KISA ÜRÜN BİLGİSİ
¡ Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM'a bildirmeleribeklenmektedir. Bakınız Bölüm 4.8. Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması.
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
GLYXAMBI 25 mg/5 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her bir film kaplı tablet 25 mg empagliflozin ve 5 mg linagliptin içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1.'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet.
Soluk pembe, kavisli üçgen şeklinde, düz yüzeyli, kenarları eğimli film kaplı tabletlerdir. Bir tarafında Boehringer Ingelheim firma sembolü ve diğer tarafında "25/5" basılıdır (tabletboyutu: her bir yan 8 mm).
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Empagliflozin ve linagliptinin sabit doz kombinasyonu GLYXAMBI, 18 yaş ve üstündeki erişkin tip 2 diabetes mellitus hastalarında;
• Metformin ve/veya sülfonilüre ve GLYXAMBI'nin komponentl erinden birinin yeterliglisemik kontrolü sağlamadığı durumlarda, glisemik kontrolü iyileştirmek için
• Empagliflozin ve linagliptinin ayrı ayrı tabletlerinin kombinasyonu ile halen tedaviedilmekte olan hastalarda endikedir.
(Çalışılan kombinasyonlar ile ilgili mevcut veriler için Bölüm 4.2, 4.4, 4.5 ve 5.1'e bakınız)
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Önerilen başlangıç dozu, günde bir kez, bir adet GLYXAMBI 10 mg/5 mg film kaplı tablettir (10 mg empagliflozin + 5 mg linagliptin).
Bu başlangıç dozunu tolere edebilen ve ek glisemik kontrol gereken hastalarda doz, günde bir adet GLYXAMBI 25 mg/5 mg (25 mg empagliflozin + 5 mg linagliptin) film kaplı tabletearttırılabilir.
1
GLYXAMBI, bir sülfonilüre veya insülin ile kombine kullanılıyorsa, hipoglisemi riskini azaltmak için sülfonilüre veya insülin dozunun düşürülmesi gerekebilir (Bkz. Bölüm 4.4, 4.5 ve4.8).
Ayrı tabletler halinde kullanılmakta olan empagliflozin (10 mg veya 25 mg günlük doz) ve linagliptin (5 mg günlük doz) tedavisinden GLYXAMBI tedavisine geçen hastalar, ayrı ayrıtabletler halinde kullanmakta oldukları günlük empagliflozin ve linagliptin dozları ile aynıdozları almalıdır. Metformin dozuna devam edilmelidir.
Uygulama şekli:
GLYXAMBI tabletler oral kullanım içindir ve düzenli aralıklarla, günün herhangi bir zamanında yemek ile birlikte veya ayrı olarak alınabilir. Tabletler su ile bütün olarakyutulmalıdır. Eğer bir dozun alınması unutulursa ve bir sonraki doza 12 saat veya daha fazla birzaman varsa, hasta hatırlar hatırlamaz bu doz alınmalıdır. Bir sonraki doz normal zamanındaalınmalıdır. Eğer bir doz kaçırılırsa ve bir sonraki doza 12 saatten daha kısa bir süre kalmışsa, budoz atlanmalı ve bir sonraki doz normal zamanında alınmalıdır. Unutulan dozu telafi etmek içinçift doz alınmamalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek yetmezliği:
Etki mekanizmasına bağlı olarak, böbrek fonksiyonlarındaki azalma, empagliflozinin glisemik etkililiğinde bir azalmaya neden olacaktır (Bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1).
• Tahmin edilen glomerüler filtrasyon hızı (eGFR) >60 ml/dakika/ 1,73mP2 veya kreatininklerensi (CrCl) >60 ml/dakika olan hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmez.
• eGFR<60 ml/dakika/1,73 m2P veya CrCl <60ml/dakika olan hastalarda, GLYXAMBIbaşlanmamalıdır.
• Sürekli olarak eGFR değeri 60ml/dakika/1,73 m2P veya CrCl değeri 60 ml/dakika düzeyinin altına düşen ve GLYXAMBI'yi tolere edebilen hastalarda GLYXAMBIdozu, günde bir kez 10 mg empagliflozin +5 mg linagliptine ayarlanmalı veya bu dozdasürdürülmelidir.
• Sürekli olarak eGFR değerinin 45 ml/dakika/1,73 m2P veya CrCl değerinin 45 ml/dakika düzeyinin altında olması durumunda, GLYXAMBI tedavisine son verilmelidir(Bkz. Bölüm 4.4, 4.8, 5.1 ve 5.2).
• Son dönem böbrek hastalığı olan hastalarda veya diyaliz hastalarında GLYXAMBIkullanılmamalıdır, çünkü empagliflozinin bu hastalarda etkili olması beklenmez (Bkz.Bölüm 4.4 ve 5.2).
Karaciğer yetmezliği:
Hafif-orta karaciğer yetmezliği olan hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmez.
Empagliflozin maruziyeti, şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda artar ve bu tip hastalarda terapötik deneyim sınırlıdır (Bkz. Bölüm 5.2). Bu nedenle GLYXAMBI'nin, bu popülasyondakullanımı önerilmez.
Pediyatrik popülasyon:
18 yaşın altındaki pediyatrik hastalarda GLYXAMBI'nin etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir. Herhangi bir veri mevcut değildir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaş nedeniyle herhangi bir doz ayarlaması gerekmez. Bununla birlikte, yaşlı hastalarda renal fonksiyon ve hacim deplesyonu riski dikkate alınmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.8). 75 yaş veüstündeki hastalarda deneyim çok sınırlı olduğundan, bu grup hastalarda GLYXAMBI tedavisine
2
başlanması önerilmez (Bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).
4.3. Kontrendikasyonlar
• Etkin maddelere, diğer sodyum-glikoz-ko-taşıyıcı-2 (SGLT 2) inhibitörlerinden herhangibirine, diğer dipeptidil-peptidaz-4 (DPP 4) inhibitörlerinden herhangi birine veya Bölüm6.1'de listelenmiş yardımcı maddelerden herhangi birine karşı hipersensitivite.
• Tip 1 diyabet
• Diyabeik ketoasioz
• Son dönem böbrek hastaları
• Diyaliz hastaları
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Diyabetik ketoasidoz (DKA)
GLYXAMBI, diyabetik ketoasidoz tedavisinde kullanılmamalıdır.
Seyrek diyabetik ketoasidoz vakaları, yaşamı tehdit eden vakalar dahil, klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası çalışmalarda empaglifozin dahil SGLT2 inhibitörleriyle tedavi edilenhastalarda rapor edilmiştir. Bazı hastalarda durumun ortaya çıkışı, kan glikoz değerlerindesadece orta düzeyde (14 mmol/l'nin (250 mg/dl) altında) bir yükselme şeklinde ortaya çıkanatipik bir tablo şeklinde görülmüştür. DKA'nın, empagliflozinin daha yüksek dozlarında ortayaçıkma olasılığının daha fazla olup olmadığı bilinmemektedir.
Diyabetik ketoasidoz riski, bulantı, kusma, anoreksi, abdominal ağrı, aşırı susama, nefes almada güçlük, konfüzyon, olağan dışı yorgunluk veya uyku hali gibi, spesifik olmayansemptomların görülmesi halinde düşünülmelidir. Bu semptomlar ortaya çıkarsa, kan şekeriseviyesine bakmaksızın, hastalar derhal ketoasidoz açısından değerlendirilmelidir.
DKA şüphesi bulunan veya DKA tanısı konan hastalarda, empagliflozin ile tedavi derhal sonlandırılmalıdır.
Major cerrahi prosedürler veya ciddi akut medikal hastalıklar için hastaneye yatırılan hastalarda, tedaviye ara verilmelidir. Her iki durumda da, hastanın durumu stabilize edildikten sonraempagliflozin tedavisi yeniden başlatılabilir.
Empagliflozin tedavisine başlamadan önce, ketoasidoz predispozisyonu açısından hasta öyküsündeki etkenler değerlendirilmelidir.
Düşük beta-hücre fonksiyon rezervi olan hastalar (örneğin, düşük C-peptit düzeyli tip 2 diyabetli hastalar veya latent otoimmün diyabetli yetişkin hastalar (LADA) veya pankreatit hikayesi olanhastalar), kısıtlı gıda alımı veya ağır dehidratasyona yol açan durumlara sahip hastalar,insülin dozları azaltılmış ve akut tıbbi hastalık, cerrahi veya alkol bağımlılığına bağlı olarakinsülin gereksinimi artan hastalarda DKA riski daha yüksek olabilir. SGLT2 inhibitörleri buhastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Daha önce, SGLT2 inhibitör tedavisi uygulanırken DKA görülen hastalarda, başka bir tetikleyici faktör net olarak tanımlanıp sorun çözülmedikçe, SGLT2 inhibitör tedavisine yenidenbaşlanması önerilmez.
Tip 1 diabetes mellitus hastaları
Tip 1 diyabeti olan hastalarda empagliflozin etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir ve
3
empagliflozin, tip 1 diyabeti olan hastaların tedavisinde kullanılmamalıdır. Klinik çalışmalardan elde edilen sınırlı veriler, tip 1 diyabeti olan hastaların SGLT2 inhibitörleriyle tedavi edilmesihalinde, DKA'nın yaygın sıklıkta oluştuğunu düşündürmektedir.
Hipoglisemiye neden olduğu bilinen ilaçlarla birlikte kullanımı
Empagliflozin ve linagliptin, tek başına veya hipoglisemiye yol açmayan diğer antidiyabetiklerle (örneğin, metformin, tiazolidindionlar) birlikte kullanıldığında, plasebo ilebenzer bir hipoglisemi insidansı göstermiştir. Hipoglisemiye yol açtığı bilinen antidiyabetikler ilebirlikte kullanıldığında (örneğin, sülfonilüreler ve/veya insülin), her iki ajanın da hipoglisemiinsidansı artmıştır (Bkz. Bölüm 4.8).
GLYXAMBFnin insülin ve/veya sülfonilüre ile birlikte kullanıldığı durumdaki hipoglisemi riski ile ilgili herhangi bir veri bulunmamaktadır. Ancak, GLYXAMBI antidiyabetiklerle birliktekullanıldığında dikkatli olunmalıdır. Sülfonilüre veya insülin dozunda bir azaltmadüşünülebilir (Bkz. Bölüm 4.2 ve 4.5).
Akut pankreatit
DPP-4 inhibitörlerinin kullanımı akut pankreatit gelişimi riski ile ilişkilendirilmiştir. Linagliptin kullanan hastalarda akut pankreatit gözlenmiştir. Medyan gözlem süresi 2,2 yıl olankardiyovasküler ve renal güvenlilik çalışmasında (CARMELINA), linagliptin ile tedavi edilenhastaların %0,3'ünde ve plasebo ile tedavi edilen hastaların %0,1'inde tanısı doğrulanmış akutpankreatit bildirilmiştir. Hastalar, akut pankreatitin karakteristik semptomları hakkındabilgilendirilmelidir.
Eğer pankreatit şüphesi varsa, GLYXAMBI kesilmelidir; eğer akut pankreatit kesinleşmişse, GLYXAMBI tedavisine yeniden başlanmamalıdır. Pankreatit öyküsü olan hastalarda dikkatedilmelidir.
Böbrek fonksiyonunun izlenmesi
Etki mekanizması nedeniyle, empagliflozinin glisemik etkililiği böbrek fonksiyonuna bağlıdır (Bkz. Bölüm 4.2, 5.1 ve 5.2). Bu nedenle, böbrek fonksiyonunun değerlendirilmesi önerilir:
• GLYXAMBI'ye başlanmadan önce ve tedavi süresince düzenli aralıklarla, yani en azyılda bir,
• Birlikte kullanıldığında böbrek fonksiyonları üzerinde negatif bir etkisi olabilecekherhangi ilaca başlanmadan önce.
Böbrek bozukluğu olan hastalarda kullanımı
eGFR değeri 60 ml/dakika/1,73 m2 düzeyinin altında veya CrCl <60ml/dakika olan hastalarda, GLYXAMBI kullanımından kaçınılması, doz ayarlanması veya tedavininkesilmesi gerekebilir (detaylar için Bkz. Bölüm 4.2). Sürekli olarak, eGFR düzeyinin 45ml/dakika/1,73 m2 veya CrCl düzeyinin 45 ml/dakika'nın altında olması halinde GLYXAMBIkesilmelidir. Son dönem böbrek hastalığı olanlarda veya diyaliz hastalarında GLYXAMBIkullanılmamalıdır, çünkü bu hastalarda empagliflozinin etkili olması beklenmez (Bkz. Bölüm5.2).
