KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
REAGLİD 60 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİFATİF BİLEŞİMEtkin madde :
Nateglinid 60 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat 152,25 mg (inek sütü kaynaklı)
Kroskarmeloz sodyum 20,00 mg
Yardımcı maddeler için, 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film tablet.
Yuvarlak, pembe renkli film tabletlerdir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Tip 2 diyabetik hastalarda tek başına metforminin maksimum tolere edilebilen dozları ile regüle edilemeyen hastalarda, metformin ile kombinasyon tedavisi şeklinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji ve uygulama şekli
Önerilen başlangıç dozu, özellikle HbA1c hedef değerlerine yakın olan hastalarda, günde üç kez ana yemeklerden 1-30 dakika önce 60 mg'dır. Bu doz ile yeterli kan şekeri kontrolüsağlanamazsa günde üç kez 120 mg doza çıkılabilir.
Nateglinid maksimum dozu günde üç kez ana yemeklerden önce alınan 180 mg'dır.
1 / 14
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler :
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyonları hafif - orta şiddette bozuk olan hastalarda doz ayarlanmasına ihtiyaç yoktur. REAGLİD 'in orta-ileri derecede şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensidakikada 15-50 ml/1.73 m ) olan hastalarda ve diyalize ihtiyaç gösteren vakalardaki sistemikbiyoyararlanımı ve eliminasyon yarı ömrü, sağlıklı deneklerdekinden, istatistik anlama sahipolacak derecede farklı değildir (bkz.bölüm 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif - orta şiddette karaciğer hastalığı olan vakalarda doz ayarlanmasına ihtiyaç yoktur. Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalar incelenmemiştir ve REAGLİD bu grupta kontrendikedir.(bkz.bölüm 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
REAGLİD 'in 18 yaşın altındaki hasta grubunda etkinlik ve güvenliliği değerlendirilmemiştir. Bu nedenle de REAGLİD 'in söz konusu hasta popülasyonunda kullanılması önerilmez(bkz.bölüm 5.2).
Geriyatrik popülasyon
:
REAGLİD'in güvenlilik ve etkililik profilleri bakımından yaşlı hastalarla toplum geneli arasında herhangi bir fark gözlemlenmemiştir. Ayrıca hastanın yaşı, nateglinidinfarmakokinetik özelliklerini etkilememiştir. Bu nedenle de yaşlı hastalarda kullanılacakdozun, özellikle ayarlanması gerekmez (bkz.bölüm 5.2). 75 yaş üzeri hastalarda klinikdeneyim sınırlıdır.
Diğerleri:
Güçten düşen ya da beslenme yetersizliği olan hastalarda başlangıç ve idame dozajının konservatif olması ve hipoglisemik reaksiyonları önlemek için dikkatli titre edilmesigereklidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
REAGLİD, aşağıdaki hastalarda kontrendikedir:
2 / 14
- Etkin madde ya da yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlar,
- Tip 1 diabetes mellitusta (C-peptid negatif),
- Diyabetik ketoasidoz
- Şiddetli karaciğer bozukluğu
- Gebeler ve bebeğini emziren anneler (bkz: 4.6 Gebelik ve laktasyon bölümü)
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Diğer insülin salgılatıcılar gibi REAGLİD de hipoglisemi yapabilir.
Diyet ve egzersiz tedavisi altında olan tip 2 diyabet hastalarında ve oral antidiyabetik kullananlarda hipoglisemi gelişebildiği gözlemlenmiştir (bkz. Bölüm 4.8.İstenmeyen Etkiler).Malnutrisyonlu, ileri yaştaki hastalar ve adrenal ya da hipofiz yetmezliği ya da ciddi böbrekyetmezliği olanlar, bu tedavilerin hipoglisemik etkilerine karşı daha duyarlıdır. Zorlu fizikselegzersiz veya alkol alınması, tip 2 diyabetlilerdeki hipoglisemi riskini artıran faktörlerdir.
Başlangıç HbA1c değeri terapötik düzeylere yakın olan hastalarda (HbA1c < %7.5) hipoglisemi semptomları (kan glukoz düzeyleri ile doğrulanmamıştır) gözlenmiştir.
Metforminle kombinasyon, monoterapi ile karşılaştırıldığında artmış hipoglisemi riski ile ilişkilendirilmiştir.
Diğer oral antidiyabetiklerle birlikte kullanılması, hipoglisemi riskini artırabilir.
