Alfabetik İlaç RehberiDetaylı İlaç AraYeni Listelenilen İlaçlarEn Çok Aranan İlaçlarPazarda Bulunamayan İlaçlar

Kolilet 500 Mg Tablet Kısa Ürün Bilgisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

KOLİLET 500 mg tablet

2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:Yardımcı maddeler:

Laktoz (inek sütü kaynaklı) 35 mg

Yardımcı maddeler için bölüm 6.1'e bakınız.

3. FARMASÖTİK FORM

Tablet

Sarımtrak-kahve renkli tablet.

4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar

• Steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlara (NSAİİ) yanıt vermeyen romatoid artritlihastaların tedavisinde,

• Ülseratif kolitin indüksiyon ve remisyon idame tedavisinde,

• Aktif Crohn hastalığının tedavisinde kullanılmak üzere endikedir.

4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji, uygulama sıklığı ve süresi:

KOLİLET dozu hastanın tedaviye vereceği cevaba ve KOLİLET'e karşı toleransına göre ayarlanmalıdır.

Gece dozu arasındaki aralık 8 saati geçmemelidir.

Daha önce KOLİLET kullanmamış hastalarda dozun birkaç hafta içinde kademeli olarak artırılması önerilir.

İltihaplı barsak hastalıklarında (Ülseratif Kolit) doz

Yetişkinler


Ağır atak: KOLİLET tabletler günde 4 defa 2-4 tablet olacak şekilde steroidler ile birlikte kullanılır. Tabletlerin hızlı şekilde geçişi ilacın etkililiğini azaltır. Gece dozu arasındakiaralık 8 saati geçmemelidir.

Ilımlı atak: Günde 4 defa 2-4 tablet olacak şekilde steroidler ile kombine veya tek başına kullanılır.

1 / 10

İdame tedavisi: Ülseratif kolitte nükslerin önlenmesi amacıyla uygulanmasında önerilen doz günde 2-3 defa 2 tablettir. Yan etkiler görülmediği sürece bu dozla idame tedavisine devamedilmelidir. Doz yeterli olmadığı takdirde günde 3-4 defa 2-4 tablete çıkarılmalıdır.

Çocuklar


Doz vücut ağırlığı oranında hesaplanır.

Akut atak veya nüks etme: Her 24 saatte 40- 60mg/kg olacak şekilde 3-6 doza bölünerek İdame dozajı: Her 24 saatte 20-30mg/kg olacak şekilde 4 doza bölünerek

Crohn hastalığında


KOLİLET ülseratif kolitlerin ataklarında kullanıldığı şekilde uygulanmalıdır.

Romatoid artritte


Uzun sure NSAİİ ile tedavi gören romatoid artritli hastalarda midede hassasiyet gözlenmektedir. Bu nedenle bu hastalığın tedavisinde enterik kaplı KOLİLET tabletler tavsiyeedilmektedir.

Hasta günlük 1 tablet kullanımıyla tedaviye başlar, toleransa ve cevaba göre dozaj günde 4 defa 1 tablet olana kadar, her hafta günlük 1 tablet arttırılır. Etkinin başlangıcı yavaştır ve 6hafta boyunca belirgin bir etki gözlenmez. ESR ve C-reaktif protein azalması ile beraberindedeğişiklikte ilerleme gözlenir. NSAİİ ile KOLİLET eş zamanlı kullanılabilir.

Yetişkinlerde dozun aşağıdaki şemaya uygun olarak artırılması önerilir.


1. hafta

2. hafta

3. hafta

4. hafta ve sonrası

Sabah


1 tablet

1 tablet

2 tablet

Akşam

1 tablet

1 tablet

1 tablet

2 tablet

Deneyler klinik etkinin, tedavinin 6-10'uncu haftasında ortaya çıktığını göstermiştir. Uzun süreli tedavilerde KOLİLET etkililiğini ve güvenliliğini muhafaza eder.

Uygulama şekli:

KOLİLET, ağızdan alınmalı ve yeterli miktarda su ile yutulmalıdır. Tabletler gün boyunca düzenli aralıklarla, yemeklerden sonra ve kırılmadan alınmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

KOLİLET kullanımında oluşacak muhtemel yararın, ilacın kullanımına bağlı risk oranından daha fazla olduğu durumlarda böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda veya kanbozuklarının görüldüğü hastalarda KOLİLET dikkatle kullanılabilir.

