KISA ÜRÜN BİLGİSİ
VBU ILAÇ EK IZLEMEYE TABIDIR. BU ÜÇGEN YENI GÜVENLILIK BILGISININ HıZLı OLARAK BELIRLENMESINI SAĞLAYACAKTıR. SAĞLıK MESLEĞI MENSUPLARıNıN ŞÜPHELI ADVERS REAKSIYONLARı TÜFAM'A BILDIMELERIBEKLENMEKTEDIR. BAKıNıZ BÖLÜM 4.8 “ŞÜPHELI ADVERS REAKSIYONLARıN RAPORLANMASı”.
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ENTYVIO® 300 mg İnfüzyonluk Çözelti Konsantresi İçin Toz Steril
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her bir flakon 300 mg vedolizumab içerir.
Sulandırılarak hazırlandıktan sonra her mL'si 60 mg vedolizumab içerir.
Vedolizumab, insan ^7 integrine bağlanan bir insan IgGı monoklonal antikordur ve rekombinant DNA teknolojisi kullanılarak Çin hamsterı over (CHO) hücrelerinde üretilir.
Yardımcı madde(ler):
Yardımcı maddelerin tam listesi için Bölüm 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
İnfüzyonluk çözelti konsantresi için toz.
Beyaz ile kırık beyaz arası renkte, liyofilize kek veya toz.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlarÜlseratif kolit
ENTYVIO, konvansiyonel tedaviye ya da tümör nekroz faktörü alfa (TNFa) antagonisti ile tedaviye yeterli yanıt alınamayan, yanıtı kaybeden ya da bu tedavileri tolere edemeyen orta ilaşiddetli aktif ülseratif kolit hastası yetişkinlerin tedavisinde endikedir.
Crohn hastalığı
ENTYVIO, konvansiyonel tedaviye ya da tümör nekroz faktörü alfa (TNFa) antagonisti ile tedaviye yeterli yanıt alınamayan, yanıtı kaybeden ya da bu tedavileri tolere edemeyen orta ilaşiddetli aktif Crohn hastalığı olan yetişkin hastaların tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
ENTYVIO tedavisi, ülseratif kolit veya Crohn kastalığı'nın tanı ve tedavisinde deneyimli uzman hekimler tarafından başlatılmalı ve izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.4). Hastalara Kullanma Talimatıverilmelidir.
1Pozoloji:
Ülseratif Kolit
ENTYVIO'nun önerilen doz rejimi sıfır, iki ve altıncı haftalarda ve sonrasında her sekiz haftada bir intravenöz infüzyon yoluyla uygulanan 300 mg'dır.
10. hafta itibariyle terapötik fayda yönünde bir kanıt olmadığı takdirde Ülseratif Kolit hastalarında tedaviye devam edilmemelidir (bkz. Bölüm 5.1).
Tedaviye yanıtlarında düşüş yaşayan bazı hastalar, dört haftada bir ENTYVIO 300 mg olacak şekilde yapılacak doz sıklığındaki artıştan fayda görebilirler.
ENTYVIO tedavisine yanıt veren hastalarda, bakım standartları ile uyumlu olarak kortikosteroid dozu azaltılabilir veya kesilebilir.
Tekrar tedavi
Eğer tedaviye ara verildiyse ve ENTYVIO ile tedaviye tekrar başlanması gerekiyorsa, dört haftada bir doz uygulaması düşünülebilir (bkz. Bölüm 5.1). Klinik çalışmalarda tedaviye verilenaralar bir yıla kadar uzamıştır. Vedolizumab ile tekrar tedavi sırasında advers reaksiyonlarda yada infüzyon ile ilişkili reaksiyonların (İİR'lerin) sıklığında belirgin bir artış olmaksızın etkililiktekrar elde edilmiştir (bkz. Bölüm 4.8).
Crohn Hastalığı
ENTYVIO'nun önerilen doz rejimi sıfır, iki ve altıncı haftalarda ve sonrasında her sekiz haftada bir intravenöz infüzyon yoluyla uygulanan 300 mg'dır.
Tedaviye yanıt vermeyen Crohn hastaları, 10. haftadaki ENTYVIO dozundan fayda görebilirler (bkz. Bölüm 4.4). Yanıt veren hastalarda 14. haftadan itibaren sekiz haftada bir tedaviye devamedilmelidir. 14. hafta itibariyle terapötik fayda yönünde bir kanıt görülmediği takdirde Crohnhastalarında tedaviye devam edilmemelidir (bkz. Bölüm 5.1).
Tedaviye yanıtlarında düşüş yaşayan bazı hastalar, dört haftada bir ENTYVIO 300 mg olacak şekilde yapılacak doz sıklığındaki artıştan fayda görebilirler.
ENTYVIO tedavisine yanıt veren hastalarda, bakım standartları ile uyumlu olarak kortikosteroid dozu azaltılabilir veya kesilebilir.
Tekrar Tedavi
Eğer tedaviye ara verildiyse ve ENTYVIO ile tedaviye tekrar başlanması gerekiyorsa, dört haftada bir doz uygulaması düşünülebilir (bkz. Bölüm 5.1). Klinik çalışmalarda tedaviye verilenaralar bir yıla kadar uzamıştır. Vedolizumab ile tekrar tedavi sırasında advers reaksiyonlarda yada infüzyon ile ilişkili reaksiyonların (İİR'lerin) sıklığında belirgin bir artış olmaksızın etkililiktekrar elde edilmiştir (bkz. Bölüm 4.8).
2Uygulama şekli:
ENTYVIO yalnızca intravenöz kullanım içindir. Sulandırılarak kullanıma hazırlanmalı ve intravenöz kullanım öncesinde tekrar seyredilmelidir.
ENTYVIO intravenöz infüzyon yoluyla 30 dakikalık bir sürede uygulanır. Hastalar infüzyon sırasında ve sonrasında izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.4).
ENTYVIO'nun sulandırılması ve uygulanması öncesinde seyreltilmesine ilişkin talimatlar için bkz. Bölüm 6.6.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek ve karaciğer yetmezliği:
ENTYVIO bu hasta popülasyonlarında incelenmemiştir. Herhangi bir doz önerisinde bulunulamamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Vedolizumabın 0 ile 17 yaş arası çocuklardaki güvenliliği ve etkililiği saptanmamıştır. Veri mevcut değildir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda herhangi bir doz ayarlaması gerekmemektedir. Popülasyon farmakokinetiği analizleri yaşın herhangi bir etkisini göstermemiştir (bkz. Bölüm 5.2).
4.3. Kontrendikasyonlar
- Etkin maddeye veya Bölüm 6.1'de listelenmiş olan yardımcı maddelerden herhangi birinekarşı aşırı duyarlılık.
- Tüberküloz, sepsis, sitomegalovirüs, listeriyoz gibi aktif ciddi enfeksiyonlar ve progresifmultifokal lökoensefalopati (PML) gibi fırsatçı enfeksiyonlar (bkz. Bölüm 4.4)
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Vedolizumab, ortaya çıkması durumunda anafilaksi dahil akut aşırı duyarlılık reaksiyonlarını yönetebilecek şekilde donanımlı olan bir sağlık kuruluşunda uygulanmalıdır. Vedolizumabverilirken uygun izleme ve tıbbi destek önlemleri hemen kullanıma hazır şekilde ulaşılabilirolmalıdır.
Tüm hastalar her bir infüzyon süresince kesintisiz olarak izlenmelidir. İlk iki infüzyonda, hastalar infüzyon tamamlandıktan sonra yaklaşık 2 saat süreyle akut aşırı duyarlılık reaksiyonları belirtive bulguları açısından izlenmelidir. Sonraki tüm infüzyonlarda hastalar infüzyon tamamlandıktansonra yaklaşık 1 saat süreyle izlenmelidir.
İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonlar (İİR)
Klinik çalışmalarda, İİR ve aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiş olup bunların çoğunluğunun şiddeti hafif ila orta derecede olmuştur (bkz. Bölüm 4.8).