Beta-blokör kullanan hastalarda hipoglisemi geliştiğinin farkedilmesi, zor olabilir.
Herhangi bir oral anti-diyabetik ilaç ile stabilize olan bir hasta ateş, travma, enfeksiyon veya cerrahi girişim gibi bir strese maruz kaldığında glisemik kontrolde kayıp yaşanabilir. Bu gibizamanlarda oral anti-diyabetik tedavinin durdurulması ve bu tedavinin geçici olarak insülin iledeğiştirilmesi gerekebilir.
Nateglinid, orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında ''sodyum içermez''.
3 / 14
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
İn vitroin vivoin vitroİn vitro
deney sonuçlarına bakıldığında, CYP 3A4'ün aracılık ettiği metabolik reaksiyonlarıninhibisyonu beklenmez. Bir bütün olarak bütün bu bulgular, klinikte önem taşıyanfarmakokinetik ilaç etkileşim potansiyelinin düşük olduğu izlenimini vermektedir.
Nateglinid; bir CYP 3A4 ve CYP 2C9 substratı olan varfarinin, bir CYP 2C9 substratı olan diklofenakın, bir CYP 3A4 indükleyici olan troglitazonun veya digoksinin farmakokinetiközellikleri üzerinde, klinik önemi olan hiçbir etkiye sahip değildir. Bu nedenle de digoksin,varfarin veya diklofenak REAGLİD ile birlikte kullanıldığı zaman, ne REAGLİD 'in ne dediğer ilaçların dozlarında ayarlama yapılması gerekmez. Benzer şekilde REAGLİD,metformin ya da glibenklamid gibi diğer oral antidiyabetik ilaçlarla klinik önemi olanherhangi bir ilaç-ilaç etkileşimine girmez.
Güçlü ve selektif bir CYP2C9 inhibitörü olan sulfinpirazonla sağlıklı gönüllüler üzerinde yapılan bir etkileşim çalışmasında, nateglinid AUC değerinin %28 arttığı, ortalama Cmax veeliminasyon yarı-ömrünün değişmediği görülmüştür. Nateglinid güçlü CYP2C9inhibitörleriyle (örn., Flukonazol, Gemfibrozil, Sülfinpirazon) birlikte kullanıldığında, dahauzun süreli bir etki görülmesi ve olası bir hipoglisemi riski göz ardı edilemez.
Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ADEI), nateglinidin hipoglisemik etkisini arttırabilir.
Nateglinid, öncelikle albümin olmak üzere plazma proteinlerine yüksek oranda (%98) bağlıdır. Plazma proteinlerine yüksek oranda bağlandıkları bilinen furosemid, propranolol,kaptopril, nikardipin, pravastatin, glibenklamid, varfarin, fenitoin, asetilsalisilik asit,tolbutamid ve metformin gibi ilaçların kullanıldığı
in vitro
deplasman çalışmaları, bu ilaçların,nateglinidin proteinlere bağlanma oranı üzerinde etkili olmadığını göstermiştir. Benzer olarak,nateglinidin propranolol, glibenklamid, nikardipin, varfarin, fenitoin, asetilsalisilik asit vetolbutamidin serum protein bağlanması üzerine hiçbir etkisi bulunmamaktadır.
4 / 14
Glukoz metabolizmasını etkileyen çok sayıda ilaçla etkileşim olasılığı, doktor tarafından göz önünde bulundurulmalıdır.
Oral antidiyabetik ilaçların hipoglisemik etkisi, aralarında NSAİİ grubunun, salisilatların, monoamin oksidaz (MAO) inhibitörlerinin ve nonselektif beta-adrenerjik blokörlerin anabolikhormonların (örn. metandrostenolon), guanetidin, jimnema silvestre, glukomannan ve tioktikasit gibi ilaçların etkisiyle artabilir. Nateglinid almakta olan hastalara bu ilaçlaruygulandığında ya da bu ilaçlarla tedavi durdurulduğunda, hasta glisemik kontroldekideğişiklikler açısından dikkatle izlenmelidir.
Oral antidiyabetik ilaçların hipoglisemik etkisi, tiyazidlerin, kortikosteroidlerin, tiroid ürünlerinin, sempatomimetiklerin, somatropin, somatostatin analoglarının (örn. lanreotid,oktreotid), rifampin, fenitoin ve Sarı Kantaronun etkisiyle azalabilir.
