KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
BLEMİSİN 15 mg liyofilize toz içeren flakon
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin maddeler:
Bleomisin sülfat 15 mg [15.000 (15x103) IU'ya eşdeğer olacak şekilde]
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Liyofilize toz içeren flakon
Beyaz-açık sarı renkli liyofilize kek veya kristal görünümlü küçük parçacıklar.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
•
Ağız, nasofarinks ve paranasal sinüsler, larinks, özefagus, dış genital bölge, serviks veya deriyi etkileyen skuamöz hücre karsinomu, farklılaşmış tümörler genellikle anaplastik olanlardandaha iyi yanıt verirler.
•
Hodgkin hastalığı ve mikozis fungoides'i içeren diğer malignant lenfomalar
•
Testiküler teratoma
•
Seröz kavitelerin malignant efüzyonları
•
Bleomisin'in bazı etkilerinin görüldüğü sekonder endikasyonlar (yalnız veya diğer ilaçlarla kombinasyonunda) metastatik malignant melanoma, tiroid karsinoma, akciğer ve mesanekarsinoması
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
Önerilen doz şeması aşağıdaki gibidir:
• Skuamöz hücre karsinoması ve testiküler teratoma:
Tek başına uygulamada normal doz haftada 3 kez 15 x 103 IU (1 flakon), haftada 2 kez 30 x 103 IU (2 flakon) intramüsküler veya intravenöz olarak kullanılır. Tedaviye sonraki haftalardadevam edilebilir ya da genelde toplam kümülatif doz 500 x 103 IU olana kadar 3-4 haftaaralıklarla uygulanabilir, testiküler tümöre sahip olan genç erkeklerde bu miktar nadiren iki defatolere edilebilir. Sürekli intravenöz infüzyon 10 güne kadar her 24 saat içinde 15 x 103 IU (1flakon) doz veya 5 güne kadar her 24 saat içinde 30 x 103 IU (2 flakon) doz hızlı şekildeterapötik etki yaratabilir. Stomatit gelişimi, maksimum terapötik yanıtın toleransınınsaptanmasında en önemli durumdur. Bleomisin, kemoterapide kombine şekilde kullanıldığındadoz ayarı gerekebilir. Yaşlılarda ve çocuklarda kullanım için bkz. Özel popülasyonlara ilişkin ekbilgiler; Pediyatrik popülasyon, Geriyatrik popülasyon.
• Malignant lenfomalar:
BLEOMİSİN'in lenfomalı hastalarda kullanımında, anaflaktik reaksiyon olasılığına karşı, ilk iki doz 5 x 103 IU ya da daha düşük olarak uygulanmalıdır. Akut reaksiyon meydana gelmemesidurumunda gerekli olan doz şeması takip edilmelidir.
Tek başına kullanımda tavsiye edilen doz rejimi intramüsküler olarak 15 x103 IU (1 flakon) haftada bir veya iki kez, toplam doz 225 x 103 IU'dur (15 flakon). Geriyatrik hastalarda dozajazaltılmalıdır. Bleomisin kemoterapide kombine olarak kullanıldığında doz ayarı yapılabilir.Yaşlılarda ve çocuklarda kullanım için bkz. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler; Pediyatrikpopülasyon, Geriyatrik popülasyon.
• Malignant efüzyonlar:
Etkilenmiş seröz kavitenin drenajından sonra, BLEMİSİN 60 x 103 IU (4 flakon) dozunda 100 ml serum fizyolojik (% 0.9 Sodyum klorür çözeltisi) içinde bir drenaj iğnesi veya kanülyardımıyla verilmektedir. İntilasyonun ardından drenaj iğnesi veya kanül atılmalıdır. 500 x 103IU total kümülatif doza ulaşılması için uygulama tekrarlanabilir (yaklaşık 33 flakon). Yaşlılardave çocuklarda kullanım için bkz. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler; Pediyatrik popülasyon,Geriyatrik popülasyon.
