KISA ÜRÜN BİLGİSİ
¡ Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonlarıTÜFAM'a bildirmeleri beklenmektedir. Bakınız Bölüm 4.8 Advers reaksiyonlar nasılraporlanır?
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
FORZİGA™ 5 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Dapagliflozin (dapagliflozin propandiol monohidrat olarak) 5 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz (sığır sütünden elde edilmektedir) 25 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet
Bir tarafı “5” ve diğer tarafı “1427” baskılı, sarı renkte, bikonveks, 0,7 cm çapında, yuvarlak film kaplı tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Tip 2 diabetes mellitus
FORZİGA erişkinlerde yetersiz kontrol edilen tip 2 diabetes mellitus tedavisi için diyet ve egzersize yardımcı olarak endikedir.
- İntolerans nedeniyle metformin uygun görülmediğinde monoterapi olarak
- Tip 2 diyabet tedavisi için diğer tıbbi ürünlere ek olarak.
Tedavilerin kombinasyonuna, glisemik kontrol ve kardiyovasküler olaylara ve çalışılan popülasyonlara ilişkin çalışma sonuçları için, bkz. Bölüm 4.4, 4.5 ve 5.1.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Tip 2 diabetes mellitus
Önerilen doz günde bir defa 10 mg dapagliflozindir.
Dapagliflozin ile insülin veya sülfonilüre gibi insülin salgılatıcı bir ilaç kombinasyon halinde kullanıldığında, hipoglisemi riskini azaltmak için insülinin veya insülin salgılatıcı ilacın dahadüşük bir dozu düşünülebilir (bkz. Bölüm 4.5 ve 4.8).
1/28
Uygulama şekli:
FORZİGA günün herhangi bir saatinde yemeklerle birlikte veya aç karnına günde bir defa oral yolla alınabilir. Tabletler bütün olarak yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Glomerüler filtrasyon hızı [GFR] < 60 mL/dak olan hastalarda FORZİGA başlatılmamalıdır ve GFR'nin sürekli olarak 45 ml/dak'ın altında olması durumunda durdurulmalıdır (bkz.Bölüm 4.4, 4.8, 5.1 ve 5.2).
Renal fonksiyon temelinde herhangi bir dozaj ayarlaması endike değildir.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalar için herhangi bir doz ayarlamasına gerek duyulmamaktadır. Ağır derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda 5 mg başlangıçdozu önerilmektedir. İyi tolere edildiği takdirde, belirtildiğinde doz 10 mg'a çıkarılabilir (bkz.Bölüm 4.4, 5.2 ve 10 mg KÜB Bölüm 4.1).
Pediyatrik popülasyon:
Dapagliflozinin 18 yaş altında güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir. Herhangi bir veri bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon (> 65 yaş):
Genellikle yaşa bağlı olarak herhangi bir doz ayarlamasının yapılması önerilmemektedir. Böbrek fonksiyonu ve vücut sıvı dengesi göz önünde bulundurulmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve2).
4.3. Kontrendikasyonlar
Dapagliflozin etkin maddesine veya Bölüm 6.1'de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık durumunda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Böbrek yetmezliği
Dapagliflozinin glisemik etkililiği böbrek fonksiyonuna bağlı olup orta derecede böbrek yetmezliği olan bireylerde etkililik azalmaktadır ve ağır derecede böbrek yetmezliği olanhastalarda ise olasılıkla etkililik gözlenmeyecektir (bkz. Bölüm 4.2). Orta derecede böbrekyetmezliği olan hastalarda (GFR < 60 mL/dak olan hastalar), plasebo ile karşılaştırıldığında,dapagliflozin ile tedavi edilen bireylerin büyük bir kısmında kreatinin, fosfor ve paratiroithormonu (PTH) artışı ve hipotansiyon gibi advers reaksiyonlar gözlenmiştir.
GFR değeri < 60 mL/dak olan hastalarda FORZİGA başlatılmamalıdır ve GFR'nin sürekli olarak 45 mL/dak'ın altında olması durumunda durdurulmalıdır. FORZİGA, ağır derecedeböbrek yetmezliğinde (GFR < 30 mL/dak) ya da son dönem böbrek yetmezliğinde (SDBY)çalışılmamıştır.
Böbrek fonksiyonlarının aşağıda belirtildiği şekilde izlenmesi önerilir:
• Dapagliflozin tedavisine başlanmadan önce ve tedaviden sonra en az yılda bir defa (bkz. Bölüm 4.2, 4.8, 5.1 ve 5.2)
2/28
• Böbrek fonksiyonunu düşürebilecek eşzamanlı tıbbi ürünlere başlamadan önce vebaşladıktan sonra periyodik olarak
• GFR'nin < 60 mL/dak olduğu durumda, yılda en az 2 ila 4 defa.
Karaciğer yetmezliği
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda gerçekleştirilen klinik çalışmalardan elde edilen deneyim sınırlıdır. Dapagliflozin maruziyeti, ağır derecede karaciğer yetmezliği olanbireylerde artmaktadır (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2).
Vücut sıvı dengesinin bozulması ve/veya hipotansiyon riski olan hastalarda kullanımı
Dapagliflozin etki mekanizmasına bağlı olarak, diürezi arttırır ve bu da klinik çalışmalardagözlenen hafif kan basıncı düşüşüne yol açabilir (bkz. Bölüm 5.1). Bu etki, kan glukozkonsantrasyonları çok yüksek olan bireylerde daha belirgin olabilir.
Anti-hipertansif tedavi almakta olup hipotansiyon öyküsü olan hastalar ya da yaşlı hastalar gibi, kan basıncında dapagliflozin kaynaklı bir düşüşün risk oluşturabileceği hastalardadikkatli olunmalıdır.
Vücut sıvı dengesini bozabilen eşzamanlı durumlar (örneğin gastrointestinal hastalık) mevcut olduğunda, vücut sıvı dengesinin (örn., fiziksel muayene, kan basıncı ölçümleri, hematokritve elektrolitleri içeren laboratuvar testleri) dikkatle izlenmesi önerilmektedir. Vücut sıvıdengesinde bozulmaların geliştiği hastalarda, kayıp düzeltilene kadar dapagliflozin tedavisinegeçici olarak ara verilmesi önerilmektedir (bkz. Bölüm 4.8).
Diyabetik ketoasidoz
Sodyum-glukoz ko-transporter 2 (SGLT2) inhibitörleri diyabetik ketoasidoz (DKA) riski yüksek olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır. Daha yüksek DKA riski altında olabilecekhastalar, düşük beta-hücresi fonksiyonu rezervi olan hastaları (örn. düşük C-peptid bulunantip 2 diyabet hastaları ya da erişkinlerde latent otoimmün diyabet (LADA) ya da pankreatitöyküsü bulunan hastalar), gıda alımının kısıtlı olmasına neden olan koşullara sahip ya da ciddidehidratasyon bulunan hastaları, insülin dozları azaltılan hastaları ve akut tıbbi hastalık,cerrahi ya da alkol kötüye kullanımına bağlı olarak insülin gereksinimleri fazla olan hastalarıiçerir.
Bulantı, kusma, anoreksi, karın ağrısı, aşırı susama, nefes alma güçlüğü, konfüzyon, alışılmadık yorgunluk ya da uyuklama gibi spesifik olmayan semptomların ortaya çıkmasıdurumunda diyabetik ketoasidoz riski dikkate alınmalıdır. Eğer bu semptomlar ortaya çıkarsa,kan glukoz düzeyinden bağımsız olarak hastalar derhal ketoasidoz açısındandeğerlendirilmelidir.
Dapagliflozine başlamadan önce, hastanın öyküsündeki ketoasidoza eğilim oluşturabilecek faktörler dikkate alınmalıdır.
Majör cerrahi prosedürler ya da akut ciddi tıbbi hastalıklar nedeniyle hastaneye yatırılan hastalarda tedavi kesilmelidir. Her iki durumda da hastanın durumu stabil hale geldikten sonradapagliflozin tedavisine yeniden başlanabilir.
Tip 2 diabetes mellitus
Dapagliflozin de dahil olmak üzere SGLT2 inhibitörleriyle tedavi edilen hastalarda, yaşamı tehdit edici olguları ve ölümcül vakaları da içeren nadir DKA olguları bildirilmiştir. Bazıolgularda bu durumun ortaya çıkış biçimi atipik olmakta, kan glukozu değerleri 14 mmol/L(250 mg/dL) altında olmak üzere sadece orta düzeyde artış göstermektedir.
3/28
Hastalarda DKA şüphesi ya da tanısı olduğunda derhal dapagliflozin tedavisi kesilmelidir.
SGLT2 inhibitörü tedavisi altındayken bir DKA yaşayan hastalarda, başka bir açık hızlandırıcı faktör belirlenmedikçe ve düzeltilmedikçe yeniden SGLT2 inhibitörü tedavisinebaşlanması önerilmez.
Tip 1 diabetes mellitus
Dapagliflozin ile tip 1 diabetes mellitus çalışmalarında, DKA yaygın sıklıkta bildirilmiştir. Tip1 diyabeti bulunan hastaların tedavisinde dapagliflozin kullanılmamalıdır.
Perineal nekrotizan fasiit (Fournier kangreni)
SGLT2 inhibitörleri kullanan kadın ve erkek hastalarda pazarlama sonrasında perineal nekrotizan fasiit (Fournier kangreni olarak da bilinir) vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8).Bu acil cerrahi müdahale ve antibiyotik tedavisi gerektiren nadir ancak ciddi ve potansiyelolarak yaşamı tehdit edici bir olaydır.
Hastalara, ateş veya halsizlik ile birlikte, genital veya perineal bölgede ağrı, hassasiyet, eritem veya şişlik semptomlarının bir kombinasyonunu yaşamaları durumunda tıbbi yardım almalarıönerilmelidir. Nekrotizan fasiitin öncesinde ürogenital enfeksiyon veya perineal apse ortayaçıkabileceği bilinmelidir. Fournier kangreninden şüphelenildiği takdirde FORZİGA kesilmelive acil tedavi (antibiyotikler ve cerrahi debridman dahil) başlatılmalıdır.
İdrar yolu enfeksiyonları
İdrarla glukoz atılımı, idrar yolu enfeksiyonu riskinde artış ile ilişkili olabilir; bu nedenle piyelonefrit veya ürosepsis tedavisi sırasında dapagliflozine geçici olarak ara verilmesidüşünülmelidir.
Yaşlı hastalar (>65)
Yaşlı hastalarda vücut sıvı dengesini bozulma riski daha fazladır ve diüretiklerle tedavi edilme olasılıkları daha yüksektir.
Yaşlı hastalarda böbrek işlev bozukluğunun olma olasılığı ve/veya bu hastaların böbrek fonksiyonlarında değişikliklere neden olabilecek anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri(ACE-I) ve anjiyotensin II tip I reseptör blokerleri (ARB) gibi anti-hipertansif tıbbi ürünlerletedavi görüyor olma olasılığı daha yüksektir. Tüm hastalarda olduğu gibi yaşlı hastalarda daböbrek fonksiyonu ile ilgili aynı öneriler geçerlidir (bkz. Bölüm 4.2, 4.4, 4.8 ve 5.1).
Kalp yetmezliği
NYHA sınıf IV'te dapagliflozin ile gerçekleştirilen klinik çalışmalardan elde edilen herhangi bir deneyim bulunmamaktadır.
