KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TAKSEN 300 mg/50 ml IV enjeksiyonluk çözelti Steril, Sitotoksik
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
1 ml çözelti 6 mg paklitaksel içerir. Her bir 50 ml'lik çözelti, 300 mg paklitaksel içerir.
Yardımcı maddeler:
Polioksil 35 hint yağı.....527 mg
Susuz etanol...............397.6 mg
Diğer yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti Açık sarı, berrak likit çözelti.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Over KanserindeTAKSEN,
• platin içeren bir ilaç ile kombine olarak ilerlemiş veya metastatik over kanserinin birincibasamak tedavisinde,
• ilerlemiş veya metastatik over kanserinin ikinci basamak tedavisinde endikedir.
Meme Kanserinde
Erken evre adjuvan tedavide:
• TAKSEN'in, nod pozitif meme kanserinin adjuvan tedavisinde antrasiklin vesiklofosfomid tedavisini takiben kullanımı endikedir.
Birinci basamak tedavide:
• TAKSEN ilerlemiş ya da metastatik meme kanserinin birinci basamak tedavisinde; 1
- Antrasiklin tedavisinin uygun olduğu hastalarda bir antrasiklinle kombine olarak veya
- Antrasiklin tedavisinin uygun olmadığı hastalarda tek ajan olarak veya
- HER-2'si kuvvetli pozitif (3 pozitif veya FISH tekniği ile pozitif) olduğuimmunohistokimyasal yöntem ile tayin edilen hastalarda trastuzumab ile kombineolarak endikedir.
İkinci basamak tedavide:
• TAKSEN, kombinasyon kemoterapisinin başarısız olduğu metastatik meme kanserinin ikinci basamak tedavisinde endikedir. Uygulanan birinci basamak tedavisinde klinik açıdankontrendikasyon bulunmadıkça bir antrasiklin yer almalıdır.
Küçük Hücreli Olmayan Akciğer Kanserinde (NSCLC)
TAKSEN, küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin birinci basamak tedavisinde küratif cerrahi müdahale veya radyasyon tedavisi almayacak hastalarda bir platin bileşiği ile kombineolarak endikedir.
Kaposi Sarkomada
AIDS'e bağlı Kaposi Sarkoma'nın ikinci basamak tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonlarının riskini azaltmak için TAKSEN uygulanmasından önce bütün hastalara ön tedavi yapılmalıdır. Bu tür bir ön tedavi TAKSEN uygulamasındanyaklaşık 6 ve 12 saat önce oral olarak veya yaklaşık 30 ila 60 dakika önce I.V. olarak 20 mgdeksametazon (veya eşdeğeri), 30 ila 60 dakika önce I.V. olarak 50 mg difenhidramin (veyaeşdeğeri) ve 30 ila 60 dakika önce 300 mg simetidin veya 50 mg ranitidin'den oluşabilir.
Daha sonraki TAKSEN dozları, solid tümörü olan hastalarda nötrofil sayısı>1,500 hücre/mm2 ve trombosit sayısı>100,000 hücre/mm2 (Kaposi sarkomalı hastalarda <1000 hücre/mm2)olana kadar uygulanmamalıdır. Ciddi nötropeni (<500 hücre/mm2) ya da ciddi periferalnöropati gelişen hastalarda daha sonraki ilaç uygulamalarında doz %20 azaltılmalıdır.Nörotoksisite insidansı ve nötropeni şiddeti doz ile artar.
İlerlemiş veya metastatik over kanserinde
Kombinasyon tedavisi:Daha önceden tedavi görmemiş hastalarda her 3 haftada bir 3 saatlik
I.V. infüzyonla 175 mg/m3 dozunda uygulanır. Alternatif olarak her 3 haftada bir 24 saatlik
I.V. infüzyonla 135 mg/m2'lik daha miyelosupresif bir doz kullamlabilir. Bir platin bileşiği ile kombine edilerek kullanılacak ise TAKSEN platin bileşiğinden önce verilmelidir.
Tek ajan tedavisi:Daha önceden kemoterapi görmüş hastalarda önerilen rejim her 3 haftada bir 3 saatte intravenöz yoldan 175 mg/m2'dir.'dir.
Meme kanserinde
Adjuvan tedavisi:TAKSEN, antrasiklin ve siklofosfamid (AC) tedavisini takiben 4 kür olarak her 3 haftada bir 3 saatte intravenöz yoldan 175 mg/m2 dozunda uygulanır. dozunda uygulanır.
İlerlemiş veya metastatik meme kanserinin birinci basamak, kombinasyon tedavisi:TAKSEN, doksorubisin (50 mg/m2) ile kombine kullanılırken doksorubisinden 24 saat sonraverilmelidir. Önerilen TAKSEN dozu her 3 haftada bir 3 saatte intravenöz yoldan 220mg/m2'dir.) ile kombine kullanılırken doksorubisinden 24 saat sonraverilmelidir. Önerilen TAKSEN dozu her 3 haftada bir 3 saatte intravenöz yoldan 220mg/m2'dir.
TAKSEN'in trastuzumab ile kombine kullanımında tavsiye edilen dozu, kürler arasında 3 hafta bırakılarak 3 saatte intravenöz yoldan 175 mg/m2'dir. TAKSEN infüzyonunatrastuzumabın ilk dozunu izleyen gün, önceki trastuzumab dozu iyi tolere edilmişsetrastuzumabın daha sonraki dozlarının hemen ardından başlanabilir.
Metastatik meme kanserinin tek ajan tedavisi:Her 3 haftada bir 3 saatte intravenöz yoldan 175 mg/m2 olarak uygulanır. olarak uygulanır.
Haftalık dozlama: Paklitaksel içeren ilaçlar meme kanseri tedavisinde 80-100 mg/m2 dozunda haftada bir kullanılabilir.
Pre-medikasyon, TAKSEN uygulamasından 30 dakika önce intravenöz deksametazon sodyum fosfat enjeksiyonu (deksametazon 8 mg) ve ranitidin hidroklorür enjeksiyonu(ranitidin 50 mg) veya famotidin enjeksiyonu (famotidin 20 mg) ve difenhidramin hidroklorürtablet (difenhidramin hidroklorür 50 mg) içerecek şekilde tamamlanmalıdır.
Deksametazonun başlangıç dozu 8 mg'dır. Bir sonraki uygulamaya kadar klinik olarak anlamlı herhangi bir aşırı duyarlılık reaksiyonu bildirilmemişse, devam eden haftada,deksametazon dozu önceki haftanın yarısı (4 mg) olacak şekilde azaltılır. Devam edenhaftalarda klinik olarak belirgin bir aşırı duyarlılık reaksiyonu bildirilmez ise; minimum doz1mg olana kadar, doz önceki haftanın yarısı olacak şekilde azaltılır. 2
Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde
Kombinasyon tedavisi:Daha önceden tedavi görmemiş hastalarda her 3 haftada bir 3 saatlik I.V. infüzyonla 175 mg/m2 dozunda uygulanır. dozunda uygulanır.
Alternatif olarak her 3 haftada bir 24 saatlik I.V. infüzyonla 135 mg/m2'lik daha miyelosupresif bir doz kullanılabilir.
Bir platin bileşiği ile kombine edilerek kullanılacak ise TAKSEN platin bileşiğinden önce verilmelidir.
Tek ajan tedavisi:TAKSEN 175-225 mg/m2 dozunda her üç haftada bir 3 saatlik I.V. infüzyonla uygulanır. dozunda her üç haftada bir 3 saatlik I.V. infüzyonla uygulanır.
AIDS'e bağlı Kaposi sarkomunda
İkinci basamak tedavi:Kürler arasında 3 hafta ara bırakılarak 3 saatte intravenöz yoldan 135 mg/m2 TAKSEN ya da kürler arasında 2 hafta ara bırakılarak 3 saatte intravenöz yoldan 100mg/m2 TAKSEN uygulanır (doz yoğunluğu 45-50 mg/m2/hafta). TAKSEN ya da kürler arasında 2 hafta ara bırakılarak 3 saatte intravenöz yoldan 100mg/m2 TAKSEN uygulanır (doz yoğunluğu 45-50 mg/m2/hafta).