3
Eğer şiddetli bir İİR, anafilaktik reaksiyon veya başka bir şiddetli reaksiyon ortaya çıkarsa ENTYVIO infüzyonu derhal durdurulmalıdır ve uygun tedavi başlatılmalıdır (örn., epinefrin veantihistaminikler) (bkz. Bölüm 4.3).
Eğer hafif ila orta dereceli bir İİR meydana gelirse infüzyon hızı düşürülebilir veya infüzyon kesilebilir ve uygun tedavi başlatılabilir. Hafif ila orta dereceli İİR kaybolduğunda infüzyonadevam edilir. Hekimler, hafif ila orta dereceli İİR öyküsü olan hastalarda, bu tip hastalarınrisklerini en aza indirgemek adına bir sonraki infüzyondan önce ön tedaviyi göz önündebulundurmalılardır (örn., antihistaminik, hidrokortizon ve/veya parasetamol ile) (bkz. Bölüm4.8).
Enfeksiyonlar
Vedolizumab, tanımlanmış bir sistemik bağışıklık baskılayıcı aktivitesi olmayan, bağırsak selektivitesine sahip bir integrin antagonistidir (bkz. Bölüm 5.1 ).
Hekimler fırsatçı enfeksiyonların (tüberküloz, septisemi, sitomegalovirüs, listeriyoz gibi aktif şiddetli enfeksiyonlar ve Progresif Multifokal Lökoensefalopati (PML) gibi) veya bağırsağınsavunma bariyeri görevi gördüğü enfeksiyonların riskindeki potansiyel artışın farkında olmalıdır(bkz. Bölüm 4.8). Aktif, şiddetli enfeksiyonları olan hastalarda bu enfeksiyonlar kontrol altınaalınana kadar ENTYVIO tedavisi başlatılmamalıdır ve ENTYVIO ile kronik tedavi gördüklerisırada şiddetli enfeksiyonun geliştiği hastalarda hekimler tedaviyi durdurmayı dikkate almalıdır.Kontrol altına alınmış kronik şiddetli enfeksiyonu olan ya da nüks eden şiddetli enfeksiyonöyküsü olan hastalarda vedolizumab kullanımı değerlendirilirken dikkatli olunmalıdır. Tedaviöncesinde, sırasında ve sonrasında hastalar enfeksiyonlar açısından yakından izlenmelidir. Aktiftüberkülozu olan hastalarda ENTYVIO kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3). Vedolizumab iletedaviye başlanmadan önce hastalar, yerel uygulamalar doğrultusunda tüberküloz taramasındangeçmelidir. Eğer latent tüberküloz tanısı konursa, vedolizumab tedavisine başlanmadan önceyerel uygulamalar doğrultusunda anti-tüberküloz tedavisi ile uygun tedaviye başlanmalıdır.Vedolizumab tedavisi görmekteyken tüberküloz tanısı konan hastalarda, tüberküloz enfeksiyonugiderilene kadar vedolizumab tedavisi durdurulmalıdır.
Bazı integrin antagonistleri ve bazı sistemik bağışıklık baskılayıcı ajanlar, John Cunningham (JC) virüsünün neden olduğu nadir ve sıklıkla ölümle sonuçlanan fırsatçı bir enfeksiyon olan progresifmultifokal lökoensefalopati (PML) ile ilişkilendirilmiştir. Vedolizumab, bağırsağa geri göçenlenfositler üzerinde eksprese olan a4P7 integrine bağlanarak bağırsağa spesifik olarak bağışıklıkbaskılayıcı etki ortaya koyar.
Sağlıklı gönüllülerde herhangi bir sistemik bağışıklık baskılayıcı etki belirtilmemiş olmakla birlikte, İnflamatuvar Bağırsak Hastalığı olan kişilerde sistemik bağışıklık işlevi üzerindeki etkibilinmemektedir.
5
Hekimler, vedolizumab tedavisi görmekte olan hastaları hekim eğitim materyallerinde tanımlandığı üzere yeni başlayan veya kötüleşen nörolojik belirtiler ve bulgular açısındanizlemelidir ve bunların ortaya çıkması halinde nörolojiye sevk etmeyi düşünmelidir. PML'denşüphe ediliyorsa, vedolizumab tedavisi durdurulmalı ve tanı doğrulandığı takdirde tedavi bir dahabaşlanmamak üzere kesilmelidir.
4
PML ile ilişkili tipik belirti ve bulgular çeşitlidir; günler, haftalar boyunca ilerleme olabilir ve vücudun bir tarafında ilerleyici güçsüzlük, kol ve bacaklarda hantallık, görme bozukluğu,konfüzyon ve kişilik değişiklerine yol acan düşünmede, hafızada ve uyum sağlamadakideğişiklikleri içerir.
Maligniteler
Ülseratif Kolit ve Crohn Hastalığı olanlarda malignite riski artmıştır. Bağışıklık sistemini düzenleyici tıbbi ürünler malignite riskini artırabilir (bkz. Bölüm 4.8).
Öncesinde veya eşzamanlı olarak biyolojik ürün kullanımı
Önceden natalizumab veya rituksimab ile tedavi edilmiş olan hastalarda vedolizumab klinik çalışma verisi bulunmamaktadır. Bu hastalarda ENTYVIO kullanımı düşünülürken dikkatliolunmalıdır.
Önceden natalizumaba maruziyeti olan hastalar normal şartlar altında, hastanın klinik durumu aksini gerektirmedikçe, ENTYVIO tedavisine başlamadan önce en az 12 hafta beklemelidir.
Vedolizumabın bağışıklık sistemini baskılayıcı biyolojik ajanlar ile bir arada kullanımına ilişkin klinik çalışma verisi bulunmamaktadır. Bu nedenle ENTYVIO'nun bu gibi hastalarda kullanımıönerilmemektedir.
Canlı veya oral aşılar
Sağlıklı gönüllülerle yürütülen plasebo kontrollü bir çalışmada vedolizumabın 750 mg'lık tek dozu, rekombinant hepatit B yüzey antijeni ile üç doz kas içi enjeksiyon uygulanmış gönüllülerdehepatit B virüsüne karşı koruyucu bağışıklık oranlarını düşürmemiştir. Vedolizumaba maruziyetiolanlarda ölü, oral kolera aşısı uygulamasından sonra serokonversiyon oranları daha düşükolmuştur. Diğer oral ve nazal aşılar (örneğin; alt ünite aşıları veya inaktif aşılar) üzerindeki etkibilinmemektedir. ENTYVIO tedavisine başlanmadan önce tüm hastaların tüm bağışıklamauygulamalarının geçerli bağışıklama kılavuzlarına göre güncel olması önerilmektedir.Vedolizumab tedavisi görmekte olan hastalar canlı olmayan aşıları almaya devam edebilirler.Vedolizumab kullanan hastalarda canlı aşılar ile enfeksiyonun sekonder iletimi ile ilgili veribulunmamaktadır. Grip aşısının uygulanışı, rutin klinik uygulama doğrultusunda enjeksiyonyoluyla olmalıdır. Diğer canlı aşılar ancak faydanın risklere kıyasla açık bir şekilde üstün olduğudurumlarda vedolizumab ile bir arada uygulanabilir.
Crohn Hastalığı'nda remisyon indüksiyonu
Crohn Hastalığı'nda remisyon indüksiyonu bazı hastalarda 14 haftayı bulabilir. Bunun sebepleri tam olarak bilinmemektedir ve olasılıkla etki mekanizması ile ilişkilidir. Bu durum özelliklebaşlangıçta, önceden TNFa antagonistleri ile tedavi edilmemiş şiddetli aktif hastalığı olankişilerde olmak üzere göz önünde bulundurulmalıdır (Ayrıca bkz. Bölüm 5.1.)
Crohn Hastalığı için yapılan klinik çalışmalarının alt grup araştırma analizleri, eşzamanlı kortikosteroid tedavisinin söz konusu olmadığı hastalara uygulanan vedolizumabın, halihazırda
5
eşzamanlı kortikosteroid tedavisi görmekte olan hastalar ile karşılaştırıldığında, Crohn Hastalığı'nda remisyon indüksiyonu açısından daha az etkili olabileceğini önermektedir(eşzamanlı bağışıklık sistemini düzenleyici ajanların kullanımı fark etmeksizin; bkz. Bölüm 5.1 ).
