KISA URUN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ URUNUN ADI
MAXALJİN SR 200 mg Kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
200 mg
Flurbiprofen
Yardımcı maddeler:
Sukroz
Şeker küreleri
Yardımcı maddeler için 6.1 'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Kapsül
Turuncu kapaklı, sarımsı-şeffaf gövdeli kapsül içinde beyaz/krem renkli pelletler.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Romatoid artrit, osteoartrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut kas iskelet sistemi ağrıları, akut gut artriti ve dismenore tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde: Günde 1 adet yemekten sonra, akşamları alınır.
Yemeklerden hemen sonra, yeterli miktarda sıvı (bir bardak su) ile alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Pediyatrik popülasyon:
12 yaş altındaki çocuklarda kullanımı önerilmez.
Geriyatrik popülasyon:
65 yaş üzeri hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi yaşlı hastalarda ülser, kanama, flatulans ve karın ağrısı gibi gastrointestinal komplikasyonlar genç hastalaragöre daha fazla görülmektedir.
Flurbiprofen yaşlılarda iyi tolere edilmesine rağmen, özellikle renal fonksiyon bozukluğu bulunan yaşlılarda NSAİİ'ların elimine edilmesi normalden daha uzun sürebilir. Bu türvakalarda MAXALJİN SR 200 mg Kapsül dikkatle kullanılmalıdır, gerektiğinde standartformül kullanılarak dozaj kişiye özel olarak ayarlanmalıdır.
Karaciğer Yetmezliği:
Bubedeğe«lgçiıanârmalıfllanabiuha§tâ, MAXALJjNSR„t6dav^süsıffl§^4a
Karaciğer yetmezliğine işaret eden belirti ve/veya semptomlar gösteren veya karaciğer test
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1 YnUySHY3YnUyZl AxM0FyS3k0aklU
1
reaksiyonun gelişmesine karşı değerlendirilmelidir (bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri-Hepatik etkiler). İleri derecede karaciğer yetmezliği olanlarda kullanılmamalıdır (bkz. Kontrendikasyonl ar).
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyonlarında önemli derecede azalma olan hastalarda, flurbiprofen metabolitlerinin birikmesini önlemek için doz azaltımı gerekebilir. Bu gibi hastalar yakından izlenmelidir (bkz.Özel kullanım uyarıları ve önlemleri- Renal etkiler). İleri derecede böbrek yetmezliği olanlardakullanılmamalıdır (bkz. Kontrendikasyonlar).
4.3. Kontrendikasyonlar
MAXALJİN SR Kapsül, flurbiprofene hipersensitivitesi olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
MAXALJİN SR astım, ürtiker veya aspirin veya başka bir NSAİİ kullanımı sonrasında alerjik tipte reaksiyonlar geçirmiş hastalarda kullanılmamalıdır. Bu gibi hastalarda NSAİİ'lere karşışiddetli, nadiren fatal, anafilaktik benzeri reaksiyonlar bildirilmiştir (bkz. Özel kullanımuyarıları ve önlemleri-Anafilaktoid reaksiyonlar ve önceden var olan astım). MAXALJİN SR,aspirin triadı olan hastalara verilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak, aspirin veyaNSAİİ'leri aldıktan sonra nazal polipli veya polipsiz rinit veya şiddetli, potansiyel olarak fatalbronkospazm geçiren astımlı hastalarda meydana gelir.
Aktif peptik ülseri olan veya daha önce peptik ülser geçirmiş hastalarda flurbiprofenin kullanımı kontrendikedir.
Daha önceki NSAİİ tedavisiyle ilişkili gastrointestinal kanama veya perforasyon öyküsü olan hastalarda kontrendikedir.
Gastrointestinal kanamada, serebrovasküler kanama ve diğer kanamalarda kontrendikedir. Şiddetli kalp yetmezliği, hepatik yetmezlik ve renal yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir.Koroner arter by-pass greft operasyonu geçirenlerde ameliyat öncesi ve sonrası ağrı kesiciolarak kullanılması kontrendikedir.
Hamileliğin son trimesterinde kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
MAXALJİN SR'ın COX-2 inhibitörleri dahil diğer NSAİİ'lerle birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.
Kardiyovasküler risk
• NSAİİ'ler, ciddi kardiyovasküler trombotik olaylar, miyokard enfarktüsü ve inmerisklerinde ölümcül olabilecek artışlara sebep olabilirler. Bu risk kullanım süresiylebirlikte artabilir. Kardiyovasküler hastalığı olan veya kardiyovasküler hastalıklailgili risk faktörü taşıyan hastalarda bu risk en yüksek düzeydedir.
• Flurbiprofenin, koroner arter by-pass greft operasyonu geçirenlerde ameliyat öncesive sonrası ağrı kesici olarak kullanılması kontrendikedir.
Gastrointestinal Risk
• NSAİİ'ler, kanama, ülser, mide ya da bağırsak perforasyonu gibi ciddigastrointestinal advers etkilerle ilgili riskte ölümcül olabilecek artışlara sebepolabilir. Bu etkiler, kullanım sırasında her an, uyarıcı semptomlar göstermedenortaya çıkabilir. Ciddi gastrointestinal etkiler için yaşlılar en büyük risk grubunuoluşturur.
2
Uyarılar
Kardiyovasküler trombotik etkiler:
Bazı selektif COX-2 inhibitörü ya da non-selektif NSAİİ'lerle, 3 yıla varan klinik araştırmalar, ölümcül olabilecek derecede ciddi kardiyovasküler (KV) trombotik olaylarda, miyokardenfarktüsü ve inme riskinde artışa neden olabileceğini göstermiştir. Bilinen KV hastalığı olanhastalar daha büyük risk altında olabilir. MAXALJİN SR ile tedavi edilen hastalarda KVadvers olay riskini en aza indirmek için, mümkün olan en kısa süreyle en düşük etkili dozkullanılmalıdır. Daha önce KV semptomlar yaşanmamış olsa bile, hekimler ve hastalar bu türolayların ortaya çıkmasına karşı tetikte olmalıdır. Hastalara, ciddi KV toksisite belirti ve/veyasemptomları hakkında ve meydana geldikleri takdirde yapılması gerekenler hakkında bilgiverilmelidir (bkz. Kontrendikasyonlar).
