastaların, sinakalsetle tedavi edilen ve diyaliz alan kronik böbrekhastalığı olan hastalara kıyasla, hipokalsemi açısından artmış bir risk altında olduğunugöstermiştir (serum kalsiyum düzeyleri < 8.4 mg/dl [2.1 mmol/l]), ki bu başlangıç dönemindekalsiyum düzeylerinin daha düşük olmasına ve/veya rezidüel böbrek fonksiyonuna bağlıolabilir.
Nöbetler
Klinik çalışmalarda, VİSCAP ile tedavi edilen hastaların %1.4'ünde plasebo uygulananların ise %0.7'sinde nöbetler gözlenmiştir. Nöbet oranları arasındaki farkın temeli bilinmemeklebirlikte nöbet eşiği, serum kalsiyum düzeyindeki önemli azalmalarla düşmüştür.
Hipotansiyon ve/veya kötüye giden kalp yetmezliği
Pazarlama sonrası güvenlik sürveyanslarında, sinakalsetle nedensel bir bağlantı tamamen dışarıda bırakılmaması gereken ve belki serum kalsiyum düzeyindeki azalmaya bağlı olarakkardiyak fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, izole, idyosenkratik hipotansiyon ve/veyakötüye giden kalp yetmezliği vakaları rapor edilmiştir. Klinik veriler, sinakalsetle tedaviedilen hastaların %7'sinde, placebo alan hastaların %12'sinde hipotansiyon, ve sinakalsetveya placebo alan hastaların %2'sinde kalp yetmezliği oluştuğunu göstermiştir.
Genel
Eğer PTH düzeyleri, iPTH “assay” ile normal üst sınırın 1.5 katı altında olacak şekilde kronik olarak baskılanırsa adinamik kemik hastalığı gelişebilir. VİSCAP ile tedavi edilen hastalardaeğer PTH düzeyleri önerilen hedef sınırların altına inerse, VİSCAP ve/veya vitamin Dsterollerinin dozu azaltılmalı veya tedavi kesilmelidir.
Testosteron düzeyleri
Son dönem böbrek hastalığı hastalarında testosteron düzeyleri sıklıkla normalin altındadır. Diyaliz alan son dönem böbrek hastalığı hastalarında yapılan bir klinik çalışmada, 6 aylıktedavi sonrasında serbest testosteron düzeyleri medyan olarak VİSCAP ile tedavi edilenhastalarda %31.3 oranında plasebo uygulanan hastalarda ise %16.3 oranında azalmıştır. Buçalışmanın, açık etiketli bir çalışma ile genişletilmiş sonuçları, VİSCAP ile tedavi edilenhastalarda, 3 yıldan daha uzun bir süre boyunca serbest ve total testosteronkonsantrasyonlarında ileri bir azalma göstermemiştir. Serum testosteron düzeyindeki buazalmaların klinik önemi bilinmemektedir.
Karaciğer yetmezliği
Orta şiddette ya da şiddetli karaciğer yetmezliği (Child-Pugh sınıflaması) olan hastalarda plazma sinakalset düzeylerinin 2-4 kat yüksek olma potansiyelinden dolayı, VİSCAP buhastalarda dikkatli kullanılmalı ve tedavi yakından takip edilmelidir (bakınız bölüm 4.2 ve5.2).
4/14
Laktoz
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Diğer ilaçların sinakalset üzerine etkileri
Sinakalset kısmen CYP3A4 enzimi ile metabolize olur. CYP3A4'ün güçlü bir inhibitörü olan ketokonazolün günde iki doz 200 mg olarak birlikte uygulanması, sinakalset düzeylerininyaklaşık 2 kat artmasına yol açmıştır. VİSCAP alan bir hastada, bu enzimin güçlü inhibitörü(örn. ketokonazol, itrakonazol, telitromisin, vorikonazol, ritonavir) ya da indükleyicisi (örn.rifampisin) ile tedaviye başlanır ya da bu ilaçlarla süren tedavi kesilirse, VİSCAP dozununayarlanması gerekebilir (bakınız bölüm 4.4).
