KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
INFLACORT® 200 mcg basınçlı inhalasyon süspansiyonu
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde
:
Her ölçülü doz 200 mikrogram mikronize budesonid içermektedir.
Yardımcı maddeler
:
Etanol 153.5 mcg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1.'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Ölçülü dozlu aerosol süspansiyon
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Astımın tüm basamaklarında antiinflamatuar, bronkodilatör, semptom kontrolü ve oral steroid ihtiyacını azaltmak amaçlı kullanılır. Amfizem ve kronik bronşit olgularında tek başınakullanılması önerilmez.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Astım:
Astımlı hastalarda daha önceki tedavilerine bağlı olarak önerilen dozlar aşağıdaki gibidir.
Önceki tedavi
|
Önerilen başlangıç dozu
|
Önerilen maksimum doz
|
Tek başına bronkodilatör
|
Günde iki kez 200-400 mikrogram
|
Günde iki kez 400 mikrogram
|
İnhale kortikosteroid
|
Günde iki kez 200-400 mikrogram
|
Günde iki kez 800 mikrogram
|
Oral yoldan kullanılan kortikosteroid
|
Günde iki kez 400-800 mikrogram
|
Günde iki kez 800 mikrogram
|
İNFLACORT günde tek doz olarak sabah veya akşam uygulanabilir. Eğer günde tek doz uygulanan budesonid astım semptomlarını önlemede yetersiz kalırsa günlük doz artırılır
1/15
ve/veya bölünerek uygulanır. Tedavinin amacı hastaları en düşük etkili dozda idame ettirmektir. İlacın semptomları azaltma derecesi ve etkinin başlama süresi kişiler arasındadeğişkenlik gösterir. Bu nedenle doz bireysel olarak düzenlenir.
Bir inhale kortikosteroid olarak budesonidin etkisi genellikle hızlı başlar. İNFLACORT'un etkisi ilk kullanımı takiben 24 saat içinde ortaya çıkmaktadır, maksimum etkinin oluşması 1-2hafta veya daha uzun sürebilir. Önerilen dozlardan daha fazla kullanılan budesonidin etkililikve güvenliliği kanıtlanmamıştır.
Kronik bronşit ve amfizemde:
Kronik bronşit ve amfizemde önerilen doz 2 defa 400 mikrogram'dır.
Önerilen dozların üzerinde uygulanan budesonid tedavisinin etkinliği ve güvenliliği gösterilmemiştir.
Uygulama şekli:
İNFLACORT, çok az miktarda ilacın uygulandığı çok dozlu bir inhalerdir.
İNFLACORT; ağız yoluyla inhalasyon şeklinde kullanılır ve inhalasyondan sonra ağız su ile durulanmalıdır.
İnhalasyon cihazı yoluyla nefes alındığında ilaç akciğerlere ulaşır. Bu nedenle, cihazın ağız parçası aracılığıyla derin ve güçlü nefes alınması önemlidir.
İnhalasyon cihazının kullanımı doktor veya eczacı tarafından hastaya gösterilmelidir.
İnfantlar, küçük çocuklar, yaşlılar gibi hareket kısıtlılığı nedeniyle inhalasyon sırasında koordinasyonunda zorluk yaşayan hastalarda daha fazla terapötik yararlılık sağlamak içinbudesonid inhalerin hazne ile kullanımı önerilmektedir.
Aşağıda verilen kurallar dikkatle izlenmelidir.
1. İnhaler resimde görüldüğü gibi tutulur ve ağızlıküzerindeki kapak çıkarılır.
2/15
2. İnhaler 20 saniye boyunca aşağı yukarı kuvvetliceçalkalanır.
3. Nefes kuvvetlice dışarı verilir. Ağız parçası ağzayerleştirilir. Ağız parçası etrafında dudaklar sıkıca kapatılır.
4. Ağızdan derin bir nefes alınırken aynı anda madeni tüpaşağıya doğru 1 KEZ bastırılır.
5. İnflacort bronşlara ulaşacaktır. İnhaler ağızdan çekilir venefes, rahatsız olmadan olabildiğince uzun süre içeridetutulur. Daha sonra normal şekilde nefes almaya devamedilir.