Eşzamanlı aspirin kullanımının NSAİİ kullanımıyla ilişkili artmış ciddi KV trombotik olay riskini azalttığını gösteren tutarlı bir kanıt yoktur. Aspirin ve flurbiprofenin eşzamanlıkullanımı ciddi gastrointestinal olay riskini arttırmaktadır (bkz. Özel kullanım uyarıları veönlemleri, Gastrointestinal(Gİ) etkiler - Gİ ülserasyon, kanama ve perforasyon riski).Flurbiprofen için böyle bir riski dışarıda bırakabilecek yeterli veri bulunmamaktadır.Kontrolsüz hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği, kanıtlanmış iskemik kalp hastalığı,periferik arter hastalığı ve/veya serebrovasküler hastalığı olan hastalar ancak dikkatlideğerlendirmeden sonra flurbiprofen ile tedavi edilmelidir.
Kardiyovasküler hastalık için risk faktörleri (örneğin; hipertansiyon, hiperlipidemi, diabetes mellitus, sigara içme) olan hastaların uzun süreli tedavisine başlamadan önce de benzerdeğerlendirme yapılmalıdır.
Yapılan iki büyük kontrollü klinik araştırma sonucuna göre, koroner arter bypass greft uygulamasını takiben 10-14 gün arasında ağrı tedavisi için bir COX-2 selektif NSAİİkullanımının miyokard enfarktüsü ve inme riskinde artışa neden olduğu gözlemlenmiştir (bkz.Kontrendikasyonl ar).
Hipertansiyon:
Diğer tüm NSAİİ'lerde olduğu gibi, flurbiprofen de hipertansiyon oluşumuna veya daha önce mevcut hipertansiyonun kötüleşmesine ve bu iki durum da KV olaylar riskinin artmasına nedenolabilir. Tiazidler ya da loop diüretikler alan hastalarda NSAİİ kullanımı, bu tedavilere yanıtınbozulmasına neden olabilir. Flurbiprofen de dahil, NSAİİ'ler hipertansiyonlu hastalardadikkatli kullanılmalıdır. Flurbiprofen tedavisi başlangıcında ve tedavi seyri boyunca kanbasıncı yakından izlenmelidir.
Konjestif kalp yetmezliği ve ödem:
Prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen diğer ilaçlarla olduğu gibi, flurbiprofen dahil NSAİİ'ler alan bazı hastalarda sıvı retansiyonu ve ödem gözlenmiştir. Bu nedenle. MAXALJİNSR sıvı retansiyonu, hipertansiyon veya kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatlekullanılmalıdır.
Gastrointestinal (Gİ) etkiler - Gİ ülserasyon, kanama veya perforasyon riski:
NSAİİ uygulanan hastalarda, semptomları olsun veya olmasın herhangi bir zamanda mide, ince barsak veya kalın barsakta inflamasyon, kanama, ülserasyon veya perforasyon gibi fatalolabilen ciddi Gİ toksisite meydana gelebilir. Dispepsi gibi hafif üst Gİ sorunlar yaygındır vetedavi sırasında herhangi bir zamanda yaşanabilir. Bu yüzden, önceden Gİ semptomlaryaşanmamış olsa bile hekim ve hastalar ülserasyon veya kanama durumuna karşı tetikteolmalıdır. Hastalara, ciddi Gİ toksisitesinin belirti ve/veya semptomları ve meydana geldikleribu betakdtfdeıytpffialftrııgeRekinlerrhakk^d&bilgt MiHlmelidkkPesiyodks labofatuvarıgögleşffliejinin
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1 YnUySHY3YnUyZl AxM0FyS3k0aklU
3
yararı henüz kanıtlanmamış olmakla birlikte yeteri kadar değerlendirme de yapılmamıştır. NSAİ bir ilaçla tedavi sırasında ciddi bir Gİ advers olay geliştiren her beş hastadan yalnızcabiri semptomatiktir. NSAİİ'ler nedeniyle üst Gİ ülser, büyük kanama veya perforasyonların, 3ila 6 ay süreyle tedavi edilen hastaların yaklaşık %1'inde, bir yıl tedavi gören hastalarınsayaklaşık %2 ila %4'ü arasında meydana geldiği görülmektedir. Bu eğilimlerin zaman içindesürmesi, hastanın tedavinin herhangi bir safhasında ciddi bir Gİ olay geliştirme olasılığınıarttırmaktadır. Ne var ki, kısa süreli tedavi dahi risksiz değildir.
Komplike hemoraji veya perforasyon öyküsü olup; yaşlı olan hastalarda artan NSAİİ dozları ile Gİ kanama ülserasyon, perforasyon riski yükselir. Bu hastalarda mevcut olan en düşük dozdatedaviye başlamak gerekir.
NSAİİ'ler, önceden ülser hastalığı veya Gİ kanaması hikayesine sahip hastalara reçetelenirken son derece dikkatli olunmalıdır.
Fatal Gİ olaylar hakkındaki spontan raporların çoğu yaşlı ve zayıf bünyeli hastalarda görülmektedir, bu nedenle bu popülasyonda tedavi yaparken özellikle dikkatli olmak gerekir.
Advers bir GI olayın potansiyel riskini en aza indirmek için, mümkün olan en kısa süreyleen düşük etkili doz kullanılmalıdır.
Yüksek risk grubundaki hastalarda, NSAİİ içermeyenalternatif tedaviler dikkate alınmalıdır.
Bu hastalarda ve düşük doz asetilsalisilik asit veya gastrointestinal riski artıran diğer etken maddeleri birlikte kullanması gereken hastalarda, koruyucu ajanlarla kombinasyon tedavisi (ör:misoprostol veya proton pompa inhibitörleri) düşünülmelidir. Düzenli aralıklarla klinik gözlemtavsiye edilir.
