KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜNADI
MİYOREL 375 mg/300 mg tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Metokarbamol 375 mg
Parasetamol 300 mg
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Tablet
Beyaz, bikonveks tablet
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
Travmatik eklem ve adale ağrıları, burkulma, kırık gibi nedenlerle (bilhassa sportif nedenler ve iş kazaları) meydana gelen ağrılı spazmlar, lumbago, miyalji, artralji gibianaljezik ve miyorelaksan etkinin gerekli olduğu durumlarda kullanılır.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji/uygulama sıklığı ve süresi
12 yaşından büyük çocuklara ve erişkinlere günde 3-4 defa 2 tablet verilir. Yaşlı hastalarda erişkin dozunun yarısı tavsiye edilir.
Uygulama şekli
Ağızdan alınır. Tabletler bir bardak su ile yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:
Parasetamol için:
Kreatinin klerensi 10-50 ml/dak: Dozlar 6 saat ara ile verilmelidir.
Kreatinin klerensi <10 ml/dak: Dozlar 8 saat ara ile verilmelidir (metabolitler birikebilir).
Hemodiyaliz hastalarında orta derecede diyaliz edilir (%20-50).
Metakarbamol için:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Parasetamol için:
Karaciğer fonksiyonu azalmış hastalarda parasetamol dikkatli kullanılmalıdır. Kronik ve stabil karaciğer hastalığında (siroz) düşük dozda sınırlı olarak kullanıldığında parasetamolgenelde iyi tolere edilir. Bununla beraber günlük < 4 g dozlarda kullanılması sırasındahepatotoksisite vakaları bildirilmiştir. Karaciğer yetmezliğinde kronik kullanımdankaçınılmalıdır.
1
Metakarbamol için:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
MİYOREL, 12 yaşından küçük çocuklarda kontrendikedir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda erişkin dozunun yarısı tavsiye edilir.
Diğer:
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.
4.3 Kontrendikasyonlar
MİYOREL parasetamol veya metokarbamol veya bileşimindeki herhangi bir yardımcı maddeye karşı aşırı duyarlığı olanlarda, koma ve koma öncesi durumlarda, 12 yaşındanküçük çocuklarda, bilinen beyin hasarı veya epilepsi durumunda, Miyastenia Gravis'te,ilerlemiş böbrek ve karaciğer yetmezliği olanlarda kontrendikedir.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
- Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikâyesi olanlarda,kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya birderi reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacınkullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir.Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içerenbaşka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen StevensJohnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut jeneralizeekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.
- Anemisi olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğuolan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
- Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
- Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
- Parasetamolle hepatotoksisite, tedavi dozlarında, kısa süreli tedavi sonrasında ve dahaönceden karaciğer fonksiyon bozukluğu olmayan hastalarda dahi görülebilir (bkz.Bölüm 4.8).
- Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg'ı aşmaması gerekir.
Sirotik olmayan alkolik karaciğer hastalarında doz aşımının riskleri daha fazladır.
Aspirin ve/veya nonsteroid antienflamatuar ilaçlara (NSAİİ) karşı altta yatan duyarlılığı olan hastalarda bronkospazm ortaya çıkabileceğinden dikkatli olunmalıdır.
Belirtilen doz aşılmamalıdır.
Parasetamol içeren diğer ürünlerle birlikte kullanılmamalıdır.
2
Hastalar, semptomların 3 günden fazla sürmesi ya da daha kötüleşmesi durumunda doktora danışmaları konusunda uyarılmalıdır.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
Parasetamol:
Parasetamol alkol ve özellikle yüksek dozlarda barbitüratlar, antikonvülsanlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, pirimidon vb.) veya rifampisin gibi karaciğerenzimlerini indükleyici diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında hepatotoksisite riski artar.