HIV hastalıkları ilerlemiş hastalarda gözlenen immunosupresyona dayanarak, bu hastalarda aşağıdaki modifikasyonlar önerilir:
1. Üç ön tedavi ilacından biri olan deksametazonun dozu oral yoldan 10 mg'a indirilmelidir;
2. TAKSEN tedavisi yalnızca eğer nötrofil sayımı 1000 hücre/mm3 olursa başlatılmalı ya datekrarlanmalıdır;
3. Takip eden TAKSEN kürlerinin dozu ciddi nötropeni (bir hafta ya da daha uzun bir süre<500 hücre/mm3) geliştiren hastalarda %20 azaltılmalıdır.
4. Klinik olarak endike olduğu şekilde eşzamanlı hematopoietik büyüme faktörü (G-CSF)başlatılmalıdır.
Uygulama şekli:
TAKSEN, I.V. infüzyon yolu ile uygulanır.
TAKSEN, mikropor membranı 0,22 mikrondan küçük olan in-line bir filtre ile uygulanmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
4 / 28
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda toksisite riski (özellikle III.-IV. derece miyelosupresyon) artabilir. 3 ve 24 saatlik infüzyonlar için tavsiye edilen doz ayarlaması aşağıdaki tablodasunulmuştur.
Hastalar miyelosupresyon ön bulguları bakımından yakından izlenmelidir.
Karaciğer Yetmezliği Olan Hastalar için Önerilen Doz
|
Karaciğer Yetmezliği derecesi |
Transaminaz Seviyeleri |
Bilirubin Seviyeleri a |
Tavsiye Edilen TAKSEN |
|
|
Dozu b |
24-Saatlik İnfüzyon |
< 2 x NÜS |
ve |
< 1,5 mg/dL |
135 mg/m2 |
2 - < 10 x NÜS |
ve |
< 1,5 mg/dL |
100 mg/m2 |
< 10 x NÜS |
ve |
1,6 - 7,5 mg/dL |
50 mg/m2 |
> 10 x NÜS |
veya |
> 7,5 mg/dL |
Tavsiye edilmez. |
3-Saatlik İnfüzyon |
< 10 x NÜS |
ve |
< 1,25 x NÜS |
175 mg/m2 |
< 10 x NÜS |
ve |
1,26 - 2,0 x NÜS |
135 mg/m2 |
< 10 x NÜS |
ve |
2,01 - 5,0 x NÜS |
90 mg/m2 |
> 10 x NÜS |
veya |
> 5,0 x NÜS |
Tavsiye edilmez. |
a 3 ve 24 saatlik infüzyonlar için verilen bilirubin seviye kriter |
eri arasındaki farklılıklar klinik |
|
çalışma dizaynındaki farklılıklardan dolayıdır.
b Tavsiye edilen dozlar tedavinin ilk kürü içindir; daha sonraki kürlerde yapılacak doz azaltması bireysel toleransa göre yapılmalıdır.
NÜS = Normal üst sınır
Pediyatrik popülasyon: TAKSEN'in 18 yaşın altındaki çocuklarda ve ergenlerde güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmamıştır.
Geriyatrik popülasyon: TAKSEN'in yaşlılarda kullanımı ile ilgili sınırlı veri mevcuttur.(bkz; bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri, Geriyatrik Kullanım.)
4.3. Kontrendikasyonlar
Paklitaksele veya özellikle polioksil 35 hint yağı olmak üzere diğer bileşenlerine karşı alerjisi olanlarda kontrendikedir.
5 / 28
TAKSEN, gebelik ve laktasyon döneminde kontrendikedir (bkz. bölüm 4.6).
Ayrıca başlangıç nötrofil sayısı 1,500/mm3'den düşük solid tümörü olan hastalarda ve başlangıç ya da takip eden nötrofil sayımları 1,000 hücre/mm3' den düşük olan AIDS'e bağlıKaposi sarkomu olan hastalarda da kontrendikedir.
Kaposi Sarkomunda; tekrarlayan, ciddi ve kontrol altına alınamayan enfeksiyonların görüldüğü hastalarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
TAKSEN kanser kemoterapisi ilaçlarının kullanımında deneyimli bir doktorun gözetimi altında uygulanmalıdır. Önemli aşırı duyarlılık reaksiyonları gelişebileceğinden uygundestekleyici ekipmanların bulundurulması gerekir.
TAKSEN seyreltilerek infüzyon şeklinde uygulanmalıdır.
TAKSEN ile tedaviden önce hastalara kortikosteroitler, antihistaminikler ve H2antagonistleriyle ön tedavi uygulanmalıdır(bkz; bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).
TAKSEN, sisplatin ile kombine olarak verildiği zaman sisplatinden önce verilmelidir.Anafilaksi ve Aşırı duyarlılık Reaksiyonları
Anaftaksi ve ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonları, TAKSEN alan hastalarda yaygın olarak oluşmuştur. Bu reaksiyonlar muhtemelen histamine bağlıdır. Ön tedaviye rağmen hastalardanadiren ölümcül reaksiyonlar görülmüştür. Tüm hastalara kortikosteroidler, antihistaminiklerve H2antagonistleriyle ile ön tedavi uygulanmalıdır.
Ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonu görülürse TAKSEN infüzyonu derhal kesilmeli ve hastaya bir daha TAKSEN uygulanmamalıdır. Yüz ve boyunda kızarıklık, deri reaksiyonları,taşikardi, dispne ve hipotansiyon gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları TAKSEN tedavisininkesilmesini genellikle gerektirmeyebilir, ancak dikkatli olunması gerekir.
Hematolojik Toksisite
Kemik iliği supresyonu (özellikle nötropeni) doza ve uygulanan programa bağlıdır ve doz sınırlayan toksisitedir. TAKSEN ile tedavi sırasında sık sık kan sayımı yapılmalıdır.
6 / 28
Başlangıç nötrofil sayısı 1500 hücre/mm3'den az (Kaposi sarkomu olan hastalarda 1000 hücre/mm3'den az olduğunda) olan hastalara TAKSEN uygulanmamalıdır.
TAKSEN ile yapılan bir kür tedavi sırasında ciddi nötropeni (500 hücre/mm3'den az) gelişmesi halinde sonraki kürlerin dozunun %20 azaltılması önerilir.
Ağır Kalp İletim Anormallikleri
Tedavi sırasında ender olarak ağır iletim anormallikleri kaydedilmiştir. TAKSEN uygulanması sırasında ciddi iletim anormallikleri gelişirse uygun tedavi uygulanmalı ve dahasonra TAKSEN uygulandığında devamlı olarak elektrokardiyografik gözlem yapılmalıdır.
Kardiyovasküler Toksisite
TAKSEN uygulanması sırasında hipotansiyon, hipertansiyon ve bradikardi gözlenmiştir; hastalar genellikle asemptomatiktir ve çoğunlukla tedavi gerekmez. Ciddi vakalarda, doktorunkararı doğrultusunda TAKSEN infüzyonlarının kesilmesi ya da ara verilmesi gerekebilir.Özellikle TAKSEN infüzyonunun ilk saatlerinde hayati bulguların sık sık gözlenmesi önerilir.Ciddi iletim anormallikleri olan hastalar dışında devamlı elektrokardiyografik monitorizasyongerekmez.
TAKSEN, metastatik meme kanserinin birinci basamak tedavisinde trastuzumab veya doksorubisin ile kombine kullanıldığında kardiyak fonksiyonların izlenmesi tavsiye edilir(bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
TAKSEN'in söz konusu kombinasyonları ile tedavi düşünüldüğünde hastalar kardiyak geçmiş, fiziksel muayene, EKG, ekokardiyogram ve/veya MUGA incelemelerini kapsayantemel kardiyak değerlendirmeye tabi tutulmalıdırlar. Kardiyak fonksiyon, tedavi süresince her3 ayda bir devamlı olarak izlenmelidir. İzleme kardiyak bozuklık gelişen hastaların tespitedilmesine yardımcı olabilir. Tedaviyi gerçekleştiren doktor tarafından ventriküler fonksiyondeğerlendirmesinin sıklığına karar verilirken, uygulanan antrasiklinin kümülatif dozu (mg/m2)dikkatle değerlendirmelidir. Testlerde kardiyak fonksiyonda bozulma görülürse, buasemptomatik olsa dahi, geri dönüşümsüz kardiyak hasar oluşması potansiyeline karşıtedaviye devam edilmesi halinde sağlanacak klinik yararlar tedaviyi gerçekleştiren doktortarafından dikkatlice değerlendirilmelidir. Eğer tedaviye devam edilmesine karar verilirsekardiyak fonksiyon daha sık izlenmelidir (örn. her 1-2 siklus).
