KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
MEDİCOLD 160 mg/5 ml + 15 mg/5 ml + 1 mg/5 ml pediatrik şurup
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin maddeler:
Her bir 5 ml şurup: 15 mg psödoefedrin hidroklorür, 1 mg klorfeniramin maleat, 160 mg parasetamol içerir.
Yardımcı maddeler:
Sorbitol solüsyonu (% 70) 1250 mg
Metilparaben 7 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
İçeriğinde bulunan yardımcı maddeler ile ilgili ayrıntılı bilgi içinBkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri.
3. FARMASÖTİK FORM
Şurup
Aromatik vişne kokusunda, kırmızı-pembe renkli berrak şurup.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
MEDİCOLD; grip, soğuk algınlığı gibi durumlarda ortaya çıkan; ateş, burun tıkanıklığı, kırıklık hali ve minör adale ağrıları, genizde kaşıntı gibi semptomlarıntedavisinde kullanılır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi
Doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlarda kullanılır:
12 yaşından büyük çocuklarda ve yetişkinlerde(44 kg ve üstü):
Her 6 saatte bir 20 ml
6-12 yaş grubundaki çocuklarda (22-43 kg):
Her 6 saatte bir 10 ml
1
Uygulama şekli :
Oral yoldan kullanılır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:
MEDİCOLD, karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır. MEDİCOLD şiddetli karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalardakontrendikedir.
Pediyatrik popülasyon:
6 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır. 6-12 yaş arası kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
MEDİCOLD'un yaşlılarda kullanımı araştırılmamıştır.
Diğer
Alkol alan kişilerde günlük alınan parasetamol dozunun 2 g'ı aşmaması gereklidir (bkz. 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
4.3. Kontrendikasyonlar
• Etkin maddeler veya diğer adrenerjik ilaçlara veya içerdiği maddelerdenherhangi birine karşı aşırı duyarlılık
• Şiddetli karaciğer (Child-Pugh kategorisi > 9) veya böbrek hastalığı
• Şiddetli hipertansiyon ve taşikardinin eşlik ettiği hastalıklar
• Koroner arter hastalığı
• Monoamin oksidaz inhibitörleri ile tedavi olanlarda (MEDİCOLDkullanımından 14 gün içinde MAOİ (bir antibakteriyel olan furazolidondahil)/RIMA almış ve/veya almaya devam eden hastalarda) kontrendikedir.Psödoefedrin ve bu tip bir ilacın aynı zamanda kullanılması kan basıncındayükselmeye neden olabilir.
• Miksiyon sonrası mesanede bir miktar idrarın kaldığı, prostat adenomu
• Mesane boynunda obstrüksiyon
• Piloroduodenal obstrüksiyon
• Stenoz yapan peptik ülser
2
• Diabetes Mellitus
• Hipertiroidizm
• Akciğer hastalıkları (astım dahil)
• Epilepsi
• Dar açılı glokom
• Feokromasitoma hastalarında
• 6 yaş altı kullanımı kontrendikedir.4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
• 60 yaş üzerindeki hastalarda
• Aritmiler, kardiyovasküler hastalıklar, iskemik kalp hastalığı
• Hipertansiyon
• Prostat hipertrofisi
• Böbrek yetmezliği
• Tiroid fonksiyon bozukluklarında kullanımından kaçınılmalıdır.
• Perhiz
• Psikoz
• Solunum güçlüğü durumlarında
• Anemisi olanlar, akciğer hastaları, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğuolan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
• Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veyauzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyontetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10ml/dk) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yarar/risk oranını dikkatledeğerlendirmesi gerekir. Doz ayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisizizlenmelidir.
• Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatiknekroz ve daha kısa süreli olarak aşırı doz kullanan bir hastada karaciğer hasarıbildirilmiştir. 12-48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombinzamanı uzayabilir. Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1 -6 günsonrasına kadar görülmeyebilir.
• Hepatatoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksekdozlarda ya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddettekaraciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi < 9) olan hastalar, parasetamolü
3
dikkatli kullanmalıdırlar.
• Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alaninsminotransferaz (ALT) düzeyi yükselebilir. Terapötik dozlarda parasetamol ilehepatik oksidatif stresi artıran ve hepatik glutatyon rezervini azaltan ilaçlarıneşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi çeşitlidurumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir.
• Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades dePointes hastalarında kullanımından kaçınılmalıdır.
• MEDİCOLD, monoamin oksidaz inhibitörleri kullanımı sırasında ya dakullanımını takip eden 2 hafta süresince kullanılmamalıdır.
• Ameliyat durumunda tedavinin birkaç gün önceden durdurulması önerilir.Halojenli anestetiklerin kullanılması, hipertansif kriz riskini arttırır.
• Taşikardi veya palpitasyon gelişen duyarlı hastalarda, tedavi durdurulmalıdır.
• Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda,kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık döküntüveya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibatageçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesigerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gösteren kişi bir daha bu ilacıveya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi veölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermalnekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematoz püstüloz (AGEP) dahil ciltreaksiyonlarına neden olabilmektedir.
• Parasetamol içeren ilaçların uzun süre kullanılmasını takiben yüksek dozaulaşıldığında, büyük ölçüde irreversibl böbrek yetersizliğiyle birlikte analjeziknefropati gelişme olasılığı göz ardı edilemez.
• Gilbert sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi kliniksemptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bu nedenle,bu hastalar parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
• Hematopoietik disfonksiyon durumunda dozun azaltılması ve/veya dozlararasındaki sürenin uzatılması gibi önlemler alınmalıdır.
• Astım, kronik rinit ve kronik ürtikeri olan ve özellikle antiinflamatuar ilaçlaraaşırı duyarlılığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Duyarlı kişilerdepropifenazon ve parasetamol içeren ilaçlarla nadiren astım krizleri veanaflaktik şok bildirilmiştir.
4
• Glukoz 6-fosfat dehidrojenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır.Seyrek olarak hemoliz vakaları görülebilir.
• Orta düzeyde alkol ile birlikte eşzamanlı parasetamol alınması, karaciğertoksisitesi riskinde bir artışa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalarındadikkatli kullanılmalıdır. Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniylegünlük alınan parasetamol dozunun 2 g'ı aşmaması gerekir.
• Parasetamol, psödoefedrin hidroklorür, klorfeniramin maleat içeren diğerilaçların MEDİCOLD şurup ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
• 3-5 gün içinde yeni semptomların oluşması ya da ağrının ve/veya ateşinazalmaması halinde hastaların parasetamol kullanmaya son vermesi ve birdoktora danışması önerilir.
• Parasetamol akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
• Seyrek olarak psödoefedrin dahil olmak üzere sempatomimetik ilaçlarlaposterior geri dönüşlü ensefalopati (PRES) / geri dönüşlü serebralvazokonstrisiyon sendromu (SCVS) bildirilmiştir. Bildirilen semptomlar anibaşlangıç şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve görme bozukluğudur. Olgularınçoğu uygun tedavi ile birkaç günde düzelmiştir. PRES/RCVS semptomlarıgelişmesi halinde psödoefedrin hemen kesilmelidir.
• Psödoefedrin ile iskemik kolit bildirimleri olmuştur. Şayet abdominal ağrı,rektal kanama ya da iskemik kolitin diğer semptomları gelişirse, psödoefedrinderhal durdurulmalı ve doktora başvurulmalıdır.
• Serebral ateroskleroz
• İdiyopatik ortostatik hipotansiyon
• 6 yaşın altındaki çocuklarda zorunlu tıbbi gerekçe olmadan kullanılmamalıdır.
• Önerilen dozu aşmamalı veya ardı ardına 5 günden daha uzun sürekullanılmamalıdır.Yüksek doz parasetamol ve bu arada uzunca bir süreiçerisinde kullanılan toplam dozun yüksek olması; irreversibl karaciğeryetersizliğiyle birlikte analjeziklere bağlı nefropati gelişmesine nedenolabilir. Hastalar bu ilacı kullanırken, parasetamol içeren daha başkaürünler kullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.
•MEDİCOLD, sorbitol içerdiğinden nadir kalıtımsal fruktoz intolerans problemiolan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
• MEDİCOLD, metilparaben içerdiğinden alerjik reaksiyonlara (muhtemelen
5
gecikmiş) neden olabilir.4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
• Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaşemilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasınaneden olabilir.
• Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün dahahızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasınaneden olabilir.
• Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin,karbamazepin, vb.) veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozomalenzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsızolan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğer hasarına yolaçabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamolalınması da karaciğer hasarına neden olabilir.
• Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması,kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisiteriskini arttırabilir.
• Parasetamol (veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörüsentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veyakumarin türevleri arasındaki etkileşimler, “uluslararası normalleştirilmiş oran”(International Normalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskindebir artışa neden olabilir. Bu nedenle, oral antikoagülan kullanan hastalar, tıbbidenetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdırlar.
• 5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron vegranisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisinitamamen baskılayabilir.
• Parasetamol ve azidotimidin (AZT-zidovudin) eşzamanlı kullanılmasınötropeni eğilimini artırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamolAZT ile birlikte alınmamalıdır.
• Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılmasıönerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok azkanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.
• Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir vekolestiramin ile azalabilir.
6
• St. John's Wort(Hypericum perforatum -sarı kantaron) parasetamolün kandüzeylerini azaltabilir.
• Doz aşımında parasetamol karaciğerde harabiyeti risk taşır ve parasetamolüntoksisitesi; karaciğerde toksik etki yaratabilecek diğer ilaçlarla birliktekullanıldığında, kronik alkolizmde veya aç kalmış hastalarda artabilir.
• Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.
• MEDİCOLD, MAOI/RIMA alanlarda kullanılmamalıdır. Trisiklik
antidepresanlar, iştah bastırıcı ilaçlar, sempatomimetik ajanlar (dekonjestanlar, iştah bastırıcılar veamfetaminbenzeri psikostimülanlar gibi) ve
sempatomimetik aminlerin katabolizmasını etkileyen monoamin oksidaz inhibitörleri (furazolidon dahil) ile beraber kullanılması bazen kan basıncınınyükselmesine neden olabilir (bkz 4.3 kontrendikasyonlar). Moklobemid veoksitosin ile birlikte kullanımı tansiyon yükselmesine neden olabilir.Psödoefedrin içermesi nedeniyle MEDİCOLD, bretilyum,betanidin,
guanetidin debrizokin, metildopa ve alfa ve beta adrenerjik blokör ilaçlar gibi sempatik aktiviteyi engelleyen hipotansif ilaçların etkisini kısmen tersineçevirir (bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Kardiyak glikozitlerdisritmi riskine, ergo alkaloitleri ise ergotizm riskine neden olabilir.
• Klorfeniramin, santral sinir sistemine etkili ilaçların (sempatomimetikler,antidepresanlar) etkilerini artırabilir.
• Alkol, barbitüratlar, hipnotikler, opioid analjezikler, anksiyolitikler veantipsikotikler gibi santral sinir sistemi depresanlarının etkilerini artırabilir.Atropin, trisiklik antidepresanlar ve MAO inhibitörlerinin antimuskariniketkilerini artırabilir.
• Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle fenitointoksisitesine neden olabilir.
• Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleriyapılmadan birkaç gün önce kesilmelidir.4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: CÇocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
MEDİCOLD'un çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü üzerinde etkisi için çalışma bulunmamaktadır.
7Gebelik dönemi
MEDİCOLD, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
MEDİCOLD'un gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik, embriyonal/fetal gelişim, doğum yada doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlarayönelik potansiyel risk bilinmemektedir.Laktasyon dönemi
MEDİCOLD gerekli olmadıkça emzirme döneminde kullanılmamalıdır.Üreme yeteneği / Fertilite
MEDİCOLD'un üreme yeteneği üzerine etkisi ile ilgili klinik çalışma yoktur.4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
MEDİCOLD sedasyon yapabildiğinden, araç ya da makine kullanılırken dikkatli olmak gerekir.4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek(> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldekiverilerden hareketle tahmin edilemiyor).ParasetamolKan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Çok miktarda alındığında anemi, methemoglobinemi, uzun süreli kullanımda hemolitik anemiye bağlı trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni,nötropeni, pansitopeni gibi kan sayımı değişiklikleriBu yan etkiler parasetamol ile neden-sonuç ilişkisi içinde değildir.
Çok seyrek: AgranülositozBağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Alerjik reaksiyonlar, anaflaksi Çok seyrek: Lyell sendromu
Bilinmiyor: Bronkospazm, pozitif alerji testi, immün trombositopeni Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi, somnolans, parestezi
Bilinmiyor: Santral sinir sistemi stimülasyonu, ensefelopati, insomnia, tremor
8Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyon belirtileri
Seyrek: Analjezik astım sendromu da dahil astım ve bronkospazmGastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma, dispepsi, flatulans, karın ağrısı, konstipasyon Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanamaSeyrek: İshalHepatobilier hastalıklar
Seyrek: Çok miktarda alındığında hepatik bozukluk Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksikepidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil)
Bu belirti ilacın kesilmesiyle kaybolur.Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: Parasetamolün terapötik dozlarını takiben nefrotoksik etkileri yaygın değildir. Uzun süreli uygulamada papiler nekroz bildirilmiştir.