Gastrointestinal toksisite öyküsü olan hastalar (özellikle de yaşlılar) özellikle tedavinin ilk evrelerinde tüm olağandışı abdominal semptomları (gastrointestinal kanama) bildirmelidir.Ülser gelişimi veya kanama riskini artırabilecek tıbbi ürünleri, örneğin; oral kortikosteroidler,varfarin gibi antikoagülanlar, selektif serotonin-geri alınım inhibitörleri ya da asetilsalisilik asitgibi antitrombosit ajanlar, birlikte kullanan hastalarda dikkatli olunması tavsiye edilmelidir.Flurbiprofen tedavisi uygulanan hastalarda gastrointestinal kanama ya da ülser meydanageldiğinde tedavi kesilmelidir.
Hastalıkları alevlenebileceğinden, NSAİİ'ler gastrointestinal hastalık (ülseratif kolit, Crohn hastalığı) öyküsü olan hastalara dikkatle verilmelidir.
Yaşlı hastalarda NSAİİ'lerle ilişkili advers reaksiyonların (özellikle ölümle sonuçlanabilen gastrointestinal kanama ve perforasyon) sıklığı artmaktadır.
Yapılan çalışmalar, NSAİİ kullanan, önceden peptik ülser ve/veya Gİ kanama hikayesine sahip hastaların, bu risk faktörlerine sahip olmayan hastalara kıyasla Gİ kanama geliştirme riskinin10 kat fazla olduğunu göstermiştir. Ülser hikayesine ek olarak, yapılan farmakoepidemiyolojikçalışmalarda, Gİ kanama riskini arttırabilecek aşağıdakiler gibi çok sayıda başka birlikte tedavive komorbiditeye yol açabilecek durum tanımlanmıştır: oral kortikosteroidlerle tedavi,antikoagülanlarla tedavi, NSAİİ'lerle tedavinin uzaması, sigara içmek, alkol bağımlılığı,ilerlemiş yaş ve genel sağlık durumunun kötü olması.
Renal etkiler:
NSAİİ'lerin uzun süreli kullanımı renal papiller nekroz ve diğer renal hasarlarla sonuçlanmıştır. Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi, flurbiprofenin uzun süreli uygulanması renal papiller nekrozve renal medullada diğer değişikliklere yol açmıştır. Renal prostaglandinlerin renal
li
4
görülmüştür. Bu hastalarda bir NSAİİ'nin uygulanması, prostaglandin oluşumunda ve ikincil olarak renal kan akımında açık renal dekompansasyonu tetikleyebilecek doza bağımlı birdüşmeye neden olabilir. Bu reaksiyon açısından en büyük risk altında bulunan hastalar böbrekyetmezliği, kalp yetmezliği veya karaciğer yetmezliği olanların yanısıra diüretik veya ADE(anjiyotensin dönüştürücü enzim) inhibitörleri kullananlar ve yaşlılardır. NSAİİ tedavisininkesilmesinden sonra, genelde tedavi öncesindeki duruma geri dönülür.
Klinik çalışmalarda, böbrek yetmezliği olan hastalarda flurbiprofen eliminasyonun yarı ömründe değişiklik olmamıştır. Flurbiprofen metabolitlerinin başlıca eliminasyon yoluböbreklerdir. Orta ila şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda 4'-hidroksi-flurbiprofenineliminasyonunda azalma meydana gelmiştir. Bu nedenle, böbrek fonksiyonlarında önemliderecede azalma olan hastalarda, flurbiprofen metabolitlerinin birikmesini önlemek için dozazaltımı gerekebilir. Bu gibi hastalar yakından izlenmelidir.
İlerlemiş böbrek hastalığı:
İlerlemiş böbrek hastalığına sahip hastalarda MAXALJİN SR tedavisi önerilmez. Ancak, NSAİİ ile tedaviye başlamak zorunluysa, hastanın böbrek fonksiyonlarının yakından takipedilmesi tavsiye edilir (bkz. Özel Uyarılar ve Özel Kullanım Tedbirleri- Renal Etkiler).
Anafilaktoid reaksiyonlar:
Diğer NSAİİ'lerde olduğu gibi, flurbiprofene önceden bilinen bir maruziyeti olmayan hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar meydana gelebilir. Aspirin triadı olan hastalaraflurbiprofen verilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak, nazal polipli ya da polipsizrinit geçiren veya aspirin ya da diğer NSAİİ'leri aldıktan sonra şiddetli ve potansiyel olarakfatal olabilen bronkospazm sergileyen astımlı hastalarda ortaya çıkar. (bkz.Kontrendikasyonları, Özel kullanım uyarıları ve önlemleri - Önceden var olan astım).Anaflaktoid bir reaksiyon meydana geldiği takdirde, hastaya derhal acil tedavi uygulanmalıdır.
Deri etkileri:
Flurbiprofen dahil NSAİİ'lerin kullanımına ilişkin çok seyrek olarak, bazıları ölümcül olmak üzere, eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz gibi ciddideri reaksiyonları rapor edilmiştir. Bu ciddi olaylar uyarı olmaksızın oluşabilir. Hastalar ciddideri reaksiyonlarının işaret ve semptomları konusunda bilgilendirilmelidirler ve deri kızarıklığıya da herhangi bir aşırı duyarlılık belirtisi ilk meydana geldiğinde flurbiprofen kullanımıdurdurulmalıdır.
Önlemler
Hepatik etkiler:
Flurbiprofen de dahil olmak üzere NSAİİ alan hastaların %15 kadarında bir veya daha fazla karaciğer testinde sınır seviyede yükselmeler meydana gelebilir. Bu laboratuvar anomalileriilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya tedaviye devam edildiğinde kendiliğinden geçebilir.NSAİİ'lerle yapılan klinik çalışmalarda, hastaların yaklaşık % 1'inde ALT ve AST'de anlamlıyükselmeler (normalin üst limitinin yaklaşık üç veya daha fazla katında) bildirilmiştir. Ayrıca,bazıları ölümle sonuçlanmak üzere sarılık, fulminant hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğeryetmezliği de dahil şiddetli karaciğer reaksiyonları bildirilmiştir.
