KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
REGİNON 30 mcg/75 mcg kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her kaplı tablet etkin madde olarak 75 mcg gestoden ve 30 mcg etinilestradiol içerir.
Yardımcı madde(ler):
Her kaplı tablet
Laktoz monohidrat (sığır kaynaklı) 36,865 mg Şeker19,631 mg içerir.
Yardımcı maddelerin tam listesi için bölüm 6.1'e bakınız
3. FARMASÖTİK FORM
Kaplı tablet
Beyaz renkli, bikonveks, yuvarlak parlak kaplı tablet
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Oral kontrasepsiyon (doğum kontrolü)
REGİNON reçete etme kararı, venöz tromboembolizmi (VTE) olan kadınlar başta olmak üzere, her kadının mevcut risk faktörleri ve REGİNON ile ortaya çıkan VTE riskinin diğerkombine hormonal kontraseptifler (KHK) ile karşılaştırması (bkz. bölüm 4.3Kontrendikasyonlar ve bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri) dikkate alınarakverilmelidir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Kombine oral kontraseptifler (KOK), doğru şekilde kullanıldıklarında yılda yaklaşık %1 başarısızlık oranına sahiptir. İlaç unutulduğunda ya da yanlış kullanıldığında başarısızlıkoranı artabilir.
REGİNON, paketin üstünde gösterildiği yönde, her gün yaklaşık aynı zamanda bir miktar suyla alınmalıdır. Birbirini izleyen 21 gün boyunca her gün bir REGİNON alınır. Her birsonraki pakete 7 günlük, sıklıkla çekilme kanamasının izlendiği, REGİNON alınmayandönemi takiben geçilir. Bu kanama genellikle son REGİNON'un alınmasını takiben 2.-3.gün başlar ve bir sonraki pakete başlandığında kesilmemiş olabilir.
Uygulama şekli:
Oral kullanım içindir.
1
REGİNON'a başlangıç
Bir önceki ay hormonal kontraseptif kullanımı yoksa: REGİNON alımına kadının normal siklusunun ilk günü (kanamasının ilk günü) başlanmalıdır. REGİNON'a 2. ile 5. günlerarasında başlanması da kabul edilebilir, ancak bu durumda ilk siklus için REGİNONalınmaya başlanmasından itibaren 7 gün boyunca ilave olarak bir bariyer kontrasepsiyonyöntemi kullanılmalıdır.
Bir KHK'dan geçiş (KOK, vajinal halka, transdermal flaster): Tercihen önceki KOK'un son aktif kaplı tabletini (hormon içeren son kaplı tablet) izleyen gün REGİNON alımınabaşlanmalıdır. En geç ise kaplı tabletsiz dönemi ya da hormon içermeyen kaplı tabletdöneminin ertesi gününde başlanabilir. Vajinal halka ya da transdermal flasterkullanılması durumunda, kullanıcı döngü paketindeki son halkanın ya da flasterinçıkarıldığı gün ya da en geç bir sonraki uygulamanın yapılması gereken gün REGİNON'abaşlamalıdır.
Yalnız progestagen içeren bir yöntemden (minipil, enjeksiyon, implant) ya da progesteron salımlı rahim içi sistemden (RİS) geçiş: Minipilden herhangi bir günde, (implant veya RİS'inçıkarıldığı gün, enjeksiyonda ise bir sonraki enjeksiyonun yapılması gereken gün) geçişyapılabilir. Ancak tüm bu koşullarda REGİNON alımının ilk 7 günü ek bir bariyer yöntemikullanılması önerilir.
İlk trimestr düşüğünü takiben: Hemen başlanabilir. Ek kontraseptif önlemler alınmasına ihtiyaç duyulmaz.
Doğumu veya ikinci trimestr düşüğünü takiben: Emziren kadınlar için bkz. 4.6 Gebelik ve laktasyon.
Emzirmeyen kadınların doğumu veya ikinci trimestr düşüğünü takiben 21.-28. günlerde başlanması önerilir. Daha sonra başlandığı takdirde REGİNON alımının ilk 7 günü ek birbariyer yöntemi kullanılmalıdır. Eğer o zamana kadar ilişki gerçekleştiyse, KOK kullanımıbaşlamadan önce gebelik ekarte edilmeli veya ilk menstruel kanama beklenmelidir.
REGİNON alımı unutulduğunda: Eğer kullanıcı REGİNON'u almakta, 12 saatten daha az geç kalmışsa kontraseptif koruyuculuk azalmaz. Hatırlanır hatırlanmaz REGİNON alınmalıve sonraki REGİNON'lar her zamanki gibi alınmaya devam edilmelidir.
Eğer 12 saatten daha fazla gecikme olmuşsa kontraseptif koruyuculuk azalmış olabilir. Bu durumda 2 temel kural uygulanır:
1. REGİNON alımına hiçbir zaman 7 günden fazla ara verilmez.
2. Hipotalamus-hipofız-over aksının uygun şekilde baskılanması için 7 gün boyunca aralıkvermeden REGİNON alınması gereklidir.
Buna bağlı olarak günlük uygulamada şu öneriler verilebilir:
1. Hafta: Aynı zamanda iki REGİNON almak anlamına gelse de kullanıcı unuttuğuREGİNON'u hatırlar hatırlamaz içmelidir. Kalan kaplı tabletlerini normal zamanındakullanmaya devam edebilir. Takip eden 7 gün boyunca kondom gibi ek bir bariyer yöntemikullanmalıdır. REGİNON alımının unutulduğu günden önceki 7 gün içinde cinsel birleşmeolmuşsa gebelik olasılığı göz önüne alınmalıdır. Ne kadar çok REGİNON unutulursa ve bukaplı tabletlerin unutulduğu gün kaplı tabletsiz döneme ne kadar yakınsa gebelik riski o kadaryüksektir.
2. Hafta: Aynı zamanda iki REGİNON almak anlamına gelse de kullanıcı son unuttuğuREGİNON'u hatırlar hatırlamaz içmelidir. Kalan kaplı tabletlerini normal zamanında
2
kullanmaya devam edebilir. Eğer ilk unutulan REGİNON'a kadar 7 gün boyunca REGİNON doğru olarak alınmışsa ek korunma yöntemi kullanmaya gerek yoktur. Aksi takdirde ya dakadın birden fazla REGİNON unutmuşsa sonraki 7 gün boyunca ek önlemler alınmalıdır.
