KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
MONODOKS 100 mg kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Her kapsül;
Etkin madde:
100 mg Doksisiklin'e eşdeğer 115,414 mg doksisiklin hiklat içermektedir.
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)........78,586 mg
Tartrazin...........................................................0,1 mg
Yardımcı maddeler için, Bkz. 6.1
3. FARMASÖTİK FORM
Kapsül;
Gövde koyu sarı opak, kapak kızıl kahverengi opak, sert jelatin kapsüller içinde, sarı renkli hemen hemen kokusuz, homojen görünüşlü granüler toz.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
MONODOKS, aşağıda belirtilen Gram-negatif ve Gram-pozitif bakterilerin ve diğer mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonların tedavisinde endikedir:
• Solunum sistemi:
Yersinia pestis, Actinobacillus actinomyecelemcomilam, Haemophilusinfluenzae, Diplococcus pneumoniae, Staphylococcus aureus, KlebsiellaStreptokokBacillus anthracis)
maruz kalma sonrası insidans ve progresyonu azaltmak için kullanılır.
• Ürogenital sistem:
Heaemophilus ducreiBrucellaActinobacillus actinomyecelemcomilam, Enterobacter aerogenes,Escherichia coli ve Klebsiella
türleri ile gelişen ürogenital enfeksiyonlar
• Deri ve yumuşak doku:
Yersinia pestis, Francisella tularensis, Bartonella bacilliformis,Staphylococcus aureus ve Bacillus anthracis
mikroorganizmaları ile gelişen deri veyumuşak doku enfeksiyonları
• Gastrointestinal sistem:
Vibrio choleraeShigella
türleri ile gelişen enfeksiyonlar
1 / 13
• Çeşitli diğer enfeksiyonlar:
Campylobacter fetus, MimaHerellea
türleri ile gelişen enfeksiyonlar
Aşağıdaki mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonlarda, penisilinin kontrendike olması durumunda MONODOKS alternatif tedavi olarak kullanılabilir:
Treponema pallidum,Treponema perfenne, Listeria monocytogenes, ClostridiumFusobacterium fusiformeActinomyces
türleri.
MONODOKS duyarlı mikroorganizmaların etken olduğu:
Ürogenital sistem, (duyarlı
KlebsiellaEnterobacterEscherichia coli, Streptococcus faecalis(Chlamydia trachomatis'inUreaplasma urealyticum
[T-mikoplazma] nedenli non-gonokokal üretrit, şankroid, granülomainguinale ve lenfogranüloma venereum enfeksiyonlarında endikedir.
MONODOKS ayrıca gonore ve sifiliz tedavisinde de alternatif olarak kullanılabilir,
Neisseria gonorrhoeae'
nın etken olduğu gonokokal artrit-dermatit sendromu ve akut epididimoorşittedavisinde de kullanılabilir).
Solunum sistemi, (Pnömoni ve duyarlı
Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae, Klebsiella pneumoniaeMycoplasmapneumoniae
pnömonisi. Kronik bronşit ve sinüzit tedavisi)
Deri ve yumuşak doku (Antibiyotik tedavisinin gerekli görüldüğü akne vulgaris vakalarında yardımcı tedavi olarak)
Gastrointestinal, (Kolera, akut intestinal amibiyazis [diğer antiamibik ilaçlara ek olarak], turist diyaresi)
Oftalmik (Duyarlı gonokok, stafilokok ve
Haemophilus influenzae
suşları ile gelişen enfeksiyonlar, trahom, inklüzyon konjonktiviti [tek başına MONODOKS ile veya diğertopikal ajanlar ile kombine olarak kullanılabilir])
Çeşitli diğer enfeksiyonlar
(Rickettsiae(Chlamydiapsitiaci), Borrelia recurrentis,falciparum malaria
(sıtma proflaksisi, direnç gelişimi problemi nedeni ile geçerlikılavuzlara göre uygulanmalıdır.) yanı sıra MONODOKS leptospiroz, gazlı gangren vetetanoz için de alternatif tedavidir.
