KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
İLOPERA 20 mcg/ml IV infüzyon için çözelti
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:Yardımcı madde(ler):
Her 1 ml çözelti;
Etanol %96 .......... 1,62 mg
Sodyum klorür......9 mg
Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
İntravenöz (i.v.) infüzyon için çözelti içeren ampul Berrak, renksiz çözelti.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
• Revaskülarizasyonun endike olmadığı kritik ekstremite iskemisi bulunan ilerlemiş
tromboanjitis obliterans (Buerger Hastalığı) olgularının tedavisi,
• Ciddi periferik arteryel oklüzif hastalık (PAOD) olan hastaların tedavisi, özellikle amputasyon
riski taşıyan ve cerrahi girişim veya anjioplastinin mümkün olmadığı olgular,
• Diğer tedavilere cevap vermeyen ve ciddi kısıtlamaya neden olan Raynaud fenomeni olan
hastaların tedavisi.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
İLOPERA sadece hastanelerde dikkatli izlem altında ya da yeterli olanakları bulunan ayakta tedavi kliniklerinde kullanılmalıdır.
Kadınlarda, tedavi başlamadan önce gebelik olmadığı kesinleştirilmelidir.
İLOPERA, seyreltildikten sonra periferik ven ya da santral venöz katater aracılığıyla 6 saatte i.v. infüzyon olarak uygulanır. Doz kişisel tolerabiliteye uygun olarak 0.5 - 2.0 ng iloprost/kg vücutağırlığı/dakika sınırları arasında ayarlanır.
İnfüzyonun başlangıcında ve her doz artımından sonra kan basıncı ve kalp hızı ölçülmelidir.
İlk 2-3 gün içerisinde, bireysel olarak tolere edilebilen doz saptanır. Bu amaçla, tedaviye 30 dakika süreyle 0.5 ng/kg/dakika infüzyon hızı ile başlanmalıdır. Bundan sonra doz takriben 30 dakikalıkaralar ile 0.5 ng/kg/dakikalık basamak artışlarıyla 2.0 ng/kg/dakikaya kadar yükseltilmelidir.Uygun infüzyon hızı, vücut ağırlığı baz alınarak 0.5-2.0 ng/kg/dakika aralığında belirlenmelidir(infüzyon pompası kullanımı veya otomatik enjektör kullanımı için aşağıdaki tablolara bakınız).
Baş ağrısı, bulantı veya kan basıncında istenmeyen bir düşüş gibi yan etkilerin ortaya çıkmasına
1/11
bağlı olarak, infüzyon hızı tolere edilebilir doz tespit edilene kadar azaltılmalıdır.
Şayet yan etkiler şiddetli ise infüzyon kesilmelidir. Tedaviye daha sonra -genellikle 4 hafta süreyle- ilk 2 ile 3 günde bulunan tolere edilen doz ile devam edilmelidir.
İnfüzyon tekniğine bağlı olarak bir ampul iki şekilde seyreltilmektedir. Bunlardan birisi diğerinden 10 kat daha az yoğunluktadır (0.2 gg/ml'a karşı 2 gg/ml) ve yalnızca bir infüzyonpompasıyla (örn. Infusomat) uygulanabilir. Aksine, yüksek konsantrasyonlu solüsyon ise otomatikenjektör (örn. Perfusor) ile uygulanmaktadır, Kullanım ve hazırlama talimatları için 4.2. Pozolojive uygulama şekli başlığı altında yer alan “Uygulama şekli'" bölümüne bakınız.
İnfüzyon pompası kullanımında değişik dozlar için infüzyon hızları (ml/saat):
Genel olarak, kullanıma hazır infüzyon çözeltisinin bir infüzyon pompası (örn. Infusomat) yardımıyla i.v. olarak infüzyonu yapılır. İnfüzyon pompası kullanırken seyreltme talimatları için
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli başlığı altında yer alan “Uygulama şekli” bölümüne bakınız.
0.2 gg/ml konsantrasyonda İLOPERA kullanılacaksa 0.5 ile 2.0 ng/kg/dakika sırasında doz verebilmek için yukarıda tarif edilen plana göre gerekli infüzyon hızına karar verilmelidir.