Karaciğer yetmezliğine işaret eden belirti ve/veya semptomlar gösteren veya karaciğer test değerleri anormal olan bir hasta, MAXALJİN SR tedavisi sırasında daha şiddetli bir karaciğerreaksiyonun gelişmesine karşı değerlendirilmelidir. Karaciğer hastalığına işaret eden klinikbelirti ve semptomların gelişmesi veya sistemik belirtilerin (örneğin, eozinofili, döküntü, vb.)Bu beimeydana 1 gelmesi halinde11 MAXALJİNı SR-tedavisi -kesilmelidir //ebs.titck.gov.tr/Basvum/Eimza/Kontroi
adresinden Kontrol eanebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1 YnUySHY3YnUyZl AxM0FyS3k0aklU
5
Hematolojik etkiler:
Flurbiprofen de dahil olmak üzere NSAİİ alan hastalarda bazen anemi görülür. Bunun nedeni sıvı retansiyonu, Gİ kan kaybı veya eritropoez üzerindeki tam olarak tanımlanamayan bir etkiolabilir. MAXALJİN SR da dahil olmak üzere NSAİİ'lerle uzun süreli tedavi gören hastalar,herhangi bir anemi belirti veya semptomu gösterirlerse hemoglobin ve hematokrit seviyelerinidüzenli olarak kontrol ettirmelidirler.
NSAİİ'lerin bazı hastalarda trombosit agregasyonunu inhibe ederek kanama süresini uzattıktarı gösterilmiştir. Aspirinin tersine, bunların trombosit fonksiyonu üzerindeki etkileri kalitatifaçıdan daha az, daha kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Flurbiprofen genel olarak trombositsayısı, protrombin zamanı (PT) veya parsiyel tromboplastin zamanını (PTT) etkilemez.Önceden koagülasyon bozukluğu olan ya da antikoagülan kullanan ve trombosit fonksiyondeğişikliklerinden advers şekilde etkilenebilecek hastalar MAXALJİN SR kullanımındadikkatle izlenmelidir.
Önceden var olan astım:
Astım hastalarının aspirine duyarlı astımı olabilir. Aspirine duyarlı astım hastalarında aspirin kullanımı, fatal olabilecek derecede şiddetli bronkospazma yol açabilir. Bu gibi aspirine duyarlıhastalarda aspirin ve diğer NSAİİ'ler arasında bronkospazm da dahil olmak üzere çaprazreaksiyonlar bildirildiği için, aspirine bu çeşit bir duyarlılığa sahip hastalar MAXALJİN SRkullanmamalı ve önceden var olan astımı olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. ( bkz.Kontrendikasyonlar)
Görme değişiklikleri:
Flurbiprofen ve diğer NSAİİ'lerin kullanımı sırasında görmede bulanıklık ve/veya görmede azalma olan vakalar bildirilmiştir. Göz şikayetleri olan hastalar göz muayenesinden geçmelidir.
Hamilelik:
Gebeliğin üçüncü trimesterinde diğer NSAİİ'ler gibi flurbiprofen de kullanılmamalıdır; çünkü duktus arteriozusun (anne karnında açık olup doğumu takiben kapanması gereken, kalptençıkan iki büyük atardamar [aort ve pulmoner arter] arasındaki açıklık) erken kapanmasına nedenolabilir.
Genel:
Flurbiprofenin kortikosteroid yerine geçmesi veya kortikosteroid eksikliğini tedavi etmesi beklenmemelidir. Kortikosteroidlerin aniden durdurulması, hastalığın alevlenmesine sebepolabilir. Uzun süreli kortikosteroid tedavisi görmekte olan hastalar, kortikosteroid tedavisinindurdurulmasına karar verilmesi halinde, tedavilerini yavaş ve kademeli olarak azaltmalıdır.Postoperatif yaşlı hastalarda uyarı gerektirmektedir. 65 yaşın üzerindeki hastalarda renal vehepatik fonksiyonların izlenmesi tavsiye edilir.
Flurbiprofenin [ateş ve] enflamasyonu azaltmadaki farmakolojik aktivitesi, infeksiyöz olmadığı düşünülen ağrılı durumların komplikasyonlarının saptanmasında kullanılan tanısal belirtilerinyararlanılabilirliğini azaltabilir.
Flurbiprofen kullanımı, siklooksijenaz/prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen herhangi bir ilaçta da olduğu gibi, fertiliteyi bozabilir ve bu nedenle gebe kalmaya çalışan kadınlardaönerilmemektedir. Gebe kalma güçlüğü olan ya da infertilite tetkikleri yapılan kadınlardaflurbiprofenin kesilmesi düşünülmelidir.
6
Sistemik lupus eritematozus (SLE) ve diğer bağ dokusu hastalıkları:
SLE ve karışık bağ dokusu hastalığı olan hastalarda, aseptik menenjit riski artmıştır.
Laboratuvar testleri:
Ciddi Gİ sistem ülserasyonları ve kanama, uyarıcı semptomlar olmadan ortaya çıkabildiğinden, hekimler Gİ kanamanın belirti ya da semptomları açısından hastaları izlemelidirler. Uzundönemli NSAİİ tedavisi gören hastaların tam kan sayımı ve biyokimya profilleri periyodikolarak kontrol edilmelidir. Eğer karaciğer ya da renal rahatsızlıkla uyumlu klinik belirti vesemptomlar gelişirse ya da sistemik belirtiler (ör. eozinofili, döküntü, vb.) ortaya çıkarsaflurbiprofen kesilmelidir.
Bozulmuş kadın fertilitesi:
Flurbiprofen kadın fertilitesini bozabilir. Bu nedenle gebe kalmak isteyen kadınlara önerilmez. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pediyatrik popülasyon:
12 yaş altındaki çocuklarda kullanımı önerilmez.