2 / 134.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Tedavinin ilk gününde günde tek doz 200 mg veya 12 saatte bir 100 mg ve bunu takip eden günlerde günde bir kez 100 mg'dır. Bu idame tedavisi günde tek doz veya 12 saatte bir 50 mgolarak uygulanabilir. Özellikle üriner sistemin kronik enfeksiyonlarında, günde 200 mg (12saatte bir 100 mg) uygulanması önerilir.
Spesifik enfeksiyonlardaki doz önerileri:
Erişkinlerde, komplikasyonsuz gonokok enfeksiyonlarında (erkeklerdeki anorektal
enfeksiyonlar hariç) 7 gün süreyle günde 2 kez 100 mg uygulanmalıdır. Bir farklı seçenek de tek kullanımlık dozdur. 300 mg'lık başlangıç dozunu takiben 1 saat sonra verilen ikinci 300mg'lık dozdur.
Neisseria gonorrhoeae
'nin etken olduğu akut epididimoorşit vakalarında, en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg MONODOKS uygulanır.
Primer ve sekonder sifilizde, en az 10 gün süreyle, eşit bölünmüş dozlarda günde 300 mg MONODOKS uygulanmalıdır.
Streptokok enfeksiyonlarında MONODOKS kullanıldığında, tedaviye en az 10 gün süreyle devam edilmelidir.
Chlamydia trachomatiSinChlamydia trachomatisUreaplasma urealyticum'un
etken olduğunongonokokal üretrit vakalarında, en az 7 gün süreyle günde 2 kez 100 mg MONODOKSverilmelidir.
Chlamydia trachomatis'e
bağlı akut epididimoorşit vakalarında en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg MONODOKS uygulanır.
Toplum kökenli pnömonide günde 2 kez 100 mg MONODOKS uygulanır.
Solunum yolu ile alınan şarbon (maruz kalma sonrası): Erişkinlerde günde 2 kez 100 mg, 60 gün boyunca önerilir.
Borrelia'nın
etken olduğu Lyme hastalığında 14-21 gün süreyle günde 2 kez 100 mg MONODOKS uygulanır.
Akne vulgaris tedavisinde günde 50 mg 6-12 hafta devam edilmesi önerilir.
Bit ve kene nedenli tekrarlayan ateşler: Şiddete göre 100 veya 200 mg tek doz önerilir.
3 / 13
Klorokine dirençli falciparum malaria tedavisi: 200mg gün dozları en az 7 gün kullanılır. Enfeksiyonun şiddetine göre, kinin gibi hızlı etkili bir şizontisid mutlaka tedaviyeeklenmelidir. Kininin doz önerileri yöresel farklılık gösterir.
Sıtma proflaksisi: Erişkinlerde 100 mg/gün önerilir. Proflaksi, sıtma bölgelerine seyahatten 12 gün önce başlanır. Sıtma bölgesindeki seyahat süresince ve sıtma bölgesi terk edildikten sonra 4 hafta boyunca kullanıma devam edilir. Direnç gelişimi problemi nedeni ile coğrafidirenç paternleri ve uygun kemoproflaksi kılavuzları veya Sıtma Referans Laboratuvarı'nınönerileri dikkate alınmalıdır.
Çalı tifüsü için tek doz 200 mg önerilir.
Erişkinlerdeki turist diyaresinin önlenmesi için, seyahatin başladığı gün 200 mg (tek doz veya 12 saatte bir 100 mg) alınmasını takiben bölgedeki kalım süresince günde 100 mg alınmasıönerilir. Bu amaçla 21 günün üzerinde kullanımı hakkında bilgi yoktur.
Leptospirosis önlenmesi için bölgedeki kalım süresince her haftada bir 200 mg ve seyahatin bitiminde de 200 mg alınır. Bu amaçla 21 günden uzun kullanımı hakkında bilgi yoktur.
Uygulama şekli:
Oral olarak kullanılan tetrasiklin grubu ilaçların bol sıvı ile alınması ve en azından 30 dakika dik oturulması özofagusta iritasyon ya da ülserasyon riskini azaltır. Gastrik iritasyonolduğunda MONODOKS 'un yemek veya sütle alınması önerilir. MONODOKS 'un emilimiyemekler ya da sütle birlikte alınmasından belirgin olarak etkilenmez.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek yetmezliği:
Tetrasiklinlerin antianabolik etkisi BUN artışına neden olabilir. Bugüne kadar yapılmış çalışmalar, mutad dozlarda uygulanan MONODOKS 'un böbrek fonksiyon bozukluğu olanhastalarda kullanımının akümülasyona neden olmadığını göstermiştir.
