KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
DORSİLON® 450 mg/200 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her tablette;
Parasetamol 450 mg
Mefenoksalon 200 mg
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet
Beyaz renkli, bir yüzü DORSİLON baskılı, diğer yüzü düz tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
İki etkin madde ihtiva ettiği için DORSİLON geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bel, sırt ve boyun kaslarında spazmın eşlik ettiği ağrılarda, lumbago ve siyatik nevraljisinde, tortikoliste,her türlü ağrılı kas spazmlarında, servikal veya lomber diskopatiye veya spondiloartroza bağlısendromlarda, kas spazmları ile birlikte görülen romatizmal veya romatizma dışı ağrılarda,osteoartrit ve miyozitte, kırık, çıkık, burkulma, lif gerilmesi ve kopmalarında, strese bağlı olanruhsal gerginlik ile beraber görülen ağrılarda ve adale tutulmalarında, aşırı beden faaliyetlerisonucu ortaya çıkan kas ağrısı, kramp ve spazmlarda, diş çekiminden sonraki ağrılı dönemlerdegüvenle kullanılır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka bir şekilde önerilmediği takdirde;
Erişkinlerde 4-6 saatte bir 1 tablet ve günlük maksimum miktarı 4000 mg'dır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.
Uygulama şekli:
Oral olarak uygulanır.
Tabletler yemeklerden sonra bir bardak su ile alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek/Karaciğer yetmezliği
DORSİLON, karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır. DORSİLON şiddetli karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalardakontrendikedir.
1 / 11
Pediyatrik popülasyon:
6-15 yaş arası çocuklarda 6-8 saatte bir yarım tablet. 6 yaş altı çocuklarda kullanımından kaçınılmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda özel bir doz ayarlaması gerektiğine dair bilgi bulunmamaktadır, ancak, mefenoksalon kullanımına bağlı olarak istenmeyen etkilerin görülmesinde artış riskibulunmaktadır. İlaç reçete edilirken hasta uyarılmalıdır.
Diğer:
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 gramı aşmaması gerekir.
4.3. Kontrendikasyonlar
DORSİLON aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
• Parasetamol, mefenoksalon veya ilacın bileşimindeki maddelere karşı aşırı duyarlılık
• Akut intermitan porfiri
• Epilepsi
• İlerlemiş böbrek yetmezliği
• Asetilsalisilik aside karşı aşırı duyarlılık
• Parasetamol içeren diğer bir ilacın kullanılmakta olması
• Kronik parasetamol kullanımı
• İlerlemiş karaciğer hastalığı
• İlerlemiş pulmoner ve/veya kardiyak hastalık
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya deri reaksiyonuoluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması vealternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişibir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi veölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) veakut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.
Anemisi olanlar, akciğer hastaları, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunanhastalar için, yüksek dozda veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğerfonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10 ml/dakika)halinde, doktorun parasetamol kullanımının yarar/risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir.Doz ayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.
Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatik nekroz ve daha kısa süreli olarak aşırı doz kullanan bir hastada karaciğer hasarı bildirilmiştir.
12 - 48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1 - 6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.
Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur. Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
2 / 11
Hepatotoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda ya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi <9) olan hastalar,parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alanin aminotransferaz (ALT) düzeyi yükselebilir.
Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi artıran ve hepatik glutatyon rezervini azaltan ilaçların eşzamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi çeşitlidurumlar hepatik toksisite riskinde artışa yol açabilir.
Yüksek dozlarda parasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasarına neden olabilir.
Genelde, özellikle diğer analjeziklerle kombinasyon halinde kesintisiz parasetamol kullanılması, kalıcı böbrek hasarına ve böbrek yetmezliği riskine (analjezik nefropatisi) yolaçabilir.
Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrek olarak hemoliz vakaları görülebilir.
Gilbert Sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi klinik semptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bundan dolayı, bu hastalar parasetamolüdikkatli kullanmalıdırlar.
Orta düzeyde alkol ile ve eşzamanlı parasetamol alınması, karaciğer toksisitesi riskinde bir artışa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.
Parasetamol içeren diğer ilaçların DORSİLON ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
3 - 5 gün içinde yeni semptomların oluşması ya da ağrının ve/veya ateşin azalmaması halinde,hastaların parasetamol kullanmaya son vermesi ve bir doktora danışması tavsiye edilir.