3. Hafta: Kaplı tabletsiz dönemin yaklaşıyor olması nedeni ile güvenilirlikte azalma riskiyüksektir. Yine de REGİNON alımında ayarlamalar yapılarak kontraseptif korumada azalmaönlenebilir. Eğer unutulan REGİNON'dan önceki 7 gün boyunca REGİNON doğru olarakalındıysa, aşağıdaki iki seçenekten birinin uygulamasıyla ek bir kontraseptif yönteme gerekkalmaz. Aksi takdirde bu seçeneklerden ilki seçilip, ayrıca 7 gün boyunca ek önlemler almakgerekir.
1. Aynı zamanda iki REGİNON almak anlamına gelse de kullanıcı son unuttuğuREGİNON'u hatırlar hatırlamaz içmelidir. Kalan kaplı tabletlerini normal zamandakullanmaya devam edebilir. Bir sonraki kutuya 7 gün ara vermeden mevcut kutu biter bitmezbaşlanmalıdır. Kullanıcıda ikinci kutunun sonuna kadar bir çekilme kanaması beklenmez.Ancak REGİNON alındığı günlerde lekelenme veya kırılma kanaması görülebilir.
2. Kullanmakta olduğu kutuyu bırakması önerilebilir. 7 günlük (REGİNON'u unuttuğugünler dahil) aradan sonra yeni kutuya başlanır.
REGİNON almayı unutan kullanıcıda ilk kaplı tabletsiz dönemde beklenen çekilme kanaması görülmezse gebelik olasılığı göz önüne alınmalıdır.
Mide-bağırsak bozuklukları durumunda:
Şiddetli mide-bağırsak bozukluklarının olması durumunda emilim tam olmayabilir ve ek kontraseptif önlemler alınmalıdır.
Eğer REGİNON alımını takiben 3-4 saat içinde kusma olursa unutulan REGİNON'lar için verilen öneriler (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli REGİNON alımı unutulduğunda)geçerlidir. Eğer kadın normal REGİNON alma programını değiştirmek istemezse, gerekenekstra REGİNON'ları başka bir kutudan almalıdır.
Menstruasyonun öne alınması veya ertelenmesi:
Menstruasyonu ertelemek için kullanıcı REGİNON alınmayan dönem olmadan başka bir REGİNON paketi ile devam etmelidir. Uzatma, eğer istenirse ikinci paketin sonuna kadaryapılabilir. Uzatma sırasında kullanıcı kırılma kanaması ya da lekelenme yaşayabilir. Dahasonra 7 günlük REGİNON alınmayan dönemin ardından düzenli REGİNON alımına devamedilir.
Kullanıcının adet dönemini haftanın başka bir gününe kaydırmak için REGİNON alınmayan dönemini istediği gün kadar kısaltması önerilir. Aralık ne kadar kısa olursa, kadının çekilmekanaması olmama ve ikinci paket sırasında kırılma kanaması ve lekelenme yaşama riski okadar yüksektir (adet geciktirirken olduğu gibi).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Karaciğer yetmezliği:
REGİNON şiddetli karaciğer hastalıkları olan kadınlarda
kontrendikedir. Ayrıca '4.3 Kontrendikasyonlar' bölümüne bakınız.
Böbrek yetmezliği:
REGİNON böbrek yetmezliği olan hastalarda özel olarak
araştırılmamıştır. Mevcut veriler bu hasta popülasyonun tedavisinde bir değişiklik yapılmasını ileri sürmemektedir.
3
Pediyatrik popülasyon:
REGİNON yalnızca menarştan sonra endikedir.
Geriyatrik popülasyon:4.3. Kontrendikasyonlar
KOK'lar aşağıda belirtilen durumlarda kullanılmamalıdır. KOK kullanırken aşağıdaki durumlardan herhangi birinin ilk kez görülmesi halinde kullanım derhal durdurulmalıdır.
• VTE varlığı veya riski
o Venöz tromboembolizm- mevcut VTE (antikoagülanlar üzerinde) veya öyküsü (örn.
derin ven trombozu [DVT] veya pulmoner embolizm [PE]) o APC direnci (Faktör V Leiden dahil), antitrombin III eksikliği, protein C eksikliği,protein S eksikliği gibi VTE için bilinen kalıtsal veya kazanılmış yatkınlıko Uzun süreli hareketsizliğe neden olan majör cerrahi müdahale (bkz. bölüm 4.4 Özelkullanım uyarıları ve önlemleri)
o Çoklu risk faktörlerinin varlığından kaynaklanan yüksek VTE riski (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
• Arteriyel tromboembolizm (ATE) varlığı veya riski
o Arteriyel tromboembolizmi - mevcut ATE, ATE öyküsü (örn. miyokard infarktüsü) veya prodromal durum (örn. anjina pektoris)o Serebrovasküler hastalık - mevcut inme, inme veya prodromal durum öyküsü ( örn.geçici istemik atak, TIA)
o Hiperhomosisteinemi ve antifosfolipid antikorlar (antikardiyolipin antikorlar, lupus antikoagülanı) gibi ATE için bilinen kalıtsal veya kazanılmış yatkınlıko Fokal nörolojik semptomlu migren öyküsü
o Çoklu risk faktörlerinden kaynaklanan yüksek ATE riski (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri) veya aşağıdaki gibi bir ciddi risk faktörü varlığı:
• vasküler semptomlu diabetes mellitus
• şiddetli hipertansiyon
• şiddetli dislipoproteinaemi
• Ağır karaciğer hastalığı varlığı (karaciğer fonksiyon değerleri normale dönmedikçe)
• Karaciğer tümörü varlığı ya da öyküsü (iyi veya kötü huylu)
• Eğer seks steroidlerinden etkileniyorsa genital organların veya memenin bilinen ya daşüpheli malign hastalıkları
• Tanı konulmamış vajinal kanama
• Bilinen gebelik varlığı ya da gebelik şüphesi
• Etkin ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleriUyarılar
Aşağıda belirtilen durum veya risk faktörlerinden herhangi biri varsa, REGİNON'un uygun olup olmadığı kadın ile tartışılmalıdır.
