KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
FORZA® 160mg + 1mg + 5mg/5ml Pediatrik Şurup
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her bir 5 ml şurup 1 mg klorfeniramin maleat, 5 mg fenilefrin HCl, 160 mg parasetamol içerir.
Yardımcı maddeler:
Her bir 5 ml şurup;
Metil paraben (E218)............3,3 mg
Propil paraben (E216)...........1,65 mg
Ponceau 4 R Lake (E124).......0,2 mg
Sorbitol çözeltisi (%70)........625 mg
Etanol................................0,25 mL
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Şurup
Koyu pembe renkli, sütlü vanilya kokulu, berrak viskoz şurup.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
FORZA®, grip ve soğuk algınlığına bağlı ağrı, ateş ve nezlenin semptomatik tedavisinde kullanılır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi
Doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlarda kullanılır:
12 yaşından büyük çocuklarda ve yetişkinlerde (44 kg ve üstü):
Her 6 saatte bir 20 ml
6-12 yaş grubundaki çocuklarda (22-43 kg):
Her 6 saatte bir 10 ml
24 saat içerisinde en fazla 4 doz kullanılır.Uygulama şekli
Oral yoldan kullanılır.
1 / 15Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek/Karaciğer yetmezliği
FORZA®, karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır. FORZA®, şiddetli karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalardakontrendikedir.
Pediyatrik popülasyon
FORZA®, 6 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır. 6-12 yaş arası kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik Popülasyon
FORZA®'nın yaşlılarda kullanımı araştırılmamıştır.
Diğer
Alkol alan kişilerde günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gereklidir (bkz. 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
4.3. Kontrendikasyonlar
FORZA®, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
• Etkin maddeler veya diğer adrenerjik ilaçlara veya içerdiği maddelerden herhangibirine karşı aşırı duyarlılık
• Şiddetli karaciğer (Child-Pugh kategorisi> 9) veya böbrek hastalığı
• Şiddetli hipertansiyon ve taşikardinin eşlik ettiği hastalıklar
• Koroner arter hastalığı
• Monoamin oksidaz inhibitörleri ile tedavi olanlarda (FORZA® kullanımından 14 güniçinde MAOİ (bir antibakteriyel olan furazolidon dahil) /RIMA almış ve/veya almayadevam eden hastalarda) kontrendikedir. Psödoefedrin ve bu tip bir ilacın aynızamanda kullanılması kan basıncında yükselmeye neden olabilir.
• Miksiyon sonrası mesanede bir miktar idrarın kaldığı, prostat adenomu
• Mesane boynunda obstrüksiyon
• Piloroduodenal obstrüksiyon
• Stenoz yapan peptik ülser
• Diabetes Mellitus
• Hipertiroidizm
• Akciğer hastalıkları (astım dahil)
• Epilepsi
• Dar açılı glokom
• Feokromasitoma hastalarında
• 6 yaş altı kullanımı kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
FORZA®,
• 60 yaş üzerindeki hastalarda
• Aritmiler, kardiyovasküler hastalıklar, iskemik kalp hastalığı
• Hipertansiyon
• Prostat hipertrofisi
• Böbrek yetmezliği
2 / 15
• Tiroid fonksiyon bozukluklarında kullanımından kaçınılmalıdır. Perhiz
• Psikoz
• Solunum güçlüğü durumlarında
• Anemisi olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğuolan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
• Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzunsüreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmakgerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <10 ml/dk) halinde, doktorunparasetamol kullanımının yarar/risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir. Dozayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.
• Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatik nekrozve daha kısa süreli olarak aşırı doz kullanan bir hastada karaciğer hasarı bildirilmiştir.12-48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir.Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1-6 gün sonrasına kadargörülmeyebilir.
• Hepatatoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlardaya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddette karaciğer yetmezliği(Child-Pugh kategorisi <9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
• Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alanin sminotransferaz(ALT) düzeyi yükselebilir. Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresiartıran ve hepatik glutatyon rezervini azaltan ilaçların eşzamanlı kullanımı, alkolizm,sepsis veya diabetes mellitus gibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa yolaçabilir.
• Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades dePointes hastalarında kullanımından kaçınılmalıdır.
• FORZA®, monoamin oksidaz inhibitörleri kullanımı sırasında ya da kullanımını takipeden 2 hafta süresince kullanılmamalıdır.
• Ameliyat durumunda tedavinin birkaç gün önceden durdurulması önerilir. Halojenlianestetiklerin kullanılması, hipertansif kriz riskini artırır.
• Taşikardi veya palpitasyon gelişen duyarlı hastalarda, tedavi durdurulmalıdır.
• Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda,kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık döküntü veyabir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacınkullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir.Parasetamol ile deri reaksiyonu gösteren kişi bir daha bu ilacı veya parasetamoliçeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilenSteven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akutgeneralize ekzantematoz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına nedenolabilmektedir.
• Parasetamol içeren ilaçların uzun süre kullanılmasını takiben yüksek dozaulaşıldığında, büyük ölçüde irreversibl böbrek yetersizliğiyle birlikte analjeziknefropati gelişme olasılığı göz ardı edilemez.
• Gilbert sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi kliniksemptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bu nedenle, buhastalar parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.
• Hematopoietik disfonksiyon durumunda dozun azaltılması ve/veya dozlar arasındakisürenin uzatılması gibi önlemler alınmalıdır.
• Astım, kronik rinit ve kronik ürtikeri olan ve özellikle antiinflamatuar ilaçlara aşırıduyarlılığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Duyarlı kişilerde propifenazon veparasetamol içeren ilaçlarla nadiren astım krizleri ve anaflaktik şok bildirilmiştir.
3 / 15
• Glukoz 6-fosfat dehidrojenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrekolarak hemoliz vakaları görülebilir.
• Orta düzeyde alkol ile birlikte eşzamanlı parasetamol alınması, karaciğer toksisitesiriskinde bir artışa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatlikullanılmalıdır. Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınanparasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.
• Parasetamol, klorfeniramin maleat ve Fenilefrin HCl içeren diğer ilaçların FORZA®pediatrik şurup ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
• 3-5 gün içinde yeni semptomların oluşması ya da ağrının ve/veya ateşin azalmamasıhalinde hastaların parasetamol kullanmaya son vermesi ve bir doktora danışmasıönerilir.
• Parasetamol akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
• Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
• Seyrek olarakfenilefrin dahil olmak üzere sempatominetik ilaçlarla posterior geridönüşlü ensefelopati (PRES), geri dönüşlü serebral vazokonstriksiyon sendromu(SCVS) bildirilmiştir. Bildirilen semptomlar, ani başlayan şiddetli baş ağrısı, bulantı,kusma ve görme bozukluğudur. Olguların çoğu uygun tedavi ile birkaç gündedüzelmiştir. PRES/R CVS semptomları gelişmesi halinde fenilefrin hemenkesilmelidir.
• Serebral ateroskleroz
• İdiyopatik ortostatik hipotansiyon
• 6 yaşın altındaki çocuklarda zorunlu tıbbi gerekçe olmadan kullanılmamalıdır.
• Önerilen dozu aşmamalı veya ardı ardına 5 günden daha uzun sürekullanılmamalıdır.
Yüksek doz parasetamol ve bu arada uzunca bir süre içerisinde kullanılan toplam dozun yüksek olması; irreversibl karaciğer yetersizliğiyle birlikte analjeziklere bağlı nefropatigelişmesine neden olabilir. Hastalar bu ilacı kullanırken, parasetamol içeren daha başkaürünler kullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.
FORZA®, metil paraben (E214) ve propil paraben (E218) içerir. Metil paraben ve propil paraben, alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) neden olabilir.