Geriyatrik popülasyon:
Diğer NSAİİ'lerle olduğu gibi, yaşlıların (65 yaş ve üstü) tedavisi sırasında dikkatli olunmalıdır. Yaşlı hastalarda ülserasyon, kanama, gaz, şişkinlik ve abdominal ağrı gibigastrointestinal şikayet daha fazladır. Gastrointestinal olayların potansiyel riskini en azaindirmek için, mümkün olan en kısa süreyle en düşük etkili doz kullanılmalıdır. (bkz. Özelkullanım uyarıları ve önlemleri- Gastrointestinal (Gİ) etkiler) Aynı şekilde, yaşlı hastalar renaldekompansasyon gelişme riski açısından daha yüksek risk altındadırlar. (bkz. Özel kullanımuyarıları ve önlemleri- Renal etkiler)
Sukroz ve şeker küresi uyarısı:
Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glikoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri (ARB): Mevcut raporlarda, NSAİİ'lerin diüretiklerin antihipertansif etkisini azaltabileceğibelirtilmektedir. Böbrek fonksiyonu zayıf olan hastalarda (örn. susuz kalan hastalar ya daböbrek fonksiyonu azalmış yaşlılar), bir ADE inhibitörünün ya da bir ARB'nin siklooksijenazinhibitörü ile birlikte kullanımı genelde geri dönüşümlü olan akut böbrek yetmezliği olasılığıdahil böbrek fonksiyonlarının bozulmasını artırabilir. ADE inhibitörü ya da ARB ile birlikteflurbiprofen alan hastalarda bu etkileşimlerin oluşumları dikkate alınmalıdır.
Bu nedenle, bu ilaçların birlikte kullanımında, özellikle yaşlı hastalarda, dikkatli olunmalıdır. Hastalar yeterli su almalı ve birlikte kullanım tedavisi başlangıcında ve sonrasında periyodikolarak böbrek fonksiyonlarını izlenmelidir.
Antikoagülanlar: NSAİİ'lerle birlikte varfarin alan hastalar, sadece her iki ilaçtan birini kullananlara oranla daha büyük bir ciddi klinik kanama riski altındadır. Doktorlar, varfarin veyadiğer antikoagülanları kullanan hastalara MAXALJİN SR verirken dikkatli olmalıdırlar.
Aspirin: Aspirinin eşzamanlı uygulanması, serum flurbiprofen konsantrasyonlarını düşürür. Bu Bubeetkü'eşimiiıküflikıânemilfeili3ffl,emaktedin;rancâk,1diğ#rENSlAİİrtlerde.t0lduğtt/iibinMAXAHİN
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1 YnUySHY3YnUyZl AxM0FyS3k0aklU
7
SR ve aspirinin birlikte uygulanması önerilmemektedir.
Beta-adrenerjik blokör ajanlar: Flurbiprofen propranololün hipotansif etkisini azaltmasına karşın atenololde böyle bir etki görülmemiştir. Bu etkileşimin altında yatan mekanizmabilinmemektedir. Hem flurbiprofen hem de bir beta-blokör alan hastalar, yeterli seviyede birhipotansif etkinin elde edilmesi açısından takip edilmelidir.
Diüretikler: NSAİİ'ler bazı hastalarda furosemid ve tiyazidlerin natriüretik etkisini azaltabilmektedir. Bu etki, renal prostaglandin sentezinin inhibisyonuna dayandırılmıştır.MAXALJİN SR ile birlikte diüretik ilaçlar alan hastalar, böbrek yetmezliği belirtileri açısından(bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri -Renal etkiler) ve istenen diüretik etkinin eldeedildiğinden emin olmak amacıyla yakından izlenmelidir.
Lityum: NSAİİ'ler plazma lityum düzeylerinde artışa, renal lityum klirensinde ise azalmaya yol açmıştır. Minimum lityum konsantrasyonu %15 artmış ve renal klerens %20 oranındaazalmıştır. Bu etkiler, renal prostaglandin sentezinin NSAİİ tarafından inhibisyonunadayandırılmıştır. Bu nedenle, NSAİİ'lerle lityum birlikte uygulandığında, hastalar lityumtoksisitesine karşı yakından izlenmelidir.
Metotreksat: NSAİİ'lerin, tavşan böbrek kesitlerinde metotreksat birikimini kompetetif bir şekilde inhibe ettikleri rapor edilmiştir. Bu durum, bu ilaçların metotreksatın toksisitesiniartırabileceğine işaret ediyor olabilir. NSAİİ'ler metotreksatla birlikte uygulandığında dikkatliolunmalıdır.
Kortikosteroidler: Gastrointestinal ülserasyon veya kanama riskinde artma görülür.
Antiplatelet ajanlar ve selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'ler):
Gastrointestinal kanama riskinde artış
Simetidin, Ranitidin: Küçük fakat istatistiksel açıdan önemli bir artışın dışında, flurbiprofenin farmakokinetiğini etkilememiştir.
Digoksin: Flurbiprofen ile digoksinin birlikte kullanılması her iki ilacın da kararlı durum serum konsantrasyonlarını değiştirmemiştir. Ancak NSAİİ'lar kalp yetmezliğini alevlendirebilir. GFR(glomeruler filtrasyon hızı)'i azaltabilir ve glikozidlerin plazma düzeylerini arttırabilir.
Oral hipoglisemik ajanlar: Flurbiprofen ile hipoglisemik ajanların birlikte uygulanması sırasında kan şekeri konsantrasyonlarında hafif bir düşme yaşanmış olsa da, hipoglisemiye dairherhangi bir belirti veya semptoma rastlanmamıştır.
Kinolon grubu antibiyotikler: Birlikte alındığında konvülsiyon riskini arttırabilirler.
NSAİİ'ler zidovudin, tiklopidin, takrolimus ve siklosporin ile birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Takrolimus: NSAİİ'lerle takrolimus beraber kullanıldığında nefrotoksisite riskinde artış izlenebilir.