Bu durumlardan veya risk faktörlerinden herhangi birinin şiddetlenmesi veya ilk defa ortaya çıkması halinde, kadının REGİNON kullanımının sonlandırılmasının gerekli olupolmadığının belirlenmesi için doktoru ile iletişime geçmesi tavsiye edilmelidir.
4
Dolaşım bozuklukları
VTE riski
KHK kullanan kadınlarda VTE riski kullanmayanlara göre artar. Levonorgestrel, norgestimat veya noretisteron içeren ürünler en düşük VTE riski ileilişkilendirilmiştir. REGINON gibi diğer ürünlerde ise bu riskin iki katına kadarçıkabilir. En düşük VTE riskine sahip olduğu bilinenlerden farklı bir ürününkullanılması kararı, ancak kadının REGINON ile ilişkili VTE riskini, mevcut riskfaktörlerinin bu riski nasıl etkilediğini ve VTE riskinin kullanımınım ilk yılında enyüksek olduğunu anladığından emin olduktan sonra alınmalıdır. Ayrıca KHKkullanımına 4 hafta veya daha uzun süre ara verildikten sonra tekrar başlandığındariskin arttığını gösteren bazı kanıtlar vardır.
KHK kullanmayan ve gebe olmayan kadınlarda, 10.000 kişiden yaklaşık 2'si bir yıllık süre içinde VTE geliştirir. Bununla birlikte, herhangi bir kadında altta yatan risk faktörlerinebağlı olarak söz konusu risk çok daha yüksek olabilir (aşağı bakınız).
Gestoden içeren KHK kullanan 10.000 kadından 9 ila 12'sinin bir yıl içinde VTE geliştireceği tahmin edilmektedir; bu oran levonorgestrel içeren KHK kullanan kadınlarda6 civarındadır.
Düşük dozlu KHK'ler ile bir yıldaki VTE sayısı gebelikte veya postpartum dönemde kadınlarda beklenen sayıdan düşüktür. VTE, bu vakaların %1-2'sinde ölümcül olabilir.
Bir yıl içinde her 10.000 kadında görülen VTE vakası sayısı |
|
Son derece nadir olarak, KHK kullanıcılarında diğer kan damarlarında (örn. hepatik, mesenter, böbrek veya retinal toplardamarlar ve atardamarlar) tromboz meydana geldiğirapor edilmiştir.
VTE risk faktörleri
Venöz tromboembolik komplikasyon riski KHK kullanıcılarında özellikle çoklu risk faktörleri olduğunda, ilave risk faktörleri olan kadınlarda ciddi ölçüde artabilir (bkz.Tablo: VTE Risk faktörleri).
5
Yüksek venöz tromboz riski oluşturan çoklu risk faktörleri mevcut olan kadında REGINON kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar). Bir kadınbirden fazla risk faktörüne sahipse risk artışı tüm faktörlerin ayrı ayrı toplamından fazlaolabilir ve bu durumda toplam VTE riski dikkate alınmalıdır. Fayda ve risk dengesininnegatif olduğu düşünülüyorsa KHK reçete edilmemelidir (bkz. Bölüm 4.3Kontrendikasyonlar).
Tablo : VTE Risk faktörleri
Risk faktörü |
Açıklama |
Obezite (vücut kitle indeksi 30 kg/m2'nin üstündeyse)
|
Vücut kitle indeksi yükseldiğinde risk ciddi ölçüde artar.
Diğer risk faktörleri mevcutsa özellikle dikkate alınmalıdır.
|
Uzun süreli hareketsizlik, majör cerrahi müdahale, bacaklara ve pelvise cerrahimüdahale, nörocerrahi, veya majör travmaNot: 4 saatten fazla hava yolu seyahati dahilgeçici hareketsizlik de özellikle diğer riskfaktörleri olan kadınlarda VTE için bir riskfaktörü olabilir.
|
Bu durumlarda ilacı kesmek (cerrahi müdahale durumunda en az 4 hafta) vetamamen iyileştikten iki hafta sonrasınakadar devam etmemek önerilir.
İstenmeyen gebeliği önlemek için başka bir kontrasepsiyon yöntemi kullanılmalıdır.Önceden REGINON kesilmemişse,antitrombotik tedavi düşünülmelidir.
|
Pozitif aile geçmişi (Hiçbir ebeveyn ya da kardeşte erken yaşlarda (örn. 50 yaşındangenç) VTE görülmemişse.)
|
Kalıtsal bir eğilimden şüpheleniliyorsa, KHK
kullanımından önce mutlaka bir uzmandan tavsiye alınmalıdır.
|
VTE ile ilişkili diğer tıbbi durumlar
|
Kanser, sistemik lupus eritematoz, hemolitik üremik sendrom ve kronikinflamatuar bağırsak hastalıkları (Crohnhastalığı veya ülseratif kolit) ve orak hücrehastalığı.
|
İlerleyen yaş
|
Özellikle 35 yaş üstü
|
Variköz venlerin ve yüzeysel tromboflebitin venöz tromboembolideki olası rolü konusunda görüş birliği yoktur.
Gebelikte ve özellikle 6 haftalık puerperium periyodunda tromboemboli riskindeki artış dikkate alınmalıdır (bkz. bölüm 4.6 Gebelik ve laktasyon)
VTE semptomları (DVT ve PE)
Semptomlar olması halinde, kadınlara acil tıbbi yardım almaları ve sağlık çalışanlarını KHK aldıkları konusunda bilgilendirmeleri tavsiye edilmelidir.
DVT semptomları aşağıdakileri kapsayabilir:
- bacakta/ayakta tek taraflı ya da bacaktaki bir damar boyunca şişme;
- bacakta yalnızca ayakta dururken ya da yürürken hissedilebilen ağrı ya da hassasiyet,
- etkilenen bacakta sıcaklık artışı; bacakta ciltte kırmızılık ya da renk değişmesi.
6
Pulmoner embolizm (PE) semptomları aşağıdakileri kapsayabilir:
- aniden ortaya çıkan, açıklanamayan nefes darlığı ya da hızlı soluma;
- kanın söz konusu olabileceği ani öksürük;
- keskin göğüs ağrısı;
- şiddetli dengesizlik ya da baş dönmesi;
- hızlı veya düzensiz kalp atışı.
