Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Apranax Plus 550 Mg / 30 Mg Film Kaplı Tablet Kısa Ürün Bilgisi

KISA URUN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ URUNUN ADI

APRANAX PLUS 550 mg/30 mg film kaplı tablet

2. KALITATIF VE KANTITATIF BILEŞIMEtkin madde:

550 mg 30 mg

103.2 mg 3.73 mg

Naproksen sodyum Kodein fosfat

Yardımcı maddeler

Laktoz monohidrat (sığır sütünden elde edilen) FD&C yellow alıminyum lake (E110)

Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Film Kaplı Tablet.

APRANAX PLUS 550 mg/30 mg film kaplı tabletler turuncu renkli ovaldir.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar

Yetişkinlerde ve 14 yaşından büyük çocuklarda tek başına veya parasetamol veya NSAİİ gibi diğer analjezikler ile giderilemeyen akut ve orta şiddette ağrıların (romatizmal ağrılar, kasağrısı, sırt ağrısı, nevralji, migren, baş ağrısı, diş ağrısı ve dismenore gibi) kısa sürelitedavisinde endikedir.

4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji:

Semptomları kontrol etmek için en düşük etkili doz gereken en kısa tedavi süresinde kullanılarak istenmeyen etkiler azaltılabilir. (Bkz bölüm 4.4)

Başlangıç tedavisi: Genellikle 12 saatlik aralarla günde 2 defa alınan 1 tablettir.

İdame tedavisi: 12 saat aralarla alınan 1 tablet şeklinde yapılır.

APRANAX PLUS idame tedavisinde günde 1-2 tabletlik sabah ve akşam verilen tek dozlarla da etkindir.

Günlük naproksen dozu 1375 mg'ı ve kodein dozu 240 mg'ı aşmamalıdır.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Tedavinin süresine hekim karar vermelidir.

1

Belirtilen tedavi süresinin tamamlanmasından sonra tedavinin devam edip etmeyeceği hekim tarafından kontrol edilmelidir.

Uygulama şekli:

APRANAX PLUS 550 mg/30 mg film kaplı tablet yeterli miktarda sıvı ile birlikte alınmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek/karaciğer yetmezliği:

Böbrek ve karaciğer bozukluğu olan hastalarda daha düşük doz düşünülmelidir. Başlangıç kreatinin klerensi 30 ml/dak altında olan hastalarda Naproksen sodyum kontrendikedir, çünkünaproksen metabolitlerinde birikme ciddi böbrek yetmezliği veya diyaliz hastalarındagözlenmektedir. (Bkz. bölüm 4.3.)

Tedavi düzenli aralıklarla izlenmeli ve yarar gözlenmiyorsa veya intolerans oluşuyorsa tedavi kesilmelidir.

Pediyatrik popülasyon:

APRANAX PLUS, 14 yaşından küçük çocuklarda kullanılmamalıdır.

14-18 yaş arası çocuklarda günlük kodein maksimum dozu 240 mg'ı geçmemelidir. Bu doz gün içinde dörde bölünerek altışar saatten az ara vermemek koşuluyla alınabilir. Etkili olan endüşük doz ve en kısa tedavi süresi tercih edilmelidir. Eğer ağrı tedavisinde başarısağlanamadıysa tedavi süresi 3 gün ile sınırlandırılmalı, tedavi hekim tarafından tekrardeğerlendirilmelidir.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılarda ilacın eliminasyonu azalabileceğinden doz konusunda dikkatli olunmalı, en kısa tedavi süresinde etkili en düşük doz kullanılmalıdır.

4.3 Kontrendikasyonlar

Naproksen sodyum'a ve kodeine aşırı duyarlı olanlarda kullanılmamalıdır.

Asetilsalisilik asit'e ve diğer nonsteroid antiinflamatuarlara karşı astım, rinit ve ürtiker gibi allerjik reaksiyonlar gösteren hastalarda, bu grup ilaçlar arasında çapraz alerjik reaksiyonlaroluşabileceğinden kullanılmamalıdır. Bu reaksiyonun ölümcül olma potansiyeli vardır. Buhastalarda naproksen sodyum tedavisi ile şiddetli anaflaktik reaksiyonlar bildirilmiştir.APRANAX PLUS, koroner arter by-pass greft (KABG) cerrahisinde, peri-operatif ağrıtedavisinde kontrendikedir. (Bkz. Bölüm 4.4)

APRANAX PLUS, daha önceki NSAİ ilaç tedavisi ile ilişkili olarak geçirilmiş veya halen aktif gastrointestinal kanama veya perforasyonu olan hastalarda, aktif veya geçirilmiş tekrarlayanpeptik ülser/hemorajisi olan hastalarda (iki veya daha fazla kez, ayrı ayrı kanıtlanmış ülser veyakanama) kontrendikedir.

Her ikisi de, plazmada naproksen iyonu olarak dolaşacağından, naproksen içeren preparatlarla birlikte kullanılmamalıdır.

2

Şiddetli renal, hepatik yetmezlik ya da şiddetli kalp yetmezliği, akut solunum depresyonu, paralitik hava yolu hastalıkları (Örn: Amfizem), astım, intrakranial basıncı arttıran durumlar,akut alkolizm durumlarında kullanılmamalıdır.

Obstruktif uyku apne sendromu tedavisi için uygulanan tonsillektomi ve/veya adenoidektomi sonrasında, post-operatif ağrı kontrolü için 18 yaş altında kullanımı kontrendikedir.

Riskleri nedeniyle, CYP2D6 ultra hızlı metabolize eden kişiler hangi yaşta olursa olsun kullanımı kontrendikedir.

Kodein komadaki hastalara verilmemelidir.

Kodein, paralitik ileus riski, abdominal distansiyon mevcudiyeti veya akut diyare eşlik ettiği durumlar (akut ülseratif kolit veya antibiyotiklere bağlı gelişen kolit (ör pseudomembranözkolit) zehirlenmeye bağlı diyare) gibi peristaltik hareketlerin inhibisyonundan kaçınılmasıgereken durumlarda kontrendikedir.

Kodeinin 14 yaşından küçük çocuklarda kullanımı kontrendikedir.

Kodein emziren annelerde kontrendikedir. (Bkz. Bölüm 4.6)

Gebeliğin son trimesterinde kontrendikedir.

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Kardiyovasküler (KV) risk

- NSAİİ'ler ölümcül olabilecek KV trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk kullanım süresine bağlı olarak artabilir. KV hastalığı olan veyaKV hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksek olabilir.

APRANAX PLUS koroner arter by-pass cerrahisi öncesi ağrı tedavisinde kontrendikedir.

Gastrointestinal (GI) riskler

NSAİİ'ler kanama, ülserasyon, mide veya bağırsak perforasyonu gibi ölümcül olabilecek ciddi GI advers etkilere yol açarlar. Bu advers olaylar herhangi bir zamanda, önceden uyarıcıbir semptom vererek veya vermeksizin ortaya çıkabilirler.

Yaşlı hastalar ciddi GI etkiler bakımından daha yüksek risk taşımaktadırlar.

Naproksen sodyum:

Uyarılar

Genel

Alzheimer hastalığı riski olanlarda dikkatli kullanılması gerekmektedir Kardiyovasküler etkilerKardiyovasküler Trombotik Olaylar

Çeşitli COX-2 selektif ve non-selektif NSAİİ'lerin üç yıl kadar süren klinik çalışmaları, ölümcül olabilen ciddi kardiyovasküler (KV) trombotik olay, miyokard infarktüsü ve inme

3

riskinin arttığını göstermiştir. COX-2 selektif veya non-selektif tüm NSAİİ'ler benzer risklere sahip olabilir. KV hastalığı veya KV risk faktörleri olduğu bilinen hastalar, daha fazla riskaltındadır. NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda potansiyel KV riskinin en aza indirilmesi için, endüşük etkili doz olası en kısa süreyle kullanılmalıdır. Hekimler ve hastalar daha önceden KVsemptomlar olmasa dahi bu tür semptomlara karşı hazırlıklı olmalıdır. Hastalar ciddi KV belirtive/veya bulgular ve bunlar ortaya çıktığı takdirde yapılacaklar hakkında bilgilendirilmelidirler.

