KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
RAGASİT 50 mg/2 ml İ.M. / İ.V. infüzyon için çözelti içeren ampul Steril
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her bir ampul (2 ml) 50 mg ranitidine eşdeğer 55,798 mg ranitidin hidroklorür içerir.
Yardımcı madde(ler)
:
Potasyum dihidrojen fosfat........................1,92 mg
Disodyum hidrojen fosfat (susuz).................4,8 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
İnfüzyon için çözelti içeren ampul
Steril, berrak, renksiz veya açık sarı renkte çözelti
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Erişkinler:
RAGASİT duodenal ülser, selim gastrik ülser, post-operatif ülser, reflü özofajiti, Zollinger-Ellison Sendromu tedavilerinde ve gastrik salgı ve asit üretiminin azaltılmasının istendiği aşağıdaki koşullarda endikedir:
• Ağır hastalardaki stres ülserasyonundan kaynaklanan gastrointestinal hemorajininproflaksisinde,
• Kanamalı peptik ülserli hastalarda tekrarlayan hemorajinin profilaksisinde,
• Asit aspirasyonu (Mendelson Sendromu) riski bulunan hastalarda genel anesteziden önce,özellikle doğum sürecindeki obstetrik hastalarda
Çocuklar (6 ay - 18 yaş arası):
RAGASİT peptik ülserin kısa dönem tedavisi ve reflü özofajiti ve gastroözofageal reflü hastalığının semptomlarının giderilmesi de dahil olmak üzere gastroözofageal reflününtedavisinde endikedir.
1
4.2. Pozoloji ve uygulama şekliPozolojiuygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinler (yaşlılar dahil)/Adolesanlar (12 yaş ve üzeri):
RAGASİT 20 ml hacme seyreltildikten sonra yavaş (2 dakika süresince) intravenöz enjeksiyon yolu ile 6-8 saatte bir tekrarlanarak 50 mg'a kadar, ya da iki saat süresince saatte25 mg'lık hız ile aralıklı intravenöz infüzyon yolu ile 6-8 saat aralıklarla tekrarlanarak veyaintramüsküler enjeksiyon yoluyla 6-8 saatte bir 50 mg (2 ml) uygulanabilir.
Stres ülserasyonundan kaynaklanan veya tekrarlayan hemorajinin proflaksisinde:
Ağır hastalarda stres ülserinden kaynaklanan hemorajinin proflaksisinde ya da peptik ülserasyon kaynaklı kanaması olan hastalarda tekrarlayan hemorajinin proflaksisinde, oralbeslenme başlayana kadar parenteral uygulamaya devam edilebilir. Yine de risk altındaolduğu düşünülen hastalara ise günde 2 kere 150 mg ranitidin tablet tedavisine başlanabilir.
Ağır hastalarda stres ülserasyonundan kaynaklanan üst gastrointestinal hemorajinin proflaksisinde, yavaş intravenöz enjeksiyonu yoluyla uygulanan 50 mg'lık yükleme dozunutakiben 0,125-0,25 mg/kg/saat'lik sürekli intravenöz infüzyon tercih edilebilir.
Mendelson Sendromu 'nun proflaksisinde:
Asit aspirasyon sendromu gelişme riski altında olduğu düşünülen hastalarda, genel anestezinin indüksiyonundan 45-60 dakika önce 50 mg RAGASİT intramüsküler yoldan veyayavaş intravenöz enjeksiyon yoluyla uygulanabilir.
Ağır hastalarda stres ülserasyonununproflaksisinde:
Stres ülserasyonunun proflaksisi için önerilen doz 6-8 saatte bir 1 mg/kg (maksimum 50 mg)'dır.
Alternatif tedavi, 125-250 mikrogram/kg/saat sürekli infüzyon olarak gerçekleştirilebilir.
Uygulama şekli:
İntravenöz veya intramüsküler yoldan uygulanır.
