Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Sertofen 25mg Film Tablet Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

SERTOFEN 25 mg film tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde:

Deksketoprofen 25 mg

(25 mg deksketoprofen'e eşdeğer 36.9 mg deksketoprofen trometamol)

Yardımcı maddeler:

Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Film kaplı tablet

Beyaz renkli, yuvarlak, bikonveks, çentikli film tabletler. Tabletler iki eşit parçaya bölünebilir.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik Endikasyonlar

Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut artriti, akut kas iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenoretedavisinde endikedir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / uygulama sıklığı ve süresi

Oral kullanım içindir.

1/23

Erişkinler:

Ağrının cinsine ve şiddetine göre önerilen doz genellikle her 4-6 saatte bir 12.5 mg veya 8 saatte bir 25 mg'dır. Günlük toplam doz 75 mg'ı geçmemelidir.

Semptomları kontrol etmede gerekli olan en kısa süre için etkili olan en düşük dozu kullanarak istenmeyen etkiler en aza indirilebilir (bkz. bölüm 4.4).

SERTOFEN uzun süreli kullanım için düşünülmemelidir ve tedavi semptomatik dönem ile sınırlandırılmalıdır.

Uygulama şekli:

Tüm NSAİİ'ler gibi SERTOFEN tercihen yemekle birlikte ya da yemekten sonra alınmalıdır. Ancak, yiyeceklerle birlikte uygulama ilacın absorpsiyon hızınıgeciktirdiği için (bkz. bölüm 5.2) akut ağrı durumunda yemeklerden en az 30 dakikaönce alınması önerilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgilerBöbrek yetmezliği:

Hafif böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda (kreatin klerensi 60-89 ml/dak) başlangıç dozu 50 mg günlük toplam doza indirilmelidir. SERTOFEN orta veşiddetli böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda (kreatin klerensi <59 mI/dak)kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.3).

Karaciğer yetmezliği:

Hafif veya orta derecede karaciğer fonksiyon bozukluğu bulunan hastalar tedaviye düşük dozlarda (50 mg toplam günlük doz) başlamalı ve yakından izlenmelidir.SERTOFEN şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalardakullanılmamalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

SERTOFEN'in çocuklarda ve adolesanlarda yapılmış çalışmaları bulunmamaktadır. Bu nedenle çocuklarda ve adolesanlarda güvenilirliği ve etkinliği kanıtlanmamıştır.Çocuklar ve adolesanlarda kullanılmamalıdır.

2/23

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlı hastalarda tedaviye dozaj aralığının en düşüğünden (50 mg toplam günlük doz) başlanması önerilmektedir. İyi tolerans gösterdikleri doğrulandıktan sonra dozajgenel popülasyon için önerilen miktarlara yükseltilebilir.

4.3. Kontrendikasyonlar

SERTOFEN aşağıdaki durumlarda uygulanmamalıdır:

• Deksketoprofene, diğer NSAİİ'lere veya üründeki herhangi bir yardımcımaddeye (6.1 bölümünde listelenmiş olan) aşırı duyarlılığı olan hastalar,

• Aspirin veya diğer NSAİİ'lerin alımı sonucunda astım, ürtiker veya alerjiktipte reaksiyon görülen hastalarda kullanılmamalıdır. Bu tür hastalardaNSAİİ'lere bağlı şiddetli, nadiren ölümcül olan, anafilaksi benzerireaksiyonlar bildirilmiştir ( bkz. bölüm 4.4.).

• Ketoprofen veya fibratlarlarla tedavi sırasında bilinen fotoallerjik veyafototoksik reaksiyonlar,

• Aktif veya şüpheli peptik ülseri/kanaması olan hastalarda veya tekrarlayanpeptik ülser/gastrointestinal hemoraji veya gastrointestinal kanama,ülserleşme veya perforasyon öyküsü olan hastalar,

• Kronik dispepsisi olan hastalar,

• Bir önceki NSAİİ tedavisi ile ilgili olarak gastrointestinal kanama veyaperforasyon öyküsü olan hastalar,

• Aktif kanamaları veya kanama bozukluğu olan hastalar,

• Crohn hastalığı veya ülseratif koliti olan hastalar,

• Şiddetli kalp yetmezliği olan hastalar,

• Orta veya şiddetli böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalar (kreatin klerensi<59 mI/dak),

• Şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalar (Child-Pugh kategorisi10-15),

• Hemorajik diatezi veya diğer pıhtılaşma bozukluğu olan hastalar,

3/23

• Şiddetli dehidrasyonu olan hastalar (kusma, diyare veya yetersiz sıvıalınımdan kaynaklı),

• Gebeliğin üçüncü trimesteri boyunca ve laktasyon döneminde (bkz. bölüm4.6),

• SERTOFEN, koroner arter by-pass greft (KABG) cerrahisinde, peri-operatifağrı tedavisinde kontrendikedir (bkz. bölüm 4.4.).

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleriUyarılarKardiyovasküler risk:

-NSAİİ'ler ölümcül olabilecek kardiyovasküler trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk, kullanım süresine bağlı olarak artabilir. Kardiyovaskülerhastalığı olan veya kardiyovasküler hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksekolabilir (Bkz. Uyarılar).

-SERTOFEN, koroner arter by-pass graft (KABG) cerrahisi perioperatif ağrı tedavisinde kontrendikedir (Bkz. Uyarılar).

Gastrointestinal (Gİ) risk:

NSAİİ'ler kanama, ülserasyon, mide veya barsak perforasyonu gibi ölümcül olabilecek ciddi Gİ advers etkilere yol açarlar. Bu advers olaylar herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı birsemptom vererek veya vermeksizin ortaya çıkabilirler. Yaşlı hastalar ciddi Gİ etkilerbakımından daha yüksek risk taşımaktadırlar (Bkz. Uyarılar).