Merkezi sinir sistemi depresanları ile birlikte kullanımı hastanın mental ve fiziksel yeteneklerini etkileyebilir. Hasta bu konuda uyarılmalıdır (bkz. 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler vediğer etkileşim şekilleri).
4.5.Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Mefenoksalon etkileşimleri:
Diğer sedatifler gibi; mefenoksalon da alkol, sedatifler, hipnotikler, antidepresanlar, antipsikotikler, antihistaminikler ve anesteziklerin etkisini potansiyalize edebilir. Birliktekullanımı tavsiye edilmez. Mefenoksalon, kas gevşeticilerin ve kumarin antikoagülanlarınınetkilerini artırır.
Monoaminoksidaz inhibitörleri ile birlikte kullanılmamalıdır.
Parasetamol etkileşimleri:
Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.
3 / 11
Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir.
Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçlarıntek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla bile eşzamanlı kullanımıkaraciğer hasarına yol açabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamolalınması da karaciğer hasarına neden olabilir.
Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla, bu ilacın toksisite riskini artırabilir.
Parasetamol (veya metabolitleri), K vitamini-bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındakietkileşimler, “Uluslararası normalleştirilmiş oran” (International Normalized Ratio, INR)değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bundan dolayı, oralantikoagulan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamolkullanmamalıdır.
5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.
Parasetamol ve azidotimidin (AZT - zidovudin) eşzamanlı kullanılması, nötropeni eğilimini artırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol AZT ile birlikte alınmamalıdır.
Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerdeartışa yol açmaktadır.
Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir.
St. John's Wort
(Hypericum perforatum -
sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir.
Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.
Bitkisel ürünlerle etkileşim:
Hibiscus
(bamya çiçeği)'un parasetamolün plazma konsantrasyonlarını azalttığı bildirilmiştir. Bunun klinik önemi bilinmemektedir.
Parasetamol hepatotoksik potansiyeli olan ekinazya
(Echinacea augustifolia),(Piper methysticum)(Salix alba)(Spiraea ulmaria)
gibi bitkiselürünlerle birlikte kullanıldığında hepatotoksisite riski artabilir.
Parasetamol antitrombosit etkileri olan gingko
(Gingko biloba),(Panax ginseng),(Allium sativum),Vaccinium myrtillis),(Chrysanthemumparthenium)
ile birlikte kullanıldığında kanama riski artabilir.
Parasetamol kumarin içeren sarı papatya
(Anthemis nobilis),(Aesculus hippocastaneum),(Trigonella foenum graecum),(Trifolium pratense)(Tamarindus indicus)ile
birlikte kullanıldığında kanama riski artabilir.
4 / 11
Meryem ana dikeni
(Silybum marianum);Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
DORSİLON kullanması gereken doğurganlık çağındaki kadınların uygun bir doğum kontrol yöntemi uygulamaları önerilmelidir.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlarayönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Hamilelik boyunca mefenoksalon kullanımının güvenliliği bilinmemektedir. Mefenoksalon plasentaya geçer. Bu ilaç hamileliğin 3 ayında kullanıldığı zaman, konjenital malformasyonriskinin arttığı bildirilmiştir. Hamilelik süresince kullanımından kaçınılmalıdır. Bununlaberaber, hamilelik sırasında mefenoksalon kullanımı zorunlu ise, özellikle ilk üç aydakullanımından kaçınılmalıdır.
Parasetamol plasentaya geçer. Gebeliğin bütün dönemlerinde rutin olarak kullanılmış olup, kısa süreli tedavi için güvenli bulunmuştur.
Laktasyon dönemi
Parasetamol kullanımı emziren anne ve emen bebek için önemli bir sorun oluşturmasa da mefenoksalon, annenin plazma konsantrasyonunun 2-4 katı konsantrasyonda süte geçer.Emziren anneler tarafından kullanımı, emen bebekte sedasyona neden olabilir. Bu nedenle hastaDORSİLON tedavisi görüyorsa emzirmeye son verilmelidir. Ya da emzirme dönemi boyuncabaşka bir güvenli ilaç (örn. parasetamol) kullanılmalıdır.
Sütteki konsantrasyonları annenin 650 mg'lık tek bir doz almasından 1-2 saat sonra 10-15 mikrogram/ml (66.2-99.3 mMol/L) dir. Ortalama süt/plazma konsantrasyonları oranı 1.24'tür.Sütteki yarılanma ömrü 1.33-3.5 saattir. Parasetamol süt proteinlerine %85 oranında bağlanır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerine yapılmışaraştırma bulunmamaktadır.