Bu ilaçlardan herhangi biri, nateglinid kullanmakta olan bir hastaya verileceği veya nateglinidle birlikte bu ilaçlardan herhangi birini kullanan bir hasta, söz konusu ilacıbırakacağı zaman; glisemi kontrolünde meydana gelebilecek değişiklikler nedeniyle hasta,yakın gözlem altında bulundurulmalıdır.
4.6. Gebelik ve LaktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanılması tavsiye edilir.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda gelişimsel toksisite gösterilmiştir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir(bkz. kısım5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
REAGLİD gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
5 / 14
Sıçanlarda nateglinid ile teratojenik etki gözlenmemiştir. Tavşanlarda embriyonik gelişim olumsuz etkilenmiştir ve safra kesesi agenezisi ve küçük safra kesesinin insidansı yüksekdozlarda artmışken, nateglinidin insandaki maksimum terapötik maruziyetinin 12 katında buetki görülmemiştir (bkz bölüm 5.3).
Sıçanlardaki çalışmalar 1000 mg/kg'a (insanlarda önerilen, günde üç kez öğünlerden önce alınan 120 mg'lık maksimum terapötik dozun yaklaşık 60 katı) kadarki dozlarda doğumüzerinde herhangi bir etki göstermemiştir. Nateglinidin insanlarda gebelik ve doğumüzerindeki etkisi bilinmemektedir.
Gebe kadınlarda bu konularda yetersiz deneyim bulunduğundan, REAGLİD'in gebe kadınlardaki ilaç emniyeti değerlendirilemez. Diğer oral antidiyabetik ilaçlar gibi REAGLİDde, gebelik sırasında kullanılması önerilmeyen ilaçlardandır.
Laktasyon dönemi
Nateglinidin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, nateglinidin sütle atıldığını göstermektedir. Emzirmenin durdurulupdurdurulmayacağına ya da REAGLİD tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedavidenkaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası veREAGLİD tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
İnsanlarda nateglinidin anne sütü ile atılıp atılmadığı bilinmediğinden, anne sütüyle beslenen bebeklerde hipoglisemi gelişmesi mümkündür. Bu nedenle de, bebeğini emziren annelernateglinid kullanmamalıdır.
Üreme yeteneği /Fertilite
Klinik öncesi veriler, üreme toksisitesi modellerinde elde edilen sonuçlara göre insanlar için özel bir tehlikenin söz konusu olmadığını göstermiştir (bkz bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makina kullanımı üzerindeki etkiler
REAGLİD'in araç ve makine kullanma becerisi üzerindeki etkisi üzerine çalışılmamıştır. Hastalara, araç veya makine kullanırken hipoglisemi gelişmemesi için gerekli önlemlerialmaları önerilmelidir. Bu durum özellikle hipoglisemi belirtilerinin yeterince veya hiçfarkında olmayan ya da sıkça hipoglisemi epizotları yaşayan hastalar için önemlidir. Budurumlarda araç kullanımının uygunluğu değerlendirilmelidir.
6 / 14
4.8. İstenmeyen etkiler
Klinik çalışmalarda listelenen advers reaksiyonlar bildirilmiştir.
Advers ilaç reaksiyonları sıklık değerine göre aşağıdaki gibi listelenmiştir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın :
Hipoglisemi (Diğer oral antidiyabetik ilaçlarda olduğu gibi nateglinid verilmesinden sonra da hipoglisemiyi akla getiren semptomların gözlemlendiği olmuştur. Terleme, sersemlik hissi,titreme, göz kararması, iştah artması, palpitasyon, bulantı, yorgunluk ve dermansızlık şeklindeolabilen bu gibi semptomlar, genellikle hafiftir ve gerektiğinde karbonhidrat alınarak kolaycaortadan kaldırılabilir. Klinik çalışmalarda nateglinid kullanan hastaların %2.4'ünde, kanşekerinin düşük bulunmasıyla (plazma glikoz düzeyinin <3.3 mmol/L olmasıyla) dadoğrulanan semptomatik olaylar görülmüştür.)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek :
Deri döküntüsü, kaşıntı ve ürtiker gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları.
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın :
Karın ağrısı, ishal, hazımsızlık, mide bulantısı.
Yaygın olmayan :
Kusma.