6. Doktor önerisi ile ikinci püskürtme kullanılacak ise 2-5 adımlar tekrarlanır.
7. İnhaler kullanıldıktan sonra kapak tekrar ağızlık üzerine yerleştirilir.
Cihazın Temizlenmesi:
Ağızlık parçası KURU ve temiz bir bezle silinebilir. Temizlik amacıyla su kullanılmamalıdır.
3/15
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu bulanan hastalarda hipotalamus-hipofiz-böbreküstü bezi aksının fonksiyonları düzenli aralıklarla izlenmelidir.
Pediyatrik popülasyon:
Astımlı çocuklarda önerilen dozlar aşağıdaki gibidir:
2-12 yaş arasındaki çocuklarda: bölünmüş dozlarda, günde 200-800 mikrogram.
Orta şiddetli/şiddetli astımın görüldüğü çocuklarda daha yüksek dozlarda (400 mikrogram) kullanılabilir ve günlük total doz olarak 800 mikrogram budesonid inhalerin kullanıldığı dozrejimi gerekebilir.
İnhale kortikosteroid dozu etkin astım kontrolünün sağladığı en düşük doza düşürülmelidir.
2 yaşından küçük çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda doz ayarlaması gerektiğini gösteren klinik çalışma bulunmamaktadır.
4.3. Kontrendikasyonlar
İNFLACORT status asmatikus veya astımın diğer akut epizodları ile bileşiminde bulunan maddelere karşı aşırı duyarlılığı olan kişilerde kullanılmamalıdır.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleriAktif veya latent akciğer tüberkülozu olan, havayollarında fungal veya viral infeksiyonu olan hastalarda özellikle dikkatli olunmalıdır.
KOAH hastalarında pnömoni
Kortikosteroid içeren inhale ilaçları alan KOAH hastalarında, hastaneye yatış gerektiren pnömoni dahil pnömoni insidansında artış gözlenmiştir. Artan steroid dozu ile pnömoniriskinde artış kanıtları bulunmaktadır, ancak bu durum çalışmaların tamamında kesin olarakgösterilmemiştir.
Kortikosteroid içeren inhale ilaçlarının pnömoni riskinin büyüklüğü konusunda sınıf içi farklılık için kesin klinik kanıt bulunmamaktadır.
Hekimler, KOAH hastalarında olası pnömoni gelişimine karşı, enfeksiyonların klinik özellikleri ile KOAH semptomlarının alevlenme durumunun karışması ihtimali dolaysıyladikkatli olmalıdırlar.
4/15
KOAH hastalarındaki pnömoni risk faktörleri arasında; sigara içimi, ileri yaş, düşük vücut kitle indeksi ve şiddetli KOAH bulunmaktadır.
İnhale steroidin kombine edildiği kronik bronşit ve amfizemli ileri yaş hastalarda pnömoni riski artabilmektedir.
Amfizem ve kronik bronşitte yüksek doz kullanımının avantaj sağladığına ilişkin yeterli klinik kanıt yoktur.
Yüksek doz inhale kortikosteroid ile uzun süreli tedavide (özellikle tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda kullanımı) inhale kortikosteroidlerin sistemik etkileri meydana gelebilir veklinik olarak anlamlı düzeyde adrenal baskılanma gözlenebilir. Bu nedenle adrenokortikalfonksiyonları zayıflamış olanlara strese maruz kaldıkları dönemlerde (cerrahi müdahale, ciddienfeksiyon varlığı veya astım ataklarının kötüleşmesi gibi) ek sistemik kortikosteroid vermekgerekebilir. Bu hastalar steroid kullandıklarını belirten steroid uyarı kartı taşımalarıkonusunda eğitilmelidir. Steroid dozunun hızlı düşürülmesi akut adrenal krizi tetikleyebilir.
INFLACORT kısa etkili bronkodilatörün gerektiği akut astım nöbetlerinde hızlı bir rahatlama sağlamak amacıyla kullanılmamalıdır.
Akut adrenal krizin görülebileceği semptom ve belirtiler belirsizliğini korumaktadır. Fakat anoreksiya, abdominal ağrı, kilo kaybı, yorgunluk, baş ağrısı, kusma, bulantı, bilinç kaybı,nöbet, hipotansiyon ve hipoglisemi bu belirtiler ve semptomlar arasında değerlendirilebilir.
