Sindirim Sistemi ve Metabolizma » Diyabet (Şeker Hastalığı) İlaçları » Oral Antidiyabetik İlaçlar » Diğer Antidiyabetik İlaçlar » Nateglinid
KISA URUN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ URUNUN ADI
NAGLID 120 mg film tablet
2. KALITATIF VE KANTIFATIF BILEŞIMEtkin madde:
120 mg
Nateglinid
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (sığır sütü) Kroskarmeloz sodyum
Yardımcı maddeler için, 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film tablet.
Sarı renkli, film kaplı, bir yüzü çentikli, oblong tabletlerdir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
NAGLİD (nateglinid) hiperglisemisi diyet ve egzersizle yeterince kontrol edilemeyen ve diğer antidiyabetik ajanlarla kronik tedavi görmemiş tip 2 diyabet hastalarında kan glukoz düzeyiniazaltmak amacıyla kullanılır.
NAGLİD, metformin ile kombine olarak da kullanılabilir. Hiperglisemisi metformin ile yeterince kontrol edilemeyen hastaların tedavisine NAGLID eklenebilir; ancak metformininyerine verilmesi önerilmez.
Diğer insülin salgılatıcılar ile hiperglisemisi yeterince kontrol edilememiş hastalarda NAGLİD tedavisine geçilmesi ve/veya bu hastaların tedavisine NAGLİD eklenmesiönerilmez.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
Monoterapi
Genellikle kullanılan doz, yemeklerden önce 120 mg'dır.
İlacın dozu, glukozile hemoglobin (HbA 1c) ölçüm sonuçlarına göre ayarlanmalıdır. Yemek zamanındaki, NAGLİD'in başlıca terapötik etkisi HbA1c düzeylerine katkıda bulunan kanşekeri yükselmesini azaltmak olduğundan bu ilaca alınan terapötik cevap, yemekten sonraki1-2 saat içerisinde yapılacak ölçümlerle de izlenebilir.
1
Klinik çalışmalar sırasında nateglinid, genellikle kahvaltı, öğle veya akşam yemeğinden önce olmak üzere, yemeklerden önce kullanılmıştır.
Kombinasyon tedavisi
NAGLİD monoterapisi görmekte olmasına rağmen ilave tedaviye ihtiyacı olan hastalarda, idame dozuna ilave olarak metformin kullanılabilir.
Metformin monoterapisi sırasında ilave tedaviye ihtiyaç duyan hastalarda kullanılan NAGLİD dozu, genellikle yemeklerden önce 120 mg'dır.
Uygulama şekli:
NAGLİD, yemeklerden önce alınmalıdır. Genellikle yemekten hemen (1 dakika) önce alınır ama yemekten önceki yarım saat içerisinde alınması da mümkündür.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek yetmezliği:
Hafif ila orta dereceli böbrek yetmezliği olan hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekli değildir. Diyaliz hastalarında nateglinidin Cmaks değerinde %49'luk bir azalma olmaklabirlikte, orta ila şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klirensi 15-50 ml/dk) olan diyabetikhastalarda sistemik yararlanım ve yarılanma ömrü, hemodiyaliz gerektiren böbrekhastalarında sağlıklı gönüllüler ile benzer bulunmuştur. Bu popülasyonda güvenlilik tehlikeyegirmemekle birlikte, düşük Cmaks değeri göz önünde bulundurulduğunda doz ayarlamasıgerekli olabilir (bkz. Bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif ila orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekli değildir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalar çalışılmamış olduğundan nateglinid bugrupta kontrendikedir (bkz. Bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
Nateglinidin 18 yaşın altındaki hastalarda kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır ve bu nedenle bu yaş grubunda kullanımı önerilmemektedir (bkz. Bölüm 5.2).
Geriyatrik popülasyon
:
75 yaş üzeri hastalarda klinik deneyim sınırlıdır (bkz. Bölüm 5.2).
Diğer:
Güçten düşen ya da beslenme yetersizliği olan hastalarda, başlangıç ve idame dozajının konservatif olması ve hipoglisemik reaksiyonları önlemek için dikkatli titre edilmesigereklidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
NAGLİD, aşağıdaki hastalarda kontrendikedir:
- Etkin madde ya da yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlar,
- Tip 1 diabetes mellitusta (C-peptid negatif),
- Komanın eşlik ettiği veya etmediği diyabetik ketoasidoz
- Şiddetli karaciğer bozukluğu
2
- Gebeler ve bebeğini emziren anneler (bkz. Bölüm 4.6)
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Diğer insülin salgılatıcılar gibi nateglinid de hipoglisemi yapabilir.