In vitro
veriler sinakalsetin kısmen CYP1A2 tarafından metabolize edildiğini göstermektedir. Sigara içmek CYP1A2'yi indüklenmektedir; sigara içenlerde sinakalset klerensi içmeyenleregöre %36-38 daha yüksek olduğu gözlenmiştir. CYP1A2 inhibitörlerinin (örn. fluvoksamin,siprofloksasin) sinakalset plazma düzeylerine etkisi çalışılmamıştır. Bir hasta sigara içmeyebaşlar ya da sigara içmeyi bırakır ya da güçlü bir CYP1A2 inibitörü ile eş zamanlı tedaviyebaşlar veya bırakırsa doz ayarlaması gerekebilir.
Kalsiyum karbonat:
Kalsiyum karbonatın (tek doz 1,500 mg) eş zamanlı uygulanması sinakalset farmakokinetiğini değiştirmemiştir.
Sevelamer:
Sevelamerin (2,400 mg günde üç doz) eş zamanlı uygulanması sinakalsetin farmakokinetiğini etkilememektedir.
Pantoprazol:
Pantaprazolun (80 mg günde tek doz) eş zamanlı uygulanması sinakalsetin farmakokinetiğini değiştirmemektedir.
Sinakalsetin diğer ilaçlar üzerine etkileri
P450 2D6 (CYP2D6) tarafından metabolize edilen ilaçlar: Sinakalset CYP2D6'nın güçlü bir inhibitörüdür. VİSCAP ile birlikte uygulandığında baskın bir şekilde CYP2D6 tarafındanmetabolize edilen, bireysel olarak dozu titre edilen, terapötik endeksi dar (örn. flekainid,propefenon, metoprolol, desipramin, nortriptilin, klomipramin) maddelerin dozununayarlanması gerekebilir (bakınız bölüm 4.4).
Desipramin:
CYP2D6 normal metabolize edicilerde, 50 mg desipramin ile -esas olarak CYP2D6 tarafından metabolize edilen bir trisiklik antidepresan- birlikte günde tek doz 90 mg sinakalsetuygulanması, desipramin maruziyetini 3.6 kat (%90 güven aralığında 3.0-4.4) olmak üzereanlamlı derecede artırmıştır.
5/14
Varfarin:
Oral yoldan sinakalsetin tekrarlanan dozları, varfarin farmakokinetiğini ya da farmakodinamiğini (protrombin zamanı ve pıhtılaşma faktörü VII ile ölçülen) etkilememiştir.
Sinakalsetin, R- ve S-varfarin üzerinde etkisinin bulunmaması ve çoklu doz kullanılan hastalarda otoindüksiyonun olmaması, sinakalsetin insanlarda CYP3A4, CYP1A2 veCYP2C9 indüktörü olmadığında işaret etmektedir.
Midazolam:
Sinakalsetin (90 mg), CYP3A4 ve CYP3A5 substratı olan ve oral yoldan alınan midazolam (2 mg) ile birlikte uygulanması, midazolamın farmakokinetiğini değiştirmemiştir. Bu bilgiler,sinakalsetin, siklosporin ve takrolimus içeren belirli immünsüpresanlar gibi CYP3A4 veCYP3A5 ile metabolize edilen grup ilaçların farmakokinetiğini etkilemeyebileceğiniönermektedir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:
Etkililik ve güvenliligine ilişkin verilerin yeterli olmaması nedeniyle, VİSCAP, çocuklarda ve adolesanlarda kullanılmak üzere endike değildir (bakınız bölüm 4.4).