Biyoteknolojik ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için uygulanan ürünün ticari ismi ve seri numarası mutlaka hasta dosyasına kaydedilmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Herhangi bir etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Vedolizumab; kortikosteroidlerin, bağışıklık sistemini düzenleyici ajanların (azatioprin, 6-merkaptopurin ve metotreksat) ve aminosalisilatların eşzamanlı uygulandığı Ülseratif Kolit ve Crohn Hastalığı olan yetişkinlerde çalışılmıştır. Popülasyon farmakokinetiği analizleri bu türajanlarla bir arada uygulamanın vedolizumabın farmakokinetiği üzerinde klinik açıdan anlamlıbir etki oluşturmadığına işaret etmektedir. Vedolizumabın yaygın olarak bir arada kullanılan tıbbibileşiklerin farmakokinetiği üzerindeki etkisi çalışılmamıştır.
Öncesinde veya eşzamanlı olarak biyolojik ürün kullanımı
Önceden natalizumab veya rituksimab ile tedavi edilmiş olan hastalarda vedolizumab klinik çalışma verisi bulunmamaktadır. Bu hastalarda ENTYVIO kullanımı düşünülürken dikkatliolunmalıdır.
Önceden natalizumaba maruziyeti olan hastalar normal şartlar altında, hastanın klinik durumu aksini gerektirmedikçe, ENTYVIO tedavisine başlamadan önce en az 12 hafta beklemelidir.
Vedolizumabın bağışıklık sistemini baskılayıcı biyolojik ajanlar ile bir arada kullanımına ilişkin klinik çalışma verisi bulunmamaktadır. Bu nedenle ENTYVIO'nun bu gibi hastalarda kullanımıönerilmemektedir.
Canlı veya oral aşılar
Başta canlı oral aşılar olmak üzere canlı aşılar ENTYVIO ile bir arada dikkatle kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar gebeliği önlemek için doğum kontrolü uygulamalı ve en son tedaviden sonra en az 18 hafta boyunca doğum kontrolü uygulamasına devametmelidir.
Gebelik dönemi
Vedolizumabın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin sınırlı miktarda veri mevcuttur.
6
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar gebelik/embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.(bkz. Bölüm 5.3).
ENTYVIO gebelik süresince ancak fayda, gerek anneye gerekse fetüse dair potansiyel risklere kıyasla açıkça üstün olduğu takdirde kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Vedolizumab anne sütünde tespit edilmiştir. Vedolizumab'ın bebekler üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Emziren kadınlarda vedolizumab kullanılırken tedavinin anneye sağlayacağıfayda ve bebek için potansiyel riskler göz önünde bulundurulmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Vedolizumabın insan fertilitesi üzerindeki etkilerine dair veri bulunmamaktadır. Erkek ve kadın fertilitesi üzerindeki etkiler hayvan çalışmalarında resmi düzeyde değerlendirilmemiştir (bkz.Bölüm 5.3).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
ENTYVIO'nun araç ve makine kullanımı üzerinde minör bir etkisi vardır, zira az sayıda hastada sersemlik hali bildirilmiştir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özeti
En sık bildirilen advers reaksiyonlar enfeksiyonlar (nazofarenjit, üst solunum yolu enfeksiyonu, bronşit, grip ve sinüzit gibi), baş ağrısı, bulantı, ateş, yorgunluk, öksürük, artraljidir.
Vedolizumab ile tedavi edilen hastalarda enjeksiyon bölgesi reaksiyonları (dispne, bronkospazm, ürtiker, kızarma, döküntü, artmış kan basıncı ve kalp hızı gibi semptomlarla) da bildirilmiştir.
Advers reaksiyonların tablo şeklinde listesi
Aşağıdaki advers reaksiyonlar listesi klinik çalışma ve pazarlama sonrası deneyimlerine dayanmaktadır ve sistem organ sınıfına göre gösterilmektedir. Sistem organ sınıfları içindeadvers reaksiyonlar aşağıdaki sıklık kategorileri altında listelenmektedir: Çok yaygın (>1/10);yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila<1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahminedilemiyor).Her bir sıklık gruplandırması dahilinde advers reaksiyonlar azalan ciddilik derecesi sırasına göreverilmektedir.
7
Tablo 1. Advers Reaksiyonlar |
Sistem organ sınıfı |
Sıklık |
Advers reaksiyon/reaksiyonlar |
Enfeksiyon ve enfestasyon
|
Çok yaygın
|
Nazofarenjit
|
Yaygın
|
Bronşit, gastroenterit, üst solunum yolu enfeksiyonu, grip, sinüzit,farenjit
|
Yaygın olmayan
|
Solunum yolu enfeksiyonu, vulvovajinal kandidiyaz, oralkandidiyaz, Herpes zoster
|
Çok seyrek
|
Pnömoni
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları
|
Çok seyrek
|
Anafilaktik reaksiyon, anafilaktik şok
|
Sinir sistemi hastalıkları
|
Çok yaygın
|
Baş ağrısı
|
Yaygın
|
Parestezi
|
Göz hastalıkları
|
Çok seyrek
|
Bulanık görme
|
Vasküler hastalıklar
|
Yaygın
|
Hipertansiyon
|
Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıklar
|
Yaygın
|
Orofaringeal ağrı, burun tıkanıklığı, öksürük
|
Gastrointestinal hastalıklar
|
Yaygın
|
Anal apse, anal fissür, bulantı, dispepsi, konstipasyon, karındadolgunluk hissi, gaz, hemoroidler
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları
|
Yaygın
|
Döküntü, kaşıntı, egzama, eritem, gece terlemeleri, akne
|
Yaygın olmayan
|
Folikülit
|
Kas-iskelet ve bağ dokusu hastalıkları
|
Çok yaygın
|
Eklem ağrısı
|
Yaygın
|
Kas spazmları, sırt ağrısı, kas güçsüzlüğü, yorgunluk, ektremitedeağrı
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
|
Yaygın
|
Yüksek ateş
|
Yaygın olmayan
|
İnfüzyon bölgesi reaksiyonu (şunlar dahildir: infüzyon bölgesinde ağrı veinfüzyon bölgesinde iritasyon),infüzyona bağlı reaksiyon, üşüme,soğuk hissetme
|
Seçili advers reaksiyonların tanımıİnfüzyon ile ilişkili reaksiyonlar (İİR)
GEMINI I ve II kontrollü çalışmalarında vedolizumab uygulanan hastaların %4'ü ve plasebo uygulanan hastaların %3'ü araştırmacı tarafından İİR şeklinde tanımlanan advers reaksiyonyaşamıştır (bkz. Bölüm 4.4). %1'in üzerinde bir oranda ortaya çıkan, İİR olarak bildirilenherhangi bir tek Tercihli Terim söz konusu olmamıştır. Büyük çoğunluğu hafif ila orta şiddetteolup %1'inden azı çalışma tedavisinin kesilmesi ile sonuçlanmıştır. Gözlemlenen ÜR'lergenellikle infüzyondan sonra herhangi bir müdahalede bulunulmaksızın ya da minimal müdahaleile düzelmiştir. İİR'lerin çoğu ilk 2 saat içerisinde meydana gelmiştir. İİR'leri olan hastalararasında, İİR'leri olan plasebo hastaları ile karşılaştırıldığında vedolizumab uygulananlarda ilk iki
8
saat içinde daha fazla İİR söz konusu olmuştur. İİR'lerin çoğu ciddi olmayıp infüzyon sırasında ya da infüzyonun tamamlanmasından sonraki bir saat içerisinde ortaya çıkmıştır.
Crohn Hastalığı olan bir kişide ikinci infüzyon sırasında ciddi bir advers İİR bildirilmiştir (bildirilen semptomlar: dispne, bronkospazm, ürtiker, yüzde kızarma, döküntü ve yüksektansiyon ve nabız yükselmesi). İnfüzyon durdurulup, antihistaminik ve intravenöz hidrokortizonile tedavi edilerek advers reaksiyon başarıyla kontrol edilmiştir. 0. Hafta ve 2. Hafta'davedolizumab, ardından plasebo uygulanan hastalarda, yanıt kaybından sonra vedolizumab iletedavi tekrarı ile birlikte İİR oranında herhangi bir artış görülmemiştir.
