KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ARLEC® 12,5 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her bir tablet 12.5 mg karvedilol içerir.
Yardımcı maddeler:
Laktoz anhidröz..............62,9 mg
Diğer yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet
Pembe renkte, bir yüzü çentikli, düzgün yuvarlak tabletlerdir.
Tablet iki eşit parçaya (6.25 mg karvedilol için) bölünebilir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Hipertansiyon
Karvedilol, esansiyel hipertansiyon tedavisinde endikedir. Tek başına ya da diğer antihipertansif ajanlarla (kalsiyum kanal blokörleri ve diüretikler; özellikle tiyaziddiüretiklerle) birlikte kullanılabilir.
Koroner kalp hastalığı
Stabil anjinanın profilaktik tedavisi için kullanılır.
Kronik kalp yetmezliği
Karvedilol, stabil, hafif, orta ve ağır kronik kalp yetmezliği tedavisinde endikedir. Genellikle Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim (ADE) inhibitörleri, diüretikler ve opsiyonel olarakdijitallerle (standart tedavi) birlikte kullanılır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Karvedilol tedavisi uzun süreli bir terapidir.
Tedavi birdenbire kesilmemeli ve kesileceği zaman da haftalar içinde gittikçe azaltılarak kesilmelidir. Bu durum özellikle aynı zamanda koroner arter hastalığı olan hastalar içinönemlidir.
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
Esansiyel hipertansiyon:
Tedavinin başlangıcında ilk 2 gün için önerilen doz günde bir kez 12,5 mg'dır. Bundan sonrası için önerilen doz günde bir kez 25 mg'dır. Gerekirse doz, en az 2 haftalık aralıklarlaartırılarak günde bir kez ya da ikiye bölünerek günlük maksimum doz olan 50 mg'açıkarılabilir.
Sayfa 1 | 13
Koroner kalp hastalığı:
Tedavinin başlangıcında ilk 2 gün için önerilen doz günde iki kez 12,5 mg'dır. Bundan sonrası için önerilen doz günde iki kez 25 mg'dır. Gerekirse doz, en az 2 haftalık aralıklarlaartırılarak günlük maksimum doz olan 100 mg'a çıkarılabilir (günde iki kez).
Semptomatik, stabil, kronik kalp yetmezliği:
Dozaj kişiye göre ayarlanmalı ve dozun artırılması sırasında bir doktor tarafından yakından izlenmelidir. Dijital, diüretik ve Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim (ADE) inhibitörlerikullanan hastalarda karvedilol tedavisine başlamadan önce bu ilaçların dozları stabilizeedilmelidir.
Tedavi başlangıcında önerilen doz, 2 hafta boyunca günde iki kez 3.125 mg'dır. Bu doz tolere ediliyorsa doz, en az iki haftalık aralıklarla önce günde iki kez 6.25 mg, sonra günde iki kez12,5 mg ve sonra da günde iki kez 25 mg'a çıkarılabilir. Doz hastanın tolere edebildiği enyüksek düzeye kadar artırılmalıdır.
Hafif, orta ya da ağır kronik kalp yetmezliği olan 85 kilogramın altındaki hastalarda önerilen maksimum doz günde iki kez 25 mg'dır. Hafif ya da orta şiddette kalp yetmezliği olan 85kilogramın üzerindeki hastalarda önerilen maksimum doz ise günde iki kez 50 mg'dır.
Her doz artırımından önce hasta, ağırlaşan kalp yetmezliği ya da vazodilatasyon semptomları açısından bir doktor tarafından değerlendirilmelidir. Kalp yetmezliğinde geçici kötüleşmeveya sıvı retansiyonu diüretik dozu artırılarak tedavi edilmelidir; nadiren karvedilolün dozunuazaltmak ya da geçici olarak karvedilol tedavisini durdurmak gerekebilir. Karvediloltedavisine bir haftadan uzun bir süre ara verilmişse, tedaviye günde iki kez daha düşük dozlabaşlanması ve yukarıda belirtilen doz artırımının uygulanması önerilir. Karvedilol tedavisineiki haftadan uzun bir süre ara verilmişse, tedaviye günde iki kez 3.125 mg ile başlanması veyukarıda belirtilen doz artırımının uygulanması önerilir.
Vazodilatasyon semptomlarının tedavisinde başlangıç olarak diüretiklerin dozu azaltılmalıdır. Semptomlar devam ederse, ADE inhibitörü (eğer kullanılıyorsa) dozu düşürülebilir, bunundevamında da gerekirse karvedilol dozu azaltılabilir. Bu şartlar altında, ağırlaşan kalpyetmezliği ya da vazodilatasyon semptomları stabilize oluncaya kadar karvedilol dozuartırılmamalıdır.
Uygulama şekli:
Tablet su ile alınmalıdır. Kronik kalp yetmezliği hastalarında ARLEC® yiyecekle birlikte verilmelidir.
