KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
BUDOLER 200 mcg inhalasyon için kapsül
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Budesonid 200 mikrogram
Yardımcı maddeler:
Mikronize laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı) 1,6 mg
Semi-mikronize laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı) 18,2 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
İnhalasyon tozu içeren sert kapsüller.
İnhalasyon için beyaz veya beyazımsı toz içeren, kapağı açık pembe renkli ve gövdesi şeffaf kapsüller.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Astımın tüm basamaklarında antienflamatuar, bronkodilatör, semptom kontrolü ve oral steroid ihtiyacını azaltmak amaçlı kullanılır. KOAH'ta tek başına kullanılması önerilmez.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
Dozaj, kişiye özgü olarak, idame tedavisi için gereken en düşük doza ayarlanmalıdır. Budesonid her gün düzenli olarak alınmalıdır. Bir hasta bir inhalasyon cihazından diğerinegeçirilirken, doz kişiye özgü olarak tekrar titre edilmelidir.
Bronşiyal astım tedavisi:
Yetişkinler
Hafif astım hastalığı olan yetişkinlerin tedavisi günde 200 mikrogram olan minimum etkili dozda başlatılabilir. Normal idame dozu günde iki defa 200-400 mikrogramdır (günde 400800 mikrograma eşdeğer). Şiddetli astım atakları sırasında, hasta oral kortikosteroidtedavisinden budesonid inhalasyon tedavisine geçirilirken veya oral kortikosteroid tedavi dozuazaltıldığında günlük doz (2-4'e bölünerek) 1600 mikrograma kadar yükseltilebilir.
1
Çocuklar (6 yaş ve üzeri)
6 yaş ve üzeri hafif astım hastası çocuklarda tedaviye günde bir defa 200 mikrogram ile başlanabilir. Normal idame dozu günde iki defa 200 mikrogramdır (günde 400 mikrogramaeşdeğer). En yüksek günlük toplam doz 800 mikrogramdır. BUDOLER erişkinlerindenetimi altında kullanılmalıdır. Cihazın kullanımı, çocuğun inhaleri doğru bir şekildekullanabilmesine bağlıdır.
6 yaşın altındaki hastalarda klinik deneyim olmadığından, BUDOLER bu yaş grubundaki hastalarda kullanılmamalıdır.
Kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) tedavisi:
Bu hastalık için önerilen doz, günde 2 defa 400 mikrogramdır.
KOAH'ta tek başına kullanılması önerilmez.
BUDOLER reçete edilmiş oral kortikosteroid kullanan KOAH'lı hastalarda, oral doz azaltılırsa “Pozoloji ve uygulama şekli: Bronşiyal astım tedavisi” başlıklı bölümde belirtilendoz önerileri yapılmalıdır.
Uygulama şekli:
BUDOLER, sadece oral inhalasyon içindir ve sadece kutudan çıkan cihaz ile tatbik edilmelidir.
Tek bir kapsüldeki en düşük doz 200 mikrogramdır. 200 mikrogramdan daha düşük bir tek doz gerekiyorsa bu ürün kullanılamaz.
İlacın doğru olarak uygulandığını temin etmek için hekim veya başka bir sağlık profesyoneli:
• İlacın, akciğerdeki hedef bölgelere ulaşacağını garanti etmek üzere, kullanma talimatlarına göre cihazın doğru kullanımını hastaya göstermelidir.
• Hastaya, kapsüllerin sadece inhalasyon ile kullanım için olduğunu ve yutulmamasıgerektiğini söylemelidir (Bkz. Bölüm 4.4)
Kandida enfeksiyonu riskini azaltmak için her uygulamadan sonra ağzın su ile iyice çalkalanması ve tükürülmesi önerilmektedir (Bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 4.8). Ayrıca ağzın suile çalkalanması boğaz irritasyonunu engellemeye ve sistemik etki riskinin azaltılmasınayardımcı olabilir.
2
Ayrıntılı kullanma kılavuzu, hasta kullanma talimatında yer almaktadır. Semptomlarında (nefes darlığı) iyileşme görülmeyen hastalara ilacı inhale etmek yerine yutup yutmadığısorulmalıdır.
İlacın uygun kullanımından emin olmak için, inhalerin kullanılması doktor veya eczacı tarafından hastaya gösterilmelidir. Jelatin kapsülün parçalanabileceğini ve küçük jelatinparçalarının inhalasyondan sonra ağız veya boğaz bölgesine ulaşabileceğini hastaların bilmesiönemlidir. Hastaya jelatinin zararsız olduğu, ağızda yumuşayacağı ve yutulabildiğisöylenmelidir. Kapsülü bir defadan fazla delmemek suretiyle parçalanma riski asgari düzeyeindirilebilir.