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye:
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
VİSCAP'ın çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
Sinakalsetin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin klinik veri bulunmamaktadır. Hayvan çalışmaları, gebelik, embriyonal/fetal gelişim, doğum ve doğum sonrası gelişim üzerinedoğrudan zararlı etki göstermemektedir. Maternal toksisite ile ilişkili dozlarda sıçanlarda fetalvücut ağırlığındaki azalma dışında, tavşanlarda ve sıçanlarda yapılan çalışmalarda hiçbirembriyonal/fetal toksisite görülmemiştir. Sinakalsetin gebelik döneminde ancak, potansiyelfaydası fötüs üzerindeki potansiyel riskinden fazlaysa kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Sinakalsetin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Sinakalset emziren sıçanlarda süt/plazma oranı yüksek olacak bir şekilde sütle atılmaktadır. Emzirmenin durdurulupdurdurulmayacağına veya VİSCAP tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına ilişkindikkatli fayda/risk değerlendirmesinden sonra karar verilmelidir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Hayvan çalışmalarında, 180 mg/günlük insan dozunun 4 katına maruziyet durumunda erkek ya da dişi fertilitesinde hiçbir etki saptanmamıştır.
6/14
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı yeteneği üzerindeki etkilere yönelik hiçbir çalışma yapılmamıştır. Bununla birlikte, belirli advers reaksiyonlar araç ve makine kullanımını etkileyebilir (bakınızbölüm 4.8).
4.8 İstenmeyen etkiler
a) Güvenlilik profilinin özeti
Sekonder hiperparatiroidizm, paratiroid karsinomu ve primer hiperparatiroidizm
Plasebo kontrollü çalışmalarda ve tek kollu çalışmalarda sinakalset alan hastalardan elde edilen verilere göre en yaygın bildirilen advers reaksiyonlar bulantı ve kusmadır. Bulantı vekusmanın hastaların çoğunluğunda hafif ila orta şiddette ve geçici nitelikte olduğugörülmüştür. İstenmeyen etkilere bağlı olarak tedavinin kesilmesi başlıca bulantı ve kusmadankaynaklanmıştır.
b) Advers reaksiyonların tablo halinde listesi
Eldeki verilerin nedensellik açısından en iyi şekilde değerlendirilmesi sonucunda plasebo kontrollü çalışmalarda ve tek kollu çalışmalarda sinakalset tedavisiyle ilişkisi en azındanmuhtemel olduğu kabul edilerek tanımlanan advers reaksiyonlar, izleyen sınıflamakullanılarak aşağıda listelenmiştir: çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygınolmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000),bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kontrollü klinik çalışmalardan ve pazarlama sonrası deneyimlerden edinilen advers reaksiyon insidansı şu şekildedir:
MedDRA sistem organ sınıfı |
Hasta insidansı |
Advers reaksiyonlar |
Bağışıklık sistemi hastalıkları
|
Yaygın*
|
Aşırı duyarlılık reaksiyonları
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
|
Yaygın
|
Anoreksi
|
Yaygın
|
İştah azalması
|
Sinir sistemi hastalıkları
|
Yaygın
|
Nöbetler^
|
Yaygın
|
Baş dönmesi
|
Yaygın
|
Parestezi
|
Yaygın
|
Baş ağrısı
|
Kardiyak hastalıklar
|
Bilinmiyor*
|
Kalp yetmezliğinin kötüleşmesi^
|
Bilinmiyor*
|
Hipokalsemiye sekonder QT uzaması ve ventriküleraritmi^
|
Vasküler hastalıklar
|
Yaygın
|
Hipotansiyon
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
|
Yaygın
|
Üst solunum yolu enfeksiyonu
|
Yaygın
|
Dispne
|
Yaygın
|
Öksürük
|
|
7/14
|
MedDRA sistem organ sınıfı |
Hasta insidansı |
Advers reaksiyonlar |
Gastrointestinal hastalıklar
|
Çok yaygın
|
Bulantı
|
Çok yaygın
|
Kusma
|
Yaygın
|
Dispepsi
|
Yaygın
|
Diyare
|
Yaygın
|
Abdominal ağrı
|
Yaygın
|
Abdominal ağrı - üst
|
Yaygın
|
Konstipasyon
|
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları
|
Yaygın
|
Döküntü
|
Kas-iskelet ve bağ dokusu hastalıkları
|
Yaygın
|
Miyalji
|
Yaygın
|
Kas spazmları
|
Yaygın
|
Sırt ağrısı
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
|
Yaygın
|
Asteni
|
Araştırmalar
|
Yaygın
|
Hipokalsemi^
|
Yaygın
|
Hiperkalemi
|
Yaygın
|
Testosteron düzeylerinde azalma^
|
|
^bakınız bölüm 4.4 *bakınız bölüm c
|
c) Seçili advers reaksiyonların tanımı
Aşırı duyarlılık reaksiyonları
VİSCAP'ın pazarlama sonrası kullanımı sırasında anjiyoödem ve ürtikeri içeren aşırı duyarlılık reaksiyonları tanımlanmıştır. Anjiyoödem ve ürtiker dahil, her bir tercih edilenterimin sıklığı eldeki verilerden hareketle tahmin edilememektedir.