Hacim deplesyonu riski olan hastalarda kullanımı
SGLT2 inhibitörlerinin etki mekanizmasına bağlı olarak, terapötik glikozüriye eşlik eden osmotik diürez kan basıncında orta derecede bir düşmeye yol açabilir (Bkz. Bölüm 5.1). Bunedenle bilinen kardiyovasküler hastalığı olan, hipotansiyon öyküsü olan antihipertansif tedavi(örneğin, tiyazid ve kıvrım diüretikleri, ayrıca Bkz. Bölüm 4.5) kullanan hastalar veya 75 yaş veüstündeki hastalar gibi empagliflozin ile indüklenen kan basıncı düşmesinin bir riskoluşturabildiği hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
4
Empagliflozin alan hastalarda, sıvı kaybına yol açabilen durumlarda (örneğin, gastrointestinal hastalık) hacim durumunun (örneğin, fiziksel muayene, kan basıncı ölçümleri, hematokrit dahillaboratuvar testleri) ve elektrolit düzeylerinin dikkatle izlenmesi önerilir. Sıvı kaybı düzelinceyekadar, GLYXAMBI tedavisine geçici bir süre ara verilmesi düşünülmelidir.
.
İdrar yolu enfeksiyonları:
GLYXAMBI klinik çalışmalarında, empagliflozin veya linagliptin ile tedavi edilen hastalar ve GLYXAMBI ile tedavi edilen hastalar arasında idrar yolu enfeksiyonu insidansları, genel olarak,benzer bulunmuştur. Empagliflozin klinik çalışmalarında idrar yolu enfeksiyonları insidansınagöre sıklıklar karşılaştırılabilir bulunmuştur (Bkz. Bölüm 4.8).
18-24 hafta süreli plasebo kontrollü çift kör çalışmaların oluşturduğu bir havuzda, advers olay olarak bildirilen idrar yolu enfeksiyonlarının genel sıklığı, empagliflozin 25 mg ve plasebo iletedavi edilen hastalarda benzer bulunmuş, empagliflozin 10 mg ile tedavi edilenlerde ise dahayüksek olmuştur (Bkz. Bölüm 4.8). Pazarlama sonrasında, empagliflozin ile tedavi edilenhastalarda piyelonefrit ve ürosepsis dahil komplike idrar yolu enfeksiyonu vakaları bildirilmiştir.Piyelonefrit ve ürosepsis, klinik çalışmalarda GLYXAMBI ile tedavi edilen hastalarda raporedilmemiştir. Bununla birlikte, komplike idrar yolu enfeksiyonu görülen hastalardaGLYXAMBI tedavisine geçici bir süre ara verilmesi düşünülmelidir.
.Perineumda nekrotizan fasiit (Fournier gangreni)
SGLT2 inhibitörü kullanan kadın ve erkek hastalarda, pazarlama sonrası dönemde, perineumda nekrotizan fasiit (Fournier gangreni olarak da bilinir) vakaları bildirilmiştir. Bu durum, seyrekama ciddi ve potansiyel olarak hayati tehlike yaratan bir olaydır ve acil cerrahi girişim veantibiyotik tedavisini gerektirir.
Hastalar, genital veya perineal bölgelerde ağrı, hassasiyet, eritem ve şişlik ile birlikte ateş ve kırıklık semptomlarından bazılarını birlikte hissetmeleri halinde doktora başvurmaları konusundauyarılmalıdır. Ürögenital enfeksiyon veya perineal absenin, nekrotizan fasiitten önce ortayaçıkabileceği akılda tutulmalıdır. Eğer Fournier gangreninden şüphe edilirse, GLYXAMBItedavisi kesilmeli ve derhal tedavi (antibiyotikler ve cerrahi debridman dahil) başlanmalıdır.
Alt ekstremite amputasyonları:
Alt ekstremite amputasyonu (primer olarak baş parmak) vakalarında bir artış, diğer bir SGLT2 inhibitörü ile devam eden uzun dönemli klinik çalışmalarda gözlenmiştir. Bunun bir sınıf etkisiolup olmadığı bilinmemektedir. Tüm diyabetik hastalar için olduğu gibi, hastalara rutin koruyucuayak bakımı konusunda eğitim verilmesi önemlidir.
Hepatik hasar:
Klinik çalışmalarda empagliflozin ile hepatik hasar vakaları bildirilmiştir. Empagliflozin ile hepatik hasar arasında bir nedensellik ilişkisi kurulmamıştır.
Kardiyak yetmezlik:
New York Hearth Association (NYHA, New York Kalp Derneği) sınıf I-II durumunda empagliflozin ile ilgili deneyim sınırlıdır. NYHA Sınıf III-IV için klinik çalışmalardaempagliflozin ile bir deneyim yoktur. EMPA-REG OUTCOME çalışmasında, başlangıçtahastaların %10,1'nde kardiyak yetmezlik bildirilmiştir. Bu hastalarda kardiyovasküler ölümdekiazalma genel çalışma popülasyonu ile tutarlıdır.
Laboratuvar idrar testlerinin değerlendirilmesi:
Empagliflozinin etki mekanizmasına bağlı olarak GLYXAMBI kullanan hastaların idrarında glikoz testi pozitif olacaktır.
5
Hematokrit yükselmesi:
Empagliflozin tedavisinde hematokritte yükselme gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 4.8).
Yaşlı hastalar:
Empagliflozinle tedavi edilen, özellikle de 25 mg/gün kullanan 75 yaş ve üstündeki hastalarda hacim deplesyonuna ait advers reaksiyon riskinin arttığı bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Bunedenle, hacim deplesyonuna yol açabilecek bir ilaçla (örneğin, diüretikler, ACE inhibitörleri) eşzamanlı kullanılması halinde, sıvı alımlarına özellikle dikkat edilmelidir.75 yaşın üstündekihastalarda, GLYXAMBI ile terapötik deneyim sınırlıdır ve 85 yaşındaki ve daha yaşlı hastalardadeneyim yoktur. Bu popülasyonda GLYXAMBI tedavisinin başlatılması önerilmez (Bkz. Bölüm4.2).
Büllöz Pemfigoid
Linagliptin kullanan hastalarda büllöz pemfigoid gözlenmiştir. CARMELINA çalışmasında linagliptin ile tedavi edilen hastaların %0,2'sinde büllöz pemfigoid bildirilmiş, plasebo ile tedaviedilen hastalarda ise bu reaksiyon gözlenmemiştir. Eğer büllöz pemfigoidden şüphe edilirse,GLYXAMBI kesilmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
GLYXAMBI ve diğer ilaçlarla hiç bir ilaç etkileşim çalışması yapılmamıştır, bununla birlikte etkileşim çalışmaları her bir etkin madde için yapılmıştır. Farmakokinetik çalışma sonuçlarınadayanarak, aşağıda belirtilenler hariç, yaygın olarak reçete edilen ilaçlarla birlikte alındığında,GLYXAMBI dozunun ayarlaması gerekmez.
Farmakodinamik etkileşimler
İnsülin ve sülfonilüreler:
İnsülin ve sülfonilüreler hipoglisemi riskini arttırabilir. Bu nedenle, GLYXAMBI ile kombine olarak kullanıldıklarında, hipoglisemi riskini azaltmak için insülin veya sülfonilüre dozunundüşürülmesi gerekebilir (Bkz. Bölüm 4.2, 4.4 ve 4.8).
Diüretikler:
Empagliflozin, tiyazid ve kıvrım diüretiklerinin diüretik etkisine katkıda bulunabilir, dehidratasyon ve hipotansiyon riskini arttırabilir (Bkz. Bölüm 4.4).
Farmakokinetik etkileşimler:
Diğer tıbbi ürünlerin empagliflozin üzerindeki etkisi
Empagliflozin, asıl olarak değişmeden atılır. Minör bir fraksiyon, üridin 5'-difosfoglukuronoziltransferaz (UGT) aracılığı ile metabolize edilir, bu nedenle, UGT inhibitörlerinin empagliflozin üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkisi olması beklenmez (Bkz.Bölüm 5.2). UGT indüksiyonunun empagliflozin üzerindeki etkisi çalışılmamıştır.Empagliflozinin etkililiğini azaltma riski bulunduğundan, UGT enzimlerinin bilinenindükleyicileriyle birlikte kullanımdan kaçınılmalıdır.
Empagliflozinin, UGT enzimlerinin ve OAT3'ün bir inhibitörü olan probenesid ile eş zamanlı kullanılması, empagliflozinin pik plazma konsantrasyonunda (Cmaks) %26 ve konsantrasyonzaman eğrisinin altında kalan alanda (EAA) %53 oranında bir artışla sonuçlanmıştır. Budeğişiklikler klinik olarak anlamlı kabul edilmemiştir.
OAT3 ve OATP1B1/1B3 taşıyıcılarının bir
in vitro
inhibitörü olan gemfibrozil ile yapılan bir etkileşim çalışmasında, iki ilacın birlikte alınmasını takiben, empagliflozin Cmaks'ta %15,
6
EAA değerinde %59 artış görülmüştür. Bu değişiklikler, klinik olarak anlamlı kabul edilmemiştir.
OATP1B1/1B3 taşıyıcılarının rifampisinin birlikte kullanılmasıyla inhibisyonu, empagliflozinin Cmaks değerinde % 75, EAA değerinde %35 artışa neden olmuştur. Bu değişiklikler, klinikolarak anlamlı kabul edilmemiştir.
Etkileşim çalışmaları, metformin, glimepirid, pioglitazon, sitagliptin, linagliptin, varfarin, verapamil, ramipril, simvastatin, torasemid ve hidroklorotiyazid ile eş zamanlı olarakuygulanmasının empagliflozin farmakokinetiğini etkilemediğini düşündürmüştür.
Empagliflozinin diğer ilaçlar üzerindeki etkisi
Sağlıklı gönüllülerde yapılan etkileşim çalışmaları, empagliflozinin, metformin, glimepirid, pioglitazon, sitagliptin, linagliptin, simvastatin, varfarin, ramipril, digoksin, diüretikler ve oralkontraseptiflerin farmakokinetiği üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkisi olmadığınıdüşündürmüştür.
Diğer ilaçların linagliptin üzerindeki etkisi
Rifampisin ile birlikte kullanımı, linagliptin maruziyetini %40 oranında azaltmıştır, bu durum, güçlü bir P-glikoprotein (P-gp) veya sitokrom P450 (CYP) izozimi CYP3A4indükleyicisi ile birlikte alındığında, özellikle uzun dönem kullanıldığında, linagliptinetkililiğinin azalabildiğini düşündürmüştür (Bkz. Bölüm 5.2). Karbamazepin, fenobarbital vefenitoin gibi diğer güçlü P-gp ve CYP3A4 indükleyicileri ile birlikte kullanımı çalışılmamıştır.
5 mg'lık tek doz oral linagliptin ile P-glikoprotein ve CYP3A4'ün güçlü bir inhibitörü olan ritonavirin çoklu 200 mg oral dozlarının eşzamanlı uygulanması, linagliptinin EAA ile Cmaksdeğerlerini, sırasıyla, yaklaşık iki ve üç kat arttırmıştır. Linagliptinin terapötik dozlarında,genellikle %1'inden daha az olan bağlanmamış konsantrasyonları, ritonavir ile birliktekullanımdan sonra 4-5 kat artmıştır. Linagliptinin, ritonavir ile birlikte olan ve birlikte olmayankararlı durum plazma konsantrasyon simülasyonları, maruziyetteki artışın birikimde artış ileilişkili olmayacağını göstermiştir. Linagliptin farmakokinetiğindeki bu değişiklikler, klinikolarak anlamlı bulunmamıştır. Bu nedenle, diğer P- glikoprotein/CYP3A4 inhibitörleri ile klinikolarak anlamlı etkileşimler beklenmez.
Sağlıklı gönüllülerde yapılan etkileşim çalışmaları, linagliptin farmakokinetiğinin metformin ve glibenklamid ile beraber kullanımından etkilenmediğini düşündürmüştür.
Linagliptinin diğer ilaçlar üzerindeki etkisi
Linagliptin, CYP izoenzimi CYP3A4'ün zayıf bir kompetitif ve zayıf-orta mekanizmaya dayalı bir inhibitörüdür, ancak diğer CYP izozimlerini inhibe etmez. CYP izozimlerini indüklemez.Linagliptin, bir P-glikoprotein (p-gp) substratıdır ve digoksinin P-glikoprotein ile yönetilentransportunu düşük potensle inhibe eder.