Kapsül, kullanmadan hemen önce ambalajından çıkarılmalıdır. Her yeni reçeteyle birlikte verilen inhaler kullanılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda klinik çalışma bulunmamaktadır. Oral budesonid ile elde edilmiş olan farmakokinetik veriler ışığında, bu tür hastalarda sistemik maruziyetinin klinikolarak anlamlı düzeylerde değişmesi olası değildir (Bkz. Bölüm 5. Farmakolojik özellikler).
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda klinik çalışma bulunmamaktadır. Ancak budesonid ağırlıklı olarak hepatik metabolizma ile atıldığından, şiddetli karaciğer yetmezliği olanhastalarda BUDOLER kullanımı sırasında dikkatli olunmalıdır. Oral budesonid ile eldeedilmiş olan farmakokinetik veriler ışığında, hafif ila orta şiddetli karaciğer yetmezliği olanhastalarda ilacın sistemik maruziyetinin klinik olarak anlamlı düzeyde değişmesi olasıdeğildir (Bkz. Bölüm 5. Farmakolojik özellikler).
Pediyatrik popülasyon:
Hafif astım hastası çocuklarda tedaviye günde bir defa 200 mikrogram ile başlanabilir. 6 yaş ve üzerindeki çocuklarda normal idame dozu günde iki defa 200 mikrogramdır (günde400 mikrograma eşdeğer). Çocuklarda önerilen en yüksek günlük doz 800 mikrogramdır.BUDOLER, erişkinlerin gözetimi altında kullanılmalıdır. Cihazın kullanımı, çocuklarıninhaleri doğru bir şekilde kullanabilmesine bağlıdır.
3
6 yaşın altındaki çocuklarda budesonid inhalasyonu ile ilgili klinik deneyim olmadığından, BUDOLER bu yaş grubundaki hastalarda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
65 yaş ve üzeri hastalarda budesonid inhalasyonu ile ilgili klinik çalışma bulunmamaktadır.
4.3. Kontrendikasyonlar
• Etkin madde budesonide ya da yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı bilinenaşırı hassasiyette (Bkz. Bölüm 6.1),
• Aktif akciğer tüberkülozlu hastalarda kontrendikedir.
• 6 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Tedavinin profilaktik niteliği
Hastalar, inhale budesonid ile tedavinin profilaktik yönü ile ilgili bilgilendirilmelidir ve astımın optimum kontrolü için budesonid, semptomlar olmasa bile her gün düzenli olarakalınmalıdır. Budesonid, akut bronkospazmı ortadan kaldırmaz; status astmatikus veya diğerakut astım ataklarında birincil tedavi olarak uygulanması uygun değildir.
Eşlik eden durumlar
Sessiz seyreden akciğer tüberkülozu ve solunum yollarında fungal veya viral enfeksiyon gibi eşlik eden hastalıkları olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Bu hastalar astımda idametedavisi olarak BUDOLER ile tedavi edildiğinde izlenmelidir.
Bronşektazi ve pnömokonyoz gibi eşlik eden akciğer hastalıkları olan hastaları tedavi ederken fungal enfeksiyon olasılığından dolayı dikkatli olunmalıdır.
İnhale steroidin kombine edildiği KOAH'lı ileri yaş hastalarda pnömoni riski artabilmektedir.
KOAH hastalarında pnömoni
Kortikosteroid içeren inhale ilaçları alan KOAH hastalarında, hastaneye yatış gerektiren pnömoni dahil pnömoni insidansında artış gözlenmiştir. Artan steroid dozu ile pnömoniriskinde artış kanıtları bulunmaktadır, ancak bu durum çalışmaların tamamında kesin olarakgösterilmemiştir.
4
Kortikosteroid içeren inhale ilaçlarının pnömoni riskinin büyüklüğü konusunda sınıf içi farklılık için kesin klinik kanıt bulunmamaktadır.
Hekimler, KOAH hastalarında olası pnömoni gelişimine karşı, enfeksiyonların klinik özellikleri ile KOAH semptomlarının alevlenme durumunun karışması ihtimali dolayısıyladikkatli olmalıdırlar.
KOAH hastalarındaki pnömoni risk faktörleri arasında; sigara içimi, ileri yaş, düşük vücut kitle indeksi ve şiddetli KOAH bulunmaktadır.
Astım atakları
Astımın akut atakları sırasında BUDOLER dozunda artışa veya kısa süreli oral kortikosteroidlerle ve/veya eğer bir enfeksiyon varsa antibiyotikle ilave bir tedaviyegereksinim duyulabilir. Budesonide, akut astım ataklarının hızlı bir şekilde iyileştirilmesi içininhale kısa etkili bronkodilatörün gerekli olduğu durumlar için uygun değildir.