Alt ekstremite ampütasyonları
Bir başka SGLT2 inhibitörüyle yürütülmekte olan uzun süreli klinik çalışmalarda alt ekstremite ampütasyonlarında (esas olarak ayak başparmağı) bir artış gözlenmiştir. Bunun birsınıf etkisi oluşturup oluşturmadığı bilinmemektedir. Tüm diyabetli hastalar için olduğu gibi,hastalara rutin önleyici ayak bakımı konusunda bilgi verilmesi gerekmektedir.
İdrar laboratuvar değerlendirmeleri
Etki mekanizması nedeniyle, FORZİGA almakta olan hastaların idrarlarında glukoz testi pozitif sonuç verecektir.
4/28
Laktoz
FORZİGA film kaplı tablet laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Farmakodinamik etkileşimlerDiüretikler
Dapagliflozin; tiazid ve loop diüretiklerin diüretik etkilerine katkıda bulunabilir ve dehidratasyon ve hipotansiyon riskini artırabilir (bkz. Bölüm 4.4).
İnsülin ve insülin salgılatıcı ilaçlar
İnsülin ve sülfonilüreler gibi insülin salgılatıcı ilaçlar hipoglisemiye neden olur. Bu nedenle, tip 2 diyabetli hastalarda dapagliflozin ile kombinasyon halinde kullanıldığında, hipoglisemiriskinin azaltılması için insülin veya insülin salgılatıcı ilacın daha düşük dozunun kullanılmasıgerekebilir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.8).
Farmakokinetik etkileşimler
Dapagliflozin metabolizması başlıca UDP glukuronoziltransferaz 1A9 (UGT1A9) aracılı glukuronit konjugasyonu yoluyladır.
İn vitro
çalışmalarda dapagliflozin; sitokrom P450 (CYP) 1A2, CYP2A6, CYP2B6, CYP2C8, CYP2C9, CYP2C19, CYP2D6, CYP3A4'ü inhibe etmemiş ya da CYP1A2, CYP2B6,CYP3A4'ü indüklememiştir. Bu nedenle, dapagliflozinin, bu enzimler tarafından metabolizeolan eşzamanlı uygulanan tıbbi ürünlerin metabolik klirensini değiştirmesi beklenmemektedir.
Diğer tıbbi ürünlerin dapagliflozin üzerindeki etkisi
Sağlıklı bireylerle gerçekleştirilen, özellikle tek doz tasarımın kullanıldığı etkileşim çalışmaları, dapagliflozinin farmakokinetiğinin metformin, pioglitazon, sitagliptin, glimepirid,vogliboz,hidroklorotiazit, bumetanid, valsartan ya da simvastatintarafından
değiştirilmediğini göstermektedir.
Dapagliflozin ile rifampisinin (çeşitli aktif taşıyıcı ve ilaç metabolize edici enzimlerin indükleyicisi) eşzamanlı uygulanmasını takiben sistemik dapagliflozin maruziyetinde (EAA)%22'lik bir düşüş gözlenmiş, ancak 24 saatlik üriner glukoz atılımında klinik olarak anlamlıbir etkisi olmamıştır. Herhangi bir doz ayarlaması önerilmemektedir. Diğer indükleyicilerle(örneğin; karbamazepin, fenitoin, fenobarbital) klinik olarak anlamlı bir etkibeklenmemektedir.
Dapagliflozin ile mefenamik asidin (UGT1A9 inhibitörü) eşzamanlı uygulanmasını takiben sistemik dapagliflozin maruziyetinde %55'lik bir artış gözlenmiştir; ancak 24 saatlik ürinerglukoz atılımında klinik olarak anlamlı bir etkisi olmamıştır. Herhangi bir doz ayarlamasıönerilmemektedir.
Dapagliflozinin diğer tıbbi ürünler üzerindeki etkisi
Sağlıklı bireylerle gerçekleştirilmiş olan, özellikle tek doz tasarımın kullanıldığı etkileşim çalışmalarında, dapagliflozin metformin, pioglitazon, sitagliptin, glimepirid, hidroklorotiazit,bumetanid, valsartan, digoksin (P-gp substratı) ya da varfarinin farmakokinetiğini (S-varfarin;CYP2C9 substratı), veya varfarinin INR ile ölçüldüğü üzere antikoagülan etkilerinideğiştirmemiştir. Tek doz 20 mg dapagliflozin ile simvastatin (CYP3A4 substratı)
5/28
kombinasyonu simvastatinin EAA değerinde %19 artış ve simvastatin asidin EAA değerinde %31 artış ile sonuçlanmıştır. Simvastatin ve simvastatin asit maruziyetlerindeki artışlarınklinikte anlamlı olduğu düşünülmemektedir.
1,5-anhidroglusitol (1,5—AG) Tayini ile Etkileşim
SGLT2 inhibitörleri alan hastalarda glisemik kontrolün değerlendirilmesinde 1,5-AG ölçümleri güvenilir sonuçlar vermediğinden glisemik kontrolün 1,5-AG tayini ile izlenmesiönerilmez. Glisemik kontrolü izlemek için alternatif yöntemlerin kullanımı önerilmektedir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon
Etkileşim çalışmaları sadece erişkinlerde gerçekleştirilmiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik Kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Dapagliflozin ve östrojen/progesteron içeren kontraseptifler arasında, özel bir ilaç etkileşim çalışması yapılmamıştır. Ancak, metabolizma verisine göre, dapagliflozininöstrojen/progesteron içeren kontraseptiflerin farmakokinetiği üzerinde klinik olarak anlamlıbir etkisi beklenmemektedir. Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda özel bir önlemegerek yoktur.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda dapagliflozin kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır. Sıçanlar üzerindeki çalışmalarda, insanlardaki gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerine karşılık gelen dönemdegelişme sürecindeki böbreklerde toksisite gözlenmiştir (bkz. Bölüm 5.3). Bu nedenlegebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerinde dapagliflozinin kullanılması önerilmemektedir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebelik saptandığında dapagliflozin tedavisi durdurulmalıdır.
Laktasyon dönemi
Dapagliflozin ve/veya metabolitlerinin insan sütü ile atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlardaki mevcut farmakodinamik/toksikolojik veriler, dapagliflozin/metabolitlerinin sütile atıldığını, ayrıca emzirilen yavrularda farmakoloji aracılı etkilerin olduğunu göstermiştir(bkz. Bölüm 5.3). Yenidoğanlar/bebekler için risk olasılık dışı bırakılamamaktadır.Dapagliflozin, emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Dapagliflozinin insanda fertilite üzerindeki etkisi incelenmemiştir. Erkek ve dişi sıçanlarda dapagliflozin, test edilen herhangi bir dozda fertilite üzerinde bir etki göstermemiştir.
6/28
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
FORZİGA'nın, araç ve makine kullanma becerisi üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamakta ya da ihmal edilebilir düzeyde etkileri olabilmektedir. Dapagliflozin, bir sülfonilüre veyainsülin ile kombinasyon halinde kullanıldığında, hastalara, hipoglisemi riskine karşı dikkatliolmaları önerilmelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Güvenlilik profilinin özetiTip 2 diabetes mellitus
Tip 2 diyabet konulu klinik çalışmalarda, 15000'den fazla hasta dapagliflozin ile tedavi edilmiştir.
Güvenliliğin ve tolere edilebilirliğin birincil değerlendirmesi, _plasebo kontrollü 13 kısa süreli (24 haftaya kadar) çalışmanın önceden tanımlanmış olan birleştirilmiş analizinde 2360 hasta10 mg dapagliflozin ile tedavi edilmiş, 2295 hastaya plasebo uygulanmıştır.
Dapagliflozin kardiyovasküler sonlanımlar çalışmasında (Bkz. Bölüm 5.1), 48 aylık bir medyan maruziyet süresi ile 8574 hasta 10 mg dapagliflozin, 8569 hasta ise plasebo almıştır.Toplamda dapagliflozin maruziyeti 30623 hasta yılı olmuştur.
Klinik çalışmalarda en sık bildirilen advers reaksiyon genital enfeksiyonlar olmuştur.
Aşağıdaki advers reaksiyonlar plasebo kontrollü klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası gözlemde tespit edilmiştir. Bu advers reaksiyonlardan herhangi birinin dozla bağlantılı olduğubulunmamıştır. Advers reaksiyonlar sistem organ sınıfına ve sıklığa göre listelenmektedir. Şuterimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10);yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek(<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Plasebo kontrollü klinik çalışmada ve pazarlama sonrası ortaya çıkan advers reaksiyonlarEnfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın*: Vulvovajinit, balanit ve bağlantılı genital enfeksiyonlar*,b,c, idrar yolu
enfeksiyonu*,b,d
Yaygın olmayan**: Mantar enfeksiyonu
Çok seyrek: Perineal nekrotizan fasiit (Fournier Kangreni)b,i
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok yaygın: Hipoglisemi (SU veya insülin ile birlikte kullanıldığında)13 Yaygın olmayan**: Hacim kaybıb,e, susama hissi**
Seyrek: Diyabetik ketoasidozb,i,k
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın*: Baş dönmesi
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın olmayan**: Konstipasyon**, ağız kuruluğu**
7/28
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın*: Döküntü Çok seyrek: Anjiyoödem
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın*: Sırt ağrısı*
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın*: Disüri, poliüri*,f Yaygın olmayan**: Noktüri**
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın olmayan**: Vulvovajinal kaşıntı**, genital kaşıntı**
Araştırmalar
Yaygın*: Dislipidemih, hematokrit yükselmesig, başlangıç tedavisi sırasında renal kreatinin klirensinde azalmab
Yaygın olmayan**: Başlangıç tedavisi sırasında kanda kreatinin yükselmesi **,b, kanda üre
yükselmesi**, kilo verme**
a Glisemik kurtarmadan bağımsız olarak, 24 haftaya kadarki (kısa süreli) veriler b Ek bilgi için aşağıda karşılık gelen bölüme bakınız.
c Vulvovajinit, balanit ve bağlantılı genital enfeksiyonlar şunları içerir. Örneğin; ön tanımlı tercih edilen terimler: vulvovajinal mikotik enfeksiyon, vajinal enfeksiyon, balanit, genitalfungal enfeksiyon, vulvovajinal kandidiyazis, vulvovajinit, balanit kandida, genitalkandidiyazis, genital enfeksiyon, erkek genital enfeksiyonu, penil enfeksiyon, vulvit,bakteriyel vajinit, vulval apse.
d Üriner sistem enfeksiyonu bildirilme sıklığına göre sıralanmış şu tercih edilen terimleri içermektedir: üriner sistem enfeksiyonu, sistit, Escherichia üriner sistem enfeksiyonu,genitoüriner sistem enfeksiyonu, piyelonefrit, trigonit, üretrit, böbrek enfeksiyonu ve prostatit.e Hacim kaybı kapsamında şunları içerir, ön tanımlı tercih edilen terimler: dehidratasyon,hipovolemi, hipotansiyon.
f Poliüri şu tercih edilen terimleri içermektedir: pollakiüri, poliüri ve idrar çıkışında artış. g Hematokritte başlangıca göre ortalama değişiklik 10 mg dapagliflozin için %2,30 karşısındaplasebo için -%0,33'tır. Dapagliflozin 10 mg ile tedavi edilen kişilerin %1,3'ünde >%55'likhematokrit değerleri bildirilirken, plasebo alan kişilerin %0,4'ünde bu düzey bildirilmiştir.h Plaseboya kıyasla dapagliflozin 10 mg ile başlangıca göre ortalama değişim yüzdesi şuşekilde olmuştur: total kolesterol %0,0'a karşı %2,5; HDL kolesterol % 2,7'ye karşı %6,0;LDL kolesterol -%1,0'a karşı %2,9; trigliseridler -%0,7'ye karşı -%2,7.i Bakınız Bölüm 4.4
jAdvers reaksiyon, pazarlama sonrası gözlem yoluyla tespit edildi. Döküntü, aşağıdaki tercih edilen terimleri içerir, klinik çalışmalardaki sıklığa göre sıralanmıştır: döküntü, yaygınlaşmışdöküntü, kaşıntılı döküntü, maküler döküntü, makülopapüler döküntü, döküntü püstüler,döküntü veziküller ve eritemli döküntü. Aktif ve plasebo kontrollü klinik çalışmalarda(dapagliflozin, N: 5936, tüm kontrol, N: 3403), döküntü sıklığı sırasıyla dapagliflozin (%1,4)ve tüm kontroller (%1,4) için benzerdi.
k Tip 2 diyabetli hastalar üzerinde gerçekleştirilen kardiyovasküler sonuçlar çalışmasında bildirilmiştir. Sıklık, yıllık oranı temel almaktadır.