Bu semptomlardan bazıları (ör, “nefes darlığı”, “öksürük”) özgün değildir ve daha yaygın ya da daha az şiddetli olaylar (ör, solunum yolu enfeksiyonları) şeklinde yanlışyorumlanabilir.
Vasküler oklüzyona ilişkin diğer belirtiler; bir ekstremitedeki ani ağrı, şişme ya da mavi tonda hafif renk değişikliği olabilir.
Gözde tıkanma meydan geldiği takdirde, semptomlar ağrısız bulanık görme ile başlayıp görme kaybına kadar ilerleyebilir. Bazen, görme kaybı aniden meydana gelebilir.
ATE riski
Epidemiyolojik çalışmalarda, KHK kullanımı ATE (miyokard enfarktüsü) veya serebrovasküler olay (ör. geçici iskemik atak, inme) riskinde artışla ilişkilendirilmiştir.ATE ölümcül olabilir.
ATE risk faktörleri
Arteriyel tromboembolik komplikasyon veya serebrovaksüler olay riski, risk faktörleri olan KHK kullanıcılarında artar (bkz. Tablo: ATE Risk faktörleri).
Yüksek arteriyel tromboz riskine maruz bırakan ciddi ya da çoklu ATE risk faktörleri mevcut olan kadında REGINON kullanımı kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar). Birkadında birden fazla risk faktörü varsa, riskteki artışın ayrı ayrı faktörlerin toplamından dahayüksek olması olasılığı vardır. Bu durumda VTE toplam riski dikkate alınmalıdır. Fayda verisk dengesinin negatif olduğu düşünülüyorsa, KHK reçete edilmemelidir (bkz. bölüm 4.3Kontrendikasyonlar).
Tablo : ATE risk faktörleri
Risk faktörü |
Açıklama |
İlerleyen yaş
|
Özellikle 35 yaş üstü
|
Sigara
|
Kadınlar KHK kullanıyorsa sigara içmemeleri tavsiye edilmelidir. 35 yaşınüzerindeki sigara içmeye devam edenkadınlarda farklı bir kontrasepsiyonyönteminin kullanılması şiddetle tavsiyeedilmelidir.
|
Hipertansiyon
|
|
Obezite ( vücut kitle endeksi 30 kg/m2'nin üstündeyse)
|
Vücut kitle indeksi arttığında risk ciddi ölçüde artar.
Diğer risk faktörleri mevcutsa özellikle dikkate alınmalıdır.
|
7
Pozitif aile geçmişi (Hiçbir ebeveyn ya da kardeşte erken yaşlarda (örn. 50 yaşındangenç) VTE görülmemişse)
|
Kalıtsal bir eğilimden şüpheleniliyorsa, KHK kullanımından önce mutlaka biruzmandan tavsiye alınmalıdır.
|
Migren
|
KHK kullanımı sırasında migrenin şiddetinde veya sıklığında bir artış(serebrovasküler olay için bir ön belirtiolabilir) ilacın hemen kesilmesi için birneden olabilir.
|
Advers vasküler olaylarla ilişkili diğer tıbbi durumlar
|
Diabetes mellitus, hiperhomosisteinemi, kalp kapak hastalığı ve atriyal fibrilasyon,dislipoproteinemia ve sistemik lupuseritematoz.
|
ATE semptomları
Semptomlar görüldüğünde, en kısa sürede tıbbi yardıma başvurmaları ve KHK kullandıklarını sağlık uzmanına bildirmek konusunda kadınlar bilgilendirilmelidir.
Serebrovasküler bir olaya ilişkin semptomlar şunlardır:
- yüzde, bacak veya kolda, özellikle vücudun bir tarafında ani hissizlik ya da güçsüzlük;
- ani yürümede güçlük, baş dönmesi, denge ya da koordinasyon kaybı;
- ani konfüzyon, konuşma ya da kavramada güçlük;
- bir ya da her iki gözde ani görme güçlüğü; ani yürüme güçlüğü,
- bilinen nedeni olmayan ani, şiddetli veya uzun süren baş ağrısı;
- bilinç kaybı ya da nöbetin eşlik ettiği ya da tek başına bayılma.
Geçici belirtiler olayın geçici iskemik atak olduğunu göstermektedir.
Miyokard enfarktüsü (MI) semptomları şunları kapsayabilir:
- göğüs, kol ya da göğüs kemiği altında ağrı, rahatsızlık, basınç, ağırlık, sıkışma ya dadolgunluk hissi;
- sırt, çene, boğaz, kol ve mideye yayılan rahatsızlık;
- dolgunluk, hazımsızlık ya da sıkıştırma hissi;
- terleme, bulantı, kusma ya da baş dönmesi;
- aşırı güçsüzlük, anksiyete, nefes darlığı;
- hızlı veya düzensiz kalp atışı.
Tümörler
Servikal kanser için en önemli risk faktörü süregelen human papilloma virüs (HPV) enfeksiyonudur. Bazı epidemiyolojik çalışmalarda uzun süre KOK kullanımının servikalkanser riskinde artışa neden olabileceği bildirilmiştir ancak bu bulguların KOK kullanımınınhangi etkilerine bağlı olabileceği (servikal inceleme, hormonal olmayan kontraseptifkullanımı dahil olmak üzere seksüel davranış) halen tartışılmaktadır.
54 epidemiyolojik çalışmanın meta analizi sonucu halen KOK kullanan kadınlarda tanı konan meme kanseri bağıl riskinde hafif bir artış saptanmıştır (Bağıl risk =1.24). Bu artmış riskKOK'un kesilmesini takiben on yıl içinde azalarak kaybolmaktadır. Meme kanseri 40 yaşınaltındaki kadınlarda nadir olduğundan, halen KOK kullanan ya da kullanmış olanlardakonulan meme kanseri tanılarındaki artış, tüm meme kanseri riski ile karşılaştırıldığındadüşüktür. Anılan çalışmalar nedensellik ilişkisi konusunda kanıtlar getirmemektedir.Gözlenen artmış risk paterni, KOK kullanıcılarında meme kanserinin daha erken tanınmasına,KOK'ların biyolojik etkilerine veya ikisinin kombinasyonuna bağlı olabilir. KOK kullanmış
8
olanlarda tanı konan meme kanserleri hiç kullanmamış olanlara göre klinik olarak daha az ilerlemiş olma eğilimi gösterir.
