KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
DİLAPROST® 5 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Finasterid 5 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (sığır sütünden elde edilen) 97,583 mg Yardımcı maddeler için 6.1.'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tabletler.
Açık mavi renkli, yuvarlak, bikonveks film kaplı tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
DİLAPROST® selim prostat hiperplazisinin (BPH) tedavi ve kontrolünde ve ürolojik olguların önlenmesinde endikedir:
• Akut idrar tutulması riskini azaltır.
• Prostatektomi ve prostatın transüretral rezeksiyon gibi cerrahi müdahale riskini azaltır.
• Büyümüş prostatın gerilemesine neden olur ve idrar akışını düzelterek BPH'ye ilişkinsemptomları hafifletir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji:
DİLAPROST® için önerilen doz, günde bir tablettir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
DİLAPROST® tek başına veya alfa-blokör doksazosin ile birlikte kullanılabilir.
Alfa blokör doksazosin ile birlikte uygulandığında BPH'nin semptomatik ilerleme riskini azaltır (AUA semptom skorunda >4 kademe artış onaylanmıştır).
Uygulama şekli:
DİLAPROST® sadece ağızdan kullanım içindir.
1 / 13
DİLAPROST®, yemeklerle birlikte veya öğünler arasında, bütün olarak yeterli miktar su ile yutularak alınır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Karaciğer fonksiyon anormallikleri görülen hastalarda DİLAPROST® uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
DİLAPROST® pediyatrik hastalarda endike değildir.
Pediyatrik hastalarda güvenlilik ve etkililik henüz belirlenmemiştir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda doz ayarlaması yapılması gerekmemektedir. Yaşlılarda finasteridin eliminasyon hızı azalmasına rağmen, bu bulgular klinik olarak anlamlı değildir (Bkz.Bölüm 5.2.).
4.3. Kontrendikasyonlar
DİLAPROST® kadınlarda ve çocuklarda kullanım için endike değildir.
DİLAPROST® aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
• İlacın içerdiği maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık.
• Gebelikte - Gebe veya gebe olma ihtimali bulunan kadınlarda kullanımı (Bkz. Bölüm4.6.).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Genel
Obstrüktif komplikasyonlardan kaçınmak için rezidüel idrar miktarı fazla olan ve/veya idrar akışı çok azalmış hastaların dikkatle kontrol edilmesi önemlidir. Cerrahi olasılığı da birseçenek olarak kabul edilmelidir.
PSA ve prostat kanseri tanısı üzerindeki etkileri
Finasterid ile tedavi edilen prostat kanserli hastalarda henüz hiçbir klinik yarar elde gösterilmemiştir. Serum prostat spesifik antijen (PSA) seviyesi yüksek ve BPH'li hastalarınkontrollü klinik çalışmalarda seri PSA'ları ve prostat biyopsileri ile izlenmiştir. Bu BPHçalışmalarında finasteridin prostat kanseri tespiti oranını değiştirmediği gözlenmiştir ve genelolarak prostat kanseri insidansı finasterid veya plasebo ile tedavi olan hastalar arasındaanlamlı derecede farklı değildir.
2 / 13
Finasterid tedavisine başlamadan önce ve ardından tedavi süresince periyodik olarak parmakla rektal muayene ve prostat kanserine yönelik diğer incelemelerin yapılması tavsiyeedilir. Prostat kanseri tanısında serum PSA düzeyi kullanılmaktadır. Genel olarak, başlangıçtaPSA düzeyinin >10 ng/mL (Hybritech) olası daha ileri tetkikleri ve biyopsi düşünülmesinigerektirir; 4-10 ng/mL arasındaki PSA düzeyleri için daha ileri tetkikler önerilir. Prostatkanseri olan ve olmayan erkeklerin PSA düzeylerinde kaydadeğer örtüşme söz konusudur. Bunedenle, BPH'lı erkeklerde normal referans aralıkta olan PSA değerleri; finasteridtedavisinden bağımsız olarak, prostat kanserini hariç tutmaz. Başlangıçtaki PSA düzeyinin <4ng/mL olması da prostat kanserini hariç tutmaz.