7 / 28
Sinir Sistemi
Her ne kadar periferal nöropati insidansı yüksek olsa da ciddi semptomlar nadiren ortaya çıkar. Ciddi vakalarda, daha sonraki tüm TAKSEN kürlerinde dozun %20 azaltılması önerilir.TAKSEN dehidrate etanol içerir ve bütün hastalarda etanolün merkezi sinir sistemi (MSS)üzerine olası etkileri ve diğer etkileri dikkate alınmalıdır. Çocuklar etanolün etkilerineyetişkinlerden daha duyarlı olabilir (Uyarı ve önlemler için Pediyatrik Kullanım bölümünebakınız).
Enjeksiyon Yeri Reaksiyonu
Ekstravazasyona sekonder reaksiyonlar dahil, enjeksiyon yeri reaksiyonları genellikle hafif olmuş ve eritem, yumuşaklık, deride renk değişmesi ya da enjeksiyon yerinde kabarıklıkşeklinde kendini göstermiştir. Bu reaksiyonlar 24 saatlik infüzyonla 3 saatlik infüzyondaolduğundan daha sık gözlenmiştir. Farklı bir yerde farklı bir bölgeye TAKSEN uygulanmasınıtakiben daha önce ekstravazasyon olan bir yerde deri reaksiyonlarının reküre etmesi, yani“tekrarı” nadiren rapor edilmiştir. Flebit, selülit, indurasyon, deride eksfolyasyon, nekroz vefibroz gibi daha ciddi olaylar TAKSEN güvenlilik çalışmasında ender olarak bildirilmiştir.Bazı vakalarda enjeksiyon yeri reaksiyonları ya uzun süreli bir infüzyon sırasında ortayaçıkmış ya da bir hafta ile on gün geç görülmüştür.
Halen ekstravazasyon reaksiyonları için bilinen bir tedavi yoktur. Ekstravazasyon olasılığı bulunduğundan, ilaç uygulanması sırasında infüzyon yerinin yakından gözlenerek infiltrasyonolasılıklarının kontrol edilmesi önerilir.
Karaciğer Yetmezliği
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda toksisite riski (özellikle III-IV. derece miyelosupresyon) artabilir. 3 ve 24 saatlik infüzyonlar için tavsiye edilen doz ayarlaması“Pozoloji ve uygulamaşekli”bölümündeki tabloda verilmiştir.
Hastalar miyelosupresyon ön bulguları bakımından yakından izlenmelidir.
TAKSEN, kronolojik sıralamasından bağımsız şekilde akciğerlerdeki radyoterapiyle kombinasyon halinde, interstisyel pnömoni gelişimine yol açabilir.
KS hastalarında, ciddi mukozit seyrek görülmektedir. Ciddi reaksiyonlar oluşursa, paklitaksel dozu %25 azaltılmalıdır.
8 / 28
Psödomembranöz kolit, eşzamanlı antibiyotik tedavisi uygulanmayan hastalar da dahil olmak üzere, nadir olarak bildirilmiştir. Paklitaksel tedavisi sırasında veya kısa süre sonra oluşanciddi veya sürekli diyare vakalarının ayrıcı tanısında bu reaksiyon dikkate alınmalıdır.
Pediyatrik Kullanım
TAKSEN'in pediyatrik hastalardaki güvenliliği ve etkinliği kanıtlanmamıştır. TAKSEN'in 3 saatlik intravenöz infüzyonla 350 mg/m2'den 420 mg/m2'ye kadar giden dozlarda uygulandığıbir klinik çalışmada MSS toksisitesi raporları (nadiren ölümle bağlantılı) alınmıştır. Çokbüyük olasılıkla toksisite kısa bir infüzyon süresinde verilen TAKSEN taşıyıcısındaki etanolkomponentinin yüksek dozu ile ilişkilidir. Antihistaminlerin eşzamanlı kullanımı bu etkiyiyoğunlaştırabilir. Paklitakselin kendisinin direkt bir etkisinin olabileceği de göz ardıedilememekle birlikte, bu çalışmada kullanılan yüksek dozlar (önerilen yetişkin dozunun ikikatından daha fazla) TAKSEN'in bu popülasyondaki güvenliliği değerlendirilirken dikkatealınmalıdır.
Geriyatrik Kullanım
İleri derecede yumurtalık kanseri, meme kanseri veya NSCLC tedavisinin güvenliğini ve etkinliğini değerlendiren sekiz klinik çalışmada paklitaksel alan 2228 hasta ve adjuvan memekanseri çalışmasında paklitaskel alacak şekilde randomize edilen 1570 hasta arasında 649hasta (%17) 65 yaş veya üzerinde, bunlardan 49'u da (%1) 75 yaş veya üzerindedir.Çalışmaların çoğunda, ciddi miyelosupresyon yaşlı hastalarda daha sık görülürken, bazıçalışmalarda ciddi nöropati yaşlı hastalarda daha yaygın olmuştur. NSCLC ile ilgili iki klinikçalışmada, paklitaksel ile tedavi edilen yaşlı hastalarda kardiyovasküler olayların görülmesıklığı daha yüksek olmuştur. Etkinlikle ilgili tahminler, yaşlı ve genç hastalarda aynı gibigörünür, ancak çalışmaya katılan yaşlı hastaların sayısının düşük olması nedeniylekarşılaştırmalı etkinlik kesin olarak belirlenememiştir. Yumurtalık kanserinin tedavisiyle ilgilibir çalışmada, yaşlı hastalar, genç hastalara oranla daha düşük bir ortalama hayatta kalmaoranı sergilemiş, ancak diğer etkinlik parametrelerinin herhangi biri genç grubun lehindeolmamıştır.
Bu tıbbi üründe hacmin %50'si kadar etanol (alkol) vardır,; örneğin her dozda 20 g'a kadar, her dozda 450 ml biraya eşdeğer, her dozda 175 ml şaraba eşdeğer gibi.
Alkol bağımlılığı olanlar için zararlı olabilir.
9 / 28
Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar ve karaciğer hastalığı ya da epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalarda dikkate alınmalıdır.
Bu tıbbi üründeki alkol miktarı diğer ilaçların etkilerinin değişmesine sebep olabilir.
Bu tıbbi üründeki alkol miktarı araç ve makine kullanmanızı etkileyebilir.
Bu ilacın yardımcı maddelerinden biri olan hint yağı (%50 polioksil 35 hint yağı), ciddi alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Başka ilaçların TAKSEN üzerindeki etkisi:
Sisplatin
Klinik kombinasyon çalışmalarında paklitakselin sisplatinden ÖNCE uygulanması ile karşılaştırıldığında, paklitaksel sisplatinden SONRA verildiği zaman, daha belirginmiyelosupresyon ve paklitaksel klerensinde yaklaşık %33 azalma görülür.
Sitokrom P450 2C8 ve 3A4 Substratları, İndükleyicileri ve İnhibitörleriPaklitaksel metabolizması sitokrom P450 izoenzimleri CYP2C8 ve CYP3A4 tarafındankatalize edilir. Paklitaksel bilinen sitokrom P450 izoenzimleri CYP2C8 veya CYP3A4substratlarının inhibitörleri (eritromisin, fluoksetin, gemfibrozil) ya da indükleyicileri(rifampisin, karbamazepin, fenitoin, efavirenz, nevirapin) ile eş zamanlı uygulandığı zamandikkatli olunmalıdır.