KOK kullanıcılarında, nadir olgularda iyi huylu, çok nadiren de malign karaciğer tümörleri gözlemlenmiştir. Sınırlı olguda bu tümörler yaşamı tehdit eden batın içi kanamalara yol açar.KOK kullanan kadınlarda şiddetli üst batın ağrısı, karaciğerde büyüme veya batın içi kanamabulgularının ortaya çıkması durumunda ayırıcı tanıda bir karaciğer tümörü göz önünealınmalıdır.
Maligniteler hayatı tehdit edebilir ya da ölümcül seyredebilir.
Diğer durumlar
Hipertrigliseridemi varlığı ya da aile öyküsü KOK kullanımında artmış pankreatit riskine neden olabilir.
KOK kullanan birçok kadında kan basıncında küçük artışlar bildirilmişse de, klinik açıdan önemli artışlar nadirdir. Ancak KOK kullanımı sırasında, klinik olarak anlamlı ve geçmeyenhipertansiyon gelişmesi durumunda hekimin KOK'u kesmesi ve hipertansiyonu tedavi etmesiuygun olur. Eğer normotansif değerler antihipertansif tedavi ile sağlanabiliyorsa ve uygunbulunursa KOK kullanımına tekrar başlanabilir.
Aşağıdaki koşulların hem gebelikte hem de KOK kullanımı ile meydana geldiği ve kötüleştiği bildirilmiştir, ancak KOK kullanımı ile ilişkili kanıtlar yetersizdir: Kolestaza bağlı sarılıkve/veya kaşıntı; safra taşı oluşumu, porfiri; sistemik lupus eritematozus; hemolitik üremiksendrom; Sydenham koresi; herpes gestationis; otoskleroza bağlı duyma kaybı.
Herediter anjiyoödemi olan kadınlarda, ekzojen östrojen anjiyoödem semptomlarını uyarabilir ya da şiddetlendirebilir.
Karaciğer fonksiyonlarının akut veya kronik bozulmaları, karaciğer fonksiyon testlerinin normale dönmesine kadar KOK kullanımının kesilmesini gerektirebilir. İlk kez gebelikte yada daha önce seks steroidlerinin kullanımı sırasında oluşmuş olan kolestatik sarılığıntekrarlaması KOK kullanımının sonlandırılmasını gerektirir.
KOK'lar periferik insülin direnci ve glukoz toleransı üzerinde etkili olabiliyorsa da, düşük dozlu (<0.05 mg etinilestradiol) KOK kullanan bir diyabetik hastada tedavi rejimindedeğişiklikler yapma gerekliliğini gösteren bir kanıt yoktur. Ancak, KOK kullanan diyabetikkadınlar dikkatle gözlenmelidir.
Crohn hastalığı ve ülseratif kolit KOK kullanımı ile ilişkilendirilmiştir.
Kloazma, özellikle kloazma gravidarum öyküsü olan kadınlarda bazen gelişebilir. Kloazmaya eğilimi olan kadınlar kombine oral kontraseptif kullandıkları sürece güneşe veya ultraviyoleışınlarına maruz kalmaktan kaçınmalıdırlar.
Tıbbi muayene/konsültasyon
Hastanın oral kontraseptif kullanmaya başlamadan önce ve sonrasında düzenli aralıklarla tıbbi öyküsü (aile öyküsünü de içerecek şekilde) değerlendirilmelidir ve gebelik ekarte edilmelidir.Kan basıncı ölçülmeli ve fiziksel muayene kontrendikasyonlar (bkz. bölüm 4.3Kontrendikasyonlar) ile uyarılar (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)doğrultusunda gerçekleştirilmelidir. VTE ve ATE semptomları, bilinen risk faktörleri veşüpheli tromboz durumunda ne yapılacağı, REGİNON'un diğer KHK'lara kıyasla riski dedahil olmak üzere venöz ve arteriyel tromboz bilgilerine kadının dikkatini çekmek önemlidir.
9
Ayrıca kadın, kullanma talimatını dikkatle okuması ve yapılan tavsiyelere uyması gerektiği konusunda bilgilendirilmelidir. Bu değerlendirmelerin içeriği ve sıklığı ilgili kılavuzlardoğrultusunda olmalı ve kadına özgü şekilde uyarlanmalıdır.
Kullanıcılar oral kontraseptiflerin HIV enfeksiyonları (AIDS) ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu olmadığı konusunda bilgilendirilmelidir.
Dikkatli tıbbi gözetim gerektiren durumlar
KOK reçete edilmesi konusu klinik karar kullanılarak ve hastanın fikri alınarak kararlaştırılmalıdır. Bu durum veya risk faktörlerinden birinin ilk kez ortaya çıkması veyaalevlenmesi oral kontraseptif kullanımının kesilmesi gerektiğine işaret edebilir. Hastadoktoruna danışmalı, doktor da KOK kullanımına son verilip verilmemesine ilişkin kararvermelidir:
• Hafif vasküler hastalık veya hafif nefropati, retinopati veya nöropatinin eşlik ettiğidiyabet
• Yeterli kontrol altında olan (sistolik >140 ila 159 mm Hg veya diyastolik > 90 ila 94mm Hg) hipertansiyon
• Porfiri
• Obezite
• Migren
• Kardiyovasküler hastalıklarAzalmış etkinlik
KOK'ların etkinliği REGİNON alımı unutulduğunda (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli-REGİNON alımı unutulduğunda), mide-bağırsak bozuklukları olması halinde (bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli- Mide-bağırsak bozuklukları durumunda), ya da eş zamanlı ilaçtedavilerinde (bkz. 4.5 diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri)azalabilir.
Azalmış siklus kontrolü
Tüm KOK'larda, özellikle kullanımın ilk aylarında düzensiz kanamalar (lekelenme veya kırılma kanaması) gelişebilir. Bu nedenle herhangi bir düzensiz kanamanın değerlendirilmesiyaklaşık 3 siklusluk bir adaptasyon süresinden sonra anlamlıdır.
Eğer kanama düzensizliği devam eder veya kanamalar düzenliyken ortaya çıkarsa non-hormonal etkenler göz önüne alınmalı ve malignite veya gebeliğin ekarte edilmesi için kürtajın da dahil olabileceği uygun tanısal girişimlerde bulunulmalıdır.