* Hastaların > % 2'sinde ve plaseboya kıyasla dapagliflozin 10 mg ile tedavi edilen hastaların > %1'inde ve en az 3 hastada daha raporlanmıştır.
8/28
Araştırıcı tarafından hastaların > %0,2'sinde çalışma tedavisiyle ilişkisi muhtemel, ilişkisi olası ya da ilişkili olarak bildirilmiştir ve plaseboya kıyasla > %1 fazla ve en az 3 fazla kişidapagliflozin 10 mg ile tedavi edilmiştir.
Seçili advers reaksiyonların tanımı
Tip 2 diabetes mellitusta klinik çalışmalar
Vulvovajinit, balanit ve ilişkili genital enfeksiyonlar
13 çalışmalık güvenlilik havuzunda vulvovajinit, balanit ve ilişkili genital enfeksiyonlar 10 mg dapagliflozin ve plasebo alan gönüllülerin sırasıyla %5,5 ve %0,6'sında bildirilmiştir.Enfeksiyonların çoğunun hafif ila orta şiddetli olduğu görülmüştür ve gönüllüler ilk standarttedavi kürüne yanıt vermiştir. Enfeksiyonlar nadiren dapagliflozin tedavisinin kesilmesineneden olmuştur. Bu enfeksiyonların kadınlarda daha sık ortaya çıktığı gözlenmiştir(dapagliflozin ve plasebo ile sırasıyla %8,4 ve %1,2) ve geçmiş öyküye sahip gönüllülerinrekürren enfeksiyon yaşama olasılığının daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
Dapagliflozin kardiyovasküler sonuçlar çalışmasında ciddi genital enfeksiyon advers olayları yaşayan hastaların sayısının düşük ve dengeli olduğu görülmüştür: dapagliflozin ve plasebogruplarının her birinde 2 hasta.
Perineumda nekrotizan fasiit (Fournier gangreni)
Dapagliflozin de dahil olmak üzere SGLT2 inhibitörleri alan hastalarda pazarlama sonrasında Fournier gangreni olguları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
Tip 2 diabetes mellitus bulunan 17160 hasta ile yapılan ve medyan maruziyet süresinin 48 ay olduğu dapagliflozin kadiyovasküler sonuç çalışmasında, biri dapagliflozin ile tedavi edilengrupta ve 5'i plasebo grubunda olmak üzere 6 Fournier gangreni olgusu bildirilmiştir.
Hipoglisemi
Hipoglisemi sıklığı her çalışmada kullanılan diğer ilaç tedavisinin tipine bağlı olmuştur.
Monoterapide, metformine ilave ya da sitagliptine ilave (metforminle veya metforminsiz) dapagliflozin çalışmaları için, minör hipoglisemi epizodlarının sıklıkları tedavinin102. haftasına kadar plasebo dahil tedavi grupları arasında benzer olmuştur (< %5). Tümçalışmalarda majör hipoglisemi olayları yaygın olmayan sıklıkta gözlenmiştir ve dapagliflozinya da plasebo uygulanan gruplar arasında benzer olmuştur. İlave sülfonilüre ve ilave insülintedavilerinin kullanıldığı çalışmalarda hipoglisemi oranları daha yüksek olmuştur(bkz. Bölüm 4.5).
Glimepiride ilave tedavi çalışmasında, 24 ve 48. haftalarda minör hipoglisemi epizodları, plasebo ile glimepirid uygulanan kombinasyon grup (sırasıyla %2,1 ve %2,1) ilekarşılaştırıldığında 10 mg dapagliflozin ile glimepirid kombinasyonu uygulanan grupta dahasık (sırasıyla %6,0 ve %7,9) bildirilmiştir.
İnsüline ilave çalışmasında, majör hipoglisemi epizodları, 24. ve 104. haftalarda 10 mg dapagliflozin ve insülin ile tedavi edilen bireylerin sırasıyla %0,5'i ve %1,0'ı ve 24. ve104. haftalarda plasebo ve insülin ile tedavi edilen bireylerin %0,5'inde bildirilmiştir. 24. ve104. haftalarda, minör hipoglisemi epizodları 10 mg dapagliflozin ve insülin alan bireylerinsırasıyla %40,3'ü ve %53,1'i ve plasebo ile insülin alan bireylerin %34,0'ında ve %41,6'sındabildirilmiştir.
9/28
24 haftaya kadar olan, metformin ve bir sülfonilüreye ekleme çalışmasında, majör hipoglisemi epizodu bildirilmemiştir. 10 mg dapagliflozine ek olarak metformin ve birsülfonilüre alan deneklerin %12,8'inde ve plaseboya ek olarak metformin ve bir sülfonilürealan deneklerin %3,7'sinde minör hipoglisemi epizodları bildirilmiştir.
Dapagliflozin kardiyovasküler sonuçlar çalışmasında plasebo ile karşılaştırıldığında dapagliflozin tedavisiyle majör hipoglisemi riskinde artış gözlenmemiştir. Majör hipoglisemiolayları dapagliflozinle tedavi uygulanan 58 (%0,7) hastada ve plaseboyla tedavi uygulanan83 (%1,0) hastada bildirilmiştir.
Vücut sıvı dengesi
13 çalışmalık güvenlilik havuzunda, vücut sıvı dengesine işaret eden reaksiyonlar (dehidratasyon, hipovolemi ya da hipotansiyon bildirimlerini içerir) 10 mg dapagliflozin veplasebo alan bireylerin sırasıyla %1,10'unda ve %0,7'sinde bildirilmiştir; ciddi olaylarbireylerin < %0,2'sinde meydana gelmiş olup 10 mg dapagliflozin ve plasebo arasındadengelidir (bkz. Bölüm 4.4).
Dapagliflozin kardiyovasküler sonuçlar çalışmasında vücut sıvı dengesine işaret eden olaylar yaşayan hastaların sayısının tedavi grupları arasında dengeli olduğu görülmüştür:dapagliflozin ve plasebo gruplarında sırasıyla 213 (%2,5) ve 207 (%2,4). Ciddi advers olaylardapagliflozin ve plasebo grubunda sırasıyla 81 (%0,9) ve 70 (%0,8) gönüllüde bildirilmiştir.Yaş, diüretik kullanımı, kan basıncı ve ACE-I/ARB kullanımı alt gruplarında olayların genelolarak tedavi grupları arasında dengeli olduğu görülmüştür. Başlangıçta eGFR değeri< 60 mL/dak/1,73 m2 olan hastalarda dapagliflozin grubunda vücut sıvı dengesine işaret eden19 ciddi advers olay, plasebo grubunda ise 13 olay ortaya çıkmıştır.
Diyabetik ketoasidoz
Medyan maruziyet süresinin 48 ay olduğu dapagliflozin kardiyovasküler sonuçlar çalışmasında, dapagliflozin 10 mg grubunda 27 hastada, plasebo grubunda ise 12 hastadaDKA olayları rapor edilmiştir. Olaylar çalışma periyodu boyunca eşit dağılımlı olarakgerçekleşmiştir. Dapagliflozin grubunda DKA olaylarının görüldüğü 27 hastanın 22'sininolay sırasında eşzamanlı insülin tedavisi almakta olduğu saptanmıştır. DKA için hızlandırıcıfaktörler, bir tip 2 diabetes mellitus popülasyonunda beklendiği şekilde olmuştur (bkz. Bölüm4.4).
İdrar yolu enfeksiyonları
13 çalışmalık güvenlilik havuzunda, idrar yolu enfeksiyonları 10 mg dapagliflozin için plaseboya kıyasla daha sık bildirilmiştir (sırasıyla %4,7 karşısında %3,5; bkz. Bölüm 4.4).Enfeksiyonların çoğu hafif ila orta derecede olmuş ve bireyler ilk standart tedavi kürüne yanıtvermiş, nadir durumlarda dapagliflozin tedavisinin kesilmesi gerekmiştir. Bu enfeksiyonlarkadınlar arasında daha sık gözlenmiştir ve öyküsü olan hastaların enfeksiyon nüksü geliştirmeolasılığı daha yüksek olmuştur.
Dapagliflozin kardiyovasküler sonuçlar çalışmasında ciddi idrar yolu enfeksiyonu olayları 10 mg dapagliflozin ile plasebo ile olandan daha düşük sıklıkta bildirilmiştir; sırasıyla 79 (%0,9)olaya karşılık 109 (%1,3) olay ortaya çıkmıştır.
Kreatinin artışı
Kreatinin artışıyla ilişkili advers reaksiyonlar gruplanmıştır (örn. Renal kreatinin klirensinde azalma, böbrek fonksiyon bozukluğu, kan kreatininde artış ve glomerüler filtrasyon hızındaazalma). Bu reaksiyon gruplaması dapagliflozin 10 mg ve plasebo alan hastaların sırasıyla%3,2 ve %1,8'inde bildirilmiştir. Normal böbrek fonksiyonu olan ya da hafif böbrek
10/28
bozukluğu bulunan hastalarda (başlangıçta eGFR > 60 mL/dak/1,73m2) bu reaksiyon gruplaması dapagliflozin 10 mg ve plasebo alan hastaların sırasıyla %1,3 ve %0,8'indebildirilmiştir. Bu reaksiyonlar, başlangıçta eGFR > 30 ve < 60 mL/dak/1,73m2 hastalardadaha yaygın olmuştur (dapagliflozin 10 mg ile %1,85 ve plasebo ile %9,3).
Böbrek ile ilişkili advers olaylar yaşamış olan hastaların ileri değerlendirmesi bunların çoğunda başlangıca kıyasla < 0,5 mg/dL kreatinin değişiklikleri olduğunu göstermiştir.Kreatinin artışları sürekli tedavi sırasında genellikle geçici ya da tedavi bırakıldıktan sonrageri dönüşlü olmuştur.
Yaşlı hastaları ve böbrek fonksiyon bozukluğu (60 mL/dak/1,73 m2'den az eGFR) bulunan hastaları içeren dapagliflozin kardiyovasküler sonuç çalışmasında, eGFR her iki tedavigrubunda zamanla azalmıştır. Plasebo grubu ile karşılaştırıldığında, dapagliflozin grubundal.yılda ortalama eGFR biraz daha düşük olurken, 4. yılda ortalama eGFR biraz daha yüksekolmuştur.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
Dapagliflozin, 500 mg'a (maksimum önerilen insan dozunun 50 katı) varan tek oral dozlarda sağlıklı bireylerde herhangi bir toksisite göstermemiştir. Bu bireylerin idrarında, bir süreboyunca dozla ilişkili olarak (500 mg doz için en az 5 gün) tespit edilir glukoz düzeylerigözlenmiş, dehidratasyon, hipotansiyon ya da elektrolit dengesizliği bildirimi olmamış veQTc aralığında klinik açıdan anlamlı herhangi bir etki söz konusu olmamıştır. Hipoglisemiinsidansı plasebo ile benzer olmuştur. Sağlıklı bireylerde ve tip 2 diabetes mellitusu olanbireylere 2 hafta süreyle 100 mg'a (maksimum önerilen insan dozunun 10 katı) varan gündetek doz rejiminin uygulandığı klinik çalışmalarda, hipoglisemi insidansı plaseboya göre hafifderecede daha yüksek olmuş ve dozla ilişkili olmadığı görülmüştür. Dehidratasyon,hipotansiyon dahil advers reaksiyonların oranları plasebo ile benzer olmuş, böbrekfonksiyonu biyolojik göstergeleri ve serum elektrolitleri gibi laboratuvar parametrelerindeklinik olarak anlamlı, dozla bağlantılı değişiklikler olmamıştır.