Çocuklarda ve adolesanlarda kullanım güvenirliliği tespit edilmemiştir.

Alerjik durum hikâyesi olan hastalarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

SERTOFEN'in, siklooksijenaz-2 seçici inhibitör dahil diğer NSAİİ'ler ile eşzamanlı olarak kullanımından kaçınılmalıdır.

Semptomları kontrol etmekte gerekli olan en kısa süre için etkili olan en düşük dozu kullanılarak istenmeyen etkiler en aza indirilebilir (bkz. bölüm 4.2 ve aşağıdabulunan gastrointestinal ve kardiovasküler riskler).

4/23

Gastrointestinal (Gİ) etkiler-ülserasyon, kanama veya perforasyon riski:

Uyarıcı semptomlar veya ciddi Gİ olay öyküsü olsun veya olmasın, tedavinin herhangi bir aşamasında, SERTOFEN dahil NSAİİ'ler mide, ince barsak ve kalınbarsakta inflamasyon, kanama gibi ölümcül olabilen Gİ advers etkilere nedenolabilir. SERTOFEN alan hastalarda gastrointestinal kanama ya da ülserasyon ortayaçıktığında tedavi kesilmelidir.

Bir NSAİİ ile tedavi sırasında ciddi bir Gİ advers olay gelişen her beş hastadan yalnızca biri semptomatiktir. NSAİİ'ler nedeniyle üst Gİ ülser, majör kanama veyaperforasyonların, 3 ila 6 ay süreyle tedavi edilen hastaların yaklaşık %l'inde, bir yıltedavi gören hastaların ise yaklaşık %2-4'ünde meydana geldiği görülmektedir. Uzunsüreli tedavi sırasında bu eğilimlerin devam etmesi, hastanın tedavisinin herhangi birsafhasında ciddi bir Gİ olay gelişme olasılığını arttırmaktadır. Bununla birlikte, kısasüreli tedavi dahi risksiz değildir.

NSAİİ kullanan, önceden peptik ülser ve/veya Gİ kanama hikayesine sahip hastalarda, bu risk faktörlerine sahip olmayan hastalara kıyasla Gİ kanama gelişmeriski 10 kat fazladır.

NSAIİ'ler ile tedavi edilen hastalarda Gİ kanama riskini arttırabilecek diğer faktörler; oral kortikosteroidlerle tedavi, antikoagülanlarla tedavi, NSAİİ'ler iletedavinin uzaması, sigara kullanımı, alkol kullanımı, ilerlemiş yaş ve genel sağlıkdurumunun kötü olmasıdır.

Özellikle kanama ya da delinme ile komplike olmuş (bkz. bölüm 4.3) ülser geçmişi olan hastalarda, takatsiz hastalarda ve yaşlılarda, NSAİİ dozu arttıkça gastrointestinalkanama, ülserasyon ya da perforasyon riski de artar.

Advers bir Gİ olayın potansiyel riskini en aza indirmek için, hastalar mümkün olan en kısa süreyle ve en düşük etkili NSAİİ dozu ile tedavi edilmelidir. Hastalar vehekimler NSAİİ tedavisi sırasında Gİ ülserasyon ve kanama belirti ve semptomlarıaçısından dikkatli olmalıdırlar ve eğer ciddi Gİ olaylardan şüphelenirse hemen ek birdeğerlendirme yapılmalı ve ek bir tedaviye başlanmalıdır. Eğer ciddi advers olay

5/23

ortadan kalkmazsa, NSAİİ tedavisi durdurulmalıdır. Yüksek risk grubundaki hastalarda, NSAİİ'leri içermeyen alternatif tedaviler planlanmalıdır.

Yaşlılar: Yaşlılarda, NSAİİ'lerin, özellikle ölümcül olabilen gastrointestinal kanama ve perforasyon gibi advers reaksiyonlarının sıklığında bir artış görülmektedir (bkz.bölüm 4.2). Bu hastalar mümkün olan en düşük dozda tedaviye başlamalıdır.

Bütün NSAİİ'lerde olduğu gibi deksketoprofen trometamol tedavisine başlamadan önce tamamen iyileşme olduğundan emin olmak için herhangi bir özofajit, gastritve/veya peptik ülser geçmişi araştırılmalıdır. Gastrointestinal semptomlar veyagastrointestinal hastalık öyküsü olan hastalar sindirim bozuklukları, özellikle degastrointestinal kanama açısından izlenmelidir.

Koruyucu ajanlar ile birlikte tedavi (ör. misoprostol veya proton pompası inhibitörü) bu hastalarda ve aynı zamanda eşzamanlı düşük doz aspirin kullanımını gerektirenveya gastrointestinal riski arttırması muhtemel diğer ilaçların kullanımını gerektirenhastalarda göz önünde bulundurulmalıdır (aşağıya ve bölüm 4.5'e bakınız).

Gastrointestinal toksisite öyküsü olan hastalar, özellikle de yaşlılar, normal olmayan abdominal semptomları (özellikle gastrointestinal kanamayı) özellikle tedavininbaşlangıç evresinde bildirmelidir.

Ülserasyon veya kanama riskini arttırabilecek oral kortikosteroidler, varfarin gibi antikoagülanlar, seçici serotonin geri alım inhibitörleri veya aspirin gibiantitrombositleri eşzamanlı alan hastalarda dikkatli olunması tavsiye edilmiştir (bkz.bölüm 4.5).