Özellikle yüksek doz inhale kortikosteroid ile uzun süreli tedavide istenmeyen sistemik etkiler meydana gelebilir. İstenmeyen etkilerin sistemik oral kortikosteroid ile meydana gelmeolasılığı daha fazladır. Olası sistemik istenmeyen etkiler arasında Cushing sendromu, Cushingbenzeri belirtiler, adrenal baskılanma, çocuklar ve adolesanlarda büyüme geriliği, kemikmineral yoğunluğunda azalma, hiperglisemi ve glukozüri, katarakt ve glokom sayılabilir. Bunedenle inhale kortikosteroid dozunun etkin astım kontrolünün sağlandığı en düşük dozdaidame ettirilmesi önemlidir.
Steroide bağımlı olmayan hastalar: Budesonidin tavsiye edilen dozlarda tedavisi genellikle 7 gün içinde terapötik yararlılık gösterir. Bazı hastalarda bronşlarda mukus sekresyonu aşırıölçüde birikebilir. Bu tür vakalarda, aerosol formuyla tedaviye ek olarak oralkortikosteroidlerin kısa süreli kullanımı (genellikle 1-2 haftalık) önerilir. Oral dozunkullanımından sonra inhaler ile tek başına tedavi yeterlidir.
Steroide bağımlı hastalar: Oral steroidlerden inhale budesonid tedavisine geçen hastalarda uzun süren oral kortikosteroid tedavisi nedeniyle özellikle hipotalamus-hipofiz-adrenal eksenfonksiyonundaki bozukluklar yavaş düzeldiği için dikkatli olunmalıdır. İnhale budesonidtedavisine başlarken hastaların stabil durumda olmaları gerekmektedir. Yaklaşık 10 günboyunca daha önceden kullanılan oral steroidle birlikte yüksek doz budesonid kombinasyonuverilir.
5/15
Hekim hastanın steroid alım öyküsü ve hastalığını temel alarak doz ayarlaması yapmalıdır. Örneğin haftalık doz esas alındığında, günde 5 mg prednizolon ile dozun azaltılarakayarlanması önerilir ki bu azalma, 20 mg günlük dozun, ilk hafta günde 15 mg ve 2. haftagünde 10 mg'a azaltılması anlamına gelmektedir. Astımın kontrol altına alınmasını sağlamaya da astımı iyileştirmede kullanılan budesonid ile kombine edilen tedavilerde oral doz endüşük düzeye indirilir.
Bazı durumlarda oral steroidin yerini inhale budesonid ile tamamlamak mümkün olabilir. Ayrıca inhale budesonid ile birlikte düşük doz oral steroid kullanan bazı hastaların kontrolaltına alınması gerekebilir.
Oral steroidlerin kesilmesi halinde, bazı hastalarda huzursuzluk gelişebilir. Solunum yolu fonksiyonunda iyileşme gözlenmiş olması ya da hastalığın ilerlemesi engellenmiş olmasınarağmen hastalar genellikle spesifik olmamakla birlikte kendilerini iyi hissetmeyebilirler.Klinik bulgular aksini göstermedikçe oral steroid tedavisi kesilirken, hastalar inhalebudesonid ile tedaviye devam etmesi konusunda teşvik edilmelidir. Sistemik kortikosteroidtedavisini bırakan hastalar, stres veya şiddetli astım atağı sırasında oral kortikosteroidtedavisine (yüksek dozlarda) kaldığı yerden devam etmeleri ve hemen doktoru ile iletişimkurmaları yönünde bilgilendirilmelidir.
Uzun dönemli sistemik steroid tedavisi nedeniyle oral steroidlere bağımlı hale gelen hastalarda adrenal fonksiyon yetmezliğinin bulguları gözlenebilir. Bu durumun düzelmesi vehipotalamus-hipofiz-böbreküstü bezi sisteminin yeniden çalışması için belli bir süregerekebilir. Bu sürede hastaların hipotalamus-hipofiz-böbreküstü bezi fonksiyonları düzenliolarak izlenmelidir. Bu hastalar steroid kullandıklarını belirten steroid uyarı kartı taşımalarıkonusunda eğitilmelidir.
Ek sistemik kortikosteroid veya inhale budesonid tedavisi aniden bırakılmamalıdır.