Özel popülasyona ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Değişik derecelerde böbrek disfonksiyonu (böbrek yetmezliği dahil) olan hastalarla ilgili mevcut farmakokinetik verilere göre, orta ve ağır şiddette böbrek yetmezliği olan hastalardakarvedilol doz şemasında değişiklik önerilmez.
Karaciğer yetmezliği:
Karvedilol karaciğer disfonksiyonu klinik olarak belirgin olan hastalarda kontrendikedir.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda (<18 yaş) güvenliliği ve etkililiği değerlendirilmemiştir.
Sayfa 2 | 13
Geriyatrik popülasyon:
Semptomatik kronik kalp yetmezliği: özel kulanım gerektirmez.
Hipertansiyon: Başlangıç dozu olarak günlük 12,5mg önerilir. Bu bazı olgularda tatminkar kontrol sağlar. Yanıt yetersiz olduğunda, doz günde bir kez ya da bölünmüş dozlarda günlüken fazla 50 mg.'a çıkarılabilir.
Anjina: Önerilen en yüksek günlük doz bölünmüş olarak verilen 50mg'dır.
4.3. Kontrendikasyonlar
Karvedilol aşağıdaki hastalarda kullanılmamalıdır:
- Karvedilol veya ilacın içerdiği diğer yardımcı bileşenlere aşırı duyarlılık
- Stabil olmayan/dekompanse kalp yetmezliği
- Klinik olarak belirgin karaciğer disfonksiyonu,
- Önemli ölçüde sıvı tutulumu olan hastalar
Diğer P-blokörlerle olduğu gibi, karvedilol şu hastalarda kullanılmamalıdır:
- 2. ve 3. derece AV bloğu (kalıcı pacemaker yerleştirilmediyse)
- Ağır bradikardi (<50 atım/dakika),
- Hasta sinüs sendromu (sino-atriyal blok dahil)
- Ağır hipotansiyon (sistolik kan basıncı <85 mmHg),
- Kardiyojenik şok,
- Bronkospazm ya da astım öyküsü olan hastalar
- Metabolik asidoz
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kronik konjestif kalp yetmezliği:
Konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda, karvedilolün doz artırımı sırasında kalp yetmezliğinde kötüleşme ya da sıvı retansiyonu görülebilir. Budurumda, diüretikler artırılmalı, klinik denge oluşuncaya kadar karvedilol dozuartırılmamalıdır. Bazen karvedilol dozunu azaltmak ya da nadir olarak ilacın kullanımınıgeçici olarak durdurmak da gerekebilir. Bu tür dönemler, karvedilolün sonradan başarıylauygulanmasını engellemez. Her iki ilacın da AV iletiyi yavaşlatması nedeniyle, karvediloldijital glikozidleri ile kombine olarak kullanıldığında dikkat edilmelidir.
Konjestif kalp yetmezliğinde böbrek fonksiyonu:
Konjestif kalp yetmezliği ile birlikte düşük kan basıncı (sistolik KB <100 mm Hg), iskemik kalp hastalığı ve yaygın damar hastalığıve/veya altta yatan böbrek yetmezliği olan hastalarda karvedilol tedavisiyle renalfonksiyonlarda geri dönüşlü kötüleşme saptanmıştır. Bu risk faktörlerini taşıyan konjestif kalpyetmezliği hastalarında, dozun arttırılması sırasında böbrek fonksiyonları izlenmeli ve böbrekyetmezliğinin kötüleşmesi durumunda doz azaltılmalı ya da ilaç kesilmelidir.
Kronik obstruktif akciğer hastalığı:
Bronkospazm gözlenen kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) bulunan ve oral ya da inhalasyon yolu ile ilaç almayan hastalarda karvedilol ancakpotansiyel yarar potansiyel riskten daha fazlaysa kullanılmalıdır. Bronkospazm eğilimi olanhastalarda, solunum yolundaki olası bir direnç artışı nedeniyle solunum distresi gözlenebilir.Karvedilole başlangıç aşamasında ve doz artırımı sırasında hastalar yakından izlenmeli vetedavi sırasında bronkospazm görülürse karvedilol dozu azaltılmalıdır.
Diyabet:
Akut hipogliseminin erken belirti ve semptomlarının maskelenebilmesi ya da azalabilmesi nedeniyle diabetes mellitus hastalarında karvedilol kullanımında dikkatliolunmalıdır. Kronik kalp yetmezliği bulunan diyabetli hastalarda, karvedilol kullanımı kan
Sayfa 3 | 13
glukozunun kontrolünü güçleştirebilir. İlacın P-blokör özellikleri nedeniyle latent diabetes mellitus belirginleşebilir, belirgin diyabet kötüleşebilir ve kan glukoz regülasyonu bozulabilir.
Periferik damar hastalığı
P-blokörler arteriyel yetmezlik semptomlarını hızlandırabileceği ya da şiddetlendirebileceğinden, periferik damar hastalığı olanlarda karvedilol dikkatlikullanılmalıdır.