Paradoksal bronkospazm
Diğer inhalasyon tedavilerinde olduğu gibi, nadir durumlarda doz uygulanmasını takiben hırıltılı solunumda ani artış ile birlikte paradoksal bronkospazm gelişebilir. Paradoksalbronkospazm gelişmesi durumunda BUDOLER ile inhalasyonu derhal kesilmeli vegerekirse başka bir tedavi ile değiştirilmelidir.
Hastalara astımları kötüleştiği takdirde (kısa etkili inhale bronkodilatör tedavisinin uygulanma sıklığında artış ya da inatçı solunum semptomları) doktorları ile temasa geçmeleriönerilmelidir. Hasta yeniden değerlendirilmeli ve antiinflamatuvar tedavide artış gereksinimi,inhale ya da oral kortikosteroid dozunun artırılması düşünülmelidir.
Sistemik etkiler
İnhale kortikosteroidler, özellikle uzun süreli olarak yüksek dozlarda reçete edildiğinde,
sistemik etkiler ortaya çıkarabilir. Bu etkiler, oral kortikosteroidlerle yapılan tedavide
görülenden çok daha az ortaya çıkar. Olası sistemik etkiler arasında adrenal supresyon,
hiperadrenokortisizm/Cushing sendromu, Cushingoid özellikler, çocuklarda ve ergenlerde
büyüme hızında azalma, kemik mineral yoğunluğunda azalma, katarakt, glokom, aşırı
duyarlılık reaksiyonları ve daha nadir olmak üzere psikomotor hiperaktivite, uyku
bozuklukları anksiyete, depresyon ve saldırganlık gibi bir dizi psikolojik ya da davranışsal
etkiler (özellikle çocuklarda) yer almaktadır. Bu nedenle, inhale kortikosteroid dozunun
5
etkin şekilde astım kontrolünün sağlandığı en düşük doza ayarlanması önemlidir (Bkz. Bölüm 4.8).
Azalmış karaciğer fonksiyonları kortikosteroidlerin eliminasyonunu etkileyerek düşük eliminasyon hızına ve yüksek sistemik maruziyete sebep olur. Olası sistemik yan etkileredikkat edilmesi gerekir.
Yüksek dozda inhale kortikosteroidlerle uzun süreli tedavi, özellikle önerilen dozdan daha yüksek olması, klinik olarak anlamlı adrenal supresyona neden olabilir. Bu hastalar ağır stresemaruz kaldıklarında adrenal yetmezlik bulguları ve belirtileri sergileyebilir. Stres veya elektifcerrahi sırasında ilave sistemik kortikosteroid desteği düşünülmelidir. Sistemikkortikosteroidler ile tedavi edilen hastaları inhale kortikosteroidlere geçirirken ve buhastalarda uzun süreli yüksek dozların kullanıldığı durumlarda sistemik steroid dozuazaldığından adrenal fonksiyon düzenli olarak izlenmelidir.
Büyüme üzerindeki etki
Uzun süreli olarak inhale kortikosteroid tedavisi gören çocukların boylarının düzenli olarak takip edilmesi önerilmektedir. Büyümede yavaşlama olduğu takdirde, tedavi inhalekortikosteroid dozunun, mümkünse astım kontrolünün etkin şekilde sağlandığı en düşük dozaindirilmesi amacıyla, gözden geçirilmelidir. Kortikosteroid tedavisinin faydaları ve büyümesupresyonu ile ilgili olası riskleri dikkatlice değerlendirilmelidir.Ayrıca, hastanın bir
pediyatrik göğüs hastalıkları uzmanına sevk edilmesi düşünülmelidir. Yetişkinlerde ulaşılan boy üzerindeki etki de dahil olmak üzere, gelişim hızında inhale kortikosteroidlerle ilişkili buazalmanın uzun vadeli etkileri bilinmemektedir. Oral inhale kortikosteroid tedavisininkesilmesini takiben büyümeyi “yakalama” potansiyeli yeterince incelenmemiştir.
Eş zamanlı kullanılan ilaçlar
BUDOLER ve itrakonazol, ketokonazol, ritonavir ya da diğer güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin (örneğin azol grubu içeren bazı antimikotikler, HIV proteaz inhibitörleri ve makrolidantibiyotikleri) eş zamanlı uygulamasından kaçınılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5).
Tedaviye steroidler ile başlayan hastalar
Terapötik etki genellikle 10 gün içerisinde elde edilmektedir. Aşırı bronşiyal mukus sekresyonu olan hastalarda, tedavinin başlangıcında, yaklaşık 2 hafta gibi kısa bir süre,kortikosteroid tedaviye eklenebilir.