FORZA®, sorbitol içerir. Nadir kalıtımsal fruktoz intolerans problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
FORZA®, Ponceau 4 R Lake (E124) içerir. Alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
Bu tıbbi üründe hacmin %5'i kadar etanol (alkol) vardır; örneğin, her 10 ml'de 405 mg'a kadar, her 10 ml'de 10 mL biraya eşdeğer, her 10 ml'de 4,17 mL şaraba eşdeğer gibi. Alkolbağımlılığı olanlar için zararlı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar ve karaciğerhastalığı ya da epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalarda dikkate alınmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
• Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına nedenolabilir.
• Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlıemilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına nedenolabilir.
• Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim
4 / 15
indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğer hasarına yol açabilir. Aşırıalkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınması da karaciğerhasarına neden olabilir.
• Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması,kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisiteriskini arttırabilir.
• Parasetamol (veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörüsentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarintürevleri arasındaki etkileşimler, “uluslararası normalleştirilmiş oran” (InternationalNormalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa nedenolabilir. Bu nedenle, oral antikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrololmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdırlar.
• 5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron vegranisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamenbaskılayabilir.
• Parasetamol ve azidotimidin (AZT-zidovudin) eşzamanlı kullanılması nötropenieğilimini artırır. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol AZT ile birliktealınmamalıdır.
• Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir.Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve geneldeistenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.
• Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperidon ile artabilir vekolestiramin ile azalabilir.
• St. John's Wort
(Hypericum perforatum -
sarı kantaron) parasetamolün kandüzeylerini azaltabilir.
• Doz aşımında parasetamol karaciğerde harabiyeti risk taşır ve parasetamolüntoksisitesi; karaciğerde toksik etki yaratabilecek diğer ilaçlarla birliktekullanıldığında, kronik alkolizmde veya aç kalmış hastalarda artabilir.
• Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.
• FORZA®, MAOI/RIMA alanlarda kullanılmamalıdır. Trisiklik antidepresanlar, iştahbastırıcı ilaçlar, sempatomimetik ajanlar (dekonjestanlar, iştah bastırıcılar veamfetamin benzeri psikostimülanlar gibi) ve sempatomimetik aminlerinkatabolizmasını etkileyen monoamin oksidaz inhibitörleri (furazolidon dahil) ileberaber kullanılması bazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir (bkz 4.3kontrendikasyonlar). Moklobemid ve oksitosin ile birlikte kullanımı tansiyonyükselmesine neden olabilir.
• Klorfeniramin, santral sinir sistemine etkili ilaçların (sempatomimetikler,antidepresanlar) etkilerini artırabilir.
• Alkol, barbitüratlar, hipnotikler, opioid analjezikler, anksiyolitikler ve antipsikotiklergibi santral sinir sistemi depresanlarının etkilerini artırabilir. Atropin, trisiklikantidepresanlar ve MAO inhibitörlerinin antimuskarinik etkilerini artırabilir.
• Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle fenitoin toksisitesine neden olabilir.
• Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleriyapılmadan birkaç gün önce kesilmelidir.
5 / 154.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
FORZA®'nın çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü üzerinde etkisi için çalışma bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
FORZA®, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
FORZA®, gerekli olmadıkça emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği (Fertilite)
FORZA®'nın üreme yeteneği üzerine etkisi ile ilgili klinik çalışma yoktur.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
FORZA®, sedasyon yapabildiğinden, araç ya da makine kullanılırken dikkatli olmak gerekir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor)
Parasetamol
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek :Çok miktarda alındığında anemi, methemoglobinemi, uzun süreli
kullanımda hemolitik anemiye bağlı trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni, pansitopeni gibi kan sayımı değişiklikleriBu yan etkiler parasetamol ile neden-sonuç ilişkisi içinde değildir.
Çok seyrek : Agranülositoz
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek : Alerjik reaksiyonlar, anaflaksi
Çok seyrek : Lyell sendromu
Bilinmiyor : Bronkospazm, pozitif alerji testi, immün trombositopeni
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın : Baş ağrısı, baş dönmesi, somnolans, parestezi
Bilinmiyor : Santral sinir sistemi stimülasyonu, ensefelopati, insomnia, tremor
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın : Üst solunum yolu enfeksiyon belirtileri
Seyrek : Analjezik astım sendromu da dahil astım ve bronkospazm
6 / 15Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın : Bulantı, kusma, dispepsi, flatulans, karın ağrısı, konstipasyon
Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama Seyrek: İshal
Hepatobilier hastalıklar
Seyrek : Çok miktarda alındığında hepatik bozukluk
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek : Ürtiker ve diğer deri döküntüleri, kaşıntı, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut
generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil). Bu belirti ilacın kesilmesiyle kaybolur.