Linagliptinin metformin, glibenklamid, simvastatin, pioglitazon, varfarin, digoksin, empagliflozin veya oral kontraseptiflerin farmakokinetiği üzerinde klinik açıdan anlamlı biretkisi görülmemiştir. Bu durum, CYP3A4, CYP2C9, CYP2C8, P-gp ve organik katyoniktaşıyıcı (OCT) substratları ile ilaç etkileşimlerine neden olma eğiliminin düşük olduğunugösteren
in vivo
bir kanıttır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgilerBöbrek yetmezliği/Karaciğer yetmezliği:
GLYXAMBI ile bu popülasyonlarda hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Paediyatrik popülasyon:
GLYXAMBI ile pediyatrik popülasyonda hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
7
Geriyatrik popülasyon:
GLYXAMBI ile geriyatrik popülasyonda hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır
.4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
GLYXAMBI'nin gebelik üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Her bir bileşen ile ilgili etkiler aşağıda açıklanmıştır.
Gebelik dönemi
Empagliflozin ve linagliptinin gebe kadınlarda kullanımına dair veri yoktur.
Hayvan çalışmaları, empagliflozin ve linagliptinin, geç gestasyon döneminde plasentaya geçtiğini göstermekte, ancak, erken embriyonik gelişim dönemi ile ilgili empagliflozin veyalinagliptinin doğrudan veya dolaylı bir zararını göstermemektedir (Bkz. Bölüm 5.3).Empagliflozin ile yapılan hayvan çalışmaları, postnatal gelişim üzerinde advers etkilergöstermiştir (Bkz. Bölüm 5.3). Koruyucu önlem olarak, gebelik süresince GLYXAMBIkullanımından kaçınılmalıdır.
Laktasyon dönemi
İnsanlarda, empagliflozin ve linagliptinin süte geçişi ile ilgili bir veri yoktur. Mevcut klinik dışı veriler, hayvanlarda empagliflozin ve linagliptinin süte geçtiğini göstermiştir. Yenidoğan veyainfantlar için bir risk gözardı edilemez. GLYXAMBI, emzirme süresince kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/ Fertilite
GLYXAMBI veya ayrı ayrı bileşenlerinin insan fertilitesi üzerine etkileri çalışılmamıştır. Tekli ajanlar olarak empagliflozin ve linagliptin ile yapılan klinik dışı çalışmalar, fertilite üzerindedoğrudan veya dolaylı zararlı bir etki göstermemektedir (Bkz. Bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
GLYXAMBI araç ve makine kullanımını minör düzeyde etkiler. Hastalar, araç ve makine kullanımı sırasında özellikle, GLYXAMBI, hipoglisemiye yol açtığı bilinen diğer antidiyabetikilaçlarla (örneğin, insülin ve analogları, sülfonilüreler) birlikte kullanılıyorsa, oluşabilecekhipoglisemiden kaçınmak için gerekli önlemleri almaları konusunda uyarılmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profili özeti
En sık bildirilen advers reaksiyon, idrar yolu enfeksiyonudur (GLYXAMBI 10 mg empagliflozin/ 5 mg linagliptin ile %7,5 ve GLYXAMBI 25 mg empagliflozin/ 5 mglinagliptin ile %8,5) (Bkz. Seçilmiş advers reaksiyonların açıklanması). En ciddi adversreaksiyonlar, ketoasidoz (<%0,1), pankreatit (%0,2), hipersensitivite (%0,6) ve hipoglisemi(%2,4) olmuştur (Bkz. Bölüm 4.4).
Genel olarak, GLYXAMBI güvenlilik profili, her bir bileşenin (empagliflozin ve linagliptin) güvenlilik profilleriyle aynı doğrultudadır. GLYXAMBI ile herhangi bir ek advers reaksiyontanımlanmamıştır.
Aşağıdaki tabloda gösterilen advers reaksiyonlar (Bkz. Tablo 1), sistem organ sınıflamasına göre
8
listelenmiştir ve empagliflozin ve linagliptin monoterapilerinin güvenlilik profiline dayanmaktadır. GLYXAMBI için klinik çalışmalarda bildirilmeyen advers reaksiyonlarhakkındaki bilgi, empagliflozin ve linagliptinden edinilen deneyime dayanmaktadır. (*) ileişaretlenen advers reaksiyonlar tablonun altında “seçilmiş advers reaksiyonların açıklanması”bölümünde daha fazla detayla tartışılmıştır.
.Advers reaksiyonların çizelgeli listesi
Sıklık kategorileri, çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor(eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) şeklinde tanımlanmıştır.
Tablo 1. Advers reaksiyonlar
Sistem organ sınıfı |
Sıklık |
Advers reaksiyon |
Enfeksiyonlar ve |
Yaygın
|
İdrar yolu enfeksiyonu1'* (piyelonefrit ve ürosepsis
|
enfestasyonlar |
|
dahil)4
|
|
Yaygın
|
Vajinal monoliyaz, vulvovajinit, balanit ve diğer genital enfeksiyonlar1'*
|
|
Yaygın
|
Nazofarenjit2
|
|
Bilinmiyor
|
Perineumda nekrotizan fasiit (Fournier gangreni) #
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
Yaygın olmayan
|
Hipersensitivite2
|
|
Yaygın olmayan
|
Anjioödem3,4, ürtiker3,4
|
Metabolizma ve |
Yaygın
|
Hipoglisemi (sülfonilüre veya insülin ile birlikte
|
beslenme
hastalıkları |
|
kullanıldığında)*
|
|
Yaygın
|
Susuzluk
|
|
Seyrek
|
Diyabetik ketoasidoz.4,#
|
Solunum göğüs bozuklukları vemediastinalbozukluklar |
Yaygın
|
Öksürük2
|
Gastrointestinal
hastalıklar |
Yaygın olmayan
|
.ankreatit.2
|
|
Seyrek
|
Ağızda ülserasyon.3
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları |
Yaygın
|
Prurit1
|
|
Yaygın
|
Döküntü.3,4
|
|
Bilinmiyor
|
Büllöz pemfigoid.2,a
|
Vasküler
hastalıklar |
Yaygın olmayan
|
Hacim deplesyonu.^*
|
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları |
Yaygın
|
İdrar yapmada artış1^
|
|
Yaygın olmayan
|
Disüri1
|
Araştırmalar |
Yaygın
|
Amilaz artışı2
|
|
Yaygın
|
Lipaz artışı.2.
|
|
9
|
|
Yaygın olmayan
|
Hematokrit artışı1,5
|
|
Yaygın olmayan
|
Serum lipidlerinde artış1,6
|
|
Yaygın olmayan
|
Kan kreatinin düzeyinde artış/Glomerüler filtrasyon
|
|
|
hızında azalma1*
|
|
'Empagliflozinle deneyimlerden derlenmiştir2Linagliptinle deneyimlerden derlenmiştir 3Linagliptin pazar sonrası deneyimlerinden derlenmiştir4Empagliflozin pazar sonrası deneyimlerinden derlenmiştir
5Hematokritte başlangıca göre ortalama değişiklikler GLYXAMBI 10mg/5mg ve 25 mg/5 mg için sırası ile %3,3 ve %4,2, buna karşılık plasebo için %0,2'dir. Empagliflozin ile bir klinik çalışmada, tedavinin durdurulmasındansonraki 30 günlük takip süresinden sonra hematokrit değerleri başlangıç değerlerine doğru geri dönmüştür.6GLYXAMBI 10mg/5mg ve 25 mg/5 mg'a karşı plasebo ile başlangıca göre ortalama artış yüzdesi sırası ile totalkolesterol için %3,2 ve %4,6'a karşı %0 5, HDL-kolesterol için %8,5 ve %6,2'e karşı %0,4, LDL kolesteroliçin %5,8 ve %11 'a karşı %3,3, trigliserit için %-0,5 ve %3,3 'e karşı %6,4.
a CARMELINA çalışmasında (Bkz. Bölüm 5.1) linagliptin ile tedavi edilen hastaların %0,2'sinde büllöz pemfigoid bildirilmiştir. Plasebo ile tedavi edilen hastalarda bildirilmemiştir.
#Bkz Bölüm 4.4 |
Seçilmiş advers reaksiyonların açıklanmasıHipoglisemi
Tip 2 diyabeti olan ve arka plan tedavisi olan metforminle yeterli glisemik kontrolü sağlanamayan hastalarda yürütülen GLYXAMBI havuzlanmış klinik çalışmalarında, bildirilenhipoglisemik olayların sıklığı %2,4 olmuştur. Doğrulanan hipoglisemik olayların insidansıdüşüktür (<%1,5). Empagliflozin veya linagliptin tedavisi ile karşılaştırıldığında,GLYXAMBI'nin farklı doz yitilikleriyle tedavi edilen hastalardaki insidansta belirgin birfarklılık yoktur.
Aktif kontrollü veya plasebo kontrollü çalışmalarda, GLYXAMBI alan bir hastada, doğrulanmış (araştırmacı tarafından tanımlanmış) majör bir hipoglisemik olay (yardım gerektiren olay olaraktanımlanmıştır) gözlenmiştir (genel sıklık %0,1).
Empagliflozin ve linagliptinden elde edilen deneyimlere dayanarak, birlikte insülin ve/veya sülfonilüre tedavisi ile hipoglisemi riskinde bir artış beklenir (Bkz. Bölüm 4.4 ve aşağıdakibilgiler).
Empagliflozin ile hipoglisemi
Hipoglisemi görülme sıklığı, ilgili çalışmalarda, arka plan tedavisine bağlıdır ve monoterapi olarak, metformine ekleme tedavisi olarak ve pioglitazon+/-metformine ekleme tedavisi olarak,empagliflozin ile plasebo için benzerdir. Hipoglisemisi olan hastaların sıklığı,metformin+sülfonilüreye ekleme tedavisi olarak (empagliflozin 10 mg: %16,1, empagliflozin25 mg: %11,5, plasebo %8,4), bazal insülin+/-metformin ve +/- sülfonilüreye ekleme tedavisiolarak (ilk 18 hafta boyunca insülinin ayarlanamadığı sürede empagliflozin 10 mg: %19,5,empagliflozin 25 mg: %28,4, plasebo %20,6; 78 hafta süreli çalışma boyunca empagliflozin 10mg ve 25 mg: %36,1, plasebo %35,3) ve metforminle birlikte veya birlikte olmayan şekilde MDIinsüline ekleme tedavisi olarak verildiğinde (ilk 18 hafta boyunca insülinin ayarlanamadığısürede empagliflozin 10 mg:%39,8, empagliflozin 25 mg: %41,3, plasebo: %37,2; 52 hafta süreliçalışma boyunca empagliflozin 10 mg: %51,1, empagliflozin 25 mg: %57,7, plasebo: %58)plaseboya göre, empagliflozin ile tedavi edilen hastalarda artmıştır.
Empagliflozin ile majör hipoglisemi (yardım gerektiren olaylar)
Majör hipoglisemik olay yaşayan hastaların sıklığı düşüktür (<%1) ve monoterapi, metformin + /- sülfonilüreye ekleme tedavisi ve pioglitazon+/-metformine ekleme tedavisi olarak,empagliflozin ile plasebo için benzerdir.
10
Majör hipoglisemik olay yaşayan hastaların sıklığı, bazal insülin +/- metformin ve +/-sülfonilüreye ekleme tedavisi olarak (insülinin ayarlanamadığı ilk 18 hafta boyunca: empagliflozin 10 mg: %0, empagliflozin 25 mg: %1,3, plasebo: %0; 78 hafta süreli çalışmaboyunca empagliflozin 10 mg: %0, empagliflozin 25 mg: %1,3, plasebo: %0) ve metforminlebirlikte veya birlikte olmayan şekilde MDI insüline ekleme tedavisi olarak verildiğinde (ilk 18hafta boyunca insülinin ayarlanamadığı sürede ve 52 hafta süreli çalışma boyunca, empagliflozin10 mg:%1,6, empagliflozin 25 mg: %0,5, plasebo: %1,6) plaseboya göre, empagliflozin ileartmıştır.
Linagliptin ile hipoglisemi
Klinik çalışmalarda linagliptin ile en sık bildirilen advers olay, linagliptin+metformin+ sülfonilüre (%22,9'a karşılık plasebo %14,8) üçlü kombinasyonu ile görülen hipoglisemidir.
Plasebo kontrollü çalışmalarda hipoglisemi (% 10,9; N=471) hafif (%80; N=384), orta (%16,6; N=78) veya şiddetli (%1,9; N=9) yoğunlukta gözlenmiştir.
İdrar yolu enfeksiyonu
GLYXAMBI ile yapılan klinik çalışmalarda, GLYXAMBI ile tedavi edilen hastalardaki idrar yolu enfeksiyonu sıklığı (GLYXAMBI 25 mg/5 mg: %8,5; GLYXAMBI 10 mg/5 mg: %7,5),empagliflozin ve linagliptin ile tedavi edilen hastalarla karşılaştırıldığında belirgin bir farkgöstermemiştir. Sıklıklar, empagliflozin klinik çalışmalarında bildirilenler ile karşılaştırılabilirbulunmuştur (Bkz. Bölüm 4.4).