Sistemik glukokortikosteroid tedavisinden, inhale glukokortikosteroid tedavisine geçilen hastalar özel bir dikkat gerektirmektedir. Geçiş döneminde, genellikle düşük sistemik steroidaktivitesi nedeniyle sistemik kortikosteroidlerin baskıladığı rinit, konjunktivit, egzama, kas veeklem ağrısı gibi alerjik veya eklemle ilgili hastalıkların semptomları görülebilir. Bu gibidurumlarda spesifik tedaviler eşzamanlı olarak uygulanmalıdır. (Bu tür alerjik durumlarantihistaminik ve/veya topikal preparatlarla semptomatik olarak tedavi edilmelidir)Glukokortikosteroid etkisinin yetersizliğinden şüphelenildiği nadir vakalarda, yorgunluk, başağrısı, kusma ve bulantı gibi semptomların meydana geldiği görülmüştür. Bu vakalarda bazıdurumlarda oral glukokortikosteroid dozunda geçici bir artış gerekebilir. Hipotalamus-hipofiz-adrenal aksının baskılandığı bu dönemde hastalar travma, ameliyat, enfeksiyon(özellikle gastroenterit) veya ağır elektrolit kaybına yol açan durumlara maruz kalırlarsa,adrenal yetmezlik belirti ve bulguları ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda budesonid, astımbelirtilerini kontrol altında tutuyor olsa bile fizyolojik miktarlardan daha az sistemikglukokortikosteroid sağlar ve bu tür durumlarla mücadele etmek için gerekenmineralokortikosteroid etkisine sahip değildir.
6/15
Astımın akut episod ve semptomlarında, status astmatikus veya akut dispne tedavisinde hızlı sonuç alınabilmesi adına inhale budesonid kullanımı önerilmez. Bu gibi durumlarda kısa etkisüreli inhale bronkodilatöre ihtiyaç duyulur. Hastaya acil durumlarda semptomları hafifletmekiçin kullanılan ilacını her zaman yanında bulundurması tavsiye edilmelidir.
Eğer hastalar kısa etkili bronkodilatör tedavisini efektif bulmuyorsa veya normalden daha fazla inhalasyona ihtiyaç duyuyorsa ve persistan solunum yolu semptomları mevcutsa ilaçtedavisi yeniden değerlendirilmelidir. Bu gibi durumlarda daha yüksek dozlarda inhalebudesonid kullanımı, uzun etkili beta agonistin tedaviye eklenmesi veya oralglukokortikosteroid kullanımına ihtiyaç duyulabilir.
Diğer inhalasyon tedavilerinde olduğu gibi inhale budesonid kullanımı sırasında doz alımından sonra nefes darlığı ve hırıltılı solunumun gözlendiği paradoksik bronkospazmoluşabilir. Paradoksal bronkospazm hızlı etkili inhale bronkodilatör ve derhal başlanantedaviye yanıt verir. Bu durumda budesonid uygulaması derhal kesilmeli ve eğer gerekiyorsabronkodilatör tedaviye başlanmalıdır.
İnhale kortikosteroidler ile uzun süreli tedavi gören çocukların boylarının düzenli olarak izlenmesi önerilmektedir. Büyümenin yavaşladığının gözlenmesi durumunda inhalekortikosteroid dozu etkin astım kontrolünün sağlandığı en düşük doza düşürülmelidir. Ayrıcahastanınbir pediyatri uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekebilir.Topikal
kortikosteroidler daha büyük miktarlarda absorbe edilebileceğinden, çocuklar sistemik toksisiteye daha duyarlıdırlar.
Hastalar asemptomatik olabileceklerinden, düzenli olarak profilaktik tedavinin önemi hastalara hatırlatılmalıdır. İnhale budesonid tedavisi sırasında orafarenkste ilaç birikiminedeniyle orofaringeal kandida enfeksiyonları meydana gelebilir. Bunu önlemek amacıylahastalar her inhale kortikosteroid uygulamasından sonra ağızlarını su ile çalkalamalı veyadişlerinifırçalamalıdırlar. Genellikle orofaringeal kandidaenfeksiyonu, inhale
kortikosteroidin kesilmesine ihtiyaç duyulmadan topikal antifungal tedaviye yanıt verir. Ayrıca Dermatolojik enfeksiyonların varlığında gerektiğinde lokal kortikosteroid tedavisidurdurulmalı ve uygun antifungal veya antibakteriyel ajan kullanılmalıdır.