Diyet ve egzersiz tedavisi altında olan tip 2 diyabet hastalarında ve oral antidiyabetik kullananlarda hipoglisemi gelişebildiği gözlemlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8.). Beslenmeyetersizliği olan hastalar, ileri yaştaki hastalar ve adrenal ya da hipofiz yetmezliği ya da ciddiböbrek yetmezliği olanlar, bu tedavilerin glukoz düşürücü etkilerine karşı daha duyarlıdır.Zorlu fiziksel egzersiz veya alkol alınması, tip 2 diyabetlilerdeki hipoglisemi riskiniartırabilmektedir.
Başlangıç HbA1c değeri terapötik düzeylere yakın olan hastalarda (HbA1c < %7.5) hipoglisemi semptomları (kan glukoz düzeyleri ile doğrulanmamıştır) gözlenmiştir.
Monoterapi ile karşılaştırıldığında metforminle kombinasyon, artmış hipoglisemi riski ile ilişkilendirilmiştir.
Beta-blokör kullanan hastalarda hipoglisemi geliştiğinin fark edilmesi, zor olabilir.
Herhangi bir oral hipoglisemik ilaç ile stabilize olan bir hasta ateş, travma, enfeksiyon veya cerrahi girişim gibi bir strese maruz kaldığında glisemik kontrolde kayıp yaşanabilir. Bu gibizamanlarda oral hipoglisemik tedavinin durdurulması ve bu tedavinin geçici olarak insülin iledeğiştirilmesi gerekebilir.
NAGLİD 120 mg Film Tablet'in her bir tableti 40,0 mg kroskarmeloz sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
Tabletler, laktoz monohidrat içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Nateglinid, orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Şiddetli karaciğer yetmezliği olanlarda ya da çocuklar ve ergenlerde klinik çalışmalar gerçekleştirilmemiştir. Dolayısıyla bu hasta gruplarında kullanılması önerilmemektedir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Bir dizi tıbbi ürün glukoz metabolizmasını etkilemektedir ve bu nedenle olası etkileşimler hekim tarafından göz önünde bulundurulmalıdır:
Nateglinidin hipoglisemik etkisini güçlendirebilecek ajanlar: anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ADE), steroid yapıda olmayan anti-enflamatuvar ajanlar, salisilatlar, monoaminoksidaz inhibitörleri, selektif olmayan beta-adrenerjik bloker ajanlar ve anabolik hormonlar(örn. metandrostenolon).
3
Nateglinidin hipoglisemik etkisini azaltabilecek ajanlar: diüretikler, kortikosteroidler, beta2-agonistleri, somatropin, somatostatin analogları (örn. lanreotid, oktreotid), rifampin, fenitoin ve Sarı kantaron (St. John's wort).
Nateglinidin hipoglisemik etkisini güçlendiren veya azaltan bu tıbbi ürünler nateglinid kullanmakta olan hastalarda uygulandığında ya da kesildiğinde, hastalar glisemik kontroldekiolası bir değişiklik bakımından izlenmelidir.
İn vitroin vivo
deneylerden elde edilmiş veriler, nateglinidin ağırlıklı olarak CYP2C9 tarafından metabolize olduğunu, CYP3A4'ün ise daha düşük bir ölçüde sürece dahil olduğunugöstermektedir.
CYP2C9 inhibitörü olan sülfinpirazon ile yürütülen bir etkileşim çalışmasında sağlıklı gönüllülerde nateglinidin EAA değerinde orta dereceli bir artış gözlenmiş (~%28), Cmaks veeliminasyon yarılanma ömürlerinde ise bir değişiklik olmamıştır. Nateglinid CYP2C9inhibitörleriyle birlikte kullanıldığında, daha uzun süreli bir etki görülmesi ve olası birhipoglisemi riski olasılık dışı bırakılamamaktadır.