Raynaud fenomeni:
Periferik dolaşım bozukluğu olan hastalarda semptomlar
şiddetlenebileceğinden karvedilol dikkatli kulanılmalıdır.
Tirotoksikoz:
P-blokör özelliği olan diğer ajanlarda olduğu gibi karvedilol de tirotoksikoz semptomlarını gizleyebilir.
Anestezi ve genel cerrahi:
Genel cerrahi uygulanan hastalarda, karvedilol ve anestezik ilaçların sinerjistik negatif inotropik etkileri nedeniyle dikkatli olunmalıdır.
Bradikardi:
Karvedilol bradikardiye neden olabilir. Nabız dakikada 55 atımın altına düşerse karvedilol dozu azaltılmalıdır.
Aşırı duyarlılık:
P-blokörlerin alerjenlere duyarlılığı ve anafilaktik reaksiyonların derecesini artırabilmesi nedeniyle ciddi aşırı-duyarlılık reaksiyonu öyküsü olan ve desensitizasyon(duyarsızlaştırma) tedavisi uygulanan hastalarda karvedilol dikkatle kullanılmalıdır.
Psoriazis:
P-blokörle tedaviye bağlı psoriazis öyküsü olan hastalarda karvedilol ancak yarar-risk tablosu dikkate alınarak kullanılmalıdır.
Kalsiyum kanal blokörleriyle birlikte kullanım:
Verapamil ya da diltiazem türü kalsiyum kanal blokörleriyle veya diğer antiaritmik ilaçlarla birlikte karvedilol tedavisi uygulananhastalarda, EKG ve kan basıncının dikkatle izlenmesi gerekir.
Feokromositoma:
Feokromositomalı hastalarda, P-blokör kullanılmadan önce bir a-blokör uygulamasına başlanmalıdır. Karvedilol hem a-blokör, hem P-blokör farmakolojik aktivitegöstermesine rağmen, bu koşullarda kullanımıyla ilgili deneyim yoktur. Bu nedenle,feokromositomadan kuşkulanılan hastalarda karvedilol uygulamasında dikkatli olunmalıdır.
Prinzmetal varyant anjina:
Prinzmetal varyant anjinası bulunan hastalarda non-selektif P-blokör aktivite göğüs ağrısına neden olabilir. Karvedilolün a-blokör aktivitesi bu tür semptomları önleyebilse de, böyle hastalarda karvedilol kullanımıyla ilgili klinik deneyimyoktur. Yine de, Prinzmetal varyant anjinasından şüphelenilen hastalarda karvedilol dikkatlekullanılmalıdır.
Kontakt lens:
Kontakt lens kullananlar gözyaşında azalma riskini gözönünde bulundurmalıdır.
Kesilme sendromu:
Özellikle iskemik kalp hastalığı olanlarda, karvedilol tedavisi birdenbire kesilmemelidir. Bu hastalarda karvedilolun kesilmesi aşamalı olmalıdır (2 haftalık süreiçinde).
Ciddi deri reaksiyonları (SCARs):
Karvedilol kullanımına bağlı çok seyrek olarak Steven Johnson Sendromu (SJS) ve Toksik Epidermal Nekroliz (TEN) gibi ciddi deri reaksiyonları
Sayfa 4 | 13
rapor edilmiştir (bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler). Karvedilol tedavisine bağlı olduğu düşünülen ciddi deri reaksiyonu görülen hastalarda karvedilol kullanımı derhal kesilmelidir.
Semptomatik hipotansiyon ve senkop görülebilir.
ARLEC®'in içeriğinde laktoz vardır. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Farmakokinetik etkileşmeler
:
Karvedilol, P-glikoproteinin substratı olmanın yanı sıra aynı zamanda inhibitörüdür. Bu nedenle, P-glikoprotein ile taşınan ilaçların biyoyararlanımı, birlikte alınan karvedilol ileartabilir. Buna ek olarak, karvedilolün biyoyararlanımı, P-glikoproteinin indükleyicileri veyainhibitörleri ile değiştirilebilir.
CYP2D6 ve CYP2C9 inhibitörlerinin yanı sıra indükleyicileri de sistemik ve/veya presistemik karvedilol metabolizmasını stereoseçici olarak değiştirebilir ve bu da R ve S-karvedilolünartmış veya azalmış plazma konsantrasyonlarına yol açar. Hastalarda veya sağlıklı deneklerdegözlemlenen bazı örnekler aşağıda liste halinde verilmiştir ancak liste ayrıntılı değildir.
Digoksin: Digoksin ve karvedilolün birlikte uygulanmasında digoksinin konsantrasyonları %15 kadar artar. Hem karvedilol hem de kalp glikozidleri AV iletimini yavaşlatır.Karvedilole başlandığında, doz ayarlandığında ya da tedavi kesildiğinde digoksindüzeylerinin daha dikkatle izlenmesi önerilir.