Aktif ve latent akciğer tüberkülozu olan hastalarda inhale kortikosteroid tedavisine başlanmadan önce yeterli bakım ve kontrol sağlanmış olmalı, budesonid dikkatlikullanılmalıdır.
Bakteriyel enfeksiyon nedeniyle astım alevlenmesi, genellikle antibiyotik tedavisi, budesonid dozunda artış veya gerektiğinde sistemik steroid verilmesiyle kontrol altına alınabilir. Tedaviedilmeyen fungal, bakteriyel ve/veya sistemik viral enfeksiyonları olan hastalarda budesoniddikkatli kullanılmalıdır. Kortikosteroid tedavisi kızamık veya suçiçeği gibi viralhastalıklardan ciddi veya ölümcül enfeksiyon gelişme riskini artırabilir.
Karaciğer fonksiyonlarının azalması kortikosteroidlerin atılımını etkileyebilir. Bununla birlikte, intravenöz yoldan uygulanan budesonidin plazma klerensi sirozlu hastalarda ve
7/15
sağlıklı kişilerde benzerdir. Karaciğer fonksiyonlarının azaldığı durumlarda oral yoldan alınan budesonidin farmakokinetiği değişir, sistemik yararlanımı artar. Ancak, inhalasyon yoluylakullanılan budesonidin sistemik yararlanımında sindirim sisteminden emilen budesonidinkatkısı göreceli olarak az olduğundan bu durumun klinik açıdan önemi sınırlıdır.
Hastalar inhalerin doğru kullanımı konusunda bilgilendirilmelidir. Hastanın inhalerin akciğerde optimum yararlılık sağlaması için nefes alma ile aerosol aktüasyonunu senkronizeedebildiğinden emin olunmalıdır. Bu nedenle kullanım tekniği kontrol edilmelidir.
İn vivo
çalışmalarda, itrakonazol ve ketokonazolün (bilinen CYP3A4 inhibitörlerinin karaciğerde ve intestinal mukozada aktivitesi) oral kullanımının, budesonide sistemikmaruziyette artışa neden olabileceği gösterilmiştir. Bu nedenle inhale budesonidinitrakonazol, ketokonazol veya diğer bilinen CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte tedavisindenkaçınılmalıdır (bkz. bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri)Eğer birlikte kullanımı gerekli görülürse, etkileşen ilaçların alım aralığı mümkün olduğuölçüde uzun tutulmalıdır. Budesonidin dozunda bir azaltma göz önünde bulundurulmalıdır.
İnflacort İnhaler göze kullanılmamalıdır.
Bu tıbbi ürün az miktarda - her 200 mcg'da 100 mg'dan daha az - etanol (alkol) içerir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Klinik çalışmalarda budesonid ile astım tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar arasında bir etkileşim olduğu gözlenmemiştir.
Budesonidin metabolik dönüşümü, CYP3A4 enzimi aracılığıyla metabolize edilen diğer maddeler (itrakonazol, ketokonazol, ritonavir, nelfinavir, siklosporin, etinilestradiol vetroleandomisin gibi) tarafından engellenir. Söz konusu CYP3A4 inhibitörü maddeler ileeşzamanlı uygulanması budesonidin plazma düzeyinin belirgin düzeyde yükselmesine nedenolur ve budesonide sistemik maruziyetin artmasıyla sonuçlanabilir. Bu durum kısa dönemli(1-2 hafta) tedaviler için önemli değildir ancak uzun dönemli tedavilerde göz önündebulundurulmalıdır.
Simetidinin, önerilen dozlarda ve oral yoldan alınan budesonidin farmakokinetiği üzerindeki etkisi hafif, ancak klinik açıdan önemsizdir; omeprazolün ise etkisi yoktur.
Amiodaron kullanan bir hastada oral budesonid tedavisine bağlı olarak
Cushing SendromuCushing SendromuÖzel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara özgü etkileşim çalışması yapılmamıştır.
8/15
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyona özgü etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi B'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Budesonidin doğum kontrolü üzerine etkisi olduğunu gösteren klinik çalışma bulunmamaktadır.