• Kombinasyon Tedavisi:
Bleomisin genellikle radyoterapi ile birlikte baş ve boyun bölgesinin kanser tedavisinde kullanılmaktadır. Her iki tedavi formunun tam dozları birlikte kullanıldığında, mukozalreaksiyonlar artabileceğinden BLEMİSİN dozunun azaltılmasına ihtiyaç duyulabilir (örneğin
haftada 5 gün her radyoterapi fraksiyonunda 5 x 103 IU). BLEMİSİN, sıklıkla kombine kemoterapi rejimlerinde kullanılan ilaçlardan biridir (örneğin skuamöz hücre karsinoması,testiküler teratoma, lenfoma). BLEMİSİN, kombine kemoterapi rejimlerindeki ilaçlardan biriolarak kullanıldığında, ilaçlar ve dozaj seçimi, ortaya çıkabilecek benzer mukozal toksisistepotansiyeli göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.
Uygulama şekli:
BLEMİSİN, genellikle intramüsküler olarak uygulanmakla birlikte intravenöz (bolus ya da uzun süreli infüzyon), intraarteriyel, intraplevral ya da intraperitoneal olarak izotonik sodyum klorürçözeltisiyle uygulanabilir.
Lokal olarak tümör içine direkt enjeksiyon uygulaması da yapılabilir.
Çözeltinin hazırlanması:
İntramüsküler uygulama
İntramüsküler enjeksiyon için 15-30 mg bleomisin sülfat 5 ml'ye kadar % 0.9 sodyum klorür çözeltisi gibi uygun çözücülerde çözündürülür. Enjeksiyon yerinde ağrı meydana gelirse, %1lidokain solüsyonu çözücü olarak kullanılabilir.
Lezyona bitişik alana subkutan enjeksiyon halinde bleomisin sülfat konsantrasyonu 1 mg (potans) / ml veya daha azdır.
İntravenöz. uygulama
İntravenöz enjeksiyonlar için 15-30 mg bleomisin sülfat 5-200 ml % 0.9 sodyum klorür veya dekstroz çözeltisi içinde çözündürülür ve hazırlanan çözelti yavaşça enjekte edilir veyaintravenöz infüzyon çözeltisine eklenebilir. Yüksek ateş durumunda doz, 5 mg (potans) veyadaha düşük doza azaltılabilir.
İntraarteriyel uygulama
Genellikle, yetişkinler için, 5-15 mg bleomisin sülfat 5 ml % 0.9 sodyum klorür veya dekstroz çözeltisi içinde çözündürülür ve tek-atış intra-arteriyel enjeksiyon yoluyla ya da sürekli intra-arteryal infüzyonu ile verilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Serum kreatinin değerleri % 2-4 mg seviyesinde olduğunda yukarıdaki dozların yarıya indirilmesi tavsiye edilir. Serum kreatinin % 4 mg'dan fazla olması durumunda dozda daha fazlaazaltmaya gidilmelidir.
Karaciğer yetmezliği:
Ciddi advers etkiler görülebilir.
Pediyatrik popülasyon:
Mevcut veriler bleomisin'in yalnız hekimin uygun gördüğü durumlarda ve onkolojik tedavi ünitelerinde çocuklara uygulanabileceğini göstermektedir. Dozaj, yetişkinler için önerilene vevücut yüzey alanı ve vücut ağırlığına göre uygulanmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Skuamöz hücre karsinoması, testiküler teratoma veya malignant efüzyonların tedavisinde kullanılan BLEMİSİN total dozu aşağıda gösterildiği gibi azaltılmalıdır.
Yaş |
Toplam doz (IU) |
Haftalık doz (IU) |
80 yaş ve üstü
|
100 x103 IU
|
15 x103IU
|
70-79
|
150-200 x103 IU
|
30 x103 IU
|
60-69
|
200-300 x103 IU
|
30-60 x103 IU
|
60 yaş altı
|
500 x103 IU
|
30-60 x103 IU
|
4.3. Kontrendikasyonlar
• Ciddi akciğer fonksiyon bozukluğu olan veya diffüz fibrotik değişiklikler veya diğer herhangi bir önemli değişikliğe işaret akciğer grafisi bulguları olan hastalarda (Solunum fonksiyonbozukluğu ya da fibrotik lezyonlar, vb olabilir)
• Bu veya benzer bir ilaca (peplomisin) karşı aşırı duyarlılık öyküsü olan hastalarda
• Ciddi böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda. (Boşaltım işlevi azalmış olduğundan, interstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozis, vb gibi ciddi pulmoner belirtiler oluşabilir.)
