KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ALOFİN 1 mg film kaplı tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Finasterid 1 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (sığır kaynaklı) 110.3 mg Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet.
Açık kahve-taba renkli yuvarlak film kaplı tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
ALOFİN, erkek tipi saç dökülmesi (androgenetik alopesi) olan erkeklerde saç büyümesini artırmada ve daha fazla saç dökülmesini önlemede endikedir.
ALOFİN'in kadınlarda (bkz. bölüm 4.6.) veya çocuklarda kullanım endikasyonu yoktur.
SADECE ERKEKLERDE KULLANILIR.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji:
ALOFİN için önerilen doz, günde bir tablettir.
Tedavinin yeterliliği ve süresi sürekli olarak doktor tarafından değerlendirilmelidir.
1 / 15
Dozunun arttırılmasının faydayı arttırdığı yönünde kanıt yoktur.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Genel olarak, daha fazla saç dökülmesinin önlenmesinin gözlenmesi için 3-6 ay her gün kullanım gerekmektedir. Yarar sağlamak için sürekli kullanım önerilir. Tedavinin bırakılması etkinin 6 ayiçerisinde geri, 9-12 ay içinde başlangıç seviyesine dönüşümüne yol açar.
Uygulama şekli:
ALOFİN sadece ağızdan kullanım içindir.
ALOFİN, yemeklerle birlikte veya öğünler arasında, bütün olarak yeterli miktar su ile yutularak alınır.
Özel popülasyonlara ilikin ek bilgiler Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:
Diyalize girmeyen böbrek bozukluğu olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Karaciğer fonksiyon anormallikleri görülen hastalarda ALOFİN uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
ALOFİN çocuklarda kullanılmamalıdır.
18 yaşın altındaki çocuklarda finasteridin etkililik veya güvenliliğini gösteren hiçbir veri yoktur.
Geriyatrik popülasyon:
ALOFİN ile yapılan klinik etkililik çalışmaları 65 yaş ve üstü gönüllüleri içermemektedir. Finasterid 5 mg'ın farmakokinetik verileri yaşlılarda doz ayarlaması yapılması gerekmediğinigöstermektedir. Ancak geriyatrik hastalarda etkililik henüz belirlenmemiştir.
4.3. Kontrendikasyonlar
Kadınlarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.6, Gebelik ve emzirme ve bölüm 5.1, Farmakodinamik özellikler)
Etkin maddeye veya bölüm 6.1'de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.
2/ 15
Çocuklarda, adolesanlarda ve kadınlarda kullanım için endike değildir.
ALOFİN benign prostat hiperplazisi veya başka herhangi bir bozukluk için PROSCAR (finasterid 5 mg) veya başka bir 5-alfa redüktaz inhibitörü alan erkekler tarafındankullanılmamalıdır.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Pediyatrik popülasyon:
ALOFİN çocuklarda kullanılmamalıdır. 18 yaşın altındaki çocuklarda finasteridin etkililik veya güvenliliğini gösteren hiçbir veri yoktur.
Prostata Spesifik Antijen (PSA) Üzerindeki Etkiler:
ALOFİN ile 18-41 yaş arası erkeklerde yürütülen klinik çalışmalarda, serum prostat spesifik antijenin (PSA) ortalama değeri başlangıçta 0.7 ng/mL iken 12. ayda 0.5 ng/mL'ye düşmüştür.ALOFİN alan erkeklerde bu testin sonucu değerlendirilmeden önce PSA düzeyinin 2 ileçarpılması gerektiği dikkate alınmalıdır.
Fertilite üzerindeki etkiler:
İnsanlarda fertiliteye ait uzun dönemli veriler yoktur ve subfertil erkeklerde spesifik çalışmalar yürütülmemiştir. Baba olmayı planlayan erkek hastalar klinik çalışmaların başında dışlanmıştır.Hayvan çalışmaları fertilite üzerinde olumsuz etkiler göstermemişse de, pazarlama sonrasıdönemde infertilite ve/veya düşük semen kalitesine dair spontan raporlar alınmıştır. Buraporlardan bazılarında hastalarda infertiliteye katkıda bulunmuş olabilen başka risk faktörlerimevcuttur. Finasterid bırakıldıktan sonra semen kalitesinde normalleşme veya düzelmebildirilmiştir.