Doz aşımı durumunda, hastanın klinik durumunun gerektirdiği şekilde uygun destekleyici tedavi başlatılmalıdır. Dapagliflozinin hemodiyaliz ile vücuttan uzaklaştırılmasıçalışılmamıştır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar, Sodyum-glukoz ko-transporter 2 (SGLT2) inhibitörleriATC kodu: A10BK01
11/28
Etki mekanizması:
Dapagliflozin yüksek derecede potent (Ki: 0,55 nM), selektif ve geri dönüşümlü SGLT2 inhibitörüdür.
SGLT2, böbrekte selektif bir şekilde eksprese olup, karaciğer, iskelet kası, adipoz doku, meme, mesane ve beyin dahil 70'in üzerinde başka dokuda ekspresyonu tespit edilmemiştir.SGLT2, glomerüler filtrattan dolaşıma yeniden glukoz reabsorpsiyonundan sorumlu başlıcataşıyıcıdır. Tip 2 diyabetteki hiperglisemi varlığına rağmen filtrelenen glukoz reabsorpsiyonudevam eder. Dapagliflozin, böbreklerden glukoz reabsorpsiyonunu azaltarak gerek açlıkgerekse postprandiyal glukoz düzeylerini düşürür, idrarla glukoz atılımı sağlar. Bu glukozatılımı (glukuretik etki) ilk dozdan sonra gözlenir, 24 saatlik doz uygulama aralığı boyuncasüreklidir ve tedavi süresince bu etki korunur. Böbrek tarafından bu mekanizma ileuzaklaştırılan glukoz miktarı, kan glukoz konsantrasyonu ve glomerüler filtrasyon hızınabağlıdır. Dapagliflozin hipoglisemiye cevaben normal endojen glukoz üretimini bozmaz.Dapagliflozin, insülin sekresyonunundan ve insülin etkisinden bağımsız etki gösterir.FORZİGA ile yürütülen klinik çalışmalarda beta hücre fonksiyonu için homeostaz modeldeğerlendirmesinde (HOMA beta hücre) düzelme gözlenmiştir.
Dapagliflozinin tetiklediği idrarla glukoz atılımı (glukuresis) kalori kaybı ve kilo düşüşü ile ilişkilidir. Dapagliflozin tarafından eşzamanlı glukoz ve sodyum taşınmasının inhibisyonu dahafif diürez ve geçici natriürez ile ilişkilidir.
Dapagliflozin, periferik dokulara glukoz taşınmasında önemli diğer glukoz taşıyıcılarını inhibe etmez ve glukoz absorpsiyonundan sorumlu, bağırsaktaki başlıca taşıyıcı olanSGLT1'e göre SGLT2 için >1400 kat daha seçicidir.
Farmakodinamik etkiler
Sağlıklı bireylerde ve tip 2 diabetes mellitusu olan bireylerde dapagliflozin uygulamasından sonra idrarla atılan glukoz miktarında artışlar görülmüştür. 12 hafta süreyle tip 2 diabetesmellitusu olan bireylere uygulanan 10 mg/gün dapagliflozin dozunda gün başına yaklaşık 70 gglukoz atılmıştır (280 kilokalori/gün'e eşdeğer). İki yıl boyunca 10 mg/gün dapagliflozinverilen tip 2 diabetes mellitusu olan bireylerde glukoz atılımının korunduğu yönünde kanıtlargörülmüştür.
Tip 2 diabetes mellitusu olan bireylerde dapagliflozin ile sağlanan üriner glukoz atılımı ayrıca ozmotik diüreze ve idrar hacminde artışa neden olur. 10 mg dapagliflozin ile tedavi edilen tip2 diabetes mellitusu olan bireylerdeki idrar hacmi artışları 12 hafta süreyle korunmuştur veyaklaşık 375 mL/gün düzeyinde olmuştur. İdrar hacmindeki artış, idrarla sodyum atılımında,serum sodyum konsantrasyonlarında değişiklikler ile bağlantılı olmayan küçük ve geçici birartış ile ilişkilendirilmiştir.
Ayrıca idrarla ürik asit atılımı da geçici olarak artmış (3-7 gün) ve buna, serum ürik asit konsantrasyonunda sürekli bir azalma eşlik etmiştir. 24. haftada serum ürik asitkonsantrasyonlarındaki düşüşler -48,3 mikromol/L ila -18,3 mikromol/L (-0,87 mg/dL ila- 0,33 mg/dL) aralığında olmuştur.
Klinik etkililik ve güvenlilik Tip 2 diabetes mellitus
Hem glisemi kontrolünün iyileşmesi hem de kardiyovasküler morbidite ve mortalitenin azalması tip 2 diyabet tedavisinin bütünleyici parçalarıdır.
12/28
FORZİGA'nın glisemik etkililiğini ve güvenliliğini değerlendirmek üzere 7056 tip 2 diyabeti olan bireyler ile ondört adet çift kör, randomize, kontrollü klinik çalışma gerçekleştirilmiştir:bu çalışmalarda 4737 birey dapagliflozin ile tedavi edilmiştir. On iki çalışmada tedavi süresi24 hafta olup; sekizinde 24 ila 80 haftalık uzatma dönemleri yer almıştır (toplamda 104haftaya kadar çalışma süresi), bir çalışma 28 hafta tedavi süresi ve bir çalışma süresi 52 haftaolup; 52 haftalık ve 104 haftalık uzatma dönemleri yer almıştır (toplam çalışma süresi 208hafta). Ortalama diyabet süresi 1,4 ila 16,9 yıl aralığında olmuştur. Çalışmaya katılanbireylerin %50'sinde hafif derecede böbrek yetmezliği ve %11'inde orta derecede böbrekyetmezliği olmuştur. Bireylerin %51'i erkek, %84'ü Beyaz, %8'i Asyalı, %4'ü Siyah ve %4'üdiğer etnik gruplardandır. Bireylerin %81'inde vücut kitle indeksi (VKİ) > 27'dir. Ayrıca,yeterince kontrol altına alınamayan tip 2 diyabeti ve hipertansiyonu olan hastalarda iki adet12-haftalık, plasebo-kontrollü çalışma yürütülmüştür.
Kardiyovasküler ve renal olaylar üzerindeki etkinin değerlendirilmesi amacıyla, kanıtlanmış kardiyovasküler hastalığı bulunan veya bulunmayan, tip 2 diyabetli 17160 hasta üzerindeplaseboyla karşılaştırmalı şekilde 10 mg dapagliflozin ile bir kardiyovasküler sonuç çalışması(DECLARE) gerçekleştirilmiştir.
Glisemik kontrolMonoterapi
Yeterli derecede kontrol edilemeyen tip 2 diabetes mellitusu olan bireylerde FORZİGA ile monoterapinin güvenliliğini ve etkililiğini değerlendirme amacıyla çift kör, plasebo kontrollü,24 hafta süreli (ek uzatma süreli) bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Dapagliflozin ile günde birkez tedavi sonucunda HbA1c'de plasebo ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlıdüşüşler sağlanmıştır (p < 0,0001) (Tablo 1).
Uzatma döneminde HbA1c düşüşü 102. haftaya kadar sürmüştür. (10 mg dapagliflozin ve plasebo için düzeltilmiş başlangıca göre ortalama değişiklik sırasıyla -%0,61 ve -%0,17).
Tablo 1. Monoterapi olarak dapagliflozinin plasebo kontrollü çalışmasının 24. haftasonuçları (LOCFa)_ |
|
Monoterapi |
|
|
Dapagliflozin 10 mg |
Plasebo |
Nb |
70
|
75
|
HbAlc (%) |
Başlangıç (ortalama) |
8,01
|
7,79
|
Başlangıca göre değişiklikc
|
-0,89
|
-0,23
|
Plaseboya göre farkc
|
-0,66*
|
|
(%95 GAx)
|
(-0,96, -0,36)
|
|
HbA1c < %7'ye ulaşan gönüllü yüzdesi |
Başlangıca göre düzeltilen
|
50,8§
|
31,6
|
Vücut ağırlığı (kg) |
Başlangıç (ortalama)
|
94,13
|
88,77
|
Başlangıca göre değişiklik c
|
-3,16
|
-2,19
|
Plaseboya göre fark c
|
-0,97
|
|
(%95 GAx)
|
(-2,20, 0,25)
|
|
|
a LOCF: İleri aktarılan son gözlem (kurtarma tedavisi yapılan bireylerde kurtarma öncesinde) b Kısa süreli çift kör dönemde, çift kör çalışma ilacından en az bir doz almış tüm randomizebireyler
|
13/28
c Başlangıçtaki değere göre düzeltilen küçük kareler ortalaması *p değeri < 0,0001; plasebo karşısında
§ İkincil sonlanma noktaları için ardışık test prosedürü nedeniyle istatistiksel anlamlılık açısından değerlendirilmemiştir.x GA: Güven Aralığı
İlave kombinasyon tedavisi
52 haftalık, aktif kontrollü bir eşdeğerlik çalışmasında (52 ve 104 haftalık uzatma periyoduna sahip), glisemik kontrolün yetersiz olduğu bireylerde (HbA1c > %6,5 ve < %10) metformineilave tedavi olarak bir sülfonilüreye (glipizid) karşı, metformine ilave tedavi olarakFORZİGA değerlendirilmiştir. Bulgular, glipizide kıyasla HbAlc'de başlangıçtan 52. haftayakadar benzer bir ortalama azalmayı ve böylece eşdeğerliği göstermiştir (Tablo 2). 104.haftada, HbAlc'de başlangıca göre düzeltilmiş ortalama değişiklik dapagliflozin için -%0,32ve glipizid için -%0,14'tür. 208. haftada, HblAc'de başlangıca göre düzeltilmiş ortalamadeğişiklik dapagliflozin için %-0,10 ve glipizid için 0,20% dir. 52. ve 104. ve 208. haftalarda,glipizid ile tedavi edilen grup ile (sırasıyla %40,8, %47,0, %50,0) karşılaştırıldığındadapagliflozin ile tedavi edilen grupta (sırasıyla %3,5, %4,3 ve %5,0) anlamlı olarak dahadüşük bir birey oranında en az bir hipoglisemi olayı yaşanmıştır.104. ve 208. haftadaçalışmaya devam eden birey oranı dapagliflozin ile tedavi edilen grup için %56,2 ve %39,7 veglipizid ile tedavi edilen grup için %50,0 ve %34,6'dir.