Tüm non-selektif NSAİİ'ler trombosit agregasyonunu inhibe edebilir ve prostaglandin sentezinin inhibisyonu yoluyla kanama zamanını uzatabilir. Bunedenle, hemostazı etkileyen varfarin ya da diğer kumarinler veya heparinler iletedavi uygulanan hastaların deksketoprofen trometamol kullanması önerilmez.

6/23

Renal etkiler

Uzun süreli NSAİİ kullanımı renal papiller nekroz ve diğer renal hasarlara yol açmaktadır.

Ayrıca, renal prostaglandinler renal perfüzyonun idamesinde kompanse edici bir rol oynadığı için, hastalarda renal toksisite de görülmüştür. Bu durumdaki hastalaraNSAİİ uygulanması prostaglandin sentezinde ve ikincil olarak da renal kan akımındadoza bağlı bir azalmaya sebep olabilmekte, bu da renal dekompansasyonuhızlandırabilmektedir. Böyle bir reaksiyonun gözlenme riskinin çok yüksek olduğuhastalar böbrek fonksiyonlarında bozulma, kalp yetmezliği, karaciğer disfonksiyonuolanlar, diüretik ve anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörü kullananlar veyaşlılardır.

NSAİİ tedavisinin durdurulmasının ardından genellikle tedavi öncesi duruma geri dönülmektedir.

Bütün NSAİİ'lerde olduğu gibi SERTOFEN, plazma üre nitrojenini ve kreatinini arttırabilir. Diğer prostaglandin sentez inhibitörleri gibi, glomerular nefrit,interstisyel nefrit, renal papillar nekroz, nefrotik sendrom ve renal bozukluğa yolaçabilen renal sistem üzerindeki yan etkilerle ilişkilendirilebilir.

Hematopoetik rahatsızlığı, sistemik lupus eritematöz veya karma bağ doku hastalığı şikayeti olan hastalarda SERTOFEN dikkatli kullanılmalıdır. Diğer NSAİİ'lerdeolduğu gibi deksketoprofen, enfeksiyöz hastalık semptomlarını maskeleyebilir.

Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Bu tip hastalarda, NSAİİ kullanımı renal fonksiyon kötüleşmesi, sıvı tutulumu ve ödemlesonuçlanabilir. Ayrıca diüretik tedavi alan veya nefrotoksisite riskinin artmasındandolayı hipovolemi geleişebilecek olan hastalarda da dikkatli olunmalıdır.

İlerlemiş böbrek hastalıkları:

Orta-şiddetli renal disfonksiyonu olan hastalarda (kreatin klerensi < 59 ml/dk) SERTOFEN kontrendikedir.

Hepatik foksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

7/23

Tüm diğer NSAİİ'ler gibi, bazı karaciğer parametrelerinde geçici küçük artışlara ve SGOT ve SGPT'de anlamlı artışlara neden olabilir. Bu gibi parametrelerde ilaçlailişkili artışlar olduğunda, tedavi sona erdirilmelidir.

Kardiyovasküler etkiler Kardiyovasküler trombotik olaylar

Çok sayıda selektif ve non-selektif COX-2 inhibitörü ile yapılan, 3 yıla varan klinik çalışmalarda ölümcül olabilen, ciddi kardiyovasküler (KV) trombotik olay, miyokardinfarktüsü ve inme riskinde artma olduğu görülmüştür. Selektif veya non-selektifCOX-2 inhibitörü tüm NSAİİ'Ier benzer risk taşıyabilir. Kardiyovasküler hastalığıolduğu veya kardiyovasküler hastalık riski taşıdığı bilinen hastalar daha yüksek riskaltında olabilir. NSAİİ tedavisi gören hastalarda advers kardiyovasküler olaygörülme riski olasılığını azaltmak için en düşük etkili doz, mümkün olan en kısasüreyle kullanılmalıdır. Önceden görülmüş bir kardiyovasküler semptom olmasa bilehekim ve hasta bu tür olayların gelişmesine karşı tetikte olmalıdır. Hasta, ciddikardiyovasküler olayların semptomları ve/veya belirtileri ve bunların görülmesihalinde yapması gerekenler konusunda önceden bilgilendirilmelidir.

Eş zamanlı olarak aspirin kullanımının, NSAİİ kullanımına bağlı artmış ciddi kardiyovasküler trombotik olay riskini azalttığı yönünde tutarlı bir kanıtbulunmamaktadır. NSAİİ'lerin aspirinle eş zamanlı olarak kullanımı ciddi Gİ olaygörülme riskini arttırmaktadır.

KABG ameliyatını takip eden ilk 10-14 günlük dönemde ağrı tedavisi için verilen bir selektif COX-2 NSAİİ ile gerçekleştirilen iki geniş kontrollü klinik çalışmadamiyokard infarktüsü ve inme insidansında artış görülmüştür (bkz. bölüm 4.3.Kontrendikasyonlar). SERTOFEN, koroner arter bypass greft (KABG) ameliyatıdurumunda perioperatif ağrı tedavisinde kontrendikedir.

Kontrol altında olmayan hipertansiyon, kalp yetmezliği, tanı konmuş iskemik kalp hastalığı, periferal arter hastalığı ve/veya serebrovasküler hastalığı olan hastalardikkatli bir şekilde değerlendirildikten sonra deksketoprofen trometamol ile tedaviedilmelidir. Kardiyovasküler risk faktörleri taşıyan hastalarda uzun süreli tedaviye

8/23

başlamadan önce de aynı şekilde dikkat edilmelidir (ör. hipertansiyon, hiperlipidemi, diabetes mellitus, sigara kullanımı).