Antikoagülanlarla uzun süre ve yüksek dozda kullanılırsa antikoagülan etki artabilir. Aspirin, diğer salisilatlar ve nonsteroid antienflamatuvar analjeziklerle uzun sürekullanılırsa nefrotoksisite riski artar.
Kolestiramin: Parasetamolün absorpsiyon hızı kolestiraminle düşer. Bu yüzden maksimal analjezi gerekiyorsa kolestiramin bir saat içinde kullanılmamalıdır.
Metoklopramid ve Domperidon: Parasetamolün absorpsiyonu metoklopramid ve domperidonla artar. Ancak eşzamanlı kullanımdan kaçınmaya gerek yoktur.
Varfarin: Varfarinin ve diğer oral antikoagülanların etkisi parasetamolün uzun süreli düzenli kullanımıyla artarak kanama riskini artırabilir; arada bir alınan dozların önemli biretkisi yoktur.
Kloramfenikol: Kloramfenikolün plazma konsantrasyonunda artış.
Flukloksasilin: Parasetamol ile eşzamanlı kullanımı özellikle sepsis, malnütrisyon ya da kronik alkolizm gibi glutatyon eksikliği risk faktörleri olan hastalarda metabolik asidozayol açabilir.
Hepatotoksik (makrolidler, anabolizanlar, statinler, etionamid, niasin, izoniazid, fenotiazinler, rifampisin) ya da karaciğer mikrozomal enzimlerini uyaran (fenobarbital,fenitoin, karbamazepin, topiramat) ilaç veya alkol kullananlarda parasetamolünhepatotoksisite riski fazlalaşır.
Salisilat ve parasetamol kombinasyonlarının uzun süre kullanılması analjezik nefropati riskini arttırır.
Nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlarla (NSAİİ) parasetamolün uzun süre birlikte kullanılması advers renal etki riskini arttırır. Böyle kombinasyonlar doktor denetimindekullanılmalıdır.
Diflunisal parasetamolün plazma konsantrasyonlarını %50 arttırır ve hepatotoksisite riskinin fazlalaşmasına neden olur.
Probenesid parasetamolle birlikte verildiğinde parasetamolün plazma klerensi azalır, yarılanma ömrü uzar. Parasetamolün glukuronid ve sulfat konjugatlarının atılımı azalır.
3
Bitkisel ürünlerle etkileşim:
• Hibiscus'un (bamya çiçeği) parasetamolün plazma konsantrasyonlarını azalttığıbildirilmiştir. Bunun klinik önemi bilinmemektedir.
• Parasetamol hepatotoksik potansiyeli olan ekinazya
(Echinacea augustifolia),(Piper methysticum)(Salix alba(Spiraeaulmaria)
gibi bitkisel ürünlerle birlikte alındığında hepatotoksisite riski artabilir.
• Parasetamol antitrombosit etkileri olan gingko
(Gingko biloba),Panax ginseng),(Allium sativum),(Vaccinium myrtillis),(Chrysanthemumparthenium)
ile birlikte kullanıldığında kanama riski artabilir.
• Parasetamol kumarin içeren sarı papatya
(Anthemis nobilis),(Aesculus hippocastaneum),(Trigonella foenum graecum),(Trifoliumpratense)(Tamarindus indicus
) ile birlikte kullanıldığında kanama riskiartabilir.
• Meryem ana dikeni
(Silybum marianum):
Bu bitkiden hazırlanan silimarin kompleksflavonoidlerin bir karışımıdır. Deneysel olarak sıçanlarda karaciğer glutatyon düzeyiniarttırır.
Metokarbamol:
Antikolinerjikler (örn. atropin) ve bazı psikotropik ilaçların etkisi metokarbamol ile artabilir. Metokarbamol, piridostigmin bromürün etkisini inhibe edebilir. Bu nedenlemetokarbamol, antikolinerjik ajanlar kullanan Miyastenia gravis hastalarında dikkatlekullanılmalıdır. Diğer ilaçlarla etkileşim olasılığı hakkında çok az veri mevcuttur.