RAGASİT aşağıdaki intravenöz infüzyon sıvıları ile geçimlidir:
%0,9 sodyum klorür %5 dekstroz
2
%10 dekstroz Laktatlı ringer solüsyonu%5 Sodyum bikarbonat
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği
:
Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi 50 ml/dk'dan az) olan hastalarda artmış plazma konsantrasyonları ile sonuçlanan ranitidin birikmesi meydana gelecektir. Dolayısıyla böylehastalarda ranitidinin 25 mg'lık dozlar halinde uygulanması önerilmektedir.
Karaciğer yetmezliği:
Ranitidin karaciğerde metabolize olduğu için karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda RAGASİT uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Yenidoğanlar (1 ay altı):
(Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler - Hastalardaki karakteristik özellikler)
Çocuklar ve infantlarda (6 ay - 11 yaş arası):
RAGASİT yavaş (en az 2 dk süresince) intravenöz enjeksiyon ile 6-8 saatte bir maksimum 50 mg'a kadar uygulanabilir (Bkz. Bölüm
5.2. Farmakokinetik özellikler-Hastalardaki karakteristik özellikler).
Peptik Ülserin Akut Tedavisi ve Gastroözofageal Reflü:
Peptik ülserli pediyatrik hastalarda intravenöz tedavi, yalnızca oral tedavinin mümkün olmadığı durumlarda endikedir.
RAGASİT'in pediyatrik dozu, peptik ülser hastalığının ve gastroözofageal reflünün akut tedavisinde, ilacın erişkinlerde bu hastalıklar için ve ciddi derecede hasta çocuklarda asitbaskılanması için etkin olduğu gösterilen dozlardır. Başlangıç dozu (2 mg/kg ya da 2,5 mg/kg,maksimum 50 mg) 10 dakika süresince yavaş intravenöz infüzyon yoluyla, ya bir şırıngapompası ve bunu takiben 5 dakika boyunca 3 ml serum fizyolojik ile yıkama ile ya da serumfizyolojik ile 20 ml'ye seyreltildikten sonra uygulanabilir. pH'nın 4'ten yüksek olmasınınsürdürülmesi, her 6-8 saatte 1,5 mg/kg'lık aralıklı infüzyon uygulaması ile sağlanabilir.
3
Alternatif tedavi, 0,45 mg/kg'lık bir yükleme dozunun ardından 0,15 mg/kg/saat dozda sürekli infüzyon uygulaması ile gerçekleştirilebilir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalar için ülser iyileşme hızları ve advers etkilerin sıklığı, daha genç hastalarla karşılaştırıldığında benzerlik gösterir, dozun ayarlanması yalnızca yaşa dayanılarakyapılmamalıdır (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler-Hastalardaki karakteristiközellikler).
4.3. Kontrendikasyonlar
RAGASİT içeriğindeki bileşenlerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemler
Histamin H2-antagonistleri ile tedavi mide karsinomasına bağlı semptomları maskeleyebilir ve böylece bu durumun teşhis edilmesini geciktirebilir. Bu nedenle RAGASİT tedavisibaşlatılmadan önce, gastrik ülserden şüphelenilen durumlarda malignite ihtimali bertarafedilmelidir.
Ranitidin böbrekler yoluyla itrah edilir ve bu yüzden böbrek yetmezliği olan hastalarda ilacın plazma düzeyleri yüksektir. Bölüm 4.2 - Böbrek yetmezliği bölümünde detaylandırıldığı gibidoz ayarlaması yapılmalıdır.
RAGASİT'in hızlı uygulanmasına bağlı olarak bradikardi, genelde kardiyak ritim bozuklukları için predispozan faktörleri taşıyan hastalarda olmak üzere nadir olarakbildirilmiştir. Önerilen uygulama hızları aşılmamalıdır.
Tedavinin 5 günden uzun sürmesi halinde, intravenöz H2-antagonistlerinin önerilenden yüksek dozlarda kullanımı ile karaciğer enzimlerinde artış olduğu bildirilmiştir.