Hipertansiyon:

Diğer tüm NSAİİ'lerde olduğu gibi, deksketoprofen de hipertansiyon oluşumuna veya daha önceden mevcut olan hipertansiyonun kötüleşmesine neden olur ve bu ikidurum da kardiyovasküler olay riskinin artmasına neden olabilir. Tiyazid grubudiüretikler ya da kıvrım diüretikler ile tedavi edilen hastaların NSAİİ'lerikullanırlarken diüretik tedaviye yanıtları azalabilir. Deksketoprofen de dahil,NSAİİ'ler hipertansiyonlu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Deksketoprofentedavisi başlangıcında ve tedavi seyri boyunca kan basıncı (KB) yakındanizlenmelidir.

Konjestif kalp yetmezliği ve ödem:

Deksketoprofen dahil NSAİİ'ler ile tedavi edilen bazı hastalarda sıvı retansiyonu (tutulumu) ve ödem gözlenmiştir. Bu nedenle deksketoprofen sıvı retansiyonu veyakalp yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

Deri reaksiyonları

Deksketoprofen de dahil olmak üzere NSAİİ'lerin kullanımıyla ilişkili olarak çok nadir eksfolyatif dermatit, Stevens- Johnson sendromu (SJS) ve toksik epidermalnekrolizi (TEN) de içeren ve bazıları ölümcül olan ciddi deri reaksiyonlarıbildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Bu ciddi olaylar herhangi bir uyarı olmaksızınoluşabilir. Tedavinin başlangıcında hastaların bu reaksiyonlar bakımından en yüksekrisk altında olduğu görülmüştür, vakaların pek çoğunda reaksiyonun başlaması,tedavinin ilk ayı içerisinde meydana gelmiştir. Hastalar ciddi deri reaksiyonlarınınişaret ve semptomları konusunda önceden bilgilendirilmelidirler ve cilt kaşıntısı,mukozal lezyonlar veya diğer aşırı duyarlılık belirtileri ilk görüldüğü andaSERTOFEN derhal kesilmelidir.

İstisna olarak, su çiçeği ciddi kutanöz ve enfeksiyöz yumuşak doku komplikasyonlarının kaynağı olabilir. Bugüne kadar, NSAİİ'lerin bu enfeksiyonların

9/23

kötüye gitmesine olan katkısı göz ardı edilmemiştir. Dolayısıyla su çiçeği durumunda SERTOFEN kullanılmaması önerilmektedir.

Anafilaktoid reaksiyonlar:

Diğer NSAİİ'ler ile olduğu gibi deksketoprofen ile de, ilaca daha önceden maruz kalıp kalmadığı bilinmeyen bazı hastalarda, anafilaktoid reaksiyonlar görülebilir.SERTOFEN, aspirin triadı (Astımlılarda görülen analjezik intolerans veyaasetilsalisilik asit intoleransına (ASAİ) “Aspirin triadı” denilmektedir.) olan hastalaraverilmemelidir. Bu semptom kompleksi, tipik olarak, nazal polipli ve polipsiz rinitiolan veya aspirin ya da NSAİİ kullanmalarının ardından şiddetli ve ölümcül olabilenbronkospazm görülen astımlı hastalarda ortaya çıkmaktadır. (bkz. bölüm 4.3. vebölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

-Hamilelik:

Gebeliğin üçüncü trimesterinde diğer NSAİİ'ler gibi deksketoprofen de kullanılmamalıdır;

çünkü duktus arteriozusun (anne karnında açık olup doğumu takiben kapanması gereken, kalpten çıkan iki büyük atardamar [aort ve pulmoner arter] arasındakiaçıklık) erken kapanmasına neden olabilir. SERTOFEN, gebeliğin 3. trimesterindeve laktasyon döneminde kontrendikedir.

ÖnlemlerGenel:

Deksketoprofenin kortikosteroid yerine geçmesi veya kortikosteroid eksikliğini tedavi etmesi beklenmemelidir. Kortikosteroidlerin aniden durdurulması, hastalığınalevlenmesine sebep olabilir. Uzun süreli kortikosteroid tedavisi görmekte olanhastalar, kortikosteroid tedavisinin durdurulmasına karar verilmesi halinde,tedavilerini yavaş ve kademeli olarak azaltmalıdır.

SERTOFEN'in ateş ve enflamasyonu azaltmadaki farmakolojik aktivitesi, infeksiyöz olmadığı düşünülen ağrılı durumların komplikasyonlarının saptanmasında kullanılantanısal belirtilerin yararlanabilirliğini azaltabilir.

10/23

Hepatik etkiler:

Deksketoprofen de dahil olmak üzere NSAİİ alan hastaların %15 kadarında bir veya daha fazla karaciğer testinde üst sınıra kadar yükselmeler meydana gelebilir. Bulaboratuar anomalileri ilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya tedaviye devamedildiğinde kendiliğinden geçebilir. NSAİİ'ler ile gerçekleştirilen klinik çalışmalardahastaların yaklaşık %l'inde ALT ve AST aktivitelerinde ciddi artışlar (normaldüzeyin üst limitinin üç katı veya daha fazla) bildirilmiştir. Ayrıca, seyrek olarak,sarılık ve ölümcül fulminan hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliği gibi,bazıları ölümle sonuçlanmış şiddetli hepatik reaksiyon vakaları da bildirilmiştir.

