KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
TRİATÜS 10mg+20mg +2mg/5ml şurup
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Dekstrometorfan hidrobromür 10 mg
Psödoefedrin hidroklorür 20 mg
Klorfeniramin maleat 2 mg
Yardımcı maddeler:
Sodyum sitrat 55,0mg
Ponceau 4R 0,5mg
Sukroz 3000,0mg
Yardımcı maddelerin tam listesi için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Şurup
Kiraz kırmızısı renkli, berrak, hafif viskoz çözelti
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
Boğaz ve bronşlarda tahriş, iritasyon, alerjik nedenler ile oluşabilen gece ve gündüz öksürüklerinin semptomatik tedavisinde kullanılır. Solunum yolları mukozasınındekonjesyonunu sağlar.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekliPozoloji / uygulama sıklığı ve süresi
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
12 yaş ve üzerindeki hastalarda, günde 3-4 kez 1-2 ölçek (5-10 ml) (1 ölçek=5 ml) kullanılmalıdır.
Uygulama şekli:
Oral kullanım içindir.
1/15
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanırken dikkatli olunmalıdır.
Böbrek fonksiyonlarında ağır bozukluk olan kişilerde kullanılmamalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanırken dikkatli olunmalıdır.
Karaciğer fonksiyonlarında ağır bozukluk olan kişilerde kullanılmamalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
12 yaş ve altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
60 yaşın üzerindeki hastalarda kullanımından kaçınılmalıdır. (Bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)
4.3. Kontrendikasyonlar
TRİATÜS;
- İçeriğinde bulunan maddelerden herhangi birine karşı aşırı hassasiyeti,
- Ağır koroner arter hastalığı,
- Epilepsi,
- Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH),
- Bronşiyal astım,
- Solunum yetmezliği ve solunum depresyonu,
- Pnömoni,
- Ağır karaciğer fonksiyon bozukluğu (Child-Pugh kategorisi >9) /akut hepatit,
- Ağır böbrek fonksiyon bozukluğu,
- Ağır hipertoni,
- Şiddetli hipertansiyon ve taşikardinin eşlik ettiği herhangi bir hastalık durumunda,
- Monoamino oksidaz inhibitörleri ile tedavi olanlarda (TRİATÜS kullanımından önceki14 gün içinde AMOİ (bir antibakteriyel olan furazolidon dahil)/RIMA almış ve/veyaalmaya devam eden hastalarda) kontrendikedir. Psödoefedrin ve bu tip bir ilacınaynı zamanda kullanılması kan basıncında yükselmeye neden olabilir.
- Diğer sempatomimetik ilaçlar (dekonjestanlar, iştah bastırıcı ilaçlar ya da amfetaminbenzeri psikostimülanlar) ve beta-blokörlerle birlikte kullanım,
- Miksiyon sonrası mesanede bir miktar idrarın kaldığı, prostat adenomu
- Mesane boyunda obstrüksiyon,
- Stenoz yapan peptik ülser,
- Diabetes mellitus olanlarda,
- Piloroduodenal obstrüksiyon,
- Hipertiroidizmi olanlarda,
- Glokomu olanlarda,
- Feokromositoma hastalarında,
- 12 yaşının altındaki çocuklarda,
2/15
Herediter yapısal hiperbilirubinemisi (Morbus Moulengracht) olan kişilerde kullanılmamalıdır.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Sigara içme, astım ve amfizem ile birlikte ortaya çıkan ve uzun süre devam eden kronik öksürüklerde doktor denetimi olmadan kullanılmamalıdır.
Fizyolojik ilaç bağımlılığı yaratabileceği ve Merkezi Sinir Sisteminde (MSS'de) istenmeyen etkilere sebebiyet verebileceğinden önerilen dozdan daha fazla veya daha uzunsüre kullanılmamalıdır.
60 yaş üzerindeki hastalarda, hipertansiyonu, hipertiroizmi, diabetes mellitusu, kardiyovasküler hastalığı, iskemik kalp hastalığı, aritmisi, glokomu, böbrek yetmezliği veyaprostat hipertrofisi (hiperplazisi) olan hastalarda kullanımından kaçınılmalıdır.Kullanılması durumunda 5 günden daha uzun süre kullanımından kaçınılmalıdır.
Normotansif hastalarda psödoefedrinin görünür hiçbir presör etkisi olmamakla beraber, TRİATÜS hafif-orta şidette hipertansiyonu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır(bkz. Kontrendikasyonlar, Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).Kontrol edilemeyen hipertansiyonu olan hastalarda TRİATÜS' ün kan basıncı üzerindekietkisi gözlenmelidir.