In vitroolarak, paklitakselin 6a-hidroksipaklitaksele metabolize olması bazı ajanlarca (ketokonazol, verapamil, diazepam, kinidin, deksametazon, siklosporin, teniposid, etoposid,ve vinkristin) inhibe edilmiş, ama kullanılan konsantrasyonlar normal terapötik dozlarıtakibenin vivoolarak bulunanları geçmiştir. Testosteron, 17a-etinil estradiol, retinoik asit,montelukast ve CYP2C8'in spesifik bir inhibitörü olan quercetin dein vitro6a-hiroksipaklitaksel oluşumunu inhibe etmiştir. Paklitakselin farmakokinetiği CYP2C8 ve/veyaCYP3A4 substratları, indükleyiciler ya da inhibitörleri olan komponentlerle etkileşmelersonucuin vivoolarak da değiştirilebilir.
Simetidin
Paklitakselin klerensi ön tedavi olarak uygulanan simetidinden etkilenmez.
10 / 28
TAKSEN'in başka ilaçlar üzerindeki etkisi:
Doksorubisin
Paklitaksel doksorubisinden ÖNCE ve önerilenden daha uzun infüzyon süreleri kullanılarak uygulandığı zaman, kombine paklitaksel ve doksorubisin kullanımı ile daha derin nötropenikve stomatit episodları ile karakterize sıra etkileri gözlenmiştir (TAKSEN 24 saatte,doksorubisin 48 saatte uygulanmıştır). Doksorubisinin (ve aktif metaboliti doksorubisinolün)plazma seviyeleri paklitaksel ve doksorubisinin kombine uygulanması ile artabilir. Ancak,bolus doksorubisin ve 3-saatlik TAKSEN infüzyonu uygulanarak yapılan bir çalışmanınverilerinde toksisite paterni üzerinde sıranın bir etkisine rastlanmamıştır.
Paklitakselin metastatik meme kanserinin birinci basamak tedavisinde önerilen dozlaması, paklitaksel ve doksorubisin yakın aralıkla uygulandıklarında doksorubisinin ve aktifmetabolitlerinin eliminasyonu azalabileceğinden, doksorubisinden 24 saat sonradır.
Epirubisin
Literatürdeki raporlar, bir epirubisin metaboliti olan epirubisinolün plazma seviyelerinin, paklitaksel ve epirubisin kombine halde kullanıldığında artabileceğini öne sürmektedir. Artanepirubisinol plazma seviyelerinin klinik önemi bilinmemektedir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışmalarına ait veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyona ilişkin etkileşim çalışmalarına ait veri bulunmamaktadır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):
Paklitakselin gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
TAKSEN gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
11 / 28
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, TAKSEN ile tedavi sırasında gebe kalmaktan kaçınmaları konusunda uyarılmalıdırlar. TAKSEN gebelik sırasında kullanılırsa veya hasta builacı alırken gebe kalırsa hasta muhtemel tehlike konusunda bilgilendirilmelidir.
Doğurganlık çağındaki kadın ve erkek hastalar ve/veya partnerleri, paklitaksel tedavisinden sonra en az 6 ay doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır. Erkek hastalar kısırlık olasılığındandolayı paklitaksel tedavisinden önce spermlerin saklanması konusunda tavsiye almalıdır.
Gebelik dönemi:
TAKSEN gebe bir kadına verildiğinde fetusa zarar verebilir. TAKSEN'in embriyo ve fetus üzerinde toksik olduğu tavşanlarda ve fertiliteyi azalttığı da sıçanlarda gösterilmiştir. Gebekadınlarda yapılmış çalışma yoktur.
Laktasyon dönemi:
Paklitakselin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. TAKSEN ile tedavi sırasında emzirme durdurulmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite:
TAKSEN'in fertiliteyi azalttığı sıçanlarda gösterilmiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
TAKSEN etanol içerdiği için MSS üzerine olası etkileri ve diğer etkileri göz önünde tutulmalıdır. Ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonlarının riskini azaltmak için verilen ön tedavilerinMSS üzerinde yapabileceği muhtemel etkiler dikkate alınmalıdır.
Hastalar araç ve makine kullanırken bu konularda dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar.
4.8. İstenmeyen etkiler
Yan etkilerin sıklığı ve şiddeti paklitaksel tedavisi alan, over, meme, küçük hücreli olmayan akciğer veya Kaposi sarkomu hastalarında genellikle benzer olmuştur. Ancak AIDS'e bağlıKaposi sarkomu olan hastalarda daha sık ve şiddetli hematolojik toksisite, enfeksiyonlar(fırsatçı enfeksiyonlar* dahil) ve ateşli nötropeni görülebilir. Bu hastalar daha düşük doza vedestekleyici tedaviye gereksinim duyabilir.
Kaposi sarkomu hastalarında, solid tümörü olan hastalara kıyasla karaciğer fonksiyon testlerindeki yükseklikler ya da renal toksisite görülme sıklığı daha yüksektir.
12 / 28
*Cytomegalovirüs,Herpes simplex,Pneumocystis carimi, M. avium intracellulare,özofageal kandidiyazis, kriptosporidiyozis, kriptokokal menenjit ve lökoensefalopati
Klinik Deneyimde ve Pazarlama Sonrası Deneyimde Bildirilen İstenmeyen Yan EtkilerAşağıdaki sıklık grupları kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok yaygın: Enfeksiyon Yaygın olmayan: Septik şok
Bilinmiyor: Kriptokokal menenjit, sepsis, lökoensefalopati, fırsatçı enfeksiyon, cytomegalo virüs enfeksiyonu,pneumocystis cariniienfeksiyonu,mycobacterium aviumkompleksenfeksiyonu, özofageal kandidiyazis, kriptosporidial gastroenterit, pnömoni, Herpes simplex,idrar yolu enfeksiyonu, üst solunum yolu enfeksiyonu, sinüzit, rinit
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Kemik iliği yetmezliği, kanama, nötropeni, anemi, trombositopeni, lökopeni Seyrek: Febril nötropeni
Bilinmiyor: Akut miyeloid lösemi, miyelodisplastik sendrom, hematotoksisite, platelet sayısında azalma
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Aşırı duyarlılık reaksiyonları, kızarma
Yaygın olmayan: Solunum sıkıntısı, anjiyoödem, genel ürtiker
Bilinmiyor: Anafilaktik şok, anafilaktik reaksiyon (fatal sonuçlanabilen)
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor : Anoreksi
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Konfüzyonel durum
13 / 28
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Nörotoksisite, periferal nöropati, anormal görsel uyarılmış potansiyeller Bilinmiyor: Grand mal nöbet, otonomik nöropati, ensefalopati, konvülziyon, periferal motornöropati, sersemlik, koordinasyon anormalliği, hipertoni, parestezi, baş ağrısı, uykusuzluk
Göz hastalıkları
Bilinmiyor: Optik sinir bozukluğu, gözde kıvılcım çakması, fotopsi, görsel yüzen cisimcikler Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: Duyma kaybı, ototoksisite, vertigo, kulak çınlaması
Kardiyak hastalıklar
Çok yaygın: Anormal elektrokardiyogram Yaygın : Bradikardi
Yaygın olmayan: Miyokardiyal enfarktüs, kardiyomiyopati, ventriküler taşikardi,
atriyoventriküler blok ve taşikardi
Bilinmiyor: Ventriküler yetmezlik, kardiyak yetmezlik, konjestif kalp yetmezliği, atriyal fibrilasyon, ejeksiyon fraksiyonunda azalma, supraventriküler taşikardi, iletim bozukluğu,ekstrasistoller, sinus bradikardi, elektrokardiyogram repolarizasyon anormalliği
Vasküler hastalıklar
Çok yaygın: Hipotansiyon
Yaygın olmayan: Tromboz, hipertansiyon, tromboflebit Bilinmiyor: Şok, flebit
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor: Solunum yetmezliği, pulmoner embolizm, pulmoner fibröz, intersitisyel akciğer hastalığı, radyasyon pnömonisi, dispne, akciğer zarında efüzyon, burun kanaması, öksürük
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Karın ağrısı, diyare, bulantı, kusma
Bilinmiyor: Bağırsak tıkanması, bağırsak perforasyonu, mezenterik tromboz, iskemik kolit, pankreatit, psödomembranöz kolit, nötropenik enterokolit, assit, özafajit, mukozalenflamasyon, kabızlık
14 / 28
Hepato-bilier hastalıklar
Yaygın: Aspartat aminotransferazda artış, kan alkalin fosfatazında artış, karaciğer fonksiyon testi anormalliği
Yaygın olmayan: Kan bilirubininde artış
Bilinmiyor: Hepatik nekroz (fatal sonuçlanabilen), hepatik ensefalopati (fatal sonuçlanabilen)
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın: Alopesi
Yaygın : Cilt ve tırnak değişiklikleri
Bilinmiyor: Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, multiform eritem, eksfoliyatif dermatit, ürtiker, recall fenomeni, ciltte dökülme, ciltte fibroz, selülit, kaşıntı,döküntü, eritem, onikoliz, akne
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok yaygın: Artralji, miyalji Yaygın olmayan: Bel ağrısıBilinmiyor: Ekstremitelerde ağrı
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Böbrek yetmezliği, böbrek toksisitesi
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Ekstravazasyon, enjeksiyon bölgesi reaksiyonu, lokalize ödem, ağrı, dokuda
sertleşme, yumuşaklık, ciltte renk değişimi, titreme, zedelenme
Bilinmiyor: Dehidrasyon, pireksi, ödem, göğüs ağrısı, hiperhidroz, asteni, kırıklık
Laboratuar bulguları
Bilinmiyor: Kan kreatinin seviyesinde yükselme
Tek-Ajan Çalışmalarındaki Yan Etki Deneyimlerinin Ortak Analizi
Başka türlü belirtilmediği sürece, aşağıdaki tartışma klinik çalışmalarda tek-ajan paklitaksel ile (135 veya 175 mg/m2 dozlarından biriyle ve 3 veya 24 saatlik uygulamayla) tedavi edilensolid tümörleri olan 812 hastanın genel güvenlilik veritabanını yansıtmaktadır.
