KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
SPYLACTON 100 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Spironolakton 100 mg
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film tablet.
Sarımsı-turuncu renkli yuvarlak, bir yüzü çentikli, bikonveks film tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
• Esansiyel hipertansiyonda
• Primer hiperaldosteronizmli hastaların ameliyat öncesi kısa süreli tedavisinde
• Konjestif kalp yetersizliği
• Ödem ve/veya assit ile seyreden karaciğer sirozu, nefrotik sendrom ve diğerödemli durumlar dahil sekonder hiperaldosteronizmin bulunabileceği durumlarıntedavisinde (tek başına veya standart tedaviyle kombine olarak)
• Diüretiklerin neden olduğuhipokalemi/hipomagnezemi tedavisinde (uygulanan
tedaviye ek olarak)
• Primer hiperaldosteronizmintanısını kesinleştirmede
• Hirsutizm tedavisinde
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
Konjestif kalp yetersizliği:
Başlangıç günlük doz tek ya da bölünmüş halde 100 mg olarak tavsiye edilir, fakat günlük 25 ile 200 mg arasında değişebilir. İdame doz bireysel olarak ayarlanmalıdır.
1
Kalp yetersizliği olan hastalarda standart tedaviye ek olarak:
Randomize Spironolakton Değerlendirme Çalışmasında, standart tedaviye ek olarak; serum potasyumu < 5,0 mEq/L ve serum kreatinini < 2,5 mg/dL olan hastalarda günlükspironolakton başlangıç dozu günde bir kez 25 mg'dır. 25 mg'ı tolere edebilen hastalarda,günlük doz klinik olarak endike ise günde bir kez 50 mg'a yükseltilebilir. Günde bir kez 25mg'ı tolere edemeyen hastalarda doz gün aşırı 25 mg'a düşürülebilir. Serum potasyum veserum kreatinin düzeylerinin izlenmesi tavsiye edilir.( Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanımuyarıları ve önlemleri)
Assit ve ödemli karaciğer sirozu:
Eğer idrar Na+ / K+ oranı 1.0'dan yüksek ise günlük doz 100 mg olmalıdır.
Eğer idrar Na+ / K+ oranı 1.0'dan düşük ise günlük doz 200- 400 mg olmalıdır. İdame dozu kişiye özel belirlenmelidir.
Malign assit:
Başlangıç dozu genel olarak günlük 100-200 mg'dır. Ciddi veya zor vakalarda dozaj kademeli olarak günlük 400 mg'a arttırılabilir. Ödem kontrol altına alındığında, olağan idamedozu kişiye özel belirlenmelidir.
Nefrotik sendrom:
Günlük erişkin dozu 100-200 mg'dır. Spironolakton'un temel patolojik süreci etkilediği gösterilmemiştir. SPYLACTON diğer tedavilerin etkin olmadığı durumlarda önerilmektedir.
Primer hiperaldosteronizm tanısı ve tedavisinde:
SPYLACTON normal diyet alan hastalarda primer hiperaldosteronizmin muhtemel kanıtlarını sağlamak için ilk teşhis ölçütü olarak kullanılabilir.
Uzun test: SPYLACTON üç ila dört hafta 400 mg günlük doz olarak uygulanır. Hipokalemi ve hipertansiyonun düzelmesi primer hiperaldosteronizmin tanısında muhtemel bir kanıttır.
Kısa test: SPYLACTON dört gün 400 mg günlük doz olarak uygulanır. Uygulama sırasında eğer serum potasyumu artar, spironolakton kesildiğinde düşer ise muhtemel tanının primerhiperaldosteronizm olduğu düşünülebilir.
Daha detaylı testler ile primer hiperaldosteronizm tanısı kesinleştikten sonra, hastanın cerrahiye hazırlanması için günlük doz olarak 100-400 mg uygulanabilir. Cerrahi
2
müdahalenin uygun olmadığı hastalarda, uzun süreli idame tedavi için, spironolaktonun etkili olan en düşük dozu, bireye uygun belirlenerek uygulanır.
Hirsutizm tedavisinde:
Günlük doz, tek ya da ikiye bölünmüş halde 100-200 mg/gün'dür.
Uygulama şekli:
Oral olarak alınmalıdır.