Empagliflozin çalışmalarında, idrar yolu enfeksiyonu genel sıklığı, empagliflozin 25 mg ve plasebo (%7 ve %7,2 ) ile tedavi edilen hastalarda benzerdir ve empagliflozin 10 mg (%8,8) iletedavi edilen hastalarda daha yüksektir. Plaseboya benzer şekilde, kronik veya tekrarlayan idraryolu enfeksiyonu öyküsü olan hastalarda, empagliflozin için idrar yolu enfeksiyonu daha sıkbildirilmiştir. İdrar yolu enfeksiyonunun yoğunluğu, hafif, orta ve şiddetli yoğunluk bildirenraporlar için plasebo ile benzerdir. İdrar yolu enfeksiyonu, empagliflozin ile tedavi edilen kadınhastalarda plaseboya göre daha sık bildirilmiştir, ancak erkek hastalar için bu durum geçerlideğildir.
Vajinal monoliyaz, vulvovaiinit, balanit ve diğer genital enfeksiyonlar
GLYXAMBI ile yapılan klinik çalışmalarda, GLYXAMBI ile tedavi edilen hastalardaki genital enfeksiyonlar (GLYXAMBI 25 mg/5 mg: %3; GLYXAMBI 10 mg/5 mg: %2,5),linagliptine göre daha sık, ancak empagliflozine göre daha az sıklıkta bildirilmiştir. Genelolarak, GLYXAMBI için sıklıklar, empagliflozin klinik çalışmalarında rapor edilenlerlekarşılaştırılabilir bulunmuştur.
Empagliflozin çalışmalarında, vajinal monoliyaz, vulvovajinit, balanit ve diğer genital enfeksiyonlar plasebo (%1) ile karşılaştırıldığında, empagliflozin 10 mg (% 4) ve empagliflozin25 mg (%3,9) tedavilerinde daha sık bildirilmiştir. Bu enfeksiyonlar, plasebo ilekarşılaştırıldığında, kadın hastalarda empagliflozin ile daha sık bildirilmiştir. Sıklıktakifarklılıklar erkek hastalarda daha az belirgindir. Genital kanal enfeksiyonları, hafif ve ortaderecededir ve hiçbirinin yoğunluğu şiddetli olmamıştır.
İdrar çıkışında artış
GLYXAMBI ile yapılan klinik çalışmalarda, idrar çıkışında artış, GLYXAMBI ile tedavi edilen hastalarda (GLYXAMBI 25 mg/5 mg: %2,6; GLYXAMBI 10 mg/5 mg: %1,4),linagliptine göre daha sık ve empagliflozine göre benzer sıklıkta bildirilmiştir. Genel olarak,GLYXAMBI için sıklıklar, empagliflozin klinik çalışmalarında bildirilenlerle karşılaştırılabilirbulunmuştur.
11
Empagliflozin ile yapılan klinik çalışmalarda, ürinasyon artışı (önceden tanımlanmış terimler olan pollakiüri, poliüri, nokturi dahil), plaseboyla karşılaştırıldığında (%1,4) empagliflozin(empagliflozin 10 mg:%3,5; empagliflozin 25 mg: %3,3) ile tedavi edilen hastalarda dahayüksek sıklıkta gözlenmiştir. İdrar çıkışında artış, çoğunlukla hafif veya orta yoğunluktadır.Bildirilmiş noktüri sıklığı, plasebo ve empagliflozin arasında karşılaştırılabilir oranlardadır(<%1).
Hacim deplesyonu
GLYXAMBI ile yapılan klinik çalışmalarda, GLYXAMBI ile tedavi edilen hastalardaki hacim deplesyonu sıklığı (GLYXAMBI 25 mg/5 mg: %0,4; GLYXAMBI 10 mg/5 mg:%0,8), empagliflozin ve linagliptin ile tedavi edilen hastalarla karşılaştırıldığında belirgin birfark göstermemiştir. Sıklıklar, empagliflozinin klinik çalışmalarında bildirilenler ilekarşılaştırılabilir bulunmuştur.
Empagliflozin ile yapılan klinik çalışmalarda, hacim deplesyonu genel sıklığı (önceden tanımlanmış terimler olan; kan basıncında (ambulatuvar) düşme, sistolik kan basıncındadüşme, dehidratasyon, hipotansiyon, hipovolemi, ortostatik hipotansiyon ve senkop dahil),empagliflozin (empagliflozin 10 mg: %0,6; empagliflozin 25 mg: %0,4) ve plasebo (%0,3) iletedavi edilen hastalarda benzerdir. 75 yaş ve üstündeki hastalarda hacim deplesyonu sıklığı,plaseboyla karşılaştırıldığında (%2,1), empagliflozin 10 mg (%2,3) veya empagliflozin 25 mg(%4,3) ile tedavi edilen hastalarda artmıştır.
Kan kreatinin düzeyinde artma/Glomerüler _ filtrasyon hızında azalma
GLYXAMBI ile yapılan klinik çalışmalarda kan kreatinin düzeyinde yükselme (GLYXAMBI 25 mg/5 mg: %0,4; GLYXAMBI 10 mg/5 mg: %0) ve glomerüler filtrasyon hızında azalma(GLYXAMBI 25 mg/5 mg: %0,4; GLYXAMBI 10 mg/5 mg: %0,6) olan hastaların sıklığı,empagliflozin klinik çalışmalarında bildirilenler ile karşılaştırılabilir bulunmuştur.
Empagliflozin ile yapılan klinik çalışmalarda, kan kreatinin düzeyinde yükselme ve glomerüler filtrasyon hızında azalma olan hastaların genel sıklığı, empagliflozin ve plasebo ile tedaviedilen hastalarda benzerdir (kan kreatinin düzeyinde yükselme: empagliflozin 10 mg: %0,6;empagliflozin 25 mg: %0,1, plasebo %0,5; glomerüler filtrasyon hızında azalma: empagliflozin10 mg: %0,1; empagliflozin 25 mg: %0, plasebo %0,3).
Yaşlı hastalar
Klinik çalışmalarda 75 yaş ve üstünde 19 hasta GLYXAMBI ile tedavi edilmiştir. Hiç bir hasta 85 yaşın üstünde değildir. GLYXAMBI'nin güvenlilik profili yaşlılarda farklılıkgöstermemiştir. Empagliflozin ile deneyimlere dayanarak, yaşlı hastlarda hacim deplesyonu riskiartmış olabilir (Bkz. Bölüm 4.2, 4.4 ve 5.2).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar
Kontrollü klinik çalışmalarda, sağlıklı gönüllülerde 800 mg doza kadar (önerilen en yüksek günlük dozun 32 katına eşdeğer) tek doz ve tip 2 diyabet hastalarında günlük 100 mg'a kadarçoklu dozlarda (önerilen en yüksek günlük dozun 4 katına eşdeğer) empagliflozin
12
uygulaması ile herhangi bir toksisite gözlenmemiştir. Empagliflozin idrarla glikozun atılmasını arttırarak idrarla hacminin artmasına yol açmıştır. İdrar hacminde gözlenen artış doza bağımlıdeğildir. İnsanlarda 800 mg'ın üstündeki dozlarda bir deneyim yoktur.
Sağlıklı gönüllülerde yapılan kontrollü klinik çalışmalar sırasında genel olarak 600 mg doza kadar (önerilen dozun 120 katına eşdeğer) tek doz linagliptin iyi tolere edilmiştir. İnsanlarda 600mg'ın üstündeki dozlarda bir deneyim yoktur.
Tedavi
Doz aşımı halinde, genel destekleyici önlemler alınmalıdır (örneğin, absorbe olmayan materyalin gastrointestinal yoldan uzaklaştırılması, klinik izlem yapılması ve gerekli klinikönlemlerin alınması).
Empagliflozinin hemodiyaliz ile uzaklaştırılması çalışılmamıştır. Linagliptinin, hemodiyaliz veya peritonal diyalizle terapötik olarak anlamlı derecede elimine edilmesi beklenmez.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diyabette kullanılan ilaçlar, kan glikozunu düşürücü ilaç
kombinasyonları
ATC kodu: A10BD19
Etki mekanizması
GLYXAMBI, tip 2 diyabetli hastalarda glisemik kontrolü iyileştirmek için, birbirini tamamlayan etki mekanizmalarına sahip, iki antihiperglisemik tıbbi ürünün kombinasyonudur:empagliflozin, bir sodyum-glikoz ko-transporter (SGLT2) inhibitörü ve linagliptin, birdipeptidil peptidaz-4 (DPP-4) inhibitörü.
Empagliflozin
Empagliflozin, geri dönüşümlü, yüksek ölçüde potent (IC50 1,3 nmol) ve selektif kompetitif, bir SGLT2 inhibitörüdür. Empagliflozin, periferik dokulara glikoz taşınması için önemli olandiğer glikoz taşıyıcılarını inhibe etmez ve bağırsaktan glikoz absorbsiyonundan sorumlu majörtaşıyıcı olan SGLT1 ile karşılaştırıldığında, SGLT2 için 5.000 kat daha selektiftir.
SGLT2 böbreklerde yüksek oranda eksprese edilir, diğer dokularda ekspresyonu ya yoktur ya da çok düşüktür. Asıl taşıyıcı olarak, glikozun glomerüler filtrattan tekrar dolaşımaabsorbsiyonundan sorumludur. Tip 2 diyabeti ve hiperglisemisi olan hastalarda daha yüksekmiktarlarda glikoz filtrelenir ve tekrar absorbe edilir.
Empagliflozin, Tip 2 diyabetli hastalarda renal glikozun tekrar emilmesini azaltarak glisemik kontrolü iyileştirir. Böbreklerden bu glikoüretik mekanizma ile uzaklaştırılan glikoz miktarı, kanglikoz konsantrasyonuna ve glomerüler filtrasyon hızına bağlıdır. Tip 2 diyabeti vehiperglisemisi olan hastalarda SGLT2 inhibisyonu idrarla aşırı glikoz atılımına neden olur. Ayrıca,empagliflozin başlanması, sodyum eksresyonunu arttırarak osmotik diüreze ve intravaskülerhacimde azalmaya neden olur.
Tip 2 diyabet hastalarında idrarla glikoz atılımı, empagliflozinin ilk dozunu takiben hemen ortaya çıkar ve 24 saatlik doz aralıkları boyunca devam eder. İdrarla glikoz atılımının artışı, 4haftalık tedavi döneminin sonunda sağlanır ve yaklaşık ortalama 78 g/gündür. İdrarla glikozatılımının artması, tip 2 diyabet hastalarında plazma glikoz düzeylerinin hızla azalmasına yol açar.
Empagliflozin hem açlık hem de tokluk plazma glikoz düzeylerinde iyileşme yapar.
13
Empagliflozinin etki mekanizması beta hücre fonksiyonundan ve insülin yolağından bağımsızdır ve bu durum hipoglisemi riskinin düşük olmasına katkıda bulunur. HomeostasisModel Assessment-P (HOMA-P) dahil beta hücre fonksiyonunun yerini tutucu (surrogate)göstergelerinde iyileşme kaydedilmiştir. Ek olarak, idrarla glikoz atılımı kalori kaybınıtetikler, vücuttan yağ kaybı ve vücut ağırlığında düşme ile ilişkilidir. Empagliflozin ilegözlenen glikozüri diürez ile birliktedir ve bu durum kan basıncının uzun süreli ve ortaderecedeki düşmesine katkıda bulunabilir. Empagliflozin ile gözlenen glikozüri, natriürez veozmotik diürez kardiyovasküler sonlanımların iyileşmesine katkıda bulunabilir.
Linagliptin
Linagliptin, inkretin hormonları GLP-1 ve GIP'nin (glukagon benzeri peptid-1, glikoza bağımlı insülinotropik polipeptid) inaktivasyonunda rol oynayan bir enzim olan DPP-4'üninhibitörüdür. Bu hormonlar DPP-4 enzimi tarafından hızla degrade edilirler. Her iki inkretinhormonu da glikoz homeostazının fizyolojik regülasyonunda yer alır. İnkretinler gün boyuncadüşük bazal bir düzeyde salgılanır ve yemeklerden hemen sonra düzeyleri artar. GLP-1 veGIP, normal ve yükselmiş kan glikoz düzeylerinin varlığında pankreastaki beta hücrelerindeninsülin biyosentezini ve salgılanmasını arttırır. Ayrıca GLP-1 pankreastaki alfa hücrelerindenglukagon salgılanmasını azaltarak, hepatik glikoz çıkışının azalmasına neden olur. Linagliptin,DPP-4'ye geri dönüşümlü olarak, çok etkin bir şekilde bağlanır ve böylece aktif inkretindüzeylerinde uzun süreli bir artışa ve uzamaya yol açar. Linagliptin, insülin sekresyonunuglikoz bağımlı şekilde arttırır ve glukagon sekresyonunu azaltır. Böylece, glikozhomeostazında genel bir iyileşme sağlar. Linagliptin DPP-4'e selektif olarak bağlanır. DPP-4'eselektivitesi
in vitro
olarak, DPP-8 veya DPP-9 aktivitesine kıyasla 10.000 kattan fazladır.