Enfeksiyonlar
GEMINI I ve II kontrollü çalışmalarında enfeksiyonların sıklığı vedolizumab uygulanan hastalarda 0,85/hasta yılı iken plasebo uygulanan hastalarda 0,70/hasta yılı olmuştur.Enfeksiyonlar başlıca nazofarenjit, üst solunum yolu enfeksiyonu, sinüzit ve idrar yoluenfeksiyonlarını içermiştir. Hastaların çoğu enfeksiyon düzeldikten sonra vedolizumab tedavisinedevam etmiştir.
GEMINI I ve II kontrollü çalışmalarında ciddi enfeksiyonların sıklığı vedolizumab uygulanan hastalarda 0,07/hasta yılı iken plasebo uygulanan hastalarda 0,06/hasta yılı olmuştur. Zamaniçerisinde ciddi enfeksiyonların oranında anlamlı bir artış olmamıştır.
Yetişkin hastalarda vedolizumab ile yürütülen kontrollü ve açık etiketli çalışmalarda tüberküloz, sepsis (bazı vakalarda ölümle sonuçlanan), salmonella sepsisi, listeria menenjiti vesitomegaloviral koliti içeren ciddi enfeksiyonlar bildirilmiştir.
Malignite
Genel olarak, klinik çalışma programının günümüze kadarki sonuçları vedolizumab tedavisi ile malignite riskinde artış olduğunu düşündürmemektedir. Bununla birlikte, malignite sayısı düşükve uzun süreli maruziyet sınırlı olmuştur. Uzun vadedeki güvenliliğe ilişkin değerlendirmelerdevam etmektedir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanaksağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Klinik çalışmalarda 10 mg/kg'a kadarki dozlar (önerilen dozun yaklaşık 2,5 katı) uygulanmıştır. Klinik çalışmalarda doz sınırlayıcı toksisite görülmemiştir.
9
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup:
Bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlar, bağışıklık sistemini selektif baskılayıcı ajanlar,
ATC kodu:
L04AA33
Etki mekanizması
Vedolizumab, bağırsak için selektif, bağışıklık sistemini baskılayıcı bir biyolojik ajandır. Öncelikli olarak bağırsağa göçen T yardımcı lenfositleri üzerinde eksprese olan a4P7 integrinespesifik olarak bağlanan bir insan monoklonal antikordur. Vedolizumab belirli lenfositlerüzerinde a4P7 integrine bağlanarak bu hücrelerin mukozal adresin hücre adhezyon molekülü-1'e(MAdCAM-1) tutunmasını inhibe eder fakat aynı etkiyi vasküler hücre bağlanma molekülü-1(VCAM-1) üzerinde göstermez. MAdCAM-1 başlıca bağırsak endotel hücreleri üzerindeeksprese olur ve T lenfositlerin gastrointestinal sistemdeki dokulara geri dönüşünde önemli birrol oynar. Vedolizumab a4Pı veya aEP7 integrinlere bağlanmaz ya da bunların fonksiyonunuinhibe etmez.
a4P7 integrin, öncelikli olarak gastrointestinal kanala göç eden ve her ikisi de gastrointestinal kanalın inflamatuvar immünolojik aracılı hastalıkları olan Ülseratif Kolit ve Crohn Hastalığı'nınkarakteristiği olan inflamasyona yol açan bellek T yardımcı lenfositlerin çeşitli farklı altkümeleriüzerinde eksprese olur. Vedolizumab, Ülseratif Kolit hastalarında gastrointestinal inflamasyonuazaltır. Vedolizumab tarafından a4P7 ile MAdCAM-1 arasındaki etkileşimin inhibisyonu,primatlarda bağırsağa göç eden bellek T yardımcı lenfositlerin vasküler endotelden parankimaldokuya transmigrasyonunu önlemiş ve periferik kanda bu hücrelerin düzeylerinde geridönüşümlü 3 kat yükselme sağlamıştır. Bir Ülseratif Kolit modeli olan kolitli pamuk başlıtamarinlerde, vedolizumabın murin öncüsü gastrointestinal inflamasyonu hafifletmiştir.
Sağlıklı gönüllülerde, Ülseratif Kolit hastalarında veya Crohn hastalarında; vedolizumab nötrofillerin, bazofillerin, eozinofillerin, B yardımcı ve sitotoksik T lenfositlerin, toplam bellek Tyardımcı lenfositlerin, monositlerin ve doğal öldürücü hücrelerin düzeylerini periferik kandayükseltmez ve lökositoz gözlenmemiştir.
Vedolizumab, bir multipl skleroz modeli olan primatlardaki Deneysel Otoimmün Ensafalomiyelitte santral sinir sistemi inflamasyonunu ve immüniteyi etkilememiştir.Vedolizumab deri ve kasta antijen yüklemesine immün yanıtı etkilememiştir (bkz. Bölüm 4.4).Bunun aksine vedolizumab sağlıklı erkek gönüllülerde gastrointestinal antijen yüklemesineimmün yanıtı inhibe etmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
İmmunojenesite
Çoğu nötralizan olan antikorlar, Vedolizumab'a karşı olarak tedavi sırasında gelişebilir. Anti -vedolizumab antikorlarının oluşumu, vedolizumab klirensinin artması ve daha düşük klinik remisyon oranları ile ilişkilidir.
Anti-vedolizumab antikorları olan bireylerde vedolizumab infüzyonu sonrası infüzyon ile ilişkili reaksiyonlar bildirilmiştir.
10
Farmakodinamik etkiler
Vedolizumab ile 2 ila 10 mg/kg aralığındaki dozlarla yürütülen klinik çalışmalarda, hastalarda, bağırsak immün takibinde rolü olan dolaşımdaki lenfositlerin alt kümeleri üzerinde, a4P7reseptörlerinde %95'in üzerinde satürasyon gözlenmiştir.
Sağlıklı gönüllü insanlarda vedolizumab uygulamasından önce ve sonra beyin-omurilik sıvısındaki CD4+/CD8+ oranında değişiklik olmaması ile gösterildiği üzere, vedolizumab santralsinir sistemine CD4+/CD8+ trafiğini
etkilememiştir
. Bu veriler, santral sinir sisteminde immüniteüzerinde etkinin tespit edilmediği, primatlardaki araştırmalar ile uyumludur.
Klinik etkililik
Ülseratif Kolit
Vedolizumabın orta ila şiddetli aktif Ülseratif Kolit (Mayo skoru 6 ila 12 ve endoskopi alt skoru >2) hastalarının tedavisindeki etkililiği ve güvenliliği 6. hafta ve 52. haftada etkililik sonlanımnoktalarının değerlendirildiği randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmada gösterilmiştir(GEMINI I). Çalışmaya dahil edilen hastalarda kortikosteroidler, bağışıklık sistemini düzenleyiciajanlar ve/veya TNFa antagonisti infliksimab dahil olmak üzere en az bir konvansiyonel tedaviile tedavi başarısızlığı söz konusu olmuştur (primer yanıt vermeyenler dahil). Oralaminosalisilatların, kortikosteroidlerin ve/veya bağışıklık sistemini düzenleyici ajanlarıneşzamanlı stabil dozlarına izin verilmiştir.
6. Hafta sonlanım noktalarının değerlendirmesi için 374 hasta çift kör tasarımla (3:2) 0. Hafta ve2. Hafta'da vedolizumab 300 mg veya plasebo almak üzere randomize edilmiştir. Birincilsonlanım noktası 6. Hafta'da klinik yanıtı olan hastaların oranı olarak belirlenmiştir (toplamMayo skorunda >3 puanlık ve başlangıca göre >%30'luk azalma ve buna eşlik eden rektalkanama alt skorunda >1 puanlık veya mutlak rektal kanama alt skorunda <1 puanlık düşüş olaraktanımlanır). Tablo 2 değerlendirilen birincil ve ikincil sonlanım noktalarının sonuçlarınıgöstermektedir.