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: Parasetamolün terapötik dozlarını takiben nefrotoksik etkileri yaygın değildir. Uzun süreli uygulamada papiler nekroz bildirilmiştir.
Asetilsalisilik asiti tolere edemeyen hastalar (örneğin astım hastaları), yaygın olarak (%5-10) parasetamole reaksiyon gösterebilir.
Klorfeniramin maleat
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek :Anemi,hemolitik anemi, methemoglobinemi, trombositopeni,
trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni, pansitopeni, agranülositoz
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek : Anoreksi
Psikiyatrik hastalıklar
Seyrek :Depresyon, kabuslar
Sinir sistemi hastalıkları
Seyrek :Baş dönmesi, iritabilite,konsantreolamama
Bilinmiyor : Baş ağrısı, sedasyon, çocuklarda paradoksikal eksitasyon, yaşlılarda
konfüzyonal psikoz
Göz hastalıkları
Seyrek :Bulanık görme
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Seyrek :Tinnitus
Kardiyak hastalıklar
Seyrek :Taşikardi, palpitasyon,aritmi, hipotansiyon
Solunum sistemi hastalıkları
Seyrek :Bronşial sekresyondakalınlaşma
Gastrointestinal hastalıklar
Seyrek :Bulantı, kusma, dispepsi, karınağrısı, diyare
Bilinmiyor : Ağız kuruluğu
7 / 15Hepato-biliyer hastalıkları
Seyrek : Sarılık dahil hepatit
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Bilinmiyor : Ürtiker, eksfoliyatif dermatit dahil alerjik reaksiyonlar, fotosensitivite, deri reaksiyonları
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor : Kas seğirmesi ve inkoordinasyonu
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor : Üriner retansiyon
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Seyrek : Halsizlik, göğüs sıkışması
Fenilefrin Hidroklorür
Fenilefrinle yapılan klinik çalışmalarda gözlenen en yaygın advers olaylar aşağıda belirtilmiştir.
Endokrin hastalıkları
Bilinmiyor : Metabolik fonksiyonun endokrin ve diğer düzenleyicileri üzerindeki etkileri
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor : Sinirlilik, irritabilite, huzursuzluk ve heyecanlanma
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor : İnsomnia
Kardiyak hastalıkları
Bilinmiyor : Kan basıncının (özellikle hipertansif hastalıklarda) yükselmesi, refleks bradikardi
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor : Bulantı, kusma
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor : Miksiyon başlangıcında zorlanma ve damla, ağrılı idrar yapma bildirilmiştir. Pazarlama sonrasında tanımlanan advers olaylar aşağıda tanımlanmıştır. Bu advers olaylarınsıklığı bilinmiyor.
Göz hastalıkları
Bilinmiyor : Midriyazis, akut açılı glokom (kapalı açılı glokomu olanlarda görülmesi daha olasıdır.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor : Alerjik reaksiyonlar (ör:raş, ürtiker, alerjik dermatit), diğer
sempatomimetiklerle oluşabilecek çapraz duyarlılığın dahil olduğu hipersensitivite reaksiyonlarıdır.