Hipotansiyon ve/veya kalp yetmezliğinin kötüleşmesi
Pazarlama sonrası güvenlilik sürveyanslarında, sinakalsetle tedavi gören kardiyak fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, idyosenkratik hipotansiyon ve/veya kalp yetmezliğinin kötüleştiğiolgular bildirilmiş olup bunların sıklığı eldeki verilerden hareketle tahmin edilememektedir.
Hipokalsemiye sekonder QT uzaması ve ventriküler aritmi
VİSCAP'ın pazarlama sonrası kullanımı sırasında hipokalsemiye sekonder QT uzaması ve ventriküler aritmi bildirilmiş olup, bunların sıklığı eldeki verilerden hareketle tahminedilememektedir (bakınız bölüm 4.4).
d) Pediyatrik popülasyon
VİSCAP'ın pediyatrik hastalarda kullanımı endike değildir. VİSCAP'ın pediyatrik popülasyondaki güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir. Şiddetli hipokalsemili bir pediyatrikklinik araştırma hastasında, bir ölümcül bulgu bildirilmiştir (bakınız bölüm 4.4).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonların raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine
8/14
olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Günde tek doz 300 mg'a kadar titre edilen dozlar diyaliz alan hastalara güvenle uygulanmıştır.
VİSCAP'ın aşırı dozu hipokalsemiye yol açabilir. Aşırı doz durumunda hastalar hipokalsemi belirtileri ve bulguları açısından takip edilmeli ve tedavi semptomatik ve destekleyiciolmalıdır. Sinakalset yüksek oranda proteine bağlandığından hemodiyaliz aşırı doz için etkilibir tedavi değildir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik Grubu: Kalsiyum homeostazı, anti paratiroid ajanlar.
ATC Kodu: H05BX01
Etki mekanizması:
Paratiroid bezdeki esas hücrelerin yüzeyindeki kalsiyum algılayan reseptör PTH sekresyonunun temel düzenleyicisidir. Sinakalset, kalsiyum algılayan reseptörün ekstraselülerkalsiyuma duyarlılığını arttırarak, PTH düzeyini doğrudan azaltan kalsimimetrik bir ajandır.PTH düzeyinde azalma beraberinde serum kalsiyum düzeylerinde azalmaya yol açar.
PTH düzeylerindeki azalma sinakalset konsantrasyonları ile ilişkilidir.
Kararlı duruma ulaşıldıktan sonra serum kalsiyum düzeyleri doz aralığı boyunca sabit kalmaktadır.