Metokarbamol alkol, anestezikler, merkezi sinir sistemi depresörleri, monoaminoksidaz inhibitörleri, narkotik analjezikler ile birlikte kullanıldığında santral depresan, hipotansifve solunum üzerine depresan etki artabilir. Böyle durumlarda her iki ilacın dozuazaltılmalıdır.
Laboratuvar testlerine etkisi:
Parasetamol kan şekeri tayinlerini, serumda ürik asit miktar tayinini, idrarda 5 hidroksiindol asetik asidin tayinini etkiler. Ayrıca protrombin zamanını, serumdakibilirubin, laktik dehidrogenaz ve transaminaz konsantrasyonlarını da etkiler.
Metokarbamol idrarda 5-hidroksiindolasetik asit ve vanilmandelik asit tayinlerini etkiler.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zarar etkiler olduğunugöstermektedir.
Metokarbamol ile hayvan üreme çalışmaları gerçekleştirilmemiştir. Metokarbamol gebe bir kadına uygulandığında fetal hasara yol açıp açmayacağı ya da üreme kapasitesinietkileyip etkileyeceği bilinmemektedir.
Gebelik dönemi
4
Parasetamol plasentaya geçer. Gebeliğin bütün dönemlerinde rutin olarak kullanılmış olup, kısa süreli tedavi için güvenilir bulunmuştur. Ancak, parasetamolün gebe kadınlardakullanımı ile ilgili iyi yönetilmiş epidemiyolojik çalışmalar yapılmamıştır.
Metokarbamolün fetal gelişim üzerindeki muhtemel advers etkiler açısından güvenli kullanım durumu henüz tayin edilmemiştir. Metakarbamole in utero maruziyeti takibenfetal ya da konjenital anormallikler çok seyrek olarak bildirilmiştir.
Bu nedenle, doktor potansiyel yararlarının muhtemel tehlikelere ağır bastığı kararına varmadıkça, MİYOREL hamile olan ya da hamile kalma ihtimali bulunan ve özellikle deerken gebelik döneminde olan kadınlarda kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Parasetamol anne sütüne geçmekle birlikte bu miktar klinik olarak belirlenebilir düzeyde değildir. Mevcut yayımlanmış veriler emzirme döneminde kontrendike olmadığıyönündedir.
Metokarbamol ve/veya metabolitleri köpeklerin sütüne geçmektedir: Ancak
metokarbamol veya metabolitlerinin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.
Pek çok ilaç insan sütüne geçtiği için, MİYOREL emziren annelere uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Üreme yeteneği /Fertilite
Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerindeyapılmış araştırma bulunmamaktadır
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Metokarbamol, uyku hali ve uyuşukluk yapabileceğinden araba kullananlar, tehlikeli makinalar ile çalışanlar ve dikkat gerektiren işlerle uğraşanlar bu konuda uyarılmalıdır.
4.8 İstenmeyen etkiler
Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası yapılan araştırmalarda rapor edilen advers etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre listelenmiştir.
Çok yaygın(> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10000 ila < 1/1000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerdenhareketle tahmin edilemiyor)
Parasetamole bağlı olarak
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Enfeksiyon (%2.9)
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Agranülositoz, trombositopeni (izole bildirimler)
Bilinmiyor: Altta yatan glukoz-6-fosfat-dehidrojenaz eksikliği olan hastalarda hemolitik anemi
5
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Erupsiyon, ürtiker
Bilinmiyor: Bronkospazm (asetilsalisilik aside duyarlı astımlı hastaların %20'sinde görülür), anafilaktik şok, anjiyoödem
,Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş ağrısı (%5.1), Baş dönmesi (% 3.58), Uyuklama (%6.97), Parestezi (%5.4)
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Denge bozukluğu (%1)
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Kounis sendromu
Vasküler hastalıklar
Çok seyrek: Purpura
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar
Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyonu (%2.7)
Bilinmiyor: Bronkospazm
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı (%2.3), Diyare (% 4.7), Dispepsi (%2.3), Flatulans (%2.3), Karın ağrısı (%3.9), Konstipasyon (%3.9), Kusma (%7.8)
Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama (%0.13)
Hepato-biliyer hastalıklar
Çok yaygın: ALT üst sınırın üstünde (%17.4)
Yaygın: ALT üst sınırın 1.5 katı (%4.2)
Bilinmiyor: Akut karaciğer yetmezliğine neden olabilen sitolitik hepatitis.