Nateglinid, CYP2C9'un diğer güçlü inhibitörleri (örn. flukonazol, gemfıbrozil veya sülfinpirazon) ile birlikte ya da CYP2C9'u zayıf metabolize ettiği bilinen hastalardauygulanırken özellikle dikkat edilmesi önerilmektedir.
İn vivo
koşullarda bir 3A4 inhibitörü ile etkileşim çalışmaları gerçekleştirilmemiştir.
İn vivo
koşullarda CYP2C9 ve CYP3A4 ile metabolize olan tıbbi ürünlerin farmakokinetiği üzerinde nateglinidin klinik bakımdan önem arz eden bir etkisi bulunmamaktadır. Varfarin(bir CYP3A4 ve CYP2C9 substratı), diklofenak (bir CYP2C9 substratı) ve digoksininfarmakokinetiği, eşzamanlı nateglinid uygulamasından etkilenmemiştir. Bunun tersi durumdada söz konusu bu tıbbi ürünlerin, nateglinidin farmakokinetiği üzerinde bir etkisi olmamıştır.Dolayısıyla, nateglinid ile bir arada uygulamada digoksin, varfarin veya CYP2C9 ya daCYP3A4 substratları olan diğer ilaçlar için dozaj ayarlaması gerekli değildir. Benzer şekilde,nateglinidin metformin veya glibenklamid gibi diğer antidiyabetik ajanlarla klinik olarakanlamlı herhangi bir farmakokinetik etkileşimi olmamıştır.
Nateglinid,
in vitroÖzel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:4.6. Gebelik ve LaktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadııılar/Doğııııı kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanılması tavsiye edilir.
4
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda gelişimsel toksisite gösterilmiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebe kadınlarda deneyim bulunmamaktadır, bu nedenle nateglinidin gebe kadınlardaki ilaç emniyeti değerlendirilememiştir. Diğer oral antidiyabetik ilaçlar gibi nateglinid de, gebeliksırasında kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Emzirme dönemindeki sıçanlarda oral yoldan uygulanan nateglinid süte geçmiştir. İnsanlarda nateglinidin anne sütü ile atılıp atılmadığı bilinmemekle birlikte, anne sütüyle beslenenbebeklerde hipoglisemi gelişme potansiyeli bulunmaktadır ve bu nedenle emziren annelernateglinid kullanmamalıdır.
Üreme yeteneği /Fertilite
Klinik öncesi veriler, üreme toksisitesi modellerinde elde edilen sonuçlara göre insanlar için özel bir tehlikenin söz konusu olmadığını göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makina kullanımı üzerindeki etkiler
Nateglinidin araç ve makine kullanma becerisi üzerindeki etkisi üzerine çalışılmamıştır.
Hastalara, araç veya makine kullanırken hipoglisemi gelişmemesi için gerekli önlemleri almaları önerilmelidir. Bu durum özellikle hipoglisemi uyarı belirtilerinin yeterince veya hiçfarkında olmayan ya da sıkça hipoglisemi vakaları yaşayan hastalar için önemlidir. Bu tarzsorunları olan hastalarda araç kullanımının uygunluğu değerlendirilmelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Nateglinid ve diğer hipoglisemik ajanlarla elde edilen deneyime dayanılarak, aşağıdaki istenmeyen etkiler görülmüştür. Sıklıklar şu şekilde tanımlanmaktadır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Hipoglisemi
Diğer anti-diyabetik ajanlarda olduğu gibi, nateglinidin uygulanmasından sonra hipoglisemiyi akla getiren semptomlar gözlenmiştir. Bu semptomlar terleme, titreme, sersemlik hali, iştahartışı, çarpıntı, bulantı, yorgunluk ve güçsüzlüğü içermiştir. Bu semptomlar genellikle hafifşiddette olmuş ve gerektiğinde karbonhidrat alınarak kolaylıkla kontrol altına alınabilmiştir.Tamamlanan klinik çalışmalarda hipoglisemi semptomları nateglinid monoterapisi ile %10,4,nateglinid + metformin kombinasyonu ile %14,5, tek başına metformin ile %6,9, tek başınaglibenklamid ile %19,8 ve plasebo ile %4,1 oranında bildirilmiştir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı ve ürtiker gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: Hipoglisemiyi akla getiren semptomlar.
5
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Karın ağrısı, ishal, hazımsızlık, mide bulantısı.
Yaygın olmayan: Kusma.