Tablo 2. Metformine ilave tedavi olarak dapagliflozin ile glipizidi karşılaştıran aktifkontrollü çalışmanın 52. hafta sonuçları (LOCFa)_Dapagliflozin Glipizid
Parametre_
Nb__
HbA1c (%)
Başlangıç (ortalama) Başlangıca göre değişiklik
cc
(%95 GAx))
_
Vücut ağırlığı (kg)
Başlangıç (ortalama) Başlangıca göre değişiklik
cc(%95 GAx))
_
+ metformin_+ metformin
400 401
7,69 7,74
-0,52 -0,52
0,00d
(-0,11, 0,11)
_
88,44
-3,22
-4,651 2
(-5,14, -4,17)
korunmuştur. 48. haftada sitagliptine ilave edildiğinde (metforminle veya metforminsiz),10 mg dapagliflozin ve plasebo için başlangıca göre düzeltilmiş ortalama değişiklik sırasıyla-%0,30'dur ve %0,38'dir. Metformine ilave edilme çalışması için, HbA1c'deki azalmalar102. haftaya kadar korunmuştur (10 mg dapagliflozin ve plasebo için başlangıca göredüzeltilmiş ortalama değişiklik sırasıyla -%0,78 ve %0,02). İnsülin için 104. haftada (ilaveoral glukoz düşürücü tıbbi ürünler varlığında veya yokluğunda), HbA1c'deki azalmalarailişkin olarak 10 mg dapagliflozin ve plasebo için başlangıca göre düzeltilmiş ortalamadeğişiklik sırasıyla -%0,71 ve -%0,06'dır. 48 ve 104. haftalarda insülin dozu 76 IU/gün'lükortalama bir dozda 10 mg dapagliflozin ile tedavi edilen bireylerde başlangıca göre stabilkalmıştır. Plasebo grubunda 48 ve 104. haftalarda başlangıca göre sırasıyla 10,5 IU/gün ve18,3 IU/gün'lük (ortalama doz 84 ve 92 IU/gün) ortalama bir artış söz konusudur. 104.haftada çalışmada kalan birey oranı 10 mg dapagliflozin ile tedavi edilen grup için %72,4'türve plasebo grubu için %54,8'dir.
Tablo 3. Metformin ya da sitagliptin (metforminle veya metforminsiz) ile ilave kombinasyon tedavi olarak dapagliflozine yönelik plasebo kontrollü çalışmaların 24haftalık sonuçları (LOCFa)_ |
|
İlave kombinasyon tedavisi |
|
|
Metformin1 |
DPP-4 İnhibitör |
|
|
|
(sitagliptin2) ± Metformin1 |
|
Dapagliflozin 10 mg |
Plasebo |
Dapagliflozin 10 mg |
Plasebo |
Nb |
135
|
137
|
223
|
224
|
HbA1c (%)
Başlangıç (ortalama) Başlangıca göre değişiklikcPlaseboya göre farkc(%95 GA x)
|
7,92
-0,84
-0,54*
(-0,74, -0,34)
|
8,11
-0,30
|
7,90
-0,45
-0,48*
(-0,62, -0,34)
|
7,97
0,04
|
HbA1c < %7'ye ulaşan gönüllü yüzdesi
Başlangıca göre düzeltilen
|
40,6**
|
25,9
|
|
|
Vücut ağırlığı (kg)
Başlangıç (ortalama) Başlangıca göre değişiklikcPlaseboya göre farkc(%95 GA x)
|
86,28
-2,86
-1,97*
(-2,63, -1,31)
|
87,74
-0,89
|
91,02
-2,14
-1,89*
(-2,37, -1,40)
|
89,23
-0,26
|
|
1 Metformin > 1500 mg/gün
2 Sitagliptin 100 mg/gün
a LOCF: İleri aktarılan son gözlem (kurtarma tedavisi yapılan gönüllülerde kurtarma öncesinde)
b Kısa süreli çift kör dönemde çift kör çalışma ilacından en az bir doz almış olan tüm randomize bireyler
c Başlangıçtaki değere göre düzeltilen küçük kareler ortalaması *p değeri < 0,0001; plasebo + oral glukoz düşürücü tıbbi ürüne karşı**p değeri < 0,05; plasebo + oral glukoz düşürücü tıbbi ürüne karşıx GA: Güven Aralığı
15/28
Tablo 4. 24 haftalık, plasebo-kontrollü, ek sülfonilüre (glimepirid) ya da metformin ve bir sülfonilüre ile kombine dapagliflozin çalışmalarının sonuçları
Ek kombinasyon |
|
Sülfonilüre |
|
Sülfonilüre |
|
(Glimepirid1) |
|
+Metformin2 |
|
Dapagliflozin Plasebo |
Dapagliflozin |
Plasebo |
|
10 mg |
|
10 mg |
|
Na |
151
|
145
|
108
|
108
|
HbAlc (%)b |
|
|
|
|
Başlangıç değeri
|
8,07
|
8,15
|
8,08
|
8,24
|
(ortalama)
|
|
|
|
|
Başlangıç seviyesine
|
-0,82
|
-0,13
|
-0,86
|
-0,17
|
göre değişimc
|
|
|
|
|
Plaseboya göre farkıc
|
-0,68*
|
|
-0,69*
|
|
(%95 güven aralığı)
|
(-0,86,-0,51)
|
|
(-0,89,-0,49)
|
|
HbAlc < 7% ()d |
|
|
|
|
ulaşan denekler (%) |
|
|
|
|
Başlangıç değerine
|
31,7*
|
13,0
|
31,8*
|
11,1
|
göre düzeltilmiş
|
|
|
|
|
Vücut ağırlığı (kg) |
|
|
|
|
()d |
|
|
|
|
Başlangıç değeri
|
80,56
|
80,94
|
88,57
|
90,07
|
(ortalama)
|
|
|
|
|
Başlangıç seviyesine
|
-2,26
|
-0,72
|
-2,65
|
-0,58
|
göre değişimc
|
|
|
|
|
Plaseboya göre farkıc
|
-1,54*
|
|
-2,07*
|
|
(%95 güven aralığı)
|
(-2,17, -0,92)
|
|
(-2,79, -1,35)
|
|
|
1glimepirid 4 mg/gün; 2Metformin (çabuk- ya da uzatılmış-salımlı formülasyonlar) >1500 mg/gün, ek olarak, deneye katılmadan önce en az 8 hafta boyunca, maksimum dozun en azyarısı olacak şekilde, maksimum tolere edilebilir dozda bir sülfonilüre
|
aBaşlangıç seviyesi ve en az 1 başlangıç sonrası etkinlik ölçümü olan randomize ve tedavi edilen hastalar
b1. ve 2. kolonlar; LOCF metoduyla analiz edilmiş HbA1c (bkz. dipnot d); 3. ve 4. kolonlar LRM metoduyla analiz edilmiş HbA1c (bkz. dipnot e)
c Başlangıç değerine göre düzeltilmiş en küçük kareler ortalaması
d LOCF: İleri aktarılan son gözlem (kurtarma tedavisi yapılan bireylerde kurtarma öncesinde)
e BTÖ: Boylamsal tekrarlanmış ölçümler analizi
* plasebo + oral glukoz-düşürücü tıbbi ürün(ler)e göre p-değeri < 0,0001
16/28
Tablo 5. İnsülin ile kombinasyon halinde (tek başına veya oral glukoz düşürücü tıbbi ürünlerle birlikte) dapagliflozine yönelik plasebo kontrollü çalışmada 24. hafta sonuçları(LOCFa)_ |
Parametre |
10 mg dapagliflozin + insülin
± oral glukoz düşürücü tıbbi ürünler2
|
Plasebo + insülin
± oral glukoz düşürücü tıbbi ürünler2
|
Nb
|
194
|
193
|
HbA1c (%)
Başlangıç (ortalama)
|
8,58
|
8,46
|
Başlangıca göre
|
-0,90
|
-0,30
|
değişiklik c Plaseboya göre fark c
|
-0,60*
|
|
(%95 GA)
|
(-0,74, -0,45)
|
|
Vücut ağırlığı (kg)
Başlangıç (ortalama)
|
94,63
|
94,21
|
Başlangıca göre
|
-1,67
|
0,02
|
değişiklik c Plaseboya göre fark c
|
-1,68*
|
|
(%95 GA)
|
(-2,19, -1,18)
|
|
Ortalama + günlük insülin dozu (IU)1
Başlangıç (ortalama)
|
77,96
|
73,96
|
Başlangıca göre
|
-1,16
|
5,08
|
değişiklik c Plaseboya göre fark c
|
-6,23*
|
|
(%95 GA)
|
(-8,84, -3,63)
|
|
Ortalama günlük insülin dozunda en az %10 düşüşolan bireyler (%)
|
19,7**
|
11,0
|
|
a LOCF: İleri aktarılan son gözlem (eğer gerekmişse ilk insülin dozu yükseltiminden önce veya yükseltildiği gün)
b Kısa süreli çift kör dönemde, çift kör çalışma ilacından en az bir doz almış olan tüm randomize bireyler
c Oral glukoz düşürücü tıbbi ürün varlığı ve başlangıçtaki değere düzeltilen küçük kareler ortalaması
*p değeri < 0,0001; plasebo + insülin ± oral glukoz düşürücü tıbbi ürüne karşı **p değeri < 0,05; plasebo + insülin ± oral glukoz düşürücü tıbbi ürüne karşı1İnsülin rejimlerinde (kısa etkili, orta etkili ve bazal insülin dahil) dozun yükseltilmesineyalnızca bireylerin önceden belirlenmiş olan açlık plazma glukozu (AKŞ) kriterlerinikarşılaması halinde izin verilmiştir.)
2 Bireylerin %50'si başlangıçta insülin monoterapisindedir; %50'si insüline ilave olarak 1 veya 2 oral glukoz düşürücü tıbbi ürün(ler) kullanmaktadır. İkinci olarak tanımlanangruptakilerin %80'i tek başına metformin, %12'si metformin + sülfonilüre tedavisindedir vekalanlar diğer oral glukoz düşürücü tıbbi ürünler kullanmaktadır.
İlaç-naif hastalarda metformin ile kombinasyon halinde
İlaç-naif hastalarda metformin ile kombinasyon halinde dapagliflozin'in (5 mg veya 10 mg) etkililik ve güvenliliğini her iki ilacın tek başına uygulanmasına kıyasla değerlendirmek üzereiki aktif kontrollü, 24 haftalık çalışmaya yeterli düzeyde kontrol altına alınmayan tip 2diyabetli (HbA1c > %7,5 ve < %12) toplam 1236 ilaç-naif hasta katılmıştır.
17/28
Metformin (günde 2000 mg'a kadar) ile kombinasyon halinde dapagliflozin 10 mg tedavisi, kombinasyonun ayrı ayrı bileşenlerine kıyasla HbA1c'de anlamlı iyileşme sağlamış (Tablo 6)ve açlık plazma glukozunda (AKŞ) (kombinasyonun ayrı ayrı bileşenlerine kıyasla) ve vücutağırlığında (metformine kıyasla) daha fazla düşüşle sonuçlanmıştır.
Tablo 6: İlaç-naif hastalarda dapagliflozin ve metformin kombinasyonunu araştıran aktif kontrollü bir çalışmada 24. hafta sonuçları (LOCFa))
Parametre |
Dapagliflozin 10
mg +
Metformin |
Dapagliflozin 10 mg |
Metformin |
Nb
|
211b
|
219b
|
208b
|
HbA1c (%) |
|
|
|
Başlangıç (ortalama)
|
9,10
|
9,03
|
9,03
|
Başlangıçtan itibaren
|
-1,98
|
-1,45
|
-1,44
|
değişimec
|
-0,53*
|
|
|
Dapagliflozine kıyasla farkc
|
(-0,74, -0,32)
|
|
|
(%95 GA)
|
-0,54*
|
-0,01
|
|
Metformine kıyasla farkc
|
(-0,75, -0,33)
|
(-0,22, 0,20)
|
|
(%95 CGA)
|
|
|
|
aLOCF: son gözlemin ileriye taşınması (kurtarılan hastalar için kurtarma tedavisinden önce). bKısa süreli çift kör periyotta en az bir doz çift kör çalışma ilacı alan tüm randomize hastalar.cBaşlangıç değerleri için ayarlanan en küçük kareler ortalaması.