Karaciğer bozukluğu
Karaciğer yetmezliğinin finasteridin farmakokinetik özellikleri üzerindeki etkisi çalışılmamıştır. Meme Kanseri
Pazarlama sonrası dönemde finasterid 1 mg alan erkeklerde meme kanseri bildirilmiştir.
3 / 15
Hekimler hastalarını meme dokusunda kitle, ağrı, jinekomasti (memelerde büyüme) veya meme ucundan akıntı gibi değişiklikleri derhal bildirmeleri yönünde uyarmalıdır.
Duygu durum değişiklikleri ve depresyon
Finasterid 1 mg ile tedavi edilen hastalarda depresif duygu durum, depresyon ve daha az sıklıkla intihar düşüncesi gibi duygu durum değişiklikleri bildirilmiştir. Hastalar psikiyatrik semptomlaraçısından izlenmeli ve eğer bu duygu durum değişiklikleri meydana gelirse finasterid tedavisikesilmeli ve hastaya tıbbi yardım alması önerilmelidir.
ALOFİN'in erkek tipi saç dökülmesinde kafaya sürülerek uygulanan başka bir ilaç olan minoksidil ile birlikte kullanımına dair hiçbir veri yoktur.
Günde 5 mg finasterid alan (ALOFİN dozunun 5 katı), 55 yaş ve üzeri, normal dijital rektal değerlendirmesi ve başlangıçta PSA<3.0 ng/ml olan erkeklerin 7 yıllık izlem süresinde Gleasonskoru 8-10 olan prostat kanseri riski yüksek olarak saptanmıştır (plasebo ile %1.1, finasterid ile%1.8). Benzer sonuçlar diğer 5 alfa-redüktaz inhibitörü olan dutasteridle, 4 yıllık plasebo-kontrollü klinik çalışmada gözlenmiştir (plasebo ile %0.5'e karşı dutasterid ile %1). 5 alfa-redüktaz inhibitörleri yüksek dereceli prostat kanseri gelişme riskini artırabilir. 5 alfa-redüktazinhibitörlerinin prostat hacmini azaltması yönündeki etkisi ya da klinik çalışma ile ilgili faktörlerile bu çalışmaların sonuçları arasındaki ilişki bilinmemektedir.
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat: Her bir tablet 110.3 mg laktoz monohidrat (sığır kaynaklı) içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyonproblemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Finasterid esas olarak sitokrom P450 3A4 sistemiyle metabolize edilir; ancak bu sistemi etkilemez. Finasteridin diğer ilaçların farmakokinetiğini etkileme riskinin küçük olduğu hesaplanmışsa da,sitokrom P450 3A4'ü indükleyen veya inhibe eden ilaçların finasteridin plazma konsantrasyonunuetkilemesi muhtemeldir. Bununla birlikte, belirlenmiş güvenlilik marjlarına dayanarak, bu tip
4/ 15
inhibitörlerin eş zamanlı kullanımına bağlı herhangi bir konsantrasyon artışının klinik önem taşıma olasılığı yoktur.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Pediyatrik popülasyon:
Etkileşim çalışmaları yalnızca yetişkinlerde yürütülmüştür.
ALOFİN pediyatrik hastalarda kullanım için endike değildir; pediyatrik hastalarda etkililik veya güvenliliğini gösteren hiçbir veri yoktur.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi X.
Kadınlarda gebelik dönemindeki risk nedeniyle ALOFİN'in kullanımı kontrendikedir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Gebe veya gebe olma ihtimali bulunan kadınlar, kırılmış veya parçalanmış ALOFİN tabletlerine dokunmamalıdırlar; çünkü finasteridin emilmesi ve sonrasında erkek fetusa yönelik potansiyelolasılığı mevcuttur (bkz. bölüm 4.6, Gebelik ve emzirme). Tabletlerin kırılmamış veya ezilmemişolmaları şartıyla, normal kullanım sırasında etkin madde ile teması önlemek için ALOFİN tabletlerikaplanmış şekilde sunulmaktadır.
