KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
INDURİN 2.5 mg Film Tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Her bir film tablet;
Etkin madde:Yardımcı madde(ler):
Laktoz monohidrat (inek sütü).........54.85 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film Tablet
Beyaz renkli, yuvarlak, çentikli, bikonveks tablet Tablet eşit yarımlara bölünebilir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER4.1.Terapötik endikasyonlar
Esansiyel hipertansiyon
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
Tercihen sabah olmak üzere günde bir tablet.
Tablet bir bardak su ile bütün olarak çiğnenmeden yutulmalıdır.
Yüksek dozlar, indapamid'in antihipertansif etkisini artırmaz ancak, saldiüretik etkilerde artış görülür.
Uygulama şekli:
Oral yoldan alınır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek yetmezliği (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4):
Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30 ml/dak altında ise) tedavi kontrendikedir.
Karaciğer yetmezliği (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4):
Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda tedavi kontrendikedir.
1 / 10
Pediyatrik popülasyon:
Bu popülasyon ile ilgili güvenlilik ve etkililik verileri olmadığından INDURİN' in çocuklar ve ergenler tarafından kullanılması tavsiye edilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda plazma kreatinin yaş, kilo ve cinsiyete göre ayarlanmalıdır. Eğer böbrek fonksiyonları normal veya çok az derecede bozuk ise yaşlı hastalar İNDURİN ile tedaviedilebilir.
4.3. Kontrendikasyonlar
-İndapamid, ilacın içerdiği yardımcı maddelere veya sülfonamid türevi ilaçlara aşırı duyarlılık -Ciddi böbrek yetmezliği
-Ciddi karaciğer yetmezliği veya hepatik ensefalopati -Hipokalemi
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Uyarılar:
Hepatik bozukluklar:
Karaciğer fonksiyonu bozuk olduğu zaman, tiyazid ve bu gruptan diüretikler hepatik ensefalopati'ye (özellikle elektrolit dengesizliği durumlarında) sebebiyet verebilirler. Bu gibidurumlarda, diüretik tatbiki derhal kesilmelidir.
Fotosensitivite:
Tiyazid ve tiyazid benzeri diüretiklerle fotosenistivite reaksiyonları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Tedavi sırasında fotosensitivite reaksiyonu oluşursa tedavinin durdurulması tavsiye edilir.Eğer diüretik tedavisi tekrar başlatılacaksa güneşe veya suni UVA ışınlarına maruz kalanbölgeler korunmalıdır.
Önlemler:
Su ve elektrolit dengesi:
Plazma sodyumu:
Tedaviye başlamadan önce ve daha sonra belirli aralıklarla ölçülmelidir. Herhangi bir diüretik tedavisi bazen çok ciddi sonuçlara sebebiyet veren hiponatremiye neden olabilir. Kanda sodyumseviyesindeki düşüş asemptomatik olabilir ve bundan ötürü özellikle yaşlı, sirozlu hastalardadaha sık muntazam kontrol gerektirmektedir. (bkz. Bölüm 4.8 ve 4.9)
Plazma potasyumu:
Hipokalemiye bağlı olan potasyum kaybı tiyazid ve benzeri olan diüretiklerin en büyük riskidir. Hipokaleminin başlama riski (<3,4 mmol/l) belli yüksek risk popülasyonunda önlenmelidir;(yaşlı, kötü beslenmiş veya çok ilaç tedavisi gören ödemli ve asidozu olan sirozlu hastalar,koroner damar hastalığı ve kalp yetmezliği olan hastalarda). Bu durumda, hipokalemi dijitalispreperatların kardiyak toksisitesini ve aritmi riskini arttırır.
Uzun QT aralığı olan hastalar, kaynağı ister konjenital, ister iyatrojenik olsun risk altındadırlar. Hipokalemi, bradikardide de olduğu gibi, ileri derece ritm bozukluklarını, özellikle fatal birdurum olabilen “torsades de pointes”i ortaya çıkaran bir faktör olabilir. Yukarıda belirtilen herdurumda da daha sık plasma potasyum ölçümü gerekir. Plasma potasyumun ilk ölçümü tedavininbaşlangıcını takip eden ilk hafta içinde olmalıdır. Hipokalemi saptandığında düzeltilmelidir.