Hematolojik toksisite: Paklitaksel'in doz kısıtlayıcı en önemli toksisitesi kemik iliği süpresyonudur. En önemli hematolojik toksisite olan nötropeni doza ve plana bağlı olmuş ve
15 / 28
genellikle hızla reversibl olmuştur. Ciddi nötropeni (<500 hücre/mm3) 24-saatlik infüzyonla 3-saatlik ile olduğundan daha sık görülmüştür; infüzyon süresinin miyelosupresyonüzerindeki etkisi dozdan daha fazla olmuştur. Nötropenide kümülatif ilaç alımı ile artışolmamıştır ve daha önce radyasyon tedavisi görmüş hastalarda daha sık veya daha şiddetliolarak ortaya çıkmamıştır.
Enfeksiyon episodları çok yaygın olarak gözlenmiş ve bütün hastaların %1'inde fatal olmuştur ve bunlara sepsis, pnömoni ve peritonit dahildir. İdrar yolu enfeksiyonları ve üstsolunum yolu enfeksiyonları en sık rapor edilen enfeksiyöz komplikasyonlar olmuştur. İleriHIV hastalığı ve kötü prognozlu AIDS'e bağlı Kaposi sarkomu olan immun sistemi baskıaltında bulunan hasta popülasyonunda, hastaların %61'inde en az bir fırsatçı enfeksiyon raporedilmiştir. Ciddi nötropeni gelişen hastalarda G-CSF dahil destek tedavisi kullanımı önerilir.
Hastaların yüzde yirmisinin trombosit sayımları tedavideyken en az bir defa 100,000 hücre/mm3'ün altına düşmüştür; %7'sinin trombosit sayımı en kötü <50,000 hücre/mm3düzeyinde olmuştur. Kanama episodları bütün kürlerin %4'ünde ve bütün hastaların%14'ünde rapor edilmiştir, ama hemorajik episodların çoğunluğu lokalize olmuş ve buolayların sıklığı TAKSEN dozu ve planı ile bağlantısız bulunmuştur.
Nörolojik: Tek ajan paklitaksel alan hastalarda nörolojik belirtilerin sıklığı ve şiddeti genellikle doza bağlı olmuştur. Periferal nöropati sıklığı kümülatif dozla artmıştır. Parestezigenellikle hiperestezi şeklinde ortaya çıkar. Periferal nöropati bütün hastaların %1'indepaklitaksel'in kesilme sebebi olmuştur. Paklitaksel tedavisinin kesilmesi ile birlikte birkaç ayiçinde sensor semptomlar iyileşmiş ve kaybolmuştur. Daha önceki tedaviler sonucu oluşmuşnöropatiler paklitaksel tedavisi için bir kontrendikasyon değildir.
Literatürdeki seyrek anormal görme raporları hastalarda inatçı optik sinir zararları olabileceğini hatırlatmaktadır.
Aşırı duyarlılık reaksiyonları (ADR): Bütün hastalara paklitakselden önce ön tedavi uygulanmıştır. Aşırı duyarlılık reaksiyonlarının şiddeti ve sıklığı paklitaksel dozu veplanından etkilenmemiştir. Bu ciddi reaksiyonlar sırasında en sık gözlenen semptomlardispne, kızarma, göğüs ağrısı ve taşikardi olmuştur. Ayrıca karın ağrısı, ekstremitelerde ağrı,terleme ve hipertansiyon da bildirilmiştir. Özellikle kızarma ve döküntü gibi minor aşırı
16 / 28
duyarlılık reaksiyonları terapötik müdahale veya paklitaksel tedavisinin bırakılmasını gerektirmemiştir.
Enjeksiyon Yeri Reaksiyonu: Enjeksiyon yeri reaksiyonları genellikle hafif olmuş ve lokalize ödem, ağrı, eritem, yumuşaklık, sertlik şeklinde kendini göstermiştir. Bazenekstravazasyon, selülit ile sonuçlanabilir. Bazen ekstravazasyona bağlı olarak cilttekabuklaşma ve soyulma bildirilmiştir. Ayrıca ciltte renk değişikliği de görülebilir. Bureaksiyonlar 24-saatlik infüzyonla 3-saatlik infüzyonla olduğundan daha sık görülmüştür.Bazı vakalarda, enjeksiyon yeri reaksiyonunun ortaya çıkması ya uzun süreli bir infüzyonsırasında ortaya çıkmış ya da bir hafta ila 10 günlük bir gecikme görülmüştür.
Kardiyovasküler: Bütün hastaların %12'sinde ve uygulanan bütün kürlerin %3'ünde infüzyonun ilk 3 saat içinde hipotansiyon görülmüştür. Bütün hastaların %3'ünde ve bütünkürlerin %1'inde infüzyonun ilk 3 saati içinde bradikardi gözlenmiştir. Klinik çalışmalardasinus bradikardi, sinus taşikardi ve prematüre vuruşlar gibi repolarizasyon anormalliklerişeklindeki elektrokardiyogram (EKG) değişiklikleri gözlenmiştir. Paklitaksel tedavisisüresince hastaların <%1'inde ciddi kardiyak iletim anormallikleri bildirilmiştir. Eğer hastalarbelirgin iletim anormalliği geliştirirse, uygun tedavi uygulanmalı ve TAKSEN tedavisisüresince sürekli elektrokardiyografik izleme yapılmalıdır.
Gastrointestinal (GI) Toksisite: Bütün hastalarda çok yaygın olarak bulantı/kusma, diyare ve mukozit kaydedilmiştir. Mukozit plana bağlı olmuş ve 24-saatlik infüzyonla 3-saatlikinfüzyonla olduğundan daha sık görülmüştür.
Paklitaksel ile tek başına ve diğer kemoterapötik ajanlarla kombine olarak tedavi edilen hastalarda G-CSF'nin birlikte uygulanmasına rağmen nadiren nötropenik enterokolit (tiflit)gözlenmiştir.
Aşağıda tek ajan paklitaksel uygulaması ile (klinik çalışmalarda tedavi edilen 812 hasta) veya paklitaksel ile pazarlama sonrası deneyimde bildirilen yan etkiler verilmiştir.