Anemisi olanlar, akciğer hastaları, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
Halüsinasyonlar, huzursuzluk, uyku düzensizliği oluştuğunda kesilmelidir.
Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya
Torsades de Pointes
hastalığı bulunanlarda kullanımından kaçınılmalıdır.
Böbrek ve karaciğer yetersizliği olan hastalarda günlük dozun azaltılması gerekebileceğinden doktor kontrolünde kullanılmalıdır.
Psödoefedrin hidroklorür, klorfeniramin maleat ve dekstrometorfan hidrobromür içeren diğer ilaçların TRİATÜS ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
Seyrek olarak psödoefedrin dahil olmak üzere sempatomimetik ilaçlarla posterior geri dönüşlü ansefalopati (PRES)/geri dönüşlü serebral vazokonstriksiyon sendromu(RCVS) bildirilmiştir. Bildirilen semptomlar ani başlangıçlı baş ağrısı, bulantı kusma vegörme bozukluğudur. Olguların çoğu uygun tedavi ile birkaç günde düzelmiştir.PRES/RCVS belirti ve semptomları gelişmesi halinde psödoefedrin hemen kesilmelidir.
Psödoefedrin ile iskemik kolit bildirimleri olmuştur. Şayet abdominal ağrı, rektal kanama ya da iskemik kolitin diğer semptomları gelişirse, psödoefedrin derhal durdurulmalı vedoktora başvurulmalıdır.
Şiddetli karaciğer ve böbrek yetmezliği olanlarda, özellikle birlikte kardiyovasküler bir hastalığı olanlarda dikkatli olunmalıdır.
Perhiz durumlarında kullanılmamalıdır.
Psikoz durumlarında kullanılmamalıdır.
Ameliyat durumunda tedavinin birkaç gün önceden durdurulması önerilir. Halojenli anesteziklerin kullanılması, hipertansif kriz riskini arttırır.
3/15
Karaciğer enzim aktivitelerindeki belirli genetik varyasyonlar dekstrometorfan metabolizmasını bozabileceği ve bu hastalarda dekstrometorfan ekskresyonuazalabileceğinden, günlük dozun azaltılması gerekebilir.
Triatüs Şurup sukroz içerdiğinden, nadir kalıtımsal früktoz intoleransı, glikoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacıkullanmamaları gerekir.
Bu ürün içerdiği Ponceau 4R nedeniyle alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
Alkol ya da greyfurt suyu ile birlikte kullanılmamalıdır.
Bu tıbbi ürün doz başına 1 mmol'den (23 mg) daha az sodyum içerir. Dozu nedeniyle herhangi bir uyarı gerekmemektedir.
Triatüs Şurup, içerdiği metil paraben nedeniyle alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) ve olağanüstü olan bronkospazma sebebiyet verebilir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleriPsödoefedrin
TRİATÜS MAOI/RIMA alanlarda kullanılmamalıdır. Trisiklik antidepresanlar, iştah bastırıcı ilaçlar, sempatomimetik ajanlar (dekonjestanlar, iştah bastırıcılar veamfetamin benzeri psikostimülanlar gibi) ve sempatomimetik aminlerin katabolizmasınıetkileyen monoamin oksidaz inhibitörleri (furazolidon dahil) ile beraber kullanılmasıbazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir (bkz Kontrendikasyonlar). Moklobemidve oksitosin ile birlikte kullanımı tansiyon yükselmesine sebebiyet verebilir. Psödoefedriniçermesinden dolayı TRİATÜS, bretilyum, betanidin, guanetidin debrizokin, metildopave alfa ve beta adrenerjik blokör ilaçlar gibi sempatik aktiviteyi engelleyen hipotansifilaçların etkisini kısmen tersine çevirir. (bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).Kardiyak glikozidler distrimi riskine, ergot alkaloidleri ise ergotism riskine sebep olabilir.
Dekstrometorfan
Kodeinin aksine, dekstrometorfan narkotik etkisi bulunmayan bir öksürük gidericidir ve SSS üzerinde hiçbir uyarıcı etki oluşturmaz.
İlaç-İlaç Etkileşimleri
Monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri
MAO inhibitörleriyle eş zamanlı kullanım; mide bulantısı, koma, hipotansiyon, bacaklarda titreme, kas spazmları ve hiperpireksiyi içeren semptomlarla seyreden serotoninsendromu riskindeki artıştan dolayı kontrendikedir ve kalp krizi veya ölüme neden olabilir.(İlaç örnekleri: Klorjilin, iproniazid, izokarboksazid, linezolid, moklobemid, nialamid,parjilin, fenelzin, prokarbazin, rasajilin, selejilin, toloksaton, tranilsipromin).