Ranitidin uygulamasına bağlı akut intermitan porfiriye ait klinik raporların seyrek ve yetersiz olmasına karşın, bu durumla ilgili öyküsü olan hastalarda ranitidin kullanımındankaçınılmalıdır.
Yaşlılar, kronik akciğer hastalığı, diyabeti olan ya da bağışıklık sistemi baskılanmış olan hasta gruplarında toplumdan kazanılmış pnömoni gelişme riskinde artış olabilir. Geniş birepidemiyolojik çalışma, sadece ranitidin kullanmakta olan hastalarda, tedavisi sonlanmışhastalar göre 1,82 değerinde gözlenen düzeltilmiş göreceli risk artışı (%95 Cl, 1,26-2,64) ilebirlikte toplumdan kazanılmış pnömoni riski olduğunu göstermiştir. Ranitidin ile
4
gerçekleştirilen pazarlama sonrası çalışmalar, geri dönüşlü mental konfüzyon, depresyon ve halüsinasyonların en sık olarak durumu ağır ve yaşlı hastalarda görüldüğünü ortayakoymuştur.
Bu tıbbi ürün her ampulde 1 mmol (39 mg)'den daha az potasyum ihtiva eder; bu dozda potasyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
Bu tıbbi ürün her ampulde 1 mmol (23 mg)'den daha az sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Ranitidin diğer ilaçların emilimini, biyotransformasyonunu veya böbreklerden atılmasını etkileme potansiyeline sahiptir. Farmakokinetik özelliklerin değişmesi, etkilenen ilacındozunun ayarlanmasını ya da tedaviye son verilmesini gerektirebilir.
Etkileşimler aşağıdakileri kapsayan farklı mekanizmalar ile gerçekleşir:
1. Sitokrom P450-bağımlı karma fonksiyonlu oksijenaz sisteminin inhibisyonu: Ranitidingenel terapötik dozlarında bu enzim sistemiyle inaktive edilen diazepam, lidokain, fenitoin,propranolol ve teofilin gibi ilaçların etkilerini potansiyalize etmez.
Kumarin antikoagülanları (varfarin gibi) ile değişmiş protrombin zamanları bildirilmiştir. Dar terapötik indeksi sebebiyle, ranitidin ile eş zamanlı tedavide, artmış ya da azalmış protrombinzamanlarının yakından izlenmesi önerilir.
2. Renal tübüler sekresyon için yarışma:
Ranitidin katyonik sistem ile kısmi olarak elimine edildiği için, bu yoldan itrah edilen diğer ilaçların klerensini etkileyebilir. Ranitidin'in yüksek dozları (Zollinger - Ellison sendromutedavisinde kullanıldığı gibi) prokainamid ve N-asetilprokainamidin itrahını azaltarak builaçların plazma düzeylerinde yükselmeye sebep olabilir.
3. Gastrik pH'nın değişmesi:
Bazı ilaçların biyoyararlanımı etkilenebilir. Gastrik pH'nın değişmesi emilimde artmaya (triazolam, midazolam, glipizid gibi) ya da azalmaya (ketokonazol, atazanavir, delaviridin,gefitnib gibi) neden olabilir.
5
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda ranitidin kullanımıyla ilgili herhangi bir veri yoktur. RAGASİT kullanımı sırasında gebe kalma ihtimali bulunan hastaların doktorlarınıbilgilendirmeleri ve gerekirse uygun bir kontrasepsiyon yöntemini kullanmaları uygundur.