Karaciğer bozukluğu semptomuna işaret eden rahatsızlığı olan veya anormal karaciğer test sonucu olan hastalarda, deksketoprofen ile tedavi sırasında daha ciddihepatik reaksiyon olaylarının gelişmiş olabileceği açısından değerlendirilmelidir.Anormal karaciğer fonksiyon testleri sebat eder veya kötüleşirse, karaciğerhastalığına uygun klinik belirtiler veya semptomlar gelişirse veya diğer belirtiler(örneğin; eozinofili, deri döküntüleri vb.) görülürse SERTOFEN ile tedavidurdurulmalı ve uygun tetkikler istenmelidir.

Hematolojik etkiler:

Deksketoprofen de dahil olmak üzere NSAİİ alan hastalarda bazen anemi görülür. Bunun nedeni sıvı retansiyonu, gizli veya bariz Gİ kan kaybı veya eritropoezüzerindeki tam olarak tanımlanamayan bir etki olabilir. Deksketoprofen de dahilolmak üzere NSAİİ'ler ile uzun süreli tedavi gören hastalar, herhangi bir anemibelirti veya semptomu gösterirlerse hemoglobin, hematokrit seviyelerini düzenliolarak kontrol ettirmelidirler.

NSAİİ'lerin bazı hastalarda trombosit agregasyonunu inhibe eden kanama süresini uzattıkları gösterilmiştir. Aspirinin tersine, bunların trombosit fonksiyonu üzerineetkileri kantitatif açıdan daha az, daha kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Öncedenkoagülasyon bozukluğu olan ya da antikoagülan kullanan ve trombosit fonksiyondeğişikliklerinden dolayı istenmeyen etkilerin görülmesi muhtemel hastalarSERTOFEN kullanımı sırasında dikkatle izlenmelidir.

11/23

Önceden var olan astım:

Astımlı hastalarda aspirine duyarlı astım söz konusu olabilir. Aspirine duyarlı olan astımlı hastalarda aspirin kullanımı, ölümle sonuçlanabilen şiddetli bronkospazmlailişkilendirilmiştir. Aspirin duyarlılığı olan bu hastalarda aspirin ile diğer NSAİİ'lerarasında bronkospazm da dahil olmak üzere çapraz reaksiyon bildirildiğinden,aspirin duyarlılığının bu formunun söz konusu olduğu hastalara SERTOFENverilmemeli ve önceden astımı olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Laboratuvar testleri:

Ciddi Gİ sistem ülserasyonları ve kanama, uyarıcı semptomlar olmadan ortaya çıkabildiğinden, hekimler Gİ kanamanın belirti ya da semptomları açısındanhastaları izlemelidirler. Uzun süreli NSAİİ tedavisi gören hastaların tam kan sayımıve biyokimya profilleri periyodik olarak kontrol edilmelidir. Eğer karaciğer ya darenal rahatsızlıkla uyumlu klinik belirti ve semptomlar gelişirse ya da sistemikbelirtiler (örneğin; eozinofili, döküntü, vb.) ortaya çıkarsa ya da karaciğer fonksiyontestleri anormal çıkarsa ya da kötüleşirse SERTOFEN tedavisi durdurulmalıdır.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Aşağıdaki etkileşmeler genelde tüm non steroidal antienflamatuvar ilaçlar (NSAİİ) için geçerlidir:

Önerilmeyen Kombinasyonlar:


Yüksek doz silikatlar da (> 3g/gün) dahil olmak üzere diğer NSAİİ'ler:Sinerjitik etkiyle gastrointestinal ülser ve kanama riskiniarttırabileceklerinden, birkaç NSAİİ'nin eşzamanlı kullanılmasındankaçınılmalıdır.

• Antikoagülanlar: NSAİİ'ler, varfarin (bkz. bölüm 4.4) gibi antikoagülanlarınetkilerini, deksketoprofenin plazma proteinin yüksek oranda bağlanması,trombosit fonksiyonu inhibe etmesi ve gastroduodenal mukoza hasarına yolaçması nedeniyle arttırabilir. Eğer bu kombinasyondan kaçınılamıyorsa, yakınklinik gözlem yapılmalı ve laboratuvar değerleri takip edilmelidir.

• Heparinler: Hemoraji riski artar (trombosit fonksiyonu inhibisyonu vegastroduodenal mukoza hasarına bağlı olarak). Eğer kombinasyondan

12/23

kaçınılamıyorsa, yakın klinik gözlem yapılmalı ve laboratuvar değerleri takip edilmelidir.

• Kortikosteroidler: gastrointestinal ülserasyon veya kanama riski artışı vardır(bkz. bölüm 4.4).

• Lityum (birçok NSAİİ'lerle tanımlanmıştır):NSAİİ'ler kan lityum

düzeylerini (lityumun böbreklerle atılımını azaltarak) arttırırlar ve toksik düzeylere ulaşmasına neden olabilirler. Dolayısıyla, bu parametre,deksketoprofen ile tedavinin başlangıcı, doz ayarlanması ve kesilmesisırasında takip edilmelidir.

• Metotreksat, 15 mg/hafta veya daha yüksek dozlarda kullanılması: Geneldeanti-inflamatuvar ajanlarla metotreksatın renal klirensinin azalmasına bağlıolarak hematolojik toksisitesinde artış.

• Hidantoinler ve sulfonamidler: Bu bileşiklerin toksik etkileri artabilir.

Dikkat Gerektiren Kombinasyonlar:


Diüretikler, ADE inhibitörleri, antibakteriyel aminoglikozidler veanjiyotensin II reseptör antagonistleri: Deksketoprofen, diüretiklerin veantihipertansif ürünlerin etkisini azaltabilir. Kompromize böbrek fonksiyonlubazı hastalarda (örneğin dehidrate hastalar ya da kompromize böbrekfonksiyonlu yaşlı hastalar) siklooksijenazı inhibe eden ajanlar ve ADEinhibitörleri, anjiyotensin II reseptör antagonistleri ya da antibakteriyelaminogiikozidlerin birlikte kullanılması, böbrek fonksiyonunun genelliklegeri dönüşümlü olacak şekilde daha da bozulmasına neden olabilir.Deksketoprofen ile bir diüretiğin birlikte reçetelendirildiği durumlarda,hastaların yeterli düzeyde hidrate olduklarından emin olunmalı ve tedavininbaşlangıcında renal fonksiyonlar izlenmelidir.