SPYLACTON'un yemeklerle birlikte alınması önerilmektedir. Yetişkinler için günlük doz günde bir kez ya da bölünmüş olarak alınabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Akut renal yetmezlik, böbrek fonksiyonlarının gerilemesi veya ciddi böbrek fonksiyon bozukluğu durumunda kullanılmamalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
İlaç metabolizmasını ve atılımını değiştirebilecek şiddetli karaciğer yetmezliğinde dikkatli olunmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Günlük başlangıç dozu, vücut ağırlığının her bir kilogramı için 1 - 3 mg spironolakton olmalıdır ve bölünmüş dozlarda verilmelidir. Doz alınan yanıta ve toleransa göreayarlanmalıdır. Eğer gerekirse, SPYLACTON tabletler toz haline getirildikten sonrasüspansiyon hazırlanabilir. Ürün çocuklara, sadece pediyatri uzmanının yönlendirmesidoğrultusunda verilmelidir. Var olan pediyatrik veriler sınırlıdır (Bkz. Bölüm 5.1.Farmakodinamik özellikler ve Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler)
Geriyatrik popülasyon:
Tedaviye en düşük doz ile başlanması önerilmektedir ve maksimum fayda elde etmek için doz kademeli olarak arttırılabilir. İlaç metabolizmasını ve atılımını değiştirebilecek şiddetlikaraciğer ve böbrek yetmezliğinde dikkatli olunmalıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
SPYLACTON aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
3
• Akut renal yetmezliği, anüri, böbrek fonksiyonlarının gerilemesi veya ciddi böbrekfonksiyon bozukluğunda,
• Addison hastalığında,
• Hiperkalemisi olan hastalarda,
• Spironolaktona veya diğer yardımcımaddelere karşı hassasiyet durumlarında,
• Eplerenon ile birlikte kullanıldığında.
Orta ila şiddetli böbrek yetersizliği olan pediyatrik hastalarda kontrendikedir.
SPYLACTON, diğer potasyum tutucu diüretiklerle, ACE inhibitörleriyle, non steroidal anti-inflamatuar ilaçlar ile anjiyotansin II antagonistleriyle, aldosteron blokörleri ile, heparin,düşük moleküler ağırlıklı heparin ya da potasyum sağlayıcılarla, potasyum açısından zengindiyetlerle ya da potasyum içeren tuzlu maddelerle birlikte kullanımı şiddetli hiperkalemiyeneden olabilir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Sıvı ve elektrolit dengesi:
Sıvı ve elektrolit durumu, özellikle belirgin böbrek ve karaciğer yetmezliği olan yaşlılarda düzenli olarak izlenmelidir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda veya aşırı potasyum alımında hiperkalemi ortaya çıkabilir ve ölümcül olabilecek kardiyak düzensizliklere yol açabilir. Hiperkalemigelişirse SPYLACTON kesilmelidir ve gerek olursa serum potasyumunu normal düzeyedüşürmek için aktif önlemler alınmalıdır (Bkz. Bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
SPYLACTON diğer diüretiklerle birlikte uygulandığında hiponatremiye neden olabilmektedir.
Böbrek fonksiyonu normal gözükmesine rağmen dekompanse karaciğer sirozu olan bazı hastalarda genellikle hiperkaleminin eşlik ettiği, geri dönüşümlü hiperkloramik metabolikasidoz oluştuğu rapor edilmiştir.
Üre:
Özellikle böbrek fonksiyon yetmezliğinin görüldüğü durumlarda SPYLACTON tedavisinde kan üresinde geri dönüşümlü artışlar rapor edilmiştir.
SPYLACTON diğer diüretiklerle kombine olarak alındığı zaman ağız kuruluğu, susuzluk, letarji ve sersemlik ve düşük serum sodyum seviyesi ile doğrulanmış olarak tecil edenseyreltik hiponatremiye sebep olur ve sıcak havalarda ödemli hastalarda seyreltik hiponatremi
4
görülebilir. Yaşam tehdidi oluşturmayan hiponatremi durumunda sodyum alımı yerine su kısıtlaması uygun bir tedavi olabilir.
Ağız kuruluğu, susama, uyuşukluk ve rehavet ile kendini gösteren, düşük sodyum serum seviyesi ile teşhis edilebilen dilüzyonal hiponatremi, SPYLACTON ve diğer diüretiklerinbirlikte kullanımı sırasında görülebilir. Dilüzyonal hiponatremi, sıcak havalarda ödemlihastada oluşabilir. Yaşam tehlikesi içeren hiponatremi gibi durumlar haricinde, sodyumtakviyesi yerine suyun azaltılması daha uygun bir tedavidir.