Klinik etkililik ve güvenlilik
Tip 2 diyabeti olan ve glisemik kontrolü yetersiz toplam 2.173 hasta klinik çalışmalarda GLYXAMBI güvenlilik ve etkililiğini değerlendirmek üzere tedavi edilmiştir. 1.005 hastaGLYXAMBI 10 mg empagliflozin/5 mg linagliptin veya 25 mg empagliflozin/5 mg linagliptinile tedavi edilmiştir. Klinik çalışmalarda hastalar, 24 haftaya veya 52 haftaya kadar sürelerletedavi edilmiştir.
Metformine ekleme tedavisi olarak GLYXAMBI
Bir faktöriyel tasarımlı çalışmada, metformin ile yeterli kontrol sağlanamayan hastalar, 24 hafta boyunca, GLYXAMBI 10 mg/5 mg, GLYXAMBI 25 mg/5 mg, empagliflozin 10 mg,empagliflozin 25 mg veya linagliptin 5 mg ile tedavi edilmiştir. GLYXAMBI tedavisi,HbA1c'de ve açlık plazma glikozunda (FPG), linagliptin 5 mg ile ve ayrıca empagliflozin 10 mgveya 25 mg ile karşılaştırıldığında, istatistiksel olarak anlamlı iyileşmeler ile sonuçlanmıştır.GLYXAMBI ayrıca, vücut ağırlığında, linagliptin 5 mg ile karşılaştırıldığında, istatistikselolarak anlamlı iyileşmeler sağlamıştır.
Tablo 2. Metformin ile yeterli kontrolün sağlanamadığı hastalarda ekleme tedavisi olarak GLYXAMBI ile ayrı ayrı bileşenlerin karşılaştırıldığı klinik çalışmada etkililikparametreleri
|
GLYXAMBI 25 mg / 5 mg |
GLYXAMBI 10 mg / 5 mg |
Empagliflozin 25 mg |
Empagliflozin 10 mg |
Linagliptin 5 mg_ |
Primer sonlanını noktası: HbAlc (%) - 24 hafta |
Analiz edilen hasta sayısı |
134 |
135 |
140 |
137 |
128 |
Başlangıç ortalama (SE)
|
7,9 (0,07)
|
7,95 (0,07)
|
8,02 (0,07)
|
8 (0,08)
|
8,02 (0,08)
|
|
|
|
|
|
|
|
14
|
24 haftada başlangıca göredeğişiklik1.:
- Uyarlanmış ortalama2 (SE)
|
-1,19 (0,06)
|
-1,08 (0,06)
|
-0,62 (0,06)
|
-0,66 (0,06)
|
-0,7 (0,06)
|
Empagliflozinle karşılaştırma1:Uyarlanmışortalama2 (SE)
- 95 GA
- p-değeri
|
25 mg'a karşı
-0,58 (0,09)
-0,75, -0,41 <0,0001
|
10 mg'a karşı
-0,42 (0,09)
-0,59, -0,25 <0,0001
|
|
|
|
Linagliptin 5 mg ile karşılaştırma1:
- Uyarlanmış ortalama2 (SE)
|
-0,50 (0,09)
|
-0,39 (0,09)
|
|
|
|
- % 95 GA
|
-0,67, -0,32
|
-0,56, -0,21
|
|
|
|
- p-değeri
|
<0,0001
|
<0,0001
|
|
|
|
|
.'.İleri taşınan son gözlem (LOCF) (glisemik kurtarma öncesi) Başlangıç değeri ve tabakalandırma için uyarlanmış ortalama |
Başlangıç HbAlc değeri %8,5'a eşit veya daha yüksek olan önceden belirlenmiş bir alt gruba ait hastalarda, HbA1c'de başlangıca göre olan azalma, 24. haftada, GLYXAMBI 25 mg/5 mg ile %-1,8 (linagliptin 5 mg' a karşı p<0,0001; empagliflozin 25 mg'a karşı p<0,001) veGLYXAMBI 10 mg/5 mg ile %-1,6'dır (linagliptin 5 mg'a karşı p<0,01, empagliflozin 10mg'a karşılık anlamlı değil).
Genel olarak, HbA1c değerlerinde 24. haftada gözlenen azalma 52. haftada da devam etmiştir.
Metformin ve linagliptinle yeterli kontrol sağlanamayan hastalarda empagliflozin
Metforminin tolere edilen maksimum dozlarıyla yeterli kontrolün sağlanamadığı hastalarda, 16hafta süreyle, linagliptin 5 mg açık etiketli olarak eklenmiştir. Bu 16 haftalık süreden sonrayeterli kontrolün sağlanamadığı hastalar, 24 hafta süreyle çift kör olarak, empagliflozin10 mg veya empagliflozin 25 mg veya plasebo tedavisi almıştır. Bu çift kör dönemden sonra,hem empagliflozin 10 mg hem de empagliflozin 25 mg, plaseboyla karşılaştırıldığında, HbA1c,açlık plazma glikozu ve vücut ağırlığında istatistiksel olarak anlamlı iyileşmeler sağlamıştır. Tümhastalar çalışma boyunca metformin ve 5 mg linagliptin tedavisine devam etmiştir. BaşlangıçHbA1c> %7 olan istatistiksel olarak anlamlı sayıda hasta, plasebo ile karşılaştırıldığında heriki empagliflozin dozuyla hedef HbA1c<%7'ye ulaşmıştır (Bkz. Tablo 3). Empagliflozin ile24 haftalık tedavi sonrasında, sistolik ve diastolik kan basınçları düşmüştür, empagliflozin 25 mgiçin -2,6/-1,1 mmHg (SKB ve DKB için plaseboya karşı anlamlı değil), empagliflozin 10 mg için-1,3/-0,1 mmHg (SKB ve DKB için plaseboya karşı anlamlı değil).
24 hafta sonra, empagliflozin 25 mg ile tedavi edilen 4 hastada (% 3,6), empagliflozin 10 mg ile tedavi edilen 2 hastada (%1,8) ve plasebo verilen 13 hastada (%12) kurtarma tedavisiuygulanmıştır (tüm hastalar metformin+5 mg linagliptin arka plan tedavisi almıştır).
15
Tablo 3. Metformin ve 5 mg linagliptin ile yeterli kontrolün sağlanamadığı hastalarda ekleme tedavisi olarak empagliflozinin plaseboyla karşılaştırıldığı klinikçalışmada etkililik parametreleri
|
Metformin + linagliptin 5 mg |
|
Empagliflozin 10 mg1 |
Empagliflozin 25 mg1 |
Plasebo2 |
HbAlc ( %) - 24 hafta3 |
|
|
|
N
|
109
|
110
|
106
|
Başlangıç (ortalama)
|
7,97
|
7,97
|
7,96
|
Başlangıca göre değişiklik (uyarlanmış ortalama)
|
-0,65
|
-0,56
|
0,14
|
Plaseboyla karşılaştırma (uyarlanmış ortalama)
( % 95 GA)2
|
-0,79
(-1,02, -0,55)
p<0,0001
|
-0,7
(-0,93, -0,46)
p<0,0001
|
|
Vücut ağırlığı-24 hafta3 |
|
|
|
N
|
109
|
110
|
106
|
Başlangıç (ortalama) kg
|
88,4
|
84,4
|
82,3
|
Başlangıca göre değişiklik (uyarlanmış ortalama)
|
-3,1
|
-2,5
|
-0,3
|
Plaseboyla karşılaştırma (uyarlanmış ortalama)(% 95 GA)1
|
-2,8
(-3,5, -2,1)
p<0,0001
|
S, -1,5)
p<0,0001
|
|
Başlangıç HbAlc >%7 olup HbAlc <%7değerine ulaşan
hastalar (%) - 24 hafta4 |
|
|
|
N
|
100
|
107
|
100
|
A1C <%7 değerine ulaşan hastalar (%)
|
37
|
32,7
|
17
|
Plaseboyla karşılaştırma (odds oranı) (%95 GA)5
|
4
(1,9, 8,7)
|
2,9
(1,4, 6,1)
|
|
|
P'Empagliflozin 10 mg veya 25 mg gruplarına randomize edilen hastalar, metformine ekleme olarak GLYXAMBI 10 mg/5 mg veya 25 mg/5 mg almıştır.
2Plasebo grubuna randomize edilen hastalar, metformine ekleme olarak plasebo+linagliptin 5 mg almıştır.
P3Tam analiz seti (FAS) (OC) tekrarlanan ölçümleri için (MMRM) karışık-etki modelleri arasında, başlangıç HbA1c, başlangıç eGFR (MDRD), coğrafi bölge, vizit tedavisi ve vizit etkileşim tedavisi bulunur. FPG için,başlangıç FPG de dahil edilmiştir. Ağırlık için, başlangıç ağırlığı da dahil edilmiştir.
4İstatistiksel anlamlılık değerlendirilmemiştir. ikincil sonlanım noktaları için ardışık test prosedürünün bir parçası değildir
P5Tam analiz seti (FAS) (NCF) için lojistik regresyon, başlangıç HlgA, başlangıç eGFR (MDRD), coğrafi bölge ve tedaviyi kapsar; başlangıçta HbA1c değeri %7 ve üzerinde olan hastalara dayanır. |
Başlangıç HbA1c değeri %8,5'a eşit veya daha büyük olan önceden belirlenmiş bir hasta alt grubunda, empagliflozin 25 mg/linagliptin 5 mg ile başlangıç HbA1c'den azalma oranı 24haftada %-1,3 (plasebo ve linagliptin 5 mg ile karşılaştırıldığında p<0,0001) veempagliflozin 10 mg/linagliptin 5 mg ile 24 haftada %-1,3'tür (plasebo ve linagliptin 5 mg ilekarşılaştırıldığında p<0,0001).
16
Metformin ve empagliflozin 10 mg veya empagliflozin 25 mg ile yeterli kontrolün sağlamadığı hastalarda linagliptin 5 mg
Metforminin tolere edilen maksimum dozlarıyla yeterli kontrolün sağlanamadığı hastalarda, açık etiketli empagliflozin 10 mg veya empagliflozin 25 mg, 16 hafta süreyle tedaviyeeklenmiştir. Bu 16 haftalık sürede yeterli kontrolün sağlanamadığı hastalar, 24 hafta süreyle, çiftkör olarak, linagliptin 5 mg veya plasebo tedavisi almıştır. Bu çift kör döneminden sonra her ikipopülasyonda da (metformin+empagliflozin 10 mg ve metformin+empagliflozin 25 mg),linagliptin 5 mg, plaseboyla karşılaştırıldığında, HbA1c'de istatistiksel olarak anlamlıiyileşmeler sağlamıştır. Tüm hastalar çalışma boyunca metformin ve empagliflozin tedavisinedevam etmiştir. Plasebo ile karşılaştırıldığında, başlangıç değeri HbA1c> %7 olan ve linagliptinile tedavi edilen istatistiksel olarak anlamlı daha çok sayıda hasta, HbA1c<%7 hedefineulaşmıştır (Bkz. Tablo 4).
Tablo 4. Metformin ve empagliflozin 10 mg/25 mg ile yeterli kontrolün sağlanamadığı hastalarda ekleme tedavisi olarak GLYXAMBI 25 mg/5 mg ile empagliflozin 25mg'ı ve GLYXAMBI 10 mg/5 mg ile empagliflozin 10 mg'ı karşılaştıran klinikçalışmalarda etkililik parametreleri
|
Metformin + empagliflozin 10 mg |
Metformin + empagliflozin 25 mg |
|
Linagliptin 5 mg |
Plasebo |
Linagliptin 5 mg |
Plasebo |
HbAlc ( %) - 24 hafta1 |
|
|
|
|
N
|
122
|
125
|
109
|
108
|
Başlangıç (ortalama)
|
8,04
|
8,03
|
7,82
|
7,88
|
Başlangıca göre değişiklik (uyarlanmış ortalama)
|
-0,53
|
-0,21
|
-0,58
|
-0,1
|
Plaseboyla karşılaştırma (uyarlanmış ortalama)(% 95 GA)
|
-0,32 (-0,52, -0,13) p=0,0013
|
|
-0,47 (-0,66, -0,28) p<0,0001
|
|
Başlangıç HbA1c>%7 olan HbAlc <%7 değerine ulaşan
hastalar (%) - 24 hafta2 |
|
|
|
|
N
|
116
|
119
|
100
|
107
|
HbA1C. <% 7 değerine ulaşan hastalar (%)
|
25,9
|
10,9
|
36
|
15
|
Plaseboyla karşılaştırma (odds oranı)
(% 95 GA)3
|
3,965
(1,771,8,876)
p=0,0008
|
|
4,429 (2,097, 9,353)
p<0,0001
|
|
|
Linagliptin 5 mg grubuna randomize edilen hastalar, GLYXAMBI 10 mg/5 mg sabit doz kombinasyonu+ metformin veya GLYXAMBI 25 mg/5 mg sabit doz kombinasyonu+metformin almıştır. Plasebo grubuna randomize edilenhastalar, plasebo+empagliflozin 10 mg+ metformin veya plasebo+empagliflozin 25 mg+ metformin almıştır.
