KISA ÜRÜN BİLGİSİ
¡ Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonlarıbildirmeleri beklenmektedir. Yan etkilerin nasıl raporlanacağını öğrenmek için 4.8 no.lubölüme bakınız.
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
NEOTİGASON 25 mg Kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Her bir kapsülde;
Etkin madde:
Asitretin 25.00 mg
Yardımcı maddeler:
Glukoz 41.00 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Kapsül
Gövdesi sarı, kapağı kahverengi, üzerinde siyah baskı mürekkebi ile 25 ve “actavis” yazan sert jelatin kapsül
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
• Yaşlı hastalar, obezitesi olan hastalar ve pediyatrik yaş grubundaki hastalarda diğer tedavitürlerine (topikal tedavi, fototerapi) karşı dirençli olan ciddi yaygın psöriyaziste kullanılır.Bu gruplar dışındaki hastalarda ciddi yaygın psöriyaziste kullanılır.
• Palmo-plantar püstüler psöriyazis
• Ciddi konjenital iktiyoz
• Ciddi Darier hastalığı (keratoz folikülaris)
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji:
Asitretin, sistemik retinoidlerin kullanımında deneyimli ve asitretin tedavisiyle ilişkili teratojenite riski konusunda bilgi sahibi hekimler tarafından reçete edilmelidir (bkz. Bölüm4.6).
Asitretinin absorpsiyon ve metabolizma hızı kişiden kişiye farklılıklar göstermesi nedeniyle, doz kişiye göre ayarlanmalıdır.
Kombinasyon tedavisi: Asitretin uygulamasından önce, özellikle keratolitikler olmak üzere diğer dermatolojik tedaviler genel olarak kesilmelidir Eğer endike ise topikal kortikosteroidlerya da tahriş etmeyen deriyi yumuşatan kremlerle tedaviye devam edilebilir.
Asitretin, başka tedavi şekilleriyle kombine olarak kullanıldığı takdirde, hastanın kendi cevabına bağlı olarak asitretin dozu azaltılabilir.
1/15
Uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinlerde başlangıç dozu, 2 ila 4 hafta boyunca 25 mg ya da 30 mg olmalıdır. Bu başlangıç tedavi süresinin ardından ciltteki ilgili bölgelerde kayda değer bir yanıt görülmelive/veya yan etkiler belirgin olmalıdır. Başlangıç tedavi süresinin ardından yapılandeğerlendirme ile en az yan etki ile istenen terapötik yanıtı elde etmek için doz titrasyonugerekli olabilir. Genelde, 6 ile 8 hafta daha günde 25 ila 50 mg arasında günlük bir dozunalınması, optimal terapötik sonuçlar sağlamaktadır. Bazı vakalarda, dozun maksimum 75mg/gün'e artırılması gerekebilir.
Darier hastalığı için başlangıç dozu olarak 10 mg uygundur. İzomorfik reaksiyonlar olabileceği için doz dikkatli artırılmalıdır.
Lezyonları yeterli miktarda gerileyen psöriyazis hastalarında tedavi bırakılabilir. Hastalığı nükseden hastalar yukarıda tanımlandığı şekilde tedavi edilmelidir.
Konjenital iktiyoz ve ciddi Darier hastalığı olan hastalarda tedavi süresi 3 ayı geçebilir. 50 mg/gün'ü geçmeyen en düşük etkin doz verilmelidir.
6 aylık tedavi süresini geçen tedavilerle ilgili yeterli klinik veri sınırlı olduğu için asitretin ile 6 aydan uzun süren tedavi kontrendikedir.
Uygulama şekli:
Kapsüller, tercihen günde bir kez oral olarak yemek veya sütle alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/karaciğer yetmezliği:
NEOTİGASON, karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır. (Bakınız; Bölüm 4.3.)
Pediyatrik popülasyon:
Uzun süreli tedaviye bağlı muhtemel ciddi yan etkiler dikkate alınarak, risk terapötik yarara göre dikkatle tartılmalıdır. Asitretin, ancak bütün alternatif tedavilerin yararlı olmadığıdurumlarda kullanılmalıdır.
Doz, vücut ağırlığına göre tespit edilmelidir. Günlük doz yaklaşık 0,5 mg/kg'dır. Bazı vakalarda sınırlı süreler için daha yüksek dozlar (günde maksimum 1 mg/kg) gerekli olabilir,ancak bu dozlar azami 35 mg/günü aşmamalıdır. İdame dozu, muhtemel uzun süreli yanetkiler nedeniyle mümkün olduğu kadar düşük tutulmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda kullanımı yetişkinlerle aynıdır.
4.3 Kontrendikasyonlar
Asitretine, başka retinoidlere veya ilacın bileşenlerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
Asitretin yüksek derecede teratojeniktir, ve hamile kadınlarda kullanılmamalıdır. Aynı durum, tedaviden önce 4 hafta süreyle, tedavi sırasında ve tedaviden sonraki 3 yıl boyunca
katı bir kontrasepsiyon uygulanmadığı sürece, çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar
2/15
için de geçerlidir.
• Emziren kadınlarda,
• Karaciğer fonksiyonunda şiddetli bozukluğu olan hastalarda,
• Böbrek fonksiyonunda şiddetli bozukluğu olan hastalarda,
• Kan lipit değerlerinde kronik anormal yükseklik olan hastalarda kontrendikedir.