İnsülin ve oral hipoglisemik ilaçlar: P- blokör etkili ilaçlar insülin ve oral hipoglisemiklerin kan şekerini düşürücü etkisini artırabilirler. Hipoglisemi belirtileri maskelenebilir veyaazalabilir (özellikle taşikardi). Bu nedenle insülin ya da oral hipoglisemik kullanan hastalarınkan glukozunun düzenli olarak izlenmesi önerilir.
Karaciğer metabolizması indükleyici ve inhibitörleri (CYP2D6 ve CYP2C9): Rifampisin karvedilol plazma konsantrasyonlarını yaklaşık %70 azaltır. Simetidin EAA'ı yaklaşık % 30artırır fakat maksimum konsantrasyon (Cmaks )'da değişikliğe yol açmaz.
Rifampisin gibi karma fonksiyonlu oksidaz indükleyici alan hastalarda karvedilolün serum düzeyleri azalabileceğinden ve simetidin gibi karma fonksiyonlu inhibitörleri alanların serumdüzeyleri artabileceğinden bu hastalar dikkatle izlenmelidir.
Simetidinin karvedilol düzeyleri üzerindeki etkisi düşük olduğundan herhangi bir klinik etkileşme olasılığı minimumdur.
Katekolamin-deplesyonuna neden olan ilaçlar: P-blokör özellikleri olan ilaçlarla birlikte katekolamin deplesyonuna neden olan bir ilaç (ör. rezerpin ve/veya monoamin oksidazinhibitörleri) alan hastalar hipotansiyon ve/veya şiddetli bradikardi belirtileri açısındanyakından izlenmelidir.
Sayfa 5 | 13
Siklosporin: Kronik vasküler rejeksiyon görülen 21 böbrek transplant hastası üzerinde karvedilol tedavisi sonrası ortalama siklosporin konsantrasyonlarında hafif artışlargözlenmiştir. Hastaların yaklaşık %30'unda, siklosporin konsantrasyonlarını terapötik aralıktatutmak amacıyla siklosporin dozunun azaltılması gerekirken diğer hastalarda herhangi birayarlama gerekmemiştir. Ortalamada, bu hastalarda siklosporinin dozu yaklaşık %20azaltılmıştır. Gereken doz ayarlamasının kişiden kişiye geniş ölçüde değişkenlik göstermesinedeniyle, siklosporin konsantrasyonlarının karvedilol tedavisine başlanmasından sonrayakından izlenmesi ve siklosporin dozunun uygun şekilde ayarlanması önerilir.
Verapamil, diltiazem ve diğer antiaritmikler: Karvedilolle kombinasyon halinde AV iletim bozuklukları riskini artırabilirler (Bkz. Kullanım İçin Özel Uyarılar ve Özel Önlemler).
Fluoksetin: Kalp yetmezliği olan 10 hastada gerçekleştirilen randomize, çapraz geçişli çalışmada, güçlü bir CYP2D6 inhibitörü olan fluoksetinin birlikte uygulanması, ortalamaR(+) enantiomer AUC'sinde %77 artış ile karvedilol metabolizmasının stereoseçiciinhibisyonu ile sonuçlanmıştır.
Ancak, tedavi edilen gruplar arasında advers etkiler, kan basıncı veya kalp atım hızı açısından hiçbir fark gözlenmemiştir.
Farmakodinamik etkileşmeler
:
Klonidin: Klonidinin P-blokör ilaçlarla birlikte uygulanması kan basıncını ve kalp atım hızını düşürücü etkilerini potansiyalize edebilir. Klonidinin P-blokör ilaçlarla birlikte uygulandığıtedavi sonlandırılmak istendiğinde, P-blokör ajan önce kesilmelidir. Klonidin tedavisi birkaçgün sonra doz kademeli olarak düşürülerek kesilebilir.
Kalsiyum kanal blokörleri: (Bkz. Kullanım İçin Özel Uyarılar ve Özel Önlemler) Karvedilol ve diltiazem birlikte oral yolla uygulandığında izole olgularda ileti bozukluğu (nadirenhemodinamik denge bozukluğu ile birlikte) gözlenmiştir. P-blokör aktivitesi olan diğerilaçlarda olduğu gibi, verapamil ya da diltiazem türü kalsiyum kanal blokörleri oral yoldankarvedilolle birlikte uygulandığında, EKG ve kan basıncı dikkatle izlenmelidir.
P-blokör aktivitesi olan diğer ajanlarda olduğu gibi karvedilol, birlikte uygulanan antihipertansif etkili (örn.al reseptör antagonistleri), ya da advers etki profilinin bir parçası dahipotansiyon olan ilaçların etkisini güçlendirebilir.
Anestezi sırasında karvedilol ve anestezik ilaçların sinerjistik negatif inotropik ve hipotansif etkilerine çok dikkat edilmesi gerekir.