6
Steroide bağımlı olan hastalar
Oral steroidlerden budesonide geçilirken, hasta görece olarak stabil bir dönemde olmalıdır. Yaklaşık 10 gün boyunca daha önceden kullanılan oral steroidle birlikte yüksek dozbudesonid kombinasyonu verilir. Oral doz daha sonra kademeli olarak azaltılarak (örneğinher ay 2.5 mg prednizolon veya eşdeğeri oranında) mümkün olan en düşük düzeyeindirilmelidir. Çoğu durumda, oral steroidin tamamen BUDOLER ile değiştirilmesi mümkündür.
Oral steroid tedavisinden BUDOLER'e geçiş sırasında, bazı hastalarda genel steroid etkisi azalacaktır. Rinit ve egzama gibi önceki alerjik semptomlar tekrar ortaya çıkabilir ve hastalaruyuşukluk, kas veya eklem ağrısı ve bazen mide bulantısı ve kusma yaşayabilir. Bu vakalarda,tıbbi olarak gerekçelendirilmedikçe, hastaları BUDOLER tedavisine devam etmeye ve oralsteroidi bırakmaya teşvik etmek için aktif tıbbi destek gerekli olabilir.
Alerjiler, antihistaminikler ve/ veya topikal kortikosteroidler de dahil olmak üzere topikal preparatlar ile tedavi edilmelidir. Oral steroid dozunun geçici olarak arttırılması da uygunolabilir. İlave sistemik kortikosteroid veya budesonid tedavisi aniden durdurulmamalıdır.
Travma, cerrahi veya ağır enfeksiyonlar gibi özel kriz durumlarına karşı koyma amacıyla hastanın adrenokortikal rezervinin yeterli düzeyde olduğundan emin olmak için sistemikkortikosteroidlerden budesonide geçilen ilk aylar boyunca özellikle dikkatli olunmalıdır.
İlave önlemler
İnhale kortikosteroid tedavisi sırasında oral kandidiyazis gelişebilir. Bu enfeksiyon uygun antifungal tedavi ile tedavi gerektirir ve bazı hastalarda tedavinin kesilmesi gerekli olabilir(Bkz. Bölüm 4.2). Oral kandidiyazisi önlemek için, hastalara her uygulamadan sonra ağzını suile çalkalaması önerilmelidir. Böyle bir durum geliştiği takdirde, çoğu vakada enfeksiyon,BUDOLER tedavisi kesilmek zorunda kalınmadan, topikal antifungal tedaviye yanıtverecektir (Bkz. Bölüm 4.2 ve Bölüm 4.8).
Disfoni oluşabilir; fakat tedaviye ara verilmesi ya da dozun azaltılması ve/veya sesin dinlendirilmesi ile kolaylıkla geri dönüştürülebilirdir (Bkz. Bölüm 4.8).
Sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımı ile görme bozukluğu bildirilebilir. Hastada bulanık görme veya diğer görsel bozukluklar gibi semptomlar varsa, sistemik ve topikalkortikosteroidlerin kullanımından sonra bildirilmiş olan katarakt, glokom veya merkezi seröz
7
korioretinopati (CSCR) gibi nadir görülen hastalıkları içerebilecek muhtemel nedenlerin değerlendirilmesi için hastanın bir göz doktoruna sevk edilmesi düşünülmelidir.
Hatalı uygulama yolu
Budesonid içeren inhalasyon kapsüllerini, inhalasyon cihazına koymak yerine yanlışlıkla yutan hastalara dair bildirimler alınmıştır. Kapsüllerin yanlışlıkla yutulması durumlarınınbüyük çoğunluğu herhangi bir yan etki ile ilişkilendirilmemiştir. Sağlık çalışanları, hastayaBUDOLER'in doğru kullanımını anlatmalıdır (Bkz. Bölüm 4.2). Eğer BUDOLER reçeteedilen bir hastanın, solunumunda düzelme yaşanmıyorsa, sağlık çalışanları, hastayaBUDOLER'i nasıl kullandığını sormalıdır.
Kapsüller laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamalarıgerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
CYP34A inhibisyonu yapan ajanlar
Kobisistat içeren ürünler de dahil olmak üzere CYP3A inhibitörleri ile eş zamanlı uygulamanın sistemik yan etki riskini arttırması beklenir. Fayda, sistemik kortikosteroid yanetkilerin artmış riskinden daha ağır basmadıkça, kombinasyondan kaçınılmalıdır; bu durumda,hastalar sistemik kortikosteroid yan etkileri açısından izlenmelidir.