MAO inhibitörleri ile tedavi gören kişilerde TRİATÜS kullanımı için ilaç kesildikten sonra en az 7 ile 14 gün geçmesi gerekir.
Serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI)
SSRI'lerle eş zamanlı kullanım; mide bulantısı, koma, hipotansiyon, bacaklarda titreme, kas spazmları ve hiperpireksiyi içeren semptomlarla seyreden serotonin
4/15
sendromu riskindeki artıştan dolayı kontrendikedir ve kalp krizi veya ölüme neden olabilir (ilaç örnekleri: Paroksetin, fluoksetin, sertralin, sibutramin)
CYP2D6 inhibitörleri
Dekstrometorfan ve CYP2D6'yı inhibe ettiği bilinen ilaçların birlikte uygulanması, yüksek dekstrometorfan konsantrasyonlarına neden olabilir (İnhibitör olduğu bilinen ilaçörnekleri: kinidin, paroksitin, haloperidol, paroksetin, kinidin, fluoksetin).
Mukolitik ajan
Asetilsistein veya guaifenesin gibi mukolitik ajanlarla eş zamanlı uygulama, salgı azalmasına neden olabilir.
SSS depresanları (ör. hipnotikler, sedatifler, sakinleştiriciler, anti-anksiyolitik ajanlar)
Dekstrometorfanla birlikte kullanıldığında bu ajanların etkileri artabilir.
İlaç-Gıda Etkileşimi Greyfurt Suyu
Greyfurt suyu tüketimi dekstrometorfanın biyoyararlanımını, absorpsiyonunu ve atılmasını artırabilir. Kişinin metabolik fenotipindeki farklılıklar bu etkileşiminkapsamını etkiler.
Klorfeniramin maleat
Klorfeniramin, santral sinir sistemine etkili ilaçların (sempatomimetikler, antidepresanlar) etkilerini arttırabilirler.
Alkol, barbitüratlar, hipnotikler, opioid analjezikler, anksiyolitikler ve antipsikotikler gibi santral sinir sistemi depresanlarının etkilerini arttırabilirler.
Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle toksisitesine neden olabilir.
Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleri yapılmadan birkaç gün önce kesilmelidir.
4.6 Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
İlaç kullanıldığı sürece gebelikten korunmak için gerekli önlemler alınmalıdır.
Gebelik dönemi
TRİATÜS gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir(bkz. 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri). İnsanlara yönelik potansiyel riskbilinmemektedir.
Bu koşullarda ilaç, ancak sağlayacağı yararın fetus üzerindeki olası riskten daha ön
5/15
planda olduğu durumlarda kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Psödoefedrin anne sütüne geçer. Ancak, emen çocuk için sakıncaları bilinememektedir. Dekstrometorfan ve metaboliti olan dekstorfan anne sütüne çok az miktarda geçer.Ancak, emzirme döneminde TRİATÜS kullanılması önerilmez.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Baş dönmesi, uyku hali, yorgunluk, distoni ve görsel halüsinasyonlara sebebiyet verebileceğinden TRİATÜS kullanırken araç ve makine kullanılmamalı, dikkatgerektiren, tehlikeli işleri yapmaktan kaçınılmalıdır. Eş zamanlı olarak alkoltüketilmemelidir.
4.8 İstenmeyen etkiler
Listelenen istenmeyen etkiler spontan raporlara dayanmaktadır. Spontan olarak rapor edilen vaka hacmi, gerçek sıklık bilgisini doğru bir şekilde temsil etmemektedir.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (> 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila <1/100); seyrek (> 1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldekiverilerden hareketle tahmin edilemiyor.)
Psödoefedrin:
Endokrin hastalıkları
Bilinmiyor: Tiroid bezinin aktivitesinde hafif artış, hepatik enzim artışı
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Sinirlilik, uykusuzluk
Yaygın olmayan: Yorgunluk, telaş hali, ajitasyon (huzursuzluk)
Seyrek: Halusinasyon (özellikle çocuklarda), paranoid delüsyon, huzursuzluk,
eksitabilite
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Sersemlik, baş dönmesi, baş ağrısı, huzursuzluk, uykusuzluk, midriyasis, kas zayıflığı ve tremorları, uyku bozukluklarıBilinmiyor: İritabilite, anksiyete, baş ağrısı
Kardiyak hastalıklar:
Seyrek: Taşikardi, diğer kardiyak disritmiler, prekordiyal ağrı, palpitasyonlar,
ventrikül aritmi
Vasküler hastalıklar
Seyrek: Kan basıncı artışı*
*Sistolik kan basıncı artışı gözlenmiştir. Terapötik dozlarda psödoefedrinin kan basıncı üzerindeki etkisi klinik olarak anlamlı değildir.