Karaciğer yetmezliği:
Ciddi karaciğer yetmezliğinde kullanılmamalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
8 yaşın üzerindeki çocuklar: Vücut ağırlığı 45 kg ve altında olan çocuklarda, ilk 24 saatte iki doza bölünmüş 4,4 mg/kg ve bunu takip eden günlerde 2,2 mg/kg, erişkinlere uygulanan dozaralıklarına bölünmüş olarak ve günde 200 mg'ı geçmeyecek şekilde uygulanır. Daha şiddetlienfeksiyonlarda günde 4,4 mg/kg'a kadar çıkılabilir. 45 kg'ın üzerindeki çocuklara ise normalerişkin dozları uygulanır.
Solunum yolu ile alınan şarbon (maruz kalma sonrası):
4 / 13
45 kg'ın altında olanlarda; 60 gün boyunca günde iki kez 2,2 mg/kg, 45 kg'ın üzerindeki çocuklara ise erişkin dozu uygulanır.
Tetrasiklin sınıfı ilaçların diş gelişimi sırasında kullanılması (bebeklik ve 8 yaşına kadar olan çocuklukta) diş renginin kalıcı olarak bozulmasına (sarı, gri, kahverengi) neden olabilir. Buadvers reaksiyon, ilaçların uzun dönem kullanımlarında daha yaygındır, ancak tekrarlanankısa dönem tedavilerde de gözlenmiştir. Mine hipoplazisi de bildirilmiştir. Bundan dolayı,tetrasiklin sınıfı ilaçlar, bu yaş gruplarında, şarbon dışında, ancak diğer ilaçların etkisizkalması veya kontrendike olması durumunda kullanılmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.4)
Diğer tetrasiklinler gibi doksisiklin de kemik oluşturan dokularda sabit kalsiyum kompleksi meydana getirir. 6 saatte bir 25 mg/kg dozlarında oral tetrasiklin verilen prematürelerde fibulabüyüme oranında bir azalma gözlenmiştir. İlaç kesildiğinde bu reaksiyonun geri dönüşümlüolduğu gösterilmiştir.
Bebeklerde fontanel kabarıklığı bildirilmiştir. İlaca son verilince bu bulgu kaybolur.
Geriyatrik popülasyon:
Doz ayarlamasını gerektirecek klinik veri mevcut değildir.
4.3 Kontrendikasyonlar
• MONODOKS, bileşimindeki etken ya da yardımcı maddelerden herhangi birisine(doksisiklin hilkat ya da titanyum dioksit vb.) hassasiyeti olan kişilerde
• Şarbon tedavisi hariç 8 yaşından küçük çocuklarda (maruziyet sonrası profilaksi içinsolunum yolu ile alınan şarbon dahil)
• Ciddi hepatik yetmezliği olanlarda
• Gebe olanlarda
• Emzirenlerdekullanılmaz.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Tetrasiklin alanlarda bazen, aşırı güneş yanığı reaksiyonu şeklinde ortaya çıkan fotosensitivite görülmüştür. Direkt güneş veya ultraviyole ışığında kalma olasılığı olan hastalara, tetrasiklinsınıfı ilaçların böyle bir reaksiyona neden olabileceği söylenmeli ve deri eriteminin ilkbulgusunda tedaviye son verilmelidir.
Diğer antibiyotik preparatlarıyla da olduğu gibi bu ilacın uzun süreli kullanılmasıyla, mantarlar dahil olmak üzere duyarlı olmayan organizmalarda aşırı çoğalma olabilir. Eğersüperenfeksiyon meydana gelirse antibiyotiğe son verilmeli ve uygun tedavi uygulanmalıdır.
A grubu beta-hemolitik streptokoklara bağlı tüm enfeksiyonlar en az 10 gün süreyle tedavi edilmelidir.