Birlikte aspirin kullanımının, NSAİİ kullanımı ile ilişkili ciddi KV trombotik olay riskindeki artışı azalttığına dair tutarlı kanıtlar yoktur. Aspirin ve NSAİİ'lerin birlikte kullanımı ciddigastrointestinal (Gİ) olayların gelişme riskini artırmaktadır. (Bakınız, bölüm 4.4 Özel kullanımuyarıları ve önlemleri)

COX-2 selektif NSAİİ'nin KABG cerrahisinden sonra ilk 10-14 gündeki ağrı tedavisine ait iki geniş, kontrollü klinik çalışmada miyokard infarktüsü ve inme insidansının arttığı bulunmuştur.(bakınız, bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar)

Diğer NSAİ ilaçlar ile kombinasyon

NSAİ ilaçlarla ilgili indüklenmiş ciddi advers olayların kümülatif riskinden dolayı naproksen içeren ürünlerin ibuprofen, seçici COX-2 inhibitörleri ya da aspirin içeren diğer NSAİ ilaçlarlakombinasyonu tavsiye edilmemektedir.

Naproksen sodyum, trombosit agregasyonunu azaltır ve kanama zamanını uzatır.

Antikoagülan ilaç kullanan hastalar naproksen sodyum kullanımı esnasında dikkatli izlenmelidir.

Naproksen sodyuma ilaveten kumarin türevleri veya heparin kullanan hastalarda kanama riskinde artış söz konusudur. Bu durumda yarar risk durumu dikkatlice incelenmelidir. Herdurumda naproksen sodyum ve yüksek doz heparin (veya türevleri) birlikte kullanımıönerilmemektedir.

Hipertansiyon

APRANAX PLUS'ın dahil olduğu NSAİİ'ler yeni hipertansiyon gelişimine veya var olan hipertansiyonun kötüleşmesine neden olurlar ve bu rahatsızlıkların her biri KV olay riskininartmasına katkıda bulunabilmektedir. NSAİİ kullanırken, tiyazid veya loop diüretiklerikullanan hastalarda, bu terapötiklere karşı verilen yanıt bozulabilir. APRANAX PLUS'ın dahilolduğu NSAİİ'ler hipertansiyonu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. NSAİİ tedavisinebaşlanırken ve tedavi süresince, kan basıncı (KB) yakından izlenmelidir.

Konjestif Kalp Yetmezliği ve Ödem

NSAİİ'leri alan bazı hastalarda, sıvı tutulması ve ödem gözlenmiştir. APRANAX PLUS, sıvı tutulması veya kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Kalp yetmezliği, kalp fonksiyon bozukluğu, karaciğer fonksiyon bozukluğu ve hipertansiyon da dahil olmak üzere sodyum kısıtlamasının söz konusu olduğu hastalarda kullanılırken dikkatliolunmalıdır. 10 günden sonraki kullanımlarda bu risklerde artış olmaktadır.

4
Gastrointestinal Etkiler - Ülserasyon, Kanama ve Perforasyon Riski:

APRANAX PLUS'ın dahil olduğu NSAİİ'ler, gastrointestinal hastalık (ülseratif kolit, Crohn hastalığı) öyküsü olan hastalarda, durumları kötüleşebileceğinden dikkatli kullanılmalıdır.(Bkz. Bölüm 4.8)

APRANAX PLUS'ın dahil olduğu NSAİİ'ler, ölümcül olabilen enflamasyon, kanama, ülserasyon, mide, ince ve kalın barsak perforasyonu gibi ciddi gastrointestinal (Gİ) adversolaylara neden olabilirler. Bu ciddi advers olaylar NSAİİ'ler ile tedavi edilen hastalardaherhangi bir uyarıcı semptom olmadan veya uyarıcı semptomla birlikte, herhangi bir zamandagelişebilirler. NSAİİ tedavisi sırasında üst Gİ kanalda ciddi advers olay gelişen beş hastadanyalnızca biri semptomatiktir. NSAİİ'lerin neden olduğu üst Gİ kanal ülserleri, yoğun kanamave perforasyon 3 ila 6 ay tedavi uygulanan hastaların yaklaşık

%

1'inde ve 1 yıl tedavi olanhastalarda yaklaşık % 2-4'ünde ortaya çıkmaktadır. Bu eğilim uzun süreli kullanımda devametmektedir ve tedavinin herhangi bir anında ciddi Gİ olay gelişme olasılığını artırmaktadır.Ancak kısa süreli tedavi bile risksiz değildir.

NSAİİ'ler, önceden ülser veya gastrointestinal kanama hikayesi olan hastalarda çok dikkatli reçetelenmelidir. Önceden peptik ülser ve/veya gastrointestinal kanama öyküsü olan ve NSAİİkullanan hastalarda, Gİ kanama riski bu risk faktörleri olmayan hastalara göre 10 kat artmıştır.NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda, Gİ kanama riskini artıran diğer faktörler, beraberinde oralkortikosteroid veya anti-koagülan kullanılması, uzun süreli NSAİİ kullanımı, sigara içilmesi,alkol kullanımı, ileri yaş ve genel durum bozukluğudur. Ölümcül Gİ olaylara ait spontanbildirimlerinin çoğu, yaşlı veya genel sağlık durumu kötü hastalara aittir, dolayısıyla bu hastagruplarının tedavisinde dikkatli olunmalıdır.

NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda potansiyel Gİ olay riskinin en aza indirilmesi için en düşük etkili doz, olası en kısa sürede kullanılmalıdır. Doktorlar ve hastalar NSAİİ kullanımı sırasındagelişebilecek Gİ kanama ve ülserasyon belirti ve semptomlarına karşı hazırlıklı olmalıdırlar veeğer ciddi Gİ advers olaydan şüphelenirler ise, derhal ek değerlendirmeye ve tedaviyebaşlanmalıdır. Bu yaklaşım ciddi Gİ advers olayın ortadan kalkmasına kadar NSAİİ'lerinkesilmesi olmalıdır. Yüksek riskli hastalar için NSAİİ içermeyen alternatif tedavilerdüşünülmelidir.

Renal Etkiler

NSAİİ'lerin uzun süre kullanımı renal papiller nekroza ve diğer böbrek hasarlarına neden olur. Böbrek perfüzyonunun sağlanmasında prostaglandinlerin kompansatuar etkinliği olanhastalarda da renal toksisite gözlenmiştir. Bu hastalarda non-steroid anti-inflamatuar ilaçkullanımı, doza bağımlı olarak prostaglandinlerin yapımında azalmaya ve ikincil olarak böbrekkan akımını azaltarak böbrek dekompansasyonunun açıkça hızlanmasına neden olabilir. Böbrekfonksiyon bozukluğu, kalp yetmezliği, karaciğer yetmezliği olanlarda, diüretik ve ADEinhibitörleri alanlarda ve yaşlı hastalarda bu reaksiyonun riski daha fazladır. NSAİİ tedavininkesilmesiyle, genellikle tedavi öncesi duruma geri dönülür.

