KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TYLOL HOT C tek kullanımlık oral çözelti hazırlamak için toz
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin maddeler:
400 mg ...50 mg
.....5 mg
300 mg
Parasetamol kristal....
Kafein susuz............
Klorfeniramin maleat Askorbik asit..........
Yardımcı maddeler:
Sorbitol (Sorbideks S 16606) (E420)....1.409,35 mg
Yardımcı maddelerin tümü için bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Poşet
Poşetler içinde beyaz renkli, turuncu noktalı, limon kokulu, akıcı granüler toz.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
TYLOL HOT C, grip ve soğuk algınlığına bağlı baş ve eklem ağrıları, ateş, nezle ve öksürüğün semptomatik tedavisinde endikedir.
TYLOL HOT C, 12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerin kullanımı içindir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji, uygulama sıklığı ve süresi:
12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerde:
Günde 3 kez 1 poşet, en az 6 saat aralıklarla kullanılmalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.
5 günden uzun süreli kullanılmamalıdır.
Uygulama şekli:
TYLOL HOT C, oral yol ile aşağıdaki şekilde kullanılır:
Her bir poşetin içindeki ilaç, 160 ml (yaklaşık 1 su bardağı) sıcak su (80°C) veya oda sıcaklığındaki (25°C) su içerisinde karıştırılarak çözülmeli ve içilmelidir.
1
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Hafif-orta şiddette karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri) Şiddetli karaciğer veböbrek yetmezliklerinde ise kullanılmamalıdır (Bkz: Bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
Pediyatrik popülasyon:
12 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Sağlıklı, hareketli yaşlılarda normal yetişkin dozu uygundur, fakat herhangi bir hastalığın eşlik ettiği durumlarda doz ve dozlam sıklığı uygun bir şekilde azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2.Farmakokinetik Özellikler). Ancak TYLOL HOT C içerdiği kafein nedeniyle yaşlılarda hekimönerisi ile kullanılmalıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
TYLOL HOT C aşağıdaki durumlarda kontrendikedir.
• İlacın içindeki etkin maddeler veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırıduyarlılığı olanlarda
• 12 yaşın altındaki çocuklarda
• Şiddetli karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi > 9) olan hastalarda
• Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda
• Şiddetli hipertansiyon, ve taşikardinin eşlik ettiği hastalıklarda
• Şiddetli koroner arter hastalığı olanlarda
• Diğer sempatomimetik ilaçlar (dekonjestanlar, trisiklik antidepresanlar, iştahbaskılayıcı ilaçlar ya da amfetamin benzeri psikostimülanlar) ve beta-blokörler kullananhastalarda
• Disülfiram ile kronik alkolizm tedavisi
• Antidepresan (lityum karbonat dahil), anksiyolitik (klozapin dahil) ve sedatif ilaçkullanımı ya da anksiyete bozukluğu
• Efedrin kullanımı
• Teofilin kullanımı
• Miksiyon sonrası mesanede bir miktar idrarın kaldığı, prostat adenomu
• Dar açılı glokom
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
TYLOL HOT C, aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanılmalıdır.
• Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikâyesi olanlarda, kullanımınilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir derireaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacınkullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir.Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren
2
başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermel nekroliz (TEN) ve akut generalizeekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.
• Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzun sürelitedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmakgerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <10 ml/dakika) halinde, doktorunparasetamol kullanımının yarar/risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir. Dozayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.
• Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatik nekroz vedaha kısa süreli olarak aşırı doz kullanan bir hastada karaciğer hasarı bildirilmiştir. 1248 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancakklinik semptomlar dozun alınmasından 1-6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.
• Hepatotoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlardaya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif ve orta derecede böbrek ve karaciğerfonksiyon bozuklukları (Child-Pugh kategorisi < 9) olan hastalar parasetamolü dikkatlikullanmalıdırlar.
• Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alanin aminotransferaz(ALT) düzeyi yükselebilir.
• Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi artıran ve hepatik glutatyonrezervini azaltan ilaçların eşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitusgibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir.
• Yüksek dozlarda parasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasarına neden olabilir.
• Genelde, özellikle diğer analjeziklerle kombinasyon halinde kesintisiz parasetamolkullanılması, kalıcı böbrek hasarına ve böbrek yetmezliği riskine (analjezik nefropatisi)yol açabilir.
• Gilbert sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi kliniksemptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bundan dolayı, buhastalar parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
• Hematopoietik disfonksiyon durumunda dozun azaltılması ve/veya dozlar arasındakisürenin uzatılması gibi önlemler alınmalıdır.