Hepatobilier hastalıkları
Seyrek :
Karaciğer enzimlerinde yükselme
7 / 14
Diğer advers olaylar
Klinik çalışmalarda sık karşılaşılan diğer hemen bütün advers olayların insidansı bakımından nateglinid kullanan hastalarla plasebo verilen hastalar arasında pek fark görülmemiştir.Hazımsızlık gibi gastrointestinal şikayetler, baş ağrısı ve hasta popülasyonlarında bulunmaolasılığı olan diğer sağlık sorunlarıyla, örneğin solunum enfeksiyonlarıyla açıklanabilenolaylar; bu gibi advers olaylardandır.
Pazarlama sonrası deneyim:
Pazarlama sonrası deneyim sırasında, deri döküntüsü, kaşıntı ve ürtiker gibi çok nadir aşırı duyarlılık vakaları bildirilmiştir. Benzer şekilde, sarılık, kolestatik hepatit ve yüksek karaciğerenzimleri vakaları da bildirilmiş ve çok nadir olarak eritem multiform gözlenmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Bir klinik çalışmada hastalar 7 gün boyunca gittikçe artarak günde 720 miligrama kadar yükselen dozlarda nateglinid kullanmışlar ve bu dozu iyi tolere etmişlerdir. Klinikçalışmalarda, nateglinid doz aşımıyla hiç karşılaşılmamıştır. Ancak olası bir aşırı doz, abartılıbir glukoz düzeyini düşürücü etki oluşması ve bununla birlikte hipoglisemi semptomlarınıngelişmesiyle sonuçlanabilir.
Tedavi
Bilinç kaybının veya nörolojik bulguların eşlik etmediği hipoglisemi semptomları, oral glukoz kullanılarak ve pozolojide ve/veya yemek saatlerinde gerekli değişiklikler yapılarak tedaviedilmelidir. Koma, kriz veya diğer nörolojik semptomlarla birlikte gelişen şiddetlihipoglisemi reaksiyonları, intravenöz glukoz verilerek tedavi edilmelidir. Nateglinid, plazmaproteinlerine yüksek oranda bağlı bulunduğundan diyaliz, ilacın kandan uzaklaştırılmasıamacıyla kullanılabilecek, etkili bir yöntem değildir.
8 / 14
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Kan şekerini düşüren diğer ilaçlar, İnsülinler hariç ATC kodu: A10BX03
Nateglinid, kimyasal ve farmakolojik bakımdan diğer antidiyabetiklerden farklı olan bir aminoasit (fenilalanin) türevidir. Erken faz insülin salgılanmasını sağlayarak, yemektensonraki kan şekeri ve HbA1c yükselmesini azaltır.
Erken faz insülin salgılanması, normal glisemi kontrolünün devam ettirilmesi açısından temel bir mekanizmadır. Nateglinid, yemekten önce alındığında, tip 2 diyabet hastalarında ortadankalkmış olan, erken veya ilk faz insülin salgılanmasını yeniden sağlar. Bu etki, pankreastakibeta-hücrelerinde bulunan K+ATP kanalıyla hızla gerçekleşen, geçici bir etkileşim sayesindemeydana gelir. Elektrofizyoloji çalışmaları nateglinidin pankreas beta-hücrelerindeki K+ATPkanallarındaki selektivitesinin, kardiyovasküler hücrelerdeki K+ATP kanallarındakiselektivitesinin 300 katından daha fazla olduğunu göstermiştir.
Nateglinid hızla emilir ve oral yolla uygulamadan sonraki 15 dakika içinde pankreatik insülin sekresyonunu uyarır. Nateglinid doz uygulaması günde üç kez yemeklerden önce olacakşekilde yapıldığında plazma insülin düzeyinde hızlı bir artış görülmektedir. İnsülin seviyesiuygulamadan sonraki 3 - 4 saat içerisinde başlangıç düzeylerine geri döner.
Pankreastaki beta-hücrelerinde nateglinid etkisiyle gerçekleşen insülin salgılanması, kandaki glukoz düzeylerine göre ayarlanır ve glukoz düzeyleri düştükçe, salgılanan insülin miktarı daazalır. Tersine, yiyecek alınması ya da glukoz infüzyonu insülin sekresyonunun açıkçaartmasıyla sonuçlanır. REAGLİD'in plazma glukoz düzeyleri düşük olduğunda insülinsalgılanmasını daha az uyarması, örneğin bir öğün atlandığı zamanlarda görülebilecekhipoglisemiye karşı, ilave bir korunma sağlar.