Aşağıdaki sıklık grupları kullanılmıştır:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1,000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10,000 ila < 1/1,000); çok seyrek (< 1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor)
17 / 28
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok yaygın: Enfeksiyon Yaygın olmayan: Septik şokSeyrek: Pnömoni, sepsis
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Miyelosupresyon, nötropeni, anemi, trombositopeni, lökopeni, ateş, kanama Seyrek: Febril nötropeni
Çok seyrek: Akut miyeloid lösemi, miyelodisplastik sendrom Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Minör aşırı duyarlılık reaksiyonları (daha çok kızarma ve döküntü)
Yaygın olmayan: Tedavi gerektiren belirgin aşırı duyarlılık reaksiyonları (örn; hipotansiyon, anjiyonörotik ödem, solunum sıkıntısı, genel ürtiker, ödem, bel ağrısı, titreme)
Seyrek: Anafilaktik reaksiyonlar (fatal sonuçlar)
Çok seyrek: Anafilaktik şok
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok seyrek: Anoreksi
Psikiyatrik hastalıklar
Çok seyrek: Konfüzyonel durum
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Nörotoksisite (genelde periferal nöropati)
Seyrek: Motor nöropati (minor distal zayıflık ile sonuçlanan)
Çok seyrek: Otonomik nöropati (paralitik ileus ve ortostatik hipotansiyon ile sonuçlanan), Grand mal nöbetler, konvülziyonlar, ensefalopati, sersemlik, baş ağrısı, ataksi
Göz hastalıkları
Çok seyrek: Geri dönüşlü optik sinir ve/veya görsel bozukluklar (skotomda kıvılcım çakması), özellikle önerilen dozdan daha yüksek dozlar alan hastalarda fotopsi ve görselyüzen cisimcikler
18 / 28
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Çok seyrek: Duyma kaybı, kulak çınlaması, vertigo, ototoksisite
Kardiyak hastalıklar
Çok yaygın: Anormal EKG Yaygın: Bradikardi
Yaygın olmayan: Kardiyomiyopati, asemptomatik ventriküler taşikardi, bigemineli taşikardi,
AV blok ve senkop, miyokard enfarktüsü
Çok seyrek: Atriyal fibrilasyon, supraventriküler taşikardi
Vasküler hastalıklar
Çok yaygın: Hipotansiyon
Yaygın olmayan: Hipertansiyon, tromboz, trombofilebit Çok seyrek: Şok
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Dispne, akciğer zarında efüzyon, solunum yetmezliği, intersitisyel pnömoni, akciğer fibrosisi, pulmoner embolizmÇok seyrek: Öksürük
Gastrointestinal hastalıklar
Çok yaygın: Bulantı, kusma, diyare, mukoza enflamasyonu
Seyrek: Bağırsak tıkanması, bağırsak perforasyonu, iskemik kolit, pankreatit
Çok seyrek: Mezenterik tromboz, psödomembranöz kolit, özafajit, kabızlık, assit
Hepato-bilier hastalıklar
Çok seyrek: Karaciğer nekrozu (fatal sonuçlanabilen), karaciğer ensefalopatisi (fatal sonuçlanabilen)
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın: Alopesi
Yaygın: Geçici ve hafif tırnak ve cilt değişiklikleri
Seyrek: Kaşıntı, döküntü, eritem, flebit, selülit, ciltte dökülme, nekroz ve fibroz, radyasyon recall
Çok seyrek: Stevens-Johnson sendromu, epidermal nekroliz, multiform eritem, eksfolyatif dermatit, ürtiker, onikoliz (tedavi alan hastalar el ve ayaklarına güneş koruyucu sürmelidirler)
19 / 28
Bilinmiyor: Skleroderma
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok yaygın: Artralji, miyalji
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları (lokalize ödem, ağrı, eritem, dokuda sertleşme, nadiren ekstravazasyon selülit ile sonuçlanabilir)
Seyrek: Asteni, kırıklık, pireksi, dehidrasyon, ödem
Laboratuvar bulguları
Yaygın: AST (SGOT) değerlerinde ciddi yükselme, alkalin fosfataz değerlerinde ciddi yükselme
Yaygın olmayan: Bilirubin seviyelerinde ciddi yükselme Seyrek: Kan kreatinin seviyelerinde yükselme
Kombinasyon Tedavisi Çalışmalarından Elde Edilen Yan Etki DeneyimleriAşağıdaki tartışma sisplatin ile kombine olarak paklitaksel alan daha önce tedavi görmemişover kanseri ya da NSCLC olan hastalar, En İyi Destekleyici Bakım ile birlikte tek-ajanpaklitaksel alan ameliyatın mümkün olmadığı NSCLC olan hastalar, adjuvan uygulamadadoksorubisin/siklofosfamid'den sonra paklitaksel alan meme kanserli hastalar, birincibasamak tedavi olarak paklitaksel ile birlikte trastuzumab alan metastatik meme kanserlihastalar ve AIDS'e bağlı Kaposi sarkomu olan hastaları yansıtmaktadır. Ayrıca, pazarlamasonrası deneyimlerinde ya da diğer klinik çalışmalarda bildirilen nadir olaylar datanımlanmıştır.
Paklitaksel ile birlikte sisplatin:Over kanseri tedavisinde birinci basamak kemoterapi olarak 3 saatlik infüzyon şeklinde paklitaksel'i takiben sisplatin ile tedavi edilen hastalarda,nörotoksisite, artralji/miyalji ve aşırı duyarlılık reaksiyonlarının, siklofosfamidi takibensisplatin ile tedavi edilen hastalara göre daha sık ve şiddetli görüldüğü bildirilmiştir.Miyelosupresyonun, 3 saatlik infüzyonla paklitaksel'i takiben sisplatin tedavisindesiklofosfamidi takiben sisplatin tedavisine göre daha seyrek ve hafif olduğu görülmüştür.CA139-209 ve CA139-022'de nörotoksisitenin çapraz çalışma karşılaştırması, paklitaksel vesisplatin 75 mg/m2 ile kombine verildiğinde, 3 saatlik infüzyon ile 175 mg/m2 dozda ile kombine verildiğinde, 3 saatlik infüzyon ile 175 mg/m2 dozda
20 / 28
paklitaksel ile ciddi nörotoksisite görülme sıklığı (%21), 24 saatlik infüzyon ile 135 mg/m2 doza göre (%3) daha yaygın olduğunu göstermiştir.
Paklitaksel ile birlikte sisplatin tedavisi gören hastalarda, jinekolojik kanserlerin tedavisi sırasında tek başına sisplatin tedavisi ile kıyaslandığında böbrek yetmezliği riskinde artışgörülebileceği bildirilmiştir.
Paklitaksel ile birlikte trastuzumab:Metastatik meme kanserinin birinci basamak tedavisinde tek ajan paklitaksel'e kıyasla paklitaksel'in trastuzumabla kombine olarak 3 saatlik infüzyonlauygulanması sonucu daha sık bildirilen advers etkiler (paklitaksel ve trastuzumab ile ilişkisinebakılmaksızın); kalp yetmezliği, enfeksiyon, titreme, ateş, öksürük, döküntü, artralji,taşikardi, diyare, hipertoni, epitaksi, akne, herpes simplex, kazara yaralanma, uykusuzluk,rinit, sinüzit ve enjeksiyon yeri reaksiyonudur. Sıklıklardaki farklılıklarpaklitaksel/trastuzumab kombinasyon tedavisinin tek ajan paklitaksel tedavisine kıyasla dahafazla sayıda ve daha uzun süreli olmasından kaynaklanıyor olabilir. Paklitaksel/trastuzumabkombinasyonu ve tek ajan paklitaksel tedavisinde ciddi yan etkiler benzer oranlardabildirilmiştir.
Öncesinde antrasiklinle tedavi görmüş hastalarda paklitaksel/trastuzumab kombinasyonu tek ajan paklitaksel tedavisine kıyasla kardiyak disfonksiyonların ciddiyetinin ve sıklığınınartmasıyla sonuçlanmıştır ve nadir de olsa ölümle ilişkilendirilmiştir. Bu nadir durumlar haricibütün tedavilerde hastalar uygun cevap vermektedir.
Paklitaksel ile birlikte doksorubisin:Metastatik meme kanserinde önceden tedavi edilmemiş ve kemoterapi almamış hastalarda paklitaksel ve doksorubisin kombinasyon tedavisindekonjestif kalp yetmezliği bildirilmiştir.
Miyokardiyal enfeksiyon olayları seyrek bildirilmiştir. Paklitaksel tedavisi alan ve özellikle antrasiklinler ile kemoterapi almış hastalarda kardiyak disfonksiyon ve sol ventrikülerenjeksiyon fraksiyonunun redüksiyonu veya ventriküler yetmezlik tipik olarak bildirilmiştir.