Tablo 2. GEMINI I'in 6. Hafta Etkililik Sonuçları |
Sonlanım noktası
|
Plasebo
n=l49
|
Vedolizumab
n=225
|
Klinik yanıt
|
%26
|
%47*
|
Klinik remisyon§
|
%5
|
%17T |
Mukoza iyileşmesi1
|
%25
|
%41İ
|
|
* p < 0,0001 t p < 0,001İ p < 0,05
§ Klinik remisyon: Tam Mayo skoru <2 puan ve hiç bir alt skor >1 puan değil 1 Mukoza iyileşmesi: Mayo endoskopik alt puan <l puan |
11
Vedolizumabın klinik yanıt, remisyon ve mukozal iyileşme üzerindeki faydalı etkisi hem önceden TNFa antagonisti maruziyetinin olmadığı hem de öncesinde TNFa antagonisti tedavisiile başarısız olunan hastalarda gözlenmiştir.
GEMINI I'de iki hasta grubuna 0. Hafta ve 2. Hafta'da vedolizumab uygulanmıştır: grup l hastaları çift kör bir tasarımla ya vedolizumab 300 mg ya da plasebo almak üzere randomizeedilirken grup 2 hastaları açık etiketli vedolizumab 300 mg ile tedavi edilmiştir. 52. Hafta'daetkililiği değerlendirmek üzere grup 1 ve 2'den vedolizumab ile tedavi edilip 6. Hafta'da klinikyanıta ulaşan 373 hasta çift kör bir tasarımla (1: 1: 1) 6. Hafta'dan itibaren takip eden şutedavilerden birine randomize edilmiştir: sekiz haftada bir vedolizumab 300 mg, dört haftada birvedolizumab 300 mg ya da dört haftada bir plasebo. 6. Hafta'dan başlayarak klinik yanıta ulaşanve kortikosteroidler alan hastaların, kortikosteroidin aşamalı olarak azaltıldığı bir tedaviyebaşlamışlardır. Birincil sonlanım noktası 52. Hafta'da klinik remisyondaki hastaların oranıolmuştur. Tablo 3 değerlendirilen birincil ve ikincil sonlanım noktalarının sonuçlarınıgöstermektedir.
Tablo 3. GEMINI I 52. Hafta Etki |
ilik Sonuçları |
Sonlanım noktası
|
Plasebo n = 126*
|
Vedolizumab 8 haftada birn = 122
|
Vedolizumab 4 haftada birn= 125
|
Klinik remisyon
|
%16
|
%42t
|
%45T |
Kalıcı klinik yanıt ^
|
%24
|
%57T |
%52T |
Mukoza iyileşmesi
|
%20
|
%52T |
%56T |
Kalıcı klinik remisyon#
|
%9
|
%20§
|
%24*
|
Kortikosteroidsiz klinik remisyon*
|
%14
|
%31§
|
%45T |
Plasebo grubu 0. Hafta ve 2. Hafta'da vedolizumab kullanan ve 6. Hafta ila 52. Hafta arasında plasebo almak üzere randomize edilen hastaları içermektedir.t p < 0,0001
* p < 0,001
§ p < 0,05
^ Kalıcı klinik yanıt: 6. ve 52. Hafta'da klinik yanıt #Kalıcı klinik remisyon: 6. ve 52. Hafta'da klinik remisyon
^Kortikosteroidsiz klinik remisyon: Başlangıçta oral kortikosteroidler kullanan, 6. Hafta itibariyle kortikosteroid kullanmayı bırakan ve 52. Hafta'da klinik remisyonda olan hastalar. Hasta sayılarıplasebo için n=72, sekiz haftada bir vedolizumab için n=70 ve dört haftada bir vedolizumab içinn=73 şeklinde olmuştur.
Araştırma analizleri, çalışılan alt popülasyonlara dair ek bilgiler sağlamaktadır. Hastaların yaklaşık üçte birinde önceki TNFa antagonisti ile başarısız olunmuştur. Bu hastalar arasından,sekiz haftada bir vedolizumab alanların %37'si, dört haftada bir vedolizumab alanların %35'i veplasebo alanların %5'i 52. Hafta'da klinik remisyona ulaşmıştır. Önceden TNFa antagonisti ilebaşarısız olunan ve sekiz haftada bir vedolizumab, dört haftada bir vedolizumab ve plasebouygulanan hastalarda kalıcı klinik yanıt (sırasıyla %47, %43, %16), mukoza iyileşmesi (%42,%48, %8), kalıcı klinik remisyon (%21, %13, %3) ve kortikosteroidsiz klinik remisyonda (%23,%32, % 4) düzelmeler görülmüştür.
12
6. Hafta'da yanıt veremeyen hastalar çalışmada kalmış ve dört haftada bir vedolizumab almıştır. 10. Hafta ve 14. Hafta'da kısmi Mayo skorları kullanılarak, vedolizumab kullanan hastaların(sırasıyla %32 ve %39) plasebo uygulanan hastalar ile karşılaştırıldığında (sırasıyla %15 ve %21)daha büyük bir oranında klinik yanıt elde edilmiştir.
Sekiz haftada bir tedavi edildiklerinde vedolizumaba yanıtın kaybolduğu hastalar açık etiketli bir uzatma çalışmasına dahil edilmiş ve dört haftada bir vedolizumab tedavisi almışlardır. Buhastaların 28. Hafta ve 52. Hafta'da %25'inde klinik remisyona ulaşılmıştır.
0 ve 2. Hafta'da vedolizumab kullandıktan sonra klinik yanıtın elde edildiği, ardından plaseboya randomize edilip (6 ila 52 hafta süreyle) yanıtın kaybedildiği hastalar açık etiketli bir uzatmaçalışmasına dahil edilmiş ve dört haftada bir vedolizumab tedavisi almışlardır. Bu hastaların 28.Hafta'da %45'inde ve 52. Hafta'da %36'sında klinik remisyon sağlanmıştır.
Bu açık etiketli uzatma çalışmasında vedolizumab tedavisinin faydası, kısmi Mayo skoru, klinik remisyon ve klinik yanıt ile değerlendirilmiş ve 196 haftaya kadar gösterilmiştir.
Sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi (HRQOL), hastalığa spesifik bir yöntem olan İnflamatuvar Bağırsak Hastalığı Anketi (IBDQ) ve genel ölçümler olan SF-36 ve EQ-5D iledeğerlendirilmiştir. Araştırma analizleri, vedolizumab grupları için klinik olarak anlamlıdüzelmelerin gözlenmiş olduğunu göstermiştir ve EQ-5D ve EQ-50 VAS skorlarında, IBDQ'nuntüm alt ölçeklerinde (bağırsak semptomları, sistemik fonksiyon, duygusal fonksiyon ve sosyalfonksiyon) ve SF-36'nın Fiziksel Bileşen Özeti (PCS) ve Zihinsel Bileşen Özeti (MCS) dahil tümalt ölçeklerinde 6. Hafta ve 52. Hafta'da plasebo grubu ile karşılaştırıldığında düzelmelerinanlamlı derecede daha büyük olduğu görülmüştür.
Crohn Hastalığı
Orta veya şiddetli düzeyde aktif Crohn Hastalığı (Crohn Hastalığı Aktivite İndeksi [CDAI] skoru 220 ila 450) olan kişilerde vedolizumabın etkililiği ve güvenliliği iki çalışmadadeğerlendirilmiştir (GEMINI II ve III). Çalışmaya dahil edilen hastalarda kortikosteroidler,bağışıklık sistemini düzenleyici ajanlar ve/veya TNFa antagonistleri dahil olmak üzere en az birkonvansiyonel terapi ile tedavileri başarısız olmuştur (primer yanıt vermeyenler dahil). Oralkortikosteroidlerin, bağışıklık sistemini düzenleyici ajanların ve antibiyotiklerin eşzamanlı stabildozlarına izin verilmiştir.