*p-değeri <0,0001.
Uzatılmış salımlı eksenatid ile kombinasyon tedavisi
Yirmi sekiz haftalık çift kör, aktif komparatör-kontrollü bir çalışmada, dapagliflozin ve uzatılmış salımlı eksenatid (bir GLP-1 reseptör agonisti) kombinasyonu, tek başına metforminile yeterli glisemik kontrol sağlanamayan (HbA1c >%8 ve < %12) hastalarda tek başınadapagliflozin ve uzatılmış salımlı eksenatid ile karşılaştırılmıştır. Tüm tedavi gruplarındabaşlangıca kıyasla HbAlc'de düşüş olmuştur. Dapagliflozin 10 mg ve uzatılmış salımlıeksenatid kombinasyonu uygulanan grupta, başlangıca göre HbAlc'de tek başınadapagliflozin ve uzatılmış salımlı eksenatid ile görülenden daha fazla düşüş gözlenmiştir(Tablo 7).
18/28
Tablo 7. Metformin ile kombinasyon halinde tek başına dapagliflozin ve uzatılmış salımlı eksenatide kıyasla dapagliflozin ve uzatılmış salımlı eksenatid kombinasyonunuaraştıran 28 haftalık çalışma sonuçları (tedavi amaçlanmış hastalar)
|
Dapagliflozin 10 mg QD
+ |
Dapagliflozin 10 mg QD
+ |
Uzatılmış salımlı eksenatid 2 mgQW |
|
Uzatılmış salımlı |
Plasebo QW |
+ |
Parametre |
eksenatid 2 mg QW |
|
Plasebo QD |
N |
228 |
230 |
227 |
HbAlc (%)
Başlangıç (ortalama) Başlangıçtan itibarendeğişima
|
9,29
-1,98
|
9,25
-1,39
|
9,26
-1,60
|
Kombinasyon ve tekli tıbbi ürün arasında başlangıçtanitibaren değişimde ortalamafark (%95 GA)
|
|
-0,59*
(-0,84, -0,34)
|
-0,38** (-0,63, -0,13)
|
HbA1c < %7'ye ulaşan gönüllüler (%) |
44,7
|
19,1
|
26,9
|
Vücut ağırlığı (kg)
Başlangıç (ortalama) Başlangıçtan itibarendeğişima
|
92,13
-3,55
|
90,87
-2,22
|
89,12
-1,56
|
Kombinasyon ve tekli tıbbi ürün arasında başlangıçtanitibaren değişimde ortalamafark (%95 GA)
|
|
-1,33*
(-2,12, -0,55)
|
-2,00*
(-2,79, -1,20)
|
QD=günde bir kez, QW=haftada bir kez, N=hasta sayısı, GA=güven aralığı. a Ayarlanmış en küçük kareler ortalamaları (LS Ortalamaları) ve 28. haftada başlangıçdeğerlerinden itibaren değişimde tedavi grupları arasındaki farklar, tekrarlı ölçümlere sahipbir karışık modelle (MMRM) modellenmiş ve bu modelde tedavi, bölge, başlangıç HbAlcgrubu (< %9,0 veya >% 9,0), hafta ve hafta bazında tedavi etkileşimi sabit faktörler,başlangıç değerleri ise eşdeğişken olarak kullanılmıştır.
*p < 0,001, **p < 0,01.
P-değerlerinin tümü üst katlılık için ayarlanmış p-değerleridir.
Analizler kurtarma tedavisinden sonraki ölçümleri ve çalışma ilacının erken sonlandırılmasından sonra yapılan ölçümleri içermez.
Açlık plazma glukozu
Monoterapi olarak veya metformin, glimepiride, metformin ve bir sülfonilüre, sitagliptin (metforminle veya metforminsiz) ya da insüline ilave tedavi olarak 10 mg dapagliflozin iletedavi sonucunda, AKŞ düzeylerinde plasebo ile karşılaştırıldığında (-0,33 mmol/L ila0,21 mmol/L [-6,0 mg/dL ila 3,8 mg/dL]) istatistiksel olarak anlamlı düşüşler meydanagelmiştir (-1,90 mmol/L ila -1,20 mmol/L [-34,2 mg/dL ila -21,7 mg/dL]). Bu etki, tedavininbirinci haftasında gözlenmiştir ve 104. haftaya kadar uzatılan çalışmalarda devam etmiştir.
Dapagliflozin 10 mg ve uzatılmış salımlı eksenatid kombinasyonu 28. hafta AKŞ'de anlamlı şekilde daha fazla düşüşle sonuçlanmıştır: -3,66 mmol/l (-65,8 mg/dl), tek başına
19/28
dapagliflozin için -2,73 mmol/l (-49,2 mg/dl) ile (p < 0,001) ve tek başına eksenatid için -2,54 mmol/l (-45,8 mg/dl) ile (p < 0,001) karşılaştırılmalı.
Yalnızca bu konunun araştırıldığı bir çalışmada eGFR değeri > 45 ila < 60 mL/dak/1,73 m2 olan diyabetli hastalarda dapagliflozin ile uygulanan tedavi 24 haftada FPG'de azalmalarortaya çıkarmıştır: plaseboyla elde edilen -0,27 mmol/L 'ye karşılık (-4,87 mg/dL) -1,19mmol/L (-21,46 mg/dL) (p=0,001).
Postprandiyal glukoz
Glimepiride ilave olarak 10 mg dapagliflozin ile tedavi sonucunda 24. haftada 2 saatlik postprandiyal glukoz değerinde istatistiksel olarak anlamlı düşüşler sağlanmış olup bu etki 48.haftaya kadar devam etmiştir.
Sitagliptine (metforminle veya metforminsiz) ilave olarak 10 mg dapagliflozin tedavisi, 24 haftada, 2 saatlik postprandiyal glukoz düzeyinde azalmalar ile sonuçlanmış olup bu etki48. haftaya kadar devam etmiştir.
Dapagliflozin 10 mg ve uzatılmış salımlı eksenatid kombinasyonu, her iki tıbbi ürünün tek başına uygulamasına kıyasla 28. haftada 2. saatlik postprandiyal glukoz düzeyinde anlamlışekilde daha fazla düşüşle sonuçlanmıştır.
Vücut ağırlığı
Metformin, glimepirid, metformin ve bir sülfonilüre, sitagliptin (metforminle veya metforminsiz) veya insüline ilave olarak 10 mg dapagliflozin, 24. haftada vücut ağırlığındaistatistiksel olarak anlamlı düşüş sağlamıştır (p < 0,0001, Tablo 3 ve 4). Bu etkiler uzun süreliçalışmalarda korunmuştur. 48. haftada, plaseboya kıyasla sitagliptine ilave tedavi olarak(metforminle veya metforminsiz) dapagliflozin için fark -2,22 kg'dır. 102. haftada, plaseboyakıyasla metformine ilave tedavi olarak veya plaseboya kıyasla insüline ilave olarakdapagliflozin için fark sırasıyla -2,14 ve -2,88 kg'dır.
Aktif kontrollü bir eşdeğerlik çalışmasında metformine ilave tedavi olarak dapagliflozin, glipizide kıyasla 52. haftada vücut ağırlığında -4,65 kg'lık istatistiksel olarak anlamlı birazalma (p < 0,0001, Tablo 2) ile sonuçlanmış ve bu, 104. ve 208. haftada korunmuştur(sırasıyla -5,06 kg ve -4,38 kg ).
Dapagliflozin 10 mg ve uzatılmış salımlı eksenatid kombinasyonu, her iki tıbbi ürünün tek başına uygulamasına kıyasla anlamlı şekilde daha fazla kilo kaybı ile sonuçlanmıştır (Tablo7).
Vücut bileşimini değerlendirmek üzere çift enerjili X-ışını absorpsiyometrisinin (DXA) kullanıldığı, 182 diyabetik birey ile gerçekleştirilen 24 haftalık bir çalışma, yağsız doku veyasıvı kaybı yerine DXA ile ölçüldüğünde, plasebo ve metformin ile karşılaştırıldığında 10 mgdapagliflozin ve metformin ile sırasıyla vücut ağırlığında ve vücut yağ kütlesinde düşüşlerinolduğunu göstermiştir. FORZİGA ve metformin ile tedavi sonucunda, manyetik rezonansgörüntüleme alt çalışmasında plasebo ve metformin tedavisi ile karşılaştırıldığında iç organyağ dokusunda sayısal azalma gözlenmiştir.
Kan basıncı
13 plasebo kontrollü çalışmanın önceden tanımlanmış olan birleştirilmiş analizinde, 24. haftada 10 mg dapagliflozin ile tedavi, sistolik kan basıncında başlangıca göre -3,7 mmHg vediyastolik kan basıncında başlangıca göre -1,8 mmHg değişiklik ile sonuçlanırken aynı
20/28
değerler plasebo grubu için sırasıyla -0,5 mmHg ve -0,5 mmHg olmuştur. 104 haftaya kadar benzer azalmalar gözlenmiştir.
Dapagliflozin 10 mg ve uzatılmış salımlı eksenatid kombinasyonu, tek başına dapagliflozin (1,8 mmHg, p < 0,05) ve tek başına uzatılmış salımlı eksenatide (-1,2 mmHg, p < 0,01) kıyasla 28. haftada sistolik kan basıncında anlamlı şekilde daha fazla düşüşle (-4,3 mmHg)sonuçlanmıştır.
Yeterince kontrol altına alınamayan tip 2 diyabeti ve hipertansiyonu (bir çalışmada bir ACE-I ya da ARB ile önceden mevcut stabil tedaviye ve diğer çalışmada ACE-I ya da ARB artı birilave antihipertansif tedaviye rağmen) olan toplam 1062 hasta, iki adet 12-haftalık, plasebo-kontrollü çalışmada dapagliflozin 10 mg ya da plasebo ile tedavi edilmiştir. Her iki çalışmada,12. haftada dapagliflozin 10 mg artı alışıldık antidiyabetik tedavi, HbA1c'de düzelmesağlamış ve plasebo açısından düzeltilmiş sistolik kan basıncında sırasıyla ortalama 3,1 ve 4,3mmHg azalma sağlamıştır.
Yalnızca bu konunun araştırıldığı bir çalışmada eGFR değeri > 45 ila < 60 mL/dak/1,73 m2 olan diyabetli hastalarda dapagliflozin ile uygulanan tedavi 24 haftada oturur pozisyondakisistolik kan basıncında azalmalar ortaya çıkarmıştır: plaseboyla elde edilen -1,7 mmHg'yekarşılık -4,8 mmHg (p < 0,05).
Orta derecede böbrek yetmezliği CKD 3A (eGFR > 45 mL/dak/1,73 m2 ila ila
< 60 mL/dak/1,73 m2) görülen hastalarda glisemik kontrol) görülen hastalarda glisemik kontrol
Dapagliflozinin etkililiği yalnızca bu konunun araştırıldığı bir çalışmada eGFR değeri > 45 ila
< 60 mL/dak/1,73 m2 olan ve olağan bakımla yeterli glisemik kontrol sağlanamayan diyabetlihastalarda değerlendirilmiştir. Dapagliflozinle uygulanan tedavi HbA1c'de ve vücutağırlığında plaseboya kıyasla azalmalar ortaya çıkarmıştır (Tablo 8).