• Metotraksatın 15 mg/hafta'dan daha düşük dozlarda kullanılması: genellikleantiinflamatuvar bileşiklerle renal klerensinin azaltılmasına bağlı olarakmetotreksatın hematolojik toksisitesi artar. Kombinasyonun ilk haftalarındakan sayımı haftalık olarak izlenmelidir. Renal fonksiyonların hafifçebozulmuş olduğu durumlarda ve aynı zamanda yaşlılarda da izlemarttırılmalıdır.

13/23

• Pentoksifilin: kanama riskinde artış. Klinik izleme arttırılmalı ve kanamazamanı daha sık kontrol edilmelidir.

• Zidovudin: NSAİİ alımına başlandıktan bir hafta sonra oluşan şiddetli anemiile retikulositler üzerindeki etkiyle kırmızı hücre toksisitesinde artma riski.NSAİİ'ler ile tedaviye başladıktan bir iki hafta sonra tam kan sayımı veretikülosit sayısı kontrol edilmelidir.

• Sulfonilüreler: NSAİİ'ler, sulfonilüreleri plazma proteinlerine bağlanmayerlerinden uzaklaştırarak hipoglisemik etkilerini arttırabilirler.

Göz Önünde Bulundurulması Gereken Kombinasyonlar:


Beta-blokörler: bir NSAİİ ile tedavi, prostaglandin sentezinde inhibisyon ileantihipertansif etkilerini azaltabilir.

• Siklosporin ve takrolimus: NSAİİ'lerin renal prostaglandin aracılı etkileriylenefrotoksisite artabilir. Kombinasyon tedavisi süresince renal fonksiyonlarhesaplanmalıdır.

• Trombolitikler: kanama riskinde artma.

• Antitrombosit ajanlar ve seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar):gastrointestinal kanama riskinde artış (bkz. bölüm 4.4).

• Probenesid: deksketoprofenin plazma konsantrasyonları artabilir; buetkileşme, renal tubüler sekresyon bölgesindeki inhibitör bir mekanizmaya veglukuronokonjugasyona bağlı olabilir ve deksketoprofen dozununayarlanmasını gerektirir.

• Kardiyak glikozidler: NSAİİ'ler plazma glikozit seviyelerini arttırabilir.

• Mifepriston:Prostaglandin sentetazinhibitörlerinin,teorik olarak

mifepristonun etkinliğini değiştirmesi riski taşıdığından, NSAİİ'ler mifepriston alımından sonraki 8-12 gün içinde kullanılmamalıdır.

• Kinolon Antibiyotikler: Hayvan çalışmaları ile elde edilen veriler, NSAİİ'lerile birlikte yüksek dozda kinolon alımının, konvülsiyon gelişme riskiniartırabileceğini göstermektedir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Pediyatrik popülasyon:

SERTOFEN'in çocuklarda ve adolesanlarda yapılmış çalışmaları bulunmamaktadır.

14/23

Bu nedenle güvenilirliği ve etkinliği kanıtlanmamıştır. 18 yaşından küçüklerde kullanılmamalıdır.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik Kategorisi: 1. ve 2. trimesterde C; 3. trimesterde D'dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Kontrasepsiyon ile ilgili veri bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi

SERTOFEN gebeliğin üçüncü trimesterinde kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3).

Prostaglandin sentezi inhibisyonu, gebeliği ve/veya embriyo/fetüs gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler,gebeliğin erken dönemlerinde prostaglandin sentez inhibitörünün kullanımındansonra düşük ve kalp malformasyonları ve gastroşizis riskinde artış konusundaendişeleri arttırmıştır. Kardiovasküler malformasyonlar için mutlak risk

%

1'den azbir orandan yaklaşık olarak % 1,5'e yükselmiştir. Riskin doz ve tedavi süresi ilebirlikte arttığına inanılmaktadır.

Gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde, deksketoprofen trometamol açık bir şekilde gerekli olmadığı takdirde verilmemelidir. Eğer deksketoprofen trometamol, gebekalmaya çalışan veya gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde olan bir kadıntarafından kullanılıyorsa, doz olabildiğince düşük tutulmalı ve tedavi süresi mümkünolduğu kadar kısa olmalıdır.

Gebeliğin üçüncü trimesteri süresince, bütün prostaglandin sentez inhibitörleri fetüste aşağıdaki etkileri yapabilir:

• kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriyozusun prematüre kapanması ve pulmoner hipertansiyon);

15/23

• oligohidroamniyoz ile böbrek yetmezliğine neden olabilecek böbrekdisfonksiyonu;

Gebeliğin sonunda anne ve yenidoğan:

• kanama zamanının uzama olasılığı, çok düşük dozlarda bile meydanagelebilecek bir antiagregan etki;

• gecikmiş veya uzamış doğum eylemine neden olabilen uterus kontraksiyonuinhibisyonu.

Laktasyon dönemi

SERTOFEN emzirme esnasında kontrendikedir.

Deksketoprofenin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektir (bkz. Kontrendikasyon bölüm 4.3).