Pediyatrik popülasyon:

2 yaşın altında kullanımı yoktur

Sistemik juvenil romatoid artrit hastası çocuklarda kullanımı serum hastalığı benzeri reaksiyon verir. Bu hastalarda KOLİLET kullanılmamalıdır.

2 / 10

Geriyatrik popülasyon:

Dozaj ayarlamasına gerek yoktur.

4.3 Kontrendikasyonlar

Sülfasalazin ve metabolitleri, sülfonamidler, salisilatlar ve diğer NSAİİ'a karşı aşırı duyarlı olan hastalarda intestinal ve üriner obstrüksiyonlarda, porfirialı hastalarda, iki yaşından küçükçocuklarda kontrendikedir. Şiddetli alerji ve bronşiyal astım olgularında kullanılmamalıdır.

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Sülfasalazin tabletlere başlanmadan önce ve tedavinin ilk üç ayı boyunca iki haftada bir, diferansiyel beyaz hücre sayımı dahil tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testleriyapılmalıdır. Aynı testler, ikinci üç aylık dönem boyunca ayda bir kez ve sonrasında ise, üçayda bir ve klinik açıdan endike olduğunda yapılmalıdır. İdrar analizi ve böbrek fonksiyonudeğerlendirmesi de, sülfasalazin tabletler ile tedavi boyunca periyodik olarak yapılmalıdır.Tedavinin takip eden döneminde ise, klinik olarak endike olan durumlarda hasta takipedilmelidir.

Karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği veya kan diskrazisi olan hastalarda, hastanın klinik durumuna göre KOLİLET kullanımına karar verilmelidir.

KOLİLET tedavisi sırasında boğaz ağrısı, ateş, ciltte solukluk, purpura ya da sarılık gibi klinik bulguların görülmesi kemik iliği baskılanmasının, hemoliz ya da hepatotoksisiteninbelirtisi olabilir. Bu durumda, kan testi sonuçları alınana kadar ilaç kesilmelidir.

Sülfasalazin kullanımıyla ilişkili olarak, eksfolyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz dahil bazıları ölümcül olan ciddi deri reaksiyonları çok seyrekbildirilmiştir. Hastalar, tedavinin erken döneminde bu olaylar açısından en yüksek risk altındagibi görünmektedir; olayların çoğunda başlangıç tedavinin ilk birkaç ayı içerisindedir. Deridöküntüsü, mukozal lezyonlar veya başka bir aşırı duyarlılık belirtisi ile ortaya çıktığındasülfasalazin hemen sonlandırılmalıdır.

Eozinofili ve sistemik semptomların görüldüğü ilaç döküntüsü (DRESS) gibi ciddi, yaşamsal tehlikesi bulunan sistemik aşırı duyarlılık reaksiyonları, sülfasalazin dahil çeşitli ilaçlarkullanan hastalarda bildirilmiştir. Önemli şekilde, döküntünün belirgin olmamasına karşınateş veya lenfadenopati gibi aşırı duyarlılığa ilişkin erken belirtilerin görülebileceğiunutulmamalıdır. Bu tip belirti veya semptomların bulunması durumunda, hasta derhaldeğerlendirmeye alınmalıdır. Bu belirti veya semptomlar için alternatif bir etiyolojibelirlenemezse, sülfasalazin derhal sonlandırılmalıdır.

KOLİLET, folik asit emilimini ve metabolizasyonunu inhibe ettiği için folik asit eksikliği görülebilir. Folik asit eksikliğine bağlı olarak kan sayımında makrositoz ve pansitopeni gibiciddi değişiklikler oluşabilir. Bu durum folik asit veya folinik asit (leucovorin) uygulanmasıile düzeltilebilir.

Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastalarda, KOLİLET hemolize neden olabileceği için, bu hastalar hemolitik anemi yönünden kontrol edilmelidir.

Böbrek hasarı durumunda, kristalüri ve taş oluşumunu önlemek amacıyla hasta uygun miktarda sıvı almalıdır.