Finasterid, BPH'li hastalarda prostat kanseri varlığında bile serum PSA seviyelerinde yaklaşık %50 azalmaya sebep olur. PSA verileri değerlendirilirken finasterid ile tedavi edilen BPH'lihastaların serum PSA düzeylerindeki bu azalma dikkate alınmalıdır ve bu azalma, eşzamanlıprostat kanseri olasılığını ortadan kaldırmaz. Bu azalma tüm PSA değerleri aralığında tahminedilebilmekte fakat hasta bireyleri arasında farklılık da gösterebilmektedir. Finasterid ile 6 ayveya daha uzun süre tedavi edilen hastaların PSA değerleri, tedavi almamış erkeklerdekinormal aralıklarla karşılaştırılırken ikiyle çarpılmalıdır. Bu düzeltme PSA analizininduyarlılığı ve spesifikliğini korur ve prostat kanserinin belirlenebilirliğini devam ettirir.
Finasterid ile tedavi edilen hastalarda herhangi bir PSA artışı şüphesi, finasterid tedavisine uyumsuzluk olasılığı dahil olmak üzere dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.
Yüksek dereceli prostat kanseri gelişme riski
Günde 5 mg finasterid alan, 55 yaş ve üzeri, normal dijital rektal değerlendirmesi ve başlangıçta PSA<3.0 ng/ml olan erkekler, 7 yıllık Prostat Kanseri Önleme Çalışması(PCPT)'nda Gleason skoru 8-10 olan prostat kanseri artmış riskine sahiptir (plasebo ile%1.1'e karşı finasterid ile %1.8). Benzer sonuçlar diğer 5 alfa-redüktaz inhibitörü olandutasteridle, 4 yıllık plasebo kontrollü klinik çalışmada gözlenmiştir (plasebo ile %0.5'e karşıdutasterid ile %1). 5 alfa- inhibitörlerinin prostat hacmini azaltması yönündeki etkisi ya daklinik çalışma ile ilgili faktörler ile bu çalışmaların sonuçları arasındaki ilişkibilinmemektedir.
5 alfa redüktaz inhibitörleri yüksek gleason skorlu prostat kanser gelişim riskini arttırabilir.
İlaç/laboratuvar testi etkileşimleri PSA Düzeyleri Üzerindeki Etkiler
Serum PSA konsantrasyonu hastanın yaşı ve prostat hacmiyle korelasyon gösterir ve prostat hacmi hastanın yaşıyla korelasyon gösterir. Laboratuvar PSA tetkikleri değerlendirilirken,
3 / 13
finasterid ile tedavi edilen hastalarda PSA düzeylerinin azaldığı gerçeği göz önüne alınmalıdır. Hastaların çoğunda, tedavinin ilk aylarında PSA'da hızlı bir azalma görülür; budönemden sonra PSA düzeyleri yeni bir başlangıç değerinde stabilize olur. Tedaviden sonrakibaşlangıç değeri, tedavi öncesi değerin yaklaşık yarısı kadardır. Bu nedenle finasterid ile altıay veya daha uzun süre tedavi edilen tipik hastalarda PSA değerleri, tedavi edilmeyenerkeklerin normal sınırlarıyla karşılaştırılırken ikiyle çarpılmalıdır. Klinik yorumlama içinBkz. Bölüm 4.4.
Serbest PSA yüzdesi (serbest PSA'nın/total PSA'ya oranı), finasterid ile anlamlı düzeyde azalmaz. Serbest/total PSA oranı, finasteridin etkisi altındayken bile sabit kalır. Serbest PSAyüzdesi, prostat kanserinin saptanmasında yardımcı olarak kullanıldığında, bunun değerineilişkin bir düzeltme gerekmez.