Gebelik dönemi
RAGASİT plasentadan geçer ancak doğum süresince ya da sezaryen operasyonuna girecek obstetrik hastalara uygulanan terapötik dozlar ile doğum süresinde, doğurma esnasında ya datakip eden neonatal süreçte herhangi bir advers etki oluşmamıştır. Diğer ilaçlar gibi,RAGASİT sadece zorunlu olduğunda gebelik döneminde kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Ranitidin anne sütü ile atılmaktadır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da RAGASİT tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıpkaçınılmayacağına tedaviyi yürüten doktor tarafından karar verilmelidir. Diğer ilaçlar gibi,RAGASİT sadece zorunlu olduğunda emzirme döneminde kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği /Fertilite
Sıçanlar ve tavşanlar üzerinde, insanlara uygulanan oral dozun 160 katına kadar oral dozlar uygulanarak gerçekleştirilen üreme çalışmaları, ranitidine bağlı olarak fertilitede bozulmayaya da fetüste herhangi bir zarara neden olmamıştır. Bununla birlikte hamile kadınlardagerçekleştirilmiş yeterli ve iyi kontrol edilmiş çalışmalar yoktur.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkileri bilinmemektedir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Klinik denemeler esnasında gözlemlenen RAGASİT'e bağlı istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralandırılmıştır:
6
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ve <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketletahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Lökopeni, trombositopeni gibi kan sayımı değişiklikleri (bunlar genellikle geri dönüşlüdür), agranülositoz veya bazen kemik iliği hipoplazisi veya aplazisi ile birliktepansitopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Hipersensitivite reaksiyonları (ürtiker, anjiyonörotik ödem, ateş, bronkospazm, hipotansiyon ve göğüs ağrısı)
Çok seyrek: Anaflaktik şok
Bu durumlar tek doz uygulamadan sonra bildirilmiştir.
Psikiyatrik hastalıklar
Çok seyrek: Depresyon, geri dönüşümlü mental konfüzyon ve halüsinasyonlar Bunlar, genelde durumu ağır ve yaşlı hastalarda bildirilmiştir.
Sinir sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Baş ağrısı (bazen şiddetli), sersemlik hali, geri dönüşlü istemsiz hareket bozuklukları
Göz hastalıkları
Çok seyrek: Geri dönüşlü bulanık görme
Akomodasyonda bir değişikliğe işaret eden bulanık görme vakaları bildirilmiştir.
Kardiyak hastalıklar
Çok seyrek: Bradikardi, A-V blok ve asistoli
Vasküler hastalıklar
Çok seyrek: Vaskülit
7
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın olmayan: Abdominal ağrı, konstipasyon, bulantı (tedavi boyunca çoğunlukla bu semptomlar gelişmiştir)
Çok seyrek: Akut pankreatit, diyare
Hepato-bilier hastalıklar
Seyrek: Karaciğer fonksiyon testlerinde geçici ve geri dönüşlü değişiklikler
Çok seyrek: Genellikle geri dönüşlü olan, sarılık ile birlikte veya sarılık olmaksızın hepatit
(hepatoselüler, hepatokanaliküler veya karma)
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Seyrek: Deri döküntüsü
Çok seyrek: Eritema multiforme, alopesi
Kas-iskelet, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok seyrek: Artralji ve miyalji gibi kas-iskelet semptomları
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Seyrek: Plazma kreatinininde yükselme (Genellikle önemsiz ve tedavi süresince normalleşen) Çok seyrek: Akut interstisyel nefrit
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Çok seyrek: Geri dönüşlü erektil disfonksiyon, meme semptomları ve hastalıkları (jinekomasti ve galaktore gibi)
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pediyatrik popülasyon:
Ranitidinin güvenliliği 0-16 yaş arası çocuklarda asit-bağlantılı hastalıklar yönünden değerlendirilmiş ve erişkinlerdekine benzer bir advers olay profili sunarak genel olarak iyitolere edildiği görülmüştür. Özellikle büyüme ve gelişme ile ilgili mevcut uzun dönemgüvenlilik verileri sınırlıdır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem
8
taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli adversreaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir
Oral 18 g dozuna kadar zehirlenmelerde belirlenen akut ters etkiler, klinik çalışmalarda gözlenen etkilerle aynıdır (Bkz. Bölüm 4.8). Doz aşımı durumunda hasta monitorilizeedilmeli ve destek tedavisi uygulanmalıdır. Köpeklerde yapılan doz aşımı çalışmalarında 225mg/kg/gün dozunun kas tremorları, kusma ve hızlı solumaya neden olduğu gözlenmiştir.Farelerde ve sıçanlarda intravenöz LD50 değerleri sırasıyla 77 ve 83 mg/kg'dır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: H2- Reseptör antagonistleri ATC kodu: A02BA02
Ranitidin spesifik, hızla etki gösteren bir histamin H2-reseptör antagonistidir. Bazal ve stimüle gastrik asit salgısını, salgının hem hacmini hem de asit ve pepsin içeriğini azaltarakinhibe eder.