Mefenoksalonun fertilite üzerine etkisine dair literatürde ayrıntılı bilgi bulunamamıştır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Mefenoksalonun özellikle alkol veya merkezi sinir sistemi depresanları ile birlikte kullanılması durumunda, hastanın mental ve fiziksel yeteneklerini etkileyebilir. Bu nedenle araç ve makine
5 / 11
kullanan kişilerin uyarılmaları gerekmektedir. DORSİLON kullanmakta olan hastanın araç ve makine kullanmaması, dikkat gerektiren tehlikeli işlerden uzak durması önerilmelidir.
4.8.İstenmeyen etkiler
İstenmeyen etkiler görülme sıklıklarına göre aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki veriler ile tahminedilemiyor)
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Kan rahatsızlıkları, agranülositoz, eozinofili, trombositopeni, trombositopenik purpura ve aplastik anemi
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Anafilaktik şok, anafilaksi, hipersensitivite reaksiyonu, anjiyonörotik (Quincke's) ödem
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş dönmesi, sedasyon
Seyrek: Yorgunluk, kas güçsüzlüğü, baş ağrısı, uykusuzluk, ajitasyon, anksiyete
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Hipotansiyon, taşikardi, kardiak ritm bozuklukları, ödem
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma, sindirim sistemi rahatsızlıkları, kabızlık
Hepato-bilier hastalıklar
Bilinmiyor: Fulminan hepatit, hepatik nekroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer enzimlerinde artış
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermalnekroliz (fatal sonuçlar dahil).
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Yüz ödemi
Yaygın olmayan: Periferik ödem
Çok seyrek: Ateş, asteni
Cerrahi ve Tıbbi Prosedürler
Yaygın olmayan: Post-tonsillektomi kanaması Yaygın: Post-ekstraksiyon (3.azı dişi) kanaması
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
6 / 11
Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Parasetamol doz aşımı:
10 g'dan fazla alan yetişkinlerde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozu takibenkaraciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamoldoz aşımında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarılanma ömrü genellikle4 saate veya daha uzun sürelere uzar. 14C-aminopirinden sonra 14CO2 atılımında azalmabildirilmiştir. Bu durum; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarılanma ömrü, veyakonvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol doz aşımı ilekaraciğer hücre hasarı arasındaki ilişkiyi daha iyi gösterir. Parasetamole bağlı fulminantkaraciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliğioluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğeryetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaçaldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal tübüler nekrozoluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatitgelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlükaşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Semptom ve belirtiler: Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol doz aşımının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol doz aşımının dozla ilişkilikomplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içindeuzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün görülmeyebilir.
Tedavi: Akut doz aşımında parasetamol, karaciğer nekrozuna kadar varabilen hepatotoksik etki gösterebilir. Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol doz aşımıhemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorpsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür)takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metiyonin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsaveya aktif kömür ile konjuge edilmişse metiyonin kullanılmamalıdır. Doruk plazmaparasetamol konsantrasyonları doz aşımını takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenlehepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saatsonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metiyonin veya intravenöz N-asetilsistein)kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir.Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda, veyakronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30-50düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlıolabilirler. Parasetamol doz aşımını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliğitedavisi uzmanlık gerektirebilir.
Mefenoksalon doz aşımı:
Belirtiler: Yüksek doz alımında; uyku ve sersemlik yapabilir. Doz aşımında ise baş dönmesi, ciddi bilinç bulanıklığı, bulantı, kusma, yüzeysel solunum, kas krampları görülebilir. Alkollebirlikte alındığında istenmeyen etki gelişme olasılığı daha yüksektir.
Tedavi: Doz azaltılmalıdır. Doz aşımı belirtileri varsa zaman kaybedilmeden gastrik lavaj yapılmalıdır. Gerekiyorsa temel ve ileri yaşam desteği uygulanır. Belirti ve bulgusu olmayanhastalar ilaç alındıktan sonra en az 6 saat gözlenmelidir.