İlerlemiş Böbrek Hastalığı

APRANAX PLUS'ın ilerlemiş böbrek hastalığı olanlarda kullanımına dair herhangi bir kontrollü klinik çalışma verisi yoktur. Bu nedenle APRANAX PLUS, ilerlemiş böbrek hastalığıolanlarda önerilmemektedir. Eğer APRANAX PLUS mutlaka kullanılacaksa, hastaların böbrekfonksiyonlarının yakın takibi uygundur.

5

Anafilaktoid Reaksiyonlar

Diğer NSAİİ'lerle olduğu gibi, APRANAX PLUS'a karşı daha önceden maruz kaldığı bilinmeyen hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar oluşabilir. APRANAX PLUS, aspirin triyadıolan hastalara verilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak nazal polipi olan veyaolmayan, rinit geçiren astım hastalarında veya aspirin veya diğer NSAİİ alımı sonrasındapotansiyel olarak ölümcül, ciddi bronkospazm sergileyen hastalarda gelişir. (bakınız,KONTRENDİKASYONLAR ve ÖNLEMLER - önceden mevcut astım). Anafilaktoidreaksiyon gelişen vakalarda acil müdahale düşünülmelidir.

Oküler etkiler

Çalışmalarda, naproksen uygulamasına dayandırılabilecek oküler değişiklikler gösterilmemiştir. Nadir olgularda, papillit, retrobulbar optik nörit ve papilödem gibi istenmeyenoküler bozukluklar, naproksen dahil olmak üzere NSAİ ilaç kullananlar tarafındanbildirilmiştir, ancak nedensel ve etki ilişkisi saptanmamıştır; dolayısıyla naproksen tedavisisırasında görme bozukluğu gelişen hastalara oftalmolojik muayene yapılmalıdır.

SLE ve karışık bağ dokusu hastalığı

Sistemik lupus eritematozus (SLE) ve karışık bağ dokusu hastalığı olan hastalarda aseptik menenjit riskinde artış olabilir. (Bkz. Bölüm 4.8)

Deri Reaksiyonları

APRANAX PLUS da dahil olmak üzere, NSAİİ'ler ölümcül olabilen eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroz (TEN) gibi ciddi advers ciltolaylarına neden olabilir. Bu ciddi olaylar, uyarı olmadan oluşabilir. Hastalar ciddi derirahatsızlığı belirti ve bulgularına karşı uyarılmalıdırlar ve deri döküntüsü veya diğer aşırıduyarlık belirtilerinden birisi oluştuğunda ilaç kullanımı kesilmelidir.

Hamilelik

Hamileliğin son döneminde diğer NSAİİ'ler gibi naproksen sodyum da ductus arteriosus'un erken kapanmasına neden olabileceği için, kullanımından kaçınılmalıdır.

Önlemler

Naproksen sodyum kadınlarda fertiliteyi azaltabilir ve gebe kalmak isteyen kadınlarda kullanımı önerilmez. Gebe kalmakta zorlanan veya fertilite muayenelerine giden kadınlardanaproksen sodyum kesilmesi düşünülmelidir.

Su çiçeği, nadiren de olsa deri ve yumuşak dokuda ciddi enfeksiyöz komplikasyonlara neden olabilir. Bugüne kadar NSAİİ'lerin bu enfeksiyonları artırdığına dair katkısı inkar edilemez. Buyüzden, su çiçeği vakalarında naproksen kullanımından kaçınılması önerilmektedir.

Baş ağrısı için kullanılan bütün ağrı ilaçlarının uzun süreli kullanımı, ağrıyı daha da kötüleştirebilir. Bu durum oluşması veya ihtimali mevcudiyetinde, doktora danışılmalı vetedavi sonlandırılmalıdır. Düzenli ilaç kullanımına rağmen (veya sonucu olarak) sürekli veyaher gün baş ağrısı çeken hastalarda, aşırı ilaç kullanımının sonucu olan baş ağrısı teşhisi dikkatealınmalıdır.

Genel

APRANAX PLUS, kortikosteroidlerin yerine veya kortikosteroid yetersizliğinin tedavisi için kullanılmaz. Kortikosteroidlerin aniden kesilmesi, hastalığın alevlenmesine yol açabilir. Uzun

6

süre kortikosteroid tedavisi almakta olan hastalarda kortikosteroid tedavisi sonlandırılmak istenirse tedavi yavaşça azaltılmalıdır.

APRANAX PLUS'ın ateş ve inflamasyonun azaltılmasına yönelik farmakolojik aktivitesi, enfeksiyöz olmayan, ağrılı olduğu öngörülen komplikasyonların belirlenmesine ait tanısalbulguların kullanılabilirliğini azaltabilir.

Hepatik Etkiler

APRANAX PLUS dahil olmak üzere, NSAİİ'leri alan hastaların

%

15 kadarında, karaciğer testlerinin bir veya birden fazlasında sınırda artışlar olabilir. Bu laboratuvar anormallikleritedavi müddetince ilerleyebilir, değişmeyebilir veya geçici olabilir. NSAİİ'lere ait klinikçalışmalarda, hastaların yaklaşık % 1'inde ALT ve AST'de belirgin yükselmeler (normaldeğerin üst sınırının üç veya daha fazla katı) bildirilmiştir. Ayrıca nadiren sarılık ve ölümcülfulminan hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliğini içeren (bazıları fatal sonuçlanan)nadir ciddi karaciğer reaksiyonları bildirilmiştir.

APRANAX PLUS ile tedavi sırasında, bir hastada karaciğer disfonksiyonu geliştiğine dair belirti ve/veya bulgular ortaya çıktığında veya anormal karaciğer testleri olanlarda, daha ciddikaraciğer reaksiyonlarının gelişimine ait kanıtlar incelenmelidir. Karaciğer hastalığı ile ilişkiliklinik belirti veya bulgular ya da sistemik belirtiler (ör; eozinofili, deri döküntüsü, vs.) ortayaçıkar ise, APRANAX PLUS tedavisi kesilmelidir.

Hematolojik Etkiler

APRANAX PLUS dahil olmak üzere, NSAİİ alan hastalarda bazen anemi gözlenebilir. Bunun nedeni sıvı retansiyonu, gizli veya aşikar Gİ kan kaybı veya eritropoez üzerindeki tam olaraktanımlanmamış etkilerdir. APRANAX PLUS dahil olmak üzere, uzun süreli NSAİİ alanhastalarda, herhangi bir anemi belirti veya bulgusu gözlenirse hemoglobin ve hematokritdeğerleri kontrol edilmelidir.

NSAİİ'ler trombosit agregasyonunu inhibe eder ve bazı hastalarda kanama zamanının uzadığı gösterilmiştir. Aspirinden farklı olarak, trombosit fonksiyonları üzerindeki etkileri kantitatifolarak daha az, kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Pıhtılaşma bozuklukları olan veya anti-koagülan alan hastalarda olduğu gibi, trombosit fonksiyonundaki değişikliklerden olumsuzşekilde etkilenen ve APRANAX PLUS alan hastalar, dikkatlice takip edilmelidir.

Önceden mevcut astım

Astımı olan hastalarda, aspirine duyarlı astım olabilir. Aspirine duyarlı astımı olan hastalarda aspirin kullanımı, ölümcül olabilen ciddi bronkospazm ile ilişkilendirilmiştir. Bu tür aspirineduyarlı hastalarda, aspirin ve diğer non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar arasında, bronkospazmdahil, çapraz reaksiyon bildirilmiş olduğundan, bu hastalarda APRANAX PLUSuygulanmamalı ve önceden beri astımı bulunan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

Hastalar için bilgi

Hastalar tedaviye başlamadan önce ve tedavi sırasında aşağıda belirtilen noktalar tarafından bilgilendirilmelidir.