6/15
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Bulantı, kusma, mide sorunları, ağız kuruluğu, diyare
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: İritasyonlu veya iritasyonsuz deri döküntüleri, hipersensitivite reaksiyonları, diğer sempatomimetiklerle çapraz reaksiyon, alerjik dermatit*
* Psödoefedrin kullanımı ardından bronkospazm, anjiyoödem gibi sistemik belirtileri olan/olmayan çeşitli alerjik deri reaksiyonları bildirilmiştir.
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın olmayan: Dizüri, erkek hastalarda üriner retansiyon (önceden mevcut bir prostatik büyüme bu durumu hazırlayıcı faktör olabilir.)
Dekstrometorfan:
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: İlgili laboratuvar ve klinik görünüm ile belirginleşen hipersensitivite ve anafilaktik reaksiyon; astım sendromu, potansiyel olarak cildi, solunum yollarını,gastrointestinal kanalı ve kardiyovasküler sistemi hafif ila orta düzeyde etkileyenreaksiyonlar dahil döküntü, ürtiker, ödem, prurit ve kardiyo-respiratuvar distresi içerir.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: İştahsızlık
Psikiyatrik hastalıklar
Seyrek: Sinirlilik, uykusuzluk, anksiyete. Önerildiği gibi kullanıldığında görsel
halüsinasyon ve konfüzyon meydana gelebilir. Aşırı doz kullanımda çok daha belirgin advers etkiler görülür.
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Uyuşukluk, sersemlik
Bilinmiyor: Sinirlilik, baş dönmesi, uyku basması, yorgunluk, distoni
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Bilinmiyor: Vertigo
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Aritmi
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Hipertansiyon
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Mide bulantısı, kusma, abdominal rahatsızlık, kabızlık, diyare
7/15
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Burunda kuruluk, döküntü, ürtiker, prurit, eritem, alerjik dermatit
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: İdrar yapmada zorluk (daha çok prostat hipertrofisinde)
Klorfeniramin maleat:Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Anemi, hemolitik anemi, methemoglobinemi, trombostiopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni, pansitopeni, agranülositoz
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Seyrek: Anoreksi
Psikiyatrik hastalıklar
Seyrek: Depresyon, kâbuslar
Sinir sistemi hastalıkları
Seyrek: Baş dönmesi, iritabilite, konsantre olamama
Bilinmiyor: Baş ağrısı, sedasyon, çocuklarda paradoksikal eksitasyon, yaşlılarda
konfüzyonal psikoz
Göz hastalıkları
Seyrek: Bulanık görme
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Seyrek: Tinnitus
Kardiyak hastalıklar
Seyrek: Taşikardi, palpitasyon, aritmi
Vasküler hastalıklar
Seyrek: Hipotansiyon
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Bronşial sekresyonda kalınlaşma
Gastrointestinal hastalıklar
Seyrek: Bulantı, kusma, dispepsi, karın ağrısı, diyare Bilinmiyor: Ağız kuruluğu
Hepato-bilier hastalıklar
Seyrek: Sarılık dahil hepatit
8/15
Deri ve derialtı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Ürtiker, eksfoliyatif dermatit dahil alerjik reaksiyonlar, fotosensitivite, deri reaksiyonları
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Kas seğirmesi ve inkoordinasyon
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Üriner retansiyon
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Seyrek: Halsizlik, göğüs sıkışması
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarakizlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli adversreaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir(www.titck.gov.tr; e- posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 3599).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Klorfeniramin maleat
Semptomlar: Belirtiler aşırı doz alımından sonra birkaç saat içinde ortaya çıkar. Sedasyon, SSS paradoksal stimülasyonu, toksik psikoz, nöbet, apne, konvülsiyonlar,antikolinerjik etkiler, distonik reaksiyonlar ve aritmi dahil kardiyovasküler kolaps Tedavi:Klorfeniramin maleatın aşırı dozu genellikle antihistaminik/antikolinerjik ilaçlarınaşırı doz alımı gibi tedavi edilir. Gastrik lavaj veya ipeka şurubuyla emezis yoluylatedaviye başlanmalıdır. Ardından aktif kömür ve katartikler uygulanarak absorbsiyonuazaltılır. Diğer semptomatik ve destekleyici önlemler kalp, solunum, böbrek ve karaciğerfonksiyonları ve sıvı-elektrolit dengesine göre özel dikkatle uygulanmalıdır.