5 / 13
Zührevi hastalıklarda, beraberinde sifilisin bulunduğundan şüpheleniliyorsa, tedaviye başlamadan evvel karanlık saha incelemesi yapılmalı ve en az 4 ay süreyle ayda bir defakanda serolojik inceleme tekrar edilmelidir. Uzun dönem tedavisinde, hematopoietik renal vehepatik incelemeler dahil olmak üzere, organ sistemlerinin periyodik laboratuvardeğerlendirmeleri yapılmalıdır.
Tetrasiklin grubu ilaçların diş gelişimi sırasında (gebeliğin son ikinci yarısı, bebeklik ve 8 yaşına dek çocukluk dönemlerinde) kullanılması, dişlerde kalıcı renk değişikliğine (sarı-gri-kahverengi) yol açabilir. Bu advers etki, ilaçların uzun süreli kullanımlarında daha yaygındır,ancak tekrarlanan kısa süreli kullanımlarda da bildirilmiştir. Aynı zamanda, diş minesihipoplazisi de bildirilmiştir. Bu nedenle tetrasiklin grubu ilaçların, solunum yolu ile edinilmiş(maruziyet sonrası) şarbon olguları da dahil olmak üzere şarbon vakaları dışındaki olgularda,diğer ilaçlar etkisiz veya kontrendike olmadıkça bu yaş grubunda kullanılmamaları gerekir(Bkz. Bölüm 4.2 ve 4.3)
MONODOKS kapsül de dahil olmak üzere hemen tüm antibakteriyel ajanlar ile
Clostridium difficileC. difficile
'nin aşırı çoğalmasına yol açabilirler.
C.difficile, A ve B toksinleri üreterek CDİD gelişimine neden olur. C.difficile'nin aşırı toksin üreten suşları, bu tür enfeksiyonlar antimikrobiyal tedaviye dirençli oldukları ve kolektomigerektirebildikleri için morbidite ve mortalitede artışa neden olurlar. Antibiyotikkullanımından sonra diyare gelişen tüm hastalarda CDİD olasılığı düşünülmelidir.Antibakteriyel ajanların kullanımından iki ayı aşkın süre sonra bile CDİD olguları bildirildiğiiçin, dikkatli tıbbi öykü alınması gerekmektedir.
Eğer CDİD'den şüpheleniliyorsa veya CDİD tanısı doğrulanmışsa, C. difficile'ye yönelik olmayan antibiyotik tedavisinin durdurulması gerekmektedir. Uygun sıvı ve elektrolittedavisi, protein desteği, C. difficile'nin antibiyotik ile tedavi edilmesi ve klinik endikasyonubulunan durumlarda cerrahi değerlendirmenin düşünülmesi gerekmektedir.
Tetrasiklin alan bebeklerde fontanel kabarıklığı ve erişkinlerde iyi huylu intrakraniyal hipertansiyon bildirilmiştir. İlaç kesildiğinde bu durum ortadan kalkar. (Bkz. Bölüm 4.2).
Gerektiğinde, antibiyotik tedavisinin yanı sıra insizyon ve direnaj veya diğer cerrahi girişimler de uygulanmalıdır.
Doksisiklin, Plasmodium suşlarının aseksüel kan evrelerinde kayda değer ancak tam olmayan bir baskılanma oluşturur. Doksisiklin, P. falciparum'un seksüel kan evresindekigametositlerini baskılayamaz. Bu proflaktik tedavi rejimini tamamlayan hastalar hala daha,endemik alanların dışındaki sivrisineklerle enfeksiyonu geçirebilirler.
Doksisiklin alan hastalarda özofajit ve özofagus ülserleri bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.2)
6 / 13
Karaciğer ve böbrek yetmezliği uyarıları için bakınız bölüm 4.2.
Doksisiklin alan hastalarda seyrek olarak porfiri vakaları bildirilmiştir.
Tetrasiklinler sistemik lupus erithematozus (SLE) alevlenmelerine neden olabilirler.
Zayıf bir nöromusküler blokaj etkisinden ötürü miyastenia gravis hastalarında dikkatli kullanılması önerilir.
MONODOKS, laktoz monohidrat içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.
MONODOKS, tartrazin içermektedir. Alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
4.5 Dier tıbbi ürünler ile etkileimler ve dier etkileimekilleri
Diğer ilaçlarla birlikte kullanım: Bakteriyostatik ilaçlar penisilinin bakterisidal aktivitesini etkileyebilecekleri için, penisilinin tetrasiklinle beraber verilmesinden kaçınılması önerilir.