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları:
Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil), Stevens-Johnson sendromu, akut jeneralize egzantematözpüstülozis, fiks ilaç erüpsiyonu
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Yüz ödemi (%4.5)
Yaygın olmayan: Periferik ödem (%1)
Çok seyrek: Ateş, asteni
Cerrahi ve Tıbbi Prosedürler
Yaygın: Post-ekstraksiyon (3. azı dişi) kanaması (%3.3).
Yaygın olmayan: Post-tonsillektomi kanaması (%0.5)
6
Bileşimindeki metokarbamole bağlı olarak:
Sıklık bilinmemekle birlikte aşağıdaki yan etkiler ortaya çıkabilir:
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Çok seyrek: Trombositopeni, nötropeni,
lökopeni
Bilinmiyor: Agranülositoz, glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastalarda hemolitik anemi
Sinir sistemi hastalıkları:
Huzursuzluk, anksiyete, titreme, amnezi, kafa karışıklığı, diplopi, baş dönmesi ya da sersemlik, vertigo, uyku hali, uykusuzluk, hafif kaskoordinasyonsuzluğu, nistagmus, nöbetler (grand mal dahil)
Göz hastalıkları:
Oküler ataksi, bulanık görme, diplopi, konjunktivit
Kardiyak hastalıklar:Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
: Nazal konjesyon
Gastrointestinal hastalıklar:
Bulantı, kusma, metalik tat, dispepsi, sarılık (kolestatik sarılık dahil)
Böbrek ve idrar hastalıkları:
Renal yetmezlik
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Metokarbamol için;
Metokarbamolün akut toksisitesi hakkında sınırlı bilgi mevcuttur. Metokarbamolde doz aşımı alkol ya da diğer MSS depresanlarıyla birlikte olur ve aşağıdaki semptomları içerir:Bulantı, uyku hali, bulanık görme, hipotansiyon, nöbetler ya da koma. Bir yetişkin, 22-30gram arasında kasıtlı metokarbamol alımından sonra ciddi bir toksisite yaşamadan sağkalmıştır. Başka bir yetişkin 30-50 gram arası bir doz alımından sonra sağ kalmıştır. İkivakada da temel semptomlar olaysız olmuştur. Ancak fatal doz aşımı vakaları damevcuttur.
Doz aşımı semptomatik ve destekleyici tedavi gerektirir. Destekleyici önlemler arasında yeterli hava yolunun sağlanması, üriner çıkışın ve yaşamsal göstergelerin izlenmesi ilegerektiğinde intravenöz sıvıların uygulanması bulunur. Doz aşımını idare etmedehemodiyalizin yararı bilinmemektedir.
Parasetamol için;
Erişkinlerde 7.5-10 gramın üstünde (veya > 150 mg/kg ) dozlarda parasetamol alındığında hepatotoksik belirtiler görülebilir. 350 mg/kg'ın üstündeki dozlar her zamanhepatotoksiktir.