• Astım, kronik rinit ve kronik ürtikeri olan ve özellikle diğer antienflamatuvar ilaçlaraaşırı duyarlılığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Duyarlı kişilerde, propifenazon veparasetamol içeren ilaçlarla nadiren astım krizleri ve anaflaktik şok bildirilmiştir.
• Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun2000 mg'ı aşmaması gerekir.
• Anemisi olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olanhastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
• Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
• Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
• Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
• Parasetamol, kafein, klorfeniramin maleat içeren diğer ilaçların TYLOL HOT C ileeşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
• 3-5 gün içinde yeni semptomların oluşması ya da ağrının ve/veya ateşin azalmamasıhalinde, hastaların parasetamol kullanmaya son vermesi ve bir doktora danışmasıönerilir.
• Aritmisi olanlarda,
• Kardiyovasküler hastalığı olanlarda,
• İskemik kalp hastalığı olanlarda,
• Diabetes mellitusu olanlarda,
• Hipertiroidizm veya tiroid fonksiyon bozukluğu olanlarda,
3
• Glokomu olanlarda,
• Feokromositoma olanlarda,
• Hipertansiyonu olanlarda,
• Halüsinasyonlar, huzursuzluk, uyku düzensizliği oluştuğunda kesilmelidir.
• Şiddetli karaciğer yetmezliği ve böbrek yetmezliği olanlarda, özellikle birliktekardiyovasküler bir hastalığı olanlarda,
• 60 yaş üzerindeki hastalarda,
• Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointeshastalarında
• Serebral ateroskleroz,
• İdiyopatik ortostatik hipotansiyon,
• Uzun süreli kullanımından kaçınılmalıdır. 5 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır.
• Çocuklar ve yaşlılar nörolojik antikolinerjik yan etkilere ve paradoksal eksitasyona dahaduyarlıdır (enerji artışı, huzursuzluk, sinirlilik gibi belirtiler).
• Bu tıbbi ürün her 1 poşette 142,76 mg sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyumdiyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
• TYLOL HOT C, sorbitol içerir. Nadir kalıtımsal früktoz intolerans problemi olanhastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri Parasetamol:
Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.
Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir.
Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçlarıntek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğerhasarına yol açabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınmasıda karaciğer hasarına neden olabilir.
Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini artırabilir.
Parasetamol (veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındakietkileşimler, "uluslararası normalleştirilmis oran" (International Normalized Ratio, INR)değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bundan dolayı, oralantikoagulan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamolkullanmamalıdır.
5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.
Parasetamol ve azidotimidin (AZT-zidovudin) eşzamanlı kullanılması nötropeni eğilimini artırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol AZT ile birlikte alınmamalıdır.
Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerdeartışa yol açmaktadır.
Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir.
4
St. John's Wort (Hypericum perforatum-sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir.
Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.
Klorfeniramin maleat:
Klorfeniramin, santral etkili ilaçların (sempatomimetikler, antidepresanlar) etkilerini artırabilir. Alkol, barbitüratlar, hipnotikler, opioid analjezikler, anksiyolitikler ve antipsikotikler gibisantral sinir sistemi depresanlarının etkilerini artırabilir. Atropin, trisiklik antidepresanlar veMAO inhibitörlerinin antimuskarinik etkilerini artırabilir.
Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle fenitoin toksisitesine neden olabilir.
Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleri yapılmadan birkaç gün önce kesilmelidir.
Kafein:
Kafein, barbitüratlar, antihistaminikler vb. gibi birçok sedatif maddenin antagonistidir. Kafein, sempatomimetikler, tiroksin vb. gibi maddelerin neden olduğu taşikardiyi artırır.
Oral kontraseptifler, simetidin ve disülfiram kafein metabolizmasını yavaşlatır; barbitüratlar ve sigara ise hızlandırır. Kafein, teofilinin eliminasyonunu azaltır.
Kafein doğal olarak çay, kahve, çikolata ve bazı gazlı içeceklerde bulunur ve önerilen günlük dozun (520 mg/gün; 8 tablet) üzerine çıkılması olasıdır. Bu nedenle önerilen dozun aşılmamasıiçin diyet ve diğer ilaçlardan alınan kafein miktarı dikkate alınmalıdır. Yüksek doz kafeininsomnia, huzursuzluk, anksiyete, irritabilite, baş ağrısı, gastrointestinal yakınmalar vepalpitasyon gibi kafein ile ilişkili istenmeyen etki riskini artırır.