Alüminyum, kalsiyum veya magnezyum içeren antiasidler, doksisiklinin absorpsiyonunu etkilediklerinden dolayı oral doksisiklin tedavisi ile birlikte verilmemelidirler.
Demir, bizmut subsalisilat, barbitürat, sükralfat, didanozin, quinapril ile birlikte alındığında doksisiklin düzeyleri azalır.
Tetrasiklinler warfarin gibi antikoagülanlarla birlikte alındığında plazma protrombin aktivitesini azalttığı bilindiği için, antikoagülan tedavisi gören hastalarda antikoagülandozajında bir azaltma yapmak gerekebilir.
Digoksin ile birlikte alındığında digoksin toksisite artışı görülebilir.
Doksisiklin, benzodiyazepinler, kalsiyum kanal blokerleri, mirtazapin, nateglinid, nefazodon, quinidin, sildenafil (ve diğer pde-5 inhibitörleri), takrolimus, venlafaksin, fenitoin,karbamazepin ve diğer CYP3A4 substratlarının düzeylerini/etkilerini artırabilir.
Eşzamanlı tetrasiklin kullanımı oral kontraseptiflerin etkisini azaltabilir.
Alkol, doksisiklinin yarılanma ömrünü azaltabilir.
Doksisklin, siklosporinin plazma konsantrasyonunu artırabileceği için sadece uygun izlem yapıldığında birlikte kullanım düşünülebilir.
7 / 13
Tetrasiklin ve metoksifluran'ın birlikte kullanılması sonucunda ölümcül böbrek toksisitesi bildirilmiştir.
Laboratuvar testleri ile etkileşimleri:
Fluoresans testi ile etkileşimine bağlı olarak idrar katekolamin düzeylerinde gerçek dışı artışlar gözlenebilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi D' dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Oral kontraseptif ilaçların etkinliğinin tetrasiklin ilaçların kullanımıyla azaldığına dair çalışmalar olsa da yeterli bilimsel ve klinik veri bulunmamaktadır. MONODOKS kullanımıesnasında kadınlar uygun doğum kontrol yöntemi ile korunmalıdırlar.
Gebelik dönemi
MONODOKS, hamileliğin son yarısında, doğacak çocuğun dişleri üzerindeki olası olumsuz etkileri düşünülerek kullanılmamalıdır.
Hayvanlarda yapılan çalışmaların sonuçları tetrasiklinlerin plasentaya geçtiğini, fetal dokularda bulunduğunu ve gelişmekte olan fetusta (çoğunlukla iskelet gelişmesiningecikmesiyle ilişkili) toksik etkiler meydana getirebileceğini göstermiştir. Embriyotoksisitebelirtileri hamileliğin erken dönemlerinde tetrasiklin alan hayvanlarda görülmüştür. Eğerhamilelik sırasında tetrasiklin kullanılır veya kullanımı sırasında hasta hamile kalırsa, hastafetus üzerindeki olası tahribatı konusunda bilgilendirilmelidir.
Hamile kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü klinik çalışma yoktur. Hamilelik sırasında doksisiklin kullanımı ile ilgili çalışmaların büyük bir kısmı kısa süreli birinci trimestırdakullanıma aittir. Şarbona maruz kalmada olduğu gibi uzun süreli doksisiklin kullanımınınhamile kadındaki etkilerini değerlendiren veriler yoktur. TERIS-Teratojen Bilgi Sistemi-tarafından yapılan gebelikte doksisiklin kullanımında elde edilen basılı verilerin uzmandeğerlendirmesine göre gebelik süresince terapötik dozlarda verilmesinin teratojenik riskyaratma olasılığı düşüktür, fakat veriler hiç risk olmadığını belirtmek için de yetersizdir.