1FAS (OC) için MMRM modeli, başlangıç HbA1c, başlangıç eGFR (MDRD), coğrafi bölge, vizit, tedavi ve vizit etkileşimi ile tedaviyi kapsar. FPG için, başlangıç FPG de dahil edilmiştir
2İstatistiksel anlamlılık değerlendirilmemiştir. İkincil sonlanım noktaları için ardışık test prosedürünün bir parçası değildir
3FAS (NCF) için lojistik regresyon, başlangıç HbA-c», başlangıç eGFR (MDRD), coğrafi bölge ve tedaviyi kapsar; başlangıçta HbA1c %7 ve üzerinde olan hastalara dayanır. |
Kardiyovasküler güvenlilik
Empagliflozin kardiyovasküler sonlanım (EMPA-REG OUTCOME) çalışması
Çift kör, plasebo kontrollü EMPA-REG OUTCOME çalışması, Tip 2 diyabeti ve tanımlanmış
17
kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda, empagliflozin 10 mg ve 25 mg havuzlanmış dozları ile standart bakım tedavisine ek olarak alınan plaseboyu karşılaştırmıştır. Toplam 7.020 hasta tedaviedilmiştir (empagliflozin 10 mg: 2.345, empagliflozin 25 mg: 2.342, plasebo: 2.333) ve medyan 3,1yıl süreyle takip edilmiştir. Ortalama yaş 63 yıldır, ortalama HbA1c. %8,1'dir ve hastaların %71,5'ierkektir. Başlangıçta, hastaların %74'ü metformin, %48'i insülin ve %43'ü bir sülfonilüre ile tedaviedilmekteydi. Hastaların yaklaşık yarısının (%52,2) eGFR değeri 60-90 ml/dk/1,73 m2 ,%17,8'nde 45-60 ml/dk/1,73 m2 ve %7,7'nde 30-45 ml/dk/1,73 m2 bulunmuştur.
Plasebo grubu için %0,11 (0,02), empagliflozin 10 mg için %0,65 (0,02) ve empagliflozin 25 mg için %0,71 (0,02) başlangıç değerleri ile karşılaştırıldığında, HbA1c.'de 12. haftada uyarlanmışortalama iyileşme gözlenmiştir. Glisemik kontrol, ilk 12 haftadan sonra araştırıcı tedavidenbağımsız olarak optimize edilmiştir. Bu nedenle, HbA^'de uyarlanmış ortalama iyileşme, plasebogrubunda %0,08 (0,02), empagliflozin 10 mg ve 25 mg gruplarında %0,5 (0,02) ve %0,55 (0,02)şeklindeki değerler ile birlikte 94. haftada azalmıştır.
Empagliflozin, kardiyovasküler ölüm, fatal olmayan miyokard enfarktüsü veya fatal olmayan inmeden oluşan primer kombine sonlanım noktasını azaltmada, plaseboya göre daha üstünbulunmuştur. Tedavi etkisi, kardiyovasküler ölümdeki anlamlı azalma ile birlikte fatal olmayanmiyokard enfarktüsü veya fatal olmayan inmedeki anlamlı olmayan değişiklikler tarafındanyönlendirilmiştir. Kardiyovasküler ölümdeki azalma, empagliflozin 10 mg ve 25 mg içinkarşılaştırılabilir düzeydedir ve genel sağkalımdaki iyileşme ile teyit edilmiştir (Bkz. Tablo 5).
Tablo 5. Primer kompozit sonlanım noktası için tedavi etkisi, bileşenleri ve mortalitea
|
Plasebo |
Empagliflozinb |
N
|
2.333
|
4.687
|
KV ölüm, fatal olmayan MI veya fatal olmayan inmeolaylarının ilk ortaya çıkışınakadar geçen zaman, N (%) |
282 (12,1)
|
490 (10,5)
|
Tehlike oranı, plaseboya kıyasla (%95,02 GA)*
|
|
0,86 (0,74, 0,99)
|
Üstünlük için p değeri
|
|
0,0382
|
KV ölüm N (%) |
137 (5,9)
|
172 (3,7)
|
Tehlike oranı, plaseboya kıyasla (%95 GA)
|
|
0,62 (0,49, 0,77)
|
P değeri
|
|
<0,0001
|
Fatal olmayan MI N (%) |
121 (5,2)
|
213 (4,5)
|
Tehlike oranı, plaseboya kıyasla (%95 GA)
|
|
0,87 (0,7, 1,09)
|
P değeri
|
|
0,2189
|
Fatal olmayan inme N (%) |
60 (2,6)
|
150 (3,2)
|
Tehlike oranı, plaseboya kıyasla (%95 GA)
|
|
1,24 (0,92, 1,67)
|
P değeri
|
|
0,1638
|
Tüm nedenlere bağlı mortalite N(%) |
194 (8,3)
|
269 (5,7)
|
Tehlike oranı, plaseboya kıyasla (%95 GA)
|
|
0,68 (0,57, 0,82)
|
P değeri
|
|
<0,0001
|
KV olmayan mortalite N (%) |
57 (2,4)
|
97 (2,1)
|
Tehlike oranı, plaseboya kıyasla (%95 GA)
|
|
0,84 (0,6, 1,16)
|
|
18
|
KV: kardiyovasküler, MI: miyokard enfarktüsü a tedavi edilen set (TS), yani en az bir doz çalışma ilacı almış hastalarb empagliflozin 10 mg ve 25 mg havuzlanmış dozları
* çalışmadan elde edilen veriler bir ara analize eklendiğinden, anlamlılık için 0,0498'in altındaki bir p değerine karşılık gelen, iki yanlı %95,02 güven aralığı uygulanmıştır.
Empagliflozin ile eş zamanlı olarak DPP-4 inhbitörü kullanan kişilerde veya siyah ırktan olan hastalarda kardiyovasküler mortaliteyi önleme açısından etkililik tam anlamı ile belirlenmemiştir,çünkü bu grupların EMPA-REG OUTCOME çalışmasındaki temsili sınırlıdır.
Hastaneye yatmayı gerektiren kalp yetmezliği
EMPA-REG OUTCOME çalışmasında empagliflozin, plasebo ile karşılaştırıldığında, hastaneye yatmayı gerektiren kalp yetmezliği riskini azaltmıştır (empagliflozin: %2,7; plasebo: %4,1; HR0,65, %95 GA 0,5, 0,85).
Nefropati
EMPA-REG-OUTCOME çalışmasında ilk nefropatik olayın ortaya çıkmasına kadar geçen süre açısından plaseboya (%18,8) karşı empagliflozin (%12,7) için HR değeri 0,61 (%95 GA 0,53, 0,7)olmuştur.
Ayrıca, başlangıçta makro-albminürisi olan hastalarda empagliflozin ile (%49,7), plasebo (%28,8) ile karşılaştırıldığında, daha fazla (HR 1,82, %95GA 1,4, 2,37) sürdürülebilir normo- veya mikro-albuminüri görülmüştür.
Linagliptin kardiyovasküler ve renal güvenlilik (CARMELINA) çalışması
Çift kör, plasebo kontrollü CARMELINA çalışması, tespit edilmiş makrovasküler veya renal hastalık öyküsü ile KV riskinin arttığı kanıtlanan Tip 2 diabetes mellitus hastalarında, standartbakım tedavisine ek olarak verilen linagliptinin kardiyovasküler ve renal güvenliliğini plaseboyakarşı değerlendirmiştir. Toplam 6.979 hasta tedavi edilmiştir (linagliptin 5 mg: 3.494, plasebo:3.485) ve medyan 2,2 yıl süreyle takip edilmiştir. Çalışma popülasyonu, 75 yaş ve üstü 1.211(%17,4) hasta içerir, ortalama HbAic. düzeyi %8'dir ve %63'ü erkektir. Popülasyonun yaklaşık%19'unun eGFR değerleri 45-60 ml/dk/1,73 m.2, %28'inin 30-45 ml/dk/1,73 m2 aralığında ve%15'inin <30 ml/dk/1,73 m2'dir.
Linagliptin, kardiyovasküler ölüm, fatal olmayan miyokard enfarktüsü (MI) veya fatal olmayan inmenin bileşimi olan combine sonlanım noktası riskini (MACE-3) [HR=1,02; (% 95 GA 0,89,1,17); daha aşağı olmama durumu için p=0,0002] veya renal ölüm, son dönem böbrek yetmezliği,eGFR düzeyinde uzun süreli %40 veya daha fazla azalmanın bileşiminden oluşan kombinesonlanım noktası riskini [HR=1,04; (% 95 GA 0,89, 1,22)] arttırmamıştır. Albuminüri progresyonu(normoalbuminüriden mikroalbuminüriye veyamakroalbuminüriyedeğişiklik veya
mikroalbuminüriden makroalbuminüriye değişiklik) için analizlerde tahmin edilen tehlike oranı, plaseboya karşı, linagliptin için 0,86'dır (%95GA, 0,78-0,95). Ek olarak, linagliptin, kalpyetmezliği nedeniyle hastaneye yatma riskini de arttırmamıştır [HR=0,90; (%95 GA 0,74, 1,08)].KV ölüm veya tüm nedenlere bağlı mortalite riskinde bir artış gözlenmemiştir.
Bu çalışmadan elde edilen güvenlilik verileri, linagliptinin daha önce bilinen güvenlilik profili ile aynı doğrultudadır.
Pediyatrik popülasyon
Tip 2 diabetes mellitus hastası pediyatrik popülasyonun tüm alt gruplarında GLYXAMBI ile yapılan çalışmaların sonuçlarını sunma zorunluluğu bulunmamaktadır (pediyatrik kullanım ileilgili bilgi için Bölüm 4.2'e bakınız).
19
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
GLYXAMBI bileşiminde bulunan empagliflozin ve linagliptinin absorpsiyon hız ve miktan, empagliflozin ve linagliptinin ayrı ayrı tabletler şeklinde alındığındaki biyoyararlanımı ileeşdeğerdir. Tekli ajan olarak empagliflozin ve linagliptinin farmakokinetiği, sağlıklı gönüllülerdeve tip 2 diyabeti olan hastalarda kapsamlı olarak gösterilmiştir. Farmakokinetik, sağlıklı kişilerdeve tip 2 diyabetli hastalarda genel olarak benzerdir.
GLYXAMBI ayrı ayrı bileşenleri ile benzer gıda etkisi göstermiştir. Bu nedenle GLYXAMBI yiyeceklerle birlikte veya ayrı olarak alınabilir.
Empagliflozin
Emilim:
Empagliflozin, oral uygulamadan sonra hızla absorbe edilir, pik plazma konsantrasyonlarına ulaşma, dozun verilmesinden sonra medyan tmaks 1,5 saattir. Sonrasında, hızlı bir dağılımfazı ile plazma konsantrasyonları bifazik tarzda azalır, terminal faz görece olarak yavaştır.Kararlı durum ortalama plazma EAA ve Cmaks değerleri, günde bir kez empagliflozin 10 mgiçin sırası ile 1.870 nmol.sa ve 259 nmol/l ve günde bir kez empagliflozin 25 mg için 4.740nmol.sa ve 687 nmol/l'dir. Sistemik empagliflozin maruziyeti dozla orantılı bir şekilde artmıştır.Empagliflozinin tek doz ve kararlı durum farmakokinetik parametreleri zamana göre lineerfarmakokinetiği düşündürecek şekilde benzerdir.
Empagliflozin 25 mg'ın yüksek oranda yağlı ve yüksek kalorili bir yemekten sonra verilmesi maruziyette hafif bir azalma ile sonuçlanmıştır; açlık koşulları ile karşılaştırıldığında, EAAyaklaşık %16 ve Cmaks da yaklaşık %37 oranında azalmıştır. Yiyeceklerin empagliflozinfarmakokinetiği üzerinde gözlenen etkisi klinik olarak anlamlı kabul edilmemiştir veempagliflozin yiyeceklerle birlikte veya ayrı olarak kullanılabilir.