Mevcut klinik veriler, çocuklarda stres ülserlerini önlemek için ranitidin kullanımını vurgulamaktadır. Stres ülserlerinin önlenmesi hakkında direk kanıt bulunmamaktadır. Buhastaların tedavisi, ranitidin uygulamasından sonra pH'nın 4'ün üzerinde olduğunungözlenmesine dayandırılmıştır. Stres ülserli çocuklardaki bu dolaylı ölçütün geçerliliğikanıtlanmamıştır.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Emilim:
İntramüsküler uygulama sonrasında ranitidinin emilimi hızlıdır ve genellikle uygulamadan sonra 15 dakika içerisinde doruk plazma konsantrasyonlarına ulaşılır.
9
Dağılım:
Böbrek fonksiyonları normal olan hastalarda dağılım hacmi (Vd) 1,7 l/kg; kreatinin klerensi (Clcr): 25-35ml/dk'dır. Süte geçer. Serum proteinlerine bağlanma oranı %15'dir.
Biyotransformasyon:
Ranitidin büyük ölçüde metabolize edilmez. Metabolitlerine dönüşen kısım oral ve intravenöz dozlamadan sonra benzerdir ve dozun %6'sı oranında N-oksit, %2'si oranında S-oksit, %2'sioranında desmetilranitidin ve %1-2 oranında furoik asit analogu olarak idrar ile atılır.
Eliminasyon:
Plazma konsantrasyonları 2-3 saatlik terminal yarılanma ömrü ile bi-eksponansiyel olarak azalır. Eliminasyon temel olarak böbrekler yoluyla gerçekleşir. 150 mg 3H-ranitidininintravenöz yoldan uygulanmasından sonra, dozun %93'ünün idrar yolu ile %5'inin ise feçesyolu ile olmak üzere %98'inin elimine edildiği görülmüştür, bunun %70'i değişmemiş anailaçtır. Dozun %3'ünden azı safra ile atılır. Renal klerens yaklaşık 500 ml/dk'dır, bu değer netrenal tübüler salgılamayı gösteren glomerüler filtrasyonu aşmaktadır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
300 mg'a kadar oral dozlarda, uygulanan doz ile gastrik asit salgısı üzerindeki inhibitör etki arasında doğrusallık mevcuttur.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Yenidoğanlar (1 ay altı):
Ekstrakorporeal Membran Oksijenasyonu (EMCO) tedavisi gören zamanında doğan (term) bebeklerden elde edilen sınırlı farmakokinetik veriler, yenidoğanlarda intravenöz uygulamayıtakiben plazma klerenslerinin düşebileceğini (1,5-8,2 ml/dk/kg) ve yarılanma ömrününuzayabileceğini göstermiştir. Yenidoğanlarda ranitidin klerensinin tahmini glomerülerfiltrasyon hızı ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir.