GEMINI II Çalışması, 6. Hafta ve 52. Hafta'da etkililik sonlanım noktalarının değerlendirildiği randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmadır. Hastalar (n=368) çift kör tasarım ile (3:2) 0.Hafta ve 2. Hafta'da vedolizumab 300 mg veya plasebodan iki doz almak üzere randomizeedilmiştir. İki birincil sonlanım noktası, 6. Hafta'da klinik remisyonda olan hastaların oranı (<150 puan CDAI skoru olarak tanımlanmıştır) ve 6. Hafta'da klinik yanıtında artış olan hastalarınoranı olmuştur (CDAI skorunda başlangıca göre > 100 puanlık düşüş olarak tanımlanmıştır) (bkz.Tablo 4).
GEMINI II'de 0. Hafta ve 2. Hafta'da vedolizumab alan iki hasta grubu yer almıştır: Grup 1 hastaları çift kör tasarım ile vedolizumab 300 mg veya plasebo almak üzere randomize edilirkenGrup 2 hastaları açık etiketli vedolizumab 300 mg ile tedavi edilmiştir. 52. Hafta'daki etkililiği
13
değerlendirmek üzere Grup 1 ve 2'den, vedolizumab ile tedavi edilip 6. Hafta'da klinik yanıta (CDAI skorunda başlangıca göre > 70 puanlık düşüş olarak tanımlanmıştır) ulaşan 461 hasta, 6.Hafta'da başlayan takip eden tedavilerden birine çift kör tasarım ile (1:1:1) randomize edilmiştir:sekiz haftada bir vedolizumab 300 mg, dört haftada bir vedolizumab 300 mg veya dört haftadabir plasebo. 6. Hafta'da klinik yanıt gösteren hastalarda kortikosteroid dozu aşamalı olarakdüşürülmüştür. Birincil sonlanım noktası 52. Hafta'da klinik remisyonda olan hastaların oranıolarak belirlenmiştir (bkz. Tablo 5).
GEMINI III Çalışması, en az bir konvansiyonel tedavi ile başarısız olan ve TNFa antagonist tedavisi ile başarısız olan (primer yanıt vermeyenler dahil) hasta alt grubunda ve ayrıca yine en azbir konvansiyonel tedavi ile başarısız olan ve önceden hiç TNFa antagonisti kullanmamış olanhastaların dahil olduğu genel popülasyonda 6. Hafta ve 10. Hafta'da etkililiğin değerlendirilmişolduğu ikinci randomize, çift kör, plasebo kontrollü çalışmadır. Yaklaşık %75 oranında TNFaantagonisti tedavisi ile başarısız olunan hastaları içeren çalışma grubu (n=416) çift kör tasarım ile(1:1) 0., 2. ve 6. Hafta'da vedolizumab 300 mg veya plasebo almak üzere randomize edilmiştir.Birincil sonlanım noktası, TNFa antagonist tedavisi ile başarısız olunan hasta alt popülasyonunda6. Hafta'da klinik remisyonda olan hastaların oranı olmuştur. Tablo 4'te belirtildiği üzere, birincilsonlanım noktası karşılanmamış olmakla birlikte, araştırma analizleri klinik olarak anlamlısonuçların gözlenmiş olduğunu göstermektedir.
Tablo 4. GEMINI II ve III Çalışmalarında 6. Hafta ve 10. Hafta'da Etkililik Sonuçları
|
Çalışma
Sonlanım noktası
|
Plasebo |
Vedolizumab |
GEMINI II çalışması |
|
Klinik remisyon, 6. Hafta
|
|
Genel
|
%7 (n = 148)
|
%15* (n = 220)
|
TNFa antagonisti/ antagonistleri ile başarısız
|
%4 (n = 70)
|
%11(n=l05)
|
Öncesinde TNFa antagonisti/ antagonistleri kullanmamış
|
%9 (n = 76)
|
%17 (n = 109)
|
Artırılmış klinik yanıt, 6. Hafta
|
|
Genel
|
%26 (n = 148)
|
%31f (n = 220)
|
TNFa antagonisti/ antagonistleri ile başarısız
|
%23 (n = 70)
|
%24 (n = 105)
|
Öncesinde TNFa antagonisti/ antagonistleri kullanmamış
|
%30 (n = 76)
|
%42 (n = 109)
|
Başlangıç ile 6. Hafta arasında serum CRP değişikliği (mcg/mL)
|
|
Genel *
|
-0,5 (n = 147)
|
-0,9 (n = 220)
|
GEMINI III çalışması |
|
Klinik remisyon, 6. Hafta
|
|
|
Genel*
|
%12 (n = 207)
|
%19 (n = 209)
|
TNFa antagonisti/ antagonistleri ile başarısız11
|
%12 (n = 157)
|
%15§ (n = 158)
|
Öncesinde TNFa antagonisti/ antagonistleri kullanmamış
|
%12 (n = 50)
|
%31(n=51)
|
|
14
Tablo 5. GEMINI Il'de 52. Hafi |
a Etkililik Sonuçları |
|
Plasebo
n=153*
|
Vedolizumab 8 haftada birn=l54
|
Vedolizumab 4 haftada birn=l54
|
Klinik remisyon
|
%22
|
%39i
|
%36i
|
Artırılmış klinik yanıt
|
%30
|
%44i
|
%45i
|
Kortikosteroidsiz klinik remisyon§
|
%16
|
%32i
|
%29i
|
Kalıcı klinik remisyon1
|
%14
|
%21
|
%16
|
Klinik remisyon, 10. Hafta
|
|
|
Genel
|
%13 (n = 207)
|
%29 (n = 209)
|
TNFa antagonisti/ antagonistleri ile başarısız 11,1
|
%12 (n = 157)
|
%27 (n = 158)
|
Öncesinde TNFa antagonisti/ antagonistleri kullanmamış
|
%16 (n = 50)
|
%35 (n = 51)
|
Sürdürülebilir klinik remisyon# 1
|
|
|
Genel
|
%8 (n = 207)
|
%15 (n = 209)
|
TNFa antagonisti/ antagonistleri ile başarısız 1,1
|
%8 (n = 157)
|
%12 (n = 158)
|
Öncesinde TNFa antagonisti/ antagonistleri kullanmamış
|
%8 (n = 50)
|
%26(n=51)
|
Artırılmış klinik yanıt, 6. Hafta
|
|
|
|
Genel A
|
%23 (n = 207)
|
%39 (n = 209)
|
TNFa antagonisti/ antagonistleri ile başarısız }
|
%22 (n = 157)
|
%39 (n = 158)
|
Öncesinde TNFa antagonisti/ antagonistleri kullanmamış A
|
%24 (n = 50)
|
%39 (n = 51)
|
*p < 0,05
istatistiksel olarak anlamlı değil
1 ikincil sonlanım noktası, önceden belirlenmiş olan test prosedürü ile araştırıcı yaklaşımla değerlendirilecektir § istatistiksel olarak anlamlı değildir; dolayısıyla diğer sonlanım noktaları istatistiksel olarak test edilmemiştir1 plasebo n=l 57 ve vedolizumab n=l58
# Sürdürülebilir klinik remisyon: 6. ve 10. Hafta'da klinik remisyon A Araştırıcı sonlanım noktası
* Plasebo grubu, 0. Hafta ve 2. Hafta'da vedolizumab alan ve 6. ila 52. Hafta arasında plasebo almak üzere randomize edilen hastaları içerir.i p<0,001i p<0,05
§ Kortikosteroidsiz klinik remisyon: Başlangıçta oral kortikosteroidler kullanan, 6. Hafta itibariyle kortikosteroid kullanmayı bırakan ve 52. Hafta'da klinik remisyonda olan hastalar. Hasta sayıları plasebo için n=82, sekiz haftadabir vedolizumab için n=82 ve dört haftada bir vedolizumab için n=80 şeklinde olmuştur.