Hem asitretin hem de tetrasiklinler intrakraniyal basıncı arttırabildiklerinden, kombine halde kullanımları kontrendikedir. Bu nedenle tetrasiklin gibi antibiyotikler ile ilave tedaviuygulanması kontrendikedir. (bakınız bölüm 4.5)
Metotreksat ve etretinat kombine kullanımı sonucunda artan hepatit riski kaydedilmiştir. Bu nedenle, metotreksat ile asitretinin kombinasyonu da kontrendikedir. (bakınız bölüm 4.5)
Hipervitaminoz A riski nedeniyle, asitretin ile A vitamini veya başka retinoidlerin aynı zamanda verilmesi kontrendikedir. (bakınız bölüm 4.5)
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Teratojenik etkiler
NEOTİGASON, ağır ve yaşamı tehdit eden doğum kusurlarını yüksek sıklıkta tetikleyen güçlü bir insan teratojenidir.
NEOTİGASON, aşağıdaki durumlarda kesinlikle kontrendikedir:
- Gebe kadınlarda
- Gebelik Önleme Programının tüm koşulları yerine getirilmediği sürece gebe kalma
Gebelik Önleme Programı
Bu ilaç TERATOJENİKTİR.
NEOTİGASON Gebelik Önleme Programının tüm koşulları yerine getirilmediği sürece gebe kalma potansiyeli bulunan kadınlarda kontrendikedir.
• Onaylı endikasyonlar
o Yaşlı hastalar, obezitesi olan hastalar ve pediyatrik yaş grubundaki hastalarda diğer tedavi türlerine (topikal tedavi, fototerapi) karşı dirençli olan ciddi yaygınpsöriyaziste kullanılır. Bu gruplar dışındaki hastalarda ciddi yaygın psöriyazistekullanılır.
o Palmo-plantar püstüler psöriyazis o Ciddi konjenital iktiyozo Ciddi Darier hastalığı (keratoz folikülaris)
(Bkz. Bölüm “4.1. Terapötik endikasyonlar”)
• Tüm kadın hastalar için gebelik potansiyeli değerlendirilmelidir.
• Hasta teratojenik riski anlamalıdır.
• Hasta aylık sıkı takip gerekliliğini anlamalıdır.
• Hasta tedaviye başlamadan bir ay evvel, tüm tedavi süresi boyunca ve tedavikesildikten sonraki üç yıl boyunca etkili kontrasepsiyon uyguluyor olmasınıngerekliliğini anlamış ve kabul etmiş olmalıdır. En az bir yüksek etkili kontrasepsion
3/15
yöntemi (örn; kullanıcı bağımsız bir yöntem) ya da kullanıcı bağımlı iki tamamlayıcı kontrasepsiyon yöntemi kullanılmalıdır.
• Her bir vaka için kontrasepsiyon yöntemi seçilirken, hasta da tartışmaya dahiledilerek, hastanın tercih edilen önlemlere olan katılımı ve uyuncu garanti altınaalınarak bireysel şartlar değerlendirilmelidir.
• Hasta, amenore olduğunda bile, etkili kontrasepsiyon hakkındaki tüm tavsiyelereuymalıdır.
• Hasta, gebeliğin potansiyel sonuçlarını ve gebelik riski olduğunda veya gebekalması durumunda hekime derhal danışmasının gerektiğini anlamış olmalı ve konuhakkında bilgilendirilmiş olmalıdır.
• Hasta, tedavi öncesi, tedavi boyunca tercihen ayda bir kez ve tedavidurdurulduktan sonraki 3 yıl süre boyunca 1 ila 3 aylık aralıklarla periyodik olarakgebelik testi yaptırması gerektiğini anlamış olmalı ve kabul etmelidir.
• Hasta asitretin kullanımıyla ilişkili tehlikeleri ve gerekli önlemleri anladığını kabuletmiş olmalıdır.
Reçete eden hekim, herhangi bir gebelik riski olmadığını gösteren ikna edici sebepleri göz önünde bulundurmadığı takdirde, belirtilen bu koşullar halen cinsel olarak aktif olmayankadın hastalar için de geçerlidir.
Reçete eden hekim aşağıdakilerden emin olmalıdır.
• Hastanın, yeterli derecede anladığını teyit etmesi de dahil olmak üzere, yukarıdalistelenen gebeliği önleme koşullarına uygun olduğundan
• Hastanın, yukarıda sözü edilen koşulları kabul ettiğinden
• Hastanın, bir yüksek etkili kontrasepsiyon yöntemi (örneğin kullanıcı bağımsız biryöntem) ya da kullanıcı bağımlı iki tamamlayıcı kontrasepsiyon yöntemini, tedaviyebaşlamadan en az bir ay önce kullanılmış olduğundan ve tedavi sırasında ve tedavininkesilmesinden sonraki en az üç yıl süresince sürekli ve doğru olarak etkilikontrasepsiyon kullanmaya devam ediyor olduğundan.
• Tedavi öncesinde, süresince ve tedaviyi durdurduktan sonraki üç yıllık süreboyunca bir-üç aylık aralıklarla periyodik olarak negatif gebelik testi sonucualındığından (Gebelik testlerinin gün ve sonuçları belgelenmelidir).
Asitretin ile tedavi edilen bir kadında gebelik meydana gelirse, tedavi durdurulmalı ve hasta değerlendirme ve tavsiye için teratolojide uzman veya deneyimli bir hekimeyönlendirilmelidir.