• Diğer NSAİ ilaçlar gibi, Naproksen sodyum, hastanede yatmaya hatta ölüme neden olabilecek miyokard infarktüsü veya inme gibi ciddi KV yan etkilere neden olabilir.Ciddi KV yan etkiler herhangi bir uyarı semptomu olmadan oluşabilmesine rağmen,hastalar göğüs ağrısı, nefes darlığı, zayıflık, konuşmada bozulma gibi semptom vebulgular açısından dikkatli olmalı ve hastalığın göstergesi herhangi bir semptom veya

7

bulgu gözlemlediğinde hekimine danışmalıdır. Bu izlemin önemi açısından hastalar bilgilendirilmelidir. (Bakınız, bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri-Kardiyovasküler etkiler)

• Diğer NSAİ ilaçlar gibi, Naproksen sodyum, Gİ rahatsızlığa ve nadiren de hastanedeyatmaya hatta ölüme neden olabilecek ülser ve kanama gibi ciddi Gİ yan etkilere nedenolabilir. Ciddi Gİ sistem ülserasyonu ve kanaması herhangi bir uyarı semptomuolmadan oluşabilmesine rağmen, hastalar ülserasyon ve kanamanın semptom vebulguları açısından dikkatli olmalı ve epigastrik ağrı, dispepsi, melena ve hematemezgibi hastalığın göstergesi herhangi bir semptom veya bulgu gözlemlediğinde hekiminedanışmalıdır. Bu izlemin önemi açısından hastalar bilgilendirilmelidir. (Bakınız, bölüm

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri- Gastrointestinal Etkiler - Ülserasyon, Kanamave Perforasyon Riski)

• Diğer NSAİ ilaçlar gibi, Naproksen sodyum, hastanede yatmaya hatta ölüme nedenolabilecek eksfoliyatif dermatit, SJS ve TEN gibi ciddi dermatolojik yan etkilere nedenolabilir. Ciddi deri reaksiyonları herhangi bir uyarı olmadan oluşabilmesine rağmen,hastalar deri döküntüsü ve kabarcık, ateş semptom ve bulguları veya kaşıntı gibihipersensitivitenin diğer bulguları açısından dikkatli olmalı ve hastalığın göstergesiherhangi bir semptom veya bulgu gözlemlediğinde hekimine danışmalıdır. Hastalardaherhangi bir döküntü gelişirse hemen ilacı kesmeleri ve mümkün olduğunca çabukhekimine danışması tavsiye edilmelidir.

• Açıklanamayan bir kilo artışı veya ödeme ait semptom ve bulguyu hastalar hızlıcahekimlerine bildirmelidir.

• Hastalar hepatotoksisitenin semptom ve bulguları açısından bilgilendirilmelidir(bulantı, yorgunluk, letarji, sarılık, sağ üst kadranda hassasiyet ve soğuk algınlığıbenzeri semptomlar). Bunlar oluştuğu takdirde, hastalar tedaviyi sonlandırmalı ve hızlımedikal tedavi almalıdır.

• Hastalar anafilaktik reaksiyonun bulguları açısından bilgilendirilmelidir (nefes almadagüçlük, yüz ve boğazın şişmesi). Bunlar oluştuğunda, hastaların hızlıca acil servisegitmeleri konusunda uyarılmalıdır (Bakınız, bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları veönlemleri).

• Gebeliğin son döneminde, diğer NSAİ ilaçlar gibi, naproksen sodyum alınmamalıdırçünkü duktus arteriosusun erken kapanmasına neden olabilir.

Laboratuvar testleri

Herhangi bir uyarı semptomu olmadan ciddi Gİ kanal ülserasyonu ve kanaması oluşabileceğinden, hekimler Gİ kanama semptom ve bulgularını yakından izlemelidir. NSAİilaçlarla uzun süreli tedavide olan hastalarda tam kan sayımı ve kimyasal profil düzenli olaraktakip edilmelidir. Karaciğer veya böbrek hastalığı ile uyumlu klinik semptom ve bulgulargelişirse, sistemik belirtiler oluşursa (eozinofili, döküntü vb.) veya anormal karaciğer testleridevam eder veya kötüleşirse, naproksen sodyum tedavisi kesilmelidir.

Kodein:

Kodein, akut astımı olan hastalarda önerilmemektedir. Astımda veya solunum rezervi azalmış hastalarda dikkatli veya azaltılmış dozlarda kullanılmalı ve akut astım atakları sırasındakullanımından kaçınılmalıdır (Bkz bölüm 4.3).

Kodein, diğer santral sinir sistemi depresanları alan hastalarda aditif etki oluşturabileceğinden bu hastalarda dikkatli olunmalıdır.

8

Kodein morfin tipi ilaç bağımlılığı yapabilir. Özellikle uzun süreli kodein kullanımı sonrası oluşabilecek bağımlılık ilaç kesilmesini takiben yorgunluk, sinirlilik gibi bulgular şeklindeortaya çıkabilir. Bu nedenle uzun süreyle kullanılacaksa doktor gözetiminde alınmalıdır.

Kodein aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanılmalıdır:

• Opioidlerle MAO inhibitörlerinin birlikte kullanımında SSS eksitasyonu veyadepresyonu olası riski mevcuttur.

• Hipotiroidizm

• Enflamatuvar bağırsak hastalığı: Kodein bağırsakta peristaltizmi azaltır, tonusu artırırve kolon basıncı artabilir. Bu yüzden divertikülit, akut kolit, diyare ile ilişkilipseudomembranöz kolit ve bağırsakta cerrahi sonrası dikkatli kullanılmalıdır.

• Konvülsiyonlar

• İlaç suistimali veya bağımlılığı (alkolizm dahil)

• Safra kesesi hastalığı veya safra taşı: Opioidler biliyer kontraksiyona neden olabilir.Biliyer hastalıklarda mümkün olduğunca kullanılmamalı veya bir antispazmodiklebirlikte kullanılmalıdır.

• Gastrointestinal cerrahi: Gİ motiliteyi değiştirebileceğinden opioidler katekolaminsalımını stimüle edebilir.

• Prostat hipertrofisi

• Adrenokortikal yetmezlik (Addison hastalığı)

• Hipotansiyon ve şok

• Miyasteniya gravis

• Solunum fonksiyonlarında azalma veya astım öyküsü
Karaciğer yetmezliği eğer şiddetli ise kodein hepatik koma oluşumunu kolaylaştırabilir. Böbrek yetmezliğinde kodein kullanırken dikkatli olunmalıdır.

Üriner sistem cerrahisi: Ameliyat sonrası direk olarak üretral sfinkter kasılmasına yol açarak uzamış idrar retansiyonuna yol açabilir.

Feokromasitoma: Opioidler endojen histamin salgılatarak katekolamin salınımını uyarabilirler.

Kodein, karaciğerde CYP2D6 enzimi ile aktif metaboliti olan morfine metabolize edilir. Eğer hastada bu enzim yetersizliği veya tamamen yokluğu varsa kesin terapötik etki eldeedilemeyecektir. Tahminler Beyaz ırkın %7'sine kadar olan kısmında bu yetersizliğin olduğunugöstermektedir. Eğer hasta ilacı yoğun ve ultra hızlı metabolize ediyorsa, bu durumda yaygınreçetelendirilen dozda dahi olsa opioid toksisitesi yan etki gelişme risk artmıştır.

Bu hastalar kodeini morfine hızla dönüştürerek beklenen serum morfin seviyelerinin daha yüksek olmasıyla sonuçlanabilir.