INFLACORT'un eşzamanlı kullanımının, oral yolla alınan doğum kontrol ilaçları ile etkileşime girdiğini gösteren klinik çalışma bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda yapılmış kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır. İNFLACORT gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Budesonid gebelerde ancak elde edilecekyarar ve fetüsün maruz kalabileceği potansiyel risk göz önüne alınarak kullanılabilir. Yeterliastım kontrolünün sağlandığı en düşük etkili doz kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Kortikosteroidler insan sütüne geçebilirler. Her kortikosteroidin anne sütü ile beslenmekte olan bebeklerde yan etki potansiyeli olduğundan, ilacın anne için önemi göz önüne alınarak,anne sütü ile beslenmenin durdurulması ya da ilacı kesme yönünde karar verilmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Budesonidin üreme yeteneğini etkilediğini gösteren klinik çalışma bulunmamaktadır.
Hamilelik ve laktasyon döneminde itici gaz HFA 134a'nın kullanımının güvenilirliğine ilişkin deneyim bulunmamaktadır. Ayrıca hayvanlarda reprodüktif fonksiyon ve embriyofetalgelişim üzerine HFA 134a'nın etkisinin araştırıldığı çalışmalarda klinik olarak anlamlı biradvers etki saptanmamıştır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Budesonid, araç ve makine kullanma becerisini göz ardı edilebilir düzeyde etkileyebilir veya etkilememektedir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Klinik çalışmalarda budesonid ile tedavi edilen hastalarda aşağıdaki istenmeyen etkilerin görüldüğü gösterilmiştir. Listelenen advers ilaç reaksiyonları sırasıyla; Çok yaygın (>1/10);yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila
9/15
<1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok yaygın: Orofarenksde kandida enfeksiyonu*
Yaygın: Pnömoni (KOAH'lı hastalarda)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Anafilaktik şok, döküntü, kontakt dermatit, ürtiker, anjiyoödem ve bronkospazm dahil olmak üzere erken ve geç aşırı duyarlılık reaksiyonları.
Endokrin hastalıklar
Çok seyrek: Hipokortisizm, adrenal baskılanma (yüksek doz inhale budesonid ile uzun süreli tedaviler için bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Metabolik değişiklikler
Psikiyatrik hastalıklar
Seyrek: Depresyon, agresif reaksiyonlar, sinirlilik, huzursuzluk, anksiyete, psikoz, davranış değişiklikleri ve motor aktivitede artış.
Göz hastalıkları
Çok seyrek: Katarakt, glokom
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Öksürük
Seyrek: Paradoksal bronkospazm (bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
Gastrointestinal hastalıklar
Seyrek: Yutma güçlüğü
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Deride morarma, eritem
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok seyrek: Büyüme geriliği, kemik dansitesinde azalma (yüksek doz inhale kortikosteroid ile uzun süreli tedavilerde görülen sistemik etkiler için bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılarıve önlemleri)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Boğazda lokal irritasyon ve boğaz ağrısı, ses kısıklığı.
10/15
*Orofaringeal kandidiyazis çocuklarda daha az sıklıkta görülür. İlaç birikimi nedeniyle oluşur. Görülme sıklığı toplam günlük doz ve doz frekansı ile ilişkilidir. Nazal steroidler,sistemik steroidler veya antibiyotiklerin birlikte kullanılması orofaringeal kandidiyazis riskiniartırır. Riski en aza indirmek için uygulama sonrasında ağzın su ile çalkalanması tavsiyeedilmelidir (bkz. bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Oral birikimin azalmasınedeniyle hazne ile kullanım ile orofaringeal kandidiyazis görülme insidansı daha azdır.