Tedavi kesildikten sonra gebelik meydana gelirse fetusun ağır ve ciddi malformasyon riski devam eder. Bu risk, tedavinin bitiminden sonraki üç yıl içinde yani ilaç vücuttan tamamenatılıncaya kadar devam eder.
Kontrasepsiyon
Kadın hastalara, gebeliğin önlenmesi hakkında kapsamlı bilgi verilmelidir ve eğer etkili kontrasepsiyon kullanmıyorlarsa onlara kontraseptif yöntem tavsiye edilmelidir. Eğer ilacıreçete eden hekim bu bilgileri sağlayacak bir konumda değilse, hasta ilgili bir sağlık mesleğimensubuna yönlendirilmelidir.
Minimum gereklilik olarak, çocuk doğurma potansiyeli olan kadın hastalar en az bir yüksek etkili kontrasepsiyon yöntemi (örneğin kullanıcı bağımsız bir yöntem) ya da kullanıcı bağımlıiki tamamlayıcı kontrasepsiyon yöntemini kullanmalıdırlar. Amenoreli hastalar dahil,
4/15
kontrasepsiyona tedaviye başlamadan en az bir ay önce, tedavi boyunca ve tedavinin kesilmesini takiben en az üç yıl boyunca devam edilmelidir.
Her bir vaka için kontrasepsiyon yöntemi seçilirken, hasta da tartışmaya dahil edilerek, hastanın tercih edilen önlemlere olan katılımı ve uyuncu garanti altına alınarak bireysel şartlardeğerlendirilmelidir.
Gebelik Testi
Lokal deneyimlere göre, medikal olarak denetimi sağlanmış olan minimum 25 mIU/ml hassaslıktaki gebelik testlerinin, aşağıdaki şekilde uygulanması önerilmektedir.
Tedaviye başlamadan önce
Hasta kontrasepsiyon kullanmaya başladıktan en az bir ay sonra ve ilk reçeteden kısa bir süre önce (tercihen birkaç gün), medikal olarak denetlenmiş bir gebelik testinden geçmelidir. Butest, hastanın asitretin ile tedaviye başladığında gebe olmadığından emin olmayı sağlamalıdır.
Tedavinin takibi
Düzenli aralıklarla, tercihen ayda bir takip için hekime başvurulmalıdır. Hastanın cinsel aktivitesi, son menstrüel öyküsü (anormal menstrüasyon, kaçırılan periyod ve amenore) vekontsasepsiyon yöntemi göz önünde bulundurularak, medikal olarak denetlenmiş gebeliktestlerine aylık olarak tekrarlanan şekilde ihtiyaç olup olmadığı lokal deneyimlere görebelirlenmelidir. Hekime takip için başvurulduğunda gerekli görülürse gebelik testi, hekimebaşvurulduğu gün veya başvurulmadan üç gün öncesinde gerçekleştirilmelidir.
Tedavi bitimi
Tedaviyi bıraktıktan 1 ay sonra, kadınlar sonraki üç yıllık süre boyunca 1-3 aylık aralıklarla periyodik olarak gebelik testi yaptırmalıdır.
Reçeteleme ve dağıtım kısıtlamaları
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar için NEOTİGASON'nun reçete edilme süresi, gebelik testi ve izleme dahil olmak üzere düzenli takipleri desteklemek için ideal olarak 30gün ile sınırlanmalıdır. Tercihen, gebelik testi, reçetenin yazılması ve NEOTİGASON'nunverilmesi aynı günde yapılmalıdır.
Bu aylık takip, düzenli gebelik testi ve izlemenin yapılmasını ve hastanın bir sonraki ilaç tedavisini almadan önce gebe kalmadığından emin olunmasını sağlayacaktır.
Erkek hastalar
Mevcut veriler, NEOTİGASON alan hastaların semeninden gelen maternal maruziyet seviyesinin NEOTİGASON'nun teratojenik etkileri ile ilişkilendirmeye yeterli büyüklükteolmadığını göstermektedir. Erkek hastalara, ilaçlarını kimseyle, özellikle kadınlarla,paylaşmamaları konusu hatırlatılmalıdır.
Klinik kanıtlar, asitretin ve alkolün aynı zamanda alınması sonucunda etretinat oluşabileceğini göstermiştir. Etretinat, yüksek derecede teratojeniktir ve asitretine göre daha uzun biryarılanma ömrüne (yaklaşık 120 gün) sahiptir. Bu nedenle, çocuk doğurma yaşındaki kadınlar,asitretin tedavisi sırasında ve asitretin terapisinin kesilmesinden sonraki 2 ay boyunca alkolalmamalıdır (içeceklerde, yemeklerde veya ilaçlarda).
5/15
Ek Önlemler
Hastalara, ilacı başkalarına vermemeleri ve kullanılmamış kapslleri tedavi sonunda eczacılarına geri vermeleri konusunda bilgi verilmelidir.
Asitretin tedavisi sırasında ve tedavinin bitimini izleyen 3 yıl boyunca gebe bir kan alıcısının fetüsü üzerindeki potansiyel risk sebebiyle, hastalar kan bağışında bulunmamalıdır.