8 / 15Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor : Dizüri, üriner retansiyon, bu daha çok mesane çıkış obstrüksiyonuyla meydana gelir, prostatik hipertrofi gibi fenilefrin kalp atım hızında hafif bir artışa yol açabilirNadiren baş dönmesi, baş ağrısı, hipertansiyon ve huzursuzluk bildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Parasetamol
Parasetamolü 10 g'dan fazla alan yetişkinlerde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırıdozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikteparasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarı ömrügenellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. 14C-aminopirinden sonra 14CO2 atılımındaazalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarı ömür veyakonvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ilekaraciğer hücre hasarı arasında daha iyi ilişki kurar parasetamole bağlı fulminant karaciğeryetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir.Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliğiolan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal tübüler nekrozoluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatitgelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlükaşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Semptomlar: Sedasyon ve ataksi doz aşımında en sık gelişen semptomlardır. Bulantı, göz kararması, kusma, taşikardi diğer semptomlardır.
Solgunluk, anoreksi bulantı ve kusma parasetamol doz aşımının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol doz aşımının dozla ilişkili komplikasyonudur.Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat kliniksemptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün görülmeyebilir.
Tedavi: Akut doz aşımında parasetamol, hepatotoksik etki gösterebilir, karaciğer nekrozuna bile neden olabilir. Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırıdozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktifkömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hastakusuyorsa veya aktif kömür ile konjuge edilmişse metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazmakonsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle hepatotoksisiteriskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasınakadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kanparasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir.Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda veyakronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetil sistein ile tedavi eşiğinin %30-50düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı
9 / 15
olabilirler. Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirebilir.
Fenilefrin hidroklorür
Semptomlar: Fenilefrin doz aşımı advers reaksiyonlar altında listelenen etkilerle benzerdir. Ek semptomlar hipertansiyon ve olası refleks bradikardisini içerebilir. Ciddi olgulardakonfüzyon, halüsinasyonlar, nöbetler ve aritmiler meydana gelebilir.
Bununla birlikte ciddi fenilefrin toksisitesi yaratmak için gerekli miktar parasetamolle ilişkili toksisiteye nedne olan miktarlardan daha fazla olacaktır.
Tedavi: Tedavi klinik olarak uygun olmalıdır. Ciddi hipertansiyon, fentolamin gibi alfa bloke edici ilaçlarla tedavi gerektirir.
Klorfeniramin maleat
Semptomlar: Sedasyon, SSS paradoksal stimülasyonu, toksik psikoz, nöbet, apne, konvülsiyonlar, antikolinerjik etkiler, distonik reaksiyonlar ve aritmi dahil kardiyovaskülerkolaps
Tedavi: Gastrik lavaj veya ipeka şurubuyla emezis yoluyla tedaviye başlanmalıdır. Ardından aktif kömür ve katartikler uygulanarak absorbsiyonu azaltılır. Diğer semptomatik vedestekleyici önlemler kalp, solunum, böbrek ve karaciğer fonksiyonları ve sıvı-elektrolitdengesine göre özel dikkatle uygulanmalıdır.
Hipotansiyon ve aritmiler tedavi edilmelidir. SSS konvülsiyonları IV diazepam ile tedavi edilebilir. Ciddi durumlarda hemoperfüzyon kullanılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer soğuk algınlığı preparatları ATC kodu: R05X
Klorfeniramin maleat, H1-reseptörleri üzerinde etkili bir antihistaminiktir; solunum yolu hastalıklarında sık görülen allerjik semptomları giderir. Kılcal damarlardaki geçirgenliğiazaltarak burun akıntısı, aksırma, gözde sulanma ve kaşıntı gibi belirtileri giderir.
Parasetamol analjezik ve antipiretik bir ajandır. Parasetamolün terapötik etkilerinin, siklooksijenaz enziminin inhibisyonu sonucu prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlıolduğu düşünülmektedir. Parasetamolün periferik siklooksijenaza oranla santralsiklooksijenaz üzerine daha etkili inhibitör olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Parasetamolünanaljezik ve antipiretik özellikleri vardır fakat sadece zayıf anti-enflamatuvar özelliklergösterir. Bu durum; enflamatuvar dokuların diğer dokulara oranla daha yüksek seviyelerdehücresel peroksitler içermesi ve bu hücresel peroksidlerin parascetamolün siklooksijenazinhibisyonunu önlemesiyle açıklanabilir. Trombosit agregasyonunu inhibe etmez, protrombincevabını etkilemez.