Hipotansiyon ve aritmiler tedavi edilmelidir. SSS konvülsiyonları IV diazepam ile tedavi edilebilir. Ciddi durumlarda hemoperfüzyon kullanılabilir.
Psödoefedrin
Semptomlar: Psödoefedrin doz aşımında eksitasyon, huzursuzluk, halüsinasyon,
hipertansiyon ve aritmi gibi merkezi sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem semptomları ortaya çıkabilir. Şiddetli olgularda psikoz, konvülsiyon, koma ve hipertansif krizgelişebilir. Potasyumun hücre dışından hücre içine kayması nedeniyle serum potasyumdüzeyi düşebilir.
Tedavi: Solunum destekleyici ve koruyucu ve konvülsiyonları kontrol edici önlemler alınmalıdır. Endike olduğu takdirde gastrik lavaj uygulanmalıdır. Mesane kateterizasyonugerekebilir. Beta blokörler kardiyovasküler kompliksayonları ve hipokalemiyi düzeltebilir.İstenirse, psödoefedrin atılımının hızlandırılması için diürezi veya diyaliz yapılabilir.
Dekstrometorfan
Akut aşırı doz/endikasyon dışı kullanım
9/15
Dekstrometorfan doz aşımı yan etkiler bölümünde liste halinde sunulana benzer etkilere neden olabilir. Çok fazla aşırı dozu takiben ek semptom olarak eksitasyon, zihinselkarışıklık, yorgunluk, sinirlilik ve huzursuzluk, sersemlik, ataksi, distoni,halusinasyonlar, psikoz ve solunum baskılanması görülebilir.
Aşırı dozda dekstrometorfan kullanan hastalar alımdan birkaç saat sonra hantal, hiperkinetik ve ataksik olabilir. Kusma, uyuşukluk, baş dönmesi, bulanık görme,midriyazis, miyozis, nistagmus, görsel ve işitsel halüsinasyonlar ortaya çıkabilir. Dahasonra trunkal ataksiyle birlikte sabit duramama ve dengesiz yürüme gözlenir. Şiddetlivakalarda, özellikle beraberinde yüksek dozlarda alkol alınırsa derin nefes alamama, idrarretansiyonu, stupor veya koma meydana gelebilir.
Kronik aşırı doz/endikasyon dışı kullanım
Yüksek dozlarda, dekstrometorfanın kronik doz aşımına/suistimale yol açabilecek öforik etkileri vardır. Ajitasyon, vertigo, solunum depresyonu, hipotansiyon, taşikardi, kassertliği, ataksi gibi çeşitli advers reaksiyonlar ile halüsinasyon ve bilinç değişikliği gibipsikotik durumlar bildirilmiştir.
Yoksunluk semptomları
Klinik çalışmalar dekstrometorfanın, kısa bir süre yüksek deneysel dozlarda kullanıldığında dahi fiziksel bağımlılık ya da tolerans artışına bağlı gelişen etki kaybıyaratmadığını veya yoksunluk semptomlarına neden olmadığını doğrulamaktadır. Ancakgünlük, uzun süreli kullanımla tolerans ve fiziksel bağımlılık gelişebilir. Dekstrometorfaniçin hafif yoksunluk semptomları belgelenmiştir ve bunlar arasında huzursuzluk, kas veyakemik ağrıları, insomnia, diyare, kusma ve soğuk basması yer almaktadır.
Tedavi: Özel bir dekstrometorfan antagonisti olarak nalokson çocuklarda başarılı bir şekilde kullanılmıştır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer öksürük ve soğuk algınlığı preparatları
ATC-Kodu: R05X Dekstrometorfan
Dekstrometorfan hidrobromür, opioid olmayan, öksürüğü santral sinir sistemindeki etkisiyle baskı altına alan (antitussif) ilaçlardandır. Beyin sapındaki medulla oblangatabölgesindeki öksürük merkezi üzerindeki santral etkisiyle öksürük refleksini baskılar.Antitusif etki gücü kodeininkine eşit veya daha fazladır ve biraz daha uzun sürer.
Etki mekanizmasını medulla oblangatada bulunan üzerindeki öksürük merkezi üzerinde gösterir ve etkisi öksürük refleksinin, santral sinir sistemi reseptörlerinin duyarlılıkeşiğini artırarak inhibisyonu şeklindedir. 10-20 mg'lık tek bir oral dekstrometorfan dozu1 saat içinde antitussif etkisini gösterir ve etkisi en az 4 saat sürer.