Eğitim materyali
Ruhsat sahibi, asitretin teratojenisitisine ilişkin uyarıları güçlendirmek, tedaviye başlamadan önce kontrasepsiyon hakkında tavsiyelerde bulunmak ve gebelik testinin gerekliliğikonusunda rehberlik etmek için reçete eden hekimlere, eczacılara ve asitretine fetalmaruziyetten kaçınan hastalara yardımcı olmaya yönelik eğitim materyalleri sağlayacaktır.
Teratojenik riske ve Gebelik Önleme Programında belirtilen sıkı gebelik önleme tedbirleri hakkında tam hasta bilgisi hekim tarafından hem erkek hem de kadın bütün hastalaraverilmelidir.
Hepatik fonksiyon, asitretin ile tedaviye başlamadan önce, başlanmasından sonraki ilk 2 ay boyunca 1-2 haftada bir, ve daha sonra, tedavi sırasında 3 ayda bir kontrol edilmelidir.Anormal sonuçların elde edilmesi halinde, haftalık kontroller başlatılmalıdır. Hepatikfonksiyonun normale dönememesi veya daha da kötüleşmesi halinde, asitretin kesilmelidir.Bu tür durumlarda, hepatik fonksiyonun izlenmesine en az 3 ay süreyle daha devam edilmesitavsiye edilmektedir (bakınız, bölüm 4.8).
Serum kolesterol ve serum trigliseritleri (açlık değerleri), tedaviye başlamadan önce, başlanmasından bir ay sonra, ve daha sonra, tedavi sırasında 3 ayda bir kontrol edilmelidir.
Asitretin tedavisi ile gece görüşünde azalma bildirilmiştir. Hastalar, bu potansiyel problem konusunda bilgilendirilmelidir ve gece araba veya herhangi bir makine kullanmalarıdurumunda dikkatli olmaları hususunda uyarılmalıdır. Görsel problemler, dikkatli bir şekildeizlenmelidir (bakınız, bölüm 4.8).
Nadir benign intrakraniyal hipertansiyon rapor edilmiştir. Şiddetli baş ağrısı, bulantısı, kusması ve görme bozuklukları olan hastalar, asitretini hemen kesmelidir ve nörolojikdeğerlendirme ve bakım için hastaneye sevk edilmelidir (bakınız, bölüm 4.8).
Asitretin ile uzun süreli tedavi almakta olan yetişkinlerde, özellikle yaşlılarda, olası ossifikasyon anormallikleri açısından, periyodik olarak uygun muayenelergerçekleştirilmelidir (bakınız, bölüm 4.8). Asitretin ile tedavide atipik kas-iskeletsemptomlarından yakınan hastalar, olası asitretin ile indüklenen kemik değişikliklerinidışlamak için derhal ve ayrıntılı olarak araştırılmalıdır. Klinik olarak anlamlı kemik veyaeklem değişiklikleri bulunursa, asitretin tedavisi kesilmelidir.
Psikiyatrik bozukluklar
NEOTİGASON da dahil olmak üzere sistemik retinoidlerle tedavi edilen hastalarda depresyon, şiddetlenmiş depresyon, anksiyete ve duygudurum değişiklikleri bildirilmiştir.Depresyon öyküsü olan hastalarda özel dikkat gösterilmelidir. Hastalar depresyon belirtileriiçin izlenmeli ve gerekirse uygun tedaviye yönlendirilmelidir. Akıl ve ruh sağlığındakibozulmaları tespit etmek için aile ya da arkadaşların farkındalığı yararlı olabilir.
6/15
Pediyatrik popülasyon
Çocuklarda, etretinat ile uzun süreli tedavinin ardından, nadiren, erken epifiz kapanmasını, iskelet hiperostozisini, ve kemik-dışı kalsifikasyonu da içeren kemik değişiklikleribildirilmiştir, bu etkiler, asitretin ile de beklenebilir. Bu nedenle, çocuklarda asitretin tedavisiönerilmemektedir. İstisnai durumlarda, böyle bir tedavi uygulanırsa, çocuğun kas-iskeletgelişimindeki herhangi bir anormallik ve büyüme parametreleri için dikkatle izlenmesi vekemik gelişiminin yakından takip edilmesi gerekir.
Halihazırda asitretinin yaşam boyu uygulanmasının bütün sonuçlarının bilinmediği vurgulanmalıdır.
UV ışığın etkileri, retinoid terapisi ile artmaktadır; bu nedenle, hastalar güneş ışığına aşırı ölçüde maruz kalmaktan ve güneş lambalarının denetimsiz kullanımından kaçınmalıdır.Gerekli olduğunda, en az SPF 15 yüksek koruma faktörlü bir güneşten korunma ürünükullanılmalıdır.
Yüksek dozda retinoidler ile tedavi, irritabiliteyi, agresyonu ve depresyonu da içeren duygudurum değişikliklerine neden olabilir.
Yüksek riskli hastalar:
Asitretin ile tedavi almakta olan diyabet, alkolizm, obezite, kardiyovasküler risk faktörleri veya bir lipit metabolizması bozukluğu olan hastalarda, lipit, ve/veya glisemi için serumdeğerlerinin ve diğer kardiyovasküler risk belirteçlerinin, örn., kan basıncı, daha sık kontroledilmesi gereklidir.
Diyabette, retinoidler, glukoz toleransını düzeltebilir veya kötüleştirebilir. Bu nedenle, kan şekeri değerleri, tedavinin erken aşamalarında, olağandan daha sık kontrol edilmelidir.