3 / 10

Bazı durumlarda, KOLİLET tedavisi sırasında oligospermi ve infertilite görüldüğü bildirilmiştir. İlacın bırakılmasıyla 2-3 ay içinde bu etkiler ortadan kalkar.

KOLİLET laktoz içerdiğinden dolayı, nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

KOLİLET ile birlikte kullanıldığında, digoksin emiliminde azalma nedeniyle digoksinin serum seviyelerinin tedavi edici seviyelerin altında kaldığı bildirilmiştir.

Tiyopürin 6-merkaptopürin (veya ön ilacı olan azatiyoprin) ve oral sülfasalazinin birlikte kullanıldığı durumlarda, tiyopürin metiltransferaz enzimi inhibe edildiği için kemik iliğibaskılanması ve lökopeni geliştiği bildirilmiştir.

Sülfonamidler bazı hipoglisemik ajanlar ile kimyasal olarak benzer özelliklere sahiptir. Sülfonamid kullanan hastalarda hipoglisemi gözlenmiştir. Eş zamanlı olarak sülfasalazin vehipoglisemik ajanlar kullanan hastalar yakından takip edilmelidir.

Romatoid artritli hastalarda, sülfasalazin ve metotreksat birlikte kullanıldıklarında ilaçların farmakokinetik özelliklerinin değişmediği bilindiği halde, bulantı gibi gastrointestinal yanetkilerin görülme sıklığının arttığı belirtilmiştir.

KOLİLET, metenamin ile etkileşime girebilir.

KOLİLET ile varfarinin birlikte kullanılması kanama riskini arttırabilir.

KOLİLET; hamileliğin ilk birkaç haftasında sinir tüp bozukluklarını (örn. Spina Bifida) azaltmada kullanılan folat ile etkileşime girebilir.

4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye

Gebelik kategorisi B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

KOLİLET'in, çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanılmasının potansiyel yararı fetusa olan potansiyel risk ile karşılaştırılarak kontrasepsiyon yöntemi kullanılıpkullanılmayacağına karar verilmelidir.

Gebelik dönemi

KOLİLET'in, gebelerde maruziyetine ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişimile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.

Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Klinik araştırmalar ve bildirilen yan etkiler ilacın fetus üzerinde istenmeyen etkiler meydana getirdiğini göstermemiştir. Bununla birlikte, oral sulfasalazin folik asit absorbsiyonunu vemetabolizmasını inhibe ederek folik asit yetersizliğine neden olur. İlaç hamilelik sırasındaancak çok gerekli olduğunda kullanılmalıdır. Gebelik sırasında sülfasalazine maruz kalankadınların bebeklerinde nöral tüp hasarları olduğuna dair bildirimler mevcuttur ancaksülfasalazinin bu hasarlardaki rolü belirlenmemiştir. Bebekte kernikterus da görülebilir.

4 / 10

Laktasyon dönemi

Sülfasalazin ve sülfapiridin, süte düşük miktarda geçer. Özellikle prematüre ya da glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan bebeklerde dikkatli olunmalıdır. Sülfasalazin kullanmakta olan annelerin emzirdiği bebeklerde kanlı dışkı veya ishal bildirilmiştir. Bu sonucunbildirildiği vakalarda, annenin sülfasalazini bırakmasından sonra bebeklerde kanlı dışkı veyaishal ortadan kalkmıştır.

Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağım ya da KOLİLET tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken,emzirmenin çocuk açısından faydası ve KOLİLET tedavisinin emziren anne açısındanfaydası dikkate alınmalıdır.

Üreme yeteneği / Fertilite

Bazı durumlarda, KOLİLET tedavisi sırasında oligospermi ve infertilite görüldüğü bildirilmiştir. İlacın bırakılmasıyla 2-3 ay içinde bu etkiler ortadan kalkar.

4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

KOLİLET'in araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde bilinen bir etkisi yoktur.

4.8 İstenmeyen etkiler

İstenmeyen etkilerin yaklaşık %75'i tedaviyi takip eden ilk 3 ay içerisinde, %90'ı devam eden 6 ay içerisinde gözlenir. Bazı istenmeyen etkiler doza bağımlıdır ve semptomlar genellikledozun azaltılmasıyla ortadan kalkar.