Erkeklerde meme kanseri
Klinik araştırmalarda ve pazarlama sonrası dönemde finasterid 5 mg alan erkeklerde meme kanseri rapor edilmiştir. Hekimler meme dokularında yumrular, ağrı, meme büyümesi veyameme başından akıntı gibi değişimler olduğunda bunları hemen bildirmeleri konusundahastalarına talimat vermelidir.
Duygudurum değişiklikleri ve depresyon:
Finasterid 5 mg ile tedavi edilen hastalarda depresif duygudurum, depresyon ve daha az sıklıkla intihar düşüncesi gibi duygu durum değişiklikleri bildirilmiştir.
Hastalar psikiyatrik semptomlar için izlenmelidir ve böyle bir durum olduğunda, hastalara tıbbi yardım almaları önerilmelidir.
Pediyatrik kullanımı:
DİLAPROST®, çocuklarda endike değildir. Etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir. Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliğinin finasteridin farmakokinetik özellikleri üzerindeki etkisi çalışılmamıştır.
DİLAPROST®; sığır sütünden elde edilen laktoz monohidrat içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olanhastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4 / 13
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Klinik olarak önemli hiçbir ilaç etkileşimi tanımlanmamıştır. Finasterid sitokrom P-450 3A4 sistemi aracılığıyla metabolize olur, fakat bu sisteme önemli ölçüde etki ettiği görülmemiştir.Finasteridin diğer ilaçların farmakokinetiğini etkileme riskinin küçük olduğu tahminedilmekle birlikte, sitokrom P450 3A4 inhibitörleri ve indükleyicilerinin finasteridin plazmakonsantrasyonunu etkileme olasılığı vardır. Ancak, belirlenen güvenlik marjlarına göre, bugibi inhibitörlerle eşzamanlı kullanımdan kaynaklanabilecek herhangi bir artışın klinikyönden anlamlı olma olasılığı yoktur. Erkeklerde test edilen bileşikler, fenazon, digoksin,glibenklamid, propranolol, teofilin ve varfarin ile ilişkili anlamlı klinik etkileşimgörülmemiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: X.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
DİLAPROST® gebe olma ihtimali bulunan kadınlarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).
5 mg/gün dozunda finasterid alan gönüllülerin menisinde az miktarlarda finasteridsaptanmıştır. Finasterid ile tedavi edilen bir hastanın menisine maruz kalan bir annenin erkekfetüsünün olumsuz etkilenip etkilenmeyeceği bilinmemektedir. Hastanın cinsel partneriningebe olduğu veya gebe olma ihtimali bulunduğu takdirde, hastanın, partnerinin meniyemaruziyetini en aza indirmesi tavsiye edilir.
Gebelik dönemi
DİLAPROST® gebe kadınlarda kontrendikedir.
Tip II 5a-redüktaz inhibitörlerinin testosteronun dihidrotestosterona (DHT) dönüşümünü inhibe etme özelliğinden dolayı, finasterid dahil bu ilaçlar gebe bir kadına uygulandığındaerkek fetüsün dış genital organlarında anormalliklere yol açabilir.
Hayvanlardaki geliştirme çalışmalarında, 100 mikrogram/kg/gün ile 100 mg/kg/gün arasında dozlarda finasterid verilen gebe sıçanların erkek yavrularında %3.6 ila %100'lük insidansladoza bağlı hipospadias gelişimi gözlenmiştir. Ayrıca, önerilen insan dozunun altındakidozlarda finasterid verildiğinde gebe sıçanlar, prostat ve seminal vezikül ağırlıkları düşük, geçprepüsyal ayrılma, geçici meme ucu gelişimi gözlenen ve anogenital mesafesi kısa erkek
5 / 13
yavrular doğurmuştur. Bu etkilerin indüklenebileceği kritik dönem, sıçanlarda gebeliğin 1617. günleri olarak tanımlanmıştır.
Yukarıda açıklanan değişimler, Tip II 5 a-redüktaz inhibitörlerinin beklenen farmakolojik etkileridir. Uterusta finasteride maruz kalan erkek sıçanlarda gözlenen hipospadias gibi birçokdeğişiklik, genetik Tip II 5 a-redüktaz eksikliği olan erkek yavrularda rapor edilenlerebenzerdir. Bu nedenlerle, gebe olan veya gebe olma ihtimali bulunan kadınlardaDİLAPROST® kontrendikedir.