İlk geçiş etkisinden de sorumlu olan budesonidin ana metabolizma yolu CYP3A4 tarafından katalize edilir. CYP3A4 inhibitörleri olarak bilinen ilaçlar (örneğin; itrakonazol, ketokonazol,ritonavir, sakuinavir, nelfinavir, amiodaron, klaritromisin, telitromisin ve eritromisin) ile eşzamanlı uygulanması budesonide sistemik maruziyeti önemli derecede arttırabilir (Bkz.Bölüm 4.4). Budesonid ve etkili CYP3A4 inhibitörlerinin birlikte kullanımındankaçınılmalıdır. Eğer bu mümkün değilse, etkileşen ilaçların uygulamaları arasındaki zamanaralığı mümkün olduğunca uzun tutulmalıdır ve adrenokortikal fonksiyon izlenmelidir.Budesonidin dozunun düşürülmesi de düşünülebilir (Bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 5.2).
Yüksek doz inhale budesonid için bu etkileşimle ilgili sınırlı veri, günde bir kez 200 mg itrakonazol ile 1000 mg tek doz inhale budesonid birlikte uygulandığında plazmaseviyelerinde belirgin artışların (ortalama dört kat fazla) oluşabileceğini göstermektedir.
8
CYP3A4 indüksiyonu yapan ajanlar
Budesonidin güçlü CYP3A4 indükleyicilerle (örn., rifampisin) eş zamanlı olarak kullanılması budesonid metabolizmasını hızlandırabilir ve sistemik maruziyetini düşürebilir (Bkz. Bölüm5.2).
Östrojenler ve kontraseptif steroidlerle tedavi edilen kadınlarda kortikosteroidlerin artan plazma konsantrasyonları ve bunların artmış etkileri gözlemlenmektedir; ancak düşük dozkombinasyonlu oral kontraseptiflerin budesonidle birlikte alınması ile herhangi bir etkigözlenmemiştir.
Adrenal fonksiyon baskılanabileceği için, hipofiz yetmezliğini teşhis etmek için bir ACTH stimülasyon testi yanlış sonuçlar (düşük değerler) gösterebilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara özgü etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona özgü etkileşim çalışması yürütülmemi ştir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar için özel bir öneri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Sınırlı sayıda gebelikte maruz kalma olgularından gelen veriler, budesonidin gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunugöstermemektedir. Bugüne kadar herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir.Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim/ ve-veya/doğum/ ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (Bkz.Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
0,25 mikrogram/kg inhale budesonid uygulanan sıçanlarda teratojenik etkiler görülmemiştir.
9
Subkutan uygulanan budesonid, insanlarda inhale edilen 400 mikrogram/gün'lük maksimum doza kıyasla, sıçanlarda yaklaşık 2,4 ve tavşanlarda yaklaşık 0,24 katı kadar maternalmaruziyet marjları ile birlikte vücut yüzey alanı bazında sırasıyla 100 mikrogram/kg/gün veyaüzeri ve 5 mikrogram/kg/gün veya üzeri teratojenik etki göstermiştir.
Hayvan çalışmaları, intrauterin büyüme geriliği, erişkin kardiyovasküler hastalık ve glukokortikoid reseptör yoğunluğunda kalıcı değişiklikler, nörotransmitter turnover veteratojenik doz aralığının altındaki maruziyetteki davranış riskinde artmış prenatalglukokortikoidlerin rol oynadığını tespit etmiştir.
Yaklaşık 2000 gebelikte maruz kalma olgularına iliskin veriler, inhale budesonid kullanımıyla ilişkili teratojenik riskin artmadığını göstermektedir. Hayvan çalışmalarındaglukokortikoidlerin malformasyonları indüklediği gösterilmiştir (Bkz. Bölüm 5.3). Bu durum,önerilen inhalasyon dozları verilen insanlar için muhtemel değildir.
Laktasyon dönemi
Budesonid anne sütü ile atılmaktadır (süte geçmektedir). Ancak, BUDOLER'in tüm dozlarında, emzirilen çocuk üzerinde herhangi bir etki öngörülmemektedir. BUDOLERemzirme döneminde kullanılabilir.
Astımlı emziren kadınlarda inhale budesonid (günde iki kez 200 veya 400 mikrogram) ile idame tedavisi sonucunda emzirilen bebeklerde budesonide sistemik maruziyet ihmaledilebilir düzeydedir.
Farmakokinetik bir çalışmada, her iki doz seviyesi için tahmini günlük bebek dozu, günlük anne dozunun
%
0,3'ü kadarken, bebeklerde oral biyolojik kullanılabilirliğin tamamlandığınıvarsayarak hesaplanan ortalama plazma konsantrasyonu, maternal plazmada gözlenenkonsantrasyonların 1/600'ü kadardır.Bebekplazma örneklerindeki budesonid
konsantrasyonları, nicelik sınırından azdır.