Psödoefedrin
Doğrudan veya dolaylı sempatomimetik aktivite gösteren bir üst solunum yolu dekonjestanıdır. Efedrinin steroizomeridir, benzer etki göstermesine rağmen santral sinirsistemi üzerindeki etkileri ve vazopressör yan etkileri önemli ölçüde azdır. Psödoefedrin,
10/15
4 saat süren dekonjestan etkisine 30 dakika içinde ulaşır. Solunum yolu mukozası üzerindeki alfa-adrenerjik reseptörler üzerinden vazokonstiksiyon yoluyla dekonjestanetki gösterir. Bronkospazmların rahatlatılmasını, bronş mukozasının dekonjestiyonunusağlar, solunum yollarında oluşan hiperemi, ödem ve nazal konjesyonu azaltır. Ayrıca,sinus sekresyonunun drenajı artabilir ve östaki borusundaki tıkanıklığı giderebilir.
Klorfeniramin
Öksürük ve soğuk algınlığının semptomatik tedavisine yönelik kullanılan ilaçlarda sıkça kullanılan bir antihistaminiktir. H1 reseptörlerine bağlanarak histaminin etkisiniantagonize eder. Kılcal damarlardaki geçirgenliği azaltarak burun akıntısı, aksırma, gözdesulanma ve kaşıntı gibi belirtileri giderir
Sorbitol ile tatlandırılmıştır. Diş çürümelerine neden olmaz ve diyabetliler için uygundur.
5.2 Farmakokinetik özelliklerDekstrometorfan
Emilim:
Dekstrometorfan metabolizmasındaki bireysel farklılıklar nedeniyle, farmakokinetik değerleri oldukça değişkendir. 20 mg dekstrometorfan dozunun alınmasını takiben sağlıklıgönüllülerde, uygulamadan 2,5 saat sonra Cmaks litrede <1 mikrogramdan 8mikrogramadeğişkenlik göstermiştir.
Biotransformasyonu çok hızlı gerçekleşir. Terapötik dozların oral kullanımı sonrasında metabolize olmamış ilacın plazma konsantrasyonu çok düşük seyrettiğinden (<0.01mikrogram/ml), ilacın yarılanma-ömrü tam olarak ölçülemez. Levometorfanametabolizması söz konusu değildir. Ana metabolit olan dekstrometorfan, 15 dakikaiçinde kanda saptanabilir ve 1-2 saat sonra doruk plazma konsantrasyonuna ulaşır.
Dağılım:
Dokulardaki dağılımı hızlıdır. Plasenta engelinden geçer.
Biyotransformasyon:
Biyotransformasyon: dekstrometorfan oral alımı takiben karaciğerde hızlı ve geniş ölçüde ilk geçiş metabolizmasına uğrar. Ana metabolitler, dekstrorfan ve dekstrorfanınglukuronat ve sülfat ester formlarıdır. İnsan gönüllülerde genetik olarak kontrol edilen o-demetilasyon dekstrometorfan farmakokinetiğinin başlıca determinantıdır. Bu oksidasyonsürecinin farklı fenotipleri vardır ve bu denekler arasında oldukça değişken birarmakokinetiğe yol açar. Dekstrorfan başlıca metabolit olup antitussif etkisi de vardır.Bunun dışında idrarda üç metoksimorfinan ve üç hidroksimorfinan saptanır.
Eliminasyon:
Metabolize olmayan dekstrometorfan, üç demetillenmiş morfinan metabolitiyle beraber: dekstrorfan (3-hidroksi-N-metilmorfinan olarak da bilinir.), 3-hidroksimorfinan ve 3-metoksimorfinan idrardaki konjugasyon ürünleri olarak bilinir. Değişmemiş ilaç veantitussif özelliğe sahip metabolitler idrarla vücuttan atılır. Yaklaşık 6.5 saatlikeliminasyon yarılanma ömrüne sahip dekstrometorfan ve metabolitlerinin %85'indenfazlası idrarla atılır.
11/15
Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değildir.
Psödoefedrin
Emilim
:
Oral uygulama sonrasında barsaktan emilimi hızlı ve tamdır.
Dağılım:
Hem kan-beyin hem de plasenta engellerinden geçmektedir. Psödoefedrinin görünen dağılım hacmi (Vd/F) yaklaşık 2.8 l/kg'dır.