Gebelik dönemi
Tip II 5a-redüktaz inhibitörlerinin, bazı dokularda testosteronun dihidrotestosterona (DHT) dönüşümünü inhibe etme özelliğinden dolayı, finasterid dahil olmak üzere bu ilaçlar gebe birkadına uygulandığında erkek fetusun dış genital organlarında anormalliklere yol açabilir.
Advers olayların devamlı toplanması sırasında, 1 mg veya daha yüksek doz alan erkeklerin semeni aracılığıyla, gebelik döneminde finasteride maruz kalıma dair pazarlama sonrası raporlar,8 canlı erkek bebek doğumu vakasında alınmıştır. Ayrıca, basit hipospadiaslı bir bebekle alakalıbir vaka geriye dönük olarak raporlanmıştır. Geriye dönük bildirilen bu tek rapora dayanaraknedensellik değerlendirilemez ve hipospadias, her 1000 canlı erkek bebek doğumunda insidansı
5 / 15
0.8-8 arasında değişen görece yaygın bir konjenital anomalidir. Ayrıca, klinik çalışmalarda gebelik döneminde finasteride semen aracılığıyla maruz kalımdan sonra dokuz canlı erkek bebekdoğumu gerçekleşmiş ve hiçbir konjenital anomali rapor edilmemiştir.
Laktasyon dönemi
ALOFİN kadınlarda endike değildir. Finasterid-in anne sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Finasteride maruz kalım: erkekfetüsayönelik risk
Finasterid alan erkeklerin seminal sıvısında az miktarda finasterid (her ejakülasyonda 1 mg dozun %0.001'inden az) saptanmıştır. Resus maymunlarında yapılan çalışmalar bu miktarın gelişmekteolan erkek fetüsta bir risk oluşturma ihtimalinin bulunmadığını göstermiştir (bkz. bölüm 5.3).
İnsanlarda fertiliteye ait uzun dönemli veriler yoktur ve subfertil erkeklerde spesifik çalışmalar yürütülmemiştir. Baba olmayı planlayan erkek hastalar klinik çalışmaların başında dışlanmıştır.Hayvan çalışmaları fertilite üzerinde anlamlı olumsuz etkileri göstermemişse de, pazarlamasonrası dönemde infertilite ve/veya düşük semen kalitesine dair spontan raporlar alınmıştır. Buraporlardan bazılarında hastalarda infertiliteye katkıda bulunmuş olabilen başka risk faktörlerimevcuttu. Finasterid bırakıldıktan sonra semen kalitesinde normalleşme veya düzelmebildirilmiştir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
ALOFİNfn araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemez veya ihmal edilebilir düzeyde etkiler.
4.8. İstenmeyen etkiler
Klinik çalışmalarda ve/veya pazarlama sonrası dönemde ortaya çıkan advers reaksiyonlar aşağıda listelenmektedir:
Sıklıklar şu şekilde tanımlanır: Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); Seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (<1/10.000),
6/ 15
bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Pazarlama sonrası kullanımda bildirilen advers reaksiyonlar spontan raporlardan elde edildiğinden, bunların sıklığını belirlemek mümkün değildir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Döküntü, kaşıntı, ürtiker ve anjiyoödem (dudaklar, dil, boğaz ve yüzün şişmesi dahil) gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları.
Psikiyatrikhastalıklar
Yaygın olmayan*: Libido azalması Yaygın olmayan: Depresif ruh halit
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Çarpıntı
Hepato-bilier hastalıklar
Bilinmiyor: Karaciğer enzimlerinde yükselme
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın olmayan*: Erektil fonksiyon bozukluğu, ejakülasyon bozukluğu (azalmış ejakülat hacmi dahil).