Fenilefrin hidroklorür, başlıca adrenerjik reseptörler üzerine direkt etkisi olan sentopatomimetik bir maddedir. Bir nazal dekonjestan olarak üst solunum yolumukozalarındaki şişkinliği giderir, vazokonstriktör etkisi ile burun ve sinüslerdeki tıkanıklarıhafifletir.
10 / 155.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler Klorfeniramin maleat
Emilim
: Klorfeniramin, mide-barsak kanalından nispeten yavaş emilir. Oral uygulama sonrası en yüksek plazma konsantrasyonlarına 2.5-6 saat içinde erişilir. Biyoyararlanımı%25-50 oranındadır.
Dağılım:
Dolaşımda bulunan klorfeniraminin %70'i proteinlere bağlı haldedir. Klorfeniramin vücutta, santral sinir sistemi de dahil olmak üzere, geniş oranda dağılır.
Biyotransformasyon:
Karaciğerde belirgin oranda ilk-geçiş metabolizmasına uğrar. Klorfeniramin yüksek oranda metabolize edilir. Metabolitleri desmetil ve didesmetilklorfeniramindir.
Eliminasyon:
Klorfeniraminin farmakokinetiğinde belirgin bireysel farklılıklar
bulunmaktadır; yarı ömrü 2-43 saat arasında bildirilmiştir. Klorfenamin maleat vücutta, yüksek oranda biyotransformasyon geçirir ve değişmeyen ilaç ve metabolitleri başlıca idraryoluyla atılır.
Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum:Fenilefrin Hidroklorür
Emilim:
Monoaminoksidazlar nedeniyle gastrointestinal sistemden düzensiz emilir.
Dağılım:
Oral yoldan alındığında nazal konjestan olarak etkinliğini korur, ilaç dağılımı sistemik dolaşım aracılığıyla nazal mukozanın vasküler tabakasına dağılır. Dağılım hacmi(Vd) başlangıç: 26-61; kararlı durum dağılım hacmi (Vdss) 184-543 L (ortalama: 340 L)
Biyotransformasyon: Fenilefrin ilk başta barsak ve karaciğerde monoaminoksidaz tarafından metabolize edilir. İlk geçiş etkisine uğraması nedeniyle sınırlı oral biyoyararlanıma sahiptir.
Eliminasyon:
Fenilefrin başlıca inaktif metbolitleri halinde idrarla atılır. Eliminasyon yarı ömrü alfa fazı yaklaşık 5 dk ve terminal faz 2-3 saattir.
Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum:Parasetamol
Emilim:
Parasetamol, mide-barsak kanalından hızla ve tam olarak pasif difüzyon ile emilir; plazmadaki en yüksek konsantrasyonları formülasyona bağlı olarak genellikle oraluygulamadan sonra 30 ila 90 dakika arasında elde edilir. Gastrik boşalma, oral uygulananparasetamol absorpsiyonu için hız sınırlayıcı bir basamaktır. Parasetamol değişken biroranda ilk geçiş metabolizmasına uğradığı için oral uygulamadan sonra sistemik dolaşımdatam olarak bulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanımının uygulanan parasetamolmiktarına bağlı olduğu görülmektedir. Oral biyoyararlanım 500 mg'lık dozdan sonra %63iken, 1 veya 2 g (tablet formu) dozundan sonra yaklaşık %90'a yükselir.
Dağılım
: Parasetamol birçok vücut sıvısına eşit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0.95 L/kg'dır. Terapötik dozları takiben parasetamol plazma proteinlerine önemli orandabağlanmaz. Çocuklardaki dağılım kinetiği (Vd/F) erişkinlerdekine benzerdir.