Şiddetli Kalp Yetmezliğinde Hiperkalemi:
Hiperkalemi fatal olabilir. Spironolakton alan şiddetli kalp yetmezliği hastalarında kandaki potasyum değerini izlemek ve kontrol altında tutmak çok kritiktir. Diğer potasyum tutucudiüretiklerin kullanımından kaçınılmalıdır. Serum potasyumu > 3,5 mEq/L olan hastalardaoral potasyum takviyeleri kullanılmamalıdır. Potasyum ve kreatininin spironolaktonabaşladıktan bir hafta sonra, ilk üç ay içinde her ay daha sonra yılda dört kez, daha sonra iseher 6 ayda bir kontrol edilmesi tavsiye edilir. Serum potasyumu > 5 mEq/L ya da serumkreatinini > 4 mg/dl olan hastalarda tedavi durdurulmalı ya da bırakılmalıdır (Bkz. Bölüm4.2. Pozoloji ve uygulama şekli; şiddetli kalp yetmezliği).
Pediyatrik popülasyon:
Hiperkalemi riski sebebiyle, hafif böbrek yetersizliği olan hipertansif pediyatrik hastalarda, potasyum tutucu diüretikler dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. (Spironolakton orta ilaşiddetli böbrek yetmezliği olan pediyatrik hastalarda kontrendikedir. Bkz. Bölüm 4.3.Kontrendikasyonlar)
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Spironolakton ile, hiperkalemiye sebep olduğu bilinen ilaçların bir arada kullanımı şiddetli hiperkalemi ile sonuçlanabilir. Ayrıca spironolakton ile, trimetoprim / sülfametoksazol(cotrimoksazol)'ün bir arada kullanımı klinikle uyumlu hiperkalemi ile sonuçlanabilir.
Spironolakton, antihipertansif ilaç etkisinde artış oluşturur; tedavi rejimine SPYLACTON'un ilave edilmesi gerektiğinde dozda azaltma gerekebilir, gerekirse dozajtekrar ayarlanmalıdır. ACE inhibitörleri aldosteron üretimini azaltacağından, özellikle böbrekyetersizliği tespit edilmiş olan hastalarda, SPYLACTON ile birlikte düzenli olarakkullanılmamalıdır.
5
Spironolakton diğer diüretiklerle ve antihipertansif ajanlarla birlikte kullanıldığında potansiyalizasyon gösterebilir. Tedavi rejimine spironolakton eklendiğinde bu tip ilaçlarındozları düşürülmelidir.
Aspirin, indometazin, mefenamik asit gibi non-steroid antienflamatuar ilaçlar, prostaglandinlerin intrarenal sentezini inhibe ederek diüretiklerin natriüretik etkinliğiniazaltabilir ve spironolaktonun diüretik etkisini azaltabilir.
Spironolakton, nöroadrenaline vasküler cevabı azaltır. SPYLACTON ile tedavi görmekte olan hastaların lokal veya genel anestezi almak zorunda kalmaları durumunda dikkatliolunmalıdır.
SPYLACTON'un; potasyum-tutucu diüretikler, ADE inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör antagonistleri, aldosteron blokörleri, potasyum takviye ediciler, potasyumdan zengin diyet,potasyum içeren tuzlar ile birlikte kullanılması ciddi hiperkalemiye sebep olabilmektedir.
Flurometrik miktar tayininde, benzer floresans karakteristiğe sahip moleküller ile etkileşime girebilmektedir.
Spironolaktonun, digoksinin yarı ömrünü uzattığı gösterilmiştir.
Spironolaktonun serum digoksin konsantrasyonunu arttırdığı ve bazı serum digoksin tetkiklerini etkilediği bildirilmiştir. Spironolakton ve digoksin kullanan hastalarda digoksinyanıtı, kullanılan digoksin tetkikinin spironolakton tedavisinden etkilenmediği durumlarharicinde, serum digoksin konsantrasyonu dışında yöntemlerle takip edilmelidir. Eğerdigoksin doz ayarlaması gerekiyorsa, hasta artan veya azalan digoksin etkisi nedeniyleyakından takip edilmelidir.
Karbenoksolon sodyum retansiyonuna sebep olabileceğinden SPYLACTON'un etkinliğini azaltabilir. Birlikte kullanımından kaçınılmalıdır. Spironolakton ile karbenoksolonun birliktealımı her iki ajanın da etkinliğinin azalmasıyla sonuçlanır.