Bilinmiyor: Memelerde hassasiyet ve büyüme, testislerde ağrı, infertilite**
**bkz. bölüm 4.4.
*İnsidanslar klinik çalışmalarda 12. ayda plasebo ile ilaç arasında oluşan farklılığa göre belirlenmiştir.
t Bu advers reaksiyon pazarlama sonrası takip yoluyla tespit edilmiştir; ancak randomize kontrollü Faz III klinik çalışmalarda (Protokol 087, 089 ve 092) finasterid ile plasebo arasındainsidans bakımından fark saptanmamıştır.
Genellikle hafif olan yan etkiler tedavinin bırakılmasını gerektirmemiştir.
7/ 15
Erkek tipi saç dökülmesinde finasterid 3200'den fazla erkeği içeren klinik çalışmalarda güvenlilik yönünden değerlendirilmiştir. 12 ay süren, benzer tasarımlı, plasebo-kontrollü, çift-kör, çok-merkezli üç çalışmada finasterid ve plasebonun genel güvenliliği benzer bulunmuştur.Herhangi bir klinik istenmeyen (advers) olay nedeniyle tedaviyi bırakma oranı finasterid iletedavi edilen 945 erkekte %1.7, plasebo ile tedavi edilen 934 erkekte ise %2.1'di.
Bu çalışmalarda finasterid ile tedavi edilen erkeklerin >1'inde aşağıdaki ilaca bağh advers °laylar bildirilmiştir: libido azalması (finasterid, %1.8; plasebo, %1.3) ve erektil fonksiyon bozukluğu(%1.3, %0.7). Ayrıca, ejakülat hacminde azalma finasterid ile tedavi edilen erkeklerin %0.8rmdeve plaseboyla tedavi edilen erkeklerin %0.4'ünde rapor edilmiştir. Bu yan etkiler finasteridtedavisini bırakan erkeklerde ve tedaviye devam eden pek çok erkekte ortadan kalkmıştır. Ayrıbir çalışmada, finasteridin ejakülat hacmi üzerindeki etkisi ölçülmüş ve plaseboyla görülendenfarklı bulunmamıştır.
Yukarıda belirtilen yan etkilerin her birini bildiren hastaların oranı finasterid tedavisinin beşinci yılında <%0.3'e düşmüştür.
PCPT çalışması, 55 yaş ve üzeri, normal dijital rektal değerlendirmesi ve başlangıçta PSA<3.0 ng/ml olan 18.882 sağlıklı erkeklerin dahil olduğu, 7 yıllık, randomize, çift-kör, plasebo-kontrollü çalışmadır. Erkekler, her gün PROSCAR (finasterid 5 mg) ya da her gün plaseboalmışlardır. Hastalar yıllık olarak PSA ve dijital rektal değerlendirme ile incelenmiştir.Biyopsiler, yüksek PSA değerleri, anormal dijital rektal değerlendirme ya da çalışmanınsonlandırılması için yapılmıştır. Finasteridle tedavi edilen erkeklerde (%1.8) Gleason skoru 8-10olan prostat kanseri insidansı plaseboyla tedavi edilenlere göre (%1.1) daha yüksektir. Diğer 5alfa-redüktaz inhibitörü dutasteridle yapılan 4 yıllık plasebo kontrollü bir klinik çalışmadaGleason skoru 8-10 olan prostat kanserinde de benzer sonuçlar gözlemlenmiştir (plasebo ile%0.5'e karşı dutasterid ile %1). Bu verilerin klinik anlamlılığı ve erkeklerde finasterid kullanımıarasındaki ilişki bilinmemektedir.
Ayrıca, pazarlama sonrası kullanımda aşağıdakiler rapor edilmiştir: Finasterid tedavisi bırakıldıktan sonra cinsel fonksiyon bozukluğunun devam etmesi (libido azalması, erektil
8/ 15
disfonksiyon ve ejakülasyon bozuklukları); erkeklerde meme kanseri (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Finasterid 1 mg ile tedavi edilen erkeklerde ilaçla ilişkili seksüel istenmeyen etkiler, plasebo ile tedavi edilen erkeklere göre daha yaygındı ve ilk 12 ayda sıklıklar sırasıyla %3.8 ve
%Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanaksağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir.