Siklosporin: Flurbiprofen gibi COX inhibitörleri, renal prostaglandinler üzerindeki etkilerinden ötürü siklosporinin nefrotoksisite riskini artırırlar.
8
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:
Veri mevcut değildir.
Geriyatrik popülasyon:
Antiasitler: Antiasit süspansiyonlar, geriyatrik deneklerde kullanıldığında flurbiprofen absorpsiyonunun miktarında değil ancak absorpsiyon hızında azalmaya neden olmuştur.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik Kategorisi 1. ve 2. trimester C; 3. trimester D'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
Fare ve tavşanlarda yapılan üreme çalışmalarında herhangi bir gelişimsel anomaliye rastlanmamıştır. Ancak, hayvan üreme çalışmaları insanlarda meydana gelecek etkilerinönceden görülmesi için her zaman yeterli olmayabilir. Gebe kadınlar üzerinde yapılmış yeterlive iyi kontrollü çalışma bulunmamaktadır. MAXALJİN SR'ın sağlayacağı potansiyel yarar,fetüs üzerindeki potansiyel riski karşılayabiliyor ise kullanılabilir.
Prostaglandin sentezinin inhibisyonu hamileliği olumsuz etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler hamileliğin erken dönemlerinde kullanılan prostaglandinsentez inhibitörlerinin spontan düşük riskinde artış oluşturduğunu göstermektedir. Hayvanlardaprostaglandin sentez inhibitörü uygulanması sonucunda implantasyon öncesi ve sonrasıkayıplarda artış gösterilmiştir.
NSAİİ'lerin fetal kardiyovasküler sistem (ductus arteriosus'un kapanması) üzerindeki bilinen etkilerinden dolayı, gebeliğin geç safhalarında (6.aydan itibaren) kullanımından kaçınılmalıdır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Üreme yeteneği/fertilite
NSAİİ'lerle sıçanlar üzerinde yürütülen çalışmalarda, prostaglandin sentezini inhibe ettiği bilinen diğer ilaçlarda olduğu gibi, distosi. doğumda gecikme ve hayatta kalan yavru oranındadüşme meydana gelmiştir. MAXALJİN SR'ın gebe kadınlardaki gebelik sonu ve doğumüzerindeki etkileri bilinmemektedir.
Etki mekanizması nedeniyle NSAİİ kullanımı bazı kadınlarda geri dönüşümlü infertilite ile ilişkilendirilen ovarian foliküllerin rüptürünü geciktirebilir ya da engelleyebilir. Hamile kalmazorluğu yaşayan veya infertilite sebebi ile araştırma yapılan kadınlarda flurbiprofenin de dahilolduğu NSAİİ'lerin kesilmesi düşünülmelidir.
Laktasyon dönemi
Anne sütü ve plazmasındaki flurbiprofen konsantrasyonları, flurbiprofen 200 mg/gün kullanmakta olan bir annenin sütünü alan bebeğin günde yaklaşık olarak 0,10 mg flurbiprofen
BU BE
ftya
bilece
ğisij
ttrgâster»e
ktfi4irnn
prftitaglaffl
din
lesin
1ms
enlez
iffi
l„ iahitoe
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1 YnUySHY3YnUyZl AxM0FyS3k0aklU
9
üzerindeki olası advers etkileri nedeniyle, anneye olan yararı da hesaba katılarak emzirmeye son verme veya ilacı kesme arasında bir karar verilmelidir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
NSAİİ kullananlarda ilaç alımından sonra halsizlik, uyuklama, huzursuzluk ve görme bozuklukları gibi yan tesirler görülebilir. Bu nedenle, bu tür etkiler oluştuğunda araç ve makinekullanılmamalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
İstenmeyen yan etkilerin sınıflandırmasında aşağıdaki sistem kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1
/
1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Flurbiprofen veya diğer NSAİİ'leri kullanan hastalarda görülen advers olaylar:
Flurbiprofen kullanan hastalarda bildirilen olaylar
|
|
Yaygın
|
Yaygın olmayan
|
Seyrek
|
Bilinmiyor
|
Enfeksiyonlar ve efestasyonlar |
Rinit,
İdrar yolu enfeksiyonubelirti vebulguları
|
|
|
|
Kan ve lenf sistemi hastalıkları |
|
Demir eksikliği anemisi
|
|
Trombosit
agregasyonu
inhibisyonu
|
Bağışıklık
sistemi
hastalıkları |
|
|
Anaflaktik
reaksiyonlar
|
|
Metabolizma ve beslenmesistemihastalıkları |
Vücut
ağırlığında
değişiklikler
|
Hiperürisemi, Sıvı retansiyonu
|
|
|
Psikiyatrik
hastalıklar |
Anksiyete,
Depresyon,
Uykusuzluk,
Sinirlilik
|
Konfüzyon
|
|
|
Sinir sistemi hastalıkları |
Amnezi,
Baş dönmesi,
Baş ağrısı,
Reflekslerde
artma,
Somnolans,
Titreme
|
Ataksi,
Serebrovasküler iskemi, Parestezi,Parosmi
|
|
|
|
|
10
Göz
hastalıkları |
Görmede
değişiklikler
|
Konjunktivit
|
|
|
Kulak ve iç
kulak
hastalıkları |
Tinnitus,
Vertigo
|
|
|
|
Kardiyak
hastalıklar |
|
Kalp yetmezliği
|
Miyokard
enfarktüsü
|
|
Vasküler
hastalıklar |
|
Vasküler
hastalıklar,
Vazodilatasyon,
Hipertansiyon
|
|
|
Solunum, göğüs bozuklukları vemediastinalhastalıklar |
|
Astım,
Epitaksis,
Bronkospazm
|
|
|
Gastrointestinal
hastalıklar |
Abdominal
Kabızlık,
İshal,
Dispepsi,
Gaz,
Gİ kanama,
Bulantı,
Kusma
|
Kanlı ishal, Özofagus hastalığı,Gastrit,Hematemez,
Peptik ülser hastalığı, Stomatit,Gastrointestinalülser
|
Gastrointestinal
perforasyon
|
|
Hepatobiliyer
hastalıklar |
|
Hepatit,
Karaciğer
fonksiyon
bozukluğu
|
|
|
Deri ve deri altı doku
hastalıkları |
Döküntü
|
Anjiyoödem,
Egzema,
Kaşıntı,
Ürtiker
|
|
|
Kas iskelet bozuklukları, bağdoku ve kemikhastalıkları |
|
Seğirme
|
|
|
Böbrek ve idrar hastalıkları |
|
Hematüri,
Böbrek yetmezliği
|
Glomerulonefrit, Renal papillernekrozNefrotiksendrom
|
|
Genel bozukluklar |
Asteni,
Ödem,
Halsizlik,
Yorgunluk
|
Ürperme,
Ateş
|
|
|
Araştırmalar
İğe 5070 sayılı Elektiumk imza Kaıd |
Yükselmiş
karaciğer
enzimleri
mu uyaııııua elektiuııık o |
Hemoglobin ve hemotokritdüzeylerindeazalma
laıak imzalanmışın. Dokuman lıtl |
lu.//ebs. tıtuk. go v. tı /Bas v uı u/] |
frlınza/Kuntıul-'
|
|
adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1 YnUySHY3YnUyZl AxM0FyS3k0aklU
11
|
Aşağıdaki yan etkiler temel olarak dünya genelindeki pazarlama sonrası deneyimlerden ve literatürlerden elde edilmiştir. Kesin sıklık tahmini genellikle mümkün değildir.