Sulfasalazin intestinal bakteriler tarafından sülfapiridin ve 5-aminosalisilata parçalanır, bu nedenle sülfonamid veya salisilat bağımlı istenmeyen etkiler gözlenmesi muhtemeldir. Yavaşasetilatör hastalarda sülfapiridine bağlı istenmeyen etkiler daha çok gözlenir. En çokkarşılaşılan istenmeyen etkiler bulantı, baş ağrısı, kızarıklık, iştah kaybı ve sıcaklık artışıdır.KOLİLET tedavisinde görülebilen bazı yan etkiler, ülseratif kolit ve Crohn hastalığınınbelirtileriyle karıştırılabilir. Bu nedenle, kesin bir ayırım yapmak güçtür.

İstenmeyen etkiler aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir:

Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan ( > 1/1.000 ila <1/100); seyrek (> 1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor: eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor.

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Bilinmiyor: Psödomembranöz kolit

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın: Lökopeni,

Yaygın olmayan: Trombositopeni

Bilinmiyor: Agranülositoz, hemolitik anemi, makrositoz, aplastik anemi, Heinz body anemisi, hipoprotrombinemi, lenfadenopati, makrositoz, megaloblastik anemi, methemoglobinemi,nötropeni, pansitopeni

5 / 10

Bağışıklık sistemi hastalıkları:

Bilinmiyor: Anaflaksi, polyarteritis nodosa, serum hastalığı

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Bilinmiyor: İştah kaybı

Psikiyatrik hastalıklar:

Yaygın: Uykusuzluk

Yaygın olamayan: Depresyon Bilinmiyor: Halüsinasyon

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Baş ağrısı, sersemlik, tat alma bozuklukları Yaygın olmayan: Konvülsiyonlar

Bilinmiyor: Periferik nöropati, aseptik menenjit, ensefalopati, ataksi, koku bozuklukları

Göz hastalıkları:

Yaygın: Konjuktival ve skleral enjeksiyon

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın: Kulak çınlaması Yaygın olmayan: Vertigo

Kardiyak hastalıklar

Bilinmiyor: Alerjik miyokardit, siyanoz, perikardit

Vasküler hastalıklar:

Yaygın olmayan: Vaskülit

Solunum sistemi hastalıkları

Yaygın: Öksürük Yaygın olmayan: Dispne

Bilinmiyor: Fibröz alveolit, eozinofilik infiltrasyon, interstisyel akciğer hastalığı

Gastrointestinal hastalıklar

Çok yaygın: Gastrik sorunlar, mide bulantısı Yaygın: Karın ağrısı, diyare, kusma, stomatit Yaygın olmayan: Pankreatit, ülseratif kolitin alevlenmesi, parotit

Hepato-bilier hastalıkları

Bilinmiyor: Hepatik yetmezlik, fulminant hepatit, hepatit*

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın: Prurit

Yaygın olmayan: Alopesi, ürtiker

Bilinmiyor: Epidermal nekroliz (Lyell sendromu), eozinofili ve sistemik semptomlar ile birlikte ilaç döküntüsü, eritem, eksantem, eksfoliyatif dermatit, periorbital ödem,fotosensivite, Stevens-Johnson sendromu, liken planus, toksik püstüloderma.

6 / 10

Kas iskelet sistemi, bağ doku ve kemik hastalıkları

Yaygın: Artralji

Bilinmiyor: Sistemik lupus erythematosus

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Yaygın: Proteinüri

Bilinmiyor: Nefrotik sendrom, interstisyel nefrit, kristalüri*, hematüri.

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın: Ateş

Yaygın olmayan: Yüzde ödem

Bilinmiyor: Deri ve vücut sıvılarının sarılaşması

Üreme sistemi ve meme hastalıkları:

Bilinmiyor: Geri dönüşümlü oligospermi

Araştırmalar

Yaygın olmayan: Karaciğer enzimlerinde artış Bilinmiyor: Oto-antikorların indüksiyonu

*Daha fazla bilgi için Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri'ne bakınız.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması


Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9 Doz aşımı ve tedavisi

Önerilen dozların üstünde kullanıldığında, bulantı ve kusma bildirilmiştir. Doz aşımı durumunda böbrek yetmezliği olanlarda ciddi toksisite riski artmıştır. Aşırı doz tedavisisemptomlara yönelik destekleyici tedavidir.