• Ciddi kalp hastası olan hastalarda (kardiyo-vasküler fonksiyon azalmış olduğundan,interstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozis, vb gibi ciddi pulmoner belirtiler oluşabilir.)
• Göğüs ve göğüs çevresinde radyasyon ile tedavi edilen hastalarda (Bkz. bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri)
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
• Pulmoner disfonksiyon öyküsü olan veya eşlik eden hastalarda interstisyel pnömoni veyapulmoner fibrozis, vb gibi ciddi akciğer bulguları oluşabilir.
• 60 yaş veya üzerinde olan hastalarda interstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozis, vb gibiciddi akciğer bulguları oluşabilir.)
• Böbrek bozukluğu olan hastalarda ciddi yan etkiler görülebilir.
• Kalp hastalığı olan hastalarda ciddi yan etkiler görülebilir.
• Göğüs bölgesine radyoterapi uygulanan veya uygulanmış olan hastalarda interstisyel pnömoniveya pulmoner fibrozis, vb gibi ciddi akciğer bulguları oluşabilir.
• Karaciğer bozukluğu olan hastalarda ciddi yan etkiler görülebilir.
• Suçiçeği olan hastalarda ölümcül sistemik fonksiyon bozuklukları oluşabilir)
• İnterstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozis
İnterstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozis gibi ciddi akciğer bulguları gözlenebilir. Hastanın gözlem altında tutulması önemlidir ve hırıltının, bu durumun erken belirtisi olabileceğiunutulmamalıdır. Herhangi bir anormallik tespit edilmesi halinde tedavi hemen durdurulmalı,adrenal korteks hormonları idiyopatik akciğer fibrozu tedavisi için uygulanmalıdır ve ikincilenfeksiyonun önlenmesi için de uygun bir antibiyotik verilmelidir.
Akciğere bağlı hastalığı olan veya 60 yaş veya üzeri hastalarda, yüksek oran frekansla birlikte 150 mg (potens)'dan az düşük dozlarda kullanımında bile interstisyel pnömoni veya pulmonerfibrozis görülebilir, bu yüzden büyük önem gösterilmelidir.
Ateş, öksürük ve efor dispnesi gibi klinik belirtilerin görüldüğü bu ilacı kullanan hastalar yeterli gözlem altında tutulmalıdır ve göğüs röntgen filmi veya krepitasyon (ral) üzerinde herhangi biranormallik de takip edilmelidir. Ayrıca, bu tür muayene tekniklerinin mevcut olduğu yerlerde,alveoler - arteriyel oksijen basınç farkı (A-aDo2), arteriyel oksijen basıncı (Pao2) ve karbonmonoksit difüzyon kapasitesi (DLco), vs. muayene edilmelidir. Bu gözlemler ve muayenelersadece ilacın uygulanması boyunca periyodik olarak değil, aynı zamanda, uygulamanıntamamlanmasından yaklaşık 2 ay süre için de yapılmalıdır.
Eğer mümkünse, A-aDo2 ve Pao2, vs. haftada bir kez muayene edilmelidir ve eğer 2 ardışık hafta boyunca artış veya azalış varsa uygulama kesilmelidir. Somut olarak, bu parametrelerde 10tor'dan daha fazla oranda kötüleşme varsa, diğer klinik semptomlar dikkatli gözlenmelidir ve builaç ile ilişkili yan etkiler olduğuna karar verilirse, uygulama derhal kesilmeli ve steroiduygulaması yapılmalıdır. Ayrıca, DLco'da % 15'den daha fazla azalma varsa, yine aynı adımlarizlenmelidir.
Uygulamanın kaçınılmaz olduğu solunum fonksiyonlarında kötüleşmenin görüldüğü olgularda, tedavi büyük bir dikkatle takip edilmelidir ve akciğer fonksiyonlarında herhangi bir azalmagörülürse, uygulama derhal kesilmelidir.