Çocuklarda 150 mg/kg'ın üstündeki dozlar hepatotoksisite riski taşır. Parasetamol hepatotoksisitesinin ilk belirtileri bulantı, kusma, anoreksi, diyare, mide krampları,solgunluk, terleme ve bitkinliktir. Bunlar ilk 24 saat içinde görülebileceği gibi 2-4 gün
7
sonra da ortaya çıkabilir. Bu belirtilerle birlikte karnın üst sağ bölgesinde şişlik ve hassasiyet belirir ve kanda ALT, AST ve bilirubin düzeyleri yükselmeye başlar,protrombin zamanı uzar. İlacın alınmasından 2-4 gün sonra karaciğer hasarı maksimumavarır. Bu devrede karaciğer biyopsisi sentrolobüler nekroz gösterir. Plazmada ALT, AST,bilirubin, kreatinin, BUN yükselir. Kolesterol, glukoz, albümin düşer. Koagülasyondefektleri ve mide kanamaları olabilir.
Semptom ve belirtiler: Solgunluk, anoreksi, bulantı, kusma ve abdominal ağrı, parasetamol aşırı dozajının sık görülen erken (ilk 24 saatte) semptomlarıdır. Hepatiknekroz parasetamol aşırı dozajının dozla ilişkili komplikasyonudur. Akut doz aşımınıtakip eden 12-48 saat içinde hepatik transaminaz, laktat dehidrojenaz ve bilirübindüzeylerinde yükselme ve protrombin düzeylerinde azalma görülebilir; fakat kliniksemptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün süreyle ortaya çıkmayabilir. Glikozmetabolizması ve metabolik asidoz anormallikleri meydana gelebilir. Parasetamol ile dozaşımı, hepatoselüler yetmezlik, metabolik asidoz, ansefalopati, koma ve ölümeilerleyebilen hepatik sitolize neden olabilir. Akut tübüler nekroza bağlı akut böbrekyetmezliği, ağır karaciğer hasarı olmadan da gelişebilir (bel ağrısı, hematüri veproteinürinin varlığı bu durumu akla getirmelidir). Kardiyak aritmi, pansitopeni, akutrenal yetmezlik ve pankreatit bildirilmiştir.
Doz aşımının tedavisi için hasta kusturulur veya midesi yıkanır. Daha sonra aktif kömür bulamacı verilir. Ancak bu asetilsistein solüsyonu verilmeden önce lavajla mideboşaltılmalıdır. Başlangıç dozu 140 mg / kg olup daha sonra 4 saatte bir 70 mg / kg dozdatotal 17 doz verilir. Her doz uygun içeceklerle %5'lik solüsyon halinde dilüe edilir.Plazmada parasetamol konsantrasyonları ilacın alınmasından sonra 4. saatten itibarentayin edilir. Daha önceki tayinler hepatotoksisite tahmini için faydalı değildir. Aşağıdagösterilenleri aşan konsantrasyonlar potansiyel hepatotoksisiteyi gösterir ve tümasetilsistein kürünün tamamlanmasını gerektirir.
4 saat
|
6 saat
|
10 saat
|
15 saat
|
20 saat
|
24 saat
|
150
|
70
|
50
|
20
|
8 mikrogram
|
3.5
|
mikrogram /
|
mikrogram /
|
mikrogram /
|
mikrogram /
|
/ ml
|
mikrogram /
|
ml
|
ml
|
ml
|
ml
|
|
ml
|
Eğer asetilsistein tedavisinde 24 saat içinde başlanmamışsa veya parasetamol çok yüksek miktarlarda alınmışsa hemodiyaliz veya hemoperfüzyonla parasetamol kandanuzaklaştırılabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
5.1 Farmakodinamik özellikleri
Farmakoterapötik grubu: Analjezik-Antipiretik ATC kodu: N02BE51
Farmakoterapötik grubu: Karbamik asit esterleri ATC Kodu: M03BA53
MİYOREL değişik menşeli ağrılarda etkili bir analjezik ve miyorelaksan kombinasyonudur.