Hastanın vücut ağırlığına ve verilecek doza uyacak infüzyon hızını hesaplamak için aşağıdaki tablo kullanılabilir. Lütfen hastanın mevcut ağırlığına uyan rakam aralığını seçiniz, sonrang/kg/dakika cinsinden hedef doza göre infüzyon hızını ayarlayınız.
Vücut Ağırlığı (kg)
|
Doz (nanogram/kg/dakika)
0.5 1.0 1.5 2.0
|
İnfüzyon hızı (ml/saat)
|
40
|
6.0
|
12
|
18.0
|
24
|
50
|
7.5
|
15
|
22.5
|
30
|
60
|
9.0
|
18
|
27.0
|
36
|
70
|
10.5
|
21
|
31.5
|
42
|
80
|
12.0
|
24
|
36.0
|
48
|
90
|
13.5
|
27
|
40.5
|
54
|
100
|
15.0
|
30
|
45.0
|
60
|
110
|
16.5
|
33
|
49.5
|
66
|
Otomatik enjektör kullanımında değişik dozlar için infüzyon hızları (ml/saat):
50 ml'lik otomatik enjektör de (örn. Perfusor) kullanılabilir. Otomatik enjektör kullanırken seyreltme talimatları için 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli başlığı altında yer alan “Uygulama şekli”bölümüne bakınız.
2 gg/ml'lik İLOPERA konsantrasyonu durumunda gerekli olan infüzyon hızı yukarıdaki plana uygun olarak 0.5-2.0 ng/kg/dakika arasında doz meydana getirecek şekilde belirlenmelidir.Hastanın vücut ağırlığına ve verilecek doza uyacak infüzyon hızını hesaplamak için aşağıdakitablo kullanılabilir. Lütfen hastanın mevcut ağırlığına uyan rakam aralığını seçiniz, sonrag/kg/dakika cinsinden hedef doza göre infüzyon hızını ayarlayınız.
2/11
Vücut Ağırlığı (kg)
|
Doz (nanogram/kg/dakika)
0.5 1.0 1.5 2.0
|
İnfüzyon hızı (ml/saat)
|
40
|
0.60
|
1.2
|
1.8
|
2.4
|
50
|
0.75
|
1.5
|
2.25
|
3.0
|
60
|
0.90
|
1.8
|
2.70
|
3.6
|
70
|
1.05
|
2.1
|
3.15
|
4.2
|
80
|
1.20
|
2.4
|
3.60
|
4.8
|
90
|
1.35
|
2.7
|
4.05
|
5.4
|
100
|
1.50
|
3.0
|
4.50
|
6.0
|
110
|
1.65
|
3.3
|
4.95
|
6.6
|
Tedavi 4 haftaya kadar sürebilir. Raynaud fenomeninde daha kısa tedavi süreleri (3-5 gün) çoğunlukla haftalarca devam eden iyileşme elde etmek için yeterlidir.
Birkaç gün boyunca sürekli infüzyon, trombosit etkilerine taşiflaksi gelişimi olasılığı -bugüne kadar bu fenomen ile alakalı klinik komplikasyonlar bildirilmediği halde- ve tedavinin sonundaoluşabilecek rebound trombosit hiperagregasyon riski nedeniyle önerilmemektedir.
Uygulama şekli:
İLOPERA seyreltildikten sonra i.v. infüzyon şeklinde periferik ven veya bir merkezi venöz kateter ile günde 6 saat süreyle uygulanır.
İLOPERA yalnızca seyreltildikten sonra kullanılmalıdır.
Etkileşim olasılığı nedeniyle kullanıma hazır infüzyon solüsyonuna başka bir ilaç eklenmemelidir. Sterilizasyonunu garanti edebilmek için kullanıma hazır infüzyon solüsyonu her gün yeni olarakhazırlanmalıdır.
Seyreltme talimatları
Ampul ve seyreltici içeriklerinin tamamı titizlikle karıştırılmalıdır.
İLOPERA'nın infüzyon pompası ile kullanım için seyreltilmesi:
Bu amaçla İLOPERA'nın 1 ml (yani 20 pg) içeren bir adet ampulü steril serum fizyolojik ile veya %5 glukoz solüsyonu ile sonuçta 100 ml infüzyon hacmine tamamlanacak şekilde seyreltilir.