Nadir olarak bazı hastalarda inhalasyon yoluyla kullanılan glukokortikosteroidler ile adrenal hipofonksiyonu dahil sistemik glukokortikosteroid toksisitesi bulgu ve belirtileri ortayaçıkabilir. Bu durum muhtemelen doz, tedavi süresi, birlikte kullanılan ya da daha öncedenkullanılmış steroidler ve kişisel duyarlılığa bağlı olarak gelişir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
İnhalasyon yoluyla çok yüksek dozlarda budesonid alınsa bile genelde klinik bir sorun yaratması beklenmez. Kronik olarak aşırı dozlarda kullanıldığında hiperkortisizm ve adrenalsupresyon gibi sistemik glukokortikosteroid kullanımının yan etkileri görülebilir. Bu nedenlebudesonid tavsiye edilen dozlarda kullanılmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Kortikosteroidler (Glukokortikoidler) (İnhalantlar)
ATC Kodu: R03BA02
Budesonid, yapısal olarak 16 alfa-hidroksi prednizolona benzeyen ve halojen içermeyen, güçlü antiinflamatuvar etkisi olan bir glukokortikosteroiddir. İlaç 22R ve 22S epimerlerinin1/1 oranında karışmasından oluşmuştur. 22R epimeri, 22S epimerinden 2-3 kat daha potenttirve farklı bir farmakokinetik profile sahiptir.
Budesonid topikal olarak uygulandığında solunum yolu mukozası üzerinde antiinflamatuvar etki gösterir.
Kortikosteroidlerin astımlı olgulardaki inflamasyon süreci üzerine etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Budesonidin, alerjik ve alerjik olmayan solunum yoluinflamasyonlarında rol oynayan çeşitli hücre tipleri (eozinofiller, makrofajlar, mast hücreleri,nötrofiller ve lenfositler gibi) ile çeşitli mediyatörler (sitokinler, lökotrienler, histamin ve
11/15
eikozanoidler gibi) üzerinde değişik derecelerde baskılayıcı etki oluşturduğu gösterilmiştir. Kortikosteroidlerin bu etkileri astım sürecindeki terapötik etkinliklerine katkı sağlamaktadır.Glukokortikosteroid reseptör afinitelerine göre, budesonidin intrinsik etki gücüprednizolondan yaklaşık 15 kat fazladır.
Kortikosteroidler hasarlı alana hücre göçünü ve bölgede oluşan vazodilatasyonu inhibe ederler. Bu etki damar dışına serum çıkışını, ödemi ve rahatsızlık hissini azaltır.İmmünosüpresif özellikler ani ve geç aşırı duyarlılık reaksiyonlarını azaltır.
Astımlı hastalarda inhalasyon yoluyla ve oral yoldan kullanılan budesonidin karşılaştırıldığı bir klinik çalışmada, plaseboya göre inhalasyon yoluyla kullanılan budesonidin istatistikselaçıdan anlamlı bir şekilde etkili olduğu; oral yoldan kullanılan budesonid ile plasebo arasındaise anlamlı bir farkın olmadığı görülmüştür. Alışılmış dozlarda inhalasyon yoluyla kullanılanbudesonidin etkisi, solunum yolları üzerindeki doğrudan etkisi ile açıklanabilir.
Budesonid inhalasyonunu takiben astım kontrolündeki iyileşme, tedavi başladıktan sonraki 24 saat içinde kendini gösterir. Tedavi başlangıcından 2 gün sonra akciğer fonksiyonlarındaiyileşme gözlenirken maksimum etki birkaç haftalık sürekli tedavi sonrasında ortaya çıkar.
Yapılan provokasyon çalışmalarında budesonid, antianafilaktik ve antiinflamatuvar etki göstermiş, hem erken hem de geç alerjik reaksiyonlarda bronşiyal obstrüksiyonu azaltmıştır.Budesonidin, duyarlı hastaların doğrudan ve dolaylı provokasyona verdikleri solunum yolureaktivitesini de azalttığı gösterilmiştir. İnhalasyon yoluyla uygulanan budesonid tedavisi,egzersizle ortaya çıkan astımın önlenmesinde de etkili olmuştur.
İnhalasyon yoluyla önerilen dozlarda kullanılan budesonid, ACTH testlerine göre, adrenal fonksiyonlarını 10 mg prednizolondan belirgin olarak daha az etkiler. Üç ay boyuncaerişkinlere günde 1.600 mikrogram, çocuklara 800 mikrogram dozlarında uygulananbudesonid, plazma kortizol düzeylerinde ve ACTH stimulasyonuna alınan yanıtta klinikaçıdan önemli bir değişikliğe neden olmamıştır. 52 haftaya varan uzun süreli takiplerde,hipotalamus-hipofiz-adrenal bez aksında baskılanma olmadığı doğrulanmıştır.