Paklitaksel ile birlikte radyoterapi:Eşzamanlı radyoterapi alan hastalarda radyasyon pnömoniti bildirilmiştir.
21 / 28
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Paklitaksel doz aşımının bilinen bir antidotu yoktur. Başlıca komplikasyonlar kemik iliği supresyonu, periferal nörotoksisite ve mukozit şeklindedir. Tedavi semptomatiktir. Pediyatrikhastalardaki doz aşımları akut etanol toksisitesi ile bağlantılı olabilir (bkz. bölüm 4.4 Özelkullanım uyarıları ve önlemleri).
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antineoplastik ajanlar ATC kodu: L01CD01
Etki mekanizması:
TAKSEN'in aktif maddesi paklitaksel, antitümör aktivitesine sahip bir ajandır. Paklitaksel tübülin dimerlerinden mikrotübüllerin birlişem düzeyini artıran ve depolimerizasyonuönleyerek mikrotübülleri stabilize eden yeni bir antimikrotübül ajanıdır. Bu stabilizasyonsonucu, yaşamsal interfaz ve mitotik hücre fonksiyonları için gerekli olan mikrotübül ağınınnormal dinamik reorganizasyonu inhibe olur. Paklitaksel ayrıca hücre siklusu boyuncamikrotübüllerde anormal mikrotübül demetlerinin oluşumunu ve mitoz esnasında mikrotübülmultipl asterlerini indüklemektedir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Paklitakselin farmakokinetiği 300 mg/m2dozuna kadar geniş bir dozlama aralığında ve 3 ila 24 saatlik infüzyonlarda değerlendirilmiştir. Sonuçlar, paklitakselin farmakokinetiğinin artandozlar ile birlikte Cmaks.ve EAA'daki orantılı olmayan artış ile birlikte nonlineer ve doygunolduğunu göstermiştir. Toplam vücut klerensi, paklitakselin plazma konsantrasyonu arttıkçaazalma gösterir.
22 / 28
Başlangıçtaki hızlı azalma periferik kompartmanlara dağılımı ve ilacın eliminasyonunu temsil etmektedir. Bir sonraki faz, periferik kompartmanlardan paklitakselin yavaş olarak taşınmasıile ilişkilidir.
Sistemik paklitaksel ölçümlerindeki değişkenlik, başarılı tedavi uygulamaları için ölçülen EAA(0-4) ile kıyaslandığında düşüktür; çoklu doz uygulamalarında paklitakselin birikiminedair bir kanıt yoktur.
Emilim:
İntrevenöz uygulanır.
İntravenöz uygulamayı takiben, paklitaksel plazma konsantrasyonlarında bifazik azalma göstermektedir.
135 ve 175 mg/m2 dozlarında ve 3 ve 24 saatlik infüzyonlarda ortalama terminal yarılanma ömrü 13,1-52.7 saat aralığındadır ve total vücut klerensi 12.2 ile 23.8 l/saat/m2'dir.
Dağılım:
İlacın ortalama %89'u serum proteinlerine bağlanır ve simetidin, ranitidin, deksametazon ya da difenhidramin paklitakselin proteinlere bağlanmasını etkilemez. Ortalama kararlı durumdağılım hacmi 198 ila 688 l/m2'dir ki bu paklitakselin yaygın ekstravasküler dağılımınınve/veya dokulara bağlandığının göstergesidir.
Biyotransformasyon:
İnsan karaciğeri mikrosomları ve doku dilimleri ile yapılanin vitroçalışmalar paklitakselin başlıca sitokrom P450 isozimi CYP2C8 tarafından 6a-hidroksipaklitaksele metabolizeedildiğini göstermiştir; ayrıca CYP3A4 iki minör metabolit olan 3'-p-hidroksipaklitaksel ve6a, 3'-p-dihidroksipaklitaksele metabolize eder.In vitroolarak, paklitakselin 6a-hidroksipaklitaksele olan metabolizması birtakım ajanlarca inhibe edilmiştir(bkz. bölüm 4.5Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
Eliminasyon:
Paklitaksel esasen hepatik metabolizma ve safra klerensi ile vücuttan atılıyor olabilir. Paklitakselin başlıca, sitokrom P450 enzimlerince metabolize edildiği düşünülmektedir.Paklitakselin 15-275 mg/m2 dozlarda 1, 6 ve 24 saatlik infüzyonlar şeklinde intravenözuygulanmasını takiben dozun %1,3 ila %12,6'sı değişmeden idrara geçer; bu durum yoğun birböbrek dışı klerensin göstergesidir. 3-saatlik infüzyonla radyoaktif olarak işaretli 225 ya da
23 / 28
250 mg/m2paklitaksel dozu uygulanan beş hastada radyoaktivitenin %14'ü idrarda bulunmuş ve %71'i 120 saatte feçesle atılmıştır. Bulunan toplam radyoaktivite dozun %56'sı ila %101'iarasında değişmiştir. Feçeste bulunan uygulanan radyoaktivitenin ortalama %5'i paklitakselolmuş, özellikle 6a-hidroksipaklitaksel olmak üzere metabolitler dengeyi sağlamışlardır.
Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:Artan dozlarda uygulanan 3 saatlik infüzyonlar doğrusal olmayan farmakokinetik sonuçlar vermiştir. 135 mg/m2'lik doz %30 artırılarak 175mg/m2'ye çıkartıldığı zaman Cmaksve eğri altındaki alan (EAA) değerleri sırasıyla %75 ve%81 artmıştır.
Tedavi gören hastalarda sistemik Paklitaksel'e verdiği cevaplar arasında çok fazla fark yoktur, çoklu tedavi kürlerinde paklitakselin biriktiğine dair herhangi bir bulgu yoktur.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:Böbrek yetmezliğinin paklitaksel atılımı üzerindeki etkisi
araştırılmamıştır.
Karaciğer yetmezliği:Paklitaksel 3-saatlik infüzyonun atılımı ve toksisitesi, farklı derecelerde karaciğer yetmezliği olan 35 hasta üzerinde değerlendirilmiştir. Normal bilirubin düzeylihastalara oranla, bilirubin seviyesi normal üst sınırın (NÜS) < 2 katı olan hastalardauygulanan 175 mg/m2plazma paklitaksel maruziyeti artmış, ancak, toksisite sıklığında veyaseviyesinde herhangi bir belirgin artış görülmemiştir. Serum toplam bilirubin >2 kat NÜSolan 5 hastada istatistiksel açıdan belirgin olmayan düzeyde ciddi miyelosupresyon, daha daazaltılmış bir dozda (110 mg/m2) görülmüş, ancak plazma maruziyetinde herhangi bir artışgözlenmemiştir (Pozoloji ve uygulama şekli-karaciğer yetmezliği ve özel kullanım uyarılarıve önlemleri-karaciğer yetmezliği bölümlerine bakınız.)) görülmüş, ancak plazma maruziyetinde herhangi bir artışgözlenmemiştir (Pozoloji ve uygulama şekli-karaciğer yetmezliği ve özel kullanım uyarılarıve önlemleri-karaciğer yetmezliği bölümlerine bakınız.)
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Paklitakselin karsinojenik potansiyeli incelenmemiştir. Paklitakselinin vitro(insan lenfositlerinde kromozom aberasyonları) vein vivo(farelerde mikronükleus testi) olarakklastojen olduğu gösterilmiştir. Paklitaksel Ames testinde ya da CHO/HGPRT gen mutasyontayininde mutajenik değildir. Paklitaksel alan sıçanlarda fertilitede azalma ve implantasyonsayısında ve canlı fetus sayısında azalma görülmüştür. Paklitakselin organojenez sırasındatavşanlarda embriyotoksik ve fetotoksik olduğu da gösterilmiştir.
24 / 28
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Polioksil 35 hint yağı Sitrik asitSusuz etanol
6.2. Geçimsizlikler
Seyreltilmemiş konsantrenin plastize edilmiş PVC ekipmanı veya infüzyon için solüsyon hazırlamak amacıyla kullanılan cihazlar ile temasından kaçınılmalıdır. Hastanın, PVCinfüzyon torbaları veya setlerinden süzülen DEHP [di-(2-etilheksil) fitalat] maruziyetini enaza indirmek için seyreltilmiş TAKSEN çözeltileri şişelerde (cam, polipropilen) veya plastiktorbalarda (polipropilen, poliolefin) saklanmalı ve polietilen-astarlı uygulama setleriyleuygulanmalıdır.