Çocuklar/infantlar (6 aylık ve daha büyük):
Sınırlı farmakokinetik veriler, vücut ağırlığına göre doz ayarlaması yapıldığı takdirde intravenöz ranitidin uygulanan çocuklar ve sağlıklı erişkinler arasında, yarılanma ömrü (3 yaşve üzeri çocuklar için aralık: 1,7-2,2 sa) ve plazma klerensi (3 yaş ve üzeri çocuklar içinaralık: 9-22 ml/dk/kg) açısından önemli değişiklikler olmadığını göstermiştir. İnfantlardaki
1 0
farmakokinetik veriler son derece sınırlıdır ancak daha büyük çocuklar için olan verilerle uyumlu gibi görünmektedir.
50 yaş üzeri hastalar:
50 yaş üzeri hastalarda böbrek fonksiyonlarında yaşa bağlı azalma ile bağlantılı olarak, yarılanma ömrü 3-4 saat uzamış ve klerens azalmıştır. Bununla birlikte sistemik maruziyet vebirikme %50 daha yüksektir. Bu fark, azalan böbrek fonksiyonlarına üstün gelmektedir veyaşlı hastalarda biyoyararlanımın artmış olduğunu göstermektedir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Ranitidin hidroklorür, klinik kullanımı ile ilişkili herhangi bir özel riski veya belirli bir hedef organ eksikliğini göstermek üzere geniş kapsamlı ve ayrıntılı toksikolojik testlere tabitutulmuştur.
Akut toksisite çalışmaları
Fare ve sıçanlarda intravenöz LD50 değeri yaklaşık olarak 75 mg/kg'dır. Oral verildiğinde ise 1000 mg/kg'lık doz dahi letal bulunmamıştır.
Köpeklerde oral minimum letal doz 450 mg/kg/gün'dür. Ranitidinin yüksek tek dozlarında (oral 80 mg/kg'a kadar) sadece, bazıları geçici histamin salımıyla ilişkili olan minimal ve geridönüşlü toksisite belirtileri gözlenmiştir.
Uzun dönem toksisite çalışmaları
Uzun dönem toksisite ve karsinojenisite çalışmalarında, ranitidinin çok yüksek dozları (2000 mg/kg/gün'e kadar) farelere normal ömürleri boyunca ve köpeklere de (450 mg/kg/gün'ekadar) 1 yıla kadar belli periyotlarda günlük olarak verilmiştir.
Bu dozlar önerilen terapötik dozlarda ranitidin alan hasta insanların plazmasında bulunan konsantrasyonlardan çok daha yüksek plazma konsantrasyonları üretilmiştir.
Sıçanlarda 2000 mg/kg/gün kadar olan yüksek dozlar iyi tolere edilmiştir. Görülen tek morfolojik değişim akciğerlerdeki alveoler köpük makrofaj hücrelerinin birikme sıklığınınartmasıdır.
Ranitidinin parenteral yoldan uygulandığı çalışmalarda ranitidine atfedilebilen herhangi bir lokal iritasyon belirtisi tespit edilmemiştir. Sıçanlarda intravenöz 20 mg/kg kadar yüksek dozseviyelerinde biyokimyasal ve histopatolojik değişiklikler gözlenmemiştir. Özellikle venlerdeveya deri altı dokuda belirgin bir değişiklik bulunmamıştır. Bazı kas örneklerinde hafif
1 1
lezyonlar gözlenmiştir. Tavşanlarda ise mononükleer hücreler tarafından paniküler kasın hafif infiltrasyonu saptanmıştır ancak bu minör subkutanöz reaksiyon yaygın olarak gelişmemiştir.
Üreme çalışmaları (Fertilite bozuklukları)
Üreme çalışmaları sıçan ve tavşanlarda gerçekleştirilmiştir. Sıçanlara çiftleşme öncesinde ve çiftleşme sırasında, gebelik, laktasyon ve sütten kesme periyodu boyunca ranitidinuygulanmıştır ve üreme süreçleri üzerinde olumsuz bir etki gözlenmemiştir. Antiandrojeniketkisine dair kanıt yoktur.