NSAİ ilaçlar: Steroid yapıda olmayan antiinflamatuvar ilaçlar ile eş zamanlı kullanımı, kan basıncında artışa neden olabilir ve kan basıncı kontrolünü azaltabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon
Çocuklarda (<18 yaş) güvenliliği ve etkililiği değerlendirilmemiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir. 2. ve 3. trimestirde D'dir.
Sayfa 6 | 13
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Karvedilolun çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlardaki kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Karvedilolun gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır.
Hayvan çalışmaları gebelik, embriyonal/fötal gelişim, doğum ve postnatal gelişim üzerindeki etkisi açısından yetersizdir (Bkz bölüm 5.3). İnsandaki potansiyel risk bilinmemektedir.
Beta blokörler, plasental perfüzyonu azaltır; bu da, rahim içi fetüs ölümü ve immatür ve prematüre doğumlara neden olabilir. Buna ek olarak, fetüste ve yeni doğanda advers etkiler(özellikle hipoglisemi ve bradikardi) görülebilir. Doğum sonrası dönemde, kardiyak vepulmoner komplikasyonlarda risk artışı olabilir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar,karvedilol ile teratojenisite oluşumuna dair sübstantif kanıt sunmamıştır.
ARLEC gerekli olmadıkça gebelikte kullanılmamalıdır (beklenen yararlar potansiyel risklerden fazla ise).
Laktasyon dönemi
Karvedilolun insanda süte geçip geçmediği bilinmemektedir. Hayvan çalışmaları karvedilol ve metabolitlerinin süte geçtiğini göstermiştir. Emzirmenin ya da ARLEC® tedavisinin kesilipkesilmeyeceği kararı, emzirmenin çocuk için yararı ile ARLEC® tedavisinin kadın için yararıdikkate alınarak verilmelidir.
Üreme yeteneği (Fertilite)
Veri bulunmamaktadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Karvedilolün hastaların araç ya da makine kullanma becerisi üzerine etkisi konusunda hiçbir çalışma yapılmamıştır. Kişiden kişiye değişiklik gösteren reaksiyonlar (başdönmesi,yorgunluk) nedeniyle araç ve makine kullanma ya da yardımsız çalışma yeteneği bozulabilir.Bu durum özellikle tedavinin başlangıcı, doz artımı sonrası, ilaç değişimi ve birlikte alkolkullanıldığı zamanlar için geçerlidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Bronşit, pnömoni, üst solunum yolu enfeksiyonu, üriner sistem enfeksiyonu
Kan ve lenf sistemi hastarlıkları
Yaygın: Anemi Seyrek: TrombositopeniÇok seyrek: Lökopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Hipersensitivite (alerjik reaksiyon)
Sayfa 7 | 13
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: Kilo artışı, hiperkolesterolemi, önceden diyabeti olan hastalarda bozulmuş kan glikoz kontrolü (hiperglisemi, hipoglisemi)
Psikiyatrik hastalıkları
Yaygın: Depresyon, depresif duygudurum Yaygın olmayan: Uyku bozuklukları
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Baş dönmesi, baş ağrısı Yaygın olmayan: Presenkop, senkop, parestezi
Göz bozuklukları
Yaygın: Görme bozuklukları, göz salgısında azalma (göz kuruması), göz iritasyonu
Kardiyak hastalıkları
Çok yaygın: Kardiyak yetmezlik
Yaygın: Bradikardi, ödem (generalize, periferal, bağımlı ve genital ödem, bacaklarda ödem dahil), hipervolemi, aşırı sıvı yüklenmesi
Yaygın olmayan: Atriyo-ventriküler blok (AV blok), anjina pektoris
Vasküler hastalıkları
Çok yaygın: Hipotansiyon
Yaygın: Ortostatik hipotansiyon, periferal dolaşım bozuklukları (soğuk ekstremiteler, periferik damar hastalığı, aralıklı topallama alevlenmesi ve Reynaud fenomeni)
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Yaygın: Dispne, pulmoner ödem, predispoze hastalarda astım Seyrek: Nazal konjesyon, hırıltı ve grip benzeri semptomlar
Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın: Bulantı, ishal, kusma, dispepsi, karın ağrısı Yaygın olmayan: KonstipasyonSeyrek: Ağız kuruluğu
Hepato-bilier hastalıkları
Çok seyrek: Alanin aminotransferaz (ALT), Aspartat aminotransferaz (AST) ve gama glutamiltransferaz (GGT) değerlerinde yükselme
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Deri reaksiyonları (alerjik ekzantem, dermatit, terlemenin artması, ürtiker, kaşıntı, psoriatik ve liken-planus benzeri deri lezyonları) alopesi
Çok seyrek: Steven Johnson Sendromu (SJS) ve Toksik Epidermal Nekroliz (TEN) gibi ciddi deri reaksiyonları (bkz. Bölüm 4.4. Önemli kullanım uyarıları ve önlemleri)
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın: Ekstremitelerde ağrı
Böbrek ve idrar hastalıkları
Yaygın: Böbrek yetmezliği ve yaygın damar hastalığı ve / veya altta yatan böbrek yetmezliği olan hastalarda, böbrek fonksiyon bozuklukları, işeme bozuklukları
Sayfa 8 | 13
Çok seyrek: Kadınlarda idrar tutamama
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın olmayan: Erektil disfonksiyon
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Çok yaygın: Asteni (yorgunluk)
Yaygın: Ağrı
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirimleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr;e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
İntoksikasyon semptomları
Doz aşımı durumunda ağır hipotansiyon, bradikardi, kalp yetmezliği, kardiyojenik şok ve kalp durması görülebilir. Ayrıca solunum problemleri, bronkospazm, kusma, bilinç bozukluğu vejeneralize nöbetler de görülebilir.