2 / 10
Plazma kalsiyumu:
Tiyazid ve benzeri diüretikleri, üriner sistemden kalsiyum atılımının azalmasına sebebiyet verebilir ve kandaki kalsiyum değerlerinde az ve geçici artış görülebilir. Daha öncedenbelirlenememiş hiperparatiroidizme bağlı aşikar hiperkalsemi olabilir.
Tedavi, paratiroid fonksiyonunun araştırılmasından önce sona erdirilmelidir.
Kan glikozu:
Diyabetiklerde ve özellikle de hipokalemi varlığında buna bağlı olarak hipokalemi olduğunda, kanda glikoz seviyesinin ölçümü önemlidir.
Ürik asit:
Hiperürisemik hastalarda gut atakları artabileceğinden, kanda ürik asit seviyesine bağlı olarak doz ayarlanmalıdır.
Böbrek ve diüretik fonksiyonlar:
Tiyazid ve benzeri diüretikler sadece renal fonksiyonların normal olduğu veya minimal düzeyde bozulduğu durumlarda tamamen etkilidir (Plasma kreatinin seviyesinin erişkinlerde 25 mg/ltveya 220 pmol/lt altında olduğu durumlarda). Yaşlılarda, plasma kreatinin, yaşa, kiloya vecinsiyete bağlı olarak ayarlanmalıdır.
Tedavinin başlangıcında, diürez ve natriüreze bağlı olarak gelişen hipovolemi sekonder olarak glomerüler filtrasyonda azalmaya yol açabilir. Bu da plasma kreatinin ve üre düzeylerinde artışaneden olabilir. Bu geçici fonksiyonel renal yetersizlik, normal renal fonksiyonu olan kişiler içinsöz konusu olamaz fakat daha önceden renal yetmezliği olan kişilerde durumu bozabilir.
Sporcularda:
Bu ilacın aktif maddesi antidoping testleri sırasında pozitif reaksiyon verebilir. Sporcularda dikkatli olunması gerekir.
INDURİN, laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
INDURİN içindeki renklendiriciler alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
Tavsiye edilmeyen kombinasyonlar:
Lityum:
Sodyumsuz diyet sırasında, doz aşımı belirtileri ile kanda lityum konsantrasyonu artar (lityumun idrarla atılımı azalır). Buna rağmen, diüretik tavsiye ediliyorsa, kanda lityum seviyesi ölçülmelive doz buna göre ayarlanmalıdır.
Dikkat gerektiren kombinasyonlar:
-Torsades de Pointes'e neden olan ilaçlar:
•Sınıf Ia antiaritmikler (kinidin, hidrokinidin, disopiramid)
•Sınıf III antiaritmikler (amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid)
•Bazı antipsikotikler:
-Fenotiazinler (klorpromazin, sayamemazin, levomepromazin, tioridazin, trifluoperazin),
3 / 10
-Benzamidler (amisülprid, sülpirid, tültoprid, tiaprid),
-Butirofenonlar (droperidol, haloperidol),
-Diğer (bepridil, cisaprid, difemanil, eritromisin IV, halofantrin, mizolastin, pentamidin, sparfloksasin, moksifloksasin, vinsamin IV)
Ventriküler aritmi riskinin artması, özellikle torsades de pointes (hipokalemi bir risk faktörüdür).
Kombinasyon başlamadan önce hipokalemi gerekirse izlenip düzeltilmelidir. Klinik bulgular, plazma elektrolitleri ve EKG izlenmelidir.
Hipokalemi durumunda, torsades de pointes dezavantajını taşımayan maddeler kullanılmalıdır.
-NSAI (sistemik), selektif C0X-2 ihibitörleri ve yüksek doz salisilatlar (>3g/gün): İndapamidin antihipertansif etkisinin olası azalışı.
Dehidrate olan hastalarda (azalmış glomerüler filtrasyon) akut renal yetmezlik görülür. Hasta hidrate edilir ve tedavinin başında renal fonksiyon kontrol edilir.
-Anjiotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri
Daha önceden tuz (sodyum) eksikliği olan (renal arter stenozlu) hastalarda, dönüştürücü enzim inhibitörleri ile tedavi başlandığında, ani hipotansiyon veya akut renal yetersizlik riski olur.