Bu tıbbi ürün, bölüm 6.6'da belirtilenler dışında başka tıbbi ürünler ile karıştırılmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
Açılmamış flakon: 24 ay
Açıldıktan sonra, seyreltme işleminden önce:
Kimyasal ve fiziksel stabilite, çoklu iğne girişleri ve ürünün çekilmesini takiben 25°C'de 28 gün için gösterilmiştir. Mikrobiyolojik açıdan, açıldıktan sonra ürün 25°C'de en fazla 28 günsaklanabilir. Diğer saklama süreleri ve koşulları, kullanıcının sorumluluğundadır.
Seyreltme işleminden sonra:
Seyreltilmiş çözelti, 25°C veya 5°C'de, %5 dekstroz çözeltisi (D5W) ile seyreltildiğinde 7 güne kadar ve %0,9 sodyum klorür enjeksiyonu (normal salin solüsyonu- NSS) ileseyreltiğinde 14 güne kadar kimyasal ve fiziksel olarak stabildir. Mikrobiyolojik açıdan, üründerhal kullanılmalıdır. Ürün derhal kullanılmayacaksa, kullanım öncesi saklama süreleri vekoşulları kullanıcının sorumluluğunda olup, seyreltme işlemi kontrollü ve valide edilmişaseptik koşullarda gerçekleştirilmediği sürece, normal koşullarda 2 ila 8°C'de 24 saatigeçmemelidir.
Seyreltilmiş çözelti, oda sıcaklığında (yaklaşık 25°C) ve oda ışığında 27 saat kimyasal ve fiziksel olarak stabil kalır; bu süre içerisinde infüzyonlar tamamlanmalıdır. Önerilen 3 saatlik
25 / 28
infüzyon programı uzatıldığında nadiren çökme bildirilmiştir. Çökmeye neden olabileceğinden, aşırı çalkalama, vibrasyon veya sallamadan kaçınılmalıdır. Kullanımdanönce infüzyon setleri geçimli bir seyreltici ile çalkalanmalıdır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
15-30°C arasındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklayınız.
Işıktan korumak için orijinal kutusunda saklayınız.
Açılmamış TAKSEN enjeksiyonluk flakonları orijinal ambalajda 15-30oC'de saklanırsa ambalajın üzerindeki tarihe kadar stabil kalır. Buzdolabında saklanan açılmamış flakonlardaoda sıcaklığına ulaşınca biraz çalkalamayla çözünen bir tortu oluşur. İlacın kalitesietkilenmez. Eğer çözelti bulanıksa ya da tortu çözülmüyorsa o flakon atılır. Dondurulanüründe olumsuz bir etki oluşmaz.
Seyreltilen çözeltiler buzdolabında saklanmamalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
50 ml Tip I cam renksiz flakon, 20 mm gri teflon kaplamalı tıpa, 20 mm aluminyum kapak
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
TAKSEN sitotoksik bir antikanser ilacıdır ve dikkatle kullanılmalıdır. Çözelti seyreltmeleri özel alanlarda sorumlu personel tarafından aseptik koşullarda yapılmalıdır. Eldivenkullanılmalıdır. Deri ve mukoz membranlarla temas etmemesi için gereken önlemleralınmalıdır. Eğer TAKSEN deriyle temas ederse derhal su ve sabunla yıkanmalıdır. Mukozmembranlarla temas ederse bol suyla yıkanmalıdır. İnhalasyonu takiben dispne, göğüs ağrısı,gözlerde yanma, boğazda yanma ve bulantı rapor edilmiştir. Ekstravazasyon ihtimaline karşı,ilaç uygulanması sırasındaki muhtemel infiltrasyon için infüzyon bölgesinin yakındanizlenmesi önerilir.
TAKSEN mikropor membranı 0.22 mikron'dan büyük olmayan in-line filtre ile uygulanmalıdır. PVC kaplı tübün giriş ve çıkış ağzının kısa tutulduğu filtre sistemlerindeönemli DEHP sızıntısı olmamaktadır.
TAKSEN infüzyondan önce %0,9 sodyum klorür enjeksiyonu, %5 dekstroz enjeksiyonu, %5 dekstroz ve %0,9 sodyum klorür enjeksiyonu ya da %5 dekstrozlu Ringer çözeltisi ile finalkonsantrasyon 0,3-1,2 mg/mL olacak şekilde aseptik tekniklerle seyreltilmelidir.
26 / 28
Çözelti hazırlandıktan sonra formülün taşıyıcı maddesine bağlı olarak dumanlı bir görünüm alabilir. Mikropor membranı 0.22 mikron'dan küçük olan in-line bir filtre ile uygulanmalıdır.Bir in-line filtre içeren I.V. tüpünden geçen çözeltide önemli bir potens kaybıkaydedilmemiştir.
TAKSEN çözeltileri cam, polipropilen ve poliolefin kaplarda hazırlanmalı ve saklanmalıdır. Polietilen line'lı olanlar gibi PVC içermeyen uygulama setleri kullanılmalıdır.
Seyreltilmiş çözelti, oda sıcaklığında (yaklaşık 25oC) ve oda ışığında 27 saat kimyasal ve fiziksel olarak stabil kalır; bu süre içerisinde infüzyonlar tamamlanmalıdır. Önerilen 3 saatlikinfüzyon programı uzatıldığında nadiren çökme bildirilmiştir. Çökmeye nedenolabileceğinden, aşırı çalkalama, vibrasyon veya sallamadan kaçınılmalıdır. Kullanımdanönce infüzyon setleri geçimli bir seyreltici ile çalkalanmalıdır.
Seyreltilmiş çözelti, 25°C veya 5°C'de, %5 dekstroz çözeltisi (D5W) ile seyreltildiğinde 7 güne kadar ve %0,9 sodyum klorür enjeksiyonu (normal salin solüsyonu- NSS) ileseyreltiğinde 14 güne kadar kimyasal ve fiziksel olarak stabildir. Ürün hemen kullanılmazsa2°-8°C'de 24 saatten daha uzun süre saklanmamalıdır.
Flakon tıpasının çökmesine ve dolayısıyla sterilitenin bozulmasına yol açabileceklerinden Chemo-Dispensing Pin aleti ya da sivri uçlu benzer aletler kullanılmamalıdır.
Uygun kullanım ve antikanser ilaçların atılması ile ilgili prosedürler göz önünde bulundurulmalıdır.
Cilt maruziyeti riskini en aza indirmek için TAKSEN 300 mg/50 ml IV enjeksiyonluk çözeltiyi kullanırken her zaman sıvı ve hava geçirmez eldiven giyiniz. Buna klinikservislerde, eczanelerde, depolarda ve evde sağlık servislerinde yapılan ambalajın açılması veinceleme, tesis içinde taşıma, dozun hazırlanması ve uygulanması gibi işlemler dahildir.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
Hem tıbbi ürünün artanı hem de seyreltilmek için ya da infüzyon için hazırlanmış çözeltinin tamamı hastanenin sitotoksik maddelere uygulanan standart prosedürlerine göre ve zararlı
27 / 28
atıkların imha edilmesi için yürürlükte olan yasal gereklere uygun olarak ortadan kaldırılmalıdır.
Sitotoksik ve sitotoksik beşeri tıbbi ürünlerin kullanımları sonucu boşalan iç ambalajların atıkları TEHLİKELİ ATIKTIR ve bu atıkların yönetimi 2/4/2015 tarihli ve 29314 sayılıResmi Gazetede yayımlanan Atık Yönetimi Yönetmeliğine göre yapılır.
7. RUHSAT SAHİBİ
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Bağlarbaşı, Gazi Cad. No: 40 Üsküdar / İSTANBULTel.: 0216 492 57 08Fax: 0216 334 78 88
8. RUHSAT NUMARASI
231/26
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 15.04.2011 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
28 / 28
1
/ 28
2
/ 28
3
/ 28
|
|