Ranitidin ile tedavi edilen sıçanlardan alınan toplam 2297 fetüs incelenmiştir ve ranitidinin bir sıçan teratojeni olduğuna dair kanıt bulunmamıştır.
Ranitidin ile tedavi edilen tavşanlardan alınan toplam 944 fetüs incelenmiş ve fetüslerde ilaca bağlı advers olaylar veya anomaliler gözlenmemiştir.
Gebeliklerinin 2-29 günleri boyunca oral yoldan 100 mg/kg dozunda ranitidin uygulanan tavşanlarda maternal veya fetal toksisite geliştiğine dair herhangi bir kanıt bulunmamıştır.
Oral yoldan uygulanan 100 mg/kg dozundan sonraki ranitidin doruk plazma seviyesi, intravenöz yoldan uygulanan 10 mg/kg dozundan (20-25 mcg/ml) bir dakika sonra elde edilenranitidin doruk plazma seviyesi ile benzerlik göstermektedir. Buna bağlı olarak tavşanlarda 10mg/kg (intravenöz) ve 100 mg/kg (tablet) dozlarında ranitidinin herhangi bir teratojenik etkisiolmadığı gösterilmiştir.
Karsinojenisite çalışmaları
Ranitidinin karsinojen olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur. Uzun dönem toksisite ve karsinojenisite çalışmaları, 2000 mg/kg'a kadar dozlarda 600 fare ve 636 sıçanın sırasıyla 2yıl ve 129 hafta, 42 köpeğin ise 450 mg/kg/gün'e kadar olan dozlarda bir yıla kadar belliperiyotlarda tedavilerini kapsamıştır. Bu dozlar insanda terapötik olarak kullanılacak dozdançok daha fazladır. Çalışmalar sonucunda hayvanların hiçbirinde herhangi bir intestinalmetaplazi ortaya çıkmamıştır. Ranitidinin diğer dokulardaki tümörijenik etkisine dair bir kanıtyoktur.
Mutajenez
Ranitidin, 30 mg/plak kadar yüksek dozlarda
Salmonella typhimuriumEscherichia coliS. typhimuriumE. coli
1 2
WP67 üzerinde doğrudan zayıf bir mutajenik etkiye neden olmuştur. Ancak bu zayıf doğrudan mutajenik etki klinik öneme sahip değildir; bu deneylerde kullanılan ranitidinmiktarları, insan plazmasında terapötik seviyeye ulaşan konsantrasyondan binlerce kat dahabüyüktür. Yapılan deneylerde ranitidinin başlıca metabolitlerinin insanlarda önemli derecedemutajenik etkiye neden olmadığı saptanmıştır.
Hayvanlarda gerçekleştirilen uzun dönem toksikoloji, karsinojenisite ve mutajenisite çalışmaları sonucunda, ranitidinin insanlarda terapötik dozlarda uygulanması ile zararlı etkioluşabileceğine dair bir kanıt bulunmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Fenol
Potasyum dihidrojen fosfat Disodyum hidrojen fosfat (susuz)
Hidroklorik asit Enjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler
RAGASİT aşağıdaki intravenöz infüzyon sıvıları ile
geçimlidir
:
%0,9 sodyum klorür %5 dekstroz%10 dekstrozLaktatlı ringer solüsyonu%5 Sodyum bikarbonat
6.3. Raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında, ışıktan korunarak saklanmalıdır.
Bu ürün ve/veya ambalajı herhangi bir bozukluk içeriyorsa kullanılmamalıdır.
1 3
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
2 ml kapasiteli, 2 ml çözelti içeren amber renkli tip I cam ampullerde kullanıma sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış RAGASİT ve infüzyon sıvısı karışımları, oda sıcaklığında 24 saat içinde kullanılmalıdır.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
VEM İLAÇ San. ve Tic. AŞ Söğütözü Mahallesi 2177. CaddeNo:10B/49 Çankaya/ANKARA
8. RUHSAT NUMARASI
254/73
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 06.12.2013 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
1 4