Esansiyel hipertansiyonda, daha önceki diüretik tedavisi sodyum eksikliğine sebep olmuş ise;
-ya ADE inhibitörü ile tedaviye başlamadan 3 gün önce diüretik kesilir ve gerekirse hipokalemik diüretik'e tekrar başlanır,
-ya da ADE inhibitörü başlangıçta küçük dozda verilir ve sonra yavaş yavaş arttırılır.
Konjestif kalp yetmezliğinde, mümkünse hipokalemik diüretiğin dozunda azaltma yaparak, çok düşük dozda ACE inhibitörü ile başlayınız.
Bütün durumlarda, renal fonksiyon (plasma kreatinin) ACE inhibitörü ile tedavinin ilk haftalarında kontrol altına alınır.
Hipokalemiye neden olan diğer hipokalemik maddeler: amphotericin B (IV), gluko ve minerelakortikoitler (oral), tetracosactide, stimülan laksatifler)
Hipokalemi riski artar (aditif etki).
Dijitalis tedavisi ile birlikte uygulandığında kanda potasyum ölçümü, gerekli ise düzeltilmesi ve her zaman özellikle hatırlanmalıdır. Non-Stimülan laksatifler kullanınız.
-Baklofen
Antihipertansif etkiyi arttırır.
Hasta hidrate edilmelidir. Tedavi başlangıcında renal fonksiyon kontrol edilmelidir.
4 / 10
-Dijitalis preperatları
Hipokalemi, dijitallerin toksik etkilerini predispose eder.
Kanda potasyum ölçümü ve EKG gerekir. Gerekirse tedavi tekrar gözden geçirilir.
Dikkate alınacak kombinasyonlar:
-Potasyum tutucu diüretikler (amilorid, spironolakton, triamteren)
Bazı hastalarda faydalı olan böyle rasyonel kombinasyonların kullanılması durumunda hipokalemi ve (özellikle kısmi böbrek yetmezliği ve diyabetik hastalarda) hiperkalemi olasılığıgöz ardı edilmemelidir.
Plasma potasyumu ve EKG izlenerek, gerekirse tedavi tekrar gözden geçirilir.
-Metformin:
Diüretikler ve özellikle loop diüretikler ile ilişkilendirilmiş fonksiyonel renal yetmezlik olasılığı nedeniyle oluşan metformine bağlı laktik asidozis riskinde artış.
Plasma kreatinin seviyesi; 15 mg/lt (135 mikromol/lt) erkeklerde ve 12 mg/lt (110 mikromol / lt) kadınlarda geçtiği zaman metformin kullanmayınız.
-İyot içeren kontrast madde:
Diüretiklerden dolayı oluşan dehidratasyonda, özellikle de yüksek dozda iyot içeren kontrast madde kullanıldığı zamanlarda akut renal yetersizlik riski artar.
İyotlu bileşiğin tatbikinden önce rehidratasyon önerilir.
-İmipramin antidepresanlar (trisiklik), nöroleptikler:
Antihipertansif etkiyi arttırırlar ve ortostatik hipotansiyon (ilave etki) riskini arttırırlar.
-Kalsiyum (tuzları):
Üriner kalsiyum eliminasyonundaki azalmadan dolayı hiperkalsemi riski -Siklosparin, Takrolimus:
Plazma kreatininde, su/sodyum deplesyon yokluğunda bile sirküle siklosparin düzeylerinde herhangi bir değişiklik olmadan, artma riski-Kortikosteroidler, tetrakosaktid (oral yoldan):
Antihipertansif etkide azalma (kortikosteroidere bağlı su/sodyum tutulması)
5 / 10
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum Kontrolü ( Kontrasepsiyon)
Uygulanmamaktadır.
Gebelik dönemi
:
İNDURİN'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Genel bir kural olarak hamile kadınlarda tiyazid ve benzeri diüretikler kullanmaktan kaçınılmalıdır ve gebelikteki fizyolojik ödemi tedavi etmek için asla diüretik kullanılmamalıdır.Diüretikler fetal hipotrofi riski taşıyan fetoplasental iskemiye yol açabilirler.