Asetilsalisilik asiti tolere edemeyen hastalar (örneğin astım hastaları), yaygın olarak (%5-10) parasetamole reaksiyon gösterebilir.Klorfeniramin maleatKan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Anemi, hemolitik anemi, methemoglobinemi, trombositopeni,
trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni, pansitopeni, agranülositozMetabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: AnoreksiPsikiyatrik hastalıklar
Seyrek: Depresyon, kabuslarSinir sistemi hastalıkları
Seyrek: Baş dönmesi, iritabilite, konsantre olamama
9
Bilinmiyor: Baş ağrısı, sedasyon, çocuklarda paradoksikal eksitasyon, yaşlılarda konfüzyonal psikozGöz hastalıkları
Seyrek: Bulanık görmeKulak ve iç kulak hastalıkları
Seyrek: TinnitusKardiyak hastalıklar
Seyrek: Taşikardi, palpitasyon, aritmi, hipotansiyon Solunum sistemi hastalıkları
Seyrek: Bronşial sekresyonda kalınlaşmaGastrointestinal hastalıklar
Seyrek: Bulantı, kusma, dispepsi, karın ağrısı, diyare Bilinmiyor: Ağız kuruluğuHepato-biliyer hastalıkları
Seyrek: Sarılık dahil hepatitDeri ve derialtı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Ürtiker, eksfoliyatif dermatit dahil alerjik reaksiyonlar, fotosensitivite, deri reaksiyonlarıKas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Kas seğirmesi ve inkoordinasyonuBöbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Üriner retansiyonGenel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Seyrek: Halsizlik, göğüs sıkışmasıPsödoefedrin hidroklorürEndokrin hastalıkları
Bilinmiyor: Hepatik enzim artışı
10Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Sinirlilik, uykusuzluk
Yaygın olmayan: Yorgunluk, telaş hali, ajitasyon (huzursuzluk)
Seyrek: Halusinasyon (özellikle çocuklarda) paranoid delüsyon, huzursuzluk, eksitabiliteSinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Sersemlik, baş dönmesi, baş ağrısı, huzursuzluk, uykusuzluk, midriyasis, kas
zayıflığı ve tremorları
Bilinmiyor: İritabilite, anksiyete, baş ağrısıKardiyak hastalıklar
Seyrek: Taşikardi, hipertansiyon, diğer kardiyak disritmiler, prekordiyal ağrı, palpitasyonlar, ventrikül aritmiVasküler hastalıklar
Seyrek: Kan basıncı artışı*
*Sistolik kan basıncı artışı gözlenmiştir. Terapötik dozlarda psödoefedrinin kan basıncı üzerindeki etkisi klinik olarak anlamlı değildir.Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma, mide sorunları, ağız kuruluğu Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: iritasyonlu veya iritasyonsuz deri döküntüleri, hipersensitivite reaksiyonları, diğer sempatomimetiklerle çapraz reaksiyon, alerjik dermatit*
* Psödoefedrin kullanımı ardından bronkospazm, anjiyoödem gibi sistemik belirtileri olan/olmayan çeşitli alerjik deri reaksiyonları bildirilmiştir.Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: Dizüri, erkek hastalarda üriner retansiyon (önceden mevcut bir prostatik büyüme bu durumu hazırlayıcı faktör olabilir.)
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak
11
izlenmesine olanak sağlar.
Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr;e- posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Parasetamol
Parasetamolü 10 g'dan fazla alan yetişkinlerde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür.Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğerhücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saatcivarında olan parasetamol yarı ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar.14C-aminopirinden sonra 14CO2atılımında azalma bildirilmiştir. Bu; plazmaparasetamol konsantrasyonu veya yarı ömür, veya konvansiyonel karaciğer fonksiyontesti ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasındadaha iyi ilişki kurar parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takibengelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber,bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olanhastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaçaldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal tübülernekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akutpankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten,parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı venefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Semptomlar: Sedasyon ve ataksi doz aşımında en sık gelişen semptomlardır. Bulantı, göz kararması, kusma, taşikardi diğer semptomlardır.
Solgunluk, anoreksi bulantı ve kusma parasetamol doz aşımının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol doz aşımının dozla ilişkilikomplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saatiçinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün görülmeyebilir.
Tedavi: Akut doz aşımında parasetamol, hepatotoksik etki gösterebilir, karaciğer nekrozuna bile neden olabilir. Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak içinparasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu azaltmayı
12
(gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjuge edilmişse metioninkullanılmamalıdır. Doruk plazma konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadargecikebilir. Bu nedenle hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamoldüzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oralmetionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımındanberi geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlaralan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda, veya kronik olarak beslenmeeksikliği olanlarda N-asetil sistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir,çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler.Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliğitedavisi uzmanlık gerektirebilir.
Psödoefedrin
Semptomlar: Psödoefedrin doz aşımında eksitasyon, huzursuzluk, halüsinasyon, hipertansiyon ve aritmi gibi merkezi sinir sisteim ve kardiyovasküler sistemsemptomları ortaya çıkabilir.Şiddetliolgulardapsikoz, konvülsiyon,koma ve
hipertansif kriz gelişebilir. Potasyumun hücre dışından hücre içine kayması nedeniyle serum potasyum düzeyi düşebilir.
Tedavi: solunum destekleyici ve koruyucu ve konvülsiyonları kontrol edici önlemler alınmalıdır. Endike olduğutakdirdegastriklavaj uygulanmalıdır.Mesane
kateterizasyonu gerekebilir. Beta blokörler kardiyovasküler kompliksayonları ve hipokalemiyi düzeltebilir. İstenirse, psödoefedrin atılımının hızlandırılması içindiürezi veya diyaliz yapılabilir.