7 / 11
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Santral etkili kas gevşeticiler ATC kodu: N02BE51
DORSİLON, güçlü bir kas gevşetici ve ağrı kesicidir. Bileşimindeki iki etken madde birbirini destekleyerek tedavi sağlar. Mefenoksalon bir kas gevşeticidir, çizgili iskelet kaslarındakispazmları, ağrılı krampları gevşetir. Çeşitli romatizmal hallerde iskelet kaslarının spazmları,ağrının şiddetini artıran bir faktördür. Ayrıca kırık, çıkık, burkulma, lif gerilmesi ve kopmasıgibi ağrılı travmalarda ağrılı kas spazmları meydana gelir. Mefenoksalon omurilikteki artmışkas tonusundan sorumlu polisinaptik refleksleri (muhtemelen aracı nöron blokajıyla) inhibeeder. Kas tonusunu azaltmak aktif ve pasif hareketlere olan direnci inhibe eder, spazmları çözer,hareket hızını ve keskinliğini etkiler ve analjezik etki yapar. DORSİLON'daki diğer aktif maddeolan parasetamol ise çabuk etki yapan güçlü bir ağrı kesicidir ve analjezikler içinde en güvenilirolanlardan birisidir. Asetilsalisilik asit gibi diğer analjeziklere hassas olan şahıslarda da güvenlekullanılır. Alışkanlık yapmaz. Etki mekanizması tam olarak bilinmemekle beraber, muhtemelenesas olarak merkezi sinir sisteminde prostaglandin sentez inhibisyonu yaparak ve kısmen deperiferde ağrı uyarım üretimini bloke ederek etki göstermektedir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim
:
Mefenoksalon gastrointestinal kanaldan iyi ve kısmen yavaş absorbe olur. Oral alımdan 40-70 dakika sonra doruk plazma konsantrasyonuna ulaşır. Eliminasyon yarılanma ömrü 2.5-3 saattirve sadece %1.6-2.5'u idrar ile değişmeden atılır.
Parasetamol ağız yoluyla alındığında çabuk ve hemen hemen tam olarak absorbe olur. Açlık durumunda mutlak biyoyararlanımı %62-69 kadardır. Biyoyararlanımdaki bu düşüşün nedeniverilen bir oral dozun yaklaşık %20'sinin ilk geçiş metabolizmasına uğramasıdır. Doruk plazmakonsantrasyonlarına 0.5- 2 saatte ulaşır. 650 mg'a kadar oral dozlardan sonra plazma dorukkonsantrasyonları 5-20 mikrogram/ml'dir. Maksimum etkisi 1-3 saatte görülür ve 3-4 saatsürer. Parasetamol yüksek miktarda karbonhidrat içeren bir yemekten sonra alınırsaabsorpsiyonu yavaşlar, ancak absorbe olan miktar değişmez. Vejeteryanlarda parasetamolabsorpsiyonu azalır ve yavaşlar.
Dağılım:
Mefenoksalon vücutta oldukça geniş bir alana dağılır. Plasentaya geçer ve anne sütünde bulunur. Oral alımından sonra yarılanma ömrü 2.85 saattir ve EAA (eğri altında kalan alan) 33mikrogram/ml/saattir.
Parasetamol vücut doku ve sıvılarına uniform biçimde dağılır. Anne sütüne geçer. Parasetamolün plazma proteinlerine bağlanma oranı değişiktir. Terapötik konsantrasyonlardaplazma proteinlerine %20-25 oranında, yüksek ve toksik dozlardan sonra % 20-50 arasındabağlanır. Eritrositlere bağlanma oranı %10-20'dir. Parasetamolün sanal dağılım hacmi 0.691.36 L/kg (ortalama 0.9 L/kg) dır.
8 / 11
Biyotransformasyon
:
Mefenoksalon karaciğerde metabolize olur ve başlıca hidroksilat metaboliti şeklinde atılır. Metabolitleri; metoksifenol, 3-amino-1,2-propandiol, fenolhidroksimefenoksalon ve 1-(o-metoksifenoksi)-3-aminopiren dehidromefenoksalondur.
Parasetamol yaygın olarak karaciğerde metabolize olarak %94'ü idrarla inaktif metabolitler halinde atılır. Değişmemiş parasetamol idrarla çok az miktarda çıkar. Hepatikbiyotransformasyonlar glukuronik asit (%60), sülfat (%35) ve sisteinle (%3) konjugasyonşeklindedir. Az miktarda hidroksilasyon ve asetilasyon ürünü metabolitler de bulunmuştur.
Eliminasyon:
Mefenoksalon metabolik işlemlerden sonra, kısmen idrar ile değişmeden ve metabolitleri şeklinde atılır.