Sekonder hiperparatiroidizm
6 aylık çift-kör, plasebo kontrollü üç klinik çalışma, diyaliz alan kontrol altında olmayan sekonder hiperparatiroidisi bulunan 1,136 son dönem böbrek hastalığı (SDBH) hastasındagerçekleştirilmiştir. Demografik ve çalışmaya başlangıç anındaki karakteristikler, sekonderhiperparatiroidisi olan diyaliz hasta popülasyonuna uygundu. 3 çalışmadaki ortalamabaşlangıç düzeyi iPTH konsantrasyonları sinakalset ve plasebo grupları için sırasıyla 733 ve683 pg/ml (77,8 ve 72,4 pmol/l) idi. Çalışma başlangıcında, hastaların %66'sı vitamin Dsterolleri, %90'dan fazlası ise fosfat bağlayıcıları kullanıyordu. Standart bakım alan plasebouygulanmış hastalarla kıyaslandığında, sinakalset ile tedavi edilen hastalarda iPTH, serumkalsiyum-fosfor çarpımı (Ca x P), kalsiyum ve fosforda anlamlı azalmalar sağlandığıgözlenmiştir ve sonuçlar her üç çalışmada da birbirleriyle uyumlu çıkmıştır. Her birçalışmada, primer sonlanma noktasına ulaşan (iPTH <250 pg/ml (<26.5 pmol/l) olanhastaların oranı) sinakalset hastalarının oranı sırasıyla %41, %46 ve %35 iken bu oran plaseboalan hastalarda %4, %7 ve %6 olmuştur. Sinakalset ile tedavi edilen hastaların yaklaşık%60'ında iPTH düzeylerinde >%30 azalma sağlanmıştır ve etki farklı iPTH düzeylerindedüzenli olarak görülmüştür. Serum Ca x P, kalsiyum ve fosforda sırasıyla ortalama %14, %7ve %8 azalmalar sağlanmıştır.
9/14
iPTH ve CaxP azalmaları tedavi süresinde 12 aya kadar korunmuştur. Başlangıç iPTH ya da Ca x P düzeyleri, diyaliz şekli (HD ya da PD), diyaliz süresi, vitamin D sterollerininuygulanıp uygulanmamasından bağımsız olarak sinakalset iPTH, Ca x P ve fosfor düzeyleriniazaltmıştır.
PTH'daki azalmalar, kemik metabolizması göstergelerindeki (kemik spesifik alkalin fosfataz, N-telopeptid, kemik yapım-yıkımı ve kemik fibrozisi) anlamlı olmayan düşüşlerle ilişkilidir. 6ve 12 aylık klinik çalışmalardan elde edilen verilerin post-hoc analizinde, Kaplan-Meierdeğerlendirmesiyle kontrol grubuna göre kıyaslandığında kemik kırıkları ve paratiroidektomisinakalset grubunda daha düşüktür.
Diyaliz almayan kronik böbrek hastalığı olan ve sekonder hiperparatirodili hastalarda yapılan araştırmaya yönelik çalışmalar, sinakalsetin, serum PTH düzeylerini, diyaliz alan, son dönemböbrek rahatsızlığı (SDBH) olan ve sekonder hiperparatiroidili hastalardakine benzer birdüzeye kadar azalttığını göstermektedir. Ancak, böbrek yetmezliği olan prediyalizhastalarında etkililik, güvenlilik, optimum doz ve tedavi hedefleri belirlenmemiştir. Buçalışmalar, sinakalsetle tedavi edilen, diyaliz almayan kronik böbrek hastalığı olan hastalardahipokalsemi riskinin, diyaliz alan son dönem böbrek hastalığı olan hastalara kıyasla dahayüksek olduğunu göstermiştir, ki bu da başlangıç kalsiyum düzeylerinin daha düşük olmasınave/veya rezidüel böbrek fonksiyonuna bağlı olabilir.
EVOLVE (EValuation Of Cinacalcet HCl Therapy to Lower CardioVascular Events-Kardiyovasküler Olayları Azaltmak için Sinakalset HCl Tedavisinin Değerlendirilmesi), sekonder HPT'li ve diyaliz alan kronik böbrek hastası olan 3,883 hastada tüm nedenlere bağlımortalite ve kardiyovasküler olay riskinin azaltılması için plaseboya karşı sinakalset HCl'nindeğerlendirildiği randomize, çift kör klinik çalışma idi. Çalışma tüm nedenlere bağlımortalitede veya miyokard enfarktüsü, stabil olmayan anjinaya bağlı hastaneye yatış, kalpyetmezliği veya periferik vasküler olayı içeren kardiyovasküler olaylarda azalmayı göstermekolan primer amacını karşılamamıştır (HR 0,93; %95 GA: 0,85, 1,02; p=0,112). Sekonderanalizde başlangıç özelliklerine göre düzeltmeden sonra primer birleşik sonlanım noktası içinHR 0,88; %95 GA: 0,79, 0,97 olmuştur.