Opioid toksisitesinin genel semptomları konfüzyon, uyuşukluk hali, yüzeyel solunum, küçük pupil, bulantı, kusma, konstipasyon, iştahsızlığı içermektedir. Kötü vakalarda hayatı tehdit edenve çok nadiren ölümcül olan dolaşım ve solunum depresyonu semptomlarını da içerebilir

Aşağıda farklı toplumlarda çok hızlı metabolize edenlerin prevalans tahmini yer almaktadır:

Toplum
Prevalans %
Afrikalı / Etiyopyalı
%29
9
Afrika Amerikan
%3.4 - %6.5
Asya
%1.2 - %2
Beyaz ırk
%3.6 - %6.5
Yunan
%6
Macar
%1.9
Kuzey Avrupa
%1- %2

Kodein, karaciğerde CYP2D6 enzimi aracılığı ile metabolize olduğundan CYP2D6 enzimini inhibe eden ilaçlar ile birlikte kullanıldığında bu metabolizasyon inhibe olabilir veya tamamendurabilir.

Yaşlılarda: Yaşlılarda ilacın eliminasyonu azalabileceğinden doz konusunda dikkatli olunmalı, etkili en düşük doz kullanılmalıdır.

Çocuklarda: 14 yaşından küçük çocuklarda kullanılmamalıdır. 14 yaş ve üzeri çocuklarda kodein kullanımı apne, solunum depresyonu ve pediyatrik ölümlere neden olabileceği içinyarar-risk değerlendirmesi yapılarak dikkatli kullanılmalıdır.

Nöromusküler bozuklukları; şiddetli kardiyak ya da solunum bozuklukları; üst solunum veya akciğer enfeksiyonları; çoklu travma veya uzamış operasyon işlemleri haiz solunumu riskaltında olan çocuklarda kodein kullanımı önerilmez.

Mono amin oksidaz inhibitörü (MAOI) alan hastalara petidin veya olası diğer analjezik opioid uygulaması çok ciddi ve bazen ölümcül reaksiyonlarla ilişkilidir. Eğer kodein kullanımı gerekligörülürse, MAOI alan veya 14 gün içinde kesilmiş olan hastalar yakından takip edilmelidir.Kodein tedavisi sürerken alkol alımından kaçınılmalıdır.

APRANAX PLUS 103.2 mg laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.

APRANAX PLUS içinde bulunan FD&C yellow aluminum lake (E110) alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Hidantoin, sulfonamid ya da sulfonilüreler gibi proteinlere yüksek oranda bağlanan ilaçları alan kişilerde naproksen sodyum bu ilaçları protein bağlarından koparıp kendi yerleşeceğindenonların etkisini güçlendirebilir. Böyle durumlarda gerekirse doz ayarlaması yapılmalıdır. Aynışekilde, oral antikoagülan alanlarda dikkat edilmelidir. (Antikoagülan dozunun yenidenayarlanması gerekebilir). NSAİİ'ler antikoagulan etkileri arttırabildiğinden, NSAİİ'lerinvarfarin ya da heparin gibi antikoagulanlarla birlikte kullanımı, direkt bir medikal gözetimaltında olmadıkça güvenli görülmemektedir (Bkz. Bölüm 4.4).

Naproksen sodyum tedavisine, sürrenal fonksiyon testlerinden 48 saat önce geçici olarak ara verilmesi önerilir. 17- ketosteroid testlerinin sonuçlarını karıştırabilir. Aynı şekilde idrarla 5HİAA (5- hidroksi-indol-asetik asit) testlerini de etkileyebilir.

10

Probenesid, naproksen sodyum ile birlikte verilirse, naproksen sodyum'un yarılanma ömrü belirgin olarak artar. Metotreksat ile birlikte kullanılırsa metotreksat'ın tübüler ekskresyonuazalacağından toksisitesi artabilir. Bu bakımdan dikkatle kullanılmalıdır.

Propranolol ve diğer beta blokörlerin antihipertansif etkisini azaltabilir. Furosemid'in natriüretik etkisinin bazı nonsteroidal antienflamatuar ilaçlarla inhibe olduğu bildirilmiştir.

Renal lityum klerensinin inhibisyonu suretiyle plazma lityum konsantrasyonu %40'a kadar artabilir. Bu nedenle NSAİİ'ler ve lityum birlikte verildiğinde hasta lityum toksisitesi yönündendikkatle izlenmeli ve lityum dozu ayarlanmalıdır.

Bütün nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar, ADE (angiotensin I - dönüştüren enzim) inhibitörleri veya anjiotensin II reseptör antagonistleri ile birlikte kullanılması, antihipertansif etkilerindebir azalmaya neden olabilir. Bu nedenle söz konusu kombinasyon dikkatli uygulanmalıdır veözellikle yaşlılarda olmak üzere hastaların kan basınçları periyodik olarak takip edilmelidir.Naproksen ve diğer NSAİ ilaçlar ADE inhibitörlerinin kullanımıyla ilişkili renal bozuklukriskini artırabilir.

Naproksen'in zidovudin metabolizmasını etkileyerek plazma zidovudin düzeylerini yükselttiğini in-vitro çalışmalar göstermiştir. Bu nedenle zidovudin dozları dikkatleayarlanmalıdır. Zidovudin ile birlikte NSAI ilaçlar verildiğinde artmış hematolojik toksisiteriski mevcuttur. Zidovudin ile ibuprofeni aynı anda alan HIV (+) hemofilik hastalarda artmışhemartroz ve hematom riski kanıtı mevcuttur.

Siklooksijenaz-2 selektif inhibitörleri dahil diğer analjezikler: Advers etki riski artabileceğinden iki ya da daha fazla NSAİİ (Aspirin dahil)'in birlikte kullanımındankaçınılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

Diüretik etki azalmış olacağından, naproksen ve diüretikler birlikte kullanıldığında dikkatli olunmalıdır. Bu etkilerini renal prostaglandin sentezini azaltarak gösterirler. DiüretiklerNSAİİ'lerin nefrotoksisite riskini arttırabilir.

NSAİİ'ler kardiyak glikozidlerle uygulandığında, kardiyak yetmezliği şiddetlendirebilir, glomeruler filtrasyon hızını azaltabilir, plazma kardiyak glikozid seviyelerini arttırabilir.

Tüm NSAİİ'lerde olduğu gibi siklosporinle birlikte kullanıldığında, artmış nefrotoksisite riskinden dolayı dikkatli olunması gerekir.

Metokreksat: NSAİİ'ler tavşan böbrek kesitlerinde metotreksat akümülasyonunu rekabete dayalı inhibe ettiği bildirilmiştir. Bu durum bunların metotreksat toksisitesini arttırabileceğinigösterir. NSAİİ'ler ile metotreksatın eş zamanlı kullanmaktan kaçınılmalıdır.

Tiklopidin: İlave trombosit fonksiyon inhibisyonundan dolayı NSAI ilaçlar tiklopidin ile kombine edilmemelidir.

Varfarin ile NSAİİ'lerin Gİ kanamalar üzerindeki etkisi sinerjik özelliktedir. Yani bu iki ilacı birlikte kullanan hastaların ciddi Gİ kanama geçirme riski, bu ilacı tek başına kullanan hastalaragöre daha yüksektir.

NSAİİ'ler mifepristonun etkisini azaltabileceğinden mifepriston uygulamasından sonra 8-12 gün boyunca NSAİİ'ler kullanılmamalıdır.

11

Klopidogrel: Deneysel çalışmalar klopidogrelin, naproksenle indüklenen gastrointestinal kan kaybını arttırdığını göstermiştir. Bu durum bütün NSAİ ilaçlar için geçerlidir.

Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi kortikosteroidlerle birlikte uygulandığında, artmış gastrointestinal ülserasyon ya da kanama riskinden dolayı dikkatli olunmalıdır.

Hayvan çalışmalarından elde edilen veriler, NSAİİ'lerin kinolon antibiyotikleri ile ilişkili konvülsiyon riskini arttırabileceğini göstermiştir. Kinolon kullanan hastalar konvülsiyongelişmesi ile ilgili artmış risk altında olabilir.

Bazı antiasitlerin (magnezyum oksit veya alüminyum hidroksit) ve sükralfatın bir arada verilmesi naproksenin emilimini geciktirebilir.

Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi, naproksen ile aspirinin bir arada verilmesi yan etkilerde potansiyel artış nedeniyle önerilmemektedir.

Selektif serotonin geri alım inhibitörleri NSAİİ'ler ile kombine edildiklerinde artmış gastrointestinal kanama riski vardır. Söz konusu ilaçların NSAİİ'ler ile birlikte kullanımlarındadikkatli olunmalıdır

Antiplatelet ajanlar ile NSAİİ'ler birlikte kullanıldığında, gastrointestinal kanama riski artar. NSAİİ'ler takrolimus ile birlikte verildiğinde, muhtemel nefrotoksisite riski mevcuttur

Kodein; Monoamin oksidaz sınıfından olan ve depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlarla etkileşim ve geçimsizlik yaptığından bu ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır. Monoamin oksidazinhibitörleri kullanırken veya monoamin oksidaz inhibitörünü kestikten 2 hafta sonrasına kadarkodein kullanımından kaçınılmalıdır. Narkotik analjezikler, alkol, genel anestezikler,trankilizanlar, sedatif hipnotikler, antihistaminikler, iskelet-kas gevşeticilerinin etkileriniarttırıp santral sinir sistemi depresyonuna neden olabilir.

Kodein, alkolün etkisini potansiyelize edebilir.

GİS ilaçlarından antikolinerjiklerle (atropin) birlikte kullanım paralitik ileusa yol açabilen ciddi konstipasyon riskine ve/veya üriner retansiyona neden olabilir. Metoklopramid ve domperidonile birlikte kullanım Gİ aktivite üzerindeki etkiyi antagonize edebilir.

Antidiyareik ilaçlar (loperamid, kaolin) ile birlikte kullanım ciddi konstipasyon riskini artırabilir.

Anestezikler, antipsikotikler: Sedatif ve hipotansif etki artabilir.

Antiaritmikler: Kodein meksiletin'in absorbsiyonunu geciktirebilir. Kodeinin analjezik aktivitesi kodein metabolizmasını etkileyen kinidin tarafından anlamlı şekilde bozulmaeğilimindedir.

Antihistaminikler: Sedatif özellikli antihistaminiklerle kodeinin birlikte uygulanması santral sinir sistemi depresyonu ve/veya solunum depresyonu ve/veya hipotansiyon artışına nedenolabilir.

Anksiyolitikler ve hipnotikler: Sedatif etkisine katkıda bulunur.

Domperidon ve metaklopramid: Kodein, sisaprid, metaclopramide ve domperidonun gastrointestinal aktiviteye etkisini antagonize eder.

Sodium oksibat: Sodyum oksibat ve kodeinin aynı anda uygulanması santral sinir sistemi depresyonu ve/veya solunum depresyonu ve/veya hipotansiyon artışına neden olabilir.

Ülser iyileştirici ilaçlar: Simetidin, artmış plazma konsantrasyonu ile sonuçlanan kodein metabolizma inhibisyonu yapabilir.

12

Laboratuvar testleriyle etkileşim: Opioidler Oddi sfinkterinin konstrüksiyonu ve safra kanallarında basınç artışına sebep olması ve gastrik boşalmada gecikme nedeniyle gastrikboşalma çalışmalarını ve Tc 99m tekniğiyle yapılan hepatobiliyer görüntüleme çalışmalarınıetkileyebilir.

Trisiklik antidepresanlarla birlikte kodein kullanıldığında sedatif etki artabilir.

Antipsikotiklerle birlikte kodein kullanıldığında sedatif ve hipotansif etki artabilir.

Opioid antagonistleri (ör.: Buprenorfin, naltrekson, nalokson): Yoksunluk semptomlarını başlatabilir.

Antihipertansif ilaçlarla birlikte kodein kullanıldığında hipotansif etki artabilir.

Kinidin: Analjezik etkiyi azaltabilir.

Farmakokinetik etkileşimler

Plazma siprofloksasin konsantrasyonu azaldığından opioidlerle birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.

Ritonavir, kodein gibi opioid analjeziklerin plazma seviyelerini artırabilir.

Meksiletinin absorpsiyonunda gecikme olur.

Simetidin opioid analjeziklerin metabolizmasını inhibe ederek kodeinin plazma konsantrasyonunda artışa sebep olur.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.

Pediyatrik Popülasyon

Pediyatrik popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.

4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi 1. ve 2. trimesterde

CDÇocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Hamile kalmayı planlayan kadınlarda kullanılmamalıdır.

Gebelik dönemi

Naproksen: Naproksen sodyum için gebeliğin 1. ve 2 trimesterinde, gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Naproksen sodyum için gebeliğin 3. trimesterinde gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.

13

Bu tür diğer NSAİ ilaçlarda olduğu gibi, Naproksen sodyum hayvanlarda doğumu geciktirebilir ve fetus kardiovasküler sistemini etkiler (duktus arteriozusun kapanması). Bu nedenle çokgerekmedikçe ilaç gebelikte kullanılmamalıdır. Naproksen sodyum'un gebelikte, özellikle ilkve üçüncü trimesterinde kullanımı, hastaya sağlayacağı yararlar ve getireceği risklerin gayet iyibir şekilde değerlendirilmesini gerektirir.

APRANAX PLUS doğum sırasında önerilmemektedir, çünkü prostaglandin sentezi inhibisyonu etkileri yoluyla, fetüs kan dolaşımını istenmeyen bir şekilde etkileyebilirler veuterus kasılmalarını inhibe edebilirler, böylece uterusta kanama riskini artırırlar.

Kodein:

APRANAX PLUS'ın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz.bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Kesinlikle gerekli ise ve ancak risk/yarar durumu dikkatle değerlendirildikten sonra hamilelerde kullanılmalıdır.

APRANAX PLUS gerekli olmadıkça (doktor kesin olarak gerekli görmedikçe) gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

Naproksen anyonu, emziren annelerin sütünde, plazmada bulunan konsantrasyonun yaklaşık %1 konsantrasyonunda bulunmuştur. Prostaglandinleri inhibe eden ilaçların yeni doğanlarüzerindeki olası istenmeyen etkileri nedeniyle, emziren annelerde kullanılmasıönerilmemektedir.

Kodein; anne sütü aracılığı ile bebeğe geçtiğinden emziren anneler kodein kullanmamalıdır. Kodein emziren annelerde kontrendikedir.

Apranax Plus laktasyon döneminde kullanılmamalıdır.

Üreme yeteneği / Fertilite

Naproksen kadınlarda üreme yeteneğini azaltabilir (Bkz. Bölüm 4.4)

Siklooksijenaz / prostaglandin sentezini inhibe eden ilaçların ovulasyon üzerine etkisiyle kadın doğurganlığını azalttığına dair göstergeler mevcuttur. Bu etki ilacın kesilmesiyle geriye döner.

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Kodein sedasyon yapabilir ve makine ve araç kullanımında etkili olabilecek bulanık ve çift görme gibi görsel problemlere yol açabilir. Etkilenme olursa, kişiler araç sürmemeli, makinekullanmamalıdır.

Alkolün etkisi opioid kullanımı ile artabilir.