Kafein gibi ksantin türevleri miyokard görüntülemesinde kullanılan adenozin ve dipiridamol gibi maddelerin vazodilatatör etkilerini zayıflatabilir. Bu nedenle miyokard görüntülemeçalışmasından 24 saat önce kafein kullanılmamalıdır.
Bir merkezi sinir sistemi (MSS) uyarıcısı olan kafein, sedatif ve tranklizan ilaçları karşı antagonistik etkiye sahiptir.
Kafein fenilpropanolaminin taşikardik etkisini artırabilir.
Kafeinin klozapin metabolizmasına karşı yarışmalı inhibisyon etkisi vardır. Bu nedenle klozapin ve kafein eşzamanlı kullanılmamalıdır.
Kafein kan basıncını artırabilir ve atenolol, metoprolol, oksprenolol ve propranolol gibi beta blokörlerin hipotansif etkisini azaltabilir. Bu ilaç beta blokörlerle eşzamanlı kullanılmamalıdır.Eş zamanlı lityum karbonat ve kafein kullanımı serum lityum düzeyinde hafif-orta derecedeartışa yol açabilir. Eşzamanlı kullanımdan kaçınılmalıdır.
Monoamin oksidaz inhibitörleri kafeinin uyarıcı etkisini artırabilir.
Metoksalen kafein klerensini azaltır ve kafeinin etkisini artırabilir.
Fenitoin kafein klerensini iki katına çıkarırken kafein fenitoin metabolizmasını etkilemez. Pipemidik asit klerensini azaltarak, kafeinin etkisini artırır.
5
Levotiroksin de kafein gibi kan basıncını artırabilir, bu nedenle eşzamanlı kullanılmamalıdır.
Efedrin ve kafein etkileşerek kardiyovasküler etkiye yol açabilir. Bu nedenle eşzamanlı kullanılmamalıdır.
Özel popülasyonlara ilikin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:
Pediatrik popülasyonda bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye:
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Gebelik dönemi
TYLOL HOT C için, gebelikte maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar; gebelik, embriyo-fetal gelişim, doğum ya da doğum sonrasıgelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir.
TYLOL HOT C, gebelik döneminde yalnızca doktor tavsiyesi ile ve ilacın risk/fayda oranı göz önüne alınarak kullanılmalıdır.
Parasetamolün terapötik kullanımı hakkında yapılan epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler, bu ilacın gebelik veya fetal/neonatal gelişme üzerinde olası istenmeyen etkilerikonusunda önemli bir endişeye yol açmamaktadır. Gebelikte doz aşımı konusunda toplananprospektif veriler de malformasyon riskinde bir artış göstermemiştir.
Kafeinin spontan düşük riskini artırma olasılığı nedeniyle gebelerde kullanılması önerilmez. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Laktasyon dönemi
Emzirme döneminde hekim tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.
Klorfeniramin maleat anne sütüne önemli miktarda geçer; bu düzeyde ilacın bebek için zararlı etki oluşturduğu bilinmemekle beraber kullanılmaması önerilir. Klorfeniramin maleat ve diğerantihistaminikler laktasyonu inhibe edebilir.
Süt vermekte olan kadınlarda yarar-zarar riski değerlendirerek kullanılmalıdır. Parasetamolun insan sütüne geçtiği miktar klinik olarak önemsizdir. Ancak TYLOL HOT C'nin içerdiği kafeinanne sütüne geçtiğinden, bebekte huzursuzluk, uykusuzluk vb riskler oluşturabilmesi nedeniyledoktor önerisi olmadan emziren anneler tarafından kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Bazı çalışmalarda nonsteroidal antienflamatuvar ilaçların ve kafeinin fertilite üzerine engelleyici etkisi olduğu bildirilmekle birlikte kesin sonuca varılmamıştır.
Parasetamolün oral kullanımı hakkında yapılan üreme çalışmalarından derlenen verilerde herhangi bir malformasyon veya fetotoksisite bulgusu saptanmamıştır.