İLOPERA'nın otomatik enjektör ile kullanım için seyreltilmesi:
Bu amaçla İLOPERA'nın 1 ml (yani 20 pg) içeren bir adet ampulü steril serum fizyolojik ile veya %5 glukoz solüsyonu ile sonuçta 10 ml infüzyon hacmine tamamlanacak şekilde seyreltilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/karaciğer yetmezliği:
Karaciğer sirozu olan hastalarda ve diyaliz gerektiren böbrek yetmezliği bulunan hastalarda iloprost eliminasyonunun azaldığı akılda tutulmalıdır. Buhastalarda doz azaltılması gerekmektedir (ör: önerilen dozun yarısı).
3/11
Pediyatrik popülasyon:4.3. Kontrendikasyonlar
¦ Gebelik;
¦ Laktasyon;
¦ İLOPERA'nın trombositler üzerine olan etkisinin kanama riskini arttırabileceği hallerde (ör:aktif peptik ülser, travma, intrakraniyel kanama) kullanılmamalıdır;
¦ Ciddi koroner kalp hastalıkları veya stabil olmayan anjina;
¦ Son altı ay içinde geçirilmiş miyokard infarktüsü;
¦ Akut ya da kronik konjestif kalp yetmezliği (NYHA II - IV);
¦ Şiddetli aritmiler;
¦ Pulmoner konjesyon şüphesi;
¦ İloprosta veya ilacın içeriğindeki diğer maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılık.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Acil amputasyon gereken hastalarda (ör: enfekte gangrenlerde) cerrahi girişim
geciktirilmemelidir. Hastalara sigara içmeyi bırakmaları kesinlikle önerilmelidir.
Karaciğer fonksiyon bozukluğu ve diyaliz gerektiren böbrek yetmezliği olan hastalarda iloprost atılımı azalmaktadır (bkz. “Bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli” ve “Bölüm 5.2.Farmakokinetik özellikler”).
Düşük kan basıncı olan hastalarda daha ileri hipotansiyon gelişmesinden kaçınmak için dikkatli olunmalı ve belirgin kalp hastalığı olan hastalar yakından izlenmelidir.
İlaç uygulamasının bitiminden sonra, yatar pozisyondan ayağa kalkan hastalarda ortostatik hipotansiyon gelişme olasılığı göz önünde tutulmalıdır.
Son 3 ayda serebrovasküler olay geçiren hastalar için (örn. geçici iskemik atak, inme) dikkatli bir yarar-risk değerlendirmesi yapılmalıdır (bkz. “Bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar”- kanama riski, örn.intrakraniyal kanama).
Halen, çocuk ve ergenlerde kullanımı hakkında yalnızca sporadik bildirimler bulunmaktadır.
Seyreltilmemiş İLOPERA'nın paravasküler infüzyonu enjeksiyon yerinde lokal değişikliklere neden olabilir.
Oral alınmasından ve mukoz membranlarla temas etmesinden kaçınılmalıdır. Deri ile temas etmesi halinde iloprost uzun süren fakat ağrısız eritemi provoke edebilir. Bu nedenle iloprostun deriyletemas etmesinden kaçınmak için uygun önlemler alınmalıdır. Bu tip bir temas halinde etkilenenalan derhal bol miktarda su veya serum fizyolojik ile yıkanmalıdır.
Bu tıbbi ürün az miktarda, her ml'de 100 mg'dan daha az etanol (alkol) içerir.
Bu tıbbi ürün her ml'de 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum içerir. Yani esasında “sodyum içermez".
4/11
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
İloprost, beta reseptör blokerlerin, kalsiyum kanal blokerlerinin, vazodilatörlerin ve anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörlerinin antihipertansif aktivitesini arttırabilir. Belirgin hipotansiyondurumunda iloprost dozu azaltılabilir.
İloprost trombosit fonksiyonlarını inhibe ettiği için antikoagülanlarla (heparin, kumarin tipi antikoagülanlar gibi) veya diğer trombosit agregasyon inhibitörleriyle (asetilsalisilik asit, non-steroid antiinflamatuvar ilaçlar, fosfodiesteraz inhibitörleri ve nitro vazodilatörler örn.molsidomin) ile birlikte kullanımı kanama riskini artırabilir. Bu durumlarda, iloprost uygulamasıdurdurulmalıdır.