Herhangi bir finasterid dozuna uterusta maruz kalan dişi yavrularda hiçbir etki görülmemiştir. Finasteride maruziyetin erkek fetüs açısından riski:
Finasteridin absorpsiyonu ve bunun sonucu olarak erkek fetüs için potansiyel risk teşkil etmesi nedeniyle, kadınlar gebeyken veya gebe olma ihtimalleri varken kırılmış veya ezilmişDİLAPROST® tabletlerine dokunmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.6). DİLAPROST® tabletin üzerikaplıdır ve normal kullanım sırasında, yani kırmadan veya ezmeden ellendiğinde, etkinmadde ile teması önler.
Laktasyon dönemi
DİLAPROST® kadınların kullanımı için endike değildir. Finasteridin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Sağlıklı erkek gönüllülerde meni parametrelerini değerlendirmeye yönelik 24 haftalık Finasterid tedavisiyle, sperm konsantrasyonu, hareketliliği, morfolojisi veya pHdeğeriüzerinde klinik olarak anlamlı etkiler gözlenmemiştir. Ejakülasyon hacminde medyan0.6 mL'lik (%22.1) azalmayla birlikte, ejakülasyon başına toplam sperm sayısında eşzamanlıazalma gözlenmiştir. Bu parametreler normal aralık dahilinde kalmış ve tedavininkesilmesiyle geri döndürülebilir nitelikte olmuştur; başlangıç düzeyine dönmeye kadar geçenortalama süre 84 haftadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Finasteridin araç ve makine kullanma yeteneğini etkilediğine dair herhangi bir veri bulunmamaktadır.
4.8. İstenmeyen etkiler
6 / 13
En sık görülen advers reaksiyonlar cinsel güçsüzlük ve libido azalmasıdır. Bu advers reaksiyonlar tedavi sürecinin erken döneminde meydana gelir ve hastaların çoğunluğundatedaviye devam edildiğinde düzelir.
Klinik araştırmalarda ve/veya pazarlama sonrası kullanımda bildirilen advers reaksiyonlar aşağıda listelenmiştir.
Advers reaksiyonların sıklığı aşağıdaki gibidir:
Çok yaygın (>1/10); Yaygın (> 1/100 ila <1/10); Yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); Seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); Çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor). Pazarlama sonrası kullanım sırasında bildirilen, adversreaksiyonların sıklığı, veriler spontan raporlardan elde edildikleri için, belirlenemez.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: dudaklarda, dil, boğaz ve yüzde şişme gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: libidoda azalma
Bilinmiyor: tedavinin bırakılmasından sonra da devam edebilen libido azalması, depresyon
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: çarpıntı
Hepatobiliyer hastalıklar
Bilinmiyor: hepatik enzimlerde yükselme
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Yaygın olmayan: döküntü Bilinmiyor: prürit, ürtiker
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın: cinsel güçsüzlük
Yaygın olmayan: ejakülasyon bozukluğu, memelerde hassasiyet, meme büyümesi Bilinmiyor: testis ağrısı, tedavinin bırakılmasından sonra da devam edebilen cinsel fonksiyonbozukluğu (erektil disfonksiyon ve ejakülasyon bozukluğu); erkek infertilitesi ve/veya düşüksemen kalitesi. Finasterid bırakıldıktan sonra semen kalitesinde normalleşme veya iyileşmebildirilmiştir.
7 / 13
Araştırmalar
Yaygın: ejakülasyon hacminde azalma
Ayrıca, klinik araştırmalar ve pazarlama sonrası kullanımda “erkek meme kanseri” rapor edilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4).