6
Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerindeki etkisiniaraştıran çalışma bulunmamaktadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
TYLOL HOT C uyuşukluğa, bazı hastalarda ise baş dönmesi veya somnolansa neden olabilir. Bu nedenle hastalar araç veya makine kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar.Uyku hali, sedatifler, trankilizanlar ve alkollü içeceklerin kullanımıyla artabilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Sıklık sınıflandırması aşağıdaki gibidir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor)
Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g'ın üzerinde alınması durumunda toksisite görülmesi muhtemeldir.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Anemi1, hemolitik anemi, lökopeni2, nötropeni2, trombositopeni2,
trombositopenik purpura2,pansitopeni2,methemoglobinemi1
agranülositoz.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Alerjik reaksiyonlar, anaflaksi, erupsiyon, ürtiker
Çok seyrek: Lyell sendromu, Stevens Johnson sendromu
Bilinmiyor: Anafilaksi, bronkospazm,pozitif alerjitesti, immün trombositopeni
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: Anoreksi
Psikiyatrik hastalıklar
Seyrek: Depresyon, kabuslar
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın:
Yaygın olmayan:
Seyrek:
Bilinmiyor:
Baş ağrısı, baş dönmesi, somnolans, parestezi
Yüksek dozda C-vitamini alımından sonra zaman zaman baş ağrısı, yorgunluk ve uykusuzluk görülmüştür.
İrritabilite, konsantre olamama,
Sedasyon, çocuklarda paradoksikal eksitasyon, yaşlılarda konfüzyonel psikoz, santral sinir sistemi stimülasyonu, insomnia, tremor, ensefalopati,
Göz hastalıkları
Seyrek: Bulanık görme
Kulak ve iç kulak hastalıkları:
Seyrek: Tinnitus
Kardiyak hastalıklar
Seyrek: Taşikardi, palpitasyon, aritmi, hipotansiyon
7
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyon belirtileri
Seyrek: Analjezik astım sendromu da dahil astım, bronkospazm, bronşiyal
sekresyonda kalınlaşma
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma, dispepsi, flatulans, karın ağrısı, konstipasyon,
Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama
Seyrek: İshal
Bilinmiyor: Ağız kuruluğu.
Hepato-biliyer hastalıklar
Seyrek: Hepatik bozukluk1, sarılık dahil hepatit,
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut
generalize eksantematöz püstülozis*, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu* ve toksik epidermal nekroliz* (fatal sonuçlar dahil),
Bilinmiyor: Eksfoliyatif dermatitdahilalerjikreaksiyonlar,fotosensitivite,deri
reaksiyonları
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Kas seğirmesi ve inkoordinasyonu
Böbrek ve idrar yolları hastalıkları
Yaygın olmayan: Papiler nekroz2
Bilinmiyor: Üriner retansiyon
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Seyrek: Halsizlik, göğüs sıkışması
1 Parasetamolün çok miktarda alınması durumunda
2 Parasetamolün uzun süre kullanılması durumunda
3 Özellikle çocuklarda
* Ölümcül sonuçlara neden olabilir.
Kafeinin günlük 520 mg'a kadar kullanımında sağlıklı kişilerde herhangi bir istenmeyen etki tespit edilmez. Ancak kafeine hassas veya kafein kullanmayan kişilerde yüksek dozlardakullanımı bazı istenmeyen etkilere yol açabilir. Bunlar: tremor, insomnia, irritabilite, sinirlilik,anksiyete baş ağrısı, kulak çınlaması, aritmi ve taşikardi, diürez, gastrointestinal rahatsızlıklarve hızlı solunumdur.
Bu istenmeyen etkilerin görüldüğü kişiler TYLOL HOT C veya kafein içerikli diğer ilaçların kullanımını durdurmalıdırlar.
Kafeinin düzenli kullanımı sonrası kullanımına ara verilmesi, 1 hafta sürecek bazı semptomların tekrar ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bunlar: baş ağrısı, yorgunluk ve dikkatteazalmadır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
8
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. Doz aşımı ve tedavisiParasetamol
Parasetamolü 10 g'dan fazla alan yetişkinlerde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozutakiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikteparasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarılanmaömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. 14C-aminopirinden sonra 14CO2atılımında azalma bildirilmiştir. Bu plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarılanma ömrüveya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ilekaraciğer hücre hasarı arasındaki ilişkiyi daha iyi gösterir. Parasetamole bağlı fulminantkaraciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliğioluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğeryetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Seyrekolarak, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesine karşın renal tübülernekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akutpankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolüngünlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Semptomlar:
Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol aşırı dozajının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol aşırı dozajının, dozla ilişkili komplikasyonudur.Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat kliniksemptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün içinde belirgin olmayabilir.