Kardiyovasküler risk belirteçlerinin normale dönmediği veya daha da kötüleştiği bütün yüksek riskli hastalar için, dozun azaltılması veya asitretinin kesilmesi düşünülmelidir.
Dünya çapındaki pazarlama sonrası deneyimde, çok nadir Kapiller Sızıntı Sendromu / retinoik asit sendromu olguları rapor edilmiştir.
Dünya çapındaki pazarlama sonrası deneyimde, çok nadir eksfolyatif dermatit olguları rapor edilmiştir.
Asitretin, yalnızca sistemik retinoidlerin kullanımında tecrübeli ve asitretin tedavisine bağlı teratojenisite riskini iyi bilen hekimler tarafından reçetelenmelidir.
Asitretin yüksek oranda teratojeniktir. Asitretinin, uygulanan süre ve dozajdan bağımsız olarak hamilelik öncesinde veya sırasında kullanımının doğumsal kusura sebep olma riski sonderece yüksektir. Fetusun asitretine maruziyeti her zaman konjenital malformasyon riski taşır.
Birincil kontraseptif yöntem olarak hormonal kontraseptif ürün veya intrauterin bir cihaz ile prezervatif veya diyaframın (kapak) kombinasyonu olarak tavsiye edilir. Sadece düşük dozprogesteron içeren ürünlerin (minipiller) kullanımı, kontraseptif etki üzerine asitretinin olasıetkileşimi nedeniyle tavsiye edilmez.
7/15
Asitretinin, insanda önerilen dozdan daha yüksek dozlarda hayvanlarda kullanımında, kemiğin diyafiz ve süngerimsi bölümlerini olumsuz olarak etkilediği gösterilmiştir. İnsanlarda etretinatile uzun süreli tedavide iskelet hiperostozu ve ekstraosseöz kalsifikasyon bildirildiğinden, buetkinin asitretin tedavisi ile de beklenmesi düşünülmelidir.
Hastalar alopesi oluşma ihtimali konusunda uyarılmalıdır (bkz. Bölüm 4.8).
Bu tıbbi ürün glukoz içerir. Nadir glukoz- galaktoz malabsorpsiyon hastalığı olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Metotreksatın, tetrasiklinlerin veya vitamin A'nın ve diğer retinoidlerin asitretin ile eşzamanlı uygulaması kontrendikedir, bakınız bölüm 4.3. Metotreksat ve etretinatın eş zamanlıkullanımı sonrasında hepatit riskinde artış olduğu bildirilmiştir.
Yalnızca progesteron içeren ürünlerin (minipil) düşük dozu, asitretin terapisi sırasında yetersiz bir kontrasepsiyon yöntemi olabilir (bakınız, bölüm 4.6). Kombine östrojen/progestogen oralkontraseptifler ile etkileşim gözlemlenmemiştir.
Sağlıklı gönüllüler ile gerçekleştirilen bir çalışmada, tek bir asitretin dozunun, alkol ile aynı zamanda alınması, yüksek derecede teratojenik olan etretinatın oluşmasına yol açmıştır. Bumetabolik prosesin mekanizması henüz tanımlanmamıştır, bu nedenle, etkileşime giren diğerajanlar ile de mümkün olup olmadığı bilinmemektedir. Çocuk doğurma potansiyeli olankadınlar asitretin ile tedavi edilirken ve tedavi bittikten 2 ay sonrasına kadar alkoltüketmemelidir (bakınız, bölüm 4.4 ve 5.2).
Fenitoin ile aynı zamanda verilmesi halinde, asitretinin, fenitoinin protein bağlanmasını kısmen azalttığı hatırlanmalıdır. Bu durumun klinik önemi henüz bilinmemektedir.
Şu ana kadar, asitretin ile diğer maddeler (örn., digoksin, simetidin) ile başka etkileşimler gözlemlenmemiştir.
Asitretinin, kumarin tipi antikoagülanların (varfarin) protein bağlanması üzerindeki etkisine yönelik incelemeler, herhangi bir etkileşimi göstermemiştir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
:
Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: X
8/15
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)_
Asitretin yüksek derecede teratoj eniktir. Tedavi sırasında veya tedavinin kesilmesinden sonraki 3 yıl içerisinde hamile kalabilecek kadınlarda kullanımı kontrendikedir. Asitretinin nekadar süre ile veya hangi dozajda olursa olsun, gebelik öncesinde veya gebelik sırasındaalınması halinde, deforme bir çocuk doğurma riski son derece yüksektir.
Asitretinin, çocuk doğurma potansiyeline sahip her kadında kullanımı, aşağıdaki koşulların her birinin karşılanmaması halinde kontrendikedir:
1) Hasta, standart terapilere dirençli olan şiddetli bir keratinizasyon bozukluğu yaşamaktadır.
2) Hekim, hastanın talimatları anlayabileceğinden ve bunlara uyacağından emin olmalıdır.
3) Hasta, belirtilen gebeliği önleyici doğum kontrol yöntemini güvenilir biçimde veaksatmadan uygulayabilecek durumda olmalıdır.
4) Asitretin ile tedavi görmekte olan, çocuk doğurma potansiyeline sahip her kadının,
asitretin ile tedaviden önceki dört hafta boyunca, asitretin ile tedavi sırasında ve asitretin ile tedavinin kesilmesinden sonraki 3 yıl boyunca kesintisiz bir şekilde etkili doğumkontrol (tercihen 2 gebeliği önleyici yöntem) kullanması son derece önemlidir. Hasta,gebelik şüphesidurumunda hemen bir doktor ile görüşmesi konusunda
bilgilendirilmelidir.