REAGLİD ile açlık plazma glukozunu etkileyen metformin kombinasyon halinde kullanıldığında, HbA1c üzerindeki etki, tek başına REAGLİD veya metformin ilekarşılaştırıldığında, maddelerin bütünleyici etki mekanizmaları nedeniyle sinerjistik olmuştur.
9 / 14
Nateglinidin etkililiği, monoterapide metforminin etkililiğinden daha düşüktür (günde üç kez 500 mg metformin monoterapisi ile HbA1c düşüşü (%): -1.23 [%95 GA: -1.48; -0.99] vegünde üç kez 120 mg nateglinid monoterapisi ile: -0.90 [%95 GA: - 1.14; -0.66]).
Nateglinidin metformin ile kombinasyonundaki etkililiği, üstün etkililik tasarımına sahip olan, 262 hastanın yer aldığı 6 aylık, randomize, çift kör bir çalışmada gliklazid artı metforminkombinasyonu ile karşılaştırılmıştır. HbAlc değerinde başlangıca göre düşüş nateglinid artımetformin grubunda - %0.41 ve gliklazid artı metformin grubunda -%0.57 olmuştur (fark:%0.17, [%95 GA - 0.03, 0.36]). İki tedavi de iyi tolere edilmiştir.
Nateglinid ile bir sonlanım çalışması gerçekleştirilmemiştir; dolayısıyla, glisemik kontroldeki iyileşme ile ilişkili uzun dönemdeki faydalar gösterilmemiştir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler:
Emilim:
REAGLİD tabletlerinin yemekten önce alınmasından sonra nateglinid, hızla emilerek 1 saatten daha kısa bir süre içerisinde plazmadaki ortalama maksimal düzeylere (Cmax) ulaşır.Oral solüsyon içerisindeki nateglinid, hızla ve neredeyse tamamen (>%90) emilir. Mutlak oralbiyoyararlanım oranının %72 olduğu hesaplanmıştır.
Dağılım:
Nateglinidin, intravenöz veriler göz önünde tutularak hesaplanan, kararlı plazma düzeylerindeki dağılım hacminin, yaklaşık 10 litre olduğu bulunmuştur.
İn vitro
çalışmalarnateglinidin, öncelikle albümin ve daha az olarak alfa-1 asit glikoprotein olmak üzere serumproteinlerine yüksek oranda (%97-99) bağlandığını göstermiştir. Bu bağlanmanın derecesi,test sınırları olan 0.1-10 mikrogram nateglinid/ml içinde, ilaç konsantrasyonundanbağımsızdır.
Biyotransformasyon:
Nateglinid, vücuttan uzaklaştırılmadan önce, büyük oranda karma fonksiyonlu oksidaz sistemi tarafından metabolize edilir. İnsanlardaki başlıca nateglinid metabolitleri; izopropil yan-zincirinin metin (methine) karbonu ya da metil gruplarından birinin hidroksilasyonu sonucuortaya çıkmaktadır. Bu ana metabolitlerin aktivitesi, asıl molekülün aktivitesinin sırasıyla 1/5,
10 / 14
1/6 ve 1/3'ü kadardır. Minör metabolitler ise bir diol, bir izopropen ve nateglinidin açil glukuronid(ler)i şeklindedir; bunlardan yalnızca izopropen, aktiviteye sahiptir ve bu aktivite,neredeyse nateglinidin aktivitesi kadar güçlüdür. İnsan karaciğer mikrozomları ve tek başınainsan CYP izoenzimleri içeren mikrozomlar üzerinde yapılan
in vitro
çalışmaların sonuçlarınagöre CYP 2C9 ve daha az olmak üzere CYP 3A4, nateglinid metabolizmasında rol oynayanbaşlıca karaciğer enzimleridir.
Gerek
in vitroin vivo
deneylerden elde edilen veriler nateglinidin öncelikle (%70 oranında) CYP 2C9 izoenzimi; daha az olarak da CYP3A4 tarafından metabolize edildiğinigöstermektedir.