Prostat Semptomlarının İlaçla Tedavisi (MTOPS)
MTOPS çalışması finasterid 5 mg/gün (n=768), doksazosin 4 mg veya 8 mg/gün (n=756), finasterid 5 mg/gün ile doksazosin 4 mg veya 8 mg/gün'ü içeren kombine tedavi (n=786) veplaseboyu (n=737) karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada kombine tedavinin güvenlilik vetolerabilite profili, her bir bileşenin profilleriyle genel olarak uyumluydu. Kombine tedavialan hastalarda ejakülasyon bozukluğu insidansı, iki monoterapinin bu istenmeyen olaya aitinsidanslarının toplamına yakındır.
Diğer Uzun Süreli Veriler
PCPT çalışması, normal dijital rektal muayene ve PSA <3.0 ng/mL değerine sahip >55 yaşındaki 18,882 erkeğin kaydedildiği, randomize, çift kör, plasebo kontrollü 7 yıllık birçalışmadır. Erkekler günlük olarak finasterid 5 mg veya plasebo almıştır. Hastalar PSA vedijital rektal muayene ile yıllık olarak değerlendirilmiştir. Yüksek PSA ve anormal dijitalrektal muayene için veya çalışmanın sonunda biyopsiler yapılmıştır. Gleason skoru 8-10prostat kanseri insidansı, plasebo ile tedavi edilenlere (%1.1) kıyasla finasterid ile tedaviedilen erkeklerde daha yüksektir (%1.8) [Bkz. Bölüm 4.1, 4.2 ve 4.4]. Başka bir 5a-redüktazinhibitörüyle (dutasterid) yapılan 4 yıllık plasebo kontrollü klinik çalışmada, Gleason skoru 810 prostat anseri açısından benzer sonuçlar gözlenmiştir (plasebo %0.5'e karşı dutasterid %1).Finasterid ile tedavi edilen prostat kanseri hastalarında klinik fayda gösterilmemiştir.
Laboratuvar Test Bulguları:
Laboratuvar PSA tetkikleri değerlendirilirken, finasterid ile tedavi edilen hastalarda PSA düzeylerinin azaldığı gerçeği göz önüne alınmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4). Hastaların çoğunda,tedavinin ilk aylarında PSA'da hızlı bir azalma görülür; bu dönemden sonra PSA düzeyleriyeni bir başlangıç değerinde stabilize olur. Tedaviden sonraki başlangıç değeri, tedavi öncesideğerin yaklaşık yarısı kadardır. Bu nedenle, finasterid ile altı ay veya daha uzun süre tedaviedilen tipik hastalarda PSA değerleri, tedavi edilmeyen erkeklerin normal sınırlarıylakarşılaştırılırken ikiyle çarpılmalıdır.
Klinik yorumlama için Bkz. Bölüm 4.4.
Plasebo veya finasterid ile tedavi edilen hastalar arasında standart laboratuvar parametreleri bakımından başka hiçbir fark gözlenmemiştir.
8 / 13
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
DİLAPROST® doz aşımı için tavsiye edilen özel bir tedavi yoktur. Tekli dozda 400 mg'a kadar finasterid alan ve üç ay boyunca çoklu dozlarda günde 80 mg/güne kadar finasterid alanhastalarda advers etki görülmemiştir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: İyi huylu prostat hipertrofisinde kullanılan ilaçlar, Testosteron 5a-redüktaz inhibitörleri
ATC Kodu: G04CB01
Finasterid, testosteronu daha güçlü bir androjen olan dihidrotestosterona (DHT) metabolize eden intrasellüler bir enzim olan insan 5 a-redüktazın yarışmalı bir inhibitörüdür. Benignprostat hiperplazisinde (BPH), prostat bezinin büyümesi testosteronun prostat içinde DHT'yedönüşmesine bağlıdır. Finasterid, dolaşımdaki ve intraprostatik DHT'yi azaltmada yüksekdüzeyde etkilidir. Finasteridin androjen reseptörüne afinitesi yoktur.