8
Parasetamol:
Bileşimindeki parasetamol etkili bir analjezik ve antipiretik bir ilaç olup önemli bir antiinflamatuvar aktivite göstermez. Analjezik ve antipiretik etkenliği hemen hemenasetilsalisilik ile aynıdır. Analjezik etkisi santral sinir sisteminde ve periferdeprostaglandin sentezini inhibe etmesiyle açıklanmaktadır. Prostaglandinler ağrı duyusunutaşıyan sinir uçlarını nosiseptif maddelere karsı sensitize eder. Parasetamol ağrı eşiğiniyükseltir, ağrı impulsu doğuşunu azaltır ve transmisyonunu inhibe eder.
Parasetamolun antipiretik etkisi santral sinir sisteminde PGE2 oluşumunu inhibe etmesiyle olur. PGE2 anterior hipotalamusun preoptik bölgesindeki termoregülasyon yapannöronları etkileyerek ateşi yükseltir. Parasetamol PGE2 sentezini inhibe ederek bunuönler. Parasetamolun gastrointestinal ve kardiyovasküler sistemler üzerinde önemlifarmakodinamik aktivitesi yoktur.
Metokarbamol:
Bileşimindeki metokarbamol ise çizgili adale spazmını çözerek miyorelaksasyon yolu ile müstahzarın analjezik etkisine büyük katkıda bulunur. Metokarbamolün insanlardaki etkimekanizması ortaya koyulmamıştır ancak genel merkezi sinir sistemi depresyonuna bağlıolduğu düşünülmektedir. Çizgili kasların kasılma mekanizması, motor son plak veya sinirlifi üzerine doğrudan etkisi yoktur.
5.2 Farmakokinetik özellikleri
Emilim:
Parasetamol için:
Parasetamol ağız yoluyla alındığında çabuk ve hemen hemen tam olarak absorbe olur. Açlık durumunda mutlak biyoyararlanımı %62-%69 kadardır. Oral dozun yaklaşık%20'sinilk geçiş metabolizmasına uğrar. Doruk plazma konsantrasyonlarına 0,5- 2 saatteulaşır. 650 mg'a kadar oral dozlardan sonra plazma doruk konsantrasyonları 5-20mikrogram / ml'dir (33.1-132.4 mMol / L). Maksimum etkisi 1-3 saatte görülür ve 3-4saat sürer. Parasetamol yüksek miktarda karbonhidrat içeren bir yemekten sonra alınırsaabsorpsiyonu yavaşlar, ancak absorbe olan miktar değişmez. Vejetaryenlerde parasetamolabsorpsiyonu azalır ve yavaşlar.
Metokarbamol için:
Metokarbamol sindirim sisteminden emilir ve doruk plazma konsantrasyonlarına 1 -3 saat içinde ulaşılır. Kas gevşetici etkisi oral olarak alınmasından yaklaşık 30 dakika sonrabaşlar. Etkinliği değişmemiş molekülden kaynaklanır ve ilacın yalnızca küçük bir kısmıguaifenesine dönüşür.
Dağılım:
Parasetamol için: Parasetamol vücut doku ve sıvılarına üniform biçimde dağılır. Anne sütüne geçer. Sütteki konsantrasyonları annenin 650 mg'lık tek bir doz almasından 1-2saat sonra 10-15 mikrogram/ml'dir
(66.2-99.3 mMol / L). Ortalama süt/plazma konsantrasyonları oranı 1.24'tür. Sütteki yarılanma ömrü 1.33-3.5 saattir. Parasetamol süt proteinlerine %85 oranında bağlanır.Parasetamolün plazma proteinlerine bağlanma oranı değişiktir. Terapötikkonsantrasyonlarda plazma proteinlerine %20-25 oranında, yüksek ve toksik dozlardansonra %20-50 arasında bağlanır.
9
Eritrositlere bağlanma oranı %10-20'dir. Parasetamolün sanal dağılım hacmi 0.69-1.36 L/kg'dır (ortalama 0.9 L/kg).
Metokarbamol için: Serumdaki doruk konsantrasyona ulaşma zamanı yaklaşık 2 saattir.