• Şok (%<0.1)
Bu ilaç tedavisi şoka neden olabileceğinden, herhangi bir anormallik görüldüğünde ilaç hemen bırakılmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. (Malign lenfoma hastalarında ilacın 1. ve 2.kullanımında şok gelişme olasılığı olduğu için başlangıç ve 2. doz 5 mg veya daha az olmalıdır.İlaca karşı akut reaksiyon oluşmayacağı belirlendikten sonra doz, normal seviyesine çıkarılabilir.
• Uzun süreli kullanımda, güçlü advers reaksiyonlar görülebilir ve etkisi uzayabilir, bu yüzdendikkatli kullanılmalıdır.
• Peplomisin veya bleomisinin diğer formlarının alındığı durumlarda, toksisiteye neden olabileceği düşünülmelidir, bu nedenle advers reaksiyonların gözlemlenmesine yeteri kadardikkat edilmelidir.
• Enfeksiyon oluşumuna veya alevlenmesine ve herhangi bir kanama eğilimine dikkat edilmelidir.
• Üreme yeteneğine sahip bir yaştaki çocuk veya üreme bezlerinde olabilecek özel etkiler göz önünde bulundurulmalıdır.
• İntravenöz uygulamada damarda ağrı oluşabilir, bu yüzden enjeksiyonun ve uygulama oranının konsantrasyonuna dikkat edilmesi önemlidir. Olabildiğince yavaş damar içineuygulanmalıdır.
• İntramüsküler uygulamada doku ve sinirleri etkilemekten kaçınmak için,
- Aynı yere enjeksiyonun tekrarlanmasından kaçınılmalıdır. (Yeni doğan ya da düşük ağırlıklı bebeklere uygulama yaparken özel dikkat gösterilmelidir.)
- Sinir alanına enjeksiyondan kaçınmaya dikkat edilmelidir.
6 / 14
- Enjeksiyon iğnesinin uygulanmasında şiddetli ağn duyuluyorsa ya da şırıngaya kan geri akıyorsa hemen iğne geri çekilmeli ve farklı bir bölgeye enjekte edilmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
BLEMİSİN, kombine kemoterapi rejimlerindeki ilaçlardan biri olarak kullanıldığında, ilaçlar ve dozaj seçimi, ortaya çıkabilecek benzer mukozal toksisite potansiyeli göz önündebulundurularak yapılmalıdır. Diğer sitotoksik ilaçların eklenmesi değişiklik veya doz değişikliğigerektirebilir. Bleomisinin sisplatinle birlikte verilmesinin, pulmoner toksisite artışına nedenolduğu belirtilmiştir.
Bleomisin ve vinka alkaloidleri kombinasyonuyla ile tedavi gören testiküler kanserli hastalarda Raynoud sendromuyla ilişkilendirilen, vücudun periferal bölümlerinde (parmaklar ve burnunucu) nekroza yol açan iskemi rapor edilmiştir.
Sitotoksikler fenitoinin emilimini azaltabilir. Agranülositoz riskinde artış nedeniyle bleomisinin klozapin ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.
Birlikte kullanımının kontrendike olduğu durumlar: |
İlaçlar |
Belirti, Semptom ve Tedavi |
Mekanizması ve risk faktörleri |
Toraks ve
çevresinde
radyoterapi
|
Belirti ve semptom: İnterstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozisvb gibi ciddi akciğer bulgularıolabilir. Tedavi: Bkz. 4.4 Özelkullanım uyarıları ve önlemleri
|
Radyasyonla birlikte bu ilaç ciddi interstisyel pnömoni veyapulmoner fibrozise nedenolabilir.
|
Birlikte kullanılırken dikkat edilmesi gereken durumlar |
İlaçlar |
Belirti, Semptom ve Tedavi |
Mekanizması ve risk faktörleri |
Diğer antitümör ajanlar veradyoterapi
|
Belirti ve semptom: İnterstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozisvb gibi ciddi akciğer bulgularıolabilir. Tedavi: Bkz. 4.4 Özelkullanım uyarıları ve önlemleri
|
Diğer antitümör ilaçlar ile birlikte bu ilaç ciddi interstisyelpnömoni veya pulmonerfibrozise neden olabilir.
|
Baş ve boyun
|
Stomatit ve angüler stomatit
|
Radyasyonla birlikte bu ilaç
|
|
|
7 / 14
bölgesinde
|
oluşabilir. Bu, nadiren yutak
|
yutak mukozası iltihabına neden
|
radyoterapi
|
mukozası iltihabına neden
|
olabilir.
|
|
olabilir, ses kısıklığına neden
|
|
|
olur.
|
|
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar BLEMİSİN tedavisi boyunca gebelikten korunmaları gerektiği konusunda uyarılmalıdır.