Hepatobilier hastalıklar
Seyrek: Karaciğer enzimlerinde yükselmeler.
Diğer istenmeyen etkiler
Klinik çalışmalarda gözlenen diğer istenmeyen etkiler, nateglinid ile tedavi edilen ve plasebo uygulanan hastalarda benzer insidansta olmuştur.
Pazarlama sonrası veriler çok seyrek eritema multiforme vakaları göstermiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Bir klinik çalışmada hastalar 7 gün boyunca gittikçe artarak günde 720 miligrama kadar yükselen dozlarda nateglinid kullanmışlar ve bu dozu iyi tolere etmişlerdir. Klinikçalışmalarda, nateglinid doz aşımıyla hiç karşılaşılmamıştır. Ancak olası bir doz aşımı,abartılı bir glukoz düşürücü etki oluşması ve bununla birlikte hipoglisemi semptomlarınıngelişmesiyle sonuçlanabilir.
Tedavi
Bilinç kaybının veya nörolojik bulguların eşlik etmediği hipoglisemi semptomları, oral glukoz kullanılarak ve pozolojide ve/veya yemek saatlerinde gerekli değişiklikler yapılarak tedaviedilmelidir. Koma, kriz veya diğer nörolojik semptomlarla birlikte gelişen şiddetlihipoglisemi reaksiyonları, intravenöz glukoz verilerek tedavi edilmelidir. Nateglinidin,plazma proteinlerine bağlanma oranı yüksektir, bu nedenle ilacın kandan uzaklaştırılması içindiyaliz etkili bir yöntem değildir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Kan şekerini düşüren diğer ilaçlar, insülinler hariç ATC kodu: A10BX03
Nateglinid, kimyasal ve farmakolojik bakımdan diğer antidiyabetiklerden farklı olan bir aminoasit (fenilalanin) türevidir. Nateglinid hızlı ve kısa etkili oral bir insülin salgılatıcısıdır.Etkisi, pankreas adacıklarında fonksiyon gösteren beta hücrelere bağlıdır.
Erken faz insülin salgılanması, normal glisemik kontrolün devam ettirilmesini sağlayan bir mekanizmadır. Nateglinid, yemekten önce alındığında, tip 2 diyabet hastalarında ortadankalkmış olan, erken veya ilk faz insülin salgılanmasını yeniden sağlar, bu da öğün sonrasıglukoz ve HbA1c'de azalma ile sonuçlanır.
6
Nateglinid, beta hücresi membranındaki ATP'ye bağımlı potasyum kanallarını onu diğer sülfonilüre reseptörü ligantlarından ayırt eden özelliklerle kapatır. Bu durum beta hücresindedepolarizasyona neden olur ve kalsiyum kanallarında bir açılma meydana gelir. Bununsonucunda ortaya çıkan içe kalsiyum akışı insülin salgılanmasını artırır. Elektrofizyolojikçalışmalar, nateglinidin kardiyovasküler K
+ATP
kanalları ile karşılaştırıldığında pankreatikbeta hücresine 45-300 kat daha yüksek seçiciliğinin bulunduğunu göstermektedir.
Tip 2 diyabet hastalarında öğüne insülinotropik yanıt, nateglinidin oral dozundan sonraki ilk 15 dakika içinde ortaya çıkmaktadır. Bu durum, tüm öğün periyodu süresince kanda glukozdüşürme etkisine yol açmaktadır. İnsülin düzeyleri 3-4 saat içerisinde bazal değerlere dönereköğün sonrası hiperinsülinemiyi azaltmaktadır.
Pankreas beta hücrelerinden nateglinid etkisiyle gerçekleşen insülin salgılanması, kan glukoz düzeylerine duyarlıdır; yani kan glukoz düzeyleri düştükçe salgılanan insülin miktarı daazalmaktadır. Bunun aksine, yiyecek ya da glukoz infüzyonu ile bir arada uygulanması insülinsalgılanmasında artış ile sonuçlanmaktadır.
Temelde açlık plazma glukozunu etkileyen metformin ile kombine kullanıldığında nateglinidin HbA1c üzerindeki etkisi, iki ajanın tek başlarına uygulanmasına kıyasla aditiftir.