Biyotransformasyon:
Parasetamol için:
Verilen bir dozun %90-95'i önce karaciğerde değişime uğradıktan sonra 24 saat içinde idrarla atılır. Değişmemiş parasetamol idrarla çok az miktarda çıkar. Hepatikbiyotransformasyon glukuronik asit (%60), sülfat (%35) ve sisteinle (%3) konjugasyonşeklindedir. Az miktarda hidroksilasyon ve asetilasyon ürünü metabolitler debulunmuştur. Parasetamolun az bir miktarı karaciğer mikrozomlarındaki sitokrom P450karma fonksiyonlu oksidaz enzimleri (başlıca CYP2E1, daha az ölçüde CYP1A2 veCYP3A4) tarafından N-hidroksilasyonla N-asetil-para benzokinonimine (NAPQI)dönüşür. Bu metabolit çok reaktif olup normalde glutatyon sentaz enzimi aracılığı ileglutatyonla birleşir ve bu kompleks sistein ve merkaptürik asit konjugatları seklindeidrarla atılır. Ancak parasetamol yüksek miktarda alınırsa bu mekanizma satüre olur vemetabolit karaciğer proteinlerinin sülfidril grupları ile reaksiyona girerek hepatik nekrozaneden olur.
Prematürelerde, yeni doğanlarda, 10-12 yaşına kadar olan çocuklarda sülfat konjugasyonu başlıca metabolik yoldur. Erişkinlerde ve adolesanlarda glukuronidasyon ön plana geçer.
Metokarbamol için: Karaciğer tarafından metabolize edilir.
Eliminasyon:
Parasetamol için:
Parasetamolun yarılanma ömrü 1-4 saattir (ortalama 2,7 saat). Böbrek yetmezliğinde değişmez. Akut doz aşımında, karaciğer hastalığında, yenidoğanlarda, yaşlılardauzayabilir, çocuklarda ise daha kısadır. Vücuttan atılımı metabolitler şeklinde ve böbrekyoluyladır. Verilen dozun sadece %3'ü değişmemiş molekül olarak idrarla atılır.Parasetamolün renal klerensi 5 ml/dak'dır. Parasetamol diyaliz edilebilir. Hemodiyalizle120 ml/dak, hemoperfüzyonla 200 ml/dak, peritoneal diyalizle <10 ml/dak kanparasetamolden temizlenebilir.
Metokarbamol için: Metabolitleri idrarla atılır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Pediyatrik popülasyon:
Parasetamolün eliminasyon yarılanma ömrü çocuklarda daha kısadır, yenidoğanlarda ise daha uzundur. Prematürelerde, yenidoğanlarda ve 10-12 yasına kadar olan çocuklardasülfat konjugasyonu başlıca metabolik yoldur. 3-9 yasları arasındaki çocuklarda idrardaoksidatif metabolizma ürünlerine (NAPQİ ) rastlanmaz.
Geriyatrik popülasyon:
Yaslı hastalarda parasetamolün absorpsiyonu ve dağılım hacmi değişmez; yarı ömrü ve klerensi azalabilir. Ancak bu değişmeler doz ayarlamasını gerektirecek ölçüde değildir.
Böbrek hastalıkları:
10
Böbrek yetmezliğinde parasetamol absorpsiyonu normaldir, terminal yarılanma ömrü ise uzar. Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda parasetamolün glukuronid ve sülfatkonjugatlarının plazma konsantrasyonları artar ve plazma yarılanma ömürleri uzar(glukuronid 30.6 saat, sülfat 21.8 saat, normalde 3 saat). Diyaliz hastalarında bumetabolitlerin konsantrasyonları daha da yüksektir. Sistein ve merkaptürik konjugatlarınınkonsantrasyonları ise son derece düşüktür. Parasetamol metabolitlerinin idrardaki oranlarıorta derecede renal yetmezliği olanlarla sağlıklı kimselerde aynıdır.