Dağılım
.:
Popülasyon farmakokinetiği analizine dayanarak, görünür kararlı durum dağılım hacmi, 73,8 l olarak tahmin edilmiştir. Oral [14C]-empagliflozin çözeltisinin sağlıklı gönüllülereuygulanmasından sonra, eritrosit partitisyonu yaklaşık %37 ve plazma proteinlerine bağlanmaoranı %86 olmuştur.
Biyotransformasyon.
:
İnsan plazmasında empagliflozinin hiçbir majör metaboliti tespit edilmemiştir ve en fazla bulunan metabolitler üç glukuronid konjügatıdır (2-, 3- ve 6-O-glukuronid). Her bir metobilitinsistemik maruziyeti, ilaçla ilgili materyalin toplamının %10'undan daha azdır.
İn vitro
çalışmalar, insanlarda empagliflozinin primer metabolizma yolunun üridin 5'-difosfo-glukuronosiltransferazlar UGT2B7, UGT1A3, UGT1A8 ve UGT1A9 ile glukuronidasyonolduğunu düşündürür.
Eliminasyon.
:
Popülasyon farmakokinetik analizlerine dayanarak, empagliflozinin görünür terminal eliminasyon yarılanma ömrü 12,4 saat ve görünür oral klerensi 10,6 l/saatolarak tespit edilmiştir.Empagliflozinin oral klerensi için kişiler arası ve rezidüel değişkenlikler sırası ile % 39,1 ve %35,8'dir. Günde bir doz uygulama ile, empagliflozinin kararlı durum plazma konsantrasyonuna5. dozda ulaşılır. Yarılanma ömrü ile uyumlu olarak kararlı durumda plazma EAA açıısndan%22'ye kadar birikim görülür.
14
Oral
C]-empagliflozin çözeltisinin sağlıklı gönüllülere uygulanmasından sonra ilaçla ilgili
20
radyoaktivitenin yaklaşık %96'sı feçesle (%41) veya idrarla (%54) elimine edilir. Feçeste elde edilen ilaçla ilgili radyoaktivitenin büyük kısmı ve idrarla elde edilen ilaçla ilgili radyoaktiviteninyaklaşık yarısı değişmemiş ana ilaçtır.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Empagliflozin lineer bir farmakokinetik profil gösterir.
Linagliptin
Emilim:
5 mg dozun sağlıklı gönüllülere veya hastalara oral yolla verilmesinden sonra, linagliptin hızla absorbe edilir, pik plazma konsantrasyonlarına dozun verilmesinden sonra (medyantmaks) 1,5 saatte ulaşılır.
Günde bir doz 5 mg linagliptin sonrası, kararlı durum plazma konsantrasyonuna 3. dozda ulaşılır. Linagliptin plazma EAA değeri, ilk doz ile karşılaştırıldığında, kararlı durumda 5 mgdozları takiben yaklaşık olarak %33 artmıştır. Linagliptin EAA için kişiler arası ve kişidekivaryasyon katsayısı küçüktür (sırasıyla%12,6 ve %28,5). Linagliptinin DPP-4'e
konsantrasyona bağımlı olarak bağlanmasına nedeniyle, total maruziyete dayanan linagliptin farmakokinetiği doğrusal değildir; gerçekten de bağlanmamış EAA yaklaşık olarak dozlaorantılı bir şekilde artarken, linagliptin total plazma EAA değeri dozla orantılı şekilden daha azartar.
Linagliptinin mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %30'dur. Linagliptinin yüksek oranda yağlı bir yemekle alınması, Cmaks'a ulaşma zamanını 2 saat uzatmış ve Cmaks değerini %15oranında azaltmıştır, ancak EAA0.72sa. üzerinde bir etki gözlenmemiştir. C.maks. ve T.maks. üzerindeklinik olarak anlamlı bir değişiklik beklenmez. Bu nedenle linagliptin yemekle birlikte veyaayrı olarak alınabilir.
Linagliptin kararlı durum plazma EAAT.Ss ve C.maks, ss. konsantrasyonları, 7 gün süreyle günde bir kez linagliptin 5 mg için 153 nmol*sa/l ve 12,9 nmol/l'dir.
Dağılım
.:
Doku bağlanmasının bir sonucu olarak, sağlıklı kişilere intravenöz tek doz 5 mg linagliptin uygulanması ile kararlı durumda ortalama görünür dağılım hacmi yaklaşık 1.110 litredir, budurum, linagliptinin dokulara geniş ölçüde dağıldığını gösterir. Linagliptinin plazmaproteinlerine bağlanması konsantrasyona bağımlıdır, linagliptinin artan konsantrasyonlarıylaDPP-4'e bağlanmasının doyurulabilir olduğunu yansıtan şekilde, 1 nmol/l'de %99'dan, >30nmol/l'de %75-89'a azalır. DPP-4'ün tamamen doymuş olduğu yüksek konsantrasyonlarda,linagliptinin %70-80'i DPP-4 dışındaki diğer plazma proteinlerine bağlanır, %20-30'u iseplazmada bağlanmamış halde bulunur.
Biyotransformasyon.
:
10 mg dozda oral [14C] linagliptin uygulanmasından sonra radyoaktivitenin yaklaşık %5'i idrarla atılmıştır. Linagliptin eliminasyonunda metabolizmanın rolü daha az önemlidir. Kararlıdurumda, linagliptinin bir ana metaboliti, %13,3'lük rölatif maruziyet ile tespit edilmiştir. Bumetabolit, farmakolojik olarak inaktiftir ve linagliptinin plazma DPP-4 inhibitör aktivitesinekatkısı yoktur.
Eliminasyon.
:
Linagliptin plazma konsantrasyonları, uzun terminal yarılanma ömrü ile trifazik bir biçimde azalma gösterir (linagliptin terminal yarılanma ömrü 100 saatten fazladır), bu daha çoklinagliptinin doyurulabilir şekilde DPP-4'e sıkı bağlanması ile ilişkilidir ve ilacın birikmesinekatkıda bulunmaz. Linagliptin birikmesi için etkili yarılanma ömrü (5 mg linagliptin çoklu
21
dozlarının oral alımıyla belirlenmiştir) yaklaşık 12 saattir.
Oral [14C] linagliptinin sağlıklı kişilere verilmesini takiben, dozlamadan sonraki 4 gün içinde, uygulanan radyoaktivitenin yaklaşık %85'i feçes (%80) veya idrar (%5) ile atılır. Kararlıdurumda renal klerens yaklaşık olarak 70 ml/dk'dır.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Linagliptin, DPP-4'e konsantrasyon-bağımlı olarak bağlandığından, toplam maruziyet açısından linagliptin farmakokinetiği lineer değildir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Renal bozukluk
Empagliflozin
Hafif, orta veya şiddetli renal bozukluğu olan hastalarda (eGFR<30-<90 ml/dk/1,73 m2) ve böbrek yetmezliği veya son dönem böbrek hastalığı olanlarda, böbrek fonksiyonları normal olangönüllülerle karşılaştırıldığında, empagliflozinin EAA değeri, sırası ile, yaklaşık olarak %18,%20, %66 ve %48 oranında artmıştır. Empagliflozinin pik plazma düzeyleri, böbrek fonksiyonlarınormal olan gönüllülerle karşılaştırıldığında, orta derecede renal bozukluğu olan hastalarla,böbrek yetmezliği/son dönem böbrek hastalığı olanlarda benzerdir. Empagliflozinin pik plazmadüzeyleri, böbrek fonksiyonları normal olan gönüllülerle karşılaştırıldığında, hafif ve şiddetlirenal bozukluğu olan hastalarda kabaca %20 oranında daha yüksektir. Popülasyonfarmakokinetik analizleri, empagliflozinin görünür oral klerensinin, tahmini glomerülerfiltrasyon hızındaki düşmeyle düştüğünü ve ilaç maruziyetinin artmasına yol açtığınıgöstermiştir (Bkz. Bölüm 4.2).
Linagliptin
Çoklu dozlu, açık etiketli bir çalışmada, çeşitli derecelerde kronik böbrek yetmezliği olan kişiler ile böbrek fonksiyonları normal gönüllülerde, linagliptinin (5 mg doz) farmakokinetiğideğerlendirilmiştir. Çalışmaya katılan hastalarda, böbrek yetmezliğinin derecesi kreatininklerensine göre, hafif (50- <80 ml/dk), orta (30-<50 ml/dk), şiddetli (<30 ml/dk) vehemodiyalize giren son dönem böbrek hastalığı olanlar şeklinde sınıflandırılmıştır. Ek olarak,şiddetli renal bozukluğu (<30 ml/dk) olan Tip 2 diabetes mellitus hastaları ile renalfonksiyonları normal olan tip 2 diyabetli hastalar karşılaştırılmıştır. Kararlı durum koşullarıaltında, hafif derecede renal bozukluğu olan hastalar ile sağlıklı kişiler arasında linagliptinmaruziyeti karşılaştırılabilir bulunmuştur. Orta dereceli renal bozukluğu olan hastalarda, kontrolegöre maruziyette orta düzeyde yaklaşık 1,7 kat bir artış gözlenmiştir. Şiddetli renal bozukluğuolan tip 2 diyabetli hastalarda maruziyet, normal renal fonksiyonlu tip 2 diyabetli hastalara göreyaklaşık 1,4 kat artmıştır. Son dönem böbrek hastalığı olan hastalarda linagliptin EAA değeriiçin kararlı durum öngörüleri, orta ve şiddetli renal bozukluğu olan hastalarla karşılaştırılabilirmaruziyeti göstermiştir. Ek olarak, linagliptinin hemodiyaliz veya peritonal diyaliz ile terapötikolarak anlamlı düzeylerde elimine edilmesi beklenmemektedir (Bkz. Bölüm 4.2).
Hepatik bozuklukEmpagliflozin
Hafif, orta ve şiddetli karaciğer bozukluğu (Child-Pugh sınıflandırması) olan hastalarda, karaciğer fonksiyonları normal olan gönüllülerle karşılaştırıldığında (Bkz. Bölüm 4.2),empagliflozinin ortalama EAA ve Cmaks değerleri artmıştır (EAA %23, %47 ve %75oranında ve Cmaks %4, %23 ve %48).
22
Linagliptin
Hafif, orta ve şiddetli hepatik yetmezliği (Child- Pugh sınıflandırmasına göre) olan diyabetik olmayan hastalarda 5 mg çoklu dozlarda linagliptin uygulaması sonrasında linagliptininortalama EAA ve Cmaks değerleri, sağlıklı kişilerle benzerdir.
Vücut kitle indeksi
Vücut kitle indeksine göre GLYXAMBI için herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir. Popülasyonfarmakokinetikanalizlerinegöre, vücut kitleindeksinin empagliflozin veya
linagliptinin farmakokinetiği üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkisi yoktur.
Cinsiyet
Popülasyon farmakokinetikanalizlerinegöre, cinsiyetinempagliflozin veyalinagliptin
farmakokinetiği üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkisi yoktur.
Irk
Popülasyon farmakokinetik analizlerinde ve bu amaca özel tasarlanmışfaz I çalışmalarında, empagliflozin ve linagliptinin farmakokinetiğinde klinik olarak anlamlı bir fark görülmemiştir.
Geriyatrik popülasyon
Popülasyon farmakokinetikanalizlerinedayanarak, yaşınempagliflozin veyalinagliptin
farmakokinetiği üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkisi yoktur. Yaşlı kişilerde (65- 80 yaş), linagliptin plazma konsantrasyonları daha genç kişiler ile karşılaştırılabilir bulunmuştur.
Pediyatrik popülasyonEmpagliflozin
Pediyatrik bir Faz 1 çalışmasında, empagiflozinin (5 mg, 10 mg ve 25 mg) farmakokinetik ve farmakodinamiği, tip 2 diyabeti olan çocuklarda ve adolesanlarda (>10 - <18 yaş) araştırılmıştır.Gözlenen farmakokinetik ve farmakodinamik yanıtlar, erişkin gönüllülerde bulunanlarla tutarlıdır.