Bazı kadınlarda REGİNON alınmayan dönemde çekilme kanaması oluşmayabilir. Eğer KOK, "4.2 Pozoloji ve uygulama şekli" bölümünde belirtilen şekilde kullanıldıysa kadınıngebe olması beklenmemektedir. Ancak KOK, ilk gerçekleşmeyen çekilme kanamasındanönce kullanım kurallarına uygun kullanılmadıysa ya da çekilme kanaması iki kezgerçekleşmediyse kombine oral kontraseptif kullanımına devam etmeden önce gebelik ekarteedilmelidir.
Laktoz:
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmaması gerekir.
10
Sukroz :
Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glikoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Diğer tıbbi ürünlerin REGİNON ile etkileşimleri:
Mikromozal enzimleri indükleyen ilaçlar ile arasındaki etkileşimeler seks hormonu klirensinde artışa neden olabilir, bu durum da ara kanamaya ve/veya kontraseptif başarısızlığayol açabilirler.
Belirtilen ilaçlardan herhangi biri ile tedavi edilmekte olan kadınlar, KOK'a ek geçici bir bariyer yöntemi kullanmalı ya da başka bir kontrasepsiyon yöntemi seçmelidirler. İlaçlar ilebirlikte kullanımları süresince ve tedavinin kesilmesini takiben 28 gün boyunca bariyeryöntemi kullanmalıdırlar. Eğer bariyer yöntemi kullanılan dönem KOK kutusundakiREGİNON'ların bitiminden sonra devam ediyorsa, bir sonraki kutuya ara vermeden devamedilmelidir.
KOK klirensini artıran maddeler (enzimlerin uyarılmasıyla KOK etkililiğinin azalması), örn.: Fenitoin, barbitüratlar, primidon, karbamazepin, rifampisin ve muhtemelen oksakarbazepin,topiramat, felbamat, griseofulvin ve sarı kantaron (St John's wort) içeren ürünler.
KOK klirensi üzerine değişken etkilere sahip maddeler; örn;
KOK ile birlikte uygulandığında birçok HIV/HCV proteaz inhibitörü ve nükleozid olmayan ters transkriptaz inhibitörleri plazma östrojen veya progesteron konsantrasyonlarınıazaltabilmekte ya da artırabilmektedir. Bu değişiklikler bazı olgularda klinik açıdan anlamlıolabilir.
KOK klirensini azaltan maddeler (enzim inhibitörleri):
Azol antifungaller (ör. itrakonazol, vorikonazol, flukonazol), verapamil, makrolidler (ör. klaritromisin, eritromisin), diltiazem ve greyfurt suyu gibi kuvvetli ve orta düzeyde CYP3A4inhibitörleri östrojen veya progesteron veya her ikisinin de plazma konsantrasyonunuartırabilir.
60- 120 mg/gün etorikoksib dozlarının 0,035 mg etinilestradiol içeren KHK ile eş zamanlı olarak alındığı takdirde etinilestradiolün plazma konsantrasyonlarını sırasıyla 1,4 - 1,6 katarttırdığı görülmüştür.
KOK'lerin diğer tıbbi ürünler üzerine etkisi:
Oral kontraseptifler diğer bazı ilaçların metabolizmasını etkileyebilir. Buna bağlı olarak plazma ve doku konsantrasyonları artabilir (örn. siklosporin) ya da azalabilir (örn.lamotrigin).
İn vitro
etinilestradiol hem CYP2C19, CYP1A1 ve CYP1A2'nin geri döndürülebilir inhibitörü, hem de CYP3A4/5, CYP2C8 ve CYP2J2'nin mekanizma temelli inhibitörüdür.Klinik çalışmalarda etinilestradiol içeren hormonal kontraseptifin uygulanması CYP3A4substratlarının (ör. midazolam) plazma konsantrasyonlarında herhangi bir artışa yol açmaz yada sadece zayıf bir artışa yol açarken, CYP1A2 substratlarının plazma konsantrasyonları hafif(ör. teofilin) veya orta düzeyde (ör. melatonin ve tizanidin) artabilmektedir.
11
Diğer etkileşim şekilleri:
Laboratuvar Testleri
Kontraseptif steroidlerin kullanılması, karaciğer, tiroid, adrenal ve renal fonksiyonların biyokimyasal parametrelerini, kortikosteroid bağlayıcı globulin ve lipid/lipoproteinfraksiyonları gibi (taşıyıcı) proteinlerin plazma düzeylerini ve karbonhidrat metabolizması,koagulasyon ve fıbrinoliz parametrelerini içeren bir grup laboratuvar testinin sonuçlarınıetkileyebilir. Değişiklikler genellikle normal laboratuvar değerleri sınırları içinde kalır.
Not: Olası etkileşmeleri belirlemek amacıyla eşzamanlı kullanılacak ilacın prospektüsüne (kullanma talimatına) başvurulmalıdır.
4.6. Gebelik ve LaktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi X'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
REGİNON doğum kontrolü amacıyla kullanılmaktadır. Kullanıldığı sürece fertiliteyi engeller.
Gebelik dönemi
REGİNON'un gebelikte kullanımı kontrendikedir. Gestoden ve etinilestradiol gebelik döneminde uygulandığı takdirde ciddi doğum kusurlarına yol açmaktadır.
REGİNON kullanımı sırasında gebelik meydana gelmesi durumunda kullanım durdurulmalıdır. Ancak, yaygın epidemiyolojik çalışmalar ne gebeliğinden önce KOKkullanmış olan kadınların çocuklarında doğumsal kusur riskinde herhangi bir artışı ne deerken gebeliği süresince yanlışlıkla KOK kullanıldığında oluşan bir teratojenik etkiyigöstermemiştir.
REGİNON kullanımına yeniden başlarken postpartum dönemi sırasında artan VTE riski dikkate alınmalıdır (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli ve bölüm 4.4 Özel kullanımuyarıları ve önlemleri).
Laktasyon dönemi
KOK'ların kullanımı süt miktarında azalmaya ve sütün bileşiminde değişikliğe yol açabileceğinden dolayı laktasyon etkilenebilir. Bu yüzden emziren anne bebeğini süttenkesinceye kadar KOK kullanımı genellikle önerilmemelidir. Kontraseptif steroidler vemetabolitleri küçük miktarlarda süte geçebilir.