1 Kalıcı klinik remisyon: Son vizit (52. Hafta) da dahil olmak üzere çalışma vizitlerinin ^%80'inde klinik remisyon
Araştırma analizlerinde eşzamanlı kortikosteroidlerin ve bağışıklık sistemini düzenleyici ajanların vedolizumab ile remisyon indüksiyonu üzerindeki etkileri incelenmiştir. En belirginieşzamanlı kortikosteroidler olmak üzere kombinasyon tedavisinin, Crohn Hastalığı'nda remisyon
15
indüksiyonu açısından tek başına vedolizumab veya remisyon oranında plasebodan daha küçük fark oluşturan eşzamanlı bağışıklık sistemini düzenleyici ajanlar ile birlikte tedaviye kıyasla dahaetkili olduğu izlenimi söz konusu olmuştur. GEMINI II'de 6. Hafta'da klinik remisyon oranı,kortikosteroidler olmadan uygulandığında %10 (plasebodan fark %2, %95 Güven Aralığı (GA): -6, 10) iken eşzamanlı kortikosteroidler ile uygulandığında %20 bulunmuştur (plasebodan fark%,14 %95 GA: -1, 29). GEMINI IlI'te 6. ve 10. Hafta'da klinik remisyon oranlarıkortikosteroidler olmadan uygulandığında sırasıyla %18 (plasebodan fark %3, %95 GA: -7, 13)ve %22 (plasebodan fark %8, %95 GA: -3, 19) iken eşzamanlı kortikosteroidler ileuygulandığında %20 (plasebodan fark %11, %95 GA: 2, 20) ve %35 (plasebodan fark %23, %95GA: 12, 33) olmuştur. Bu etkiler aynı zamanda bağışıklık sistemini düzenleyici ajanların dakullanıp kullanılmaması fark etmeksizin görülmüştür.
Araştırma analizleri, çalışılan başlıca alt popülasyonlara dair ek bilgiler sağlamaktadır. GEMINI II'de hastaların yaklaşık yarısında önceki TNFa antagonisti ile başarısız olunmuştur. Bu hastalararasından, sekiz haftada bir vedolizumab alanların %28'i, dört haftada bir vedolizumab alanların%27'si ve plasebo alanların %13'ü 52. Hafta'da klinik remisyona ulaşmıştır. Artırılmış klinikyanıt sırasıyla %29, %38 ve %21 oranında elde edilmiş ve kortikosteroidsiz klinik remisyona dasırasıyla %24, %16 ve %0 oranında ulaşılmıştır.
GEMINI II'de 6. Hafta'da yanıt veremeyen hastalar çalışmada tutulmuş ve dört haftada bir vedolizumab uygulanmıştır. Plasebo uygulanan hastalar ile karşılaştırıldığında (sırasıyla %7 ve%12) vedolizumab kullanan hastaların daha büyük bir oranında (sırasıyla %16 ve %22) 10. Haftave 14. Hafta'da artırılmış klinik yanıt gözlenmiştir. Bu zaman noktalarında tedavi gruplarıarasında klinik remisyon bakımından klinik olarak anlamlı farklılıklar olmamıştır. 6. Hafta'dayanıt vermeyen fakat 10. Hafta veya 14. Hafta'da yanıta ulaşan hastalarda 52. Hafta'daki klinikremisyon analizleri, yanıt vermeyen Crohn hastalarının 10. Hafta'daki vedolizumab dozundanfayda görebileceğine işaret etmiştir.
GEMINI II'de sekiz haftada bir tedavi edildiklerinde vedolizumaba yanıtın kaybolduğu hastalar açık etiketli bir uzatılmış çalışmaya dahil edilmiş ve dört haftada bir vedolizumab tedavisialmışlardır. Bu hastalarda 28. Hafta'da %23 ve 52. Hafta'da %32 oranında klinik remisyonaulaşılmıştır.
0 ve 2. Hafta'da vedolizumab kullandıktan sonra klinik yanıtın elde edildiği, ardından plaseboya randomize edilip (6 ila 52 hafta süreyle) yanıtın kaybedildiği hastalar açık etiketli bir uzatmaçalışmasına dahil edilmiş ve dört haftada bir vedolizumab tedavisi almışlardır. Bu hastaların 28.Hafta'da %46 ve 52. Hafta'da %41'inde klinik remisyon sağlanmıştır.
Bu açık etiketli uzatma çalışmasında klinik remisyon ve klinik yanıt 196 haftaya kadar gösterilmiştir.
Araştırma analizleri, GEMINI II'de dört haftada bir ve sekiz haftada bir vedolizumab grupları için klinik olarak anlamlı düzelmelerin gözlenmiş olduğunu göstermiştir ve EQ-5D ve EQ-50 VASskorlarında, toplam IBDQ skorunda ve IBDQ'nun bağırsak semptomları ve sistemik fonksiyon altölçeklerinde başlangıçtan 52. Hafta'ya kadar plasebo grubu ile karşılaştırıldığında düzelmelerinanlamlı derecede daha büyük olduğu belirlenmiştir.
16
Pediyatrik popülasyon
Avrupa İlaç Ajansı, Ülseratif Kolit ve Crohn Hastalığı'nda pediyatrik popülasyonun bir veya daha fazla altkümesinde yapılan vedolizumab çalışmalarına ait sonuçlarının sunulmazorunluluğunu ertelemiştir (pediyatrik kullanıma dair bilgi için bkz. Bölüm 4.2).
5.2. Farmakokinetik özellikler
Vedolizumabın tek ve çoklu doz farmakokinetiği sağlıklı gönüllülerde ve orta ila şiddetli Ülseratif Koliti veya Crohn Hastalığı olan kişilerde çalışılmıştır.
Emilim:
0 ve 2. Hafta'da 30 dakikalık intravenöz infüzyon şeklinde 300 mg vedolizumab uygulanan hastalarda 6. Hafta'daki ortalama serum çukur konsantrasyonları Ülseratif Kolit'te 27,9 mcg/ml(SS± 15,51) ve Crohn Hastalığı'nda 26,8 mcg/ml (SS± 17,45) bulunmuştur. 6. Hafta'danbaşlayarak hastalar sekiz veya dört haftada bir 300 mg vedolizumab almıştır. Ülseratif Kolithastalarında ortalama kararlı durum serum çukur konsantrasyonları sırasıyla 11,2 mcg/ml (SS±7,24) ve 38,3 mcg/ml (SS± 24,43) olmuştur. Crohn hastalarında kararlı durum serum çukurkonsantrasyonları sırasıyla 13,0 mcg/ml (SS± 9,08) ve 34,8 mcg/ml (SS± 22,55), bulunmuştur.
Dağılım:
Popülasyon farmakokinetik analizleri vedolizumabın dağılım hacminin yaklaşık 5 litre olduğunu göstermektedir. Vedolizumabın plazma proteinine bağlanması değerlendirilmemiştir.Vedolizumab bir terapötik monoklonal antikordur ve plazma proteinlerine bağlanmasıbeklenmez.
Vedolizumab intravenöz uygulama sonrasında kan-beyin bariyerini geçmez. İntravenöz yolla uygulanan vedolizumab 450 mg, sağlıklı gönüllülerin beyin-omurilik sıvısında tespitedilmemiştir.
Eliminasyon:
Popülasyon farmakokinetik analizleri vedolizumabın toplam vücut klirensinin yaklaşık 0,157 L/gün ve serum yarı ömrünün 25 gün olduğunu göstermektedir. Vedolizumabın eliminasyon yolutam olarak bilinmemektedir. Popülasyon farmakokinetik analizlerinin işaret ettiği üzere, düşükalbümin, yüksek beden ağırlıkları ve anti-TNF ilaçlar ile önceki tedavi vedolizumab klirensiniartırabilir ancak etkilerinin boyutunun klinik açıdan anlamlı olmadığı kabul edilmektedir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Vedolizumab, 1 mcg/ml üzerindeki serum konsantrasyonlarında doğrusal farmakokinetik sergilemiştir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Popülasyon farmakokinetik analizlerine dayalı olarak Ülseratif Kolit ve Crohn hastalarında yaş, vedolizumab klirensini etkilemez. Böbrek veya karaciğer bozukluğunun vedolizumabfarmakokinetiği üzerinde etkilerini inceleyen resmi çalışmalar gerçekleştirilmemiştir.
175.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Güvenlilik farmakolojisi, tekrarlı doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyeli, üreme ve gelişim toksisitesi çalışmalarına dayanarak klinik olmayan veriler,insanlar için özel bir tehlikegöstermemektedir.