Laktasyon dönemi
MONODOKS anne sütüne geçer, fakat anne sütü ile beslenen bebeklerde doksisiklin'i de içeren tetrasiklinlerin emilme derecesi bilinmemektedir. Emziren kadında kısa süreli
8 / 13
kullanımın kontrendike olması kesin değildir; fakat anne sütündeki doksisiklin'e uzamış maruziyetin etkileri bilinmemektedir. Doksisiklin'in süt çocuğundaki potansiyel yan etkilerinedeni ile süt veren kadınlarda kullanımı gerektiğinde emzirmeye ara verilmelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Oral yolla 250 mg/kg/gün kadar yüksek düzeylerde uygulanan doksisiklin, dişi sıçanlarda fertilitede belirgin bir etki göstermemiştir. Erkeklerde fertilite üzerindeki etkiincelenmemiştir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkisi üzerine herhangi bir bilgi yoktur.
4.8 İstenmeyen etkiler
Klinik denemeler esnasında gözlemlenen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100, < 1/10); yaygın olmayan (>1/1.000, < 1/100); seyrek (>1/10.000, < 1/1.000), çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Bilinmiyor: Süperenfeksiyonlar (Diğer antibiyotiklerde olduğu gibi duyarlı olmayan organizmalar ile enfeksiyonlar görülebilir. Kandidasis, glossit, stafilokoksik enterokolit,pseudomembranöz kolit ve anogenital bölgede inflamatuvar lezyonlar, vajinit).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Hemolitik anemi, trombositopeni, nötropeni porfiri ve eozinofili.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Ürtiker, anjiyonörotik ödem, anaflaksi, anaflaktoid purpura, sistemik lupus eritematozus eksaserbasyonları.
Endokrin hastalıklar
Bilinmiyor: Uzun süre kullanıldığında, tetrasiklinlerin tiroid bezlerinde kahverengi-siyah mikroskopik renk bozuklukları oluşturduğu bildirilmiştir. Tiroid fonksiyonlarında herhangibir anormallik olduğu bilinmemektedir.
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Baş ağrısı, bebeklerde fontanel kabarıklığı (İlaca son verilince bu bulgu kaybolur), iyi huylu kafa içi basıncı artışı.
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: Tinnitus
9 / 13Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Perikardit.
Gastrointestinal hastalıklar
Seyrek: Özofajit, Özofajiyal ülserler (Tetrasiklin grubu ilaçların kapsül ve tablet formlarında nadiren özofajit ve özofajiyal ülserler görülür. Bu hastaların çoğu, ilaçlarını hemen yatmadanönce almışlardır.), disfaji,
Bilinmiyor: Anoreksi, bulantı, kusma, diyare, glossit, enterokolit, anogenital bölgede enflamatuar lezyonlar, abdominal ağrı, pankreatit
Hepato-biliyer hastalıklar
Seyrek: Hepatotoksik etki (Bu etki gerek oral gerek parenteral tetrasiklin kullanımı ile gelişebilir). Karaciğer fonksiyon testlerinde artış, hepatit, sarılık, hepatik yetmezlik gelişebilir.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Makülopapüler ve eritematöz döküntüler, fotosensitivite reaksiyonları (bkz. Bölüm 4.4), eksfoliyatif dermatit
Kas iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Artralji ve miyalji
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: BUN artışı
Diğer
Bilinmiyor: Tetrasiklinler, genellikle uzun süreli kullanım ile ilişkili diş renginde bozukluk ve mine hipoplazisi meydana getirebilirler.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr;e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Doksisiklin hiklat aşırı dozuna bağlı klinik belirtiler bulantı, anoreksi ve diyaredir. Gastrointestinal dekontaminasyon sonrası sadece gözlem gerekir ve hipotansiyon durumundasıvı desteği gerekebilir.
Serum yarılanma ömrünü değiştirmeyeceği için doz aşımında diyaliz önerilmez.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Sistemik antibakteriyel ilaçlar, tetrasiklinler
10 / 13
ATC Kodu: J01AA02
Doksisiklin hiklat (hidroklorür monohidrat), tetrasiklin grubundan geniş spektrumlu bir antibiyotiktir. Oksitetrasiklinden sentetik olarak türetilmiştir. Açık sarı kristalize bir tozşeklinde olup yüksek derecede lipofiliktir, kalsiyuma bağlanma eğilimi ise düşüktür.