Üreme yeteneği/Fertilite
REGİNON bir KHK'dır. Kullanıldığı sürece fertiliteyi engeller.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma becerileri üzerinde etkisi ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır. KOK kullanımının araç ve makine kullanma becerileri üzerinde herhangi biretkisi gözlenmemiştir.
124.8. İstenmeyen etkiler
REGINON ile en yaygın olarak bildirilen advers reaksiyonlar mide bulantısı, abdominal ağrı, kilo artışı, baş ağrısı, depresif ruh hali, duygu durum bozukluğu, meme ağrısı, memehassasiyetidir. Kullanıcıların > %1'inde meydana gelir.
Ciddi advers reaksiyonlar ATE ve VTE'dir.
Aşağıdaki yan etkiler KOK kullanıcılarında bildirilmiş ve ilişkileri ne doğrulanmış ne de yanlışlığı kanıtlanmıştır.
Advers reaksiyonlar, aşağıda sistem-organ sınıfı (MedDRA) ve sıklık derecesine göre listelenmektedir. Sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmaktadır; çok yaygın (>1/10), yaygın(>1/100, <1/10), yaygın olmayan (>1/1.000, <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çokseyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Aşırı duyarlılık
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan: Sıvı tutulumu Seyrek: Glukoz toleransında bozulma
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Depresif duygu durumu, duygu durum değişiklikleri Yaygın olmayan: Libido azalmasıSeyrek: Libido artışı
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı Yaygın olmayan: Migren
Göz hastalıkları
Seyrek: Kontakt lens intoleransı
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, karın ağrısı Yaygın olmayan: Kusma, diyare
Vasküler hastalıkları
Seyrek : Venöz tromboembolik bozukluklar*, arteryel tromboembolik bozukluklar*
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Döküntü, ürtiker Seyrek: Eritema nodozum, eritema multiforme
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın: Meme ağrısı, meme hassasiyeti Yaygın olmayan:Memede hipertrofı
Seyrek: Vajinal akıntı, memede akıntı
13Araştırmalar
Yaygın: Kiloda artış Seyrek: Kilo kaybı
* -Bir grup KOK'u kapsayan epidemiyolojik çalışmalardan gelen tahmini sıklık.
- 'Venöz ve arteriyel tromboembolik olaylar' aşağıda belirtilen tıbbi kayıtları özetler:
Periferik derin venöz oklüzyonu, tromboz ve embolizm/Pulmoner vasküler oklüzyon,tromboz, embolizm ve enfarktüs/Miyokard enfarktüsü/Serebral enfarktüs vehemorajik olarak belirtilmeyen inme
Seçilmiş advers reaksiyonların tanımı
KHK kullanan kadınlarda 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri bölümünde daha ayrıntılı olarak ele alınmış miyokard infarktüsü, inme, geçici iskemik ataklar, venöztromboz ve pulmoner emboli dahil olmak üzere arteriyel ve venöz trombotik vetromboembolik olaylarda artış riski gözlemlenmiştir.
Çok düşük sıklıkta görülen ya da KOK grubuyla ilişkili kabul edilen gecikmiş başlangıçlı semptomları olan advers reaksiyonlar aşağıda sıralanmıştır (Ayrıca bkz. Bölümler “4.3Kontrendikasyonlar” ve “4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri"):
Tümörler
•
Meme kanseri tanı sıklığı oral kontraseptif kullananlarda çok hafif düzeyde artmıştır.
Meme kanseri 40 yaşın altındaki kadınlarda nadir görüldüğünden, aşırı rakam genel meme kanseri riskiyle ilişkili olarak küçüktür. KOK kullanımıyla neden sonuç ilişkisibilinmemektedir.
• Karaciğer tümörleri (benign ve malign)
Diğer koşullar
•
Hipertrigliseridemili kadınlar (KOK'ları kullanılırken pankreatit riski artışı)
• Hipertansiyon
• Aşağıdaki durumların ortaya çıkışı veya kötüleşmesinde KOK kullanımının ilişkisisonuçlanmamıştır: kolestazla ilgili sarılık ve/veya kaşıntı; safra taşı oluşumu; porfiri;sistemik lupus eritematozus; hemolitik üremik sendrom; Sydenham koresi; herpesgestasyonis; duyma kaybıyla ilişkili otoskleroz
• Kalıtsal anjiyoödem izlenen kadınlarda ekzojen östrojenler anjiyoödem semptomlarınıuyarabilmekte veya şiddetlendirebilmektedir.
• Karaciğer fonksiyonu bozuklukları
• Glikoz toleransında değişiklik veya periferik insülin direnci üzerindeki etkisi
• Crohn hastalığı, ülseratif kolit
• Kloazma
Etkileşimler
Diğer ilaçlarla (enzim indükleyici ilaçlar) oral kontraseptiflerin etkileşimi ara kanamalarve/veya kontrasepsiyon başarısızlığı ile sonuçlanabilir (bkz. bölüm 4.5 Diğer tıbbiürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine
14
olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
Doz aşımına bağlı bildirilen ciddi yan etki yoktur. Görülebilecek belirtiler, bulantı, kusma ve gençlerde hafif vajinal kanamadır. Antidotu yoktur ve tedavisi semptomatik olmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Östrojenler ve progestojenler, fıks kombinasyonlar ATC kodu: G03AA
Etki mekanizması
KOK'ların etkisi, başlıca ovülasyon inhibisyonu ve servikal salgılamadaki değişiklikler gibi faktörlerin etkileşimine dayanmaktadır.
Ruhsatlandırma sonrası güvenlilik çalışması-(PASS) VTE tanısı sıklığının düşük östrojen dozlu (<50 pg etinilestradiol) KOK kullanıcılarında yılda 7 ila 10/10000 aralığında olduğugösterilmiştir. En yeni veriler VTE tanısı sıklığının gebe olmayan KOK kullanmayan kişilerdeyılda yaklaşık 4/10000, gebe kadınlarda ya da post partum süreçte ise 20 ila 30/10 000olduğunu ileri sürmektedir.
KOK kullanımı ile ilişkili VTE riski östrojen bileşeninden kaynaklanır. KOK'ların progesteron bileşeni tarafından VTE riski üzerinde herhangi bir modüle etki ettiği halentartışılmaktadır. Etinilestradiol/gestoden içeren KOK'ların levonorgestrel içeren KOK'larakıyasla VTE risk artışını gösteren epidemiyolojik çalışmalar VTE riskinin hiç artmadığınıveya 3 kata kadar arttırdığını gösteren farklı sonuçlar bildirmiştir.