Budesonidin uygulandığı terapötik dozlarda, inhale budesonid verileri ve budesonidin burun, inhale, oral ve rektal uygulamalardan sonraki terapötik doz aralıklarında lineer PKözelliklerini sergilemesi nedeniyle, emzirilen çocuktaki maruziyetinin düşük olmasıbeklenmektedir.
10Üreme yeteneği / Fertilite
Gebe kalma potansiyeli olan kadınlar için özel bir öneri yoktur.
Budesonid kullanımının insan fertilitesi üzerindeki etkileri hakkında herhangi bir veri bulunmamaktadır. Sıçanlarda, subkutan yolla uygulanan budesonidin fertilite üzerinde adversbir etkisi olmamıştır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Makine sürme ve kullanma becerisi üzerine herhangi bir çalışma yapılmamıştır. BUDOLER'in araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemesi muhtemel değildir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers ilaç reaksiyonları, MedDRA'nın sistem organ sınıfına göre listelenmektedir. Her bir sistem organ sınıfı içerisinde advers ilaç reaksiyonları sıklığa göre sıralanmakta olup en sıkgörülen reaksiyonlar başta listelenmektedir. Ayrıca, her bir advers ilaç reaksiyonu içinaşağıdaki sisteme göre (CIOMS III), reaksiyonlara karşılık gelen sıklık kategorisi debelirtilmektedir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Ağız-yutakta kandida enfeksiyonu, pnömoni (KOAH'lı hastalarda)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Döküntü, kontakt dermatit, ürtiker, anjiyoödem, kaşıntı ve anafilaktik reaksiyonlar dahil ani ve gecikmiş aşırı duyarlılık reaksiyonları
Endokrin hastalıklar
Seyrek: Adrenal supresyon, hiperadrenokortisizm, hipoadrenokortisizm, çocuklarda ve ergenlerde büyüme hızında azalma*, Cushing sendromu dahil sistemik kortikosteroidetkilerinin belirtileri ve semptomları
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın olmayan
:
Kaygı, depresyon**
11
Seyrek: Huzursuzluk , sinirlilik, davranış değişiklikleri (çoğunlukla çocuklarda)
Bilinmiyor : Uyku bozuklukları, psikomotor hiperaktivite, agresyon
Göz hastalıkları
Yaygın olmayan
:
Katarakt***, bulanık görme****
Seyrek: Glokom
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Disfoni, öksürük, ses kısıklığı, boğaz irritasyonu.
Seyrek: Paradoksal bronkospazm dahil bronkospazm
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Seyrek: Deride morluklar*
Kas-iskelet hastalıkları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Seyrek: Kemik mineral yoğunluğunda azalma
Yaygın olmayan: Kas spazmı, tremor * Bkz. Bölüm 4.4
** İnhale budesonid üzerine 13119 hasta ve plasebo üzerine 7278 hasta ile yapılan klinik çalışmalar toplanmıştır. Anksiyete sıklığı inhale budesonid için% 0,52 ve plasebo için% 0,63 iken; depresyonsıklığı inhale budesonide için % 0,67, plasebo için % 1,15'dir.
*** Plasebo kontrollü çalışmalarda katarakt, plasebo grubunda yaygın olmayan sıklıkla gözlenmiştir. **** Bkz. Bölüm 4.4
Bazen sistemik glukokortikosteroid yan etkilerin belirtileri veya semptomları; muhtemelen doz, maruz kalma süresi, eşzamanlı ve önceki kortikosteroid maruziyeti ve bireyselduyarlılıkla bağlı olarak inhale glukokortikosteroidlerle ortaya çıkabilir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyondaki büyüme geriliği riski nedeniyle, büyüme Bölüm 4.4'de açıklandığı gibi izlenmelidir.
Ses kısıklığı ve boğazdaki tahriş geri dönüşümlüdür; ve tedavinin kesilmesi, dozun azaltılması ve/veya sesin dinlenmesinden sonra kaybolur.
12
Orofarenkste kandida enfeksiyonu ortaya çıkarsa, hastaların ağızlarını suyla çalkalamaları veya her uygulama sonrası dişlerini fırçalamaları önerilir. Çoğu vakada bu durum, budesonidile tedaviyi bırakmak zorunda kalmadan topikal anti-fungal tedavisine cevap verecektir.
Diğer inhalasyon tedavilerinde olduğu gibi paradoksal bronkospazm gelişmesi muhtemeldir. Paradoksal bronkospazm gelişmesi durumunda budesonid tedavisi derhal kesilmeli vegerekirse derhal alternatif tedavi olarak hızlı etki gösteren bir inhale bronkodilatör iledeğiştirilmelidir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonların raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; eposta:[email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Budesonidin akut toksisitesi düşük düzeydedir. Kısa bir süre içerisinde yüksek miktarlarda ilacın inhalasyonunu takiben oluşan en büyük zararlı etki hipotalamik-pitüiter-adrenal (HPA)fonksiyonlarının baskılanmasıdır. Özel acil durum önlemlerine gerek yoktur. Astımı kontroletmek için önerilen dozda BUDOLER tedavisine devam edilmelidir.