Metokarbamolün böbrek bozukluğu olan ve sürekli diyaliz gören hastalardaki klerensi normal popülasyona kıyasla yaklaşık %40 oranında azalmıştır. Buna karşılık ortalamaeliminasyon yarılanma ömrü bu iki grupta benzerdir (sırasıyla 1.2 saate karşılık 1.1 saat).
Karaciğer hastalıkları
:
Karaciğer hastalıklarında parasetamolün yarılanma ömrü sağlıklı bireylerdekine göre daha uzundur. Alkole bağlı olmayan kronik selim karaciğer hastalığında parasetamolbiyoyararlanımı değişmez. Ayrıca terapötik dozlarda verilen parasetamol hastalığın klinikbelirtilerini ve laboratuvar parametrelerini ağırlaştırmaz. Parasetamol aktif karaciğerhastalığında, karaciğer yetmezliğinde ve kronik alkolizmde kontrendikedir.
Metokarbamolün alkol kötüye kullanımına bağlı siroz gelişen hastalardaki ortalama total klerensi, normal popülasyona kıyasla yaklaşık %70 azalır (11.9 L/saat), ortalamaeliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 3.4 saat uzar. Plazma proteinlerine bağlananmetokarbamol fraksiyonu, yaş ve kilo açısından benzer normal popülasyondaki %46-50'ye karşılık yaklaşık %40-45 oranında azalır.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Parasetamol:
Deney hayvanlarında yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda gebeliküzerindeki etkisinin incelenmesi için kontrollü araştırma yapılmamıştır.
Kronik olarak her gün alınan parasetamolün böbrek fonksiyonlarını bozduğu ve “analjezik nefropati”ye yol açtığı bildirilmiştir. Parasetamol mutat terapötik dozlar aşıldığındahepatotoksik etki gösterir. Bu etkiyi gösteren ve karaciğerde oluşan bir ara metabolit(Nasetil- benzokinonimin) normalde glutatyondaki sülfidril grupları tarafından nötralizeedilir.
Yüksek dozlarda bu sistemin satüre olması sonucu karaciğer proteinlerindeki sülfidril grupları reaksiyona girmeye başlar ve karaciğer nekrozu meydana gelir.
Farelerde akut toksisite testlerinde bulunan LD50 değeri 610 mg/kg'dır. Kedilerde günde 25 mg/kg ve daha sonra 50 mg/kg dozunda 22 hafta süre ile verildiğinde ağır karaciğernekrozuna neden olmuştur. Sıçanlar ilacın toksik etkisine daha az duyarlıdır. Bu tür içinbildirilen LD50 1000 mg/kg olup, bu dozlarda dahi karaciğer nekrozu görülmez. Ayrıcaaynı türler için de değişik LD50 değerleri bildirilmiştir.
Metokarbamol:
Metokarbamolün akut toksisitesi görece düşüktür. Hayvanlarda yapılan çalışmalarda şu intoksikasyon belirtileri gözlenmiştir: ataksi, katalepsi, nöbetler ve koma.
Metokarbamolün genetik toksisitesi ile ilgili
in vitroin vivo
çalışmalarda mutajenik potansiyel saptanmamıştır.
11
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER:6.1. Yardımcı maddelerin listesi:
Mısır nişastası Polivinilpirolidon K - 30Magnezyum stearatAvisel
6.2 Geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C'nin altında saklanmalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Al / PVC Blister,
Bir kutuda 2 blister x 10 = 20 tablet.
Bir kutuda 4 blister x 10 = 40 tablet.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller 'Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği' ve 'Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri'ne uygun olarak imhaedilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd. Şti.
Büyükdere Cad. No:193 Levent 34394 Şişli-İstanbulTel: (0212) 339 10 00Faks: (0212) 339 10 89
8. RUHSAT NUMARASI
216/13
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 10.06.2008 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
12