Paratiroid Karsinomu ve Primer Hiperparatiroidizm
Bir çalışmada, 46 hasta (29'u paratiroid karsinomlu ve 17'si primer HPT'li ve şiddetli hiperkalsemili paratiroidektominin başarısız veya kontrendike olduğu) 3 yıla kadar (paratiroidkarsinomlu hastalar için ortalama 328 ve primer HPT'li hastalar için 347 gün) sinakalsetalmıştır. Uygulanan sinakalset dozları günde iki kez 30 mg'dan günde 4 kez 90 mg'a kadardeğişiklik göstermiştir. Çalışmanın primer sonlanma noktası serum kalsiyumunda >1 mg/dlazalma idi (> 0.25 mmol/l). Paratiroid karsinomlu hastalarda ortalama kalsiyum 14.1mg/dl'den 12.4 mg/dl'ye (3.5 mmol/l'den 3.1 mmol/l'ye) düşmüş, primer HPT'li hastalardaserum kalsiyum düzeyleri 12.7 mg/dl'den 10.4 mg/dl'ye (3.2 mmol/l'den 2.6 mmol/l'ye)düşmüştür. Paratiroid karsinomlu 29 hastadan onsekizinde (%62) ve primer HPT'li 17hastadan l5'inde (%88) serum kalsiyumunda > 1 mg/dl (>0.25 mmol/l) azalma sağlanmıştır.
28 haftalık plasebo kontrollü bir çalışmada, düzeltilmiş total serum kalsiyumu > 11,3 mg/dl (2,82 mmol/l) ancak < 12.5 mg/dl (3.12 mmol/l) esas alınarak paratiroidektomi kriterlerinikarşılayan, ancak paratiroidektomi yapılması mümkün olmayan primer HPT'li 67 hasta dahiledilmiştir. Sinakalset günde iki kez 30 mg doz olarak başlatılmıştır ve düzeltilmiş total serumkalsiyum konsantrasyonunun normal aralık içerisinde korunması amacıyla titre edilmiştir.Sinakalset tedavisi alan hastaların plasebo tedavi alan hastalara (sırasıyla %75.8'e karşı %0 ve
10/14
%84.8'e karşı %5.9) kıyasla anlamlı derecede yüksek yüzdesi ortalama düzeltilmiş total serum kalsiyum konsantrasyonu < 10.3 mg/dl (2.57 mmol/l)'ye ulaşmıştır ve ortalamadüzeltilmiş serum kalsiyum konsantrasyonu başlangıca göre > 1 mg/dl (0.25 mmol/l)azalmıştır.
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
VİSCAP oral yoldan uygulandıktan sonra maksimum konsantrasyona yaklaşık 2-6 saat sonra erişilir.
Çalışmalar arasındaki karşılaştırmalara dayanarak aç bireylerde sinakalsetin
biyoyararlanımının yaklaşık olarak %20-25 olduğu tahmin edilmektedir. VİSCAP'ın besinle birlikte verilmesi sinakalset biyoyararlanımında %50-80 artışa neden olmaktadır. Plazmasinakalset düzeylerindeki artış besinlerdeki yağ içeriğinden bağımsız olarak benzerbulunmuştur.
200 mg'ın üzerindeki dozlarda, emilim büyük olasılıkla düşük çözünürlük nedeniyle doygunluğa ulaşmıştır.
Dağılım:
Dağılım hacmi, aşırı dağılımı gösterir şekilde yüksektir (yaklaşık 1,000 litre). Sinakalset yaklaşık olarak %97 oranında proteine bağlıdır ve kırmızı kan hücrelerine minimum dağılır.
Emilimden sonra, sinakalset konsantrasyonları başlangıç yarı ömrü yaklaşık 6 saat ve terminal yarı ömrü 30 ila 40 saat olacak şekilde bifazik bir şekilde azalmıştır. Sinakalsetin kararlıdurum düzeylerine minimal birikim ile 7 gün içinde ulaşılmıştır. Sinakalsetin farmakokinetiğizaman içinde değişmemektedir.