Biyotransformasyon:
Karaciğerde hemen hemen hiç biotransformasyona uğramaz. Özellikle de monoaminooksidaz tarafından metabolizması söz konusu değildir. Psödoefedrininplazma yarılanma ömrü (t1/2) yaklaşık 5.5 saattir. Erkeklerde psödoefedrin çok azmetabolize olur, yaklaşık %90'ı değişmeden idrarla atılır. Yaklaşık %1'i karaciğerdemetabolize olur, N-demetilasyon ile norpsödoefedrine dönüşür
Eliminasyon:
Psödoefedrin ve metaboliti idrar ile atılır; dozun % 55 ile % 90'ı herhangi bir değişikliğe uğramadan atılır. Psödoefedrinin görünen total vücut klerensi (Cl/F) 7.5 ml/dak/kg'dır.Sabit eliminasyon hızı yaklaşık 0.13sa-1'dir. İdrar asitlendiğinde psödoefedrinin idrar iledışarı atılma hızı artar. Bunun tersine, idrar pH'ı arttıkça, idrar ile dışarı atılma hızıazalır.Böbrek yetmezliği psödoefedrinin plazma düzeylerini artıracaktır.
Zayıf bir temelde, böbrekten atılım düzeyi idrarın pH'ına bağlıdır. Düşük idrar pH'ında, tübüler geri emilim minimaldir ve idrar akış hızı ilacın klerensini etkilemez.
Yüksek pH'da (>7.0), psödoefedrin yaygın şekilde renal tübülde geri emilir ve renal klerens idrar akış hızına bağlıdır. Eliminasyon yarılanma ömrü 5.6-6.0'lık bir idrarpH'sında 5-8 saat olarak ölçülürken, pH 8.0'da 9-15 saat olarak bulunmuştur.
Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değildir
Böbrek yetmezliği
Böbrek yetmezliği artmış plazma düzeylerine yol açar.
Psödoefedrin ile böbrek yetmezliğinde yapılmış spesifik çalışma yoktur. Ancak çeşitli derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarda 60 mg psödoefedrin + 8 mg akrivastinkapsüllerinin tek doz uygulamasını takiben orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliğiolan hastalarda sağlıklı gönüllülere nazaren psödoefedrin Cmaks değeri 1,5 katıartmıştır. Tmaks değeri böbrek hastalarında değişmemiştir. Yarılanma ömrü, sağlıklıgönüllülere nazaran hafif ve şiddetli böbrek yetmezliğinde sırasıyla 3-12 katı artmıştır.
Karaciğer yetmezliği
Hepatik yetmezliği olan hastalarda psödoefedrin ile yapılmış hiçbir spesifik çalışma yoktur.
Yaşlı hastalarda
Yaşlı hastalarda 60 mg psödoefedrin + 8 mg akrivastin kapsüllerinin tek doz uygulamasını
12/15
takiben psödoefedrin için görülen T1/2 sağlıklı gönüllülerdekinin 1,4 katı olmuştur. Görünen Cl/F sağlıklı gönüllülerdekinin 0.8 katı olmuştur ve Vd/F değişmemiştir.Psödoefedrin ile yaşlılarda yapılmış spesifik bir çalışma yoktur.
Klorfeniramin maleat
Emilim
:
Gastrointestinal kanaldan emilim oldukça yavaştır. Oral yoldan alındığında doruk plazma konsantrasyonuna 2.5 ila 6 saat arasında ulaşır. Biyoyararlanımı düşüktür, %25ile 50 arasında olduğu bildirilmiştir.
Dağılım:
Kan dolaşımındaki klorfeniraminin %70'i plazma proteinlerine bağlanır. Klorfeniramin vücutta, santral sinir sistemi de dahil olmak üzere, geniş oranda dağılır.
Biyotransformasyon:
Karaciğerde belirgin bir ilk geçiş etkisine maruz kalır. Büyük ölçüde desmetil- ve didesmetilklorfeniramin'e metabolize olur. Klorfeniramin yüksek oranda metabolizeedilir.
Eliminasyon:
Değişmeyen ilaç ve metabolitleri esasen idrar yolu ile atılır. Klorfeniraminin farmakokinetiğinde belirgin bireysel farklılıklar bulunmaktadır; yarılanma ömrü 2-43saat arasında bildirilmiştir. Klorfenamin maleat vücutta, yüksek orandabiyotransformasyon geçirir ve değişmeyen ilaç ve metabolitleri başlıca idrar yoluylaatılır. Feçeste eser miktarda bulunmuştur.
Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değildir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Psödoefedrin hidroklorür
Naproksen sodyum kombinasyonu ile birlikte test edildiğinde, psödoefedrin hidroklorür Ames testinde gen mutasyonunu indüklememiştir.
Segment II gelişimsel toksisite çalışmasında psödoefedrin hidroklorür, naproksen sodyum ile birlikte veya naproksen sodyum olmaksızın gebe dişi sıçanlara gebeliğin 17.gününe kadar oral olarak uygulanmıştır. Tek başına 19,2 mg/kg/gün dozundapsödoefedrin hidroklorür herhangi bir maternal toksisiteye veya embriyo-fetüsgelişiminde toksisite belirtisine neden olmamıştır.