İntrarenal prostaglandin sentezini inhibe etmeleri nedeniyle Non steroidal antienflamatuar ilaçlar diüretik ilaçların natriüretik etkinliğini azaltabilir.
Asetil salisilik asit, indometazin ve mefanamik asid'in spironolaktonun diüretik etkisini azalttığı görülmüştür.
Spironolakton, antipirinin metabolizmasını artırır.
6
Spironolakton, plazma digoksin konsantrasyon testleriyle etkileşime girebilmektedir.
Alkol, barbitürat ya da narkotiklerle birlikte alındığında ortostatik hipotansiyon potansiyelinde artış olabilir.
Kortikosteroidler ve/veya ACTH ile birlikte alındığında elektrolit deplesyonu şiddetlenebilir özellikle hipokalemi görülebilir.
İskelet kas gevşeticiler, nondepolarizan (örn. tübokürarin) ile birlikte alındığında kas gevşeticilere yanıtsız kalma oluşabilir.
Lityum genellikle diüretiklerle birlikte verilmemelidir. Diüretik ajanlar lityumun renal klirensini düşürebilir ve lityum toksisite riskini yüksek oranda arttırır.
Spironolakton ile birlikte amonyum klorür ya da kolostiramin alan hastalarda hiperkalemik metabolik asidoz bildirilmiştir.
Spironolakton ile karbenoksolonun birlikte alımı her iki ajanın da etkinliğinin azalmasıyla sonuçlanır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadııılar/Doğııııı kontrolü (Kontrasepsiyon)
SPYLACTON'un hamilelikte kullanımının güvenilirliği henüz saptanmamıştır.
Bu nedenle, çocuk doğurma potansiyeli olan kadınların, tedavi süresince doğum kontrolü uygulaması düşünülebilir.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir.
Gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Spironolakton veya metaboliti plasental bariyeri geçebilir. SPYLACTON'un hamilelikte kullanımı anne ve fetüs açısından yarar risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra olmalıdır.
7
Laktasyon dönemi
Spironolakton metabolitleri anne sütünde tespit edilmiştir. Eğer SPYLACTON kullanımının zorunlu olduğu düşünülüyorsa, bebek beslenmesi için alternatif bir yöntem tayin edilmelidir.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Erkek sıçan fetüslerinde spironolaktonla birlikte feminizasyon gözlemlenmiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Bazı hastalarda uyku hali ve sersemlik rapor edilmiştir. Hastalar, araç ve makine kullanımı gibi aktivitelerde dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers etkiler sistem-organ sınıfına göre: Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100,< 1/10); yaygın olmayan (> 1/1000, < 1/100); seyrek (> 1/10000, < 1/1000); çok seyrek (< 1/10000),bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Spironolakton kullanımı ile ilişkilendirilen jinekomasti gelişebilmektedir. Bu gelişim hem doz düzeyi hem de tedavinin süresi ile ilgili olup, normal olarak tedavi sonlandırıldığındageri dönüşümlüdür. Nadir durumlarda göğüs büyümesi kalıcı olabilir.
İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar (Kist ve polipler dahil olmak üzere)
Bilinmiyor: Bening meme neoplazmı
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Lökopeni, (agranülositoz da dahil), trombositopeni
Endokrin hastalıklar
Bilinmiyor: Meme ağrısı, ereksiyona erişememe ya da ereksiyonda kalamama,
postmenopozal kanama, menstürel siklus bozuklukları, amenore
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Elektrolit düzensizliği, hiperkalemi
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Libidoda değişiklik, konfüzyon
8
Sinir sistemi hastalıktan
Bilinmiyor: Baş dönmesi, ataksi, baş ağrısı, sersemlik, letarji, mental konfüzyon
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Vaskülit
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Gastrointestinal rahatsızlıklar, mide bulantısı, mide kanaması, ülserasyon, gastrit, diyare, kusma, kramplar
Hepato-bilier hastalıklar