Tedavi:
Hastayı gecikmiş hepatoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu azaltmayı (Gastrik lavaj veya aktif kömür) takibenintravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktifkömür ile konjugasyon yapılmışsa metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamolkonsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle, hepatoksisite riskinibelirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadarölçülmelidir. Ek tedavi (İlave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamoliçeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzimindükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda veya kronik olarakbeslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50 düşürülmesi önerilir,çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamolaşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirir.
Klorfeniramin maleat
Semptomlar:
Sedasyon, SSS paradoksal stimülasyonu, toksik psikozis, nöbet, apne, konvülsiyonlar, antikolineıjik etkiler, distonik reaksiyonlar ve aritmi dahil kardiyovasküler kolaps.
Tedavi:
Gastrik lavaj veya ipeka şurubuyla emezis yoluyla tedaviye başlanmalıdır. Ardından aktif kömür ve katartikler uygulanarak absorpsiyonu azaltılır. Diğer semptomatik ve destekleyici
9
önlemler kalp, solunum, böbrek ve karaciğer fonksiyonları ve sıvı-elektrolit dengesine göre özel dikkatle uygulanmalıdır.
Hipotansiyon ve aritmiler tedavi edilmelidir. SSS konvülsiyonları IV diazepam ile tedavi edilebilir. Ciddi durumlarda hemoperfüzyon kullanılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer soğuk algınlığı preparatları ATC: R05X
Etki mekanizması:
Parasetamol
Parasetamol, analjezik ve antipiretik bir ajandır. Parasetamolün terapötik etkilerinin, siklooksijenaz enziminin inhibisyonu sonucu prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlıolduğu düşünülmektedir. Parasetamolün periferik siklooksijenaza oranla santral siklooksijenazüzerine daha etkili inhibitör olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Parasetamolün analjezik veantipiretik özellikleri vardır fakat sadece zayıf anti-enflamatuvar özellikler gösterir. Bu durum;enflamatuvar dokuların diğer dokulara oranla daha yüksek seviyelerde hücresel peroksitleriçermesi ve bu hücresel peroksitlerin parasetamolün siklooksijenaz inhibisyonunu önlemesiyleaçıklanabilir.
Klorfeniramin maleat
Klorfeniramin maleat; antihistaminik bir madde olup, kılcal damarlardaki geçirgenliği azaltarak burun akıntısı, aksırma, gözde sulanma ve kaşıntı gibi belirtileri giderir.
Kafein
Kafein metilksantin türevi bir ilaçtır. Bazı baş ağrısı tiplerinde beyin damarlarının genişlemesinin rol oynadığı ve kafeinin bu damarların daralmasını sağlayarak parasetamolünağrı kesici etkisine katkı sağladığı düşünülmektedir.
Askorbik asit
Askorbik asit, enfeksiyon sırasında C vitamini düzeyleri düştüğünde yaralı olabilecek bir C vitamini kaynağıdır.
5.2. Farmakokinetik özellikler Genel ÖzelliklerParasetamol
Emilim:
Parasetamolün absorpsiyonu başlıca ince bağırsaklardan pasif difüzyon ile olur. Gastrik boşalma, oral uygulanan parasetamol absorpsiyonu için hız sınırlayıcı bir basamaktır. Dorukplazma parasetamol konsantrasyonu formülasyona bağlı olarak genellikle oral uygulamadansonra 30 ila 90 dakika arasında meydana gelir. Parasetamol değişken bir oranda ilk geçişmetabolizmasına uğradığı için oral uygulamadan sonra sistemik dolaşımda tam olarakbulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanımının uygulanan parasetamol miktarına bağlıolduğu görülmektedir. Oral biyoyararlanım 500 mg'lık dozdan sonra %63 iken, 1 veya 2 g(tablet formu) dozundan sonra yaklaşık %90'a yükselir.
Dağılım:
10
Parasetamol birçok vücut sıvısına eşit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0,95 l/kg'dır. Terapötik dozları takiben parasetamol plazma proteinlerine önemli oranda bağlanmaz.Çocuklardaki dağılım kinetiği (Vd/F) erişkinlerdekine benzerdir.