İntoksikasyon tedavisi: Genel prosedürlerin yanı sıra, gerekirse yoğun bakım şartlarında, yaşamsal parametreler izlenmeli ve düzeltilmelidir. Aşağıdaki destekleyici tedaviler deuygulanabilir:
Hasta yatar pozisyonda olmalıdır.
Atropin: 0.5-2 mg i.v. (aşırı bradikardi için)
Glukagon: başlangıçta 1-10 mg i.v., sonra uzun süreli infüzyon olarak 2-5 mg/saat (kardiyovasküler fonksiyonu desteklemek amacıyla).
Vücut ağırlığına ve etkilerine bağlı olarak kullanılabilecek sempatomimetikler: dobutamin, izoprenalin, orsiprenalin ya da adrenalin. Pozitif inotropik etki gerekiyorsa, milrinon gibifosfodiesteraz inhibitörleri kullanılması düşünülmelidir.
İntoksikasyon profilinde periferik vazodilatasyon öne çıkıyorsa, dolaşım koşulları sürekli izlenerek norfenefrin ya da noradrenalin verilebilir.
İlaca dirençli bradikardi durumunda ''pacemaker'' uygulanmalıdır.
Bronkospazm tedavisi: Bronkospazm durumunda, P-sempatomimetikler (aerosol veya i.v.) ya da aminofilin i.v. verilmelidir.
Nöbet tedavisi: Nöbetlerde, diazepam ya da klonazepamın yavaş i.v. enjeksiyonu önerilir. Önemli Not:
Şok semptomları görülen ağır intoksikasyonda, yeterince uzun bir süre destekleyici tedaviye devam edilmelidir, çünkü karvedilolün eliminasyon yarı-ömrünün uzaması ve daha derin
Sayfa 9 | 13
kompartmanlardan yeniden dağılımı beklenebilir. Destekleyici/antidot tedavisinin süresi aşırı dozun şiddetine bağlıdır. Hastanın durumu stabilize olana kadar destekleyici tedavisürdürülmelidir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: a ve P adrenerjik reseptör blokörü ATC kodu: C07AG02
Karvedilol, al, pi ve P2 adrenerjik reseptör blokajı özelliği olan bir adrenerjik reseptör blokörüdür. Karvedilolün organ koruyucu etkileri olduğu gösterilmiştir. Karvedilol etkili birantioksidandır ve reaktif oksijen radikallerini ortadan kaldırır. Karvedilol rasemiktir ve hemR(+), hem S(-) izomerlerinin al adrenerjik reseptör blokajı ve antioksidan özellikleri vardır.Karvedilolün insan damar düz kas hücreleri üzerine antiproliferatif etkisi vardır.
Yürütülen klinik çalışmalarda kronik karvedilol tedavisi süresince oksidatif streste çeşitli parametreler ölçülerek bir azalma olduğu gösterilmiştir.
P-adrenerjik reseptör blokaj özelliği, pi ve P2 adrenoseptörleri için non-selektif olup karvedilolün S(-) enantiomeriyle ilişkilidir. Karvedilolün intrinsik sempatomimetik aktivitesiyoktur ve propranolol gibi membranı stabilize edici özelliklere sahiptir. Karvedilol, reninsalıverilmesini azaltan P-blokör etkisiyle renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini baskılar;dolayısıyla sıvı retansiyonu nadir görülür.
Karvedilol, selektif al blokajı etkisine bağlı olarak periferik damar direncini azaltır.
Karvedilol bir al adrenoreseptör agonisti olan fenilefrinin neden olduğu kan basıncındaki artışı azaltırken anjiyotensin Il'nin neden olduğu artışı azaltmaz.
Karvedilolün lipid profili üzerine olumsuz etkisi yoktur. Yüksek yoğunluklu lipoproteinlerle düşük yoğunluklu lipoproteinler arasındaki oran (HDL/LDL) korunur.