Tablo 8. eGFR değeri > 45 ila < 60 mL/dak/1,73 m2 olan diyabetli hastalardadapagliflozinle yapılan plasebo kontrollü bir çalışmanın 24. Hafta sonuçları_ |
|
Dapagliflozina 10 mg |
Plaseboa |
Nb |
159 |
161 |
HbAlc (%)
Başlangıç (ortalama)
|
8,35
|
8,03
|
Başlangıca göre değişiklik b |
-0,37
|
-0,03
|
Plaseboya kıyasla fark b |
-0,34*
|
|
(%95 GA)
|
(-0,53, -0,15)
|
|
Vücut ağırlığı (kg)
Başlangıç (ortalama)
|
92,51
|
88,30
|
Başlangıca göre değişiklik yüzdesi c |
-3,42
|
-2,02
|
Plaseboya kıyasla fark yüzdesindeki
|
-1,43*
|
|
değişiklik c |
(-2,15, -0,69)
|
|
(%95 GA)
|
|
|
a .Metformin veya metformin hidroklorür dapagliflozin ve plasebo gruplarında hastaların sırasıyla %69,4'ünde ve %64,0'ında olağan bakımın bir parçasıydıb Başlangıç değerine göre ayarlanmış en küçük kareler ortalamasıc Başlangıç değerine göre ayarlanmış en küçük kareler ortalamasından elde edilmiştir
* p<0,001
|
21/28
Başlangıç HbAlc değeri > %9 olan hastalar
Başlangıçta HbAlc değeri > %9,0 olan bireylerle gerçekleştirilen önceden tanımlanmış olan bir analizde 10 mg dapagliflozin ile tedavi sonucunda 24. haftada HbA1c'de istatistikselolarak anlamlı düşüşler elde edilmiştir (monoterapi olarak: düzeltilmiş başlangıca göreortalama değişiklik: 10 mg dapagliflozin ve plasebo için sırasıyla -%2,04 ve %0,19;metformine ilave tedavi olarak: düzeltilmiş başlangıca göre ortalama değişiklik: dapagliflozinve plasebo için sırasıyla -%1,32% ve -%0,53).
Kardiyovasküler ve renal sonuçlar
Dapagliflozinin Kardiyovasküler Olaylar Üzerindeki Etkisi (DECLARE) çalışması, mevcut arka plan tedavisine eklendiğinde dapagliflozinin kardiyovasküler ve renal sonuçlar üzerindeplaseboya kıyasla etkisini belirlemek üzere gerçekleştirilmiş olan uluslararası, çok merkezli,randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir klinik çalışmaydı. Tüm hastalarda tip 2 diyabet veen az iki ilave kardiyovasküler risk faktörü (erkeklerde yaşın > 55 olması veya kadınlardayaşın > 60 olması ve dislipidemi, hipertansiyon ya da eşzamanlı tütün kullanımıdurumlarından bir veya daha fazlasının mevcut olması) ya da kanıtlanmış kardiyovaskülerhastalık mevcuttu.
Randomize edilen 17160 hastanın 6974'ü (%40,6) kanıtlanmış kardiyovasküler hastalığa sahipti, 10186'sında ise (%59,4) kanıtlanmış kardiyovasküler hastalık mevcut değildi.8582 hasta 10 mg dapagliflozine, 8578'i ise plasebo randomize edildi ve medyan 4,2 yılsüresince takip edildi.
Çalışma popülasyonunun ortalama yaşı 63,9'du ve %37,4'ü kadındı. Toplamda %22,4'ü < 5 yıldır diyabetliydi ve diyabetin ortalama süresi 11,9 yıldı. Ortalama HbAlc %8,3,ortalama BMI ise 32,1 kg/m2'ydi.
Başlangıçta hastaların %10,0'ı kalp yetmezliği öyküsüne sahipti. Ortalama eGFR 85,2 mL/dak/1,73 m2'ydi, hastaların %7,4'ünde eGFR < 60 mL/dak/1,73 m2'ydi, hastaların%30,3'ünde ise mikroalbüminüri veya makroalbüminüri (idrardaki albümin-kreatin oranı[UACR] sırasıyla > 30 ila < 300 mg/g veya > 300 mg/g) mevcuttu.
Hastaların çoğu (%98) başlangıçta metformin (%82), insülin (%41) ve sülfonilüreyi (%43) içeren bir ya da daha fazla diyabetik ilaç kullanmıştır.
Birincil sonlanma noktaları, kardiyovasküler ölüm, miyokard infarktüsü ya da iskemik inmeden (MACE) oluşan ilk olaya kadar geçen süre ve kalp yetmezliği için hastane yatışı yada kardiyovasküler ölümden oluşan ilk olaya kadar geçen süre olmuştur. İkincil sonlanmanoktaları bir renal bileşik sonlanma noktası ve tüm nedenlere bağlı mortalite olmuştur.
Majör advers kardiyovasküler olaylar
Dapagliflozin 10 mg, plaseboya karşı kardiyovasküler ölüm, miyokard infarktüsü ya da iskemik inme bileşimi için daha kötü olmamıştır (tek-taraflı p < 0,001).
Kalp yetmezliği veya kardiyovasküler ölüm
Dapagliflozin 10 mg, kalp yetmezliğine bağlı hastane yatışı ya da kardiyovasküler ölüm bileşiminin önlenmesinde plaseboya karşı üstünlük göstermiştir (Şekil 1). Tedavi etkisindekifarklılığın kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye yatıştan kaynaklandığına ve kardiyovaskülerölüm açısından açık bir farklılık olmadığına işaret etmektedir (Şekil 2).
Dapagliflozinin plaseboya kıyasla sahip olduğu tedavi yararı hem kanıtlanmış kardiyovasküler hastalığı bulunan hem de bulunmayan hastalarda ve hem başlangıçta kalp
22/28
yetmezliği bulunan hem de bulunmayan hastalarda gözlenmiştir. Bu yarar yaş, cinsiyet, böbrek fonksiyonu (eGFR) ve bölgenin aralarında olduğu kilit alt gruplarda tutarlılıksergilemiştir.
Şekil 1: Kalp yetmezliği nedeniyle ilk hastaneye yatışa veya kardiyovasküler ölüme kadar geçen süre
|
Randomizasvonun ardından seçen avlar |
Risk altındaki hastalar
Dapaglıflozm 8582 Plasebo 8578
Risk altındaki hastalar periyodun başlangıcındaki risk altındaki hastaların sayısıdır. HR=Tehlike oranı GA=güven aralığı.
Birincil ve ikincil sonlanma noktalarının sonuçları Şekil 2'de gösterilmektedir. MACE için dapaliflozinin plasebo karşısındaki üstünlüğü gösterilmiştir (p=0,172). Bu nedenle renalbileşik son nokta ve tüm nedenlere bağlı mortalite doğrulayıcı test prosedürünün bir parçasıolarak test edilmemiştir.
23/28
Şekil 2: Primer birleşik sonlanma noktaları ile bunların bileşenleri ve sekonder sonlanma noktaları ile bunların bileşenleri üzerindeki tedavi etkileri
|
|
|
Dapaglıfozin |
Plasebo |
Tehlike |
p değeri |
|
|
|
(%)n |
(%> |
Oram |
|
|
|
|
(N=8582 |
(N=8578 |
(%95 GA) |
|
Primer sonlanma noktalan |
|
|
|
|
|
|
Kalp vermezliği nedenivle hastanese vatış/ |
—¦— |
|
417(4 9) |
496 (5.8) |
0 83(0.73,0.95) |
0 005 |
kardiyovasküler ölüm birleşik sonlanma noktası |
|
|
|
|
|
|
Kardivovasknler ölümmivokard |
|
|
|
|
|
|
enfarktüsü iskemik inme birleşik sonlanma noktası |
|
|
750 (8.8) |
803 (9.4) |
0.93(0.84, 1.03) |
0.172 |
Birleşik sonlanma noktalarının bileşenleri |
|
|
|
|
|
|
Kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye vatış |
|
|
212(25) |
286 (3.3) |
0 73(0.61,0 88) |
<0.001 |
Kardiyovasküler öhim |
|
|
245 (2.9) |
249 (2.9) |
0.98(0.82, 1.17) |
0.830 |
Mıyokard enfarktüsü |
|
|
393(4.(5) |
441 (5.1) |
0.89(0.77. 1.01) |
0.080 |
tskemık inme |
|
|
235(2 7) |
231 (2.7) |
1 01(0.84, 1.21) |
0.916 |
Sekonder sonlanma noktalan |
|
|
|
|
|
|
Renal birleşik sonlanma noktaları |
m
|
|
370(4.3) |
480 (5.6) |
0.76(0.67,0.87) |
<0.001 |
Renal bileşenler: |
|
|
|
|
|
|
Devam eden eGFR düşüşü |
|
|
120(1.4) |
221 (2.6) |
0.54(0.43,0.67) |
<0.001 |
Terminal evre böbrek hastalığı |
|
|
6 (<0 1) |
19 (0 2) |
0 31(0.13,0.79) |
0,013 |
Renal ölüm - |
|
|
6(<0 1) |
10 (0.1) |
0 60(0.22, 1.65) |
0.324 |
Tüm nedenlere bağlı mortabte |
|
|
529(6.2) |
570(6.6) |
0.93(0.82, 1.04) |
0.198 |
Dapagliflozin Daha iyı |
|
|
Plasebo DahaİM |
|
|
|
0.2 0.4 |
0 6 08 |
1.2 |
1.6 |
|
|
|
|
Renal birleşik sonlanma noktası şu şekilde tanımlanmıştır: eGFR'de devam eden doğrulanmış > %40'lık düşüş (eGFR <60 mL/dak/1,73m2'ye) ve/veya terminal evre böbrek hastalığı (> 90gün diyaliz veya böbrek nakli, devam eden doğrulanmış eGFR < 15 mL/dak/1,73m2) ve/veyarenal ya da kardiyovasküler ölüm.
|
p değerleri primer sonlanma noktaları için iki yanlı p değerleridir, sekonder sonlanma noktaları ve tüm tekli bileşenler içinse nominal p değerleridir. İlk olay meydana gelene kadargeçen süre Cox orantılı tehlikeler modeli kullanılarak analiz edilmiştir. Tekli bileşenler içinilk olayların sayısı her bir bileşen için ilk olayların gerçek sayısıdır ve birleşik sonlanmanoktasındaki olayların sayısına eklenmez.
GA=güven aralığı.
Nefropati
Dapagliflozin doğrulanmış devam eden eGFR düşüşü, terminal evre böbrek hastalığı, renal veya kardiyovasküler ölüm birleşik olaylarının insidansını azaltmıştır. Gruplar arasındakifarklılık renal bileşenler olan devam eden eGFR düşüşü, terminal evre böbrek hastalığı verenal ölümde ortaya çıkan azalmalardan kaynaklanmıştır (Şekil 2).
Nefropatiye kadar geçen süre için tehlike oranı (sürekli eGFR azalması, son evre böbrek hastalığı ve renal ölüm) plaseboya karşı dapagliflozin için 0,53 (%95 GA 0,43, 0,66)olmuştur.
Ayrıca, plasebo ile karşılaştırıldığında dapagliflozin yeni başlangıçlı sürekli albüminüriyi azaltmış (tehlike oranı 0,79 [%95 GA 0,72, 0,87]) ve makroalbüminüride daha fazla gerilemesağlamıştır (tehlike oranı 1,82 [%95 GA 1,51, 2,20]).