|
Yan etkiler |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları |
Aplastik anemi, hemolitik anemi, trombositopeni, nötropeni
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
Anaflaksi
|
Gastrointestinal hastalıklar |
Kolit, iltihabi barsak hastalığı şiddetlenmesi, kan ve protein kaybı ile birlikte ince barsak inflamasyonu
|
Hepatobiliyer hastalıklar |
Kolestatik ve kolestatik olmayan sarılık
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları |
Eksfoliyatif dermatit, fotosensitivite, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroz
|
Sinir sistemi hastalıkları |
Aseptik menenjit
|
Böbrek ve idrar hastalıkları |
Interstisyel nefrit
|
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
NSAİI'lerle akut doz aşımı sonrasında beliren semptomlar genellikle letarji, uyuşukluk, bulantı, kusma, mental durumda bozulma, düşük kas tonusu, baş ağrısı, diplopi, yüksekkaraciğer enzimleri, solunum depresyonu ve epigastrik ağrıyla sınırlı olup, destekleyicitedaviyle geri dönüşlüdür. Gastrointestinal kanama meydana gelebilir. Hipertansiyon, akutböbrek yetmezliği, solunum depresyonu ve koma da meydana gelebilir, ancak nadirdir.NSAİİ'lerin tedavide kullanımı sonrasında anafilaktoid reaksiyonlar bildirilmiş olup, bunlardoz aşımı sonrasında da meydana gelebilir.
Aşırı dozda bir NSAİİ alan bir hastaya semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır. Spesifik antidotu yoktur. Semptomları olan veya çok yüksek derecede bir doz alan (normaldozun 5 ila 10 katı) hastalarda, ilacın alımından sonraki 4 saat içinde emezis ve/veya aktifkömür (yetişkinlerde 60 ila 100 g arası, çocuklarda 1 ila 2 g/kg) ve/veya ozmotik katartikendike olabilir. Proteinlere yüksek bağlanma oranı nedeniyle, zorlu diürez, idraralkalileştirmesi, hemodiyaliz veya hemoperfüzyon yararlı olmayabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Non-selektif COX Inhibitörleri ATC kodu: M01AE09
MAXALJIN SR Kapsül, antiinflamatuvar, analjezik ve antipiretik etki gösteren nonsteroid bir antiinflamatuvar ilaç olan flurbiprofen içerir. Flurbiprofenin etki mekanizması, diğerNSAİİ'lerde olduğu gibi, tamamen anlaşılamamış olup, prostaglandin sentetaz inhibisyonuyla
Bu bel^lâilİİo olduğukdüıSünül^İefetedifmca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman http://ebs.titck.gov.tr/Basvuru/EImza/Kontrol adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1 YnUySHY3YnUyZl AxM0FyS3k0aklU
12
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Flurbiprofen, oral olarak alındığında gastrointestinal sistemden kolayca absorbe edilir ve uygulamadan 4-6 saat sonra doruk plazma konsantrasyonlarına ulaşır. Flurbiprofenin gıda veyaantasitlerle birlikte alınması flurbiprofenin absorpsiyon hızını değiştirebilse de absorpsiyonoranını değiştirmez.
Flurbiprofen SR, flurbiprofenin kontrollü salımlı formülasyonudur. Kararlı konsantrasyonda 24 saat süresince, ortalama plazma seviyeleri eşdeğer dozdaki konvansiyonel tabletle aynıdırancak minimum ve maksimum plazma konsantrasyonları arasındaki fark daha azdır.Flurbiprofen SR'ın sürekli kullanımı akümülasyona neden olmaz.
Dağılım:
Hem R- hem de S-flurbiprofenin sanal dağılım hacmi (Vz/F) yaklaşık 0,12 L/Kg'dır. Her iki flurbiprofen enantiomeri de %99'un üzerinde bir oranla albümin başta olmak üzere plazmaproteinlerine bağlanır. Plazma proteinlerine bağlanma, tavsiye edilen dozlarla elde edilen tipikortalama kararlı durum konsantrasyonlarında (<10 mcg/ml) nispeten sabittir.