Biyotransformasyon:
Terapötik dozlardan sonra parasetamolün plazma yarılanma ömrü 1,5-2,5 saat arasındadır. Parasetamol karaciğerde metabolize olur ve insanda çok sayıda metabolitleri tanımlanmıştır.İdrarla atılan majör metaboliti glukuronid ve sülfat konjugatıdır. Parasetamolün %10 kadarıminör bir yolla sitokrom P-450 karma fonksiyonlu oksidaz sistemi (başlıca CYP2E1 veCYP3A4) ile reaktif bir metabolit olan asetamidokinona dönüşür. Bu metabolit hızlaindirgenmiş glutatyon ile konjuge olur ve sistein ve merkaptürik asit konjugatları şeklinde atılır.Büyük miktarlarda parasetamol alındığında hepatik glutatyon azalabilir ve vital hepatoselülermakromoleküllerine kovalan olarak bağlanan hepatosit asetamidokinonun aşırı birikmesine yolaçar. Bu da doz aşımı durumunda görülebilen hepatik nekroza yol açar.
Eliminasyon:
Tek dozu (1.000 mg i.v.) takiben parasetamolün total vücut klerensi yaklaşık 5 ml/dak/kg'dır. Parasetamolün renal klerensi idrar akış hızına bağlıdır, fakat pH'ya bağlı değildir. Uygulananilacın %4'ten daha azı değişmemiş parasetamol halinde atılır. Sağlıklı bireylerde terapötikdozun yaklaşık %85-95'i 24 saat içinde idrar ile atılır.
Doğrusallık ve Doğrusal Olmayan Durum:
Reaktif parasetamol metabolitlerinin karaciğer hücre proteinlerine bağlanması, hepatoselüler hasara sebep olur. Terapötik dozlarda, bu metabolitler, glutatyon tarafından bağlanır venontoksik konjugatlar oluştururlar. Ancak masif doz aşımı halinde, karaciğerin (glutatyonoluşumunu kolaylaştıran ve teşvik eden) SH-donörleri deposu tükenir; ilacın toksikmetabolitleri karaciğerde birikir ve karaciğer hücre nekrozu gelişir ve bu da, karaciğerfonksiyonunda bozulmaya ve giderek hepatik komaya kadar ilerler.
Pozolojiye uygun kullanıldığında farmakokinetiği doğrusaldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler:
Renal yetmezlikte farmakokinetik:
2-8 saatler arasında ortalama plazma yarılanma ömrü normal ve böbrek yetmezliği olan hastalarda aynıdır, fakat 8-24 saatler arasında böbrek yetmezliğinde eliminasyon hızı azalır.Kronik renal yetmezlikte glukuronid ve sülfat konjugatlarında belirgin birikme olur. Anabileşiğin kısıtlı rejenerasyonuyla kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda biriken parasetamolkonjugatlarında bir miktar ekstra eliminasyon oluşabilir. Kronik böbrek yetmezliğindeparasetamol doz aralıklarını uzatmak tavsiye edilir. Hemodiyalizde parasetamol plazmadüzeyleri azalabileceğinden terapötik kan düzeylerini korumak için ilave parasetamol dozlarıgerekebilir.
Hepatik yetmezlikte farmakokinetik:
Hafif karaciğer hastalığı olan hastalardaki ortalama plazma yarılanma ömrü normal bireylerdekine benzerdir, fakat ciddi karaciğer yetmezliğinde önemli derecede uzar (yaklaşık%75). Bununla beraber, yarılanma ömrünün uzamasının klinik önemi açık değildir; çünkükaraciğer hastalığı olan hastalarda ilaç birikmesi ve hepatoksisite olduğu kanıtlanmamış veglutatyon konjugasyonu azalmamıştır. Kronik stabil karaciğer hastalığı olan 20 hastaya 13 güngünde 4 g parasetamol verilmesi karaciğer fonksiyonunda bozulmaya yol açmamıştır. Hafifkaraciğer hastalığında önerilen dozlarda alındığında parasetamolün zararlı olduğu
11
kanıtlanmamıştır. Bununla beraber, şiddetli karaciğer hastalığında, plazma parasetamol yarılanma ömrü önemli derecede uzamıştır.
Yaşlılarda farmakokinetik:
Genç ve yaşlı sağlıklı denekler arasında farmakokinetik parametrelerde gözlenen farklılıkların klinik olarak önemli olduğu düşünülmemektedir. Bununla beraber serum parasetamolyarılanma ömrünün belirgin derecede arttığını (yaklaşık %84) ve parasetamol klerensininhareketsiz ve yaşlı hastalarda sağlıklı genç kişilere nazaran azaldığını (yaklaşık %47)düşündüren kanıtlar vardır.