Sekiz günden uzun süreli günlük 300 mg'a kadar asetilsalisilik asit ile yapılan oral premedikasyonun iloprost farmakokinetiğine etkisi olmamıştır. Bir deney hayvanı çalışmasındailoprostun t-PA'nın kararlı durum plazma konsantrasyonunda azalmaya neden olabileceğibulunmuştur. İnsan çalışmalarının sonuçları, hastalarda iloprost infüzyonunun çoklu oral dozdaverilen digoksin farmakokinetiğini etkilemediğini ve iloprost eşliğinde uygulanan t-PA'nınfarmakokinetiğine etkisi olmadığını göstermektedir.
Hayvan deneylerinde iloprostun vazodilatör etkisi, hayvanlara glukokortikoidlerle premedikasyon yapıldığında zayıflamış; ancak trombosit agregasyonu üzerine inhibitör etkisi değişmemiştir. Bubulgunun insanlardaki kullanımındaki önemi bilinmemektedir.
Her ne kadar klinik çalışma yapılmamış olsa da iloprostun sitokrom P450 enzim sistemi aktivitesi üzerine inhibitör etki potansiyelini araştıran
in vitro4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi X'tir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Gebelik sırasında tedavide iloprostun kullanımının muhtemel riskleri bilinmediğinden, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi sırasında etkili doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.
Gebelik dönemi
İLOPERA gebe kadınlara uygulanmamalıdır. İLOPERA'nın gebe kadınlarda kullanımı hakkında yeterli veri yoktur. Preklinik çalışmalar sıçanlarda fetotoksisite kanıtı göstermiş, fakat tavşanlardave maymunlarda göstermemiştir. (bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Gebelik döneminde uygulandığı takdirde iloprostun ciddi doğum kusurlarına yol açtığından şüphelenilmektedir. İLOPERA, gebelik döneminde kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3Kontrendikasyonlar).
Laktasyon dönemi
İLOPERA emziren kadınlara uygulanmamalıdır. İloprostun anne sütüne geçip geçmediği
5/11
bilinmemektedir. Sıçanların sütüne çok az miktarda geçtiği için iloprost emziren kadınlara uygulanmamalıdır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Bilinmiyor.
4.8. İstenmeyen etkiler
İLOPERA'ya ilişkin genel güvenilirlik profili, pazarlama sonrası gözetimden alınan veriler ile derlenmiş klinik çalışma verilerine dayanmaktadır. Ham insidanslar, kontrollü veya kontrolsüzçalışmalarda, veya genel olarak III ve IV ileri evre periferik arteriyel okluzif hastalıklı (PAOD) vetromboanjiitis obliteranslı (TAO) yaşlı ve çoklu morbid hastaların bulunduğu insani nedenlerleilaca erken erişim programında iloprost almış 3325 hastaya ilişkin kümülatif veritabanınadayanmıştır.
Klinik çalışmalarda iloprost alan hastalarda (> %10) en sık gözlenen advers ilaç reaksiyonları, baş ağrısı, kızarma, mide bulantısı, kusma ve hiperhidrozdur. Bu reaksiyonların, hastanın en iyi tolereedebileceği dozun tanımlanması açısından dozun, tedavinin başında titre edilmesi sırasındameydana gelmesi muhtemeldir. Ancak tüm bu yan etkiler genellikle dozun azaltılması ile birliktehızlı bir şekilde kaybolur.
Genelde, iloprost alan hastalardaki en ciddi advers ilaç reaksiyonları, serebrovasküler olay, miyokart enfarktüsü, pulmoner embolizm, kalp yetmezliği, konvulsiyon, hipotansiyon, taşikardi,astım, anjina pektoris, dispne ve pulmoner ödemdir.
Yan etkilerin diğer grubu lokal infüzyon yeri reaksiyonları ile ilişkilidir. Örneğin, infüzyon yeri kızarıklığı ve infüzyon yeri ağrısı ortaya çıkabilir veya kutanöz vazodilasyon, infüzyon damarınınüstünde benekli eriteme neden olabilir.