İnfertilite geçmişi sebebiyle normalde doğum kontrol yöntemi kullanmayan kadın hastalara da asitretin kullandıkları süre boyunca doğum kontrol yöntemi kullanmalarıtavsiye edilmelidir.
5) Tedaviye, hastanın bir sonraki normal adet döneminin ikinci veya üçüncü gününden öncebaşlanmamalıdır.
6) Tedavinin başlangıcında, ilk dozun verilmesinden önceki üçüncü güne kadar bir negatifgebelik testi sonucu (minimum hassasiyet 25mIU/mL) elde edilmelidir. Tedavi sırasında,28 günlük aralıklar ile gebelik testleri düzenlenmelidir. Bu vizitlerde, reçete etmeöncesindeki 3 günden daha erkene ait olmayan bir negatif gebelik testi sonucu zorunludur.Tedavinin durdurulmasının ardından, gebelik testleri, son dozun verilmesinden sonraki 3yıllık bir periyot boyunca, 1-3 aylık aralıklar ile gerçekleştirilmelidir.
7) Asitretin tedavisinin başlatılmasından önce, hekimler, çocuk doğurma potansiyeli olanhastalara, alınması gereken tedbirlere, çok şiddetli fötal malformasyon riskine ve asitretinile tedavi süreci boyunca veya tedavinin kesilmesinden sonraki 3 yıl içerisinde gebelikmeydana gelmesinin olası sonuçları hakkında detaylı bilgi vermelidir.
8) Araya giren zaman ne kadar uzun olursa olsun, tedavinin tekrarlandığı her durumda, aynıetkili ve kesintisiz kontraseptif tedbirler alınmalıdır ve sonrasında 3 yıl boyuncasürdürülmelidir.
9) Bu tedbirlere karşın gebelik meydana gelmesi durumunda, fetüsta şiddetli malformasyon(örn., kraniyofasiyal defektler, kardiyak ve vasküler veya MSS malformasyonları, iskeletve timus defektleri) riski çok yüksektir ve spontan düşük riski artar. Risk, özellikle,asitretin ile tedavi sırasında ve tedaviden 2 ay sonra geçerlidir. Asitretinin kesilmesindensonra 3 yıla kadar süreyle, risk daha düşüktür (özellikle, alkol tüketmemiş olankadınlarda), ancak tamamıyla dışlanamaz (olası etretinat oluşumu nedeniyle). Bu nedenle,asitretin tedavisine başlamadan önce, tedaviyi yürüten doktor, önlemlerin alınması gerekenkonuları açıkça ve detaylı olarak açıklamalıdır. Bu açıklama, ilacın kullanımı sırasındakiolası riskleri ve asitretin tedavisi sırasında ya da tedaviyi bıraktıktan sonraki 3 yıl içindeortaya çıkabilecek gebeliğe ilişkin riskleri içermelidir.
10) Tedavi sırasında ve tedavinin durdurulmasından sonra 2 ay süreyle alkol (içecek, yiyecekveya ilaçların içinde)tüketmekten kaçınmalıdır (bakınız, bölüm 4.4 ve 4.5).
9/15
Birincil kontraseptif yöntem, kombine hormonal kontraseptif veya rahim-içi araç kullanılmasıdır. Buna ek olarak kondom veya diyafram da kullanılması önerilmektedir.Kontraseptif etkisinde olası azalma nedeniyle, yalnızca progesteron içeren ürünlerinkullanılması önerilmemektedir.
Asitretin ile tedavi edilen erkek hastalar için mevcut veriler semenden ve seminal sıvıdan maternal maruziyetin düzeyine göre, herhangi bir teratojenik etkinin, olması durumunda,minimal olacağını göstermektedir.
Gebelik dönemi
Asitretin, hamile kadınlarda kontrendikedir (bakınız, bölüm 4.3).
Laktasyon dönemi
Asitretin, emziren kadınlara verilmemelidir (bakınız, bölüm 4.3).
Üreme yeteneği /Fertilite
Sıçanlar üzerinde yapılan araştırmalar, asitretinin üreme yeteneği üzerine herhangi bir etkisi olmadığını göstermiş; ancak insanlar üzerinde herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Asitretin tedavisi sırasında bazı vakalarda gece görüşünde azalma görülmüştür. (bakınız, bölüm 4.8). Hastalar bu potansiyel problem konusunda bilgilendirilmelidir ve gece araçsürerken veya herhangi bir makine kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar.
4.8 İstenmeyen etkiler
İstenmeyen etkiler, asitretin almakta olan hastaların çoğunda görülmektedir. Bununla birlikte, asitretinin toksik dozu, terapötik doz aralığına yakındır ve çoğu hasta dozaj ayarlaması yapılanilk dönemde bazı yan etkilere maruz kalmaktadır. Ancak bunlar dozajın azaltılması veyailacın kesilmesi üzerine genellikle ortadan kalkmaktadır.
Cilt ve mukoz membranlar en sıklıkla etkilendiği için tedaviye başlamadan önce hastalara bu konuda önerilerde bulunulması gerekir. Bazen, tedavinin başlangıcında, psöriyazissemptomları kötüleşebilmektedir.