Aşırı doz tedavisinde mide yıkanır, idrar alkali yapılır. Böbrek fonksiyonu normal olan hastalarda sıvı verilir. Anüri durumunda sıvı ve tuz kısıtlamasına gidilerek uygun tedaviyapılır.

Aşırı duyarlık reaksiyonları antihistaminiklerle kontrol edilebilir, gerekirse kortikosteroid uygulanır. Hastalar methemoglobinemi veya sülfahemoglobinemi açısından takip edilmelidir.Bu durumlar gelişirse uygun şekilde tedavi edilmelidir.

5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: İntestinal antienflamatuar ajanlar ATC kodu: A07EC01

7 / 10

Salisilazosülfapiridin (sülfasalazin), sülfapiridin ve salisilik asidin bir asit-azo bileşiğidir. İltihaplı barsak hastalıkları ve aktif romatoid artrit tedavisinde kullanılır.

Etki mekanizması

Salisilazosülfapiridin ve metabolitlerinin antienflamatuvar, immunosupresif ve antibakteriyel etkileri vardır. Bağ dokusuna karşı karakteristik ve spesifik bir afinitesinin bulunmasınedeniyle subepitelyal doku değişimi ile birlikte olan ülseratif kolitin tedavisinde seçkin birilaçtır.

Uygulamadan sonra dozun yaklaşık %90'ı kolona ulaşır, burada bakteri tarafından sülfapiridine (SP) ve mesalazine (ME) parçalanır. Bunlar aktif metabolitlerdir. Bakteritarafından parçalanmamış sülfasalazin (SASP) de çeşitli semptomlarda aktiftir. SP'nin çoğuabsorbe edilir, hidroksilasyon veya glukuronidasyonu gerçekleştirilir; idrarda hem metobolizeolmuş SP, hem de değişmemiş SP bulunur. Bir kısım ME geri emilir ve kolon duvarındaasetillenir, böbrekten eliminasyonu genellikle AC-ME şeklindedir. SASP, safra ve idrar iledeğişmeden atılır.

İlaç ve metabolitleri, immunomodulatuar ve antibakteriyel etkiler gösterirken, aynı zamanda araşidonik asit yolağı üzerine (özellikle lökotrienler) ve bazı enzimlerin aktivitesinideğiştirerek etki gösterir. Kesin sonuç inflamatuvar barsak hastalığı aktivitesinde klinik olarakazalmadır. Romatoid artrit hastalığında CRP seviyesinde ve inflamasyonun diğerindikatörlerinde belirgin düşüş 1-3 ay içerisinde gözlenir. ME'nin bu etkiden sorumluolmadığı düşünülmektedir.

Gastrointestinal tahammülsüzlük nedeniyle ilacı düzenli bir biçimde kullanamayan hastalar için barsaklarda çözünen tablet formu geliştirilmiştir.

5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler

Emilim:

EN-tabletler ile yapılan çalışmalar, SASP tozun eşdeğer bir dozuna kıyasla temel parametrelerde istatistiksel anlamlı farklılıklar göstermemektedir ve aşağıda sunulan değerler,normal tabletlerden elde edilmiştir. Barsak hastalığında sülfasalazin kullanımı açısından,ADR insidansı ile ilgili olanlar dışında sistemik düzeylerin önem taşıdığına dair bir kanıt eldeedilmemiştir. Burada, yaklaşık 50 pg/mL'nin üzerindeki SP düzeyleri, özellikle yavaşasetilatörlerde belirgin bir ADRS riskiyle ilişkilidir.