Çocuklarda farmakokinetik:
Çalışmalar 0-2 gün arasındaki yeni doğanlarda ve 3-10 yaş arasındaki çocuklarda parasetamol majör metabolitinin parasetamol sülfat olduğunu göstermiştir. Yetişkinlerdeki ve 12 yaş veüzeri çocuklardaki veriler, majör metabolitin glukoronid konjugatı olduğunu göstermiştir.Bununla beraber, parasetamolün genel eliminasyon hızında veya idrara geçen toplam ilaçmiktarında yaşa ilişkin önemli farklılıklar yoktur.
Klorfeniramin maleat
Emilim:
Klorfeniramin, mide-bağırsak kanalından nispeten yavaş emilir. Oral uygulama sonrası en yüksek plazma konsantrasyonlarına 2,5-6 saat içinde erişilir.
Biyoyararlanımı %25-50 oranındadır.
Dağılım:
Dolaşımda bulunan klorfeniraminin %70'i proteinlere bağlı haldedir.
Klorfeniramin vücutta, santral sinir sistemi de dahil olmak üzere, geniş oranda dağılır.
Biyotransformasyon ve eliminasyon:
Karaciğerde belirgin oranda ilk-geçiş metabolizmasına uğrar. Klorfeniraminin farmakokinetiğinde belirgin bireysel farklılıklar bulunmaktadır; yarı ömrü 2-43 saat arasındabildirilmiştir. Klorfeniramin yüksek oranda metabolize edilir. Metabolitleri desmetil vedidesmetil klorfeniramindir. Değişmeyen ilaç ve metabolitleri başlıca idrar yoluyla atılır.
Kafein
Emilim:
Kafein oral uygulamadan sonra hızla ve tamamen emilir.
Dağılım:
30 dakika içinde pik plazma konsantrasyonlarına ulaşılır. 5 mg/kg'lık oral dozdan sonra 30-40 dakika içinde Cmax'a ulaşılır. Kafeinin dağılım hacmi 0,5 l/kg'dır. Kafein plasentayı aşabilir veanne sütüne geçebilir.
Biyotransformasyon ve eliminasyon:
Kafeinin idrarla atılan ana metabolitleri 1-metilürik asit, l-metilksantin ve 5-asetilamin-6-amino-3 metilurasil'dir.
Kafeinin ortalama eliminasyon yarılanma ömrü 4-6 saattir. Kafein ve metabolitleri temel olarak idrarla atılır (%86) ve kafein olarak atılan kısım %2'yi geçmez.
12
Doğrusallık ve Doğrusal Olmayan Durum:
Pozolojiye uygun kullanıldığında farmakokinetiği doğrusaldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler:
Renal yetmezlikte farmakokinetik:
2-8 saatler arasında ortalama plazma yarılanma ömrü normal ve böbrek yetmezliği olan hastalarda aynıdır, fakat 8-24 saatler arasında böbrek yetmezliğinde eliminasyon hızı azalır.Kronik renal yetmezlikte glukuronid ve sülfat konjugatlarında belirgin birikme olur. Anabileşiğin kısıtlı rejenerasyonuyla kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda biriken parasetamolkonjugatlarında bir miktar ekstra eliminasyon oluşabilir. Kronik böbrek yetmezliğindeparasetamol doz aralıklarını uzatmak tavsiye edilir. Hemodiyalizde parasetamol plazmadüzeyleri azalabileceğinden terapötik kan düzeylerini korumak için ilave parasetamol dozlarıgerekebilir.
Hepatik yetmezlikte farmakokinetik:
Hafif karaciğer hastalığı olan hastalardaki ortalama plazma yarılanma ömrü normal bireylerdekine benzerdir, fakat ciddi karaciğer yetmezliğinde önemli derecede uzar (yaklaşık%75). Bununla beraber, yarılanma ömrünün uzamasının klinik önemi açık değildir; çünkükaraciğer hastalığı olan hastalarda ilaç birikmesi ve hepatoksisite olduğu kanıtlanmamış veglutatyon konjugasyonu azalmamıştır. Kronik stabil karaciğer hastalığı olan 20 hastaya 13 gün,günde 4 g parasetamol verilmesi karaciğer fonksiyonunda bozulmaya yol açmamıştır. Hafifkaraciğer hastalarında önerilen dozlarda alındığında parasetamolün zararlı olduğukanıtlanmamıştır. Bununla beraber, şiddetli karaciğer hastalarında, plazma parasetamolyarılanma ömrü önemli derecede uzamıştır.