Klorfeniramin maleat
Semptomlar: Sedasyon, SSS paradoksal stimülasyonu, toksik psikoz, nöbet, apne, konvülsiyonlar, antikolinerjiketkiler,distonikreaksiyonlar ve aritmi dahil
kardiyovasküler kolaps
Tedavi: Gastrik lavaj veya ipeka şurubuyla emezis yoluyla tedaviye başlanmalıdır. Ardından aktif kömür ve katartikler uygulanarak absorbsiyonu azaltılır. Diğersemptomatik ve destekleyiciönlemler kalp,solunum, böbrek vekaraciğer
fonksiyonları ve sıvı-elektrolit dengesine göre özel dikkatle uygulanmalıdır. Hipotansiyon ve aritmiler tedavi edilmelidir. SSS konvülsiyonları IV diazepam iletedavi edilebilir. Ciddi durumlarda hemoperfüzyon kullanılabilir.
13
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer soğuk algınlığı preparatları ATC kodu: R05X
Klorfeniramin maleat, Hl-reseptörleri üzerinde etkili bir antihistaminiktir; solunum yolu hastalıklarında sık görülen allerjik semptomları giderir. Kılcal damarlardakigeçirgenliği azaltarak burun akıntısı, aksırma, gözde sulanma ve kaşıntı gibi belirtilerigiderir.
Psödoefedrin doğrudan veya dolaylı sempatomimetik aktiviteye sahiptir. Etkili bir üst solunum yolu dekonjestanıdır. Psödoefedrin hidroklorür, vazokonstriktördür. Solunumyolları mukozasındaki alfa-adrenerjik reseptörleri etkileyerek damarları daraltır. Buvazokonstriksiyon, şişmiş durumdaki burun mukozasını büzer, dokudaki hiperemiyi,ödemi ve nazal konjesyonu azaltır; burundaki hava yollarının açık kalmasını sağlar.
Psödoefedrin, sistolik kan basıncının yükseltilmesinde ve taşikardi yaratılmasında efedrinden daha az etkilidir. Ayrıca merkezi sinir sisteminin uyarılmasında da etkisidaha düşüktür. Psödoefedrin 4 saat süren dekonjestan etkisine 30 dk içinde ulaşır.
60 mg psödoefedrinin, soğuk algınlığı ve rinitli hastalarda ve normal kişilerde ve alerjik rinitli hastalarda histamin uygulamasından sonra nazal hava akımı ile ölçüldüğüşekilde, etkili bir nazal konjestan olduğu gösterilmiştir.
Parasetamol analjezik ve antipiretik bir ajandır. Parasetamolün terapötik etkilerinin, siklooksijenaz enziminin inhibisyonu sonucu prostaglandin sentezinin inhibisyonunabağlı olduğu düşünülmektedir. Parasetamolün periferik siklooksijenaza oranla santralsiklooksijenaz üzerine daha etkili inhibitör olduğunu gösteren kanıtlar vardır.Parasetamolün analjezik ve antipiretik özellikleri vardır fakat sadece zayıf anti-enflamatuvar özellikler gösterir. Bu durum; enflamatuvar dokuların diğer dokularaoranla daha yüksek seviyelerde hücresel peroksitler içermesi ve bu hücreselperoksidlerin parasetamolün siklooksijenaz inhibisyonunu önlemesiyle açıklanabilir.
145.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özelliklerPsödoefedrin
Emilim: Psödoefedrin oral uygulama sonrasında herhangi bir presistemik
metabolizma olmadan, gastrointestinal kanaldan hızlıca ve tamamen emilir. Sağlıklı yetişkin gönüllülerde, 60 mg psödoefedrinin verilmesiden yaklaşık 1,5 saat sonra(Tmaks) yaklaşık 180 ng/ml'lik bir doruk plazma konsantrasyonu (Cmaks)yaratmıştır.
Dağılım: Psödoefedrinin görünen dağılım hacmi (Vd/F) yaklaşık 2,8 l/kg'dır.
Biyotransformasyon: Psödoefedrin plazma yarılanma ömrü (T1/2) yaklaşık 5,5 saatir. Erkeklerde psödoefedrin çok az metabolize olur, yaklaşık %90'ı değişmeden idrarlaatılır. Yaklaşık %1'i karaciğerde metabolize olur. N-demetilasyon ilenorpsödoefedrine dönüşür. Psödoefedrinin burundaki konjesyonu azaltan etkisi,uygulamadan 15-30 dakika sonra başlar.
Eliminasyon: Psödoefedrin ve metaboliti idrar ile atılır. Dozun %55-90'ı herhangi bir değişikliğe uğramadan atılır. Psödoefedrinin görünen total vücut klerensi (Cl/F) 7,5ml/dk/kg'dır. Sabit eliminasyon hızı yaklaşık 0.13 sa-1'dir. İdrar asitlendiğindepsödoefedrinin idrar ile dışarı atılma hızı artar. Bunun tersine, idrar pH'si arttıkça,idrar ile dışarı atılma hızı azalır.