Yapılan klinik çalışmalarda finasteridin 400 mg'a kadar tekli dozları veya 3 ay boyunca günde 80 mg'a kadar çoklu dozlarının verilmesi (n=71) dozla ilişkili istenmeyen etkiler meydanagetirmemiştir.
ALOFİN'in doz aşımı için spesifik bir tedavi önerilmemektedir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ5.1. Farmakodinamik özellikleri
Farmakoterapötik grup: 5-alfa-redüktaz inhibitörü ATC Kodu: D11AX10
Etki mekanizması
Finasterid Tip II 5a-redüktazın yarışmalı ve spesifik bir inhibitörüdür. Finasteridin androjen reseptörüne afinitesi yoktur ve androjenik, antiandrojenik, östrojenik, antiöstrojenik veya
9/ 15
progestasyonel etkiler göstermez. Tip II 5a-redüktazın inhibisyonu periferde testosteronun androjen DHT'ye dönüşmesini bloke ederek serum ve dokudaki DHT konsantrasyonlarında anlamlıazalmalara yol açar. Finasterid serum DHT konsantrasyonunda hızlı bir azalma sağlar ve dozajdansonraki 24 saat içerisinde anlamlı supresyona ulaşır.
Saç folikülleri tip II 5-alfa redüktaz içerir. Erkek tipi saç dökülmesi (androgenetik alopesi) olan erkeklerde, kelleşen kafa derisi minyatürleşmiş saç folikülleri artmış miktarda DHT içerir.Finasterid uygulanması bu erkeklerde kafa derisinde ve serumdaki DHT konsantrasyonlarını azaltır.Genetik olarak Tip II 5alfa-redüktaz eksikliği olan erkeklerde erkek tipi saç dökülmesigörülmemektedir. Finasterid saçlı kafa derisindeki saç foliküllerinin minyatürleşmesinden sorumluolan bir süreci inhibe eder ve böylelikle kelleşme sürecinin geri döndürülmesini sağlayabilir.
Klinik etkililik
Erkeklerde yürütülen çalışmalar
Kafanın tepesinde hafif-orta derecede saç dökülmesi ve/veya kafanın ön/orta bölümünde saç dökülmesi olan (tam kelleşme yok) 18-41 yaş arası 1879 erkekte klinik çalışmalar yürütülmüştür.Kafanın tepesinde saç dökülmesi olan erkeklerde yürütülen iki çalışmada (n=1553), 290 erkekFinasterid ve 16 hasta placebo ile 5 yıllık tedaviyi tamamlamıştır. Bu iki çalışmada etkililik şuyöntemlerle değerlendirilmiştir: (i) saçlı kafa derisinin 5.1cm2'lik temsili bir alanındaki saçlarınsayısı, (ii) hastanın kendini değerlendirme anketi, (iii) araştırmacının yedi puanlı ölçekle yaptığıdeğerlendirme ve (iv) dermatologlardan oluşan körlenmiş bir uzman panelinin standardize edilmişeşleştirilmiş fotoğraflarda yedi puanlık ölçekle yaptığı fotoğrafik değerlendirme.
Bu 5 yıllık çalışmalarda Finasterid ile tedavi edilen erkeklerde, hem hasta hem de araştırmacının etkililik değerlendirmeleriyle belirlendiği üzere, 3 ay gibi kısa bir süreden itibaren başlangıca veplaseboya göre iyileşme olmuştur. Saç teli sayısı (bu çalışmalardaki primer son nokta) bakımından,başlangıca göre artışlar 6. aydan itibaren (değerlendirilen en erken zaman noktası) çalışmanınsonuna kadar gösterilmiştir. Finasterid ile tedavi edilen erkeklerde bu artışlar 2 yılda en fazla olmuşve 5 yılın sonuna kadar kademeli olarak azalmıştır; buna karşılık plasebo grubunda saç dökülmesi 5yıllık periyodun tamamında başlangıca göre giderek kötüleşmiştir. Finasterid ile tedavi edilenerkeklerde, temsili 5.1 cm2 alanda 2 yılda başlangıca göre ortalama 88 saç teli artış gözlenirken
[p<0.01; %95 GA (77.9, 97.80); n=433][p
10/ 15
<0.01; %95 GA (20.8, 55.6); n=219].[p <0.01; %95 GA (-80.5, -20.6);n=47][p <0.01; %95 GA (-304.4, -173.4); n=15].