En sık gözlemlenen istenmeyen etkiler, örneğin, yağlı bir merhem sürülerek giderilebilen dudak kuruluğu gibi hipervitaminozis A semptomlarıdır.
Asitretin için klinik denemelerde veya pazarlama sonrası olaylar olarak rapor edilen istenmeyen etkiler, aşağıda Sistem Organ Sınıfına ve sıklığa göre listelenmiştir. Sıklıklaraşağıdaki gibi tanımlanmıştır:
Advers reaksiyonların sıklığı aşağıdaki gibi sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın >1/100 ile <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ile < 1/100); seyrek (>1/10.000 ile <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Bilinmiyor:
Candida albicans
'a bağlı vulvovajinit
10/15
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Tip I aşırı duyarlılık
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Başağrısı
Yaygın olmayan: Baş dönmesi
Seyrek: Periferal nöropati
Çok seyrek: Benign intrakraniyal hipertansiyon (bakınız, bölüm 4.4)
Göz hastalıkları
Çok yaygın: Mukoz membran kuruluğu ve inflamasyonu (örn., konjonktivit, kseroftalmi)* Yaygın olmayan: Bulanık görüş
Çok seyrek: Gece körlüğü (bakınız, bölüm 4.4), ülseratif keratit
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: İşitme bozukluğu, tinnitus
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Cilt kızarması, Kapiller sızıntı sendromu/ Retinoik asit sendromu
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Çok yaygın: Mukoz membranların kuruluğu ve inflamasyonu (örn., epistaksis ve rinit) Bilinmiyor: Disfoni
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Ağız kuruluğu, susuzluk
Yaygın: Stomatit, gastrointestinal bozukluklar (örn., abdominal ağrı, diyare,
bulantı, kusma)
Yaygın olmayan: Dişeti iltihabı
Bilinmiyor: Disguzi, rektal hemoraji
Hepato-bilier hastalıklar
Yaygın olmayan: Hepatit Çok seyrek: Sarılık
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın: Şilit, pruritus, alopesi, ciltte eksfoliyasyon (vücudun tamamında,
özellikle avuç içleri ve ayak tabanlarında)
Yaygın: Ciltte frajilite, yapışkan deri, dermatit, saç dokusunda anormallik,
tırnaklarda kırılganlık, paronişya, eritem Yaygın olmayan:Ragadlar, bullöz dermatit, fotosensitivitereaksiyonu
Bilinmiyor: Piyojenik granüloma, madarozis,ciltteincelme,soyulma ile deride
kuruma, incelme, eritem (özellikle yüzde), saç zayıflaması ve frenk alopesi**, granulamatöz lezyon, terleme, ağız kenarında ragad,anjiyoödem, ürtiker, ekfoliyatif dermatit
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın: Artralji, miyalji
11/15
Çok seyrek: Kemik ağrısı, ekzostozis (retinoidler ile uzun süreli sistemik tedavide karşılaşıldığı üzere, idame tedavisi, mevcut spinal hiperostozisin ilerlemesine, yenihiperostotik lezyonların ortaya çıkmasına ve iskelet-dışı kalsifikasyona yol açabilir) (bakınız,bölüm 4.4)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Periferik ödem Bilinmiyor: Halsizlik, baş dönmesi
Araştırmalar
Çok yaygın: Karaciğer fonksiyon testinde anormallik (transaminazlarda ve alkalen fosfatazlarda geçici, genellikle geri dönüşümlü yükselme) (bakınız, bölüm 4.4)
Lipitlerde anormallik (yüksek dozlarda asitretin ile tedavi sırasında, özellikle yüksek riskli hastalarda ve uzun süreli tedavi sırasında, serum trigliseritlerinde ve serum kolesterolündegeri dönüşümlü yükselme meydana gelmiştir (bakınız, bölüm 4.4). Bu durumun devam etmesihalinde, ilişkili bir aterojenez riski dışlanamaz.
*
Konjunktivalarda kuruluk hafif-orta konjonktivit veya kseroftalmiye neden olabilir ve kontakt lens intoleransı ile sonuçlanabilir; yapay gözyaşı veya topikal antibiyotiklerle yağlamaile bu durum hafifletilebilir.
**
Genellikle tedaviye başladıktan 4 ila 8 hafta arasında kaydedildi ve takiben asitretin kesildiğinde geri dönüşümlüdür. Genellikle hastaların çoğunda tam iyileşme genellikle 6 ayiçerisinde gerçekleşmektedir.
Özel popülasyona ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon
Çocuklarda, etretinat ile uzun süreli tedavinin ardından, nadiren, erken epifiz kapanmasını, iskelet hiperostozisini ve kemik-dışı kalsifikasyonu da içeren kemik değişiklikleribildirilmiştir. Bu etkiler asitretin ile de beklenebilir. Bu nedenle çocuklarda büyümeparametreleri ve kemik gelişimi yakından izlenmelidir.
Diyabetikler
Retinoidler, glukoz toleransını düzeltebilir veya kötüleştirebilir (bakınız, bölüm 4.4).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
Akut doz aşımı durumunda, asitretin derhal kesilmelidir. Doz aşımı semptomları, akut hipervitaminozis ile aynıdır; baş ağrısı, vertigo, bulantı veya kusma, sersemlik, irritabilite vepruritus. Preparatın düşük akut toksisitesinden dolayı, spesifik tedavi gerekli değildir.