Monoklonal antikorlara farmakolojik açıdan duyarlı modeller bulunmadığından, vedolizumabın karsinojenik potansiyelini değerlendirecek uzun süreli havyan çalışmaları gerçekleştirilmemiştir.Farmakolojik açıdan duyarlı bir türde (sinomolgus maymunları), 13 ve 26 haftalık toksikolojiçalışmalarında onkojenez ile potansiyel olarak ilişkili olabilecek sistemik immünomodülasyonveya hücre hiperplazisi yönünde bir kanıt söz konusu olmamıştır. Ayrıca,
in vitro
koşullarda a4P7integrini eksprese eden insan tümörü hücre dizisinin proliferasyon hızı veya sitotoksisitesiüzerinde vedolizumabın herhangi bir etkisi bulunmamıştır.
Vedolizumab ile hayvanlarda spesifik fertilite çalışmaları gerçekleştirilmemiştir. Sinomolgus maymunları tekrarlı doz toksisitesi çalışmasında erkek üreme organlarına dair kesin bir sonucavarılamamaktadır. Vedolizumab maymunda ve insanda üreme dokusuna bağlanmadığından ve P-integrinin inaktive edildiği farelerde erkek fertilitesinde bozulma olmadığı görüldüğünden,vedolizumabın erkek fertilitesini etkilemesi beklenmemektedir.
Gebe sinomolgus maymunlarına, gestasyonun büyük kısmında vedolizumab uygulaması sonucunda yavrularda 6 aya kadar teratojenite, prenatal veya postnatal gelişim üzerinde etkiolduğu yönünde herhangi bir kanıt olmamıştır. İki haftada bir 100 mg/kg vedolizumab dozlarıuygulanan 11 sinomolgus maymununun 3'ünün sütünde doğum sonrası 28. Gün'de düşük (<300mcg/L) vedolizumab düzeyleri tespit edilmiş fakat 10 mg/kg uygulanan hayvanların hiçbirindeaynı etki gözlenmemiştir.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
L-histidin
L-histidin monohidroklorür L-arginin hidroklorürSukrozPolisorbat 80
6.2. Geçimsizlikler
Geçimsizlik çalışmaları bulunmadığından bu tıbbi ürün başka tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
36 ay
186.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
Buzdolabında (2°C - 8°C) saklayınız. Işıktan korumak için flakonu dış kutusu içinde saklayınız.
Bu tıbbi ürünün sulandırılarak hazırlanması ve seyreltilmesinden sonraki saklama koşulları için aşağıdaki açıklamaya bakınız.
Flakonda sulandırılarak hazırlanan çözeltinin kullanım stabilitesi 2°C-8°C'de 8 saate kadar gösterilmiştir. İnfüzyon torbası içinde %0,9'luk sodyum klorür çözeltisi ile seyreltilen çözeltininkullanım stabilitesi 20°C-25°C'de 12 saate kadar veya 2°C-8°C'de 24 saate kadar gösterilmiştir.ENTYVIO'nun flakonda ve %0,9'luk sodyum klorür çözeltisi ile infüzyon torbasında birliktekullanım stabilitesi 20°C-25°C'de toplam 12 saate kadar veya 2°C-8°C'de toplam 24 saate kadargösterilmiştir. Bu 24 saatlik süre; flakonda sulandırılan çözeltinin 2°C-8°C'de 8 saate kadarsaklanabilmesi ve infüzyon torbası içinde seyreltilen çözeltinin 20°C-25°C'de 12 saate kadarsaklanabilmesini kapsayabilir ancak 24 saatlik sürenin geri kalanında infüzyon torbasınınbuzdolabında (2°C-8°C) saklanması gerekir.
Flakonda sulandırılan çözeltiyi veya infüzyon torbasında seyreltilen çözeltiyi dondurmayınız.
|
Saklama Koşulu
|
|
Buzdolabı 2°C-8°C
|
20°C-25°C
|
Flakonda sulandırılarak hazırlanan çözelti
|
8 saat
|
Bekletmeyiniz1
|
%0,9'luk sodyum klorür çözeltisinde seyreltilen çözelti
|
24 saat2,3
|
12 saat2
|
|
1
Sulandırma işlemi en geç 30 dakika içerisinde yapılmalıdır.
|
Bu sürede sulandırılan çözeltinin derhal %0,9'luk sodyum klorür çözeltisi içinde seyreltildiği ve sadece infüzyon torbasında saklandığı farz edilmektedir. Sulandırılan çözeltinin flakondasaklandığı süreler, çözeltinin infüzyon torbasında saklanabileceği süreden çıkarılmalıdır.
3
Bu süre çözeltinin 20°C-25°C'de 12 saate kadar saklanabilmesini kapsayabilir.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kauçuk tıpalı ve plastik kapak ile korunan alüminyum sıkıştırmalı kapaklı Tip I cam flakon (20 ml) içinde ENTYVIO 300 mg İnfüzyonluk Çözelti Konsantresi İçin Toz.
Her paket 1 flakon içerir.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği” ve “Ambalaj ve ambalaj atıklarının kontrolü yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
Kullanıma hazırlama ve infüzyon talimatları
19
Her flakon sadece tek kullanımlıktır.
1. ENTYVIO intravenöz infüzyonluk çözelti hazırlanırken aseptik teknik kullanılmalıdır.
2. Geçme kapak flakondan çıkarılır ve alkollü bez ile silinir. Vedolizumab, 4,8 ml sterilenjeksiyonluk su ile, 21-25 ölçü iğneli enjektör kullanılarak oda sıcaklığında (20°C-25°C)kullanıma hazırlanır.
3. İğne, tıpanın merkezinden flakonun içine doğru sokulur ve aşırı köpüklenmeyi önlemek içinsıvının akışı, flakonun cidarına yönlendirilir.
4. Flakon en az 15 saniye süreyle hafifçe döndürülür. Şiddetle çalkalanmamalı veya tersçevrilmemelidir.
5. Kullanıma hazır hale gelmesi ve köpük varsa çökmesi için flakon 20 dakika oda sıcaklığında(20°C-25°C) beklemeye bırakılır; bu süre içinde flakon dairesel hareketlerle döndürülebilir veçözünme açısından incelenebilir. 20 dakika sonra tamamen çözülmediyse 10 dakika dahaçözünmeye bırakılır.
6. Sulandırılarak hazırlanan çözelti seyreltme öncesinde partikül madde ve renk bozukluğunakarşı gözle incelenir. Çözelti berrak veya opak, renksiz ile açık sarı olmalıdır ve gözlegörülebilir partiküller içermemelidir. Sulandırılarak hazırlanan çözeltinin rengi karakteristikdeğilse veya partiküller içeriyorsa uygulanmamalıdır.
7. Çözündükten sonra, flakon 3 kez yavaşça ters çevrilmelidir.
8. 21-25 ölçü iğneli enjektör kullanılarak, sulandırılarak hazırlanmış olan 5 ml'lik ENTYVIO(300 mg) derhal enjektöre çekilir.
9. Sulandırılarak hazırlanmış olan 5 ml'lik ENTYVIO (300 mg), 250 ml steril %0,9'luk sodyumklorür çözeltisine eklenir ve infüzyon torbası hafifçe karıştırılır (ENTYVIO eklenmeden önceinfüzyon torbasından 5 ml %0,9'luk sodyum klorür çözeltisinin çekilmesi gerekmez).Hazırlanan infüzyon çözeltisine veya intravenöz infüzyon setine başka tıbbi ürünlereklenmemelidir. İnfüzyon çözeltisi 30 dakikalık sürede uygulanır (bkz. Bölüm 4.2).
İnfüzyon çözeltisi sulandırılarak hazırlandıktan sonra mümkün olan en kısa süre içinde
kullanılmalıdır.
İnfüzyon çözeltisinin veya sulandırılan çözeltinin kullanılmamış kısmı varsa tekrar kullanılmak
üzere saklanmamalıdır.
7. RUHSAT SAHİBİ
Takeda İlaç Sağlık Sanayi Ticaret Limited Şirketi Poligon Cad. Buyaka 2 Sit. 1. Blok No.8 A/10-11Ümraniye, İstanbulTel: 0216 633 78 00Faks: 0216 633 78 78
8. RUHSAT NUMARA SI(LARI)
2017/125
20
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 15.03.2017 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KUB'UN YENİLENME TARİHİ
21