Standardize edilmiş fotoğrafiketkililik değerlendirmesinde, 5 yıl boyunca finasterid ile tedavi edilen erkeklerin %48'i “iyileşmevar” olarak derecelendirirken, %42'si “değişiklik yok” şeklinde derecelendirilmiştir. Bu durum, 5yıl boyunca plasebo ile tedavi edilip, iyileşmiş veya değişiklik yok şeklinde derecelendirilen %25oranındaki erkekten farklıdır. Bu veriler Finasterid ile 5 yıl tedavinin, plasebo ile tedavi edilenerkeklerde görülen saç dökülmesini stabilize ettiğini göstermektedir.
Kafanın tepesindeki kelleşmede Finasterid'in saç uzama döngüsü fazları (uzama fazı [anagen] ve dinlenme fazı [telogen]) üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla tasarlanan 48 haftalık,plasebo-kontrollü başka bir çalışmaya androgenetik alopesili 212 erkek dahil edilmiştir. Başlangıçtave 48 haftada, toplam, anagen ve telogen fazlarındaki saç teli sayısı kafa derisinin 1 cm2'lik hedefbölgesinde ölçülmüştür. Finasterid ile tedavi anagen fazındaki saç teli sayısında iyileşmelersağlamış, ancak plasebo grubundaki erkeklerde anagen fazındaki saçları dökülmüştür. 48 haftada,Finasterid ile tedavi edilen erkeklerin toplam ve anagen fazlarında plaseboya göre sırasıyla 17 ve 27saç teli net artışlar gözlenmiştir.
Toplam saç teli sayısına kıyasla anagen fazındaki saç teli sayısında bu artış Finasterid ile tedavi edilen erkeklerde 48 haftada anagen/telogen oranında plaseboya göre %47 net iyileşme sağlamıştır.Bu veriler Finasterid tedavisinin saç foliküllerinin aktif büyüme fazına geçmelerini tetiklediğinedair doğrudan kanıtlar sağlar.
Kadınlarda yürütülen çalışmalar
Finasterid ile tedavi edilen androgenetik alopesili postmenopozal kadınlarda (n=137) etkinliğin olmadığı 12 aylık plasebo-kontrollü bir çalışmada gösterilmiştir. Bu kadınların saç teli sayısında,hastanın kendi değerlendirmesinde, araştırmacı değerlendirmesinde veya standardize edilmişfotoğraflara dayanarak yapılan derecelendirmelerinde plasebo grubuna kıyasla herhangi bir iyileşmegörülmemiştir.
11 / 15
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
Emilim:
Bir intravenöz referans doza göre finasteridin oral biyoyararlanımı yaklaşık %80'dir. Biyoyararlanım gıdalardan etkilenmez. Maksimum finasterid plazma konsantrasyonlarınadozajdan yaklaşık 2 saat sonra ulaşılır ve emilim 6-8 saat içinde tamamlanır.
Dağılım:
Proteinlere bağlanma oranı yaklaşık %93'dür. Finasteridin dağılım hacmi yaklaşık 76 litredir. Günde 1 mg dozundan sonra kararlı durumda, maksimum finasterid plazma konsantrasyonuortalama 9.2 ng/ml bulunmuş ve dozdan 1-2 saat sonra ulaşılmıştır; EAA (
0-24
saat) 53ng.saat/mL'ydi.
Finasterid beyin-omurilik sıvısında (BOS) saptanmıştır; ancak ilacın tercihen BOS'da yoğunlaşmadığı anlaşılmaktadır. İlacı alan gönüllülerin seminal sıvısında az miktarda finasteridsaptanmıştır.