Orta ile şiddetli BPH semptomları olan, parmakla rektal muayenede prostata büyüme saptanan ve rezidüel idrar hacimleri düşük hastalarla yapılan klinik çalışmalarda, finasterid,akut idrar retansiyonu insidansını 4 yıl içinde 7/100'den 3/100'e düşürmüş ve cerrahigerekliliğini (TURP veya prostatektomi) 10/100'den 5/100'e düşürmüştür. Bu düşüşler,QUASI-AUA semptom skorunda (0-34 aralığında) 2 puanlık iyileşme, prostat hacmindeyaklaşık %20'lik sürekli regresyon ve idrar akış hızında sürekli artışla ilişkilendirilmiştir.
Prostat semptomlarının ilaçla tedavisi
Prostat Semptomlarının İlaçla Tedavisi (MTOPS) Araştırması, finasterid 5 mg/gün, doksazosin 4 veya 8 mg/gün*, finasterid 5 mg/gün ile doksazosin 4 veya 8 mg/günkobinasyonu* veya plasebo almak üzere randomize edilen, semptomatik BPH'li 3047 erkekile yapılan 4 ila 6 yıllık bir çalışmadır. Birincil sonlanım sonrası, semptom skorunda
9 / 13
başlangıca göre >4 puanlık doğrulanmış artış, akut üriner retansiyon, BPH'ye bağlı böbrek yetmezliği, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları veya ürosepsis veya inkontinans olaraktanımlanan BPH'nin klinik progresyonuna kadar geçen zamandır. Plasebo ilekarşılaştırıldığında, finasterid, doksazosin veya kombinasyon tedavisiyle tedavi, BPH'ninklinik progresyonu riskinde sırasıyla %34 (p=0.002), %39 (p<0.001) ve %67 (p<0.001)oranında anlamlı azalma ile sonuçlanmıştır. BPH progresyonunu oluşturan olaylarınçoğunluğu (274/351) semptom skorunda doğrulanmış >4 puanlık artışlardır; semptom skoruprogresyonu riski plaseboya kıyasla finasterid, doksazosin ve kombinasyon gruplarındasırasıyla %30 (%95 GA:%6-48), %46 (%95 GA:%25-60) ve %64 (%95 GA:%48-75)azalmıştır. BPH progresyonuna dair 351 olayın %41'i akut üriner retansiyondur; akut ürinerretansiyon geliştirme riski plasebo ile karşılaştırıldığında, finasterid, doksazosin veyakombinasyon gruplarında sırasıyla %67 (p=0.011), %31 (p=0.296) ve %79 (p=0.001)oranında azalmıştır. Sadece finasterid ve kombinasyon tedavisi grupları plaseboya kıyaslaanlamlı düzeyde farklı bulunmuştur.
*3 haftalık bir dönemde tolere edildiği ölçüde 1 mg'dan 4 veya 8mg'a titre edilmiştir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Finasteridin oral biyoyararlanımı, intravenöz referans doza kıyasla-yaklaşık %80'dir ve gıdalardan etkilenmez. Maksimum plazma konsantrasyonlarına dozajdan yaklaşık iki saatsonra ulaşılır ve absorpsiyon 6-8 saat içinde tamamlanır.
Finasteridin kan-beyin beriyerini aştığı belirlenmiştir. Tedavi edilen hastaların seminal sıvısında küçük miktarlarda finasterid saptanmıştır.
Dağılım:
Proteine bağlanma oranı yaklaşık %93'tür. Plazma klerensi ve dağılım hacmi sırasıyla yaklaşık 165 ml/dak ve 76 litredir.
Biyotransformasyon:
Finasteridin Tip II 5a-redüktaz aktivitesinin sadece küçük bir kısmından sorumlu olan iki metabolit tespit edilmiştir.
Eliminasyon:
İnsanlarda 14C finasterid oral dozu uygulandıktan sonra, dozun %39'u idrarda metabolitler formunda atılmıştır (idrarda değişmemiş durumda ilaç atılması neredeyse hiç olmamıştır),toplam dozun %57'si ise dışkıyla atılmıştır.