Biyotransformasyon:
Sinakalset esas olarak CYP3A4 ve CYP1A2 olmak üzere birçok enzim tarafından metabolize edilir (CYP1A2'nin katkısı klinik olarak karakterize edilmemiştir). Dolaşımdaki anametabolitleri inaktiftir.
In vitro
verilere dayanarak, sinakalset CYP2D6'nın güçlü bir inhibitörüdür ancak klinik olarak elde edilen konsantrasyonlarda CYP1A2, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19 ve CYP3A4dahil olmak üzere diğer CYP enzimlerinin inhibitörü değildir aynı zamanda CYP1A2,CYP2C19 ve CYP3A4'ün indüktörü de değildir.
Eliminasyon:
75 mg radyoişaretli dozun sağlıklı gönüllülere uygulanmasından sonra sinakalset, oksidasyon ve takiben konjugasyon aracılığıyla hızlı ve yoğun bir şekilde metabolize edilmiştir.Metabolitlerin böbrek yoluyla eliminasyonu, radyoaktivitenin temel eliminasyon yoluolmuştur. Dozun yaklaşık %80'i idrarda ve %15'i feçeste ortaya çıkmıştır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Sinakalsetin EAA (Eğri Altındaki Alan) ve C max değerleri günde tek doz 30 ile 180 mg doz aralığında lineer olarak artmıştır.
11/14
Farmakokinetik/farmakodinamik ilişki(ler)
Doz uygulamasından kısa bir süre sonra PTH, sinakalsetin C max'ına tekabül edecek şekilde dozdan yaklaşık 2 ila 6 saat sonra en düşük noktaya ulaşmak üzere azalmaya başlar. Bundansonra sinakalset düzeyleri düşmeye başladıkça dozdan sonraki 12 saate kadar PTH düzeyleriartış gösterir ve bunu takiben PTH baskılanması, günde bir kere doz uygulaması aralığınınsonunda hemen hemen sabit kalır. VİSCAP'ın klinik çalışmalarında, PTH düzeyleri dozuygulama aralığının sonunda ölçülmüştür.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yaşlılar:
Sinakalsetin farmakokinetiğinde yaşa bağlı klinik açıdan anlamlı farklılıklar yoktur.
Böbrek yetersizliği:
Sinakalsetin hafif, orta ve şiddetli böbrek yetersizliği olan hastalarda ve hemodiyaliz ya da periton diyalizi olanlardaki farmakokinetik profili sağlıklı gönüllülerdeki ile karşılaştırılabilirdurumdadır.
Karaciğer yetersizliği:
Hafif karaciğer bozukluğu sinakalset farmakokinetiğini farkedilir şekilde etkilemez. Normal karaciğer fonksiyonu olan bireylerle karşılaştırıldığında, sinakalsetin ortalama EAA değerleriorta derecede karaciğer bozukluğu olanlarda yaklaşık 2 kat daha yüksek, şiddetli bozukluğuolanlarda ise yaklaşık 4 kat daha yüksektir. Sinakalsetin ortalama yarılanma ömrü, ortaderecede ve şiddetli karaciğer bozukluğu olanlara sırasıyla %33 ve %70 oranında uzamıştır.Sinakalsetin protein bağlanması karaciğer fonksiyon bozukluğundan etkilenmez. Doztitrasyonu her bir bireyde güvenlilik ve etkililik parametrelerine dayanarak yapıldığındankaraciğer bozukluğu olanlarda ilave doz ayarlamasına gerek yoktur (bakınız bölüm 4.2 ve4.4).
Cinsiyet:
Kadınlarda sinakalsetin klerensi erkeklerden daha düşük olabilir. Dozlar her bir birey için titre edildiğinden cinsiyete dayanarak ilave doz ayarlamasına gerek yoktur.