Monoterapide nateglinidin etkililiği metformine göre daha düşük bulunmuştur (HbA1c değerindeki azalma (%) günde üç kez metformin 500 mg monoterapisi ile: -1,23 [%95 GA:-1,48; -0,99]; günde üç kez nateglinide 120 mg monoterapisi ile -0,90 [%95 GA: -1,14;-0,66]).
Metformin ile kombinasyonda nateglinidin etkililiği, üstünlük tasarımı kullanılarak, 262 hastanın yer aldığı 6 aylık, randomize, çift kör bir çalışmada metformine ek gliklazidkombinasyonuyla karşılaştırılmıştır. HbA1c değerinde başlangıçtaki değerden azalmametformine ek nateglinid grubunda -%0,41 iken metformine ek gliklazid grubunda -%0,57bulunmuştur (fark %0,17, [%95 GA -0,03, 0,36]). Her iki tedavi de iyi tolere edilmiştir.
Nateglinid ile sonuç çalışması gerçekleştirilmemiştir; bu nedenle uzun vadede glisemik kontroldeki düzelme ile ilişkili faydalar gösterilmemiştir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler:
Emilim:
NAGLİD tabletlerinin yemekten önce alınmasını takiben nateglinid, hızla emilerek genellikle 1 saatten daha kısa bir süre içerisinde ortalama pik ilaç konsantrasyonuna ulaşmaktadır.Nateglinid oral çözeltiden, hızla ve neredeyse tamamen (>%90) emilmektedir. Mutlak oralbiyoyararlanım oranının %72 olduğu hesaplanmıştır. Bir hafta süreyle üç öğünden önce 60 ila240 mg doz aralığında nateglinid verilen tip 2 diyabet hastalarında nateglinid, gerek EAAgerekse Cmaks için doğrusal farmakokinetik göstermiştir ve tmaks değeri dozdan bağımsızolmuştur.
Dağılım:
Nateglinidin, intravenöz veriler göz önünde tutularak hesaplanan, kararlı düzeylerindeki dağılım hacminin, yaklaşık 10 litre olduğu bulunmuştur.
In vitro
çalışmalar nateglinidin, baştaalbümin ve daha az olarak alfa-1 asit glikoprotein olmak üzere serum proteinlerine yüksek
7
oranda (%97-99) bağlandığını göstermiştir. Serum proteinine bağlanmanın derecesi, test aralığı 0.1-10 mikrogram nateglinid/ml olan ilaç konsantrasyonundan bağımsızdır.
Biyotransformasyon:
Nateglinid büyük oranda metabolize edilmektedir. İnsanlarda bulunan ana metabolitler, izopropil yan zincirinin metin karbon ya da metil gruplarının biri üzerinde hidroksilasyonusonucu ortaya çıkmaktadır; ana metabolitlerin aktivitesi nateglinidden sırasıyla 5-6 ve 3 katdaha zayıftır. Tanımlanan minör metabolitler nateglinidin bir di ol, bir izopropen ve açilglukuronidi / glukuronidleridir. Sadece izopropen minör metaboliti aktiviteye sahiptir ki buaktivite neredeyse nateglinidinki kadar güçlüdür. Gerek
in vitroin vivo
deneylerdenelde edilen veriler, nateglinidin büyük oranda CYP2C9 tarafından metabolize olduğunu,CYP3A4'ün ise daha düşük bir düzeyde sürece dahil olduğunu göstermektedir.
Eliminasyon:
Nateglinid ve metabolitleri, vücuttan hızla ve tamamen atılmaktadır. [14C] nateglinidin büyük bölümü idrarla (%83'ü), bir diğer %10'luk bölümü dışkıyla vücuttan atılır. Uygulanan [14C]nateglinidin yaklaşık %75'i dozdan sonraki altı saat içinde idrarda tespit edilmektedir.Uygulanan dozun yaklaşık %6-16'sı idrara değişmemiş ilaç olarak atılmıştır. Gönüllülerin vetip 2 diyabet hastalarının katıldığı bütün çalışmalarda nateglinidin plazma konsantrasyonlarıhızla azalmış ve eliminasyon yarı-ömrü ortalama 1,5 saat olmuştur. Kısa eliminasyon yarı-ömrüne uygun olarak, günde 3 defa 240 miligrama kadar çıkan dozlar kullanıldığındanateglinid birikmemektedir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
1 hafta boyunca her yemekten önce 120-240 mg arasında nateglinid kullanan tip 2 diyabet vakalarındaki nateglinid farmakokinetiğinin, hem EAA hem Cmaks değerleri bakımındanlineer karakter taşıdığı ve maksimal plazma konsantrasyonlarına ulaşılması için geçen sürenin(tmaks), doza bağlı olarak değişmediği görülmüştür.