11 / 15
Biyotransformasyon:
Parasetamol karaciğerde metabolize olur ve insanda çok sayıda metabolitleri tanımlanmıştır. İdrarla atılan majör metaboliti glukuronid ve sülfatkonjugatıdır. Parasetamolün %10 kadarı minör bir yolla sitokrom P- 450 karma fonksiyonluoksidaz sistemi (başlıca CYP2E1 ve CYP3A4) ile reaktif bir metabolit olanasetamidokinona dönüşür. Bu metabolit hızla indirgenmiş glutatyon ile konjuge olur vesistein ve merkaptürik asit konjugatları şeklinde atılır. Büyük miktarlarda parasetamolalındığında hepatik glutatyon azalabilir ve vital hepatoselüler makromoleküllerine kovalanolarak bağlanan hepatosit asetamidokinonun aşırı birikmesine yol açar. Bu da doz aşımıdurumunda görülebilen hepatik nekroza yol açar.
Eliminasyon:
Eliminasyon yarı-ömrü, terapötik dozlarda 1-3 saat kadardır. Dozun %90-100'ü, 24 saat içerisinde glukuronid (%60), sülfat (%35) veya sistein (%3) konjügasyon ürünleri olarak böbrekler yoluyla vücuttan atılır. Tek dozu (1000 mg i.v.) takibenparasetamolün total vücut klerensi yaklaşık 5 ml/dak/kg'dır. Parasetamolün renal klerensiidrar akış hızına bağlıdır, fakat pH'ya bağlı değildir. Uygulanan ilacın %4'ten daha azıdeğişmemiş parasetamol halinde atılır. Sağlıklı bireylerde terapötik dozun yaklaşık %85-95'i24 saat içinde idrar ile atılır.
Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum:Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği
2-8 saatler arasında ortalama plazma yarılanma ömrü normal ve böbrek yetmezliği olan hastalarda aynıdır, fakat 8 -24 saatler arasında böbrek yetmezliğinde eliminasyon hızı azalır.Kronik renal yetmezlikte glukronid ve sülfat konjugatlarında belirgin birikme olur. Anabileşiğin kısıtlı rejenerasyonuyla kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda birikenparasetamol konjugatlarında bir miktar ekstra elminasyon oluşabilir. Kronik böbrekyetmezliğinde parasetamol doz aralığını uzatmak tavsiye edilir. Hemodiyalizde parasetamolplazma düzeyleri azalabileceğinden terapötik kan düzeylerini korumak için ilaveparasetamol dozları gerekebilir.
Karaciğer yetmezliği
Hafif karaciğer hastalığı olan hastalardaki ortalama plazma yarılanma ömrü normal bireylerdekine benzerdir; fakat ciddi karaciğer yetmezliğinde önemli derecede uzar(yaklaşık %75). Bununla beraber, yarılanma ömrünün uzamasının klinik önemi açıkdeğildir; çünkü karaciğer hastalığı olan hastalarda ilaç birikmesi ve hepatotoksisite olduğukanıtlanmamış ve glutatyon konjugasyonu azalmamıştır. Kronik stabil karaciğer hastalığıolan 20 hastaya 13 gün 4 g/gün parasetamol verilmesi karaciğer fonksiyonunda bozulmayayol açmamıştır. Hafif karaciğer hastalığında önerilen dozlarda alındığında parasetamolünzararlı olduğu kanıtlanmamıştır. Bununla bereaber, şiddetli karaciğer hastalığında, plazmaparasetamol yarılanma ömrü önemli derecede uzamıştır.
12 / 15
Yaşlı hastalarda
Genç ve yaşlı sağlıklı denekler arasında farmakokinetik parametrelerde gözlenen farklılıkların klinik olarak önemli olduğu düşünülmemektedir. Bununla beraber serumparasetamol yarılanma ömrünün belirgin derecede arttığını (yaklaşık %84) ve parasetamolklerensinin zayıf, hareketsiz ve yaşlı hastalarda sağlıklı genç kişilere nazaran azaldığını(yaklaşık %47) düşündüren kanıtlar vardır.