Linagliptin
Pediyatrik bir Faz 2 çalışması, 1 mg ve 5 mg linagliptinin farmakokinetik ve farmakodinamiğini tip 2 diyabetiolan çocuklardave adolesanlarda (>10 - <18yaş) araştırılmıştır.Gözlenen
farmakokinetik ve farmakodinamik yanıtlar, erişkin gönüllülerde bulunanlarla tutarlıdır. Linagliptin 5 mg, DPP-4 inhibisyonu açısından 1 mg'a üstünlük göstermiş (%72'ye karşılık %32,p=0,0050) ve başlangıç HbA^ değerinden uyarlanmış ortalama değişiklik yönünden sayısal olarakdaha büyük azalma sağlamıştır (%-0,63'e karşılık %-0,48, anlamlı değildir). Veri setinin sınırlıolması nedeniyle, sonuçlar dikkatle yorumlanmalıdır.
.
İlaç etkileşimleri
GLYXAMBI ile diğer ilaçlar için herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır; ancak bu tip çalışmalar ayrı ayrı aktif maddeleri için yürütülmüştür.
Empagliflozinin vitrodeğerlendirmesi
In vitro
çalışmalara dayanarak, empaglifozin CYP450 izoformlarını inhibe etmez, inaktive etmez veya indüklemez. Empagliflozin UGT1A1, UGT1A3, UGT1A8, UGT1A9 veyaUGT2B7'yi inhibe etmez. Bu nedenle, majör CYP450 ve UGT izoformları ile empagliflozin vebu enzimlerin birlikte alınan substratları arasında ilaç-ilaç etkileşimleri beklenmez.
In vitro
veriler, insanlarda empagliflozinin primer metabolizma yolunun, üridin 5'-difosfoglukuronoziltransferazlar UGT1A3, UGT1A8, UGT1A9 ve UGT2B7 ile glukronidasyon olduğunu düşündürmektedir.
Empagliflozin, OAT3, OATP1B1 ve OATP1B3 insan uptake taşıyıcılarının bir substratıdır,
23
ancak Organik Anyon Taşıyıcı 1 (OAT1) ve Organik Katyon Taşıyıcı 2 (OCT2)'nin substratı değildir. Empagliflozin, bir p-glikoprotein (P-gp) ve meme kanseri direnç proteini (BCRP)substratıdır.
Empagliflozin terapötik dozlarda P-gp'yi inhibe etmez.
In vitro
çalışmalara dayanarak, empagliflozinin P-gp substratı ilaçlarla etkileşime sebep olması beklenmez. Bir P-gp substratıolan digoksin ile empagliflozinin birlikte kullanılması, digoksinin EAA'da %6'lık bir artış veCmaks değerinde %14'lük bir artışla sonuçlanmıştır. Bu değişiklikler klinik olarak anlamlıbulunmamıştır.
Empagliflozin OAT3, OATP1B1 ve OATP1B3 gibi insan uptake taşıyıcılarını,
in vitro
olarak, klinik olarak anlamlı plazma konsantrasyonlarında inhibe etmez. Bu uptake taşıyıcılarınsubstratlarıyla ilaç-ilaç etkileşimleri beklenmez.
Linagliptinin vitrodeğerlendirmesi
Linagliptin, OATP8-, OCT2-, OAT4-, OCTN1- ve OCTN2 için bir substrattır, bu durum, linagliptinin olası bir
in vivo5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Sıçanlarda, genel toksisite çalışmaları, 13 haftaya kadar empagliflozin ve linagliptin
kombinasyonu ile yapılmıştır.
>15:30 mg/kg linagliptin:empagliflozin (linagliptin klinik maruziyetinin 3,8 katı ve empagliflozin klinik maruziyetinin 7,8 katı) kombinasyon gruplarında ve aynı zamanda tekbaşına empagliflozin ile tedavi edilen grupta fokal hepatoselüler nekroz alanları bulunmuştur,ancak kontrol grubunda bulunmamıştır. Bu bulguların klinik anlamı hala belirsizdir.
İnsanlarda terapötik dozlardan sonra yeterince yüksek maruziyetlerde, empagliflozin ve linagliptin kombinasyonu teratojenik değildir ve maternal toksisite göstermemiştir.Empagliflozinin tek başına, linagliptinin tek başına alınmasından sonra veya bu ürünlerinkombine olarak alınmasını takiben, renal gelişim üzerinde advers etkiler gözlenmemiştir.
Empagliflozin
Geleneksel güvenlilik farmakolojisi, genotoksisite, fertilite ve erken embriyonik gelişim çalışmalarına dayanarak, nonklinik veriler, insanlara özel bir tehlikeyi göstermemiştir.
Kemirgenlerde ve köpeklerde yapılan uzun dönem toksisite çalışmalarında, empagliflozinin klinik dozunun 10 katı ve daha üstündeki dozlarda toksisite belirtileri gözlenmiştir.Toksisitenin büyük kısmı, idrarla glikoz kaybı ve vücut ağırlığında azalma, vücut yağlarındaazalma, yiyecek tüketiminin artması, diyare, dehidratasyon, serum glikozunun düşmesi veprotein metabolizması ve glikoneojenezin arttığını gösteren diğer serum parametrelerininartması dahil elektrolit dengesizlikleri, poliüri ve glikozüri gibi idrar değişiklikleri veböbreklerle bazı yumuşak ve vasküler dokuların mineralizasyonu dahil mikroskopikdeğişikliklerle ilgili sekonder farmakoloji ile uyumludur. Bazı türlerde, empagliflozin 25 mg ileilişkili olarak, klinik EAA maruziyetinin yaklaşık 4 katında, tübüler dilatasyon ve tübüler vepelvik mineralizasyon dahil böbrekler üzerindeki abartılmış farmakolojik etkinin mikroskopikkanıtları gözlenmiştir.
2 yıl süreli bir karsinojenite çalışmasında, empagliflozin, dişi sıçanlarda en yüksek doz olan 700 mg/kg/gün dozlarına kadar tümör insidansını arttırmamıştır. Bu doz, empagliflozinin
24
maksimum klinik EAA maruziyetinin yaklaşık 72 katına karşılık gelmektedir. Erkek sıçanlarda, en yüksek dozda tedavi ile ilişkili mezenterik lenf nodlarının benign vaskülerproliferatif lezyonları (hemanjiyomlar) gözlenmiştir, ancak empagliflozinin maksimum klinikmaruziyetinin yaklaşık 26 katına karşılık gelen 300 mg/kg/gün dozlarında böyle bir etkigözlenmemiştir. Testislerdeki interstisyel hücre tümörleri, 300 mg/kg/gün ve daha üstündekidozlarda daha yüksek insidanslarda gözlenmiştir. Buna karşılık, empagliflozinin maksimumklinik maruziyetinin yaklaşık 18 katına karşılık gelen 100 mg/kg/gün dozlarında görülmemiştir.Her iki tümör tipi de sıçanlarda sıktır ve insanlarla ilişkili olması beklenmez.
Dişi farelerde, empagliflozin, maksimum klinik maruziyetinin yaklaşık 62 katına karşılık gelen
1.000 mg/kg/gün dozlara kadar tümör insidansını arttırmamıştır. Empagliflozin, erkek farelerde
1.000 mg/kg/gün dozlarda renal tümörleri indüklemiştir, buna karşın, empagliflozinin maksimumklinik maruziyetinin yaklaşık 11 katına karşılık gelen 300 mg/kg/gün dozlarında bu etkigözlenmemiştir. Bu tümörlerin oluşum mekanizması, erkek farelerin renal patolojilere bağlıdoğal predispozisyonuna ve insanlardaki durumu yansıtmayan bir metabolik yolağa dayanır.Erkek fare renal tümörlerinin insanlarla ilişkili olmadığı kabul edilir.
Terapötik dozlardan sonra yeterince yüksek maruziyetlerde, empagliflozin, fertilite veya erken embriyonik gelişim üzerinde advers etki oluşturmamıştır. Organojenezis sırasında uygulananempagliflozin teratojenik bulunmamıştır. Empagliflozin, sadece maternal toksik dozlardaolmak üzere, sıçanlarda kaburga kemiklerinde eğriliğe ve tavşanlarda embriyofetal kayıplardaartışa neden olmuştur.
Sıçanlarda, prenatal ve postnatal toksisite çalışmalarında empagliflozin, maksimum klinik maruziyetinin yaklaşık 4 katına karşılık gelen maternal maruziyetlerde, yavruların kilo almasındaazalmaya yol açmıştır. Empagliflozinin maksimum klinik maruziyetine eşit sistemikmaruziyetlerde böyle bir etki gözlenmemiştir. Bu bulguların insanlarla ilişkisi net değildir.
Sıçanda yapılan bir juvenil toksisite çalışmasında, empagliflozin, postnatal 21 günden postnatal 90. güne kadar verildiğinde, sadece maksimum klinik doz olan 25 mg'ın yaklaşık 11 katı olan100 mg/kg/gün dozda, juvenil sıçanlarda advers olmayan, minimal-hafif renal tübüler ve pelvikdilatasyon gözlenmiştir. Bu bulgular, 13 haftalık ilaçsız iyileşme dönemi sonrasındagörülmemiştir.
Linagliptin
Geleneksel güvenlilik farmakolojisi, genotoksisite, fertilite ve erken embriyonik gelişim çalışmalarına dayanarak, nonklinik veriler, insanlara özel bir tehlikeyi göstermemiştir.
Kemirgenlerde ve Cynomolgus maymunlarda yapılan uzun dönem toksisite çalışmalarında, toksisite belirtileri, linagliptin klinik dozunun 300 katından daha yüksek maruziyetlerdegözlenmiştir.
Fare ve sıçanlarda karaciğer, böbrek ve gastrointestinal kanal toksisitenin primer hedef organlarıdır. Klinik dozun 1.500 katından fazla maruziyetlerde, sıçanlarda, üreme organları,tiroid ve lenfoid organlar üzerinde yan etkiler gözlenmiştir. Köpeklerde orta dozlarında,sekonder olarak kardiyovasküler değişikliklere neden olan, güçlü pseudo-alerjik reaksiyonlargözlenmiştir. Bu reaksiyonlar köpeklere spesifik olarak kabul edilmiştir. Klinik maruziyetin 450katından daha yüksek dozlarda, Cynomolgus maymunlarda, karaciğer, böbrekler, mide, üremeorganları, timus, dalak ve lenf nodları toksisite açısından hedef organlardır. Maymunlarda,klinik maruziyetin 100 katından yüksek dozlarda major bulgu mide irritasyonudur.
Sıçanlarda ve farelerde oral yoldan yapılan 2 yıllık karsinojenite çalışmalarında sıçanlarda veya erkek farelerde karsinojenite ile ilgili bir kanıt bulunmamıştır, En yüksek dozda (insan
25
maruziyetinin 200 katından fazla dozda) sadece dişi farelerde malign lenfoma insidansı anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur, bu durumun insanlarla ilişkili olmadığı düşünülmüştür.Bu çalışmalara dayanarak insanlarda karsinojeniteyle ilgili endişe bulunmamaktadır.
Linagliptinin, klinik maruziyetin 900 katından fazla maruziyetlerinde, fertilite veya erken embriyonik gelişim üzerinde herhangi bir advers etkisi saptanmamıştır. Organojenezis sürecindeuygulanan linagliptin teratojenik bulunmamıştır. Linagliptin, sadece maternal toksik dozlarda,sıçanlarda, iskelet kemikleşmesinde hafif bir retardasyona ve tavşanlarda embriyofetal kayıplardaartışa neden olmuştur.
Sıçanlarda, prenatal ve postnatal toksisite çalışmalarında linagliptinin maksimum klinik maruziyetinin yaklaşık 1.500 katına karşılık gelen maternal maruziyetlerde, yavruların kiloalımında azalma gözlenmiştir. Linagliptine maksimum klinik maruziyetin 49 katı olan sistemikmaruziyette böyle bir etki gözlenmemiştir.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Tablet çekirdeği
Mannitol (E421)
Pre-jelatinize nişasta (mısır)
Mısır nişastası
Kopovidon (K değeri sayısal 28)
Krospovidon (Tip B)
Talk
Magnezyum stearat
Film kaplama
Hipromelloz 2910Mannitol (E421)
Talk
Titanyum dioksid (E171)
Makrogol 6000
Demir oksit kırmızı (E172)
6.2. Geçimsizlikler
Uygulanmaz
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
250C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
PVC/ PVDC/alüminyum perfore birim şeklinde blisterde sunulur. Bir kutuda 30 tablet bulunur.
26
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
hükümlerine
ve Şehircilik
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller, “Atık Yönetimi Yönetmeliği” uygun olarak imha edilmelidir.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
7. RUHSAT SAHİBİ
Boehringer Ingelheim İlaç Tic. A.Ş.
Esentepe Mah. Harman 1 Sok.
Nidakule Levent No: 7/9 Kat: 15 34394 Şişli / İstanbul
Tel: (0 212) 329 1100 Faks: (0 212) 329 1101
8. RUHSAT NUMARASI
2018/314
9. İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 13/06/2018 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
27