Basınçlı ölçülü dozlu inhalasyon cihazlarıyla günde 600 mikrograma varan budesonid dozlarında 2-6 yıl boyunca tedavi edilen çocukların büyümelerinin, steroid olmayan ilaçlarlatedavi edilenlerden farklı olmadığı görülmüştür.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Budesonid, oral uygulamayı takiben 1-2 saat içinde plazmada doruk konsantrasyona ulaşır. Mutlak sistemik biyoyararlanımı
%
6-13'tür.
Basınçlı ölçülü doz inhalasyon cihazlarıyla uygulanan budesonid dozunun yaklaşık % 15-25'i akciğerlere ulaşır. Oral yoldan tek doz halinde 1 mg budesonid inhale edildikten sonraulaşılan en yüksek plazma konsantrasyonu yaklaşık 2 nmol/L'dir ve bu değere inhalasyondan
12/15
yaklaşık 10 dakika sonra ulaşır. Basınçlı ölçülü doz inhalasyon cihazı ile uygulanan budesonidin sistemik yararlanımı, ölçülü dozun
%
26'sı kadardır ve bunun 2/5'i yutulanilaçtan kaynaklanmaktadır.
Dağılım:
Budesonidin dağılım hacmi yaklaşık 3 L/kg'dır. Budesonidin emilimi takiben vücutta geniş ölçüde dağılır. Plazma proteinlerine ortalama % 85-90 oranında bağlanır.
Biyotransformasyon:
Budesonid karaciğerde sitokrom P 450 3A enzimi ile etkili şekilde metabolize edilir. En önemli metabolitleri 6 beta-hidroksibudesonid ve 16 alfa-hidroksiprednizolondur. Bumetabolitlerin glukokortikosteroid aktiviteleri budesonid aktivitesinin % 1'inden azdır.
Eliminasyon:
Budesonid idrar ve dışkı yoluyla, konjuge ve non-konjuge metabolitler şeklinde atılır. İdrarda değişime uğramamış halde budesonid bulunmaz. Budesonidin sistemik klerensi yüksektir(dakikada yaklaşık 1.2 L) ve intravenöz yoldan uygulandığında plazma yarılanma süresiortalama 2-3 saattir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Klinikte kullanılan doz sınırları içinde budesonidin farmakokinetik profili doğrusallık gösterir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer hastalığı olan kişilerde budesonidin vücutta kalış süresi uzayabilir.
Budesonidin plazma eliminasyon yarı ömrü, erişkinlerle karşılaştırıldığında çocuklarda belirgin şekilde daha düşüktür.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvan çalışmalarında budesonid ile gözlenen toksisite, abartılmış farmakolojik etkililik ile ilişkilendirilmiştir.
Alışılmış genotoksisite testlerinde budesonidle ilişkili hiçbir genotoksik etki gözlemlenmemiştir.
Hayvan üreme çalışmalarında, budesonid gibi glukokortikoidlerin malformasyonları (yarık damak, iskeletsel malformasyonlar) tetiklediği gösterilmiştir. Benzer etkilerin insanlardaterapötik dozlarda ortaya çıkması olası değildir.
13/15
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Oleik asit
Absolü etanol
1,1,1,2-Tetrafloroetan
6.2. Geçimsizlikler
INFLACORT'un bilinen geçimsizlikleri yoktur.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve valf aşağı doğru gelecek şekilde saklanmalıdır.
Direkt gün ışığından ve donmaktan korunmalıdır.
Aerosol kutusu delinmemeli, boş olsa bile kırılmamak, ateşten uzak tutulmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, lacivert plastik kapağı ve beyaz renkli ambalaj geçirilmiş ölçülü doz valfli alüminyum tüp (200 doz) ve inhalasyon cihazı kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atık Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrol Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
BİLİM İLAÇ SAN. VE TİC. AŞ.
Kaptanpaşa Mah. Zincirlikuyu Cad. No:184 34440 Beyoğlu - İSTANBULTel: +90 (212) 365 15 00Faks: +90 (212) 276 29 19
8. RUHSAT NUMARASI
115/48
14/15
9. RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 30.01.2004 Ruhsat yenileme tarihi: 30.01.2009
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
15/15