Çocuklarda
Çalışmalar 0-2 gün arasındaki yeni doğanlarda ve 3-10 yaş arasındaki çocuklarda parasetamol majör metabolitinin parasetamol sülfat olduğunu göstermiştir. Yetişkinlerdekive 12 yaş ve üzeri çocuklardaki veriler, majör metabolitin glukronid konjugatı olduğunugöstermiştir. Bununla beraber, parasetamolün genel eliminasyon hızında veya idrara geçentoplam ilaç miktarında yaşa ilişkin önemli farklılıklar yoktur.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
FORZA® ile yapılmış hayvan çalışmaları bulunmamaktadır.
Klorfeniramin maleat
Klorfeniramin uzun zamandır insanlar tarafından kullanılmaktadır ve farmakovijilans verileri çok iyi tolere edildiğini, teratojenik ya da karsinojenik olmadığını ve ciddi dozaşımlarında bile irreversibl herhangi bir toksisite oluşturmadığını göstermektedir.
Parasetamol
Akut Toksisite: Parasetamol yetişkin sıçanlara ve kobaylara oral yoldan verildikten sonra hafif toksik olduğu saptanmıştır. Farelerde ve yenidoğan sıçanlarda önemli oranda dahafazla toksik olmasının sebebi ise, muhtemelen, farelerde maddenin farklı birmetabolizmasının bulunması ve yenidoğan sıçanlarda hepatik enzim sistemininolgunlaşmamış olmasıdır.
Köpekler ve kedilere daha yüksek dozlarda verildiğinde kusmaya sebep olmuştur. Bu nedenle bu hayvan cinslerinde oral LD50 değeri saptanamamıştır.
Kronik Toksisite: Toksik dozların verilmesinin ardından deney hayvanlarında yavaş kilo artışı, diürez, asidüri ve dehidratasyon ile enfeksiyonlara karşı duyarlılık artışı gibi etkilergözlenmiştir. Otopsi sırasında, abdominal organlarda kan akımı artışı, intestinal mukozairitasyonu gözlenmiştir.
Mutajenik ve Tümörojenik Potansiyeli: Sıçanlarda, hepatotoksik doz düzeyinde potansiyel bir genotoksisite gözlenmiş ve bu bulgu doğrudan bir DNA hasarı olarak değil,hepatotoksisite/miyelotoksisitenin dolaylı bir sonucu olarak açıklanmıştır. Dolayısıyla, bireşik doz varsayılabilir.
Diyeti 6.000 ppm'e kadar olan erkek sıçanlarda yapılan 2 yıllık bir çalışmada parasetamolün karsinojenik aktivitesine ilişkin herhangi bir bulgu bildirilmemiştir. Mononükleer hücrelösemisi insidansının artması nedeniyle dişi sıçanlarda bazı karsinojenik aktivite bulgularısöz konusudur. Diyeti 6.000 ppm kadar olan farelerde yapılan 2 yıllık bir çalışmada iseparasetamolün karsinojenik aktivitesini gösteren herhangi bir bulgu saptanmamıştır.
Üreme Toksisitesi: İnsanlarda kapsamlı kullanımdan sonra embriyotoksik veya teratojenik riskte bir artış gözlenmemiştir. Parasetamol hamilelik dönemlerinde de sıklıkla alınmakta
13 / 15
olup gerek hamileliğin seyri gerekse doğmamış çocuk üzerinde herhangi bir olumsuz etki görülmemiştir.
Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir.
Fenilefrin hidroklorür
Yeterli klinik öncesi deneyim bulunmamaktadır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Metil paraben Propil parabenSorbik asit
Sitrik asit monohidrat Sodyum hidroksitSodyum sakarinLikasinPropilen glikolSorbitol çözeltisi (%70)
Ponceau 4R Lake Etanol
Vanilyalı süt esansı Saf su
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği yoktur.
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25o C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Polietilen kapak ve childproof başlıklı amber renkli 100 ml'lik cam şişe, dereceli
ölçekle birlikte
Dış Ambalaj: Karton kutu
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü” yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
14 / 15
7. RUHSAT SAHİBİ
ALİ RAİF İLAÇ SAN. AŞ.
Yeşilce Mahallesi Doğa Sokak No:4 34418 Kağıthane/İSTANBUL
8. RUHSAT NUMARASI
205/33
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi:Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
15 / 15