Parasetamolün ortalama eliminasyon yarılanma ömrü 1-4 saattir. Vücuttan atılması metabolitler şeklinde ve böbrek yoluyladır. Verilen dozun sadece %3'ü değişmemiş molekül olarak idrarlaatılır. Parasetamolün renal klerensi 5 ml/dak'dır. Parasetamol diyaliz edilebilir. Hemodiyalizle120 ml/dak, hemoperfüzyonla 200 ml/dak, peritoneal diyalizle <10 ml/dak kan parasetamoldentemizlenebilir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Veri bulunmamaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer /böbrek yetmezliği:
Karaciğer hastalıklarında parasetamolün yarılanma ömrü sağlıklı bireylerdekine göre daha uzundur.
Alkole bağlı olmayan kronik selim karaciğer hastalığında parasetamol biyoyararlanımı değişmez. Ayrıca terapotik dozlarda verilen parasetamol hastalığın klinik belirtilerini velaboratuvar parametrelerini ağırlaştırmaz.
Böbrek yetmezliğinde parasetamol absorpsiyonu normaldir, terminal yarılanma ömru ise uzar. Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda parasetamolün glukuronid ve sülfatkonjugatlarının plazma konsantrasyonları artar ve plazma yarılanma ömürleri uzar (glukuronid30.6 saat, sülfat 21.8 saat, normalde 3 saat). Diyaliz hastalarında bu metabolitlerinkonsantrasyonları daha da yüksektir. Sistein ve merkaptürik konjugatlarının konsantrasyonlarıise son derece düşüktür. Parasetamol metabolitlerinin idrardaki oranları orta derecede böbrekyetmezliği olanlarla sağlıklı kimselerde aynıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Parasetamolün eliminasyon yarılanma ömrü çocuklarda daha kısadır, yeni doğanlarda ise daha uzundur.
Prematürelerde, yeni doğanlarda ve 10-12 yaşına kadar olan çocuklarda sülfat konjugasyonu başlıca metabolik yoldur. 3-9 yaşları arasındaki çocuklarda idrarda oksidatif metabolizmaürünlerine (NAPQI ) rastlanmaz.
Geriyatrik populasyon:
Yaşlı hastalarda parasetamolün absorpsiyonu ve dağılım hacmi değişmez; yarılanma ömrü ve klerensi azalabilir. Ancak bu değişmeler doz ayarlamasını gerektirecek ölçüde değildir.
9 / 11
5.3.Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvanlarda kronik toksisite çalışmalarında, yüksek dozlarda parasetamolün testislerde atrofi ve spermatogenezisin inhibisyonuna neden olduğu gösterilmiştir. İnsanlarda bu bulgunun ilgisibilinmemektedir.
Akut toksisite:
Mefenoksalonun akut toksisitesi fare ve sıçanlarda oral ve intraperitonal uygulama sonrası çalışılmıştır. Farelerde oral LD50: 3820 mg/kg, sıçanlarda 5000 mg/kg' dır. Farelerdeintraperitonal LD50: 3400 mg/kg' dır. Ölüm nedeni solunum depresyonudur. Akut toksisiteçalışmalarında farelerde oral LD50>10.000 mg/kg, sıçanlarda LD50>8.000 mg/kg görülmüştür.Mefenoksalon toksisitesi için her iki cinsiyet arasında bir farklılık görülmemiştir.
Çoklu doz toksisitesi:
Mefenoksalon için bu konuyla ilgili literatürde kayıtlı bir bilgiye ulaşılamamıştır. Karsinojenite, mutajenite ve üremede azalma:
Mefenoksalon için bu konuyla ilgili literatürde kayıtlı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Teratojenite:
Mefenoksalon için bu konuyla ilgili literatürde kayıtlı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mısır nişastası Polivinilprolidon (PVP)
Jelatin (sığır kaynaklı)
Talk
Magnezyum stearat Portakal esansı
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3. Raf ömrü
60 ay
6.4.Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
20 ve 60 tabletlik PVC-Alüminyum blister içeren karton kutularda.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
10 / 11
7. RUHSAT SAHİBİ
Sandoz İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Suryapı & Akel İş Merkezi
Rüzgarlıbahçe Mah. Şehit Sinan Eroğlu Cad. No: 6 34805 Kavacık/Beykoz/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
156/42
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 11.09.1991 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
16.10.2014
11 / 11