Gebelik dönemi
BLEMİSİN gebe kadınlara uygulanmamalıdır. Hayvan deneyleri, bleomisinin çoğu sitotoksikler gibi teratojenik ve karsinojenik etkiye sahip olabileceğini göstermiştir. Sıçan ve faredeneylerinde fötal malformasyonların gözlendiği bildirilmiştir.
Laktasyon dönemi
BLEMİSİN emziren kadınlara uygulanmamalıdır. İlaç bu dönemde uygulanmak zorunda kalınırsa emzirme sona erdirilmelidir. İlacın emziren annelerdeki güvenliği bilinmemektedir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Bleomisinin fertilite/üreme yeteneği üzerindeki etkisi araştırılmamıştır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerine etkileri ile ilgili bir çalışma yapılmamıştır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Bleomisin ile tedavi edilen 1613 hastada en sık görülen advers reaksiyonlar interstisyel pnömoni ya da pulmoner fibroz (% 10.2) gibi pulmoner manifestasyonlar, deride skleroz, pigmentasyon(% 40.6), ateş ya da rigor (% 39.8), alopesi (% 29.5), anoreksi ve kilo verme (% 27.8), genelhalsizlik (% 16), bulantı ve kusma (% 14.6), stomatit (% 13.3) ve tırnak değişiklikleri (%11.2)'dir.
8 / 14
Sıklık sıralaması şu şekildedir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın: Hemoraji Yaygın olmayan: Lökopeni
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı Yaygın olmayan: Baş dönmesi
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Çok yaygın: İnterstisyel pnömoni ve pulmoner fibroz
Gastointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Anoreksi ve kilo verme, bulantı ve kusma, stomatit Yaygın: Angüler stomatitYaygın olmayan: Diyare
Hepato-bilier hastalıklar
Yaygın olmayan: Karaciğer bozukluğu
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın: Deride hipertrofi, pigmentasyon, alopesi, tırnaklarda renk değişikliği ve deformasyon
Yaygın: Döküntü, ürtiker, ateşe balı eritroderm
Böbrek ve idrar hastalıkları
Yaygın olmayan: Oligüri, ağrılı miksiyon, poliüri, idrara çıkma isteğinde artma
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Çok yaygın: Ateş ve üşüme, halsizlik
9 / 14
Yaygın olmayan: Tümörlü bölgede ağn, intravenöz enjeksiyon esnasında ven duvarlarında hipertrofi ve venöz lümende daralma, intramüsküler ya da lokal enjeksiyon esnasındaendürasyon.
Çoğu sitotoksik ajanda olduğu gibi bleomisin ani ve gecikmiş toksik etkilerde artışa neden olabilir. En hızlı etki enjeksiyon günü oluşan ateştir. Anoreksi, yorgunluk ve bulantı da ortayaçıkabilir. Enjeksiyon yerinde ya da tümörün olduğu bölgede ağrı da rapor edilmiştir veintravenöz uygulama sonrasında seyrek olarak görülen diğer advers etkiler hipotansiyon ve lokaltromboflebittir.
Majör olarak bleomisin tedavisinin tüm dozlarını alan hastalarda deride ya da oral mukozada lezyonlar gelişmektedir. İndürasyon, hiperkeratöz, kızarıklık, parmak uçlarında hassasiyet veşişme, tırnaklarda bombelenme, dirsekler gibi basınç uygulanan bölgelerde bül oluşumu, saçdökülmesi ve stomatit nadiren görülen ciddi durumlardır ve genellikle tedavinin kesilmesininardından ortadan kalkarlar.
En ciddi gecikmiş etki, tedavi süresince ve sonrasında ortaya çıkabilen interstisyel pnömonidir. Bu durum önerilen dozlarda seyrek olarak görülmesine rağmen, fatal pulmoner fibroz şeklindede gelişebilmektedir. Akciğer toksisitesi şiddetinde ve insidansındaki artışın en önemli faktörütedavi öncesinde ya da tedaviyle eş zamanlı olarak hastalara göğüs radyoterapisi uygulanmasıdır.