Doksisiklin hiklat, temel olarak bakteriyostatik etkili olup, antimikrobiyal etkisini mikroorganizmaların protein sentezini inhibe etmek suretiyle gösterir. Çok sayıda Gram-pozitif ve Gram-negatif mikroorganizmaya karşı aktivitesi vardır. (Bkz. bölüm 4.1).
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Doksisiklin hiklat oral uygulamadan sonra, hemen hemen tümüyle absorbe edilir. Yiyecek veya sütle birlikte alınması emilimini % 20 azaltır. 200 mg'lık tek bir dozu takiben 2 saatiçinde ortalama zirve serum değerlerine ulaşır ve 24 saat süreyle serumda terapötik etkinliğiolan konsantrasyonlarda bulunur.
Dağılım:
Sinovyal, plevral, prostatik, seminal ve bronşiyal sekresyonlar gibi vücut sıvılarına geniş oranda dağılır; tükürük ve beyin omurilik sıvısına geçişi azdır, plasentaya geçer; süte geçer.%90 oranında plazma proteinlerine bağlanır.
Biyotransformasyon:
Karaciğerde metabolize olmaz; sindirim kanalında şelasyon oluşumu ile kısmen inaktive edilir.
Eliminasyon:
Normal böbrek fonksiyonlarına sahip insanlarda idrar yoluyla 72 saatte % 40'ı itrah edilir. Serum yarı ömrü 18-22 saattir. Hemodiyalizde veya böbrek fonksiyonu bozuk olan vakalardaserum yarı ömründe değişiklik saptanmamıştır. Karaciğer tarafından safrada konsantreedilerek biyolojik aktif formlarında idrar ve dışkı ile atılırlar.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Plazmadaki doksisiklin eğrisi, 0,1 - 10 mg/mL konsantrasyonlarında doğrusaldır.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Aşağıda belirtilen türlerde tetrasiklin sınıfının üyeleri tarafından tiroid hiperpigmentasyonu üretilmiştir: oksitetrasiklin, doksisiklin, tetrasiklin PO
4
ve metasiklin ile sıçanlarda;doksisiklin, minosiklin, tetrasiklin PO
4 ve metasiklin ile mini domuzlarda; doksisiklin veminosiklin ile köpeklerde; minosiklin ile maymunlarda.
Minosiklin, tetrasiklin PO4, metasiklin, doksisiklin, tetrasiklin bazı, oksitetrasiklin HCI ve tetrasiklin HCI, düşük iyotlu gıdalarla beslenen sıçanlarda guatrojeniktir. Bu guatrojenik
11 / 13
etkiye yüksek radyoaktif iyot alımı eşlik eder. Minosiklin kullanımı ayrıca nispeten yüksek iyotlu gıdalarla beslenen sıçanlarda yüksek oranda radyoiyot alımı ile büyük bir guatrüretmiştir.
Çeşitli hayvan türlerinin bu ilaç sınıfı ile tedavi edilmesi aşağıda belirtilen türlerde tiroid hiperplazi indüksiyonu ile sonuçlanmıştır: sıçanlarda ve köpeklerde (minosiklin); tavuklarda(klortetrasiklin); ve sıçanlarda ve farelerde (oksitetrasiklin). Oksitetrasiklin ile tedavi edilenkeçi ve sıçanlarda böbreküstü bezi hiperplazisi gözlenmiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Sodyum lauril sülfat Mısır nişastası
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)
Magnezyum stearat
Jelatin Kapsül
Eritrosin
İndigo karmin
Tartrazin
Titanyum dioksit
Jelatin (sığır kemiği kaynaklı)
6.2 Geçimsizlikler
Farmasötik bir geçimsizliği yoktur.
6.3 Raf ömrü
60 Ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25oC altındaki oda sıcaklığında ve ışıktan koruyarak saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
14 kapsüllük şeffaf PVC/PVDC /Al blister ambalajlardadır.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
12 / 137. RUHSAT SAHİBİ
DEVA HOLDİNG AŞ.
Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad.
No:1 34303 Küçükçekmece/İSTANBUL Tel:0212 692 92 92
Faks: 0212 697 00 24
8. RUHSAT NUMARASI
113/28
9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk Ruhsat Tarihi: 06.11.1972 Ruhsat Yenileme Tarihi: 19.03.2013
10. KUB'UN YENİLENME TARİHİ
13 / 13