Dağılım

: Sulfasalazin oral yoldan 2 g dozda verildiğinde plazma doruk konsantrasyonlarına 1.5-6 saat içinde ulaşır ve konsantrasyon düzeyi ortalama 14 ug/mL kadardır. Oral yoldanverildiğinde sülfapiridinin serum doruk konsantrasyonları 6-24 saat içinde görülür veortalama serum konsantrasyonu 21 ug/mL kadardır. Ülseratif kolitli hastalarda 5aminosalisilik asit serum konsantrasyonları 0-4 ug/ml arasında değişir

Biyotransformasyon:

3 g'lik tek oral doz şeklinde verilen SASP ile ilgili olarak; SASP'nin doruk serum düzeyleri 3-5 saatte elde edilmiştir, eliminasyon yarılanma ömrü 5.7±0.7 saat,etki görülene kadar geçen süre 1.5 saat olarak bulunmuştur. İdame tedavisi sırasındaSASP'nin renal klirensi 7,3±1,7 mL/dakika olmuştur, bu değerler SP için 9.9±1.9 ve AC-ME için 100±20 olmuştur. Serbest SP plazmada ilk olarak, tek doz uygulamasından 4.3 saat

8 / 10

sonra ortaya çıkmış ve absorpsiyon yarılanma ömrü 2,7 saat olmuştur. Eliminasyon yarılanma ömrü 18 saat olarak hesaplanmıştır.

Eliminasyon:5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileriKarsinojenite

Erkek ve dişi sıçanlar ve fareler üzerinde 337.5 mg/kg dozunda sülfasalazin ile yapılan karsinojenik etki araştırmasında, erkek sıçanlarda mesane transizyonel hücre papillominsidansında artış görülmüştür. Bu tümörlerin ilacın direkt genotoksik etkisi ile değil de,idrarda taş oluşması sonucu mekanik etki ile olduğu düşünülmektedir. Farelerde,hepatoselüler adenom ve karsinom insidansında artış gözlenmiştir. Bu etki araştırılınca,sülfasalazinin türe özgü bir etkisi olduğu anlaşılmıştır.

Mutajenite

Ames testinde ve fare lenfoma hücre testinde mutajenik etki saptanmamıştır. Bununla birlikte, fare ve sıçan kemik iliği mikronükleus testinde çok düşük oranda mutajenik yanıtgörülmüştür. Sülfasalazinin kardeş kromatid değişikliklerini veya kromozom bozukluklarınıÇin hamsterı ovaryum hücrelerinde indüklemediği görülmüştür ve in vivo fare kemik iliğikromozomal bozukluk testleri negatiftir. Fakat, sülfasalazin sıçan ve fare mikronükleustestlerinde ve insan lenfosit kardeş kromatid değişiklikleri, kromozamal bozukluk,mikronükleus testlerinde pozitif veya şüpheli mutajenik yanıt göstermiştir. Sülfasalazininkromozomal hasarı indüklemesinin nedeni olarak folik asit seviyelerindeki azalma olduğudüşünülmektedir.

Reprodüktif toksisite

Sıçanlar ve tavşanlarda yapılan araştırmalarda fertilite azalması gözlenmiştir.

Sıçan ve tavşanlarda insanlarda kullanılan dozun 6 katına kadar olan dozlarda, dişilerde fertilite azalması ya da fetus üzerinde herhangi bir zararlı etki gözlenmemiştir.

6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi

Laktoz (inek sütü kaynaklı)

Amidon

Magnezyum stearat

9 / 10

6.2 Geçimsizlikler

Geçerli değildir.

6.3 Raf ömrü

24 ay

6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği

Karton kutuda, 30 tablet içeren plastik şişelerde kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atık Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrol Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. RUHSAT SAHİBİ

HÜSNÜ ARSAN İLAÇLARI AŞ 80670 Maslak-İSTANBUL

8. RUHSAT NUMARASI(LARI)

122/6

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 10.07.1975 Ruhsat yenileme tarihi:

10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ

10 / 10

İlaç Bilgileri

Kolilet 500 Mg Tablet

Etken Maddesi: Sülfasalazin

Pdf olarak göster

Kullanma talimatı ve kısa ürün bilgileri

  • Kolilet 500 Mg Tablet - KUB
  • Kolilet 500 Mg Tablet - KT
  • Google Reklamları

    Ana Sayfa | Hakkımızda | İlaçlar | İlaç Ara | İlaç Firmaları | Gizlilik | Bize Ulaşın

    Telif Hakkı 2008-2024 © İlaç Prospektüsü. Tüm Hakları Saklıdır.
    Uyarı: Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
    Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından ilacprospektusu.com sorumlu tutulamaz.