Etkinlik
Klinik çalışmalarda elde edilen sonuçlara göre:
Hipertansiyon
Karvedilol hipertansif hastalarda P-blokör etkisi ile birlikte al aracılığıyla gerçekleşen vazodilatör etkisiyle kan basıncını düşürür. P-blokör ajanlarla gözlendiği gibi, kan basıncındasağlanan düşüşe, birlikte gözlenen total periferik direnç artışı eşlik etmez. Kalp hızı hafifçedüşer. Hipertansiyon hastalarında renal kan akımı ve renal fonksiyon korunur. Karvedilolünatım hacmini koruduğu ve total periferik direnci azalttığı gösterilmiştir. Böbrek, iskelet kası,önkol, bacak, deri, beyin veya karotid arterler dahil olmak üzere belirli organ ve damaryataklarına gelen kan miktarı karvedilol tarafından olumsuz etkilenmez. Ekstremitelerdesoğukluk ve fiziksel aktivite sırasında erken yorgunluk görülme sıklığı azalmıştır.Karvedilolün hipertansiyon üzerindeki uzun süreli etkisi çift kör kontrollü çalışmalardagösterilmiştir.
Sayfa l0 | l3
Koroner Kalp Hastalığı
Koroner kalp hastalığı olanlarda karvedilol, uzun süreli tedavi boyunca kalıcı anti-iskemik (total egzersiz zamanında, 1 mm ST segment depresyonuna kadar olan sürede ve anjinayakadar olan sürede iyileşme) ve anti-anjinal etkiler göstermiştir. Akut hemodinamik çalışmalarkarvedilolün anlamlı ölçüde miyokard oksijen ihtiyacını ve sempatik aşırı aktiviteyi azalttığınıgöstermiştir. Ayrıca karvedilol miyokard ön yük (pulmoner arter basıncı ve pulmoner kapillerwedge basıncı) ve ard yükü (total periferik direnç) azaltır.
Kronik Kalp Yetmezliği
Karvedilol tüm nedenlere bağlı mortaliteyi ve kardiovasküler nedenli hastane tedavisi ihtiyacını anlamlı oranda azaltır. Karvedilol ayrıca ejeksiyon fraksiyonunu artırır. İskemik yada iskemik kökenli olmayan kronik kalp yetmezliği hastalarının semptomlarını iyileştirir.Karvedilolün bu etkisi doza bağımlıdır.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim
:
Oral uygulama sonrasında, karvedilol hızla emilir. Sağlıklı gönüllülerde yaklaşık 1 saat sonra maksimum plazma konsantrasyonuna ulaşılır. İnsanlarda karvedilolün mutlak biyoyararlanımıyaklaşık %25'tir.
Dağılım
:
Karvedilol yüksek oranda lipofilik bir bileşiktir; yaklaşık %98-99'u plazma proteinlerine bağlanır. Dağılım hacmi yaklaşık 2 L/kg'dır.
Biyotransformasyon
:
Karvedilolün büyük kısmı, esas olarak safrayla elimine edilen çeşitli metabolitlere dönüşür. Oral uygulamadan sonra ilk-geçiş etkisi ortalama %60-75 civarındadır. Karvedilol büyükölçüde karaciğerde metabolize olur ve temel reaksiyonlardan biri glukuronidasyondur. Fenolhalkasının demetilasyon ve hidroksilasyonu ile P-reseptör blokörü aktivitesine sahip 3metabolit ortaya çıkar. Klinik öncesi çalışmalara göre, 4'-hidroksifenol metabolitikarvedilolden 13 kat daha güçlü P-blokör etkiye sahiptir. Karvedilolle karşılaştırıldığında üçaktif metaboliti zayıf vazodilatör aktivite gösterir. İnsanda üç aktif metabolitinkonsantrasyonları ana maddeden 10 kat daha düşüktür. Karvedilolün hidroksi-karbazolmetabolitlerinden ikisi karvedilolden 30-80 kat daha güçlü olan aşırı potent antioksidanlardır.
Eliminasyon
:
Karvedilolün ortalama eliminasyon yarı-ömrü yaklaşık 6 saattir. Plazma klerensi yaklaşık 500-700 ml/dak'dır. Ana atılım yolu feçesledir. Eliminasyon daha çok safra yoluyla olur.Küçük bir bölümü böbrekler yoluyla değişik metabolitler biçiminde elimine edilir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek bozukluğu olan hastalar
:
Karvedilol ile kronik tedavi sırasında otoregülatör kan akımı korunur ve glomerüler filtrasyon değişmez.
Hipertansiyon ve böbrek yetmezliği olan hastalarda, plazma seviyesi-zaman eğrisi altındaki alan, eliminasyon yarı ömrü ve maksimum plazma konsantrasyonu önemli derecede
Sayfa 11 | 13
değişmez. Değişmemiş haldeki ilacın renal atılımı renal yetersizlik hastalarında azalır; ancak farmakokinetik parametrelerdeki değişiklikler fazla değildir.