Böbrek yetmezliği psödoefedrinin plazma düzeylerini artıracaktır.
Zayıf bir temelde, böbrekten atılım düzeyi idrarın pH'sine bağlıdır. Düşük idrar pH'sine, tübüler geri emilim minimaldir ve idrar akış hızı ilacın klerensini etkilemez.Yüksek pH'de (>7.0), psödoefedrin yaygın şekilde renal tubülde geri emilir ve renalklerens idrar akış hızına bağlıdır.
Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum: Veri mevcut değildir.Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği
Böbrek yetmezliği artmış plazma düzeylerine yol açar.
Psödoefedrin ile böbrek yetmezliğinde yapılmış spesifik çalışma yoktur. Ancak çeşitli derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarda 60 mg psödoefedrin + 8 mg
15
akrivastin kapsüllerinin tek doz uygulamasını takiben orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda sağlıklı gönüllülere nazaren psödoefedrin Cmaks değeri1,5 katı artmıştır. Tmaks değeri böbrek hastalarında değişmemiştir. Yarılanma ömrü,sağlıklı gönüllülere nazaran hafif ve şiddetli böbrek yetmezliğinde sırasıyla 3-12 katıartmıştır.
Karaciğer yetmezliği
Hepatik yetmezliği olan hastalarda psödoefedrin ile yapılmış hiçbir spesifik çalışma yoktur.
Yaşlı hastalarda
Yaşlı hastalarda 60 mg psödoefedrin + 8 mg akrivastin kapsüllerinin tek doz uygulamasını takiben psödoefedrin için görülen T1/2 sağlıklı gönüllülerdekinin 1,4katı olmuştur. Görünen Cl/F sağlıklı gönüllülerdekinin 0.8 katı olmuştur ve Vd/Fdeğişmemiştir. Psödoefedrin ile yaşlılarda yapılmış spesifik bir çalışma yoktur.Klorfeniramin maleat
Emilim: Klorfeniramin, mide-barsak kanalından nispeten yavaş emilir. Oral uygulama sonrası en yüksek plazma konsantrasyonlarına 2.5-6 saat içinde erişilir.Biyoyararlanımı %25-50 oranındadır.
Dağılım: Dolaşımda bulunan klorfeniraminin %70'i proteinlere bağlı haldedir. Klorfeniramin vücutta, santral sinir sistemi de dahil olmak üzere, geniş orandadağılır.
Biyotransformasyon: Karaciğerde belirgin oranda ilk-geçiş metabolizmasına uğrar. Klorfeniramin yüksek oranda metabolize edilir. Metabolitleri desmetil ve didesmetilklorfeniramindir.
Eliminasyon: Klorfeniraminin farmakokinetiğinde belirgin bireysel farklılıklar bulunmaktadır; yarı ömrü 2-43 saat arasında bildirilmiştir. Klorfenamin maleatvücutta, yüksek oranda biyotransformasyon geçirir ve değişmeyen ilaç vemetabolitleri başlıca idrar yoluyla atılır.
Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum: Veri mevcut değildir.
16Parasetamol
Emilim: Parasetamol, mide-barsak kanalından hızla ve tam olarak pasif difüzyon ile emilir; plazmadaki en yüksek konsantrasyonları formülasyona bağlı olarak genellikleoral uygulamadan sonra 30 ila 90 dakika arasında elde edilir. Gastrik boşalma, oraluygulanan parasetamol absorpsiyonu için hız sınırlayıcı bir basamaktır. Parasetamoldeğişken bir oranda ilk geçiş metabolizmasına uğradığı için oral uygulamadan sonrasistemik dolaşımda tam olarak bulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanımınınuygulanan parasetamol miktarına bağlı olduğu görülmektedir. Oral biyoyararlanım500 mg'lık dozdan sonra %63 iken, 1 veya 2 g (tablet formu) dozundan sonra yaklaşık%90'a yükselir.
Dağılım:Parasetamol birçok vücut sıvısına eşit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0.95 l/kg'dır. Terapötik dozları takiben parasetamol plazma proteinlerine önemlioranda bağlanmaz.
Çocuklardaki dağılım kinetiği (Vd/F) erişkinlerdekine benzerdir.
Biyotransformasyon: Parasetamol karaciğerde metabolize olur ve insanda çok sayıda metabolitleri tanımlanmıştır. İdrarla atılan majör metaboliti glukuronid ve sülfatkonjugatıdır. Parasetamolün %10 kadarı minör bir yolla sitokrom P-450 karmafonksiyonlu oksidaz sistemi (başlıca CYP2E1 ve CYP3A4) ile reaktif bir metabolitolan asetamidokinona dönüşür. Bu metabolit hızla indirgenmiş glutatyon ile konjugeolur ve sistein ve merkaptürik asit konjugatları şeklinde atılır. Büyük miktarlardaparasetamol alındığında hepatik glutatyon azalabilir ve vital hepatoselülermakromoleküllerine kovalan olarak bağlanan hepatosit asetamidokinonun aşırıbirikmesine yol açar. Bu da doz aşımı durumunda görülebilen hepatik nekroza yolaçar.