Naproksen uyuklama ve baş dönmesine neden olabilir. Bazı durumlarda bu olay araç kullanımını etkileyebilir, makine kullanımında tehlike yaratabilir.

4.8 İstenmeyen etkiler

İlaca bağlı olduğu kabul edilen advers reaksiyonlar aşağıda listelenmiştir:

14

Sıklıklar şu şekilde tanımlanır: çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000),bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

NaproksenKan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın:-Ekimoz, trombosit agregasyonunda azalma, uzamış kanama zamanı Seyrek: Granülositopeni, aplastik anemi, hemolitik anemi, lökopeni, trombositopeni,hemoglobin ve/veya hematokrit değerlerinde düşme, nötropeni, eozinofilinötropeni, agranülositoz.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Seyrek: Anaflaktoid reaksiyonlar

Bilinmiyor: Döküntü, ürtiker, kaşıntı, nefes almada güçlük, artmış terleme veya ateş basması gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Seyrek: İştah azlığı

Psikiyatrik hastalıklar

Seyrek: Depresyon, uyku bozukluğu, uykusuzluk, halüsinasyon, sinirlilik, öfori, konsantrasyon yeteneğinde azalma, kognitif disfonksiyon, .

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Sersemlik hissi, uyuşukluk, baş dönmesi, ışığa hassasiyet, baş ağrısı Seyrek: Konvülsiyonlar, anjionörotik ödem, aseptik menenjit (özellikle sistemik lupuseritematozus ve karışık bağ dokusu hastalığını içeren otoimmün hastalığı mevcut hastalarda;boyun tutulması, bulantı, kusma, baş ağrısı, ateş, dezoryantasyon semptomları ile görülen)

Göz hastalıkları

Yaygın olmayan: Görmede bulanıklık

Seyrek: Korneal bulanıklık, papillit, retrobulbal optik nörit, papilödem

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın: Kulak çınlaması

Yaygın olmayan: Duyma bozukluğu (vertigo, duymada zorluk)

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan: Çarpıntı

Seyrek: Kan basıncı yüksekliği, kalp yetmezliği

Vasküler hastalıklar

Seyrek: Vaskülit

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın: Dispne

Seyrek: Pulmoner ödem, astım, eozinofilik pnömoni

15

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Mide yanması, bulantı, epigastrik bölgede veya karında rahatsızlık hissi, konstipasyon. Yaygın olmayan: Kusma, gastrointestinal bölgeden olan kan kaybı, peptik ülser, stomatit(nadiren ülseratif), susama hissi, dispepsi, diyare.

Seyrek: Perforasyon, non-peptik ülser, kolit, özefajit, hematemez, pankreatit, ağız kuruluğu hissi, boğaz irritasyonu.

Bilinmiyor: Gastrit, obstrüksiyon, konstipasyon, ülseratif kolit ve Crohn hastalığında şiddetlenme

Hepato-bilier hastalıklar

Seyrek: Fatal hepatit, sarılık, anormal karaciğer fonksiyonları, karaciğer enzimlerinde yükseklik

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın: Ekimoz, prurit, dermatit, purpura, ciltte lekelenme

Seyrek: Terleme, saç dökülmesi ve toksik epidermal nekroliz, eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromuna bağlı olarak bülloz reaksiyonlar, eritema nodozum, liken planus, püstüler reaksiyonlar, , foliküler ürtiker, fotoalerjik duyarlılık reaksiyonları, anjiyonörotik ödem,karmaşık ilaç erupsiyonu, prurit, ürtiker, ekimoz, purpura, terlemeyi içeren döküntüler.

Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları

Seyrek:Kas zayıflığı

Bilinmiyor: Miyalji, sistemik lupus eritematozus

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Seyrek: Hematüri, intertisyal nefrit, nefrotik sendrom, böbrek yetmezliği, renal papiller nekroz, serum kreatinin yükselmesi

Üreme sistemi ve meme hastalıkları

Yaygın olmayan: Kadında kısırlık

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın: Periferal ödem Yaygın olmayan: Terleme,

Seyrek: Pireksi (üşüme hissi ve ateşlenme), keyifsizlik, yorgunluk Bilinmiyor: Halsizlik

KodeinSinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Baş dönmesi, ışığa hassasiyet, sedasyon, somnolans Bilinmiyor: Beyin omurilik sıvısı basınç artışı, nöbet

Vasküler hastalıklar

Bilinmiyor: Hipotansiyon

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Konstipasyon, bulantı, kusma Bilinmiyor: Barsak obstrüksiyonu, pankreatit

16

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Yaygın: Dispne

Bilinmiyor: Solunum depresyonu

Araştırmalar

Yaygın olmayan: Karaciğer fonksiyon testlerinde anormallik, serum kreatinin düzeyinde artış, hiperkalemi

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonların raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir

(www.titck.gov.tr;posta:[email protected];4.9 Doz aşımı ve tedavisi

Naproksen sodyum

Semptomlar


Baş ağrısı, konvülsiyon, koma, pirozis, bulantı, kusma, epigastrik ağrı, Gİ kanama, nadiren diyare, dezoryantasyon, eksitasyon, uyuşukluk, sersemlik, kulak çınlaması, baygınlık. Önemlizehirlenme vakalarında, akut böbrek yetmezliği ve karaciğer hasarı oluşması mümkündür.Nonsteroidal antiinflamatuvar ilaç alımı sonrası solunum depresyonu ve koma görülebilirancak bu durum nadir olarak görülür.

Bir naproksen sodyum doz aşımı vakasında, hipotrombinemiye bağlı protrombin zamanında geçici uzama K vitaminine bağlı pıhtılaşma faktörlerinin selektif inhibisyonuna bağlı olabilir.

Birkaç hastada nöbetler görülmüştür ancak bunların naproksen ile ilgili olup olmadığı net değildir. Naproksen sodyumun hangi dozunun hayatı tehdit edici nitelikte olduğubilinmemektedir.

Tedavi


Hastalar gerekirse semptomatik olarak tedavi edilmelidir. Toksik olabilecek miktarda dozlar alındıktan sonraki 1 saat içinde aktif kömür düşünülmelidir. Alternatif olarak yetişkinlerdehayatı tehdit edici miktarda aşırı dozlar alındıktan sonraki 1 saat içinde gastrik lavaj göz önündebulundurulmalıdır.

İyi idrar çıkışı garanti edilmelidir.

Böbrek ve karaciğer fonksiyonları yakından takip edilmelidir.

Toksik olabilecek miktarda dozlar alındıktan sonra, hastalar en az dört saat boyunca gözlemlenmelidir.

Sık sık olan ya da uzun süreli konvülsiyonlar intravenöz diazepam ile tedavi edilmelidir.

Diğer önlemler hastanın klinik durumuna göre alınmalıdır.

17

Naproksen sodyum proteinlere yüksek oranda bağlandığından, hemodiyaliz plazma naproksen sodyum konsantrasyonlarım düşürmez. Ancak naproksen almış olan ve renal yetmezliğibulunan bir hastada hemodiyaliz yine de uygun olabilir.

Kodein

Semptomlar: Solunum depresyonunu da içeren santral sinir sistemi depresyonu gerçekleşebilir fakat yüksek doz veya alkol dahil diğer sedatiflerle birlikte kullanılmazsa ciddi bir durumolması muhtemel değildir. Göz bebekleri küçülebilir; bulantı ve kusma yaygındır. Hipotansiyonve taşikardi olabilir ama olması muhtemel değildir. Ağız kuruluğu, terleme ve ateş basması dozaşımının diğer semptomlardır. Yüksek doz kodein sedasyon veya heyecan yaratabilir,çocuklarda konvulsiyonlar gelişebilir.