Besinlerin etkisi
Yemeklerden sonra verilmesi, nateglinidin emilme derecesini (EAA değerini) etkilemez. Ancak Cmaks değerinde azalma ve doruk plazma konsantrasyon süresi ile karakterize emilimhızında gecikme meydana gelir, tmaks değeri uzar. Bu nedenle NAGLİD'in yemekten öncealınması önerilmektedir. İlaç genellikle, yemekten önceki 1 dakika içerisinde alınır amayemekten önceki 30 dakika içerisinde de alınabilir.
Hastalardaki karakteristik özellikler:
Yaşlılarda:
Yaş, nateglinidin farmakokinetiğini etkilememiştir.
Karaciğer bozukluğu:
Hafif ila orta şiddette karaciğer bozukluğu görülen diyabetli olmayan gönüllülerde nateglinidin sistemik yararlanımı ve yarılanma ömrü, sağlıklı gönüllülere kıyasla klinik olarakbelirgin bir derecede fark göstermemiştir.
Böbrek yetmezliği:
Hafif, orta şiddette (kreatinin klirensi 31-50 ml/dk) ve şiddetli (kreatinin klirensi 15-30 ml/dk) böbrek yetmezliği (diyaliz yaptırmayan) görülen diyabetli hastalarda nateglinidin sistemikyararlanımı ve yarılanma ömrü sağlıklı gönüllülere kıyasla klinik olarak anlamlı bir derecedefark göstermemiştir. Diyalize bağımlı diyabet hastalarında nateglinidin Cmaks değerinde %49azalma olmuştur. Diyalize bağımlı diyabetli hastalarda sistemik yararlanım ve yarılanma
8
ömrü sağlıklı gönüllülerinki ile benzerdir. Güvenlilik bu popülasyonda bozulmuş olmasa da, düşük Cmaks ışığında doz ayarlaması gerekli olabilir.
Cinsiyet:
Kadın ve erkekler arasında nateglinidin farmakokinetik özellikleri açısından klinik olarak anlamlı herhangi bir fark gözlenmemiştir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik dışı veriler; güvenlilik farmakolojisi, tekrarlı doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel ve fertilite ve post-natal gelişime toksisiteden oluşan standartçalışmalara dayanılarak insanlar için özel bir tehlike ortaya koymamaktadır. Nateglinidinsıçanlarda teratojenik olmadığı belirlenmiştir. Tavşanlarda embriyonik gelişme olumsuzetkilenmiştir. 300 ve 500 mg/kg (nateglinidin, günde üç kez öğünlerden önce alınan 180 mgşeklindeki maksimum önerilen dozu ile insandaki terapötik maruziyetin yaklaşık 24 ve 28katı) dozlarında safra kesesi agenezisi veya küçük safra kesesi insidansı artarken aynı etki 150mg/kg dozunda (nateglinidin, günde üç kez öğünlerden önce alınan 180 mg şeklindekimaksimum önerilen dozu ile insandaki terapötik maruziyetin yaklaşık 17 katı) görülmemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLERİ6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (sığır sütü)
Prejelatinize nişasta Povidon (K-30)
Kroskarmeloz sodyum Kolloidal silikon dioksit (200)
Magnezyum stearat Opadry yellow 03F38075*
*HPMC
Titanyum dioksit Makragol 6000Sarı demir oksitSiyah demir oksitKırmızı demir oksit
6.2. Geçimsizlikler
Bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
Raf ömrü 24 aydır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Orijinal ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
karton kutularda.
imhası ve diğer özel önlemler
“Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve
PVC/PE/PVDC - Al blisterde, 84 film tablet içeren
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller
“Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
9
7. RUHSAT SAHİBİ
Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No:4 34467 Maslak / Sarıyer / İSTANBUL0212 366 84 000212 276 20 20
8. RUHSAT NUMARASI
229/9
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihiRuhsat yenileme tarihi10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
10