Üreme yeteneği / Fertilite

Diğer NSAİİ'ler ile birlikte, deksketoprofen trometamol kullanımı fertiliteyi etkileyebilir ve gebe kalmaya çalışan kadınlarda önerilmemektedir. Gebe kalmaktazorlanan veya infertilite açısından araştırılan kadınlarda deksketoprofentrometamolün kesilmesi düşünülmelidir. Açıkça zorunlu olmadığı sürece gebeliğinbirinci ve ikinci trimesterinde deksketoprofen trometamol kullanılmamalıdır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Halsizlik ve sersemlik oluşabileceğinden, SERTOFEN tabletin araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde hafif ya da orta derecede etkisi olabilir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Klinik araştırmalarda deksketoprofen trometamol ile en azından olası ilişkili olabileceği bildirilen istenmeyen etkilerle, SERTOFEN'in pazara verilmesindensonra bildirilmiş olan istenmeyen etkiler aşağıda tabloda verilmiş, sistem organ sınıfıve görülme sıklığı olarak sınıflandırılmıştır:

16/23

SİSTEM

ORGAN

SINIFI

Yaygın (>1/100 ila<1/10)

Yaygın olmayan (>1/1000 ila<1/100)

Seyrek

(>1/10000- ila <1/100)

Çok seyrek izole bildirimler(<1/10000)

Kan ve lenf

sistemi

hastalıkları




nötropeni

trombositopeni

Bağışıklık

sistemi

hastalıkları



larinjial ödem

anafilaktik şok dahil anafilaktik reaksiyon,

Metabolizma ve

beslenme

hastalıkları



anoreksi


Psikiatrik

hastalıklar


insomnia

anksiyete



Sinir sistemi hastalıkları


başağrısı, ,

sersemlik,

somnolans

parestezi, senkop


Göz hastalıkları




bulanık görme

Kulak ve iç

kulak

hastalıkları


vertigo


tinnitus

Kardiyak

hastalıklar


palpitasyonlar


taşikardi

Vasküler

hastalıklar


yüz kızarması

hipertansiyon

hipotansiyon

Solunum, göğüs bozuklukları vemediastinalhastalıklar



bradipne

bronkospazm,

dispne

17/23

Gastrointestinal

hastalıklar

bulantı
ve/veya
kusma,
abdominal
ağrı, diyare,
dispepsi
gastrit, konstipasyonağız kuruluğu,flatulans
peptik ülser, peptik ülserkanaması veyaperforasyonu(bkn. 4.4.)
pankreatit

Hepatobiliyer

hastalıklar



hepatit
hepatoselüler hasar

Deri ve deri altı doku

hastalıkları


cilt döküntüleri
ürtiker,
akne,
terlemede artma
Stevens Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz(Lyell sendromu),anjiyo ödem, yüzde ödem,fotosensitivite reaksiyonları,kaşıntı

Kas-iskelet bozukluklar,bağ doku vekemikhastalıkları



sırt ağrısı

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları



akut renal bozukluk, poliüri
nefrit veya nefrotik sendrom

Üreme sistemi ve memehastalıkları



menstrüel
bozukluklar;
prostatik
bozukluklar

Genel

bozukluklar ve uygulamabölgesine ilişkin


yorgunluk, ağrı, asteni, rigor,kırgınlık

Periferal ödem

18/23

hastalıklar





Araştırmalar



karaciğer fonksiyon testianormalliği

Gastrointestinal: En yaygın gözlenen advers olaylar, gastrointestinal olanlardır. Bazen ölümcül peptik ülser, perforasyon veya gastrointestinal kanama, özellikleyaşlılarda meydana gelebilir (bkz. bölüm 4.4). Bulantı, kusma, ishal, flatulans,konstipasyon, dispepsi, karın ağrısı, melena, hematemez, ülseratif stomatit, kolit veCrohn hastalığında şiddetlenme (bkz. bölüm 4.4 Özel uyarılar ve kullanım önlemleri)uygulama sonrasında bildirilmiştir. Daha az sıklıkta, gastrit gözlenmiştir. NSAİİtedavisiyle ilişkili olarak ödem, hipertansiyon ve kardiyak bozukluk raporlanmıştır.

Diğer NSAİİ'ler ile olduğu gibi, aşağıdaki istenmeyen etkiler görülebilir: sistemik lupus eritematozus veya karışık bağ dokusu hastalığı olanlarda özellikle daha fazlagörülebilen aseptik menenjit; hematolojik reaksiyonlar (purpura, aplastik vehemolitik anemi ve nadir olarak agranülositoz ve medüller hipoplazi).

Steven Johnson Sendromu ve Toksik Epidermal Nekroliz dâhil bülloz reaksiyonlar (çok nadir).

Klinik çalışma ve epidemiyolojik veriler, bazı NSAİİ'lerin kullanımının (özellikle yüksek dozlarda ve uzun süreli tedavide) arteryel trombotik olayların (özelliklemiyokard enfarktüsü veya inme) riskinde küçük bir artış ile ilişkili olabileceğinidüşündürmektedir. (bkz. bölüm 4.4).

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarakizlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli adversreaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri

19/23

gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Aşırı dozu takiben ortaya çıkan semptomlar bilinmemektedir. Benzer tıbbi ürünler, gastrointestinal (kusma, anoreksi, abdominal ağrı) ve nörolojik (uyuşukluk, vertigo,dezoryantasyona neden olmuşlardır.

lıkla alınması veya aşırı kullanım durumunda, derhal, hastanın klinik durumuna göre semptomatik tedavi uygulanmalıdır. Aktif kömür uygulanması birsaat içinde, bir yetişkin ya da bir çocuk tarafından 5 mg/kg'den daha fazla dozalındığında uygulanmalıdır. Deksketoprofen trometamol vücuttan diyalizleuzaklaştırılabilir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Propiyonik asit türevleri ATC Kodu: M01AE17

Deksketoprofen trometamol S-(+)-2-(3-benzoilfenil)propiyonik asidin trometamin tuzu, non-steroid antiinflamatuvar ilaç grubuna (M01A) dâhil analjezik,antiinflamatuvar ve antipiretik bir ilaçtır.