Dekstrometorfan hidrobromür
Hayvanlardan elde edilen bulguların insan tedavisine uygun olduğuna dair hiçbir klinik kanıt yoktur. Dozlam ve ilaç metabolizmasındaki farklılıklar hayvanlardan elde edilenverilerin insan verilerine ekstrapolasyonunu güçleştirmektedir.
Sıçanlarda oral LD50 değerinin 149 mg/kg olduğu belirtilmiştir. Sıçanlardaki akut oral toksisite semptomları ataksi, solunum zorluğu, postural değişiklikler, letarji ve
13/15
lakrimasyonu içerir.
Hayvan çalışmalarında etkili öksürük baskılayıcı dozlarda ataksi, letarji veya somnolans gözlenmemiştir. Ayrıca, kobaylarda düşük veya orta aralıktaki dozlarda hiçbir solunumbaskılanması görülmemiştir; çok yüksek intravenöz dozlarda tavşan, kedi ve köpeklerdesolunum depresyonu meydana gelir. Kedilerde, düşük veya orta dozlarda bronkospazmveya siliyer aktivite inhibisyonu görülmemiştir.
Dekstrometorfanın sıçanlarda gebelikten önce ve gebelik sırasında ve tavşanlarda gebelik sırasında 50 mg/kg/gün doza kadar oral uygulaması üreme veya fetüs gelişimiüzerinde hiçbir zararlı etkide bulunmamıştır.
Hem dekstrometorfan hem de metabolitlerinin mutajenik olmadığı ve karsinojenik olmadığı gösterilmiştir.
Ayrıca, dekstrometorfanın etkin metaboliti dekstrometorfanın iyi bir antitussif aktivite ve genel olarak ana bileşiğe kıyasla daha düşük bir toksisite profili sergilediği gösterilmiştir.
Klorfeniramin maleat
Klorfeniramin uzun zamandır insanlar tarafından kullanılmaktadır ve farmakovijilans verileri çok iyi tolere edildiğini, teratojenik ya da karsinojenik olmadığını ve ciddi dozaşımlarında bile irreversibl herhangi bir toksisite oluşturmadığını göstermektedir.
Tek bir oral uygulamanın ardından, klorfeniramin maleat sıçanlarda 118-680 mg/kg, farelerde 121-162 mg/kg ve tavşanlarda 186-198 mg/kglık LD50 değerleriyle deneyhayvanlarında orta düzeyde toksisite göstermiştir.
Ames testi ve fare lenfoma L5178Y hücresi
tk
gen mutasyonu tetkikinde, klorfeniramin maleat, gen mutasyonunu indüklememiştir. Kültürlenmiş Çin hamsteri yumurtalıkhücrelerinde, kromozom aberasyon testi ve kardeş kromatid değişimi testindeklorfeniramin maleat için zayıf mutajenik etkiler gözlemlenmiştir. Klorfeniramin maleatdeney hayvanlarında test edildiğinde, mikronükleus testinde negatif çıkmıştır. İki adet 2yıllık karsinojenisite çalışmasında, klorfeniramin maleatın oral uygulaması ile herhangibir karsinojenik etki gösterilmemiştir.
Sıçanlarda üreme toksisitesi testinde 25 mg/kg vücut ağırlığı/gün'e kadar oral dozlarda klorfeniramin maleat, fertilitede herhangi bir istenmeyen etki veya en yüksek dozu alangrup olan yenidoğanlarda sağ kalım oranındaki düşüş dışında hem parental hayvanlardahem de yenidoğanlarda herhangi bir toksisite belirtisi göstermemiştir. Sırasıyla 25 ve 10mg/kg'a kadar oral dozlar verilen sıçanlar ve tavşanlarda hiçbir teratojenik etkigösterilmemiştir.
6. FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Sitrik asit Sodyum sitratMetil parabenPonceau 4R
14/15
Kiraz esansı SukrozDistile su
6.2. Geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3 Raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Triatüs Şurup, 100 ml.lik cam şişelerde ve 5 ml.lik plastik ölçü kaşığı ile birlikte piyasaya sunulmuştur
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller, “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygunolarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Bağlarbaşı. Gazi Cad. No: 64-66 Üsküdar / İstanbul
8. RUHSAT NUMARASI
201/8
9. İLK RUHSAT TARİH / RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsatlandırma tarihi: 23.09.2002 Ruhsat yenileme tarihi: -
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
15/15