5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Obstrüktif akciğer hastalıkları için diğer ilaçlar, inhalantlar; Glukokortikoidler
ATC kodu: R03BA02
Budesonid, insanlarda belirgin topikal etki göstermekle birlikte önemli bir sistemik etkisi olmayan bir kortikosteroiddir. Diğer inhale glukokortikoidlerde olduğu gibi budesonid defarmakolojik etkilerini, hücre içi glukokortikoid reseptörleri ile etkileşerek gösterir. Birçokfarklı sitokin, kemokin, enzim ve hücre adezyon molekülünün üretimi inhibe edilir.Kortikosteroid tedavisinden fayda gören hastalarda inhalasyon tozu olarak kullanıldığında,genellikle tedaviye başlandıktan sonra 10 gün içerisinde astımı kontrol altına
13
alabilmektedir. Budesonid düzenli kullanıldığındaastımlıakciğerlerdekikronik
enflamasyonu azaltmaktadır. Budesonid, ayrıca akciğer fonksiyonlarını arttırmakta ve astım semptomlarının ve bronş aşırı cevaplılığının azalmasını sağlamakta, astım ataklarınıönlemektedir.
5.2 Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Akciğere ulaşan budesonid miktarı hızlı bir şekilde ve tamamen emilmektedir. Uygulamadan hemen sonra plazmada en yüksek konsantrasyona ulaşılmaktadır. Orofarenkste kalan doz içingerekli düzeltme yapıldıktan sonra mutlak biyoyararlanım %73 oranındadır. Karaciğerdekibelirgin presistemik metabolizma nedeniyle inhale edilen bir dozun yutulan fraksiyonununsadece % 10 ila 13'ü biyoyararlanıma sahiptir. Diğer budesonid kuru toz inhalerler ilegözlendiği gibi, önerilen doz aralığında BUDOLER'den kaynaklanan sistemik budesonidmaruziyetinin, doza orantılı olması beklenebilir.
Dağılım:
Budesonidin plazma proteinine bağlanması 1 ila 100 nmol'lük bir konsantrasyon aralığında % 85-90'dır. Budesonid dokulara yaygın olarak dağılır, kararlı durumda dağılım hacmiyaklaşık 183 ila 301 L'dir. Yapılan hayvan deneylerinde dalak ve lenf bezlerinde, timusta,adrenal kortekste, üreme organlarında ve bronşlarda yüksek konsantrasyonlar gözlenmiştir.Budesonid, farelerde plasenta bariyerini aşmaktadır. Bebeğin maruz kalacağı tahmini günlükdoz, günlük maternal dozun yaklaşık %0.3'üdür ve bebeklerde tahmini ortalama plazmakonsantrasyonun, bebekte meydana gelen oral biyoyararlanımın tam olacağı varsayıldığındadahi, maternal plazma konsantrasyonunun 1/600'dur.
Hayvan çalışmalarında dalak, lenf bezleri, timus, adrenal korteks, üreme organları ve bronşlarda yüksek konsantrasyonlar gösterilmiştir. Budesonid, farede plasenta bariyerinigeçmektedir.
Biyotransformasyon:
Budesonid akciğerlerde metabolize olmaz. Emilimini takiben karaciğerde yıkıma uğrar ve 6 beta-hidroksibudesonid ve 16 alfa-hidroksiprednizolon dahil olmak üzere bir dizi inaktifmetabolit elde edilir.
14
Budesonidin ana metabolizma yolu CYP3A4 aracılığıyladır ve budesonid metabolizması bu enzimin bilinen inhibitörleri ya da indükleyicileri tarafından etkilenebilir (Bkz. Bölüm 4.5).
Eliminasyon:
Radyoişaretli budesonid soluyan insan gönüllülerde (ölçülü doz inhaler ile) uygulanan dozun yaklaşık
%%
15'i feçeste geri kazanılır. İnhalasyondan sonraidrarda 16-alfa-hidroksiprednizolon tespit edilmiş, budesonid saptanmamıştır.