Eliminasyon: Eliminasyon yarı-ömrü, terapötik dozlarda 1-3 saat kadardır. Dozun %90-100'ü, 24 saat içerisinde glukuronid (%60), sülfat (%35) veya sistein (%3)konjügasyon ürünleri olarak böbrekler yoluyla vücuttan atılır. Tek dozu (1000 mg i.v.)takiben parasetamolün total vücut klerensi yaklaşık 5 ml/dak/kg'dır. Parasetamolünrenal klerensi idrar akış hızına bağlıdır, fakat pH'ya bağlı değildir. Uygulanan ilacın%4'ten daha azı değişmemiş parasetamol halinde atılır. Sağlıklı bireylerde terapötikdozun yaklaşık %85-95'i 24 saat içinde idrar ile atılır.
17
Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum: Reaktif parasetamol metabolitlerinin karaciğer hücre proteinlerine bağlanması, hepatoselüler hasara sebep olur. Terapötikdozlarda, bu metabolitler, glutatyon tarafından bağlanır ve nontoksik konjugatlaroluştururlar. Ancak masif doz aşımı halinde, karaciğerin (glutatyon oluşumunukolaylaştıran ve teşvik eden) SH-donörleri deposu tükenir; ilacın toksik metabolitlerikaraciğerde birikir ve karaciğer hücre nekrozu gelişir ve bu da karaciğerfonksiyonunda bozulmaya ve giderek hepatik komaya kadar ilerler.
Pozolojiye uygun kullanıldığında farmakokinetiği doğrusaldır.Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği
2-8 saatler arasında ortalama plazma yarılanma ömrü normal ve böbrek yetmezliği olan hastalarda aynıdır, fakat 8-24 saatler arasında böbrek yetmezliğinde eliminasyonhızı azalır. Kronik renal yetmezlikte glukronid ve sülfat konjugatlarında belirginbirikme olur. Ana bileşiğin kısıtlı rejenerasyonuyla kronik böbrek yetmezliği olanhastalarda biriken parasetamol konjugatlarında bir miktar ekstra elminasyon oluşabilir.Kronik böbrek yetmezliğinde parasetamol doz aralığını uzatmak tavsiye edilir.Hemodiyalizde parasetamol plazma düzeyleri azalabileceğinden terapötik kandüzeylerini korumak için ilave parasetamol dozları gerekebilir.
Karaciğer yetmezliği
Hafif karaciğer hastalığı olan hastalardaki ortalama plazma yarılanma ömrü normal bireylerdekine benzerdir; fakat ciddi karaciğer yetmezliğinde önemli derecede uzar(yaklaşık %75). Bununla beraber, yarılanma ömrünün uzamasının klinik önemi açıkdeğildir; çünkü karaciğer hastalığı olan hastalarda ilaç birikmesi ve hepatotoksisiteolduğu kanıtlanmamış ve glutatyon konjugasyonu azalmamıştır. Kronik stabilkaraciğer hastalığı olan 20 hastaya 13 gün 4 g/gün parasetamol verilmesi karaciğerfonksiyonunda bozulmaya yol açmamıştır. Hafif karaciğer hastalığında önerilendozlarda alındığında parasetamolün zararlı olduğu kanıtlanmamıştır. Bununlabereaber, şiddetli karaciğer hastalığında, plazma parasetamol yarılanma ömrü önemliderecede uzamıştır.
Yaşlı hastalarda
Genç ve yaşlı sağlıklı denekler arasında farmakokinetik parametrelerde gözlenen farklılıkların klinik olarak önemli olduğu düşünülmemektedir. Bununla beraber serum
18
parasetamol yarılanma ömrünün belirgin derecede arttığını (yaklaşık %84) ve parasetamol klerensinin zayıf, hareketsiz ve yaşlı hastalarda sağlıklı genç kişilerenazaran azaldığını (yaklaşık %47) düşündüren kanıtlar vardır.
Çocuklarda
Çalışmalar 0-2 gün arasındaki yeni doğanlarda ve 3-10 yaş arasındaki çocuklarda parasetamol majör metabolitinin parasetamol sülfat olduğunu göstermiştir.Yetişkinlerdeki ve 12 yaş ve üzeri çocuklardaki veriler, majör metabolitin glukronidkonjugatı olduğunu göstermiştir. Bununla beraber, parasetamolün genel eliminasyonhızında veya idrara geçen toplam ilaç miktarında yaşa ilişkin önemli farklılıklaryoktur.5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
MEDİCOLD ile yapılmış hayvan çalışmaları bulunmamaktadır.