İLOPERA ile gözlenen advers ilaç reaksiyonları sistem organ sınıfına göre sınıflandırılmıştır. En uygun MedDRA terimi, belli bir reaksiyonu, eşanlamları ve ilişkili durumu tanımlamak içinkullanılmıştır.
Klinik çalışmalardaki advers ilaç reaksiyonları, sıklıklarına göre sınıflandırılmıştır. Sıklık gruplamaları, aşağıdaki geleneksel yönteme göre tanımlanmaktadır: çok yaygın (> l/10), yaygın (>1/100 ila < 1/10), yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100), seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000), çokseyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Aşırı hassasiyet
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: İştahsızlık
6/11
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Apati, bilinç kaybı
Yaygın olmayan: Anksiyete, depresyon, halüsinasyon
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Baş ağrısı
Yaygın: Baş dönmesi, vertigo, parestezi, çarpıntı hissi, hiperestezi, yanma hissi, huzursuzluk, ajitasyon, sedasyon, uyuşukluk
Yaygın olmayan: Konvulsiyon*, senkop, tremor, migren
Göz hastalıkları
Yaygın olmayan: Bulanık görüntü, gözde iritasyon, göz ağrısı
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Seyrek: Vestibüler bozukluk
Kardiak hastalıklar
Yaygın: Taşikardi*, bradikardi, anjina pektoris*
Yaygın olmayan: Miyokard infarktüsü*, kalp yetmezliği*, aritmi, ekstrasistoller
Vasküler hastalıklar
Çok yaygın: Belirgin kızarıklık
Yaygın: Hipotansiyon*, kan basıncında artış
Yaygın olmayan: Serebrovasküler olay*, serebrovasküler iskemi, pulmoner emboli*,derin ven trombozu
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Dispne*
Yaygın olmayan: Astım*, pulmoner ödem*
Seyrek: Öksürük
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Bulantı, kusma
Yaygın: Diyare, abdominal rahatsızlık, abdominal ağrı
Yaygın olmayan: Hemorajik diyare, rektal kanama, dispepsi, rektal tenezm, kabızlık, geğirme, yutma güçlüğü, ağız kuruluğu, disgoziSeyrek: Proktitis
Hepatobilier hastalıklar
Yaygın olmayan: Sarılık
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın: Hiperhidroz Yaygın olmayan: Kaşıntı
7/11
Kas - iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın: Çene ağrısı, trismus, miyalji, artralji Yaygın olmayan: Tetani, kas spazmları, hipertoni
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: Böbrek ağrısı, vezikal tenesmus, idrar bozukluğu, dizüri, idrar yolu hastalığı
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Ağrı, pireksi, artmış vücut sıcaklığı, ateş hissi, asteni, kırıklık, titreme, bitkinlik, yorgunluk, susama, enjeksiyon yeri reaksiyonu (infüzyon yeri eritemi, infüzyon yeri ağrısı,infüzyon yeri flebit)
• Hayatı tehdit edici ve/veya ölümle sonuçlanan vakalar bildirilmiştir.
İloprost özellikle koroner arter hastalığı olan hastalarda anjina pektorisi harekete geçirebilir.
Trombosit agregasyonu inhibitörleri, heparin veya kumarin tipinde antikoagülanlarla beraber verildiğinde hastalarda kanama riski artmaktadır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanaksağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Semptomlar
Baş ağrısı, belirgin kızarıklık, bulantı, kusma ve diyarenin yanı sıra hipotansif reaksiyon da beklenebilir. Kan basıncı artışı, bradikardi veya taşikardi ve ekstremite ya da sırt ağrısı olasılığıvardır.
Tedavi
Spesifik antidotu yoktur. İnfüzyonun kesilmesi, monitorizasyon ve semptomatik önlemler önerilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik Özellikler
Farmakoterapötik grup: Trombosit agregasyon inhibitörleri (heparin hariç)
ATC kodu: B01AC11
İloprost bir prostasiklin (PGI2 ) analogudur.