KOK'lar gebelikten korumalarının yanı sıra, sahip oldukları bazı olumsuz özellikler dışında (Bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri, 4.8. İstenmeyen Etkiler) doğum kontrolyöntemi seçmede yönlendirici olabilecek ek yararlar sunabilmektedir. Sikluslar daha düzenli,kanamalar sıklıkla daha az ağrılı ve daha hafiftir. Kanamaların daha hafif olması demiryetmezliği görülme olasılığını azaltır. Bunların dışında, endometriyum ile ovaryumkanserlerinde azalma gösterilmiştir. Ayrıca, daha yüksek dozlu KOK'ların (0,05 mgetinilestradiol), ovaryum kistlerinde, pelvik inflamatuvar hastalık, benign meme hastalığı veektopik gebelik görülme sıklıklarında azalma sağladığı gösterilmiştir. Bunların düşük dozKOK'lar için de geçerli olduğu henüz gösterilmemiştir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler
Gestoden
Emilim:
Ağızdan alınan gestoden hızla ve tamamen emilir. Tek alımı takiben yaklaşık 1 saat sonra 4 ng/ml olan en yüksek plazma konsantrasyonlarına ulaşılır. Biyoyararlılığı yaklaşık
%
99'dur.
Dağılım:
Gestoden serum albuminine ve seks hormonu bağlayıcı globuline (SHBG) bağlanır. Yaklaşık olarak %50-70 oranında spesifik olarak SHBG'lere bağlanır ve total serum düzeylerinin
15
yalnızca %l-2'si serbest steroid halinde bulunur. SHBG'deki estradiole bağlı artış, gestodenin serum proteinlerine bağlanma oranını etkiler, bu da SHBG'ye bağlı fraksiyonda artış,albumine bağlı fraksiyonda azalmaya neden olur. Gestodenin belirgin dağılım hacmi 0.7l/kg'dır.
Biyotransformasvon:
Gestoden steroid metabolizmasının bilinen süreçleri ile tamamen metabolize olur. Serumdan metabolik klirens oranı yaklaşık 0,8 ml/dak/kg olarak belirlenmiştir. Gestoden ile birlikteakut verilen etinilestradiol ile bir etkileşimi bulunmamıştır.
Eliminasvon:
Gestoden serum düzeyleri iki fazda azalır. Terminal dispozisyon fazı 12-15 saatlik bir yarılanma ömrü ile karakterizedir. Gestoden değişmeden itrah olmaz. Metabolitleri, idrar ilesafradan 6:4 oranında, yaklaşık 1 günlük bir yarılanma ömrüyle itrah edilir.
Doğrusallık / doğrusal olmayan durum:
Gestoden farmakokinetiği, etinilestradiol ile 3 kat artan SHBG seviyelerinden etkilenir. Günlük alımı takiben, ilaç serum seviyeleri 4 kat artar, tedavi siklusunun ikinci yarısındakararlı duruma ulaşır.
Etinilestradiol
Emilim:
Oral olarak alınan etinilestradiol hızla ve tamamen emilir. Alımından 1-2 saat sonra en yüksek plazma düzeyi olan 80 pg/ml'ye ulaşılır. Emilim ve karaciğerden ilk geçiş esnasındaetinilestradiol yoğun bir metabolizasyona uğrar ve yaklaşık %20-65 gibi kayda değer birkişisel değişkenlikle yaklaşık %45 ortalama oral biyoyararlılık ile sonuçlanır.
Dağılım:
Etinilestradiol serum albuminine yüksek oranda fakat non-spesifık olarak (yaklaşık %98) bağlanır ve SHBG serum konsantrasyonlarında bir artışa neden olur. Dağılım hacmi yaklaşık2.8-8.6 l/kg olarak bildirilmiştir.
Biyotransformasvon:
Etinilestradiol, ince bağırsak mukozası ve karaciğerde, presistemik konjugasyona uğrar. Etinilestradiol esas olarak aromatik hidroksilasyon ile metabolize olur, ancak pek çok farklıhidroksillenmiş ve metillenmiş metabolitleri oluşur ve bunlar glukronidler ve sülfatlar ilekonjuge olarak ya da serbest metabolitler halinde bulunurlar. Klerens hızı 2,3- 7 ml/dak./kgolarak bildirilmiştir.
Eliminasvon:
Etinilestradiol serum seviyeleri, sırasıyla, 1 saat ve 10-20 saat yarı-ömürle 2 dispozisyon fazında azalır. Etinilestradiol değişmemiş olarak atılmaz. Yaklaşık 1 günlük yarı ömrü olanmetabolitler halinde ve böbrek ve safradan 4:6 oranında atılır. Metabolit atılımın yarı ömrüyaklaşık 1 gündür.
Doğrusallık / doğrusal olmayan durum:
Serumdan terminal atılım fazının farklı yarı ömürleri ve günlük alıma bağlı olarak, etinilestradiol sabit durum seviyelerine 1 hafta içinde ulaşılır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri:
Tekrarlanan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel ve üreme toksisitesi üzerine yapılan geleneksel çalışmalara dayanan preklinik veriler, insanda özel bir risk
16
olduğunu göstermemiştir. Ancak, yine de seksüel steroidlerin hormona bağlı dokuların ve tümörlerin büyümesini uyarabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (sığır kaynaklı)
Sodyum kalsiyum EDTA Mısır nişastasıP.V.P(K 30)
Magnezyum stearat
Şeker
Talk
Montan glycol wax Kalsiyum karbonatPolietilen glikol 6000
6.2. Geçimsizlikler
Yok
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altında oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
21 kaplı tabletlik takvimli Al/PVC blister ambalaj
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
KOÇAK FARMA İlaç ve Kimya Sanayi AŞ.
Mahmutbey Mah. Kuğu Sok. No:18 Bağcılar / İSTANBULTel. : 0212 410 39 50Faks. : 0212 447 61 65
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
212/8
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 19.07.2007 Ruhsat yenileme tarihi: 31.05.2013
10. KÜB'ün YENİLENME TARİHİ
17