Laktasyon dönemi:
İndapamid anne sütüne geçtiğinden İNDURİN emzirme sırasında önerilmemektedir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
İNDURİN'in dikkat üzerine bir etkisi yoktur, fakat bazı hastalarda, özellikle tedavinin başlangıcında veya diğer bir antihipertansif ile kombine kullanımda, kan basıncının düşmesinebağlı olarak bireysel tepkiler görülebilir. Sonuç olarak araç ve makine kullanma yeteneğizayıflayabilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Klinik veya laboratuvar parametreleri ile ilgili, istenmeyen etkilerin çoğu doza bağımlıdır. İndapamid dahil olmak üzere tiyazid ve benzeri diüretikler, aşağıdaki arzu edilmeyen etkilere yolaçabilirler: advers olaylar belirtilen skala doğrultusunda sıralanmıştır: çok yaygın (>1/10);yaygın (>1/100, <1/10); yaygın olmayan (>1/1000, <1/100); seyrek (>1/10000, <1/1000); çokseyrek (<1/10000), bilinmeyen sıklıkta (mevcut verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenfatik sistem hastalıkları:
Çok seyrek: Trombositopeni, lökopeni, agranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları:
•
Yapılan klinik çalışmalarda, hipokalemi (plazma potasyum <3,4 mmol/l), hastaların%25'inde görülmüştür. Ayrıca 4 - 6 haftalık tedaviden sonra hastaların %10'unda plazma potasyum <3,2mmol/lt'dir. Plasma potasyum konsantrasyonundaki ortalama azalma 12 haftalık tedaviden sonra0,41 mmol/l'dir.
•Çok seyrek: Hiperkalsemi
•Bilinmeyen sıklıkta:
° Hipokalemi ile eşzamanlı potasyum kaybı, bazı yüksek risk popülasyonlarda ciddi olabilir.
° Hipovoleminin eşlik ettiği, dehidratasyona ve ortostatik hipotansiyona yol açan hiponatremi.
6 / 10
° Eşzamanlı klorid kaybı, sekonder olarak kompensatuar metabolik alkaloza yol açabilir. Bu etki hafiftir ve ender görülür.
Sinir sistemi hastalıkları:
Seyrek: Baş dönmesi, asteni, başağrısı ve parestezi Bilinmeyen sıklıkta: Senkop
Kardiyak hastalıkarı:
Çok seyrek: Aritmi, hipotansiyon
Bilinmeyen sıklıkta: Torsade de pointes (potansiyel olarak ölümcül) (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5)
Gastrointestinal hastalıkları:
Yaygın olmayan: Kusma
Seyrek: Bulantı, konstipasyon, ağız kuruluğu
Çok seyrek: Pankreatit
Hepato-bilier hastalıkları:
Çok seyrek: Karaciğer işlev bozuklukları
Bilinmeyen sıklıkta: Karaciğer yetmezliğine bağlı olarak hepatik ensefalopati başlangıcı (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4), hepatit.
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:
Çok seyrek: Böbrek yetmezliği
Deri ve derialtı doku hastalıkları:
Alerjik ve astım semptomlarına yatkın olan kişilerde genellikle dermatolojik olan aşırı hassas reaksiyonlar:
Yaygın: Makulo-papular döküntü Yaygın olmayan: Purpura
Çok seyrek: Anjiyonörotik ödem ve/veya utriküler, toksik epidermik nakrolisis, Steven Johnson sendromu.
Bilinmeyen sıklıkta: Önceden var olan akut lupus erithematosusda kötüleşme Fotosensitivite reaksiyonları için (bkz. Bölüm 4.4)
Araştırmalar:
Bilinmeyen sıklıkta:
QT uzaması.
Tedavi sırasında plasma ürik asit ve kan glukoz konsantrasyonlarında yükselme.
Bu tür diüretiklerin kullanılmasının uygunluğu, gut ve diyabetli hastalarda dikkatle değerlendirilmelidir.
Karaciğer enzim seviyelerinde yükselme.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
7 / 10
Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr;[email protected];4.9. Doz aşımı ve tedavisi
40 mg.'a kadar, yani terapötik dozun 27 katına kadar indapamidin herhangi bir toksisitesi olduğu saptanmamıştır.
Bunların dışında, akut zehirlenme belirtileri, su ve elektrolit bozuklukları (hiponatremi ve hipokalemi) biçimini almaktadır. Bu belirtiler sırasında klinik olarak bulantı, kusma,hipotansiyon, kramplar, baş dönmesi, sersemlik, konfüzyonel durumlar poliüri ya da anüridüzeyine varabilen oligüri yer almaktadır.