Non-steroid antiinflamatuvar ilaçların etki mekanizması, siklooksijenaz yolağının inhibisyonuyla prostaglandin sentezinin azaltılmasıyla ilgilidir. Özellikle,prostaglandinler PGE1, PGE2, PGF2a, ve PGD2 ve aynı zamanda prostasiklin PGI2 vetromboksanları (TxA2 ve TxB2) oluşturan, araşidonik asitin siklik endoperoksitlere,PGG2 ve PGH2, transformasyonunun inhibisyonu söz konusudur. Ayrıca,prostaglandin sentezinin inhibisyonu, kinin gibi diğer inflamasyon mediyatörlerini deetkileyerek, direkt etkiye ilaveten indirekt bir etkiye de neden olur.

20/23

Deksketoprofenin hayvan ve insanlar üzerindeki deneylerde COX-1 ve COX-2 aktivitelerinin inhibitörü olduğu gösterilmiştir.

Çeşitli ağrı modellerinde yapılan klinik çalışmalar, deksketoprofen trometamol'ün etkin analjezik etkisi olduğunu göstermiştir. Analjezik etki başlangıcı bazıçalışmalarda uygulamadan sonra 30 dakika içinde elde edilmiştir. Analjezik etki 4-6saat sürmektedir.

5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler

Emilim

:

Deksketoprofen trometamolün insanlara oral uygulanmasından 30 dakika sonra (aralık 15-60 dakika ) Cmaks.'a ulaşır. Yiyeceklerle birlikte uygulandığında, EAA(eğri altında kalan alan) değişmemekte, buna karşın deksketoprofen trometamolünCmaks'ı düşmekte ve absorpsiyon hızı gecikmektedir (artmış tmaks).

Dağılım

:

Deksketoprofen trometamolün dağılım ve eliminasyon yarılanma-ömrü sırasıyla 0.35 ve 1.65 saattir. Plazma proteinlerine yüksek bağlanma (%99) gösteren diğer ilaçlardaolduğu gibi dağılım hacminin ortalama değeri 0.25 l/kg'dan düşüktür.

Biyotransformasyon ve eliminasyon


Deksketoprofen trometamolün uygulanmasından sonra idrarda sadece S-(+) enantiyomerin elde edilmesi, insanlarda R-(-) enantiomere dönüşüm olmadığınıgöstermektedir. Çok dozlu farmakokinetik çalışmalarında, son uygulamadan sonrakiEAA'nın tek doz uygulamadan sonra elde edilenden farklı olmadığının gözlenmesi,ilaç birikiminin oluşmadığına işaret etmektedir.

Deksketoprofenin başlıca eliminasyon yolu glukuronid konjugasyonunu izleyen renal atılımdır.

Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:


21/23

Deksketoprofen trometamol, oral dozu takiben sistemik maruziyet sırasında doza bağlı bir artış ile doğrusal farmakokinetik gösterir.

5.3. Klinik öncesi güvenlik verileri

Preklinik veriler, güvenlilik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, üreme toksisitesi ve immünofarmakolojinin klasik çalışmalarına dayanarak insanlariçin özel bir tehlike göstermemiştir. Fareler ve maymunlar üzerinde yürütülen kroniktoksisite çalışmalarında, Advers Etki Gözlemlenmemiş Düzey No Observed AdverseEffect Level (NOAEL) 3 mg/kg/gün olarak tespit edilmiştir. Yüksek dozlardagözlenen başlıca istenmeyen etki doz-bağımlı olarak gelişen gastrointestinalerozyonlar ve ülserlerdir.

Hayvanlarda, prostaglandin sentez inhibitörü uygulamasının, implantasyon öncesi ve sonrası kayıp ve embriyo fetal ölümde artışa neden olduğu gösterilmiştir. İlaveolarak, organogenetik dönemde prostaglandin sentez inhibitörü verilmiş hayvanlardakardiyovasküler dahil olmak üzere çeşitli malformasyonların insidansının artışıbildirilmiştir. Gene de, deksketoprofen trometamol ile yapılan hayvan çalışmalarıreprodüktif toksisite göstermemiştir (bkz. Bölüm 5.3).

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Her bir çekirdek tablet:


Mikrokristalin selüloz (PH 101)

Mikrokristalin selüloz (PH 102)

Mısır nişastası

Sodyum nişasta glikolat (Tip A)

Gliserol distearat Opadry® II Beyaz 85F18422

6.2. Geçimsizlikler

Geçerli değildir.

22/23

6.3. Raf ömrü

24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C altındaki oda sıcaklığında ışıktan koruyarak saklayınız.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Kutu içerisinde Al-PVC/PVDC blister ambalajda 10 veya 20 adet film tabletlik formları mevcuttur.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygunolarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

World Medicine İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.

Bağcılar/İstanbul

8. RUHSAT NUMARASI

2014/544

9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 14.07.2014 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

23/23

İlaç Bilgileri

Sertofen 25mg Film Tablet

Etken Maddesi: Deksketoprofen

Pdf olarak göster

Kullanma talimatı ve kısa ürün bilgileri

  • Sertofen 25mg Film Tablet - KUB
  • Sertofen 25mg Film Tablet - KT
  • Google Reklamları

    Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.