Aşağıdaki farmakolojik etkiler gözlenmiştir:
• Trombosit agregasyonunun, adhezyonunun ve salıverilme reaksiyonunun inhibisyonu
• Arteriol ve venüllerin dilatasyonu
• Kapiller dansitede artış ve mikrosirkülasyonda serotonin ya da histamin gibi mediatörlerin nedenolduğu vasküler permeabilite artışı
• Endojen fibrinolitik potansiyelin stimülasyonu
• Endotel hasarından sonra lökosit adezyonunun inhibisyonu ve hasarlı dokuya lökosit birikimi
8/11
gibi antiinflamatuvar etkiler ve tümör nekrotize edici faktör salımının azalması
5.2.Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
İntravenöz uygulandığı için geçerli değildir.
Dağılım:
İntravenöz infüzyon başladıktan 10-20 dakika gibi kısa bir süre sonra kararlı durum plazma düzeylerine ulaşılır. Kararlı durum plazma seviyeleri infüzyon hızı ile doğru orantılıdır.
3 ng/kg/dk infüzyon hızı ile yaklaşık 135±24 pg/ml plazma konsantrasyonu elde edilir. İnfüzyonun sona erdirilmesinden sonra yüksek metabolizma hızı nedeni ile iloprost plazmakonsantrasyonu hızla düşer.
Plazmadaki metabolik madde klerensi yaklaşık 20 ± 5 ml/kg/dk.'dır. Plazma yarı ömrü 0.5 saattir, bunun sonucu olarak infüzyonun sona ermesinden hemen 2 saat sonra madde düzeyi dengekonsantrasyonunun
%
10'unun altına düşer.
Yüksek oranda iloprost, kan plazma albuminine (proteine bağlanım: %60) bağlandığında yalnızca çok düşük iloprost konsantrasyonları elde edildiğinden, plazma proteinine bağlanma düzeyindediğer ilaçlarla etkileşim olması imkansızdır. İloprost tedavisinin diğer ilaçlarınbiyotransformasyonuna etki etmesi de, metabolik yolaklar ve düşük mutlak doz yüzünden benzerşekilde son derece düşük bir ihtimaldir.
Biyotransformasyon:
İloprost, esas olarak, karboksil yan zincirinin, P-oksidasyonu ile metabolize olur. İloprost metabolitlerine dönüşerek elimine olur. Değişmeyen hiç bir madde atılmamıştır. Ana metabolititetranor-iloprosttur, idrarda serbest olarak ve 4 diasteroizomerine konjuge halde bulunur.Tetranor-iloprost hayvan çalışmalarında gösterildiği gibi farmakolojik olarak inaktifdir.
İn vitro
çalışmalar, iloprostun i.v. uygulaması ya da inhalasyonundan sonra akciğerlerde metabolizmasınınbenzer olduğunu göstermiştir.
Eliminasyon:
Normal renal ve hepatik fonksiyonu olan kişilerde, i.v. infüzyondan sonra iloprostun atılımı yarı ömürleri yaklaşık 3 ve 5 saat ve 15 ve 30 dakika olan 2 fazda gerçekleşir. Total iloprost klerensi 20ml/kg/dk'dır. Bu durum, iloprost metabolizmasına ekstrahepatik katkıyı gösterir.
3
H-İloprost kullanan sağlıklı kişilerde kütle denge çalışması gerçekleştirilmiştir. İntravenöz uygulamayı takiben, toplam radyoaktivite geri kazanımı %81 olup, idrarda ve feçeste ise sırasıyla%68 ve
%Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
İloprostun i.v. infüzyonu ile yapılan bir çalışmada, aralıklı diyalize giren son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda (ortalama 5 ± 2 ml/dk/kg) diyalize girmeyen böbrek yetmezliği olanhastalara göre (ortalama 18 ± 2 ml/dk/kg) anlamlı olarak daha düşük klerensin olduğugözlenmiştir.
9/11
Karaciğer yetmezliği:
İloprost başlıca karaciğer tarafından metabolize edildiğinden, hepatik fonksiyonda değişiklik ilacın plazma seviyelerini etkilemektedir. Bir i.v. çalışmada, sonuçlar karaciğer sirozu olan 8hastadan sağlanmıştır. Ortalama klerens 10 ml/dk/kg olarak tahmin edilmiştir.