Pediyatrik popülayon:
Sinakalsetin farmakokinetiği, diyaliz alan, kronik böbrek hastalığı olan 12 pediyatrik hastada (6-17 yaş) 15 mg tek oral dozu takiben çalışılmıştır. Ortalama EAA ve Cmax değerleri(sırasıyla, 23,5 (7,22 ile 77,2 aralığında) ng*hr/ml ve 7,26 (1,80 ve 17,4 aralığında) ng/ml),sağlıklı yetişkinler üzerinde yapılan tek bir çalışmada 30 mg tek dozun uygulanmasını takibenelde edilen ortalama EAA ve Cmax değerlerinin yaklaşık olarak %30'u içerisinde olmuştur(sırasıyla, 33,6 (4,75 ile 66,9 aralığında) ng*hr/ml ve 5,42 (1,41 ile 12,7 aralığında) ng/ml).Pediyatrik hastalara ait verilerin sınırlı düzeyde olması nedeniyle, uygulanan belirli bir dozsinakalset için, daha hafif/daha genç hastaların, daha ağır / daha yaşlı pediyatrik hastalarakıyasla daha fazla maruz kalma potansiyeli bertaraf edilmemelidir. Pediyatrik hastalarda,çoklu dozlardan sonraki farmakokinetik araştırılmamıştır.
Sigara kullanımı:
Muhtemelen CYP1A2 ilişkili metabolizma indüksiyonuna bağlı olarak sinakalsetin klerensi sigara içenlerde içmeyenlere göre daha yüksektir. Eğer bir hasta sigara içmeye başlar ya dasigara içmeyi bırakırsa, sinakalset plazma düzeyi değişebilir ve doz ayarlaması gerekebilir.
12/14
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Sinakalset EAA değerlerine dayanarak sekonder HPT'deki maksimum insan dozunun (180 mg/gün) 0.4 katı olarak verildiğinde tavşanlarda teratojenik değildi. Sıçanlardaki nonteratojenik doz EAA değerlerine dayanarak sekonder HPT için maksimum dozun 4.4 katı idi.180 mg/gün olan insan dozunun 4 katına maruz kalan erkek ve dişilerde fertilite üzerine etkiolmamıştır (günde 360 mg'lık maksimum klinik dozun uygulandığı küçük hastapopülasyonunda güvenlik aralığı yukarıda verilenin yaklaşık olarak yarısı olacaktır).
Gebe sıçanlarda, en yüksek dozlarda vücut ağırlığı ve besin tüketiminde hafif azalma olmuştur. Şiddetli hipokalsemi oluşturan dozlarda sıçanlarda fötal ağırlığın azaldığıgörülmüştür. Sinakalsetin tavşanlarda plasenta bariyerini geçtiği gösterilmiştir.
Sinakalset herhangi bir genotoksik ya da karsinojenik potansiyel göstermemiştir. Hayvan çalışmalarında gözlenen hipokalsemiye bağlı doz sınırlaması nedeniyle toksikolojiçalışmalarındaki güvenlik sınırları küçüktür. Katarakt ve lens opasitesi rodentlerde yapılantekrarlanan doz toksikolojisi ve karsinojenite çalışmalarında gözlenmiştir ama köpekler vemaymunlar ya da katarakt oluşumunun takip edildiği klinik çalışmalarda bu durumgözlenmemiştir. Rodentlerde kataraktın hipokalseminin sonucu olduğu bilinmektedir.
In vitroATP6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (sığır sütü)
Prejelatinize nişasta 1500 Mikrokristalin selüloz (Tip 102)
Krospovidon (Poliplasdon XL)
Talk
Magnezyum stearat
Sheffcoat green L1171G23
Hidroksipropilmetilselüloz, 6 cpsTitanyum dioksit,
Hidroksipropilmetilselüloz, 3 cps Laktoz monohidrat (sığır sütü),
Triasetin/Gliserol triasetat Sarı demir oksit
FD&C mavi#2/İndigotine Aluminum Lake
6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
13/14
6.3 Raf ömrü
24 ay.
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC/PE/PVDC Al folyo blister ambalajda, 28 adet olarak kullanıma sunulmaktadır.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No.4 34467 Maslak / Sarıyer/ İSTANBULTel: 0212 366 84 00Faks: 0212 276 20 20
8. RUHSAT NUMARASI
2015/172
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 19.02.2015 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
14/14