Önerilenden yüksek doz uygulanan birkaç vakada intravenöz enjeksiyon sonrasında hiperpireksi ve kardiyorespiratuvar kollapsla birlikte akut fulminant reaksiyonlar görülmüştür. Bleomisininintrakavital instilasyonu sonrasında seyrek olarak hipotansiyon, hiperpireksi ve ilaçla bağlantılıölümler rapor edilmiştir.
Pazarlama sonrası gözlemlerde rapor edilen olaylar şöyledir: sepsis, pansitopeni, trombositopeni, anemi, nötropeni, göğüs ağrısı, miyokard enfarktüsü, Raynaud sendromu, emboli, tromboz vedijital iskemi.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : !SHY3ZW56M0FyM0FyQ3NRaklUZlAx
10 / 14
Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Bleomisinin akut doz aşımı reaksiyonları hipotansiyon, ateş, hızlı nabız ve şokun genel semptomlarıdır. Doz aşımında yalnızca semptomatik tedavi uygulanır. Solunum ile ilgilikomplikasyonların oluşması durumunda hastalar kortikosteroid ve geniş spektrumlu birantibiyotik ile tedavi edilmelidirler. Bleomisinin spesifik bir antidotu yoktur.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Sitotoksik antibiyotikler ATC kodu: L01DC01
Bleomisin,
Streptomyces verticillus'un
bir türünden izole edilmiş sitotoksik etkiye sahip suda çözünebilen basit bir glukopeptid'dir. Bleomisinin etki mekanizmasının, tümör hücrelerindehücre bölünmesi ve DNA sentezini ve daha az olarak da RNA ve protein sentezini inhibe ettiğidüşünülmektedir.
Antibakteriyel ve antitümöral özelliklerin dışında Bleomisinin başka bir biyolojik aktivitesi yoktur. İntravenöz olarak enjekte edildiğinde kan basıncında histamin benzeri bir etki yaratabilirve vücut ısısında bir yükselmeye sebep olabilir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
15 mg ilaç intravenöz olarak bir yetişkine uygulandığında, uygulamadan hemen sonra kan konsantrasyonu 3 mcg/ml'dir ve bir saat sonra 0.5 mcg/ml'den az bulunur.
İntramüsküler uygulamadan sonra kandaki en yüksek konsantrasyon intravenöz uygulamanın yaklaşık üçte biri kadarıdır ve daha sonra yavaş yavaş azalır.
Dağılım
:
Bu ilacın farmakokinetiği karakteristiktir ve Bleomisinin ana bileşeni, Bleomisin A2, yüksek oranda deride dağılır. Her dokuda dağılan bleomisinin biyolojik aktivitesi ölçüldüğünde deri,
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : !SHY3ZW56M0FyM0FyQ3NRaklUZlAx
11 / 14
akciğer, böbrek ve mesanede aktif form halinde kalır, ancak karaciğer ve dalak gibi diğer dokularda inaktive edilir. Bu nedenlerden dolayı bu ilaç özellikle hematopoetik bozukluğuolmayan cilt kanseri ve baş ve boyun kanserine karşı etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Bleomisin sadece plazma proteinlerine düşük oranda bağlanır. Düşük konsantrasyonlar kemik iliğinde görülmektedir. İntravenöz enjeksiyondan sonra Bleomisin serebrospinal sıvı içindesaptanamamıştır. Bleomisinin plasental bariyeri geçtiği gözlenmiştir.
Biyotransformasyon:
Bleomisinin biyotransformasyon mekanizması henüz tam anlamıyla bilinmemektedir. Bleomisin, hidrolaz tarafından oluşturulan enzimatik parçalanma esnasında ilk olarak plazmada,karaciğerde ve diğer organlarda, daha az oranda deride ve akciğerlerde metabolize edilir.