Alınan ilk önlemler, gastrik lavaj ve/veya aktif kömür uygulamasıyla, alınan ürünün / ürünlerin hızla elimine edilmesinden ve ardından uzmanlaşmış bir merkezde sıvı ve elektrolit dengesininnormale döndürülmesinden oluşmaktadır.
5. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup:
ATC kodu: C03BA11 (C: kardiyovasküler sistem)
Kortikal Dilüsyon Segmentinde Etkili Diüretik
İndapamid farmakolojik olarak tiyazid diüretiklerle ilişkili sülfonamid bir diüretiktir. İndapamid korteksteki dilüsyonu sağlayan segmentte sodyum reabsorpsiyonunu inhibe ederek etki gösterir.İdrarda sodyum ve klorür atılımını ve bir ölçüye kadar potasyum ve magnezyum atılımınıarttırarak idrar çıkışını arttırır ve bu sayede antihipertansif etki gösterir.
Monoterapide kullanılan faz II ve III çalışmaları antihipertansif etkisinin 24 saat sürdüğünü göstermektedir. Bu etkiler diüretik özelliklerinin zayıf olduğu dozlarda belirgindir. İndapamidinantihipertansif etkinliği, arteryel kompliyansta gelişme, arteriyoler ve total periferalrezistansta düşüş ile ilişkilidir.
İndapamid sol ventrikül hipertrofisini azaltır.
Belirli bir dozun ötesinde, istenmeyen reaksiyonlar artmaya devam ederken, tiyazid ve benzeri diüretiklerin terapötik etkisi bir platoya ulaşır. Tedavi etkisiz olduğunda, doz arttırılmayaçalışılmamalıdır.
Ayrıca hipertansif hastalarda kısa, orta ve uzun dönemde indapamidin:
- Lipid metabolizmasını, yani trigliseridleri, LDL kolesterolü ve HD kolesterolü etkilemediği,
- Diyabetik hipertansif hastalarda bile karbonhidrat metabolizmasını etkilemediği gösterilmiştir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
İndapamid oral uygulamadan sonra hızla ve tamamen emilir. Pik kan düzeyine 1 ila 2 saat içerisinde ulaşılır.
8 / 10
Dağılım:
İndapamid ertirositlerde konsantre olur ve %79 oranında plasma proteinleri ve eritrositlere bağlanır. Yüksek lipid çözünürlüğü sonucu vasküler düz kasta vasküler duvar tarafından tutulur.
Biyotransformasyon:
İndapamid büyük ölçüde metabolize olur; uygulamadan 48 saat sonra idrarda değişmeden bulunan ilaç miktarı %7'dir.
Eliminasyon:
Oral tek dozun %70'i böbreklerden, %23'ü gastrointestinal kanaldan elimin edilir. İndapamid'in eliminasyon yarı ömrü (P fazı) yaklaşık 15 ila 18 saattir.
Hastalardaki karakteristik özellikler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda farmakokinetik parametreler değişmemiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
İndapamidin diüretik etkisi, farklı hayvan türlerinde, oral yoldan, en yüksek dozda (terapötik dozun 40-8000 katı) uygulandığında artmaktadır.
İntravenöz ve intraperitonel uygulanan indapamidin, akut toksisite çalışmalarının ana semptomları, indapamidin farmakolojik aktivitesi ile ilgilidir (Bradipne ve periferalvazodilatasyon).
İndapamid ile ilgili mutajenite ve karsinojenite testleri negatifdir.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalin selüloz Laktoz monohidrat (inek sütü)
Mısır nişastası Talk
Magnezyum stearat (E572)
Film Kaplama;
Opadry OY-S-38920 beyaz: Hidroksipropil metil selüloz (metosel E 15)
Polietilen glikol Talk
Titanyum dioksit (E171)
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
9 / 10
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
20 ve 30 tabletlik Al/PVC blister ambalajlarda
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Terra İlaç ve Kimya San. ve Tic. A.Ş.
İnkilap Mah. Küçüksu Cad. No:109 / C Blok Kat:5 D:20-21 Ümraniye/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
193 / 91
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 11.10.1999 Son yenilenme tarihi: 21.03.2006
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
10 / 10