Eliminasyon:
Nateglinid ve metabolitleri, vücuttan hızla ve tamamen atılır. 14C ile işaretlenmiş nateglinidin dozunun yaklaşık %75'i, dozu izleyen 6 saat içerisinde idrara çıkmış durumdadır. Karbon-14ile işaretlenmiş nateglinid dozunun büyük bölümü (%83'ü) idrarla, bir diğer %10'u dışkıylavücuttan atılır. Dozun %6-16'sı, hiç değişmeden idrara çıkar. Gönüllülerin ve tip 2 diyabethastalarının katıldığı bütün çalışmalarda nateglinidin plazma konsantrasyonları hızla azalmışve eliminasyon yarı-ömrü ortalama 1.5 saat olmuştur. Günde 3 defa 240 miligrama kadarçıkan dozlar kullanıldığında, eliminasyon yarı-ömrünün kısa olmasına uygun bir şekilde,nateglinid birikmemektedir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
1 hafta boyunca her yemekten önce 60-240 mg arasında nateglinid kullanan tip 2 diyabet vakalarındaki nateglinid farmakokinetiğinin, hem EAA hem Cmaks değerleri bakımından lineerkarakter taşıdığı ve maksimal plazma konsantrasyonlarına ulaşılması için geçen sürenin (tmax),doza bağlı olarak değişmediği görülmüştür.
Besinlerin etkisi
Yemeklerden sonra verilmesi, nateglinidin emilme derecesini (EAA değerini) etkilemez. Ancak Cmaks değerinde azalma ve doruk plazma konsantrasyon süresi ile karakterize emilimhızında gecikme meydana gelir, tmaks değeri uzar. Bu nedenle REAGLİD'in yemekten öncealınması önerilmektedir. İlaç genellikle, yemekten önceki 1 dakika içerisinde alınır amayemekten önceki 30 dakika içerisinde de alınabilir.
Hastalardaki karakteristik özellikler:
11 / 14
Cinsiyet:
Kadın ve erkekler arasında nateglinidin farmakokinetik özellikleri açısından klinik olarak anlamlı herhangi bir fark gözlenmemiştir. Dolayısıyla, cinsiyete dayanan herhangi birdoz ayarlaması gerekli değildir.
Irk:
Beyaz ırk, siyah ırk ve diğer etnik kökenler arasında gerçekleştirilen popülasyon farmakokinetik analizinde elde edilen bulgular, ırkın nateglinidin farmakokinetik özellikleriüzerinde küçük bir etkisinin olduğunu düşündürmektedir.
Karaciğer bozukluğu: H
afif ila orta şiddette hepatik bozukluk görülen diyabetli olmayan gönüllülerde nateglinidin sistemik yararlanımı ve yarılanma ömrü, sağlıklı gönüllülere kıyaslaklinik olarak belirgin bir derecede fark göstermemiştir.
Böbrek yetmezliği:5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik öncesi veriler, ilaç emniyeti farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksik etki, karsinojenik potansiyel ve üreme toksisitesi modellerinde elde edilen sonuçlara göre insanlariçin özel bir tehlikenin söz konusu olmadığını göstermiştir.
1000 mg/kg (insanlarda önerilen, günde üç kez öğünlerden önce alınan 120 mg'lık maksimum terapötik dozun yaklaşık 60 katı) dozunda nateglinid uygulanan sıçanların yavrularındaperinatal ve postnatal dönemlerde vücut ağırlıkları daha düşük olmuştur. Nateglinid sıçanlardateratojenik olmamıştır. Tavşanlarda embriyonik gelişim olumsuz etkilenmiştir ve safra kesesiagenezisi ve küçük safra kesesi insidansı 300 ve 500 mg/kg dozlarında (insanlarda önerilen,günde üç kez öğünlerden önce alınan 120 mg'lık maksimum terapötik dozun 24 ve 40 katı)artmışken 150 mg/kg dozunda (nateglinidin insandaki maksimum terapötik maruziyetinin 12katı) bu etki görülmemiştir. Sıçanlardaki çalışmalar, 1000 mg/kg'a (insanlarda önerilen,günde üç kez öğünlerden önce alınan 120 mg'lık maksimum terapötik dozun yaklaşık 60 katı)kadarki dozlarda doğum üzerinde herhangi bir etki göstermemiştir (bkz. bölüm 4.6).
12 / 14
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLERİ6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)
Prejeletinize nişasta Povidon K-30Kroskarmeloz sodyumAerosil 200Magnezyum stearat
Opadry II Pink 03B240037 HipromellozTitanyum dioksitMakrogol
Kırmızı demir oksit Alüminyum lak
6.2. Geçimsizlikler
Bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
Orijinal ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
REAGLİD 60 mg Film Tablet, 84 tablet içeren PVC/PE/PVDC - Alu blister ambalajda, kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.
13 / 14
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
World Medicine İlaç Sanayi ve Ticaret A. Ş.
Bağcılar/İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI
2017/398
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 14.06.2017 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
14 / 14