Elimina.svon:
24 saate kadar idrardan atılımı intravenöz uygulamadan sonra %38.3, intramüsküler uygulamadan sonra ise %19.2'dir. %68'i bozulmadan idrardan atılır. Sistemik klerensi, dağılımhacmi ve yarılanma ömrü ise sırasıyla 1.1 ml/min/kg, 0.27 L/kg ve 3.1 saattir. Yaklaşık %50'siIV veya IM enjeksiyonu takiben 24 saat içinde idrardan yeniden elde edilir. Bu nedenle, atılımhızı renal fonksiyondan büyük oranda etkilenmektedir; renal bozukluğu olan hastalara normaldozlar verilmesi durumunda 24 saat içinde en fazla % 20'ye kadar kısmı atılabilmekte ve plazmakonsantrasyonları önemli derecede yükselmektedir. Araştırmalar, bleomisinin diyaliz yolu ilevücuttan eliminasyonunun zor olduğunu göstermektedir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvan deneyleri bleomisinin çoğu sitotoksikler gibi teratojenik ve karsinojenik etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Sıçanlarda fibrosarkoma ve renal karsinoma (subkutan uygulandığında)oluşturduğu bildirilmiştir.
6. FARMASOTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Bulunmamaktadır.
12 / 14
6.2. Geçimsizlikler
Bleomisin çözeltileri esansiyel aminoasit, riboflavin, askorbik asit, deksametazon, aminofilin veya furosemid çözeltileri ile karıştırılmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
24 ay
• Açılmamış flakon: 2°C - 8°C arasında saklandığında açılmamış flakonun raf ömrü 24 aydır.
• Seyreltildikten sonra: Seyreltildikten sonra kimyasal ve fizyolojik raf ömrü 15oC - 25°C'de 24saat olarak saptanmıştır.
Mikrobiyolojik açıdan, ürün seyreltildikten hemen sonra kullanılmalıdır. Eğer ürün seyreltildikten hemen sonra kullanılmaz ise, kullanım süresi ve şartları kullanan/uygulayankişinin sorumluluğu altındadır. Seyreltme kontrollü ve geçerli aseptik koşullar altındagerçekleşmedikçe 2°C - 8°C'de 24 saati geçmemelidir.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
2°C - 8°C arasında buzdolabında ışıktan koruyarak, orijinal ambalajı içinde saklayınız. Çocukların göremeyeceği erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Gri teflon kaplamalı tıpa ve flippoff'lu alüminyum kapaklı renksiz 6 ml' lik şeffaf cam flakon.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
BLEMİSİN, kanser kemoterapisinde uzmanlaşmış hekimler tarafından ya da onların gözetiminde kullanılmalıdır.
Hazırlama:
BLEMİSİN, kemoterapötik ajanların güvenli kullanımı konusunda eğitim görmüş olan profesyonel kişiler tarafından kullanım için hazırlanabilir.
İlacın hazırlanması ve enjektöre transferi gibi işlemler aseptik koşullarda, sitotoksikler için ayrılmış özel alanlarda yapılmalı ve bu işlemleri uygulayan personel koruyucu elbise, eldiven,gözlük ve maske kullanılmalıdır.
13 / 14
Hamile personelin bu kemoterapötik ajanların kullanımında görev almamaları önerilir.
Kontaminasyon:
BLEOMİSİN'in, gözler, deri ya da mukoz membranlarla teması halinde bu bölgeler derhal bol su ile yıkanmalıdır. Gözle teması halinde, çözelti yutulmuşsa veya solunmuşsa tıbbi yardım için birdoktora başvurulmalıdır.
İmha. etme:
Hem tıbbi ürünün artanı hem de seyreltilmek için ya da infüzyon için çözeltinin tamamı hastanenin sitotoksik maddelere uygulanan standart prosedürlerine göre ve zararlı atıkların imhaedilmesi için yürürlükte olan yasal gereklere uygun olarak ortadan kaldırılmalıdır.Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği" ve"Ambalaj ve ambalaj atıklarının kontrolü yönetmelik" lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
KOÇAK FARMA İLAÇ VE KİMYA SANAYİ A.Ş.
Bağlarbaşı, Gazi Cad. 40 81130
Üsküdar/İSTANBUL
Tel. : 0216 492 57 08
Fax : 0216 334 78 88
8. RUHSAT NUMARASI
248/11
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 11.02.2013 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
14 / 14
1
/ 14
2
/ 14
3
/ 14
4
/ 14
5
/ 14