Kodeinin aşırı dozları ile oluşan solunum depresyonuna ve komaya karşı destek tedavi yanında spesifik antagonist nalokson hidroklorür i.v, s.c veya i.m kullanılabilir. Hasta monitorizeedilmelidir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Opioidlerin opioid olmayan analjezikler ile kombinasyonları ATC Kodu: N02AJ

Etki mekanizması

Naproksen sodyum antiinflamatuar ve antipiretik etkiye sahip non-narkotik bir analjeziktir. Naproksen sodyum (2-naftalenasetik asit, 6-metoksialfametil, sodyum) nonsteroidantienflamatuar ilaçların arilasetik asit grubundandır.

Antiinflamatuar etkisini adrenalektomili hayvanlarda bile gösterir. Bu durum etki mekanizmasının hipofiz-adrenal yolu ile gerçekleşmediğini göstermektedir. Diğer nonsteroidanaljezik antiinflamatuar ilaçlar gibi Naproksen sodyum da prostaglandin sentezini inhibe eder.

Naproksen sodyum bir santral sinir sistemi depresanı değildir ve metabolizma enzimlerini aktive etmez.

Kodein güçlü analjezik etkisi yanında santral sinir sistemini deprese eden opioid analjeziktir. Santral sinir sistemi opioid reseptörleri üzerine agonist etki gösterir. Ortaya çıkan farmakolojiketkiler siklik AMP gibi bazı ikinci mesajcılar üzerinden gerçekleşir. Siklik adenozin monofosfatadenilat siklaz enzimi tarafından sentezlenen ikinci bir mesajcıdır. Opioid reseptörleri bu ikincimesajcıya G-protein aracılığı ile bağlanırlar. Opioidin reseptöre bağlanması, G-proteinkompleksi üzerinde bulunan guanozin difosfatın, guanozin trifosfat ile değişimini stimüle eder.Opioid agonistleri adenilat siklazı etkin bir şekilde inhibe ederek inrtasellüler adenozinmonofosfat düzeyini düşürürler. Diğer araştırmalar mü, delta ve kappa reseptörlerinin iyonkanalları ile ilişkili olduklarını ve katyonların hücre içine girişini kontrol ettiklerini ortayakoymuştur.

5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

18

Emilim


• Naproksen sodyum suda kolay erir ve oral olarak alındıktan sonra gastrointestinalkanaldan süratli ve tam olarak emilir. Bu hızlı ve tam emilim sonucu ağrının giderilmesialındıktan 20 dakika sonra belirgin bir şekilde başlar.

• Kodein, ağız yolundan alınımını takiben iyi ve tam olarak emilir. 15-30 dakika sonraanaljezik etkisi başlar ve bu etki 4-6 saat devam eder.

Dağılım


• Naproksen doruk plazma düzeyine 1-2 saatte ulaşır ve normalde 4-5 dozdan sonra bu doruk düzey sabit hale gelir. Ortalama plazma yarı ömrü yaklaşık 13 saattir ve tedavidozlarında

%

99'dan fazlası plazma proteinlerine bağlanır.

• Kodein, doruk plazma konsantrasyonuna 1 saat sonra ulaşır.

Biyotransformasyon


• Naproksenin %30'u karaciğerde 6.0 desmetil naproksene dönüşür.

• Kodein, büyük oranda karaciğerde metabolize olur.

Eliminasyon


• Verilen dozun yaklaşık %95'i Naproksen, 6-0 dezmetil Naproksen veya konjugatlarışeklinde idrarla atılır. Atılım oranı, ilacın plazmadan kaybolma oranına aynenuymaktadır.

• Norkodein, serbest ve konjuge morfin olarak idrarla atılır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Naproksen sodyum:


Yaş ve cinsiyet

Naproksen sodyum ile herhangi bir pediyatrik çalışma gerçekleştirilmediğinden çocuklarda naproksen sodyumun güvenilirliği gösterilmemiştir.

Böbrek yetmezliği

Naproksen sodyum farmakokinetiği böbrek yetmezliği hastalarda gösterilmemiştir. Naproksenin metabolize olup metabolitlerinin böbreklerle atıldığı bilgisine dayanaraknaproksen metabolitlerinin böbrek yetmezliği varlığında birikme potansiyeli söz konusudur.Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda naproksen'in eliminasyonu azalır. Naproksen içerenürünler orta-ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda önerilmemektedir (kreatinin klerensi< 30ml/dak)

Kodein fosfat:


Yaş ve cinsiyet

Kodein çocuklarda kullanılmamalıdır.

5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

Naproksen

Karsinojenite:

19

Naproksen yemekle birlikte SpragueDawley sıçanlara 24 ay boyunca 8, 16 ve 24 mg/kg/gün dozunda uygulanmıştır. Naproksen sıçanlarda karsinojen değildir.

Mutajenite:

Mutajenite,

Salmonella typhimuriumSachharomyces cerevisisae

(1 hücre dizisi) ve fare lenfoma testlerinde görülmemiştir.

Fertilite:

Naproksen, erkek sıçanlara 30 mg/kg/gün ve dişi sıçanlara 20 mg/kg/gün dozlarında oral yoldan uygulandığında sıçanların fertilitesini etkilememiştir.

Teratojenite:

Naproksen, sıçan ve tavşan organogenezisi sırasında 20 mg/kg/gün dozunda oral yoldan uygulandığında teratojen değildir.

Perinatal/Postnatal üreme:

2, 10 ve 20 mg/kg/gün dozlarında oral yoldan naproksenin 3. Trimester boyunca gebe sıçanlara uygulanması zorlu doğumla sonuçlanmıştır. Bu sonuç bu tür bileşiklerin bilinen etkisidir veaspirin ve indometazin ile gebe sıçanlarda gösterilmiştir.

Oral letal doz (LD50 );

¦ Sıçanlarda 543 mg/kg

¦ Farelerde 1234 mg /kg

¦ Hamsterlerde 4110 mg/kg

Kodein

427 mg/kg 75 mg/kg229 mg/kg

LD50 (oral) sıçan LD50 (intravenöz) sıçanLD50 (subkutan) sıçan

Kodein fosfat

266 mg/kg 54 mg/kg

365 mg/kg

LD50 (oral) sıçan LD50 (intravenöz) sıçan

LD50 (subkutan) sıçan LD50 (intramusküler) sıçan 208 mg/kg

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi

Laktoz monohidrat (sığır sütünden elde edilen) Mikrokristalin selüloz (Tip 101)

Krospovidon (Kollidon CL)

Povidon K-30 Talk

Koloidal silikondioksit (200)

Magnezyum stearat

20

Opadry II orange 33G23819*

*Hidroksipropil metil selüloz Laktoz monohidrat (sığır sütünden elde edilen)

FD&C yellow aluminum lake (E110)

Makrogol Titanyum dioksitTriasetin

6.2 Geçimsizlikler

Bildirilmemiştir.

6.3 Raf ömrü

36 ay

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler

25 0C'nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği

10 ve 20 tabletlik Al-PVC/PE/PVDC blister ambalajlarda.

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler yada atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Reşitpaşa Mahallesi Eski Büyükdere Cad. No:4 34467 Maslak / Sarıyer / İSTANBULTel: 0212 366 84 00Faks: 0212 276 20 20

8. RUHSAT NUMARASI

226/84

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 11.11.2010 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

21

İlaç Bilgileri

Apranax Plus 550 Mg / 30 Mg Film Kaplı Tablet

Etken Maddesi: Naproksen Sodyum, Kodein Fosfat

Pdf olarak göster

Google Reklamları

Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.