Bilinmiyor: Karaciğer fonksiyon bozukluğu, biri ölümcül olan çok az vakada karışık kolestatik/hepatoselüler toksisite bildirilmiştir.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Alopesi, hipertrikoz (aşırı kıllanma), kaşıntı, kurdeşen, ürtiker, Stevens Johnson Sendromu (SJS), makülopapüler ve eritamatöz kütanöz erüpsiyonları, toksik epidermalnekroliz (TEN), sistemik belirti ve eozinofili ile birlikte görülen ilaç döküntüsü (DRESS),pemfigoid
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Bacak krampları
Böbrek ve idrar yolları hastalıkları
Bilinmiyor: Akut böbrek yetersizliği, böbrek yetmezliği dahil olmak üzere böbrek fonksiyon bozukluğu
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor: Huzursuzluk, anafilaktik şok, ateş, halsizlik, anaflaktik reaksiyonlar (ağız ve boğazda şişme, kaşıntı, döküntü gibi )
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
9
Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Akut doz aşımı halsizlik, zihin karışıklığı, mide bulantısı, kusma, uyuşukluk, baş dönmesi, makülopapüler veya eritematöz döküntü veya diyare şeklinde kendisini gösterebilir.Hiponatremi veya hiperkalemi gelişebilir, fakat bu etkiler akut doz aşımı ile pekilişkilendirilmemektedir. Hiperkalemi semptomları parestezi, güçsüzlük, gevşek paralizi veyakas spazmı şeklinde ortaya çıkar ve klinik açıdan hipokalemiden ayırt edilmesi zorolabilmektedir. Şiddetli karaciğer yetmezliği görülen hastalarda hepatik koma, hiponatremiya da hiperkalemi nadiren görülebilir, ancak bu etkilerin doz aşımı sebebiyle oluşupoluşmadığı kuşkuludur. Özellikle bozuk böbrek fonksiyonu olan hastalarda hiperkalemigörülebilir. Elektrokardiyografik değişiklikler potasyum düzensizliklerinin belirgin erkenişaretleridir.
Belirli bir antidot tanımlanmamıştır. İlacın bırakılmasından sonra bir iyileşme beklenmektedir. Sıvı ve elektrolit replasmanı genel destekleyici tedavidir. Hiperkalemi için,potasyum alınımı azaltılmalı, potasyum kaybına neden olan diüretikler, intravenöz glukoz vedüzenli insülin veya oral iyon değiştirici reçineler kullanılmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antihipertansifler, Potasyum tutucu diüretikler, Aldosteron
antagonistleri
ATC kodu: C03DA01
Etki mekanizması:
Spironolakton, aldosterononun spesifik farmakolojik antagonistidir. Böbrek tübülüslerinin distal bölümünde aldosteronla ilişkili reseptörlere birincil olarak bağlanarak sodyum-potasyum değişim alanında etkisini gösterir. Potasyumu tutarken, sodyum miktarını artıraraksuyun dışarı atılmasını sağlar. Bu mekanizması ile spironolakton hem diüretik olarak hem deantihipertansif ilaç olarak etki gösterir. Tek başına ya da böbrek tübülüslerinde proksimal etkisağlamak için diğer diüretiklerle beraber kullanılır.
10
Spironolakton, kompetitif aldosteron antagonisti olarak, distal renal tübüllerde potasyum kaybını azaltırken sodyum atılımını arttırmaktadır. Kademeli ve uzatılmış bir etkigöstermektedir.
Şiddetli kalp yetmezliği:
Randomize Spironolakton Değerlendirme Çalışması (RALES) ; randomizasyon sırasında
%
35'in altında veya eşit ejeksiyon fraksiyonu, son 6 ay içinde NYHA (New York HeartAssociation) sınıf IV kalp yetersizliği ve sınıf III - IV kalp yetersizliği bulunan 1663 hastadayapılan uluslar arası, çift- kör bir çalışmadır. Tüm hastalara bir loop diüretik, hastaların%97'sine bir ADE inhibitörü ve hastaların %78'ine digoksin verilmiştir (bu çalışmanınyapıldığı zamanda, b-blokörler kalp hastalığının tedavi edilmesinde yaygın olarakkullanılmamaktaydı, sadece hastaların %15'i P - blokör kullanmıştır). Serum kreatinin sınırçizgisi > 2,5 mg/dl olan veya son zamanda %25 artış gösteren ya da serum potasyum sınırçizgisi > 5 mEq/L olan hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Hastalar günde bir kez 25 mg oralspironolaktona ya da eşdeğeri plaseboya 1'e 1 randomize edilmişlerdir. Günde bir kez 25 mgspironolaktonu tolere edebilen hastalarda doz, klinik olarak endikasyonu varsa günde 50mg'a yükseltilmiştir. Günde 25 mg dozu tolere edemeyen hastalarda doz, iki günde bir 25mg'a düşürülmüştür. RALES için birincil sonlanım noktası tüm nedenlere bağlı ölümzamanıdır.