Psödoefedrin
Bakteri ve memelilerde yapılanin vivovein vitrotahlillerde psödoefedrinin genotoksik olmadığı saptanmıştır.
Psödoefedrinin karsinojenik potansiyeli olup olmadığı hakkında yeterli bilgi yoktur. Psödoefedrin, sıçanlarda 432 mg/kg/gün oral doza veya tavşanlarda 200 mg/kg/günoral doza kadar teratojenik etki göstermemiştir.
Psödoefedrin irreversibl herhangi bir organ toksisitesine neden olmaz, teratojenik ve karsinojenik değildir. Yetişkinlerde akut doz aşımı belirgin taşikardi ve sistemikhipertansiyona yol açar. Çocuklarda ise akut doz aşımı ile hipertansiyon değil amataşikardi bildirilmiştir.
Genel olarak bakıldığında psödoefedrin nazal dekonjestan olarak önerilen dozlarda kullanıldığında iyi tolere edilir ve güvenlidir. Ciddi doz aşımlarında bile irreversiblherhangi bir toksisite oluşturmaz.
Klorfeniramin maleat
Klorfeniramin uzun zamandır insanlar tarafından kullanılmaktadır ve farmakovijilans verileri çok iyi tolere edildiğini, teratojenik ya da karsinojenik olmadığını ve ciddi dozaşımlarında bile irreversibl herhangi bir toksisite oluşturmadığını göstermektedir.
Parasetamol
Akut Toksisite: Parasetamol yetişkin sıçanlara ve kobaylara oral yoldan verildikten sonra hafif toksik olduğu saptanmıştır. Farelerde ve yenidoğan sıçanlarda önemli
19
oranda daha fazla toksik olmasının sebebi ise, muhtemelen, farelerde maddenin farklı bir metabolizmasının bulunması ve yenidoğan sıçanlarda hepatik enzim sistemininolgunlaşmamış olmasıdır.
Köpekler ve kedilere daha yüksek dozlarda verildiğinde kusmaya sebep olmuştur. Bu nedenle bu hayvan cinslerinde oral LD50 değeri saptanamamıştır.
Kronik Toksisite: Toksik dozların verilmesinin ardından deney hayvanlarında yavaş kilo artışı, diürez, asidüri ve dehidratasyon ile enfeksiyonlara karşı duyarlılık artışıgibi etkiler gözlenmiştir. Otopsi sırasında, abdominal organlarda kan akımı artışı,intestinal mukoza iritasyonu gözlenmiştir.
Mutajenik ve Tümörojenik Potansiyeli: Sıçanlarda, hepatotoksik doz düzeyinde potansiyel bir genotoksisite gözlenmiş ve bu bulgu doğrudan bir DNA hasarı olarakdeğil, hepatotoksisite/miyelotoksisitenin dolaylı bir sonucu olarak açıklanmıştır.Dolayısıyla, bir eşik doz varsayılabilir.
Diyeti 6.000 ppm'e kadar olan erkek sıçanlarda yapılan 2 yıllık bir çalışmada parasetamolün karsinojenik aktivitesine ilişkin herhangi bir bulgu bildirilmemiştir.Mononükleer hücre lösemisi insidansının artması nedeniyle dişi sıçanlarda bazıkarsinojenik aktivite bulguları söz konusudur. Diyeti 6.000 ppm kadar olan farelerdeyapılan 2 yıllık bir çalışmada ise parasetamolün karsinojenik aktivitesini gösterenherhangi bir bulgu saptanmamıştır.
Üreme Toksisitesi: İnsanlarda kapsamlı kullanımdan sonra embriyotoksik veya teratojenik riskte bir artış gözlenmemiştir. Parasetamol hamilelik dönemlerinde desıklıkla alınmakta olup, gerek hamileliğin seyri gerekse doğmamış çocuk üzerindeherhangi bir olumsuz etki görülmemiştir.
Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Gliserin
Sorbitol solüsyonu (% 70)
Polivinilpirolidon MetilparabenSodyum sitratSitrik asit
20
Sodyum siklamat Sakarin sodyumFDC Red No.3Kiraz esansıSaf su
6.2. Geçimsizlikler
Belirtilmemiştir.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Plastik pilver proof kapak ve 100 ml'lik renkli Tip III cam şişe, 5 ml'lik plastik ölçü kaşığı ile birlikte.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygunolarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
KOÇAK FARMA İLAÇ VE KİMYA SANAYİ AŞ.
Bağlarbaşı, Gazi Cad. No: 64-66 81130 Üsküdar / İstanbulTelefon : 0216 492 57 08Faks : 0216 334 78 88
8. RUHSAT NUMARASI
201/07
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 23.09.2002
21
Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
22
|
|