10 / 13
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Kreatinin klerensi 9-55 ml/dk aralığında olan komik böbrek bozukluğu bulunan hastalarda, tek doz 14C finasteridin dispozisyonu sağlıklı gönüllülerdekinden farklı olmamıştır. Proteinebağlanma da böbrek bozukluğu olan hastalarda farklılık göstermemiştir. Normalde renalyoldan atılan metabolitlerin bir kısmı dışkıyla atılmıştır. Dolayısıyla, metabolitlerin idrardaatılımındaki azalmayla orantılı olarak dışkıyla atılımın arttığı anlaşılmaktadır. Böbrekbozukluğu olan fakat diyaliz uygulanmayan hastalarda dozaj ayarlaması gerekli değildir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarla ilgili hiçbir veri mevcut değildir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda, finasteridin eliminasyon hızı biraz daha düşüktür. Yarı ömrü, 18-60 yaş arası erkeklerde ortalama yaklaşık altı saat iken, 70 yaş üzeri erkeklerde sekiz saate uzamıştır. Budurum klinik olarak anlamlı değildir ve dozajda bir azaltma gerekmez.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Tekrarlı doz toksisitesi, genotoksisite ve karsinojenik potansiyeli içeren klasik çalışmalara dayanarak, klinik dışı veriler insanlar için özel bir tehlike ortaya koymamıştır. Erkeksıçanlardaki üreme toksisitesi çalışmalarında (finasteridin primer farmakolojik etkisindenkaynaklanan) prostat ve seminal vezikül ağırlıklarında düşüş, aksesuar genital bezlerdensalgılamada düşüş ve fertilite indeksinde düşüş görülmüştür. Bu bulguların klinik anlamlılığınet değildir.
Diğer 5-alfa-redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, gebelik döneminde finasterid uygulandığında erkek sıçan fetüslerinde feminizasyon görülmüştür. Finasteridin gebe rhesusmaymunlarına embriyonik ve fetal gelişim döneminin tamamında 800 ng/gün'e kadardozlardaintravenöz uygulanması, erkek fetüslerde hiçbir anormalliğe yol açmamıştır. Bu doz,5 mg finasterid alan bir erkeğin menisinde bulunduğu ve bir kadının meni yoluyla maruzkalacağı tahmin edilen miktardan 60-120 kat yüksektir. Rhesus modelinin insan fetal gelişimiaçısından anlamlılığını doğrular şekilde, gebe maymunlara oral yoldan finasterid 2 mg/kg/gündozunun (maymunların sistemik maruziyeti (EAA), 5 mg finasterid alan erkeklerden birazdaha yüksektir (3 katı) veya menideki tahmini finasterid miktarının yaklaşık 1-2 milyonkatıdır) uygulanması, erkek fetüslerde dış genital anormalliklerle sonuçlanmıştır. Erkek
11 / 13
fetüslerde başka hiçbir anormallik gözlenmemiş ve dişi fetüslerde hiçbir dozda finasteridle ilgili anormallikler gözlenmemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Povidon
Laktoz monohidrat (sığır sütünden elde edilen)
Prejelatinize nişasta Sodyum nişasta glikolatDioktil sodyum sülfosüksinatMikrokristalin selülozMagnezyum stearat (E572)
Hidroksipropil metil selüloz (E464)
Hidroksipropil selüloz (E463)
Titanyum dioksit (E171)
Talk (E553b)
İndigo karmin alüminyum lak FD&C Mavi No:2 (E132)
6.2. Geçimsizlikler
Bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
60 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, Al/PVC blisterde, 30 ve 100 tablet bulunan ambalajlarda.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Ad :Biofarma İlaç San.ve Tic. A.Ş.
Adres :Akpınar Mah. Osmangazi Cad. No:156
12 / 13
Sancaktepe/İstanbul Telefon: (0216) 398 10 63
Faks :(0216)398 10 20
8. RUHSAT NUMARASI
182/94
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 09.06.1997 Ruhsat yenileme tarihi: 05.10.2009
10. KUB'UN YENİLENME TARİHİ
13 / 13