Biyotransformasyon:
Finasterid esas olarak sitokrom P450 3A4 enzim alt ailesi yardımıyla metabolize edilir. İnsanlarda, 14C-finasteridin oral bir dozu uygulandıktan sonra ilacın iki metaboliti saptanmıştır ve bumetabolitler finasteridin 5a-redüktaz inhibitör aktivitesinin sadece küçük bir fraksiyonunu oluşturur.
Eliminasyon:
İnsanlarda, 14C-finasteridin oral bir dozu uygulandıktan sonra dozun %39'u idrarla metabolitler şeklinde atılmış (idrarla değişmemiş olarak atılan ilaç neredeyse hiç yoktur) ve %57'si feçesleatılmıştır.
Plazma klerensi yaklaşık 165 ml/dak'dır.
Finasteridin eliminasyon hızı yaşla birlikte biraz azalır. Ortalama terminal yarı-ömür 18-60 yaş arası erkeklerde yaklaşık 5-6 saat ve 70 yaşın üzerindeki erkeklerde 8 saattir. Bu bulguların klinik
12/ 15
yönden anlamı yoktur ve dolayısıyla yaşlılarda doz azaltımı gerekmez.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Diyalize girmeyen, böbrek bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması yapılmasına gerek yoktur.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliğinin finasteridin farmakokinetiği üzerine olan etkisi çalışılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Finasteridin farmakokinetiği 18 yaşından küçük hastalarda çalışılmamıştır.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda doz ayarlaması gerekmemektedir.
Cinsiyet:
ALOFİNfn kadınlarda kullanım endikasyonu yoktur.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Genel olarak, laboratuvar hayvanlarında oral finasterid ile yürütülen çalışmaların bulguları 5a-redüktaz inhibisyonunun farmakolojik etkileriyle ilişkili bulunmuştur.
Gebe Resus maymunlarına embriyonik ve fetal gelişim periyodunun tamamı boyunca günde 800 ng/gün kadar yüksek dozlarda finasteridin intravenöz yolla uygulanması erkek fetuslarda hiçbiranormalliğe yol açmamıştır. Bu, gebe kadınların semen aracılığıyla finasteride en yüksek maruzkalım düzeyinin en az 750 katını temsil eder. İnsanlarda fetüs gelişimi için Resus modelininuygunluğunu doğrulamak amacıyla; günde 2 mg/kg (tavsiye edilen insan dozunun 100 katı veyafinasteride semen yoluyla en yüksek düzeyde maruz kalımın yaklaşık 12 milyon katı) finasteridingebe maymunlara oral yolla uygulanması erkek fetusların dış genital organlarında anormalliklereyol açmıştır. Erkek fetuslarda başka hiçbir anormallik gözlenmemiş ve herhangi bir dozda dişifetuslarda finasteride bağlı anormallikler görülmemiştir.
13 / 15
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (sığır kaynaklı)
Prejelatinize nişasta Kroskarmeloz sodyumSodyum lauril sülfatMikrokristalin selülozMagnezyum stearatHipromellozPolietilen glikolTitanyum dioksit (E 171)
Sarı demir oksit (E 172)
Kırmızı demir oksit (E 172)
6.2. Geçimsizlikler
Bulunm am aktadı r.
6.3. Raf ömrü
24 aydır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında, çocukların ulaşamayacağı yerlerde, ışık ve nemden uzakta ve ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Kutuda, Alu folyo / beyaz opak PVC blisterde, 28 tablet bulunan ambalajlarda.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıkların Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imhaedilmelidir.
14/ 15
7. RUHSAT SAHİBİ
KOÇAK FARMA İLAÇ VE KİMYA SANAYİ AŞ.
Bağlarbaşı, Gazi Cd. No: 64-66 81130 Üsküdar/İSTANBULTel. : 0216 492 57 08Fax : 0216 334 78 88
8. RUHSAT NUMARASI
219/10
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 14.05.2009 Ruhsat yenileme tarihi:
İÖ.KUB'UN YENİLENME TARİHİ
15 / 15