Yaş ve cinsiyet:
İloprostun farmakokinetiği, yaş ve cinsiyete bağlı değildir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Preklinik veriler, insanlarda süregelen çalışmalardan hareketle, güvenlilik farmakolojisi, tekrarlayan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel için spesifik birtehlikeye işaret etmemektedir. Preklinik etkiler, insanlarda kullanılan en yüksek dozun yeterinceüstündeki dozlara maruz kalındığında gözlenmiştir. Bu da klinik kullanım ile az ilişkilidir.
Sistemik toksisite
Akut toksisite çalışmalarında, iloprost terapötik i.v. dozunun 2 katı büyüklüğündeki tekli i.v. ve oral dozların ciddi intoksikasyon veya ölümle (intravenöz) sonuçlanabileceği gösterilmiştir.İloprostun yüksek farmakolojik gücü ve terapötik amaçlar için mutlak dozu akut toksisiteçalışmalarında değerlendirilirken, insanda akut yan etki riski oluşturmadığına işaret eden sonuçlaralınmıştır. Bir prostasiklinden beklenebileceği gibi iloprost hemodinamik etkiler (vazodilatasyon,ciltte kırmızılıklar, hipotansiyon, trombosit fonksiyonlarının inhibisyonu, solunum rahatsızlığı) veapati, yürüyüş bozukluğu ve postüral değişiklikler gibi genel intoksikasyon belirtileri ortayaçıkarır.
İntravenöz infüzyonla tekrarlayan devamlı sistemik toksisite çalışmalarında, 14 ng/kg/dak'da kan basıncında hafif bir düşüş meydana gelmiştir, sadece çok yüksek dozlarda ciddi istenmeyen etkiler(hipotansiyon, solunum fonksiyonunda rahatsızlık) oluşmuştur.
26 haftadan fazla tekrarlanan i.v./sc infüzyon ile kemirgenlerde/kemirgen olmayanlarda, insanda terapötik dozu 14 ila 47 kez aşan dozlarda (plazma kan düzeyleri baz alınarak) organ toksisitesineyol açmamıştır. Sadece beklenen farmakolojik etkiler olan hipotansiyon, ciltte kırmızılıklar,dispne, bağırsak motilitesinde artma gözlenmiştir.
Genotoksik potansiyel, tümorijenisite
In vitroin vivo
çalışmalarda mutajenik potansiyel için kanıt oluşturacak genotoksik etki oluşmamıştır.
Tümorijenisite çalışmalarında iloprostun sıçan ve farede tümorijenik potansiyeli gözlenmemiştir. Üreme toksikolojisi
Sıçanlarda yapılan embriyo ve fetotoksisite çalışmalarında iloprostun devamlı olarak i.v. uygulaması dozdan bağımsız olarak bazı köpek yavrularında ön pençelerde tek parmakanomalilerine yol açmıştır. Bu değişiklikler gerçek teratojenik etkiler sayılmasa da, büyükolasılıkla iloprostun fetoplasental ünitede neden olduğu hemodinamik değişiklikler sonucundabüyümenin gerilemesiyle ilişkilidir. Postnatal gelişim esnasında büyümedeki yavaşlamanın büyük
10/11
oranda reversibl olduğu düşünülmektedir. Tavşan ve maymunlarda gerçekleştirilen karşılaştırmalı embriyotoksisite çalışmalarında insan dozunu defalarca aşan düzeyde fazla dozlarda bile bu tip birparmak anomalisi veya kaba-yapısal anomali gözlenmemiştir.
Sıçanlarda çok düşük düzeyde iloprostun süte geçişi gözlemlenmiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı Maddelerin Listesi
Trometamol Etanol, %96Sodyum klorürHidroklorik asitEnjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler
“4.2 Pozoloji ve uygulama şekli” bölümünde tanımlananların haricindeki tıbbi ürünlerle ilgili veri yoktur.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altında oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda 1 mL'lik renksiz Tip 1 cam ampulde, 5 adet
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller, "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği"ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
GEN İLAÇ VE SAĞLIK ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. AŞ.
Mustafa Kemal Mah., 2119. Sok., No:3,
D:2-3, 06520, Çankaya/ANKARA Tel:+90 312 219 62 19Faks: +90 312 219 60 10
8. RUHSAT NUMARASI
2017/150
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 23.03.2017 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
11/11