İlacın değişken emilimi sebebiyle, ilaç alındıktan sonraki birkaç saat içinde gastrik lavaj uygulanması yararlı olabilir.
12/15
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLLİKLER5.1. Farmakodinamik özelikler
Farmakoterapötik grubu: Antipsoriatikler, psoriyazis tedavisinde kullanılan retinoidler ATC Kodu: D05BB02
Etki mekanizması
Her ne kadar bu etkinin yolu henüz tam olarak bulunamamışsa da retinolün (Vitamin A) normal epitel büyümesi ve farklılaşması için önemli olduğu bilinmektedir. Hem retinol hemde retinoik asit, hiperkerotik ve metaplastik deri değişikliklerini tersine çevirme yeteneğinesahiptir. Bununla beraber, bu etkiler genellikle sadece oldukça yüksek lokal veya sistemiktoksisite ile ilişkilendirilmiş dozlarla elde edilmektedir. Retinoik asidin sentetik bir aromatiktürevi olan asitretin, psoriazis ve epitelyal keratinizasyon bozuklukları üzerinde daha yüksekve daha spesifik inhibitör etki ile olumlu bir terapotik orana sahiptir. Asitretine karşıgenellikle görülen terapotik cevap deskuamasyonu (eritremli veya eritremsiz) takiben dahanormal re-epitalizasyondur. Asitretin, etretinatın ana aktif metabolitidir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
Asitretin, ilacın sindirilmesinden sonra 1-4 saat içinde pik plazma konsantrasyonlarına ulaşmaktadır. Oral yoldan verilen asitretinin biyoyararlılığı yemekle birlikte alındığında enyüksek düzeydedir. Tek dozun biyoyararlılığı yaklaşık %60'tır, ancak bu oran hastadanhastaya önemli ölçüde değişebilir (%36-95).
Dağılım:
Asitretin çok lipofilik olup vücut dokularına kolayca nüfuz eder. Asitretinin proteine bağlanma oranı %99'un üzerindedir. Hayvan araştırmalarında, fetal malformasyonlara nedenolabilecek miktarlarda plasentadan geçtiği gösterilmiştir. Bu lipofilik yapısı nedeniyle,asitretinin, önemli miktarlarda anne sütüne ulaştığı varsayılabilir.
Biyotransformasyon:
Asitretin, izomerizasyonuyla yan zincirin glukuronidasyonu ve bölünmesiyle 13-cis izomerine (cis asitretin) metabolize olur.
Eliminasyon:
21-70 yaşları arasındaki hastalarda çoklu doz araştırmalarında, asitretin için yaklaşık 50 saatlik ve yine teratojen olan plazmadaki esas metaboliti cis asitretin için 60 saatlik bireliminasyon yarılanma ömrü görülmüştür. Bu hastalarda gözlenen en uzun asitretin (96 saat)ve cis asitretin (123 saat) eliminasyon yarılanma ömrü ve lineer kinetik göz önüne alınarak,ilacın %99'undan fazlasının, uzun süreli tedavinin kesilmesinden sonra 36 gün içinde elimineedildiği tahmin edilebilir. Ayrıca, asitretin ve cis asitretinin plazma konsantrasyonu, tedavininkesilmesinden sonra 36 gün içinde deneyin hassasiyet limitinin (< 6 ng/ml) altına düşmüştür.Asitretin böbrekler ve safra kesesi tarafından yaklaşık eşit miktarlarda ve tamamenmetabolitleri şeklinde atılmaktadır.
NOT:
Sağlıklı gönüllülerde gerçekleştirilen bir çalışmada etanol ile aynı zamanda alınan asitretin etretinat oluşumuna yol açmıştır. Bu
in vitro
olarak da gözlemlenmiştir. Son araştırmalardaasitretin ile tedavi edilen belirli hastalarda da etretinat oluşumu gözlemlenmiştir. Bu olgu
13/15
tamamen açıklanana kadar etretinatın farmakokinetik davranışı dikkate alınmalıdır. Bu nedenle etretinatın eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 120 gün olduğundan asitretintedavisinin tamamlanmasından sonraki 3 yıl boyunca kontraseptif tedbirler alınmalıdır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Bildirilmemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Her bir kapsül içeriği:
Mikrokristalin selüloz Jelatin (sığır kaynaklı)
Spreyle kurutulmuş sıvı glikoz Sodyum askorbat
Kapsül kabuğu bileşimi:
Gövde:
Demir oksit sarı (E172)
Titanyum dioksit (E171)
Jelatin (sığır kaynaklı)
Kapak:
Demir oksit siyah (E172)
Demir oksit sarı (E172)
Demir oksit kırmızı (E172)
Titanyum dioksit (E171)
Jelatin (sığır kaynaklı)
Baskı mürekkebinin terkibi:
Şellak (gomalak isimli canlıdan elde edilir)
Propilen glikol Amonyum hidroksitDemir oksit siyah (E172)
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında, nemden koruyarak, orijinal ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Neotigason 25 mg kapsül, 30 ve 100 adet, PVC/PVDC blisterde
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Özel bir gereklilik yoktur.
14/15
Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Teva İlaçları San. ve Tic. A.Ş.
Ümraniye/ İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
04.07.2008 - 125/14
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 04.07.2008 Ruhsat yenileme tarihi: 22.08.2011
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
15/15