Budesonid intravenöz doz uygulamasını takiben yüksek plazma klerensi (84 L/s) gösterir. Eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 2.8 ila 5 saattir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Doğrusallık / doğrusal olmayan duruma ilişkin mevcut veri bulunmamaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Karaciğer yetmezliği:
İnhale budesonid farmakokinetiği, karaciğer yetmezliği olan hastalarda çalışılmamıştır. Ancak, siroz hastalarındaki oral uygulamanın ardından budesonidin sistemik yararlanımınınsağlıklı kontrollere göre 2.5 kat daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Hafif karaciğeryetmezliğinin, oral budesonidin sistemik maruziyet üzerinde az etkisi olduğu bildirilmiştir.
Böbrek yetmezliği:
Budesonid farmakokinetiği, böbrek yetmezliği olan hastalarda çalışılmamış olmakla birlikte önemli bir etki beklenmemektedir. Bununla birlikte budesonid metabolitleri idrar yoluylaatılmaktadır ve şiddetli böbrek yetmezliğinde metabolitlerin birikmesine bağlı olarak adversolayların görülmesindeki artmış risk olasılığı göz ardı edilememektedir.
Pediyatrik popülasyon:
Budesonidin farmakokinetiği pediyatrik popülasyonda çalışılmamıştır. Ancak, diğer inhale budesonid ürünlerine dair veriler, 3 yaşın üzerindeki çocuklarda beden ağırlığına normalizeedilen klerensin, yetişkinlere kıyasla yaklaşık %50 daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Budesonidin farmakokinetiği yaşlı hastalarda çalışılmamıştır. Ancak, 65 yaş ve üzeri hastalara
15
dair sınırlı veriler, oral ve intravenöz uygulamasını takiben daha genç yetişkinler ile karşılaştırıldığında farmakokinetikte anlamlı bir farklılık göstermemektedir.
Irk, cinsiyet:
Irk ya da cinsiyete bağlı farmakokinetik farklılıklar tanımlanmamıştır.
Klinik çalışmalar:
Budesonid ile yakın zamanda bir klinik çalışma gerçekleştirilmemiştir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Tekrarlı Doz Toksisitesi
Tekrarlı doz toksisitesi çalışmalarından gelen klinik öncesi veriler, önerilen terapötik dozda insanlar için özel bir tehlike göstermemiştir.
Mutajenite ve Karsinojenisite
Bir dizi in vitro ve in vivo mutajenite testinde budesonidin mutajenik potansiyele sahip olmadığı gösterilmiştir.
Oral yolla uygulanan budesonidin, günde 25 mikrogram/kg/gün doz düzeylerinden itibaren erkek sıçanlarda karaciğer tümörleri insidansını arttırdığı gözlenmiştir. Bu etkiler ayrıcabaşka steroidleri (prednizolon ve triamsinolon asetonid) içeren bir takip çalışmasında dagözlenmiştir ve kortikosteroidlerin uygulaması ile ilişkili bir sınıf etkisi olduğu kabuledilmiştir.
Üreme toksisitesi
Budesonid de dahil olmak üzere glikokortikosteroidler, hayvanlarda yarık damak ve iskelet anormallikleri de dahil olmak üzere teratojenik etkiler yaratmıştır. Benzer etkilerin terapötikdozlarda insanlarda oluşması muhtemel değildir.
Doğum öncesi ve doğum sonrası gelişimsel çalışmada deri altından budesonid verilen sıçanlarda, gebe sıçanlarda veya yavrularında herhangi bir etki görülmemiştir. Diğerglukokortikoidlerde olduğu gibi deri altından uygulanan budesonidin sıçanlarda teratojenik vefetotoksik olduğu (yavruların canlılığının azaldığı) gösterilmiştir. Fototoksisite (büyümehızında azalma ve maternal zehirli doz seviyelerinde gözlenen fetal ölüm) tavşanlarda dagörülmüştür.
166 FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Mikronize laktoz monohidrat.(inek sütü kaynaklı)
Semi-mikronize laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)
Jelatin Kapsül (3 nol'lu) İçeriği:
Jelatin (sığır kaynaklı)
Titanyum dioksit (E 171)
Demir oksit kırmızı (E 172)
6.2 Geçimsizlikler
Bilinen geçimsizliği yoktur.
6.3 Raf ömrü
36 ay.
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
60 inhaler kapsül içeren, şeffaf PVC/PVDC/Aluminyum blister ambalajlarda, bir adet monodoz kuru toz inhaler cihazı ve kullanma talimatı ile beraber sunulmaktadır.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
Kapsül, kullanmadan hemen önce ambalajından çıkarılmalıdır. Her inhaler, kutu içeriği bittikten sonra atılmalıdır.
7 RUHSAT SAHİBİ
World Medicine İlaç San ve Tic. A.Ş.
Bağcılar/İstanbul
8 RUHSAT NUMARASI
2018/45
17
9 İLK RUHSAT TARİHİ / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 30.01.2018 Ruhsat yenileme tarihi:
10 KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
18