Yapılan çalışmalar karvedilolün renal hipertansiyon hastalarında etkili bir ajan olduğunu göstermiştir. Aynı etkinlik, kronik böbrek bozukluğu olan veya hemodiyaliz altındaki veyarenal transplantasyon sonrası hastalar için de geçerlidir. Karvedilol kan basıncında gerekdiyaliz günlerinde gerekse diyaliz olmayan günlerde kademeli bir düşüşe yol açar ve kanbasıncını düşürme etkisi renal fonksiyonları normal olan hastalarda gözlenenlekarşılaştırılabilir düzeydedir. Karvedilol, muhtemelen plazma proteinlerine yüksek derecedebağlanması nedeniyle diyaliz membranını geçemediğinden diyaliz sırasında elimine olmaz.
Hemodiyaliz uygulanan hastalar üzerinde gerçekleştirilen karşılaştırmalı çalışmalardan elde edilen sonuçlara dayanarak karvedilolün kalsiyum kanal blokörlerinden daha etkili olduğu vedaha iyi tolere edildiği sonucuna varılmıştır.
Karaciğer yetmezliği olan hastalar
:
Karaciğer sirozu hastalarında, ilacın sistemik yararlanımı ilk geçiş etkisindeki azalmadan dolayı %80'e kadar bir artış göstermiştir. Bu yüzden, karvedilol klinik olarak belirginkaraciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (Bkz.Kontrendikasyonlar).
Geriyatrik kullanım
:
Karvedilolün hipertansif hastalardaki farmakokinetiği yaştan etkilenmez. Yaşlı hipertansif hastalarda yapılan bir çalışma advers olay profilinde bir fark olmadığını göstermiştir. Koronerkalp hastalığı olan yaşlı hastaların katıldığı bir başka çalışma bildirilen advers olaylarda birfark göstermemiştir.
Pediyatrik kullanım
:
18 yaş altı kişilerde farmakokinetiği hakkında veri sınırlıdır.
Diyabetik hastalar
:
İnsüline bağımlı olmayan diyabetli hipertansiyon hastalarında karvedilolün açlık veya post-prandiyal kan glukoz konsantrasyonu, glikozillenmiş hemoglobin A1 veya antidiyabetik ajanların doz değişimi ihtiyacı üzerinde bir etkisi görülmemiştir.
İnsüline bağımlı olmayan diyabet hastalarında karvedilolün glukoz tolerans testi üzerinde istatistiksel açıdan önemli bir etkisi olmamıştır. İnsülin duyarlılığı azalmış olan hipertansif,diyabetik olmayan hastalarda (Sendrom X), karvedilol insülin duyarlılığını iyileştirmiştir.Aynı sonuçlar insüline bağımlı olmayan diyabetli hipertansiyon hastalarında da bulunmuştur.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Sıçanlar ve fareler üzerinde yapılan karsinojenite çalışmalarında sırasıyla 75 mg/kg/gün ve 200 mg/kg/gün'e kadar dozlar uygulanmış (insanlar için tavsiye edilen maksimum dozun[MRHD] 38 ila 100 katı), karvedilolün karsinojenik etkisi gözlenmemiştir.
Memeliler ve memeli olmayanlarda gerçekleştirilen in vivo ve in vitro testlerde karvedilol mutajenik değildir.
Karvedilolün hamilelikte toksik olan dozlarda (MHRD >200 mg/kg, >100 katı) uygulanması fertilite bozukluklarına (zayıf çiftleşme, korpora luteada, döllenmede ve embiryonik cevaptaazalma) neden olmuştur. >60 mg/kg dozlar (MHRD'nin >30 katı) yavruların fizikselbüyümesi/gelişmesinde gecikmelere neden olmuştur. Embriotoksisite (döllenme sonrası
Sayfa 12 | 13
ölümlerde artış) görülmüş, ancak sırasıyla 200 mg/kg ve 75 mg/kg dozlarda (insanlar için tavsiye edilen maksimum dozun [MHRD] 38 ila 100 katı), ilaç uygulanan sıçan vetavşanlarda malformasyon görülmemiştir. Tüm preklinik emniyet bilgilerinin bir özeti Ekim1999'dan Mart 2000'e kadar olan uzman raporlarında bulunabilir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz anhidröz (inek sütü)
Prejelatinize nişasta Kroskarmelloz sodyumSodyum lauril sülfatAerosil 200Kırmızı demir oksitMagnezyum stearat
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25oC'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
28 tabletlik Opak PVDC/Alüminyum blister ambalajlarda sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
ALİ RAİF İLAÇ SANAYİ AŞ.
Yeşilce Mahallesi Doğa Sokak No:4 34418 Kağıthane/İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI
209/69
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 27.11.2006 Ruhsat yenileme tarihi: 16.07.2013
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
Sayfa 13 | 13