24/28
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel Özellikler
Emilim:
Dapagliflozin, oral uygulama sonrasında hızla ve iyi absorbe edilmektedir. Maksimum dapagliflozin plazma konsantrasyonlarına (Cmaks) genellikle aç karnına uygulamadan sonrakiiki saat içerisinde ulaşılmaktadır. Günde bir kez 10 mg dapagliflozin dozlarından sonrageometrik ortalama kararlı durum dapagliflozin Cmaks ve EAAX değerleri sırasıyla 158 ng/mLve 628 ng s/mL olmuştur. 10 mg dozunun uygulanmasından sonra dapagliflozinin mutlak oralbiyoyararlanımı %78 olmaktadır. Yüksek oranda yağ içeren bir öğünle birlikte verildiğindedapagliflozinin Cmaks değeri %50'ye kadar azalmış ve Tmaks değeri yaklaşık 1 saat uzamış;ancak açlık durumu ile karşılaştırıldığında EAA değeri değişmemiştir. Bu değişiklikler klinikolarak anlamlı kabul edilmemektedir. Bu nedenle FORZİGA aç veya tok karnına alınabilir.
Dağılım:
Dapagliflozin yaklaşık %91 oranında proteine bağlanmaktadır. Proteine bağlanma oranı farklı hastalık durumlarından etkilenmemektedir (örn. böbrek veya karaciğer yetmezliği).Dapagliflozinin ortalama kararlı durum dağılım hacmi 118 L'dir.
Biyotransformasyon:
Dapagliflozin büyük ölçüde metabolize olarak, başlıca inaktif bir metabolit olan dapagliflozin 3-O-glukuronide metabolize olmaktadır. Dapagliflozin 3-O-glukuronid veyadiğer metabolitler glukoz düşürücü etkilere katkıda bulunmamaktadır.Dapagliflozin 3-O-glukuronid oluşumuna karaciğer ve böbrekte bulunan bir enzim olanUGT1A9 aracılık eder ve CYP'nin aracılık ettiği metabolizma insanda minör bir klerensyolağıdır.
Eliminasyon:
Dapagliflozinin ortalama plazma terminal yarı ömrü (t1/2) sağlıklı bireylere tek oral 10 mg dapagliflozin dozunun uygulanmasından sonra 12,9 saattir. İntravenöz uygulanandapagliflozinin ortalama toplam sistemik klerensi 207 mL/dak olarak ölçülmüştür.Dapagliflozin ve ilgili metabolitleri başlıca idrar yolu ile elimine olur ve bunun %2'den azıdeğişmemiş dapagliflozin şeklindedir. 50 mg [14C]-dapagliflozin dozunun uygulanmasındansonra %96'sı geri kazanılmış olup, bunun %75'i idrarda ve %21'i feçestedir. Feçeste dozunyaklaşık %15'i ana ilaç olarak atılmıştır.
Doğrusal/doğrusal olmayan durum:
Dapagliflozin maruziyeti, 0,1 mg ila 500 mg aralığında dapagliflozin dozundaki artış ile orantılı olarak artmıştır ve 24 haftaya kadarki tekrarlı günlük doz uygulamaları ilefarmakokinetiğinde zaman içinde değişiklik olmamıştır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Kararlı durumda (7 gün süreyle günde bir kez 20 mg dapagliflozin), tip 2 diabetes mellitusu ve hafif, orta veya ağır derecede böbrek yetmezliği olan bireylerde (ioheksol plazma klerensiile belirlenmiştir) ortalama sistemik dapagliflozin maruziyeti, böbrek fonksiyonu normal olantip 2 diabetes mellitusu olan bireylere göre sırasıyla %32, %60 ve %87 daha yüksek olmuştur.Kararlı durumda 24 saatlik üriner glukoz atılımı, böbrek fonksiyonu ile yüksek derecedeilişkili olup tip 2 diabetes mellitusu ve normal böbrek fonksiyonu olan bireylerde veya hafif,orta veya ağır derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda sırasıyla 85, 52, 18 ve 11 g
25/28
glukoz/gün atılımı tespit edilmiştir. Hemodiyalizin dapagliflozin maruziyetine etkisi bilinmemektedir.
Karaciğer yetmezliği:
Hafif veya orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh sınıf A ve B), ortalama dapagliflozin Cmaks ve EAA değerleri, sağlıklı, benzer özelliklere sahip kontrolbireylere kıyasla sırasıyla %12'ye ve %36'ya kadar daha yüksek olmuştur. Bu farklılıklarınklinik olarak anlamlı olmadığı kabul edilmiştir. Ağır derecede karaciğer yetmezliği olanbireylerde (Child-Pugh sınıf C) dapagliflozinin ortalama Cmaks ve EAA değerleri, benzerözelliklere sahip sağlıklı kontrollerden sırasıyla %40 ve %67 daha yüksek bulunmuştur.
Geriyatrik hastalarda (> 65 yaş):
70 yaşına kadarki bireylerde tek başına yaşa bağlı maruziyette klinik olarak anlamlı bir artış olmamaktadır. Bununla birlikte, böbrek fonksiyonunda yaşa bağlı düşüş nedeniyle artmışmaruziyet beklenebilir. 70 yaşın üzerindeki hastalarda maruziyet ile ilgili sonuçlaravarabilmek için yeterli veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyonda farmakokinetik henüz çalışılmamıştır.
Cinsiyet
Kadınlarda ortalama dapagliflozin EAAss değerinin erkeklere oranla %22 daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir.
Irk
Beyaz, Siyah veya Asyalı ırklar arasında sistemik maruziyet açısından klinik olarak anlamlı herhangi bir farklılık bulunmamaktadır.
Vücut ağırlığı
Dapagliflozin maruziyetinin, artan ağırlıkla düştüğü bulunmuştur. Bu nedenle düşük vücut ağırlığına sahip hastalarda maruziyet biraz daha yüksek olabilir ve yüksek vücut ağırlığınasahip hastalarda ise maruziyet biraz daha düşük olabilir. Bununla birlikte maruziyettekifarklılıklar klinik açıdan önemli kabul edilmemektedir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik dışı veriler; güvenlilik farmakolojisi, tekrarlı doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel ve fertiliteyi kapsayan standart çalışmalar doğrultusunda insanlar içinözel bir tehlike ortaya koymamıştır. Dapagliflozin farelerde veya sıçanlarda, iki yıllıkkarsinojenisite çalışmalarında değerlendirilen dozların herhangi birinde tümör oluşumunaneden olmamıştır.
Üreme toksisitesi ve gelişimsel toksisite
Yeni sütten kesilen jüvenil sıçanlara doğrudan dapagliflozin uygulaması ve gebelik (insanda böbrek matürasyonu açısından gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerine karşılık gelendönemler) ile emzirme dönemi sırasındaki dolaylı maruziyet, ayrı ayrı, yavrularda böbrekpelvis ve tübüler dilatasyon insidans ve/veya şiddetinde artış ile ilişkilidir.
Jüvenil toksisite çalışmasında, dapagliflozin genç sıçanlara 21. postnatal günden itibaren postnatal 90. güne kadar doğrudan uygulandığında tüm doz düzeylerinde renal pelvis vetübüler dilatasyonlar bildirilmiştir; yavrularda, test edilen en düşük dozda maruziyet,maksimum önerilen insan dozunun > 15 katı olmuştur. Bu bulgular, tüm dozlarda gözlenen
26/28
dozla ilişkili böbrek ağırlığı artışı ve makroskobik böbrek büyümesi ile ilişki lendiril miştir. Jüvenil hayvanlarda gözlenen renal pelvik ve tübüler dilatasyonlar yaklaşık 1 aylık iyileşmedöneminde tamamen geri dönüşümlü olmamıştır.
Başka bir prenatal ve postnatal gelişim çalışmasında anne sıçanlara gebeliğin 6. gününden postnatal 21. güne kadar doz uygulanmıştır ve yavrular
intra uterin
ve emzirme yoluyla ilacadolaylı olarak maruz bırakılmıştır (sütte ve yavrularda dapagliflozin maruziyetinideğerlendirme amaçlı bir ek çalışma gerçekleştirilmiştir). İlaç uygulanan dişi hayvanlarınerişkin yavrularında renal pelvis dilatasyon insidansında veya şiddetinde artış görülmüş;ancak bu etkiler sadece test edilen en yüksek dozda meydana gelmiştir (karşılık gelenmaternal ve yavru dapagliflozin maruziyetleri maksimum önerilen insan dozunda insandeğerinin sırasıyla 1415 ve 137 kat üstü olmuştur). Bunlar dışındaki gelişimsel toksisiteetkileri yavruların vücut ağırlıklarında dozla ilgili düşüşleri ile sınırlı olmuş ve sadece> 15 mg/kg/gün dozlarında görülmüştür (maksimum önerilen insan dozunda insandeğerlerinin > 29 katı olan yavru maruziyetleri ile ilişkili). Maternal toksisite sadece testedilen en yüksek dozda görülmüş ve vücut ağırlığında ve dozla birlikte yem tüketimindegeçici azalmalar ile sınırlı kalmıştır. Gelişimsel toksisite açısından advers etkinin görülmediğidüzey (NOAEL), yani test edilen en düşük doz, maksimum önerilen insan dozunda insandeğerinin yaklaşık 19 katı olan maternal sistemik maruziyet ile ilişkilidir.
Sıçanlar ve tavşanlardaki ek embriyo-fetal gelişim çalışmalarında dapagliflozin, her türde başlıca organogenez dönemlerine denk gelen aralıklarda uygulanmıştır. Tavşanlarda testedilen dozların herhangi birinde maternal ya da gelişimsel toksisite gözlenmemiştir; testedilen en yüksek doz, maksimum önerilen insan dozunun yaklaşık 1191 katı sistemikmaruziyet ile ilişkilidir. Dapagliflozin, sıçanlarda, maksimum önerilen insan dozunun 1441katına kadarki maruziyetlerde embriyoletal ya da teratojenik etki göstermemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalin selüloz (E460i)
Laktoz (sığır sütünden elde edilmektedir)
Krospovidon (E1202)
Silikon dioksit (E551)
Magnezyum stearat (E470b)
Polivinil alkol (E1203)
Titanyum dioksit (E171)
Polietilen glikol 3350 Talk (E553b)
Sarı demir oksit (E172)
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. Raf ömrü
36 ay
27/28
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Perfore olmayan takvimli Alu/Alu blisterler içinde 28 film kaplı tablet içeren ambalajlarda ve perfore Alu/Alu blisterler içinde 90 film kaplı tablet içeren ambalajlarda.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
AstraZeneca İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.
Büyükdere Cad. Yapı Kredi Plaza,
B Blok, Kat:3-4 Levent/İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
2015/33
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 29.01.2015 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
28/28
1
a LOCF: İleri aktarılan son gözlem
b Başlangıçta ve başlangıçtan sonra en az bir etkililik ölçümü olan randomize ve tedavi edilmiş bireyler
c Başlangıçtaki değere göre düzeltilen ek küçük kareler ortalaması d Glipizid + metformin ile eşit etkililik
2
p değeri < 0,0001 x GA: Güven Aralığı
Metformin, glimepirid, metformin ve bir sülfonilüre, sitagliptin (metforminle veya metforminsiz) ya da insüline ilave tedavi olarak dapagliflozin, plasebo alan bireyler ilekarşılaştırıldığında 24 haftada HbAlc'de istatistiksel olarak anlamlı düşüşler sağlamıştır(p < 0,0001; Tablo 3, 4 ve 5).
24. haftada HbAlc'de gözlenen azalmalar, 48 haftalık verilere (glimepirid) ve 104 haftalık verilere (insülin) sahip ilave tedavi kombinasyonu çalışmalarında (glimepirid ve insülin)
14/28