RALES; ortalama 24 ay takip süresinden sonra, planlanan ara analiz sırasında belirgin mortalite yararı tespit edilmesi nedeniyle erken sonlandırılmıştır. Spironolakton ölüm riskiniplaseboya göre %30 azaltmıştır (p < 0,001; % 95 güven aralığı % 18 -
%Pediyatrik popülasyon
Çocuklarda spironolakton ile yapılan klinik çalışmalardan elde edilen bilgi sınırlıdır. Bu durum birkaç faktörün sonucudur: Pediyatrik popülasyonda az sayıda çalışma olması,spironolaktonun diğer ajanlar ile kombine olarak kullanılması, her bir çalışmadadeğerlendirilen hasta sayısının az olması ve farklı endikasyonların incelenmiş olması.
11
Pediyatrik grup için önerilen doz, klinik deneyim ve bilimsel literatürde dokümente edilen vaka çalışmalarına dayanmaktadır.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Spironolakton ağız yoluyla iyi emilir.
Dağılım:
Günlük 100 mg spironolaktonun 15 gün süreyle tokluk koşullarında sağlıklı gönüllülerde uygulanmasını takiben, pik plazma konsatrasyon zamanı (t
maks), pik plazmakonsatrasyonu (C
maks) ve eliminasyon yanlanma ömrü (t
1/2) spironolakton için sırasıyla; 2,6saat, 80 ng/ml ve ortalama 1.4 saat olmuştur. 7-alpha-(thiomethyl) spironolakton ve kanrenonmetabolitleri için sırasıyla; t
maks 3,2 saat ve 4,3 saat, C
maks 391 ng/ml ve 181 ng/ml, ve tı
/2 13,8saat ve 16,5 saat olmuştur.
Biyotransformasyon:
Spironolakton genel olarak aktif metabolitlerine şu oranlarda metabolize olmaktadır: Sülfür içeren metabolitler (%80), ve kısmen kanrenon (% 20).
Eliminasyon:
Spironolaktonun yanlanma ömrünün kısa (1,3 saat) olmasına rağmen aktif metabolitlerinin yarılanma ömrü uzundur (2,8 ila 11,2 saat arasında değişmektedir).
Metabolitlerin eliminasyonu öncelikli olarak idrarla, ikincil olarak da safra yoluyla feçes ile gerçekleşmektedir.
Spironolakton tek dozunun böbrekteki etkisi pik seviyesine 7 saat sonra ulaşmakta ve bu etki en az 24 saat sürmektedir.
Doğrusallık /Doğrusal Olmayan Durum:
Veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon
Çocuklarda kullanım göz önüne alındığında, farmokokinetik veri mevcut değildir. Pediyatrik grup için önerilen doz, klinik deneyim ve bilimsel literatürde dokümente edilen vakaçalışmalarına dayanmaktadır.
12
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Karsinojenite: Sıçanlarda, uzun süre yüksek dozlarda uygulandığında spironolaktonun tümöre neden olduğu görülmüştür. Bu bulguların klinikteki kullanımına ilişkin önemi kesin değildir.Bununla birlikte spironolaktonun gençlerde uzun süreli kullanımı yarar risk değerlendirmesiyapıldıktan sonra olmalıdır.
Spironolakton veya metabolitleri plasental bariyeri geçebilir. Erkek sıçan fetüslerinde spironolaktonla birlikte feminizasyon gözlemlenmiştir. SPYLACTON'un hamileliktekullanımı anne ve fetüs açısından yarar risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra olmalıdır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mısır nişastası Povidone K 30
Kalsiyum hidrojen fosfat dihidrat Kolloidal silikon dioksitMagnezyum stearatOpadry II 85F230020 turuncu*
* Opadry II 85F230020 turuncu, polivinil alkol, titanyum dioksit (E171), polietilen glikol/makrogol, talk, sarı demir oksit (E172) ve kırmızı demir oksit (E172) içerir.
6.2. Geçimsizlikler
Bildirilmemiştir.
6.3. Raf ömrü
36 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Bir şeffaf PVC/ Alu blister içinde 8 veya 10 film tablet olacak şekilde ambalajlanır.
Her karton kutu, bir kullanma talimatı ile birlikte 2 adet blister içerir.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
13
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”'ne uygun olarak imhaedilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
World Medicine İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Bağcılar / İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2016/505
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 08.06.2016 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
14