Biyotransformasyon:
İnsan plazması ve idrarında çok sayıda flurbiprofen metaboliti saptanmıştır. Bu metabolitler arasında 4'-hidroksi-flurbiprofen,3',4'-dihidroksi-flurbiprofen, 3'-hidroksi-4'- metoksi-
flurbiprofen, bunların konjugatları ve konjüge flurbiprofen yer almaktadır. Diğer arilpropiyonik asit türevlerinin (örneğin, ibuprofen) aksine, R-flurbiprofenin S-flurbiprofenemetabolize olması minimal düzeyde gerçekleşmektedir. Yapılan
in vitro
çalışmalar, sitokromP450 2C9'un flurbiprofenin ana metaboliti olan 4'-hidroksi- flurbiprofen in metabolizmasındaönemli bir rol oynadığını göstermiştir. 4'-hidroksi- flurbiprofen metaboliti, havyan inflamasyonmodellerinde çok az antiinflamatuvar aktivite göstermiştir. Flurbiprofen, metabolizmasınıdeğiştiren enzimleri indüklememektedir. Bağlanmamış durumdaki flurbiprofenin toplamplazma klirensi stereoselektif olmayıp, terapötik aralıkta kullanıldığında flurbiprofenin klirensidozdan bağımsızdır.
Flurbiprofen biyotransformasyonu karaciğerde ağırlıklı olarak sitokrom P450 2C9 ile sağlanır. Diğer sitokrom P450 2C9 substratlarına daha önceki maruziyetleri doğrultusunda, yavaşsitokrom P450 2C9 metabolizörü olduğu bilinen ya da olduğu düşünülen hastalardaflurbiprofen dikkatli kullanılmalıdır. Çünkü bu hastalar düşük metabolik klerens nedeniyleanormal plazma seviyelerine sahip olabilirler.
Eliminasyon
Flurbiprofen kullanımı sonrasında flurbiprofenin 0%3'ten azı değişmeden idrarla atılır ve idrarda elimine olan dozun yaklaşık %70'ini ana ilaç ve metabolitleri oluşturur. Renal eliminasyonflurbiprofen metabolitlerinin önemli bir eliminasyon yolu olduğu için, orta ila şiddetli böbrekyetmezliği bulunan hastalarda, flurbiprofen metabolitlerinin birikimini önlemek amacıyla dozayarlaması yapmak gerekebilir. R- ve S-flurbiprofenin ortalama terminal yarı ömürleri (t1/2 )sırasıyla 4,7 ve 5,7 saat olup, birbirleriyle benzerdir. Çoklu flurbiprofenin doz uygulamasısonrasında flurbiprofen birikimi çok az olmuştur.
Doğrusallık/ Doğrusal olmayan durum:
Doz oransallığı değerlendirilmemiştir.
13
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer yetmezliği:
Flurbiprofen >%90 oranında karaciğerden metabolize olarak elimine edilir, bu yüzden karaciğer hastalığı olan hastalarda karaciğer fonksiyonları normal olan hastalara göreflurbiprofen dozlarının azaltılması gerekebilir. Ancak, R- ve S- flurbiprofenin tek bir 200 mgflurbiprofen tablet dozu uygulaması sonrasındaki farmakokinetiği, alkolik siroz hastaları (N=8)ve genç sağlıklı gönüllülerde (N=8) benzer olmuştur.
Flurbiprofenin plazma proteinlerine bağlanışı, karaciğer hastalığı olan ve serum albümin konsantrasyonları 3,1 g/dL'nin altında olan hastalarda azalabilir.
Böbrek yetmezliği:
Renal klerens flurbiprofen metabolitlerinin önemli bir atılım yolu olmasına rağmen, değişmemiş flurbiprofen için zayıf bir atılım yoludur (toplam klerensin <%3'ü) bağlanmamışR- ve S-flurbiprofenin klirensleri normal sağlıklı gönüllüler (N=6, 50 mg tek doz) ile böbrekyetmezliği olan hastalar (N=8, insülin klirensleri 11 ila 43 mL/dak arasında değişen, 50 mgçoklu doz) arasında önemli bir farklılık göstermemiştir. Flurbiprofenin plazma proteinlerinebağlanışı, böbrek yetmezliği olan ve serum albümin konsantrasyonları 3,9 g/dL'nin altında olanhastalarda azalabilir. Flurbiprofen metabolitlerinin eliminasyonu böbrek yetmezliği olanhastalarda azalabilir.
Flurbiprofen, sürekli ambülatuvar peritoneal diyalize giren hastalarda kandan ayrılarak diyalizata önemli seviyede geçmez.
Pediyatrik popülasyon:
Flurbiprofen'in pediyatrik hastalardaki farmakokinetiği araştırılmamıştır.
Geriyatrik popülasyon:
Tek ya da çoklu doz şeklinde flurbiprofen 100 mg tablet uygulanan geriyatrik artrit, genç artrit hastaları ve sağlıklı bireylerde ilacın farmakokinetiği benzer bulunmuştur.
5.3. Klinik Öncesi güvenlilik verileri
Karsinojenisite. reprodüktif ve teratoloji çalışmaları yapılmıştır. Klinik öncesi çalışmalarda, flurbiprofenin her ne kadar karsinojenik, teratojenik veya olumsuz reprodüktif etkileribulunmamış olsa da üreme yeteneği/fertilite üzerindeki etkileri için Bölüm 4.6'ya bakınız.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardıma maddelerin listesi
Şeker küresi Sukroz
Hidroksi Propil Metil Selüloz (HPMC E5)
Etil Selüloz
Kollaidal Silikondioksit (Aerosil)
Polietilen glikol
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
14
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.3. Ambalajın niteliği ve içeriği
15 ve 30 SR kapsül, PVC/ PVDC/ Alu blister ambalaj ve karton kutuda kullanma talimatı ileberaber ambalajlanmıştır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü" yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Abdi İbrahim İlaç San. Ve Tic. A.Ş.
Reşitpaşa Mahallesi, Eskibüyükdere Caddesi No:4 34467 Maslak/Sarıyer/İstanbulTel: 0212 366 84 00Faks: 0212 276 20 20
8. RUHSAT NUMARASI
226/29
9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 30.09.2010 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
15