Yaşlılarda farmakokinetik:
Genç ve yaşlı sağlıklı denekler arasında farmakokinetik parametrelerde gözlenen farklılıkların klinik olarak önemli olduğu düşünülmemektedir. Bununla beraber serum parasetamolyarılanma ömrünün belirgin derecede arttığını (yaklaşık %84) ve parasetamol klerensinin zayıf,hareketsiz ve yaşlı hastalarda sağlıklı genç kişilere nazaran azaldığını (yaklaşık %47)düşündüren kanıtlar vardır.
Askorbik asit
Emilim ve Dağılım:
Askorbik asit, mide-bağırsak kanalında kolayca emilir ve vücut dokularına dağıtılır.
Biyotransformasyon ve Eliminasyon:
Askorbik asit dehidro askorbik aside geri dönüşümlü okside olur; bir kısmı inaktif olan askorbat-2-sülfata ve ürine taşınan oksalik aside metabolize olur. Askorbik asit plasentaya veanne sütüne geçer.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri ParasetamolAkut toksisite
Parasetamol yetişkin sıçanlara ve kobaylara oral yoldan verildikten sonra hafif toksik olduğu saptanmıştır. Farelerde ve yenidoğan sıçanlarda önemli oranda daha fazla toksik olmasınınsebebi ise, muhtemelen, farelerde maddenin farklı bir metabolizmasının bulunması veyenidoğan sıçanlarda hepatik enzim sisteminin olgunlaşmamış olmasıdır.
13
Köpeklere ve kedilere daha yüksek dozlarda verildiğinde kusmaya sebep olmuştur, bu nedenle bu hayvan cinslerinde oral LD50 değeri saptanamamıştır.
Kronik Toksisite
Toksik dozların verilmesi ardından deney hayvanlarında yavaş kilo artışı, diürez, asidüri ve dehidratasyon ile enfeksiyonlara karşı duyarlılık artışı gibi etkiler gözlenmiştir. Otopsisırasında, abdominal organlarda kan akımı artışı, intestinal mukoza irritasyonu gözlenmiştir.
Mutajenik ve Tümörojenik Potansiyeli
Sıçanlarda, hepatotoksik doz düzeyinde potansiyel bir genotoksisite gözlenmiş ve bu bulgu doğrudan bir DNA hasarı olarak değil, hepatotoksisite/miyelotoksisitenin dolaylı bir sonucuolarak açıklanmıştır. Dolayısıyla, bir eşik doz varsayılabilir.
Diyeti 6.000 ppm'e kadar olan erkek sıçanlarda yapılan 2 yıllık bir çalışmada parasetamolün karsinojenik aktivitesine ilişkin herhangi bir bulgu bildirilmemiştir. Mononükleer hücrelösemisi insidansının artmasından dolayı dişi sıçanlarda bazı karsinojenik aktivite bulguları sözkonusudur. Diyeti 6.000 ppm kadar olan farelerde yapılan 2 yıllık bir çalışmada iseparasetamolün karsinojenik aktivitesini gösteren herhangi bir bulgu saptanmamıştır.
Üreme Toksisitesi
İnsanlarda kapsamlı kullanımdan sonra embriyotoksik veya teratojenik riskte bir artış gözlenmemiştir. Parasetamol hamilelik dönemlerinde de sıklıkla alınmakta olup, gerekhamileliğin seyri gerekse doğmamış çocuk üzerinde herhangi bir olumsuz etki görülmemiştir.
Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir.
Klorfeniramin maleat
Yeterli klinik öncesi deneyim bulunmamaktadır.
Kafein
Yeterli klinik öncesi deneyim bulunmamaktadır.
Askorbik asit
Yeterli klinik öncesi deneyim bulunmamaktadır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLERİ6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Tartarik asit
Sorbitol (Sorbideks S 16606) (E420)
Povidon K 30 Sodyum bikarbonatSodyum karbonat susuzSitrik asit susuzRiboflavin sodyum fosfatTalk
Limon aroması Sukraloz
6.2 Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
14
6.3 Raf ömrü
24 ay.
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklanır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
PET Film/Al Folyo/ PE Film saşe ambalajda, 12 poşet içeren kutularda bulunmaktadır.
6.6 Tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği" ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
NOBEL İLAÇ SANAYİİ VE TİCARET AŞ.
Saray Mah. Dr. Adnan Büyükdeniz Cad. No:14 34768 Ümraniye / İSTANBULTel: (216) 633 60 00Fax: (216) 633 60 01-02
8. RUHSAT NUMARA SI(LARI)
2018/130
9. İLK RUHSAT TARİHİ /RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 08.03.2018 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
15